GP_88_dijital (1)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SAYI #<strong>88</strong><br />
greenpeace.org.tr<br />
Kampanya<br />
Gerze<br />
kömürü<br />
yendi!<br />
Türkiye zeytinliklerini<br />
korumaya kararlı<br />
Tarihteki ilk barışçıl eylemimiz<br />
İklime duyarlı seyahat biçimleri<br />
MART 2015 / 25 TL
İçindekiler<br />
04<br />
Gerze kömürü yendi!<br />
Anadolu Grubu’nun<br />
kömürlü termik santral<br />
planına karşı 5 yıl boyunca<br />
hukuk mücadelesi veren<br />
Gerzelilerin hikayesi mutlu<br />
sonla bitti! Bugün Gerze’de<br />
kömürlü termik santral yok;<br />
ağaçlar, temiz hava soluyan<br />
insanlar var...<br />
GREENPEACE BÜLTEN<br />
Yerel Süreli Yayın<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Greenpeace Basım ve Tanıtım<br />
Hizmetleri Ltd. Şti.<br />
Dilek Aldemir<br />
Genel Yayın Merkezi<br />
Asmalı Mescit Mh. Kallavi Sk.<br />
No: 1 Kat: 5 Beyoğlu I İstanbul<br />
Tel: +90 212 292 76 19<br />
Faks: +90 212 292 76 22<br />
Türkiye zeytinliklerini<br />
korumaya kararlı<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Dilek Aldemir<br />
Ülkemizdeki zeytinlik<br />
bölgelerin imara açılması<br />
konusunda kamuoyunun<br />
görüşlerini öğrenmek<br />
amacıyla yaptırdığımız<br />
anketin sonuçlarını<br />
açıklıyoruz!<br />
10<br />
08<br />
Dört yıl süren nükleer kriz:<br />
Fukuşima felaketi<br />
11 Mart 2015, Japonya’da<br />
yaşayan insanlar için<br />
kasvetli bir yıldönümü.<br />
Bu gün, her gün olduğu<br />
gibi, birçoğu hala bu<br />
nükleer felaketten dolayı<br />
acı çeken kurbanları<br />
hatırlıyoruz.<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Asu Sanem Kaya<br />
Editör<br />
Ece Ünver<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
İpek Tez<br />
Baskı<br />
Printworld Matbaa<br />
Grafik Tasarım ve Uygulama<br />
Jargon İstanbul<br />
Dağıtım<br />
PTT<br />
Greenpeace tarihinin<br />
ilk barışçıl eylemi<br />
Barışçıl eylemler Greenpeace’in 1971 yılından beri elde ettiği<br />
zaferlerde büyük rol oynuyor. 1971 yılı, 12 cesur ruhun Kanada,<br />
Vancouver’den Alaska kıyısında yer alan Amchitka Adası’na<br />
yelken açtığı yıl olarak büyük önem taşıyor. Gelin bu önemli yılda<br />
gerçekleşen ilk barışçıl Greenpeace eyleminin detaylarına<br />
hep birlikte göz atalım...<br />
İklime duyarlı seyahat<br />
biçimleri<br />
Seyahat tercihlerimizdeki<br />
kişisel farklılıklar, enerji<br />
tasarrufu potansiyelini<br />
yakından etkiliyor.<br />
11<br />
www.greenpeace.org.tr<br />
1971 yılında aktivistler ABD hükümeti<br />
tarafından yapılan nükleer<br />
denemenin önüne geçmek için<br />
Greenpeace adını verdikleri bir gemiyle<br />
Amchitka Adası’nın yanındaki<br />
nükleer infilak bölgesine yelken<br />
açtı. Greenpeace ekibinin amacı iki<br />
yönlüydü: Deneme alanında fiziksel<br />
olarak yer alarak denemeyi durdurmak<br />
ve bu çevre suçuna Quaker<br />
geleneğindeki gibi tanıklık etmek.<br />
(Greenpeace kurucularından ve en<br />
eski üyelerinden olan Irving ve Dorothy<br />
Stowe, Quaker’in şiddetsizlik<br />
ve tanıklık etme geleneğinden oldukça<br />
etkilenmiştir. Bir doğrudan<br />
eylem biçimi olan tanıklık, Quaker<br />
geleneğinin bir parçası olarak<br />
uzun bir geçmişe sahiptir.) ABD<br />
Sahil Koruma Kuvvetleri, Greenpeace<br />
aktivistlerini gemiye varmadan<br />
önce geri dönmeye zorladı. Ama<br />
aktivistlerin ateşlediği siyasi fırtına<br />
sayesinde hükümet 1972 yılında<br />
Amchitka’daki nükleer denemelerini<br />
durdurdu. Greenpeace aktivistlerinin<br />
barışçıl eylemler ile çevre adına<br />
kazandığı önemli ve kalıcı zaferlerin<br />
uzun tarihi işte bu şekilde başlamış<br />
oldu.<br />
GREENPEACE<br />
03
PEKİ GERZE’DE<br />
NELER OLMUŞTU?<br />
2007<br />
Anadolu Grubu Gerze’yi gözüne kestirmişti.<br />
Aynı yıl içerisinde incelemelerine başladı ve<br />
arazi uygun görüldü.<br />
20 KASIM 2008<br />
Şirket üretim lisansını aldı fakat 2009 yılının<br />
Temmuz ayında Sinop Barosu ve köy muhtarının<br />
EPDK’ya açtığı dava ile Danıştay<br />
tarafından hukuka uygun görülmediği için,<br />
ÇED raporuna yürütmeyi durdurma kararı<br />
verildi.<br />
25 NİSAN 2010<br />
Yeşil Gerze Platformu’nun düzenlediği Termik<br />
ve Nükleer Santrale Hayır mitingine<br />
Greenpeace de destek verdi.<br />
KAMPANYA<br />
Gerze kömürü yendi!<br />
Anadolu Grubu’nun kömürlü termik santral planına karşı 5 yıl boyunca hukuk<br />
mücadelesi veren Gerzelilerin hikayesi mutlu sonla bitti! Bugün Gerze’de<br />
kömürlü termik santral yok; ağaçlar, temiz hava soluyan insanlar var...<br />
Buket Atlı<br />
Güzel şeyler olur<br />
Bazı şeyler vardır ki, herkesin hayatını kıyısından köşesinden<br />
bile olsa değiştirir. Belki siz aradan yıllar geçtikten<br />
sonra duyarsınız, yolunuz sonradan kesişir. Belki<br />
de o hikayenin kahramanlarından birisi olmuşsunuzdur,<br />
çoktan hayatınız değişmiştir. Ama işte bazı şeyler, hayatı<br />
değiştirir ve dönüştürür.<br />
Sinop, Gerze, Yaykıl…<br />
Kömürlü termik santraller deyince akla ilk gelen isim<br />
oldu Gerze; köyüne kömürlü santral kurulacağını haber<br />
alan herkesi “biz de onlar gibi direneceğiz” diye yola<br />
düşüren bir hikaye oldu. Zonguldak, Amasra, Şırnak,<br />
Çanakkale, Bursa, Amasya ve daha pek çok ilde olduğu<br />
gibi Yırca’da da insanlar, kömüre karşı tuttukları<br />
zeytin nöbetinin ve mücadelelerinin ateşini Gerze’nin<br />
ilhamıyla yaktılar. Sinop’un Yaykıl köyünden çıkan direniş<br />
ilhamı o kadar büyüdü ki Amerika’daki en önemli<br />
çevre örgütlerinden biri olan Sierra Club tarafından yılın<br />
direnişi seçildi. Çünkü haklıydık, haklıyız…<br />
Ama hiçbir şey kolay olmadı, 5 yıl sonunda artık ÇED<br />
süreci de 4 Mart’ta resmen sonlandırıldı. Bu süreçte<br />
Gerzelilerle birlikte Anadolu Grubu’nu durdurmak için<br />
canla başla çalışan kampanyacımız Pınar’ın Greenpeace’e<br />
ilk geldiğim zamanlar bana “Her ne kadar imkansız gibi<br />
görünse de o santrali durdurabileceğimize ilk andan beri<br />
yürekten inanmıştım” deyişini hatırlıyorum. Ve bunu söylerken<br />
gözlerinde parlayan ışığı...<br />
Şu anda yapılması planlanan 80 yeni kömürlü termik santrale<br />
karşı Türkiye’nin her yerinde yaşam hakkını savunan<br />
herkes gibi haklı, kalabalık ve kararlıydılar. Gerze’nin ilhamı<br />
hepimizin ilhamı, çünkü yapılan her yeni kömürlü santral<br />
kilometrelerce yol alıp hepimizin ciğerlerine girecek olan<br />
kanserojen maddeler demek. Değişen iklimde kaybolan<br />
geleceğimiz demek. Ama işte bazı şeyler, hayatı değiştirir<br />
ve dönüştürür.<br />
Gerze’nin hikayesi de öyle bir hikaye, hep beraber yazdığımız<br />
ve hayatı değiştiren bir hikaye… Yolunuz Sinop<br />
Gerze’ye düşerse göreceğiniz şeyler arasında yemyeşil bir<br />
doğa, masmavi bir deniz ve sizi karşılayacak sıcacık insanlar<br />
var, ama Anadolu Grubu tarafından yapılmış ve her gün<br />
bacasından sessiz katiller çıkan bir kömürlü termik santral<br />
yok. Orada hala ağaçlar ve temiz hava soluyan insanlar<br />
var. Gerze’de kömürlü termik santral yok; çünkü güzel şeyler<br />
olur, hep birlikte yaparız ve hayatımız değişir. Bu hikayeyi<br />
mümkün kılan herkese şükranlarla...<br />
NİSAN 2010<br />
Nükleersiz Türkiye Turu kapsamında Greenpeace,<br />
eylem gemisi Rainbow Warrior ile<br />
birlikte Gerze’ye uğradı ve kömürlü termik<br />
santrallere hayır mesajı verdi.<br />
4 MAYIS 2010<br />
Anadolu Grubu, ÇED süreci içinde yasal olarak<br />
gerçekleştirmesi gereken halkın katılımı<br />
toplantısında, tepkilerini dile getirmek için<br />
toplanan 3 bine yakın Gerzeli’yi susturmaya<br />
çalıştı ve kapalı spor salonunda yerel halka<br />
biber gazı ile müdahale edildi.<br />
21 HAZİRAN 2010<br />
Anadolu Grubu Aralık 2009’da tekrar başvurduğu<br />
ÇED için format almayı başardı.<br />
04 GREENPEACE<br />
GREENPEACE<br />
05
2011<br />
Greenpeace, Anadolu Grubu’nun markası<br />
olan Efes Pilsen’in “Bira Bu Kapağın Altında“<br />
sloganına atıfta bulunarak “Kömür Bu Kapağın<br />
Altında“ isimli bir imza kampanyası başlattı.<br />
Aynı dönemde “Efes Sevenleri Üzme!”<br />
kampanyası ile 5 gün içinde 15 bine yakın<br />
kişi Anadolu Grubu’nun sahibi Tuncay Özilhan’a<br />
mektup yolladı. Bununla birlikte önce<br />
mart, sonra ağustos aylarında asker ve polislerle<br />
gece yarısı gelen şirket sondaj çalışmalarına<br />
başladı.<br />
Projeye karşı yürütülen itiraz<br />
çalışmalarının ardından Anadolu<br />
Grubu 2012 ve 2013’de ÇED raporunu<br />
revize ederek bakanlığa sundu fakat<br />
itiraz edilen kısımlarda değişiklik<br />
olmadığı için bu raporlar da iade<br />
edildi. 23 Şubat 2015’de ise ÇED<br />
süreci tamamen iptal edildi ve Gerze<br />
halkı kömür tehdidinden en azından<br />
şimdilik kurtulmuş oldu.<br />
8 ARALIK 2011<br />
Greenpeace gönüllüleri Anadolu Efes basketbol<br />
takımının maçında “Bir üçlük de kömüre<br />
karşı at!” yazılı pankart açtı. Aynı dönemde<br />
Greenpeace, Anadolu Grubu’na karşı telefon<br />
kampanyaları yürüttü ve birçok insan telefon<br />
açarak santrale karşı olan tepkisini iletti. Yine<br />
aralık ayında şirket ÇED raporunu tamamladı<br />
ve bakanlığa sundu.<br />
5 - 6 EYLÜL 2011<br />
5 Eylül’de köylülere biber gazı ve TOMA’lar<br />
ile müdahale edildi. 6 Eylül’de sondaj çalışmalarını<br />
durdurmak için aylardır çadırlarında<br />
nöbet tutan Gerze halkına yine orantısız güç<br />
uygulandı.<br />
KASIM 2011<br />
Kasım ayında Gerze halkı ve Greenpeace<br />
gönüllüleri ile birlikte Anadolu Grubu’nun<br />
İstanbul’daki binası önünde bir eylem gerçekleştirildi.<br />
Eylem sırasında binanın önüne<br />
kasalarca kömür bırakıldı.<br />
14 ŞUBAT 2012<br />
Anadolu Grubu’ndan yatırımlarını güneşe çevirmesini<br />
isteyen Greenpeace gönüllüleri, şirketin<br />
İstanbul’daki binasının önüne güneş panelleri<br />
kurdu ve sıktıkları portakal sularını Efes çalışanları<br />
ve hissedarlarına dağıttı.<br />
OCAK 2013<br />
Greenpeace “Kim Korkar?” isimli yeni imza<br />
kampanyasını başlattı.<br />
18 NİSAN 2013<br />
Greenpeace eylemcileri İstanbul Bozdoğan Kemeri’ne<br />
tırmandı ve “Özilhan bizi hasta etme,<br />
kömürden vazgeç!” mesajı verdi.<br />
06 GREENPEACE<br />
GREENPEACE<br />
07
Türkiye<br />
zeytinliklerini<br />
korumaya<br />
kararlı<br />
Kişi başına 2 zeytin<br />
ağacı düşüyor<br />
TÜİK ve FAO verilerinden derlediğimiz<br />
bilgilere göre, zeytinlikleri koruma<br />
altına alan yasa değişikliğinin yürürlüğe<br />
girdiği 1995 yılında ülkemizdeki<br />
zeytin ağacı sayısı 87.581.000 iken,<br />
koruma sayesinde 2014 yılında bu<br />
rakam 168.997.000 seviyesine ulaşarak<br />
%93 oranında rekor bir artış<br />
gösterdi. Bu sayede günümüzde ülkemizdeki<br />
her bir kişiye 2 zeytin ağacı<br />
düşer hale geldi. 7’şer yılık dilimler<br />
göz önüne alındığında, 19<strong>88</strong>-1995<br />
arasında ülkemizdeki zeytin ağacı<br />
sayısında sadece %2’lik bir artış sağlanmışken,<br />
zeytinliklere getirilen koruma<br />
sayesinde bu oran 1995-2002<br />
yılları arasında %16, 2002-2009 yılları<br />
arasında ise %51 gibi rekor bir<br />
seviyeye ulaştı. 1995 yılında Türkiye’nin<br />
dünya zeytin üretimindeki payı<br />
%5 iken, 2012 yılında bu rakam %11<br />
olarak kaydedildi. Böylece ülkemizde<br />
zeytinlikler koruma altına alındıktan<br />
sonra Türkiye’nin dünya zeytin pazarındaki<br />
payı iki katın üzerinde artış<br />
göstermiş oldu.<br />
“Zeytinliklerin olduğu bölgelerde<br />
sanayi tesisleri yapılmamalı”<br />
“Zeytinliklerin<br />
olduğu bölgelerde<br />
kömürlü termik santral<br />
kurulmasına karşıyım”<br />
diyenler<br />
diyenler<br />
%83<br />
%79 18-24<br />
Zeytinlik bölgelere<br />
sanayi tesisi yapılmasına<br />
karşı olanların<br />
büyük çoğunluğunu<br />
yaş arası<br />
genç nüfus<br />
oluşturuyor.<br />
Ülkemizdeki zeytinlik<br />
bölgelerin imara<br />
açılması konusunda<br />
kamuoyunun görüşlerini<br />
öğrenmek amacıyla<br />
yaptırdığımız anketin<br />
sonuçlarını açıklıyoruz:<br />
Araştırmanın sonuçlarına<br />
göre, Türkiye’nin %83’ü,<br />
zeytinlik alanlarda sanayi<br />
tesisi kurulmasını istemiyor.<br />
Greenpeace olarak ülkemizdeki<br />
zeytinlik bölgelerin imara açılması<br />
konusunda kamuoyunun<br />
görüşlerini öğrenmek amacıyla<br />
yaptırdığımız anketin sonuçları<br />
ortaya çarpıcı gerçekler koydu.<br />
Araştırmamız, 25 Aralık 2014 ile<br />
3 Ocak 2015 tarihleri arasında,<br />
7 bölgedeki 41 ilde, 18 yaş üzeri<br />
1.086 kişiyle yüz yüze görüşme<br />
yöntemi kullanılarak gerçekleştirildi.<br />
İksara Veri Analiz Şirketi’nin<br />
yürüttüğü araştırmaya göre;<br />
zeytinliklerin olduğu bölgelerde<br />
sanayi tesislerinin yapılmaması<br />
gerektiğini düşünenler %83 gibi<br />
yüksek bir orana ulaştı. Katılımcıların<br />
%79’u zeytinlik alanlarda<br />
kömürlü termik santral kurulmasına<br />
karşı olduğunu ifade etti.<br />
Araştırmanın en çarpıcı verilerinden<br />
biri ise yeni zeytin yasasını<br />
destekleyenlerin sadece %18’de<br />
kalması.<br />
Şu anda TBMM’de görüşülmekte<br />
olan ve zeytinlik alanları maden<br />
ve kömür santrali gibi çevreyi kirletecek<br />
sanayi tesislerine açacak<br />
olan yasa tasarısına dikkat çekmeye<br />
devam ediyoruz. Talebimiz,<br />
kamuoyunun büyük oranda desteklemediği<br />
bu yasa tasarısının<br />
bir an önce geri çekilmesi ve çok<br />
büyük bir hatadan geri dönülmesi.<br />
Yaptırdığımız anket sonuçlarını<br />
katılımcıların siyasi görüşünü<br />
göz önünde bulundurarak incelediğimizde,<br />
hangi siyasi partiyi<br />
destekliyor olursa olsun, insanların<br />
zeytinliklerin korunması konusunda<br />
aynı ölçüde hassasiyet<br />
ve kararlılık gösterdiğini gördük.<br />
Yaptığımız bu kamuouyu araştırması<br />
ülkemizin kalkınmasının<br />
çevreyi tahrip ederek değil, tam<br />
tersine çevreyi koruyarak sağlanması<br />
konusunda çok ciddi bir<br />
iradeyi ortaya koydu.<br />
Dünya zeytin üretiminde<br />
4. sırada yer alan ve<br />
2. sıraya yerleşme hedefi<br />
bulunan Türkiye, bu<br />
hedefine ancak zeytinlik<br />
alanları korumaya devam<br />
ederek ulaşabilir. Bu<br />
amaçla, Türkiye’deki herkesi<br />
www.zeytiniseviyorum.org<br />
adresinde kampanyamıza<br />
katılmaya çağırıyoruz.<br />
08 GREENPEACE<br />
GREENPEACE<br />
09
11 Mart 2015,<br />
Japonya’da<br />
yaşayan insanlar<br />
için kasvetli bir<br />
yıldönümü.<br />
Bu gün, her gün olduğu<br />
gibi, birçoğu hala bu<br />
nükleer felaketten<br />
dolayı acı çeken<br />
kurbanları hatırlıyoruz.<br />
Ülkede nükleer enerji<br />
üretiminin yeniden<br />
başlamasına karşı çıkan<br />
Japonya’daki insanların<br />
çoğu gibi mücadeleye<br />
devam edeceğiz. Bunu<br />
geleceğin güvenli,<br />
temiz ve nükleersiz<br />
olmasından emin<br />
olmak için yapacağız.<br />
Dört yıl süren nükleer kriz<br />
Fukuşima felaketi<br />
Dört sene önce gerçekleşen “Büyük<br />
Doğu Japonya Depremi” on binlerce<br />
insanın ölmesine ve bir nesil boyunca<br />
gerçekleşen en ciddi nükleer<br />
felaketin başlamasına neden olan<br />
bir tsunamiyi tetikledi. Tokyo Elektrik<br />
Enerji Şirketi (TEPCO)’ya ait<br />
olan Fukuşima Daiiçi Nükleer Enerji<br />
Santrali’ndeki üç nükleer reaktörde<br />
çekirdek erimesi gerçekleşti ve reaktör<br />
koruma kapları zarar gördü.<br />
Dört sene sonra 11 Mart, çevresel<br />
kirlenme ve sürmekte olan acı nükleer<br />
felaketle ortaya çıkan krizin boyutunun<br />
büyüklüğünü gözler önüne<br />
sermeye devam ediyor. Fukuşima<br />
bölgesindeki felaket, doğadaki en<br />
önemli element ve gezegendeki yaşam<br />
kaynağı olan su üzerindeki etkisini<br />
sürdürüyor. Bölgedeki su kaynakları,<br />
insanlar tarafından şimdiye<br />
kadar yapılmış olan en tehlikeli ve<br />
uzun ömürlü zehirlerle kirlenmiş<br />
durumda. TEPCO, 25 Şubat tarihinde,<br />
daha önceki ölçümlerden<br />
50 ilâ 70 kat fazla radyoaktif kirliliği<br />
bulunan suyun yaklaşık bir senedir<br />
okyanusa aktığını itiraf etti.<br />
Greenpeace Fukuşima’da<br />
Greenpeace uzmanları bölgedeki<br />
radyasyonu ölçmek için Fukuşima’yı<br />
23 defa ziyaret etti. Bunlardan<br />
birincisi felaketin başlamasından<br />
sonraki ilk birkaç hafta<br />
içerisindeydi. Greenpeace’in 2014<br />
yılının Ekim ayında Litate (Fukuşima<br />
Daiiçi Santrali’nden 40 km<br />
uzaklıkta), Fukuşima (60 km), Tamura<br />
şehrindeki Miyakoji (20 km)<br />
ve Kawauchi köyünde (20 km)<br />
yaptığı izleme çalışmasının sonuçlarına<br />
göre birçok bölgede radyoaktif<br />
temizlik çabaları Japonya hükümetinin<br />
belirlediği uzun dönem<br />
radyoaktif temizlik hedefi olan 0,23<br />
Greenpeace<br />
Fukuşima’yı<br />
yalnız bırakmadı,<br />
bırakmıyor...<br />
mikro Sv/s seviyesinden oldukça<br />
uzaktaydı. Greenpeace izleme<br />
ekibinin Kawauchi’de yaptığı radyasyon<br />
ölçümlerinin %59’u hedeflenen<br />
seviyenin üstünde çıktı. Yüksek<br />
seviyeli radyasyon ölçümlerine<br />
yollardan uzak alanlarda rastlandı.<br />
Ancak insanların yollar ve kaldırımlar<br />
boyunca oluşturulan temiz<br />
‘koridorlar’a hapsedilmiş bir şekilde<br />
eski topluluklarında anlamlı hayatlar<br />
yaşaması beklenemez. Burası bir<br />
zamanlar yoğun bir tarım bölgesiydi.<br />
Burada toprağın kaybı bölgenin<br />
birçok eski sakininin geçim kaynağının<br />
yok olması anlamına geliyor.<br />
Yaklaşık 120.000 nükleer felaket<br />
göçmeni geçici evlerde yaşıyor ve<br />
hayatları askıya alınmış durumda:<br />
Aldıkları tazminat başka bir yerde<br />
bir hayat kurmalarına yetmiyor ve<br />
mağdurlar önceki evlerine dönemiyor<br />
veya dönmek istemiyor.<br />
İklime duyarlı<br />
seyahat biçimleri<br />
Seyahat, bireysel karbon salımlarında en çok farklılık<br />
içeren alandır. Bazı insanlar şehirlerde yakıt oburu arazi<br />
araçlarıyla (4x4 ya da jip) dolaşırken, bazıları otobüs<br />
kullanır. Bazıları boş zamanlarını değerlendirmek için<br />
jetle dünya turu yapar, bazıları yürüyüş tatillerini tercih<br />
eder. Kişisel davranışlardaki bu farklılıklar, enerji tasarrufu<br />
potansiyelini de çok etkiliyor.<br />
2 3<br />
4<br />
1<br />
5<br />
1<br />
Toplu<br />
taşıma<br />
kullanın.<br />
Otobüs ve trenler yakıt anlamında<br />
özel araçlardan 3 kat daha verimli.<br />
Şehir raylı sistemleri ve tramvaylar<br />
en verimli olanları, üstelik gelecekte<br />
daha da temiz olacaklar.<br />
2<br />
Bacaklarınızı<br />
çalıştırın.<br />
Yürümek sizi formda tutar ve iklime<br />
hiçbir şekilde zarar vermez. Şehirleri<br />
yürüyerek yeniden keşfedin.<br />
3<br />
Gerekmedikçe<br />
uçmayın!<br />
Uçaklar iklim katillerinin başında gelir.<br />
Telefon ve video konferansı gibi<br />
alternatifleri kullanın; uzun menzillere<br />
uçuşu azaltın; komşu ülkeler<br />
içinde demiryolu kullanın, keyifli ve<br />
iklim dostu bir ulaşım olacaktır.<br />
4<br />
Arabanızı<br />
küçültün.<br />
Bir sonraki arabanızı alırken soracağınız<br />
ilk soru “Ne kadar yakıt tüketiyor?”<br />
olmalı. Piyasadaki mevcut<br />
arabalar 100 km’de 4 litre tüketiyor.<br />
Bunu 2 lt’ye kadar çekmek mümkün.<br />
Yakıt oburu büyük araba sahiplerinin<br />
araçlarını göstermekten<br />
utanacak hale gelmeleri için bize<br />
yardım edin.<br />
5<br />
Bisiklete<br />
binin.<br />
Bisiklet az yer kaplar, yakıt istemez.<br />
Temizdir, sessizdir, sizi formda tutar.<br />
Her fırsatta eski ve güzel bisikletinizi<br />
kullanmaya bakın; alışverişe<br />
giderken, işe giderken, gezerken...<br />
Hatta kendinize yeni bir bisiklet alın,<br />
yeni modeller daha hafif ve inanılmaz<br />
derecede konforlu. Belediyenizden<br />
size bisikletler için uygun<br />
yollar yapmasını isteyin.<br />
10 GREENPEACE<br />
GREENPEACE<br />
11
Nükleer mücadelesinde<br />
sen de yanımızda ol!<br />
Sadece Akkuyu değil; arkadaşların, sen ve sevdiklerin...<br />
Kısaca tüm canlılar tehdit altında. Onları korumak için<br />
harekete geç!<br />
imza.greenpeace.org/akkuyu<br />
12 GREENPEACE