06.10.2017 Views

MEDYATABLET 2017 EKİM

Türkiye'nin ilk ve tek dijital medya dergisi MEDYATABLET 4. yıl özel sayısı çıktı!

Türkiye'nin ilk ve tek dijital medya dergisi MEDYATABLET 4. yıl özel sayısı çıktı!

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türkiye’nin İlk ve Tek Dijital Medya Dergisi I Ekim <strong>2017</strong> I ÜCRETSİZ<br />

Türkiye’nin ilk ve tek<br />

dijital medya dergisi<br />

YATABLET <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> <strong>MEDYATABLET</strong> MEDYATABL


ŞiRKETiNiZiN<br />

KURUMSAL DiJiTAL<br />

DERGiSiNi EN UYGUN<br />

FiYATA HAZIRLIYORUZ<br />

SADECE<br />

,<br />

iLETiŞiM<br />

hkdijital@gmail.com


TÜRKiYE’NiN iLK VE TEK<br />

DiJiTAL MEDYA<br />

DERGiSiNE REKLAM<br />

VERMEK<br />

750 TL<br />

REKLAM REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com


içindekiler<br />

ÇOCUKLAR<br />

DUYMASIN<br />

AYIN DiZiSi<br />

8<br />

12<br />

AYIN OYUNCUSU<br />

TAMER KARADAĞLI<br />

ORAY EĞİN<br />

AYIN YAZARI<br />

16<br />

20<br />

AHMET TANER KIŞLALI<br />

PORTRE<br />

OSMANLI’DAN<br />

CUMHURİYET’E<br />

BASIN-İKTİDAR<br />

İLİŞKİLERİ<br />

DOSYA<br />

24


medyatablet<br />

medyatablet<br />

medyatablet<br />

medyatablet<br />

SAHiBi<br />

Hatice Kılıç<br />

GENEL YAYIN<br />

YöNETMENi<br />

Osman Kılıç<br />

KATKIDA<br />

BULUNANLAR<br />

Ali özdemir<br />

REKLAM<br />

REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com<br />

iLETiŞiM<br />

medyatablet<br />

@gmail.com<br />

Yayınlanan içerikler<br />

kaynak gösterilmeden<br />

kullanılamaz.<br />

Özel haberler ek<br />

izne tabidir. Reklam<br />

sorumluluğu reklam<br />

verene aittir. Yazıların<br />

sorumluluğu yazıyı<br />

yazan kişiye aittir.<br />

Medyatablet Dergisi<br />

ile ilgili hukuki ve tüm<br />

yasal sorumluluklar<br />

derginin Genel Yayın<br />

Yönetmenine aittir.<br />

4 Yıldır Sizlerleyiz<br />

2013 yılının 5 Ekim’inde sizlere ilk sayımızı sunarken büyük bir<br />

heyecan içindeydik. Çoğu sayfamız eksik, hayallerimiz tamdı.<br />

Büyük ve farklı bir dergi kurmanın hayali içinde dolaşırken 4.<br />

yılımız olduğunun farkına vardık. 4 yıldır kimseden korkmadan,<br />

kimseye yanaşmadan, nice badirelerle size en iyi dergiyi<br />

hazırlamak için çalıştık. Elbette ki bu 4 yıl içinde medya<br />

dünyasında da birçok şey yaşandı, hepsine şahit olduk ve size<br />

olabildiğinde tarafsız bir şekilde aktarmaya çalıştık. Bu arada<br />

çoğu kez dergimizi yayınlayamadık da ama bu keyfi bir<br />

durumdan değil maddi sıkıntılardan kaynaklanan bir şeydi. Her<br />

ne olursa olsun, biz bu yolda nice 4 yıllar umuyor ve her zaman<br />

dediğimiz gibi işimiz gücümüz medya diyerek çalışmaya devam<br />

ediyoruz. Derginin çıkış süreciyle ilgili bilgiler Plus sayfamızda.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong>’in bu sayısı da yine dopdolu! Ayın Dizisi<br />

sayfasında Çocuklar Duymasın, Ayın Oyuncusu sayfasında<br />

Tamer Karadağlı, Ayın Yazarı sayfasında Oray Eğin, Portre<br />

sayfasında basın şehitlerimizden Ahmet Taner Kışlalı, Dosya<br />

sayfasında ise Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Basın – İktidar<br />

İlişkileri başlıklı yazı sizleri bekliyor. Tamer Karadağlı, Ahmet<br />

Taner Kışlalı ve Oray Eğin’in hayat hikayesini şiddetle okumanızı<br />

öneriyoruz. Dosya sayfamızı da büyük bir keyifle okuyacağınızı<br />

umuyoruz.<br />

Nice 4 yıllara, iyi okumalar.


“ŞU ANDAN İTİBAREN BAŞIMA BİR ŞEY<br />

GELİRSE SORUMLUSU SEDAT PEKER’DİR”<br />

Geçtiğimiz günlerde Gazete Habertürk yazarı Fatih Altaylı, “Yeni<br />

Türkiye’ye Eski Mafya” başlıklı yazısında, Sedat Peker’e hakaret<br />

ettiği iddia edilen bir adamın dayak atılan videosunun sosyal<br />

medyadan yayınlanması üzerine, hükümeti hedef alarak; "Mafyayla<br />

köküne kadar mücadele eden bir partiden, bugün bu noktaya<br />

gelindiyse 'Yeni Türkiye' de 'eskiyor' demektir" demişti. Bunun üzerine<br />

Peker’den yazı ile ilgili cevap gecikmedi. Peker, Altaylı’ya<br />

sosyal medya hesabından şu sözleri kullandı; “…Seni bu-<br />

güne kadar öldürmemiş olmam bile benim suç örgütü<br />

lideri olmadığımın en büyük kanıtıdır." Bunun üzerine<br />

son olarak Altaylı yine aynı köşesinde bu sefer savcıla-<br />

ra açık mektup yazdı. Altaylı, “Cumhuriyet Savcılarına” başlıklı yazısında; "Şu andan<br />

"Şu itibaren andan başıma itibaren bir başıma şey gelirse, bir şey kafama gelirse, taş kafama düşerse, taş düşerse, bir otomobil bir çarparsa, yolda<br />

otomobil ayağım kayıp çarparsa, düşersem, yolda ayağım durduk kayıp yerde düşersem, birileri üzerime durduk yerde saldırıp birileri beni dövmeye<br />

üzerime kalkışırsa, saldırıp kaza geçirirsem, beni dövmeye üzerime kalkışırsa, ağaç devrilirse kaza geçirirsem, sorumlusu üzerime Sedat Peker’dir." ağaç dedi.<br />

devrilirse sorumlusu Sedat Peker’dir." dedi.<br />

İLGİLİ VİDEOYU<br />

TIKLA, İZLE!<br />

HANDE<br />

ATAİZİ’NİN<br />

PROGRAMI<br />

YAYINDAN<br />

KALDIRILDI<br />

GÜNCELLE-<br />

NEN SAYFA<br />

İLGİLİ YAZISINI TIKLA, OKU!<br />

ADANA DİZİSİ “SIFIR<br />

BİR” ARTIK BLU TV’DE<br />

Adana’da bir grup gencin amatörce YouTube<br />

üzerinden yayınladıkları internet dizisi Sıfır<br />

Bir, Doğan Holding bünyesindeki Blu TV’ye<br />

geçti. İlk iki sezonuyla büyük bir rekor kıran<br />

dizi, 3. Sezon bölümleriyle bundan sonra ücretli<br />

ve reklamsız olacak. Dizinin Blu TV’ye<br />

geçişiyle ilgili oyuncuları kısa bir video<br />

yayınladı. Sıfır Bir Bir Zamanlar Adana’da yeni<br />

bölümleriyle Blu TV’de izleyicisini bekliyor.<br />

Ekran macerasına yaklaşık 2 ay önce başlayan,<br />

sunuculuğunu ünlü isim Hande Ataizi’nin yaptığı “Sen<br />

Yeter ki İste” yayından kaldırıldı. Fox TV’de yayınlanan<br />

programın kaldırılma nedeninin ise aldığı düşük<br />

reytingler olduğu düşünülüyor. Ataizi, sosyal medya<br />

hesabından ekibinin yer aldığı fotoğrafı paylaşırken<br />

altına; Daha nice güzel projelere. Birkaç kişiyi<br />

gülümsetebildiysek ne mutlu bize” cümlesini yazdı.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


“YILIN BAŞARILI GAZETECİLERİ” BELİRLENDİ<br />

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin bu yıl 32’incisini<br />

düzenlediği “Yılın Başarılı Gazetecileri” ödülleri<br />

sahiplerini buldu. Jurisinde Doğan Satmış ve İsmail<br />

Saymaz gibi ünlü gazetecilerin de yer aldığı<br />

yarışma sonucunda; Yazılı haber dalında, “Dramı<br />

Bitmeyen Çocuk Gelin” haberiyle DHA’dan Felat<br />

Bozarslan 1. oldu. TV haber dalında ise, “Sur'un<br />

Sokaklarından Şampiyonluğa” haberiyle İHA’dan<br />

Mehmet Pişkin ve Emrah Kızıl 1. oldu. Birçok dalda<br />

ödül verilen da ödül yarışma verilen da yarışma Kürtçe haber da Kürtçe dalında haber da dalında TRT Kurdi’den da TRT<br />

Ahmet Yukuş, “Zarokan 10 Sale Kurdi’den Tıryake Bıkartinin” Ahmet Yukuş, haberiyle “Zarokan 1.liğe 10 layık Sale görüldü. Tıryake<br />

Yarışmada Juri Özel Ödülü Bıkartinin” ise “On Gözlü haberiyle Köprünün 1.liğe Ayaklarını layık görüldü. Sekize Yarışmada Düşürdüler” Juri<br />

başlıklı haberle Güneydoğu Ekspres Özel Ödülü Gazetesi’nden ise “On Gözlü Sedat Köprünün Irmak aldı. Ayaklarını Kazananların Sekize<br />

önceden belirlendiği ödül töreni Düşürdüler” 7 Ekim Cumartesi başlıklı günü haberle Güneydoğu Gazeteciler Ekspres<br />

Gazetesi’nden Cemiyeti'nin Sedat Irmak Bahçesi'nde aldı. Kazananların gerçekleştirilecek. önceden<br />

belirlendiği ödül töreni 7 Ekim Cumartesi günü<br />

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin Bahçesi'nde<br />

gerçekleştirilecek.<br />

HÜRRİYET 2 YAZARINI KOVDU<br />

Hürriyet gazetesi Pazar ekinde yazan Pucca ve internet<br />

sitesinde yazan Zeynep Zor, Hürriyet gazetesinden<br />

kovuldu. Hürriyet gazetesinin Pazar ekinde yazan<br />

Pucca’nın sosyal medya hesabından küfür ve argo<br />

kullanması kovulmasına gerekçe gösterilirken, internet<br />

sitesi yazarı Zeynep Zor’un kovulma gerekçesi olarak<br />

ise kişisel sosyal medya hesabından reklam yapması<br />

gösterildi. Her iki yazardan da konuyla ilgili herhangi bir<br />

açıklama gelmezken, gazetenin Okur Temsilcisi Faruk<br />

Bildirici konuyla ilgili yazısında olayı detaylarıyla anlattı.<br />

İLGİLİ YAZISINI TIKLA, OKU!<br />

ACUN O PROGRAMI BİTİRDİ<br />

Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8’de yayınlanan, Lütfiye<br />

Pekcan’ın sunuculuğunu yaptığı reality show<br />

programı Yaşamdan Hikayeler yayından kaldırıldı.<br />

Birkaç aydır yayında olan program gündüz kuşağında<br />

yayınlanıyor fakat bir türlü istenilen reytinge ulaşamıyordu.<br />

Programın sunucusu Pekcan, konuyla ilgili sosyal<br />

medyada şu ifadelere yer verdi; "Çok değerli seyircilerimiz,<br />

gösterdiğiniz ilgi ve sevgiye çok teşekkür ederiz. TV8'deki yayın hayatımız bu<br />

yayın kadarmış. hayatımız Yeni mecralarda bu kadarmış. buluşmak Yeni mecralarda üzere. Hepinizi buluşmak çok seviyoruz."<br />

üzere. Hepinizi çok seviyoruz."<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


i<br />

i i<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Yılların eskitemediği ender dizilerden Çocuklar Duymasın, ekran macerasına 16<br />

Ocak 2002 yılında TGRT ile başlamış, ardından ise sırasıyla; Nisan 2002’de ATV, Eylül<br />

2003’te Star TV, 2010’da yeniden ATV, 2013’te Fox TV ve şimdilerde ise yeniden ve<br />

yenilenen kadrosuyla Kanal D’de ekranlara gelen bir aile dizisidir. Dizinin ana<br />

karakterlerinin rolleri ve dizinin ana hikayesi pek değişmese de yeni karakterlerle<br />

birlikte dizinin konusunda da değişiklikler olmuştur.<br />

Dizide “Taş Fırın Erkeği” lakabıyla anılan Haluk ve sürekli eşi Haluk’un romantik<br />

olmasını, ona daima sevgi göstermesini isteyen Meltem’in ailesi, arkadaşları ve<br />

çevresiyle olan ilişkileri anlatılmaktadır. Dizinin Kanal D’deki bölümlerinde evin<br />

çocukları Duygu ve “Havuç” lakaplı Emre artık büyümüşler ve evden ayrılmışlardır.<br />

Dizinin Kanal D’de yayınlanan bu bölümlerinde, diziye “Çaycı Hüseyin”’in annesi ve<br />

Emine’nin kayınvalidesi “Kükrek Kadriye” lakaplı karakterle Suzan Kardeş de dahil<br />

olmuştur. Kadriye, hemen her gün Haluk ve Meltem’in evine gelmekte ve renkli<br />

anlar oluşturmaktadır. “Dominant Teyze” lakaplı Gönül ve “Zero” lakaplı Tuna<br />

çiftinin ise tek ve ana sorunları, çocukları Merve ile Orçun’u TEOG sınavlarına<br />

hazırlamaktır. Sit-com tarzı diziler arasında yıllarca zirvede yer alan Çocuklar<br />

Duymasın, yenilenen kadrosu ve hikayesiyle yeniden ekranlardaki yerini alıyor.<br />

DİZİNİN KANAL D’DEKİ BÖLÜMLERİNDE<br />

EVİN ÇOCUKLARI DUYGU VE “HAVUÇ”<br />

LAKAPLI EMRE ARTIK BÜYÜMÜŞLER VE<br />

EVDEN AYRILMIŞLARDIR<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


OYUNCULAR<br />

Orçun<br />

Aşık<br />

Oluyor<br />

Eski Sevgili, Haluk'un Korkulu<br />

Rüyası Oluyor!<br />

Görüşlerinizi Twitter’da yazın yayınlayalım<br />

#AyınDizisiÇOCUKLARDUYMASIN<br />

KÜNYE<br />

YAPIMCI<br />

Birol Güven / Mint Motion Pictures<br />

YÖNETMEN<br />

Bora Tekay<br />

SENARYO<br />

Birol Güven<br />

MÜZİK<br />

Aydın Sarman<br />

Burcu Güven<br />

“TIKLA,İZLE” özelliğini,<br />

sadece link üzerinden<br />

okuyanlar kullanabilir.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

EYLÜL <strong>2017</strong>


<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


TAMER<br />

KARADAĞLI<br />

24<br />

WILLIAM<br />

SHAKESPAERE<br />

’İN KURU<br />

GÜRÜLTÜ<br />

İSİMLİ<br />

OYUNUNU<br />

HEM TÜRKÇE<br />

HEM DE<br />

İNGİLİZCE<br />

OYNAMIŞTIR<br />

Mayıs 1967 yılında Ankara’da, Kars’lı bir Azeri ailenin ilk<br />

çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eğitimine kadar ki<br />

dönemi Ankara’da geçen Karadağlı, ailesinin ABD’ye göç<br />

etmesiyle birlikte eğitim hayatına da burada başlamıştır.<br />

Fakat lise eğitimi sırasında Türkiye’ye döndüğü için yine<br />

doğduğu şehirde, TED Ankara Koleji’nde lise eğitimine<br />

başlamıştır. Ama ilk eğitim yılları ve çocukluğu ABD’de<br />

geçtiği için Türkiye’de duramayıp yeniden ABD’ye gitmiş,<br />

kısa süre sonra da lise eğitimini tamamlamak için bu sefer<br />

de Ankara Çankaya Lisesine yazılmıştır. Onu zirveye<br />

taşıyacak oyunculuk sevdası da o sıralarda başlamıştır.<br />

Yine aynı dönemlerde seslendirmenlik de yapmıştır.<br />

Yüksek eğitimine Bilkent Üniversitesi’nde başlayan<br />

Karadağlı, Sahne ve Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro<br />

bölümünden mezun olmuştur.<br />

Tamer Karadağlı’nın ilk oyunculuk macerası ise 1992<br />

yılında tiyatroyla başlamıştır. William Shakespaere’in Kuru<br />

Gürültü isimli oyununu hem Türkçe hem de İngilizce<br />

oynamıştır. Başarılı oyuncunun ilk televizyon tecrübesi ise<br />

1993 yılında TRT’de yayınlanmış olan Ferhunde Hanımlar<br />

isimli diziyle olmuştur.<br />

1200 bölüm süren bu diziden sonra sırasıyla; 1999 yılında<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


1200 bölüm süren bu diziden sonra sırasıyla; 1999 yılında Babam Olur Musun? ve<br />

Demir Leblebi dizileriyle, 2000 yılında Şaşı Felek Çıkmazı, Sarı Evin Esrarı ve Artık<br />

Sevmeyeceğim dizileriyle, 2001 yılında ise Nasıl Evde Kaldım? İsimli diziyle izleyici<br />

karşısına çıkmıştır. Ama onu asıl başarıya kavuşturan dizi 2002 yılında yayınlanmaya<br />

başlayan Çocuklar Duymasın dizisi olmuştur. Karadağlı’nın dizide canlandırdığı “Taş<br />

Fırın Erkeği” lakaplı Haluk izleyenlerden büyük bir beğeni toplamıştır. Yine aynı yıl<br />

hayatının aşkını da bulan Karadağlı, 30 Kasım 2002’de kendiyle aynı işleri yapan<br />

sanatçı Arzu Balkan’la dünya evine girmiştir. Çiftin 2006 yılında Zeyno adında bir kız<br />

çocuğu olmuştur. Çift, 2007’de ise boşanma kararı almışlardır.<br />

Başarılı oyuncu, oyunculuğun dışında lise yıllarında amatör olarak yaptığı<br />

seslendirmenliği profesyonel olarak devam ettirmiştir. Yakışıklı oyuncunun ilk beyaz<br />

perde tecrübesi ise Bir Tutam Baharat isimli filmle başlamıştır. İyi derecede İngilizce<br />

konuşan Karadağlı, Türkiye’de İngilizceyi lehçelerine göre konuşabilen nadir<br />

kişilerdendir. Oyunculuk dışında farklı yatırımları da bulunan Karadağlı’nın TST Gıda<br />

ve Su Sanayi Ticaret A.Ş. adlı bir şirketi de bulunmaktadır. Oyunculuğa da halen<br />

devam eden Karadağlı, 2002 yılında yayın hayatına başlayan Çocuklar Duymasın’ın<br />

farklı televizyon kanallarındaki farklı versiyonlarında yer almış ve şimdi Kanal D’de<br />

ekrana gelen Çocuklar Duymasın dizisinde rol almaktadır.<br />

…ONU ASIL<br />

BAŞARIYA<br />

KAVUŞTURAN<br />

DİZİ 2002 YILINDA<br />

YAYINLANMAYA<br />

BAŞLAYAN<br />

ÇOCUKLAR<br />

DUYMASIN DİZİSİ<br />

OLMUŞTUR<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


TÜRKiYE’NiN iLK VE TEK<br />

DiJiTAL MEDYA<br />

DERGiSiNE REKLAM<br />

VERMEK<br />

750 TL<br />

REKLAM REZERVASYON<br />

hkdijital@gmail.com


Hayallerinin<br />

Peşinden Koşan<br />

Bir Yazarın<br />

Hikayesi…<br />

ORAY EĞİN<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


1979 yılında İstanbul’da dünyaya<br />

gelmiştir. Aslen Sivaslı olan Eğin’in<br />

eğitimi, anne babasının boşanması<br />

sonucu annesiyle gittiği ABD’de<br />

başlamıştır. Fakat lise eğitimini<br />

İstanbul’da Hüseyin Avni Sözen<br />

Anadolu Lisesinde tamamlamıştır.<br />

Gazeteciliğe olan sevdası henüz çocuk<br />

yaşlarda başlayan Eğin, 16 yaşında<br />

Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman’a<br />

“Ben köşe yazarı olmak istiyorum”<br />

diye bir yazı yazmış, Arman da bunu<br />

dönemin Hürriyet gazetesi genel yayın<br />

yönetmeni Ertuğrul Özkök’e yollamış<br />

ama yanıt alamamıştır. Eğin pes<br />

etmeden girişimlerine devam etmiş ve<br />

kısa süre içinde Mehmet Ali Birand’ın<br />

yanına 32. Gün ekibine dahil olmuştur.<br />

Eğin, küçük yaşlarından beridir<br />

hayalini kurduğu köşe yazarlığına ise<br />

Radikal gazetesinde “Kent Fısıltıları”<br />

adlı köşeyle başlamıştır. Eğin, ilerleyen<br />

süre içerisinde aynı gazetenin hafta<br />

sonu röportajcısı da olmuştur. Radikal<br />

gazetesinde birçok görevde bulunan<br />

Eğin’in işine bir süre sonra son<br />

verilmiştir. Bir süre Vatan ve Yeni<br />

Binyıl gazetelerinde görev yapan Eğin,<br />

gazeteci Serdar Turgut’un Akşam<br />

gazetesi Genel Yayın Yönetmeni<br />

olmasıyla o da gazeteye geçmiştir.<br />

Akşam’ın Genel Yayın Yönetmeni<br />

İsmail Küçükkaya olduktan sonra ise<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Akşam’ın Genel Yayın Yönetmeni İsmail<br />

Küçükkaya olduktan sonra ise tatsız bir olay<br />

sonrası gazeteyle ilişiği kesilmiştir. Eğin, bu<br />

olaydan sonra köşe yazarlığına bir müddet<br />

ara vermiştir. Bu arayı da gazetecilik eğitimi<br />

için ayıran Eğin, ABD’ye gitmiş, Columbia<br />

Üniversitesin'de gazetecilik dalında yüksek<br />

lisans yapmıştır. Fakat yine de severek<br />

yaptığı bu meslekten bir türlü kopamamış,<br />

2013 yılında Sözcü gazetesiyle köşe<br />

yazarlığına geri dönmüştür. Daha çok medya<br />

dünyasından bilgilerin yer aldığı köşe<br />

yazılarının yanı sıra televizyonda da yer alan<br />

Eğin, bir süre Şarkı Söylemek Lazım adlı<br />

programda jüri üyeliği yapmış, bir müddet<br />

de talk show programı sunmuştur. Başarılı<br />

gazetecinin yazıları, New Republic,<br />

Newsweek, Al Jazeera English ve Buzzfeed<br />

gibi uluslararası çaptaki medya organlarında<br />

da yer bulmuştur. Ünlü köşe yazarı yazılarına<br />

şuan da Gazete Habertürk’te devam<br />

etmektedir. Aynı zamanda akademik<br />

eğitimine de devam eden Eğin, University of<br />

Maryland, College Park'da gazetecilik<br />

üzerine doktora yapmaktadır.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Osman Kılıç<br />

SADECE MEDYA<br />

Sen Gazetecisin!<br />

Dördüncü kuvvetsin bir kere, güçlüsün! Siyah çerçeveli gözlükler, dolma kalemler<br />

falan epey bir havalısın da! Neyin ne olduğunu bizden iyi bilirsin, bizim bilmediğimiz<br />

şeyleri de biliyorsun. E bu kadar meziyetin var, bizim sesimiz olsana, zaten senin<br />

görevin de bu değil mi? Halkın sesi olmak. Biz her şeyi söyleyemeyiz, ama sen öyle<br />

misin? Mesela üstü açık arabamla sahilden geçerken yollar lastiği zedeliyor, yazsana<br />

bunu! Ya da bizim şirket yeni bir ürün çıkarmış istersen onu da yazabilirsin. Parasıyla<br />

değil mi kardeşim? Yaz bizim şu yeni ürünü. Para kabul etmiyorsan, bak senin<br />

kunduralar epey bir eskimiş, en iyisinden Kemal Tanca’dan bir hediye yollarız sana,<br />

anla işte “görürüz” seni! Ha unutmadan, ne şerefli meslek senin şu mesleğin,<br />

kimseye boyun eğmeden yapıyorsun sen de mesleğini. Yeni ürün demişken, ürünün<br />

haberinin yanına bizim patronun da fotoğrafını koyarsan çok memnun oluruz.<br />

Patron o haberleri duvara asıyor. Ayrıca sen niye bizim partiyle ilgili yazmıyorsun,<br />

yoksa sen karşı partiden misin? Bak bu olmadı. Hem sen tarafsızdın hani nasıl karşı<br />

partiyi desteklersin? Çok yanlışın var çok… Dediğim gibi, yaz gazetecisin sen!<br />

Yukarıda mesleğimizin genel bir hikayesini paylaştım. Durum bu, e bizde gazeteciyiz,<br />

yazarız.<br />

DİJİTAL<br />

YAYINLAR<br />

GÖZARDI<br />

EDİLMEMELİ<br />

Son yıllarda Türkiye’de gazete ve dergi tirajları oldukça<br />

düşük rakamlarda seyrediyor. 80 milyonluk ülkede<br />

gazete okuma oranı 3 milyon, dergi okuma oranlarına<br />

ise hiç değinmiyorum. Ama olaya, Türkiye’de kimse<br />

gazete ya da dergi okumuyor diye bakmak büyük<br />

karamsarlık olur. Bunu internet sitelerini katmadan<br />

söylüyorum. Turkcell’in Dergilik adındaki uygulaması<br />

okuyucuya büyük bir olanak sağlıyor mesela.<br />

Platformdaki dergi ve gazete indirme rakamları da bu<br />

söylediğimi teyit eder mahiyette. Ayrıca dergimizin de<br />

dahil olduğu dijital dergi kategorisi de Türkiye’deki<br />

okuma oranlarına dahil edilmiyor. Bizim tarzımızdaki<br />

dergilerin de yayınlandığı issuu, Yumpu, Joomag ve<br />

söylüyorum. Turkcell’in Dergilik adındaki uygulaması okuyucuya büyük bir<br />

olanak sağlıyor mesela. Platformdaki dergi ve gazete indirme rakamları da bu<br />

söylediğimi teyit eder mahiyette. Ayrıca dergimizin de dahil olduğu dijital dergi<br />

kategorisi de Türkiye’deki okuma oranlarına dahil edilmiyor. Bizim tarzımızdaki<br />

dergilerin de yayınlandığı issuu, Yumpu, Joomag ve Calemeo tarzı platformları<br />

ise hiç bahsetmiyorum. Bu platformlarda da yüzbinlerce okuyucu yer alıyor.<br />

Yani, Türkiye o kadar da az okuyan bir ülke değil. Bırakın artık Japonya örneği<br />

vermeyi! Hem yemiyoruz, Calemeo hem de tarzı tutmuyor platformları artık. ise hiç bahsetmiyorum. Bu<br />

GÜNCELLEplatformlarda<br />

da yüzbinlerce okuyucu yer alıyor. Yani,<br />

NEN SAYFA Türkiye o kadar da az okuyan bir ülke değil. Bırakın artık<br />

Japonya örneği vermeyi!<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


AHMET TANER KIŞLALI<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


AHMET TANER KIŞLALI<br />

10<br />

Ankara’da başlayan Kışlalı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini başarıyla<br />

Temmuz 1939 yılında, banka veznedarı bir baba ve öğretmen bir<br />

annenin çocuğu olarak Tokat’ın Zile ilçesinde dünyaya gelmiştir.<br />

Birkaç yılı doğduğu şehir Tokat’ta geçse de ailesi, onun ilerleyen<br />

yaşlarında Kilis’e geçmiştir. Kışlalı, ilkokul ve ortaokul eğitimini<br />

Kilis’te almıştır. Yaşı ilerleyince ise İstanbul’a Kabataş Erkek<br />

Lisesi’nde okumaya gitmiştir. Üniversiteye de bir başka şehirde<br />

Ankara’da başlayan Kışlalı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler<br />

bitirmiştir. İşte onun Fakültesini gazeteciliğe başarıyla olan bitirmiştir. sevdası İşte da o onun yıllarda gazeteciliğe filizlenmiş, olan dönemin sevdası<br />

meşhur gazetelerinden da o yıllarda Yeni Gün’de filizlenmiş, spor muhabirliği dönemin meşhur yapmıştır. gazetelerinden Başarısı ve azmiyle Yeni<br />

yıllar sonra, 1962 Gün’de yılında spor aynı muhabirliği gazetenin Yazı yapmıştır. İşleri Müdürü Başarısı olmuştur. ve azmiyle 1967 yıllar yılında sonra,<br />

ise yine eğitimi için 1962 Paris’e yılında gitmiştir. aynı gazetenin Kışlalı burada Yazı İşleri Paris Müdürü Üniversitesi'nde olmuştur. anayasa 1967<br />

hukuku ve siyaset yılında bilimi ise dalında yine eğitimi doktora için yapmıştır. Paris’e gitmiştir. Paris yılları, Kışlalı onun burada hayatının Paris<br />

aşkını bulmasına Üniversitesi'nde da vesile olmuş, anayasa Nicole (Nilgün) hukuku ile ve siyaset tanışmış bilimi ve evlenmiştir. dalında doktora Paris<br />

yıllarının ardından yapmıştır. yine eğitim Paris hayatına yılları, onun atılmış hayatının fakat aşkını bu sefer bulmasına hoca olarak da vesile yer<br />

almıştır. Hacettepe olmuş, Üniversitesi'nde Nicole (Nilgün) siyaset ile tanışmış sosyolojisi ve evlenmiştir. alanında öğretim Paris yıllarının üyeliği<br />

yapmıştır. Bu sırada ardından askere yine gitmek eğitim zorunda<br />

hayatına olan atılmış Kışlalı, fakat askerden bu sefer döndüğünde hoca olarak yer ise<br />

olan üniversite Kışlalı, tarafından askerden almıştır. kabul döndüğünde Hacettepe edilmemiştir. Üniversitesi'nde ise Çareyi siyasal siyaset bilgiler sosyolojisi fakültesine alanında geçerek<br />

üniversite bulan Kışlalı tarafından burada öğretim Doçent kabul üyeliği unvanına edilmemiştir. yapmıştır. terfi Bu etmiştir. sırada askere Yine aynı gitmek yıllarda zorunda Yankı olan adlı<br />

Çareyi dergide siyasal yazılar bilgiler da Kışlalı, yazan fakültesine askerden Kışlalı’nın geçerek siyasi döndüğünde hayatı da ise bu üniversite dergi vesilesiyle tarafından başlamıştır. kabul<br />

bulan Dergide Kışlalı yazdığı burada yazılar, edilmemiştir. Doçent dönemin unvanına Çareyi CHP siyasal terfi Genel bilgiler Başkanı fakültesine Bülent Ecevit geçerek tarafından bulan Kışlalı fark<br />

etmiştir. edilen Kışlalı, siyasete burada girmiş Doçent ve 1977 unvanına yılında terfi CHP etmiştir. İzmir Milletvekili Yine aynı yıllarda olmuştur. Yankı 1978 adlı<br />

yılında ise Ecevit tarafından dergide yazılar kurulan da 42. yazan Hükümette Kışlalı’nın Kültür siyasi Bakanı hayatı olmuştur. da bu 12 dergi Eylül<br />

askeri darbesinden vesilesiyle sonra kendi başlamıştır. okuduğu Dergide üniversitede, yazdığı İletişim yazılar, dönemin Fakültesinde CHP siyaset Genel<br />

bilimi dersleri vermeye Başkanı başlamıştır. Bülent Ecevit Akademisyenlik tarafından fark kariyerini edilen Kışlalı, 1988 yılında siyasete profesör girmiş<br />

olarak taçlandırmıştır. PARİS ve 1977 1991 YILLARI,<br />

yılında CHP ise İzmir yeniden Milletvekili gazeteciliğe olmuştur. dönmüş 1978 ve Cumhuriyet yılında ise<br />

gazetesinde Haftaya Ecevit Bakış tarafından başlığıyla kurulan köşe 42. yazıları Hükümette yazmaya Kültür başlamıştır. Bakanı olmuştur. Onun<br />

ONUN HAYATININ<br />

başarıyla devam 12 eden Eylül hayatı askeri biricik darbesinden aşkı, Altınay sonra ve kendi Dolunay’ın okuduğu annesi üniversitede, Nilgün’ü<br />

geçirdikleri AŞKINI trafik İletişim kazasında BULMASINA<br />

Fakültesinde kaybetmesiyle siyaset altüst bilimi olmuştur. dersleri Kışlalı, vermeye hayata başlamıştır. bir nebze<br />

tutunmak için 1997 Akademisyenlik yılında hayatının kariyerini ikinci aşkını 1988 bulmuştur. yılında Hayatının profesör bu ikinci olarak aşkı<br />

Nilüfer DA ile adeta VESİLE taçlandırmıştır. ikinci baharını OLMUŞ, yaşayan 1991 yılında Kışlalı’nın ise yeniden aynı yıl Nilhan gazeteciliğe Nur adında dönmüş bir kız ve<br />

çocuğu NİCOLE dünyaya Cumhuriyet gelmiştir. (NİLGÜN)<br />

gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları<br />

Yine 1999 aynı yılında yıllarda Ahmet yazmaya Yankı Taner adlı başlamıştır. Kışlalı’nın dergide yazılar evliliği Onun yaklaşık başarıyla 2 seneyi devam bulmuştur. eden hayatı Kışlalı, biricik 21<br />

da Ekim yazan 1999 Kışlalı’nın İLE Perşembe TANIŞMIŞ aşkı, siyasi günü Altınay hayatı her ve da zaman bu Dolunay’ın VE dergi biraz daha annesi geç Nilgün’ü yolladığı geçirdikleri yazısını gazeteye trafik<br />

vesilesiyle fakslamıştır. başlamıştır. Yaklaşık kazasında 19 dakika kaybetmesiyle sonra saat altüst 09:59’da olmuştur. evden Kışlalı, çıkmış hayata arabasına bir nebze doğru<br />

EVLENMİŞTİR<br />

Dergide yazdığı<br />

yazılar, yönelmiştir. dönemin Arabasının tutunmak CHP Genel üzerindeki Başkanı için 1997 poşete Bülent yılında sarılı hayatının kutuyu sağ ikinci eliyle aşkını alıp sol bulmuştur. eliyle de<br />

Ecevit arabasının tarafından kapısını Hayatının açtığı fark sırada bu edilen ikinci şiddetli Kışlalı, aşkı bir Nilüfer patlama ile meydana adeta ikinci gelmiştir. baharını Bu patlama yaşayan<br />

siyasete sonucu sol girmiş kolu ve Kışlalı’nın kopan 1977 yılında Kışlalı, aynı CHP yıl bulunduğu Nilhan İzmir Nur sitenin adında bekçisi bir kız tarafından çocuğu dünyaya aceleyle<br />

Milletvekili hastaneye götürülmüş olmuştur. gelmiştir. 1978 fakat tüm yılında müdahalelere ise rağmen hayatını kaybetmiştir.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Yine aynı yıllarda Yankı adlı dergide yazılar da yazan Kışlalı’nın siyasi hayatı da bu<br />

dergi vesilesiyle başlamıştır. Dergide yazdığı yazılar, dönemin CHP Genel Başkanı<br />

Bülent Ecevit tarafından fark edilen Kışlalı, siyasete girmiş ve 1977 yılında CHP İzmir<br />

Milletvekili olmuştur. 1978 yılında ise Ecevit tarafından kurulan 42. Hükümette<br />

Kültür Bakanı olmuştur. 12 Eylül askeri darbesinden sonra kendi okuduğu<br />

üniversitede, İletişim Fakültesinde siyaset bilimi dersleri vermeye başlamıştır.<br />

Akademisyenlik kariyerini 1988 yılında profesör olarak taçlandırmıştır. 1991 yılında<br />

ise yeniden gazeteciliğe dönmüş ve Cumhuriyet gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla<br />

köşe yazıları yazmaya başlamıştır. Onun başarıyla devam eden hayatı biricik aşkı,<br />

Altınay ve Dolunay’ın annesi Nilgün’ü geçirdikleri trafik kazasında kaybetmesiyle<br />

altüst olmuştur. Kışlalı, hayata bir nebze tutunmak için 1997 yılında hayatının ikinci<br />

aşkını bulmuştur. Hayatının bu ikinci aşkı Nilüfer ile adeta ikinci baharını yaşayan<br />

Kışlalı’nın aynı yıl Nilhan Nur adında bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir.<br />

DERGİDE YAZDIĞI<br />

1999 yılında Ahmet Taner Kışlalı’nın evliliği yaklaşık 2 seneyi bulmuştur. Kışlalı, 21<br />

Ekim 1999 Perşembe günü her zaman biraz daha YAZILAR, geç yolladığı DÖNEMİN<br />

yazısını gazeteye<br />

fakslamıştır. Yaklaşık 19 dakika sonra saat 09:59’da evden çıkmış arabasına doğru<br />

CHP GENEL<br />

yönelmiştir. Arabasının üzerindeki poşete sarılı kutuyu sağ eliyle alıp sol eliyle de<br />

arabasının kapısını açtığı sırada şiddetli bir patlama BAŞKANI meydana gelmiştir. BÜLENT Bu patlama<br />

sonucu sol kolu kopan Kışlalı, bulunduğu sitenin ECEVİT bekçisi tarafından aceleyle<br />

hastaneye götürülmüş fakat tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir.<br />

TARAFINDAN FARK<br />

Kışlalı’nın naaşı Ankara Karşıyaka mezarlığına defnedilmiştir. Başarı akademisyen ve<br />

gazeteci Ahmet Taner Kışlalı, ölümünün ardından EDİLEN Sertel Demokrasi KIŞLALI, Ödülüne layık<br />

görülmüştür.<br />

SİYASETE GİRMİŞ<br />

VE 1977 YILINDA<br />

CHP İZMİR<br />

MİLLETVEKİLİ<br />

OLMUŞTUR<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


1999 yılında Ahmet Taner<br />

Kışlalı’nın evliliği yaklaşık 2 seneyi<br />

bulmuştur. Kışlalı, 21 Ekim 1999<br />

Perşembe günü her zaman biraz<br />

daha geç yolladığı yazısını<br />

gazeteye fakslamıştır. Yaklaşık 19<br />

dakika sonra saat 09:59’da evden<br />

çıkmış arabasına doğru<br />

yönelmiştir. Arabasının<br />

üzerindeki poşete sarılı kutuyu<br />

sağ eliyle alıp sol eliyle de<br />

arabasının kapısını açtığı sırada<br />

şiddetli bir patlama meydana<br />

gelmiştir. Bu patlama sonucu sol<br />

kolu kopan Kışlalı, bulunduğu<br />

sitenin bekçisi tarafından aceleyle<br />

hastaneye götürülmüş fakat tüm<br />

müdahalelere rağmen hayatını<br />

kaybetmiştir. Kışlalı’nın naaşı<br />

Ankara Karşıyaka mezarlığına<br />

defnedilmiştir. Başarı<br />

akademisyen ve gazeteci Ahmet<br />

Taner Kışlalı, ölümünün ardından<br />

Sertel Demokrasi Ödülüne layık<br />

görülmüştür.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


OSMANLI’DAN<br />

CUMHURİYET’E<br />

BASIN-İKTİDAR<br />

İLİŞKİLERİ<br />

Osman Kılıç<br />

Özel Dosyası<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E<br />

BASIN-İKTİDAR İLİŞKİLERİ<br />

OSMAN KILIÇ<br />

Medyatablet<br />

Dergisi Genel<br />

Yayın Yönetmeni<br />

Bu dosyada sizlere,<br />

Osmanlı döneminden<br />

Cumhuriyet dönemine<br />

dek, iktidarın basınla<br />

olan mücadelesini ya da<br />

basının iktidar ile olan<br />

mücadelesini anlatmaya<br />

çalışacağız. Keyifle<br />

okumanızı umuyoruz.<br />

O<br />

smanlı döneminde ilk gazeteler<br />

genellikle devlet yardımıyla<br />

yayımlanmışlardır. İlk Türkçe-<br />

Arapça gazete olma niteliğini<br />

taşıyan, Osmanlı topraklarında<br />

çıkan Vakay-i Mısriye, bizzat<br />

devletin Valisi olan, Mısır Valisi<br />

Kavalalı Mehmet Ali Paşa<br />

tarafından çıkarılmıştır. Osmanlı<br />

topraklarında yayımlanan ilk<br />

Türkçe gazete de bizzat, Padişah<br />

2. Mahmut’un emriyle çıkarılan<br />

Takvim-i Vakayi’dir. Bu gazete de<br />

anlaşılacağı üzere devlet<br />

güdümünde yayımlanmış bir<br />

gazetedir, yayımlandığı dönem<br />

adeta bir “Resmi Gazete” özelliği<br />

göstermektedir. Devletten yardım<br />

alarak çıkan ilk gazete ise, aynı<br />

zamanda yarı resmi olma özelliği<br />

de taşıyan Ceride-i Havadis’tir.<br />

Görüldüğü üzere bu üç gazete de<br />

gazeteciliğin doğasına aykırı<br />

özelliklerle bezenmiş ve tam<br />

manasıyla bir gazete özelliği<br />

taşımamaktadır.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Osmanlı Devleti topraklarında devletten yardım<br />

almadan çıkan ilk Türkçe gazete ise üstat<br />

gazeteci, Agah Efendi tarafından 21 Ekim 1860<br />

yılında çıkarılan Tercüman-ı Ahval gazetesidir.<br />

Agah Efendi’nin öncülük ettiği bu ilk bağımsız<br />

gazete, devamında örneklerini de getirmiştir.<br />

Bu gazeteden yaklaşık iki sene sonra, 1862<br />

yılında Şinasi’nin çıkardığı Tasvir-i Efkar da aynı<br />

özelliklere sahiptir. Bu iki özel gazete de diğer<br />

devlet destekli gazetelerin aksine, halktan<br />

büyük bir ilgi toplamayı başarmıştır. Bu iki<br />

gazete de devlet güdümünde olmadığından<br />

ötürü, özgürlük yanlısı ve eleştirel yorumlardan<br />

dolayı 1864 yılında, bir nebze olsun<br />

durdurulabilecekleri düşüncesiyle Matbuat<br />

Nizamnamesinin çıkmasında büyük bir etken<br />

oluşturmuşlardır. Bu yasayla birlikte Osmanlı<br />

Devleti’nde basın özgürlüğü ilk kez<br />

kısıtlanmıştır. Bu iki gazete peşinden birçok<br />

gazetenin de çıkmasına vesile olmuşlardır. Bu<br />

gazetelere benzer özellikler taşıyan ve devletin<br />

büyük bir kaygı duyduğu bir diğer ünlü gazete<br />

de Ali Suavi’nin çıkardığı Muhbir gazetesi<br />

olmuştur.<br />

1865 yılında devletin politikalarından<br />

endişelenen, aralarında Tasvir-i Efkar’ın sahibi<br />

olan Şinasi’nin de bulunduğu bir grup isim, Yeni<br />

Osmanlılar adında bir cemiyet kurmuşlardır.<br />

Tercüman-ı Ahval gazetesi de adeta grubun<br />

sözcülüğünü üstlenmiştir. Bu nevi gazetelerin<br />

yaptıkları yayınlar devleti tedirgin etmiş, daha<br />

önce çıkarılan Matbuat Nizamnamesi de<br />

yetersiz bulunmuştur. Bunun üzerine, 27 Mart<br />

1867 yılında Sadrazam Ali Paşa’nın yayımladığı<br />

bir kararname ile basının uyması gereken<br />

yasaklar bildirilmiştir. Bu yasanın en önemli<br />

özelliği ise, devlete tanıdığı gazete kapatma<br />

yetkisidir.<br />

Agah Efendi<br />

Sadrazam Ali Paşa<br />

Şinasi<br />

Ali Suavi<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


2. Abdülhamit<br />

2. Abdülhamit döneminin ilk zamanlarında, basın bir nebze olsun rahatlamıştır.<br />

Fakat Rus savaşının meydana gelmesiyle, 2. Abdülhamit sıkıyönetim ilan etmiş ve<br />

Meclisi Mebusan da kapatılmıştır. Bu gibi olaylar ardından Avrupa’ya aydın göçü<br />

başlamış, özgürlük fikirleri oralarda çıkarılan gazetelerle dillendirilmeye devam<br />

etmiştir.<br />

2. Meşrutiyet döneminde ise özgürlüklerin kısıtlanmadığı bir ortam<br />

hazırlandığından ötürü gazete ve dergi sayısında rekor bir artış meydana gelmiştir.<br />

Bu dönemin çoğu gazetesi her ne kadar İttihat ve Terakki taraftarı yayınlar yapmışsa<br />

da cemiyet yine de kendi basınını oluşturmaktan eksik kalmamıştır. Basına<br />

uygulanan sansür yalnızca 2. Abdülhamit dönemine özgü bir davranış değildir. 28<br />

Nisan 1909 yılında 2. Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle, aksine daha da artmıştır.<br />

Buna yakın dönemlerde basının en özgür olduğu dönem elbette ki 2. Meşrutiyet<br />

dönemidir.<br />

Kurtuluş Savaşı yıllarında ise iki kutuplu bir basın mevcuttur. İstanbul basını olarak<br />

nitelendirilenler İstanbul hükümetini desteklerken, Anadolu basını olarak<br />

nitelendirilenler ise Ankara hükümetini desteklemişlerdir. Anadolu basını<br />

cephesinde bizzat, Kurtuluş Mücadelesinin komutanı Mustafa Kemal direktifiyle<br />

veya desteğiyle kurulan İrade-i Milliye ve Hakimiyet-i Milliye gibi, halkın milli<br />

mücadelesini destekleyen basın bulunur. Osmanlı Devleti’ni yani İstanbul<br />

hükümetini destekleyen basın arasında da Milli Mücadele hareketini küçümseyen<br />

ve aşağılayan bir tavır alan; İrşad, Peyam-ı Sabah ve Alemdar gibi yayınlar<br />

bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı dönemi basın açısından bağımsız ve özgür bir<br />

ortamın mevcut olamayacağı, şartlardan ötürü asgari koşullardan bile yoksun bir<br />

dönemdir.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Mustafa Kemal Atatürk<br />

1923’te, Cumhuriyet’in kurulmasıyla, basın uzun bir sürenin ardından bir nebze<br />

rahatlayabilmiş, yıllar boyu aradığı demokratik ortama yavaş ilerlese de sonunda<br />

kavuşabilmiştir. Fakat, basın bu defa da bocalamış, böyle bir ortama daha önce<br />

kavuşamadığı için, basın özgürlüğünü uzun yıllardır yaşayan ülkelerle kendini<br />

mukayese etmeye kalkmıştır. Cumhuriyet rejimiyle birlikte sağlanan özgür ortam da<br />

kısa sürmüştür. Bunda en önemli etken, ayrılıkçı ayaklanmalar ve halk<br />

hareketleridir. Ortalama, 1925 yılına denk gelen bu dönem, basın ile iktidar arasının<br />

da bozulduğu bir dönem olmuştur. Bu yılın en acı yanı ise, çıkarılan Takrir-i Sükun<br />

Kanunu ile Tanin, İstiklal, Tevhid-i Efkar, Son Telgraf ve Vatan gibi gazetelerin<br />

kapatılmasıdır. Yine aynı dönemde kurulan İstiklal Mahkemeleriyle, yine ne acıdır ki<br />

birçok muhalif gazeteci yargılanmış ve tutuklanmışlardır. Tutuklanan bazı<br />

gazeteciler Mustafa Kemal’e affını bildirdikleri mektuplar yollamış, bunun üzerine<br />

bazı gazeteciler serbest kalmıştır.<br />

1930’lu yıllarda ise ilk muhalefet partisi, Serbest Cumhuriyet Fırkasıyla birlikte<br />

basında yeniden bir kutuplaşma ve ayrışma ortaya çıkmıştır. Bu halden memnun<br />

olmayan iktidar partisi, Cumhuriyet Halk Fırkası, basını sınırlayacak önlemler<br />

almıştır.<br />

Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk yıllarına dek gözüküyor ki, basın sürekli olarak kontrol<br />

altına alınmaya çalışılmıştır. Çeşitli girişim ve olaylarla kendini gösteren sınırlamalar,<br />

peşinden devamını da getirerek günümüze kadar tekerrür etmiştir. Bu kısıtlamalar<br />

aslı itibariyle gazeteciliğin doğasını bozmuş ve hiçbir zaman da uymamıştır.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Osman Kılıç<br />

HER ŞEY<br />

Kabul Edelim Biraz Tuhafız<br />

Bilirsiniz, meşhurdur bizde bazı şeyler, hatta sadece<br />

Türkiye’de olur deriz. Ben bunları anlatmayacağım uzun<br />

uzadıya. Birkaç tuhaf sözden bahsedeceğim. Bilmiyorum,<br />

size de garip gelmiyor mudur? Mesela, artiste neden<br />

“artistlik yapma” diyoruz? Gazeteciye neden “senin işin akıl<br />

vermek mi?” diyoruz? Arka Sokakları izleyip izleyip neden,<br />

“kim bu diziyi izliyor?” diyoruz. Aleyna Tilki’nin “Sen Olsan<br />

Bari” şarkısını dinleyip neden “kim dinliyor bu şarkıları,<br />

küçücük kız nasıl şarkıcı olur?” diyoruz. En ahlaksız olanı da<br />

her b*ku yiyip neden “temiz” bir evlilik istiyoruz?<br />

BATI’YA NASIL BEYİN GÖÇÜ OLMAZ?<br />

Malumunuz, sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuya değindi, çocuklarımız<br />

Batı’ya okumaya gitmesin gibi bir şey söyledi. Yek cümle söyleyeyim, gidecekler.<br />

Sakın yanlış anlaşılmasın, benim burada Cumhurbaşkanını eleştirecek halim yok,<br />

zaten bu konuda eleştirilmesi de yanlış olur. Ezelden süregelen bir göç var Batı’ya<br />

bunu 15 yıldır başta olan bir partinin liderine atmak da biraz insafsızlık olur. Ama<br />

rakamları da bilmiyorum, yani bu dönem zarfında göç fazlalaşmışsa durum farklı<br />

tabii ki.<br />

Bir insan neden Batı’ya göç etmek ister? İlkin onlara hain main demeden bir<br />

anlamak lazım, hani diyoruz ya empati, ondan yapmak lazım. İnsanın asgari<br />

ihtiyaçlarından ziyade, bazı insanlarda bu asgari ihtiyaçların yanında soyut<br />

istekler de vardır. Mesela özgürlük ister, rahat yaşamak ister, yani “öz yurdunda<br />

garip, öz vatanında parya” olmak istemez. Bu insanlar devletin mecburi tuttuğu<br />

fakat pek kendilerini uygun görmedikleri şeyleri (örneğin; zorunlu askerlik)<br />

istemezler. Hayat tarzlarına da karışılsın istemezler, biraz da rahatlık isterler. Size<br />

bir şey söyleyeyim mi? Eğer bunlar bir gün olursa adım gibi eminim ki, Avrupa<br />

Birliği kapılarında sürünmeden, herkesin makul saydığı, rahat yaşayan insanların<br />

olduğu, büyük, üreten, dünyada hem ekonomi de hem de demokrasi de<br />

parmakla gösterilen, güzel bir ülke oluruz. Emin olun beyin göçü falan da olmaz.<br />

GÜNCELLE-<br />

NEN SAYFA<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


i<br />

Hürriyet’in sermayesi<br />

Yedigün Dergisi<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


YEDİGÜN DERGİSİ<br />

15 Mart 1933 yılında,<br />

Süleyman Sedat Simavi<br />

tarafından kurulmuş haftalık bir<br />

haber aktüalite dergisidir.<br />

Tarihten sağlığa, hemen her<br />

konuda bilim insanlarının<br />

görüşleri ışığında bilgi veren<br />

dergi, birçok önemli ismi de bir<br />

araya getirmiştir. Dergide yer<br />

alan Tarih konulu yazılar<br />

Hüseyin Cahit Yalçın tarafından<br />

yazılırken, spor üzerine yazılan<br />

konular Burhan Felek ve Adnan<br />

Akın tarafından kaleme<br />

alınmıştır. Yedigün’de yer alan<br />

aktüel haberlerin büyük bir<br />

bölümü yurt dışındaki<br />

dergilerden çeviridir. Dergide<br />

bu gibi klasik konuların yanında<br />

yaşamdan konular, magazin<br />

haberleri ve yararlı bilgiler de<br />

bulunmaktadır.<br />

H Ü R R İ Y E T ’ İ N S E R M A Y E S İ<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Süleyman Sedat Simavi, Yedigün dergisinden önce de birçok dergi ve gazete<br />

yayımlamış fakat bu yayınlar ya başarısız olmuş ya da kapatılmak zorunda kalmıştır.<br />

Bu nedenle 17 Ağustos 1950 yılına kadar yayımlanma başarısı sürdüren Yedigün,<br />

Simavi’nin açısından bir milat olmuştur. Dergi, yıllar sonra çıkaracağı ve günümüzde<br />

dahi “basının amiral gemisi” olarak lanse edilen Hürriyet gazetesine de sermaye<br />

oluşturmuş ve Simavi’ye cesaret ve umut kazandırmıştır. Derginin bir diğer önemli<br />

özelliği ise taraf gözetmeksizin kalemi kuvvetli her yazarı ve çizeri bünyesinde<br />

barındırması olmuştur. Yedigün dergisinde yer almış isimlerden bazıları şöyledir;<br />

Peyami Safa, Ercüment Ekrem Talu, Nurullah Ataç, Reşat Nuri Güntekin, Halid Ziya<br />

Uşaklıgil, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halid Fahri Ozansoy, Enver Benhan Şapolyo, Halide<br />

Edip Adıvar, Falih Rıfkı Atay ve Orhan Kemal gibi isimlerdir.<br />

Yedigün dergisi, yüksek tirajının yanında, dergicilik alanında da birçok ilke imza<br />

atmıştır. Bu konuda örnek vermek gerekirse; dergi kapakta ilk kez başlık denemesi<br />

uygulayan mecmua niteliği taşımaktadır. Dönemin en meşhur dergisi, belki<br />

Süleyman Sedat Simavi’nin Hürriyet’e ağırlık vermesi, belki de miadının<br />

dolmasından ötürü 784. sayısında kapanmıştır.<br />

17 AĞUSTOS 1950<br />

YILINA KADAR<br />

YAYIMLANMA<br />

BAŞARISI SÜRDÜREN<br />

YEDİGÜN, SİMAVİ’NİN<br />

AÇISINDAN BİR<br />

MİLAT OLMUŞTUR<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


BiR DiJiTAL<br />

DERGiNiN TARiHi<br />

<strong>MEDYATABLET</strong><br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


B İ R D İ J İ T A L D E R G İ N İ N T A R İ H İ<br />

<strong>MEDYATABLET</strong><br />

Türkiye’nin ilk ve tek dijital medya dergisi Medya Tablet, 5 Ekim 2013 yılında Hatice<br />

Kılıç ve oğlu Osman Kılıç tarafından kurulmuştur. İlk başta kağıda basılı bir moda<br />

dergisi çıkarmayı amaçlayan anne – oğul, işler istenildiği gibi gitmeyince, Medya<br />

Tablet’i çıkarmaya karar vermiştir. Kaderin bir cilvesidir ki, o günden bu yana Medya<br />

Tablet daima dijital yayıncılığın en önemli savunucusu konumunda yer almıştır.<br />

Dergi ilk birkaç sayısını A5 ve yatay boyutta hazırlamış, aylar sonra ise ilkin dikey<br />

boyuta geçmiş, ardından ise hem dikey hem de A4 boyutuna geçerek klasik bir dergi<br />

boyutu kazanmıştır. Tasarıma oldukça önem veren Medya Tablet, hemen her<br />

sayısında farklı sayılabilecek tasarımlarla okuyucusu karşısına çıkmıştır. Derginin bu<br />

güne kadar değişmeyen tek şeyi ise logosu olmuştur.<br />

Medya Tablet’in ilham kaynağı olan dergi gazeteci – yazar Cüneyt Özdemir’in<br />

çıkardığı Dipnot Tablet Dergisi olmuştur. Medya Tablet’in ilham aldığı dergi olduğu<br />

gibi Medya Tablet’ten ilham alarak çıkan dergiler de olmuştur. Medya Tablet’e rakip<br />

sayılabilecek medya dergileri de çıkmıştır. Fakat hiçbiri, arkalarındaki medya desteği<br />

ve reklam desteğine rağmen ayakta kalamamıştır. Farklı bir dergi, rakibi olmayınca<br />

pek değişmeden devam etse de Medya Tablet, hem tasarım hem de içerik olarak<br />

sürekli kendini yenilemiştir.<br />

<strong>MEDYATABLET</strong>’İN<br />

Medya Tablet yıllar boyunca Ayın Yazarı sayfasıyla her ay en önemli köşe<br />

yazarlarının hayat hikayelerini okuyucularına sunmuştur.<br />

İLHAM<br />

Ayın<br />

KAYNAĞI<br />

Oyuncusu ve Portre<br />

sayfalarıyla da yine aynı şeyi yapmış, farklı hayat OLAN hikayelerini DERGİ okuyucularına<br />

anlatmaya çalışmıştır. Ayın Dizisi sayfasıyla en sevilen diziyi, Dosya sayfasıyla<br />

GAZETECİ –<br />

bilinmeyen ve üzerinde araştırma gerektiren bir konuyu, Plus sayfasıyla eğlenceli ve<br />

bilgi dolu içerikleri okuyucularına sunmuştur. Son YAZAR aylarda ise Tarih CÜNEYT sayfasıyla yakın<br />

medya tarihine ve Osmanlı’daki basına ışık tutmaktadır. ÖZDEMİR’İN<br />

Medya Tablet, dijital yayıncılığı diğer benzerlerinden farklı yapmaktadır. Tüm<br />

tematik sayfaları ve haberleri kısa tutarak, yazı ÇIKARDIĞI<br />

boyutunu büyük tutarak dijital<br />

dönüşümü en iyi anlayan yayın organıdır. Dergi son DİPNOT aylarda diğer TABLET<br />

sayılarından farklı<br />

olarak yayınladığı içeriğe, işlenen konuyla alakalı video da eklemektedir. Dergi, <strong>2017</strong><br />

DERGİSİ<br />

yılında da bir dizi dijital yenilik yapmayı planlamaktadır.<br />

Bu kadar yeni gelişmeye rağmen Medya Tablet, OLMUŞTUR<br />

3 yıl boyunca çeşitli aylar<br />

yayınlanamamıştır. Bu yayınlanamama nedeni ise ara ara yaşadığı maddi sıkıntılar,<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


Medya Tablet yıllar boyunca Ayın Yazarı<br />

sayfasıyla her ay en önemli köşe yazarlarının<br />

hayat hikayelerini okuyucularına sunmuştur.<br />

Ayın Oyuncusu ve Portre sayfalarıyla da yine aynı<br />

şeyi yapmış, farklı hayat hikayelerini<br />

okuyucularına anlatmaya çalışmıştır. Ayın Dizisi<br />

sayfasıyla en sevilen diziyi, Dosya sayfasıyla<br />

bilinmeyen ve üzerinde araştırma gerektiren bir<br />

konuyu, Plus sayfasıyla eğlenceli ve bilgi dolu<br />

içerikleri okuyucularına sunmuştur. Son aylarda<br />

ise Tarih sayfasıyla yakın medya tarihine ve<br />

Osmanlı’daki basına ışık tutmaktadır.<br />

Medya Tablet, dijital yayıncılığı diğer<br />

benzerlerinden farklı yapmaktadır. Tüm tematik<br />

sayfaları ve haberleri kısa tutarak, yazı boyutunu<br />

büyük tutarak dijital dönüşümü en iyi anlayan<br />

yayın organıdır. Dergi son aylarda diğer<br />

sayılarından farklı olarak yayınladığı içeriğe,<br />

işlenen konuyla alakalı video da eklemektedir.<br />

Dergi, 2018 yılında da bir dizi dijital yenilik<br />

yapmayı planlamaktadır.<br />

Bu kadar yeni gelişmeye rağmen Medya Tablet,<br />

4 yıl boyunca çeşitli aylar yayınlanamamıştır. Bu<br />

yayınlanamama nedeni ise ara ara yaşadığı<br />

maddi sıkıntılar, yani reklamdır. Fakat yine de<br />

“İşimiz Gücümüz Medya” diyerek zirveye doğru<br />

emin adımlarla tırmanmaya devam etmektedir.<br />

Derginin genel yayın yönetmeni Osman Kılıç bu<br />

durumu “Şu an dijital yayıncılıkta ilk öten<br />

horozlardan olmanın olumsuzluğunu<br />

yaşıyorum…” diye ifade edecektir. Elbette ki bu<br />

olumuz zaman ilerledikçe muhteşem bir olumlu<br />

karşılık bulacaktır. Her ne olursa olsun Medya<br />

Tablet uzun yıllar okuyucularıyla buluşmaya<br />

devam edecektir.<br />

FAKAT YİNE DE<br />

“İŞİMİZ<br />

GÜCÜMÜZ<br />

MEDYA” DİYEREK<br />

ZİRVEYE DOĞRU<br />

EMİN ADIMLARLA<br />

TIRMANMAYA<br />

DEVAM<br />

ETMEKTEDİR<br />

<strong>MEDYATABLET</strong> İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA<br />

<strong>EKİM</strong> <strong>2017</strong>


ŞiRKETiNiZiN<br />

KURUMSAL DiJiTAL<br />

DERGiSiNi EN UYGUN<br />

FiYATA HAZIRLIYORUZ<br />

SADECE<br />

,<br />

iLETiŞiM<br />

hkdijital@gmail.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!