20.06.2017 Views

Thecapitalmark e-Katalog

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DÜNYA’YA AÇILAN KAPINIZ OLMAYA KARARLIYIZ!<br />

Tecrübelerimiz gösterdi ki Uluslararası Pazarda ”Marka” olmanın yolu<br />

doğru çalışmalardan geçmektedir.En başında da Güven<br />

gelmektedir.Geçmişte yapmış olduğumuz çalışmalarımız geleceğimizin<br />

teminatıdır.


Amaçlarımız Ve Değerlerimiz®<br />

TCM kültürü iç ve dış beklentiler ve ihtiyaçlar çerçevesinde gelişir.<br />

Bu beklenti ve ihtiyaçlara davranışlarımızla ve<br />

İş yapış şeklimizde<br />

Birbirimize karşı ilişkilerimizde<br />

Toplumumuzda<br />

Bilgiyi kullanma şeklimizde<br />

Güven oluşturarak cevap veriyoruz<br />

Etik Davranış<br />

Zor olduğunu hissettiğimizde bile, doğru olan için sesimizi çıkarırız<br />

En yüksek kalitedeki sonuçları hedefleriz ve gerçek olmasını sağlarız<br />

Söz konusu olan kendi itibarımız gibi karar verip adım atarız.<br />

Bireyleri Önemse<br />

Her bir bireyi ve onlar için önemli olanları anlamaya çaba sarf ederiz.<br />

Her bireyin kattığı değerin farkına varırız.<br />

Gelişimlerini sağlamaları ve yapabileceklerinin en iyisini yapabilmeleri için<br />

çevremizdekilere destek oluruz.


HİZMETLERİMİZ<br />

Finans Yönetimi<br />

Global Pazarlar da İşletmenizin yatırım yapacağı varlıkların<br />

seçiminden İşletmenizin Karının en yükseğe çıkarılmasına ve İşletmenizin<br />

piyasa değerini en yükseğe çıkarılmasında rol alıyoruz.<br />

*Krediler<br />

*BG<br />

*SBLC<br />

*MTN<br />

*POF<br />

*LC<br />

*SKR İndirim<br />

*Proje Finansmanı


*Finans Raporlama<br />

*Hisse Devirleri<br />

*Sermaye Arttırımı<br />

*Mali İşler Vizyon/Strateji/Hedeflerinin Belirlenmesi<br />

*Mali İşler Faaliyet ve Hizmet Sunum Modellerinin Oluşturulması<br />

*Müşterek Hizmetler ve Uzmanlık Merkezleri Yapılarının Fizibilite, Tasarım<br />

ve Kurulması<br />

*Mali İşler Organizasyonel Yapılandırması<br />

*Mali İşler Norm Kadrosunun Belirlenmesi<br />

*Mali İşler Süreç, Politika ve Prosedürlerinin Yeniden Yapılandırılması<br />

*Mali İşler Hizmet Seviyelerinin (SLA) ve Performans Kriterlerinin<br />

Belirlenmesi<br />

*Birleşme Sonrası Entegrasyon<br />

*Holding Yapılarının Tasarlanması<br />

*Mali İşler Kıyaslama Analizleri ve Olgunluk Değerlendirme<br />

*Mali İşler Dönüşümü Uygulama Yol Haritası<br />

*Sermaye Küçültme<br />

*Şirket Birleşmeleri<br />

*Finans Kaynaklarının Araştırılması<br />

*Yatırım Fizibilite Araştırması


Muhasebe Danışmanlığı<br />

Çalışmış olduğumuz Ülkeler de İşletmenizin mali işlemlerini kaydediyor,<br />

sınıflandırıyor ve özetleyerek sizlere rapor hazırlıyoruz.Hizmetlerimiz<br />

aşağıdaki gibidir.<br />

*Defter Tutma<br />

*Bordolama<br />

*Şirket Kurulumu<br />

*Şirket alımı ve satışı<br />

*Vergi dairesi kaydı<br />

*Sosyal Güvenlik Kaydı<br />

*Kayıt Adres Değişikliği<br />

*Genel Kurul İşlemleri<br />

*Ana sözleşme değişiklikleri


Hukuk Danışmanlığı<br />

Gerçek ve tüzel kişilerin her türlü sosyal, mesleki ve ticari faaliyetlerinin<br />

kurulması, yürütülmesi veya sonlandırılması sırasında;<br />

Karşılaşabilecekleri muhtemel sorunlarla ilgili “koruyucu hukuk” anlayışı<br />

içinde uyarı ve yönlendirmelerle, gerektiğinde ön hukuki tedbirleri alarak,<br />

maddi/manevi zararlarının önlenmesini ve en aza indirgenmesini; mevcut<br />

ihtilaf ve hukuksal sorunlarının ise çözümlenebilmesini teminnen; yasal<br />

mevzuat ile yargı kararları çerçevesinde verilen yazılı ve sözlü “hukuki<br />

destek” hizmetlerinin tümünde sizlerin destekçisiyiz.<br />

Bu alanda hizmetlerimiz;<br />

*Avrupa ülkelerinde kuracağınız herhangi bir şirket için ön hazırlık,<br />

araştırma, firma modeli-şekli ve diğer bilgiler hakkında danışmanlık hizmeti<br />

vermektir.<br />

*Çalışmış olduğumuz ülkeler arasında borç ve alacak kanunlarında<br />

danışmanlık hizmeti<br />

*Borçlu yabancı firmalardan , icra yolu ile alacaklarınızın tahsil edilmesi<br />

veya sulh yolu ile tarafların kabul edeceği bir formülün bulunması ve<br />

denetlenmesi<br />

*Ticari borçların geri ödenmesi tazminat talebi, satış sureti ile para ve<br />

kıymetleri istirdat etme, nakden ödenecek hasar bedellerinin ödenmesi ve<br />

takibi


*Zarar ziyan taleplerini ve dava açılması ve ödemelerin yapılması için<br />

hukuki prosedürün yerine getirilmesi<br />

*Projelerde hukuksal ve mali konularda teknik destek, ortak belirleme ve<br />

temininde, karşı kuruluşun yapısı, ticari bilgileri, yeni yatırımları, hakkında<br />

rapor hazırlanması ve firmalarının bilgilendirilmesi<br />

*Uluslararası Hukuk Danışmanlığı (AB-Gümrük mevzuatı çerçevesinde) ve<br />

hakem usulünün beraberce tespiti<br />

*Belirtilen ülkeler de firma istihbarat çalışmalarının yapılması<br />

*Ticari Hukuk Şirketlerin ile ilgili olarak Limited, Kolektif ve Anonim<br />

Şirketlerinin kuruluş, işleyiş prosedürlerini tanzim etmek, bundan dolayı<br />

doğacak ihtilafları çözümlemek<br />

*Yurt dışında İhraç edilecek olan malların alıcının tasarrufuna girdiği anda<br />

kusurlu çıkması hali göz önünde bulundurularak (kusur-mal ayıbı); satıcının<br />

temerrürde düşmesini engellemek amacı ile gümrükleme anında gerekli<br />

kontrol, denetim ve raporları tanzim ederek (gözetim) satıcının olabilecek<br />

zararını önlemek<br />

*Sözleşme Hazırlanması<br />

*Yerel Mevzuatların Araştırılması<br />

*Sulhen ve Mahkeme Süreçlerini takip etmek


Satış & Pazarlama Desteği<br />

Hizmet verdiğimiz Ülkeler de Ürününüzün satın alma potansiyeli olan<br />

müşterilerle iletişime geçiyoruz.Müşteri analizinin yapılması ve kişisel<br />

iletişimin güçlendirilmesinde sizlere destekçi oluyoruz.<br />

*Pazar Araştırması<br />

*Satışları artırma çalışmaları,<br />

*Satış ve pazarlama yöntemlerinin yorumlanması,<br />

*Satış ve pazarlama ekibinin denetlenmesi,<br />

*Potansiyel İşbirliği Firmalarının Araştırılması<br />

*Karşı ülkeden gelen taleplerin değerlendirilmesi<br />

*Fuar Araştırması<br />

*Makine Techizat ve Teknoloji Araştırmaları<br />

*İnsan Kaynakları Hizmeti<br />

*Fiyat Teklifi Hazırlama<br />

*Vize davet mektubunun hazırlanması


*Tercümanlık ve Çeviri Hizmetleri<br />

*Fuara katılım ve Temsil Etme<br />

*Havaalanı Transferi<br />

*Araç ve Şoför Desteği<br />

*Ticari ziyaret Organizasyonu<br />

GENEL TEŞVİKLER<br />

*KOSGEB<br />

*TEKNOPAZAR<br />

*Kredi faiz desteği<br />

*EKONOMİ BAKANLIĞI DESTEKLERİNİN TAMAMINI<br />

*Yurtdışı Birim, Marka Ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi<br />

*Pazar Araştırması Ve Pazara Giriş Desteği<br />

*Fuar Destekleri<br />

*Pazara Giriş Belgeleri<br />

*Tasarım Desteği<br />

*Küresel Tedarik Zinciri desteği<br />

*Yatırım Teşvik Sistemi


*TUQUALITY(Hazırlık Evresi)<br />

*PROJE DESTEKLERİ<br />

*Teknik Bilgi ve İş Ortaklığı şeklinde yazılacak projeler<br />

*AB Hibe Proje Destekleri<br />

*Kalkınma Ajansları Destekleri<br />

*Ulusal Ajans Destekleri<br />

*Dünya Bankası proje destekleri<br />

*TÜBİTAK<br />

*AR-GE,inovason ve endüstriyel uygulama destek programı<br />

*Yazım ve takip sürecinin tarafımızdan yapılacak projeler<br />

*Küresel Tedarik Zinciri<br />

*Tasarım ve Ürün Geliştirme Projesi<br />

*Kobi proje destek programı<br />

*KOBİGEL destek programı<br />

*Uluslararası kuluçka merkezi ve hızlandırıcı destek programı<br />

*Tematik proje destek programı


ÇALIŞMA YAPTIĞIMIZ ÜLKELER<br />

Ukrayna<br />

Pazar ile İlgili Bilgiler<br />

Dağıtım Kanalları<br />

Ukrayna pazarına ilgi duyan firmalarımızın bu dönemde Ukrayna’daki<br />

dağıtım ağlarını gözden geçirmeleri ve güçlendirmeleri, gelişen pazarda<br />

yerlerini sağlamlaştırmaları açısından önem taşımaktadır. Yine<br />

firmalarımızın pazardaki konumlarını iyi tespit ederek, marka ya da ürünü<br />

rakiplerinden farklı kılacak çalışmalarla mallarını pazara sunmaları, malın<br />

katma değerini yükseltecektir.<br />

Ukrayna’da tüm sektörler gözönüne alındığında ticaret yapan firmaların<br />

genelde işletme sermayesinin düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Ukrayna<br />

içinde faaliyet gösteren toptancıların tercihi gümrüklenmiş malları almak,<br />

yani bir başka deyişle ihracatçının kendi bulunduğu yerde ithalat işlemleri ile<br />

uğraşmadan ithal ürünlere erişmektir. Ayrıca, toptancılar ve ithal mal satan<br />

Ukrayna firmaları, işletme sermayeleri az olduğu için, diğer ülkelerle<br />

karşılaştırıldığında, küçük partiler halinde mal almaktadırlar.<br />

İhracatı amaçlayan firmaların Ticaret Müşavirliği’nden aldıkları adreslere<br />

ürünlerini tanıtıcı Ruşca ya da Ukraynaca bir mektup göndermeleri ve bu<br />

mektubu yine aynı dillerde hazırlanmış kataloglarla desteklemeleri ilk<br />

irtibatın kurulmasında büyük önem taşımaktadır. Ukrayna’da resmi dil<br />

Ukraynaca olmakla birlikte ticari işlemlerde ve günlük hayatta Rusca<br />

kullanılmaktadır. İngilizce dilinin ticari iletişimde yeri pek bulunmamaktadır.<br />

Firmaların yaptıkları sözleşmelerde geçerli olan dil Ukraynaca ya da<br />

Rusçadır. Herhangibir uyuşmazlık durumunda diğer dillerde yazılan<br />

sözleşmelerin bir hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle, sözleşmelerin<br />

Ukraynaca veya Rusça metinlerinin çok iyi incelenmesi gerekmektedir.<br />

İhracatçı firmaların Ukrayna’da yerleşik firmalarla irtibat ile eşzamanlı olarak<br />

yapabilecekleri diğer bir faaliyet ise ürünleri ile ilgili milli katılım


organizasyonu düzenlenen veya bireysel olarak Ukrayna’daki uluslararası<br />

fuarlara katılmaktır. Fuarlara katılım esnasında irtibat kurulan firmalar fuar<br />

standına davet edilerek ya da yerel firmalar ziyaret edilerek ticari ilişkilerin<br />

geliştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fuarlara katılımdan sonra veya<br />

firmalara e-posta yoluyla ürün bilgisi gönderildikten sonra Ukrayna<br />

firmalarından hemen cevap alınamayabilmektedir. Bu konuda biraz sabırlı<br />

olunmasında yarar vardır.<br />

İhracatçı firmaların ilk ihracat bağlantıları esnasında genelde küçük deneme<br />

miktarları ile pazara girmeleri, ticaret ortaklarının güvenilirliğini sınama ve<br />

pazarı daha iyi tanıyıp, malı ve satış şartlarını buna göre değiştirme imkanı<br />

verecektir.<br />

Ukrayna’da ticaret yapan firmaların önemli bir bölümü akreditif kullanmak<br />

istememektedirler. Bu nedenle ithalatçının güvenilirliği önem<br />

kazanmaktadır. Ticaret Müşavirliği’nce, Müşavirliğe başvuran ihracatçı<br />

firmaların ihracat yapacakları firmaların bulundukları bölgedeki Ticaret ve<br />

Sanayi Odası’na üye olup olmadıkları, ilgili Odalar nezdinde<br />

araştırılmaktadır. Ancak, Ukrayna’da Odalara üyelik zorunluluğu<br />

bulunmadığından Odaların üye sayıları çok düşüktür. Ayrıca Odaların<br />

üyeleri arasında da ticari teamüllere uygun hareket etmeyen firmalar<br />

olabilmektedir.<br />

Ukrayna pazarında kalıcı olmak isteyen ihracatçıların belli bir kaliteden<br />

ödün vermeden malı Ukrayna’da alıcılara teslim edebilmeleri rakiplerinin<br />

önünde yer almalarını sağlayacaktır. Bu nedenle, firmaların burada bir depo<br />

ve tanıtım mağazası kurarak ve göreceli olarak küçük miktarlarda alım<br />

yapan yerel toptancıların ya da perakendeci firmaların stok ve gümrükleme<br />

maliyetlerinin de bir kısmını üstlenerek, malları pazarlamaları uygun bir<br />

yöntem olacaktır. Rekabet nedeniyle karşılaşılması muhtemel sorunları en<br />

aza indirmek amacıyla özelikle aynı mal grupları yerine birbirini tamamlayan<br />

mal gruplarını üretip satan ihracatçıların Ukrayna’da ortak depo ve tanıtım<br />

mağazası kurmaları işletme maliyetlerini önemli oranda azaltacaktır.<br />

Ukrayna’da iş görüşmelerinin somut bir amacı olmalıdır. Bir başka deyişle<br />

yalnızca tanışmak amacı ile iş görüşmesi yapılması yerine, görüşmenin<br />

amacı iş ile ilgili somut bir teklif getirilmesi olmalıdır. Görüşmelerde<br />

verilebilecek en iyi hediye ise gelinen ülkeye özgü bir hediyelik eşya olabilir.<br />

Türkiye’den yapılan ithalatta ve Türkiye’ye yapılan ihracatta ucuz olması<br />

nedeniyle çoğunlukla denizyolu olmak üzere karayolu ve uçak kargosu da<br />

kullanılmaktadır.<br />

Fikri, Sınai Mülkiyet Hakları


Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları: Ukrayna 1993’ten bu yana buluşlar,<br />

endüstriyel dizaynlar, tohumlar, sığır yetiştiriciliği vb. üzerine patentlerle ilgili<br />

yasal düzenlemeler yanında markalar, telif hakları ve düzenlemeleri<br />

yapmıştır.<br />

Paris ve Madrid Birliklerine üye olan Ukrayna, Patent İşbirliği Anlaşması ile<br />

Evrensel Telif Hakları Konvansiyonuna taraftır. Edebi ve Sanatsal Eserlerin<br />

korunmasına dair Bern Konvansiyonunu da onaylamıştır.<br />

ÜLKEDE İŞ KURMA MEVZUATI<br />

Ukrayna kanunları uyarınca kurulan ve kuruluş sermayesinde yabancı<br />

yatırım payı en az %10 olan hukuki şekillerdeki şirket ve yabancı yatırımlar<br />

‘’yabancı sermaye yatırımı’’ sayılırlar.<br />

Ukrayna’da ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunan yabancı yatırımcılar,<br />

Ukrayna Kanunlarında ve Ukrayna’nın uluslararası anlaşmalarında aksi<br />

belirtilmedikçe, Ukraynalı kişilerin sahip olduğu hak ve sorumluluklara<br />

sahiptir.<br />

Ukrayna’da yabancı sermaye yatırımları millileştirmeye tabi değildir. Devlet<br />

organları, tabii afet, kaza, salgın hastalık ve salgın hayvan hastalığı<br />

durumlarında tahliye tedbirlerinin alınması durumları haricinde yabancı<br />

yatırımları istimlak edemez. Söz konusu istimlak yalnız Ukrayna Bakanlar<br />

Kurulu’nca yetkilendirilen devlet organları kararları ile yapılabilir, Yabancı<br />

yatırımın istimlaki ve tazminat koşulları ile ilgili karar mahkeme yolu ile<br />

temyiz edilebilir.<br />

Yabancı yatırımcılara vergi, resim ve diğer mecburi fonların ödenmesinden<br />

sonra yatırımlarının gerçekleştirilmesi sonucu kanuni yollardan elde edilen<br />

gelir, kar ve diğer fonların engelsiz ve hemen yurt dışına döviz cinsinden<br />

transfer edilmesi garanti edilmiştir.<br />

Yabancı sermayeli şirket, Ukrayna mevzuatınca getirilen sınırlamalar<br />

dikkate alınarak şirket statüsünde belirtilen amaçlara uygun olan tüm<br />

faaliyetlerde bulunabilir.<br />

Ukrayna ilgili makamlarınca tescil edilmemiş yabancı yatırımlar ilgili<br />

Kanun’da belirtilen imtiyaz ve garantilerden faydalanma hakkına sahip<br />

değildir.<br />

Yabancı sermayeli şirketin yabancı ortağı, kuruluş sermayesi olarak taahhüt<br />

ettiği miktardan payına düşen kısmın bir bölümünü Ukrayna’ya yatırım malı<br />

olarak getirdiği takdirde gümrük vergisi ödemez. Ancak, yabancı yatırımcı,<br />

şirketin kuruluş sermayesindeki payına karşılık getirmiş olduğu malı,<br />

yabancı yatırımın şirket bilançosuna kaydedildiği tarihten itibaren 3 yıl


içinde satması, devretmesi veya şirketin faaliyetine son vermesi halinde<br />

gümrük vergisini ödeyecektir.<br />

Yabancı yatırımcılara toprak mülkiyet hakkı hariç, her türlü bina için<br />

mülkiyet hakkı tanınmıştır. Yabancı sermayeli şirketler Ukrayna mevzuatı<br />

uyarınca vergi öderler.<br />

Yabancı sermayeli şirketler için döviz işlemleri yürürlükteki Ukrayna<br />

mevzuatı gereğince gerçekleştirilir. Ukrayna sınırları içerisindeki tek ödeme<br />

aracı Ukrayna milli parası “Hrivnya’’ dır.<br />

Doğrudan yabancı sermayeyi ülkeye çekmek hükümetin öncelikli politikaları<br />

arasında olmasına rağmen Ukrayna’nın yüzölçümü ve nüfusu göz önüne<br />

alındığında bugüne kadar gerçekleşen toplam yabancı yatırımlar düşük<br />

seviyede kalmıştır.<br />

Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />

Dış Ticaret Politikası<br />

Ukrayna, 16 Mayıs 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmuştur.<br />

Rusya ile yaşanan siyasi kriz sonrası iki ülke arasındaki Serbest Ticaret<br />

Anlaşması askıya alınmıştır.<br />

AB ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması 1 Ocak 2016 tarihinde<br />

yürürlüğe girmiştir.<br />

Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />

4 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe giren yeni vergi mevzuatı birçok alanda<br />

değişiklikler getirmektedir. 2014 yılında kadar kademeli olarak, kurumlar<br />

vergisi % 25’ten % 16’ya, KDV’nin % 20’den %17’ye düşürülecektir. Önceki<br />

mevzuata göre yürürlükteki vergilerin iki katı vergi ödemek durumunda olan<br />

yabancı uyruklu kişiler bundan böyle Ukrayna vatandaşlarıyla aynı vergi<br />

oranlarına tabi oalcaklardır.<br />

Yeni vergi yasası birçok alanda olumlu değişiklikler getirse de bazı olumsuz<br />

uygumlalar halen devam etmektedir. Örneğin; ürün, iş, hizmet ve ticari<br />

marka tanıtım masrafları ile yeni iş kurulumu ve yatırım sırasında yapılan bir<br />

çok harcama (inşaat, ekipman alımı vs.) sırasında ödenen KDV’ler vergiden<br />

düşülememekte; Ukraynalı olmayan firmalara ödenen, şerefiye,<br />

danışmanlık, reklam, pazarlama ve mühendislik ücretleri ise sınırlı bir<br />

şekilde vergiden düşülebilmektedir.<br />

İthalat işlemleri sırasında alınan vergiler: gümrük değeri üzerinden veya<br />

ölçü birimi (kg, adet, çift vb.) üzerinden alınan Gümrük Vergisi, Özel<br />

Tüketim Vergisi (sadece özel tüketim vergisine tabi olan mallar için),


gümrük değeri üzerinden alınan Katma Değer Vergisi ve gümrük işlemleri<br />

için alınan ücretlerdir.<br />

Sigara ve diğer tütün mamulleri, kahve, alkollü içkiler, çikolata, havyar ve<br />

otomobil ile ithal edilen araba lastiği, petrol ürünleri, video ve kameralar,<br />

müzik setleri, televizyon, av tüfekleri, mücevherat, kürk ve deri giyim eşyası<br />

gibi mallardan değişen oranlarda Tüketim Vergisi alınmaktadır.<br />

Tüketim vergisi alkol ve alkollü içecekler, tütün mamulleri, otomobiller ve<br />

petrol mamülleri ithalatında uygulanmaktadır. Ukrayna gümrük tarife cetveli<br />

yaklaşık 11.000 kalemden oluşmaktadır. Gümrük vergilerinin büyük kısmı<br />

ad valorem (değer üzerinden) olarak uygulanmakta, bununla birlikte 1.655<br />

tarife pozisyonu için özel ve birleşik tarifeler uygulanmaktadır. Bu özel<br />

tarifelerin yaklaşık olarak üçte biri Ukrayna’da üretilmekte olan tarımsal<br />

ürünlerin ithalatında uygulanmaktadır. Hububat, kümes hayvanları, şeker ve<br />

bir kısım sebzeler bu şekilde korunmakta olan ürünlerden bazılarıdır.<br />

Malın Gümrüklenmiş Değeri = Malın değeri + Tüketim Vergisine Tabi ise<br />

Tüketim Vergisi + Gümrük Vergisi + Bu Toplam üzerinden %20 KDV.<br />

Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun, Ukrayna vatandaşları ve yabancılar<br />

tarafından Ukrayna’ya getirilen eşyayla ilgili olarak aldığı karara göre,<br />

gerçek kişiler tarafından refakatlı bagajda (sözlü şekilde beyan edilirse) ve<br />

refakatsız bagajda ve vatandaş adreslerine uluslararası posta gönderileri ile<br />

gönderilen gümrük değeri 200 Avro’yu ve ağırlığı 50 kg’ı geçmeyen<br />

malların, Ukrayna gümrük sahasına getirilmesi vergiye tabi<br />

bulunmamaktadır.<br />

Tarımsal ve hayvansal menşeli bazı gıda mamüllerinin toplam 50 $’ı<br />

aşmamak şartıyla yolcu beraberinde eşya olarak gümrüksüz ithaline izin<br />

verilir.<br />

Gümrük giriş kapılarında, değeri 100 $’ı aşmayan mal ve diğer eşyalarla<br />

ilgili gümrük işlemlerinin yapılması için ücret alınmaz: Değeri 100 ila 1 000 $<br />

arasında olan mal ve diğer eşyalarla ilgili gümrük işlemleri için 5 $ karşılığı<br />

ücret alınır. Malın gümrük değerinin 1 000 $’ı aşması halinde, toplam 1 000<br />

$’ı aşmamak üzere gümrük değerinin %0,2’si nispetinde ücret alınır.<br />

Ukrayna’dan transit olarak geçen gümrük vergisi ve resimleri toplamı 50<br />

000 $’ı aşan mallar, Ukrayna’yı terkedeceği gümrük kapısına kadar<br />

Ukrayna güvenlik birimlerinin refakatinde gönderilir. Bu refakat işlemi için<br />

yaklaşık 2 000 $ masraf ve harcırah talep edilmektedir.<br />

Ukrayna’dan transit olarak geçen yük taşıtlarının giriş gümrük<br />

müdürlüklerine, taşıdıkları malların her çeşidi için ayrı beyanname vermeleri


gerekir. Aksi takdirde haklarında eksik beyan veya kaçakçılık suçlaması ile<br />

hukuki soruşturma başlatılır.<br />

Tarife Dışı Engeller<br />

Ukrayna dışında üretilen bir mamülün Ukrayna’ya ithalinde her sevkiyat için<br />

ithalatçı firma tarafından standart sertifikası alınabileceği gibi, gümrük<br />

makamlarına ibraz edilmek üzere üretici firma tarafından 1 veya 3 yıl süre<br />

ile geçerli sertifika da alınabilmektedir. Bu sertifikalardan bir yıl geçerli olanı,<br />

üretim koşulları ve bu koşullarla üretilen mamülün GOST Ukrayna<br />

standardlarına uygunluğu incelenerek verilir. Üç yıl için geçerli olan sertifika<br />

ise kalite sistemi ve denetimi incelenerek verilir. Bu incelemeler, ilgili üretici<br />

firmanın Ukrayna Devlet Düzenleme ve Tüketici Politikaları Komitesine<br />

veya bu Komiteye bağlı birimlere yapacakları başvuru üzerine ilgili ülkeye<br />

uzman gönderilerek yapılır.<br />

Başvuru yapılırken, başvuru formunun İngilizce ve Rusça doldurulduktan<br />

sonra başvuru formu ile birlikte üretici firma tarafından üretilen mamüllerle<br />

ilgili genel bilgileri içeren (firmanın adı ve adresi, çalışan işçi sayısı, üretim<br />

metodu, üretilen mamülün cinsi ve markası, üretilen mamülün çeşitleri,<br />

mamülün içerdiği maddeler, kalite değerlendirme bölümünde kaç kişi<br />

çalıştığı, varsa kalite belgesi, eğer kalite belgesi alınmamış ise hangi kalite<br />

standardına göre kalite denetiminin yapıldığı gibi ürün hakkındaki genel<br />

tanıtıcı bilgiler) beyan ve dökümanların eklenmesi ve bir üst yazıyla birlikte<br />

belirtilen adrese faks ile gönderilmesi gerekmektedir.<br />

İhraç ürünlerinin Ukrayna’ya yapılan ithalatında bir yıl geçerli uygunluk<br />

belgesi alınması için müracaat edilecek laboratuvar adresi aşağıda<br />

belirtilmektedir.<br />

Başvuruyu müteakiben sözkonusu laboratuvarca yapılacak ön inceleme<br />

sonucu firmaya bildirilmekte, söz konusu laboratuvar ile yapılacak sözleşme<br />

sonrasında Türkiye’de yerinde inceleme yapmak üzere ekspertiz<br />

gönderilmektedir.<br />

Uzmanların yol, konaklama ve iaşe giderleri başvuru sahibi firmaya ait<br />

ekspertiz ücreti, inceleme yapılacak üretim yerinde çalışan işçi sayısına<br />

göre belirlenmektedir.<br />

Fabrikada ürün konusunda yapılacak inceleme için anılan kuruluşa<br />

ödenecek ücret, malın cinsine, çeşidine ve yatırımın büyüklüğüne göre<br />

3.000-10.000 ABD Doları arasında değişmektedir.<br />

Ukrayna’da standartların geliştirilmesi ve karşılıklı olarak tanınması<br />

konusundaki çalışmalar son yıllarda hız kazanmış bulunmakla birlikte,<br />

standartlar alanındaki belirsizlik ve uygulamalar ticarette bir takım sorunlara


yol açabilmektedir. Mevcut uygulamada, Ukrayna makamları şayet bir<br />

standarda uyum Ukrayna’nın imzalamış olduğu uluslararası bir anlaşma ile<br />

zorunlu kılınmamış ise, yabancı uygunluk sertifikalarını kabul<br />

etmemektedirler. Ukrayna standardizasyon kuruluşu olan Derzh<br />

SpozhyvStandart 106 akredite ürün sertifikalandırma organına sahip<br />

bulunmaktadır. Diğer taraftan Ukrayna’da kar amaçlı çalışan pek çok<br />

sertifika kuruluşu bulunmaktadır. Pek çok ürün için yerel ve bölgesel<br />

yetkililer ile belediyelerin farklı belgeler talep etmesi sistemi karmaşık hale<br />

getirebilmektedir.<br />

Türkiye ile Ticaret<br />

Genel Durum<br />

2015 yılı verileri incelendiğinde Türkiye Ukrayna dış ticaret hacminin 4,6<br />

milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. Bu dönemde<br />

Türkiye’nin ihracatı 1,2 milyar dolar, Türkiye’nin Ukrayna’dan ithalatı ise 3,5<br />

milyar dolara ulaşmıştır.<br />

2016 yılında Ukrayna’ya ihracatımız 1.254.054 milyar Dolar olurken,<br />

ithalatımız 2.547.401 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı<br />

ihracatımızda önceki yıla göre yaklaşık % 12’lik bir artış meydana gelmiştir.<br />

İthalatımızda ise geçen yıla göre yaklaşık % 26’lık bir düşüş yaşanmıştır.<br />

2016 yılında ticaret hacmimiz 3.801.455 milyar dolar olmuştur. (TÜİK)<br />

İki Ülke Arasındaki Anlaşma ve Protokoller<br />

Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticari ilişkilerin temel dayanağı. Türkiye ile<br />

Ukrayna arasında 4 Mayıs 1992 tarihinde imzalanan ve 20 Nisan 1994<br />

tarihinde yürürlüğe giren Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasıdır.<br />

Söz konusu Anlaşma çerçevesinde kurulmuş bulunan Türkiye-Ukrayna<br />

Karma Ekonomik Komisyonu I. Dönem Toplantısı 25-27 Kasım 1996<br />

tarihlerinde Ankara’da yapılmıştır.<br />

Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması. 30 Mayıs 1994 tarihinde<br />

Kiev’de imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.<br />

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ile Çifte<br />

Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın 27-29<br />

Kasım 1996 tarihlerinde. Türkiye’ye ziyaretleri esnasında Ankara’da<br />

imzalanmıştır.<br />

Türkiye ve Ukrayna arasında ticari ve ekonomik konularda bugüne kadar<br />

imzalanmış çeşitli anlaşma ve protolller bulunmaktadır.


Türkiye ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA)<br />

müzakereleri devam etmektedir. Türkiye son dönemde, Ukrayna pazarında<br />

pek çok ürün ve sektörde önemli tedarikçi konumuna yükselmiştir.<br />

Hollanda<br />

Doğrudan Yabancı Yatırımların Görünümü<br />

Uluslararası doğrudan yabancı yatırım açısından dünyanın en önemli<br />

cazibe merkezlerinden birisi olan Hollanda 2015 yılında da ülkeye gelen 73<br />

milyar $ doğrudan yabancı yatırım ile dünyanın en fazla yatırım çeken 5.<br />

ülkesi olmuştur. 2015 yılında Hollanda’ya gelen DYY miktarı bir önceki yıla<br />

göre % 40,4 oanında artmıştır.<br />

Doğrudan yabancı yatırımlar açısından önemli bir ülke olan Hollanda’nın<br />

sahip olduğu DYY stoku da yıllar içerisinde önemli miktarlara ulaşmıştır.<br />

2015 yılı sonunda Hollanda’nın sahip olduğu DYY stoku 700 milyar doları<br />

aşmıştır.<br />

Hollanda, aynı zamanda dünyanın önde gelen önemli DYY ihraç eden<br />

ülkelerinden birisidir. 2015 yılında Hollanda 113 milyar dolar DYY ihraç<br />

etmiş olup yurtdışındaki Hollanda menşeli DYY stoku 1 trilyon doları<br />

aşmıştır.


Ülkeler İtibarı ile Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />

Hollanda’ya yönelen doğrudan yabancı sermaye yatırım stoklarının % 62’si<br />

AB kaynaklıdır. Avro Bölgesi merkezli firmalar ise DYY stoklarının<br />

neredeyse yarısını (% 46) ellerinde bulundurmaktadır.<br />

Yatırımlarda Öncelikli Alanlar<br />

Hollanda’da geleneksel anlamda serbest bölge veya serbest liman<br />

uygulaması bulunmamakla birlikte, AB’nin Gümrük Kodu ve Gümrük<br />

Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri çerçevesinde işletilen serbest antrepoların<br />

yanı sıra Schiphol Hava Alanı’nda 2005 yılında açılmış olan, gümrük idaresi<br />

gözetiminde malların depolandığı, mallardan serbest bölge işleticisinin<br />

sorumlu olduğu, geleneksel anlamdaki serbest bölgeden daha çok<br />

gümrüklü antrepo niteliği taşıyan bir serbest bölge mevcut olup serbest<br />

bölgenin etrafını çeviren çit, duvar vb. bulunmamakta, malların giriş ve<br />

çıkışında fiziki kontrol yapılmamakta, kontrol esas olarak serbest bölge<br />

işleticisinin stok envanteri üzerinden ve ilaveten malların fiziki denetimi<br />

suretiyle gerçekleştirilmektedir.<br />

Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)<br />

Hollanda’da serbest bölge bulunmamaktadır.<br />

Ülkede İş Kurma Mevzuatı<br />

Hollanda diğer AB Ülkeleri ile kıyaslandığında, yabancı kişi ya da<br />

kuruluşların şirket kurması ve ticari faaliyette bulunması açısından daha<br />

esnek ve liberal bir ortam sunmaktadır.


Yabancı sermayeli bir şirketin kurulmasında, merkezi başka bir ülkede olan<br />

bir şirketin şube veya temsilcilik açmasında özel bir izne gerek<br />

bulunmamaktadır. Yerli ve yabancı şirketlerin ticari faaliyetleri bakımından<br />

tabi oldukları esaslar arasında da fark bulunmamaktadır. Yabancı sermayeli<br />

şirketler de yerli sermayenin çalışabileceği her sahada çalışabilmektedir.<br />

Kurulacak şirketlerde, yerli ortak şartı da bulunmamaktadır.<br />

Hollanda Parlamentosunda alınan karar gereğince, B.V. yani Limited Şirket<br />

kuruluşlarına kolaylık getirilmiştir. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren getirilen<br />

düzenlemeler asağıdaki gibidir:<br />

– Limited Şirket kuruluşlarında yatırılması zorunlu olan 18.000 Euro<br />

sermaye kaldırılmıştır. 1 Euro sent ile şirket kurabilme imkanı tanınmıştır.<br />

– Şirket kuruluşu esnasında 18.000 Euro sermayenin yatırıldığını ve bloke<br />

edildiğini beyan eden banka yazısı ve mali müşavir beyanı kaldırılmıştır.<br />

– Şirketin işleyişinin aksamaması için Ortaklar Kurulu dışında karar alma<br />

yetkisi tanınmıştır.<br />

– Ortaklar Kurulu toplantılarının gerekli görülmesi halinde Hollanda dışında<br />

da yapılabilmesine imkan tanınmıştır.<br />

– Hisse devirlerine sınırlama koyup koymamak ortakların insiyatifine<br />

bırakılmıştır.<br />

Anonim şirket içinse 45.000 Avro asgari sermaye şartı halen devam<br />

etmektedir. Yabancılar genelde limited şirket türünü tercih etmektedirler.<br />

Hollanda yasalarına göre limited şirket kurulabilmesi için tek kurucu ortağın<br />

olması yeterlidir.


Yabancı yatırımcıların gayrimenkul edinme, şirket faaliyetlerinden doğan<br />

karı serbestçe transfer etme, mevcut veya yeni yatırımlarda kullanma,<br />

yatırımını tasfiye ederek veya satarak bedelini ülkesine transfer etme hakkı<br />

bulunmaktadır. Türkiye ile Hollanda arasında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki”<br />

ve “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” mevcuttur.<br />

Şirketin kurulabilmesi için, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki Ticaret<br />

Odasına ön müracaatta bulunulması, şirketin türüne ve özellikle faaliyet<br />

alanına göre gerekli bilgi ve belgelerin temin edilmesinde yarar<br />

bulunmaktadır. Ticaret Odasından temin edilecek bilgiler kapsamında<br />

hazırlanacak belgeler ile yetkili bir notere müracaat edilmesi zorunludur.<br />

Gerekli bilgi ve belgeler notere verildikten sonra, noter tarafından şirketin<br />

anasözleşme taslağı hazırlanmakta ve kurulacak şirket için önerilen ticari<br />

ünvanın halihazırda faaliyette olan başka bir şirket tarafından kullanılıp<br />

kullanılmadığının tespit edilmesi için, Ticaret Odaları nezdinde araştırma<br />

yapılmaktadır. Noter tarafından yürütülen çalışmayı takiben, anasözleşme<br />

taslağı ve diğer tüm gerekli belgeler Adalet Bakanlığı’na gönderilmektedir.<br />

Adalet Bakanlığı, yürürlükte olan mevzuat hükümleri açısından kurulacak<br />

şirketin anasözleşme taslağını ve kurucu ortakların durumlarını<br />

incelemektedir. Yapılan incelemeden sonra, Bakanlık başvuru ile ilgili<br />

görüşünü ilgili notere bildirmektedir. Adalet Bakanlığı’nın uygun görüşüne<br />

istinaden, evvelce kurucu ortaklar tarafından imzalanmış olan anasözleşme<br />

taslağı noter tarafından da tasdik edilmektedir.<br />

Şirket sermayesinin, kurulacak şirket adına bir bankada açtırılacak hesaba<br />

geçici olarak bloke edilmesi ve ilgili bankadan teyid edici mahiyette belge<br />

alınması da gereklidir.


Yukarıda bahsedilen işlemler tamamlandıktan sonra, ticaret sicili kaydı için<br />

şirket merkezinin bulunduğu Ticaret Odasına başvurulması gerekmektedir.<br />

Şirket kuruluşu için yetkili bir notere yapılacak müracaatta gerekli belge ve<br />

bilgiler şunlardır:<br />

1. Şirket kurucusu gerçek veya tüzel kişiler hakkında bilgiler. Gerçek kişi<br />

kurucu ortakların kimliklerini tevsik edici belgeler ve ticari faaliyetleri<br />

hakkında bilgi, tüzel kişi kurucu ortakların ticaret sicil kaydı, ticari faaliyetleri<br />

ve mali hesapları hakkında bilgiler,<br />

2. Şirket sermayesi, ortakların pay oranı, hisse devirlerinin tabi olacağı<br />

esaslar,<br />

3. Şirketin faaliyet alanı ve kuruluş amacı,<br />

4. Şirket merkezinin bulunacağı yer,<br />

5. Şirketin temsil ve ilzamı, yönetim ve denetim kurullarının teşkili,<br />

6. Şirket için düşünülen ticari unvan.<br />

Şirket ana sözleşmesinin noter tarafından onayını takiben, ticaret sicili kayıt<br />

işlemi için ilgili Ticaret Odasına yapılacak başvuru için gerekli belgeler ise<br />

şunlardır:<br />

1. Şirketin noter tasdikli ana sözleşmesi,<br />

2. Şirketin kayıtlı ve ödenmiş sermayesi,<br />

3. Yönetim ve denetim kurullarında görev alacak kişilerin; isim, adres,<br />

uyrukları ve şahısları ile ilgili diğer bilgiler,<br />

4. Şirketi temsil ve ilzama yetkili yönetici veya yöneticiler hakkında bilgiler.<br />

Şirketin kuruluşu ile ilgili işlemlerin tamamlanmasından sonra, vergi ve<br />

sosyal güvenlik kayıtlarının yapılabilmesi için, şirket merkezinin bulunduğu<br />

bölgedeki vergi dairesine ve sosyal güvenlik idaresine müracaat edilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Şirket kuruluşu esnasındaki işlemler için yaklaşık süreler şu şekildedir:<br />

– Şirket kuruluşu için Noter tarafından yapılan işlemler, 1 ay<br />

– Adalet Bakanlığı tarafından yapılan incelemenin sonuçlandırılması, 12-14<br />

hafta<br />

– Bankada hesap açtırmak, 3-4 gün


– Ticaret siciline kayıt, 1 gün<br />

– Vergi dairesine kayıt, 4 hafta,<br />

– Ulusal Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıt, 1 ay<br />

Şube veya Temsilcilik Açmaya İlişkin İşlemler<br />

Merkezi yurtdışında bulunan bir tüzel kişiliğin, Hollanda’da şube veya<br />

temsilcilik açmak suretiyle faaliyette bulunması da mümkündür. Şube<br />

kurulması şirket kurulmasına göre daha az zaman almaktadır. Şube ve<br />

temsilcilik açılabilmesi için, noter işlemleri gerekli olmayıp, şubenin<br />

açılacağı bölgedeki Ticaret Odasında, ticaret siciline kayıt yaptırmak<br />

gereklidir. Kayıt için gerekli bilgiler şunlardır:<br />

– Şirket isim ve adresi<br />

– Şirket ana sözleşmesi (Hollandaca, İngilizce, Almanca ya da Fransızcaya<br />

çevrilmiş olarak)<br />

– Sermayesi<br />

– Yöneticilerin isim ve adresleri. (İkametgah ilmuhaberi gibi resmi bir belge<br />

ile, veriliş tarihi bir aydan eski olmamak üzere, resmi bir belge ile ibraz<br />

edilmelidir.<br />

Dış Ticaret<br />

Genel Durum<br />

Yüzyıllardır bir ticaret ülkesi olma geleneği, denizdeki stratejik konumu ve<br />

küçüklüğü, doğal gaz ve petrol dışında doğal kaynakların olmaması, tarım<br />

alanlarının az olması ve tarım ürünleri çeşitliliğinin çok fazla olmaması<br />

nedeniyle hammadde ve yarı işlenmiş ürünlerin ithalatına bağımlı olması,


Hollanda’nın uluslararası yönelimli çok açık bir ekonomiye sahip olmasında<br />

önemli bir rol oynamıştır.<br />

Bu açık ekonomi için diğer ülkelerle ticaretin düzeyi büyük önem<br />

taşımaktadır. Bu nedenle dış ticaret politikası dünya pazarlarında proaktif<br />

davranmak ve dış ticaretin mümkün olduğu ölçüde liberal olması<br />

yönündedir. Dış ticaret ekonomide büyük bir öneme sahip olup ekonomi dış<br />

ticarete önemli derecede bağımlıdır. Dış ticaret, ekonomik büyümenin<br />

lokomotifi durumundadır. Dış ticaret hacmi 2005 yılından itibaren GSMH’nin<br />

üzerinde gerçekleşmektedir.<br />

Hollanda’nın ticaret yapısı, yakın komşularıyla yoğun ilişki yanında,<br />

dünyanın en uygun fiyat ve kalitedeki üreticilerinden tedarik edip, üretimin<br />

düşük talebin yüksek olduğu Avrupa’ya pazarlamak şeklindedir. İhracatın<br />

önemli bir kısmı re-eksporttan oluşmakta ve devamlı dış ticaret fazlası<br />

verilmektedir. Hollanda, Hollanda, WTO 2014 yılı verilerine göre, dünya<br />

ticaretinden aldığı pay açısından ihracatta beşinci, ithalatta ise dokuzuncu<br />

sırada yer almaktadır.<br />

Hollanda’ya ithal edilen ürünlerin büyük bir bölümü, hiçbir işlemden<br />

geçirilmeden veya basit bir işlemden geçirildikten sonra ihraç edilmektedir.<br />

Bu nedenle, Hollanda’nın başlıca ithal ve ihraç ürünleri incelendiğinde, aynı<br />

ürünlerin hem ithalat hem de ihracatta başlıca ürünler arasında yer aldıkları<br />

ve değerlerinin ihracat lehine küçük farklarla birbirine yakın olduğu<br />

görülmektedir. Genellikle re-eksporta konu olan mallar, ABD ve Asya’dan<br />

ithal edilmekte ve Avrupa ülkelerine gönderilmektedir. Hollanda’nın AB<br />

üyesi olmayan ülkelerle ticarette açık verirken, AB içi ticarette fazla<br />

vermesinin başlıca nedeni re-eksport ticaretidir.<br />

Hollanda’nın ihracatında olduğu gibi, ithalatında da AB ülkeleri önde<br />

gelmektedir. Hollanda’nın en fazla ihracat yaptığı pazarlar arasında AB<br />

üyesi ülkeler başta gelmektedir. Ancak, Hollandalı ihracatçılar son<br />

zamanlarda etkinliklerini daha uzak pazarlara kaydırmışlar ve AB dışındaki<br />

ülkelere satışlarda kayda değer artışlar olmuştur. Bununla birlikte, özellikle<br />

Çin’in ve Rusya ile Suudi Arabistan gibi petrol ve gaz ihraç eden ülkelerin<br />

ithalattaki payı artmaktadır.


Diğer taraftan, KOBİ’lerin ekonomide ve dış ticarette rolü zayıflamaktadır.<br />

Hollanda KOBİ Birliği (MKB) ile ABN Amro Bank tarafından yapılan bir<br />

araştırma sonucuna göre; orta ölçekli firmaların sayıları azalmakta,<br />

ortalama istihdam düşmekte ve büyüme çabalarında çok büyük güçlüklerle<br />

karşı karşıya kalmaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre ayrıca, tarım<br />

sektörü hariç firmalar kapasitelerini küçültmektedirler. Bunların sonucunda,<br />

Hollanda ihracatının azalan sayıdaki büyük ölçekli şirketlere bağımlılığı<br />

artmaktadır.<br />

Hollanda’nın ticaret yapısı, yakın komşularıyla yoğun ilişki yanında,<br />

dünyanın en uygun fiyat ve kalitedeki üreticilerinden tedarik edip, üretimin<br />

düşük talebin yüksek olduğu Avrupa’ya pazarlamak şeklindedir. Bunun<br />

yanında Hollanda’nın dış ticaret fazlası istisnai yıllar dışında sürekli bir<br />

biçimde artış göstermektedir.<br />

İhracatında Başlıca Ürünler<br />

Hollanda’ya ithal edilen ürünlerin büyük bir bölümü, hiçbir işlemden<br />

geçirilmeden veya basit bir işlemden geçirildikten sonra ihraç edilmektedir.<br />

Bu nedenle, Hollanda’nın başlıca ithal ve ihraç ürünleri incelendiğinde, aynı<br />

ürünlerin hem ithalat hem de ihracatta başlıca ürünler arasında yer aldıkları<br />

ve değerlerinin ihracat lehine küçük farklarla birbirine yakın olduğu<br />

görülmektedir.<br />

Genellikle re-eksporta konu olan mallar, ABD ve Asya’dan ithal edilmekte<br />

ve Avrupa ülkelerine gönderilmektedir. Hollanda’nın AB üyesi olmayan<br />

ülkelerle ticarette açık verirken, AB içi ticarette fazla vermesinin başlıca<br />

nedeni re-eksport ticaretidir.<br />

Başlıca Ülkeler İtibarı ile Dış Ticareti<br />

Aslında Hollanda’nın ihracatta sağlamış olduğu başarı komşularıyla yaptığı<br />

ticaret sayesindedir. Örneğin Hollanda’nın Almanya ile yaptığı ticarette<br />

verdiği fazla GSYİH’sinin %6’sına ulaşmaktadır. Hollanda’nın AB dışındaki<br />

ülkelerle gerçekleştirmiş olduğu ticarette verdiği cari açık GSYİH’sinin


yaklaşık %10’u kadardır. Avrupa dışında Hollanda’nın en önemli ihraç<br />

pazarı ABD’dir. Asya, Avrupa ve Latin Amerika’da hızlı bir biçimde büyüyen<br />

ülkeler ile Hollanda firmaları açısından halen ufak pazarlardır.<br />

Hollanda’nın dış ticaret verilerine bakıldığında önde gelen ülkelerin ithalatta<br />

ve ihracatta çoğunlukla aynı ülkeler olduğu görülmektedir. Hollanda’nın en<br />

önemli dış ticaret ortağı Almanya’dır. Almanya, 2016 yılında Hollanda’nın<br />

ihracatında % 15,2; ithalatında ise % 18,6 pay sahibidir. Belçika,<br />

Hollanda’nın ihracatında ikinci, ithalatında üçüncü sırada yer almaktadır.<br />

İngiltere, Fransa, ABD, İtalya, İspanya ve Rusya hem ihracat hem ithalatta<br />

önde gelen diğer ülkelerdir.<br />

Hollanda’nın ihracatına bakıldığında AB üyesi ülkelerin toplam ihracatın<br />

%70’ini oluşturduğu görülmektedir. Avrupa ülkeleri dışarıda bırakılacak<br />

olursa Hollanda’nın en büyük dış ticaret ortağı ise ABD ve Çin’dir.<br />

Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />

Dış Ticaret Politikası<br />

Hollanda, 1958 yılında yürürlüğe girmiş olan Roma Anlaşması ile<br />

oluşturulan Avrupa Toplulukları’nın ve dolayısıyla Avrupa Birliği’nin kurucu<br />

üyelerinden biridir. Hollanda’nın dış ticaret mevzuatı AB normlarına uygun<br />

ve oldukça liberal bir sistemdir. AB üyeleri arasında gümrük birliği<br />

bulunmakta ve ortak dış ticaret politikası uygulanmaktadır. Bunun bir<br />

sonucu olarak dış ticaret politikaları ve ilgili mevzuat AB organları<br />

düzeyinde belirlenmekte ve üye ülkelerce bu mevzuatlar aynen alınarak ya<br />

da ulusal mevzuatlarına aktarılarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, Hollanda,<br />

diğer AB üyeleri gibi, AB dış ticaret mevzuatını uygulamaktadır. Bu<br />

çerçevede, Hollanda dahil tüm AB ülkelerinde Avrupa Toplulukları Entegre<br />

Gümrük Tarifesi’ne (TARIC) göre ortak gümrük tarifesi uygulanmakta,<br />

ithalatta alınan vergiler KDV dışında aynı olmaktadır.<br />

. Gümrük işlemleri ithalatçı ya da temsilcisi tarafından yürütülebilmektedir.<br />

Tek İdari Belge, Gümrük İdaresi’ne elden verilebileceği gibi internetten<br />

elektronik olarak da sunulabilmektedir.


Diğer taraftan, tarife dışı engeller, anti-damping uygulamaları, çok taraflı<br />

ticaret anlaşmaları ve preferanslar ortak dış ticaret politikasının bir gereği<br />

olarak AB düzeyinde belirlenmektedir.<br />

İthalat Rejimi<br />

AB Gümrük Birliği’nin bir sonucu olarak Hollanda, AB tarafından belirlenen<br />

gümrük vergilerini uygulamaktadır. İthalatta gümrük vergisi, özel tüketim<br />

vergisi (bazı ürünlerde) ve KDV alınmaktadır. Gümrük tarifesi tüm AB<br />

üyeleri için aynı iken, özel tüketim vergisi ile KDV oranları<br />

değişebilmektedir.<br />

Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />

Katma Değer Vergisi, Hollanda’da Belasting over de Toegevoegde Waarde<br />

(BTW) adı altında uygulanmaktadır. AB’nin KDV mevzuatı Hollanda<br />

mevzuatına Wet op de Omzetbelasting (İşlem Vergisi Kanunu, 28 June<br />

1968, Stb. 1968, 329) ile aktarılmıştır.<br />

Hollanda’da piyasaya sürülmek üzere ithal edilen her türlü ürün KDV’ye<br />

tabidir. Aşağıdaki gümrük rejimlerine tabi tutulan ürünler için o rejim altında<br />

kaldıkları sürece KDV uygulanmamaktadır:<br />

• Serbest bölge ya da serbest antrepoya konulan ürünler<br />

• Geçici depolamaya tabi ürünler<br />

• Gümrük antreposuna ya da dahilde işleme rejimine sokulan ürünler<br />

• Geçici ithal edilen ürünler<br />

• Transit rejimine tabi ürünler<br />

Bazı ürünler KDV’den muaftır. Uluslararası taşımacılıkta kullanılacak<br />

uçaklar ve bunların donanım malzemeleri, deniz taşıtları (özel botlar hariç)


ve bunların donanım malzemeleri ile yapay diş KDV’den muaf olan ticari<br />

ürünlerdir.<br />

Standart KDV oranı 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren % 21 olmuştur. Bazı<br />

ürünler için indirimli oran olan % 6 KDV uygulanmaktadır. İndirimli oran<br />

uygulanan bazı ürünler şunlardır:<br />

• Canlı hayvanlar<br />

• Ziraat ve bahçecilik tohumları<br />

• Bitki ve bitki ürünleri<br />

• Ağaç<br />

• Gıda ve alkolsüz içecekler<br />

• Su<br />

• Hayvan yemi<br />

• Veterinerlik ilaçları<br />

• İlaçlar ve bazı tıbbi araçlar<br />

• Kitap, gazete, dergi ve diğer basılı eşya<br />

• Sanat ürünleri<br />

• Tarımda kullanılan motorin<br />

Hollanda’da KDV’ye tabi işlemler yapan ancak Hollanda’da yerleşik<br />

olmayan yabancı kişiler KDV işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla ya<br />

kayıt olmalı ya da bir vergi temsilcisi atamalıdır. KDV için kayıt<br />

Belastingdienst Limburg / Kantoor Buitenland’e (Vergi İdaresi – Uluslararası<br />

İşler Bölümü) yapılmaktadır. Hollanda’da vergilendirilebilir bir işlem (bir mal<br />

ve hizmet satışı) yapmayan yabancılar, Hollanda’da ödedikleri KDV’nin geri<br />

ödenmesi için Belastingdienst Limburg / Afdeling Omzetbelasting’den (KDV<br />

Dairesi) temin edecekleri bir formla başvurabilmektedir.<br />

Özel tüketim vergisi (Excise tax), belirli ürünlerin üretimi, üçüncü bir ülkeden<br />

ithalatı ya da diğer bir AB üyesi ülkeden Hollanda piyasasına sürülmesi<br />

durumunda uygulanmaktadır. Özel tüketim vergileri, Douane (Hollanda<br />

Gümrük İdaresi) tarafından tahsil edilmektedir.<br />

Özel tüketim vergileri, AB düzeyinde 92/12/EEC sayılı Direktifle genel<br />

kurallara bağlanırken özel ürün bazında AB’nin ayrıntılı düzenlemeleri de<br />

mevcuttur. Söz konusu mevzuat Hollanda hukukuna Wet op de accijns


(Özel Tüketim Vergileri Kanunu, 31 Ekim 1991, Stb. 1991, 561) ile<br />

aktarılmıştır. Ürünler bazında özel mevzuat düzenlemeleri de mevcuttur:<br />

• Wet belastingen op milieugrondslag (Çevre Vergileri Kanunu, 23 December<br />

1994, Stb. 1994, 923)<br />

• Wet voorraadvorming aardolieprodukten (Petrol Ürünleri Depolama<br />

Kanunu, 28 March 2001, Stb. 2001, 155).<br />

• Wet op de verbruiksbelastingen van alcoholvrije dranken en van enkele<br />

andere producten (Alkolsüz içkiler ve diğer Bazı Ürünlerde Tüketim Vergisi<br />

Kanunu, 24 December 1992, Stb. 1992, 685)<br />

Özel tüketim vergileri uygulanan ürünler aşağıdadır:<br />

• Alkollü içkiler<br />

• Petrol, elektrik, doğalgaz<br />

• İşlenmiş tütün<br />

Tarife Dışı Engeller<br />

AB, haksız ticaret uygulamalarına karşı DTÖ anlaşmalarının üye devletlere<br />

verdiği yetkiler çerçevesinde, ticari korunma önlemleri uygulamaktadır.<br />

Diğer taraftan, tarım, tekstil ve demir-çelik ürünleri ithalatında çeşitli<br />

önlemler uygulanmaktadır. Bu uygulamalar kapsamında, ithalatçılardan<br />

gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için ithalat sertifikası ya da ithalat lisansı<br />

talep edilmektedir. Hollanda’da bu çerçevede ithalat lisansı vermeye yetkili<br />

kuruluşlar şunlardır:<br />

Ürün Standartları ile İlgili Uygulamalar


Hollanda, ilgili AB direktifleri doğrultusunda AB standardizasyon mevzuatını<br />

uygulamaktadır. AB standardizasyon mevzuatı, ürünlerin AB pazarına<br />

girişte sağlık, güvenlik, tüketiciler ve çevrenin korunması kapsamında<br />

uyulması gereken temel konuları kapsamaktadır. Ürünlerin standardlara<br />

uygunluğu ithalat aşamasında kontrol edilebileceği gibi, piyasa gözetimi<br />

yoluyla da denetlenebilmektedir.<br />

AB ülkelerine ve dolayısıyla Hollanda’ya ihracat yaparken pek çok makina,<br />

ekipman, elektrikli aletler, oyuncak vb. ürün için CE işareti gereklidir. İthal<br />

edilen ürünler için ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre<br />

Yönetim Sistemi gibi standarlartlar ve gıdalar için ayrıca, HACCP (Kritik<br />

Kontrol Noktalarında tehlike Analizi sistemi) gibi standartlar ve<br />

GLOBALGAP sertikası gereklidir.<br />

GLOBALGAP olarak bilinen, EurepGAP sertifikası, Euro Retail Produce<br />

Working Group’’ ve GAP (Good Agricultural Practices -İyi Tarım<br />

Uygulamaları) tanımlarının birleşmesi ile oluşmuştur. AB ülkelerinde ve bu<br />

kapsamda Hollanda’daki süpermarketlerde satılacak gıdaların ithalatında<br />

bu belge talep edilmektedir. Hollanda’daki büyük perakende gıda zincir<br />

mağazaları tarafından talep edilen bu sertifikanın, yakın gelecekte AB<br />

ülkelerine yapılacak ihracatta zorunlu hale geleceği bilinmektedir.<br />

AB’nin zaman zaman gerekli gördüğü hallerde, örneğin aflatoksin ve<br />

gıdalarda kullanılan koruyucu kimyasallar ve oranları veya bunlara benzer<br />

tüketici sağlığı açısından tehlike oluşturabilecek konularda ya ithalatçı ya da<br />

ilgili devlet kuruluşları aracılığıyla ithal edilen gıdalar gümrüklerden<br />

çıkmadan ürünlerden örnekler alınarak analiz edilmekte ve analiz sonuçları<br />

belli olana kadar ürünler tutulmaktadır.<br />

Bu kapsamda, fındık, fıstık ve incirde aflatoksin, kayısıda kükürt ve zeytinde<br />

kullanılan koruyucu kimyasallar kontrolü kapsamında, gerek Hollanda<br />

gümrük teşkilatı laboratuvarlarında, gerekse ithalatçı firmanın isteği veya<br />

talebi üzerine bağımsız laboratuvarlarda analizler yapılmaktadır. Bu<br />

laboratuvarlardan birisi, ‘Gıda ve Tüketici Ürünleri Güvenlik Otoritesi -VWA<br />

(Voedsel en Waren Autoriteit) isimli devlet kuruluşuna aittir.


Türkiye ile Ticaret<br />

Genel Durum<br />

Türklerle Hollandalılar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geçmişi 400<br />

yıl öncesine dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun daveti üzerine ilk<br />

Hollanda elçisi 1612 yılında İstanbul’a gelmiştir. 1855 yılında Lahey’de<br />

açılan büyükelçiliğimize 1859 yılında Yahya Karaca Paşa atanmıştır. O<br />

dönemde Osmanlı-Hollanda ilişkilerinde başlıca konu ticarettir. Hollandalı<br />

tüccarlar tarafından satın alınan başlıca ürünler, Suriye ve İran’dan ipek,<br />

Asya’dan da baharat olmuştur. 17’nci yüzyılda Türkiye, Hollanda’ya yün ve<br />

pamuk ihraç etmeye başlamış, Hollanda da buna karşılık İstanbul ve İzmir’e<br />

pamuklu ve yünlü kumaş satmıştır. 19’uncu yüzyılda ise Hollanda’ya ihraç<br />

ettiğimiz en önemli ürün tütün olmuştur.<br />

Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ve<br />

ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için 1934’te Türk-Hollanda Derneği<br />

kurulmuştur. Derneğin kuruluş anlaşması her iki ülkenin devlet başkanları<br />

olan Atatürk ve Kraliçe Wilhelmina tarafından imzalanmıştır. Bu olaydan<br />

önce 1930’da ise Hollanda’nın çok uluslu şirketi olan Philips, Türk Philips<br />

Ltd. olarak Türkiye’de faaliyete başlamıştır.<br />

Türkiye ile Hollanda arasındaki ticari ilişkiler, Türkiye ekonomisinin 1980’li<br />

yılların başında dışa açılmasından sonra gelişme göstermiştir. 10-12 Şubat<br />

1993 tarihleri arasında Rotterdam, Utrecht, Amsterdam, Den Haag ve<br />

Amersfort Ticaret Odaları temsilcilerinin katılımıyla oluşan Hollanda özel<br />

sektör heyetinin ülkemizi ziyareti sırasında ikili ticari ilişkileri geliştirmek<br />

amacıyla Türkiye-Hollanda İş Konseyi’nin kuruluşu tamamlanmıştır. İş<br />

Konseyinin Hollanda tarafı NETUBA (Netherlands-Turkey Business<br />

Association) olup üyeleri daha çok Türkiye ile iş yapan veya yapmak<br />

isteyen küçük ve orta ölçekli Hollandalı firmalardır. İş Konseyi en son<br />

toplantısını 2001 yılında Türkiye’de yapmıştır.<br />

Öte yandan, 1996 yılında AB ile Türkiye arasında imzalanan Gümrük Birliği<br />

Anlaşması ile birlikte diğer Avrupa ülkeleriyle olduğu gibi, Türkiye ile<br />

Hollanda arasındaki sanayi ürünleri ticaretinde uygulanan gümrük vergileri<br />

kaldırılmış ve bu durum iki ülke arasındaki ticaretin artmasını sağlamıştır.<br />

Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi, hem ihracat hem de<br />

ithalattaki artışlarla devamlı bir artış trendi içerisindedir. 2002 yılında iki ülke<br />

arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 2,4 milyon dolar iken 2011 yılında 3 katına<br />

çıkarak 7,2 milyar dolara yükselmiştir. 2003 ve 2009 yılları arasında ikili<br />

ticaret ülkemiz lehine iken 2009 yılından sonra aleyhimize dönmüştür. 2013


yılında ise ihracatın artması ve ithalatın azalması ile birlikte Türkiye<br />

Hollanda’ya karşı 177 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası vermiş ancak,<br />

2014 yılında Türkiye Hollanda’ya karşı tekrar dış ticaret açığı vermiştir.<br />

2015 ve 2016 yıllarında ise iki ülke arasındaki dış ticarette ülkemiz<br />

lehine dış ticaret fazlası gerçekleşmiştir.<br />

Almanya<br />

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR<br />

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Stoku ve Hareketleri<br />

Almanya, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) GSMH’ya oranı açısından<br />

çoğu kendisinden daha küçük ekonomiler olmak üzere diğer ülkelerden<br />

daha düşük bir orana sahipse de, DYY için dünyadaki en cazip ülkelerden<br />

biridir. 1990’lardaki yoğun DYY girişleri o dönemin genel küresel ve Avrupa<br />

ölçeğindeki DYY hareketlerinin özelliğini yansıtmaktadır. DYY<br />

hareketlerinde 2000’lerin başında yaşanan düşüşten sonra yatırım<br />

hareketleri 2003’ten itibaren artmaya başlamışsa da, DYY girişleri dünya<br />

ortalaması kadar artmamış ve toplam DYY stoku GSMH’nın çeyreği<br />

düzeylerinde kalmıştır. Ülkenin dış yönlü yatırım akışı tarihsel olarak her<br />

zaman iç yönlü yatırımları aştığından, dış yönlü yatırım stoku iç yönlü<br />

yatırımlar stokundan çok daha büyüktür.<br />

UNCTAD (World Investment Report 2016) verilerine göre 2015 yılında<br />

Almanya’ya giren doğrudan yabancı yatırımların miktarı 31.719 milyon<br />

dolar, doğrudan yabancı yatırım stoğu ise 1.121.288 milyon dolardır.<br />

Almanya’da 7 değişik formda iş kurulması mümkündür:<br />

1. Şahıs şirketi (Einzelkaufmann),<br />

2. Şube (Zweigniederlassung),<br />

3. Limited Şirket: GmbH (Gesellschaft mit beschränkter Haftung),<br />

4. Adi Ortaklık: oHG (offene Handelsgesellschaft),<br />

5. Komandit Ortaklık: KG (Kommanditgesellschaft),<br />

6. GmbH & Co. KG<br />

7. Anonim Şirket: AG (Aktiengesellschaft)<br />

Şube, GmbH, GmbH & Co. KG ve AG için sınırlı sorumluluk esastır.<br />

OHG’de ortaklar sınırsız sorumlu iken KG’de hem sınırlı hem de sınırsız


sorumluluk söz konusudur. Ayrıca, GmbH ve GmbH & Co. KG kurulması<br />

için 25.000 Euro, AG kurulması için 50.000 Euro sermaye konulması<br />

gerekmektedir.<br />

lmanya’da Şirket Kurmanın Aşamaları<br />

1. Konuyla ilgili danışman/mali müşavir/(yasal konular için) avukatlık hizmeti<br />

veren yetkili kişi kuruluşlarla temasa geçilmesi.<br />

2. Gerekli Birlik/Dernek, temsil yetkisi ve diğer belgelerin hazırlanması,<br />

3. Kurulacak firma adının kabul edilebilir olup olmadığının noter veya yerel<br />

Sanayi ve Ticaret Odası’ndan teyidi,<br />

4. Noter işlemleri,<br />

5. Öngörülen sermayenin banka hesabına yatırılması,<br />

6. İlgili yerel mahkemede (Amtsgericht) Ticaret Siciline kayıt,<br />

7. Yerel Ticaret Dairesine (Gewerbeamt), firma kurma ve Kayıt Sertifikası<br />

(Gewerbeanmeldeschein) alımı için başvuru yapılması, (Gıda, ilaç, imalat,<br />

finans ve taşımacılık gibi sektörler için özel lisanslar gerekmektedir.)<br />

8. Belediye Ticaret Vergi Dairesi (Gewerbesteueramt) ve yerel vergi<br />

dairesine (Finanzamt) kayıt,<br />

9. Firma merkezinin bulunduğu yerdeki Ticaret Odası’na kayıt.<br />

DIŞ TİCARET POLİTİKASI VE VERGİLER<br />

Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak Almanya, diğer üye ülkeler gibi Ortak<br />

Ticaret Politikasının en önemli aracını teşkil eden Ortak Gümrük Tarifesini<br />

(OGT) uygulamaktadır. Diğer yandan, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük<br />

Birliği’nin yürürlüğe konulmasıyla, Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi ülkeler<br />

arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri sıfırlanmış ve Türkiye<br />

üçüncü ülkelere karşı Ortak Gümrük Tarifesi uygulamaya başlamıştır.<br />

Tarifeler ve Diğer Vergiler<br />

Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak Almanya, diğer üye ülkeler gibi Ortak<br />

Ticaret Politikasının en önemli aracını teşkil eden Ortak Gümrük Tarifesini<br />

(OGT) uygulamaktadır. OGT, halen 2658/87 sayılı Konsey Yönetmeliği<br />

çerçevesinde uygulanmakta, tarifeleri gösterir liste her yıl yenilenmektedir.<br />

Öte yandan, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın kabulü ve 1 Ocak 1996<br />

tarihinde Gümrük Birliği’nin yürürlüğe konulmasıyla, Türkiye ile Avrupa<br />

Birliği üyesi ülkeler arasında sanayi ürünleri ticaretinde gümrük vergileri<br />

sıfırlanmış ve Türkiye üçüncü ülkelere karşı Ortak Gümrük Tarifesi<br />

uygulamaya başlamıştır.<br />

Ayrıca, bazı istisnalar (Topluluğun Ortak Tarım Politikasına dahil olmayan<br />

tarımsal ürünler, yaş meyve sebze ürünlerine ait toplam 11 adet tarife<br />

pozisyonu, iç ve kabuklu natürel fındık, domates salçaları ve diğer domates<br />

konservesi) dışında, Topluluğa ithal edilen Türkiye kaynaklı tarım<br />

ürünlerinde gümrük vergileri tamamen kaldırılmış bulunmaktadır.


Avrupa Birliği’nde yürürlükte bulunan gümrük vergilerine, internet<br />

aracılığıyla<br />

(http://ec.europa.eu/taxation_customs/dds2/taric/taric_consultation.jsp?Lan<br />

g=en) adresinden ulaşmak mümkün bulunmaktadır. Söz konusu bağlantı,<br />

madde tanımı veya gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) bazında arama<br />

yapılmasına olanak tanımakta, ayrıca söz konusu ürüne ilişkin başka<br />

kısıtlamalar varsa onları da göstermektedir.<br />

Katma Değer Vergisi<br />

KDV mükellefi mal veya hizmet sağlayan Alman firmaları veya<br />

ithalatçılarıdır. Ancak, vergi nihai aşamada tüketiciye yansıtılmaktadır.<br />

Almanya’da standart KDV oranı %19’dır. Ancak bu oran, temel gıda<br />

ürünleri, kitap, gazete gibi kültürel yayınlar, yerel toplu taşıma ve otel<br />

konaklamaları gibi ürünlerde %7 olarak uygulanmaktadır. Bazı hizmetler<br />

(örneğin bankacılık ve sağlık hizmetleri veya toplum hizmetleri) vergiden<br />

muaftır. KDV tutarının faturalarda ayrıca belirtilmesi zorunlu olmakla birlikte<br />

100 avro’ya kadar olan faturalarda sadece KDV oranının belirtilmesi<br />

mümkün bulunmaktadır.<br />

Ürün Standartları ile İlgili Uygulamalar<br />

Almanya, standartlar konusunda Avrupa’nın en önde gelen ülkesi<br />

konumundadır. Hatta öylesine ki Avrupa Birliği, Birlik çapında geçerli<br />

standartlar uygulamaya koydukça, mevcut Alman standardı AB standardına<br />

dönüşecektir denilebilir.<br />

AB kuralları gereğince bazı sanayi ürünlerinin Almanya’ya (veya herhangi<br />

bir AB ülkesine) ihraç edilebilmesi için, üzerinde CE İşareti bulunması<br />

zorunludur. Bu işareti taşıması gerektiği halde taşımayan bir ürünün AB<br />

üyesi ülkelere ihracatı mümkün değildir.<br />

Ürünlerin, CE işaretli olarak piyasaya sunulmasından üretici sorumludur.<br />

Ancak, eğer üretici ya da üreticinin yetkili temsilcisi Avrupa Birliği içinde<br />

değilse, bu sorumluluğu ithalatçı yerine getirmek zorundadır. Bir başka<br />

deyişle, ithalatçı ithal ettiği ürünlerin AB normlarına uygun olduğunu garanti<br />

etmek zorundadır.<br />

Diğer yandan Alman firmaları, yasal bir zorunluluk bulunmamasına karşın,<br />

Almanya’da verilen ilave bir takım performans veya kalite işaretleri talep<br />

edebilirler. Bunlardan özellikle, mekanik ürünler için GS (Gepruefte<br />

Sicherheit) işareti ve elektrikli ürünler için VDE (Verband Deutscher<br />

Elektrotechniker) işareti önem taşımaktadır. Bu işaretlerin kullanımı<br />

yalnızca belli durumlarda zorunlu olup, genelde yasal bir zorunluluk yoktur.<br />

Ayrıca CE İşaretlemesi gibi, tüm AB Ülkelerinde yürürlükte bulunan RoHS<br />

(Restriction of Hazardous Substances-Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının<br />

Sınırlandırılması) Direktifi, elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın


üretiminde zararlı maddelerin kullanımını sınırlamaktadır. 2002/95/EC sayılı<br />

AB Direktifi’nin Şubat 2003’te AB Konseyi tarafından onaylanmasıyla RoHS<br />

mevzuatı yasalaşmış ve 1 Temmuz 2006’dan itibaren zorunlu uygulamaya<br />

geçmiştir. Direktifle, elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın üretiminde<br />

belirlenen miktarların üzerinde zararlı maddelerin kullanılması<br />

yasaklanmaktadır. Sınırlamalar, AB gümrük bölgesine yapılacak ithalatları<br />

da kapsamaktadır. Belirlenen sınırlarının üzerinde zararlı madde içeren<br />

elektrikli ve elektronik cihaz ve ekipmanın AB ülkelerine ithalatı yasaktır.<br />

Söz konusu zararlı maddeler şunlardır: Kurşun, cıva, kadmiyum, krom IV<br />

(Cr6+), PBB (çoklu-bromlu bifenil) ve PBDE (çoklu-bromlu difenil eter).<br />

Almanya’nın ithalat politikasında öne çıkan bir diğer özellik de gıda<br />

ithalatında izlenen prosedürlerdir. Almanya’ya gıda ürünleri ihraç etmek<br />

isteyen ihracatçıların, etiketleme ve ürünün gerek Alman gerekse AB<br />

düzenlemelerine uygunluğunun belirlenmesi açısından, bu ülkedeki bir gıda<br />

laboratuarına başvurmaları yararlı olabilecektir.<br />

AB genelinde gıdalarla ilgili genel prensiplerin ve temel düzenlemelerin<br />

çerçevesini belirleyen EC 178/2002 sayılı düzenleme ile Gıda Yasası<br />

uygulanmaktadır. 2002 yılı içerisinde yürürlüğe giren bu düzenlemeyle, aynı<br />

zamanda, AB Gıda Güvenliği Otoritesi kurulmuş ve gıda güvenliği<br />

konusundaki uygulanması zorunlu prosedürler belirlenmiştir. Düzenleme<br />

genel olarak Genel Gıda Yasası olarak bilinmekte olup, gıdaların<br />

izlenebilirliği konusunda da düzenlemeleri içermektedir (Madde 18). Genel<br />

Gıda Yasası’nın belirlediği ana başlıklar Ocak 2005 tarihinde uygulamaya<br />

girmiştir.<br />

Almanya’da gıda ürünlerinin standart ve belgelendirilmesine ilişkin kurallar<br />

AB direktifleri ile tamamen uyumlu halde bulunmaktadır. Bu anlamda<br />

herhangi bir AB ülkesinde serbest dolaşıma giren bir gıda ürününün<br />

herhangi başka bir teste tabi tutulmadan Almanya’ya ithalatı ve iç pazarda<br />

satışı mümkün olmaktadır.<br />

İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar<br />

TİCARETİ ETKİLEYEN KÜLTÜREL FAKTÖRLER<br />

Alman iş kültürü, esnekliği çok az olan, sıkı kurallardan oluşmaktadır.<br />

Dakiklik, hem iş hayatında hem sosyal hayatta son derece önem verilen bir<br />

konudur. İş yaşamının odak noktasını, nesnel/objektif olgular ve görevler<br />

oluşturmaktadır.<br />

İşadamları yanlarında bol miktarda kartvizit götürmelidir, çünkü Almanlar<br />

kartvizit değiştirmekten çok hoşlanmaktadır. Kartvizitte pozisyon ve konum<br />

mutlaka belirtilmelidir. Üniversite derecesi veya sahip olunan bazı<br />

özelliklerin de belirtilmesinde fayda vardır. Eğer çalışılan kuruluşun bilinen<br />

bir saygınlığı varsa, şirketin kuruluş tarihinin de yazılması uygun olur.


İlk toplantı genellikle ofiste yapılmaktadır. Alman işadamları bu toplantıda<br />

firmayı, ürünü ve teklifin değerlendirmesini yapacaktır. Toplantılarda en<br />

kıdemli katılımcının hareketlerinin takip edilmesi uygun olacaktır. Nasıl<br />

giyinmiş, nasıl hareket ediyor, nasıl oturuyor gibi. Bütün bu davranış<br />

biçimlerine uygun olarak davranış biçimi belirlenmelidir. Alman tarafı<br />

toplantıya çok iyi hazırlanmış olarak gelecektir. Aynı davranış biçimini de<br />

karşı taraftan bekleyecektir.İş hayatlarında duygu ve hislere asla yer<br />

verilmemektedir. Ayrıca yeni fikir ve kavramlara da pek açık değildirler. Aynı<br />

organizasyon içinde bile bilginin serbestçe dolaşması uygun<br />

görülmemektedir. Alman işinsanı farklı bir şey yapmak konusunda<br />

isteksizdir. Toplantılara çok iyi organize olmuş, mantıklı ve dikkatlice<br />

planlama yaparak katılınmasında fayda vardır. Çok miktarda veri, argüman<br />

ve teklifin destekleyici kanıtları ile birlikte götürülmesinde fayda vardır.<br />

Herhangi bir konuda yapılacak olan bir abartma tolere edilmemektedir.<br />

Tanıtım malzemesi hazırlığında bulunuluyorsa, Alman işadamlarının parlak<br />

reklamlardan, gösterilerden ve hatırlanabilir sloganlardan olumsuz<br />

etkilendiklerini unutmamak gerekir. Alman pazarı için hazırlanacak olan<br />

broşürlerde ciddi bir renk tonunun olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca<br />

uzun detayları da içermesinde de fayda vardır. Ürün ve hizmetler ile ilgili<br />

eksiklikleri doğrudan söyleyeceklerdir. Böyle bir durumda en doğru davranış<br />

eksikliklerden dolayı özür dileyerek, en kısa zamanda tamamlanacağının<br />

bildirilmesidir.Kendiliğinden olan hareketler ve esnek davranış biçimleri<br />

Alman iş kültüründe yadırganmaktadır. Beyin fırtınası, risk alma ve meydan<br />

okuma gibi davranış biçimleri kabul edilmemektedir. Almanlar eleştirilme<br />

konusunda çok hassastırlar, bu yüzden onları utandıracak hareketlerden<br />

kaçınılmalıdır. Ayrıca toplantılara resmi bir hava vermekten de son derece<br />

memnun olurlar. Özel konularla ilgili konuşmaktan pek hoşlanmazlar. Her<br />

konuda mantık dahilinde hareket etmektedirler. Kolay kolay hiçbir konuda<br />

taviz vermemektedirler. Saldırgan bir davranış içine girmemeye özen<br />

gösterilmelidir.<br />

İş toplantıları aşırı derecede ciddiyetle yürütülmektedir. Şaka ve ciddiyetsiz<br />

davranışlarda bulunulmamasında fayda vardır. Toplantılarda başkalarının<br />

sözü asla kesilmemelidir. Toplantılarla ilgili uzun vadeli planlamalar<br />

yapılmalı, kısa, ani ve kendiliğinden oluşan hareketlerden kaçınılmalıdır. Bir<br />

toplantı yerinde nereye oturulacağı belirtilene kadar beklemek doğru bir<br />

davranış olacaktır. Görüşmelere önce iş konusuyla başlanır. Eğer zaman<br />

kalırsa sohbet edilir.<br />

Alman kültüründe karar verme süreci yavaş sürmektedir, teklifler ciddi bir<br />

şekilde incelenmektedir. İlk görüşmelerde birçok kişi ile muhatap olmak<br />

zorunda kalınabilir, ancak karar verme sürecinde hiyerarşinin en üst<br />

kısmında bulunan kişi son kararı verecektir.


Kontratlar çok ciddi bir biçimde hazırlanmaktadır. Kabul edilen her madde<br />

garanti altına alınmaktadır. Ayrıca aynı şekilde kontrat içinde kabul edilen<br />

her maddenin yerine getirilmesi beklenmektedir. Alman kültüründe alınan<br />

her kural büyük bir ciddiyetle takip edildiğinden, uyulmayan konularda<br />

kınanma ile karşı karşıya kalınabilir. Bu yüzden Alman toplumunu<br />

şekillendiren kurallara karşı duyarlı ve saygılı olunmasında fayda vardır.<br />

Almanlar kararlarını toplantı sırasında verirler, ancak yine de emniyetli bir<br />

şekilde davranırlar. Karar bir kez verildikten sonra değişiklikler kolay<br />

olmamaktadır.<br />

Öğle yemeği 12.00-13.00 saatleri arasında alınmakta ve iş görüşmeleri için<br />

en uygun zaman dilimi olarak düşünülmektedir. Alman iş ortağıyla nasıl bir<br />

ilişki içinde olunulduğuna bağlı olsa da, genellikle işe yönelik kararlar yemek<br />

zamanlarında alınmamaktadır. Ayrıca yemek esnasında da iş ile ilgili<br />

konuyu Alman ortağın açması beklenmelidir. “Hofbrau” İngiliz barlarının<br />

Alman karşılığıdır. Dışarıda ve içeride oturma yeri olan bu barlar genellikle<br />

öğlen saatlerinde açılmaktadır. Bu tür yerler iş görüşmeleri sonrası sosyal<br />

aktivitelerin devam ettirileceği uygun mekanlar olarak düşünülebilir.<br />

Alman iş kültüründe zamanında bulunmanın önemini asla unutulmamalıdır.<br />

2 veya 3 dakikalık bir gecikme bile kabalık olarak addedilecektir.<br />

Randevular önceden ayarlanmalıdır. Elektronik posta ile alınacak bir<br />

randevu için en az 2-3 ay, telefonla alınacak bir randevunun ise en az bir<br />

veya iki hafta öncesinden alınmasında fayda vardır. Randevuya<br />

gecikilecekse, mutlaka önceden aranmasında fayda vardır. İlaveten uygun<br />

sebebin de hazırlanması gerekebilir. Görüşmeler için en uygun zaman dilimi<br />

öğleden önce 11.00-13.00 arası olurken, öğleden sonra ise 15.00-17.00<br />

arasındadır. Randevuların Cuma öğleden sonrasına ayarlanmamasına<br />

özen gösterilmelidir, çünkü bazı ofisler Cuma günleri 14.00 veya 15.00’den<br />

sonra kapanabilir. Randevuların saatinin ve yerinin gereksiz bir şekilde<br />

değiştirilmesi kabul görmemektedir. İş görüşmeleri genelde şirket binasında<br />

yapılır.<br />

İlk isimler aile üyelerine aittir. İlaveten Alman iş kültüründe yıllarca birlikte<br />

çalışılıp da birbirlerinin ilk isimlerini bilmeyen kişilere rastlamak mümkündür.<br />

Profesyonel unvanları olmayan kişilere soyadlarının önüne aşağıda verilen<br />

unvanları kullanarak hitap edebilirsiniz. Mr. = ” Herr” Mrs. (or Ms.) = “Frau”.<br />

Dr. Martin Meyer yerine “Herr Doctor Meyer” diye de hitap edilebilmektedir.<br />

İletişim ve teyitleşme yazılı yapılır. Sözlü randevulaşma vb. yazılı olarak da<br />

teyit edilmelidir. Teklif verme ise, kesinlikle yazılı yapılmalıdır.<br />

Uzmanlaşma önemlidir. Alman iş muhataplarına, “her işi yaparız, hallederiz“<br />

şeklinde mesaj göndermek uygun değildir, güven sarsılabilir.


Firmalarımız birlikte çalıştıkları Alman şirketini kendi mekânında<br />

(Almanya’da) ziyaret ediyor ve bizim onlar Türkiye’ye geldiklerinde<br />

gösterdiğimiz kadar ilgi ve misafirperverliği göremiyorlarsa; bunun yanlış<br />

anlaşılmaması ve hemen negatif değerlendirilmemesi gerekir. Bu, Alman iş<br />

kültüründe doğal karşılanabilecek bir durumdur.<br />

Almanlar talep ettiklerini, zamanında almaya çok düşkündürler.<br />

Siparişlerin vs. zamanında teslimi çok önemlidir. Gecikmeler için hemen<br />

cezai şartlar uygulanabilir (fiyat indirimi, malı teslim almama vb.)<br />

Firmalarımızdan istenenler (örneğin numune vb.) herhangi bir sebepten<br />

dolayı zamanında gönderilemiyorsa, hemen Alman tarafın e-mail vb.<br />

yollarla haberdar edilmesi gerekiyor. Verilebilecek olumsuz bir haberin dahi,<br />

haber vermemekten daha pozitif karşılanabilir (makul gerekçeler<br />

gösterildikçe).<br />

Almanya’da bulunulan mevsime uygun giyinilmesi tavsiye edilmektedir.<br />

Örneğin yazın çok sıcak, kışın ise aşırı derecede soğuk ve rüzgarlı olabilir.<br />

Erkek veya kadın giyiminde resmiyet geçerlidir. Erkekler için koyu renk<br />

takım ve kravat, bayanlar için de uygun bluz tercih edilmelidir. Alman iş<br />

kültüründe giyim oldukça sade bir tutum içindedir. Koyu takımlar, yumuşak<br />

renkli kravatlar ve beyaz gömlek normal kıyafetlerdir. İş kıyafetleri içerisinde<br />

haki renkli ve resmi olmayan kıyafetler makbul değildir. Bayanlar için de<br />

koyu takım elbise ve beyaz bluzlar normal kıyafetler arasında kabul<br />

edilmektedir. Pantolonlu takımlar Alman iş kültüründe yeni kabul görmeye<br />

başlamıştır. Ayrıca bayanların çok süslü mücevher takması da hoş<br />

karşılanmamaktadır. Havalar çok sıcak olsa bile, kravat ve takımlarını<br />

giymeye devam etmektedirler.<br />

PASAPORT VE VİZE İŞLEMLERİ<br />

Almanya diplomatik pasaport (kırmızı), üst düzey memurlar için düzenlenen<br />

pasaport (yeşil) ve hizmet pasaportu (gri) hamili Türk vatandaşlarına 90<br />

günü geçmemek kaydıyla vize uygulamamaktadır. Bunun dışında<br />

Türkiye’den Almanya’ya seyahatlerde turist pasaportları (lacivert) için vize<br />

alma zorunluluğu vardır. Vize Almanya’nın Türkiye’deki<br />

Başkonsolosluklarından temin edilebilinir. Ayrıca iş gezilerinde davet<br />

mektubu talep edilmektedir.<br />

Almanya’ya vize başvurusu için randevu sistemi uygulanmakta olup detaylı<br />

bilgiler, başvuru için gerekli belgeler ve vize ücretleri için Almanya Federal<br />

Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin<br />

(http://www.ankara.diplo.de/Vertretung/ankara/tr/Startseite.html) adresli<br />

web sitesinden bilgi alınması mümkündür.


RESMİ TATİLLER VE ÇALIŞMA SAATLERİ<br />

Almanya’da resmi kuruluşlarda mesai saatleri, genelde, hafta içi her gün<br />

sabah 08.00’den akşam 16.00’ya kadardır. Endüstriyel işletmelerin büyük<br />

bölümünde ilki 06.00-14.00 saatleri arası ve ikinci ise 14.00-22.00 saatleri<br />

arası olmak üzere çift vardiyalı sistem uygulanmaktadır. Bazı büyük<br />

işletmelerde üç vardiyalı sistem de uygulanmaktadır (22.00-06.00)<br />

Almanya’da mesai günleri Pazartesi-Cuma arası olmak üzere beş gündür.<br />

Çalışma saatleri ise, özellikle kamu kuruluşlarında değişmekte olup, hizmet<br />

binalarının giriş kapılarında, el kitaplarında, internet sayfalarında vb.<br />

hatırlatılmaktadır. Özel sektörün erken saatte işe başladığı (genellikle<br />

sabah 07.00-08.00) ve akşam saat 17.00 civarında mesainin sona erdirildiği<br />

görülmektedir.<br />

Almanya’daki tatil günleri için Feiertage.net internet sayfasına<br />

başvurulabilir.<br />

KULLANILAN LİSAN<br />

Ülkenin resmi dili Almancadır. Ancak, iş çevrelerinde İngilizce ve Fransızca<br />

yaygın kullanım alanı bulmaktadır.<br />

Belçika<br />

Pazar ile İlgili Bilgiler<br />

FİKRİ, SINAİ MÜLKİYET HAKLARI<br />

Belçika, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) üyesidir. Ülkenin iç<br />

mevzuatındaki fikri mülkiyet konuları Avrupa Patent Sözleşmesi (Münih<br />

Sözleşmesi) ile uyumludur. Ülkedeki patent uygulamaları Avrupa Patent<br />

Kurumu (European Patent Organization) tarafından yürütülmektedir.<br />

TÜKETİCİ TERCİHLERİ<br />

Ülkede bölgesel ekonomik ve kültürel farklılıklar, tüketicilerin satın alma<br />

davranış ve alışkanlıklarının yanı sıra dağıtımcıların satın alma kararları ile<br />

pazarlama tekniklerini de etkilemektedir<br />

Ambalaj, Paketleme ve Etiketleme


Ülkede AB tarafından belirlenen zorunlu ve isteğe bağlı etiketleme<br />

kurallarının yanı sıra ulusal düzeyde isteğe bağlı etiketleme kuralları da<br />

uygulanmaktadır. Bu nedenle, etiketleme ve belgeleme yükümlülüklerine<br />

ilişkin mevzuatın karmaşıklığı ve sıklıkla değişmesinden dolayı, nakliye<br />

öncesinde ithalatçılardan uygun bilgiler talep etmek gereklidir.<br />

Ticaret<br />

Ticari faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin kurallar, 14 Temmuz 1991 tarihli<br />

“Ticaret Uygulamaları ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi ve Korunması<br />

Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Gerek tüketici, gerekse ticari faaliyette<br />

bulunan gerçek veya tüzel kişiler bu Kanun çerçevesinde çeşitli haklara<br />

sahip oldukları gibi, belirli yükümlülükler de taşımaktadırlar. Kanun’da<br />

belirtilen kurallar iki ana hedef esas alınarak kurgulanmıştır:<br />

1- Rekabetin ve ticari ilişkilerin hakkaniyete uygun olmasının sağlanması,<br />

2- Tüketicinin korunması ve bilgilendirilmesi.<br />

Kanun esas olarak, fiyatın belirtilmesi, ticari promosyonların ne şekilde<br />

olabileceği, miktarın gösterilmesi zorunluluğu, reklam, özel satış yöntemleri,<br />

adil ticarete aykırı hareketler ve yaptırımları düzenlemektedir.<br />

Kamu İhaleleri<br />

Kamu ihaleleri verilişine ilişkin usul ve esaslar AB direktifleri çerçevesinde<br />

hazırlanmış 11.02.1994 tarih ve 109 sayılı Kamu İhaleleri Çerçeve Kanunu<br />

ile belirlenmiştir. Söz konusu kanun 1999’da yürürlüğe giren uygulama<br />

esasları ve 2000 yılında yürürlüğe giren 554 sayılı uygulama kanunu ile<br />

bazı değişikliklere uğramıştır. Söz konusu mevzuat AB’nin belirlediği limit<br />

olan 5 milyon euronun altındaki ve üstündeki tüm iş ihalelerine<br />

uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra eyalet ihale kanunları ve konuya ilişkin<br />

belediye yönetmelikleri de uygulanmaktadır. Teknik spesifikasyonlar<br />

konusunda eyaletlerin münferit düzenlemeleri özellikle dikkate alınmalıdır.<br />

Hizmet ve tedarik ihalelerinde AB sınırı 200 bin euro olup, ihalenin<br />

bakanlıklar tarafından açılması halinde bu sınır 130 bin euro tutarındadır.<br />

Söz konusu ihaleler AB limitinin üstünde ve altında olmalarına göre farklı<br />

mevzuata tabi bulunmaktadır.<br />

Belçika kamu ihaleleri, Kamu İhale Bülteninde yayınlanmaktadır.<br />

(http://www.ejustice.just.fgov.be/bul/bulf.htm) İnşaat ihaleleri, Avrupa<br />

Birliği’nin ilgili direktiflerine tamamen uyumlu düzenlemeler çerçevesinde<br />

yapılmaktadır. Bu çerçevede, 8 Ocak 1996 tarihli Kraliyet Kararı ile, ilgili<br />

uluslararası anlaşmalara taraf olan üçüncü ülkelerin (Karar’da bu<br />

anlaşmalar Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması ve GATT anlaşması olarak<br />

zikredilmiştir.) yaklaşık maliyeti 5.150.000 euro üzerinde olan ihalelere<br />

katılabileceği hüküm altına alınmıştır.


Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN GÖRÜNÜMÜ<br />

Yabancı sermaye, Belçika ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır.<br />

Özellikle ABD firmaları 1960’lardan bu yana hafif sanayi ve petrokimya<br />

endüstrilerinin gelişiminde önemli rol oynamıştır. Belçika Hükümeti, yabancı<br />

sermayeyi, istihdamı geliştirici bir unsur olarak düşünmekte ve teşvik<br />

etmektedir.<br />

Ülkede yapılan yabancı yatırımlarda en büyük payı İngiltere, Almanya,<br />

Fransa, Hollanda; İngiltere, İsviçre ve ABD almaktadır. Belçika’nın en fazla<br />

yatırım yaptığı ülkeler ise Almanya, Fransa, Hollanda, Japonya, Çin ve<br />

Rusya Federasyonu’dur.<br />

Yabancı sermayenin Belçika’yı seçmesindeki en önemli nedenler arasında<br />

ülkenin coğrafi konumu nedeniyle büyük pazarların ortasında yer alması;<br />

gelişmiş kredi, altyapı ve ulaşım olanakları; sermaye hareketlerindeki<br />

serbestlik ile yetişmiş ve yüksek işgücü verimliliği yeralmaktadır. Ülkenin<br />

çok kültürlü yapısı ve başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok uluslararası<br />

kuruluşa ev sahipliği yapması da yabancı yatırımcılar açısından önem arz<br />

etmektedir.<br />

Belçika, oldukça gelişmiş bir hizmet sektörüne sahiptir. Başta Brüksel<br />

bölgesi olmak üzere Belçika, AB kurumları ile bağlantılı birçok ticari, hukuki,<br />

mali danışmanlık hizmet sağlayıcılarına ev sahipliği yapmaktadır. Birçok<br />

firma, AB kurumlarına ve diğer AB ülkelerine yakın olmak amacıyla,<br />

Belçika’da ofis açmaktadır. Özellikle, koordinasyon, çağrı ve dağıtım<br />

merkezlerine sağlanan vergi indirim ve destekleri, Belçika’yı yabancı<br />

yatırımlar için daha da cazip hale getirmiştir.<br />

Diğer yandan, özellikle Belçika’daki işçilik maliyetlerinin yüksekliği ve<br />

ülkedeki nisbeten karmaşık bürokratik yapı, doğrudan yabancı yatırımlar<br />

açısından olumsuz faktörler olarak değerlendirilebilir.<br />

1950’lerden 1970’lere kadar, ABD şirketleri, Avrupa’daki faaliyetleri için<br />

Belçika’yı üs olarak tercih etmişlerdir. Daha sonraları, ülkede yapılan<br />

Fransız ve Belçika yatırımları da artmıştır. Sonuç olarak, Belçika’daki imalat<br />

sektöründe uzun bir süredir yabancı firmalar hakim durumdadır. 1990’ların<br />

ortalarından beri , özellikle Hollanda ve Belçika firmaları arasında yaşanan<br />

yeni ortaklık ve birleşme dalgası, finansal hizmetler sektöründe önemli bir<br />

etki yaratmıştır. Bu eğilim, euro’nun kullanılmaya başlaması ile finansal<br />

sistemin konsolidasyonu olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır. Önemli<br />

firmalar arasında, Fortis (Hollanda-Belçika), Dexia ve KBC (Belçika-<br />

Hollanda), Hollanda Bankası ING, Barco ve Agfa-Gevaert (görüntüleme),<br />

içecek konusunda Inbev ( Belçika-Brezilya, perakendecilik konusunda<br />

Delhaize ve Colruyt, kimyasallar ve ilaçlar konusunda, janssen, Solvay,


Omega Pharma ve Union Chimique de Belgique (UCB) gibi firmalar<br />

bulunmaktadır. Bu şirketlerin Belçika dışında da büyük yatırımları vardır.<br />

Belçika’nın yurt dışında yaptığı doğrudan yatırımların % 66.5’i hizmet, %<br />

22.7’si ise imalat sanayisinde yoğunlaşmıştır. Hizmetler alanında emlak ve<br />

işletmelere verilen hizmetler ile, ticaret; imalat sanayisinde ise kimya, tarım,<br />

metalurji ve makina sektörleri öne çıkmaktadır.<br />

Diğer taraftan 2014 yılı sonu itibariyleTürkiye’de yerleşik kişiler<br />

tarafından Belçika’da yapılan yatırım değeri 193 milyon dolar iken,<br />

Belçika’da yerleşik kişilerin Türkiye’de yaptıkları yatırım değeri 2.883 milyon<br />

dolar olmuştur.<br />

Kaynak: Investment Map ,ITC (2015), T.C. Merkez Bankası (2015)<br />

TÜRKİYE-BELÇİKA DOĞRUDAN YABANCI SERMEYE YATIRIMLARI<br />

Türkiye’de, sermayesi Belçika kaynaklı 400’e yakın firma bankacılık,<br />

gayrimenkul, taşıt araçları ve inşaat başta olmak üzere çeşitli sektörlerde<br />

faaliyet göstermektedir.<br />

Belçika’dan ülkemize yapılan DYS 2015 yılında 1,9 Milyar dolar değerinde<br />

olmuştur. Bu değer 2014 de 2,9 2013 yılında 2,5 milyar dolar seviyelerinde<br />

gerçekleşmiştir.(TCMB,2017)<br />

Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)<br />

Belçika’da kurulu bir serbest bölge bulunmamakta, ancak AB Gümrük Kodu<br />

çerçevesinde, antrepo, gümrük kontrolü altında işleme gibi özel gümrük<br />

uygulamaları yapışabilmektedir.<br />

ÜLKEDE İŞ KURMA MEVZUATI<br />

Belçika’da yatırım yapan uluslararası şirketler, faaliyetlerini geliştirme<br />

stratejilerine uygun olarak, birçok şirket şeklinden birini seçebilmektedir.<br />

Örneğin, bir işyeri, tek bir çalışandan oluşabileceği gibi, yatırımcı satış<br />

temsilciliği veya acentesi kurulabilmektedir. Faaliyetlerini daha uzun süre<br />

sürdürmek isteyen şirketler ise, şube veya ana şirketten bağımsız şirket<br />

seçeneklerini de değerlendirme olanağına sahiptir.<br />

Belçika vatandaşı olmayan yabancı şahıslar da, kişisel olarak Belçika’da<br />

yatırım yapabilmektedirler. Diğer bir ifade ile, Belçika’da sinai ve/veya ticari<br />

faaliyetler; esnaf (bakkal, kasap, tamirci, vb.), ticari şirket (anonim şirket,<br />

limited şirket, vb.) veya Belçika dışındaki bir şirketin bir şubesi olarak<br />

gerçekleştirilebilmektedir.


Yatırımcıların, şahıs, şube veya yeni bir şirket olup olmadığına bakılmadan<br />

önce, Belçika’da kurulan her kuruluş için yerine getirilmesi gereken genel<br />

şartlar vardır. Gerçek kişiler, yaşlarını ispatlayan resmi bir belge sunmak<br />

zorundadırlar. Ayrıca, gerçek kişiler, faaliyete geçtikten sonra 90 gün içinde,<br />

Belçika Sosyal Güvenlik Sistemi’ne dahil olmak zorundadırlar. Aynı şekilde,<br />

şube veya yabancı şirketin Belçika’da mevcut kanuni temsilcisi de<br />

sözkonusu Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamına dahil olmak zorundadır.<br />

Bunların yanısıra, bir banka hesabı açmak ve her türlü hizmet ve mal satışı<br />

için de KDV kaydı gerekmektedir.<br />

Bağımsız şirketler, iştiraki bulundukları ana şirketten kanunen ayrı bir<br />

yapıya sahiptir. Yurtdışında yerleşik bir ana şirket, Belçika’da bağımsız bir<br />

firma kurabileceği gibi, halihazırda var olan bir Belçikalı firmayı satın alarak<br />

da faaliyetlerini gerçekleştirebilir.<br />

En sık rastlanan iki kanuni şirket yapısı, hisseleri oranında sorumluluğu olan<br />

anonim şirket ve özel sınırlı sorumluluğa haiz limited şirkettir. Bunlarla<br />

birlikte, yine sınırlı sorumluluğa haiz kooperatif şirket ve ortaklıklar da diğer<br />

sık rastlanan şirket şekilleridir.<br />

Bağımsız şirketlerden farklı olarak şubeler, ana şirkete yapısal olarak<br />

bağımlılık gösteren şirket türünü teşkil etmektedir. Ana şirket, Belçika<br />

dışında yerleşik olmasına rağmen, Belçika’daki şubesinin her türlü<br />

faaliyetinden mali olarak sorumludur. Şubelerin, kanuni temsilci tarafından<br />

yönetilmesi gereklidir.<br />

Belçika’da sinai ve/veya ticari faaliyet göstermek üzere şirket kurulması için<br />

ilk olarak, gerekli başlangıç sermayesinin bankaya yatırılması ve bankanın,<br />

bu tutarın bloke edildiğini gösterir bir belge düzenlemesi gerekmektedir.<br />

Daha sonra, kurucuların, sermaye yeterliliğini kanıtlayan, gizli nitelikte 2<br />

yıllık bir mali plan hazırlayarak noter onayı alması gerekmektedir. Bu plan,<br />

sermayenin, firmanın ilk 2 yıllık faaliyetlerini kapsadığını gösterecek şekilde<br />

hazırlanmalıdır. Şirket ana sözleşmesi, noter huzurunda imzalanarak, noter<br />

tarafından onaylanmaktadır. Kayıt ücretinin ödenmesinden sonra, noter,<br />

ilgili belgeleri, mahalli ticari mahkemede kayıt altına almakta ve ‘Belçika<br />

Resmi Gazetesi’nde- Moniteur Belge’ yayınlanmak üzere, şirketin yönetim<br />

şemasını gösterir (Yönetim kurulunun atanması dahil) bir belge<br />

düzenlemektedir.<br />

Bu işlemlerden sonra, şirket, Şirketler Veznesi’nden (Guichet<br />

d’Enterprises), o şirkete özgü kimlik numarası olan, şirket numarasını ve<br />

daha sonra da Belçika Maliye Bakanlığı’ndan Katma Değer Vergisi (TVA)<br />

numarasını almaktadır.


Ticaret sicili kaydı için, müteahhitlik hizmetleri gibi mesleki özellik arz eden<br />

faaliyetleri yürütecek şirketlerden ve KOBİ niteliğinde olan firmalardan, yerel<br />

“El Sanatları ve Küçük İşler” odalarından alınacak “Tesis Sertifikası” talep<br />

edilmektedir. Müteahhitlik hizmeti verecek şirketlerin, ayrıca Belçika Maliye<br />

Bakanlığı’ndan “Kayıt Sertifikası” almaları gerekmektedir.<br />

Şirket ana sözleşmesinin noterce onayının ardından noter tarafından,<br />

banka hesabını kullanmaya yetkili kişileri bankaya bildiren bir belge<br />

düzenlenmekte; sermaye hesabının açılmasının üzerinden üç ay<br />

geçmesine rağmen şirketin kurulamaması halinde ise, banka hesabı<br />

serbest bırakılarak sermaye sahiplerine tutar iade edilmektedir.<br />

Belçika dışında faaliyet gösteren bir şirketin Belçika’da şube açması<br />

halinde, herhangi bir minimum sermaye şartı bulunmamaktadır. Belçika’da<br />

şube açmak isteyen Türk firmalarının hazırlık aşamasında Türkiye’de<br />

yapacağı işlemler şunlardır:<br />

İlk olarak noter veya apostil mührü sahibi bir makam veya Belçika<br />

Konsolosluğu’ndan, ana dilde olmak üzere aşağıdaki belgeler<br />

hazırlanmalıdır:<br />

-Şirket ana sözleşmesi ve ilgili belgeler,<br />

-Belçika’da bir şube kurma, bir hukuki temsilci atama ve verilecek yetkilerin<br />

tam olarak tanımlandığı kararın alındığı Yönetim Kurulu Kararı,<br />

– Türk firmasının en son yıllık mali tabloları,<br />

-Firmanın Türkiye’de kayıtlı olduğu sanayi veya ticaret odasından alınacak,<br />

şirketin var olduğunu gösterir Ticaret Sicil Kaydı.<br />

Belçika’daki formaliteler ise aşağıdaki gibidir:<br />

-Yukarıda belirtilen belgelerin, “Hague Konvansiyonu” (Türkiye’nin de dahil<br />

olduğu Konvansiyon’a üye ülkelerin firmaları için) şartlarına uygun olarak<br />

“Apostil” alarak Belçika’da yerleşik resmi bir tercüman tarafından, Belçika<br />

içindeki şirket yerleşim yerine (Brüksel, Valon veya Flaman Bölgesi)<br />

bakılarak Fransızca veya Flamancaya çevrilmesi,<br />

-Sözkonusu belgelerin ilgili Ticaret Mahkemesi’ne ve yıllık hesapların<br />

Belçika Merkez Bankası’na teslim edilmesi,<br />

-Şirketle ilgili bilgilerin, Belçika Resmi Gazetesinde yayınlanması.<br />

Bu aşamada şube, ticaret sicil kaydını yaptırabilmekte ve kayıt için,<br />

yukarıda da belirtildiği gibi mesleki özellik arz eden faaliyetler yürütecek<br />

olan ve KOBİ niteliğinde olan şirketlerden “Tesis Sertifikası” talep<br />

edilmektedir. Şirket son aşamada Katma Değer Vergisi numarasını<br />

alabilmektedir.


Eğer şirket, Belçika kanunlarına göre küçük veya orta ölçekli ise, Yönetici<br />

Yeterlik Belgesi, Ticaret Sicil Kaydı için gereklidir.<br />

Resmi işlemlerin basitleştirilmesini amaçlayan ve Belçika Hükümeti<br />

tarafından hazırlanarak 1 Haziran 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe<br />

konulan ‘Kafka Planı’ çerçevesinde geliştirilen yeni sistem ile Belçika’da<br />

yeni bir şirketin kurulma süresi, 3 güne düşürülmüştür. Bu süre ile Belçika,<br />

Avrupa’nın en hızlı şirket kurulan ülkesi konumuna gelmiştir. Bu sisteme<br />

göre, noter, şirketin kuruluş belgesini ve başvuru dosyasını elektronik olarak<br />

onaylamakta ve belgeler, bir defada resmi veri bankasına, Ticaret Odası’na<br />

ve Resmi Gazete’ye gönderilmektedir. Bu şekilde girişimci, gerekli sermaye<br />

tutarını bankaya yatırmak, kuruluş belgesini vermek üzere notere<br />

başvurmak ve şirket numarasını almak gibi, geriye kalan 3 işlemi 3 günde<br />

tamamlayabilmektedir.<br />

Belçika’da faaliyet gösteren şirketler, Sosyal Güvenlik Milli Ofisi’ne (ONSS)<br />

başvurarak çalıştırdıkları tüm personeli bildirmek ve kaydettirmek<br />

zorundadır.<br />

BELÇİKA’DA ŞİRKET KURMAK<br />

İşletmelerin ana şekli, sınırlı sorumlu bağımsız firmalar veya şubeleridir.<br />

Bunlar, öncelikle Kurumlar Kanunu ile düzenlenmiştir. Merkezleri Belçika’da<br />

bulunan bütün firmalar, başka bir yerde kurulsalar bile, Belçika firması<br />

olarak anılmaktadırlar.<br />

Bağımsız şirket veya şube arasında seçim yapmak, genellikle yatırımın<br />

yapıldığı ülkede bulunan vergi yapılanması ile ilgilidir (işletmenin<br />

başlangıcında Belçika’da oluşan zararların yurtdışında kullanımı; kar<br />

dağıtımının vergilendirilmesi gibi). Ancak, küçük ölçekli firmanın<br />

yönetiminden doğacak işletme maliyetleri, yerleşik firmalara yönelik<br />

uygulanan vergi anlaşmalarından sağlanacak faydalar veya korunmalar ile<br />

Belçika işletmesinin mali yapısı da bu kararda önemli rol oynayabilecek<br />

unsurlardır.<br />

Belçika’da yatırım şekilleri nelerdir? (Şube veya Bağımsız Şirket)<br />

Faaliyetler, Belçika’da ana şirketten bağımsız, yeni bir şirket olarak<br />

gerçekleştirilebileceği gibi, satış veya üretim amaçlı olarak ana şirketin bir<br />

şubesi olarak da yapılabilir.<br />

a. Ltd. Şti (BVBA/SPRL) ve A.Ş. (NV/SA)<br />

Bağımsız şirketler, iştiraki bulundukları ana şirketten kanunen ayrı bir<br />

yapıya sahiptir. Yurtdışında yerleşik ana şirket, Belçika’da bağımsız bir


firma kurabileceği gibi, halihazırda varolan bir Belçikalı firmayı satın alarak<br />

faaliyetlerini gerçekleştirebilir.<br />

Belçika’da şirketler, Belçika vatandaşı olmayan bireyler ve kurumsal<br />

yatırımcılar için mevcut olan birçok kanuni yapı arasından, yatırımlarına en<br />

uygun yapıyı seçebilmektedirler. En sık rastlanan 2 kanuni şirket yapısı;<br />

Hisseleri oranında sorumluluğu olan Anonim Şirket ve özel sınırlı<br />

sorumluluğa haiz Limited Şirkettir. Bunlarla birlikte, yine sınırlı sorumluluğa<br />

haiz Kooperatif Şirket ve Ortaklıklar da diğer sık rastlanan şirket şekilleridir.<br />

b. Şube:<br />

Bağımsız şirketlerden farklı olarak Şubeler, ana şirkete yapısal olarak<br />

bağımlılık gösteren şirket türünü teşkil etmektedir. Ana şirket, Belçika<br />

dışında yerleşik olmasına rağmen, Belçika’daki şubesinin her türlü<br />

faaliyetinden mali olarak sorumludur. Şubelerin, kanuni temsilci tarafından<br />

yönetilmesi gereklidir.<br />

•<br />

Bağımsız Şirket mi Şube mi?<br />

Belçika’da iş kurma kararı alan yatırımcılar, yukarıda bahsedilen farklılıklar<br />

ile birlikte, kanuni yükümlülükleri, vergi ve mali yönleri, elde edilecek ticari<br />

kazanımları da dikkate alarak, kurulacak şirketin yapısına karar<br />

vermelidirler. Şirket yapılarına göre elde edilebilecek avantajlar aşağıda<br />

belirtilmiştir:<br />

a. Bağımsız şirket kurmanın avantajları:<br />

• Yeni kurulan şirket ve yatırımı gerçekleştiren ana şirket, hukuki olarak ayrı<br />

yapılar olduğundan, ana şirket, yeni kurulan şirkete ait hiçbir hukuki veya<br />

cezai sorumluluğa haiz değildir. Yeni kurulan şirketin sorumluluğu, kendi<br />

varlıkları ile sınırlıdır. Buna karşılık, şubenin her türlü ticari faaliyeti için ana<br />

şirket, birebir sorumludur.<br />

• Pazarlama açısından, bağımsız şirket, yabancı bir şirket yerine, Belçika<br />

veya Avrupa firması olarak kabul edilecektir.<br />

• Bağımsız şirketin bir çok vergi avantajı bulunmaktadır:<br />

i. Elde edilen net karın, çok az bir payla veya pay edilmeden dağıtımına<br />

imkan sağlanmaktadır.<br />

ii. Sermaye yükümlülüğü bulunmasına rağmen, bazı şartlarda, şirket yapısı<br />

altında sermaye yükümlülüğünden muaf olunabilir.<br />

iii. Bağımsız şirketler, Belçika tarafından çifte vergilendirilmeden muaf<br />

tutulmaktadır.<br />

iv. Avrupa Konseyi’nin, 1990 yılında kabul edilen 90/435/EEC sayılı “Avrupa<br />

Birliği içinde Ana Şirketler ve Bağlı Şirketleri Direktifi”nin, 22 Aralık 2003<br />

tarihinde yürürlüğe giren 2003/123/EC sayılı Direktifi ile genişletilmesi<br />

sonucu, Avrupa Birliği içinde Ana Şirket olarak tanımlanan bir şirketin, diğer


ir ülkede hizmet merkezi, dağıtım merkezi veya irtibat merkezi olarak<br />

faaliyet gösteren bağımsız şirketinin de bulunması durumunda, bahsekonu<br />

şirketlerin özel vergi muafiyetlerinden ve avantajlarından faydalanması<br />

mümkündür.<br />

b. Şube kurmanın avantajları:<br />

• Belçika Şirketler Yasası, birkaç istisna haricinde, yönetim kurulu, kar<br />

dağıtımı veya hissedarlar toplantısı gibi zorunlulukları şubeler için talep<br />

etmez.<br />

• Sermaye yükümlülüğü veya şube karları üzerinden herhangi bir kar payı<br />

dağıtımı mecburiyeti bulunmamaktadır.<br />

• Hizmet merkezi, dağıtım merkezi veya koordinasyon merkezi olarak<br />

faaliyet gösteren şubeler için, özel vergi düzenlemeleri ve muafiyetleri<br />

mevcuttur.<br />

İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar<br />

TİCARETİ ETKİLEYEN KÜLTÜREL FAKTÖRLER<br />

Pasaport ve Vize uygulaması<br />

Ülkeye girişte, Avrupa Topluluğu vatandaşları için pasaport ya da nüfus<br />

cüzdanı yeterlidir. Diğer ülke vatandaşlarından istenilen belgeler, yasal<br />

geçerlilik taşıyan bir pasaport ve Belçika Büyükelçiliği veya<br />

konsolosluklarından alınmış geçici giriş veya oturma vizeleridir. Vize<br />

uygulamasının olmadığı ülke vatandaşları için, 90 günü aşmamak ve<br />

çalışmamak kaydıyla geçici giriş hakkı mevcuttur.<br />

Belçika, lacivert pasaport sahibi Türk vatandaşlarından vize talep<br />

etmektedir. Gri, yeşil ve kırmızı pasaportlarda ise vize uygulaması<br />

bulunmamaktadır. Bu tür pasaportları olan Türk vatandaşları 90 günü<br />

aşmamak kaydıyla, Belçika’ya giriş yapabilmektedirler.<br />

PASAPORT VE VİZE İŞLEMLERİ<br />

Ülkeye girişte, Avrupa Topluluğu vatandaşları için pasaport ya da nüfus<br />

cüzdanı yeterlidir. Diğer ülke vatandaşlarından istenilen belgeler, yasal<br />

geçerlilik taşıyan bir pasaport ve Belçika Büyükelçiliği veya<br />

konsolosluklarından alınmış geçici giriş veya oturma vizeleridir. Vize<br />

uygulamasının olmadığı ülke vatandaşları için, 90 günü aşmamak ve<br />

çalışmamak kaydıyla geçici giriş hakkı mevcuttur.<br />

Belçika, lacivert pasaport sahibi Türk vatandaşlarından vize talep<br />

etmektedir. Gri, yeşil ve kırmızı pasaportlarda ise vize uygulaması<br />

bulunmamaktadır. Bu tür pasaportları olan Türk vatandaşları 90 günü<br />

aşmamak kaydıyla, Belçika’ya giriş yapabilmektedirler.


DIŞ TİCARETİ<br />

Dubai<br />

BAE toplam dış ticaret hacmi 2015 yılında 620 milyar Dolar olup; 333 milyar<br />

dolarlık ihracat, 287 milyar Dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. İhracatında<br />

hidrokarbon (petrol, petrol ürünleri ve doğalgaz) önemli yer tutmaktadır.<br />

İthalatında ise makinalar, kıymetli taşlar, ve motorlu taşıtlar önde gelen<br />

sektörlerdir.<br />

BAE dış ticareti (petrol hariç), başta Dubai Emirliği olmak üzere, re-export<br />

ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Çeşitli ülkelerden gelen mallar, BAE üzerinden<br />

farklı pazarlara ulaştırılmaktadır. Re-eksportta en büyük pazarı Hint<br />

Yarımadası ve Körfez ülkeleri (Irak ve İran dahil) oluşturmaktadır.<br />

İthalat:<br />

BAE piyasasında yabancı rekabet çok yoğundur. Satılacak ürünün kalite ve<br />

fiyat açısından rekabet üstünlüğüne sahip olması önemlidir. Ayrıca, satış<br />

sonrası hizmet ve standartlara uygunluk gibi faktörlerin önemi de göz ardı<br />

edilmemelidir. Piyasada güven kaybetmiş bir marka veya firmanın bu<br />

piyasada bir daha tutunabilmesi çok zordur. İthalat yapacak firmanın, ülke<br />

içinde yerleşik ve “ticaret lisansı” ve ticaret odası üyelik sertifikası sahibi<br />

olması ve çalıştığı bir bankası olması gerekmektedir.<br />

Gümrük Vergileri: İthalat genel olarak %5 oranında gümrük vergisine<br />

tabidir. Gümrük vergisi, ürünün CIF bedeli üzerinden tahsil edilmektedir.<br />

Standardizasyon: Gıda ürünleri ithalatında ürünün standardı, ambalajı ve<br />

ambalajı üzerinde “üretim tarihi ve son kullanım tarihinin” belirtilmiş<br />

olmasına bilhassa dikkat edilmektedir. BAE’de ürün standartlarından<br />

sorumlu kurum ESMA’dır


İthalatında önde gelen başlıca sektörler; Kıymetli taşlar/mücevherat<br />

(gtip:71), makinalar (gtip:84), elektrik ve elektronik ürünler (gtip:85), motorlu<br />

taşıtlar (gtip:87), petrol ürünleri (gtip:27), hazır giyim (gtip:61 & 62),<br />

demirçelik (gtip:73 & 72), plastikler (gtip:39), deniz taşıtları (gtip:89),<br />

mobilya (gtip:94), parfüm ve kozmetik (gtip:33), eczacılık ürünleridir<br />

(gtip:30).<br />

İhracat:<br />

İhraç edilen başlıca ürünler sektörler itibarıyla; hidrokarbon (gtip:27),<br />

mücevherat (gtip:71), metaller (gtip: 76 & 74-alüminyum ve bakır), plastikler<br />

(gtip:39), elektrik ve elektronik ürünler (gtip:85), makinalar (gtip:84) ve<br />

motorlu taşıtlardır (gtip:87).<br />

Hidrokarbon (gtip:27) ihracatının toplam ihracatı içindeki payı 2013 yılında<br />

%33 iken, 2014 yılında %28’e ve 2015 yılında %15’e gerilemiştir. Petrol<br />

fiyatlarının %50’den fazla düşmesi ihracat gelirini olumsuz etkilemiştir.<br />

Re-export:<br />

BAE (özellikle Dubai) re-export merkezidir. Yılda yaklaşık 100 milyar$<br />

tutarında komşu ve çevre ülkelere re-export işlemi yapılmaktadır.<br />

Re-export edilen başlıca ürünler telefon cihazları, elmas, mücevherat, yolcu<br />

ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ile bunların aksam ve parçaları,<br />

kozmetik ve temizlik ürünleri ile hazır giyim ve ayakkabıdır.<br />

İran, Suudi Arabistan, Irak, Hindistan ve Hong Kong başta olmak üzere,<br />

çevre ülkeler (Kuveyt, Bahreyn, Mısır, Afganistan, Pakistan, Singapur) reexport<br />

yapılan pazarlardır.<br />

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR, FİKRİ MÜLKİYET & ŞİRKET<br />

KURMA MEVZUATI<br />

Yabancı Yatırım (serbest bölgeler/sanayi bölgeleri):<br />

BAE ekonomisi, 2008 yılında etkisini göstermeye başlayan global mali<br />

krizden ve müteakiben 2014 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan petrol<br />

fiyatındaki düşüşten ciddi şekilde etkilenmiş olmakla birlikte, halen Körfez’in<br />

en dinamik, tüm Ortadoğu ve Afrika Bölgesinin politik ve ekonomik olarak<br />

en istikrarlı ve güvenli ülkelerinden birisidir. Batının ekonomik ve ticari<br />

sistemini benimsemiş ve uygulamaktadır. Dubai dünyanın üçüncü, bölgenin<br />

ise en önemli ticaret (re-export) merkezidir.


BAE, doğrudan yabancı sermaye yatırımlar açısından önemli fırsatlar<br />

sunabilecek bir pazardır. Özellikle serbest bölgeleri yabancı yatırımcılara<br />

geniş imkanlar ve avantajlar sağlamaktadır. BAE’ye yapılacak yatırımlarla<br />

hem ülke pazarına yönelik hem de komşu bölge ülkelerine yönelik ihracat<br />

açısından önemli bir avantaj kazanılacağı düşünülmektedir.<br />

BAE’de ayrıca, Dubai-2021 ve Abu Dhabi-2030 Kalkınma Planlarında<br />

yabancı yatırımcıya hizmet vermek üzere (serbest bölge statüsünde)<br />

Sanayi Bölgelerinin artırılması hedeflenmektedir.<br />

Ayrıca, Dubai şehri içinde “Al Quoz Sanayi Bölgesinde” küçük-orta boy hafif<br />

sanayi tesisleri de faaliyet göstermektedir.<br />

Fikri Mülkiyet Haklarının Korunması:<br />

BAE’de telif hakları (copyrights), ticari marka (trademark) ve patent ile ilgili<br />

olarak (haksız rekabete karşı) korumacı düzenlemeler mevcuttur. Firmaların<br />

ürünlerini sahteciliğe karşı korunması için ticari markalarını ve telif haklarını<br />

Federal Ekonomi Bakanlığı’na tescil ettirmeleri gerekmektedir.<br />

Patent hakkı koruması içinse yetkili kurum Abu Dhabi Patent Ofisidir.<br />

Ancak, patentin tüm KİK/GCC ülkelerinde geçerli olması için Suudi<br />

Arabistan’da Riyad Merkez Ofisine başvurulması gerekmektedir<br />

Şirket Kurma Mevzuatı:<br />

Bölge ülkelerini hedef pazar tayin eden üretici/imalatçı uluslararası firmalar,<br />

Dubai yada diğer kuzey emirliklerindeki serbest bölgeleri lojistik/depolama<br />

merkezi ve dağıtım üssü olarak değerlendirmektedir. 2016 yılı Dünya<br />

Bankası verilerine göre BAE, iş yapma kolaylığı endeksinde 189 ülke<br />

içerisinde 31. sırada yer almaktadır.<br />

BAE’de şirket kuruluşu, 1984 tarih ve 8 sayılı Şirketler Kanunu<br />

çerçevesinde yürütülmektedir. Şirket kuruluşu öncesinde, BAE barosuna<br />

kayıtlı bir avukatlık firması ile temasa geçilmesinde yarar bulunmaktadır.<br />

Ülkede; iki farklı yerde şirket kurulması imkanı bulunmaktadır. Emirlikler<br />

(şehirler) içinde yada serbest bölgelerde. Temel fark, şehirlerde kurulacak<br />

şirket için yerel ortak (sponsor/kefil) zorunluluğu varken, serbest bölgede<br />

yerel ortak gereği yoktur.


a)Emirliklerde (şehirlerde) şirket kurulması & ticari faaliyet:<br />

Yabancılar için Emirliklerde ticari faaliyet türleri; “şirket (LLC) kurmak”,<br />

“şube/branch” veya “temsilcilik ofisi/representative office” açmaktır.<br />

Öte yandan; yabancı firma, ülkede tüzel bir varlık tesis etmeden ürünün<br />

piyasada ticaretinin yapılmasını istemesi durumunda %100 BAE sermayeli<br />

bir firmayı “ticari acenta/commercial agent” tayin etme imkanını da sahiptir.<br />

-Şirket (LLC) Kurulması: BAE’de uzun dönem ticari varlık göstermek isteyen<br />

yabancılar tarafından tercih edilen şirketleşme türü Limited Şirket (LLC)’dir.<br />

LLC, enaz 2 ençok 50 ortakla kurulabilmektedir. Yabancılar, şirket<br />

hisselerinin en fazla %49’una sahip olabilmekte, %51 çoğunluk ise (bir veya<br />

daha fazla) yerel ortağa ait olmak zorundadır. Kuruluş sermayesi en az<br />

150.000 Dirhem’dir. Ancak, Dubai’de 300 bin dirhemdir (82 bin dolar).<br />

Şirketin günlük yönetimi için yabancı ortak veya yabancılar müdür<br />

(manager) olarak atanabilmektedir. LLC şirketinin konusu ve amacı;<br />

sigortacılık, bankacılık veya para yatırımına ilişkin olamamaktadır.<br />

Dubai’de ticari şirket faaliyeti için Ekonomi Bakanlığının Dubai Şubesi<br />

(Department of Economic Development) tarafından ticaret lisansı<br />

düzenlenmesi ve bilahare Dubai Ticaret ve Sanayi Odası tarafından da<br />

firmanın üyelik kaydının yapılması gerekmektedir. Şirketin iştigal alanına<br />

göre ilgili diğer kamu kurumlarınca tanzim edilen belgelere de ihtiyaç<br />

duyulabilmektedir. (Şirketin iştigal alanına göre bazı durumlarda özel izin<br />

alınması gereken kurumlar:<br />

-Şube veya Temsilcilik Ofisi Açılması: Yabancı şirketler, BAE Ekonomi<br />

Bakanlığı’ndan uygunluk alarak ve isimlerini Bakanlıktaki Yabancı Şirket<br />

Tescil Dairesine kaydettirerek şube (foreign company branch) veya<br />

temsilcilik ofisi (representative office) açabilmektedir. Bilahare, Dubai’de<br />

Department of Economic Development (DED) lisans düzenlemekte ve<br />

Ticaret ve Sanayi Odasına üyelik kaydı yapılmakta, kuruluş sermayesi<br />

gerekmemektedir.<br />

“Temsilcilik Ofisi” ile sadece ilgili ürün ve hizmetin promosyonu/reklamı<br />

yapılabilmektedir. İhracat, ithalat ve iç piyasada satış gibi ticari faaliyetler<br />

sözkonusu değildir. “Şirket Şubesi” yoluyla ise, yabancı firmaya sadece<br />

sicilinde kayıtlı ürününün ticaretini yapmasına imkan tanınmıştır.<br />

Her iki haldede, yıllık belirli bir ücret ödemek suretiyle, “yerel bir hizmet<br />

görevlisi” (local service agent) istihdam etmek zorunluluğu bulunmaktadır.<br />

Bu kapsamda, bir BAE vatandaşı yerel hizmet görevlisi (service agent)<br />

olarak atanmaktadır. “Servis agent” statüsünün “ticari acenta-commercial<br />

agent-” kavramı ile karıştırılmaması gerekmektedir. “Service Agent”; şirketin


idaresine karışamamakta ve mali konularda herhangi bir<br />

sorumluluğu/yetkisi bulunmamaktadır. Görevi kamu ihalelerini takip etmek<br />

ve ilgili belgeleri teslim etmek, vize alımı veya işçi kartları çıkartılmasını<br />

temin etmek ya da reklam, kampanya ve pazarlama (promotions) faaliyetleri<br />

gibi konularda yardımcı olmaktır. Bu çerçevede, yerel hizmet görevlisinin<br />

(local service agent), ticari acentayla (commercial agent) karıştırılmaması<br />

gerekmektedir.<br />

-Ticaret Acentalığı (commercial agency) düzenleyen 1981 tarihli ve 18 sayılı<br />

Federal Kanun uyarınca; yabancı bir şirket, BAE vatandaşını ya da %100<br />

BAE sermayeli bir firmayı ülke genelinde ya da belirli Emirliklerde ticari<br />

acenta tayin edebilmektedir. Acentalık; ilgili ürünün pazarda dağıtımını,<br />

satışını ve ilgili hizmetin verilmesini kapsamaktadır. Acentalar, öncelikle<br />

Ekonomi Bakanlığında (Commercial Agencies Committee) tescil<br />

olunmaktadir. Ticari acenta/distribütör (trade agent) bir BAE vatandaşı ya<br />

da %100 BAE sermayeli bir firma olması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle,<br />

yabancı ortaklı bir BAE firmasının, yabancı başka bir firmanın ticari<br />

acentalığını/distrübütörlüğünü yapması mümkün değildir.<br />

Ticari Acentalık Sözleşmesi süreli yapılmaktadır. Sözleşmenin başlangıç<br />

tarihi ile geçerlilik süresi, sözleşmeyi süresinden önce sona erdirecek özel<br />

şartlar, acentanın yetki bölgesinin (tüm BAE olacağı gibi sadece bir Emirlik<br />

de olabilmektedir.) belirtilmesi en önemli unsurlardır.<br />

BAE’ye ihraç edilen bir malın pazardaki başarısı, pazarın koşullarını ve<br />

tüketicinin alışkanlıklarını iyi bilen acenta veya distribütörün pazarlama<br />

ağının yaygınlığı ve etkinliği ile doğru orantılıdır. Bu yüzden acenta seçimi<br />

oldukça önemlidir. Dolayısıyla, acentalık anlaşması öncesinde ilgili firmanın<br />

BAE pazarındaki performansının gözlenmesi genelde tercih edilen bir<br />

yoldur. (<br />

b)Serbest Bölgelerde Şirket Kurulması:<br />

Ülkede uygulanan en başarılı ekonomik kalkınma ve yabancı sermaye<br />

çekme politikalarından birisi serbest bölgelerin geliştirilmesi olmuştur.<br />

S.B’lerde 50 yıl vergi muafiyeti ve yerel ortağa ihtiyaç duymadan %100


yabancı sermayeli şirket kurma avantajı sözkonusudur. Yerel sponsor<br />

görevi, serbest bölge idaresi tarafından yerine getirilmektedir.<br />

Şirket kuruluş tescil işlemleri serbest bölge idaresinde yapılmaktadır.<br />

Serbest Bölge İdaresi, iş ile ilgili olarak yerel idare ile olan ilişkilerin<br />

koordinasyonunu sağlamaktadır. Bu işlemler; vize işlemleri, yasal ve<br />

konsolosluk işlemleri, göçmenlik işlemleri, sağlık kartlarının çıkarılması,<br />

ehliyet ve araba kaydı ve iletişim gibi konuları içerebilir. Her serbest<br />

bölgenin kuruluş izinleri, masrafları ve kira bedelleri farklıdır.<br />

Serbest bölgede kurulu bir firma, dış piyasadan satın aldığı bir ürünü Emirlik<br />

içine satmak istemesi durumunda da, yine Emirlik içinde yerleşik bir acenta<br />

tayin etmek zorundadır. Serbest bölgeler üçüncü ülke olarak<br />

değerlendirilmektedir.<br />

Ülke genelinde 45 serbest bölge bulunmaktadır. Bunların içinde en gelişmiş<br />

olanı ise 1985 yılında Dubai’de kurulan Jebel Ali Serbest Bölgesi’dir<br />

Serbest bölgedeki sanayi yatırımlarının büyük kısmı, hafif sanayi ve son<br />

aşama montaja yöneliktir. Ayrıca birçok yabancı şirket bu serbest bölgeyi<br />

(çevre ülkelere yönelik re-export/transit sevkiyat için) ana dağıtım merkezi<br />

olarak kullanmaktadır.<br />

Ayrıca, Abu Dhabi, Sharjah, Ras al Khaimah, Fujairah, Ajman ve Umm al-<br />

Qaiwain Emirliklerinde de aktif serbest ticaret bölgeleri bulunmaktadır.<br />

PAZAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER<br />

Açık Pazar:<br />

BAE piyasası rekabetçi, fiyata duyarlı ve dışa açık bir pazardır. Pazarın bu<br />

özelliğinden dolayı ülkede neredeyse her ülkeye ait malları bulmak<br />

mümkündür. Ülkenin hem tarım ve sanayi üretimi oldukça yetersiz<br />

olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karşılanmaktadır.<br />

Piyasada rekabet çok yoğundur ve piyasada tutunabilmek için mutlaka çok<br />

ciddi rekabet üstünlüğüne sahip olunması gerekmektedir. Kalite, raf ömrü<br />

(üretim ve son kullanım tarihi), satış sonrası hizmet ve standartlara<br />

uygunluk gibi faktörlerin önemi göz ardı edilmemelidir. Fiyat belirlenirken,<br />

rakip ürünlerin fiyatları dikkate alınmalıdır. Piyasada güven kaybetmiş bir<br />

marka veya firmanın bu piyasada bir daha tutunabilmesi zordur.<br />

Az nüfusu ve çeşitlilik içeren toplumsal yapısı ve farklı tüketici özellikleri<br />

nedeniyle BAE (özellikle Dubai) pazarına, ülke içi talepten ziyade, bölge<br />

ülkelerinden gelecek dış talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun


görülmektedir. Bu çerçevede, bölgede uzun vadeli iş/ticaret planlayan<br />

yabancı firmalar, özellikle Dubai veya serbest bölgelerinde olmak üzere,<br />

ofis/şube olarak yerleşik faaliyette bulunmayı tercih etmektedir.<br />

Nitekim; Dubai ülke sınırlarını aşan bir boyutta, Körfez Bölgesi’nden, Uzak<br />

Doğu’ya ve Afrika’ya kadar bir hitap alanı bulmaktadır. Bölgedeki diğer<br />

ülkelerin de (İran, Irak, S. Arabistan, Pakistan, Mısır, Lübnan vb) önemli<br />

ölçüde mal ve hizmet temin ettiği bir ticaret merkezi konumundadır. Başta<br />

Amerikalı ve Avrupalı firmalar olmak üzere çok sayıda yabancı firma,<br />

özellikle Dubai’de temsilcilik açmak suretiyle BAE pazarının yanısıra Suudi<br />

Arabistan, diğer Körfez ülkeleri ve yakın Afrika ülkelerine ait piyasaları<br />

buradan takip etmektedir.<br />

Şirketlerin orta düzey yöneticileri (satın alma/ithalat müdürü, genel müdür)<br />

genelde Lübnan, Pakistan, Hindistan, Filistin uyruklu olmaktadır. Üst düzey<br />

yöneticiler (CEO, Executive/General Director) ise yerel Arap veya Britanya<br />

vatandaşı (İngiliz, Avustralya, Güney Afrika) yada bazı Avrupa ülkelerinden<br />

olduğu görülmektedir.<br />

Her Emirlikte Ticaret ve Sanayi Odası bulunmaktadır. Günlük ticari hayatta<br />

yerel bir bakanlık gibi aktif olarak faaliyet göstermektedirler. Dubai Ticaret<br />

OdasıEmirliğin ticari konumu itibarıyla en faal olanıdır. Genel Sekreterleri<br />

de işadamıdır. Abu Dhabi’de merkezi bulunan (TOBB’un muadili) BAE<br />

Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu Odalar arasındaki koordinasyonu<br />

sağlamaktadır.<br />

Dağıtım Kanalları:<br />

BAE’ye ihraç edilen bir malın pazardaki başarısı, acenta veya distribütörün<br />

yada ithalatçının pazarlama ve dağıtım ağının yaygınlığı ve etkinliği ile<br />

doğru orantılıdır. Piyasada rekabet çok yoğundur. Bu yüzden acenta seçimi<br />

oldukça önemlidir.<br />

Tüketici Yapısı, Tercihleri ve Harcamaları:<br />

Ülkenin ticaret merkezi durumunda olan Dubai, rekabetin çok yoğun olduğu<br />

bir pazardır. AVM’lerde, dünya markası ürünler satılmaktadır. Başta İran ve<br />

Rusya olmak üzere, komşu ülkelerden gelen (alım gücü yüksek) turistler<br />

ülkedeki tüketim harcamalarını yükseltmektedir. Ayrıca, sene içinde belirli<br />

dönemlerde indirimli (perakende) satışa yönelik yapılan festivaller bölge<br />

ülkelerinden yoğun ilgili görmektedir.<br />

BAE’de ticari faaliyetler çok iyi organize olmuştur. Kayıt dışılık yaygın<br />

değildir. Hileli ticarete ilişkin cezai yaptırımlar ağırdır. Perakende<br />

alışverişlerde, çok düşük marjlarda pazarlık usulü fiyat indirimi


olabilmektedir. Küçük çarşılarda (souq) ve sokak dükkanlarında ise daha<br />

ziyade Araplar dışında nüfusa hitap eden nispeten düşük fiyatlı ancak<br />

kalitesi düşük (uzakdoğu menşeli) ürünlere rastlanmaktadır.<br />

Ticari amaçların yanısıra, diğer komşu Arap ülkelerinde yaşayanlar sıklıkla<br />

hafta sonu tatili ve eğlence amacıyla Dubai’yi ziyaret etmektedir.<br />

TÜRKİYE-BAE İKİLİ TİCARETİN GÖRÜNÜMÜ<br />

Türkiye’nin BAE’ne yönelik dış ticaret hacmi yıllar itibariyle sürekli artmış ve<br />

2008 yılında, 8,6 milyar dolara ulaşmıştır. Bu durum, ülkeye gerçekleşen<br />

ihracat artışından kaynaklanmıştır. 2009 yılında global krizin de etkisiyle iki<br />

ülke arasındaki ticaret hacmi 3,5 milyar Dolara düşmüştür. 2012 yılında ise<br />

ticaret hacmi %138 artarak 11,7 milyar dolara ulaşmıştır. 2015 yılında iki<br />

ülke arasındaki ticaret hacmi 6,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken,<br />

2016 yılında %36 artış olmuştur.<br />

Türkiye’nin BAE’ye yönelik ihracatı 2012 yılına kadar artış trendindeyken,<br />

global mali krizin de etkisiyle 2013-2015 dönemindeki durgun seyreden<br />

ihracat 2016 yılında bir önecki yıla göre %15 oranında artış kaydetmiştir.<br />

Aynı şekilde, düşüş eğilimindeki Türkiye’nin ithalatında da 2016 yılında bir<br />

önceki yıla göre %84 oranında yükselme yaşanmıştır.<br />

İki ülke arasındaki ticaret, Türkiye lehine fazla vermektedir. Bu durumda,<br />

BAE’den petrol veya gaz ithal edilmemesi önemli etkendir. BAE tarafından<br />

ülkemiz menşeli ürünlere karşı uygulanmakta/yürütülmekte olan herhangi<br />

bir ticaret politikası önlemi/soruşturması bulunmamaktadır.<br />

TÜRKİYE’DEN İHRACAT:<br />

Türkiye’nin BAE’ne sektörel bazda ihracatında; kıymetli taşlar/metaller<br />

(gtip:71), demirçelik (gtip:72) ve petrol ürünleri (gtip:27) ile elektrikli makine<br />

ve cihazlar (gtip: 85+84) ilk sıralarda yer almaktadır.<br />

2016 yılı ihracatının ürün bazında ilk iki sırasını (%56’sını) işlenmemiş altın<br />

ve mücevherat oluşturmuştur.<br />

Türkiye’den ihracatta; özellikle inşaat malzemeleri, mobilya ve dekorasyon<br />

ürünleri, ev tekstili, gıda ürünleri, oto yedek parça, elektrik malzemeleri,<br />

yapı malzemeleri, hazır giyim, mücevherat, medikal ürünler, kozmetik ve<br />

kişisel bakım ürünleri alanlarında ihracat potansiyeli olduğu<br />

değerlendirilmektedir.


BAE Gümrüğü, Türkiye’den ithal edilen gıda ürünleri ile ilgili olarak Koli<br />

Listesi, Menşe Şahadetnamesi ve Sağlık Belgesi’nin Türkiye’deki BAE<br />

Konsolosluğu’ndan tasdik ettirilmesini istemekte ve sayfa başına tasdik<br />

ücreti Türk firmaları tarafından ödenmektedir. Ayrıca, acil tasdikler için<br />

firmalarımızın ilave ücret ödemesi de talep edilmektedir. Ticari faturalarda<br />

ise talep edilen onay ücreti fatura tutarına göre değişebilmektedir.<br />

ürkiye’nin 2017 yılı ilk çeyreğinde BAE’ne ihracatında işlenmemiş altın ve<br />

mücevherat çoğunluğu (%74) oluşturmaktadır.<br />

Kuveyt<br />

Ekonomik Performans<br />

2015 yılında, Kuveyt ekonomi % 1,1 büyümüştür. Ülke GSYİH’sı 114,1<br />

milyar dolar, kişi başı gelir satın alma gücüne göre 70.930 dolardır. 2016 yılı<br />

için ortalama % 2,5’luk büyüme beklenmektedir.<br />

Ülkenin ekonomik performansı genel olarak petrol fiyatlarında yaşanan<br />

dalgalanma ile paralellik göstermektedir. Son yıllarda petrol gelirlerindeki<br />

azalma ve siyasi gerilimler nedeniyle kamu harcamaları sınırlandırılmıştır.<br />

Ancak ülke sahip olduğu sayesinde önümüzdeki dönemde petrol<br />

fiyatlarında görülebilecek düşüşlerin olumsuz etkisinin düşük olması<br />

beklenmektedir.<br />

2017/2019 yılllarından itibaren ülkede yatırımların artması, altyapı projeleri<br />

öncelikli olmak üzere inşaat sektörü projelerinin artması ve ülkenin ortalama<br />

% 4,1 oranında büyümesi amaçlanmaktadır.<br />

Kuveyt’in ihracatı, 2015 yılında düşen petrol fiyatlarının etkisi ile 101 milyar<br />

$’dan 55 milyar $’a gerilemiştir. Azalan ihracat gelirlerine karşın, ithalat 32<br />

milyar $’a yükselmiştir. Bu büyük ölçüde ülkenin dış ticaret vermeye devam<br />

etmesi sayesinde satın alma gücünü koruyabilmesinden<br />

kaynaklanmaktadır.


Kuveyt’in ihracatındaki başlıca ürünler ham petrol, petrol yağları, petrol<br />

gazları olup; toplam ihracatın % 85.3’nü oluşturmaktadır.<br />

Kuveyt, ihracatında ilk sırada yer alan petrol ürünlerinin nereye ve hangi<br />

fiyattan ihraç edildiğinin belirlenmemesi amacıylabu ürünlerin ihracatına<br />

ilişkin bazı bilgileri açıklamamaktadır. Bu nedenle yaklaşık ihracatın<br />

yaklaşık 49 milyarlık kısmı “belirtilmemiş ülkeler” olarak kayıtlarda yer<br />

almaktadır. Suudi Arabistan, BAE, Çin ve Hindistan Kuveyt ihracatında ilk<br />

sıralarda yer alan ülkelerdir.<br />

Kuveyt petrol dışındaki ürünlerin tamamına yakınını ithalat yoluyla<br />

karşılamaktadır. İthalatındaki başlıca ürünler binek otomobilleri, petrol<br />

gazları, hava taşıtları, eşya taşımaya mahsus taşıtlar, ilaçlar, izole edilmiş<br />

tel ve kablolar, telli telefon için cihazlar, muslukçu ve borucu eşyası, demir<br />

çelikten boru ve profiller, pirinç, yolcu gemileri, yük gemileri, turbo jetler,<br />

gaz türbinleri, kümes hayvanları etleri, inşaat malzemeleri, iş makineleri<br />

aksam ve cihazlarıdır.<br />

Kuveyt’in ithalatında başlıca ülkeler Çin, ABD, BAE, Japonya, Almanya,<br />

Suudi Arabistan, Hindistan, Güney Kore, İtalya ve İngiltere’dir.<br />

Doğrudan Yabancı Yatırımlar<br />

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN GÖRÜNÜMÜ<br />

1980 yılında yayınlanan Ticaret Kanunu yabancıların Kuveytli firmalardaki<br />

hisse oranlarını % 49 ile sınırlamaktadır.<br />

2000 yılında yayınlanan ve 2003 yılı sonunda uygulamaya giren Yabancı<br />

Sermaye Kanunu’ndaki değişiklikler, yabancıların hisse oranlarının %100’e<br />

çıkarılmasına imkan sağlamakla beraber, bu imkanlar ilgili kanunun 3.<br />

maddesinde belirtilen konular ile sınırlıdır.<br />

Kuveyt’te istihdam, sektörler itibariyle 4 sınıfta ele alınmaktadır.<br />

• Kamu sektöründe çalışan yerli ve yabancılar, Kamu Sektörü Çalışma<br />

Yasası’na tabidirler.<br />

• Petrol sektöründe istihdam edilenler, Petrol Sektörü İş Yasası’na tabidirler.<br />

Bunlar özel sektör iş yasasının lehte olan hükümlerinden de<br />

yararlanabilmektedirler.<br />

• Özel sektörde çalışanlar, Özel Sektör İş Yasası’na tabidirler.<br />

• Ev hizmetlerinde çalışanlar ve tümü yabancı olan hizmetlilerin tabi<br />

oldukları bir mevzuat bulunmamakta olup, hukuki durumları, genel hukuk<br />

kuralları içinde değerlendirilmektedir.<br />

Ülkedeki Serbest Bölgeler (Özel Ekonomik Bölgeler)


1995 yılında kurulmuş olan Kuveyt Serbest Bölgesi’nin işletilmesi Kuveyt<br />

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi Kamu İdaresi (Public Authority<br />

for Industry) kanalıyla yürütülmektedir.<br />

Serbest bölgede faaliyet göstermek suretiyle Kuveyt tarafından yabancıların<br />

faaliyetlerine getirilen sınırlandırmalar önemli ölçüde aşılabilmektedir. Bu<br />

çerçevede, serbest bölgede kurulacak firmalarda %100 hisse sahibi<br />

olunması, gümrük vergileri, vergi, işçi çalıştırma ile ilgili sınırlandırmaların<br />

aşılması mümkün bulunmaktadır.<br />

Serbest Bölge’de faaliyet göstermek isteyen firmalar için 4 ayrı türde lisans<br />

düzenlenmektedir. 1 yıllık dönem için düzenlenen<br />

lisanslaryenilenebilmektedir.<br />

Ticari faaliyetler için – Commercial Licence,<br />

Üretim, montaj, ambalajlama, vb. faaliyetler için – Industrial Licence,<br />

Finansal, yönetim danışmanlığı, mühendislik, danışmanlık, ve denetmenlik<br />

faaliyetleri için- Service licence,<br />

Yukarıda belirtilen faaliyetler ile ilgili özel talepler için – Special Licence<br />

düzenlenmektedir.<br />

Dış Ticaret Politikası ve Vergiler<br />

DIŞ TİCARET POLİTİKASI<br />

İthalatçılar Sanayi ve Ticaret Bakanlığından her yıl ithalat lisansı almak ve<br />

Bakanlık ile Kuveyt Sanayi ve Ticaret Odasına kayıt olmak zorundadır.<br />

Lisanslar bir yıl için geçerli olup, ve birden fazla nakliyeye izin verir. Ateşli<br />

silahlar, patlayıcılar, ilaçlar ve vahşi hayvanlar gibi çeşitli ürünler için farklı<br />

bakanlık ve kurumlardan lisans almak gerekir.<br />

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri birleştirilmiş gümrük kanunu<br />

çerçevesinde Kuveyt gümrük vergisi oranlarını % 5 olarak uygulamaktadır.<br />

Çoğu gıda maddesi olan yaklaşık 417 üründe gümrük vergisi oranı sıfır<br />

olarak uygulanmaktadır.<br />

Kuveyt ülkedeki ekonomik duruma bağlı olarak bazı malların ihracatına da<br />

yasaklamalar getirebilmektedir. Demir çelik ürünleri ihracatı, ülkenin demir<br />

çelik ihtiyacının karşılanmasında yaşanabilecek sıkıntıların önlenmesi ve<br />

demir çelik hurda ihracatı ülkedeki sanayicilerin uygun fiyattan hammadde<br />

bulabilmelerinin sağlanması amacıyla yasaklanmıştır. Hurda bakır ve pirinç<br />

ihracı ise Savunma Bakanlığı ile Elektrik ve Su Bakanlıklarının iznine<br />

bağlanmıştır.<br />

Ülkedeki ekonomik ve ticari faaliyetleri düzenleyen diğer bir önemli husus<br />

ise Kuveytlilere ve Kuveyt’te kurulan firmalara sağlanan avantajlardır.


Mevcut düzenlemeler ile kamu alımlarına ilişkin ihalelerde Kuveytli firmalara<br />

%10, KİK ülkelerinin ürünlerine ise %5 fiyat avantajı sağlanmaktadır.<br />

Kamu alımlarında yabancılara getirilen diğer bir sınırlama, ülkedeki ihale<br />

sisteminin, yabancı firmaların uluslararası ihaleler dışındaki ihalelere<br />

katılabilmelerini önlemesidir.<br />

Kuveyt’in üye olduğu bir ekonomik Topluluk olan Arap Birliği ülkeleri<br />

arasında gümrüksüz ticaret yapılmasına imkan sağlayan GAFTA, 2005 yılı<br />

başında uygulamaya konulmuş olup, Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE,<br />

Bahreyn, Katar, Umman, Yemen, Suriye, Mısır, Libya, Lübnan, Irak, Sudan,<br />

Tunus, Fas karşılıklı olarak anlaşma kapsamı ürünlerde gümrük muafiyeti<br />

uygulamaya başlamıştır<br />

ABD, Suudi Arabistan dışındaki KİK ülkeleri ile STA imzalamayı<br />

planladığını, KİK üyesi ülkelerin farklı ekonomik özelliklere sahip olmaları<br />

nedeniyle, blok anlaşma yerine ikili anlaşmaları tercih ettiğini açıklamıştır.<br />

Bu çerçevede, Bahreyn ve Umman ile ABD arasında STA imzalanmış, ABD<br />

ile BAE arasında STA görüşmeleri başlatılmıştır. Kuveyt ve Katar ile ise,<br />

STA görüşmelerine başlamadan önceki aşama olarak değerlendirilen<br />

“Trade and Investment Framework Agreement-TIFA” imzalamıştır.<br />

Kuveyt’in üye olduğu diğer bir kuruluş ise OPEC’tir. OPEC 1960 yılında<br />

İran, Irak, Suudi Arabistan, Venezuella ve Kuveyt tarafından kurulmuş; üye<br />

ülkeler arasında petrol politikalarının koordinasyonu ve birlikteliğinin<br />

sağlanması, petrol fiyatlarında istikrar ve devamlılığın oluşturulması, petrol<br />

arzının ekonomik, verimli ve düzenli olmasının, ve yatırımlardan makul kar<br />

elde edilmesinin sağlanması amacıyla oluşturulmuştur. Katar, Libya,<br />

Endonezya, Cezayir, BAE, Nijerya, Gabon ve Ekvator daha sonra kuruluşa<br />

üye olmuşlar, ancak, bu ülkelerden Ekvator ve Gabon daha sonra üyelikten<br />

ayrılmışlardır. Irak’ın OPEC’e üyeliği devam etmekle beraber, OPEC<br />

tarafından alınan kararlar dışında tutulmaktadır. Halen Angola ile beraber<br />

OPEC’in 12 üyesi bulunmaktadır.<br />

İTHALAT REJİMİ<br />

Kuveyt’in İsrail’e uyguladığı boykot nedeniyle bu ülke ile ticaret yapılması ve<br />

İsrail menşeili ürünlerin ülkeye girişi yasaktır. Ayrıca domuz eti ve domuz<br />

ürünleri ile alkol ve alkollü bazı maddelerin ülkeye ithalatı yasaktır. Ayrıca,<br />

Kuveyt ürün ithalatlarını belirli bazı ülkelerle sınırlı tutarak<br />

yasaklayabilmektedir.<br />

Kuveyt’e ithalatı yasak ve ithalatı izne bağlı olan tüm ürünlerin listesi Kuveyt<br />

Ticaret Müşavirliği’mizin web sayfasından öğrenebilmektedir.<br />

(www.musavirlikler.gov.tr).


TARİFELER VE DİĞER VERGİLER<br />

Kuveyt, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında oluşturulan Gümrük<br />

Birliği kapsamında ortak gümrük tarifesi uygulamasına taraftır. Önemli kısmı<br />

gıda ve tarım ürünlerinden oluşan 417 kalem ürün grubuna ise herhangi bir<br />

gümrük vergisi uygulanmamaktadır. Tütün mamüllerine uygulanan vergi<br />

oranı %100’dür. Bu ürünlerin dışında kalan ürünlere uygulanan vergi oranı<br />

%5’tir.<br />

Ülkede uygulanan gümrük vergilerine Kuveyt Ticaret Müşavirliğimizin<br />

http://www.musavirlikler.gov.tr/upload/KWT/kw%20gumruk%20vergileri.xls<br />

web sayfasından erişim sağlanabilmektedir.<br />

Kuveyt ithalata uygulanan gümrük vergisi oranlarında değişiklikler<br />

yapabilmektedir. Kuveyt Sanayi İdaresi tarafından uygulanan sanayi<br />

teşvikleri kapsamında ülkedeki sanayi yatırımları için ihtiyaç duyulan<br />

makina, ekipman ve hammadde ithalatına gümrük muafiyeti<br />

sağlanmaktadır.<br />

İthalat esnasında gümrük vergisi dışında alınan herhangi bir fon ve KDV<br />

uygulaması bulunmamaktadır.<br />

Yabancı firmalar 5.250 KD ile 18.750 KD arası gelirlerinden %5 olmak<br />

üzere, gelir arttıkça tabi olunan vergi dilimi de artarak 375 bin KD’nin (1,275<br />

milyon $) üzerinde elde ettikleri gelir üzerinden %55 gelir vergisine<br />

tabidirler.<br />

Kuveyt’te iş yapan kurum, kuruluş ve firmalar taşeron, alt yüklenici veya her<br />

ne suretle olursa olsun iş yaptırdıkları yabancı firmaları Maliye Bakanlığı’na<br />

bildirmekle yükümlüdürler. Kuveytli iş veren, iş yaptırdığıyabancı firma<br />

Maliye Bakanlığından vergi yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair bir belge<br />

getirene kadar, toplam sözleşme bedelinin %5’inden az olmamak üzere<br />

yabancı firmaya yapması gereken son ödemeyi tutma yükümlülüğü<br />

altındadır.<br />

TARİFE DIŞI ENGELLER<br />

Ülkemizde görülen şap hastalığı (foot and mouth disease) vakalarını<br />

takiben Kuveyt Tarım İşleri ve Balık Kaynakları Kamu İdaresi tarafından 5<br />

Mart 2006 tarihli Kuveyt Resmi gazetesinde yayımlanan 758 sayılı kararla,<br />

Türkiye’den her çeşit geviş getiren hayvan ithalatının ikinci bir emre kadar<br />

durdurulduğu açıklanmıştır.<br />

Kuveyt elektrikli ev aletleri, arabalar, kimyasallar, motor yağı, boya, inşaat<br />

malzemeleri, plastik ve kağıt ürünleri gibi bazı sanayi ürünlerinin ithalatında<br />

Kuwait Conformity Assurance Scheme (KUCAS) adı altında bir uygulama<br />

yürütmektedir. Sanayi Kamu İdaresi (Public Authority for Industry –PAI)


uhdesinde yürütülen uygulamada, söz konusu ürünleri ihraç edecek firma<br />

ihracat öncesinde PAI’nin anlaşmalı olduğu firmanın en yakın ülke ofisine<br />

başvurmaktadır.<br />

Kuveyt’te resmi ihalelerde yerli ürünlere %10, KİK ülkeleri ürünlerine %5<br />

fiyat avantajı sağlanmaktadır. Yani eşit şartlarda verilen fiyat tekliflerinde<br />

yerli ürünün %10 daha pahalı olması durumunda tercih yerliden yana<br />

kullanılmaktadır. Bu oran %15’e çıkartılmakla beraber, uygulamaya<br />

geçmesi için KİK ülkelerinin onayına ihtiyaç bulunmaktadır.<br />

Ayrıca, 31.8.2005 tarih ve 13/2005 sayılı Maliye Bakanlığının Offset<br />

programının yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin kararı çerçevesinde,<br />

belirli bedelleri aşan ihalelerde ihaleleri üstlenen yabancı firmalara ihale<br />

nakit bedelinin %35’i oranında offset yükümlülüğü getirilmektedir. Söz<br />

konusu oranla belirlenen değer nominal değer olup, gerçek offset değeri bu<br />

rakamın iktisadi faaliyet sahasına göre belirlenen bir çarpan faktörü ile<br />

bölünmesi ile elde edilmektedir. Offset kapsamına giren ihaleyi alan<br />

yabancı firmanın şartsız olarak ihale bedelinin %6’sı oranında mali teminat<br />

vermesi gerekmektedir.<br />

12 Agustos 2007 tarih ve 831 sayılı Kuveyt Resmi Gazete’sinde yayımlanan<br />

38/2007 sayılı Maliye Bakanlığı Kararı çerçevesinde Offset program<br />

Guidelines Manual No.9 of 2007 hükümlerinin askeri kontratlara<br />

uygulanacağı ve offset zorunluluğunun sadece 3 milyon KD’nin üzerindeki<br />

askeri sözleşmelere uygulanmasına karar verilmiştir<br />

Yine sadece Kuveyt vatandaşları ve firmaları yabancı firmalar için acentalık<br />

ve distribütörlük yapabilmektedirler. Kuveyt’teki yabancı firmalar %55’e<br />

varan oranlarda gelir vergisine tabi tutulmaktadırlar. 26 Aralık 2007<br />

tarihinde Kuveyt parlamentosunda kabul edilen ve 3 Şubat 2008 tarihli<br />

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir kanunla 1955 tarihli gelir<br />

vergisi kanununun bazı maddeleri değiştirilmiştir. Söz konusu değişiklikle<br />

getirilen en önemli yenilik, yabancı tüzel kişi şirketlerin Kuveyt’te tabi olduğu<br />

vergi oranını %15’e çekmesidir. Bu değişiklikle ayrıca yabancı şirketlerin<br />

portfolyo yatırımları veya fonlar vasıtasıyla borsada hisse senedi alım<br />

satımından elde ettikleri karlar da vergiden muaf tutulmuştur.<br />

Kuveyt’e gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde fatura ve menşe belgelerinin<br />

ihracatçı ülkede bulunan Kuveyt Büyükelçiliği veya konsolosluklarınca<br />

tasdik edilmesi gerekmektedir.<br />

Kuveyt Yerel Sağlık Birimi, gıda ürünlerinin kullanma süresi (üretim ile son<br />

kullanma tarihi arasındaki süre) 1 yıldan fazla olması halinde, paket<br />

üzerinde yer alan orijinal üretim tarihinden 6 ay geçmiş ürünlerin ithalatına<br />

izin vermemektedir. Üretimleri mevsimsellik gösteren ürünler bu kuralın


dışında tutulmakta olup, bu grupta olan ürünler için, belirtilen süre 8 ay<br />

olarak uygulanmaktadır.<br />

Kullanma süresi, 1 yıldan az olan ürünlerde ise, ithalat tarihi itbariyle<br />

kullanım süresinin yarısının veya 3 ayın (hangisi önce ise) geçmemiş<br />

olması şartı aranmaktadır. Ancak,kullanım süreleri 2 aydan az olan gıda<br />

ürünleri için bu kural uygulanmamaktadır.<br />

Kuveyt’in İsrail’e uyguladığı boykot nedeniyle bu ülke ile ticaret yapılması ve<br />

İsrail menşeili ürünlerin ülkeye girişi yasaktır. Ayrıca domuz eti ve domuz<br />

ürünleri, alkollü bazı maddeler ile buğday ve buğday ununun ülkeye ithalatı<br />

yasaktır. Kuveyt’e un ithali Kuveyt Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın 1965<br />

tarih ve 5 nolu kararı ile yasaklanmış olup, bunun tek istisnası irtibat bilgileri<br />

aşağıda yer alan “Kuwait Flour Mills & Bakeries Co.” firmasıdır. Dolayısıyla<br />

Kuveyt’e un ihracı ancak söz konusu firma üzerinden<br />

(www.kuwaitflourmills.com) mümkün bulunmaktadır.<br />

Kuwait Public Authority for Agriculture Affairs and Fish Resources kurumu<br />

tarafından 21 Şubat 2008 tarihinde yapılan bir düzenleme ile ile taze<br />

dondurulmuş ve soğutulmuş balık ithal ve ihracında önceden izin alınması<br />

zorunluluğu getirilmiştir.<br />

ÜRÜN STANDARTLARI İLE İLGİLİ UYGULAMALAR<br />

Kuveyt halk sağlığının korunması, tüketici güvenliği, ulusal güvenlik, dini ve<br />

kamu ahlakı ve çevrenin korunması amacıyla Kuwait Conformity Assurance<br />

Scheme (KUCAS) isimli bir standard mekanizma oluşturmuştur. Ürünlerin<br />

teknik düzenlemeler ve standardlara uygunluğunu sağlamayı amaçlayan<br />

program kapsamında yer alan ürünler; çeşitli elektrikli makina ve<br />

ekipmanlar, taşıt araçları ve araç lastikleri, boya ve taşıt araçlarında<br />

kullanılan yağlar, temizlik kağıtları, melamin mutfak eşyası, çimento, alçı,<br />

briket, plastik elektrik kanalları ve bağlantı elemanlarıdır. Sanayi İdaresi<br />

web sayfasından (www.pai-iccp.com) konuyla ilgili daha detaylı bilgi<br />

alınması mümkündür.<br />

Ülkede yaklaşık 300 standart uygulanmaktadır. Bunlar AB, ABD, ISO<br />

standartlarının karmasından oluşturulmuştur. Kuveyt birkaç tane de KİK<br />

standardını benimsemiştir. Örneğin dayanıklı tüketim mallarının kullanım<br />

kılavuzları Arapçaya çevrilmelidir.<br />

Gıda ve sağlık ürünleri ithalatı, ithalata konu malın türüne göre özel<br />

uygulamalara ve belgelendirmeye tabi olabilmektedir. Gıda ürünlerinin<br />

insan sağlığına zararlı olmaması ve istenilen şartlara uygun olması<br />

zorunludur. Gıda ürünleri Kuveyt Yerel Sağlık Birimi tarafından sıkı testlere<br />

tabi tutulmaktadır.


Eczacılık ürünleri ve ilaçlar, Kuveyt Sağlık Bakanlığı tarafından laboratuvar<br />

testlerine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, bu ürünlerin ithalatı sırasında<br />

gerekli işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.<br />

Bütün elektrikli alet ve ekipmanların voltajının 50 frekansta (+/-) %5, 220-<br />

240V olması, ayrıca bu mallara ait kredi mektuplarının, ürünlerin yukarıda<br />

belirtilen voltaj ve frekans şartlarını sağladığını tevsik etmesi gerekmektedir.<br />

Mallara ait faturaların aşağıdaki şartları sağlamasına dikkat edilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

– malların detaylı tanımları,<br />

– toplam ve birim fiyatlar,<br />

– net ve brüt ağırlıklar,<br />

– paketleme şekli,<br />

– üretici ve/veya ihracatçının tam adı ve adresi,<br />

– ihracata konu malların ticari markası ve sayısı (manifestoda belirtilen şekli<br />

ile)<br />

– nakliye türü, yükleme yapılan liman/gümrük noktası ve menşei ülke<br />

faturaların yetkili kurumlar tarafından onaylanmış sertifikaları<br />

İhracata konu malların Kuveyt’e ithalatı esnasında üretici ve/veya ihracatçı<br />

firma tarafından düzenlenmiş ve Ticaret Odası veya Sanayi Odası veya<br />

İhracatçı Birlikleri tarafından onaylanmış menşe belgesinin ibraz edilmesi<br />

gerekmektedir. İlaveten menşe belgesinin ürünün imal edildiği fabrika ve<br />

üretici firma, net ve brüt ağırlık, manifestoda yer alan ticari marka, toplam<br />

değer paketleme çeşidi, nakliye yöntemi bilgilerini de içermesi<br />

gerekmektedir. Bu belgenin Kuveyt’in Türkiye’deki Büyükelçiliği veya<br />

Konsolosluğu tarafından onaylanması gerekmektedir.<br />

İstenilen bilgi ve belgelerin, mallar gümrüğe gelmeden önce ithalatçıya<br />

ulaştırılması gerekmekte olup, ihracata konu malların ithalatının izne tabi<br />

olması halinde, gerekli izin ve belgelerin ithalattan önce tamamlanması<br />

gerekmektedir. Bu belgeler olmadan ithalat yapılması mümkün değildir.<br />

Dondurulmuş eşyalar gümrüğe gelmeden önce, mallar gümrüğe geldikten<br />

hemen sonra çekilebilmesi için ön ayarlamaların yapılması gerekmektedir.<br />

Gümrüklerde depolama ile ilgili sorunların en aza indirilmesi için benzer<br />

önlemlerin alınmasında fayda bulunmaktadır.<br />

Yanıcı ve patlayıcı mallar ithalatı öncesinde Kuveyt gümrükleri ve liman<br />

yetkililerinin, yükleme, taşıma ve depolama konularında gerekli önlemleri<br />

alınması için önceden bilgilendirilmesi zorunludur.<br />

Kuveyt, KİK Standardizasyon Organizasyonu ile birlikte bölgesel bir<br />

standartlar rejimi oluşturmak için çalışmalar yapmaktadır. Ürün risk<br />

değerlendirme sınıflandırması konusunda ve standart uygunluk<br />

değerlemesine tabi ürünler konusunda müzakereler devam etmektedir.


Ülkemiz ile Kuveyt arasındaki ticari ilişkilerin geçmiş yıllar itibariyle seyrine<br />

baktığımızda ticaretin oldukça değişkenlik arz ettiği görülmektedir. İki ülke<br />

arasındaki ticarette denge genellikle ülkemiz lehine olsa da, Kuveyt’ten<br />

petrol ithal ettiğimiz yıllarda bu denge Kuveyt lehine değişmektedir.<br />

2011 ve 2016 yıllarında, Kuveyt’ten yapılan petrol ithalatının etkisiyle ticaret<br />

dengesinde açık oluşmuştur.<br />

2016 yılında Kuveyt’e ihracatımız %10.6 oranında düşerken, Kuveyt’ten<br />

ithalatımız %353 oranında artarak 856 milyon dolara yükselmiştir. İki ülke<br />

arasındaki ticaret hacmi 1,287 milyar $’e ulaşmış, dış ticaret dengesi ise<br />

Kuveyt lehine 424 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />

İHRACAT<br />

2016 yılında Kuveyt’e yapılan ihracat %10.6 azalarak 431 milyon dolar<br />

olmuştur. İhracattaki azalışın en önemli nedenlerinden birisi petrol<br />

fiyatlarındaki azalış sonrası, Kuveyt’teki pek çok projenin yavaşlamasıdır.<br />

Bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve Kuveyt ile ticarette önem arz eden Suriye<br />

ve Irak’taki karışıklıkların devam etmesi, Kuveyt ile ticaretimizin istenilen<br />

seviyelere ulaşamamasına neden olmaktadır.<br />

Kuveyt’e ihraç edilen ürünlerin başında demir-çelik çubuklar (% 10), Savaş<br />

taşıtları (%8), Halılar (%4.9), Hazır giyim, Mermer (%3.1), Mobilya (%2.9)<br />

ve Peynir (%2.7) gelmektedir.<br />

İTHALAT<br />

Kuveyt’den yapılan ithalat, 2016 yılında, petrol ithalatının etkisiyle %353<br />

artmış ve 856 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />

İthalatın kapsamına bakıldığında, Kuveyt’ten gerçekleşen ithalatın sınırlı<br />

sayıda üründen oluştuğu görülmektedir. İthalatta ilk sırayı alan petrol,<br />

toplam ithalatın %87.1’ini oluşturmaktadır. Asiklik alkoller ve bunların<br />

türevleri %5.5, Etilen polimerleri %3.5, Siklik hidrokarbonlar %2.8 paya<br />

sahiptir.<br />

Azerbaycan<br />

Yatırımlarda Öncelikli Alanlar


Azerbaycan Cumhuriyeti Bölgelerinin 2009-2013 Yılları Arasında Sosyal-<br />

Ekonomik Kalkınması Devlet Programı’nın başlıca amacı ülkenin petrol dışı<br />

sektörün kalkınması, ekonominin çeşitlendirilmesi, dengeli ve dayanıklı<br />

bölgesel sosyal-ekonomik kalkınmanın sağlanması ve halkın refahının<br />

artırılmasıdır.<br />

2008-2011 Devlet İnvestisiya (Yatırım) Siyaseti petrol dışı sektörün<br />

gelişiminin sağlanması için enerji, tarım, su kaynakları, ulaşım, eğitim,<br />

sağlık, ekoloji gibi sektörlere yatırımların yapılmasını amaçlamaktadır.<br />

Azerbaycan esas itibariyle petrol ve doğal gazın üretim ve ticaretine bağlı<br />

bir ekonomik yapı arz etmesine rağmen, ülke yönetimi petrol dışı alanlarda<br />

yatırımların artırılarak, petrol dışı ekonominin GSYİH içerisindeki payını<br />

artırmayı hedeflemektedir. Tarım, hayvancılık, konservecilik, yol, su, enerji<br />

nakil hatları, kimya sanayi, sağlık hizmetleri ve çevre sağlığı öncelik yatırım<br />

alanları olarak değerlendirilmektedir. Ancak, Azerbaycan’ın kalkınma<br />

hamleleri önündeki en önemli engeli serbest piyasa ekonomi mantığının<br />

henüz yeterince anlaşılabilmiş olmayışıdır. Piyasada tekilci iktisadi<br />

tercihlerin etkinliği açıkça görülmektedir. İdare her ne kadar petrol dışı<br />

sektörlerin gelişmesini öngörmekteyse de bu düşüncenin gerçekleşmesinin<br />

zaman alacağı tahmin edilmektedir.<br />

Azerbaycan’da Iş Kurma Mevzuatı<br />

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALIYEV 2 Eylül 2002 tarihli<br />

kararıyla özel razılık (lisans) alınması gereken faaliyet çeşitleri 240’tan 30’a<br />

indirilmiş, lisansın süresi 2 yıldan 5 yıla kadar uzatılmış, lisans veren devlet<br />

makamlarının sayısı ise minimuma indirilerek esasen Iktisadi Inkişaf<br />

Bakanlığına havale edilmiştir.<br />

Lisans almak için başvuruda bulunan tüzel kişilerin aşağıdaki belgeleri<br />

sunmaları gerekmektedir:<br />

Dilekçe (adı, soyadı, baba adı, pasaport numarası, pasaportu veren makam<br />

ve tarih, faaliyet çeşidi)<br />

• Devlet kaydı hakkında şahadetname


• Vergi kaydı hakkında belge<br />

• Devlet rüsumunun ödenilmesi hakkında makbuz<br />

• Dilekçede gösterilmiş amaçlardan her biri için dilekçe ile başvuruda bulunan<br />

şahsın kullanma hukukunu ispatlayan belge (tapu, kira mukavelesi vb. )<br />

• A.C. Bakanlar Kurulu tarafından gerektiği halde istenilebilecek diğer<br />

belgeler<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti’nde yabancı vatandaşların şirket kuruluşu<br />

işlemleri, yabancı Tüzel kişilerin şubelerinin ve temsilciliklerinin devlet<br />

kaydının yapılması Azerbaycan Cumhuriyetinin Mülki Mecellesine,<br />

Müesseseler Hakkında Kanuna, Anonim Şirketler Hakkında Kanuna,<br />

Limited Şirketi Hakkında Kanuna, Tüzel Kişilerin Devlet Kaydının Yapılması<br />

Hakkında Kanuna, Azerbaycan Cumhuriyetinin diğer kanun tutanaklarına<br />

ve uluslararası Andlaşmalara uygun olarak A.C. Adliye Bakanlığı tarafından<br />

gerçekleştirilmektedir.<br />

Gerekli belgeler hazırlanarak Adalet Bakanlığına sunulduktan sonra<br />

Bakanlık tarafından şirkete devlet kaydının yapılması konusunda<br />

Şahadetname verilir.<br />

Şahadetname Şirketlerin, Şube ve Temsilciliklerin mühür, kaşe, firma<br />

başlıklı kağıtlarının ve logoların hazırlanması, banka hesaplarının açılması<br />

ve vergi organlarında kayıt yaptırmaları için temel belgedir.<br />

Devlet Kaydının Yapılmasından Imtina Edilmesi<br />

Şirketlerin, Şube ve Temsilciliklerin oluşturulmasının kanunla belirlenmiş<br />

kuralların ihlal edilmesi veya onların tesis belgelerinin yasalara uygun<br />

olmaması bu şirketlerin devlet kaydının yapılmasından imtina edilmesi için<br />

temel neden olur.<br />

Devlet Kaydı Konusunda Bilgi Verme<br />

Devlet kayıt organları istatistik, vergi, kadastro ve diğer sicilleri yürüten<br />

organlara belirlenmiş kuralara uygun ve şekilde şirketlerin, şube ve<br />

temsilciliklerin devlet kaydı hakkında ayda bir defa bilgi verirler.


Şirketlerin, şube ve temsilciliklerin devlet kaydı hakkında bilgi Adliye<br />

Bakanlığı tarafından yayınlanan gazetede ayda bir defa basılır.<br />

Faaliyet Gösteren Her Bir Şirkette Bulunması Gereken Belgeler<br />

• Adliye Bakanlığının Şahadetnamesi<br />

• Nizamname<br />

• Tesis Mukavelesi<br />

• Devlet Istatistik Komitesinden Şahadetname<br />

• Devlet Istatistik Komitesi rayon şubesinden kayıt belgesi<br />

• Vergiden kayıt belgesi<br />

• KDV mükellefleri için Bildiriş<br />

• Yazar kasa için kayıt belgesi<br />

• Yerli Devlet Sosyal Müdafaa Fonu’ndan Bildiriş<br />

• Yerli Ehalinin Emek ve Meşgulluk Merkezinden Bildiriş<br />

• Maliye İdaresinin yerli rayon şubesinden KDV kaydı hakkında kitabın<br />

alınması ve onaylattırılması<br />

• İktisadi İnkişaf Bakanlığının Yerli rayon şubesinden alınmış Nezaret<br />

Kitabçısı


• Faaliyet Gösterdiği yerin Kira Mukavelesi ve Tapu’nun fotokopisi<br />

• Yerli Yangın, Işık, Su, Kanalizasyon ve Rabıta Idareleri ile Mukaveleler<br />

• Müdür ve Baş Muhasebecinin tayinleri hakkında Kararlar<br />

• Azerbaycan Devlet Standartlaştırma ve Metroloji Merkezinden Uygunluk<br />

Sertifikası<br />

• Devlet Gigiyena ve Epidemioloji Merkez’den Gigyenik Sertifika<br />

• Lisans alinmasi gereken faaliyet nevi için lisans.<br />

Oturma İzni<br />

Yabancıların Azerbaycan Cumhuriyetine gelmeleri Azerbaycan<br />

Cumhuriyetinin hudut karakolunda pasaport ve giriş izni (vizesine<br />

dayanarak ilgili kurum tarafından kaydı yaptırılır ve onlara kayıt belgesi)<br />

verilir. Üç bölümü olan belgedeki bentler yabancı tarafından doldurulur. İlgili<br />

kurum belgenin doğru doldurulmasını kontrol ederek onu onaylar. Kayıt<br />

belgesinin ikinci ve üçüncü bölümü yabancıya verilerek ikamet yeri ve<br />

olduğu yere göre kayıtla ilgili Azerbaycan Cumhuriyetinin mevzuatının<br />

talepleri ona sözlü olarak anlatılır.<br />

Azerbaycan Cumhuriyetinde 30 gün yaşamak isteyen yabancı yurda, otele,<br />

dinlenme tesisine, pansiyona, hastaneye veya diğer yerlere, başka oturma<br />

alanına geldiğinde yabancı derhal özel dilekçe-anket doldurarak kayıt<br />

belgesinin ikinci bölümüyle birlikte o yerin müdüriyetine veya oturduğu yerin<br />

sahibine veya kullanıcısına verilir. Müdüriyet veya ev sahibi veya kullanıcısı<br />

bu belgeleri 24 saat içinde ilgili kuruma sunar.<br />

Azerbaycan Cumhuriyetinde 30 günden fazla yaşamak isteyen yabancı<br />

ikamet yerinde kayıta alınmak için ikamet yerine geldikten 3 gün içinde<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti Dahili İşler Bakanlığının ilgili idaresine müracaat<br />

etmelidir. İlgili kurumun yetkili işçisi kayıt belgesinin ikinci bölümüyle<br />

beraber aşağıdaki belgeleri istemelidir:


Pasaport;<br />

– Giriş izni (vize);<br />

-İkamet yerine taşınmak için emir (mülkiyet hakkının kayıt belgesi, kira<br />

anlaşması veya Azerbaycan Cumhuriyeti mevzuatında belirtilmiş başka<br />

belge) veya ikamet yerini yabancıya veren kişinin dilekçesi.<br />

İlgili kurumun yetkili işçisi bu belgeleri kontrol eder ve ikamet yerine kayıt<br />

için müracaat etmiş yabancını kayda alır ve ona kayda alınması hakkında<br />

belge verir.<br />

Özelleştirme<br />

Azerbaycan Emlak Meseleleri Devlet Komitesi tarafından özelleştirme<br />

kullanıma açılmıştır. Azerbaycan Türkçesi ve İngilizce faaliyet gösterecek<br />

olan Azerbaycan’da petrol dışı sektörün gelişimine katkı sağlamak ve<br />

ekonomiye yerli ve yabancı yatırımcıları çekebilmeyi hedeflemektedir.<br />

Azerbaycan dış ticaret politikasında belirleyici unsur enerjidir. Petrol ve<br />

doğalgaz Azerbaycan’ın ihracatında yüzde 90 paya sahiptir. İthalatında ise<br />

yüzde 80 civarında mamul maddeler yer almaktadır.<br />

2016 yılında Azerbaycan’ın ihracatı 12,6 milyar dolara, ithalatı ise yaklaşık<br />

7 milyar dolar olmuştur. Azrbaycan’ın dış ticareti 5.593 milyon dolar fazla<br />

vermiştir. Azerbaycan’ın 2016 yılında dış ticaret hacmi ise yaklaşık 20<br />

milyar dolar olmuştur.<br />

Petrol ve petrol ürünleri (%87,2), sofralık meyve ve kabuklu yemiş (%1,9),<br />

başka yerde sınıflandırılmamış ürünler (%1,9) şeker ve şekerlemeler<br />

(%1,9), hayvansal ve bitkisel yağlar(%1,4) ihraç edilen başlıca ürünlerdir.<br />

İthal edilen başlıca ürünler ise makineler, mekanik aletler, nükleer<br />

reaktörler, kazanlar (%18,4),), elektrikli ekipman ve aksamları(%8,4),<br />

karayolu taşıtları, parça ve aksesuarları(%6,4), başka yerde<br />

sınıflandırılmamış ürünler (%5,9), demir çelik (%3,8) hububat(%3,7) tütün<br />

ve işlenmiş tütün ürünleri (%3,2) dir


Bizimle İletişime Geçin<br />

Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin en<br />

kısa sürede uzmanlarımız tarafından bilgilendirileceksiniz.<br />

The CapitalMark International Management Consulting<br />

www.thecapitalmark.com<br />

e-Mail : info@thecapitalmark.com<br />

Tel:+90 531 102 50 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!