08.05.2017 Views

MEDYATABLET 2017 MAYIS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkiye’nin İlk ve Tek Dijital Medya Dergisi I Mayıs <strong>2017</strong> I ÜCRETSİZ<br />

Basın Dışı Sermayenin<br />

BASINA GiRiŞi<br />

OSMAN KILIÇ hazırladı<br />

ÖZEL DOSYA


*TV TABLET’in pay ortaklarının adı ve soyadı <strong>MEDYATABLET</strong>’te yayınlanacaktır.


ŞiRKETiNiZiN<br />

KURUMSAL DiJiTAL<br />

DERGiSiNi EN UYGUN<br />

FiYATA HAZIRLIYORUZ<br />

SADECE<br />

,<br />

iLETiŞiM<br />

hkdijital@gmail.com


PLAY<br />

,,<br />

Türkiye’nin ilk ve tek dijital medya dergisi olarak artık daha fazla sayfaya,<br />

daha fazla içeriğe sahibiz. Bu sayıdan itibaren Nostalji ve Tarih sayfaları<br />

eskiden olduğu gibi yeniden sizlerle olacak.<br />

Bu sayımızda Ayın Dizisi Fox TV’de yayınlanan Çoban Yıldızı oldu. Ayın<br />

Oyuncusu da diziye paralel olarak dizide başrol oyuncusu olan Şükrü<br />

Özyıldız oldu. Ayın Yazarı, Takvim gazetesi genel yayın yönetmeni ve<br />

yazarı olan Ergün Diler oldu. Nostalji sayfasında Siyaset Meydanı var.<br />

Tarih sayfasında ise Katil Medya Patronu! başlığıyla bir hikaye yer alıyor.<br />

tümünü zevkle okuyacağınızı umuyoruz.<br />

Dosya sayfasında ise Kapakta da yer verdiğimiz Basın Dışı Sermayenin<br />

Basına Girişi konusu araştırıldı. Genel Yayın Yönetmenimiz Osman Kılıç’ın<br />

hazırladığı Dosyayı zevkle okuyacağınızdan emin olabilirsiniz.<br />

Dolu Dolu Bir Mayıs<br />

Bu Mayıs ayında birçok güzel şey var. Öncelikle tüm annelerin Anneler<br />

Gününü kutluyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor<br />

Bayramınızı da kutluyoruz. Ayrıca yine bu ay içinde Ramazan Ayına da<br />

giriş yapacağız. Şimdiden hepinize hayırlı Ramazanlar diliyoruz.<br />

KÜNYE<br />

SAHİBİ<br />

Hatice Kılıç<br />

Yayınlanan İçerikler Kaynak Gösterilmeden Kullanılamaz. Özel Haberler Ek İzne Tabidir. Reklam<br />

GENEL YAYIN Ali Özdemir<br />

İLETİŞİM VE REKLAM<br />

Sorumluluğu Reklam Verene Aittir. Yazıların Sorumluluğu Yazıyı Yazan Kişiye Aittir. Medyatablet Dergisi<br />

YÖNETMENİ<br />

İle İlgili Hukuki Ve Tüm Yasal Sorumluluklar Derginin Genel Yayın Hkdijital@Gmail.Com<br />

Yönetmenine Aittir.<br />

İLETİŞİM: medyatablet@gmail.com I REKLAM: hkdijital@gmail.com<br />

Osman Kılıç<br />

KATKIDA<br />

BULUNANLAR<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

Osman Kılıç<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

İLETİŞİM VE REKLAM<br />

Hkdijital@Gmail.Com<br />

KATKIDA BULUNANLAR<br />

Ali Özdemir


İÇİNDEKİLER<br />

8<br />

AYIN DİZİSİ<br />

Çoban Yıldızı<br />

Şükrü Özyıldız<br />

AYIN OYUNCUSU<br />

12<br />

24 Ergün Diler<br />

AYIN YAZARI<br />

Hasan Tahsin<br />

PORTRE<br />

28<br />

32<br />

NOSTALJİ<br />

Siyaset Meydanı<br />

@medyatablet


STAR TV’NİN SATIŞINDA<br />

SONA GELiNDi<br />

SONA GELİNDİ<br />

Uzun süredir medya kulislerinde dillendirilen<br />

Star TV’nin satışı konusunda Katarlı Bein Medya<br />

ile görüşmelerde sona gelindi. Milliyet gazetesi<br />

yazarı Sina Koloğlu’nun Doğuş Grubunun<br />

içinden aldığını iddia ettiği bilgilere göre Ferit<br />

Şahenk’in sahibi olduğu Doğuş Şahenk’in Yayın Grubunun sahibi olduğu tüm Doğuş televizyon Yayın kanallarının Grubunun<br />

Bein Medyaya satışında son görüşmelerin tüm televizyon yapıldığı belirtildi. kanallarının Söz Bein konusu Medyaya satışın<br />

gerçekleşmesiyle birlikte grubun satışında 800 Milyon son Dolar görüşmelerin karşılığında yapıldığı satılacağını belirtildi. da<br />

akataran Koloğlu, satışın ne zaman Söz kesinleşeceği konusu satışın ile gerçekleşmesiyle ilgili ise bir kesinliğin birlikte<br />

olmadığını bildirdi. Bu satışla birlikte Katarlı grubun Bein 800 Medya Milyon grubu Dolar karşılığında Türkiye’de<br />

Digiturk’ten sonar bir medya şirketini satılacağını daha satın da akataran almış olacak. Koloğlu, Öte satışın yandan ne<br />

grubun Türkiye’deki Al Jazeera haber zaman kanalı kesinleşeceği ile ilgili tüm ile işlemleri ilgili ise sonlandırması<br />

bir kesinliğin<br />

TOLGA ÇEVİK EKRANLARA DÖNÜYOR<br />

da Doğuş grubunun sahibi olduğu olmadığını NTV haber bildirdi. kanalına Bu satışla mı yatırım birlikte yapacak Katarlı<br />

TV8’de Salih Kalyoncu ile birlikte Komedi Dükkanı<br />

sorularını akıllara getirdi.<br />

Bein Medya grubu Türkiye’de Digiturk’ten<br />

programıyla ekran macerasına başlayan başarılı<br />

sonar bir medya şirketini daha satın almış<br />

komedyen Tolga Çevik uzun bir aradan sonra ekranlara<br />

olacak. Öte yandan grubun Türkiye’deki Al<br />

dönmeye hazırlanıyor. Komedi Dükkanı, Arkadaşım<br />

Jazeera haber kanalı ile ilgili tüm işlemleri<br />

Hoşgeldin, Müdür N’aptın? Programlarından sonra bu<br />

sonlandırması da Doğuş grubunun sahibi<br />

sefer Tolg Show isimli programla ekranlarda olacak. 25<br />

olduğu NTV haber kanalına mı yatırım yapacak<br />

Film’in yapımcılığında gerçekleşecek programın Fox<br />

sorularını akıllara getirdi.<br />

TV’de yayınlanacağı tahmin ediliyor.<br />

Katarlı Bein Medyanın Türkiye’deki ilk yatırımlarından olan Al Jazeera Türk<br />

internet sitesi kapandı. Cine5 televizyon kanalını alan Bein Medya ilk olarak<br />

bu kanalı Al Jazeera haber kanalına çevirmeyi düşünmüş fakat ardından bu<br />

karardan vazgeçmiş ve yoluna internet sitesi olarak devam etmişti. Bir süre<br />

önce aldığı maaşlarla da gündemde olan Al Jazeera çalışanlarının işlerine<br />

de son verildi.<br />

MURAT GÜLOĞLU, HÜRRİYET’TE<br />

İlk olarak Fox TV’de sabah haberleri sunan ve son olarak bu<br />

kanaldaki görevine son verilen Murat Güloğlu Hürriyet.com.tr<br />

ile anlaştı. Başarılı sunucu Hürriyet.com.tr’den önce de Sözcü<br />

gazetesinde yazarlık yapıyordu. Güloğlu’nun Hürriyet’teki ilk<br />

yazısı 5 Mayıs Cuma günü yayınlanmaya başladı.


“KEŞKE DERGİ FACEBOOK’TAKİ LIKE’LARLA ÇIKABİLSEYDİ”<br />

Türkiye’nin en başarılı karikatür ve mizah dergisi Penguen’den üzücü haber<br />

geldi. Dergi yayınlanan 766. Sayısından sonra kapanacak. Maddi<br />

nedenlerden dolayı kapanan derginin kendi gerekçesi ise gazete okuma<br />

oranındaki düşüşlük ve dergide yer alan karikatürlerin sosyal medyada<br />

yayınlanması. Dergi bu konuyla ilgili “keşke dergi facebook’taki like’larla<br />

çikabilseydi” yorumunda bulundu. Yine dergiden yapılan açıklamaya göre<br />

derginin aplikasyonu üzerindeki yayınları devam edecekken, derginin isim<br />

hakkı da satılmayacak. Yani okuyucular Penguen dergisini ilerleyen<br />

zamanlarda yeniden raflarda görebilir.<br />

ESKİSİ GİBİ UZUN SÜRECEK<br />

Kanal D’de yayınlanan Bodrum Masalı dizisi geçtiğimiz<br />

haftalarda ondan sonar yayına giren ve şuan yayından<br />

kaldırılan dizi Kara Yazı’dan dolayı 60 dakika olarak<br />

yayınlanıyordu. Kanal D yönetimi, Kara Yazı dizisinin<br />

yayından kaldırılmasıyla birlikte Haziran ayında<br />

yayından kaldırılacak bir diğer dizi olan Bodrum<br />

Masalı’nın süresini eskisi gibi yine uzun tuttu. Artık 60<br />

dakika olarak yayınlanmayacak olan dizi Haziran<br />

ayında ekranlara veda edecek. Dizi ile ilgili değişmeyen<br />

şey ise dizinin halen özetsiz yayınlanacak olması oldu.<br />

BU SEFER TUTMADI<br />

2011 yılında Show TV’de ekran<br />

macerasına başlayan Muhteşem<br />

Yüzyıl bu kanalın ardından Star TV’ye<br />

transfer olmuş ve başarılı bir şekilde<br />

final yapmıştı. Dizinin devamı<br />

niteliğinde olan Muhteşem Yüzyıl<br />

Kösem ise istenilen reytingleri bir<br />

türlü yakalayamadı. Ilk olarak Star<br />

TV’de ekrana gelen Muhteşem Yüzyıl<br />

Kösem bu kanalda düşük<br />

reytinglerden dolayı yayından kaldırılmış ve diziyi<br />

kaldırılmış Fox TV satın ve almıştı. diziyi Fox Fox TV TV’de satın de istenilen<br />

almıştı. başarıyı Fox yakalayamayan TV’de de istenilen dizinin oyuncu kadrosu<br />

başarıyı eksilmiş yakalayamayan ve saati sürekli değişiklik dizinin gösteriyordu.<br />

oyuncu Edinilen kadrosu bilgilere eksilmiş göre dizi ve 60. saati bölümüyle final<br />

sürekli yaparak değişiklik ekran macerasını gösteriyordu. sonlandıracak.<br />

Edinilen bilgilere göre dizi 60.<br />

bölümüyle final yaparak ekran<br />

macerasını sonlandıracak.


COBAN . YILDIZI<br />

Niğde’de doğmuş ve orada yaşayan Zühre, zorla Kapadokya’da yaşayan zengin<br />

bir adam olan Fikret Karakaya ile evlendirilmek istenir. Evlendirilir de artık<br />

mecburiyetten ve zorba bir şekilde yörenin en güçlü kişilerinden Fikret<br />

Karakaya’nın karısıdır. Zühre’nin yolu, Kapadokya’da taş ustalığı yapan,<br />

yakışıklı ve özüne bağlı bir delikanlı olan Seyit ile kesişir. İşte kader tamda bu<br />

kesişmeden sonra bağlarını örmeye başlar. Özellikleriyle birbirlerine pek<br />

benzemeseler de Zühre ve Seyit’in aşkı başlamıştır. Fakat bu aşkın önünde bin<br />

bir engel vardır. Onların özgürlüğe ve aşka olan tutkusu bu engellerle<br />

mücadele etmelerini sağlar. Zühre ve Seyit’in yaşatmaya çalıştıkları aşkları her<br />

şeyi yok edercesine bir güçtedir. Üstelik bu büyük aşkın önünde büyük de bir<br />

adam olan Fikret Karakaya gibi bir engel vardır. Kapadokya’dan İstanbul’a<br />

uzanan, masalları aratmayan Zühre ve Seyit’in aşk hikayesinin anlatıldığı<br />

Çoban Yıldızı, yeni bölümleriyle her Perşembe Fox TV ekranlarında sizleri<br />

bekliyor.


OYUNCULAR<br />

SEYİT ZAHİR<br />

Şükrü Özyıldız<br />

ZÜHRE FİLİZ<br />

Selin Şekerci<br />

ZEKKAR KARAKAYA<br />

Selim Bayraktar<br />

FİKRET KARAKAYA<br />

Menderes Samancılar<br />

MUSTAFA ZAHİR<br />

Arif Erkin<br />

İBRAHİM ZAHİR<br />

Serhat Özcan<br />

SIRMA KARAKAYA<br />

Aysun Metiner<br />

ALİ KARAKAYA<br />

Taygun Sungar<br />

KÜNYE<br />

YAPIMCI<br />

Most Production/ Gül Oğuz<br />

TAKiP ET<br />

YÖNETMEN<br />

Benal Tairi<br />

SENARYO<br />

Gülizar Irmak<br />

Fox TV’nin beğeniyle izlenen dizisi Çoban Yıldızı’nın en heyecanlı<br />

sahnelerini izlemek çok kolay<br />

*Çoban Yıldızı’nın En Heyecanlı 6 Sahnesi<br />

’te<br />

BU BİR İLAN DEĞİLDİR!<br />

*TIKLA, iZLE


<strong>MEDYATABLET</strong>’TEN<br />

SANATA DESTEK<br />

KAMPANYASI<br />

KÜLTÜR VE SANAT<br />

iLANI VERMEK<br />

%50<br />

iNDiRiMLi<br />

İNDİRİMLİ FİYAT 500 TL’DİR<br />

REKLAM REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com


ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ<br />

EĞİTİMİ<br />

-NİN BİR<br />

BÖLÜMÜ<br />

-NÜ İSE<br />

ERASMUS<br />

ÖĞRENCİ<br />

DEĞİŞİM<br />

PROGRA<br />

-MIYLA<br />

PORTEKİZ’<br />

DE<br />

SÜRDÜR<br />

-MÜŞTÜR<br />

18 Şubat 1988 yılında İzmir’de, Karadenizli bir baba ve Rum bir<br />

annenin evladı olarak dünyaya gelmiştir. Özyıldız’ın bir de kız<br />

kardeşi vardır. Şükrü Özyıldız 9 yaşına geldiğinde ise hayatının<br />

en talihsiz olayını yaşamış ve annesini kaybetmiştir.<br />

Şükrü Özyıldız, yüksek eğitimini ve İstanbul macerasına açılan<br />

kapıyı İTÜ Gemi Makineleri Mühendisliğini kazanarak<br />

başlatmıştır. Burada bir yıl eğitim gördükten sonra tekrar<br />

sınava girerek Ege Üniversitesinde İşletme bölümünü<br />

kazanmıştır. Eğitiminin bir bölümünü ise Erasmus öğrenci<br />

değişim programıyla Portekiz’de sürdürmüştür. Portekiz’de<br />

yaşadığı yıllarda kafes dövüşlerine katılmış ve daha sonra<br />

bırakmıştır. Oyunculuğa ise ilkin yurt dışında bir workshop’a<br />

katılarak oyuncu olmanın kapılarını açmış ardından Müjdat<br />

Gezen Sanat Merkezinde oyunculuk eğitimi aldıktan sonra<br />

oyuncu olmuştur. oyuncu olmuştur. Çeşitli tiyatro Çeşitli oyunları, tiyatro oyunları, dizi, sinema dizi, filmi sinema ve<br />

reklamda rol almıştır. filmi ve reklamda rol almıştır.<br />

Asıl ününü Asıl kazandığı ününü kazandığı televizyona televizyona ise ilk olarak ise ilk 2011 olarak yılında 2011<br />

yayınlanan yılında gençlik yayınlanan dizisi olan gençlik Derin dizisi Sular olan ile Derin çıkmıştır. Sular Bu ile<br />

projeden çıkmıştır. sonra 2013 Bu projeden yılında sonra Benim 2013 Hala yılında Umudum Benim Hala Var<br />

dizisinde Umudum başrol oynamıştır. Var Umudum dizisinde Bu Var başrol yıl dizisinde içinde oynamıştır. ilk başrol sinema Bu oynamıştır. filmi yıl içinde olan<br />

Neva’da da ilk sinema Bu kariyerini filmi yıl içinde olan başlatmıştır. Neva’da ilk sinema da filmi sinema Bunlar olan kariyerini Neva’da dışında<br />

Kanal D’de başlatmıştır. Şeref Meselesi Bunlar da sinema dışında dizisinde kariyerini Kanal Kerem D’de başlatmıştır. Şeref Bursin Meselesi Bunlar ile de<br />

başrolleri dizisinde paylaşmıştır. Kerem Şu Bursin an dışında da ile ise de Kanal Fox başrolleri TV’de D’de Şeref ekrana paylaşmıştır. Meselesi gelen<br />

Çoban Yıldızı Şu dizisinde an da ise yine dizisinde Fox başrolde TV’de Kerem ekrana oynamaktadır.<br />

Bursin gelen ile Çoban de başrolleri Yıldızı<br />

dizisinde paylaşmıştır. yine başrolde Şu an da oynamaktadır.<br />

ise Fox TV’de<br />

Özyıldız, özel hayatında ekrana aşırı gelen hiperaktif Çoban Yıldızı birisidir, dizisinde davul yine ve<br />

perküsyonu Özyıldız, da çok özel iyi hayatında çalmaktadır. aşırı hiperaktif<br />

başrolde oynamaktadır.<br />

birisidir, davul<br />

ve perküsyonu da çok iyi çalmaktadır.<br />

Özyıldız, özel hayatında aşırı hiperaktif<br />

birisidir, davul ve perküsyonu da çok iyi<br />

çalmaktadır.


KATiL<br />

MEDYA<br />

PATRONU


KATiL GAZETE PATRONU!<br />

Hollywood’un en meşhur dönemleri, 1920’li yıllar. Hemen her oyuncunun<br />

devasa paralar kazandığı zamanlar. Fakat yine bu dönem, Hollywood<br />

mensuplarından daha fazla para kazanan biri daha var. Gazete patronu William<br />

Randolph Hearst. Oluk oluk paralar kazanan gazete patronu William Randolph<br />

Hearst ile onun kadar olmasa da iyi paralar kazanan güzel Marion Davies ikilisi<br />

birbirlerine aşık olur.<br />

Marion kadar güzel bir kadınla birlikte olmak, ister istemez insanı paranoyak<br />

ederdi, Hearst de öyle oldu. Ama bu paranoyaklık boşuna da değildi. Hearst bir<br />

gün Marion Davies’in, dönemin meşhur oyuncularından Charlie Chaplin ile<br />

birlikte olduğunu duydu. Yine de bu söylentiyi pek ciddiye almadı. Zira<br />

Marion’un böyle bir şey yapacağını düşünmüyordu. Ama yine de eğer böyle bir<br />

şey varsa kanıtlamak için yatında bir parti düzenledi, Chaplin de bu partiye<br />

davet edildi. Hearst’e göre eğer bu söylentiler doğruysa, parti ortamı onların<br />

gevşemesini sağlayacak, Hearst de gerçeği görecekti.<br />

Hearst parti boyunca sevgilisi Marion ve Charlie Chaplin’i izledi. Fakat hiçte<br />

aşırı bir durum MARİON görmedi. Saatler KADAR ilerledikçe GÜZEL Marion ve Chaplin BİR kaybolmaya,<br />

ortada görünmemeye başladı. Etrafta onları arayan Hearst’in paranoyaklığı<br />

haklı çıktı.<br />

KADINLA<br />

Marion ve Chaplin,<br />

BİRLİKTE<br />

yatın kuytu bir<br />

OLMAK,<br />

köşesinde öpüşüyordu,<br />

İSTER<br />

Hearst de<br />

onların gölgesini İSTEMEZ gördü. Silahını İNSANI çıkaran Hearst PARANOYAK<br />

hiç düşünmeden o yöne doğru<br />

ateş etti. Olanları kaptan köşkünden izleyen Hearst’in attığı kurşun başkasına<br />

isabet etmişti. EDERDİ, Hearst hemen HEARST aşağı indi ve DE gördüğüne ÖYLE inanamadı, OLDU yerde yatan<br />

kişi arkadaşı Tom Ince’ti. Hearst silahını çektiğinde Ince de kamaradan<br />

çıkıyordu, yani kurşun ona isabet etmişti. Ince, kafasına isabet eden kurşunla<br />

hayatını kaybetti. Hearst hem üzgün hem de telaşlıydı. Sabah saatlerinde<br />

gazeteler Ince’in ölüm haberini verdi. Haberde Ince’in gazete patronu<br />

Hearst’in verdiği yemekte öldüğü üstüne basılarak verilmişti. Hearst<br />

gazetelerin bu ilk baskılarının hepsini toplattı. İlerleyen saatlerde gazete<br />

baskıları tamamıyla değişmişti. Olay daha sonra, Ince’in Hearst’in yemeğine<br />

davetli olduğu, aşırı yemek yediğinden dolayı kalp spazmı geçirdiği, ardından<br />

evine gönderildiği, orada öldüğü ve cesedinin de hemen yakıldığı anlatıldı.<br />

Mahkeme olayla ilgili tek şahit olarak Hearst’in çalışanı olan bir doktoru<br />

dinledi. Doktor, Ince’in böyle bir rahatsızlığı olduğunu bilmekte ve o gün de<br />

yemekte ilk müdahaleyi yaptığını söylemekteydi. Kapatılan bu olay seneler<br />

sonra William Randolph Hearst’in torunu Patrica Hearst’in kitabında anlatıldı.<br />

William Randolph Hearst<br />

Marion Davies


Hearst parti boyunca sevgilisi Marion ve Charlie Chaplin’i izledi. Fakat hiçte<br />

aşırı bir durum görmedi. Saatler ilerledikçe Marion ve Chaplin kaybolmaya,<br />

ortada görünmemeye başladı. Etrafta onları arayan Hearst’in paranoyaklığı<br />

haklı çıktı. Marion ve Chaplin, yatın kuytu bir köşesinde öpüşüyordu, Hearst de<br />

onların gölgesini gördü. Silahını çıkaran Hearst hiç düşünmeden o yöne doğru<br />

ateş etti. Olanları kaptan köşkünden izleyen Hearst’in attığı kurşun başkasına<br />

isabet etmişti. Hearst hemen aşağı indi ve gördüğüne inanamadı, yerde yatan<br />

kişi arkadaşı Tom Ince’ti. Hearst silahını çektiğinde Ince de kamaradan<br />

çıkıyordu, yani kurşun ona isabet etmişti. Ince, kafasına isabet eden kurşunla<br />

hayatını kaybetti. Hearst hem üzgün hem de telaşlıydı. Sabah saatlerinde<br />

gazeteler Ince’in ölüm haberini verdi. Haberde Ince’in gazete patronu<br />

Hearst’in verdiği yemekte öldüğü üstüne basılarak verilmişti. Hearst<br />

gazetelerin bu ilk baskılarının hepsini toplattı. İlerleyen saatlerde gazete<br />

baskıları tamamıyla değişmişti. Olay daha sonra, Ince’in Hearst’in yemeğine<br />

davetli olduğu, aşırı yemek yediğinden dolayı kalp spazmı geçirdiği, ardından<br />

evine gönderildiği, orada öldüğü ve cesedinin de hemen yakıldığı anlatıldı.<br />

Mahkeme olayla ilgili tek şahit olarak Hearst’in çalışanı olan bir doktoru<br />

dinledi. Doktor, Ince’in böyle bir rahatsızlığı olduğunu bilmekte ve o gün de<br />

yemekte ilk müdahaleyi yaptığını söylemekteydi. Kapatılan bu olay seneler<br />

sonra William Randolph Hearst’in torunu Patrica Hearst’in kitabında anlatıldı.<br />

OLAY DAHA SONRA, INCE’İN HEARST’İN<br />

YEMEĞİNE DAVETLİ OLDUĞU, AŞIRI<br />

YEMEK YEDİĞİNDEN DOLAYI KALP<br />

SPAZMI GEÇİRDİĞİ, ARDINDAN EVİNE<br />

GÖNDERİLDİĞİ, ORADA<br />

ÖLDÜĞÜ VE<br />

CESEDİNİN DE<br />

HEMEN YAKILDIĞI<br />

ANLATILDI<br />

Bu konunun hazırlanmasında Popüler Tarih dergisinin<br />

2000 yılında yayınlanan 5. Sayısındaki Kriminoloji<br />

sayfasındaki araştırmadan yararlanılmıştır.<br />

Tom Ince


John Laedrian<br />

Bilinmeyen Yabancı<br />

Ruhun Dramı<br />

Ruh; bedenimizden fazlası, sonsuzluk nefesi, isimsiz bir duman, sahici bir his<br />

ve anlatamadıklarımızdır. Onu anlatmaya cümleler yetmediği gibi çözmek için<br />

de ilimler yetmez. Sizi siz yapan çürümeye mahkum bedeniniz değil hiçbir<br />

zaman yok olmayacak olan ruhunuzdur. Her ne kadar seçimlerimiz somut olsa<br />

bile seçimi yapan akıl, yani ruhtur. Her ruh sever. Sevgi yalnızca aşk değildir,<br />

aşk dünyevidir, sevgi zamansızdır. İnsan aşık olunabilecek bir şey değildir,<br />

insan sevilir. En sevdiğiniz insanlar ise size itaatkardırlar. Eğer öyle olmasalardı<br />

en sevdiğiniz olmazlardı. Ruh itaat edeni sever fakat itaat etmekten nefret<br />

eder. O halde itaat edenlerin ruhu yok mudur? Elbette vardır. Onlar itaat<br />

denen yanlış anlaşılmayı karşılıklı yaparlar. Bu da en adil olandır.<br />

Yaşadıklarımızdan sorumluyuzdur. Ama bu yaşamadıklarımızdan sorumlu<br />

olmayacağımız anlamına da gelmez. Başucumuzda insanlar ölüyorsa, kurşun<br />

sıkan asker biz olmasak bile kurşundaki barut tanesi bizizdir.<br />

Ruhun oruçlu olduğu şeyler vardır. Ona bir süre yasak olan, ölünceye dek.<br />

Onlardan sakınmalıdır, kendini sakınmadığı takdirde çekeceği acı bedenindeki<br />

acıdan daha fazla olur, üstelik telafisi de yoktur. Ruhu evrileştiren çektiği acılar<br />

değil, acılardan alacağı tecrübelerdir. Bu yüzdendir ki niyet etmeden tutmak<br />

zorunda olduğumuz bu oruç bizi kendimize getirecektir. Bu oruç dini bir oruç<br />

demek değildir. Bu oruç mecbur kalarak tuttuğumuz ve nelerin yasak<br />

olduğunu deneyimleyerek saptayabildiğimiz bir oruçtur. Bu orucu nelerin<br />

bozduğunu bilemeyiz. İşte bu orucun gereklerini yerine getirdiğimiz takdirde<br />

doğru yolu bulmuşuz demektir. Bizim tutacağımız bu orucun belli bir süresi<br />

olmadığı gibi sonsuza kadar da sürebilir.<br />

“<br />

En sevdiğiniz insanlar<br />

size itaatkardırlar.<br />

Eğer öyle olmasalardı<br />

en sevdiğiniz<br />

olmazlardı<br />

İşte bu nevi karışık durumların yaşandığı ruh<br />

ebedsiz bir çıkmazdadır. Ne bu karışıklıktan<br />

çıkabilecek tecrübesi ne de bu tecrübeyi<br />

kazanacak zamanı yoktur. Onu refaha<br />

kavuşturacak gerçek, onun sonsuzu<br />

bulmasıyla olacaktır. Sonsuzluğun ne zaman<br />

geleceği ise belirsizdir. İşte bunlardır ruhun<br />

dramı…


DOSYA<br />

BASIN DIŞI<br />

SERMAYENİN<br />

BASINA GiRiŞi<br />

OSMAN KILIÇ hazırladı


BASIN DIŞI SERMAYENİN BASINA GİRİŞİ<br />

Basın dışı sermayenin basına ilk girişi<br />

sanılanın aksine Aydın Doğan’ın Milliyet<br />

gazetesini satın almasıyla olmamıştır.<br />

Tanzimat döneminden 2. Dünya savaşının<br />

sonlarına dek hiçbir gazetenin sahibi basın<br />

dışından değildir. Bu geleneğin son<br />

bulması 1948 yılında, edebiyatçı ve yazar<br />

Peyami Safa’nın kardeşi olan İlhami<br />

Safa’nın kurduğu Yeni Sabah gazetesinin iş<br />

adamı Safa Kılıçoğlu’na satılmasıyla<br />

olmuştur. İlhami Safa Safa 1938 1938 yılında yılında Cemalettin Saraçoğlu’yla ortak kurduğu<br />

gazetedeki Cemalettin hisselerini Saraçoğlu’yla Saraçoğlu’na ortak kurduğu devretmiş o da gazeteyi Safa Kılıçoğlu’na<br />

satmıştır. gazetedeki Basın hisselerini dışı sermayenin Saraçoğlu’na Türkiye’deki bu ilk girişimi önce başarılı olsa da<br />

ardından devretmiş Yeni o da Sabah gazeteyi gazetesinin Safa Kılıçoğlu’na kapanmasıyla büyük bir hüsran olmuştur.<br />

Fakat satmıştır. gazetesi Basın kapanan dışı Safa Kılıçoğlu sermayenin bu seferde dergiciliğe merak salmış ve<br />

Meydan Türkiye’deki dergisini bu ilk kurmuştur. girişimi önce başarılı<br />

olsa da ardından Yeni Sabah gazetesinin<br />

kapanmasıyla büyük bir hüsran olmuştur.<br />

Fakat gazetesi kapanan Safa Kılıçoğlu bu<br />

seferde dergiciliğe merak salmış ve<br />

…gazetesi kapanan<br />

Meydan dergisini kurmuştur.<br />

Safa Kılıçoğlu bu<br />

seferde dergiciliğe<br />

merak salmış ve<br />

Meydan dergisini<br />

kurmuştur<br />

Basın dışı gazete patronlarından ikincisi ise Habib Edip Törehan’dır. Törehan,<br />

Türkiye’de eğitim aldıktan sonra Almanya’ya gitmiş ve orada zengin olmuştur.<br />

1949 yılında Türkiye’ye dönen Törehan bir gazete kurmak için kolları sıvamış<br />

ve Yeni Sabah gazetesini kurmuştur. Törehan gazetenin merkezini diğer<br />

gazetelerin aksine Babıali’de yapmamıştır. Fakat Törehan’ın gazete patronluğu<br />

kısa sürmüştür. 1950 yılında gazeteyi, eski medya patronu ve siyasetçi Cem<br />

Uzan’ın da babası olan müteahhit Kemal Uzan’a satmıştır. O zamanlar pek<br />

beğenilmeyen bir gazete olan Yeni İstanbul bir süre sonra kapatılmak zorunda<br />

kalmıştır.


Asıl işi gazetecilik olmayan ve<br />

gazete patronluğuna soyunan<br />

üçüncü iş adamı da Malik<br />

Yolaç’tır. 1918 yılında Kazım<br />

Şinasi Dersan’ın ortaklarıyla<br />

beraber kurduğu Akşam<br />

gazetesi, ortakların ayrılığıyla<br />

çıkmaza girmiş ve 1957 yılında<br />

Dersan gazeteyi armatör<br />

Malik Yolaç’a satmıştır. Yolaç,<br />

basın dışından gelen diğer<br />

patronlar gibi olmamış, birçok<br />

yenilik yapmıştır. Bir akşam<br />

gazetesi olan Akşam’ı gündüz gazetesine çevirmiştir. gazetesi Basına olan bir Akşam’ı diğer katkısı gündüz ise<br />

“taşra baskı” olmuştur. Gazetenin Anadolu kentlerine gazetesine taşınmasında çevirmiştir. Basına birçok<br />

aksaklık yaşanırken o, İstanbul baskısından önce bir diğer Anadolu’ya katkısı gönderilecek ise “taşra<br />

gazeteleri hazırlatmış ve İstanbul dışındaki ilk matbaayı baskı” Ankara’da olmuştur. kurmuştur. Gazetenin<br />

Malik Yolaç’ın siyasete girmesiyle gazete tiraj Anadolu kaybetmiş ve Yolaç kentlerine gazeteyi<br />

Basın-İş Sendikasına satmıştır. Ardından bu taşınmasında sendika gazeteyi birçok aksaklık elden<br />

çıkarmıştır.<br />

yaşanırken o, İstanbul<br />

baskısından önce Anadolu’ya<br />

Deminde değinildiği üzere basına basın dışı sermayenin gönderilecek ilk girişi Aydın gazeteleri Doğan’la<br />

olmamıştır. Doğan’ın basına girişi 1979 yılında hazırlatmış Milliyet gazetesinin ve çoğunluk İstanbul<br />

hissesini satın almasıyla olmuştur. 3 Mayıs 1950 dışındaki yılında Ali ilk Naci matbaayı Karacan<br />

tarafından kurulan gazete, uzun yıllar gazetede görev Ankara’da alan ve kurmuştur. son olarak Genel Malik<br />

Yayın Yönetmenliğini de üstlenen Abdi İpekçi’nin Yolaç’ın 1979 siyasete yılında bir girmesiyle suikast<br />

sonucu öldürülmesiyle altüst olmuştur. 1980 gazete yılında tiraj Aydın kaybetmiş Doğan’ın ve<br />

patronluğu gazetede ilan edilmiş ve künyede Yolaç adı yer gazeteyi almaya başlamıştır. Basın-İş<br />

Doğan, Milliyet gazetesine uzun yıllar patronluk Sendikasına yaptıktan sonra 2011 satmıştır. yılında<br />

gazeteyi satmıştır.<br />

Ardından bu sendika da<br />

gazeteyi elden çıkarmıştır.<br />

Deminde değinildiği üzere<br />

basına basın dışı sermayenin<br />

ilk girişi Aydın Doğan’la<br />

olmamıştır. Doğan’ın basına<br />

girişi 1979 yılında Milliyet<br />

gazetesinin çoğunluk hissesini<br />

satın almasıyla olmuştur. 3<br />

Mayıs 1950 yılında Ali Naci<br />

Karacan tarafından kurulan<br />

gazete, uzun yıllar gazetede<br />

görev alan ve son olarak Genel<br />

Yayın Yönetmenliğini de<br />

üstlenen Abdi İpekçi’nin 1979<br />

yılında bir suikast sonucu<br />

3 Mayıs 1950 yılında Ali Naci<br />

Karacan tarafından kurulan<br />

gazete, uzun yıllar gazetede<br />

görev alan ve son olarak Genel<br />

Yayın Yönetmenliğini de<br />

üstlenen Abdi İpekçi’nin 1979<br />

yılında bir suikast sonucu<br />

öldürülmesiyle altüst olmuştur


1954 yılında kurulan<br />

Tercüman gazetesi de basın<br />

dışı sermayenin kurduğu bir<br />

gazetedir. Semih Tanca,<br />

Cemal Hünalp ve İzzet Oruz<br />

adlı üç iş adamının<br />

ortaklığıyla kurulan gazete,<br />

zamanla tamamıyla Cemal<br />

Hünalp’ın eline geçmiştir.<br />

Hünalp, gazeteyi Vatan<br />

gazetesinde de hissesi<br />

bulunan bir başka iş adamı<br />

Nihat Karaveli’ye satmıştır.<br />

Karaveli de gazeteyi<br />

yönetemeyince<br />

Ragıp Ragıp Kutman’a satmıştır. Kutman zamanında gazetenin<br />

Kutman’a çalışanlarının satmıştır. isyanı üzerine Kutman gazete yönetimi çalışanlara geçmiştir. Gazete bu<br />

zamanında olayın ardından çalışanların gazetenin isteği üzerine Kemal Ilıcak’a satılmıştır.<br />

çalışanlarının isyanı üzerine<br />

gazete<br />

Haldun Simavi’nin<br />

yönetimi çalışanlara<br />

Günaydın ve Tan gazeteleri de basın dışı sermayenin satın<br />

geçmiştir.<br />

aldığı gazetelerden<br />

Gazete bu<br />

olmuştur.<br />

olayın<br />

Simavi, gazetesi Günaydın’ın 1988 yılında Kıbrıslı<br />

ardından<br />

iş adamı Asil<br />

çalışanların<br />

Nadir’e satmıştır.<br />

isteği<br />

Ardından Tan gazetesi de satılmıştır. 1990’lı<br />

üzerine<br />

yılların başında<br />

Kemal<br />

İngiltere’deki<br />

Ilıcak’a<br />

şirketinde meydana gelen olaylar nedeniyle<br />

satılmıştır.<br />

gazete çalışanlarının maaşlarını dahi ödeyemeyecek duruma gelen Asil<br />

Nadir’in gazeteleri ilkin iş adamı Selahattin Beyazıt’a ardından ise Ahmet Özal’a<br />

Haldun satılmak Simavi’nin istendiyse Günaydın de satılamamıştır. Gazeteler 1993 yılında Bekir Kutmangil<br />

ve adlı Tan bir gazeteleri iş adamına de basın satılmıştır. dışı İş adamı Kutmangil’in öldürülmesiyle bu<br />

sermayenin gazeteler de kapanmıştır. satın aldığı Uzun yıllar sonra Sabah gazetesi, Günaydın’ın isim<br />

gazetelerden<br />

hakkını alıp bir magazin olmuştur. eki olarak Sabah’la birlikte yayınlamaya başlamıştır.<br />

Simavi, gazetesi Günaydın’ın<br />

1988 yılında Kıbrıslı iş adamı<br />

Asil Nadir’e satmıştır.<br />

Ardından Tan gazetesi de<br />

satılmıştır. 1990’lı yılların<br />

başında İngiltere’deki<br />

Simavi, gazetesi<br />

şirketinde meydana gelen<br />

olaylar nedeniyle gazete<br />

Günaydın’ın 1988<br />

çalışanlarının maaşlarını dahi yılında Kıbrıslı iş adamı<br />

ödeyemeyecek duruma<br />

Asil Nadir’e satmıştır<br />

gelen Asil Nadir’in gazeteleri<br />

ilkin iş adamı Selahattin<br />

Beyazıt’a ardından ise Ahmet<br />

Özal’a satılmak istendiyse de<br />

satılamamıştır. Gazeteler<br />

1993 yılında Bekir Kutmangil<br />

adlı bir iş adamına satılmıştır.<br />

İş adamı Kutmangil’in


Asil Nadir’in satın aldığı bir<br />

diğer gazete olan ve aynı<br />

zamanda kapanmak zorunda<br />

olan gazetelerden biri olan<br />

Güneş gazetesi de basın dışı<br />

sermayenin girişimlerinden<br />

birisidir. 1982 yılında kurulan<br />

gazetenin kurucuları Ömer<br />

Çavuşoğlu ve Ahmet<br />

Kozanoğlu’dur. Bu iki ortak<br />

dönemin bankerlerinden<br />

Banker Kastelli’nin yurt dışına<br />

kaçmasıyla iflas etmiş ve<br />

gazeteyi iş adamı Mehmet Ali Yılmaz’a satmıştır. gazeteyi Gazetenin iş adamı Yılmaz’dan Mehmet sonraki Ali<br />

patronu da Asil Nadir olmuştur. Kapanmak Yılmaz’a zorunda satmıştır. kalıp uzun Gazetenin yıllar<br />

yayınlanmayan gazete Mehmet Emin Karamehmet’in Yılmaz’dan gazeteyi sonraki satın patronu almasıyla da<br />

yeniden yayınlanmaya başlamıştır.<br />

Asil Nadir olmuştur.<br />

Kapanmak zorunda kalıp uzun<br />

Falih Rıfkı Atay’ın kurduğu Dünya gazetesi de basın<br />

yıllar<br />

dışı<br />

yayınlanmayan<br />

sermayenin satın<br />

gazete<br />

aldığı<br />

gazetelerden biri olmuştur. Gazetenin kurucusu<br />

Mehmet<br />

Atay’ın<br />

Emin<br />

1971<br />

Karamehmet’in<br />

yılında vefat<br />

etmesiyle, gazete 1970’lerin başından beridir<br />

gazeteyi<br />

yaşadığı krizi<br />

satın<br />

aşamamış<br />

almasıyla<br />

ve iş<br />

adamı İhsan Altınel’e satılmıştır. 1979 yılında Hürriyet<br />

yeniden<br />

gazetesine<br />

yayınlanmaya<br />

devredilen<br />

Dünya gazetesi 1981 yılında Nezih Demirkent<br />

başlamıştır.<br />

patronluğunda bir ekonomi<br />

gazetesine çevrilmiştir. Gazete halen yayınlanmaya devam etmektedir.<br />

Falih Rıfkı Atay’ın kurduğu<br />

Dünya gazetesi de basın dışı<br />

sermayenin satın aldığı<br />

gazetelerden biri olmuştur.<br />

Gazetenin kurucusu Atay’ın<br />

1971 yılında vefat etmesiyle,<br />

gazete 1970’lerin başından<br />

beridir yaşadığı krizi aşamamış<br />

ve iş adamı İhsan Altınel’e<br />

satılmıştır. 1979 yılında<br />

Hürriyet<br />

gazetesine<br />

devredilen Dünya gazetesi<br />

1981 yılında Nezih Demirkent<br />

patronluğunda bir ekonomi<br />

gazetesine çevirilmiştir.<br />

Gazete halen yayınlanmaya<br />

devam etmektedir.<br />

1979 yılında Hürriyet gazetesine<br />

devredilen Dünya gazetesi 1981<br />

yılında Nezih Demirkent<br />

patronluğunda bir ekonomi<br />

gazetesine çevrilmiştir<br />

*Bu Dosyanın hazırlanmasında Prof. Dr. Atilla Girgin’in Yerel Basın adlı kitabından yararlanılmıştır.


Osman KILIÇ<br />

sadece<br />

MEDYA<br />

A2 TV Beni Yeniden<br />

osmankilicOK<br />

osmankilic1<br />

osmankilicc<br />

Televizyona Bağladı<br />

Ben 1994 yılında doğdum. Televizyon bizim için vazgeçilmez ve tek eğlence<br />

kaynağıydı. Bizim ailede en çok ATV izlenir, Sabah gazetesi okunurdu. ATV’nin<br />

dizileri malumunuz, “dizi ATV’de izlenir” sloganına mahzar olabilmiş. Bu arada<br />

dönemin meşhur kanallarından TGRT de evimizde en çok izlenen ikinci kanaldı.<br />

Televizyon izledim izleyeli aklımda kalmış olan diziler bellidir, aslında bu benim<br />

dönemimdeki her bireyde de ortaktır. Ekmek Teknesi, Deli Yürek, Çocuklar<br />

Duymasın, Avrupa Yakası ve yakın zamanlarda da Yahşi Cazibe dizisini<br />

izliyordum. Bu dönem televizyondan uzaklaşmaya başladığım bir dönemdi. Her<br />

gece izlediğim diziler varken bir elin parmağını geçmez olmuştu. Bir dönem Ezel<br />

dizisine baksam da sonraları onu da izlemez olmuştum. Uzun yıllar<br />

televizyonda dizi izlemez hale geldim. Ve derken Galip Derviş diye bir dizi<br />

başladı, ani bir hızla bitti. Şimdi ise Vatanım Sensin dizisi izlediğim tek dizi oldu.<br />

Gelelim asıl meseleye, odamda duran televizyon sadece bir aksesuar haline, bir<br />

dekorasyon ürününe dönecekken A2 TV diye bir kanal çıktı. Çocukluğumda<br />

izlediğim ne kadar dizi varsa hepsi bu ekranda yer alıyor. Yeni medyada bir<br />

üreten olarak eski medyanın en önemli oyuncusu olan televizyonu hayatımdan<br />

çıkaracakken beni nostalji oyunuyla ekrana bağlayan A2 TV bu oyunuyla beni<br />

adeta hipnoz etti. Etsin de ve bir ricam olacak; lütfen artık Avrupa Yakası<br />

dizisini günlük hale getirsin:)<br />

TELEVİZYON İZLEDİM İZLEYELİ AKLIMDA<br />

KALMIŞ OLAN DİZİLER BELLİDİR,<br />

ASLINDA BU BENİM DÖNEMİMDEKİ HER<br />

BİREYDE DE ORTAKTIR


ERGÜN DİLER<br />

1968 yılında İzmir’in Buca ilçesinde dünyaya gelmiştir. Yüksek öğretime dek<br />

tüm eğitimi doğduğu şehir İzmir’de geçen Diler’in üniversite seçimi tamamıyla<br />

arkadaşı vasıtasıyla olmuştur. Diler, hem İzmir’de yaşamak hem de mühendis<br />

olmak isterken arkadaşı üniversite tercih formunu doldurmuş, hiç istemese de<br />

hayatının mesleğinin başlangıcı olacak olan Basın-Yayın yüksekokulunu<br />

yazmıştı. O çok üzülse de İstanbul’a, Marmara Üniversitesi Basın Yayın<br />

yüksekokuluna gitmek zorunda kaldı. Diler’in bu bölümü istememe<br />

nedenlerinden birisi memleketi İzmir bırakmak istemeyişiydi, diğer bir nedeni<br />

ise oldukça ilginçti. Henüz lise eğitimini gördüğünde hocası tüm sınıfa<br />

kompozisyon ödevi vermişti. Ergün Diler de oldukça güzel bir yazı hazırlamış<br />

ve hocasına vermişti. Fakat hocası bu ödevi onun yapmadığını söylüyor, Diler<br />

onu bir türlü inandıramıyordu. İşte yazıyı sevmeme nedenlerinden birisi de bu<br />

olay oldu.<br />

Artık mesleğinin bu olacağını kabullenmiş ve işe koyulmuştu. 4 senede<br />

bitirebildiği, sevmediği bu bölümü okurken aynı anda çalışmaya da başladı.<br />

Gündüzleri okula gidiyor gece ise Sabah gazetesinde çalışıyordu. Birkaç saatlik<br />

uykuyla okula ve ardından işe gidiyordu. Onun hayatından verdiği bu<br />

fedakarlık çalıştığı gazetenin yöneticilerince ödüllendirildi. Diler’in fedakarlığı<br />

karşılığını bulmuştu. Gazetedeki yöneticisinin bu ödülü onu mesleğe de<br />

bağladı. Artık başarılı bir gazeteciydi. Fakat onun bu sevinci kısa sürebildi.<br />

İzmir’den bir haber geldi, İzmir’den babası bir hayatını haber kaybetmişti. geldi, babası Ona hayatını ailesinden kaybetmişti. kalan<br />

tek miras çalışmaktı. Öyle de Ona oldu, ailesinden hep çalıştı, kalan hep tek başarılarına miras çalışmaktı. başarı kattı. Öyle de<br />

oldu, hep çalıştı, hep başarılarına başarı kattı.<br />

Uzun yıllar Sabah gazetesinde görev aldıktan sonra Akşam gazetesi,<br />

Habertürk, Star gazetesi, Uzun Cine5 yıllar televizyonunda Sabah gazetesinde da görev yaptı. aldıktan Cine5’in sonra<br />

ardından Yeni Şafak gazetesine Akşam geçti. gazetesi, Bu gazetede DİLER, Habertürk, de HEM toplam Star 6,5 İZMİR’DE<br />

gazetesi, yıl çalıştı. Cine5 6,5<br />

yılın 2,5 yılını Yeni Şafak’ın televizyonunda Genel Yayın da Koordinatörü görev YAŞAMAK yaptı. göreviyle Cine5’in ardından tamamladı. HEM DE Yeni O<br />

dönem Takvim gazetesinde Şafak yönetim gazetesine açısından geçti. MÜHENDİS Bu karışık gazetede bir durum de toplam OLMAK yaşanıyor, 6,5 yıl<br />

sürekli gazetenin yöneticileri çalıştı. değişiyordu. 6,5 yılın Diler İSTERKEN 2,5 de yılını Yeni Yeni Şafak’tan Şafak’ın ARKADAŞI<br />

ayrılmıştı. Genel Yayın Bu<br />

sefer de Takvim gazetesinde Koordinatörü çalışmaya göreviyle başladı. tamamladı. Gazetenin O dönem Genel Takvim Yayın<br />

Yönetmeni oldu. Diler 2009 başladığı<br />

ÜNİVERSİTE<br />

Takvim gazetesi Genel<br />

TERCİH<br />

gazetesinde yönetim açısından karışık bir durum Yayın<br />

Yönetmenliğini halen sürdürmektedir.<br />

yaşanıyor, FORMUNU sürekli gazetenin DOLDURMUŞ, yöneticileri değişiyordu. HİÇ<br />

Diler de Yeni İSTEMESE Şafak’tan ayrılmıştı. DE Bu HAYATININ<br />

sefer de Takvim<br />

Başarılı gazeteci Ergün Diler bir de evlilik yapmıştır. Eşiyle İstanbul’da tanışan<br />

gazetesinde<br />

Diler’in Efe Ömer ve Kayra Nisa adında<br />

MESLEĞİNİN çalışmaya başladı. Gazetenin<br />

2 çocuğu bulunmaktadır.<br />

BAŞLANGICI<br />

Genel Yayın<br />

Aynı zamanda<br />

Yönetmeni<br />

yazarlık da yapan Diler 2011 OLACAK oldu. Diler<br />

yılında Şato Gizli OLAN 2009 başladığı<br />

Devletin BASIN-YAYIN<br />

Takvim gazetesi<br />

Şifreleri, 2014’te<br />

Genel Yayın Yönetmenliğini halen sürdürmektedir.<br />

Kraliçenin Adamları ve 2015’te YÜKSEKOKULUNU ise birkaç senedir A Haber YAZMIŞTI<br />

ekranlarında<br />

gazeteci Bekir Hazar’la birlikte Başarılı sunduğu gazeteci programın Ergün Diler da adı bir olan de evlilik Yazboz yapmıştır. kitabını<br />

yayınlamıştır.<br />

Eşiyle İstanbul’da tanışan Diler’in Efe Ömer ve Kayra<br />

Nisa adında 2 çocuğu bulunmaktadır. Aynı zamanda


Uzun yıllar Sabah gazetesinde görev aldıktan sonra Akşam gazetesi,<br />

Habertürk, Star gazetesi, Cine5 televizyonunda da görev yaptı. Cine5’in<br />

ardından Yeni Şafak gazetesine geçti. Bu gazetede de toplam 6,5 yıl çalıştı. 6,5<br />

yılın 2,5 yılını Yeni Şafak’ın Genel Yayın Koordinatörü göreviyle tamamladı. O<br />

dönem Takvim gazetesinde yönetim açısından karışık bir durum yaşanıyor,<br />

sürekli gazetenin yöneticileri değişiyordu. Diler de Yeni Şafak’tan ayrılmıştı. Bu<br />

sefer de Takvim gazetesinde çalışmaya başladı. Gazetenin Genel Yayın<br />

Yönetmeni oldu. Diler 2009’da başladığı Takvim gazetesi Genel Yayın<br />

Yönetmenliğini halen sürdürmektedir.<br />

Başarılı gazeteci Ergün Diler bir de evlilik yapmıştır. Eşiyle İstanbul’da tanışan<br />

Diler’in Efe Ömer ve Kayra Nisa adında 2 çocuğu bulunmaktadır. Aynı zamanda<br />

yazarlık da yapan Diler 2011 yılında Şato Gizli Devletin Şifreleri, 2014’te<br />

Kraliçenin Adamları ve 2015’te ise birkaç senedir A Haber ekranlarında<br />

gazeteci Bekir Hazar’la birlikte sunduğu programın da adı olan Yazboz kitabını<br />

yayınlamıştır.<br />

DİLER 2009’DA BAŞLADIĞI TAKVİM<br />

GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİNİ<br />

HALEN SÜRDÜRMEKTEDİR


N E W Y O R K<br />

MEN<br />

LEATHER<br />

WALLET<br />

$59.00


HASAN<br />

TAHSiN


HASAN TAHSİN<br />

1888 yılında Selanik’te dünyaya gelmiştir. Asıl adı Osman Nevres’tir. Eğitimine<br />

Atatürk’ün de eğitim gördüğü Şemsi Efendi Mektebinde başlamıştır. Bu okulun<br />

ardından Feyziye Mektebinde eğitime devam etmiştir. Başarılı bir öğrenci olan<br />

Tahsin, İttihat ve Terakki Cemiyetinin verdiği bursla Paris’te Sarbonne<br />

Üniversitesinde Siyasal Bilimler okumuştur. Tahsin bu bursun karşılığı olarak<br />

İttihat ve Terakki’nin Paris temsilcisi olmuştur. Çeşitli eylemlere katılan Tahsin,<br />

Bükreş’te Osmanlı devleti aleyhine gösteriler yapan ve İngiliz casusu göreviyle<br />

Balkanları karıştırmaya çalışan Buxton kardeşlere suikast düzenlemiştir. Bu<br />

suikast üzerine 10 yıl hapis cezası çeken Tahsin, ceza sonrası İstanbul’a<br />

geçmiştir. İstanbul’dan verem hastalığı için İsviçre’ye gitmesi gereken Tahsin,<br />

Hasan Tahsin ismini de buraya giderken almıştır. Karıştığı olaylar nedeniyle<br />

İsviçre’nin onu kabul etmemesinden dolayı, Osman Nevres olan ismini Hasan<br />

Tahsin olarak değiştirmiş ve öyle İsviçre’ye gidebilmiştir. 1918 yılında İzmir’de<br />

Hatıra adlı bir şirket kuran Tahsin, Osmanlı Sulh ve Selamet Cemiyeti’nin de<br />

sözcülüğünü yapan Hukuk-u Beşer gazetesini yayınlamıştır.<br />

İzmir’i Yunanistan’a vermemek için 14 Mayıs gecesi Reddi İlhak Heyeti Milliyesi<br />

tarafından dağıtılan bildiri de “...Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule<br />

taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık<br />

Meydanındadır. Oraya yüzbinlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil<br />

yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri<br />

kalma!.. Binlerler, yüzbinlerle Maşatlık'a koş. Ve Milli Kurul'un buyruğuna uy..”<br />

yazmaktaydı. 14 Mayısı 15 Mayısa bağlayan gece halkı Yunan işgaline karşı<br />

direnişe çağıran Tahsin, 15 Mayıs sabahı Yunanlıların İzmir Pasaport İskelesine<br />

BAŞARILI BİR<br />

ÖĞRENCİ OLAN<br />

TAHSİN, İTTİHAT VE<br />

TERAKKİ CEMİYETİNİN<br />

VERDİĞİ BURSLA<br />

PARİS’TE SARBONNE<br />

ÜNİVERSİTESİNDE<br />

SİYASAL BİLİMLER<br />

OKUMUŞTUR<br />

yanaşıp rahatça İzmir’e girmesine karşın dayanamamış ve ateş açmıştır. Bu ateş<br />

sonucu Yunan Efzon Alayı bayraktarı olan asker ölmüş, elindeki Yunanistan<br />

bayrağı da yere düşmüştür. Olay yerinden hemen uzaklaşan Tahsin, Yunan<br />

askerlerinin onu yakalaması ve öldürmesi sonucu şehit edilmiştir. Henüz 31<br />

yaşında olan Tahsin’in naaşı İzmir Saat kulesinin altında bulunmuştur.


İzmir’i Yunanistan’a vermemek için 14 Mayıs gecesi Reddi İlhak Heyeti Milliyesi<br />

tarafından dağıtılan bildiri de “...Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule<br />

taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık<br />

Meydanındadır. Oraya yüzbinlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil<br />

yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri<br />

kalma!.. Binlerler, yüzbinlerle Maşatlık'a koş. Ve Milli Kurul'un buyruğuna uy..”<br />

yazmaktaydı. 14 Mayısı 15 Mayısa bağlayan gece halkı Yunan işgaline karşı<br />

direnişe çağıran Tahsin, 15 Mayıs sabahı Yunanlıların İzmir Pasaport İskelesine<br />

yanaşıp rahatça İzmir’e girmesine karşın dayanamamış ve ateş açmıştır. Bu ateş<br />

sonucu Yunan Efzon Alayı bayraktarı olan asker ölmüş, elindeki Yunanistan<br />

bayrağı da yere düşmüştür. Olay yerinden hemen uzaklaşan Tahsin, Yunan<br />

askerlerinin onu yakalaması ve öldürmesi sonucu şehit edilmiştir. Henüz 31<br />

yaşında olan Tahsin’in naaşı İzmir Saat kulesinin altında bulunmuştur.<br />

“...EY BEDBAHT TÜRK!.. YUNAN HAKİMİYETİNİ KABULE<br />

TARAFTAR MISIN? ARTIK KENDİNİ GÖSTER. TEKMİL<br />

KARDEŞLERİN MAŞATLIK MEYDANINDADIR. ORAYA<br />

YÜZBİNLERLE TOPLAN.. ORADA ZENGİN, YOKSUL,<br />

BİLGİN, CAHİL YOK. FAKAT YUNAN EGEMENLİĞİNİ<br />

İSTEMEYEN BİR MUTLAK ÇOĞUNLUK VAR. GERİ<br />

KALMA!.. BİNLERLER, YÜZBİNLERLE MAŞATLIK'A KOŞ.<br />

VE MİLLİ KURUL'UN BUYRUĞUNA UY..”<br />

Vatanım Sensin dizisinde Hasan<br />

Tahsin’in işgale karşı ilk kurşunu<br />

attığı sahnenin canlandırıldığı<br />

bölümü tıkla izle>


Reklam Veren<br />

Reklam Vermeyen<br />

REKLAM REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com


SiYASET MEYDANI<br />

Epey bir zamandır Ali Kırca yok ekranlarda. En son<br />

Show Tv Ana Haber Bültenini sunuyordu. Ve aynı<br />

zamanda o muhteşem program Siyaset Meydanını<br />

da sunuyordu. Program o kadar güzeldi ki sabahlara<br />

kadar devam eder ve yine de izlenirdi. Merhum<br />

Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün programından sonra<br />

başladı. Pek unutulmaz ama unutanlar için<br />

söyleyelim, 32. Gün , A Takımı ve Siyaset Meydanı<br />

bir zamanlar ekranlara renk katan siyaset ve<br />

gündemin konuşulup tartışıldığı programlardı.<br />

Tartışma kelimesinin hakkını veren programdı<br />

Siyaset Meydanı, izleyiciler bile tartışırdı. O hiç<br />

bilmediğimiz siyasi terimlerin çoğunu orada<br />

öğrendik halk olarak. Tanımadığımız simaların iç<br />

dünyasına girdik, görüşlerini dinledik. Çoğu zaman<br />

da onların dış görünüşlerinden farklı bir isim tanımış<br />

olduk. Siyaset Meydanı sayesinde tartışmayı, özgür<br />

düşünceyi ve barışı beynimizin bir yerlerine kazıdık,<br />

her ne kadar hayatımızda uygulamasakta. Siyaset<br />

Meydanında bir konu tartışılacaksa her görüşe yer<br />

verilirdi. görüşe yer Şimdiki verilirdi. programlar Şimdiki programlar gibi değil anlayacağınız.<br />

gibi<br />

4 değil kişinin anlayacağınız. değil 40 kişinin 4 kişinin tartıştığı değil bir 40 programdı. kişinin<br />

Haliyle tartıştığı biz bir izleyicilerde programdı. 10 Haliyle katını biz öğrendik.<br />

Programın izleyicilerde müziğinin 10 katını adı öğrendik. Türk Süitiydi. Programın O müziği her<br />

duyduğumuzda müziğinin adı Türk Siyaset Süitiydi. Meydanını O müziği anımsayacağız<br />

her<br />

elbette duyduğumuzda ama umut Siyaset ederiz Meydanını ki efsane program Siyaset<br />

Meydanı’nın anımsayacağız ekranlara elbette ama geri dönmesi. umut Kim bilir belki<br />

bir ederiz gün ki Türk efsane Süitini program tekrar Siyaset duyarız ve işte Siyaset<br />

Meydanı’nın başladı ekranlara deriz. geri dönmesi.<br />

Kim bilir belki bir gün Türk Süitini<br />

tekrar duyarız ve işte Siyaset Meydanı<br />

başladı deriz.<br />

Cem Yılmaz, Beyazıt Öztürk ve Yılmaz<br />

Erdoğan’ın Konuk Olduğu Siyaset<br />

Meydanı Bölümü izlemek için tıklayın.


öneri<br />

Osman KILIÇ<br />

her<br />

şey<br />

osmankilicOK<br />

osmankilic1<br />

osmankilicc<br />

mima’yı Tüm Okuyucularımıza Öneriyorum!<br />

Birkaç sayıdır dergimizde reklamı bulunmayan MİMA (Mini Mağazacılık) yine<br />

yaptı yapacağını ve muhteşem bir kampanyayla geri döndü. Bu kampanyaya<br />

göre; bayilik bedeli 50.000 TL olan market, %20 peşinatla (10.000 TL) herkesi<br />

market sahibi yapacak. Yani siz de çevrenizde gördüğünüz ŞOK, BİM, A101,<br />

UCZ, SEÇ gibi bir marketin sahibi olacaksınız.<br />

Neden öneriyorsunuz? diye soracak olursanız. Öneriyoruz çünkü; ülkemizin<br />

refahı ve bireylerimizin girişimciliğe adım atması açısından muhteşem bir fırsat<br />

sunuyor. Bir akıllı telefonun bile 5.000 TL olduğu günümüzde size tüketimi<br />

değil, üretimi aşılıyor. Ayrıca bu markette sizi bir yöneten olmayacak fakat<br />

şirketin size verdiği kuralların dışına da çıkamazsınız. Bu market tüketiciye de<br />

kendini iyi hissedebileceği bir ortam yaratmak istiyor, bu nedenle müşteri<br />

memnuniyeti her şeyin üzerinde olacak.<br />

Marketin sistemi ise şöyle işliyor; bayi olmak isteyenler şirketin mail yoluyla<br />

göndereceği banka hesap numarasına 10.000 TL’lik peşinatı yatırıyor. Bayi<br />

adaylarının paraları bu hesapta birikiyor, bunun sonucunda biriken para 50.000<br />

TL’lik parçalara bölünüyor. Çeşitli aralıklarla belli bir sıra içinde herkes market<br />

sahibi oluyor. Marketin açılacağı, sırada olan kişiye söyleniyor. Bu kişi paranın<br />

geri kalanını da kişiye bildirildikten en geç 5 iş günü sonra aynı hesaba yatırmalı<br />

ve bunu bildirmeli. Marketiniz siz peşinatı yatırdığınız süreden 1 veya 6 ay<br />

arasında kesin açılıyor.<br />

Her konuda ben şahsım adına MİMA’ya kefilim, hiçbir sıkıntı çıkmayacağından<br />

emin olabilirsiniz.<br />

Bu arada MİMA da bizim yaptığımız gibi tüm işlerini dijital ortamda<br />

halletmekten yana, bir sürü idari personel yerine, mail ortamında tüm işlerini<br />

hallediyorlar. Ayrıca MİMA, marketinizin açılışında da bir dizi sürpriz yapacak,<br />

bunu da bilin istedim.


Reklam Veren<br />

Reklam Vermeyen<br />

REKLAM REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com


REKLAM<br />

VERMEK<br />

KIZ TARAFINA MI?<br />

ERKEK TARAFINA MI?<br />

AiT<br />

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL<br />

DÜĞÜN VE YAŞAM DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!