dergi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kültür Sanat Dergisi<br />
Hazırlayan : Mehmet Ali Çukur<br />
Sınıfı :10 AA<br />
Numarası: 9024
İÇİNDEKİLER<br />
*Ödüller<br />
Bafta 2018 3-7<br />
75. Altın Küre 8-15<br />
90. Oscar 16-18<br />
*Fuar ve Festivaller<br />
CNR Kitap Fuarı 19-21<br />
37.İstanbul Festivalli 22-24<br />
Dönüş Yok Sergisi 25- 29<br />
*SİNEMA<br />
Kelebekler 30-33<br />
*Mutluluğun Resmini Çizebilir misin? 34-35<br />
*Zamanda Yolculuk<br />
Geçmişten Bugüne Unutulmaya Yüz Tutmuş Meslekler 36-38<br />
Kaç Yıl Oldu 39-40<br />
Büyük Ozanın Vefat edeli 45 YIL oldu 41- 43<br />
*Söyleşi<br />
Pelin Çift ile Yeşil Çam söyleşileri 44-46<br />
*Kültürel Miraslar<br />
Eski Rum Yetimhanesi Tehlike Altında Olan Miraslara Eklendi 47<br />
Osmanlı ve Selçuklu’dan Kalan Eserler Restore Ediliyor 48-49
BAFTA 2018 ÖDÜLLERİ<br />
Bafta nedir ?<br />
BAFTA orijinal ismiyle The British Academy of Film and Television Arts olup Türkçe anlamı ise İngiliz Sinema ve Televizyon<br />
Sanatları Akademisidir.<br />
1947’de İngiliz Film Akademisi olarak, David Lean, Alexander Korda, Carol Reed, Charles Laughton, Roger Manvell gibi<br />
isimler tarafından kurulmuştur. 1958’de Televizyon Yapımcıları ve Yönetmenleri Loncası ile birleşerek Film ve Televizyon<br />
Kulübü olmuştur. 1976’da ise şimdiki adını almıştır.<br />
BAFTA’nın ana ofisi Piccadilly, Londra’dadır ama İngiltere’nin kuzeyinde, İskoçya’da, Galler’de, New York’ta ve Los<br />
Angeles, Kaliforniya’da da ofisleri bulunmaktadır.<br />
Bafta Ödülleri’nin yani Akademi’nin ödülü Amerikalı heykeltıraş Mitzi Cunliffe tarafından tasarlanmış tiyatro maskesi<br />
şeklindedir ve 1955 yılında Televizyon Yapımcıları Loncası tarafından ısmarlanmıştır.<br />
1989 yılından bu yana Los Angeles Ofisi, BAFTA/LA, her yıl kendi ödülleri olan Britanya Ödüllerini vermektedir.
BAFTA 2018 ÖDÜLLERİ :
İngiltere'nin başkenti Londra'daki tarihi<br />
Royal Albert Hall konser salonunda bu yıl<br />
71'incisi düzenlenen ödül töreni öncesi<br />
kırmızı halıda, soğuk havaya karşın renkli<br />
görüntüler yaşandı.<br />
Angelina Jolie, Jennifer Lawrence,<br />
Natalie Dormer, Salma Hayek ve kraliyet<br />
tahtı varislerinden Cambridge Dükü<br />
Prens William ile eşi Cambridge Düşesi<br />
Kate gibi ünlüler birbirinden şık<br />
kıyafetlerle kırmızı halıda boy gösterdi.
En İyi Film: Three Billboards Outside<br />
Ebbing, Missouri<br />
En İyi Yönetmen: Guillermo Del Toro (The<br />
Shape Of Water)<br />
En İyi Erkek Oyuncu: Gary Oldman<br />
(Darkest Hour)<br />
En İyi Kadın Oyuncu: Frances McDormand<br />
(Three Billboards Outside Ebbing, Missouri)<br />
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Sam<br />
Rockwell (Three Billboards Outside Ebbing,<br />
Missouri)<br />
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Allison<br />
Janney (I, Tonya)
En Orijinal Senaryo: Three<br />
Billboards Outside Ebbing,<br />
Missouri<br />
En İyi Belgesel: I Am Not Your<br />
Negro<br />
En İyi İngiliz Filmi: Three<br />
Billboards Outside Ebbing,<br />
Missouri<br />
En iyi Sinematografi: Blade<br />
Runner 2049<br />
En İyi Uyarlama Senaryo: Call<br />
Me by Your Name
75. Altın Küre Ödülleri<br />
Altın Küre Ödülleri Nedir ?<br />
Altın Küre Ödülleri, her yıl resmi bir yemek töreniyle film ve televizyon dizilerine<br />
verilen Amerikan ödülleridir. Hollywood Yabancı Basın Birliği (Hollywood<br />
Foreign Press Association) tarafından 1944’ten beri verilen ödüller film<br />
endüstrisi için verilen önemli ödüllerdendir. Ödüller özellikle 1996’tan sonra<br />
önem kazanmıştır, bunun nedeni de HFPA’nın NBC adlı televizyon kanalıyla<br />
yaptığı anlaşmadır. Oscar ve Grammy’den sonra üçüncü en çok izlenen ödül<br />
törenidir. Ödüller aynı zamanda film, dizi ya da aktris ve aktörler için iyi bir<br />
referans olarak kabul edilir. Ödüller, 86 film eleştirmenin oylarına göre verilir.
Oscar Ödülleri’nin habercisi sayılan 75. Altın Küre Ödülleri görkemli törenle sahiplerini buldu. Fatih Akın'ın<br />
Almanya/Fransa ortak yapımı filmi "In The Fade", Yabancı Dilde En İyi Film ödülü aldı.
Kaliforniya Los Angeles'ta düzenlenen törene 2017 yılında patlak veren Hollywood'taki cinsel saldırıya<br />
dikkat çekmek için yapılan protesto damgasını vurdu. Davetliler Hollywood’daki cinsel istismar<br />
mağdurlarına destek olmak için kırmızı halıda siyah rengi tercih etti.
The Shape of Water -Sinema Dalında En İyi Aktör Altın Küre Ödülü - Drama<br />
Gary Oldman, "Darkest Hour"<br />
Gary Oldman, biyografik bir film olan Darkest Hour'da Winston Churchill'i canlandırıyor.<br />
Sinema Dalında En İyi Aktör Altın Küre Ödülü - Müzikal veya Komedi<br />
James Franco, "The Disaster Artist"<br />
Sinema Dalında En İyi Aktris Altın Küre Ödülü - Drama<br />
Frances McDormand, "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri"<br />
Sinema Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Altın Küre Ödülü<br />
Allison Janney, "I, Tonya"<br />
Sinema Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü<br />
Sam Rockwell, "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri"<br />
Sinema Dalında En İyi Aktris Altın Küre Ödülü - Müzikal veya Komedi<br />
Saoirse Ronan, "Lady Bird"
En İyi Sinema Filmi Altın Küre Ödülü - Dram<br />
"Three Billboards Outside Ebbing, Missouri"<br />
En İyi Sinema Filmi Altın Küre Ödülü - Müzikal veya Komedi<br />
Lady Bird<br />
En İyi Yönetmen Altın Küre Ödülü<br />
Guillermo del Toro, "The Shape of Water"<br />
En İyi Senaryo Altın Küre Ödülü<br />
Martin McDonagh, "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri"<br />
En İyi Yabancı Dilde Film Altın Küre Ödülü<br />
"In the Fade"<br />
En İyi Müzik Altın Küre Ödülü<br />
Alexandre Desplat, "The Shape of Water"
V dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Drama<br />
Sterling K. Brown, "This Is Us"<br />
TV dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Müzikal ya da Komedi<br />
Aziz Ansari, "Master of None"<br />
TV dizilerinde En İyi Kadın Oyuncu Altın Küre Ödülü - Drama<br />
Elisabeth Moss, "The Handmaid’s Tale"<br />
TV dizilerinde En İyi Kadın Oyuncu Altın Küre Ödülü - Müzikal ya da Komedi<br />
Rachel Brosnahan, "The Marvelous Mrs. Maisel"<br />
Televizyonda En İyi Aktris Altın Küre Ödülü - Mini dizi/TV filmi<br />
Nicole Kidman, "Big Little Lies"<br />
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Dizi, Mini-dizi<br />
veya Televizyon filmi<br />
Alexander Skarsgard, "Big Little Lies"<br />
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Altın Küre Ödülü - Dizi, Mini-dizi<br />
veya Televizyon filmi<br />
Laura Dern, "Big Little Lies"<br />
Televizyonda En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Mini<br />
dizi/TV filmi<br />
Ewan McGregor, "Fargo"<br />
En İyi Mini dizi veya Televizyon filmi Altın Küre Ödülü<br />
"Big Little Lies"
En İyi Şarkı Altın Küre Ödülü<br />
This Is Me" — "The Greatest Showman"<br />
En İyi Animasyon Film Altın Küre Ödülü<br />
"Coco"<br />
En İyi Televizyon Dizisi Altın Küre Ödülü - Drama<br />
"The Handmaid’s Tale," Hulu<br />
En İyi Televizyon Dizisi Altın Küre Ödülü - Müzikal veya Komedi<br />
"The Marvelous Mrs. Maisel," Amazon<br />
TV dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Drama<br />
Sterling K. Brown, "This Is Us"<br />
TV dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu Altın Küre Ödülü - Müzikal ya da Komedi<br />
Aziz Ansari, "Master of None"
Cecil B. DeMille<br />
Özel Ödülü Oprah<br />
Winfrey
Bu Sene Oscar’ın Sahipleri<br />
Bu yıl 90. kez düzenlenen Oscar ödülleri<br />
sahiplerini buldu.<br />
Los Angeles'taki Dolby Tiyatrosu'nda,<br />
Jimmy Kimmel'ın sunuculuğunu yaptığı<br />
Akademi Ödülleri'nde en iyi film Shape of<br />
Water (Suyun Sesi) oldu. 13 dalda<br />
Oscar'a aday gösterilen film, "en iyi film",<br />
"en iyi yönetmen", "en iyi prodüksiyon<br />
tasarımı" ve "en iyi film müziği" ödüllerini<br />
aldı<br />
2018 Oscar ödülleri sahiplerini<br />
buldu. Geceye "en iyi film" ve "en<br />
iyi yönetmen" dahil 4 dalda<br />
Oscar alan The Shape Of Water<br />
damga vurdu.
En iyi erkek<br />
oyuncu<br />
En iyi film: The Shape of Water<br />
En iyi yönetmen: Guillermo del Toro (The<br />
Shape of Water)<br />
En iyi erkek oyuncu: Gary Oldman<br />
(Darkest Hour)<br />
En iyi kadın oyuncu: Frances McDormand<br />
(Three Billboards Outside Ebbing,<br />
Missouri)<br />
En iyi yardımcı erkek oyuncu: Sam<br />
Rockwell (Three Billboards Outside<br />
Ebbing, Missouri)<br />
En iyi yardımcı kadın oyuncu: Allison<br />
Janney (I, Tonya)<br />
En iyi kadın oyuncu
Yabancı dilde en iyi film: A Fantastic Woman<br />
En iyi animasyon filmi: Coco<br />
En iyi belgesel film: Icarus<br />
En iyi kısa animasyon filmi: Dear Basketball<br />
En iyi makyaj ve saç tasarımı: Darkest Hour<br />
En iyi kostüm tasarımı: Phantom Thread<br />
En iyi film kurgusu: Dunkirk<br />
En iyi özgün senaryo: Get Out<br />
En iyi görüntü yönetimi: Blade Runner 2049<br />
En iyi uyarlama senaryo: Call Me By Your<br />
Name<br />
En iyi ses miksajı: Dunkirk<br />
En iyi ses kurgusu: Dunkirk<br />
En iyi kısa film (canlı aksiyon): The Silent<br />
Child<br />
En iyi prodüksiyon tasarımı: The Shape of<br />
Water<br />
En iyi görsel efekt: Blade Runner 2049<br />
En iyi kısa belgesel: Heaven is a Traffic Jam<br />
on the 405<br />
En iyi film müziği: The Shape of Water<br />
En iyi özgün şarkı: Remember Me (Coco)
CNR Kitap Fuarı<br />
Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, fuarın geleneksel hale gelmesinin önemine<br />
dikkat çekti. Bakan Kurtulmuş, "CNR Kitap Fuarı'nın böylesine uluslararası bir noktaya gelmesi takdire şayan.<br />
5. Uluslararası CNR Kitap Fuarı'nın da uluslararası camiaya Türkiye'nin kitap alanında geldiği noktanın<br />
anlatılması konusunda hayati önem taşımasını diliyorum" dedi.
CNR kitap fuarı gibi bizleri okumaya yönlendiren fuarlar sayesinde Türkiye’nin<br />
sosyokültürel yapısının git gide yükseldiğini görebileceğiz.<br />
CNR Holding Genel Koordinatörü<br />
Cem Şenel, tüm Türkiye'ye,<br />
"Nerede olursan ol, geleceğin için<br />
OKU" demek için bu yılki kitap<br />
fuarının ana temasını 'OKU' olarak<br />
belirlediklerini söyledi. Şenel, "Bu<br />
fuar, sadece kitap alışverişi<br />
yapılan bir yer değil. 5.<br />
Uluslararası CNR Kitap Fuarı,<br />
yüzbinlerce okurun en sevdiği<br />
yazarlarla bir araya gelmesini<br />
sağlayan sosyal ve kültürel bir<br />
organizasyon. CNR ailesi olarak<br />
biz, bu fuara bir anlamda da<br />
sosyal sorumluluk projesi gözüyle<br />
bakıyoruz. Bu mantık, oldukça<br />
yeni olan kitap fuarımızın<br />
uluslararası bir boyuta<br />
taşınmasını ve binlerce insanın<br />
kitap okuma alışkanlığı<br />
edinebilmesini sağlıyor" dedi.<br />
NOT: Fuar 18 Mart ‘ta<br />
kadar açık olucaktır.
Festivalin salonları<br />
Birçok yabancı ünlünün de konuk<br />
olacağı festival bu yıl Beyoğlu’nda<br />
Atlas (iki salon), Beyoğlu, Pera<br />
Müzesi Oditoryomu, ayrıca<br />
Nişantaş City’s (iki salon) ve<br />
bunlara eklenen Zorlu<br />
Centersalonlarının yanı sıra<br />
Anadolu yakasında Rexx ve<br />
yenilenen Kadıköy sinemalarında<br />
yapılacak. Birçok söyleşi, sergi,<br />
özel konserler, performanslar da<br />
var: Ingmar Bergman, Gökhan<br />
Tiryaki, Eleştirmenler Neden Var?<br />
söyleşileri, Muhsin Akgün<br />
fotoğrafları, Mimari Ütopyalar<br />
gösterisi gibi...
İstanbul film festivali başlıyor. Tam 37. kez...Ve Nisan ayının gerçek<br />
sanatseverler için en güzel şöleni olarak yeniden seyircisiyle buluşuyor.<br />
Süresi biraz kısaldı artık...Eskisi gibi 16 gün yerine 12 gün sürüyor. Ama<br />
film sayısı azalmadı. 18 bölümde 200 kadar (tam olarak 210) film bir<br />
avuç sinemada, günün en iyilerinden geçmişin hatırlanması gereklerine<br />
dek geniş bir yelpazede karşımıza geliyor.<br />
Onur ödülleri<br />
Bu arada bendeniz de festivalin bu geceki açılışta<br />
onur ödülü alacak dört sanatçısından üçünü bu Pazar<br />
günü, festivale kapılarını açan Yapı-Kredi’nin<br />
Galatasaray’da yenilenen binasındaki bir panelde<br />
yönetmek onuruna kavuşacağım: yönetmen Aram<br />
Gülyüz, yazar Osman Şahin, yapımcı-yazar Arif<br />
Keskiner. Ödülü alacak dördüncü sanatçı ise oyuncu<br />
Perihan Savaş...<br />
Ayrıca emek ödülü de, hepsi gibi çok hak edilmiş<br />
olarak, Beyoğlu sinemalarını yıllardır yönetmiş ve en<br />
son Atlas sinemasının müdürü olan Cevdet Pişkin’e<br />
gidecek.
Bir resmi anlamanın veya anlatmaya<br />
çalışmanın boşuna olduğunu, keyifli olanın<br />
ise sadece resmin üzerine konuşmak<br />
olduğunu belirten Efe Kasaplar’ın, 16.<br />
sergisi “Dönüş Yok/No Return”’un tanıtım<br />
kokteyli Park Dedeman Levent Aya Art<br />
Gallery’de gerçekleşti.<br />
Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler<br />
Fakültesi İşletme Bölümü mezunu olan,<br />
mezun olduğu üniversitenin Resim Kulübü<br />
Kuruculuğunu yapan Kasaplar, “Dönüş<br />
Yok/No Return” sergisinin ana fikrini şu<br />
sözlerle açıkladı: ‘‘Bir şeyi görmek geri<br />
dönüşü olmayan bir eylemdir. Bunu görmek<br />
istememiştim diyemezsiniz, resmin gücü;<br />
bu ilk anın kaçınılmazlığından<br />
kaynaklanıyor.’’<br />
Dönüş Yok
Minyatürü sevdiğini, resimlerinde taşsı<br />
dokuları, doğal yüzeyleri, sözde bir<br />
geçmişin rahatlatıcı imgelerini ve bu<br />
imgelerin aslında nasıl da uyumsuz<br />
olduklarını vurguladığını belirten Kasaplar,<br />
onların bir nevi, minyatürlerin modern<br />
sanata özgün diliyle aktarılmış halini<br />
andırdıklarını belirtti.<br />
“Dönüş Yok/No Return” sergisinin<br />
içeriğini “Oto mitoloji” kelimesi ile ifade<br />
eden Kasaplar, üretim aşamasındaki<br />
temel duygusunun bugün içinde<br />
yaşanan, bu zıvanadan çıkmış zamanın<br />
kasvetli atmosferinde; bunun şiirini<br />
yazmaya çalışması olduğunu belirtiyor.
Van Gogh’un eserleri seramikle estetikliğine estetiklik katı<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek<br />
Eğitim Kursları (İSMEK) ve Fındıkzade Türk İslam<br />
Sanatları Merkezi eğitimcileri ve öğrencileri<br />
yaklaşık 5 aydır Van Gogh'un eserlerini seramik<br />
tablolara dönüştürüyor.<br />
Hollandalı Vincent Willem Van Gogh'un<br />
"Otoportre", "Ayçiçekleri", "Arles’teki Yatak Odası"<br />
ve "Yıldızlı Gece" gibi çok bilinen çizimleri bu<br />
çalışmaların arasında.<br />
Fındıkzade Türk İslam Sanatları Merkezi<br />
eğitimcileri ve öğrencileri, Van Gogh'un<br />
eserlerini seramik sanatına aktardı. Eserler,<br />
Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi'nde<br />
sergileniyor.
Seramik sanatçısı Şeyma Balcı,"Onun<br />
resimlerindeki fırça darbelerinin etkisinden<br />
çıkamadığım bir dönemde, bu fırça darbelerini<br />
seramiğe uygulamanın güzel olacağını<br />
düşündüm. Küçük denemeler yaptım,<br />
sonuçlandırdım ve konuyu öğrencilerime açtım.<br />
Sabır gerektiren bir iş olduğunu belirterek yapıp<br />
yapamayacaklarını sordum, onlar da kabul etti"<br />
diyor.<br />
Seramik sanatında renk skalası geniş değil. Gri renkli 'sır' olarak bilinen malzeme fırından masmavi ya da kıpkırmızı<br />
çıkabiliyor. O yüzden, Balcı eserlerin renklerinde zorlandıklarını anlatıyor.<br />
"Riskliydi ancak resimlerin orijinaline yakın renkleri yakaladık. Van Gogh resimlerinde duygu derinliği ve naifliğin,<br />
-dili farklı da olsa olsa- bizim sanatımızda da olduğunu düşünüyorum. Belki de bu yüzden seramiğe uygularken<br />
eserlerini içselleştirmemiz zor olmadı, sonuç olarak da çalışmalar umduğumdan başarılı çıktı."
Sergide, portresinden çalışılmış<br />
bir Van Gogh heykeli ve hazırlık<br />
sürecinin gösterildiği kısa video<br />
da ziyaretçilerin izlenimine<br />
sunuluyor.<br />
Sergi, 20 Nisan'a kadar Taksim<br />
Cumhuriyet Sanat Galerisi'nde<br />
ziyaret edilebilecek.<br />
Lale Festivali kapsamında hazırlanan "Vuslat: Cemre ve Lale" isimli karma sergide<br />
sanatseverlerle buluşuyor.<br />
Hüsn-i hat, tezhip, minyatür, kat'ı, ebru, bilimsel bitki çizimi ve ahşap oyma gibi 11 branştan<br />
eserlerin yer aldığı sergide 60'a yakın seramik eser bulunuyor.
Sundance'ta Jüri Ödülü, Türk filmi 'Kelebekler'in oldu
Yönetmenliğini Tolga Karaçelik'in yaptığı 'Kelebekler' filmi, ABD'deki Sundance Film Festivali'nde, Dünya Sineması<br />
Büyük Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü.<br />
Büyük Juri Ödülleri, festivalin en önemli ödülleri ve dört kategoride veriliyor.<br />
Bu yıl 123 uzun metrajlı filmin katıldığı festivalde Kelebekler dışında bu ödülleri kazanan filmler, The Miseducation of<br />
Cameron (ABD Sineması Uzun Metrajlı Film), Kailash (ABD Sineması Belgesel), Of Father and Sons (Dünya Sineması<br />
Uzun Metrajlı).
Filmin Konusu:<br />
Üç kardeşin yolları yıllar önce ayrılmıştır. Aradan<br />
geçen 30 yılın ardından babaları çocuklarını bir<br />
araya getirmek ister ve onları Hasanlar Köyü’ndeki<br />
evlerine geri çağırır. Kardeşlerden en büyüğü<br />
Cemal, onları alır ve nedenini bilmedikleri bir<br />
yolculuğa çıkar. Üç kardeş köye gittiklerinde ise<br />
babalarının öldüğünü öğrenirler. Babaları, köyün<br />
acayipliklerinden biri olan kelebeklerin gelişinde<br />
gömülmeyi vasiyet etmiştir. Birbirlerini çok az<br />
tanıyan kardeşler köyde kaldıkları süre boyunca<br />
yaşadıkları olaylarla kendilerini, birbirlerini ve<br />
babalarının kim olduğunu anlamaya çalışır.<br />
"Sarmaşık"ın ödüllü yönetmeni Tolga Karaçelik’in<br />
yönetmenliğini üstlendiği “Kelebekler” filminin<br />
oyuncu kadrosunda Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe<br />
Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Hakan Karsak,<br />
Ezgi Mola, Ercan Kesal gibi oyuncular rol alıyor.
Filim hakkında seyirci yorumları :<br />
1.Kitabını okuduktan sonra filmi izleyince film biraz sönük kaldı birçok güzel ayrıntı atlanmış tabi<br />
doğal olarak kitabın tamamı film olsaydı 5 saat falan olurdu herhalde.<br />
2.TÜM SİNEMA OTORİTELERİNCE GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ HAPİSHANE KAÇIŞ FİLMİ OLARAK<br />
KABUL EDİLEN BİR BAŞYAPIT 10 ÜZERİNDEN 10 film için hayatımda izlediğim en muhteşem<br />
özgürlük hikayesi diyebilirim<br />
3.Arkadaşlık, dostluk, sadakat, umut, özgürlük temaları çok güzel işlenmiş ...<br />
Bir insanın hayatta özgürlük için neleri göz önüne alabileceğini gösteren çok güzel bir film ...<br />
Kelebek, son sahnesinde bile Hey, piç kuruları! Hala ayaktayım diyor.<br />
Kelebek, yıkılmadım ayaktayım diyor ...<br />
Kelebeğin mücadelesi bir var olma mücadelesi ...<br />
Kelebeğin mücadelesi, umuda, özgürlüğe giden yolun zorlu bir mücadelesi …<br />
4.Papillon, ruhu, kelebek misali, hapsedilmeye müsait olmayan bir insanın öyküsü.. Muazzam<br />
oyunculukları ile adeta bir şiir gibi.. Yakalandığı zaman kaçırılmaması gereken bir fırsat bu film. Her<br />
zaman kıymetlimiz olarak kalacak.. McQueen ve Hoffman ustalara saygılarla…<br />
5.İzlediğim en güzel uyarlama. Bir insanın özgürlük için göz alabileceği her şey. Sene 1973 ve bu<br />
kadar güzel bir film çekilmiş. Şimdilerde çekilen filmler bu filmin tırnağı bile olamaz. Kesinlikle<br />
izleyin. Bir kere bile gözünüzü ayırmadan izleyeceksiniz.
Mutluluğun Resmini Çizebilir misin ?<br />
Sizce mutluluk nedir ?<br />
Siz mutluğun resmini<br />
çizebilir misiniz ?<br />
Bence mutluluk sevdiklerimizle her daim yan<br />
yana olmak ne şartlarda olursa olsun her<br />
zaman içten bir sevgi,saygı,size değer verilen<br />
bir ortamda bulunmak.
*Mutluluğumu isteklerimi<br />
gidermekte değil, onları<br />
kısıtlamakta buldum. -<br />
John Stuart Mill<br />
*Mutluluk bizde olmadığı<br />
halde, başkalarına<br />
verebileceğimiz tek<br />
şeydir.- Albert<br />
Schweitzer<br />
*Saadeti ihtiraslarda<br />
değil, kendi kalbinizde<br />
arayın, saadetin kaynağı<br />
dışımızda değil,<br />
içimizdedir.- Lev Tolstoy<br />
*Mutluluğum belki de<br />
şundan ileri geliyor,<br />
bende olanlara seviniyor<br />
olmayanların üzerine de<br />
düşmüyorum.- Lev<br />
Tolstoy<br />
Mutluluk elimizde olan<br />
şeyler en iyi işi<br />
yapabilmektir bana göre.
Geçmişten Bugüne Unutulmaya Yüz Tutmuş Meslekler<br />
Yiyeceklerin eski lezzeti kalmadı<br />
Yiyecekleri saklamak için plastik kapların<br />
icat olmasından çok önce ‘külek’ adı<br />
verilen tahta kovalar kullanılıyordu. Bu<br />
külekler bal, pekmez, yoğurt gibi<br />
yiyecekleri uzun süre korumakla kalmıyor,<br />
yiyeceklerin lezzetine de lezzet katıyordu.<br />
Ancak gelin görün ki, külek kapların<br />
kullanımı zamanla azaldı; bu kapları<br />
üreten külekçiler de yok olmaya yüz tuttu.
Yemencilik<br />
Yemeni, ilk defa<br />
Yemen’de Yemen-i<br />
Ekber isminde biri<br />
tarafından yapılan<br />
ve sonra ismiyle<br />
anılan bir ayakkabı<br />
çeşidi. Osmanlı<br />
döneminde Yemen<br />
üzerinden<br />
Güneydoğu<br />
Anadolu’ya ulaşan<br />
yemeniler, zamanla<br />
yörenin geleneksel<br />
kıyafetlerinden biri<br />
haline gelmiş.<br />
Yemeni ustaları da zamanla artmış. Ancak günümüzde yemeni ustası bulmak<br />
oldukça güç. Ayakkabı üretiminin artması ve ucuzlaması, yemenilere olan<br />
ilgiyi azaltmış. Bu nedenle günümüzde, Gaziantep ve Kilis’te yemeni dikmeye<br />
devam eden iki usta kaldığı biliniyor.
Zaman üzerine ince bir<br />
çalışma: Saat<br />
Tamirciliği<br />
Saatin ilk defa seri olarak<br />
üretilmesi yaklaşık iki<br />
yüzyıl önce ABD’de oldu.<br />
Seri üretim ile birlikte<br />
yaygınlaşan saat<br />
kullanımı günümüzde<br />
yerini cep telefonuna<br />
bıraktı. Şimdilerde saat<br />
takmak bir zevk işi. Saati<br />
öğrenmek için illa saat<br />
kullanmak gerekmiyor.<br />
Bu nedenle de eskilerde<br />
çok revaçta olan saat<br />
tamirciliği işi, tarihe ha<br />
karıştı ha karışacak.
Kaç Yıl Oldu<br />
Yaşar Kemal ‘in aramızdan ayrılalı 3 yıl oldu<br />
Edebiyatımızın koca çınarının aramızdan ayrılalı 3 yıl oldu.<br />
Yaşar Kemal Kimdir?<br />
Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli olan "Türk edebiyatının koca çınarı" Yaşar Kemal, 1923'te Osmaniye'nin Kadirli<br />
ilçesine bağlı Hemite köyünde, Van Gölü yakınlarındaki eski adı "Ernis" olan Ünseli köyünden Birinci Dünya<br />
Savaşı'ndaki Rus işgali yüzünden göç etmek zorunda kalan Halime-Sadık çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi.<br />
Nüfus cüzdanına ancak ilkokulda sahip olabilen Yaşar Kemal'in doğum tarihi kayıtlara 1926 olarak geçti.<br />
üçük yaşlarda ozanların anlattığı efsaneler, okudukları şiirler Yaşar Kemal'i derinden etkiledi. Küçük yaşına<br />
rağmen ozanlara öykünerek türküler, şiirler söylemeye başladı. Kendisiyle atışan görme engelli Aşık Ali'nin "Sen<br />
bu yaşta bu kadarsan sonunda Karacaoğlan gibi olacaksın" sözleri onu çok mutlu etti. İlk olarak 1951-63<br />
arasında Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve röportaj yazarı olarak çalışan Kemal, burada "Yaşar Kemal" ismini<br />
kullandı.
1952'de ilk öykü kitabı "Sarı Sıcak"ı, 1955'te ise<br />
bugüne dek 40'tan fazla dile çevrilen romanı "İnce<br />
Memed"i yayımladı. 1962'de girdiği Türkiye İşçi<br />
Partisi'nde genel yönetim kurulu üyeliği ve merkez<br />
yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.<br />
Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez<br />
kovuşturmaya uğradı. 1967'de haftalık siyasi<br />
<strong>dergi</strong> Ant'ın kurucuları arasında yer aldı. 1973'te<br />
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın kuruluşuna katıldı<br />
ve 1974-75 arasında ilk genel başkanlığını<br />
üstlendi. 1988'de kurulan PEN Yazarlar<br />
Derneği'nin de ilk başkanı oldu.<br />
Roman ve öykülerinde çoğunlukla Çukurova'da<br />
yaşanan insan dramlarını işledi. Büyük ün<br />
kazanan "İnce Memed" romanı 40 dile çevrilirken,<br />
büyük dünya yazarları arasında yer aldı. "İnce<br />
Memed"in de aralarında bulunduğu 9 eseri filme<br />
çekildi.<br />
Kemal hayatı boyunca çok sayıda ödül aldı.
Büyük ozanın vefat edeli 45 YIL oldu<br />
Anadolu’nun yetiştirdiği en önemli halk ozanlarından<br />
biriydi Aşık Veysel. Aşıklık geleneğinin son temsilcileri<br />
arasındaydı. 25 Ekim 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine<br />
bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar,<br />
babası “Karaca” lakaplı Ahmet’ti. Babasının aldığı<br />
bağlama, Veysel’in hayatını baştan aşağı değiştirdi;<br />
Aşık Veysel oldu.<br />
Aşık Veysel’in hayatının en önemli dönüm noktası 7 yaşında<br />
gözlerini kaybetmesiydi. O yıllarda yörede yaygınlaşan çiçek<br />
hastalığı sebebiyle bir gözünü kaybetti. Diğer gözü ise<br />
kapanmaya yüz tutmuştu. Aynı yıl geçirdiği kazayla o gözü<br />
de görmez oldu. Veysel, yaşadığı trajediyi yıllar sonra,<br />
“Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu<br />
giyerek beni çok seven Muhsine Kadına göstermeye<br />
gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve<br />
dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım.<br />
Çiçeğe yakalanmıştım. Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek<br />
beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde<br />
indi. O gün bu gündür dünya başıma zindan” sözleriyle<br />
anlattı.
Babası, gözlerini kaybeden oğlunu biraz olsun avutmak için<br />
kendisine halk ozanlarından şiirler okudu. Yakın çevreden gelen<br />
aşıklar, ara sıra Karaca Ahmet’in evine de uğrardı. Veysel’in<br />
aşıkları ilgiyle dinlediğini gören babası, oyalanması için bir<br />
bağlama aldı. İlk saz dersleri için de babasının arkadaşı Çamşıhlı<br />
Ali Ağa gönüllü oldu. Böylece küçük yaşta bağlama çalmayı<br />
öğrendi. O tarihten sonra da Yunus, Karacaoğlan, Dertli, Emrah<br />
gibi halk ozanlarının şiirlerini çalıp söyledi.
Aşık Veysel Nasıl Keşif edildi ?<br />
Şair Ahmet Kutsi Tecer 1930 yılında Sivas’ta edebiyat öğretmenliği yapıyordu.<br />
Bu görev, Tecer’in Aşık Veysel’le tanışmasına vesile oldu. Aşık Veysel, Ahmet<br />
Kutsi Tecer'in davetiyle köy enstitülerinde saz dersleri vermeye başladı.<br />
Veysel'in adı ilk kez 5 Ocak 1931'de düzenlenen Sivas Aşıklar Bayramı’nda<br />
duyuldu. Peşinden Cumhuriyet’in 10. yılı için yazdığı destanla dikkatleri üzerine<br />
çekti. Derken türküleri dilden dile yayıldı.<br />
Aşık Veysel, tıpkı kendinden önceki halk ozanları gibi şiirlerini hece ölçüsüyle<br />
ve yalın bir Türkçeyle yazdı. Köy insanının gerçeklerini dile getirdiği şiirlerinde<br />
yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk kol kolaydı. Doğa, toplumsal<br />
olaylar, din ve siyaset de şairin işlediği konular arasında yer aldı. Onun<br />
sazından çıkan “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Güzelliğin On Para Etmez”, “Dostlar<br />
Beni Hatırlarsın”, “Kara Toprak”, “Sen Bir Ceylan Olsan Ben De Bir Avcı” gibi<br />
türküleri duymayan kalmadı.<br />
1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk diline ve milli birliğe yaptığı<br />
hizmetten dolayı kendisini maaşa bağladı. Ünlü halk ozanı, son olarak 1971<br />
yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde sevenlerinin karşısında çalıp söyledi.<br />
Aşık Veysel, 1973 yılının 21 Mart günü hayata gözlerini yumdu.<br />
Aşık Veysel’siz 45 yıl geçti. “Dostlar beni<br />
unutmasın” demişti, unutmadık. Bu<br />
toprağın sesi, bu toprak var oldukça<br />
unutulmayacak.
Filmlerinde hiç dublör kullanmayan<br />
Cüneyt Arkın, "Neden kullanayım ki?<br />
Ben kendim yaparım. Neden bu güzel<br />
halkımı aldatayım? Başkası benim<br />
yerime tehlikeye girecek, atlayacak,<br />
bana yakışır mı?" dedi.<br />
Cüneyt Arkın, yoğun çalışma<br />
temposundan dolayı mevsim geçişlerini<br />
bile farketmediğini belirterek, "Keşke<br />
daha az film çekseydim de dörtnala<br />
koşsaydım özgürlüğe, baharlara,<br />
çiçeklere." dedi.<br />
Pelin Çift İle Yeşil Çam Söyleşileri
Arkın, hareketli filmler çekmeye<br />
"Karaoğlan"la başladığını belirterek, şunları<br />
kaydetti:<br />
Medrano Sirki geldi İstanbul'a, ben oraya<br />
girdim. Benim sanatçı olduğumu bilmiyorlar.<br />
Havluları taşıttırıyorlar, yerleri sildiriyorlar,<br />
çay kahve getirtiyorlar. O sirkte ne<br />
yapılıyorsa yavaş yavaş öğrenmeye<br />
başladım. Sonra bir gün onlar Taksim’de<br />
dolaşırken benim bir afişimi görüyorlar.<br />
Akşam bana bir saygı, benim havlumu onlar<br />
taşımaya başladı. Yetmedi Kazak Sirki geldi<br />
orada da atlı aksiyon sahnelerini öğrendim.<br />
Altı yıl karate çalıştım, siyah kuşak oldum.<br />
Bunların hepsini aldım ve sinemaya<br />
uyguladım. Yani kolay olmuyor, iki tane güzel<br />
laf edeyim, saçlarım bozulmasın derseniz<br />
kalıcı olmaz. Türk halkı çok akıllı, bilge ve<br />
sağduyulu insanlar. Türk halkı hiçbir zaman<br />
yutmuyor, senin değerini anlıyor ve anladığı<br />
zaman da yüreğine koyuyor. Büyük bir vefa,<br />
yıllar geçiyor ama sevgi ve saygı devam<br />
ediyor.
Hareketli filmlerde ilk zamanlarda oyuncu<br />
bulmakta güçlük çektiklerine vurgu yapan<br />
Arkın, "Gittik, iri yarı, bıyıklı, babayiğit<br />
insanları topladık sete getirdik. Düşman<br />
kıyafeti giydirdik. Adamlar dayak yemiyor.<br />
Ben de darbelerden zor kurtuldum. Bana<br />
saldıranlara 'Neden böyle yapıyorsunuz?'<br />
dediğimde, 'Bize düşman kıyafeti<br />
giydirdiniz' dediler. Baktım olmuyor, kendi<br />
kavgacı ekibimi kendim yetiştirdim.<br />
Tehlikeli sahneler çekiyoruz, ben onların<br />
hayatını kurtarıyorum onlar da benim<br />
hayatımı kurtarıyor. Benim evimde<br />
çalışırdık, bütün alet edevat vardı. Sete<br />
geldiğimizde o kavga sahnesi hazır olurdu,<br />
tek seferde çekerdik." ifadelerini kullandı
Eski Rum Yetimhanesi Tehlike Altında Olan Miraslara Eklendi<br />
Büyükada eski Rum<br />
Yetimhanesi, tehlike altındaki 7<br />
kültürel miras alanından birisi<br />
olarak seçildi.<br />
1980'deki yangın ile zarar gören<br />
yapı bugün olumsuz hava<br />
şartlarına tümüyle açık durumda.<br />
Denize yakın oluşu durumunu<br />
daha da kötüleştirmekte. Çatının<br />
bazı bölümleri ve köşe dikmeleri<br />
düşmüş durumda ve yetimhane<br />
bütünüyle çökme tehlikesi ile<br />
karşı karşıya.<br />
Güvenlik ve erişilebilirlik sorunları,<br />
yapı için uygun bir yeniden kullanım<br />
işlevi bulmayı zorlaştırıyor. Olumsuz<br />
hava koşullarından korumak üzere<br />
acilen önlemler alınması için<br />
çalışmaların bir an önce başlaması<br />
gerekiyor.
Osmanlı ve Selçuklu’dan Kalan Eserler Restore Ediliyor<br />
Konya, Karaman ve Aksaray bu zamana<br />
kadar birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.<br />
Şimdi ise, yıllara meydan okuyan tarihi<br />
eserleri gelecek kuşaklara aktarmak için<br />
restorasyon ve onarım çalışmaları yapılıyor.<br />
Proje, Konya Vakıflar Bölge<br />
Müdürlüğü tarafından, tarihi cami,<br />
han, hamam ve türbe gibi yaklaşık<br />
90 eseri kapsıyor. Ayrıca 2003<br />
yılından bu yana Konya'da 190,<br />
Karaman'da 43, Aksaray'da 22 tarihi<br />
eser restore edildi
Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, ihalesi<br />
yapılacak 30 eserle birlikte 2003 yılından bu yana yaklaşık<br />
500 eserin restorasyon uygulamasının ve projelerini<br />
yaptıklarını anlattı<br />
Önemli eserlerin çoğu restorasyon kapsamında ele alınmış<br />
durumda. Bu eserlerin periyodik bakımlarını sürekli olarak<br />
yapıyoruz. Her yıl üç ilde 80-90 civarında restorasyon<br />
çalışmamız muhakkak oluyor. Bu yıl yapılacak 30 ihale ve<br />
denetimini üstlendiklerimizle beraber 140 eserin bakım ve<br />
onarımı yapılmış olacak. Zaman zaman belediyelerimizin ve<br />
çeşitli kurumların da bizden talepleri oluyor. Bunları da<br />
kırmamak adına yardımcı oluyoruz."<br />
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi geçmişini bilmeyen<br />
geleceğine yön veremez. Bizim bu eserleri gelecek nesillere<br />
aktara bilelim diye restorasyon çalışmaları yapılmaktadır.
Joy Joker Beyoğlu İstanbul 10nisan-30eyül<br />
Biletler biletix’te