Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
DÜNYA’YA AÇILAN KAPINIZ OLMAYA KARARLIYIZ!<br />
Tecrübelerimiz gösterdi ki Uluslararası Pazarda ”Marka” olmanın yolu<br />
doğru çalışmalardan geçmektedir.En başında da Güven<br />
gelmektedir.Geçmişte yapmış olduğumuz çalışmalarımız geleceğimizin<br />
teminatıdır.
Amaçlarımız Ve Değerlerimiz®<br />
TCM kültürü iç ve dış beklentiler ve ihtiyaçlar çerçevesinde gelişir.<br />
Bu beklenti ve ihtiyaçlara davranışlarımızla ve<br />
İş yapış şeklimizde<br />
Birbirimize karşı ilişkilerimizde<br />
Toplumumuzda<br />
Bilgiyi kullanma şeklimizde<br />
Güven oluşturarak cevap veriyoruz<br />
Etik Davranış<br />
Zor olduğunu hissettiğimizde bile, doğru olan için sesimizi çıkarırız<br />
En yüksek kalitedeki sonuçları hedefleriz ve gerçek olmasını sağlarız<br />
Söz konusu olan kendi itibarımız gibi karar verip adım atarız.<br />
Bireyleri Önemse<br />
Her bir bireyi ve onlar için önemli olanları anlamaya çaba sarf ederiz.<br />
Her bireyin kattığı değerin farkına varırız.<br />
Gelişimlerini sağlamaları ve yapabileceklerinin en iyisini yapabilmeleri için<br />
çevremizdekilere destek oluruz.
HİZMETLERİMİZ<br />
Finans Yönetimi<br />
Global Pazarlar da İşletmenizin yatırım yapacağı varlıkların<br />
seçiminden İşletmenizin Karının en yükseğe çıkarılmasına ve İşletmenizin<br />
piyasa değerini en yükseğe çıkarılmasında rol alıyoruz.<br />
*Krediler<br />
*BG<br />
*SBLC<br />
*MTN<br />
*POF<br />
*LC<br />
*SKR İndirim<br />
*Proje Finansmanı
*Finans Raporlama<br />
*Hisse Devirleri<br />
*Sermaye Arttırımı<br />
*Mali İşler Vizyon/Strateji/Hedeflerinin Belirlenmesi<br />
*Mali İşler Faaliyet ve Hizmet Sunum Modellerinin Oluşturulması<br />
*Müşterek Hizmetler ve Uzmanlık Merkezleri Yapılarının Fizibilite, Tasarım<br />
ve Kurulması<br />
*Mali İşler Organizasyonel Yapılandırması<br />
*Mali İşler Norm Kadrosunun Belirlenmesi<br />
*Mali İşler Süreç, Politika ve Prosedürlerinin Yeniden Yapılandırılması<br />
*Mali İşler Hizmet Seviyelerinin (SLA) ve Performans Kriterlerinin<br />
Belirlenmesi<br />
*Birleşme Sonrası Entegrasyon<br />
*Holding Yapılarının Tasarlanması<br />
*Mali İşler Kıyaslama Analizleri ve Olgunluk Değerlendirme<br />
*Mali İşler Dönüşümü Uygulama Yol Haritası<br />
*Sermaye Küçültme<br />
*Şirket Birleşmeleri<br />
*Finans Kaynaklarının Araştırılması<br />
*Yatırım Fizibilite Araştırması
Muhasebe Danışmanlığı<br />
Çalışmış olduğumuz Ülkeler de İşletmenizin mali işlemlerini kaydediyor,<br />
sınıflandırıyor ve özetleyerek sizlere rapor hazırlıyoruz.Hizmetlerimiz<br />
aşağıdaki gibidir.<br />
*Defter Tutma<br />
*Bordolama<br />
*Şirket Kurulumu<br />
*Şirket alımı ve satışı<br />
*Vergi dairesi kaydı<br />
*Sosyal Güvenlik Kaydı<br />
*Kayıt Adres Değişikliği<br />
*Genel Kurul İşlemleri<br />
*Ana sözleşme değişiklikleri
Hukuk Danışmanlığı<br />
Gerçek ve tüzel kişilerin her türlü sosyal, mesleki ve ticari faaliyetlerinin<br />
kurulması, yürütülmesi veya sonlandırılması sırasında;<br />
Karşılaşabilecekleri muhtemel sorunlarla ilgili “koruyucu hukuk” anlayışı<br />
içinde uyarı ve yönlendirmelerle, gerektiğinde ön hukuki tedbirleri alarak,<br />
maddi/manevi zararlarının önlenmesini ve en aza indirgenmesini; mevcut<br />
ihtilaf ve hukuksal sorunlarının ise çözümlenebilmesini teminnen; yasal<br />
mevzuat ile yargı kararları çerçevesinde verilen yazılı ve sözlü “hukuki<br />
destek” hizmetlerinin tümünde sizlerin destekçisiyiz.<br />
Bu alanda hizmetlerimiz;<br />
*Avrupa ülkelerinde kuracağınız herhangi bir şirket için ön hazırlık,<br />
araştırma, firma modeli-şekli ve diğer bilgiler hakkında danışmanlık hizmeti<br />
vermektir.<br />
*Çalışmış olduğumuz ülkeler arasında borç ve alacak kanunlarında<br />
danışmanlık hizmeti<br />
*Borçlu yabancı firmalardan , icra yolu ile alacaklarınızın tahsil edilmesi<br />
veya sulh yolu ile tarafların kabul edeceği bir formülün bulunması ve<br />
denetlenmesi<br />
*Ticari borçların geri ödenmesi tazminat talebi, satış sureti ile para ve<br />
kıymetleri istirdat etme, nakden ödenecek hasar bedellerinin ödenmesi ve<br />
takibi
*Zarar ziyan taleplerini ve dava açılması ve ödemelerin yapılması için<br />
hukuki prosedürün yerine getirilmesi<br />
*Projelerde hukuksal ve mali konularda teknik destek, ortak belirleme ve<br />
temininde, karşı kuruluşun yapısı, ticari bilgileri, yeni yatırımları, hakkında<br />
rapor hazırlanması ve firmalarının bilgilendirilmesi<br />
*Uluslararası Hukuk Danışmanlığı (AB-Gümrük mevzuatı çerçevesinde) ve<br />
hakem usulünün beraberce tespiti<br />
*Belirtilen ülkeler de firma istihbarat çalışmalarının yapılması<br />
*Ticari Hukuk Şirketlerin ile ilgili olarak Limited, Kolektif ve Anonim<br />
Şirketlerinin kuruluş, işleyiş prosedürlerini tanzim etmek, bundan dolayı<br />
doğacak ihtilafları çözümlemek<br />
*Yurt dışında İhraç edilecek olan malların alıcının tasarrufuna girdiği anda<br />
kusurlu çıkması hali göz önünde bulundurularak (kusur-mal ayıbı); satıcının<br />
temerrürde düşmesini engellemek amacı ile gümrükleme anında gerekli<br />
kontrol, denetim ve raporları tanzim ederek (gözetim) satıcının olabilecek<br />
zararını önlemek<br />
*Sözleşme Hazırlanması<br />
*Yerel Mevzuatların Araştırılması<br />
*Sulhen ve Mahkeme Süreçlerini takip etmek
Satış & Pazarlama Desteği<br />
Hizmet verdiğimiz Ülkeler de Ürününüzün satın alma potansiyeli olan<br />
müşterilerle iletişime geçiyoruz.Müşteri analizinin yapılması ve kişisel<br />
iletişimin güçlendirilmesinde sizlere destekçi oluyoruz.<br />
*Pazar Araştırması<br />
*Satışları artırma çalışmaları,<br />
*Satış ve pazarlama yöntemlerinin yorumlanması,<br />
*Satış ve pazarlama ekibinin denetlenmesi,<br />
*Potansiyel İşbirliği Firmalarının Araştırılması<br />
*Karşı ülkeden gelen taleplerin değerlendirilmesi<br />
*Fuar Araştırması<br />
*Makine Techizat ve Teknoloji Araştırmaları<br />
*İnsan Kaynakları Hizmeti<br />
*Fiyat Teklifi Hazırlama<br />
*Vize davet mektubunun hazırlanması
*Tercümanlık ve Çeviri Hizmetleri<br />
*Fuara katılım ve Temsil Etme<br />
*Havaalanı Transferi<br />
*Araç ve Şoför Desteği<br />
*Ticari ziyaret Organizasyonu<br />
GENEL TEŞVİKLER<br />
*KOSGEB<br />
*TEKNOPAZAR<br />
*Kredi faiz desteği<br />
*EKONOMİ BAKANLIĞI DESTEKLERİNİN TAMAMINI<br />
*Yurtdışı Birim, Marka Ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi<br />
*Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği<br />
*Fuar Destekleri<br />
*Pazara Giriş Belgeleri<br />
*Tasarım Desteği<br />
*Küresel Tedarik Zinciri desteği<br />
*Yatırım Teşvik Sistemi
*TUQUALITY(Hazırlık Evresi)<br />
*PROJE DESTEKLERİ<br />
*Teknik Bilgi ve İş Ortaklığı şeklinde yazılacak projeler<br />
*AB Hibe Proje Destekleri<br />
*Kalkınma Ajansları Destekleri<br />
*Ulusal Ajans Destekleri<br />
*Dünya Bankası proje destekleri<br />
*TÜBİTAK<br />
*AR-GE,inovason ve endüstriyel uygulama destek programı<br />
*Yazım ve takip sürecinin tarafımızdan yapılacak projeler<br />
*Küresel Tedarik Zinciri<br />
*Tasarım ve Ürün Geliştirme Projesi<br />
*Kobi proje destek programı<br />
*KOBİGEL destek programı<br />
*Uluslararası kuluçka merkezi ve hızlandırıcı destek programı<br />
*Tematik proje destek programı
ÇALIŞMA YAPTIĞIMIZ ÜLKELER<br />
Ukrayna<br />
Pazar ile İlgili Bilgiler<br />
Dağıtım Kanalları<br />
Ukrayna pazarına ilgi duyan firmalarımızın bu dönemde Ukrayna’daki<br />
dağıtım ağlarını gözden geçirmeleri ve güçlendirmeleri, gelişen pazarda<br />
yerlerini sağlamlaştırmaları açısından önem taşımaktadır. Yine<br />
firmalarımızın pazardaki konumlarını iyi tespit ederek, marka ya da ürünü<br />
rakiplerinden farklı kılacak çalışmalarla mallarını pazara sunmaları, malın<br />
katma değerini yükseltecektir.<br />
Ukrayna’da tüm sektörler gözönüne alındığında ticaret yapan firmaların<br />
genelde işletme sermayesinin düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Ukrayna<br />
içinde faaliyet gösteren toptancıların tercihi gümrüklenmiş malları almak,<br />
yani bir başka deyişle ihracatçının kendi bulunduğu yerde ithalat işlemleri ile<br />
uğraşmadan ithal ürünlere erişmektir. Ayrıca, toptancılar ve ithal mal satan<br />
Ukrayna firmaları, işletme sermayeleri az olduğu için, diğer ülkelerle<br />
karşılaştırıldığında, küçük partiler halinde mal almaktadırlar.<br />
İhracatı amaçlayan firmaların Ticaret Müşavirliği’nden aldıkları adreslere<br />
ürünlerini tanıtıcı Ruşca ya da Ukraynaca bir mektup göndermeleri ve bu<br />
mektubu yine aynı dillerde hazırlanmış kataloglarla desteklemeleri ilk<br />
irtibatın kurulmasında büyük önem taşımaktadır. Ukrayna’da resmi dil<br />
Ukraynaca olmakla birlikte ticari işlemlerde ve günlük hayatta Rusca<br />
kullanılmaktadır. İngilizce dilinin ticari iletişimde yeri pek bulunmamaktadır.<br />
Firmaların yaptıkları sözleşmelerde geçerli olan dil Ukraynaca ya da<br />
Rusçadır. Herhangibir uyuşmazlık durumunda diğer dillerde yazılan<br />
sözleşmelerin bir hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle, sözleşmelerin<br />
Ukraynaca veya Rusça metinlerinin çok iyi incelenmesi gerekmektedir.<br />
İhracatçı firmaların Ukrayna’da yerleşik firmalarla irtibat ile eşzamanlı olarak<br />
yapabilecekleri diğer bir faaliyet ise ürünleri ile ilgili milli katılım
organizasyonu düzenlenen veya bireysel olarak Ukrayna’daki uluslararası<br />
fuarlara katılmaktır. Fuarlara katılım esnasında irtibat kurulan firmalar fuar<br />
standına davet edilerek ya da yerel firmalar ziyaret edilerek ticari ilişkilerin<br />
geliştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fuarlara katılımdan sonra veya<br />
firmalara e-posta yoluyla ürün bilgisi gönderildikten sonra Ukrayna<br />
firmalarından hemen cevap alınamayabilmektedir. Bu konuda biraz sabırlı<br />
olunmasında yarar vardır.<br />
İhracatçı firmaların ilk ihracat bağlantıları esnasında genelde küçük deneme<br />
miktarları ile pazara girmeleri, ticaret ortaklarının güvenilirliğini sınama ve<br />
pazarı daha iyi tanıyıp, malı ve satış şartlarını buna göre değiştirme imkanı<br />
verecektir.<br />
Ukrayna’da ticaret yapan firmaların önemli bir bölümü akreditif kullanmak<br />
istememektedirler. Bu nedenle ithalatçının güvenilirliği önem<br />
kazanmaktadır. Ticaret Müşavirliği’nce, Müşavirliğe başvuran ihracatçı<br />
firmaların ihracat yapacakları firmaların bulundukları bölgedeki Ticaret ve<br />
Sanayi Odası’na üye olup olmadıkları, ilgili Odalar nezdinde<br />
araştırılmaktadır. Ancak, Ukrayna’da Odalara üyelik zorunluluğu<br />
bulunmadığından Odaların üye sayıları çok düşüktür. Ayrıca Odaların<br />
üyeleri arasında da ticari teamüllere uygun hareket etmeyen firmalar<br />
olabilmektedir.<br />
Ukrayna pazarında kalıcı olmak isteyen ihracatçıların belli bir kaliteden<br />
ödün vermeden malı Ukrayna’da alıcılara teslim edebilmeleri rakiplerinin<br />
önünde yer almalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, firmaların burada bir depo<br />
ve tanıtım mağazası kurarak ve göreceli olarak küçük miktarlarda alım<br />
yapan yerel toptancıların ya da perakendeci firmaların stok ve gümrükleme<br />
maliyetlerinin de bir kısmını üstlenerek, malları pazarlamaları uygun bir<br />
yöntem olacaktır. Rekabet nedeniyle karşılaşılması muhtemel sorunları en<br />
aza indirmek amacıyla özelikle aynı mal grupları yerine birbirini tamamlayan<br />
mal gruplarını üretip satan ihracatçıların Ukrayna’da ortak depo ve tanıtım<br />
mağazası kurmaları işletme maliyetlerini önemli oranda azaltacaktır.<br />
Ukrayna’da iş görüşmelerinin somut bir amacı olmalıdır. Bir başka deyişle<br />
yalnızca tanışmak amacı ile iş görüşmesi yapılması yerine, görüşmenin<br />
amacı iş ile ilgili somut bir teklif getirilmesi olmalıdır. Görüşmelerde<br />
verilebilecek en iyi hediye ise gelinen ülkeye özgü bir hediyelik eşya olabilir.<br />
Türkiye’den yapılan ithalatta ve Türkiye’ye yapılan ihracatta ucuz olması<br />
nedeniyle çoğunlukla denizyolu olmak üzere karayolu ve uçak kargosu da<br />
kullanılmaktadır.<br />
Fikri, Sınai Mülkiyet Hakları
Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları: Ukrayna 1993’ten bu yana buluşlar,<br />
endüstriyel dizaynlar, tohumlar, sığır yetiştiriciliği vb. üzerine patentlerle ilgili<br />
yasal düzenlemeler yanında markalar, telif hakları ve düzenlemeleri<br />
yapmıştır.<br />
Paris ve Madrid Birliklerine üye olan Ukrayna, Patent İşbirliği Anlaşması ile<br />
Evrensel Telif Hakları Konvansiyonuna taraftır. Edebi ve Sanatsal Eserlerin<br />
korunmasına dair Bern Konvansiyonunu da onaylamıştır.<br />
ÜLKEDE İŞ KURMA MEVZUATI<br />
Ukrayna kanunları uyarınca kurulan ve kuruluş sermayesinde yabancı<br />
yatırım payı en az %10 olan hukuki şekillerdeki şirket ve yabancı yatırımlar<br />
‘’yabancı sermaye yatırımı’’ sayılırlar.<br />
Ukrayna’da ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunan yabancı yatırımcılar,<br />
Ukrayna Kanunlarında ve Ukrayna’nın uluslararası anlaşmalarında aksi<br />
belirtilmedikçe, Ukraynalı kişilerin sahip olduğu hak ve sorumluluklara<br />
sahiptir.<br />
Ukrayna’da yabancı sermaye yatırımları millileştirmeye tabi değildir. Devlet<br />
organları, tabii afet, kaza, salgın hastalık ve salgın hayvan hastalığı<br />
durumlarında tahliye tedbirlerinin alınması durumları haricinde yabancı<br />
yatırımları istimlak edemez. Söz konusu istimlak yalnız Ukrayna Bakanlar<br />
Kurulu’nca yetkilendirilen devlet organları kararları ile yapılabilir, Yabancı<br />
yatırımın istimlaki ve tazminat koşulları ile ilgili karar mahkeme yolu ile<br />
temyiz edilebilir.<br />
Yabancı yatırımcılara vergi, resim ve diğer mecburi fonların ödenmesinden<br />
sonra yatırımlarının gerçekleştirilmesi sonucu kanuni yollardan elde edilen<br />
gelir, kar ve diğer fonların engelsiz ve hemen yurt dışına döviz cinsinden<br />
transfer edilmesi garanti edilmiştir.<br />
Yabancı sermayeli şirket, Ukrayna mevzuatınca getirilen sınırlamalar<br />
dikkate alınarak şirket statüsünde belirtilen amaçlara uygun olan tüm<br />
faaliyetlerde bulunabilir.<br />
Ukrayna ilgili makamlarınca tescil edilmemiş yabancı yatırımlar ilgili<br />
Kanun’da belirtilen imtiyaz ve garantilerden faydalanma hakkına sahip<br />
değildir.<br />
Yabancı sermayeli şirketin yabancı ortağı, kuruluş sermayesi olarak taahhüt<br />
ettiği miktardan payına düşen kısmın bir bölümünü Ukrayna’ya yatırım malı<br />
olarak getirdiği takdirde gümrük vergisi ödemez. Ancak, yabancı yatırımcı,<br />
şirketin kuruluş sermayesindeki payına karşılık getirmiş olduğu malı,<br />
yabancı yatırımın şirket bilançosuna kaydedildiği tarihten itibaren 3 yıl
içinde satması, devretmesi veya şirketin faaliyetine son vermesi halinde<br />
gümrük vergisini ödeyecektir.<br />
Yabancı yatırımcılara toprak mülkiyet hakkı hariç, her türlü bina için<br />
mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yabancı sermayeli şirketler Ukrayna mevzuatı<br />
uyarınca vergi öderler.<br />
Yabancı sermayeli şirketler için döviz işlemleri yürürlükteki Ukrayna<br />
mevzuatı gereğince gerçekleştirilir. Ukrayna sınırları içerisindeki tek ödeme<br />
aracı Ukrayna milli parası “Hrivnya’’ dır.<br />
Doğrudan yabancı sermayeyi ülkeye çekmek hükümetin öncelikli politikaları<br />
arasında olmasına rağmen Ukrayna’nın yüzölçümü ve nüfusu göz önüne<br />
alındığında bugüne kadar gerçekleşen toplam yabancı yatırımlar düşük<br />
seviyede kalmıştır.<br />
Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />
Dış Ticaret Politikası<br />
Ukrayna, 16 Mayıs 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmuştur.<br />
Rusya ile yaşanan siyasi kriz sonrası iki ülke arasındaki Serbest Ticaret<br />
Anlaşması askıya alınmıştır.<br />
AB ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması 1 Ocak 2016 tarihinde<br />
yürürlüğe girmiştir.<br />
Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />
4 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe giren yeni vergi mevzuatı birçok alanda<br />
değişiklikler getirmektedir. 2014 yılında kadar kademeli olarak, kurumlar<br />
vergisi % 25’ten % 16’ya, KDV’nin % 20’den %17’ye düşürülecektir. Önceki<br />
mevzuata göre yürürlükteki vergilerin iki katı vergi ödemek durumunda olan<br />
yabancı uyruklu kişiler bundan böyle Ukrayna vatandaşlarıyla aynı vergi<br />
oranlarına tabi oalcaklardır.<br />
Yeni vergi yasası birçok alanda olumlu değişiklikler getirse de bazı olumsuz<br />
uygumlalar halen devam etmektedir. Örneğin; ürün, iş, hizmet ve ticari<br />
marka tanıtım masrafları ile yeni iş kurulumu ve yatırım sırasında yapılan bir<br />
çok harcama (inşaat, ekipman alımı vs.) sırasında ödenen KDV’ler vergiden<br />
düşülememekte; Ukraynalı olmayan firmalara ödenen, şerefiye,<br />
danışmanlık, reklam, pazarlama ve mühendislik ücretleri ise sınırlı bir<br />
şekilde vergiden düşülebilmektedir.<br />
İthalat işlemleri sırasında alınan vergiler: gümrük değeri üzerinden veya<br />
ölçü birimi (kg, adet, çift vb.) üzerinden alınan Gümrük Vergisi, Özel<br />
Tüketim Vergisi (sadece özel tüketim vergisine tabi olan mallar için),
gümrük değeri üzerinden alınan Katma Değer Vergisi ve gümrük işlemleri<br />
için alınan ücretlerdir.<br />
Sigara ve diğer tütün mamulleri, kahve, alkollü içkiler, çikolata, havyar ve<br />
otomobil ile ithal edilen araba lastiği, petrol ürünleri, video ve kameralar,<br />
müzik setleri, televizyon, av tüfekleri, mücevherat, kürk ve deri giyim eşyası<br />
gibi mallardan değişen oranlarda Tüketim Vergisi alınmaktadır.<br />
Tüketim vergisi alkol ve alkollü içecekler, tütün mamulleri, otomobiller ve<br />
petrol mamülleri ithalatında uygulanmaktadır. Ukrayna gümrük tarife cetveli<br />
yaklaşık 11.000 kalemden oluşmaktadır. Gümrük vergilerinin büyük kısmı<br />
ad valorem (değer üzerinden) olarak uygulanmakta, bununla birlikte 1.655<br />
tarife pozisyonu için özel ve birleşik tarifeler uygulanmaktadır. Bu özel<br />
tarifelerin yaklaşık olarak üçte biri Ukrayna’da üretilmekte olan tarımsal<br />
ürünlerin ithalatında uygulanmaktadır. Hububat, kümes hayvanları, şeker ve<br />
bir kısım sebzeler bu şekilde korunmakta olan ürünlerden bazılarıdır.<br />
Malın Gümrüklenmiş Değeri = Malın değeri + Tüketim Vergisine Tabi ise<br />
Tüketim Vergisi + Gümrük Vergisi + Bu Toplam üzerinden %20 KDV.<br />
Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun, Ukrayna vatandaşları ve yabancılar<br />
tarafından Ukrayna’ya getirilen eşyayla ilgili olarak aldığı karara göre,<br />
gerçek kişiler tarafından refakatlı bagajda (sözlü şekilde beyan edilirse) ve<br />
refakatsız bagajda ve vatandaş adreslerine uluslararası posta gönderileri ile<br />
gönderilen gümrük değeri 200 Avro’yu ve ağırlığı 50 kg’ı geçmeyen<br />
malların, Ukrayna gümrük sahasına getirilmesi vergiye tabi<br />
bulunmamaktadır.<br />
Tarımsal ve hayvansal menşeli bazı gıda mamüllerinin toplam 50 $’ı<br />
aşmamak şartıyla yolcu beraberinde eşya olarak gümrüksüz ithaline izin<br />
verilir.<br />
Gümrük giriş kapılarında, değeri 100 $’ı aşmayan mal ve diğer eşyalarla<br />
ilgili gümrük işlemlerinin yapılması için ücret alınmaz: Değeri 100 ila 1 000 $<br />
arasında olan mal ve diğer eşyalarla ilgili gümrük işlemleri için 5 $ karşılığı<br />
ücret alınır. Malın gümrük değerinin 1 000 $’ı aşması halinde, toplam 1 000<br />
$’ı aşmamak üzere gümrük değerinin %0,2’si nispetinde ücret alınır.<br />
Ukrayna’dan transit olarak geçen gümrük vergisi ve resimleri toplamı 50<br />
000 $’ı aşan mallar, Ukrayna’yı terkedeceği gümrük kapısına kadar<br />
Ukrayna güvenlik birimlerinin refakatinde gönderilir. Bu refakat işlemi için<br />
yaklaşık 2 000 $ masraf ve harcırah talep edilmektedir.<br />
Ukrayna’dan transit olarak geçen yük taşıtlarının giriş gümrük<br />
müdürlüklerine, taşıdıkları malların her çeşidi için ayrı beyanname vermeleri
gerekir. Aksi takdirde haklarında eksik beyan veya kaçakçılık suçlaması ile<br />
hukuki soruşturma başlatılır.<br />
Tarife Dışı Engeller<br />
Ukrayna dışında üretilen bir mamülün Ukrayna’ya ithalinde her sevkiyat için<br />
ithalatçı firma tarafından standart sertifikası alınabileceği gibi, gümrük<br />
makamlarına ibraz edilmek üzere üretici firma tarafından 1 veya 3 yıl süre<br />
ile geçerli sertifika da alınabilmektedir. Bu sertifikalardan bir yıl geçerli olanı,<br />
üretim koşulları ve bu koşullarla üretilen mamülün GOST Ukrayna<br />
standardlarına uygunluğu incelenerek verilir. Üç yıl için geçerli olan sertifika<br />
ise kalite sistemi ve denetimi incelenerek verilir. Bu incelemeler, ilgili üretici<br />
firmanın Ukrayna Devlet Düzenleme ve Tüketici Politikaları Komitesine<br />
veya bu Komiteye bağlı birimlere yapacakları başvuru üzerine ilgili ülkeye<br />
uzman gönderilerek yapılır.<br />
Başvuru yapılırken, başvuru formunun İngilizce ve Rusça doldurulduktan<br />
sonra başvuru formu ile birlikte üretici firma tarafından üretilen mamüllerle<br />
ilgili genel bilgileri içeren (firmanın adı ve adresi, çalışan işçi sayısı, üretim<br />
metodu, üretilen mamülün cinsi ve markası, üretilen mamülün çeşitleri,<br />
mamülün içerdiği maddeler, kalite değerlendirme bölümünde kaç kişi<br />
çalıştığı, varsa kalite belgesi, eğer kalite belgesi alınmamış ise hangi kalite<br />
standardına göre kalite denetiminin yapıldığı gibi ürün hakkındaki genel<br />
tanıtıcı bilgiler) beyan ve dökümanların eklenmesi ve bir üst yazıyla birlikte<br />
belirtilen adrese faks ile gönderilmesi gerekmektedir.<br />
İhraç ürünlerinin Ukrayna’ya yapılan ithalatında bir yıl geçerli uygunluk<br />
belgesi alınması için müracaat edilecek laboratuvar adresi aşağıda<br />
belirtilmektedir.<br />
Başvuruyu müteakiben sözkonusu laboratuvarca yapılacak ön inceleme<br />
sonucu firmaya bildirilmekte, söz konusu laboratuvar ile yapılacak sözleşme<br />
sonrasında Türkiye’de yerinde inceleme yapmak üzere ekspertiz<br />
gönderilmektedir.<br />
Uzmanların yol, konaklama ve iaşe giderleri başvuru sahibi firmaya ait<br />
ekspertiz ücreti, inceleme yapılacak üretim yerinde çalışan işçi sayısına<br />
göre belirlenmektedir.<br />
Fabrikada ürün konusunda yapılacak inceleme için anılan kuruluşa<br />
ödenecek ücret, malın cinsine, çeşidine ve yatırımın büyüklüğüne göre<br />
3.000-10.000 ABD Doları arasında değişmektedir.<br />
Ukrayna’da standartların geliştirilmesi ve karşılıklı olarak tanınması<br />
konusundaki çalışmalar son yıllarda hız kazanmış bulunmakla birlikte,<br />
standartlar alanındaki belirsizlik ve uygulamalar ticarette bir takım sorunlara
yol açabilmektedir. Mevcut uygulamada, Ukrayna makamları şayet bir<br />
standarda uyum Ukrayna’nın imzalamış olduğu uluslararası bir anlaşma ile<br />
zorunlu kılınmamış ise, yabancı uygunluk sertifikalarını kabul<br />
etmemektedirler. Ukrayna standardizasyon kuruluşu olan Derzh<br />
SpozhyvStandart 106 akredite ürün sertifikalandırma organına sahip<br />
bulunmaktadır. Diğer taraftan Ukrayna’da kar amaçlı çalışan pek çok<br />
sertifika kuruluşu bulunmaktadır. Pek çok ürün için yerel ve bölgesel<br />
yetkililer ile belediyelerin farklı belgeler talep etmesi sistemi karmaşık hale<br />
getirebilmektedir.<br />
Türkiye ile Ticaret<br />
Genel Durum<br />
2015 yılı verileri incelendiğinde Türkiye Ukrayna dış ticaret hacminin 4,6<br />
milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. Bu dönemde<br />
Türkiye’nin ihracatı 1,2 milyar dolar, Türkiye’nin Ukrayna’dan ithalatı ise 3,5<br />
milyar dolara ulaşmıştır.<br />
2016 yılında Ukrayna’ya ihracatımız 1.254.054 milyar Dolar olurken,<br />
ithalatımız 2.547.401 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı<br />
ihracatımızda önceki yıla göre yaklaşık % 12’lik bir artış meydana gelmiştir.<br />
İthalatımızda ise geçen yıla göre yaklaşık % 26’lık bir düşüş yaşanmıştır.<br />
2016 yılında ticaret hacmimiz 3.801.455 milyar dolar olmuştur. (TÜİK)<br />
İki Ülke Arasındaki Anlaşma ve Protokoller<br />
Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticari ilişkilerin temel dayanağı. Türkiye ile<br />
Ukrayna arasında 4 Mayıs 1992 tarihinde imzalanan ve 20 Nisan 1994<br />
tarihinde yürürlüğe giren Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasıdır.<br />
Söz konusu Anlaşma çerçevesinde kurulmuş bulunan Türkiye-Ukrayna<br />
Karma Ekonomik Komisyonu I. Dönem Toplantısı 25-27 Kasım 1996<br />
tarihlerinde Ankara’da yapılmıştır.<br />
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması. 30 Mayıs 1994 tarihinde<br />
Kiev’de imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.<br />
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ile Çifte<br />
Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın 27-29<br />
Kasım 1996 tarihlerinde. Türkiye’ye ziyaretleri esnasında Ankara’da<br />
imzalanmıştır.<br />
Türkiye ve Ukrayna arasında ticari ve ekonomik konularda bugüne kadar<br />
imzalanmış çeşitli anlaşma ve protolller bulunmaktadır.
Türkiye ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA)<br />
müzakereleri devam etmektedir. Türkiye son dönemde, Ukrayna pazarında<br />
pek çok ürün ve sektörde önemli tedarikçi konumuna yükselmiştir.<br />
Hollanda<br />
Doğrudan Yabancı Yatırımların Görünümü<br />
Uluslararası doğrudan yabancı yatırım açısından dünyanın en önemli<br />
cazibe merkezlerinden birisi olan Hollanda 2015 yılında da ülkeye gelen 73<br />
milyar $ doğrudan yabancı yatırım ile dünyanın en fazla yatırım çeken 5.<br />
ülkesi olmuştur. 2015 yılında Hollanda’ya gelen DYY miktarı bir önceki yıla<br />
göre % 40,4 oanında artmıştır.<br />
Doğrudan yabancı yatırımlar açısından önemli bir ülke olan Hollanda’nın<br />
sahip olduğu DYY stoku da yıllar içerisinde önemli miktarlara ulaşmıştır.<br />
2015 yılı sonunda Hollanda’nın sahip olduğu DYY stoku 700 milyar doları<br />
aşmıştır.<br />
Hollanda, aynı zamanda dünyanın önde gelen önemli DYY ihraç eden<br />
ülkelerinden birisidir. 2015 yılında Hollanda 113 milyar dolar DYY ihraç<br />
etmiş olup yurtdışındaki Hollanda menşeli DYY stoku 1 trilyon doları<br />
aşmıştır.
Ülkeler İtibarı ile Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />
Hollanda’ya yönelen doğrudan yabancı sermaye yatırım stoklarının % 62’si<br />
AB kaynaklıdır. Avro Bölgesi merkezli firmalar ise DYY stoklarının<br />
neredeyse yarısını (% 46) ellerinde bulundurmaktadır.<br />
Yatırımlarda Öncelikli Alanlar<br />
Hollanda’da geleneksel anlamda serbest bölge veya serbest liman<br />
uygulaması bulunmamakla birlikte, AB’nin Gümrük Kodu ve Gümrük<br />
Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri çerçevesinde işletilen serbest antrepoların<br />
yanı sıra Schiphol Hava Alanı’nda 2005 yılında açılmış olan, gümrük idaresi<br />
gözetiminde malların depolandığı, mallardan serbest bölge işleticisinin<br />
sorumlu olduğu, geleneksel anlamdaki serbest bölgeden daha çok<br />
gümrüklü antrepo niteliği taşıyan bir serbest bölge mevcut olup serbest<br />
bölgenin etrafını çeviren çit, duvar vb. bulunmamakta, malların giriş ve<br />
çıkışında fiziki kontrol yapılmamakta, kontrol esas olarak serbest bölge<br />
işleticisinin stok envanteri üzerinden ve ilaveten malların fiziki denetimi<br />
suretiyle gerçekleştirilmektedir.<br />
Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)<br />
Hollanda’da serbest bölge bulunmamaktadır.<br />
Ülkede İş Kurma Mevzuatı<br />
Hollanda diğer AB Ülkeleri ile kıyaslandığında, yabancı kişi ya da<br />
kuruluşların şirket kurması ve ticari faaliyette bulunması açısından daha<br />
esnek ve liberal bir ortam sunmaktadır.
Yabancı sermayeli bir şirketin kurulmasında, merkezi başka bir ülkede olan<br />
bir şirketin şube veya temsilcilik açmasında özel bir izne gerek<br />
bulunmamaktadır. Yerli ve yabancı şirketlerin ticari faaliyetleri bakımından<br />
tabi oldukları esaslar arasında da fark bulunmamaktadır. Yabancı sermayeli<br />
şirketler de yerli sermayenin çalışabileceği her sahada çalışabilmektedir.<br />
Kurulacak şirketlerde, yerli ortak şartı da bulunmamaktadır.<br />
Hollanda Parlamentosunda alınan karar gereğince, B.V. yani Limited Şirket<br />
kuruluşlarına kolaylık getirilmiştir. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren getirilen<br />
düzenlemeler asağıdaki gibidir:<br />
– Limited Şirket kuruluşlarında yatırılması zorunlu olan 18.000 Euro<br />
sermaye kaldırılmıştır. 1 Euro sent ile şirket kurabilme imkanı tanınmıştır.<br />
– Şirket kuruluşu esnasında 18.000 Euro sermayenin yatırıldığını ve bloke<br />
edildiğini beyan eden banka yazısı ve mali müşavir beyanı kaldırılmıştır.<br />
– Şirketin işleyişinin aksamaması için Ortaklar Kurulu dışında karar alma<br />
yetkisi tanınmıştır.<br />
– Ortaklar Kurulu toplantılarının gerekli görülmesi halinde Hollanda dışında<br />
da yapılabilmesine imkan tanınmıştır.<br />
– Hisse devirlerine sınırlama koyup koymamak ortakların insiyatifine<br />
bırakılmıştır.<br />
Anonim şirket içinse 45.000 Avro asgari sermaye şartı halen devam<br />
etmektedir. Yabancılar genelde limited şirket türünü tercih etmektedirler.<br />
Hollanda yasalarına göre limited şirket kurulabilmesi için tek kurucu ortağın<br />
olması yeterlidir.
Yabancı yatırımcıların gayrimenkul edinme, şirket faaliyetlerinden doğan<br />
karı serbestçe transfer etme, mevcut veya yeni yatırımlarda kullanma,<br />
yatırımını tasfiye ederek veya satarak bedelini ülkesine transfer etme hakkı<br />
bulunmaktadır. Türkiye ile Hollanda arasında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki”<br />
ve “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” mevcuttur.<br />
Şirketin kurulabilmesi için, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki Ticaret<br />
Odasına ön müracaatta bulunulması, şirketin türüne ve özellikle faaliyet<br />
alanına göre gerekli bilgi ve belgelerin temin edilmesinde yarar<br />
bulunmaktadır. Ticaret Odasından temin edilecek bilgiler kapsamında<br />
hazırlanacak belgeler ile yetkili bir notere müracaat edilmesi zorunludur.<br />
Gerekli bilgi ve belgeler notere verildikten sonra, noter tarafından şirketin<br />
anasözleşme taslağı hazırlanmakta ve kurulacak şirket için önerilen ticari<br />
ünvanın halihazırda faaliyette olan başka bir şirket tarafından kullanılıp<br />
kullanılmadığının tespit edilmesi için, Ticaret Odaları nezdinde araştırma<br />
yapılmaktadır. Noter tarafından yürütülen çalışmayı takiben, anasözleşme<br />
taslağı ve diğer tüm gerekli belgeler Adalet Bakanlığı’na gönderilmektedir.<br />
Adalet Bakanlığı, yürürlükte olan mevzuat hükümleri açısından kurulacak<br />
şirketin anasözleşme taslağını ve kurucu ortakların durumlarını<br />
incelemektedir. Yapılan incelemeden sonra, Bakanlık başvuru ile ilgili<br />
görüşünü ilgili notere bildirmektedir. Adalet Bakanlığı’nın uygun görüşüne<br />
istinaden, evvelce kurucu ortaklar tarafından imzalanmış olan anasözleşme<br />
taslağı noter tarafından da tasdik edilmektedir.<br />
Şirket sermayesinin, kurulacak şirket adına bir bankada açtırılacak hesaba<br />
geçici olarak bloke edilmesi ve ilgili bankadan teyid edici mahiyette belge<br />
alınması da gereklidir.
Yukarıda bahsedilen işlemler tamamlandıktan sonra, ticaret sicili kaydı için<br />
şirket merkezinin bulunduğu Ticaret Odasına başvurulması gerekmektedir.<br />
Şirket kuruluşu için yetkili bir notere yapılacak müracaatta gerekli belge ve<br />
bilgiler şunlardır:<br />
1. Şirket kurucusu gerçek veya tüzel kişiler hakkında bilgiler. Gerçek kişi<br />
kurucu ortakların kimliklerini tevsik edici belgeler ve ticari faaliyetleri<br />
hakkında bilgi, tüzel kişi kurucu ortakların ticaret sicil kaydı, ticari faaliyetleri<br />
ve mali hesapları hakkında bilgiler,<br />
2. Şirket sermayesi, ortakların pay oranı, hisse devirlerinin tabi olacağı<br />
esaslar,<br />
3. Şirketin faaliyet alanı ve kuruluş amacı,<br />
4. Şirket merkezinin bulunacağı yer,<br />
5. Şirketin temsil ve ilzamı, yönetim ve denetim kurullarının teşkili,<br />
6. Şirket için düşünülen ticari unvan.<br />
Şirket ana sözleşmesinin noter tarafından onayını takiben, ticaret sicili kayıt<br />
işlemi için ilgili Ticaret Odasına yapılacak başvuru için gerekli belgeler ise<br />
şunlardır:<br />
1. Şirketin noter tasdikli ana sözleşmesi,<br />
2. Şirketin kayıtlı ve ödenmiş sermayesi,<br />
3. Yönetim ve denetim kurullarında görev alacak kişilerin; isim, adres,<br />
uyrukları ve şahısları ile ilgili diğer bilgiler,<br />
4. Şirketi temsil ve ilzama yetkili yönetici veya yöneticiler hakkında bilgiler.<br />
Şirketin kuruluşu ile ilgili işlemlerin tamamlanmasından sonra, vergi ve<br />
sosyal güvenlik kayıtlarının yapılabilmesi için, şirket merkezinin bulunduğu<br />
bölgedeki vergi dairesine ve sosyal güvenlik idaresine müracaat edilmesi<br />
gerekmektedir.<br />
Şirket kuruluşu esnasındaki işlemler için yaklaşık süreler şu şekildedir:<br />
– Şirket kuruluşu için Noter tarafından yapılan işlemler, 1 ay<br />
– Adalet Bakanlığı tarafından yapılan incelemenin sonuçlandırılması, 12-14<br />
hafta<br />
– Bankada hesap açtırmak, 3-4 gün
– Ticaret siciline kayıt, 1 gün<br />
– Vergi dairesine kayıt, 4 hafta,<br />
– Ulusal Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıt, 1 ay<br />
Şube veya Temsilcilik Açmaya İlişkin İşlemler<br />
Merkezi yurtdışında bulunan bir tüzel kişiliğin, Hollanda’da şube veya<br />
temsilcilik açmak suretiyle faaliyette bulunması da mümkündür. Şube<br />
kurulması şirket kurulmasına göre daha az zaman almaktadır. Şube ve<br />
temsilcilik açılabilmesi için, noter işlemleri gerekli olmayıp, şubenin<br />
açılacağı bölgedeki Ticaret Odasında, ticaret siciline kayıt yaptırmak<br />
gereklidir. Kayıt için gerekli bilgiler şunlardır:<br />
– Şirket isim ve adresi<br />
– Şirket ana sözleşmesi (Hollandaca, İngilizce, Almanca ya da Fransızcaya<br />
çevrilmiş olarak)<br />
– Sermayesi<br />
– Yöneticilerin isim ve adresleri. (İkametgah ilmuhaberi gibi resmi bir belge<br />
ile, veriliş tarihi bir aydan eski olmamak üzere, resmi bir belge ile ibraz<br />
edilmelidir.<br />
Dış Ticaret<br />
Genel Durum<br />
Yüzyıllardır bir ticaret ülkesi olma geleneği, denizdeki stratejik konumu ve<br />
küçüklüğü, doğal gaz ve petrol dışında doğal kaynakların olmaması, tarım<br />
alanlarının az olması ve tarım ürünleri çeşitliliğinin çok fazla olmaması<br />
nedeniyle hammadde ve yarı işlenmiş ürünlerin ithalatına bağımlı olması,
Hollanda’nın uluslararası yönelimli çok açık bir ekonomiye sahip olmasında<br />
önemli bir rol oynamıştır.<br />
Bu açık ekonomi için diğer ülkelerle ticaretin düzeyi büyük önem<br />
taşımaktadır. Bu nedenle dış ticaret politikası dünya pazarlarında proaktif<br />
davranmak ve dış ticaretin mümkün olduğu ölçüde liberal olması<br />
yönündedir. Dış ticaret ekonomide büyük bir öneme sahip olup ekonomi dış<br />
ticarete önemli derecede bağımlıdır. Dış ticaret, ekonomik büyümenin<br />
lokomotifi durumundadır. Dış ticaret hacmi 2005 yılından itibaren GSMH’nin<br />
üzerinde gerçekleşmektedir.<br />
Hollanda’nın ticaret yapısı, yakın komşularıyla yoğun ilişki yanında,<br />
dünyanın en uygun fiyat ve kalitedeki üreticilerinden tedarik edip, üretimin<br />
düşük talebin yüksek olduğu Avrupa’ya pazarlamak şeklindedir. İhracatın<br />
önemli bir kısmı re-eksporttan oluşmakta ve devamlı dış ticaret fazlası<br />
verilmektedir. Hollanda, Hollanda, WTO 2014 yılı verilerine göre, dünya<br />
ticaretinden aldığı pay açısından ihracatta beşinci, ithalatta ise dokuzuncu<br />
sırada yer almaktadır.<br />
Hollanda’ya ithal edilen ürünlerin büyük bir bölümü, hiçbir işlemden<br />
geçirilmeden veya basit bir işlemden geçirildikten sonra ihraç edilmektedir.<br />
Bu nedenle, Hollanda’nın başlıca ithal ve ihraç ürünleri incelendiğinde, aynı<br />
ürünlerin hem ithalat hem de ihracatta başlıca ürünler arasında yer aldıkları<br />
ve değerlerinin ihracat lehine küçük farklarla birbirine yakın olduğu<br />
görülmektedir. Genellikle re-eksporta konu olan mallar, ABD ve Asya’dan<br />
ithal edilmekte ve Avrupa ülkelerine gönderilmektedir. Hollanda’nın AB<br />
üyesi olmayan ülkelerle ticarette açık verirken, AB içi ticarette fazla<br />
vermesinin başlıca nedeni re-eksport ticaretidir.<br />
Hollanda’nın ihracatında olduğu gibi, ithalatında da AB ülkeleri önde<br />
gelmektedir. Hollanda’nın en fazla ihracat yaptığı pazarlar arasında AB<br />
üyesi ülkeler başta gelmektedir. Ancak, Hollandalı ihracatçılar son<br />
zamanlarda etkinliklerini daha uzak pazarlara kaydırmışlar ve AB dışındaki<br />
ülkelere satışlarda kayda değer artışlar olmuştur. Bununla birlikte, özellikle<br />
Çin’in ve Rusya ile Suudi Arabistan gibi petrol ve gaz ihraç eden ülkelerin<br />
ithalattaki payı artmaktadır.
Diğer taraftan, KOBİ’lerin ekonomide ve dış ticarette rolü zayıflamaktadır.<br />
Hollanda KOBİ Birliği (MKB) ile ABN Amro Bank tarafından yapılan bir<br />
araştırma sonucuna göre; orta ölçekli firmaların sayıları azalmakta,<br />
ortalama istihdam düşmekte ve büyüme çabalarında çok büyük güçlüklerle<br />
karşı karşıya kalmaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre ayrıca, tarım<br />
sektörü hariç firmalar kapasitelerini küçültmektedirler. Bunların sonucunda,<br />
Hollanda ihracatının azalan sayıdaki büyük ölçekli şirketlere bağımlılığı<br />
artmaktadır.<br />
Hollanda’nın ticaret yapısı, yakın komşularıyla yoğun ilişki yanında,<br />
dünyanın en uygun fiyat ve kalitedeki üreticilerinden tedarik edip, üretimin<br />
düşük talebin yüksek olduğu Avrupa’ya pazarlamak şeklindedir. Bunun<br />
yanında Hollanda’nın dış ticaret fazlası istisnai yıllar dışında sürekli bir<br />
biçimde artış göstermektedir.<br />
İhracatında Başlıca Ürünler<br />
Hollanda’ya ithal edilen ürünlerin büyük bir bölümü, hiçbir işlemden<br />
geçirilmeden veya basit bir işlemden geçirildikten sonra ihraç edilmektedir.<br />
Bu nedenle, Hollanda’nın başlıca ithal ve ihraç ürünleri incelendiğinde, aynı<br />
ürünlerin hem ithalat hem de ihracatta başlıca ürünler arasında yer aldıkları<br />
ve değerlerinin ihracat lehine küçük farklarla birbirine yakın olduğu<br />
görülmektedir.<br />
Genellikle re-eksporta konu olan mallar, ABD ve Asya’dan ithal edilmekte<br />
ve Avrupa ülkelerine gönderilmektedir. Hollanda’nın AB üyesi olmayan<br />
ülkelerle ticarette açık verirken, AB içi ticarette fazla vermesinin başlıca<br />
nedeni re-eksport ticaretidir.<br />
Başlıca Ülkeler İtibarı ile Dış Ticareti<br />
Aslında Hollanda’nın ihracatta sağlamış olduğu başarı komşularıyla yaptığı<br />
ticaret sayesindedir. Örneğin Hollanda’nın Almanya ile yaptığı ticarette<br />
verdiği fazla GSYİH’sinin %6’sına ulaşmaktadır. Hollanda’nın AB dışındaki<br />
ülkelerle gerçekleştirmiş olduğu ticarette verdiği cari açık GSYİH’sinin
yaklaşık %10’u kadardır. Avrupa dışında Hollanda’nın en önemli ihraç<br />
pazarı ABD’dir. Asya, Avrupa ve Latin Amerika’da hızlı bir biçimde büyüyen<br />
ülkeler ile Hollanda firmaları açısından halen ufak pazarlardır.<br />
Hollanda’nın dış ticaret verilerine bakıldığında önde gelen ülkelerin ithalatta<br />
ve ihracatta çoğunlukla aynı ülkeler olduğu görülmektedir. Hollanda’nın en<br />
önemli dış ticaret ortağı Almanya’dır. Almanya, 2016 yılında Hollanda’nın<br />
ihracatında % 15,2; ithalatında ise % 18,6 pay sahibidir. Belçika,<br />
Hollanda’nın ihracatında ikinci, ithalatında üçüncü sırada yer almaktadır.<br />
İngiltere, Fransa, ABD, İtalya, İspanya ve Rusya hem ihracat hem ithalatta<br />
önde gelen diğer ülkelerdir.<br />
Hollanda’nın ihracatına bakıldığında AB üyesi ülkelerin toplam ihracatın<br />
%70’ini oluşturduğu görülmektedir. Avrupa ülkeleri dışarıda bırakılacak<br />
olursa Hollanda’nın en büyük dış ticaret ortağı ise ABD ve Çin’dir.<br />
Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />
Dış Ticaret Politikası<br />
Hollanda, 1958 yılında yürürlüğe girmiş olan Roma Anlaşması ile<br />
oluşturulan Avrupa Toplulukları’nın ve dolayısıyla Avrupa Birliği’nin kurucu<br />
üyelerinden biridir. Hollanda’nın dış ticaret mevzuatı AB normlarına uygun<br />
ve oldukça liberal bir sistemdir. AB üyeleri arasında gümrük birliği<br />
bulunmakta ve ortak dış ticaret politikası uygulanmaktadır. Bunun bir<br />
sonucu olarak dış ticaret politikaları ve ilgili mevzuat AB organları<br />
düzeyinde belirlenmekte ve üye ülkelerce bu mevzuatlar aynen alınarak ya<br />
da ulusal mevzuatlarına aktarılarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, Hollanda,<br />
diğer AB üyeleri gibi, AB dış ticaret mevzuatını uygulamaktadır. Bu<br />
çerçevede, Hollanda dahil tüm AB ülkelerinde Avrupa Toplulukları Entegre<br />
Gümrük Tarifesi’ne (TARIC) göre ortak gümrük tarifesi uygulanmakta,<br />
ithalatta alınan vergiler KDV dışında aynı olmaktadır.<br />
. Gümrük işlemleri ithalatçı ya da temsilcisi tarafından yürütülebilmektedir.<br />
Tek İdari Belge, Gümrük İdaresi’ne elden verilebileceği gibi internetten<br />
elektronik olarak da sunulabilmektedir.
Diğer taraftan, tarife dışı engeller, anti-damping uygulamaları, çok taraflı<br />
ticaret anlaşmaları ve preferanslar ortak dış ticaret politikasının bir gereği<br />
olarak AB düzeyinde belirlenmektedir.<br />
İthalat Rejimi<br />
AB Gümrük Birliği’nin bir sonucu olarak Hollanda, AB tarafından belirlenen<br />
gümrük vergilerini uygulamaktadır. İthalatta gümrük vergisi, özel tüketim<br />
vergisi (bazı ürünlerde) ve KDV alınmaktadır. Gümrük tarifesi tüm AB<br />
üyeleri için aynı iken, özel tüketim vergisi ile KDV oranları<br />
değişebilmektedir.<br />
Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />
Katma Değer Vergisi, Hollanda’da Belasting over de Toegevoegde Waarde<br />
(BTW) adı altında uygulanmaktadır. AB’nin KDV mevzuatı Hollanda<br />
mevzuatına Wet op de Omzetbelasting (İşlem Vergisi Kanunu, 28 June<br />
1968, Stb. 1968, 329) ile aktarılmıştır.<br />
Hollanda’da piyasaya sürülmek üzere ithal edilen her türlü ürün KDV’ye<br />
tabidir. Aşağıdaki gümrük rejimlerine tabi tutulan ürünler için o rejim altında<br />
kaldıkları sürece KDV uygulanmamaktadır:<br />
• Serbest bölge ya da serbest antrepoya konulan ürünler<br />
• Geçici depolamaya tabi ürünler<br />
• Gümrük antreposuna ya da dahilde işleme rejimine sokulan ürünler<br />
• Geçici ithal edilen ürünler<br />
• Transit rejimine tabi ürünler<br />
Bazı ürünler KDV’den muaftır. Uluslararası taşımacılıkta kullanılacak<br />
uçaklar ve bunların donanım malzemeleri, deniz taşıtları (özel botlar hariç)
ve bunların donanım malzemeleri ile yapay diş KDV’den muaf olan ticari<br />
ürünlerdir.<br />
Standart KDV oranı 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren % 21 olmuştur. Bazı<br />
ürünler için indirimli oran olan % 6 KDV uygulanmaktadır. İndirimli oran<br />
uygulanan bazı ürünler şunlardır:<br />
• Canlı hayvanlar<br />
• Ziraat ve bahçecilik tohumları<br />
• Bitki ve bitki ürünleri<br />
• Ağaç<br />
• Gıda ve alkolsüz içecekler<br />
• Su<br />
• Hayvan yemi<br />
• Veterinerlik ilaçları<br />
• İlaçlar ve bazı tıbbi araçlar<br />
• Kitap, gazete, dergi ve diğer basılı eşya<br />
• Sanat ürünleri<br />
• Tarımda kullanılan motorin<br />
Hollanda’da KDV’ye tabi işlemler yapan ancak Hollanda’da yerleşik<br />
olmayan yabancı kişiler KDV işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla ya<br />
kayıt olmalı ya da bir vergi temsilcisi atamalıdır. KDV için kayıt<br />
Belastingdienst Limburg / Kantoor Buitenland’e (Vergi İdaresi – Uluslararası<br />
İşler Bölümü) yapılmaktadır. Hollanda’da vergilendirilebilir bir işlem (bir mal<br />
ve hizmet satışı) yapmayan yabancılar, Hollanda’da ödedikleri KDV’nin geri<br />
ödenmesi için Belastingdienst Limburg / Afdeling Omzetbelasting’den (KDV<br />
Dairesi) temin edecekleri bir formla başvurabilmektedir.<br />
Özel tüketim vergisi (Excise tax), belirli ürünlerin üretimi, üçüncü bir ülkeden<br />
ithalatı ya da diğer bir AB üyesi ülkeden Hollanda piyasasına sürülmesi<br />
durumunda uygulanmaktadır. Özel tüketim vergileri, Douane (Hollanda<br />
Gümrük İdaresi) tarafından tahsil edilmektedir.<br />
Özel tüketim vergileri, AB düzeyinde 92/12/EEC sayılı Direktifle genel<br />
kurallara bağlanırken özel ürün bazında AB’nin ayrıntılı düzenlemeleri de<br />
mevcuttur. Söz konusu mevzuat Hollanda hukukuna Wet op de accijns
(Özel Tüketim Vergileri Kanunu, 31 Ekim 1991, Stb. 1991, 561) ile<br />
aktarılmıştır. Ürünler bazında özel mevzuat düzenlemeleri de mevcuttur:<br />
• Wet belastingen op milieugrondslag (Çevre Vergileri Kanunu, 23 December<br />
1994, Stb. 1994, 923)<br />
• Wet voorraadvorming aardolieprodukten (Petrol Ürünleri Depolama<br />
Kanunu, 28 March 2001, Stb. 2001, 155).<br />
• Wet op de verbruiksbelastingen van alcoholvrije dranken en van enkele<br />
andere producten (Alkolsüz içkiler ve diğer Bazı Ürünlerde Tüketim Vergisi<br />
Kanunu, 24 December 1992, Stb. 1992, 685)<br />
Özel tüketim vergileri uygulanan ürünler aşağıdadır:<br />
• Alkollü içkiler<br />
• Petrol, elektrik, doğalgaz<br />
• İşlenmiş tütün<br />
Tarife Dışı Engeller<br />
AB, haksız ticaret uygulamalarına karşı DTÖ anlaşmalarının üye devletlere<br />
verdiği yetkiler çerçevesinde, ticari korunma önlemleri uygulamaktadır.<br />
Diğer taraftan, tarım, tekstil ve demir-çelik ürünleri ithalatında çeşitli<br />
önlemler uygulanmaktadır. Bu uygulamalar kapsamında, ithalatçılardan<br />
gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için ithalat sertifikası ya da ithalat lisansı<br />
talep edilmektedir. Hollanda’da bu çerçevede ithalat lisansı vermeye yetkili<br />
kuruluşlar şunlardır:<br />
Ürün Standartları ile İlgili Uygulamalar
Hollanda, ilgili AB direktifleri doğrultusunda AB standardizasyon mevzuatını<br />
uygulamaktadır. AB standardizasyon mevzuatı, ürünlerin AB pazarına<br />
girişte sağlık, güvenlik, tüketiciler ve çevrenin korunması kapsamında<br />
uyulması gereken temel konuları kapsamaktadır. Ürünlerin standardlara<br />
uygunluğu ithalat aşamasında kontrol edilebileceği gibi, piyasa gözetimi<br />
yoluyla da denetlenebilmektedir.<br />
AB ülkelerine ve dolayısıyla Hollanda’ya ihracat yaparken pek çok makina,<br />
ekipman, elektrikli aletler, oyuncak vb. ürün için CE işareti gereklidir. İthal<br />
edilen ürünler için ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre<br />
Yönetim Sistemi gibi standarlartlar ve gıdalar için ayrıca, HACCP (Kritik<br />
Kontrol Noktalarında tehlike Analizi sistemi) gibi standartlar ve<br />
GLOBALGAP sertikası gereklidir.<br />
GLOBALGAP olarak bilinen, EurepGAP sertifikası, Euro Retail Produce<br />
Working Group’’ ve GAP (Good Agricultural Practices -İyi Tarım<br />
Uygulamaları) tanımlarının birleşmesi ile oluşmuştur. AB ülkelerinde ve bu<br />
kapsamda Hollanda’daki süpermarketlerde satılacak gıdaların ithalatında<br />
bu belge talep edilmektedir. Hollanda’daki büyük perakende gıda zincir<br />
mağazaları tarafından talep edilen bu sertifikanın, yakın gelecekte AB<br />
ülkelerine yapılacak ihracatta zorunlu hale geleceği bilinmektedir.<br />
AB’nin zaman zaman gerekli gördüğü hallerde, örneğin aflatoksin ve<br />
gıdalarda kullanılan koruyucu kimyasallar ve oranları veya bunlara benzer<br />
tüketici sağlığı açısından tehlike oluşturabilecek konularda ya ithalatçı ya da<br />
ilgili devlet kuruluşları aracılığıyla ithal edilen gıdalar gümrüklerden<br />
çıkmadan ürünlerden örnekler alınarak analiz edilmekte ve analiz sonuçları<br />
belli olana kadar ürünler tutulmaktadır.<br />
Bu kapsamda, fındık, fıstık ve incirde aflatoksin, kayısıda kükürt ve zeytinde<br />
kullanılan koruyucu kimyasallar kontrolü kapsamında, gerek Hollanda<br />
gümrük teşkilatı laboratuvarlarında, gerekse ithalatçı firmanın isteği veya<br />
talebi üzerine bağımsız laboratuvarlarda analizler yapılmaktadır. Bu<br />
laboratuvarlardan birisi, ‘Gıda ve Tüketici Ürünleri Güvenlik Otoritesi -VWA<br />
(Voedsel en Waren Autoriteit) isimli devlet kuruluşuna aittir.
Türkiye ile Ticaret<br />
Genel Durum<br />
Türklerle Hollandalılar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geçmişi 400<br />
yıl öncesine dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun daveti üzerine ilk<br />
Hollanda elçisi 1612 yılında İstanbul’a gelmiştir. 1855 yılında Lahey’de<br />
açılan büyükelçiliğimize 1859 yılında Yahya Karaca Paşa atanmıştır. O<br />
dönemde Osmanlı-Hollanda ilişkilerinde başlıca konu ticarettir. Hollandalı<br />
tüccarlar tarafından satın alınan başlıca ürünler, Suriye ve İran’dan ipek,<br />
Asya’dan da baharat olmuştur. 17’nci yüzyılda Türkiye, Hollanda’ya yün ve<br />
pamuk ihraç etmeye başlamış, Hollanda da buna karşılık İstanbul ve İzmir’e<br />
pamuklu ve yünlü kumaş satmıştır. 19’uncu yüzyılda ise Hollanda’ya ihraç<br />
ettiğimiz en önemli ürün tütün olmuştur.<br />
Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ve<br />
ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için 1934’te Türk-Hollanda Derneği<br />
kurulmuştur. Derneğin kuruluş anlaşması her iki ülkenin devlet başkanları<br />
olan Atatürk ve Kraliçe Wilhelmina tarafından imzalanmıştır. Bu olaydan<br />
önce 1930’da ise Hollanda’nın çok uluslu şirketi olan Philips, Türk Philips<br />
Ltd. olarak Türkiye’de faaliyete başlamıştır.<br />
Türkiye ile Hollanda arasındaki ticari ilişkiler, Türkiye ekonomisinin 1980’li<br />
yılların başında dışa açılmasından sonra gelişme göstermiştir. 10-12 Şubat<br />
1993 tarihleri arasında Rotterdam, Utrecht, Amsterdam, Den Haag ve<br />
Amersfort Ticaret Odaları temsilcilerinin katılımıyla oluşan Hollanda özel<br />
sektör heyetinin ülkemizi ziyareti sırasında ikili ticari ilişkileri geliştirmek<br />
amacıyla Türkiye-Hollanda İş Konseyi’nin kuruluşu tamamlanmıştır. İş<br />
Konseyinin Hollanda tarafı NETUBA (Netherlands-Turkey Business<br />
Association) olup üyeleri daha çok Türkiye ile iş yapan veya yapmak<br />
isteyen küçük ve orta ölçekli Hollandalı firmalardır. İş Konseyi en son<br />
toplantısını 2001 yılında Türkiye’de yapmıştır.<br />
Öte yandan, 1996 yılında AB ile Türkiye arasında imzalanan Gümrük Birliği<br />
Anlaşması ile birlikte diğer Avrupa ülkeleriyle olduğu gibi, Türkiye ile<br />
Hollanda arasındaki sanayi ürünleri ticaretinde uygulanan gümrük vergileri<br />
kaldırılmış ve bu durum iki ülke arasındaki ticaretin artmasını sağlamıştır.<br />
Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi, hem ihracat hem de<br />
ithalattaki artışlarla devamlı bir artış trendi içerisindedir. 2002 yılında iki ülke<br />
arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 2,4 milyon dolar iken 2011 yılında 3 katına<br />
çıkarak 7,2 milyar dolara yükselmiştir. 2003 ve 2009 yılları arasında ikili<br />
ticaret ülkemiz lehine iken 2009 yılından sonra aleyhimize dönmüştür. 2013
yılında ise ihracatın artması ve ithalatın azalması ile birlikte Türkiye<br />
Hollanda’ya karşı 177 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası vermiş ancak,<br />
2014 yılında Türkiye Hollanda’ya karşı tekrar dış ticaret açığı vermiştir.<br />
2015 ve 2016 yıllarında ise iki ülke arasındaki dış ticarette ülkemiz<br />
lehine dış ticaret fazlası gerçekleşmiştir.<br />
Almanya<br />
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR<br />
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Stoku ve Hareketleri<br />
Almanya, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) GSMH’ya oranı açısından<br />
çoğu kendisinden daha küçük ekonomiler olmak üzere diğer ülkelerden<br />
daha düşük bir orana sahipse de, DYY için dünyadaki en cazip ülkelerden<br />
biridir. 1990’lardaki yoğun DYY girişleri o dönemin genel küresel ve Avrupa<br />
ölçeğindeki DYY hareketlerinin özelliğini yansıtmaktadır. DYY<br />
hareketlerinde 2000’lerin başında yaşanan düşüşten sonra yatırım<br />
hareketleri 2003’ten itibaren artmaya başlamışsa da, DYY girişleri dünya<br />
ortalaması kadar artmamış ve toplam DYY stoku GSMH’nın çeyreği<br />
düzeylerinde kalmıştır. Ülkenin dış yönlü yatırım akışı tarihsel olarak her<br />
zaman iç yönlü yatırımları aştığından, dış yönlü yatırım stoku iç yönlü<br />
yatırımlar stokundan çok daha büyüktür.<br />
UNCTAD (World Investment Report 2016) verilerine göre 2015 yılında<br />
Almanya’ya giren doğrudan yabancı yatırımların miktarı 31.719 milyon<br />
dolar, doğrudan yabancı yatırım stoğu ise 1.121.288 milyon dolardır.<br />
Almanya’da 7 değişik formda iş kurulması mümkündür:<br />
1. Şahıs şirketi (Einzelkaufmann),<br />
2. Şube (Zweigniederlassung),<br />
3. Limited Şirket: GmbH (Gesellschaft mit beschränkter Haftung),<br />
4. Adi Ortaklık: oHG (offene Handelsgesellschaft),<br />
5. Komandit Ortaklık: KG (Kommanditgesellschaft),<br />
6. GmbH & Co. KG<br />
7. Anonim Şirket: AG (Aktiengesellschaft)<br />
Şube, GmbH, GmbH & Co. KG ve AG için sınırlı sorumluluk esastır.<br />
OHG’de ortaklar sınırsız sorumlu iken KG’de hem sınırlı hem de sınırsız
sorumluluk söz konusudur. Ayrıca, GmbH ve GmbH & Co. KG kurulması<br />
için 25.000 Euro, AG kurulması için 50.000 Euro sermaye konulması<br />
gerekmektedir.<br />
lmanya’da Şirket Kurmanın Aşamaları<br />
1. Konuyla ilgili danışman/mali müşavir/(yasal konular için) avukatlık hizmeti<br />
veren yetkili kişi kuruluşlarla temasa geçilmesi.<br />
2. Gerekli Birlik/Dernek, temsil yetkisi ve diğer belgelerin hazırlanması,<br />
3. Kurulacak firma adının kabul edilebilir olup olmadığının noter veya yerel<br />
Sanayi ve Ticaret Odası’ndan teyidi,<br />
4. Noter işlemleri,<br />
5. Öngörülen sermayenin banka hesabına yatırılması,<br />
6. İlgili yerel mahkemede (Amtsgericht) Ticaret Siciline kayıt,<br />
7. Yerel Ticaret Dairesine (Gewerbeamt), firma kurma ve Kayıt Sertifikası<br />
(Gewerbeanmeldeschein) alımı için başvuru yapılması, (Gıda, ilaç, imalat,<br />
finans ve taşımacılık gibi sektörler için özel lisanslar gerekmektedir.)<br />
8. Belediye Ticaret Vergi Dairesi (Gewerbesteueramt) ve yerel vergi<br />
dairesine (Finanzamt) kayıt,<br />
9. Firma merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Odası’na kayıt.<br />
DIŞ TİCARET POLİTİKASI VE VERGİLER<br />
Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak Almanya, diğer üye ülkeler gibi Ortak<br />
Ticaret Politikasının en önemli aracını teşkil eden Ortak Gümrük Tarifesini<br />
(OGT) uygulamaktadır. Diğer yandan, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük<br />
Birliği’nin yürürlüğe konulmasıyla, Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi ülkeler<br />
arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri sıfırlanmış ve Türkiye<br />
üçüncü ülkelere karşı Ortak Gümrük Tarifesi uygulamaya başlamıştır.<br />
Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />
Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak Almanya, diğer üye ülkeler gibi Ortak<br />
Ticaret Politikasının en önemli aracını teşkil eden Ortak Gümrük Tarifesini<br />
(OGT) uygulamaktadır. OGT, halen 2658/87 sayılı Konsey Yönetmeliği<br />
çerçevesinde uygulanmakta, tarifeleri gösterir liste her yıl yenilenmektedir.<br />
Öte yandan, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın kabulü ve 1 Ocak 1996<br />
tarihinde Gümrük Birliği’nin yürürlüğe konulmasıyla, Türkiye ile Avrupa<br />
Birliği üyesi ülkeler arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri<br />
sıfırlanmış ve Türkiye üçüncü ülkelere karşı Ortak Gümrük Tarifesi<br />
uygulamaya başlamıştır.<br />
Ayrıca, bazı istisnalar (Topluluğun Ortak Tarım Politikasına dahil olmayan<br />
tarımsal ürünler, yaş meyve sebze ürünlerine ait toplam 11 adet tarife<br />
pozisyonu, iç ve kabuklu natürel fındık, domates salçaları ve diğer domates<br />
konservesi) dışında, Topluluğa ithal edilen Türkiye kaynaklı tarım<br />
ürünlerinde gümrük vergileri tamamen kaldırılmış bulunmaktadır.
Avrupa Birliği’nde yürürlükte bulunan gümrük vergilerine, internet<br />
aracılığıyla<br />
(http://ec.europa.eu/taxation_customs/dds2/taric/taric_consultation.jsp?Lan<br />
g=en) adresinden ulaşmak mümkün bulunmaktadır. Söz konusu bağlantı,<br />
madde tanımı veya gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) bazında arama<br />
yapılmasına olanak tanımakta, ayrıca söz konusu ürüne ilişkin başka<br />
kısıtlamalar varsa onları da göstermektedir.<br />
Katma Değer Vergisi<br />
KDV mükellefi mal veya hizmet sağlayan Alman firmaları veya<br />
ithalatçılarıdır. Ancak, vergi nihai aşamada tüketiciye yansıtılmaktadır.<br />
Almanya’da standart KDV oranı %19’dır. Ancak bu oran, temel gıda<br />
ürünleri, kitap, gazete gibi kültürel yayınlar, yerel toplu taşıma ve otel<br />
konaklamaları gibi ürünlerde %7 olarak uygulanmaktadır. Bazı hizmetler<br />
(örneğin bankacılık ve sağlık hizmetleri veya toplum hizmetleri) vergiden<br />
muaftır. KDV tutarının faturalarda ayrıca belirtilmesi zorunlu olmakla birlikte<br />
100 avro’ya kadar olan faturalarda sadece KDV oranının belirtilmesi<br />
mümkün bulunmaktadır.<br />
Ürün Standartları ile İlgili Uygulamalar<br />
Almanya, standartlar konusunda Avrupa’nın en önde gelen ülkesi<br />
konumundadır. Hatta öylesine ki Avrupa Birliği, Birlik çapında geçerli<br />
standartlar uygulamaya koydukça, mevcut Alman standardı AB standardına<br />
dönüşecektir denilebilir.<br />
AB kuralları gereğince bazı sanayi ürünlerinin Almanya’ya (veya herhangi<br />
bir AB ülkesine) ihraç edilebilmesi için, üzerinde CE İşareti bulunması<br />
zorunludur. Bu işareti taşıması gerektiği halde taşımayan bir ürünün AB<br />
üyesi ülkelere ihracatı mümkün değildir.<br />
Ürünlerin, CE işaretli olarak piyasaya sunulmasından üretici sorumludur.<br />
Ancak, eğer üretici ya da üreticinin yetkili temsilcisi Avrupa Birliği içinde<br />
değilse, bu sorumluluğu ithalatçı yerine getirmek zorundadır. Bir başka<br />
deyişle, ithalatçı ithal ettiği ürünlerin AB normlarına uygun olduğunu garanti<br />
etmek zorundadır.<br />
Diğer yandan Alman firmaları, yasal bir zorunluluk bulunmamasına karşın,<br />
Almanya’da verilen ilave bir takım performans veya kalite işaretleri talep<br />
edebilirler. Bunlardan özellikle, mekanik ürünler için GS (Gepruefte<br />
Sicherheit) işareti ve elektrikli ürünler için VDE (Verband Deutscher<br />
Elektrotechniker) işareti önem taşımaktadır. Bu işaretlerin kullanımı<br />
yalnızca belli durumlarda zorunlu olup, genelde yasal bir zorunluluk yoktur.<br />
Ayrıca CE İşaretlemesi gibi, tüm AB Ülkelerinde yürürlükte bulunan RoHS<br />
(Restriction of Hazardous Substances-Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının<br />
Sınırlandırılması) Direktifi, elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın
üretiminde zararlı maddelerin kullanımını sınırlamaktadır. 2002/95/EC sayılı<br />
AB Direktifi’nin Şubat 2003’te AB Konseyi tarafından onaylanmasıyla RoHS<br />
mevzuatı yasalaşmış ve 1 Temmuz 2006’dan itibaren zorunlu uygulamaya<br />
geçmiştir. Direktifle, elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın üretiminde<br />
belirlenen miktarların üzerinde zararlı maddelerin kullanılması<br />
yasaklanmaktadır. Sınırlamalar, AB gümrük bölgesine yapılacak ithalatları<br />
da kapsamaktadır. Belirlenen sınırlarının üzerinde zararlı madde içeren<br />
elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın AB ülkelerine ithalatı yasaktır.<br />
Söz konusu zararlı maddeler şunlardır: Kurşun, cıva, kadmiyum, krom IV<br />
(Cr6+), PBB (çoklu-bromlu bifenil) ve PBDE (çoklu-bromlu difenil eter).<br />
Almanya’nın ithalat politikasında öne çıkan bir diğer özellik de gıda<br />
ithalatında izlenen prosedürlerdir. Almanya’ya gıda ürünleri ihraç etmek<br />
isteyen ihracatçıların, etiketleme ve ürünün gerek Alman gerekse AB<br />
düzenlemelerine uygunluğunun belirlenmesi açısından, bu ülkedeki bir gıda<br />
laboratuarına başvurmaları yararlı olabilecektir.<br />
AB genelinde gıdalarla ilgili genel prensiplerin ve temel düzenlemelerin<br />
çerçevesini belirleyen EC 178/2002 sayılı düzenleme ile Gıda Yasası<br />
uygulanmaktadır. 2002 yılı içerisinde yürürlüğe giren bu düzenlemeyle, aynı<br />
zamanda, AB Gıda Güvenliği Otoritesi kurulmuş ve gıda güvenliği<br />
konusundaki uygulanması zorunlu prosedürler belirlenmiştir. Düzenleme<br />
genel olarak Genel Gıda Yasası olarak bilinmekte olup, gıdaların<br />
izlenebilirliği konusunda da düzenlemeleri içermektedir (Madde 18). Genel<br />
Gıda Yasası’nın belirlediği ana başlıklar Ocak 2005 tarihinde uygulamaya<br />
girmiştir.<br />
Almanya’da gıda ürünlerinin standart ve belgelendirilmesine ilişkin kurallar<br />
AB direktifleri ile tamamen uyumlu halde bulunmaktadır. Bu anlamda<br />
herhangi bir AB ülkesinde serbest dolaşıma giren bir gıda ürününün<br />
herhangi başka bir teste tabi tutulmadan Almanya’ya ithalatı ve iç pazarda<br />
satışı mümkün olmaktadır.<br />
İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar<br />
TİCARETİ ETKİLEYEN KÜLTÜREL FAKTÖRLER<br />
Alman iş kültürü, esnekliği çok az olan, sıkı kurallardan oluşmaktadır.<br />
Dakiklik, hem iş hayatında hem sosyal hayatta son derece önem verilen bir<br />
konudur. İş yaşamının odak noktasını, nesnel/objektif olgular ve görevler<br />
oluşturmaktadır.<br />
İşadamları yanlarında bol miktarda kartvizit götürmelidir, çünkü Almanlar<br />
kartvizit değiştirmekten çok hoşlanmaktadır. Kartvizitte pozisyon ve konum<br />
mutlaka belirtilmelidir. Üniversite derecesi veya sahip olunan bazı<br />
özelliklerin de belirtilmesinde fayda vardır. Eğer çalışılan kuruluşun bilinen<br />
bir saygınlığı varsa, şirketin kuruluş tarihinin de yazılması uygun olur.
İlk toplantı genellikle ofiste yapılmaktadır. Alman işadamları bu toplantıda<br />
firmayı, ürünü ve teklifin değerlendirmesini yapacaktır. Toplantılarda en<br />
kıdemli katılımcının hareketlerinin takip edilmesi uygun olacaktır. Nasıl<br />
giyinmiş, nasıl hareket ediyor, nasıl oturuyor gibi. Bütün bu davranış<br />
biçimlerine uygun olarak davranış biçimi belirlenmelidir. Alman tarafı<br />
toplantıya çok iyi hazırlanmış olarak gelecektir. Aynı davranış biçimini de<br />
karşı taraftan bekleyecektir.İş hayatlarında duygu ve hislere asla yer<br />
verilmemektedir. Ayrıca yeni fikir ve kavramlara da pek açık değildirler. Aynı<br />
organizasyon içinde bile bilginin serbestçe dolaşması uygun<br />
görülmemektedir. Alman işinsanı farklı bir şey yapmak konusunda<br />
isteksizdir. Toplantılara çok iyi organize olmuş, mantıklı ve dikkatlice<br />
planlama yaparak katılınmasında fayda vardır. Çok miktarda veri, argüman<br />
ve teklifin destekleyici kanıtları ile birlikte götürülmesinde fayda vardır.<br />
Herhangi bir konuda yapılacak olan bir abartma tolere edilmemektedir.<br />
Tanıtım malzemesi hazırlığında bulunuluyorsa, Alman işadamlarının parlak<br />
reklamlardan, gösterilerden ve hatırlanabilir sloganlardan olumsuz<br />
etkilendiklerini unutmamak gerekir. Alman pazarı için hazırlanacak olan<br />
broşürlerde ciddi bir renk tonunun olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca<br />
uzun detayları da içermesinde de fayda vardır. Ürün ve hizmetler ile ilgili<br />
eksiklikleri doğrudan söyleyeceklerdir. Böyle bir durumda en doğru davranış<br />
eksikliklerden dolayı özür dileyerek, en kısa zamanda tamamlanacağının<br />
bildirilmesidir.Kendiliğinden olan hareketler ve esnek davranış biçimleri<br />
Alman iş kültüründe yadırganmaktadır. Beyin fırtınası, risk alma ve meydan<br />
okuma gibi davranış biçimleri kabul edilmemektedir. Almanlar eleştirilme<br />
konusunda çok hassastırlar, bu yüzden onları utandıracak hareketlerden<br />
kaçınılmalıdır. Ayrıca toplantılara resmi bir hava vermekten de son derece<br />
memnun olurlar. Özel konularla ilgili konuşmaktan pek hoşlanmazlar. Her<br />
konuda mantık dahilinde hareket etmektedirler. Kolay kolay hiçbir konuda<br />
taviz vermemektedirler. Saldırgan bir davranış içine girmemeye özen<br />
gösterilmelidir.<br />
İş toplantıları aşırı derecede ciddiyetle yürütülmektedir. Şaka ve ciddiyetsiz<br />
davranışlarda bulunulmamasında fayda vardır. Toplantılarda başkalarının<br />
sözü asla kesilmemelidir. Toplantılarla ilgili uzun vadeli planlamalar<br />
yapılmalı, kısa, ani ve kendiliğinden oluşan hareketlerden kaçınılmalıdır. Bir<br />
toplantı yerinde nereye oturulacağı belirtilene kadar beklemek doğru bir<br />
davranış olacaktır. Görüşmelere önce iş konusuyla başlanır. Eğer zaman<br />
kalırsa sohbet edilir.<br />
Alman kültüründe karar verme süreci yavaş sürmektedir, teklifler ciddi bir<br />
şekilde incelenmektedir. İlk görüşmelerde birçok kişi ile muhatap olmak<br />
zorunda kalınabilir, ancak karar verme sürecinde hiyerarşinin en üst<br />
kısmında bulunan kişi son kararı verecektir.
Kontratlar çok ciddi bir biçimde hazırlanmaktadır. Kabul edilen her madde<br />
garanti altına alınmaktadır. Ayrıca aynı şekilde kontrat içinde kabul edilen<br />
her maddenin yerine getirilmesi beklenmektedir. Alman kültüründe alınan<br />
her kural büyük bir ciddiyetle takip edildiğinden, uyulmayan konularda<br />
kınanma ile karşı karşıya kalınabilir. Bu yüzden Alman toplumunu<br />
şekillendiren kurallara karşı duyarlı ve saygılı olunmasında fayda vardır.<br />
Almanlar kararlarını toplantı sırasında verirler, ancak yine de emniyetli bir<br />
şekilde davranırlar. Karar bir kez verildikten sonra değişiklikler kolay<br />
olmamaktadır.<br />
Öğle yemeği 12.00-13.00 saatleri arasında alınmakta ve iş görüşmeleri için<br />
en uygun zaman dilimi olarak düşünülmektedir. Alman iş ortağıyla nasıl bir<br />
ilişki içinde olunulduğuna bağlı olsa da, genellikle işe yönelik kararlar yemek<br />
zamanlarında alınmamaktadır. Ayrıca yemek esnasında da iş ile ilgili<br />
konuyu Alman ortağın açması beklenmelidir. “Hofbrau” İngiliz barlarının<br />
Alman karşılığıdır. Dışarıda ve içeride oturma yeri olan bu barlar genellikle<br />
öğlen saatlerinde açılmaktadır. Bu tür yerler iş görüşmeleri sonrası sosyal<br />
aktivitelerin devam ettirileceği uygun mekanlar olarak düşünülebilir.<br />
Alman iş kültüründe zamanında bulunmanın önemini asla unutulmamalıdır.<br />
2 veya 3 dakikalık bir gecikme bile kabalık olarak addedilecektir.<br />
Randevular önceden ayarlanmalıdır. Elektronik posta ile alınacak bir<br />
randevu için en az 2-3 ay, telefonla alınacak bir randevunun ise en az bir<br />
veya iki hafta öncesinden alınmasında fayda vardır. Randevuya<br />
gecikilecekse, mutlaka önceden aranmasında fayda vardır. İlaveten uygun<br />
sebebin de hazırlanması gerekebilir. Görüşmeler için en uygun zaman dilimi<br />
öğleden önce 11.00-13.00 arası olurken, öğleden sonra ise 15.00-17.00<br />
arasındadır. Randevuların Cuma öğleden sonrasına ayarlanmamasına<br />
özen gösterilmelidir, çünkü bazı ofisler Cuma günleri 14.00 veya 15.00’den<br />
sonra kapanabilir. Randevuların saatinin ve yerinin gereksiz bir şekilde<br />
değiştirilmesi kabul görmemektedir. İş görüşmeleri genelde şirket binasında<br />
yapılır.<br />
İlk isimler aile üyelerine aittir. İlaveten Alman iş kültüründe yıllarca birlikte<br />
çalışılıp da birbirlerinin ilk isimlerini bilmeyen kişilere rastlamak mümkündür.<br />
Profesyonel unvanları olmayan kişilere soyadlarının önüne aşağıda verilen<br />
unvanları kullanarak hitap edebilirsiniz. Mr. = ” Herr” Mrs. (or Ms.) = “Frau”.<br />
Dr. Martin Meyer yerine “Herr Doctor Meyer” diye de hitap edilebilmektedir.<br />
İletişim ve teyitleşme yazılı yapılır. Sözlü randevulaşma vb. yazılı olarak da<br />
teyit edilmelidir. Teklif verme ise, kesinlikle yazılı yapılmalıdır.<br />
Uzmanlaşma önemlidir. Alman iş muhataplarına, “her işi yaparız, hallederiz“<br />
şeklinde mesaj göndermek uygun değildir, güven sarsılabilir.
Firmalarımız birlikte çalıştıkları Alman şirketini kendi mekânında<br />
(Almanya’da) ziyaret ediyor ve bizim onlar Türkiye’ye geldiklerinde<br />
gösterdiğimiz kadar ilgi ve misafirperverliği göremiyorlarsa; bunun yanlış<br />
anlaşılmaması ve hemen negatif değerlendirilmemesi gerekir. Bu, Alman iş<br />
kültüründe doğal karşılanabilecek bir durumdur.<br />
Almanlar talep ettiklerini, zamanında almaya çok düşkündürler.<br />
Siparişlerin vs. zamanında teslimi çok önemlidir. Gecikmeler için hemen<br />
cezai şartlar uygulanabilir (fiyat indirimi, malı teslim almama vb.)<br />
Firmalarımızdan istenenler (örneğin numune vb.) herhangi bir sebepten<br />
dolayı zamanında gönderilemiyorsa, hemen Alman tarafın e-mail vb.<br />
yollarla haberdar edilmesi gerekiyor. Verilebilecek olumsuz bir haberin dahi,<br />
haber vermemekten daha pozitif karşılanabilir (makul gerekçeler<br />
gösterildikçe).<br />
Almanya’da bulunulan mevsime uygun giyinilmesi tavsiye edilmektedir.<br />
Örneğin yazın çok sıcak, kışın ise aşırı derecede soğuk ve rüzgarlı olabilir.<br />
Erkek veya kadın giyiminde resmiyet geçerlidir. Erkekler için koyu renk<br />
takım ve kravat, bayanlar için de uygun bluz tercih edilmelidir. Alman iş<br />
kültüründe giyim oldukça sade bir tutum içindedir. Koyu takımlar, yumuşak<br />
renkli kravatlar ve beyaz gömlek normal kıyafetlerdir. İş kıyafetleri içerisinde<br />
haki renkli ve resmi olmayan kıyafetler makbul değildir. Bayanlar için de<br />
koyu takım elbise ve beyaz bluzlar normal kıyafetler arasında kabul<br />
edilmektedir. Pantolonlu takımlar Alman iş kültüründe yeni kabul görmeye<br />
başlamıştır. Ayrıca bayanların çok süslü mücevher takması da hoş<br />
karşılanmamaktadır. Havalar çok sıcak olsa bile, kravat ve takımlarını<br />
giymeye devam etmektedirler.<br />
PASAPORT VE VİZE İŞLEMLERİ<br />
Almanya diplomatik pasaport (kırmızı), üst düzey memurlar için düzenlenen<br />
pasaport (yeşil) ve hizmet pasaportu (gri) hamili Türk vatandaşlarına 90<br />
günü geçmemek kaydıyla vize uygulamamaktadır. Bunun dışında<br />
Türkiye’den Almanya’ya seyahatlerde turist pasaportları (lacivert) için vize<br />
alma zorunluluğu vardır. Vize Almanya’nın Türkiye’deki<br />
Başkonsolosluklarından temin edilebilinir. Ayrıca iş gezilerinde davet<br />
mektubu talep edilmektedir.<br />
Almanya’ya vize başvurusu için randevu sistemi uygulanmakta olup detaylı<br />
bilgiler, başvuru için gerekli belgeler ve vize ücretleri için Almanya Federal<br />
Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin<br />
(http://www.ankara.diplo.de/Vertretung/ankara/tr/Startseite.html) adresli<br />
web sitesinden bilgi alınması mümkündür.
RESMİ TATİLLER VE ÇALIŞMA SAATLERİ<br />
Almanya’da resmi kuruluşlarda mesai saatleri, genelde, hafta içi her gün<br />
sabah 08.00’den akşam 16.00’ya kadardır. Endüstriyel işletmelerin büyük<br />
bölümünde ilki 06.00-14.00 saatleri arası ve ikinci ise 14.00-22.00 saatleri<br />
arası olmak üzere çift vardiyalı sistem uygulanmaktadır. Bazı büyük<br />
işletmelerde üç vardiyalı sistem de uygulanmaktadır (22.00-06.00)<br />
Almanya’da mesai günleri Pazartesi-Cuma arası olmak üzere beş gündür.<br />
Çalışma saatleri ise, özellikle kamu kuruluşlarında değişmekte olup, hizmet<br />
binalarının giriş kapılarında, el kitaplarında, internet sayfalarında vb.<br />
hatırlatılmaktadır. Özel sektörün erken saatte işe başladığı (genellikle<br />
sabah 07.00-08.00) ve akşam saat 17.00 civarında mesainin sona erdirildiği<br />
görülmektedir.<br />
Almanya’daki tatil günleri için Feiertage.net internet sayfasına<br />
başvurulabilir.<br />
KULLANILAN LİSAN<br />
Ülkenin resmi dili Almancadır. Ancak, iş çevrelerinde İngilizce ve Fransızca<br />
yaygın kullanım alanı bulmaktadır.<br />
Belçika<br />
Pazar ile İlgili Bilgiler<br />
FİKRİ, SINAİ MÜLKİYET HAKLARI<br />
Belçika, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) üyesidir. Ülkenin iç<br />
mevzuatındaki fikri mülkiyet konuları Avrupa Patent Sözleşmesi (Münih<br />
Sözleşmesi) ile uyumludur. Ülkedeki patent uygulamaları Avrupa Patent<br />
Kurumu (European Patent Organization) tarafından yürütülmektedir.<br />
TÜKETİCİ TERCİHLERİ<br />
Ülkede bölgesel ekonomik ve kültürel farklılıklar, tüketicilerin satın alma<br />
davranış ve alışkanlıklarının yanı sıra dağıtımcıların satın alma kararları ile<br />
pazarlama tekniklerini de etkilemektedir<br />
Ambalaj, Paketleme ve Etiketleme
Ülkede AB tarafından belirlenen zorunlu ve isteğe bağlı etiketleme<br />
kurallarının yanı sıra ulusal düzeyde isteğe bağlı etiketleme kuralları da<br />
uygulanmaktadır. Bu nedenle, etiketleme ve belgeleme yükümlülüklerine<br />
ilişkin mevzuatın karmaşıklığı ve sıklıkla değişmesinden dolayı, nakliye<br />
öncesinde ithalatçılardan uygun bilgiler talep etmek gereklidir.<br />
Ticaret<br />
Ticari faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin kurallar, 14 Temmuz 1991 tarihli<br />
“Ticaret Uygulamaları ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi ve Korunması<br />
Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Gerek tüketici, gerekse ticari faaliyette<br />
bulunan gerçek veya tüzel kişiler bu Kanun çerçevesinde çeşitli haklara<br />
sahip oldukları gibi, belirli yükümlülükler de taşımaktadırlar. Kanun’da<br />
belirtilen kurallar iki ana hedef esas alınarak kurgulanmıştır:<br />
1- Rekabetin ve ticari ilişkilerin hakkaniyete uygun olmasının sağlanması,<br />
2- Tüketicinin korunması ve bilgilendirilmesi.<br />
Kanun esas olarak, fiyatın belirtilmesi, ticari promosyonların ne şekilde<br />
olabileceği, miktarın gösterilmesi zorunluluğu, reklam, özel satış yöntemleri,<br />
adil ticarete aykırı hareketler ve yaptırımları düzenlemektedir.<br />
Kamu İhaleleri<br />
Kamu ihaleleri verilişine ilişkin usul ve esaslar AB direktifleri çerçevesinde<br />
hazırlanmış 11.02.1994 tarih ve 109 sayılı Kamu İhaleleri Çerçeve Kanunu<br />
ile belirlenmiştir. Söz konusu kanun 1999’da yürürlüğe giren uygulama<br />
esasları ve 2000 yılında yürürlüğe giren 554 sayılı uygulama kanunu ile<br />
bazı değişikliklere uğramıştır. Söz konusu mevzuat AB’nin belirlediği limit<br />
olan 5 milyon euronun altındaki ve üstündeki tüm iş ihalelerine<br />
uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra eyalet ihale kanunları ve konuya ilişkin<br />
belediye yönetmelikleri de uygulanmaktadır. Teknik spesifikasyonlar<br />
konusunda eyaletlerin münferit düzenlemeleri özellikle dikkate alınmalıdır.<br />
Hizmet ve tedarik ihalelerinde AB sınırı 200 bin euro olup, ihalenin<br />
bakanlıklar tarafından açılması halinde bu sınır 130 bin euro tutarındadır.<br />
Söz konusu ihaleler AB limitinin üstünde ve altında olmalarına göre farklı<br />
mevzuata tabi bulunmaktadır.<br />
Belçika kamu ihaleleri, Kamu İhale Bülteninde yayınlanmaktadır.<br />
(http://www.ejustice.just.fgov.be/bul/bulf.htm) İnşaat ihaleleri, Avrupa<br />
Birliği’nin ilgili direktiflerine tamamen uyumlu düzenlemeler çerçevesinde<br />
yapılmaktadır. Bu çerçevede, 8 Ocak 1996 tarihli Kraliyet Kararı ile, ilgili<br />
uluslararası anlaşmalara taraf olan üçüncü ülkelerin (Karar’da bu<br />
anlaşmalar Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması ve GATT anlaşması olarak<br />
zikredilmiştir.) yaklaşık maliyeti 5.150.000 euro üzerinde olan ihalelere<br />
katılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN GÖRÜNÜMÜ<br />
Yabancı sermaye, Belçika ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır.<br />
Özellikle ABD firmaları 1960’lardan bu yana hafif sanayi ve petrokimya<br />
endüstrilerinin gelişiminde önemli rol oynamıştır. Belçika Hükümeti, yabancı<br />
sermayeyi, istihdamı geliştirici bir unsur olarak düşünmekte ve teşvik<br />
etmektedir.<br />
Ülkede yapılan yabancı yatırımlarda en büyük payı İngiltere, Almanya,<br />
Fransa, Hollanda; İngiltere, İsviçre ve ABD almaktadır. Belçika’nın en fazla<br />
yatırım yaptığı ülkeler ise Almanya, Fransa, Hollanda, Japonya, Çin ve<br />
Rusya Federasyonu’dur.<br />
Yabancı sermayenin Belçika’yı seçmesindeki en önemli nedenler arasında<br />
ülkenin coğrafi konumu nedeniyle büyük pazarların ortasında yer alması;<br />
gelişmiş kredi, altyapı ve ulaşım olanakları; sermaye hareketlerindeki<br />
serbestlik ile yetişmiş ve yüksek işgücü verimliliği yeralmaktadır. Ülkenin<br />
çok kültürlü yapısı ve başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok uluslararası<br />
kuruluşa ev sahipliği yapması da yabancı yatırımcılar açısından önem arz<br />
etmektedir.<br />
Belçika, oldukça gelişmiş bir hizmet sektörüne sahiptir. Başta Brüksel<br />
bölgesi olmak üzere Belçika, AB kurumları ile bağlantılı birçok ticari, hukuki,<br />
mali danışmanlık hizmet sağlayıcılarına ev sahipliği yapmaktadır. Birçok<br />
firma, AB kurumlarına ve diğer AB ülkelerine yakın olmak amacıyla,<br />
Belçika’da ofis açmaktadır. Özellikle, koordinasyon, çağrı ve dağıtım<br />
merkezlerine sağlanan vergi indirim ve destekleri, Belçika’yı yabancı<br />
yatırımlar için daha da cazip hale getirmiştir.<br />
Diğer yandan, özellikle Belçika’daki işçilik maliyetlerinin yüksekliği ve<br />
ülkedeki nisbeten karmaşık bürokratik yapı, doğrudan yabancı yatırımlar<br />
açısından olumsuz faktörler olarak değerlendirilebilir.<br />
1950’lerden 1970’lere kadar, ABD şirketleri, Avrupa’daki faaliyetleri için<br />
Belçika’yı üs olarak tercih etmişlerdir. Daha sonraları, ülkede yapılan<br />
Fransız ve Belçika yatırımları da artmıştır. Sonuç olarak, Belçika’daki imalat<br />
sektöründe uzun bir süredir yabancı firmalar hakim durumdadır. 1990’ların<br />
ortalarından beri , özellikle Hollanda ve Belçika firmaları arasında yaşanan<br />
yeni ortaklık ve birleşme dalgası, finansal hizmetler sektöründe önemli bir<br />
etki yaratmıştır. Bu eğilim, euro’nun kullanılmaya başlaması ile finansal<br />
sistemin konsolidasyonu olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır. Önemli<br />
firmalar arasında, Fortis (Hollanda-Belçika), Dexia ve KBC (Belçika-<br />
Hollanda), Hollanda Bankası ING, Barco ve Agfa-Gevaert (görüntüleme),<br />
içecek konusunda Inbev ( Belçika-Brezilya, perakendecilik konusunda<br />
Delhaize ve Colruyt, kimyasallar ve ilaçlar konusunda, janssen, Solvay,
Omega Pharma ve Union Chimique de Belgique (UCB) gibi firmalar<br />
bulunmaktadır. Bu şirketlerin Belçika dışında da büyük yatırımları vardır.<br />
Belçika’nın yurt dışında yaptığı doğrudan yatırımların % 66.5’i hizmet, %<br />
22.7’si ise imalat sanayisinde yoğunlaşmıştır. Hizmetler alanında emlak ve<br />
işletmelere verilen hizmetler ile, ticaret; imalat sanayisinde ise kimya, tarım,<br />
metalurji ve makina sektörleri öne çıkmaktadır.<br />
Diğer taraftan 2014 yılı sonu itibariyleTürkiye’de yerleşik kişiler<br />
tarafından Belçika’da yapılan yatırım değeri 193 milyon dolar iken,<br />
Belçika’da yerleşik kişilerin Türkiye’de yaptıkları yatırım değeri 2.883 milyon<br />
dolar olmuştur.<br />
Kaynak: Investment Map ,ITC (2015), T.C. Merkez Bankası (2015)<br />
TÜRKİYE-BELÇİKA DOĞRUDAN YABANCI SERMEYE YATIRIMLARI<br />
Türkiye’de, sermayesi Belçika kaynaklı 400’e yakın firma bankacılık,<br />
gayrimenkul, taşıt araçları ve inşaat başta olmak üzere çeşitli sektörlerde<br />
faaliyet göstermektedir.<br />
Belçika’dan ülkemize yapılan DYS 2015 yılında 1,9 Milyar dolar değerinde<br />
olmuştur. Bu değer 2014 de 2,9 2013 yılında 2,5 milyar dolar seviyelerinde<br />
gerçekleşmiştir.(TCMB,2017)<br />
Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)<br />
Belçika’da kurulu bir serbest bölge bulunmamakta, ancak AB Gümrük Kodu<br />
çerçevesinde, antrepo, gümrük kontrolü altında işleme gibi özel gümrük<br />
uygulamaları yapışabilmektedir.<br />
ÜLKEDE İŞ KURMA MEVZUATI<br />
Belçika’da yatırım yapan uluslararası şirketler, faaliyetlerini geliştirme<br />
stratejilerine uygun olarak, birçok şirket şeklinden birini seçebilmektedir.<br />
Örneğin, bir işyeri, tek bir çalışandan oluşabileceği gibi, yatırımcı satış<br />
temsilciliği veya acentesi kurulabilmektedir. Faaliyetlerini daha uzun süre<br />
sürdürmek isteyen şirketler ise, şube veya ana şirketten bağımsız şirket<br />
seçeneklerini de değerlendirme olanağına sahiptir.<br />
Belçika vatandaşı olmayan yabancı şahıslar da, kişisel olarak Belçika’da<br />
yatırım yapabilmektedirler. Diğer bir ifade ile, Belçika’da sinai ve/veya ticari<br />
faaliyetler; esnaf (bakkal, kasap, tamirci, vb.), ticari şirket (anonim şirket,<br />
limited şirket, vb.) veya Belçika dışındaki bir şirketin bir şubesi olarak<br />
gerçekleştirilebilmektedir.
Yatırımcıların, şahıs, şube veya yeni bir şirket olup olmadığına bakılmadan<br />
önce, Belçika’da kurulan her kuruluş için yerine getirilmesi gereken genel<br />
şartlar vardır. Gerçek kişiler, yaşlarını ispatlayan resmi bir belge sunmak<br />
zorundadırlar. Ayrıca, gerçek kişiler, faaliyete geçtikten sonra 90 gün içinde,<br />
Belçika Sosyal Güvenlik Sistemi’ne dahil olmak zorundadırlar. Aynı şekilde,<br />
şube veya yabancı şirketin Belçika’da mevcut kanuni temsilcisi de<br />
sözkonusu Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamına dahil olmak zorundadır.<br />
Bunların yanısıra, bir banka hesabı açmak ve her türlü hizmet ve mal satışı<br />
için de KDV kaydı gerekmektedir.<br />
Bağımsız şirketler, iştiraki bulundukları ana şirketten kanunen ayrı bir<br />
yapıya sahiptir. Yurtdışında yerleşik bir ana şirket, Belçika’da bağımsız bir<br />
firma kurabileceği gibi, halihazırda var olan bir Belçikalı firmayı satın alarak<br />
da faaliyetlerini gerçekleştirebilir.<br />
En sık rastlanan iki kanuni şirket yapısı, hisseleri oranında sorumluluğu olan<br />
anonim şirket ve özel sınırlı sorumluluğa haiz limited şirkettir. Bunlarla<br />
birlikte, yine sınırlı sorumluluğa haiz kooperatif şirket ve ortaklıklar da diğer<br />
sık rastlanan şirket şekilleridir.<br />
Bağımsız şirketlerden farklı olarak şubeler, ana şirkete yapısal olarak<br />
bağımlılık gösteren şirket türünü teşkil etmektedir. Ana şirket, Belçika<br />
dışında yerleşik olmasına rağmen, Belçika’daki şubesinin her türlü<br />
faaliyetinden mali olarak sorumludur. Şubelerin, kanuni temsilci tarafından<br />
yönetilmesi gereklidir.<br />
Belçika’da sinai ve/veya ticari faaliyet göstermek üzere şirket kurulması için<br />
ilk olarak, gerekli başlangıç sermayesinin bankaya yatırılması ve bankanın,<br />
bu tutarın bloke edildiğini gösterir bir belge düzenlemesi gerekmektedir.<br />
Daha sonra, kurucuların, sermaye yeterliliğini kanıtlayan, gizli nitelikte 2<br />
yıllık bir mali plan hazırlayarak noter onayı alması gerekmektedir. Bu plan,<br />
sermayenin, firmanın ilk 2 yıllık faaliyetlerini kapsadığını gösterecek şekilde<br />
hazırlanmalıdır. Şirket ana sözleşmesi, noter huzurunda imzalanarak, noter<br />
tarafından onaylanmaktadır. Kayıt ücretinin ödenmesinden sonra, noter,<br />
ilgili belgeleri, mahalli ticari mahkemede kayıt altına almakta ve ‘Belçika<br />
Resmi Gazetesi’nde- Moniteur Belge’ yayınlanmak üzere, şirketin yönetim<br />
şemasını gösterir (Yönetim kurulunun atanması dahil) bir belge<br />
düzenlemektedir.<br />
Bu işlemlerden sonra, şirket, Şirketler Veznesi’nden (Guichet<br />
d’Enterprises), o şirkete özgü kimlik numarası olan, şirket numarasını ve<br />
daha sonra da Belçika Maliye Bakanlığı’ndan Katma Değer Vergisi (TVA)<br />
numarasını almaktadır.
Ticaret sicili kaydı için, müteahhitlik hizmetleri gibi mesleki özellik arz eden<br />
faaliyetleri yürütecek şirketlerden ve KOBİ niteliğinde olan firmalardan, yerel<br />
“El Sanatları ve Küçük İşler” odalarından alınacak “Tesis Sertifikası” talep<br />
edilmektedir. Müteahhitlik hizmeti verecek şirketlerin, ayrıca Belçika Maliye<br />
Bakanlığı’ndan “Kayıt Sertifikası” almaları gerekmektedir.<br />
Şirket ana sözleşmesinin noterce onayının ardından noter tarafından,<br />
banka hesabını kullanmaya yetkili kişileri bankaya bildiren bir belge<br />
düzenlenmekte; sermaye hesabının açılmasının üzerinden üç ay<br />
geçmesine rağmen şirketin kurulamaması halinde ise, banka hesabı<br />
serbest bırakılarak sermaye sahiplerine tutar iade edilmektedir.<br />
Belçika dışında faaliyet gösteren bir şirketin Belçika’da şube açması<br />
halinde, herhangi bir minimum sermaye şartı bulunmamaktadır. Belçika’da<br />
şube açmak isteyen Türk firmalarının hazırlık aşamasında Türkiye’de<br />
yapacağı işlemler şunlardır:<br />
İlk olarak noter veya apostil mührü sahibi bir makam veya Belçika<br />
Konsolosluğu’ndan, ana dilde olmak üzere aşağıdaki belgeler<br />
hazırlanmalıdır:<br />
-Şirket ana sözleşmesi ve ilgili belgeler,<br />
-Belçika’da bir şube kurma, bir hukuki temsilci atama ve verilecek yetkilerin<br />
tam olarak tanımlandığı kararın alındığı Yönetim Kurulu Kararı,<br />
– Türk firmasının en son yıllık mali tabloları,<br />
-Firmanın Türkiye’de kayıtlı olduğu sanayi veya ticaret odasından alınacak,<br />
şirketin var olduğunu gösterir Ticaret Sicil Kaydı.<br />
Belçika’daki formaliteler ise aşağıdaki gibidir:<br />
-Yukarıda belirtilen belgelerin, “Hague Konvansiyonu” (Türkiye’nin de dahil<br />
olduğu Konvansiyon’a üye ülkelerin firmaları için) şartlarına uygun olarak<br />
“Apostil” alarak Belçika’da yerleşik resmi bir tercüman tarafından, Belçika<br />
içindeki şirket yerleşim yerine (Brüksel, Valon veya Flaman Bölgesi)<br />
bakılarak Fransızca veya Flamancaya çevrilmesi,<br />
-Sözkonusu belgelerin ilgili Ticaret Mahkemesi’ne ve yıllık hesapların<br />
Belçika Merkez Bankası’na teslim edilmesi,<br />
-Şirketle ilgili bilgilerin, Belçika Resmi Gazetesinde yayınlanması.<br />
Bu aşamada şube, ticaret sicil kaydını yaptırabilmekte ve kayıt için,<br />
yukarıda da belirtildiği gibi mesleki özellik arz eden faaliyetler yürütecek<br />
olan ve KOBİ niteliğinde olan şirketlerden “Tesis Sertifikası” talep<br />
edilmektedir. Şirket son aşamada Katma Değer Vergisi numarasını<br />
alabilmektedir.
Eğer şirket, Belçika kanunlarına göre küçük veya orta ölçekli ise, Yönetici<br />
Yeterlik Belgesi, Ticaret Sicil Kaydı için gereklidir.<br />
Resmi işlemlerin basitleştirilmesini amaçlayan ve Belçika Hükümeti<br />
tarafından hazırlanarak 1 Haziran 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe<br />
konulan ‘Kafka Planı’ çerçevesinde geliştirilen yeni sistem ile Belçika’da<br />
yeni bir şirketin kurulma süresi, 3 güne düşürülmüştür. Bu süre ile Belçika,<br />
Avrupa’nın en hızlı şirket kurulan ülkesi konumuna gelmiştir. Bu sisteme<br />
göre, noter, şirketin kuruluş belgesini ve başvuru dosyasını elektronik olarak<br />
onaylamakta ve belgeler, bir defada resmi veri bankasına, Ticaret Odası’na<br />
ve Resmi Gazete’ye gönderilmektedir. Bu şekilde girişimci, gerekli sermaye<br />
tutarını bankaya yatırmak, kuruluş belgesini vermek üzere notere<br />
başvurmak ve şirket numarasını almak gibi, geriye kalan 3 işlemi 3 günde<br />
tamamlayabilmektedir.<br />
Belçika’da faaliyet gösteren şirketler, Sosyal Güvenlik Milli Ofisi’ne (ONSS)<br />
başvurarak çalıştırdıkları tüm personeli bildirmek ve kaydettirmek<br />
zorundadır.<br />
BELÇİKA’DA ŞİRKET KURMAK<br />
İşletmelerin ana şekli, sınırlı sorumlu bağımsız firmalar veya şubeleridir.<br />
Bunlar, öncelikle Kurumlar Kanunu ile düzenlenmiştir. Merkezleri Belçika’da<br />
bulunan bütün firmalar, başka bir yerde kurulsalar bile, Belçika firması<br />
olarak anılmaktadırlar.<br />
Bağımsız şirket veya şube arasında seçim yapmak, genellikle yatırımın<br />
yapıldığı ülkede bulunan vergi yapılanması ile ilgilidir (işletmenin<br />
başlangıcında Belçika’da oluşan zararların yurtdışında kullanımı; kar<br />
dağıtımının vergilendirilmesi gibi). Ancak, küçük ölçekli firmanın<br />
yönetiminden doğacak işletme maliyetleri, yerleşik firmalara yönelik<br />
uygulanan vergi anlaşmalarından sağlanacak faydalar veya korunmalar ile<br />
Belçika işletmesinin mali yapısı da bu kararda önemli rol oynayabilecek<br />
unsurlardır.<br />
Belçika’da yatırım şekilleri nelerdir? (Şube veya Bağımsız Şirket)<br />
Faaliyetler, Belçika’da ana şirketten bağımsız, yeni bir şirket olarak<br />
gerçekleştirilebileceği gibi, satış veya üretim amaçlı olarak ana şirketin bir<br />
şubesi olarak da yapılabilir.<br />
a. Ltd. Şti (BVBA/SPRL) ve A.Ş. (NV/SA)<br />
Bağımsız şirketler, iştiraki bulundukları ana şirketten kanunen ayrı bir<br />
yapıya sahiptir. Yurtdışında yerleşik ana şirket, Belçika’da bağımsız bir
firma kurabileceği gibi, halihazırda varolan bir Belçikalı firmayı satın alarak<br />
faaliyetlerini gerçekleştirebilir.<br />
Belçika’da şirketler, Belçika vatandaşı olmayan bireyler ve kurumsal<br />
yatırımcılar için mevcut olan birçok kanuni yapı arasından, yatırımlarına en<br />
uygun yapıyı seçebilmektedirler. En sık rastlanan 2 kanuni şirket yapısı;<br />
Hisseleri oranında sorumluluğu olan Anonim Şirket ve özel sınırlı<br />
sorumluluğa haiz Limited Şirkettir. Bunlarla birlikte, yine sınırlı sorumluluğa<br />
haiz Kooperatif Şirket ve Ortaklıklar da diğer sık rastlanan şirket şekilleridir.<br />
b. Şube:<br />
Bağımsız şirketlerden farklı olarak Şubeler, ana şirkete yapısal olarak<br />
bağımlılık gösteren şirket türünü teşkil etmektedir. Ana şirket, Belçika<br />
dışında yerleşik olmasına rağmen, Belçika’daki şubesinin her türlü<br />
faaliyetinden mali olarak sorumludur. Şubelerin, kanuni temsilci tarafından<br />
yönetilmesi gereklidir.<br />
•<br />
Bağımsız Şirket mi Şube mi?<br />
Belçika’da iş kurma kararı alan yatırımcılar, yukarıda bahsedilen farklılıklar<br />
ile birlikte, kanuni yükümlülükleri, vergi ve mali yönleri, elde edilecek ticari<br />
kazanımları da dikkate alarak, kurulacak şirketin yapısına karar<br />
vermelidirler. Şirket yapılarına göre elde edilebilecek avantajlar aşağıda<br />
belirtilmiştir:<br />
a. Bağımsız şirket kurmanın avantajları:<br />
• Yeni kurulan şirket ve yatırımı gerçekleştiren ana şirket, hukuki olarak ayrı<br />
yapılar olduğundan, ana şirket, yeni kurulan şirkete ait hiçbir hukuki veya<br />
cezai sorumluluğa haiz değildir. Yeni kurulan şirketin sorumluluğu, kendi<br />
varlıkları ile sınırlıdır. Buna karşılık, şubenin her türlü ticari faaliyeti için ana<br />
şirket, birebir sorumludur.<br />
• Pazarlama açısından, bağımsız şirket, yabancı bir şirket yerine, Belçika<br />
veya Avrupa firması olarak kabul edilecektir.<br />
• Bağımsız şirketin bir çok vergi avantajı bulunmaktadır:<br />
i. Elde edilen net karın, çok az bir payla veya pay edilmeden dağıtımına<br />
imkan sağlanmaktadır.<br />
ii. Sermaye yükümlülüğü bulunmasına rağmen, bazı şartlarda, şirket yapısı<br />
altında sermaye yükümlülüğünden muaf olunabilir.<br />
iii. Bağımsız şirketler, Belçika tarafından çifte vergilendirilmeden muaf<br />
tutulmaktadır.<br />
iv. Avrupa Konseyi’nin, 1990 yılında kabul edilen 90/435/EEC sayılı “Avrupa<br />
Birliği içinde Ana Şirketler ve Bağlı Şirketleri Direktifi”nin, 22 Aralık 2003<br />
tarihinde yürürlüğe giren 2003/123/EC sayılı Direktifi ile genişletilmesi<br />
sonucu, Avrupa Birliği içinde Ana Şirket olarak tanımlanan bir şirketin, diğer
ir ülkede hizmet merkezi, dağıtım merkezi veya irtibat merkezi olarak<br />
faaliyet gösteren bağımsız şirketinin de bulunması durumunda, bahsekonu<br />
şirketlerin özel vergi muafiyetlerinden ve avantajlarından faydalanması<br />
mümkündür.<br />
b. Şube kurmanın avantajları:<br />
• Belçika Şirketler Yasası, birkaç istisna haricinde, yönetim kurulu, kar<br />
dağıtımı veya hissedarlar toplantısı gibi zorunlulukları şubeler için talep<br />
etmez.<br />
• Sermaye yükümlülüğü veya şube karları üzerinden herhangi bir kar payı<br />
dağıtımı mecburiyeti bulunmamaktadır.<br />
• Hizmet merkezi, dağıtım merkezi veya koordinasyon merkezi olarak<br />
faaliyet gösteren şubeler için, özel vergi düzenlemeleri ve muafiyetleri<br />
mevcuttur.<br />
İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar<br />
TİCARETİ ETKİLEYEN KÜLTÜREL FAKTÖRLER<br />
Pasaport ve Vize uygulaması<br />
Ülkeye girişte, Avrupa Topluluğu vatandaşları için pasaport ya da nüfus<br />
cüzdanı yeterlidir. Diğer ülke vatandaşlarından istenilen belgeler, yasal<br />
geçerlilik taşıyan bir pasaport ve Belçika Büyükelçiliği veya<br />
konsolosluklarından alınmış geçici giriş veya oturma vizeleridir. Vize<br />
uygulamasının olmadığı ülke vatandaşları için, 90 günü aşmamak ve<br />
çalışmamak kaydıyla geçici giriş hakkı mevcuttur.<br />
Belçika, lacivert pasaport sahibi Türk vatandaşlarından vize talep<br />
etmektedir. Gri, yeşil ve kırmızı pasaportlarda ise vize uygulaması<br />
bulunmamaktadır. Bu tür pasaportları olan Türk vatandaşları 90 günü<br />
aşmamak kaydıyla, Belçika’ya giriş yapabilmektedirler.<br />
PASAPORT VE VİZE İŞLEMLERİ<br />
Ülkeye girişte, Avrupa Topluluğu vatandaşları için pasaport ya da nüfus<br />
cüzdanı yeterlidir. Diğer ülke vatandaşlarından istenilen belgeler, yasal<br />
geçerlilik taşıyan bir pasaport ve Belçika Büyükelçiliği veya<br />
konsolosluklarından alınmış geçici giriş veya oturma vizeleridir. Vize<br />
uygulamasının olmadığı ülke vatandaşları için, 90 günü aşmamak ve<br />
çalışmamak kaydıyla geçici giriş hakkı mevcuttur.<br />
Belçika, lacivert pasaport sahibi Türk vatandaşlarından vize talep<br />
etmektedir. Gri, yeşil ve kırmızı pasaportlarda ise vize uygulaması<br />
bulunmamaktadır. Bu tür pasaportları olan Türk vatandaşları 90 günü<br />
aşmamak kaydıyla, Belçika’ya giriş yapabilmektedirler.
DIŞ TİCARETİ<br />
Dubai<br />
BAE toplam dış ticaret hacmi 2015 yılında 620 milyar Dolar olup; 333 milyar<br />
dolarlık ihracat, 287 milyar Dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. İhracatında<br />
hidrokarbon (petrol, petrol ürünleri ve doğalgaz) önemli yer tutmaktadır.<br />
İthalatında ise makinalar, kıymetli taşlar, ve motorlu taşıtlar önde gelen<br />
sektörlerdir.<br />
BAE dış ticareti (petrol hariç), başta Dubai Emirliği olmak üzere, re-export<br />
ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Çeşitli ülkelerden gelen mallar, BAE üzerinden<br />
farklı pazarlara ulaştırılmaktadır. Re-eksportta en büyük pazarı Hint<br />
Yarımadası ve Körfez ülkeleri (Irak ve İran dahil) oluşturmaktadır.<br />
İthalat:<br />
BAE piyasasında yabancı rekabet çok yoğundur. Satılacak ürünün kalite ve<br />
fiyat açısından rekabet üstünlüğüne sahip olması önemlidir. Ayrıca, satış<br />
sonrası hizmet ve standartlara uygunluk gibi faktörlerin önemi de göz ardı<br />
edilmemelidir. Piyasada güven kaybetmiş bir marka veya firmanın bu<br />
piyasada bir daha tutunabilmesi çok zordur. İthalat yapacak firmanın, ülke<br />
içinde yerleşik ve “ticaret lisansı” ve ticaret odası üyelik sertifikası sahibi<br />
olması ve çalıştığı bir bankası olması gerekmektedir.<br />
Gümrük Vergileri: İthalat genel olarak %5 oranında gümrük vergisine<br />
tabidir. Gümrük vergisi, ürünün CIF bedeli üzerinden tahsil edilmektedir.<br />
Standardizasyon: Gıda ürünleri ithalatında ürünün standardı, ambalajı ve<br />
ambalajı üzerinde “üretim tarihi ve son kullanım tarihinin” belirtilmiş<br />
olmasına bilhassa dikkat edilmektedir. BAE’de ürün standartlarından<br />
sorumlu kurum ESMA’dır
İthalatında önde gelen başlıca sektörler; Kıymetli taşlar/mücevherat<br />
(gtip:71), makinalar (gtip:84), elektrik ve elektronik ürünler (gtip:85), motorlu<br />
taşıtlar (gtip:87), petrol ürünleri (gtip:27), hazır giyim (gtip:61 & 62),<br />
demirçelik (gtip:73 & 72), plastikler (gtip:39), deniz taşıtları (gtip:89),<br />
mobilya (gtip:94), parfüm ve kozmetik (gtip:33), eczacılık ürünleridir<br />
(gtip:30).<br />
İhracat:<br />
İhraç edilen başlıca ürünler sektörler itibarıyla; hidrokarbon (gtip:27),<br />
mücevherat (gtip:71), metaller (gtip: 76 & 74-alüminyum ve bakır), plastikler<br />
(gtip:39), elektrik ve elektronik ürünler (gtip:85), makinalar (gtip:84) ve<br />
motorlu taşıtlardır (gtip:87).<br />
Hidrokarbon (gtip:27) ihracatının toplam ihracatı içindeki payı 2013 yılında<br />
%33 iken, 2014 yılında %28’e ve 2015 yılında %15’e gerilemiştir. Petrol<br />
fiyatlarının %50’den fazla düşmesi ihracat gelirini olumsuz etkilemiştir.<br />
Re-export:<br />
BAE (özellikle Dubai) re-export merkezidir. Yılda yaklaşık 100 milyar$<br />
tutarında komşu ve çevre ülkelere re-export işlemi yapılmaktadır.<br />
Re-export edilen başlıca ürünler telefon cihazları, elmas, mücevherat, yolcu<br />
ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ile bunların aksam ve parçaları,<br />
kozmetik ve temizlik ürünleri ile hazır giyim ve ayakkabıdır.<br />
İran, Suudi Arabistan, Irak, Hindistan ve Hong Kong başta olmak üzere,<br />
çevre ülkeler (Kuveyt, Bahreyn, Mısır, Afganistan, Pakistan, Singapur) reexport<br />
yapılan pazarlardır.<br />
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, FİKRİ MÜLKİYET & ŞİRKET<br />
KURMA MEVZUATI<br />
Yabancı Yatırım (serbest bölgeler/sanayi bölgeleri):<br />
BAE ekonomisi, 2008 yılında etkisini göstermeye başlayan global mali<br />
krizden ve müteakiben 2014 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan petrol<br />
fiyatındaki düşüşten ciddi şekilde etkilenmiş olmakla birlikte, halen Körfez’in<br />
en dinamik, tüm Ortadoğu ve Afrika Bölgesinin politik ve ekonomik olarak<br />
en istikrarlı ve güvenli ülkelerinden birisidir. Batının ekonomik ve ticari<br />
sistemini benimsemiş ve uygulamaktadır. Dubai dünyanın üçüncü, bölgenin<br />
ise en önemli ticaret (re-export) merkezidir.
BAE, doğrudan yabancı sermaye yatırımlar açısından önemli fırsatlar<br />
sunabilecek bir pazardır. Özellikle serbest bölgeleri yabancı yatırımcılara<br />
geniş imkanlar ve avantajlar sağlamaktadır. BAE’ye yapılacak yatırımlarla<br />
hem ülke pazarına yönelik hem de komşu bölge ülkelerine yönelik ihracat<br />
açısından önemli bir avantaj kazanılacağı düşünülmektedir.<br />
BAE’de ayrıca, Dubai-2021 ve Abu Dhabi-2030 Kalkınma Planlarında<br />
yabancı yatırımcıya hizmet vermek üzere (serbest bölge statüsünde)<br />
Sanayi Bölgelerinin artırılması hedeflenmektedir.<br />
Ayrıca, Dubai şehri içinde “Al Quoz Sanayi Bölgesinde” küçük-orta boy hafif<br />
sanayi tesisleri de faaliyet göstermektedir.<br />
Fikri Mülkiyet Haklarının Korunması:<br />
BAE’de telif hakları (copyrights), ticari marka (trademark) ve patent ile ilgili<br />
olarak (haksız rekabete karşı) korumacı düzenlemeler mevcuttur. Firmaların<br />
ürünlerini sahteciliğe karşı korunması için ticari markalarını ve telif haklarını<br />
Federal Ekonomi Bakanlığı’na tescil ettirmeleri gerekmektedir.<br />
Patent hakkı koruması içinse yetkili kurum Abu Dhabi Patent Ofisidir.<br />
Ancak, patentin tüm KİK/GCC ülkelerinde geçerli olması için Suudi<br />
Arabistan’da Riyad Merkez Ofisine başvurulması gerekmektedir<br />
Şirket Kurma Mevzuatı:<br />
Bölge ülkelerini hedef pazar tayin eden üretici/imalatçı uluslararası firmalar,<br />
Dubai yada diğer kuzey emirliklerindeki serbest bölgeleri lojistik/depolama<br />
merkezi ve dağıtım üssü olarak değerlendirmektedir. 2016 yılı Dünya<br />
Bankası verilerine göre BAE, iş yapma kolaylığı endeksinde 189 ülke<br />
içerisinde 31. sırada yer almaktadır.<br />
BAE’de şirket kuruluşu, 1984 tarih ve 8 sayılı Şirketler Kanunu<br />
çerçevesinde yürütülmektedir. Şirket kuruluşu öncesinde, BAE barosuna<br />
kayıtlı bir avukatlık firması ile temasa geçilmesinde yarar bulunmaktadır.<br />
Ülkede; iki farklı yerde şirket kurulması imkanı bulunmaktadır. Emirlikler<br />
(şehirler) içinde yada serbest bölgelerde. Temel fark, şehirlerde kurulacak<br />
şirket için yerel ortak (sponsor/kefil) zorunluluğu varken, serbest bölgede<br />
yerel ortak gereği yoktur.
a)Emirliklerde (şehirlerde) şirket kurulması & ticari faaliyet:<br />
Yabancılar için Emirliklerde ticari faaliyet türleri; “şirket (LLC) kurmak”,<br />
“şube/branch” veya “temsilcilik ofisi/representative office” açmaktır.<br />
Öte yandan; yabancı firma, ülkede tüzel bir varlık tesis etmeden ürünün<br />
piyasada ticaretinin yapılmasını istemesi durumunda %100 BAE sermayeli<br />
bir firmayı “ticari acenta/commercial agent” tayin etme imkanını da sahiptir.<br />
-Şirket (LLC) Kurulması: BAE’de uzun dönem ticari varlık göstermek isteyen<br />
yabancılar tarafından tercih edilen şirketleşme türü Limited Şirket (LLC)’dir.<br />
LLC, enaz 2 ençok 50 ortakla kurulabilmektedir. Yabancılar, şirket<br />
hisselerinin en fazla %49’una sahip olabilmekte, %51 çoğunluk ise (bir veya<br />
daha fazla) yerel ortağa ait olmak zorundadır. Kuruluş sermayesi en az<br />
150.000 Dirhem’dir. Ancak, Dubai’de 300 bin dirhemdir (82 bin dolar).<br />
Şirketin günlük yönetimi için yabancı ortak veya yabancılar müdür<br />
(manager) olarak atanabilmektedir. LLC şirketinin konusu ve amacı;<br />
sigortacılık, bankacılık veya para yatırımına ilişkin olamamaktadır.<br />
Dubai’de ticari şirket faaliyeti için Ekonomi Bakanlığının Dubai Şubesi<br />
(Department of Economic Development) tarafından ticaret lisansı<br />
düzenlenmesi ve bilahare Dubai Ticaret ve Sanayi Odası tarafından da<br />
firmanın üyelik kaydının yapılması gerekmektedir. Şirketin iştigal alanına<br />
göre ilgili diğer kamu kurumlarınca tanzim edilen belgelere de ihtiyaç<br />
duyulabilmektedir. (Şirketin iştigal alanına göre bazı durumlarda özel izin<br />
alınması gereken kurumlar:<br />
-Şube veya Temsilcilik Ofisi Açılması: Yabancı şirketler, BAE Ekonomi<br />
Bakanlığı’ndan uygunluk alarak ve isimlerini Bakanlıktaki Yabancı Şirket<br />
Tescil Dairesine kaydettirerek şube (foreign company branch) veya<br />
temsilcilik ofisi (representative office) açabilmektedir. Bilahare, Dubai’de<br />
Department of Economic Development (DED) lisans düzenlemekte ve<br />
Ticaret ve Sanayi Odasına üyelik kaydı yapılmakta, kuruluş sermayesi<br />
gerekmemektedir.<br />
“Temsilcilik Ofisi” ile sadece ilgili ürün ve hizmetin promosyonu/reklamı<br />
yapılabilmektedir. İhracat, ithalat ve iç piyasada satış gibi ticari faaliyetler<br />
sözkonusu değildir. “Şirket Şubesi” yoluyla ise, yabancı firmaya sadece<br />
sicilinde kayıtlı ürününün ticaretini yapmasına imkan tanınmıştır.<br />
Her iki haldede, yıllık belirli bir ücret ödemek suretiyle, “yerel bir hizmet<br />
görevlisi” (local service agent) istihdam etmek zorunluluğu bulunmaktadır.<br />
Bu kapsamda, bir BAE vatandaşı yerel hizmet görevlisi (service agent)<br />
olarak atanmaktadır. “Servis agent” statüsünün “ticari acenta-commercial<br />
agent-” kavramı ile karıştırılmaması gerekmektedir. “Service Agent”; şirketin
idaresine karışamamakta ve mali konularda herhangi bir<br />
sorumluluğu/yetkisi bulunmamaktadır. Görevi kamu ihalelerini takip etmek<br />
ve ilgili belgeleri teslim etmek, vize alımı veya işçi kartları çıkartılmasını<br />
temin etmek ya da reklam, kampanya ve pazarlama (promotions) faaliyetleri<br />
gibi konularda yardımcı olmaktır. Bu çerçevede, yerel hizmet görevlisinin<br />
(local service agent), ticari acentayla (commercial agent) karıştırılmaması<br />
gerekmektedir.<br />
-Ticaret Acentalığı (commercial agency) düzenleyen 1981 tarihli ve 18 sayılı<br />
Federal Kanun uyarınca; yabancı bir şirket, BAE vatandaşını ya da %100<br />
BAE sermayeli bir firmayı ülke genelinde ya da belirli Emirliklerde ticari<br />
acenta tayin edebilmektedir. Acentalık; ilgili ürünün pazarda dağıtımını,<br />
satışını ve ilgili hizmetin verilmesini kapsamaktadır. Acentalar, öncelikle<br />
Ekonomi Bakanlığında (Commercial Agencies Committee) tescil<br />
olunmaktadir. Ticari acenta/distribütör (trade agent) bir BAE vatandaşı ya<br />
da %100 BAE sermayeli bir firma olması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle,<br />
yabancı ortaklı bir BAE firmasının, yabancı başka bir firmanın ticari<br />
acentalığını/distrübütörlüğünü yapması mümkün değildir.<br />
Ticari Acentalık Sözleşmesi süreli yapılmaktadır. Sözleşmenin başlangıç<br />
tarihi ile geçerlilik süresi, sözleşmeyi süresinden önce sona erdirecek özel<br />
şartlar, acentanın yetki bölgesinin (tüm BAE olacağı gibi sadece bir Emirlik<br />
de olabilmektedir.) belirtilmesi en önemli unsurlardır.<br />
BAE’ye ihraç edilen bir malın pazardaki başarısı, pazarın koşullarını ve<br />
tüketicinin alışkanlıklarını iyi bilen acenta veya distribütörün pazarlama<br />
ağının yaygınlığı ve etkinliği ile doğru orantılıdır. Bu yüzden acenta seçimi<br />
oldukça önemlidir. Dolayısıyla, acentalık anlaşması öncesinde ilgili firmanın<br />
BAE pazarındaki performansının gözlenmesi genelde tercih edilen bir<br />
yoldur. (<br />
b)Serbest Bölgelerde Şirket Kurulması:<br />
Ülkede uygulanan en başarılı ekonomik kalkınma ve yabancı sermaye<br />
çekme politikalarından birisi serbest bölgelerin geliştirilmesi olmuştur.<br />
S.B’lerde 50 yıl vergi muafiyeti ve yerel ortağa ihtiyaç duymadan %100
yabancı sermayeli şirket kurma avantajı sözkonusudur. Yerel sponsor<br />
görevi, serbest bölge idaresi tarafından yerine getirilmektedir.<br />
Şirket kuruluş tescil işlemleri serbest bölge idaresinde yapılmaktadır.<br />
Serbest Bölge İdaresi, iş ile ilgili olarak yerel idare ile olan ilişkilerin<br />
koordinasyonunu sağlamaktadır. Bu işlemler; vize işlemleri, yasal ve<br />
konsolosluk işlemleri, göçmenlik işlemleri, sağlık kartlarının çıkarılması,<br />
ehliyet ve araba kaydı ve iletişim gibi konuları içerebilir. Her serbest<br />
bölgenin kuruluş izinleri, masrafları ve kira bedelleri farklıdır.<br />
Serbest bölgede kurulu bir firma, dış piyasadan satın aldığı bir ürünü Emirlik<br />
içine satmak istemesi durumunda da, yine Emirlik içinde yerleşik bir acenta<br />
tayin etmek zorundadır. Serbest bölgeler üçüncü ülke olarak<br />
değerlendirilmektedir.<br />
Ülke genelinde 45 serbest bölge bulunmaktadır. Bunların içinde en gelişmiş<br />
olanı ise 1985 yılında Dubai’de kurulan Jebel Ali Serbest Bölgesi’dir<br />
Serbest bölgedeki sanayi yatırımlarının büyük kısmı, hafif sanayi ve son<br />
aşama montaja yöneliktir. Ayrıca birçok yabancı şirket bu serbest bölgeyi<br />
(çevre ülkelere yönelik re-export/transit sevkiyat için) ana dağıtım merkezi<br />
olarak kullanmaktadır.<br />
Ayrıca, Abu Dhabi, Sharjah, Ras al Khaimah, Fujairah, Ajman ve Umm al-<br />
Qaiwain Emirliklerinde de aktif serbest ticaret bölgeleri bulunmaktadır.<br />
PAZAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER<br />
Açık Pazar:<br />
BAE piyasası rekabetçi, fiyata duyarlı ve dışa açık bir pazardır. Pazarın bu<br />
özelliğinden dolayı ülkede neredeyse her ülkeye ait malları bulmak<br />
mümkündür. Ülkenin hem tarım ve sanayi üretimi oldukça yetersiz<br />
olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karşılanmaktadır.<br />
Piyasada rekabet çok yoğundur ve piyasada tutunabilmek için mutlaka çok<br />
ciddi rekabet üstünlüğüne sahip olunması gerekmektedir. Kalite, raf ömrü<br />
(üretim ve son kullanım tarihi), satış sonrası hizmet ve standartlara<br />
uygunluk gibi faktörlerin önemi göz ardı edilmemelidir. Fiyat belirlenirken,<br />
rakip ürünlerin fiyatları dikkate alınmalıdır. Piyasada güven kaybetmiş bir<br />
marka veya firmanın bu piyasada bir daha tutunabilmesi zordur.<br />
Az nüfusu ve çeşitlilik içeren toplumsal yapısı ve farklı tüketici özellikleri<br />
nedeniyle BAE (özellikle Dubai) pazarına, ülke içi talepten ziyade, bölge<br />
ülkelerinden gelecek dış talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun
görülmektedir. Bu çerçevede, bölgede uzun vadeli iş/ticaret planlayan<br />
yabancı firmalar, özellikle Dubai veya serbest bölgelerinde olmak üzere,<br />
ofis/şube olarak yerleşik faaliyette bulunmayı tercih etmektedir.<br />
Nitekim; Dubai ülke sınırlarını aşan bir boyutta, Körfez Bölgesi’nden, Uzak<br />
Doğu’ya ve Afrika’ya kadar bir hitap alanı bulmaktadır. Bölgedeki diğer<br />
ülkelerin de (İran, Irak, S. Arabistan, Pakistan, Mısır, Lübnan vb) önemli<br />
ölçüde mal ve hizmet temin ettiği bir ticaret merkezi konumundadır. Başta<br />
Amerikalı ve Avrupalı firmalar olmak üzere çok sayıda yabancı firma,<br />
özellikle Dubai’de temsilcilik açmak suretiyle BAE pazarının yanısıra Suudi<br />
Arabistan, diğer Körfez ülkeleri ve yakın Afrika ülkelerine ait piyasaları<br />
buradan takip etmektedir.<br />
Şirketlerin orta düzey yöneticileri (satın alma/ithalat müdürü, genel müdür)<br />
genelde Lübnan, Pakistan, Hindistan, Filistin uyruklu olmaktadır. Üst düzey<br />
yöneticiler (CEO, Executive/General Director) ise yerel Arap veya Britanya<br />
vatandaşı (İngiliz, Avustralya, Güney Afrika) yada bazı Avrupa ülkelerinden<br />
olduğu görülmektedir.<br />
Her Emirlikte Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. Günlük ticari hayatta<br />
yerel bir bakanlık gibi aktif olarak faaliyet göstermektedirler. Dubai Ticaret<br />
OdasıEmirliğin ticari konumu itibarıyla en faal olanıdır. Genel Sekreterleri<br />
de işadamıdır. Abu Dhabi’de merkezi bulunan (TOBB’un muadili) BAE<br />
Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu Odalar arasındaki koordinasyonu<br />
sağlamaktadır.<br />
Dağıtım Kanalları:<br />
BAE’ye ihraç edilen bir malın pazardaki başarısı, acenta veya distribütörün<br />
yada ithalatçının pazarlama ve dağıtım ağının yaygınlığı ve etkinliği ile<br />
doğru orantılıdır. Piyasada rekabet çok yoğundur. Bu yüzden acenta seçimi<br />
oldukça önemlidir.<br />
Tüketici Yapısı, Tercihleri ve Harcamaları:<br />
Ülkenin ticaret merkezi durumunda olan Dubai, rekabetin çok yoğun olduğu<br />
bir pazardır. AVM’lerde, dünya markası ürünler satılmaktadır. Başta İran ve<br />
Rusya olmak üzere, komşu ülkelerden gelen (alım gücü yüksek) turistler<br />
ülkedeki tüketim harcamalarını yükseltmektedir. Ayrıca, sene içinde belirli<br />
dönemlerde indirimli (perakende) satışa yönelik yapılan festivaller bölge<br />
ülkelerinden yoğun ilgili görmektedir.<br />
BAE’de ticari faaliyetler çok iyi organize olmuştur. Kayıt dışılık yaygın<br />
değildir. Hileli ticarete ilişkin cezai yaptırımlar ağırdır. Perakende<br />
alışverişlerde, çok düşük marjlarda pazarlık usulü fiyat indirimi
olabilmektedir. Küçük çarşılarda (souq) ve sokak dükkanlarında ise daha<br />
ziyade Araplar dışında nüfusa hitap eden nispeten düşük fiyatlı ancak<br />
kalitesi düşük (uzakdoğu menşeli) ürünlere rastlanmaktadır.<br />
Ticari amaçların yanısıra, diğer komşu Arap ülkelerinde yaşayanlar sıklıkla<br />
hafta sonu tatili ve eğlence amacıyla Dubai’yi ziyaret etmektedir.<br />
TÜRKİYE-BAE İKİLİ TİCARETİN GÖRÜNÜMÜ<br />
Türkiye’nin BAE’ne yönelik dış ticaret hacmi yıllar itibariyle sürekli artmış ve<br />
2008 yılında, 8,6 milyar dolara ulaşmıştır. Bu durum, ülkeye gerçekleşen<br />
ihracat artışından kaynaklanmıştır. 2009 yılında global krizin de etkisiyle iki<br />
ülke arasındaki ticaret hacmi 3,5 milyar Dolara düşmüştür. 2012 yılında ise<br />
ticaret hacmi %138 artarak 11,7 milyar dolara ulaşmıştır. 2015 yılında iki<br />
ülke arasındaki ticaret hacmi 6,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken,<br />
2016 yılında %36 artış olmuştur.<br />
Türkiye’nin BAE’ye yönelik ihracatı 2012 yılına kadar artış trendindeyken,<br />
global mali krizin de etkisiyle 2013-2015 dönemindeki durgun seyreden<br />
ihracat 2016 yılında bir önecki yıla göre %15 oranında artış kaydetmiştir.<br />
Aynı şekilde, düşüş eğilimindeki Türkiye’nin ithalatında da 2016 yılında bir<br />
önceki yıla göre %84 oranında yükselme yaşanmıştır.<br />
İki ülke arasındaki ticaret, Türkiye lehine fazla vermektedir. Bu durumda,<br />
BAE’den petrol veya gaz ithal edilmemesi önemli etkendir. BAE tarafından<br />
ülkemiz menşeli ürünlere karşı uygulanmakta/yürütülmekte olan herhangi<br />
bir ticaret politikası önlemi/soruşturması bulunmamaktadır.<br />
TÜRKİYE’DEN İHRACAT:<br />
Türkiye’nin BAE’ne sektörel bazda ihracatında; kıymetli taşlar/metaller<br />
(gtip:71), demirçelik (gtip:72) ve petrol ürünleri (gtip:27) ile elektrikli makine<br />
ve cihazlar (gtip: 85+84) ilk sıralarda yer almaktadır.<br />
2016 yılı ihracatının ürün bazında ilk iki sırasını (%56’sını) işlenmemiş altın<br />
ve mücevherat oluşturmuştur.<br />
Türkiye’den ihracatta; özellikle inşaat malzemeleri, mobilya ve dekorasyon<br />
ürünleri, ev tekstili, gıda ürünleri, oto yedek parça, elektrik malzemeleri,<br />
yapı malzemeleri, hazır giyim, mücevherat, medikal ürünler, kozmetik ve<br />
kişisel bakım ürünleri alanlarında ihracat potansiyeli olduğu<br />
değerlendirilmektedir.
BAE Gümrüğü, Türkiye’den ithal edilen gıda ürünleri ile ilgili olarak Koli<br />
Listesi, Menşe Şahadetnamesi ve Sağlık Belgesi’nin Türkiye’deki BAE<br />
Konsolosluğu’ndan tasdik ettirilmesini istemekte ve sayfa başına tasdik<br />
ücreti Türk firmaları tarafından ödenmektedir. Ayrıca, acil tasdikler için<br />
firmalarımızın ilave ücret ödemesi de talep edilmektedir. Ticari faturalarda<br />
ise talep edilen onay ücreti fatura tutarına göre değişebilmektedir.<br />
ürkiye’nin 2017 yılı ilk çeyreğinde BAE’ne ihracatında işlenmemiş altın ve<br />
mücevherat çoğunluğu (%74) oluşturmaktadır.<br />
Kuveyt<br />
Ekonomik Performans<br />
2015 yılında, Kuveyt ekonomi % 1,1 büyümüştür. Ülke GSYİH’sı 114,1<br />
milyar dolar, kişi başı gelir satın alma gücüne göre 70.930 dolardır. 2016 yılı<br />
için ortalama % 2,5’luk büyüme beklenmektedir.<br />
Ülkenin ekonomik performansı genel olarak petrol fiyatlarında yaşanan<br />
dalgalanma ile paralellik göstermektedir. Son yıllarda petrol gelirlerindeki<br />
azalma ve siyasi gerilimler nedeniyle kamu harcamaları sınırlandırılmıştır.<br />
Ancak ülke sahip olduğu sayesinde önümüzdeki dönemde petrol<br />
fiyatlarında görülebilecek düşüşlerin olumsuz etkisinin düşük olması<br />
beklenmektedir.<br />
2017/2019 yılllarından itibaren ülkede yatırımların artması, altyapı projeleri<br />
öncelikli olmak üzere inşaat sektörü projelerinin artması ve ülkenin ortalama<br />
% 4,1 oranında büyümesi amaçlanmaktadır.<br />
Kuveyt’in ihracatı, 2015 yılında düşen petrol fiyatlarının etkisi ile 101 milyar<br />
$’dan 55 milyar $’a gerilemiştir. Azalan ihracat gelirlerine karşın, ithalat 32<br />
milyar $’a yükselmiştir. Bu büyük ölçüde ülkenin dış ticaret vermeye devam<br />
etmesi sayesinde satın alma gücünü koruyabilmesinden<br />
kaynaklanmaktadır.
Kuveyt’in ihracatındaki başlıca ürünler ham petrol, petrol yağları, petrol<br />
gazları olup; toplam ihracatın % 85.3’nü oluşturmaktadır.<br />
Kuveyt, ihracatında ilk sırada yer alan petrol ürünlerinin nereye ve hangi<br />
fiyattan ihraç edildiğinin belirlenmemesi amacıylabu ürünlerin ihracatına<br />
ilişkin bazı bilgileri açıklamamaktadır. Bu nedenle yaklaşık ihracatın<br />
yaklaşık 49 milyarlık kısmı “belirtilmemiş ülkeler” olarak kayıtlarda yer<br />
almaktadır. Suudi Arabistan, BAE, Çin ve Hindistan Kuveyt ihracatında ilk<br />
sıralarda yer alan ülkelerdir.<br />
Kuveyt petrol dışındaki ürünlerin tamamına yakınını ithalat yoluyla<br />
karşılamaktadır. İthalatındaki başlıca ürünler binek otomobilleri, petrol<br />
gazları, hava taşıtları, eşya taşımaya mahsus taşıtlar, ilaçlar, izole edilmiş<br />
tel ve kablolar, telli telefon için cihazlar, muslukçu ve borucu eşyası, demir<br />
çelikten boru ve profiller, pirinç, yolcu gemileri, yük gemileri, turbo jetler,<br />
gaz türbinleri, kümes hayvanları etleri, inşaat malzemeleri, iş makineleri<br />
aksam ve cihazlarıdır.<br />
Kuveyt’in ithalatında başlıca ülkeler Çin, ABD, BAE, Japonya, Almanya,<br />
Suudi Arabistan, Hindistan, Güney Kore, İtalya ve İngiltere’dir.<br />
Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN GÖRÜNÜMÜ<br />
1980 yılında yayınlanan Ticaret Kanunu yabancıların Kuveytli firmalardaki<br />
hisse oranlarını % 49 ile sınırlamaktadır.<br />
2000 yılında yayınlanan ve 2003 yılı sonunda uygulamaya giren Yabancı<br />
Sermaye Kanunu’ndaki değişiklikler, yabancıların hisse oranlarının %100’e<br />
çıkarılmasına imkan sağlamakla beraber, bu imkanlar ilgili kanunun 3.<br />
maddesinde belirtilen konular ile sınırlıdır.<br />
Kuveyt’te istihdam, sektörler itibariyle 4 sınıfta ele alınmaktadır.<br />
• Kamu sektöründe çalışan yerli ve yabancılar, Kamu Sektörü Çalışma<br />
Yasası’na tabidirler.<br />
• Petrol sektöründe istihdam edilenler, Petrol Sektörü İş Yasası’na tabidirler.<br />
Bunlar özel sektör iş yasasının lehte olan hükümlerinden de<br />
yararlanabilmektedirler.<br />
• Özel sektörde çalışanlar, Özel Sektör İş Yasası’na tabidirler.<br />
• Ev hizmetlerinde çalışanlar ve tümü yabancı olan hizmetlilerin tabi<br />
oldukları bir mevzuat bulunmamakta olup, hukuki durumları, genel hukuk<br />
kuralları içinde değerlendirilmektedir.<br />
Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)
1995 yılında kurulmuş olan Kuveyt Serbest Bölgesi’nin işletilmesi Kuveyt<br />
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi Kamu İdaresi (Public Authority<br />
for Industry) kanalıyla yürütülmektedir.<br />
Serbest bölgede faaliyet göstermek suretiyle Kuveyt tarafından yabancıların<br />
faaliyetlerine getirilen sınırlandırmalar önemli ölçüde aşılabilmektedir. Bu<br />
çerçevede, serbest bölgede kurulacak firmalarda %100 hisse sahibi<br />
olunması, gümrük vergileri, vergi, işçi çalıştırma ile ilgili sınırlandırmaların<br />
aşılması mümkün bulunmaktadır.<br />
Serbest Bölge’de faaliyet göstermek isteyen firmalar için 4 ayrı türde lisans<br />
düzenlenmektedir. 1 yıllık dönem için düzenlenen<br />
lisanslaryenilenebilmektedir.<br />
Ticari faaliyetler için – Commercial Licence,<br />
Üretim, montaj, ambalajlama, vb. faaliyetler için – Industrial Licence,<br />
Finansal, yönetim danışmanlığı, mühendislik, danışmanlık, ve denetmenlik<br />
faaliyetleri için- Service licence,<br />
Yukarıda belirtilen faaliyetler ile ilgili özel talepler için – Special Licence<br />
düzenlenmektedir.<br />
Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />
DIŞ TİCARET POLİTİKASI<br />
İthalatçılar Sanayi ve Ticaret Bakanlığından her yıl ithalat lisansı almak ve<br />
Bakanlık ile Kuveyt Sanayi ve Ticaret Odasına kayıt olmak zorundadır.<br />
Lisanslar bir yıl için geçerli olup, ve birden fazla nakliyeye izin verir. Ateşli<br />
silahlar, patlayıcılar, ilaçlar ve vahşi hayvanlar gibi çeşitli ürünler için farklı<br />
bakanlık ve kurumlardan lisans almak gerekir.<br />
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri birleştirilmiş gümrük kanunu<br />
çerçevesinde Kuveyt gümrük vergisi oranlarını % 5 olarak uygulamaktadır.<br />
Çoğu gıda maddesi olan yaklaşık 417 üründe gümrük vergisi oranı sıfır<br />
olarak uygulanmaktadır.<br />
Kuveyt ülkedeki ekonomik duruma bağlı olarak bazı malların ihracatına da<br />
yasaklamalar getirebilmektedir. Demir çelik ürünleri ihracatı, ülkenin demir<br />
çelik ihtiyacının karşılanmasında yaşanabilecek sıkıntıların önlenmesi ve<br />
demir çelik hurda ihracatı ülkedeki sanayicilerin uygun fiyattan hammadde<br />
bulabilmelerinin sağlanması amacıyla yasaklanmıştır. Hurda bakır ve pirinç<br />
ihracı ise Savunma Bakanlığı ile Elektrik ve Su Bakanlıklarının iznine<br />
bağlanmıştır.<br />
Ülkedeki ekonomik ve ticari faaliyetleri düzenleyen diğer bir önemli husus<br />
ise Kuveytlilere ve Kuveyt’te kurulan firmalara sağlanan avantajlardır.
Mevcut düzenlemeler ile kamu alımlarına ilişkin ihalelerde Kuveytli firmalara<br />
%10, KİK ülkelerinin ürünlerine ise %5 fiyat avantajı sağlanmaktadır.<br />
Kamu alımlarında yabancılara getirilen diğer bir sınırlama, ülkedeki ihale<br />
sisteminin, yabancı firmaların uluslararası ihaleler dışındaki ihalelere<br />
katılabilmelerini önlemesidir.<br />
Kuveyt’in üye olduğu bir ekonomik Topluluk olan Arap Birliği ülkeleri<br />
arasında gümrüksüz ticaret yapılmasına imkan sağlayan GAFTA, 2005 yılı<br />
başında uygulamaya konulmuş olup, Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE,<br />
Bahreyn, Katar, Umman, Yemen, Suriye, Mısır, Libya, Lübnan, Irak, Sudan,<br />
Tunus, Fas karşılıklı olarak anlaşma kapsamı ürünlerde gümrük muafiyeti<br />
uygulamaya başlamıştır<br />
ABD, Suudi Arabistan dışındaki KİK ülkeleri ile STA imzalamayı<br />
planladığını, KİK üyesi ülkelerin farklı ekonomik özelliklere sahip olmaları<br />
nedeniyle, blok anlaşma yerine ikili anlaşmaları tercih ettiğini açıklamıştır.<br />
Bu çerçevede, Bahreyn ve Umman ile ABD arasında STA imzalanmış, ABD<br />
ile BAE arasında STA görüşmeleri başlatılmıştır. Kuveyt ve Katar ile ise,<br />
STA görüşmelerine başlamadan önceki aşama olarak değerlendirilen<br />
“Trade and Investment Framework Agreement-TIFA” imzalamıştır.<br />
Kuveyt’in üye olduğu diğer bir kuruluş ise OPEC’tir. OPEC 1960 yılında<br />
İran, Irak, Suudi Arabistan, Venezuella ve Kuveyt tarafından kurulmuş; üye<br />
ülkeler arasında petrol politikalarının koordinasyonu ve birlikteliğinin<br />
sağlanması, petrol fiyatlarında istikrar ve devamlılığın oluşturulması, petrol<br />
arzının ekonomik, verimli ve düzenli olmasının, ve yatırımlardan makul kar<br />
elde edilmesinin sağlanması amacıyla oluşturulmuştur. Katar, Libya,<br />
Endonezya, Cezayir, BAE, Nijerya, Gabon ve Ekvator daha sonra kuruluşa<br />
üye olmuşlar, ancak, bu ülkelerden Ekvator ve Gabon daha sonra üyelikten<br />
ayrılmışlardır. Irak’ın OPEC’e üyeliği devam etmekle beraber, OPEC<br />
tarafından alınan kararlar dışında tutulmaktadır. Halen Angola ile beraber<br />
OPEC’in 12 üyesi bulunmaktadır.<br />
İTHALAT REJİMİ<br />
Kuveyt’in İsrail’e uyguladığı boykot nedeniyle bu ülke ile ticaret yapılması ve<br />
İsrail menşeili ürünlerin ülkeye girişi yasaktır. Ayrıca domuz eti ve domuz<br />
ürünleri ile alkol ve alkollü bazı maddelerin ülkeye ithalatı yasaktır. Ayrıca,<br />
Kuveyt ürün ithalatlarını belirli bazı ülkelerle sınırlı tutarak<br />
yasaklayabilmektedir.<br />
Kuveyt’e ithalatı yasak ve ithalatı izne bağlı olan tüm ürünlerin listesi Kuveyt<br />
Ticaret Müşavirliği’mizin web sayfasından öğrenebilmektedir.<br />
(www.musavirlikler.gov.tr).
TARİFELER VE DİĞER VERGİLER<br />
Kuveyt, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında oluşturulan Gümrük<br />
Birliği kapsamında ortak gümrük tarifesi uygulamasına taraftır. Önemli kısmı<br />
gıda ve tarım ürünlerinden oluşan 417 kalem ürün grubuna ise herhangi bir<br />
gümrük vergisi uygulanmamaktadır. Tütün mamüllerine uygulanan vergi<br />
oranı %100’dür. Bu ürünlerin dışında kalan ürünlere uygulanan vergi oranı<br />
%5’tir.<br />
Ülkede uygulanan gümrük vergilerine Kuveyt Ticaret Müşavirliğimizin<br />
http://www.musavirlikler.gov.tr/upload/KWT/kw%20gumruk%20vergileri.xls<br />
web sayfasından erişim sağlanabilmektedir.<br />
Kuveyt ithalata uygulanan gümrük vergisi oranlarında değişiklikler<br />
yapabilmektedir. Kuveyt Sanayi İdaresi tarafından uygulanan sanayi<br />
teşvikleri kapsamında ülkedeki sanayi yatırımları için ihtiyaç duyulan<br />
makina, ekipman ve hammadde ithalatına gümrük muafiyeti<br />
sağlanmaktadır.<br />
İthalat esnasında gümrük vergisi dışında alınan herhangi bir fon ve KDV<br />
uygulaması bulunmamaktadır.<br />
Yabancı firmalar 5.250 KD ile 18.750 KD arası gelirlerinden %5 olmak<br />
üzere, gelir arttıkça tabi olunan vergi dilimi de artarak 375 bin KD’nin (1,275<br />
milyon $) üzerinde elde ettikleri gelir üzerinden %55 gelir vergisine<br />
tabidirler.<br />
Kuveyt’te iş yapan kurum, kuruluş ve firmalar taşeron, alt yüklenici veya her<br />
ne suretle olursa olsun iş yaptırdıkları yabancı firmaları Maliye Bakanlığı’na<br />
bildirmekle yükümlüdürler. Kuveytli iş veren, iş yaptırdığıyabancı firma<br />
Maliye Bakanlığından vergi yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair bir belge<br />
getirene kadar, toplam sözleşme bedelinin %5’inden az olmamak üzere<br />
yabancı firmaya yapması gereken son ödemeyi tutma yükümlülüğü<br />
altındadır.<br />
TARİFE DIŞI ENGELLER<br />
Ülkemizde görülen şap hastalığı (foot and mouth disease) vakalarını<br />
takiben Kuveyt Tarım İşleri ve Balık Kaynakları Kamu İdaresi tarafından 5<br />
Mart 2006 tarihli Kuveyt Resmi gazetesinde yayımlanan 758 sayılı kararla,<br />
Türkiye’den her çeşit geviş getiren hayvan ithalatının ikinci bir emre kadar<br />
durdurulduğu açıklanmıştır.<br />
Kuveyt elektrikli ev aletleri, arabalar, kimyasallar, motor yağı, boya, inşaat<br />
malzemeleri, plastik ve kağıt ürünleri gibi bazı sanayi ürünlerinin ithalatında<br />
Kuwait Conformity Assurance Scheme (KUCAS) adı altında bir uygulama<br />
yürütmektedir. Sanayi Kamu İdaresi (Public Authority for Industry –PAI)
uhdesinde yürütülen uygulamada, söz konusu ürünleri ihraç edecek firma<br />
ihracat öncesinde PAI’nin anlaşmalı olduğu firmanın en yakın ülke ofisine<br />
başvurmaktadır.<br />
Kuveyt’te resmi ihalelerde yerli ürünlere %10, KİK ülkeleri ürünlerine %5<br />
fiyat avantajı sağlanmaktadır. Yani eşit şartlarda verilen fiyat tekliflerinde<br />
yerli ürünün %10 daha pahalı olması durumunda tercih yerliden yana<br />
kullanılmaktadır. Bu oran %15’e çıkartılmakla beraber, uygulamaya<br />
geçmesi için KİK ülkelerinin onayına ihtiyaç bulunmaktadır.<br />
Ayrıca, 31.8.2005 tarih ve 13/2005 sayılı Maliye Bakanlığının Offset<br />
programının yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin kararı çerçevesinde,<br />
belirli bedelleri aşan ihalelerde ihaleleri üstlenen yabancı firmalara ihale<br />
nakit bedelinin %35’i oranında offset yükümlülüğü getirilmektedir. Söz<br />
konusu oranla belirlenen değer nominal değer olup, gerçek offset değeri bu<br />
rakamın iktisadi faaliyet sahasına göre belirlenen bir çarpan faktörü ile<br />
bölünmesi ile elde edilmektedir. Offset kapsamına giren ihaleyi alan<br />
yabancı firmanın şartsız olarak ihale bedelinin %6’sı oranında mali teminat<br />
vermesi gerekmektedir.<br />
12 Agustos 2007 tarih ve 831 sayılı Kuveyt Resmi Gazete’sinde yayımlanan<br />
38/2007 sayılı Maliye Bakanlığı Kararı çerçevesinde Offset program<br />
Guidelines Manual No.9 of 2007 hükümlerinin askeri kontratlara<br />
uygulanacağı ve offset zorunluluğunun sadece 3 milyon KD’nin üzerindeki<br />
askeri sözleşmelere uygulanmasına karar verilmiştir<br />
Yine sadece Kuveyt vatandaşları ve firmaları yabancı firmalar için acentalık<br />
ve distribütörlük yapabilmektedirler. Kuveyt’teki yabancı firmalar %55’e<br />
varan oranlarda gelir vergisine tabi tutulmaktadırlar. 26 Aralık 2007<br />
tarihinde Kuveyt parlamentosunda kabul edilen ve 3 Şubat 2008 tarihli<br />
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir kanunla 1955 tarihli gelir<br />
vergisi kanununun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Söz konusu değişiklikle<br />
getirilen en önemli yenilik, yabancı tüzel kişi şirketlerin Kuveyt’te tabi olduğu<br />
vergi oranını %15’e çekmesidir. Bu değişiklikle ayrıca yabancı şirketlerin<br />
portfolyo yatırımları veya fonlar vasıtasıyla borsada hisse senedi alım<br />
satımından elde ettikleri karlar da vergiden muaf tutulmuştur.<br />
Kuveyt’e gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde fatura ve menşe belgelerinin<br />
ihracatçı ülkede bulunan Kuveyt Büyükelçiliği veya konsolosluklarınca<br />
tasdik edilmesi gerekmektedir.<br />
Kuveyt Yerel Sağlık Birimi, gıda ürünlerinin kullanma süresi (üretim ile son<br />
kullanma tarihi arasındaki süre) 1 yıldan fazla olması halinde, paket<br />
üzerinde yer alan orijinal üretim tarihinden 6 ay geçmiş ürünlerin ithalatına<br />
izin vermemektedir. Üretimleri mevsimsellik gösteren ürünler bu kuralın
dışında tutulmakta olup, bu grupta olan ürünler için, belirtilen süre 8 ay<br />
olarak uygulanmaktadır.<br />
Kullanma süresi, 1 yıldan az olan ürünlerde ise, ithalat tarihi itbariyle<br />
kullanım süresinin yarısının veya 3 ayın (hangisi önce ise) geçmemiş<br />
olması şartı aranmaktadır. Ancak,kullanım süreleri 2 aydan az olan gıda<br />
ürünleri için bu kural uygulanmamaktadır.<br />
Kuveyt’in İsrail’e uyguladığı boykot nedeniyle bu ülke ile ticaret yapılması ve<br />
İsrail menşeili ürünlerin ülkeye girişi yasaktır. Ayrıca domuz eti ve domuz<br />
ürünleri, alkollü bazı maddeler ile buğday ve buğday ununun ülkeye ithalatı<br />
yasaktır. Kuveyt’e un ithali Kuveyt Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın 1965<br />
tarih ve 5 nolu kararı ile yasaklanmış olup, bunun tek istisnası irtibat bilgileri<br />
aşağıda yer alan “Kuwait Flour Mills & Bakeries Co.” firmasıdır. Dolayısıyla<br />
Kuveyt’e un ihracı ancak söz konusu firma üzerinden<br />
(www.kuwaitflourmills.com) mümkün bulunmaktadır.<br />
Kuwait Public Authority for Agriculture Affairs and Fish Resources kurumu<br />
tarafından 21 Şubat 2008 tarihinde yapılan bir düzenleme ile ile taze<br />
dondurulmuş ve soğutulmuş balık ithal ve ihracında önceden izin alınması<br />
zorunluluğu getirilmiştir.<br />
ÜRÜN STANDARTLARI İLE İLGİLİ UYGULAMALAR<br />
Kuveyt halk sağlığının korunması, tüketici güvenliği, ulusal güvenlik, dini ve<br />
kamu ahlakı ve çevrenin korunması amacıyla Kuwait Conformity Assurance<br />
Scheme (KUCAS) isimli bir standard mekanizma oluşturmuştur. Ürünlerin<br />
teknik düzenlemeler ve standardlara uygunluğunu sağlamayı amaçlayan<br />
program kapsamında yer alan ürünler; çeşitli elektrikli makina ve<br />
ekipmanlar, taşıt araçları ve araç lastikleri, boya ve taşıt araçlarında<br />
kullanılan yağlar, temizlik kağıtları, melamin mutfak eşyası, çimento, alçı,<br />
briket, plastik elektrik kanalları ve bağlantı elemanlarıdır. Sanayi İdaresi<br />
web sayfasından (www.pai-iccp.com) konuyla ilgili daha detaylı bilgi<br />
alınması mümkündür.<br />
Ülkede yaklaşık 300 standart uygulanmaktadır. Bunlar AB, ABD, ISO<br />
standartlarının karmasından oluşturulmuştur. Kuveyt birkaç tane de KİK<br />
standardını benimsemiştir. Örneğin dayanıklı tüketim mallarının kullanım<br />
kılavuzları Arapçaya çevrilmelidir.<br />
Gıda ve sağlık ürünleri ithalatı, ithalata konu malın türüne göre özel<br />
uygulamalara ve belgelendirmeye tabi olabilmektedir. Gıda ürünlerinin<br />
insan sağlığına zararlı olmaması ve istenilen şartlara uygun olması<br />
zorunludur. Gıda ürünleri Kuveyt Yerel Sağlık Birimi tarafından sıkı testlere<br />
tabi tutulmaktadır.
Eczacılık ürünleri ve ilaçlar, Kuveyt Sağlık Bakanlığı tarafından laboratuvar<br />
testlerine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, bu ürünlerin ithalatı sırasında<br />
gerekli işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.<br />
Bütün elektrikli alet ve ekipmanların voltajının 50 frekansta (+/-) %5, 220-<br />
240V olması, ayrıca bu mallara ait kredi mektuplarının, ürünlerin yukarıda<br />
belirtilen voltaj ve frekans şartlarını sağladığını tevsik etmesi gerekmektedir.<br />
Mallara ait faturaların aşağıdaki şartları sağlamasına dikkat edilmesi<br />
gerekmektedir.<br />
– malların detaylı tanımları,<br />
– toplam ve birim fiyatlar,<br />
– net ve brüt ağırlıklar,<br />
– paketleme şekli,<br />
– üretici ve/veya ihracatçının tam adı ve adresi,<br />
– ihracata konu malların ticari markası ve sayısı (manifestoda belirtilen şekli<br />
ile)<br />
– nakliye türü, yükleme yapılan liman/gümrük noktası ve menşei ülke<br />
faturaların yetkili kurumlar tarafından onaylanmış sertifikaları<br />
İhracata konu malların Kuveyt’e ithalatı esnasında üretici ve/veya ihracatçı<br />
firma tarafından düzenlenmiş ve Ticaret Odası veya Sanayi Odası veya<br />
İhracatçı Birlikleri tarafından onaylanmış menşe belgesinin ibraz edilmesi<br />
gerekmektedir. İlaveten menşe belgesinin ürünün imal edildiği fabrika ve<br />
üretici firma, net ve brüt ağırlık, manifestoda yer alan ticari marka, toplam<br />
değer paketleme çeşidi, nakliye yöntemi bilgilerini de içermesi<br />
gerekmektedir. Bu belgenin Kuveyt’in Türkiye’deki Büyükelçiliği veya<br />
Konsolosluğu tarafından onaylanması gerekmektedir.<br />
İstenilen bilgi ve belgelerin, mallar gümrüğe gelmeden önce ithalatçıya<br />
ulaştırılması gerekmekte olup, ihracata konu malların ithalatının izne tabi<br />
olması halinde, gerekli izin ve belgelerin ithalattan önce tamamlanması<br />
gerekmektedir. Bu belgeler olmadan ithalat yapılması mümkün değildir.<br />
Dondurulmuş eşyalar gümrüğe gelmeden önce, mallar gümrüğe geldikten<br />
hemen sonra çekilebilmesi için ön ayarlamaların yapılması gerekmektedir.<br />
Gümrüklerde depolama ile ilgili sorunların en aza indirilmesi için benzer<br />
önlemlerin alınmasında fayda bulunmaktadır.<br />
Yanıcı ve patlayıcı mallar ithalatı öncesinde Kuveyt gümrükleri ve liman<br />
yetkililerinin, yükleme, taşıma ve depolama konularında gerekli önlemleri<br />
alınması için önceden bilgilendirilmesi zorunludur.<br />
Kuveyt, KİK Standardizasyon Organizasyonu ile birlikte bölgesel bir<br />
standartlar rejimi oluşturmak için çalışmalar yapmaktadır. Ürün risk<br />
değerlendirme sınıflandırması konusunda ve standart uygunluk<br />
değerlemesine tabi ürünler konusunda müzakereler devam etmektedir.
Ülkemiz ile Kuveyt arasındaki ticari ilişkilerin geçmiş yıllar itibariyle seyrine<br />
baktığımızda ticaretin oldukça değişkenlik arz ettiği görülmektedir. İki ülke<br />
arasındaki ticarette denge genellikle ülkemiz lehine olsa da, Kuveyt’ten<br />
petrol ithal ettiğimiz yıllarda bu denge Kuveyt lehine değişmektedir.<br />
2011 ve 2016 yıllarında, Kuveyt’ten yapılan petrol ithalatının etkisiyle ticaret<br />
dengesinde açık oluşmuştur.<br />
2016 yılında Kuveyt’e ihracatımız %10.6 oranında düşerken, Kuveyt’ten<br />
ithalatımız %353 oranında artarak 856 milyon dolara yükselmiştir. İki ülke<br />
arasındaki ticaret hacmi 1,287 milyar $’e ulaşmış, dış ticaret dengesi ise<br />
Kuveyt lehine 424 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />
İHRACAT<br />
2016 yılında Kuveyt’e yapılan ihracat %10.6 azalarak 431 milyon dolar<br />
olmuştur. İhracattaki azalışın en önemli nedenlerinden birisi petrol<br />
fiyatlarındaki azalış sonrası, Kuveyt’teki pek çok projenin yavaşlamasıdır.<br />
Bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve Kuveyt ile ticarette önem arz eden Suriye<br />
ve Irak’taki karışıklıkların devam etmesi, Kuveyt ile ticaretimizin istenilen<br />
seviyelere ulaşamamasına neden olmaktadır.<br />
Kuveyt’e ihraç edilen ürünlerin başında demir-çelik çubuklar (% 10), Savaş<br />
taşıtları (%8), Halılar (%4.9), Hazır giyim, Mermer (%3.1), Mobilya (%2.9)<br />
ve Peynir (%2.7) gelmektedir.<br />
İTHALAT<br />
Kuveyt’den yapılan ithalat, 2016 yılında, petrol ithalatının etkisiyle %353<br />
artmış ve 856 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />
İthalatın kapsamına bakıldığında, Kuveyt’ten gerçekleşen ithalatın sınırlı<br />
sayıda üründen oluştuğu görülmektedir. İthalatta ilk sırayı alan petrol,<br />
toplam ithalatın %87.1’ini oluşturmaktadır. Asiklik alkoller ve bunların<br />
türevleri %5.5, Etilen polimerleri %3.5, Siklik hidrokarbonlar %2.8 paya<br />
sahiptir.<br />
Azerbaycan<br />
Yatırımlarda Öncelikli Alanlar
Azerbaycan Cumhuriyeti Bölgelerinin 2009-2013 Yılları Arasında Sosyal-<br />
Ekonomik Kalkınması Devlet Programı’nın başlıca amacı ülkenin petrol dışı<br />
sektörün kalkınması, ekonominin çeşitlendirilmesi, dengeli ve dayanıklı<br />
bölgesel sosyal-ekonomik kalkınmanın sağlanması ve halkın refahının<br />
artırılmasıdır.<br />
2008-2011 Devlet İnvestisiya (Yatırım) Siyaseti petrol dışı sektörün<br />
gelişiminin sağlanması için enerji, tarım, su kaynakları, ulaşım, eğitim,<br />
sağlık, ekoloji gibi sektörlere yatırımların yapılmasını amaçlamaktadır.<br />
Azerbaycan esas itibariyle petrol ve doğal gazın üretim ve ticaretine bağlı<br />
bir ekonomik yapı arz etmesine rağmen, ülke yönetimi petrol dışı alanlarda<br />
yatırımların artırılarak, petrol dışı ekonominin GSYİH içerisindeki payını<br />
artırmayı hedeflemektedir. Tarım, hayvancılık, konservecilik, yol, su, enerji<br />
nakil hatları, kimya sanayi, sağlık hizmetleri ve çevre sağlığı öncelik yatırım<br />
alanları olarak değerlendirilmektedir. Ancak, Azerbaycan’ın kalkınma<br />
hamleleri önündeki en önemli engeli serbest piyasa ekonomi mantığının<br />
henüz yeterince anlaşılabilmiş olmayışıdır. Piyasada tekilci iktisadi<br />
tercihlerin etkinliği açıkça görülmektedir. İdare her ne kadar petrol dışı<br />
sektörlerin gelişmesini öngörmekteyse de bu düşüncenin gerçekleşmesinin<br />
zaman alacağı tahmin edilmektedir.<br />
Azerbaycan’da Iş Kurma Mevzuatı<br />
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALIYEV 2 Eylül 2002 tarihli<br />
kararıyla özel razılık (lisans) alınması gereken faaliyet çeşitleri 240’tan 30’a<br />
indirilmiş, lisansın süresi 2 yıldan 5 yıla kadar uzatılmış, lisans veren devlet<br />
makamlarının sayısı ise minimuma indirilerek esasen Iktisadi Inkişaf<br />
Bakanlığına havale edilmiştir.<br />
Lisans almak için başvuruda bulunan tüzel kişilerin aşağıdaki belgeleri<br />
sunmaları gerekmektedir:<br />
Dilekçe (adı, soyadı, baba adı, pasaport numarası, pasaportu veren makam<br />
ve tarih, faaliyet çeşidi)<br />
• Devlet kaydı hakkında şahadetname
• Vergi kaydı hakkında belge<br />
• Devlet rüsumunun ödenilmesi hakkında makbuz<br />
• Dilekçede gösterilmiş amaçlardan her biri için dilekçe ile başvuruda bulunan<br />
şahsın kullanma hukukunu ispatlayan belge (tapu, kira mukavelesi vb. )<br />
• A.C. Bakanlar Kurulu tarafından gerektiği halde istenilebilecek diğer<br />
belgeler<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde yabancı vatandaşların şirket kuruluşu<br />
işlemleri, yabancı Tüzel kişilerin şubelerinin ve temsilciliklerinin devlet<br />
kaydının yapılması Azerbaycan Cumhuriyetinin Mülki Mecellesine,<br />
Müesseseler Hakkında Kanuna, Anonim Şirketler Hakkında Kanuna,<br />
Limited Şirketi Hakkında Kanuna, Tüzel Kişilerin Devlet Kaydının Yapılması<br />
Hakkında Kanuna, Azerbaycan Cumhuriyetinin diğer kanun tutanaklarına<br />
ve uluslararası Andlaşmalara uygun olarak A.C. Adliye Bakanlığı tarafından<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Gerekli belgeler hazırlanarak Adalet Bakanlığına sunulduktan sonra<br />
Bakanlık tarafından şirkete devlet kaydının yapılması konusunda<br />
Şahadetname verilir.<br />
Şahadetname Şirketlerin, Şube ve Temsilciliklerin mühür, kaşe, firma<br />
başlıklı kağıtlarının ve logoların hazırlanması, banka hesaplarının açılması<br />
ve vergi organlarında kayıt yaptırmaları için temel belgedir.<br />
Devlet Kaydının Yapılmasından Imtina Edilmesi<br />
Şirketlerin, Şube ve Temsilciliklerin oluşturulmasının kanunla belirlenmiş<br />
kuralların ihlal edilmesi veya onların tesis belgelerinin yasalara uygun<br />
olmaması bu şirketlerin devlet kaydının yapılmasından imtina edilmesi için<br />
temel neden olur.<br />
Devlet Kaydı Konusunda Bilgi Verme<br />
Devlet kayıt organları istatistik, vergi, kadastro ve diğer sicilleri yürüten<br />
organlara belirlenmiş kuralara uygun ve şekilde şirketlerin, şube ve<br />
temsilciliklerin devlet kaydı hakkında ayda bir defa bilgi verirler.
Şirketlerin, şube ve temsilciliklerin devlet kaydı hakkında bilgi Adliye<br />
Bakanlığı tarafından yayınlanan gazetede ayda bir defa basılır.<br />
Faaliyet Gösteren Her Bir Şirkette Bulunması Gereken Belgeler<br />
• Adliye Bakanlığının Şahadetnamesi<br />
• Nizamname<br />
• Tesis Mukavelesi<br />
• Devlet Istatistik Komitesinden Şahadetname<br />
• Devlet Istatistik Komitesi rayon şubesinden kayıt belgesi<br />
• Vergiden kayıt belgesi<br />
• KDV mükellefleri için Bildiriş<br />
• Yazar kasa için kayıt belgesi<br />
• Yerli Devlet Sosyal Müdafaa Fonu’ndan Bildiriş<br />
• Yerli Ehalinin Emek ve Meşgulluk Merkezinden Bildiriş<br />
• Maliye İdaresinin yerli rayon şubesinden KDV kaydı hakkında kitabın<br />
alınması ve onaylattırılması<br />
• İktisadi İnkişaf Bakanlığının Yerli rayon şubesinden alınmış Nezaret<br />
Kitabçısı
• Faaliyet Gösterdiği yerin Kira Mukavelesi ve Tapu’nun fotokopisi<br />
• Yerli Yangın, Işık, Su, Kanalizasyon ve Rabıta Idareleri ile Mukaveleler<br />
• Müdür ve Baş Muhasebecinin tayinleri hakkında Kararlar<br />
• Azerbaycan Devlet Standartlaştırma ve Metroloji Merkezinden Uygunluk<br />
Sertifikası<br />
• Devlet Gigiyena ve Epidemioloji Merkez’den Gigyenik Sertifika<br />
• Lisans alinmasi gereken faaliyet nevi için lisans.<br />
Oturma İzni<br />
Yabancıların Azerbaycan Cumhuriyetine gelmeleri Azerbaycan<br />
Cumhuriyetinin hudut karakolunda pasaport ve giriş izni (vizesine<br />
dayanarak ilgili kurum tarafından kaydı yaptırılır ve onlara kayıt belgesi)<br />
verilir. Üç bölümü olan belgedeki bentler yabancı tarafından doldurulur. İlgili<br />
kurum belgenin doğru doldurulmasını kontrol ederek onu onaylar. Kayıt<br />
belgesinin ikinci ve üçüncü bölümü yabancıya verilerek ikamet yeri ve<br />
olduğu yere göre kayıtla ilgili Azerbaycan Cumhuriyetinin mevzuatının<br />
talepleri ona sözlü olarak anlatılır.<br />
Azerbaycan Cumhuriyetinde 30 gün yaşamak isteyen yabancı yurda, otele,<br />
dinlenme tesisine, pansiyona, hastaneye veya diğer yerlere, başka oturma<br />
alanına geldiğinde yabancı derhal özel dilekçe-anket doldurarak kayıt<br />
belgesinin ikinci bölümüyle birlikte o yerin müdüriyetine veya oturduğu yerin<br />
sahibine veya kullanıcısına verilir. Müdüriyet veya ev sahibi veya kullanıcısı<br />
bu belgeleri 24 saat içinde ilgili kuruma sunar.<br />
Azerbaycan Cumhuriyetinde 30 günden fazla yaşamak isteyen yabancı<br />
ikamet yerinde kayıta alınmak için ikamet yerine geldikten 3 gün içinde<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti Dahili İşler Bakanlığının ilgili idaresine müracaat<br />
etmelidir. İlgili kurumun yetkili işçisi kayıt belgesinin ikinci bölümüyle<br />
beraber aşağıdaki belgeleri istemelidir:
Pasaport;<br />
– Giriş izni (vize);<br />
-İkamet yerine taşınmak için emir (mülkiyet hakkının kayıt belgesi, kira<br />
anlaşması veya Azerbaycan Cumhuriyeti mevzuatında belirtilmiş başka<br />
belge) veya ikamet yerini yabancıya veren kişinin dilekçesi.<br />
İlgili kurumun yetkili işçisi bu belgeleri kontrol eder ve ikamet yerine kayıt<br />
için müracaat etmiş yabancını kayda alır ve ona kayda alınması hakkında<br />
belge verir.<br />
Özelleştirme<br />
Azerbaycan Emlak Meseleleri Devlet Komitesi tarafından özelleştirme<br />
kullanıma açılmıştır. Azerbaycan Türkçesi ve İngilizce faaliyet gösterecek<br />
olan Azerbaycan’da petrol dışı sektörün gelişimine katkı sağlamak ve<br />
ekonomiye yerli ve yabancı yatırımcıları çekebilmeyi hedeflemektedir.<br />
Azerbaycan dış ticaret politikasında belirleyici unsur enerjidir. Petrol ve<br />
doğalgaz Azerbaycan’ın ihracatında yüzde 90 paya sahiptir. İthalatında ise<br />
yüzde 80 civarında mamul maddeler yer almaktadır.<br />
2016 yılında Azerbaycan’ın ihracatı 12,6 milyar dolara, ithalatı ise yaklaşık<br />
7 milyar dolar olmuştur. Azrbaycan’ın dış ticareti 5.593 milyon dolar fazla<br />
vermiştir. Azerbaycan’ın 2016 yılında dış ticaret hacmi ise yaklaşık 20<br />
milyar dolar olmuştur.<br />
Petrol ve petrol ürünleri (%87,2), sofralık meyve ve kabuklu yemiş (%1,9),<br />
başka yerde sınıflandırılmamış ürünler (%1,9) şeker ve şekerlemeler<br />
(%1,9), hayvansal ve bitkisel yağlar(%1,4) ihraç edilen başlıca ürünlerdir.<br />
İthal edilen başlıca ürünler ise makineler, mekanik aletler, nükleer<br />
reaktörler, kazanlar (%18,4),), elektrikli ekipman ve aksamları(%8,4),<br />
karayolu taşıtları, parça ve aksesuarları(%6,4), başka yerde<br />
sınıflandırılmamış ürünler (%5,9), demir çelik (%3,8) hububat(%3,7) tütün<br />
ve işlenmiş tütün ürünleri (%3,2) dir
Bizimle İletişime Geçin<br />
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin en<br />
kısa sürede uzmanlarımız tarafından bilgilendirileceksiniz.<br />
The CapitalMark International Management Consulting<br />
www.thecapitalmark.com<br />
e-Mail : info@thecapitalmark.com<br />
Tel:+90 531 102 50 15