You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>ANNELER</strong> <strong>GÜNÜ</strong><br />
Annemiz… Bir can, bir nefes. Başımızın tacı. Yeryüzünün en büyük<br />
hazinesi. Vazgeçemediğimiz yegâne varlık. Affedebileceğimiz tek insan.<br />
Koklamaya doyamadığımız bir çiçek, Kısacası her şeyimiz. Anlatmaya<br />
kelimeler yeter mi?<br />
Bu gün onların günü. Sıkı sıkı sarılma, bir öpücük bir gönül alma, bir<br />
mesaj, küçük bir hediye beraber geçirilecek bir gün belki de. Nice<br />
duyguların birlikte yaşanacağı güzel bir gün. Kim diyebilir ki annemize<br />
yükleyeceğimiz değerler bir güne sığabilir. Böyle bir şeyin olması mümkün<br />
mü ?<br />
Dokuz ay boyunca bizleri karnında taşıyan, geceler boyu bizlere ninni<br />
söyleyen, hasta olunca başucumuzda bekleyen, uzun kış geceleri masallar<br />
anlatan, giydiren yediren, içiren… Annemiz değil miydi? Anneler Günü<br />
yılın her günü de olsa, hakları ödenemez.<br />
Ben böyle bir günün olmasına karşıyım aslında. Neden mi? Hadi biz<br />
anneler günün kutladık, hediyeler aldık, sarıldık, kokladık öptük,<br />
paylaştık, hasret giderdik… Peki, siz hiç düşündünüz mü annesi<br />
olmayanlar ne yapacak. O gün geldiğinde nasıl hissedecekler. Kime<br />
sarılacaklar kimi öpüp koklayacaklar. Kime anne diyecekler. Nasıl<br />
yaşayacaklar bu günü. Yaşadıkları üzüntü kelimelerle tarif edilebilir mi?<br />
Kendilerini dışlanmış hissedecekler. Hüzün ve gözyaşının karıştığı o günü<br />
düşünmek bile istemiyorum.<br />
Bizler annemiz için elimizden ne geliyorsa yapalım, fakat bu nu<br />
yaparken annesi olmayan insanları, evlatlarını kaybetmiş anneleri<br />
düşünerek yapalım. Bir birimizi anlayalım duyarlı olalım.<br />
Sergen TEMİZKAN