03.10.2017 Views

Sealife 43 K

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ücretsizdir Sayı <strong>43</strong> Ekim 2017<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

BURSA<br />

SEALIFE / TEMMUZ 2017 / 1


AJANDA <br />

Değerli Misafirlerimiz;<br />

Havaların giderek daha da serinleyeceği, yaprakların<br />

sararacağı, buna karşılık ılık sonbahar güneşinin<br />

tadını doyasıya çıkarabileceğimiz Ekim ayı geldi.<br />

İDO olarak bayramları da kapsayan yoğun bir yaz<br />

dönemini geride bıraktık.<br />

Eylül ayının ilk günlerinde sona eren Bayram<br />

tarifemiz boyunca toplam 266 bin araç ve<br />

622 bin misafirimizi taşıyarak sevdiklerine ve<br />

evlerine ulaştırdık. Toplamda 6 bine yakın sefer<br />

düzenlediğimiz 10 günlük tatil boyunca özellikle<br />

Eskihisar-Topçular, Yenikapı-Yalova ve Pendik-Yalova<br />

hatlarımız neredeyse aralıksız çalıştı.<br />

Kurban Bayramı’nın sona ermesi ve okul zilinin<br />

çalmasıyla birlikte biz de sonbahar tarifemize<br />

geçiş yaptık. İç ve dış hat seferlerimizi sizlerden<br />

gelen talepler doğrultusunda yeniden düzenlerken<br />

Bostancı-Yenikapı/Marmara-Avşa Adası ve Bostancı<br />

– Yenikapı / Çınarcık – Esenköy seferlerimizi<br />

kademeli olarak 29 Ekim 2017 Pazar gününe kadar<br />

sürdüreceğiz. Her zaman olduğu gibi bu dönemde<br />

de sizlere hesaplı seyahat imkanı sunmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

Konforlu, keyifli ve avantajlı yolculuğun adresi<br />

olan İDO olarak, sizlerin yalnızca denizde<br />

değil tüm yolculuklarınızda yanınızda olmayı<br />

amaçlıyoruz. Bu doğrultuda ‘trafik güvenliğini’<br />

deniz yolculuğunda anlatmanın çok daha akılda<br />

kalıcı olduğuna inanarak, MAPFRE Vakfı işbirliği<br />

ile bu yıl ikinci kez gemilerimizde ‘Bıdık ile Köpük<br />

Trafikte’ tiyatro oyununu sergiledik. Bu proje ile bir<br />

kez daha küçük misafirlerimizin trafik kurallarını<br />

eğlenerek öğrenmesine olanak tanıdık. İDO olarak<br />

misafirlerimize konforlu ve güvenilir ulaşım imkanı<br />

sunmanın yanı sıra seyahatleri sırasınca keyifli vakit<br />

geçirmeleri adına çalışmalarımıza devam edeceğiz.<br />

Tüm öğrencilerimize zihin açıklığı ve derslerinde<br />

başarılar dilerken Cumhuriyetimizin kuruluşunun<br />

94’üncü yıldönümünü kutlayacağımız 29 Ekim 2017<br />

tarihi vesilesi ile, şehit ve gazilerimizi minnetle anar,<br />

Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım.<br />

Keyifli yolculuklar...<br />

Ufuk Tuğcu<br />

İDO Genel Müdürü<br />

4 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


H A Y A T I G I Y I N<br />

ONLINE SHOP | hemington.com.tr<br />

SEALIFE / TEMMUZ 2017 / 5<br />

*Woolmark sembolü pek çok ülkede geçerli bir kalite onay işaretidir.


KÜNYE <br />

<br />

4 <br />

9 AJANDA<br />

Ekim ayı etkinlikleri<br />

26 <br />

Mabel Matiz<br />

Şebnem Hassanisoughi<br />

34 <br />

Ortaköy - Bebek<br />

Bursa<br />

26<br />

56<br />

50 <br />

Dünyanın<br />

En Uzun Köprüleri<br />

56 <br />

Bir Kültüre Dönüşen Su<br />

62 <br />

Osmanlı’nın Cam Sanatına<br />

Armağanı: Çeşm-i Bülbül<br />

34<br />

6 // SEALIFE


62<br />

YÖNETİM<br />

İmtiyaz Sahibi İDO İstanbul Deniz Otobüsleri<br />

San. ve Tic. A.Ş. adına<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Hande Ergünlü<br />

Yönetim Yeri<br />

İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri) Kennedy Cad. Hızlı Feribot<br />

İskelesi 34480 Yenikapı Fatih/İstanbul Tel: 0212 455 69 00<br />

www.ido.com.tr<br />

Yayın Kurulu<br />

Av. İrşadi Akbaş / Hukuk Danışmanı<br />

Yayın Koordinasyon<br />

Burcu Çakar / Yayın Koordinatörü<br />

66 <br />

Esnaf Lokantaları<br />

72 <br />

<br />

TOFD Genel Başkan<br />

Yardımcısı<br />

Semra Çetinkaya<br />

“Esas Engel, Fiziksel<br />

Değil Çevresel”<br />

76 <br />

Doğru Egzersiz<br />

Nasıl Yapılır?<br />

80 <br />

En Hızlı Hayvanlar<br />

72<br />

EDİTORYAL<br />

Group Medya ve Bilgi Teknolojileri A.Ş.<br />

Halaskargazi Cad. No: 145 Kat: 4, 3<strong>43</strong>81 Şişli - İstanbul<br />

Tel: +90 212 224 93 30 (pbx)<br />

www.group-medya.com<br />

Yayın Koordinatörü<br />

Nevzat Çalışkan / nevzatc@groupmedya.com<br />

Yazı İşleri Müdürü<br />

Kerem Kurul / keremk@ groupmedya.com<br />

Kreatif Direktör<br />

Halil Özbayrak / halilo@groupmedya.com<br />

Görsel Yönetmen<br />

Şener Uluer / seneru@groupmedya.com<br />

Editörler<br />

Kübra Çol Lambaoğlu / kubral@groupmedya.com<br />

Eda Bayraktar / edab@groupmedya.com<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Zeynep Merve Kaya, Zekiye Yaşar Meriç,<br />

Buğra Levent, İlknur Eşsiz<br />

REKLAM<br />

Group Medya ve Bilgi Teknolojileri A.Ş.<br />

Reklam Grup Başkanı<br />

Gürhan Gezer / gurhang@groupmedya.com<br />

Reklam Grup Başkan Yardımcıları<br />

Selim Erem / selime@groupmedya.com<br />

Işıl Baysal Turan / isilb@groupmedya.com<br />

Reklam Satış<br />

Funda Yıldız / funday@groupmedya.com<br />

Göktuğ Bedri Evren / goktuge@groupmedya.com<br />

Reklam Rezervasyon Müdürü<br />

Ender Parlar / enderp@groupmedya.com<br />

82 <br />

84 <br />

94 <br />

<br />

<br />

76<br />

BASKI<br />

PROMAT BASIM YAYIN SAN. ve TiC. A.Ş.<br />

Orhangazi Mah. 1673. Sok. No:34 Esenyurt İstanbul<br />

Tel: 0212 622 63 63<br />

www.promat.com.tr<br />

YEREL SÜRELİ YAYIN<br />

Yazı ve fotoğrafların tüm hakları İDO SeaLife dergisine aittir.<br />

Yazılı izin olmaksızın hiçbir şekilde yazı ve fotoğraflardan alıntı<br />

yapılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine<br />

aittir. Türkiye basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.<br />

SEALIFE // 7


8 // SEALIFE


KONSER<br />

DÜNYA<br />

11<br />

EKİM<br />

Can<br />

Bonomo<br />

Alternatif müzik sanatçısı Can Bonomo, 11 Ekim’de IF Performance<br />

Hall sahnesinde hayranları ile buluşacak. İlk albümü ‘Meczup’ ve<br />

ikinci albümü ‘Aşktan ve Gariplikten’ ile geniş bir hayran kitlesine<br />

ulaşan Bonomo, bu konserde, alaturka nağmelerin yanı sıra indie<br />

melodileri kendi tarzında yorumlayacak.<br />

SEALIFE // 9


AJANDA KONSER<br />

2EKİM<br />

Kürşat Başar<br />

Kürşat Başar ve orkestrası,<br />

2 Ekim’de Kozyatağı Kültür<br />

Merkezi’nde müzikseverlerle<br />

buluşacak. 2011 yılında kurulan<br />

Kürşat Başar Orkestrası; saksafonda<br />

Kürşat Başar, piyanoda Burçin<br />

Büke, basta Elcil Gürel ve davulda<br />

İzzet Hiçkalmaz’dan oluşuyor.<br />

Repertuvarında birçok müzik türü<br />

ve şarkıya yer veren topluluk,<br />

Türkiye’nin önemli sanatçılarıyla<br />

ortak projeler de gerçekleştiriyor.<br />

2012 yılında yayınladığı ‘Keşke<br />

Burada Olsaydın’ adlı albümde<br />

Sezen Aksu, İlhan Şeşen, Yeşim<br />

Salkım, Yaşar, Levent Yüksel, Erol<br />

Evgin gibi sanatçılarla çalışan<br />

Kürşat Başar’ın ‘Kaldığımız Yerden’<br />

adlı ikinci albümü ise Ferhat Göçer,<br />

Nükhet Duru, Candan Erçetin, Soner<br />

Olgun, Nezih Ünen ve Ragıp Savaş<br />

gibi müzisyenlerin seslendirdikleri<br />

şarkılardan oluşuyor.<br />

Zeki Müren<br />

Şarkılarına<br />

Oskestra Yorumu<br />

Limak Vakfı’nın kurduğu,<br />

tenor Murat Karahan’ın sanat<br />

yönetmenliğini yaptığı Limak<br />

Filarmoni Orkestrası, 24 Eylül<br />

1996’da kaybettiğimiz Zeki<br />

Müren’in en sevilen şarkılarını,<br />

4 Ekim’de Ankara Congresium’da,<br />

11 Ekim’de ise Zorlu PSM’de<br />

müzik severlerle buluşturuyor. İlkini<br />

Rengim Gökmen’in yöneteceği<br />

Limak Filarmoni Orkestrası’nın<br />

konserinde Zeki Müren’in şarkılarını<br />

Murat Karahan seslendiriyor.<br />

4<br />

11<br />

EKİM - ANKARA EKİM - İSTANBUL<br />

10 // SEALIFE


5EKİM<br />

Sonbahara Müzikli Karşılama<br />

İstanbul, sonbaharı ZUBİZU Harbiye Açıkhava<br />

konserleri ile karşılıyor. Atlantis Yapım<br />

organizasyonuyla gerçekleşen açık hava konserleri,<br />

6 Ekim’de Danny Brillant ile başlayıp Ferhat Göçer<br />

& Enbe Orkestrası, Bülent Ortaçgil & Birsen Tezer,<br />

Haluk Levent, Kenan Doğulu ve Athena konserleriyle<br />

14 Ekim’e kadar devam ediyor.<br />

6EKİM<br />

Bülent Ortaçgil<br />

Bülent Ortaçgil, 5 Ekim akşamı IF Performance Hall<br />

sahnesinde sevilen şarkılarını seslendiriyor. Türkiye’de<br />

şehir müziğinin önemli isimlerinden Bülent Ortaçgil,<br />

‘Sen’ isimli yeni albümünü Ada Müzik’ten çıkarttı.<br />

Her zamanki gibi tüm söz ve bestelerde sanatçının<br />

imzasını taşıyan Sen ile Ortaçgil, yedi yıldır ara verdiği<br />

albüm çalışmalarına kaldığı yerden devam ediyor.<br />

Gökhan Tepe<br />

Gökhan Tepe 7 Ekim’de<br />

Jolly Joker Ankara<br />

sahnesinde olacak.<br />

Konserde kendi şarkılarının<br />

yanı sıra ‘Türkan’, ‘Teşekkür<br />

Ederim’, ‘Araftayım’ gibi<br />

besteleri de seslendirecek<br />

olan Tepe, ‘Dem’li Şarkılar’<br />

adını verdiği 70 ve 80’li<br />

yıllara damgasını vuran<br />

pop, arabesk ve sanat<br />

müziği eserlerine de kendi<br />

yorumunu katacak.<br />

7EKİM<br />

SEALIFE11<br />

//


AJANDA <br />

Hayal Makinesi<br />

Nişantaşı’ndaki Bozlu Art Project,<br />

sezonu 22 Ekim’e kadar ziyaret<br />

edebileceğiniz Server Demirtaş’ın<br />

‘Hayal Makinesi’ isimli sergisiyle<br />

açıyor. Demirtaş’ın iki yıldır üzerinde<br />

çalıştığı ‘At’ isimli ‘hiperrealist’<br />

heykelinin de yer aldığı sergide;<br />

sanatçının, otomobil cam<br />

sileceğinden, bisiklet frenine kadar<br />

uzanan hazır malzemeleri kullanarak<br />

oluşturduğu kinetik heykelleri<br />

sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.<br />

Südor’un Eserleri<br />

Galeri Diani’de<br />

Polifonik Komşuluklar<br />

Nişantaşı’ndaki F Sanat Galeri, 13 Ekim- 3 Kasım<br />

arasında ‘Polifonik Komşuluklar’ isimli grup sergisine<br />

ev sahipliği yapıyor. Sergide; Ahmet Yeşil, Asil Efe<br />

Işın, Atiye Güner, Beşir Bayar, Buse Kızılırmak, Hasan<br />

Basri İnan, Maide Bulak, Mehmet Aydın Avcı, Muazzez<br />

Bengisu Kurtuluş, Reşat Ceylan ve Tuğba Sönmez’in<br />

resimleri yer alıyor.<br />

Beyoğlu’ndaki Galeri Diani, 7-28<br />

Ekim arasında Gülseren Südor’un<br />

‘Geçmiş ve Şimdi; Ama hepsi<br />

Aynı’ adlı kişisel resim sergisine ev<br />

sahipliği yapıyor. Bugüne kadar yurt<br />

dışında dokuz, yurt içinde ise 61<br />

kişisel sergi açan Südor, eserlerinde<br />

kadın ve doğa temasını sıklıkla<br />

kullanıyor.<br />

12 // SEALIFE


TEMMUZ’A<br />

30 KADAR<br />

SEALIFE // 13


AJANDA <br />

6EKİM<br />

Babam<br />

Nihat Durak tarafından yönetilen Babam,<br />

karısının ölmesi üzerine zihinsel engelli oğlu Arif<br />

ile baş başa kalan Yusuf Tunalı’nın hikayesini<br />

anlatıyor. Çetin Tekindor, Melisa Şenolsun,<br />

Berker Güven, Erkan Kolçak Köstendil, Cezmi<br />

Baskın, Seray Gözler, Ali İhsan Varol ve Ali<br />

Düşenkalkar’ın rol aldığı dram türündeki bu<br />

film, insanların sorunlarla mücadele ederken<br />

geçirdiği değişimi gözler önüne sermesi<br />

açısından önem taşıyor.<br />

Blade<br />

Runner<br />

2049:<br />

Bıçak<br />

Sırtı<br />

1982’de vizyona giren,<br />

‘Blade Runner’ın devamı<br />

niteliğindeki ‘Blade<br />

Runner 2049: Bıçak Sırtı’,<br />

filminde ‘Blade Runner’<br />

adı verilen polislerden biri<br />

olan ‘K’, toplumu kaosa<br />

sürükleyecek potansiyel<br />

bir tehdidin varlığını<br />

keşfeder. Araştırmaları,<br />

onu 30 yıldır kayıp olan<br />

Blade Runner Rick<br />

Deckard’a yönlendirir<br />

ve macera başlar. Denis<br />

Villeneuve’ün yönettiği,<br />

Rick Deckard rolünü<br />

ise Harrison Ford'un<br />

canlandırdığı film 6<br />

Ekim’den itibaren üç<br />

boyutlu olarak vizyona<br />

giriyor.<br />

6EKİM<br />

14 // SEALIFE


Uzaydan<br />

Gelen<br />

Fırtına<br />

Gerard Butler’ın başrolünde yer aldığı<br />

‘Uzaydan Gelen Fırtına’, yaşanan doğal<br />

afetlerin ardından iklimi kontrol etmek<br />

için yaratılan uydu ağının dünyaya<br />

saldırmaya başlaması ve bunun üzerine<br />

de insanların kendilerini savunmalarını<br />

anlatıyor. 20 Ekim’de üç boyutlu olarak<br />

vizyona girecek filmin yönetmen<br />

koltuğunda Dean Devlin oturuyor.<br />

20<br />

EKİM<br />

Thor<br />

Ragnarok<br />

27 Ekim’de vizyona<br />

girecek, yönetmenliğini<br />

Taika Waititi’nin üstlendiği<br />

‘Thor: Ragnarok’da,<br />

çekici olmadan evrenin<br />

bir ucunda mahsur kalan<br />

Thor, Hela’nın yol açacağı<br />

kıyameti ve Asgard<br />

medeniyetinin yıkılmasını<br />

önlemek için zamana<br />

karşı yarışıyor. Filmde<br />

Thor’u Chris Hemsworth,<br />

Hela’yı ise Cate Blanchett<br />

canlandırıyor.<br />

27<br />

EKİM<br />

SEALIFE // 15


AJANDA <br />

III. Richard<br />

Altıdan Sonra’nın Kumbaracı 50’de<br />

sahneleyeceği yeni oyunu ‘III.<br />

Richard’ı. Yiğit Sertdemir yönetiyor.<br />

Burakhan Yılmaz, Cemre Gümeli,<br />

Ceren Sevinç, Deniz Gürzumar,<br />

Eren Demirbaş, Erkan Baylav,<br />

Feride Çetin, Tolga Bayraklı, Yeşim<br />

Sarı ve Yiğit Sertdemir’in rol aldığı<br />

oyunda, Kral III. Richard’ın hikayesi<br />

anlatılıyor.<br />

Kaan Sekban Saçmalar<br />

‘Kaan Sekban Saçmalar’ adlı stand-up gösterisiyle 17 Ekim’de UNIQ<br />

Hall’e konuk olan Kaan Sekban, gösterisinde; beyaz yakalı hayatı,<br />

yaşam koçlarını, günümüz ebeveynlerini ve günlük hayatta farkında<br />

olmadan karşılaştığımız pek çok karakteri sahneye taşıyor.<br />

Hansel ve Gretel’in Öteki Hikâyesi<br />

Hansel ve Gretel kardeşlerin trajik hikâyesinin, modern bir masal<br />

olarak sahnelendiği oyunda, iki kardeşi Ayça Bingöl ve Salih Bademci<br />

canlandırıyor. Neil LaBute’nin yazıp Ali Altuğ’un yönettiği oyun; 20, 21 ve<br />

22 Ekim’de Kadıköy’deki Oyun Atölyesi’nde sahneleniyor.<br />

16 // SEALIFE<br />

* <strong>Sealife</strong> - Eylül 2017, Sayı 42, Sayfa 18’de, tiyatro konu başlığı altında zikredilen Murat İpek’in soyadı, sehven “İpekçi” olarak yayımlanmıştır.


SEALIFE // 17


AJANDA <br />

Yanlış<br />

Tercihler<br />

Mahallesi<br />

Mario Levi<br />

Yazar Mario Levi, 'Yanlış<br />

Tercihler Mahallesi'ni<br />

herkesin mutlaka<br />

hayatının tüm akışını<br />

değiştirecek yanlış bir<br />

tercih yaptığı, sonra<br />

da ömrünü bu tercihle<br />

hesaplaşmaktan<br />

kaçarak tükettiği<br />

hüzünlü bir yer olarak<br />

tanımlıyor. Sıradışı bir<br />

mahallede yaşayan<br />

sıradışı karakterlerin iç<br />

içe geçmiş öykülerini<br />

son derece çarpıcı bir<br />

biçimsel üslupla anlatan<br />

Levi'nin kitabının en<br />

önemli kahramanları ise<br />

Süslü Niko, Anet, Şişko<br />

Nuri, Garip Lolo, Deli<br />

Burhanettin.<br />

Iza'nın Şarkısı<br />

Magda Szabo<br />

Iza, babası ölünce yalnız<br />

kalan annesini yanına<br />

almak ister. Doktor<br />

kızıyla gurur duyan<br />

yaşlı kadın, sürdürdüğü<br />

taşra hayatını, anılarını,<br />

alışkanlıklarını, bir<br />

anlamda kimliğini<br />

bırakıp başkente taşınır.<br />

Ne yazık ki, 20. yüzyılın<br />

ikinci yarısında, savaş<br />

sonrasında büyük bir<br />

hızla değişen Macar<br />

toplumunda, yalnızlık<br />

ve kuşak çatışması<br />

anlamına gelmektedir<br />

bu. Magda Szabo,<br />

romanında, insani<br />

değerlere en bağlı,<br />

en idealist kişilerin<br />

bile yakınlarını<br />

anlamakta nasıl yetersiz<br />

kalabileceğini, insan<br />

ilişkilerine sızan empati<br />

yoksunluğunu anlatıyor.<br />

Genetik<br />

Şifrenizi Kırın<br />

Dr. Sharon Moalem<br />

Doktor Sharon<br />

Moalem, Genetik<br />

Şifrenizi Kırın adlı<br />

kitabında sağlığımızda<br />

ve beslenmemizde<br />

en önemli şeyin<br />

genlerimiz olduğunu<br />

kanıtlayan araştırma<br />

sonuçları ve bilgiler<br />

sunuyor. Okurlarına<br />

genlerimizden<br />

yola çıkarak nasıl<br />

beslenecekleri ve<br />

hayatlarını nasıl düzene<br />

sokabileceklerini<br />

de anlatan kitaptaki<br />

bilgiler, Doktor Sharon<br />

Moalem’in 20 yıldan<br />

uzun süren genetik<br />

araştırmalarına<br />

dayanıyor.<br />

Başlangıç<br />

Dan Brown<br />

Bilbao’daki Guggenheim<br />

Müzesi’nde başlayan<br />

Dan Brown'un Başlangıç<br />

adlı romanında Harvard<br />

Simgebilim Profesörü<br />

Robert Langdon, en<br />

parlak öğrencilerinden<br />

biri olan Kirsch’ün<br />

özel bir davetine<br />

katılır. Kirsch, herkesi<br />

şaşırtacak bir buluşun<br />

dönüm noktasında<br />

olduğunu, o güne dek<br />

kabul görmüş her<br />

şeyin seyrini sonsuza<br />

dek değiştirecek<br />

bir keşif yaptığını<br />

açıklar. Kirsch’ün<br />

devrim yaratacak<br />

buluşunun ebediyen yok<br />

olabileceği tehdidiyle<br />

yüzleşen Langdon<br />

ise modern sanat ve<br />

şaşırtıcı sembolleri<br />

izleyerek zamanla<br />

amansız bir yarışa girişir.<br />

Büyük Dans Aysima Özge Korkusuz<br />

Genç yazar Aysima Özge Korkusuz'un<br />

ilk romanı, "Büyük Dans", okurlarını 20.<br />

yüzyılın başlarına, Venedik'e götürüyor.<br />

Burada bizi soylular, maskeli balolar ve<br />

gizlenen aşkların yaşandığı bir şehirde<br />

hayallerinin peşinden gitmek isteyen bir<br />

genç kızın dünyasıyla buluşturan Korkusuz,<br />

romandaki kahramanlarının karakterlerini<br />

"Susarak var olmaya ant içmiş gibiydi<br />

ikisi de. Kimse görmüyordu sanki onları,<br />

kimse duymuyordu. Görünmez olmuşlardı.<br />

Keşfedilmemiş son gezegende Adem’le<br />

Havva olmuş, kendi kaderlerini yazıyorlardı"<br />

cümleleriyle özetliyor.<br />

18 // SEALIFE


SEALIFE // 19


AJANDA <br />

My Little Pony<br />

Yönetmenliğini Jayson<br />

Thiessen’in yaptığı My Little<br />

Pony’de karanlık bir güç<br />

tarafından tehdit edilen<br />

Ponyville ve arkadaşlarının<br />

Equestria dışında yaşadıkları<br />

maceralar anlatılıyor. Bu<br />

maceralar sırasında yeni<br />

zorluklarlarla da karşılaşan<br />

kahramanlarımız arkadaşlık<br />

sihrini kullanarak<br />

düşmanlarını alt ediyor.<br />

İstanbul Kukla Festivali<br />

İstanbul Kukla Festivali, bu yıl 20. yaşını kutluyor.<br />

13-29 Ekim tarihleri arasında, şehrin farklı<br />

mekânlarında gerçekleştirilecek festival<br />

Arjantin, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Çin,<br />

Fransa, Hong Kong, İngiltere, İspanya, İsrail,<br />

İtalya, Kamboçya, Rusya, Tayvan ve Türkiye’den<br />

sanatçıların gösterilerine ev sahipliği yapacak.<br />

Festivalde ayrıca, Türk Gölge Tiyatrosu’na<br />

özel bir yer verilecek.<br />

Küçük Vampir<br />

Angela Sommer-Bodenburg'un roman serisinden<br />

uyarlanan Küçük Vampir, 13 yaşındaki vampir<br />

Rudolph'un maceralarını anlatıyor. Rudolph'un<br />

bağlı olduğu vampir birliği, avcılar tarafından tehdit<br />

edilmektedir. Endişeli Rudoplh, bir gün kendisiyle aynı<br />

yaşta olan Tony ile tanışır. Tony'nin yardımıyla Rudolph<br />

ailesini avcılardan korur ve ikili arkadaş olur. Fantastik<br />

çocuk filminin yönetmenliğini Richard Claus ve Karsten<br />

Kiilerich beraber üstlenirken, orijinal seslendirme<br />

kadrosunda Jim Carter, Rasmus Hardiker, Alice Krige,<br />

Tim Pigott-Smith, Miriam Margolyes, Matthew Marsh,<br />

Joseph Kloska, Phoebe Givron-Taylor, Amy Saville ve<br />

Diane Wilson gibi isimler yer alıyor.<br />

Marge İşbaşında<br />

Button ailesi,<br />

çocukları<br />

Jemima ve<br />

Jake’a bakıcılık<br />

yapması için<br />

Marge’ı işe<br />

alır. Ancak<br />

son derece<br />

sıkıcı, yaşlı<br />

ve ufak tefek<br />

görünen Marge,<br />

çocukların anne<br />

ve babaları<br />

evden gidince<br />

şapkasını çıkartır<br />

ve gökkuşağı<br />

renklerindeki<br />

saçlarını savurur.<br />

Çocuklarla<br />

birlikte çikolata<br />

çorbası içip<br />

banyoyu birbirine<br />

katar.<br />

20 // SEALIFE


SEALIFE // 21


AJANDA <br />

19<br />

EKİM<br />

Tasarım Sokakla Buluştu<br />

Bu yıl 19-22 Ekim tarihleri arasında<br />

gerçekleştirilecek ‘Tasarım Tomtom Sokakta’,<br />

tasarımcıları sokağa indiriyor. “Kendini İzle”<br />

temasıyla Beyoğlu’na farklı bir soluk getiren<br />

etkinlik kapsamında sanatçıların sergi ve<br />

enstalasyonlarının yanı sıra atölyeler, sohbet<br />

toplantıları ve canlı performanslar düzenleniyor.<br />

İzmir Kahve Festivali<br />

13-14-15 Ekim tarihlerinde<br />

gerçekleştirilecek İzmir Kahve<br />

Festivali, önce kahve ve bilgi,<br />

sonra da keyif ve eğlence<br />

sunacak. Tüm gün süren<br />

canlı performansların ( DJ<br />

performans, müzik grupları,<br />

dans gösterileri vb) yanı sıra<br />

konserlerin de yer aldığı festival<br />

alanında bulunan açık hava<br />

sinemasında film de izlemek<br />

mümkün. Resim, heykel,<br />

fotoğraf sergilerini ziyaret<br />

edebileceğiniz İzmir Kahve<br />

Festivali’nde yetişkinler ve<br />

çocuklar için bir de oyun ve<br />

eğlence alanı bulunuyor.<br />

13<br />

EKİM<br />

22 // SEALIFE


SEALIFE // 23


AJANDA <br />

13<br />

EKİM<br />

Farklı Kültürler,<br />

Müzikte Buluşuyor<br />

Marsilya’da, Docks des Suds’te düzenlenen ‘Fiesta<br />

Des Suds’ da, dünyanın dört bir yanından gelen<br />

sanatçıların yaptığı rap, reggae, funk, soul, Afrika, Orta<br />

Doğu ve Latin müziklerinin en iyi örnekleri dört gün<br />

boyunca sunulacak. Bu yıl, 18-21 Ekim tarihleri arasında<br />

gerçekleşen Fiesta Des Suds’te; Suriyeli pop’çu Omar<br />

Souleyman, Fransız Afro-trap öncüsü MHD, Malili<br />

müzisyenler Amadou & Mariam ve Lübnanlı trip-hop’çu<br />

Yasmine Hamdan gibi isimler de sahne alacak.<br />

Tom Hanks,<br />

Kitabını Tanıtıyor<br />

Londra Edebiyat Festivali, 13 Ekim-1 Kasım<br />

tarihleri arasında Southbank Centre’da edebiyat<br />

tutkunlarını bir araya getiriyor. Yazarlar, şairler,<br />

araştırmacılar ve edebiyat severlerin 20 gün<br />

boyunca çeşitli etkinliklere katılacağı festivalin bu<br />

yılki konuğu Tom Hanks’in kısa hikâyelerden oluşan<br />

kitabı “Uncommon Type”ı (Nadir Tip), tanıttığı<br />

organizasyon ise 1 Kasım’da düzenleniyor.<br />

24 // SEALIFE


NE VAR NE YOK?<br />

RÖPORTAJ<br />

SAĞLIK<br />

GEZİ<br />

SPOR<br />

YEMEK<br />

KÜLTÜR<br />

ALTERNATİF TATİL<br />

ROTALARI VE İSTANBUL’A AİT<br />

BİLGİLENDİRİCİ YAZILARI<br />

DERGİMİZİN SAYFALARINDA<br />

BULABİLİRSİNİZ.<br />

SEALIFE // 25


PORTRE <br />

“Bilinmeyeni<br />

Kurcalamayı<br />

Seviyorum”<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Röportaj:<br />

<br />

i<br />

stanbul Üniversitesi<br />

Diş Hekimliği Fakültesi<br />

mezunu olan Mabel<br />

Matiz, ‘Yaşım Çocuk’, ‘Gök Nerede’<br />

albümlerinin ardından, ‘Ya Bu İşler<br />

Ne’ isimli şarkısını kısa bir süre önce<br />

yayımladı. Birçok şarkısının hem<br />

sözlerini yazan hem de bestesini yapan<br />

sanatçı, eski ve popüler parçalara<br />

getirdiği farklı yorumlarla da ilgi<br />

çekiyor.<br />

Yeni şarkınız ‘Ya Bu İşler Ne’nin<br />

hikâyesini anlatır mısınız?<br />

‘Ya Bu İşler Ne’ oldukça kişisel bir<br />

şarkı. Hikâyemle ilgili anladığım<br />

ve anlayamadığım birtakım<br />

şeyleri sıralıyorum sözlerde.<br />

Kendi yüküme sorular soruyorum<br />

gibi biraz. Bana kalırsa bu bir<br />

türkü. Ancak, dans müziğine ve<br />

elektroniğe kafayı taktığım son<br />

yıllarda, şarkının sound’unu da yine<br />

o yönde şekillendirmek ve yeni bir<br />

şeyler denemek istedim. İnsanlar<br />

benden ikinci bir ‘Gel’ bekliyorlardı<br />

muhtemelen ama ben bilinmeyeni<br />

kurcalamayı daha çok seviyorum kendi<br />

adıma. Bu yüzden yeni bir başlangıç<br />

olarak da görüyorum şarkımı.<br />

Yeni şarkınıza gelen tepkilerden memnun<br />

musunuz?<br />

Tepkiler harika. Şarkıya da klibe de bayıldı<br />

insanlar. Sanırım çok da şaşırdılar. Çok<br />

mutluyum, şükrediyorum. Yeniliklere o kadar<br />

da açık bir dünyada yaşamıyoruz. O yüzden<br />

yaptığım şeyin bir şekilde yer bulması ve<br />

anlaşılması benim için çok anlamlı. Müzik,<br />

bir toplumun tarihinde yer bulabiliyorsa,<br />

sosyal olabiliyorsa anlamlı oluyor. Umarım<br />

yeni şarkılarım da bunu başarabilir.<br />

Şan eğitiminiz devam ediyor mu?<br />

Ediyorsa sesinizi keşif yolculuğunuz nasıl<br />

gidiyor?<br />

Bir dönem ara vermiştim. Ancak, yakın<br />

zamanda tekrar ağırlık vereceğim. İlk<br />

albümden bu yana sesimde önemli ölçüde<br />

bir değişiklik oldu. Fatma Karaca ile dört<br />

yıldır çalışıyoruz ve kendisinin bana katkısı<br />

inanılmaz. Ağır bir kekemelik ve ifade<br />

güçlüğü ile geçmiş olan çocukluğumun<br />

ardından, sesim yanlış bir yere yerleşmişti<br />

ve ben çok uzun yıllar kendimi o şekilde<br />

ifade ettim. Ya da oradan şarkı söyledim. Şan<br />

eğitimiyle beraber sesimi yukarıdan göğüs<br />

kafesine indirmiş olduk ve daha sağlıklı bir<br />

performans aralığı elde ettik. Devam ettikçe<br />

daha da oturacağını düşünüyorum. Bu<br />

yolculuk beni mutlu ediyor.<br />

26 // SEALIFE


SEALIFE // 27


PORTRE<br />

Hayatınız farklı bir yöne<br />

giderken müziğe doğru bir yol<br />

açmak sizce cesur bir karar<br />

mıydı?<br />

Cesur denebilir, evet. Biraz da<br />

düşüncesizce bir karar ama.<br />

Hiçbir şeyi, özellikle de ailemi<br />

düşünmeksizin aldığım bu karar,<br />

beni ilk yıllarda epey zorladı.<br />

Çok süründüm. Neyse ki yeteri<br />

kadar inat ederseniz hayat size<br />

istediklerinizi er ya da geç veriyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Etamin işliyorsunuz, bunları da<br />

Instagram’da paylaşıyorsunuz.<br />

Etamine ilginiz nasıl başladı?<br />

Geçen yıl bahar aylarında gazetede<br />

gördüğüm bir örnek üzerine<br />

heveslenmiştim ve o zaman<br />

başladım. Evet, benim yaptığım tür<br />

‘etamin’ diye geçiyor. Kanaviçede<br />

olduğu gibi düz kumaşlar değil,<br />

delikli kumaş üzerine işliyorum.<br />

Zihnimi yavaşlatan ve beni<br />

dinlendiren bir şey etamin, üstelik<br />

kanaviçe kadar da zor değil. O<br />

yüzden ara ara devam ediyorum ve<br />

yaptıklarımı da genellikle eşe dosta<br />

armağan ediyorum.<br />

Sosyal Medyaya Dair<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

28 // SEALIFE


Kitaplarla ve filmlerle aranız<br />

nasıl? Şarkılarınızda ve özellikle<br />

çok beğenilen kliplerinizde<br />

onlardan izler var mı?<br />

Eskisi kadar iyi bir kitap okuyucusu<br />

değilim maalesef ve buna çok<br />

üzülüyorum. Kitaplara eskisi kadar<br />

vakit ayıramaz oldum. Daha çok<br />

şiir kitapları taşıyorum yanımda.<br />

Okuduğum, izlediğim her şey,<br />

yazdığım, çektiğim şeylere de<br />

yansıyordur muhakkak. Özellikle<br />

90’ların görsel dünyası, bence<br />

çektiğim kliplere yansıyor.<br />

Sezen Aksu ve Nazan Öncel<br />

gibi sanatçıların şarkılarını<br />

seslendirirken neler<br />

hissediyorsunuz?<br />

Her ikisi de muhteşem sanatçılar.<br />

Çok kıymetli ve ilham vericiler.<br />

Kendimi var ettiğim yıllarda<br />

onların eserlerine dokunabildiğim<br />

için şanslıyım. Daha da güzeli,<br />

bu yeniden yorumlar sevildi ve<br />

toplumda yer buldu.<br />

Sık seyahat eder misiniz? En son<br />

nerelere gittiniz?<br />

Yolculuğu çok seviyorum. Ruhum<br />

bu şekilde dinleniyor, çözülüyor. Bu<br />

yaz Kabak, Bodrum ve Kaş’a gittim.<br />

Temmuz başında da kısa bir Madrid<br />

yolculuğum oldu, o da çok güzel<br />

geçti. Yolculuk için sık sık vakit<br />

yaratma taraftarıyım.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

SEALIFE // 29


PORTRE <br />

“Tanınmak için<br />

İşini İyi Yapmak Yeterli”<br />

<br />

<br />

<br />

Röportaj:<br />

<br />

B<br />

iraz zor telaffuz edilen<br />

bir soyadınız var. Bu<br />

durum işinizde sorun<br />

yaratmıyor mu?<br />

Tanınmak; işini nasıl yaptığınla,<br />

nasıl projelerde yer almayı<br />

seçtiğinle çok alâkalı. Hangi işi<br />

yaparsan yap işini iyi yapmak için<br />

isminin, cisminin hiçbir önemi yok.<br />

Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?<br />

İş nedeniyle çeşitli şehirlerin küçük<br />

ilçelerinde yaşadık. Çocukluğum,<br />

hakikaten çocuk gibi bahçelerde,<br />

sokaklarda, kalabalık arkadaş<br />

gruplarıyla oyunlar oynayarak geçti.<br />

30 // SEALIFE<br />

Yönetmen Zeki Demirkubuz’un<br />

‘Bulantı’ filminde rol aldınız.<br />

Kendisiyle nasıl bir çekim<br />

deneyimi yaşadınız?<br />

Zeki Demirkubuz, Türk sinemasının<br />

en önemli yönetmenlerinden biri.<br />

Onunla çalışmış olmak, benim için<br />

çok kıymetli. Hangi yönetmenle<br />

çalışırsanız çalışın, onun yaklaşımını,<br />

yolunu yordamını, ilişkilerini süreç<br />

içinde öğreniyorsunuz. Çoğunlukla<br />

onun hikâyesine, yoluna dâhil<br />

oluyorsunuz. Bu zenginlik, çalışma<br />

yönteminin sürekli değişmek<br />

zorunda olması, oyuncu olmanın<br />

dinamiklerinden biri.


SEALIFE // 31


PORTRE <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Sizi zorlayan, unutamadığınız<br />

bir sahneniz oldu mu?<br />

Beni zorlayan sahneleri düşününce,<br />

aklıma sadece çalışma şartlarının<br />

zorluğu geliyor. Soğuk, sıcak,<br />

beklemek, aç kalmak, geç saatlere<br />

dek çalışmak... Ancak bir rolün<br />

getirdiği zorluk, bu işin doğal bir<br />

parçası, ayrıca beni besleyen,<br />

heyecanlandıran, sevdiğim bir<br />

durum.<br />

Bugüne kadar canlandırdığınız<br />

karakterlerden hangisini<br />

sevdiniz veya kendinize yakın<br />

hissettiniz?<br />

Çocukken “Anneni mi daha<br />

çok seversin, babanı mı?” diye<br />

sorarlardı. O soruya cevap vermek<br />

ne kadar zorsa bu da öyle. Her<br />

karakter benim için değerli ve özel.<br />

O yüzden ayrım yapamayacağım.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

32 // SEALIFE


Oyunculuktaki hedefleriniz<br />

neler? Peki ya oyuncu<br />

olmasaydınız hangi mesleği<br />

seçerdiniz?<br />

Dünyada işlerini takip ettiğim,<br />

çok sevdiğim yönetmenler<br />

var. Onların işlerinde, çalışma<br />

süreçlerini paylaşmak için bile<br />

olsa yer almak isterim. Umarım<br />

yıllarım; iyi yazılmış senaryolarda,<br />

üzerine çalışılası rollerde ve<br />

ekip çalışmasının kıymetini<br />

bilen, oyunculuğa emek vermiş<br />

yönetmenlerin iyi tasarlanmış<br />

projelerinde oynayarak geçer.<br />

Oyuncu olmasaydım sanırım<br />

ressam olurdum. Ama müzisyen de<br />

olmak isteyebilirdim.<br />

Sizi en çok etkileyen şehir, ülke<br />

veya yer neresi oldu?<br />

Chiang Mai (Tayland); ışığı, rengi,<br />

insanları, yapıları ve zamanıyla<br />

çok etkileyici. Yaşadıklarınız,<br />

paylaştıklarınız, anılarınız bir<br />

şehri özel kıldığından, her daim<br />

Selânik. Ne kadar popüler<br />

olursa olsun Berlin. Bildiğim<br />

her kodun dışında oluşuyla, epik<br />

tapınaklarıyla, yenilerde askeri<br />

yönetimden çıkıp dünyaya açılışının<br />

tazeliğiyle, çocuklarıyla, tozuyla<br />

Myanmar. İnsanları, yağmuru, sisi,<br />

doğası ve tadı damağımda kalan<br />

tereyağı ile Maçahel.<br />

Görmek istediğiniz yerlerin<br />

başında nereler geliyor?<br />

Aurora Borealis (Kuzey Işıkları)<br />

altında gezme hayalim nedeniyle,<br />

hâlâ göremediğim İskandinav<br />

ülkelerinin mümkünse küçük<br />

kasabaları, hatta kasaba bile<br />

olmayan büyük boşlukları ve<br />

Nemrut.<br />

SEALIFE // 33


ROTA<br />

Boğaz’ın İncileri<br />

Ortaköy, Bebek<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kerem Kurul / <br />

34SEALIFE


SEALIFE35


ROTA<br />

Y<br />

üzyıllardır farklı<br />

dinlere ve kültürlere<br />

ev sahipliği yapan<br />

Ortaköy, haftasonunu keyifli bir<br />

şekilde geçirmek isteyenlere farklı<br />

alternatifler sunuyor.<br />

BOĞAZ’IN SİMGESİ<br />

Büyük Mecidiye Camii ya da bilinen<br />

adıyla Ortaköy Camii, Sultan<br />

Abdülmecid tarafından Mimar<br />

Nigoğos Balyan’a yaptırılıyor.<br />

Neo Barok tarzının tüm zarafetini<br />

taşıyan cami, harim ve hünkar<br />

bölümü olmak üzere iki kısımdan<br />

oluşuyor. Boğaz’ın sularından<br />

yansıyan ışığın içeridekileri<br />

rahatsız etmemesi için pencereleri<br />

yüksekte konumlandırılan Ortaköy<br />

Camii’nin tek şerefeli iki minaresi<br />

bulunuyor. Duvarlarında beyaz<br />

kesme taş, mihrabında mozaik ve<br />

mermer, minberinde ise somaki<br />

kaplı mermer kullanılan cami,<br />

çökme tehlikesi yaşadığı için 1960<br />

yılında güçlendiriliyor. Bugünkü<br />

görüntüsüne 2011 ile 2014 yılları<br />

arasında gerçekleştirilen kapsamlı<br />

bir restorasyonun ardından<br />

kavuşan Ortaköy Camii, yanında<br />

bulunan Esma Sultan Yalısı ile<br />

İstanbul Boğazı’ndan geçen gemileri<br />

selamlıyor.<br />

AŞİYAN MÜZESİ<br />

BÜYÜK MECİDİYE CAMİİ<br />

ESMA SULTAN YALISI<br />

BOĞAZ’DA HAFTASONU KAÇAMAĞI<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

36 // SEALIFE


SEALIFE // 37


ROTA<br />

YENİYLE ESKİNİN BULUŞMASI<br />

Adını Sultan Abdülaziz’in kızından alan Esma<br />

Sultan Yalısı, Sarkis Balyan tarafından Neo<br />

Klasik tarzda inşa ediliyor. 1975 yılında geçirdiği<br />

yangının ardından uzun süre harap durumda kalan<br />

yalının içine 2001 yılında cam ve çelikten bir yapı<br />

yerleştiriliyor. Bu haliyle Neo Klasik ve modern<br />

mimariyi buluşturan Esma Sultan Yalısı’nın giriş<br />

katında şu anda bar ve restoran, çelik kavisli<br />

merdiven ile çıkılan ikinci katında konferans<br />

salonu veya etkinlik alanı olarak kullanılabilen<br />

mekanlar bulunuyor.<br />

KUMPİR, WAFFLE, GÖZLEME<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

38 // SEALIFE


ÇIRAĞAN SARAYI<br />

Bizi, Beşiktaş’tan Ortaköy’e<br />

yapılacak keyifli bir yürüyüşün<br />

henüz başında karşılayan Çırağan<br />

Sarayı, görkemli giriş kapıları ve<br />

Boğaz’a nazır konumuyla Lale<br />

Devri’nin tüm ihtişamını yansıtıyor.<br />

Bir dönem Meclis-i Mebusan<br />

binası ve Fransız kışlası olarak da<br />

kullanılan yapı, eklektik mimariden<br />

izler taşıyor. 1910 yılında çıkan bir<br />

yangında içindeki değerli antikalar,<br />

II. Abdülhamid’in özel koleksiyonu<br />

ve V. Murad’ın kütüphanesi ile<br />

birlikte yanan Çırağan Sarayı’nın<br />

yeniden ziyarete açılması ise 1990<br />

yılını buluyor.<br />

SEALIFE // 39


ROTA<br />

FERİYE SARAYLARI<br />

Dolmabahçe ve Çırağan’ın<br />

Osmanlı hanedan üyelerine yeterli<br />

gelmemesi üzerine Boğaz’ın<br />

Beşiktaş ile Ortaköy arasında<br />

kalan bölümüne yaptırılan<br />

Feriye Sarayları, Kabataş Lisesi,<br />

Galatasaray Üniversitesi gibi<br />

kurumlar tarafından eğitim<br />

amacıyla kullanılıyor. Birisi<br />

restoran olarak işletilen Feriye<br />

Sarayları, hilafetin kaldırıldığı<br />

yıla kadar hanedan üyelerine ev<br />

sahipliği yapmaya devam ediyor.<br />

FERİYE SARAYLARI,<br />

KABATAŞ LİSESİ<br />

FERİYE SARAYLARI, GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ<br />

HÜSREV KETHUDA<br />

HAMAMI<br />

Geçmişi 16. yüzyıla kadar<br />

dayanan Hüsrev Kethuda<br />

Hamamı, Muallim<br />

Naci Caddesi’nin<br />

Ortaköy Dereboyu<br />

Caddesi’yle kesiştiği<br />

yerde bulunuyor. Klasik<br />

Osmanlı mimarisinin<br />

önemli örneklerinden<br />

birisi olarak kabul edilen<br />

yapı, iki bölüm ve iki<br />

kubbeden oluşuyor.<br />

İçerisinde soğukluk,<br />

sıcaklık ve ılıklık gibi<br />

bölümlerin de yer aldığı<br />

bu tarihi hamam, zaman<br />

içinde gerçekleştirilen<br />

restorasyonlar sayesinde<br />

günümüze kadar<br />

ulaşmayı başarıyor.<br />

40 // SEALIFE


SEALIFE // 41


ROTA BURSA<br />

Tarih & Kültürle<br />

İç İçe<br />

Bursa<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kerem Kurul / <br />

42SEALIFE<br />

//


SEALIFE<strong>43</strong><br />

//


ROTA BURSA<br />

B<br />

ölgedeki diğer kentler gibi tarih<br />

sahnesine Bitinya ile çıkan<br />

Bursa, Roma İmparatorluğu<br />

döneminde valiler tarafından eyalet<br />

olarak yönetiliyor. Yaklaşık 1000 yıl<br />

Bizans egemenliğinde kalan daha sonra<br />

da Selçuklular tarafından yönetilen<br />

Bursa, Osmanlı’ya başkentlik yaptığı<br />

için eteklerinde kurulduğu Uludağ’in<br />

güzelliklerinin yanı sıra birçok tarihi<br />

yapıyı da bünyesinde barındırıyor.<br />

İDO’nun Kadıköy - Yenikapı - Bursa<br />

deniz otobüsü seferleri ve Yenikapı -<br />

Bursa feribot seferleriyle rahatlıkla<br />

ulaşabileceğiniz Bursa’da yapacağınız bir<br />

geziye Ulu Camii’den başlayabilirsiniz.<br />

ULU CAMİİ<br />

I. Bayezid tarafından yaptırılan Ulu<br />

Camii’de 20 adet kubbe bulunuyor.<br />

Osmanlı’nın yanı sıra Selçuklu’dan da izler<br />

taşıyan camide, tek bir çivi kullanılmadan<br />

tamamen ahşap oyularak yapılan minber<br />

ziyaretçilerin ilk dikkatini çeken şey<br />

oluyor. Minberin üzerine işlenmiş<br />

Samanyolu Galaksisi ise, bazı söylentilerin<br />

44 // SEALIFE


kaynağında yer aldığı için yapıyı<br />

daha ilginç hale getiriyor. 18 köşeli<br />

şadırvanıyla döneminin en görkemli<br />

eserlerinden birisi olan Ulu Camii,<br />

büyüklüğü, mimarisi ve merkezi<br />

konumuyla Bursa’nın simgeleri<br />

arasında yer alıyor.<br />

YEŞİL CAMİİ VE TÜRBE<br />

Osmanlı’nın eski dönem mimari<br />

eserlerinden biri olan Yeşil Camii;<br />

iki kubbeli ve iki katlı olarak<br />

1419 yılında inşa ediliyor. Ana<br />

kapısındaki süslemelerle insanı ilk<br />

görüşte kendisine hayran bırakan<br />

caminin merdivenlerle çıkılan<br />

ikinci katında hünkar mahfili ve<br />

saray daireleri yer alıyor. Yeşil<br />

Camii’nin hemen arkasında yer<br />

alan Yeşil Türbe ise adını tüm<br />

duvarlarını kaplayan yeşil renkli<br />

çinilerden alıyor. Hacı İvaz Paşa<br />

tarafından yapılan bu türbe<br />

neredeyse Bursa’nın her yerinden<br />

görülebiliyor.<br />

MURADİYE KÜLLİYESİ<br />

Kendisiyle aynı adı taşıyan semtte<br />

yer alan Muradiye, Osmanlı<br />

sultanları tarafından kentte<br />

yaptırılan son külliye olma<br />

özelliğini taşıyor. Cami, medrese,<br />

hamam, darüşşifa ve türbeden<br />

oluşan ve kente gelenlerin mutlaka<br />

ziyaret ettikleri bu komplekse,<br />

Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid<br />

ve Kanuni Sultan Süleyman<br />

dönemlerinde de bazı eklemeler<br />

yapılıyor.<br />

OSMAN GAZİ VE<br />

ORHAN GAZİ TÜRBELERİ<br />

Osman Gazi’nin Söğüt’teki naaşı<br />

fetihten sonra Bursa’ya getirilerek,<br />

babası Ertuğrul Gazi’nin mezarının<br />

bulunduğu türbeye gömülür. Ancak<br />

türbenin bir depremde yıkılması<br />

üzerine Sultan Abdülaziz 1863’de<br />

Tophane Parkı girişi yakınında,<br />

karşılıklı bu iki türbeyi yaptırarak<br />

Osman ve Orhan Gazi’nin<br />

sandukalarını buraya naklettirir.<br />

IRGANDI KÖPRÜSÜ<br />

Floransa’nın Ponte Vecchio,<br />

Venedik’in Ponte Rialto ve<br />

Bulgaristan’daki Osam köprüleriyle<br />

birlikte Irgandı Köprüsü; dünya<br />

üzerinde yer alan dört arastalı<br />

köprüden birisi konumunda<br />

bulunuyor. Üzerinde 31 dükkan, bir<br />

mescit ve iki ahır yer alan köprü,<br />

1855 yılındaki depremde büyük<br />

zarar görüyor. Zaman içinde birçok<br />

restorasyondan geçen bugünkü<br />

görünümüne ise 2004 yılında<br />

kavuşan köprüdeki dükkanlar,<br />

Bursa ve yöresine ait el sanatlarının<br />

en nadide örneklerini barındırıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

SEALIFE // 45


ROTA BURSA<br />

ANADOLU<br />

ARABALARI MÜZESİ<br />

17 bin metrekare alan üzerine<br />

kurulu eski bir fabrikanın Tofaş<br />

tarafından restore ettirilmesiyle<br />

oluşturulan Tofaş Bursa Anadolu<br />

Arabaları Müzesi, Türkiye’nin<br />

otomobil serüvenini anlatıyor.<br />

300 yıllık devasa bir çınar, 200<br />

yıllık karadut, onlarca ağaç, bitki<br />

ve çiçekle çevrili olan bu müzede<br />

belli dönemlerde sergiler de<br />

düzenleniyor.<br />

KARAGÖZ MÜZESİ<br />

Bursa Çekirge caddesi üzerinde<br />

yer alan ve yıllarca atıl duran eski<br />

trafo binası, 14 Haziran 1997’de<br />

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve<br />

Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı<br />

tarafından yeniden yapılandırılarak<br />

sanat evi olarak hizmete sunuluyor.<br />

Bir süre sonra Bursa’nın simgesi<br />

olan Karagöz’den esinlenerek<br />

müzeye dönüştürülen yapıda bir<br />

gösteri salonu, Karagöz–Hacivat<br />

galerisi, kukla galerisi, ihtisas<br />

kütüphanesi ve tasvir yapım<br />

atölyesi yer alıyor.<br />

TOPHANE SAAT KULESİ<br />

İlk olarak Sultan Abdülaziz<br />

döneminde yaptırılan Tophane<br />

Saat Kulesi, bir süre sonra<br />

bilinmeyen bir nedenle yıkılıyor.<br />

1904’te yeniden inşa edilen ve<br />

II. Abdülhamit’in tahta çıktığı<br />

1906’da hizmete sokulan saat kulesi,<br />

altı kattan oluşuyor. 65 metre<br />

yüksekliğinde ve dört buçuk metre<br />

eninde olan kulenin üzerinde ise<br />

dört adet saat bulunuyor.<br />

BURSA KALESİ<br />

Bitinya Krallığı tarafından inşa<br />

edilen Bursa Kalesi, kuşatmalarda<br />

hasara uğruyor. Bu nedenle Roma,<br />

Bizans ve Osmanlı dönemlerinde<br />

çeşitli onarımlardan geçirilen<br />

kaleye, Orhan Gazi döneminde<br />

46 // SEALIFE


SEALIFE // 47


ROTA BURSA<br />

burçlar ekleniyor. Ünlü seyyah<br />

Evliya Çelebi ise kaleyi 67 kulesi ve<br />

beş kapısı olan bir yapı olarak tarif<br />

ediliyor.<br />

KENT MÜZESİ<br />

Bursa Kent Müzesi, birinci kat,<br />

zemin kat ve bodrum olmak<br />

üzere üç kattan oluşuyor. Birinci<br />

katta geçmişten günümüze<br />

eğlence ve yemek kültürü;<br />

perdeye yansıyan Karagöz ve<br />

Hacivat’ın öyküsü; Bursa’nın<br />

hayat verdiği ünlüler; bazıları<br />

giderek yok olan, bazıları hala<br />

tüm canlılığıyla yaşanan gelenek<br />

ve görenekler; giyim-kuşam,<br />

eğitim, spor, komşuluk ilişkileri,<br />

kısacası yaşam kültürüyle ilgili<br />

birçok eser yer alıyor. Müzenin<br />

bodrum katında bulunan tematik<br />

galeri ise el sanatları çarşısı adını<br />

taşıyor. 18. yüzyılda Bursa’ya<br />

gelen Avrupalı seyyahların<br />

çektiği fotoğraflar referans<br />

alınarak tasarlanan bu alanda yer<br />

alan yemenici, bıçakçı, şekerci,<br />

marangoz, semerci, bakırcı,<br />

çinici vb gibi zanaatkarlara ait<br />

dükkanlar, müzeyi gezenleri<br />

geçmişe götürüyor. Daha çok<br />

Bursa’nın Cumhuriyet sonrası<br />

yıllarını anlatan zemin kat ise<br />

kronolojik bir Bursa gelişimi<br />

sunuyor. ‘Uygarlıklar Kenti Bursa’<br />

bölümünde, Bursa’daki ilk ayak<br />

izlerini takip edebilen ziyaretçiler,<br />

Osmanlı’nın başkenti Bursa’nın<br />

yaşadığı tarihsel olaylara tanıklık<br />

edebiliyor. Aynı katta yer alan<br />

‘Çağdaş Bursa’ bölümü ise,<br />

Cumhuriyet dönemi boyunca<br />

Bursa’nın yaşadığı dönüşümü<br />

ayrıntılarıyla aktarıyor. Atatürk<br />

ve Bursa, Bursa’yı Bursa yapanlar,<br />

mimari yapı gibi konuları içeren<br />

bu bölüm, ziyaretçilere kenti<br />

daha yakından tanıyabilecekleri<br />

kaynaklarda sunuyor.<br />

48 // SEALIFE


BURSA MUTFAĞI<br />

Kestane şekeri ve iskenderi<br />

ile anılan Bursa’nın verimli<br />

topraklarında yetişen çilek, şeftali,<br />

kestane, zeytin, kentle özdeşleşen<br />

lezzetler arasında yer alıyor.<br />

Bursa’da iklim ve coğrafyanın tarıma<br />

elverişli olması, mutfakta zenginlik<br />

olarak kendisini gösteriyor.<br />

Bursa’nın ünü sınırlarını aşmış beş<br />

yemeği vardır. Bunları İskender<br />

Kebap, İnegöl Köfte, Kemalpaşa<br />

Tatlısı, Mihaliç Peyniri, Cantık ve<br />

Kestane Şekeri olarak sıralamak<br />

mümkündür. Çorbalardan; tarhana<br />

çorbası, sütlü oğmaç çorbası, yeşil<br />

mercimekli oğmaç çorbası, düğün<br />

çorbası, balık çorbası, ekşili baş<br />

çorbası, yabani otlardan; kaygana,<br />

yaban pırasası, melki, balıkotu vb.<br />

Sebze yemeklerinden; kurutulmuş<br />

yeşil fasulye yemeği, kestaneli etli<br />

lahana dolması, keşkek, yumurta<br />

dolması, patates köftesi, zeytinyağlı<br />

yaprak sarması. Tatlılardan; cennet<br />

köşkü, dilber dudağı, cevizli baklava,<br />

peynir tatlısı, incir dolması, zerde<br />

de Bursa mutfağının zenginlikleri<br />

arasında yer almaktadır. Rumeli<br />

göçmenlerinin yoğun olarak yaşadığı<br />

Bursa’da, Rumeli mutfağının etkisi<br />

de hayli fazladır. Göçmenlerin<br />

geldiği yörelere göre farklılaşan bu<br />

lezzetlerle Bursa sofrası daha da<br />

zenginleşmiştir. Örneğin,Bulgaristan<br />

göçmenleri daha çok köfte,<br />

mercimek, kumpir, momelega yapar.<br />

Arnavut ve Boşnaklar ise daha çok<br />

hamur işi yemekler ve börekleri ile<br />

ünlüdür. Filiye, mişoriz gibi özel<br />

yemekleri de vardır.<br />

<br />

İDO’nun karsılıklı seferlerıyle haftanın 7 günü Kadıkoy - Yenikapı - Bursa deniz otobüsü hattında aracsız olarak ve Yenıkapı - Bursa hattında araclı ve aracsız olarak seyahat edebilirsiniz.<br />

Biletlerinizi ido.com.tr üzerinden veya 0850 222 44 36’yı arayarak kolaylıkla alabileceğinizi unutmayın.<br />

SEALIFE // 49


Dünyanın En Uzun<br />

Köprüleri<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

50 // SEALIFE


165 Kilometreyle Dünyanın En Uzunu<br />

Bin 317 kilometre uzunluğundaki<br />

Pekin-Şangay hızlı tren yolunun<br />

bir parçası olan Danyang Kunshan<br />

Köprüsü, 164.8 kilometrelik<br />

boyuyla dünyanın en uzun köprüsü<br />

unvanını elinde bulunduruyor.<br />

2011 yılında açılan ve yapımında<br />

450 bin ton çelik kullanılan bu<br />

devasa köprü, 8.5 milyar dolarlık<br />

fiyatıyla da bugüne kadar inşa<br />

edilmiş en pahalı yapıların<br />

BURAPHA WITHI EXPRESSWAY<br />

arasında yer alıyor. Çin’in daha<br />

geri kalmış batı kesimine ulaşımı<br />

kolaylaştırma amacını taşıyan<br />

Danyang Kunshan’ın diğer bir<br />

ilginç özelliği ise 113.7 kilometrelik<br />

uzunluğuyla dünyanın en uzun<br />

2. köprüsü Tianjin Viyadüğü<br />

ve 79.7 kilometre uzunluğuyla<br />

dünyanın en uzun 3. köprüsü olan<br />

Weinan Weihe ile aynı güzergahta<br />

bulunması.<br />

DANYANG KUNSHAN KÖPRÜSÜ<br />

1 Milyon 800 Bin<br />

Metreküp Beton<br />

Tayland’daki Bang Na Expressway,<br />

aslında 2000 yılında hizmete<br />

açılan bir viyadük ve uzunluğu da<br />

54 kilometre. Resmi adı Burapha<br />

Withi Expressway olan köprü, hali<br />

hazırda dünyanın en uzun karayolu<br />

köprüsü. Altı şeritli kutu kirişli<br />

köprünün genişliği ise 27 metre. 42<br />

metre arayla dikilen ayaklar üzerine<br />

inşa edilen köprüde bir milyon 800<br />

bin metreküp beton kullanılmış.<br />

Mühendisliğini ABD’li Louis<br />

Berger Group’un üstlendiği Bang<br />

Na Expressway’i Alman Bilfinger +<br />

Berger ve Ch. Karnchang inşa etmiş.<br />

Toplam 60 bin kolonun üzerinde<br />

duran Bang Na Expressway’in<br />

ayakları, yer yer 62 metre derinliğe<br />

kadar indirilmiş ve her biri bin<br />

ton taşıma kapasitesine sahip olan<br />

bu ayakların sağlamlığı ultrason<br />

ölçümleriyle test edilmiş.<br />

BURAPHA WITHI EXPRESSWAY<br />

SEALIFE // 51


PONTCHARTRAIN GÖLÜ KÖPRÜSÜ<br />

Köprüler Arası Rekabet<br />

ABD’nin Louisiana eyaletinin<br />

doğusunda kalan Pontchartrain Gölü<br />

Köprüsü, su üzerinde kalan kısmı<br />

itibarıyla dünyanın en uzun köprüsü.<br />

Her ne kadar ulaşıma açılması<br />

1956 yılını bulmuşsa da çok daha<br />

öncesinden planlandığı, istendiği ve<br />

ihtiyaç olarak görüldüğü de biliniyor.<br />

Hatta 19. yüzyılda Mandeville’in<br />

kurucusu olarak bilinen Bernard de<br />

Marigny, gölün iki yakası arasında<br />

feribot seferleri düzenleyen şirketin<br />

sahibi olarak böyle bir köprünün<br />

gerekliliğine dair epey propaganda<br />

yapmış. Köprünün inşası ile ilgili ilk<br />

çalışmalara 1948 yılında başlanmış.<br />

Birbirine paralel iki ön gerilimli<br />

beton köprüden oluşan yapının<br />

ilk parçası, 1956 yılında ulaşıma<br />

açılmış. 38.4 km uzunluğundaki<br />

bu ilk köprünün inşası 30.7 milyon<br />

dolara mal olmuş. Orijinalinden 15<br />

metre daha uzun planlanan diğer<br />

köprü ise 10 Mayıs 1969’da hizmete<br />

girmiş. Pontchartrain Gölü Köprüsü<br />

aslında bir köprünün gidiş diğerinin<br />

dönüş yolu olarak kullanıldığı<br />

bir paralı yol. New Orleans’a<br />

ulaşımı 50 dakika kısalttığı için de<br />

bölgenin gözbebeği. 2005 yılındaki<br />

Katrina Kasırgası’nda bağlantı<br />

noktalarından zarar gören ve sadece<br />

acil durumlar için kullanılmasına<br />

izin verilen Pontchartrain Gölü<br />

Köprüsü, son derece titiz bir<br />

tadilat sürecinin ardından 2013<br />

yılı ortalarında eskisinden daha<br />

sağlam halde yeniden ulaşıma<br />

açılmış. Pontchartrain Gölü<br />

Köprüsü ile Çin’deki Jiaozhou<br />

Körfezi Köprüsü’nün ‘su üzerinde<br />

yol alan en uzun köprü’ unvanı için<br />

yarıştığı da biliniyor. Dünyanın su<br />

üzerinde kurulan en uzun köprüsü<br />

unvanını uzun yıllar elinde tutan<br />

Pontchartrain, Jiaozhou Körfezi<br />

Köprüsü’nün ulaşıma açılmasının<br />

ardından ikinci sıraya düşüyor.<br />

Pontchartrain Gölü Köprüsü<br />

taraftarları hemen itiraz ediyor:<br />

“Bir köprünün su üzerinde kalan<br />

kısmı mı ölçülmeli yoksa buna<br />

karadaki kısmı da dahil edilmeli<br />

mi? Pontchartrain Köprüsü’nün<br />

su üzerinde kalan kısmı 38.28<br />

kilometreyken Jiaozhou’nun<br />

su üzerinde kalan kısmı 25.9<br />

kilometre.” Bunun üzerine<br />

Pontchartrain Gölü Köprüsü<br />

‘dünyanın yekpare halde su üzerine<br />

kurulan en uzun köprüsü’ olarak<br />

tescillenirken, Jiaozhou Körfezi<br />

Köprüsü, ‘karadaki ve sudaki<br />

kısımlarıyla birlikte dünyanın su<br />

üzerine kurulan en uzun köprüsü’<br />

olarak kabul ediliyor.<br />

52 // SEALIFE


İki Ülkeyi Bağlıyor<br />

Şimdi aradaki pek çok Çin ve ABD<br />

köprüsünü geçip, Arap dünyasının<br />

simge köprülerinden birine göz<br />

atalım. Kral Fahd Köprüsü ya da<br />

Arapça adıyla Jisr al-Malik Fahd.<br />

Bu köprünün en önemli özelliği<br />

iki ülkeyi birbirine bağlaması.<br />

Öyle ki bir ucu Suudi Arabistan’da<br />

diğeri de Bahreyn’de. Geçmişi<br />

de epey eskiye dayanıyor. Suudi<br />

Kralı Saud 1954 yılında Bahreyn’i<br />

ziyaretinin ardından, iki krallık<br />

arasındaki kardeşliğin ve dostluğun<br />

güçlendirilmesi amacıyla ülkeleri<br />

birbirine bağlayacak bir köprü<br />

kurulmasını gündeme getiriyor.<br />

Bu isteğin hayata geçirilmesi için<br />

ilk somut adımların atılması 1981<br />

yılını buluyor. 11 Kasım 1982 ile<br />

11 Nisan 1985 yılları arasında inşa<br />

edilen Kral Fahd Köprüsü’nün<br />

yapımı 800 milyon dolara mal<br />

oluyor. Dört şeritli bu karayolu<br />

köprüsünün inşaatında kaç işçinin<br />

çalıştığı bilinmiyor ancak proje<br />

Hollandalı Ballast Nedam’a ait. 25<br />

kilometre uzunluğunda ve 23 metre<br />

genişliğindeki köprünün yapımında<br />

KRAL FAHD KÖPRÜSÜ<br />

350 bin metreküp beton ve 47 bin<br />

metreküp güçlendirilmiş çelik<br />

kullanılıyor. Kral Fahd Köprüsü,<br />

iki ülke arasında sınır teşkil eden<br />

dolgu alanıyla da tanınıyor çünkü<br />

bu alan, 660 bin metrekarelik<br />

genişliğiyle dünyanın en büyük<br />

dolgu seti. Üzerinde her iki ülkeyi<br />

temsilen iki gümrük, iki cami ve iki<br />

kule restoran da yer alıyor. Köprü<br />

yolunun tam ortadan geçtiği bu<br />

alanın batısını Suudi Arabistan,<br />

doğusunu da Bahreyn’in inşa ettiği<br />

de biliniyor.<br />

Avrupa’nın Şampiyonu<br />

Uzun köprüler arasında yer alan<br />

ve Avrupa’yı temsil eden Vasco<br />

de Gama Köprüsü, Portekiz’de<br />

ve Avrupa’nın en uzun köprüsü.<br />

İspanya topraklarından doğan ve<br />

Portekiz’in Lizbon kentinden Atlas<br />

Okyanusu’na dökülen Tejo Nehri<br />

üzerinde kurulan Vasco de Gama<br />

Köprüsü, viyadüklerle desteklenen<br />

bir asma köprü ve uzunluğu da 17.2<br />

kilometre. Lizbon’un kuzeyindeki<br />

Sacavem ile Tejo’nun güneyindeki<br />

Monjito arasında uzanıyor. Aslında<br />

köprünün 829 metresi asıl asma<br />

köprü, 11.5 kilometresi viyadükler<br />

ve 4.6 kilometresi de bağlantı<br />

yollarından oluşuyor ama yine<br />

de kesintisiz, upuzun bir köprü<br />

görünümünde. İnşaatına Expo 98’e<br />

hazırlık amacıyla Şubat 1995’te<br />

başlanmış ve 29 Mart 1998’de<br />

tamamlanmış. Köprü, Portekizli<br />

Vasco de Gama’nın Avrupa’dan<br />

Hindistan’a deniz yoluyla<br />

ulaşmasının 500. yıldönümü şerefine<br />

bu ünlü kâşifin adını almış. Vasco<br />

de Gama Köprüsü’nün yapımıyla<br />

ilgili ilginç bilgiler de var. Örneğin<br />

köprünün 47 metre yüksekliğindeki<br />

bölümü Lizbon tarafında ve altından<br />

gemilerin geçebileceği şekilde<br />

inşa edilmiş. Dört parça halinde<br />

tasarlanan köprünün yapımı da 1.1<br />

milyar dolara mal olmuş. Her parçayı<br />

başka bir şirket yapmış ve tüm<br />

inşaatı da bağımsız bir konsorsiyum<br />

denetlemiş. 3 bin 300 işçinin aynı<br />

anda çalıştığı köprü inşaatında ilk<br />

1.5 yıl ön hazırlıkla sonraki 1.5 yıl da<br />

yapımla geçmiş.<br />

VASCO DE GAMA KÖPRÜSÜ<br />

SEALIFE // 53


Latin Amerika’nın Birincisi<br />

Rio-Niteroi Köprüsü ya da resmi<br />

adıyla Başkan Costa e Silva Köprüsü,<br />

Brezilya’nın Rio de Janeiro<br />

kentindeki Guanabara Körfezi<br />

üzerine kurulmuş. Ulaşıma açıldığı<br />

1974 yılından 1985’e kadar da<br />

Pontchartrain’in ardından dünyanın<br />

en uzun ikinci köprüsü unvanına<br />

sahipmiş. Üzerine kurulduğu<br />

Guanabara Körfezi de ilginç bir yer.<br />

Batısında Rio de Janeiro ile Dugue<br />

de Caxias, doğusunda ise Niteroi ve<br />

Sao Gonçalo şehirleri bulunuyor.<br />

412 kilometre karelik alanı bir yana,<br />

körfezi çepeçevre dolaşmak da<br />

1<strong>43</strong> kilometre yol almak anlamına<br />

geliyor. Gerçekte Rio de Janeiro ile<br />

Niteroi arasına bir köprü kurma<br />

düşüncesi yeni değil ve 1875 yılına<br />

kadar uzanıyor. Körfezin ayırdığı bu<br />

iki komşu kenti birleştirme isteği<br />

bir yana, asıl olarak (o zamanlar)<br />

100 kilometrelik bir yolculuktan<br />

sonra ulaşılan Mage kentine<br />

kestirmeden ulaşma arzusuymuş.<br />

Hatta önce bir köprü, sonrasında<br />

da bir tünel yapmaya niyet edilmiş.<br />

Ancak yaklaşık 100 yıl beklemek<br />

gerekince haliyle köprünün<br />

yapım nedenleri de değişmiş ve<br />

Rio ile Niteroi arasındaki ticari ve<br />

ekonomik ilişkiyi güçlendirmek<br />

olarak şekillenmiş. 1963’te köprüyle<br />

ilgili çalışmalara başlanmış ve<br />

1965’te köprü projesine son şekli<br />

verilmiş. Köprünün inşasına dair<br />

kararnameyi dönemin Brezilya<br />

Başkanı Artur da Costa e Silva 23<br />

Ağustos 1968’de imzalamış. Rio-<br />

Niteroi Köprüsü’nün tasarımı o<br />

zamanın Ulaştırma Bakanı olan<br />

Mario Andreazza’ya ait. Zaten<br />

Başkan Costa e Silva da açıldığı<br />

güne kadar köprünün yapımıyla<br />

ilgili her türlü sorumluluğu Bakan<br />

Andreazza’ya vermiş. Ocak 1969’da<br />

inşaatı başlayan köprünün açılışı ise<br />

4 Mart 1974’te yapılmış.<br />

Rio-Niteroi Köprüsü’nün inşasıyla<br />

ilgili pek çok beklenmedik güçlük<br />

BAŞKAN COSTA E SILVA KÖPRÜSÜ<br />

de yaşanmış. Öncelikle Rio de<br />

Janeiro Havaalanı’na iniş ve kalkışta<br />

pilotların görüş açısını engellediği<br />

anlaşılmış. Ardından güzelim<br />

Guanabara Körfezi’nin manzarasını<br />

bozacağı gündeme gelmiş ki öyle<br />

de olmuş. Aslında köprünün<br />

ilk tasarımında üzerindeki o<br />

kemer de yokmuş ancak yüksek<br />

tonajlı ticari gemilerin körfeze<br />

nasıl gireceği sorusu, bu kemeri<br />

zorunlu hale getirmiş. Demir<br />

zengini bir ülke olan Brezilya’da bu<br />

köprünün neden demirden değil de<br />

betonarme yapıldığı ile ilgili olarak<br />

da İngiliz finansörler suçlanmış<br />

ancak bu iddiaların asılsız olduğu<br />

sonradan kabul edilmiş. 22 milyon<br />

dolara tamamlanan Rio-Niteroi<br />

Köprüsü’nün finansörlüğünü<br />

İngiliz bankaları, yapımını da<br />

pek çok Brezilyalı inşaat firması<br />

gerçekleştirmiş. 8.83 kilometresi<br />

su üzerinde bulunan köprünün<br />

ortasındaki kemerin yüksekliği<br />

ise 72 metre ve bu sayede her ay<br />

yüzlerce gemi Guanabara Körfezi’ne<br />

girebiliyor. BR-101 Karayolu’nun bir<br />

parçası olan ve üçü gidiş üçü dönüş<br />

olmak üzere altı şeridi bulunan<br />

köprüyü günde ortalama 140 bin<br />

motorlu taşıt kullanıyor.<br />

54 // SEALIFE


SEALIFE // 55


SU KÜLTÜRÜ<br />

56SEALIFE<br />

//


Bir Kültüre<br />

Dönüşen Su<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

SEALIFE57<br />

//


SU KÜLTÜRÜ<br />

S<br />

usuzluk, İstanbullular<br />

için yeni bir kavram değil.<br />

İstanbul, çevresindeki<br />

denizin varlığına rağmen, tarih<br />

boyunca susuz bir şehir olmuş.<br />

Sorunu çözmek için atılan adımların<br />

geçmişi ise Roma İmparatorluğu’na<br />

kadar uzanıyor. O dönemde kente<br />

kanallarla su getirilmiş ve bu<br />

kanallar daha sonraki yüzyıllarda<br />

onarılarak kullanılmaya devam<br />

edilmiş. Kanallar arasında bağlantı<br />

sağlamak içinse sarnıçlar inşa<br />

edilmiş. Günümüzde, Bozdoğan<br />

Kemeri adıyla tanıdığımız<br />

Şehzadebaşı’ndaki su kemeri, kuyu<br />

ve sarnıçların yetersiz kalması<br />

sonucu çevredeki kaynaklardan<br />

su getirilmesi amacıyla İmparator<br />

Valens (364-378) döneminde inşa<br />

edilmiş. Yine aynı dönemde yapılan<br />

Ma’zul Kemeri sayesinde de kentin<br />

artan nüfusunun su ihtiyacı büyük<br />

bir oranda karşılanmış. Böylece<br />

Halkalı civarından Beyazıt’a<br />

su gelmesi sağlanmış. Bizans<br />

döneminde ise var olan su yollarına<br />

eklemeler yapmak yerine eskilerin<br />

tamir edilmesi tercih edilmiş.<br />

Sultan Mehmet, bu tesisleri tamir<br />

ettirmenin yanı sıra yenilerini de<br />

hayata geçirmiş. Kentin büyümesi<br />

ve nüfus artışına bağlı olarak sürekli<br />

gündeme gelen su sorununu çözmek<br />

için ise suyollarına ekler yapılmış.<br />

Osmanlı İmparatorluğu’nda<br />

İstanbul’daki su sorununun köklü<br />

bir şekilde çözülmesi Kanuni Sultan<br />

Süleyman döneminde gerçekleşmiş.<br />

16. yüzyılda Kanuni Sultan<br />

Süleyman, susuzluğu çözmesi için<br />

Mimar Sinan’ı görevlendirmiş.<br />

Mimar Sinan, Roma-Bizans<br />

dönemleri ve İstanbul’un fethinden<br />

sonra yapılmış olan suyollarını<br />

inceleyerek yeni kaynaklar<br />

araştırmış. İstanbul’da yapılmış<br />

KIRKÇEŞME, MAĞLOVA KEMERİ<br />

Büyüyen Kent ve Çözümler<br />

10. yüzyıldan Osmanlı’nın İstanbul’u<br />

fethine kadar geçen sürede yaşanan<br />

kuşatmalar ve depremler, su<br />

şebekelerinin zarar görmesine sebep<br />

olmuş. Romalılar’ın yaptırdıkları<br />

su tesislerinin kullanılamaz<br />

durumda olduğunu fark eden Fatih<br />

MA’ZUL KEMERİ<br />

58 // SEALIFE


BOZDOĞAN KEMERİ<br />

tarihi su tesislerinin en büyük<br />

ve en kapsamlısı olan Kırkçeşme<br />

Tesisleri’nin inşaatına ise 1554<br />

yılında başlanmış. Kırkçeşme,<br />

o dönemde tüm dünyadaki en<br />

karmaşık tesisler arasında yer<br />

almış. Su toplama sistemleri, altısı<br />

büyük ölçekli 33 tane su kemerine,<br />

su terazilerine ve kilometrelerce<br />

uzunluktaki şehir şebeke sistemine<br />

sahipti. 19. yüzyıla gelindiğinde<br />

artan nüfusun su ihtiyaçlarını<br />

karşılamak gittikçe zorlaşmış. Bu<br />

yüzden de şehir çevresindeki su<br />

havzaları kullanılmaya başlanmış.<br />

1874 yılında Compagnie des eaux<br />

de Constantinople (İstanbul Suları<br />

Şirketi) kurulmuş. Şehir dışına inşa<br />

edilen havuzlardan hali hazırda<br />

var olan su yollarıyla taşınan su,<br />

şehir içindeki çeşme ve binalara<br />

aktarılmış.<br />

Su Mimarisi ve Estetik<br />

İstanbul’da ki su yapılarında<br />

kullanılan mimari unsurlarda estetik<br />

kaygılar, her dönemde ön planda<br />

tutulmuş. Yüzyıllar içinde küçük<br />

cephe çeşmeleri, anıtsal meydan<br />

çeşmelerine, basit köşe başı sebilleri<br />

zengin süslemelerle bezenmiş<br />

sebillere dönüşmüş. Hemen hemen<br />

tüm sultanlar, sadrazamlar, valide<br />

sultanlar ve sarayın önde gelenleri<br />

sosyo-ekonomik güçlerinin<br />

göstergesi olarak sebil ve şadırvanlar<br />

yaptırmış. Kullanımı giderek<br />

yaygınlaşan musluklarsa gerek<br />

kullanıldığı yerler, gerekse malzeme<br />

ve yapımında kullanılan teknikler<br />

açısından farklılık göstermiş. Musluk<br />

başlarında kullanılan yılan, ejder,<br />

koçbaşı gibi formlar dikkat çekerken<br />

geometrik ve çiçek motifleri de farklı<br />

dönem zevklerini yansıtmış.<br />

SEALIFE // 59


SU KÜLTÜRÜ<br />

Su Kültürünün Kilometre Taşları<br />

KIRKÇEŞME TESİSLERİ YEREBATAN SARNICI ÇEMBERLİTAŞ HAMAMI<br />

İstanbul’da yapılanlardan en<br />

büyüğü olan ‘Kırk Çeşme Su<br />

Tesisleri’ dönemin padişahı Kanuni<br />

Sultan Süleyman tarafından<br />

1554-1563 yılları arasında Mimar<br />

Sinan’a yaptırılıyor. 55374 metre<br />

uzunluğunki isale hattı üzerinde<br />

Mağlova Kemeri, Güzelce Kemer,<br />

Paşa Kemeri gibi 33 adet su<br />

kemerini birbirine ekleyerek<br />

Belgrad ormanlarındaki suları<br />

İstanbul’a ulaştıran Mimar Sinan,<br />

Kırk Çeşme su tesisleri ile mimarlık<br />

ve mühendislik bakımından önemli<br />

bir eser ortaya koyuyor. Yapıldığı<br />

dönemde şehre günlük ortalama 5<br />

bin 720 metreküp su ulaştıran tesis,<br />

günümüzde de varlığını sürdürüyor.<br />

GÜZELCE KEMERİ<br />

PAŞA KEMERİ<br />

Bazilika Sarnıcı, bilinen adıyla<br />

Yerebatan Sarnıcı Bizans<br />

imparatoru I. Justinianus tarafından<br />

yaptırılıyor. Uzunluğu 140 metre,<br />

genişliği 70 metre olan bu sarnıç,<br />

100 bin ton su depolayabiliyor. 52<br />

basamaklı taş bir merdivenle inilen<br />

Yerebatan Sarnıcı’nın içinde her<br />

biri dokuz metre yüksekliğinde<br />

336 sütun bulunuyor. 4.80 metre<br />

aralıklarla dikilen bu sütunların<br />

çoğunun daha eski yapılardan<br />

toplandığı veya çeşitli mermer<br />

cinslerinden yontulduğu tahmin<br />

ediliyor. Sarnıcın ortasına doğru<br />

kuzeydoğu duvarı önünde yer<br />

alan sekiz sütun, 1955-1960<br />

yıllarında yapılan bir inşaat<br />

sırasında kırılma tehlikesiyle karşı<br />

karşıya kaldığından kalın bir beton<br />

tabaka içinde korunuyor. Sarnıcın<br />

tavan aralığı, kemerler aracılığıyla<br />

sütunlara aktarılıyor. Bizans<br />

döneminde bu çevrede geniş bir<br />

sahayı kaplayan ve imparatorların<br />

ikamet ettiği büyük sarayın ve<br />

bölgedeki diğer sakinlerin su<br />

ihtiyacını karşılayan Yerebatan<br />

Sarnıcı’nın İstanbul’un Osmanlılar<br />

tarafından fethinden sonra bir<br />

müddet daha Topkapı Sarayı’nın<br />

bahçelerine su vermek için<br />

kullanıldığı biliniyor.<br />

Kapalıçarşı’nın yakınlarında<br />

bulunan Çemberlitaş Hamamı, III.<br />

Murat’ın annesi Nur Banu Sultan<br />

tarafından, Üsküdar’daki Valide-i<br />

Atik Külliyesi’ne kaynak sağlamak<br />

için 1584 yılında, Mimar Sinan’a<br />

yaptırılıyor. Kadınlar ve erkekler<br />

kısımdan oluşan bu çifte hamam;<br />

Valide Sultan Hamamı, Gül<br />

Hamamı, isimleriyle de anılıyor.<br />

Kubbeyle örtülü olan camekânın<br />

etrafında üç katlı soyunma<br />

odalarının bulunduğu hamamın<br />

göbek taşlarında bugün bazı yerleri<br />

silinmiş Osmanlı yazıtları yer alıyor.<br />

60 // SEALIFE


SEALIFE // 61


SANAT CAM<br />

Osmanlı’nın<br />

Cam Sanatına<br />

Armağanı<br />

Çeşm-i Bülbül<br />

<br />

<br />

<br />

bin yıldır kullanılan<br />

camın, günümüze ulaşana<br />

5 kadar geçirdiği evrimi<br />

görmemizi sağlayan<br />

çeşm-i bülbül, zaman içerisinde<br />

bir eşya olmaktan çıkmış; hünerli<br />

ellerde sanat eserine dönüşmüş.<br />

Dede Mehmet<br />

III. Selim, Mevlevi dervişi Dede<br />

Mehmet’i Venedik’e cam konusunda<br />

eğitim almak üzere gönderir.<br />

Burada öğrendiklerini Beykoz’da<br />

kurduğu atölyede kendi yorumuyla<br />

birleştiren Dede Mehmet; fincanlar,<br />

sürahiler, vazolar, reçellikler,<br />

gülabdanlar üretmeye başlar.<br />

Beykoz camlarının temelini<br />

oluşturan bu eşyalar, Abdülmecit<br />

döneminde kurulan fabrikada<br />

çeşm-i bülbüle dönüşecektir.<br />

Çeşm-i Bülbülün Ortaya Çıkışı<br />

Sultan Abdülmecit’in Beykoz’da<br />

kurdurduğu cam fabrikasındaki üzeri<br />

damarlı bardak, sürahi, gülabdan, vazo,<br />

şişe gibi eşyaların üretiminde kullanılan<br />

farklı estetik anlayış ve teknik, zaman<br />

içerisinde çeşm-i bülbülü ortaya çıkarır.<br />

Cam Sanatının Ustalık Eseri<br />

Türk camcılığının en eski ve en özgün<br />

örneklerinden biri olan çeşm-i bülbül,<br />

‘bülbül gözü’ anlamına geliyor. Bu sanata<br />

bülbül gözü isminin verilmesinin altında<br />

ise bir çeşm-i bülbül döndürüldüğünde<br />

üzerinde beliren bülbül gözünü<br />

andıran hareler yatıyor. Tecrübe ve<br />

ustalığın sanatla birleştiği çeşm-i bülbül<br />

yapılırken eritilmiş sıcak cam; özel<br />

çubuklar yardımıyla, bir kürenin içinde<br />

döndürülerek sıcak bir cam balonu<br />

haline getiriliyor. Bu sırada istenen<br />

62 // SEALIFE


SEALIFE // 63


SANAT CAM<br />

renklerde hazırlanan cam çubuklar,<br />

başka bir kalıbın içine diziliyor üzerine<br />

ise sıcak cam balonu yerleştiriliyor.<br />

Kalıp döndürüldükçe cam çubuklar<br />

ile sıcak cam balonu bir bütün haline<br />

geliyor. Üzerine bir katman daha<br />

eklenerek iki canım arasına sıkıştırılan<br />

renkli cam çubuklar uçlarından özel<br />

maşalar yardımıyla çekiliyor ve şekil<br />

vermek için döndürülüyor. Oldukça<br />

dikkat gerektiren bu süreç, çeşm-i<br />

bülbülün özel kalıplar içinde soğumaya<br />

bırakılmasıyla son buluyor. Çeşm-i<br />

bülbüle klasik görüntüsünü veren cam<br />

çubuklar hangi renkte hazırlanırsa<br />

ortaya çıkan eser de bu renklerde<br />

oluyor.<br />

64 // SEALIFE


SEALIFE // 65


Esnaf<br />

Lokantaları<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

66SEALIFE<br />

//


HAVUZLU RESTAURANT<br />

Kapalıçarşı’da 1959’da kurulan ve<br />

adını ön tarafındaki küçük fıskiyeli<br />

havuzdan alan Havuzlu Restaurant,<br />

iki kattan oluşuyor. İlk katında<br />

müşterilerine çorbalar, sebze<br />

yemekleri ve et yemekleri başlıkları<br />

altında zengin bir mönü sunan<br />

mekan, ikinci katını 2012 yılında<br />

Osmanlı tarzında dizayn ederek<br />

Havuzlu Osmanlı Kahvehanesi adını<br />

veriyor. Misafirlerini burada tatlılar,<br />

sıcak ve soğuk içeceklerle ağırlayan<br />

Havuzlu Restaurant, Kapalıçarşı’ya<br />

yolu düşenlerin uğramadan<br />

geçmedikleri yerler arasında yer<br />

alıyor.<br />

Gani Çelebi Sok. (PTT yanı) No: 3 Kapalıçarşı<br />

HASKÖY LALE LOKANTASI<br />

Hayatın hızlı temposunun bize dayattığı sağlıksız yeme<br />

içme alışkanlığını değiştirmeyi amaçlayan Hasköy Lale<br />

Lokantası 1970 yılında kuruluyor. Türk mutfağından<br />

örnekleri müşterilerine ev ortamında sunan lokanta,<br />

haftanın 6 günü 05:00 ile 17:00 saatleri arasında hizmet<br />

veriyor. Piyasadaki en kaliteli malzemeleri kullanmaya<br />

gayret eden Hasköy Lale Lokantası’nın mönüsünde yer<br />

alan zeytinyağlı taze fasulye, etli sebze yemekleri ve<br />

irmik helvasını mutlaka denemelisiniz.<br />

Hasköy Caddesi No: 90 Beyoğlu<br />

SEALIFE // 67


TARİHİ SUBAŞI LOKANTASI<br />

Yarım asrı geride bırakan Tarihi Subaşı<br />

Lokantası, Nuruosmaniye Camii’nin<br />

altında yer alıyor. Mutfak ve oturma<br />

bölümünün iç içe yer aldığı; bu sayede<br />

mekanın adıyla özdeşleşen Hünkar<br />

Beğendi’nin tüm hazırlanış aşamalarını<br />

görebileceğiniz işletmede diyet yapanlar<br />

için özel mönüler de bulunuyor. Yakın<br />

zamanda Sirkeci’de bir şube açan Subaşı<br />

Lokantası, Türk mutfağının en lezzetli<br />

örneklerini tarihi bir mekanda denemek<br />

isteyenleri bekliyor.<br />

Nuruosmaniye Caddesi 48/2, Fatih<br />

BANKALAR LOKANTASI<br />

Bankalar Lokantası, 1947 yılında<br />

Gasper Yazıcı tarafından kuruluyor.<br />

O yıllarda civardaki banka ve sigorta<br />

şirketlerinin yöneticileri tarafından<br />

tercih edilen lokantayı 1960 yılında<br />

Artin Biçmen devralıyor. 1987 yılında<br />

Hacı Recep Karacan’ın işletmeciliğini<br />

üstlendiği Bankalar Lokantası, hergün<br />

değişen mönüsü ve sıcak atmosferiyle<br />

İstanbul kent kültürünün bir parçası<br />

olmayı sürdürüyor.<br />

Perşembe Pazarı Caddesi No: 6 Karaköy<br />

68SEALIFE<br />

//


SEALIFE // 69


ÜSKÜDAR KANAAT LOKANTASI<br />

1933 yılında Arnavut göçmeni Kargılı Ailesi tarafından<br />

kurulan Kanaat Lokantası’na girince sizi önce tatlılar<br />

karşılıyor. Burada neler yok ki. Tel kadayıf, keşkül,<br />

fırınlanmış ayva tatlısı, kayısı, incir dolmaları, ekmek<br />

kadayıfı, irmik tatlısı, sütlü tatlılar, kompostolar… Ve<br />

tabii ki Kanaat’in en meşhur tatlısı dondurma. Tatlıların<br />

hemen yanı başında envai çeşit zeytinyağlı. İmam<br />

bayıldı, Arnavut ciğeri, fasulye pilaki, lahana dolması,<br />

enginar, taze bakla, Çerkes tavuğu, çeşit çeşit, renk<br />

renk turşu… Her biri iştah kabartıyor. Sıcak yemekler,<br />

iç kısımdaki cam bir bölmenin ardında sergileniyor.<br />

Burada müşterilere şehriyeli tavuk, pirinç, işkembe,<br />

mercimek, paça, yayla, domates gibi birçok çorba çeşidi<br />

sunuluyor. Beğendili kebap, tandır, kuzu kapama,<br />

orman kebabı, kuzu ciğer dolma, kadınbudu köfte,<br />

çoban kavurma, elbasan tava, saç kavurma, hindi dolma,<br />

etli kuru fasulye ise Kanaat Lokantası’nın sunduğu<br />

mönüden yalnızca birkaçı. Beğendili döner mutlaka<br />

tadına bakılması gereken bir lezzet. Özbek pilavı ve<br />

kestaneli tekke pilavı ise Kanaat’in özel lezzetlerinden.<br />

Sultantepe Mahallesi, Selmani Pak Cd No: 9 Üsküdar<br />

70 // SEALIFE


SEALIFE // 71


TOFD<br />

“Esas Engel,<br />

Fiziksel Değil<br />

Çevresel”<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

erneğinizle ilgili bilgi<br />

D verir misiniz?<br />

Türkiye Omurilik<br />

Felçlileri Derneği (TOFD), 1998<br />

yılında omurilik felçlilerinin<br />

tıbbi, mesleki, ekonomik, sosyal<br />

sorunlarının çözümü ve başka<br />

insanların da omurilik felci<br />

geçirmemesi için hizmet vermek<br />

amacıyla kurulmuştur. 1998’den bu<br />

yana öncelikle omurilik felçlileri<br />

olmak üzere tüm ortopedik<br />

engellilerin sorunlarını masaya<br />

yatırmak için ulusal ve uluslararası<br />

alanlarda çalışmalar yapan<br />

derneğimiz, engellilerin sosyal<br />

yaşama tam ve etkin katılımı<br />

amacıyla çok sayıda proje başlatmış<br />

ve sonuçlandırmıştır. Derneğimizin<br />

öncelikli hedeflerinden biri, yeni<br />

oluşabilecek kalıcı sakatlıkların<br />

önlenmesi ve toplumun bu alanda<br />

bilgilenmesini sağlamaktır.<br />

72 // / SEALIFE


TOFD bünyesinde<br />

gerçekleştirdiğiniz etkinler ve<br />

sosyal sorumluluk projeleri<br />

hakkında açıklama yapar<br />

mısınız?<br />

Öncelikle ulusal projelerimizden<br />

bahsetmek isterim. Yaz boyunca<br />

üzerinde durduğumuz ve çok<br />

önemsediğimiz ‘sığ suya balıklama<br />

atlamanın sonuçları’ hakkında<br />

kampanya yürüttük. Sezon boyunca<br />

dikkat çeken kamu spotları<br />

yayımladık. Ayrıca hem görsel hem<br />

de yazılı medyada çalışmalarımız<br />

oldu. Emniyet kemeri, trafikteki<br />

en önemli güvenlik unsuru. Bunu<br />

vurgulamak amacıyla yol güvenliği<br />

eğitimleri veriyoruz. Kızılay<br />

Derneği ile ortaklaşa yaptığımız<br />

proje kapsamında İstanbul İl<br />

Emniyet Müdürlüğü’nün de<br />

desteğiyle basın toplantısı ve<br />

yerinde trafik çevirmesi yaptık.<br />

Kemerini takmayanları bizzat<br />

yanlarına gidip uyarırken, takanlara<br />

da teşekkür ettik. Ayrıca, emniyet<br />

kemeri takmayanlara uygulanan<br />

cezasının caydırıcı olmadığını<br />

düşündüğümüz için meclise gittik ve<br />

milletvekilleriyle konuyu görüştük.<br />

3<strong>43</strong>0 kısa mesaj kampanyamız,<br />

sürekliliği olan bir çalışmadır.<br />

Derneğimiz, görevlerini bağışlar<br />

sayesinde yerine getirebildiği için<br />

mesaj kampanyası da bizim için<br />

büyük önem taşımaktadır. 2011<br />

yılından bu yana sürdürdüğümüz<br />

‘plastik kapak kampanyası’ da tüm<br />

hızıyla devam ediyor. Kampanya,<br />

tüm plastik kapakları kapsıyor<br />

ve yürüyemeyen, evinden işine,<br />

okuluna gidemeyen; sosyal hayatına<br />

devam edemeyen engelli bireylere<br />

umut oluyor. Detaylarını internet<br />

sitemizden öğrenebileceğiniz plastik<br />

kapak kampanyamızın yanı sıra<br />

‘Benimle Çıkar mısın?’ projemiz<br />

de yoğun ilgi ve talep gördü. Bu<br />

proje, bir sosyal farkındalık projesi.<br />

Hedefimiz, engelli çocuklarımızla<br />

gönüllü ailelerimiz arasında köprü<br />

oluşturmak. Projede yer alan<br />

gönüllüler, 7-18 yaş arası engellilerle,<br />

haftanın belirli günlerinde dışarı<br />

çıkıyor ve onların hayallerini<br />

gerçeğe dönüştürüyor. Buluşma<br />

öncesi bu hayaller öğreniliyor ve<br />

gönüllü aileye bildiriliyor. Uzman<br />

psikolog ve danışmanlar eşliğinde<br />

birkaç saatlik ön eğitim veriliyor.<br />

Sonra o hayali gerçekleştirmek üzere<br />

buluşup, gidiyorlar. Tabii çocuğun<br />

yanında refakatçisi de oluyor.<br />

Sonuçta da herkes mutlu oluyor.<br />

‘Rüya ve Maskeler’ adlı tiyatral<br />

dans gösterimiz de 2013/2014 sanat<br />

sezonundan bu yana 100’ü aşkın<br />

kez sahnelendi. Engelli bireyler<br />

ve sağlıklı bireylerin kolektif bir<br />

çalışması olan dans gösterimiz,<br />

oldukça ses getirdi ve getirmeye<br />

devam ediyor. Dernek olarak sanat<br />

yoluyla kendimizi ifade etmeyi<br />

çok seviyoruz. Çünkü biliyoruz ki;<br />

kalbe ve duygulara sanat aracılığıyla<br />

dokunabiliyorsunuz.<br />

SEALIFE // 73


TOFD<br />

Toplumun engellilere<br />

bakışı konusunda neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Toplum engellileri, engelliler de<br />

toplumu tanımıyor. Bu sonuca<br />

varma sebebim olan küçük bir<br />

anımı paylaşmak istiyorum. Bir<br />

alışveriş merkezinde, asansöre<br />

yöneldim ve karşıdan gelen<br />

iki kadın birbirini dürterek<br />

“Kadına bak hem engelli hem<br />

de ruj sürmüş” diye tepki verdi.<br />

Ancak bu tarz düşüncelere sahip<br />

insanlar gibi bizim de dışarı çıkma,<br />

hayatın içinde olma, şık giyinme,<br />

makyaj yapma hakkımız var.<br />

Günlük hayatımızda bir çocukla<br />

karşılaştığımızda çocuk bilmediği<br />

için hemen annesine/babasına<br />

“Anne bu teyze neden tekerlekli<br />

sandalyede” diye soruyor o sırada<br />

ailesi de hemen çocuğu susturuyor.<br />

Bizim istediğimiz çocuklarını<br />

susturmaları değil aksine<br />

çocuklarına neden tekerlekli<br />

sandalye ile yaşadığımızı<br />

anlatmalarıdır. Eğer ben sorgulayan<br />

bir çocukla karşılaşırsam direkt<br />

sohbet etmeye çalışıyorum ve<br />

neden tekerlekli sandalye ile<br />

yaşamak zorunda kaldığımı, buna<br />

emniyet kemeri takmadığım bir<br />

araba kazasının sebep olduğunu<br />

anlatıyorum. Çocuklara engellilerin<br />

de hayatın içinde olduğunu, onlar<br />

gibi sinemaya, alışveriş merkezine,<br />

eğlenceye gittiğini anlatarak<br />

tanımalarını sağlıyoruz.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

74 // SEALIFE


Engellileri günlük hayatta neden<br />

göremiyoruz?<br />

Aslında engellileri gerçekten<br />

engelleyen unsur fiziksel engelleri<br />

değil, çevresel faktörlerdir. Engelli<br />

diye ötelenen insanlar, sokaktaki<br />

mimari yapılar hareket etmelerine<br />

uygun olmadığı için evlerinde<br />

küsmüş, bezmiş, vazgeçmiş bir<br />

halde oturuyor. Çevrenize bakın<br />

çalışan, hayatın içinde yer alan çok<br />

az engelli görürsünüz. Eğitimde<br />

göremiyorsunuz. Çünkü, okulun<br />

şartları tekerlekli sandalyeye uygun<br />

değil. Sinemada göremiyorsunuz<br />

çünkü oturacak bir yer yok.<br />

Bankada göremiyorsunuz çünkü<br />

bankanın girişi uygun değil. Bizde<br />

bu sorunları çok iyi bildiğimiz için<br />

‘buradaengellendim.com’ adında bir<br />

site kurduk. Bu platform üzerinde<br />

engellilere uygun olmayan yer,<br />

engelleyen kişi ve benzeri her<br />

unsuru paylaşabilirsiniz. Yerel<br />

yönetimler de konuyu buradan takip<br />

ederek sorunları daha kısa sürede<br />

çözüme ulaştırabilir.<br />

Genelde engellilerin özelde ise<br />

omurilik felçlilerinin kentte<br />

daha rahat hareket edebilmesini<br />

sağlayacak altyapı düzenlemeleri<br />

konusunda belediyelerle<br />

gerçekleştirdiğiniz çalışmalar<br />

nelerdir?<br />

TOFD olarak bizzat belediye<br />

başkanlarına ulaşarak onlardan<br />

engele ruhsat vermemelerini talep<br />

ediyoruz. Eğer gereken standartlar<br />

uygulanırsa engelliden, hamileye,<br />

çocuktan, yaşlıya herkes özgürce<br />

sokaklarda dolaşabilir.<br />

Bu yıl ilk kez kutlanan Omurilik<br />

Felçlileri Günü, derneğiniz için<br />

ne ifade ediyor?<br />

Ben omurilik felçlisi olarak çok<br />

heyecanlıydım. Çünkü sakatlar<br />

günü var, engelliler günü var ancak<br />

omurilik felçlisi olmak farklı bir<br />

durum ama bize ait bir gün yoktu.<br />

Ayrıcalıklı olmasının nedeni de<br />

sağlıklı bir hayat sürerken bir anda<br />

tekerlekli sandalyeye mahkum<br />

kalabiliyorsunuz. Sadece bedeniniz<br />

felç olmuyor, ruhunuz da, hayatınız<br />

da felç oluyor. Biz artık 5 Eylül<br />

Dünya Omurilik Felçlileri Günü’nde<br />

sorunlarımızı, taleplerimizi,<br />

mutluluklarımızı paylaşabileceğiz.<br />

Uluslararası arenada da etkinliklerin<br />

düzenlediği günde TOFD olarak<br />

altı farklı dilde tüm dünya belediye<br />

başkanlarına seslendik ve ‘engele<br />

ruhsat verme’ dedik.<br />

12 Kasım’da düzenlenecek<br />

İstanbul Maratonu’nda dernek<br />

olarak var olma amacınız nedir?<br />

Akülü sandalye kampanyamızı<br />

devam ettirmek adına, koşamayanlar<br />

için koşuyoruz. Binlerce sandalye<br />

bekleyen engellinin hayallerini<br />

gerçekleştirmek için iyilik peşinde<br />

koşuyoruz. Bizimle bu güzel<br />

yolda ilerlemek isteyen herkesi<br />

bekliyoruz.<br />

İDO ile ortak projeler<br />

yürüttüğünüzü biliyoruz. Bu<br />

konuda açıklama yapar mısınız?<br />

Ulaştırma, Denizcilik ve<br />

Haberleşme Bakanlığı öncülüğünde<br />

başlattığımız ‘Engelsiz Deniz’<br />

projemizin kollarından biri olan<br />

İDO ile fizibilite çalışmaları yaparak<br />

birbirimize kurumlar arası artı değer<br />

katıyoruz. Projenin dışında İDO<br />

ile yaptığımız iş birliği anlaşması<br />

dahilinde, İDO’ya ait tüm sahalarda<br />

bağış kumbaramız bulunmaktadır.<br />

İDO, TOFD’nin yaptığı tüm<br />

projelerde katılım alanları dahilinde<br />

derneğimizin hep yanındadır.<br />

İDO yönetimine derneğim adına<br />

ve engelli arkadaşlarımız adına<br />

teşekkürlerimi sunuyorum.<br />

SEALIFE // 75


Doğru Egzersiz<br />

Nasıl Yapılır?<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

S<br />

poru hayatlarının bir<br />

parçası haline getirmemiş<br />

kişilerin zorlayıcı<br />

egzersizler yapması, faydadan çok<br />

zarar getiriyor. Kilo vereyim veya fit<br />

görüneyim derken kendinize fazla<br />

yüklenmeniz sonucu doğabilecek<br />

sakatlıklar, tüm hayatınızı ciddi<br />

şekilde etkileyebiliyor.<br />

Bedeninizi Tanıyın<br />

Spor yaparken sakatlanmanın farklı<br />

sebepleri var. Bunlardan birtanesi<br />

ise yaşlanma. Vücudun kemik<br />

ve kas gibi yapılarında bulunan<br />

kolajen, 30’lu yaşların ortalarından<br />

sonra azalmaya başlıyor. Bu da<br />

dokunun daha kırılgan olması<br />

anlamına geliyor. Özetlei belli<br />

bir yaşa gelindiği zaman sporu,<br />

kişinin sınırlarını bilerek yapması,<br />

yaşanacak olası sakatlıkların önüne<br />

geçiyor.<br />

Programınızı Tüm<br />

Haftaya Yayın<br />

Spor yaralanmaların büyük kısmı<br />

aşırı yüklenmelerden kaynaklanıyor.<br />

O nedenle spor programınızı haftanın<br />

belli günlerine sıkıştıracağınıza<br />

zamana yayın ve daha hafif tempoda<br />

yapın. Böylece hem sakatlanmaları<br />

hem de aşırı yorgunluk nedeniyle iş<br />

gücü kaybını önleyin.<br />

Sınırlara Dikkat<br />

Spor sakatlanmalarında vücuda<br />

yüklenmenin yanında fiziki<br />

yetersizlikler de önemli bir yer<br />

tutuyor. Anatomik yapıya uygun<br />

spor yapmak ve öncesinde doktor<br />

kontrolünden geçmek, olası<br />

sorunların önlenmesini sağlıyor.<br />

Bunun yanı sıra spor yaparken doğru<br />

ekipman kullanmak gerekiyor.<br />

76 // SEALIFE


SEALIFE // 77


Açık Havayı Seçin<br />

D vitamini eksikliği, erken<br />

yaşlanmaya, kas ve tendonlardaki<br />

kolay kırılmalar, mide sıkıntıları,<br />

kalp ve şeker hastalığı gibi birçok<br />

rahatsızlığa neden olabiliyor.<br />

Eğer vücudunuzda D vitamini ve<br />

kolajen eksikliği varsa doku ve<br />

tendon kopma riskiniz diğerlerine<br />

nazaran fazla olacaktır. Bunu<br />

unutmayın.<br />

Eklemlerinizi Koruyun<br />

Spor yaralanmaları en çok diz ve<br />

ayak bileklerinde görülüyor. Bunu<br />

omuz ve kalça takip ediyor. Uzun<br />

süre ara verdikten sonra spora<br />

başlayacak kişilerin ekleme yük<br />

bindirecek sporlardan mümkün<br />

olduğunca uzak durmaları<br />

gerekiyor.<br />

78 // SEALIFE


Spordan Önce ve Sonra<br />

Vücudunuzu Esnetin<br />

Koşu bandında hızlı yürüyüşünüzü<br />

yapıyor, oradan bisiklete biniyor,<br />

ağırlık kaldırıyor, tüm vücudunuzu<br />

çalıştırıyorsunuz. Sporunuz bitince<br />

kendinizi çok iyi hissediyorsunuz.<br />

Fakat sabah uyandığınızda korkunç<br />

bacak ağrıları ve tutulmalarla<br />

karşılaşıyorsunuz. Sizin probleminiz<br />

ısınma ve soğumalar yapmamanız.<br />

Çünkü spora başlamadan önce<br />

5 dakikalık bir ısınma yürüyüşü<br />

kaslarınızı harekete hazırlayacak; spor<br />

sonrası yapacağınız esneme hareketleri<br />

de kaslarınızın gevşemesini sağlayacak.<br />

Dengeli Beslenin<br />

Organizma yapısının sağlamlaşması<br />

için gerekli beslenmeyi sağlamak ve<br />

enerji depolamak aç.ısından ‘sağlıklı<br />

beslenme’ spor yapanlar için çok<br />

önemli bir konu. Bazı besinlerin<br />

yoksunluğu veya eksikliği bizim fiziksel<br />

performansımızda ve gelişimimizde<br />

önemli rol oynar. Dolayısıyla spor<br />

yapanların beslenmesi sağlıklı, dengeli<br />

ve çeşitli olmalı.<br />

Spora başlamadan 2<br />

saat önce yemek yemeyi<br />

bitirmelisiniz. Hatta midenizin<br />

çok dolu olmaması için spordan<br />

önce proteini bol muz ve yulaflı<br />

müsli gibi hafif yiyecekleri tercih<br />

edebilirsiniz.<br />

Yapacağınız spor dalına<br />

göre doğru kıyafeti seçin.<br />

Spor yaparken performansınızı<br />

doğrudan etkileyen spor<br />

aksesuarının seçimi, sağlığınız<br />

açısından oldukça önemli.<br />

Isınma ve esneme hareketleri<br />

spora başlamadan önce en<br />

temel egzersizlerdendir.<br />

Herhangi bir sakatlanmaya<br />

karşı spora başlamadan önce<br />

vücudunuzu ısıtın.<br />

Set aralarında iki dakikadan<br />

fazla ara vermeyin, vücudunuzu<br />

soğutmaktan kaçının.<br />

Antrenman programınızı birebir<br />

uygulayın.<br />

Beslenmenize çok dikkat edin.<br />

Ana ve ara öğünlerinizi<br />

kaçırmayın. Egzersiz esnasında<br />

su kaybını önlemek için bol su<br />

içmeye özen gösterin.<br />

Spor esnasında nefes alıp<br />

verişinizi bilinçli gerçekleştirin.<br />

Yeteri kadar nefes alın yani kısa<br />

kısa ve kesik kesik nefes<br />

almaktan kaçının.<br />

SEALIFE // 79


ÇOCUK <br />

En Hızlı<br />

Hayvanlar<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Gökdoğan<br />

Gökyüzünün hakimi olan gökdoğanlar, avlanmak için dalışa<br />

geçtiklerinde 350 kilometrenin üzerinde bir hıza ulaşabiliyor.<br />

Bunu aerodinamik vücut yapısına borçlu olan kuş; kül grisi<br />

sırtı, siyah başı ve beyaz üzerine çubuklu karnıyla tanınıyor.<br />

Dünyanın birçok bölgesinde yaşayabilen gökdoğan, özellikle<br />

Arap ülkelerinde havaalanları ve gökdelenlerden güvercinleri<br />

uzak tutmak için kullanılıyor.<br />

80 // SEALIFE<br />

Çita<br />

Dünyanın en hızlı hayvanlarından biri olan çita, saatte 120 kilometre<br />

hız yapabiliyor. Bu hızı sadece 500 metre koruyabilen daha<br />

sonra vücut ısısını düşürmek için yavaşlamak zorunda kalan çita,<br />

Afrika’nın düzlüklerinde yaşıyor. Kuyruklarını dümen gibi kullanarak<br />

yüksek hızlarda keskin dönüşler yapabilen bu hayvanlar, sırtlan<br />

ve aslan gibi rakiplerinden daha güçsüz oldukları için genelde<br />

savaşmaktansa kaçmayı tercih ediyor.


Yelken Balığı<br />

Okyanusun sıcak bölgelerinde yaşayan yelken balığı, adını yelkene<br />

benzeyen sırt yüzgecinden alıyor. Kılıç balığını andıran bir gagaya<br />

sahip olan yelken balığı mavi, siyah ve beyaz renklerde olabiliyor.<br />

Altı metre boya ve 800 kilo ağırlığa ulaşabilen balığın yüzerken<br />

110 kilometre hıza ulaştığı da biliniyor.<br />

Devekuşu<br />

Devekuşları, sahip<br />

oldukları kaslı<br />

bacakları sayesinde<br />

100 kilometre hıza<br />

ulaşabiliyor. İki buçuk<br />

metre boyları ve<br />

100-150 kilograma<br />

ulaşan ağırlıklarıyla bu<br />

dev kuş, tehlike anında<br />

toprağa uzanıyor.<br />

Genelde barışçıl olan<br />

devekuşu, boyutuyla<br />

orantılı olarak dünyanın<br />

en büyük yumurtasını<br />

yumurtluyor.<br />

Afrika Antilobu<br />

Çitalardan kaçabilen ender hayvanlardan<br />

biri olan Afrika antilobu, saatte 90 km hıza<br />

ulaşabilir. Büyük ciğerleri sayesinde bu hızı<br />

uzun süre devam ettirebilen antilop, uzun ve<br />

sivri boynuzlarıyla tanınıyor.<br />

Kızıl Tilki<br />

Kızıl tilki, 75 santimetre uzunluğuna ve ortalama<br />

10 kilogram ağırlığa sahiptir. Üst kısmı kızıl, alt kısmı<br />

beyaz, bacaklarının alt kısımları siyah olan bu hayvanlar en<br />

sevdikleri av olan kahverengi tavşanı yakalayabilmek için<br />

77 kilometre hıza ulaşabiliyor. Yüksek uyum yetenekleri<br />

sayesinde farklı alanlarda yaşayabilen kızıl tilkilere<br />

şehirlerde her geçen gün daha fazla rastlanıyor.<br />

SEALIFE // 81


BULMACA<br />

Çerçeve ile<br />

resim arası<br />

boşluk<br />

Zararlı büyük<br />

ateş<br />

Slovenya'<br />

nın ülke<br />

kodu<br />

Dokuma lifi<br />

Bencillik<br />

Hollanda'<br />

nın ülke<br />

kodu<br />

Yalnız bir<br />

kişinin kendi<br />

kanısına<br />

dayanan<br />

Kalıcı,<br />

sürekli<br />

Gözden<br />

geçirme<br />

Bir şeyin<br />

çok kıt<br />

bulunması<br />

durumu<br />

Araçta motor<br />

soğutucu<br />

Utanma<br />

duygusu<br />

Avrupa' nın<br />

en uzun<br />

nehri<br />

Lakin, fakat<br />

Avukatların<br />

meslek<br />

örgütü<br />

Rutenyum'<br />

un simgesi<br />

Sahip, iye<br />

Kısaca Milattan<br />

Önce<br />

Tugay komutanı<br />

albay<br />

Alfabemizin<br />

ortasındaki<br />

harfin<br />

okunuşu<br />

Boksta<br />

devre adı<br />

'Kenan ...'<br />

(Fotoğraftaki<br />

ünlü)<br />

İstek, dilek<br />

Praseodim'<br />

in simgesi<br />

Boru sesi<br />

Sağlam,<br />

sağlamlaştırılmış<br />

Eski dilde<br />

su<br />

Uyarma,<br />

uyarı<br />

Özneyi,<br />

tümleci<br />

güçlendiren<br />

bir söz<br />

Birinci tekil<br />

şahıs<br />

Havadaki su<br />

buharı<br />

Sodyum' un<br />

simgesi<br />

Tarikat<br />

kurucusu<br />

Taşıyıcı<br />

Birden ve<br />

sert bir<br />

biçimde<br />

ısırmak<br />

Geçmişte<br />

yaşamış<br />

büyükler<br />

Ruh, can<br />

kuşu<br />

Mühendis<br />

cetveli<br />

Mecburiyet<br />

Siborgiyum'<br />

un simgesi<br />

Sert bir<br />

rüzgâr<br />

Eski dilde<br />

altın<br />

Parlak,<br />

pürüzsüz,<br />

kaygan kâğıt<br />

Bir meyve<br />

Kalça<br />

kemiği<br />

İlenme,<br />

beddua<br />

Düzlük, yazı<br />

Emek<br />

sonucu<br />

ortaya<br />

konan ürün<br />

Geniş bir<br />

pantolon<br />

türü<br />

Bir işi<br />

yapabilme<br />

gücü, kudret<br />

Dil bilgisi<br />

SUDOKU<br />

Sınıflamalarda<br />

ikinci<br />

derecede<br />

olan<br />

Boş karelere 1' den 9' a kadar olan rakamları yerleştirin. Her satır, her kolon ve 3x3' lük bölümde 1' den 9' a kadar olan rakamlar birer kez kullanılabilir.<br />

K<br />

O<br />

L<br />

A<br />

Y<br />

5 3 4<br />

1 8 7<br />

9 7 5 4<br />

3 6 2<br />

6 7<br />

3 4 1<br />

2 5 9 4<br />

5 1 3<br />

2 5 9<br />

Z<br />

O<br />

R<br />

3 5 4<br />

2 7<br />

4 7 1 6 2<br />

5 1 2 4<br />

9 3 5 8<br />

3 2 5 4 7<br />

9 3<br />

6 7 3<br />

82 // SEALIFE


ÇOCUK BULMACA<br />

LABİRENT<br />

A' dan başlayarak B' ye ulaşabilir misiniz?<br />

MİNİK SUDOKU<br />

Boş karelere 1' den 6' ya kadar olan<br />

rakamları yerleştirin. Her satır, her sütun ve<br />

3x2' lik bölümde her rakam sadece bir kez<br />

kullanılabilir.<br />

EŞLERİ BUL<br />

Aşağıdaki altı şekilden sadece ikisi birbirinin aynısıdır. Bakalım bu eş iki şekli<br />

bulabilecek misiniz?<br />

1 1 6<br />

2 4 1 6<br />

1 6<br />

5 2<br />

4 3 5 2<br />

3 4<br />

1 5<br />

3 6 1<br />

3 4 2<br />

6 4 3<br />

5 6 3<br />

4 6<br />

2<br />

SEALIFE // 83


Neo Bolluca 5 Satışta<br />

Neo Yapı, Kemerburgaz ve<br />

Göktürk’teki projelerinden sonra<br />

3. Havalimanı ve Kanal İstanbul<br />

projesi ile yatırımcıların gözdesi<br />

olan Arnavutköy’ün Bolluca<br />

bölgesinde hayata geçirdiği Neo<br />

Bolluca 5 projesi kapsamında inşa<br />

edilecek dairelerin satışına başladı.<br />

Ormanın Yanı Başında<br />

Neo Bolluca 5, otopark alanları ve<br />

güvenlikle çevrili iki blokta; 64 adet<br />

2+1 ve 3+1 daireden oluşuyor.<br />

Sunduğu imkanlar ve ormanın yanı<br />

başında oluşuyla yatırımcıların<br />

gözdesi olacak Neo Bolluca 5’te,<br />

diğer Neo Bolluca projelerinde<br />

olduğu gibi; doğa, şehir ve yaşam<br />

bir arada.<br />

Sürdürülebilirlik Ön Planda<br />

Sürdürülebilirliği sağlamak<br />

amacıyla, yerden ısıtmalı, pay<br />

ölçerli merkezi ısıtma sistemi,<br />

çevre dostu aydınlatma sistemleri,<br />

ısı tasarruflu özel kaplamalar, çatı<br />

ve yüzey izolasyonları, ısı camlı<br />

doğramalar, kesintisiz elektrik için<br />

jeneratör, ortak alanlar giderlerini<br />

düşüren solar sistem ve özel<br />

peyzaj alanları gibi birçok detayın<br />

düşünüldüğü Bolluca 5, sakinlerine<br />

adet açık yüzme havuzu, kapalı<br />

fitness alanı ve her daireye özel<br />

otopark alanı gibi olanaklar da<br />

sunuyor.<br />

David Jones ile<br />

Renkli Bir Sonbahar<br />

Şık tasarımları ve geniş ürün<br />

yelpazesi ile dikkat Çeken David<br />

Jones’un sonbahar koleksiyonu<br />

‘En Renkli Sezon’ sloganıyla<br />

moda severlere sesleniyor. Her<br />

sezon birbirinden güzel çantalar<br />

hazırlayan David Jones; bu<br />

sezonda renkli, şık, eğlenceli,<br />

günden geceye kullanılabilecek<br />

700’den farklı model ve zengin renk<br />

seçeneğiyle yeni koleksiyonunu<br />

çanta tutkunlarının beğenisine<br />

sundu.<br />

Renkler Hiç Olmadığı<br />

Kadar Ön Planda<br />

Sezonun öne çıkan moda renkleri, turuncu,<br />

bordo, gülkurusu, ladin mavi, haki tonları tabii<br />

ki olmazsa olmaz siyah ve kahveler zarif ve<br />

çarpıcı tasarımlarla yeni koleksiyonda hayat<br />

buluyor. Sonbahar çanta trendleri arasında<br />

uzun zincir askılar kullanılırken sırt çantaları ise<br />

daha feminen bir tasarımla karşımıza çıkıyor.<br />

Ofis stilinin vazgeçilmezi büyük çantalar,<br />

püskül detaylarıyla dikkat çekerken, sade<br />

kıyafetlerle kombinlenebilen flap çantalar,<br />

şıklığın tamamlayıcısı olarak göz dolduruyor.<br />

84 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


Cakes&Bakes ile<br />

Okula Dönüş Zamanı<br />

BTA’nın markalarından<br />

Cakes&Bakes, hazırladığı dokuz<br />

farklı sandviçle yeni eğitim-öğretim<br />

yılında da öğrencilerin yanında.<br />

Yaz tatili artık sona erdi, çocuklar<br />

ise okula başladı. Tüm ailenin bir<br />

araya geldiği keyifli sabah sofraları<br />

yerini hızlıca atıştırılan erken<br />

kahvaltılara bırakırken, beslenme<br />

çantaları da kaldırıldıkları raflardan<br />

indirildi. Çocukların zamanlarının<br />

büyük bölümünü harcadığı okulda<br />

dikkatlerini toplamaları, sağlıklı<br />

vücut ağırlıklarını korumaları ve<br />

dengeli beslenmeleri açısından<br />

önem taşıyan öğünleri ise artık<br />

ebeveynlerin yerine Cakes&Bakes<br />

düşünüyor. Cakes&Bakes,<br />

birbirinden leziz dokuz sandviçiyle,<br />

okula yeni başlayan çocuklardan<br />

üniversitelilere kadar her yaştan<br />

öğrenciye özel lezzet deneyimleri<br />

sunuyor. Miniklere Peynir Takviyesi<br />

Cakes&Bakes’in dil peyniri,<br />

cheddar peyniri, beyaz peynir,<br />

Ezine peyniri ya da kaşar peyniri<br />

ile lezzetlendirilen sandviçleri;<br />

açma, simit, kruvasan veya mini<br />

panini ekmeği ile hazırlanıyor. Minik<br />

öğrencilerin iştahla yiyebileceği<br />

alternatifler ise dil peynirli açma<br />

sandviç, Ezine peynirli zeytinli<br />

sarma açma sandviç, mini peynirli<br />

ve jambonlu sandviç, peynirli<br />

kruvasan sandviç ve beyaz peynirli<br />

simit sandviçten oluşuyor.<br />

Etli Sandviçler<br />

Cakes&Bakes’in özenle hazırladığı<br />

ızgara tavuklu sandviç, ton balıklı<br />

sandviç, zerdeçallı ekmekte<br />

jambonlu sandviç ve dana kaburgalı<br />

peynirli sandviç günün en önemli<br />

öğünü atlamaması gereken genç<br />

öğrencilere hitap ediyor. Kepek<br />

ekmeği, panini ekmeği ya da<br />

zerdeçallı ekmeğin eşlik ettiği<br />

et içeren sandviçler ile birlikte<br />

Cakes&Bakes’in tüm lezzetleri,<br />

Atatürk Havalimanı, İzmir Adnan<br />

Menderes Havalimanı, Ankara<br />

Esenboğa Havalimanı, Yenikapı<br />

Hızlı Feribot İskelesi, Orhangazi,<br />

Osmangazi, Adnan Menderes<br />

ve Turgut Özal Hızlı Feribotları,<br />

Bostancı Deniz Otobüsü İskelesi<br />

ve UNIQ İstanbul’daki noktalarda<br />

satışa sunuluyor.<br />

SEALIFE / EYLÜL 2017 / 85


Asya ve Uzakdoğu Lezzetleri<br />

Suadiye Oteli’nin terasında açılan Rona Concept Asia,<br />

mönüsünde Asya ve Uzak Doğu mutfağına yer veriyor.<br />

Yazın müşterilerine yeşil çaylı ve kızarmış dondurma gibi<br />

tatlar sunan mekanda Lobster Tempure Roll, Shrimp<br />

Pad Thai, Toro Truffle, Thai usulü bıldırcın gibi lezzetleri<br />

denemek mümkün.<br />

BULMACA CEVAP ANAHTARI<br />

Bencillik<br />

Yalnız bir<br />

Bir şeyin<br />

Avrupa' nın<br />

Kısaca Milattan<br />

Önce<br />

Boksta<br />

Hollanda'<br />

kişinin kendi<br />

çok kıt<br />

en uzun<br />

Avukatların<br />

nın ülke<br />

kanısına<br />

bulunması<br />

nehri<br />

meslek<br />

P kodu E dayanan İ durumu K İ<br />

örgütü<br />

Tugay komutanı<br />

albay M<br />

devre adı<br />

B<br />

Lakin, fakat<br />

Araçta motor<br />

soğutucu<br />

Utanma<br />

Y A N G I N duygusu R A D Y A T Ö R<br />

Slovenya'<br />

Kalıcı,<br />

Rutenyum'<br />

Alfabemizin<br />

nın ülke<br />

sürekli<br />

un simgesi<br />

ortasındaki<br />

kodu<br />

Gözden<br />

harfin<br />

S L O geçirme D A İ M İ Sahip, iye R U okunuşu A<br />

'Kenan ...'<br />

(Fotoğraftaki<br />

ünlü)<br />

İ P İ M İ R Z A L I O Ğ L U<br />

Birinci tekil<br />

şahıs<br />

Havadaki su<br />

A R Z U<br />

S buharı B E N<br />

Eski dilde<br />

Sodyum' un<br />

su<br />

simgesi<br />

Taşıyıcı<br />

Uyarma,<br />

Tarikat<br />

P R uyarı M A<br />

kurucusu N A T<br />

Boru sesi<br />

Özneyi,<br />

tümleci<br />

sert bir<br />

güçlendiren<br />

biçimde<br />

rılmış T İ bir söz Y Ş E Y H ısırmak<br />

Sert bir<br />

rüzgâr<br />

Parlak,<br />

İlenme,<br />

pürüzsüz,<br />

Bir meyve<br />

beddua<br />

Eski dilde<br />

M U H K E M altın B<br />

kaygan kâğıt<br />

K M Düzlük, yazı A H<br />

Ruh, can<br />

Mecburiyet<br />

Geçmişte kuşu<br />

Kalça<br />

yaşamış<br />

büyükler Mühendis<br />

Siborgiyum'<br />

kemiği<br />

cetveli T İ N un simgesi Z O R U N O M A<br />

Emek<br />

Geniş bir<br />

sonucu<br />

pantolon<br />

ortaya<br />

A T A konan ürün E S E R<br />

türü<br />

Ş A L V A R<br />

Sınıflamalarda<br />

ikinci<br />

Bir işi<br />

yapabilme<br />

Dil bilgisi<br />

derecede<br />

R K G R A M E R olan A L T<br />

Çerçeve ile<br />

resim arası<br />

boşluk<br />

Zararlı büyük<br />

ateş<br />

Dokuma lifi<br />

İstek, dilek<br />

Praseodim'<br />

in simgesi<br />

Sağlam,<br />

sağlamlaştı-<br />

gücü, kudret<br />

E<br />

Birden ve<br />

7 5 3 4 1 6 8 2 9<br />

1 9 4 8 2 3 7 5 6<br />

6 2 8 9 7 5 4 3 1<br />

5 8 7 1 4 9 3 6 2<br />

2 6 9 3 5 8 1 7 4<br />

3 4 1 2 6 7 9 8 5<br />

8 3 2 5 9 4 6 1 7<br />

9 7 5 6 8 1 2 4 3<br />

4 1 6 7 3 2 5 9 8<br />

1 5 6 4 3 2<br />

3 2 4 1 5 6<br />

2 3 1 6 4 5<br />

6 4 5 2 1 3<br />

4 6 3 5 2 1<br />

5 1 2 3 6 4<br />

8 3 2 5 7 4 9 1 6<br />

1 5 6 9 8 2 7 4 3<br />

4 9 7 1 3 6 5 8 2<br />

5 1 8 7 6 3 2 9 4<br />

6 2 4 8 5 9 3 7 1<br />

9 7 3 4 2 1 6 5 8<br />

3 8 1 2 9 5 4 6 7<br />

7 6 9 3 4 8 1 2 5<br />

2 4 5 6 1 7 8 3 9<br />

1 3 6 4 2 5<br />

2 5 4 3 6 1<br />

3 4 1 6 5 2<br />

6 2 5 1 4 3<br />

5 6 3 2 1 4<br />

4 1 2 5 3 6<br />

EŞLERİ BUL : 1 - 6<br />

86 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


REHBER<br />

<br />

İDO’DAN HABERLER<br />

SEZONLUK TARİFELER<br />

HARİTALAR<br />

GÜVENLİ YOLCULUK ÖNERİLERİ<br />

FİLOMUZ<br />

SEALIFE // 87


HABER<br />

Mapfre Vakfı,<br />

Trafik Kurallarını<br />

Denizde Anlattı<br />

MAPFRE VAKFI’NIN 2016 YILINDA HAYATA<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

1<br />

975 yılından bu yana faaliyet gösterdiği<br />

tüm ülkelerde toplumsal gelişim,<br />

sağlık, kültür, yol güvenliği gibi<br />

konularda farkındalık yaratmak ve topluma fayda<br />

sağlamak amacıyla sosyal sorumluluk projeleri<br />

yürüten Mapfre Vakfı, ‘Bıdık ile Köpük Trafikte’<br />

adlı tiyatro oyunuyla trafik kuralları hakkında<br />

çocukları bilinçlendiriyor.<br />

Sahneye koyduğu çocuk oyunlarıyla tanınan<br />

Tiyatro Alkış tarafından Mapfre Vakfı için<br />

özel olarak yazılan ‘Bıdık ile Köpük Trafikte’,<br />

24-28 Ağustos tarihleri arasında İDO’nun<br />

Yenikapı–Bandırma seferlerinde sahnelendi.<br />

Türkiye’nin trafik sorunlarına dikkat çekmek için<br />

kaleme alınan ve trafik kurallarını eğlendirerek<br />

88 // SEALIFE


fazla çocuğun trafik kuralları<br />

ile ilgili bilgi sahibi olmasını<br />

sağlayacak hem de tiyatroya gitme<br />

alışkanlığı kazanmalarına katkıda<br />

bulunacağız” dedi.<br />

öğretmeyi hedefleyen ‘Bıdık ile<br />

Köpük Trafikte’, bugüne dek<br />

İDO feribotlarında sekiz kez<br />

sahnelenerek, 510 çocuğa ve<br />

ortalama 420 ebeveyne ulaştı.<br />

“Çocukları Trafik Kurallarına<br />

Uymaya Teşvik Ediyoruz”<br />

2016 yılından itibaren hedef<br />

kitlesini gençlerden çocuklara<br />

döndüren Mapfre Vakfı’nın<br />

Türkiye Sorumlusu Necla Aksoy<br />

konuyla ilgili olarak; “Mapfre<br />

Vakfı olarak hayata geçirdiğimiz<br />

projelerle topluma önemli bir fayda<br />

sağlamayı amaçlıyoruz. Çocuk<br />

tiyatrosu alanında son derece<br />

deneyimli olan Tiyatro Alkış’ın<br />

vakfımız için hazırladığı bu oyun<br />

ile geleceğin şoförlerine trafik<br />

kurallarının önemini anlatırken<br />

arkadaşlık, sevgi, saygı gibi<br />

kavramların da altını çiziyoruz.<br />

İlk gösterimini 2016 yılının<br />

Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz<br />

‘Bıdık ile Köpük Trafikte’ tiyatro<br />

oyunumuz, çocukların yoğun<br />

ilgisiyle karşılandı. Oyunumuzla,<br />

aileleri de bilinçlendirdik ve onları<br />

trafik kurallarına uymaya teşvik<br />

ettik. Çocuk oyunumuzu tiyatro<br />

salonlarına taşıyarak hem daha<br />

“Yüzlerce Çocuğa Ulaştık”<br />

Projeyle geçtiğimiz yıl olduğu<br />

gibi bu yıl da yüzlerce çocuğa<br />

ulaştıklarının altını çizen İDO<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Hande Ergünlü; “İDO olarak,<br />

misafirlerimizin yalnızca denizde<br />

değil; tüm yolculuklarında<br />

yanlarında olmayı amaçlıyoruz.<br />

Trafik güvenliğini deniz<br />

yolculuğunda anlatmanın çok daha<br />

akılda kalıcı olduğu inancıyla bu yıl<br />

da geçen seneki gibi tiyatro sahnesi<br />

olarak feribotumuzu kullandık.<br />

Umarım ‘Bıdık ile Köpük Trafikte’<br />

oyunu, çocuklarımız kadar yetişkin<br />

misafirlerimiz için de keyifli,<br />

eğlenceli ve öğretici bir oyun<br />

olmuştur” şeklinde konuştu.<br />

Geçen Yıl 1 Milyondan Fazla<br />

Kaza Gerçekleşti<br />

Trafik Hizmetleri Başkanlığı<br />

verilerine göre 2016 yılında<br />

toplam 1 milyon 182 bin 491 kaza<br />

gerçekleşti ve bu kazalarda 7 bin<br />

300 kişi hayatını kaybetti. 2017<br />

yılının ilk yarısında gerçekleşen<br />

18 bin 482 kazada ise bin 939 kişi<br />

hayatını kaybetti ve 168 bin 988<br />

kişinin yaralandı. Mapfre Vakfı,<br />

yılın geri kalan döneminde daha<br />

fazla kazanın yaşanmaması için<br />

trafik konusundaki bilinci artırmayı<br />

amaçladığı çalışmalarını tüm hızıyla<br />

sürdürecek.<br />

SEALIFE // 89


BOSTANCI - BEfi‹KTAfi HATTI<br />

BOSTANCI - BEfi‹KTAfi HATTI<br />

HABER<br />

BOSTANCI - KADIKÖY - YEN‹KAPI - BAKIRKÖY HATTI<br />

BOSTANCI - KADIKÖY - YEN‹KAPI - BAKIRKÖY LINE<br />

ARABA VAPURU HATTI<br />

CONVENTIONAL VEHICLE AND PASSENGER FERRIES<br />

Befliktafl<br />

Sirkeci<br />

Harem<br />

Bak›rköy<br />

Yenikap›<br />

Ka<br />

90 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


d›köy<br />

Bostanc›<br />

SEALIFE / EYLÜL 2017 / 91


HABER<br />

HIZLI FER‹BOT HATLARI<br />

FAST FERRY LINES<br />

DEN‹Z OTOBÜSÜ DIfi HATLAR<br />

INTER-CITY SEABUS LINES<br />

ARABA VAPURU HATTI<br />

CONVENTIONAL VEHICLE AND PASSENGER FERRIES<br />

RO-RO HATTI<br />

RO-RO LINES<br />

AMB<br />

Marmara<br />

Adası<br />

Avfla Adası<br />

92 / EYLÜL 2017 / SEALIFE<br />

BANDIRMA


YEN‹KAPI<br />

Kad›köy<br />

PEND‹K<br />

ESK‹H‹SAR<br />

Bostanc›<br />

ARLI<br />

TOPÇULAR<br />

Armutlu<br />

Tatil Köyü<br />

Esenköy<br />

Ç›narc›k<br />

Armutlu<br />

YALOVA<br />

BURSA<br />

SEALIFE / EYLÜL 2017 / 93


HABER<br />

<br />

1 <br />

7 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

2 <br />

8 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

3 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

4 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

10 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

5 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

9 <br />

11 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

6 <br />

<br />

<br />

<br />

12 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

94 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


16 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

17 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

18 <br />

<br />

<br />

13 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

19 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

14 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

20 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

21 <br />

<br />

15 <br />

<br />

<br />

<br />

22 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

23 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

24 <br />

<br />

<br />

25 <br />

<br />

<br />

26 <br />

<br />

<br />

<br />

27 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

28 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

29 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

30 <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

31 <br />

<br />

<br />

<br />

SEALIFE / EYLÜL 2017 / 95


HABER<br />

96 / EYLÜL 2017 / SEALIFE


SEALIFE / EYLÜL 2017 / 97


98 / EYLÜL 2017 / SEALIFE<br />

HABER


SEALIFE / EYLÜL 2017 / 99


HABER<br />

100 / EYLÜL 2017 / SEALIFE

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!