Kurbagalidere Masterplan
Competition Entry by Building Office / Aras Burak in 2012.
Competition Entry by Building Office / Aras Burak in 2012.
- TAGS
- olympics
- kurbagalidere
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ISTANBUL 2024<br />
KUŞDİLİ TEPESİ - OLİMPİYAT PARKI<br />
TASARIM REHBERİ<br />
BOU02
2
BOU02<br />
ARAŞTIRMA / TARİHÇE<br />
S06 Kadıköy<br />
S08 Kurbağalıdere<br />
S10 Yarışma Alanı Gezisi, Sorunlar<br />
S12 İstanbul Yaz Olimpiyatları Adaylık Serüveni 1996-2020<br />
S13 East Village, Stratford / Londra, İngiltere<br />
PLANLAMA<br />
HARİTALAR<br />
S16 Önemli Yapılar<br />
S17 Merkez Noktaları<br />
ÇEMBER PLAN<br />
S18 Önerilen Çember Çapları<br />
S19 Akslar ve Izgara Planlama<br />
VAR OLAN KATMANLAR<br />
S24 Ulaşım: Metrobüs<br />
S26 Ulaşım: Yayalar<br />
S28 Spor: Fenerbahçe Spor Kulübü<br />
S30 Ticaret: Kuşdili Çayırı, Salı Pazarı<br />
S31 Dinlenme, Toplanma: Yoğurtçu Parkı<br />
S32 Devlet: Belediye, Adliye<br />
ÇEMBER PLAN<br />
S34 01 DEREAĞZI (SU SPORLARI)<br />
S36 02 YOĞURTÇU PARKI (DİNLENME)<br />
S38 03 STADYUM (FUTBOL, ATLETİZM)<br />
S40 04 KUŞDİLİ TEPESİ (MERKEZ)<br />
S42 05 SÖĞÜTLÜÇEŞME TREN İSTASYONU (ULAŞIM)<br />
S44 06 EVLENDİRME DAİRESİ (BULUŞMA)<br />
S48 07 PASAJ (TİCARET)<br />
S52 07 KESİTLER<br />
S54 08 BELEDİYE BİNASI (YÖNETİM)<br />
S56 09 SÖĞÜTLÜÇEŞME (YERLEŞİM, KAPALI SPOR SALONU)<br />
S58 10 ADLİYE (YÖNETİM)<br />
S60 10 TİCARET BÖLGESİ (OFİS)<br />
S62 11 UZUNÇAYIR (ULAŞIM, TİCARET)<br />
3
4
5
KADIKÖY<br />
Kadıköy, ülkemizin Marmara Bölgesinde, İstanbul ilinin ilçelerinden biridir. İstanbul’un Anadolu<br />
yakasında, Boğaz’ın Marmara’ya açılmaya başladığı kıyılarda, kıyıların gerisindeki alçak tepeler<br />
ve düzlükler üzerinde yer alır.<br />
Kadıköy’deki yerleşmenin başlangıcını oluşturan tarihsel çekirdek, Haydarpaşa Koyu çevresi ile<br />
Moda Burnu’nun oluşturduğu alan içinde yer almaktadır.Günümüzde bütünüyle kentsel alan<br />
içinde kalan ve yapılaşmış bulunan Kadıköy, Bostancı’ya kadar uzanan semt ve mahalleleri<br />
ile 19. yüzyılda iskan sahası haline gelmiştir. Bununla birlikte geçmişi İstanbul’dan çok daha<br />
eskilere uzanmaktadır.<br />
İstanbul çevresinin paleolitik çağın ardından iskan edildiği sanılmakla birlikte, bilinen en eski<br />
bulguların buzul çağlarında ortaya çıkan paleolojik devrin çeşitli evrelerine ait olduğu görülür.<br />
İstanbul ve çevresinin günümüzdeki doğal görünümü ve kıyı çizgisi M.Ö. 5500 yıllarında<br />
tamamlanmıştır. Bu dönemde İstanbul çevresindeki vadi ağızlarında koylar meydana geldiği gibi<br />
Kurbağalıdere’nin ağzından da Kalamış Koyu oluşmuştur. M.Ö. 3000 yıllarında ise deniz yüzeyi<br />
bugünkünden 3 ila 5 m daha yükseğe ulaşır.<br />
M.Ö. 5000- 3000 arasında İstanbul çevresinde ilk insan yerleşmelerinin ortaya çıktığı söylenebilir.<br />
Anadolu yakasında yontma taş devrine ait ilk el baltaları İçerenköy’de bulunmuştur. Anadolu<br />
yakasında ve belki tüm İstanbul çevresinde tarih öncesine ait en önemli yerleşme alanı Fikirtepe<br />
kültürüdür. Fikirtepe İstanbul’un bilinen en eski çanak çömlekçi neolitik kültürüdür. Fikirtepe<br />
kültürü muhtemelen I. Troya öncesine ve M.Ö. 4000’den 3000’e geçiş devresine ait olmalıdır.<br />
M.Ö. 1000 yılları civarında Fenikeliler tarafından Fikirtepe’de çeşitli kaynaklarda Harhadon<br />
adıyla anılan bir ticaret kolonisi oluşturulduğu bilinmektedir. Bu dönemde Kuşdili Deresi bir<br />
haliç şeklindedir ve kıyı çizgisi de bugüne göre çok içeride, Fikirtepe- Hasanpaşa arasında<br />
olmalıdır. Daha sonra bu ilk yerleşmenin karşısında Moda Burnu ile Yoğurtçu arasında Halkedon<br />
(Bakır Ülkesi) adıyla ikinci bir yerleşme daha oluşur. Halkedon (Kalkedon) bu dönemde Apollon<br />
Tapınağı ile ün salar. Haydarpaşa Çayırı ise Halkedonlular tarafından at yarışları için kullanılır.<br />
M.Ö. 658’de Sarayburnu’na yerleşerek Bizans şehrinin nüvesini atan Bizans, yörenin güzelliğine<br />
hayran kalır ve bu güzel yer dururken karşı tarafta (Kadıköy’de) yerleşen insanları körlükle<br />
vasıflandırarak, Kadıköy’ü “Körler Diyarı” olarak adlandırır. Bu sebeple çeşitli kaynaklarda bu adla<br />
da anılmıştır.<br />
M.Ö. 133’te Bitinya ve Pontus Kralı şehri ele geçirir. Şehir kısa bir süre sonra Bergama Devleti’nin<br />
ve M.Ö. 74’te Roma’nın hakimiyetine girer. Bizantion’un Konstantinapolis adıyla ünü artarken<br />
Halkedon da yavaş yavaş bir çöküş sürecine girer. İmparator Valens şehir surlarını yıktırarak<br />
taşlarıyla Saraçhane’deki Bozdoğan Kemeri’ni yaptırır.<br />
Bizans yönetimindeki Halkedon, metropolitliğin kurulması ve Eufemia Kilisesi’nde büyük evrensel<br />
(ekümenik) konsil toplantılarının yapılmasıyla önemli konuma gelir.<br />
Halkedon bundan sonraki yüzyıllarda çeşitli kuşatmalar geçirir. 1352- 1353’te Halkedon<br />
çevresi büyük ölçüde Osmanlı denetimine girer. İstanbul’un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet<br />
Halkedon’u, meşhur Nasrettin Hoca’nın kızının torunu olan ilk İstanbul Kadısı Celalzade Hızır<br />
Bey’e verir. Buna izafeten yerleşme adının da Kadıköy olarak değiştiği söylenir.<br />
CUMHURİYET DÖNEMİ<br />
Uzun süre Üsküdar’a bağlı olan Kadıköy, 23 Mart 1930’da ilçe olur. Bu tarihte Kadıköy’ün<br />
Kızıltoprak ve Erenköy olmak üzere iki bucağı vardır. Cumhuriyet’in başlarında Kadıköy’ün<br />
mekansal yapısında Osmanlı dönemine göre büyük farklılıklar görülmez. Cumhuriyet’le birlikte<br />
Kadıköy bazı modern kentsel hizmetlerden de yararlanma imkanına kavuşmuştur. Bunlar<br />
1928’de gelen elektrik ile 1927’de şirket olarak oluşturulup 1928’de Üsküdar-Kısıklı arasında<br />
1929’da ilk seferlerine başlayan tramvaydır. Üsküdar-Haydarpaşa ve Bağlarbaşı-Haydarpaşa<br />
arasında 1929’da açılan ilk hattı , daha sonra da 29 Ekim 1934’te Haydarpaşa-Altıyol-Kadıköy<br />
(iskele) ve Kadıköy-Altıyol-Kızıltoprak-Ihlamur-Feneryolu-Suadiye-Bostancı hatları izler. Bu<br />
işletmeyi, ülkemizin ilk girişimci işadamlarından olan ve Kadıköy’de adını taşıyan bir sinema,<br />
İdealtepe’de son yıllarda doldurularak sahil yolu yapılan bir plaj ve ayrıca bir sanatoryum<br />
yaptırmış olan Süreyya Paşa’nın öncülüğünde Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları<br />
Türk Anonim Şirketi oluşturulur.Anadolu yakasında tramvaylar İstanbul yakasından daha geç<br />
olarak 1967’ye kadar hizmette kalır.<br />
1930’larda İstanbul’un imarı ile ilgili çalışmalarda Kadıköy için de bazı öneri ve projeler geliştirilir.<br />
1936-1951 arasında İstanbul Nazım Planı’nı hazırlayıp yönlendiren Fransız H. Proust Kadıköy’de<br />
bir stadyum, Fenerbahçe Yarımadası’nda da İçişleri Bakanlığı isteğiyle bir yat limanı düzenler.<br />
1938’de Belediye İmar Bürosu müşavirlerinden Sabri Oran, Kadıköy ve yakın çevresi için bir<br />
plan teklifi hazırlar. Plan genel olarak uygulanmamışsa bu plandaki kimi önerilerin zaman<br />
içinde gerçekleştiği görülür. Haydarpaşa yönünde Rıhtım Caddesi’nin istimlak maliyetlerinden<br />
kaçınmak için denizin doldurularak genişletilmesi, o zamanki Ankara Yolu olan Bağdat<br />
Caddesi’nin genişletilmesi ve tanzimi, bu çalışmanın sonradan gerçekleşen önerilerindendir.<br />
Bütün Türkiye’de durağan bir kentsel yapının hüküm sürdüğü 1940’larda, Kadıköy’de, özellikle<br />
banliyölerde ahşap köşklerin yıkılarak yerlerine betonarme villaların yapıldığı bir süreç<br />
belirginleşmeye başlar. 1938-1949 arasında Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar’ın giriştiği<br />
ve İstanbul’daki üçüncü imar operasyonlarını oluşturan dönemde, Kadıköy’de de projeler<br />
gerçekleştirilir. Kadıköy-Üsküdar yolunun Haydapaşa’da demiryoluna rastlayan kesiminde bir<br />
köprü yapılması, Bağdat Caddesi’nin Kartal’a kadar asfaltlanması, Kadıköy Halkevi’nin inşası bu<br />
dönemin Kadıköy’deki en önemli imar operasyonları olur. Bunun yanı sıra, altyapı konusunda<br />
Lütfi Kırdar’ın imar operasyonları sırasında bazı adımlar attığı görülür. 1887’de 99 yıllık işletme<br />
imtiyazı almış olan Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Su Şirketi, 1937’de Sular İdarasi’ne devredilerek<br />
, şebekede yenilemeler yapılır. Kozyatağı’nda bir su deposu inşa edilir. Hasanpaşa’da yer alan<br />
Kadıköy Gazhanesi’ni de işletmekte olan Havagazı Şirketi, 1945’te İETT bünyesine katılırken,<br />
toplu ulaşım alanında tramvayları desteklemek amacıyla 1947’den itibaren otobüs işletmesine<br />
de başlanır.<br />
1950’li yıllarda Kadıköy’de iki önemli gelişme olur. 1950-1952 arasında dar gelirlilerin konut<br />
6
sahibi olmaları amacıyla Koşuyolu mevkiinde bahçeli müstakil evlerden oluşan bir mahalle<br />
kurulur. Türkiye deneyimi içinde nitelikli ve iyi planlanmış bir konut çevresi yaratılır. 1950’lerdeki<br />
ikinci gelişme ise Menderes’in başlattığı imar operasyonları olur. Bu dönemde Kadıköy’de<br />
de bir dizi yeni yol çalışması ya da yol genişletilmesi türünden imar uygulamaları yapılır. Bu<br />
dönemde, Kadıköy ve Bostancı’ya kadar olan sahada yapılan veya yapılması düşünülen yol<br />
çalışmaları şunlardır: Üsküdar-Karacaahmet-Kurbağalıdere yolu, Bağdat Caddesi, Kadıköy-Altıyol,<br />
Kadıköy-Duvardibi-Üsküdar yolu, Kadıköy-Moda sahil yolu, Moda-Kalamış-Fenerbahçe sahil yolu,<br />
Fenerbahçe-Çiftehavuzlar-Caddebostan sahil yolu, Kızıltoprak-İçerenköy yolu, Merdivenköy-<br />
Uzunçayır-Kısıklı-Beylerbeyi yolu, Çamlıca-Acıbadem-Kadıköy yolu, Kadıköy-Koşuyolu yolu,<br />
Merdivenköy-Kısıklı yolu, Göztepe-Merdivenköy yolu, Suadiye-İçerenköy yolu, Merdivenköy-<br />
Bostancı yolu, Bostancı-İçerenköy yolu, Caddebostan-Erenköy-Merdivenköy yolu.<br />
Yapımı 1953’te başlayan Haydarpaşa Limanı ilave rıhtım ve depo inşaatları ile 1954’te başlayıp<br />
1957-1958’de biten Haydarpaşa-Pendik çift şeritli yolu (eski E-5, yeni D-100), bu dönemde<br />
Kadıköy’de gerçekleşen iki büyük ve önemli projedir. Özellikle Bağdat Caddesi yerine yerleşmenin<br />
kuzeyinde inşa edilen yeni Ankara Yolu ile şehirler arası trafik yerleşme içinden çıkarken, yeni<br />
yol güzergahıyla da bir anlamda yeni bir psikolojik sınır tanımlanmıştır. Ankara Yolu güzergahı<br />
ile Bağdat Caddesi ve Kadıköy merkezini Merdivenköy, Göztepe, Erenköy, İçerenköy gibi iç<br />
taraftaki yerleşmelere bağlayan yeni yollar sayesinde, yapılaşma deseni sayesinde, yapılaşma<br />
deseni daha önceki kıyı, Bağdat Caddesi, demiryolu çizgisinden koparak sonraki on yıllarda<br />
Ankara yolu çevresindeki boşluk ve çayırlara doğru kaymıştır. Böylece kıyıya paralel uzanan<br />
ve demiryolundan fazla uzaklaşmayan yapılaşma deseni, karayolu tercihine bağlı olarak iç<br />
bölgelerde ve Ankara Yolu çevresinde de yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte 1950’li yıllar Kadıköy<br />
çevresinde az yoğun, müstakil ve yer yer bahçeli yapılaşma türünün halen devam ettiği bir<br />
dönemdir. Kadıköy’ün özgün karakterini oluşturan bu mekansal yapının dönüşümü ağırlıklı<br />
olarak 1960’larda gerçekleşir.<br />
Fenerbahçe’de yat limanı inşası (1985-1988), yapımı 1993’te tamamlanan İskele-Mühürdar<br />
arasında deniz doldurularak meydanın büyütülmesi ve yeşil alanlar kazanılması sayılabilir. Bu<br />
dolgu çalışmalarıyla denizden 900.000 metre kareden fazla alan kazanılır ve 5 km’den uzun bir<br />
sahil yolu elde edilir. Kadıköy Meydanı da bu dönemde bazı önemli değişiklikler geçirir. Eski hal<br />
binası kondervatuvara tahsis edilir ve iskele ile hal arasında kalan alan trafiğe kapatılarak yaya<br />
kullanımına açılır. Haydarpaşa yönünde, dolgu alanda yeni durak yerleri oluşturulur. Çarşı içinde<br />
de bazı sokaklarda yaya alanı uygulaması başlatılır. İskele yanındaki park yeniden düzenlenir.<br />
1985-1986 arasında Bağdat Caddesi düzenlemesi gibi görsel-estetik düzenlemeler de bu<br />
dönemin önemli imar operasyonları arasında sayılmalıdır.<br />
1990’lı yıllarda II. Çevre Yolu’nun tamamlanarak Kozyatağı bağlantılarının hizmete girmesi,<br />
Kozyatağı çevresi ve Söğütlüçeşme’de ofis kullanımlarının oluşturduğu alt merkezlerin belirmesi,<br />
Bostancı’dan öteye sahil yolu dolgusu ve yolunun devam ettirilmesi, Moda Burnu’nda yeni bir<br />
dolgu alanı oluşturulması ve Bahariye yaya yolu düzenlemesi (1993) bu dönemde Kadıköy<br />
fizyolojisini etkileyen yada etkileyebilecek önemli kentsel projeler ve dinamikler olarak ortaya<br />
çıkmıştır.<br />
Kadıköy günümüzde, nüfus büyüklüğü, ekonomik faaliyet ve imar açısından İstanbul’un en<br />
önemli ilçelerinden birisidir. 1.5 milyonluk nüfusuyla belki de Türkiye’nin en kalabalık ilçesidir.<br />
Hafta sonları bu sayı 2 milyonu bulmaktadır. Kadıköy, % 117.8’lik nüfus artışıyla Bakırköy’den<br />
sonra ikinci sıradadır.<br />
Kaynak :<br />
Kadıköy Kaymakamlığı (Zehra KARDEŞ, F.B.Lisesi, T.Dili ve Edb.Öğrt.)<br />
1960 sonrası yeni düzenlemelere bağlı olarak Kadıköy ve çevresinde de bazı yeni<br />
mahalleler kurulurken, 1965’te şehir içinde kalan bucakların lağvedilmesine paralel olarak<br />
Kızıltoprak ve Erenköy bucakları da kaldırılarak yerlerine mahalleler oluşturulur. Aynı tarihte<br />
gecekondulaşmayla oluşmuş bulunan Fikirtepe ayrı bir mahalle olarak Kızıltoprak’tan ayrılır.<br />
1965 Kat Mülkiyeti Kanunu ile bütün Türkiye’de olduğu gibi az yoğunluklu bir yerleşme yerinin<br />
yerini çok yoğun apartmanlara bırakacağı bir sürecin önü açılmış olur. Sonraki yıllarda<br />
bölgeleme imar planının uygulanmasıyla Kızıltoprak-Bostancı arasında nüfus 10 yılda iki buçuk<br />
kat artmıştır. Bu süreç içinde Kızıltoprak-Bostancı arasında yer alan eskinin Kadıköy banliyösü<br />
büyüyüp yoğunlaşarak banliyö ve sayfiye özelliklerini yitirmişlerdir. 1960’lar sonrasında<br />
Kadıköy’de ticaret ve hizmet sektörlerinin yoğunlaşma göstermesiyle, bu tarihlerden itibaren<br />
Kadıköy, Sirkeci-Eminönü-Karaköy-Beyoğlu gibi birinci kademe merkezlerin ardından ikinci<br />
kademedeki metropoliten alt merkeze dönüşmüş ve eski semt merkezi özelliklerini yitirmiştir.<br />
1980’li yıllarda çeşitli düzenlemeler yapılır. Bu dönemde gerçekleştirilen çeşitli projeler arasında,<br />
Haydarpaşa Koyu’nun doldurularak meydanın genişletilmesi, Dalyan-Bostancı arasında denizin<br />
doldurularak kıyı düzenlemesi yapılması ve sahil yolu açılması (1984-1987), Kalamış Koyu ve<br />
7
YARIŞMA ALANI, SORUNLAR<br />
KURBAĞALIDERE<br />
Yarışma alanı olarak tanımlanan Kurbağalıdere Vadisi,ulaşım<br />
ve konut yoğunluğunun en yüksek seviyede olduğu,sosyal<br />
ve ticaret alanlarını içinde barındıran,Bağdat caddesi ve<br />
Kadıköy’ü birbirinden ayıran nitelikte karma bir alandır.<br />
Alan içerisinde,tarihte yeşil alan olarak kullanılmış<br />
Kuşdili çayırı,Kadıköy belediyesi,Kadıköy evlendırme<br />
dairesi,fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı,asya kıtasında<br />
ulaşımın kalbi olarak düşünülebilecek olan söğütlüçeşme<br />
tren istasyonu ve kurbağalıdere bulunmaktadır.<br />
Yarışma alanının önemli kısımlarından birini oluşturan<br />
kurbağalıdere,çevredeki önemli arkeolojik bulgulara<br />
göre,eski çağlarda Kalamış koyundan başlayıp alçak bir tepe<br />
olan Fikirtepe eteklerine dek uzanmaktaydı.Antikçağdaki<br />
ismi KALKHEDON olan Kurbağalıdere girişi hali hazırda<br />
köprüye kadar güvenli bir tekne ve balıkçığı sığınağı olarak<br />
kullanılmaktadır. Kurbağalıdere, İstanbul’un Anadolu<br />
yakasında Kadıköy’e bağlı bir semttir. Fikirtepe, Kızıltoprak,<br />
Feneryolu ve Bahariye semtlerinin arasında yer alır. Semte<br />
adını veren dere, Kadıköy çevresinin en uzun deresidir<br />
ve toplam uzunluğu 67 bin 680 m.dir. Küçük derelerin<br />
aktığı büyük bir havzaya sahip olan Kurbağalıdere, Şerifali<br />
Gecekondu Önleme Bölgesinden başlayarak, Moda’ya<br />
kadar uzanan bir güzergahı takip eder ve Mühürdar Pompa<br />
İstasyonu’na ulaşır.<br />
Bu güzergahtaki, Sazlıdere Acısu Deresi, Çakmak I, Çakmak<br />
II, Akdeniz Caddesi Deresi, Küçükbakkalköy, Ünalan, Ayvacık<br />
Deresi (Esatpaşa) ve Kargadere gibi 10’un üzerinde küçük<br />
dere Kurbağalıdere’ye bağlanır.<br />
8
Söğütlüçeşme İstasyonu şu anda yarışma<br />
alanının kuzey ile güneyi arasında bir duvar<br />
görevi görüyor.<br />
Geceleri ışıklandırma ile güvenli bir trenyolu<br />
altı oluşturulmaya çalışılsa da tren yolunun<br />
karşı tarafına geçiş genellikle ana cadde<br />
üstünden, İstanbul’da pek çok başka yerde de<br />
olduğu gibi arabaların yolu yayalar tarafından<br />
izlenerek gerçekleştiriliyor.<br />
Biz yeni istasyon önerisini “yönsüz” yaparak,<br />
kuzey ve güney arasındaki geçişi tekrar eden<br />
(ring) bir yol üzerinden bağlamayı iyi bir<br />
seçenek olarak görüyoruz.<br />
9
Evlendirme Dairesi ile Belediye binası<br />
arasındaki alan şu anda açıkhava otoparkı<br />
olarak işlev görüyor. Bu otoparkı daha büyük<br />
bir sistem içerisinde tren yolunun karşı<br />
tarafına, güneye taşıyarak, Belediye binası<br />
ile Evlendirme dairesi arasına “Pasaj” olarak<br />
isimlendirdiğimiz bir yeni Kadıköy Pasajı<br />
öneriyoruz. Bu şekilde Alışveriş Merkezi<br />
kalıbının biraz dışına çıkmak, güneyden<br />
kuzeye geçişleri garantilemek istiyoruz. Bu<br />
geçiş, ikinci aks olarak nitelendirdiğimiz<br />
Kuşdili - Söğütlüçeşme arasındaki yürüyüşü<br />
daha teşvik edici olacaktır. Pasaj, bu aks<br />
üstünde bir kapı görevi görecek.<br />
Kadıköy Evlendirme Dairesi pratik bir<br />
çalışma şemasına sahip. Aynı anda birden<br />
fazla nikaha ev sahipliği yapabildiği gibi, bir<br />
şekilde kalabalıkları ve takı merasimlerini<br />
kaldırabiliyor. Ancak Tuvalet kapılarından<br />
geçerek takı takılan alanlara geçilen garip bir<br />
işleyişe adaptasyon sağlamış durumda.<br />
“Evlendirme Merkezi” yerine, var oluş amacı<br />
olarak evlenenlerin kullanımına açık bir<br />
sahne, şehre açık bir anfi düşlüyoruz. Bu<br />
şekilde şehir bu mutlu anlara bir şekilde<br />
şahit olabilir, bu yapı da içe dönük, kapalı<br />
durumunu korumamış olur.<br />
10
Kurbağalıdere dereağzında Kalamış ile<br />
Yoğurtçu parkıa rasını bağlayabilecek yatay<br />
bir anıtsal yapı önerisi olabilir. Bu yapı bir<br />
ulaşılacak nokta olabilirdi.<br />
Olimpiyat Köyünde biz burayı potansiyel bir<br />
su sporları merkezi, olimpik havuz ve derenin<br />
temizlenmesi durumunda bir yüzme alanı,<br />
şehre açık plaj olarak düşündük.<br />
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu yoğun olarak<br />
yerleşim bölgesi olan Kızıltoprak, Kalamış,<br />
Fenerbahçe’yi etkisi altına alıyor.<br />
Türkiye’de futbola olan ilgi ile bağlantılı<br />
olarak Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı Galatasaray<br />
gibi şehrin dışına taşınmaya ikna etmek<br />
neredeyse imkansız. Bu yüzden Burada<br />
stadyumun varlığını kabul ederek, olası bir<br />
yenilemeye hazır bir düzenleme kurmak<br />
istiyoruz. Bunu da sadece stadyuma ailt olan<br />
yeni bir katman yaratarak yapmak önerimiz.<br />
11
İSTANBUL’UN OLİMPİYAT ADAYLIĞI 1996 - 2020<br />
İstanbul 1996’dan beri yaz olimpiyatlarını kovalıyor. Bu 17 yıllık serüvenin İstanbul’a<br />
kazandırdığı veya daha doğru bir ifadeyle kaybettirdiği tek şey dev bir hayalet olan,<br />
Halkalı’daki Olimpiyat Stadyumu. 2002’de tamamlanan bu stadyum, taraftarı olmayan<br />
İstanbul kulüpleri tarafından arada sırada kullanılıyor. Projesini Stade de France’ın<br />
mimarları Michel Macary ve ekibinin yaptığı bu stadyumun, ulaşım bağlantıları bile ancak<br />
son bir iki sene içerisinde tamamlayabildi.<br />
2020 veya olası 2024 adaylığı için yeniden aynı hatayı yapmayı, boşuna bir Olimpiyat<br />
Stadyumu, köyü inşa etmeyi göze alacak mıyız?<br />
12
Londra 2012 Yaz Olimpiyatları, Stratford ve çevresinde<br />
halkın ve kamuoyunun ciddi eleştileri ve denetimi gölgesinde<br />
hazırlandı.<br />
Londra Yaz Olimpiyatları mümkün olan en ekonomik şekilde,<br />
Pekin gibi israfın ve gösterişin had saffada olduğu bir<br />
olimpiyat adaylığından hemen ardından gerçekleştirildi.<br />
Bizim İstanbul için yapacağımız yatırımda Brezilya 2016<br />
için, 2013 Haziran ayında Taksim Gezi parkı için yapılan<br />
halk protestoları ile karşılaşmamak için izleyebileceğimiz<br />
yol, var olan altyapıyı geliştirecek, bunun yanında da yaz<br />
olimpiyatlarına ev sahipliği yapabilecek bir proje geliştirmek<br />
olacaktır.<br />
İstanbul’un kuzeyine önerilecek yeni bir olimpiyat köyü<br />
yerine Haydarpaşa fikri ile entegre olan bir Kuşdili<br />
planlaması İstanbul ve Kadıköy için çok daha büyük<br />
kazanımlar sağlayacak.<br />
Marmaray’ın açılması ile artık kulllanılmayacak olan raylı<br />
sistem bağlantısı ile Kuşdili (Söğütlüçeşme) - Haydarpaşa<br />
arasında rahatlıkla tek durak mesafe ile güvenli bir ulaşım<br />
sağlanabilir.<br />
Londra olimpiyatları için Stratford Tren İstasyonu’nda<br />
yapılan yenilemeler Söğütlüçeşme Tren İstasyonu için<br />
de örnek alınabilir. Aynı şekilde Olimpiyat Stadyumunun<br />
olimpiyatlar sonrasında West Ham futbol kulübüne<br />
devredildiği düşünüldüğünde bu tarz bir devir ile Fenerbahçe<br />
Spor Kulübü de bu Olimpiyatlardan faydalanarak çıkacaktır.<br />
Kadıköy için de su sporları, kapalı spor salonu ve tenis<br />
tesisleri oluşmuş olacak ve İstanbul için de Marmaray<br />
üzerinden bu tesislere ulaşım rahatlıkla sağlanabilecek.<br />
13
LONDRA 2012<br />
Olimpiyat Köyü<br />
PEKİN 2008<br />
Olimpiyat Köyü<br />
İSTANBUL<br />
Kuşdili Olimpiyat Köyü<br />
14
2020 Olimpiyat Köyü yer<br />
önerilerinden: Haydarpaşa<br />
Kuşdili Olimpiyat Köyü<br />
2020 Olimpiyat Köyü<br />
LONDRA 2012<br />
Yaz Olimpiyatları Stadyumu için izlenen örnek yol:<br />
Olimpiyat Stadyumu, atletizm oyunları yanında açılış ve<br />
kapanış gösterilerine de sahne olacak. Populous ve Peter<br />
Cook iş birliğinde tasarlanan stadyumun inşaatına Mayıs<br />
2008’de başlandı ve Mart 2011’de tamamlandı.<br />
80 bin kişi kapasiteli, belirlenenden 1 ay önce, 1.000<br />
günde ve hesaplanandan 10 milyon Euro daha az bütçe<br />
ile tamamlanan Londra 2012 Olimpiyat Stadyumu, alanda<br />
en çok göze çarpan tasarımlardan biri. Malzeme miktarını<br />
en azda tutmak üzerine kurgulanan stadyumda bu denli<br />
ince, yoğun ve hafif bir şekilde tasarlanırken, kullanılan<br />
malzeme miktarı ve içereceği enerji önemli ölçüde azaltılmış.<br />
Geri dönüşüm sonucu elde edilmiş polimer bazlı yapıların<br />
kullanıldığı bu malzemelerin birçoğunun oyunlardan sonra<br />
farklı alanlarda tekrar kullanılabilecek olması ise projenin<br />
sunduğu ekolojik çözümlerden biri.<br />
Kısa süreli büyük spor organizasyonları için yer ve paradan<br />
tasarruf etmek isteyen ülkelere örnek olması beklenen,<br />
olimpiyatlardan sonra sökülecek olan Basketball Arena,<br />
kısa bir süreliğine de olsa dünyanın en iyi takımlarının, en iyi<br />
oyunlarına sahne olacağını söylemek mümkün.<br />
Ekim 2009 yılında başlayan Basketball Arena’nın inşaat<br />
Haziran 2011’de tamamlanarak Olimpiyat Parkı’nda en kısa<br />
sürede tamamlanan bina oldu.<br />
http://www.arkitera.com/haber/index/detay/londra-olimpiyat-sinavinivermeye-hazir/8831<br />
http://www.arkitera.com/haber/index/detay/londraolimpiyat-sinavini-vermeye-hazir/8831<br />
Olimpiyat parkının tamamlanan en büyük üçüncü yapısı<br />
12.000 kişilik kapasiteli basketbol salonu. Wilkinson Eyre ve<br />
KSS Design Group tarafından tasarlanan, 1.000 ton çelik ve<br />
geri dönüşümlü beyaz kaplama kullanılan salonun, dünyada<br />
yapılan en büyük ve etkileyici geçici yapı olduğu söylenebilir.<br />
15
Halkalı Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nun 2002 yılında bitirildiğinde elimizde ulaşım<br />
bağlantıları tamamlanmamış boşlukta bir tesis vardı.<br />
2020 Yaz Olimpiyatlarına aday olduğumuzda bundan adeta ders çıkarmamışçasına<br />
şehirden daha da uzak bir yere, 3.havalimanının yanına bir olimpiyat köyü yapılması<br />
gündemde.<br />
Bir başka ortaya atılan ve biraz daha somut şekilde kamuoyunun dikkatine sunulan<br />
proje ise Haydarpaşa Limanı’nın yerine yapılacak Boğaziçi Stadyumu ve çevresinde<br />
oluşturulacak bir Olimpiyat Köyü. Bizler Kuşdili Çayırı ve çevresinin gelişimini Londra 2012<br />
Yaz Olimpiyatları’nın Stratford ve çevresi için yarattığı etki gibi İstanbul ve Kadıköy için bir<br />
fırsata çevirme fikrini destekliyoruz.<br />
Zaten var olan altyapıyı: Söğütlüçeşme - Haydarpaşa Garı’nı değerlendirmek istiyoruz.<br />
İstanbul’da TT Arena, İnönü Stadyumu yeniden inşa edilirken ve hali hazırda boş bir<br />
Olimpiyat Stadyumumuz varken, sıfırdan bir Boğaziçi Stadyumu önerilmesindense, Şükrü<br />
Saraçoğlu Stadyumu’nun yeniden inşa edilme ihtimalinin altını çiziyoruz.<br />
16
İki İstanbul kulübü stadyumlarını yeniden inşa etmişken 2020-2024 yıllarına kadar<br />
Fenerbahçe Spor Kulübünün de futbol stadyumunu yenileme konusunu yakın bir<br />
gelecekte gündeme taşıyacağını tahmin etmek zor değil.<br />
Bu stadyum şu anki kapasitesi ile bile Kadıköy için iki haftada bir ciddi bir yoğunluk<br />
yaratıyor.<br />
Kapasitesi arttırıldığında oluşacak kaosu ve Marmaray’ın açılışı ile Söğütlüçeşme<br />
İstasyonu’nun da giderek yoğunlaşacak olmasını öngörerek farklı katmanlar hayal<br />
ediyoruz.<br />
Bu katmanlarda farklı yoğunluklar, farklı güvenlik önlemleri oluşturmak mümkün olacak.<br />
Katmanlar bölgelerin çeperlerinde yoğunlaşarak birbirleriyle kesişecek. Böylece Londra<br />
Barbican projesi tarzı bir beton ve yoğun katmanlar yerine daha ferah bir katman sistemi<br />
oluşacak.<br />
17
Olimpiyatlar yalnızca bir, paralimpik olimpiyatları ile birlikte iki ay boyunca bir şehir<br />
üzerinde direk etkiye sahip oluyor. Sonrasında ise şehrin kullanımı, bu dev yatırımdan<br />
faydalanması çok daha önem kazanıyor. Biz Olimpiyat Köyünü Kuşdili ve Haydarpaşa<br />
üzerine yayarak Kadıköy ve İstanbul için kalıcı bir yatırım yapılmasını akıllıca buluyoruz.<br />
Bizim için çok önemli olan bir konu tren yolunun neredeyse Anadolu yakasının tamamında<br />
bir duvar gibi sahili şehrin kalanından ayırması. İhtiyacın altında sayıda var olan geçişler<br />
Kadıköy için her zaman bir sorun oluyor.<br />
Dev bir duvar gibi var olan bu tren yolunu yeni bir Tren İstasyonu ile yönsüz hale getirmek<br />
istiyoruz. Yönü olmayan bir bina yapmak da ancak çember ile mümkün. Bu istasyonu tren<br />
yolu üzerinde bir döner kapı gibi düşünebiliriz.<br />
Bulunduğu yerde Kuşdili Çayırı - Fikirtepe - Evlendirme Dairesi ve Fenerbahçe<br />
Stadyumları’nın tam ortasında diğer duraklara göre çok daha yoğun olması<br />
beklenebilecek bir istasyon Söğütlüçeşme.<br />
18
Bölge İstanbul’un kalanının aksine çok daha düz bir alan. Kuşdili Çayırı’nın yeşil kalması<br />
ise şehrin ortak arzusu gibi gözüküyor ve hatta bu yarışmanın temelinde yatan tetikleyici<br />
sebep olarak tanımlayabiliriz bu durumu.<br />
Kuşdili Çayırını yeşil alan olarak korurken doğal bir tipoloji olan “tepe” karakterini<br />
Kuşdili’ne kazandırmayı öneriyoruz. Bu şekilde Fikirtepe ve Dereağzı yönünde iki aks, iki<br />
koridor açıp görsel bir bağlantı kuruyoruz.<br />
Koridorların kuzeyde olanı üzerinde Pasaj isminde bir alışveriş koridoru oluşturuyor var<br />
olan kapalı kutu alışveriş merkezi kabullenişine Kadıköy’e ait bir anlayışla, pasajla bir<br />
alternatif sunuyoruz.<br />
Bu bağlantı sayesinde Uzunçayır ve Dereağzı’nın yürünebilir mesafede olduğu anlaşılacak<br />
Kadıköylü tarafından. Tepenin batı tarafından ahşap örtünün altına bir geçiş yaparak<br />
ziyaretçileri su kenarı ile buluşturmayı hedefliyoruz.<br />
19
8 KADIKÖY B<br />
HAYDARPAŞA GARI<br />
KUŞDİLİ TEPESİ 4<br />
SÖĞÜTLÜÇEŞME TREN İSTASYONU 5<br />
7 PASAJ<br />
6 EV<br />
3 ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYU<br />
2 YOĞURTÇU PARKI<br />
1 DEREAĞZI<br />
20
UZUNÇAYIR METROBÜS 11<br />
ELEDİYESİ<br />
10 ADLİYE<br />
9 SÖĞÜTLÜÇEŞME<br />
LENDİRME DAİRESİ<br />
MU<br />
21
22
Projemizi bu bölgeyi sıfırdan - tabula rasa - yaratmak olarak görmüyoruz. Var olan altyapı<br />
ve potansiyelleri kullanarak bir gelecek hayal ediyoruz.<br />
Fikirtepe ve çevresinde Akasya, Ticaret Bölgesi (Tüm yükseklik kısıtlamalarının kaldırılmış<br />
olması)ni bu bölge için de bir avantaj olarak görüyoruz. Doğu-Batı yönünde uzanan<br />
aksımızın sonunu Ticaret Bölgesi’nin devamı olarak görüyoruz.<br />
Var olan yerleşim yerleri, Olimpiyatlar için inşa edilecek spor tesisleri ve ticaret<br />
merkezlerini masterplanımız içerisinde değişik katmanlar olarak birbirine bağlıyoruz.<br />
23
KATMANLAR: KUŞDİLİ ÇAYIRI<br />
Kuşdili Çayırı, veya papazın bağı olarak bilinen mevki ise,Kurbağalı<br />
Dere’nin taşma alanı olması sebebiyle bataklık bir zeminde bulunmaktadır.<br />
Adını ise kuşbazların saka, iskete, florya gibi kuşlarına, Kurbağalı Dere’nin<br />
kurbağalarını dinleterek kanarya gibi ötmelerini sağlamalarından almıştır.<br />
1900’lü yılların ilk yarısında burada Hamdi’nin Gazinosu, Fenerbahçe’nin<br />
Kulüp Lokali, Sinema, Kayıkhane gibi tesisler bulunmaktaydı. Halk burada<br />
eğlenir, gezinir, birbirlerini görür, piknik yapardı. Kadıköylüler Kuşdili<br />
Çayırını piknik alanı olarak kullanılırdı.<br />
MAHMUT BABA TÜRBESI<br />
Yarışma alanında koruduğumuz alanlardan birisi olan Mahmut Baba<br />
Türbesi, Kadıköy’de kaldırılan Salı Pazarı’nın hemen karşısındaki Kadıköy<br />
İtfaiye Müdürlüğünün sokağında yer almaktadır.<br />
Geçmişte Mahmut Baba Türbesi, çayırlık ve koruluk bir alan içinde yer<br />
almaktaydı.Türbe yenilenmeden once,önünde mum yakmak için bir<br />
niş bulunurdu ve bütün Hasanpaşalıların tek dilek kapısıydı.Türbenin<br />
karşısında kömür deposu,daha geride ise eski yıllarda Kuşdili Sineması<br />
olarak kullanılmış olan hangarda Tramvay Deposu yer alıyordu.Bu yapı<br />
şimdilerde İtfaiye olarak kullanılmaktadır. Zamanla bu türbe de önemini<br />
yitirdi. Günümüzdeki modern Söğütlüçeşme Tren İstasyonu yapılırken,<br />
orada bulunan mezarlıkların büyük bölümü kaldırılmıştır.Geriye yalnızca<br />
Mahmut Baba Türbesi’nin çevresindekiler kalmıştır.<br />
24
KATMANLAR: YOĞURTÇU PARKI<br />
İstanbul’un Anadolu yakasındaki ilçesi Kadıköy’de, Bahariye Mahallesi Fenerbahçe<br />
Stadı arasında kalır. Kurbağalıdere’nin Marmara Denizi’ne döküldüğü<br />
yerde, derenin hemen kenarındadır. Kadıköylüler’in yürüyüş, spor ve dinlenme<br />
mekanıdır.<br />
Toplam kullanım alanı 30 bin metrekare olan Yoğurtçu Parkı’nda 14 bin 600<br />
metrekarelik yeşil alan bulunuyor. Parkın içinde 5 farklı bölgede bulunan çocuk<br />
oyun alanları 400 metrekarelik bir alanı kaplıyor.<br />
Antik Granit Küp Taşla döşenmiş 5 bin 300 metrelik yürüme alanı, doğal<br />
malzemeler kullanılarak yapılan 1.280 metrekarelik koşu alanı da koşu yapmak<br />
isteyenleri bekliyor.<br />
İlk kez engelli vatandaşlar için iki farklı bölgede yapılan fitness alanları, basket<br />
sahası, tenis kortu ve partner bulamadığınız zaman tek başınıza antrenman<br />
yapma olanağı tanıyan duvar tenis sahası, süs havuzu, kır kahvesi, oturma<br />
grupları ve kanatlı hayvanlar için kümes sergi alanının da yer aldığı parkın<br />
tamamı otomatik sulama sistemi ile sulanacak şekilde yapıldı.<br />
Hürriyet Gazetesi yazarı Doğan Hızlan, 17 Mayıs 2008 tarihli ve “Anadolu<br />
yakasını geziyoruz” başlıklı köşe yazısında Ali Bilir’in “Çeşmibülbüle Gizlenmiş<br />
Ábıhayat-Beykoz” kitabı ve Gönül Halıcı’nın iki ciltten oluşan “İstanbul Anadolu<br />
Yakasında Tarihsel Bir Gezi” kitaplarını tanıtır ve Yoğurtçu Parkı ile ilgili şu<br />
bilgileri aktarır;<br />
YOĞURTÇU PARKI<br />
Bugün Yoğurtçu Parkı olarak adlandırılan yerde, daha önceleri hiçbir ağaç yoktu.<br />
Eski tarihlerde bulunan tahta köprüden başlayıp Kalamış Koyu’na kadar uzanan ve<br />
Kurbağalıdere’yi içine alan dar bir çimenlikti. Sadece yazları çalışan bir kır kahvesi<br />
vardı. Derenin suyu temiz ve berraktı. Balıkçılar serpme ağ ile iri kefaller, balıklar<br />
yakalarlardı. Tahta köprünün başında, ağaçların altında dondurmacılar, kağıt<br />
helvacıları, leblebiciler, şerbet ve su satıcıları bulunurdu. Derenin kenarında birkaç<br />
bank bulunuyordu. Çayırın karşısında bir sıra ahşap evler de vardı.<br />
İstanbul’un düşman kuvvetleri tarafından işgal edildiği yıllarda süvariler bu<br />
çayırlarda at koşturuyorlardı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan “Hilál-i<br />
Ahmer Kadıköy Şubesi”nin başkanı olan Süreyya İlmen, 1930 tarihlerinde, İstanbul<br />
valisi olan Haydar Bey’in “Her şeyi hükümetten beklemeyelim, memleketin imar<br />
işlerinde ahaliye birçok vazife düşüyor,” diye konuşmalarından ilham alarak,<br />
bulunduğu teşkilatı harekete geçirmişti. Yoğurtçu Çayırı’nı kurutmayı ve bataklıktan<br />
kurtararak büyük bir orman haline getirmeyi ileri sürdü. Aynı zamanda dere<br />
kenarına bir rıhtım yapmayı ve bu rıhtımı Moda İskelesi’ne kadar götürmeyi önerdi.<br />
O tarihteki Kadıköy Belediye Müdürü Kemal Bey’e bildirdi. Kemal Bey de bu fikri<br />
Vali ve Şehremini Haydar Bey’e iletti ve izin aldı. Süreyya İlmen kendisi ve eşi için<br />
100 lira, oğulları ve kızları adına 25’er lire katkıda bulunarak ilk bağışları toplamaya<br />
adım atmıştı. Yoğurtçu köprübaşına çadır kurdurmuş ve iki kazık üzerine derenin<br />
ileride alacağı manzarayı gösteren bir tablo asarak yapılacak yardımlara bir çağrı<br />
hazırlamıştı. Burayı bir orman yapıp ortasına da bir müzika yeri yapılmasını ve<br />
cuma günleri halka çalınmasını istemişti. Dereden çıkarılan toprakla rıhtımın arkası<br />
doldurulmuş ve bataklık olan yerler drenajla kurutulmuştu. Çayıra, çam, çınar, ardıç<br />
fidanları diktirilmiş, rıhtım boyunca kanepeler konulmuştu. Bugünkü Yoğurtçu<br />
Parkı’nın temelleri böyle atılmıştı.”<br />
25
KATMANLAR: ULAŞIM: SÖĞÜTLÜÇEŞME İSTASYONU<br />
Her ne kadar durakları karmaşık, kullanımı konfordan uzak<br />
da olsa Metrobüs bir şekilde İstanbul için geçici bir çözüm,<br />
bugünün ulaşım aracı oldu.<br />
Marmaray’ın varlığı ile yükü bir miktar azalıcak olsa da,<br />
Söğütlüçeşme ve Uzunçayır durakları çevresinde daha çok<br />
insanı beklememiz normal olacaktır.<br />
Biz var olan metrobüs rotasını ilk / son durak dışında sorunlu<br />
bulmuyoruz. İlk durakta minibüsler ve tren yoluyla daha<br />
kolay ve net bir şekilde bağlantı kurmak bizim için önemli. Şu<br />
anda var olan tellerle, duvarlarla birbirinden ayrılan biletli kişi<br />
biletsiz kişi alanlarını daha kullanışlı ve estetik bir şekilde bir<br />
arada çalışır hale getirmek istiyoruz.<br />
Bunun için de tekrar eden bir dolaşım, bir döngü öneriyoruz<br />
metrobüsün sürekli olarak Söğütlüçeşme İstasyonu<br />
etrafında ring yaparak yolcu toplayacağı ve tekrar rotasına<br />
gireceği bir döngü.<br />
Bu döngü ile Marmaray istasyonu üstüste gelecek<br />
Söğütlüçeşme İstasyonu’nda,. Aynı zamanda yayalar için<br />
önerdiğimiz yollar da bir başka katmanda İstasyon’da<br />
toplanacak. Böylece Söğütlüçeşme Tren durağı tam<br />
anlamıyla organize bir merkez olacak Kuşdili çevresinde.<br />
26
METROBÜS TRAFİĞİ<br />
27
KATMANLAR: ULAŞIM: YAYALAR<br />
Yayalar için Söğütlüçeme İstasyonu’ndan çıkıp Moda<br />
yada Kalamış’a yürümek oldukça sıkıntılı bir senaryo.<br />
Konuştuğumuz pek çok Kadıköy’lü buradan yürüdüğü zaman<br />
kendini güvende hissetmediğini, Kurbağalıdere çevresindeki<br />
kokudan yürüyüşü boyunca rahatsız olduğunu ifade etti.<br />
Geceleri Söğütlüçeşme İstasyonu ve çevresinin fazlaadn<br />
bir aydınlatma ile güvenli hale getirilmek zorunda olduğunu<br />
bölgeye yaptığımız ziyaretler sırasında fark ettik.<br />
Söğütlüçeşme Tren İstasyonu, bu bölgede adeta bir duvar<br />
görevi görüyor Stadyum ve çevresi ile Belediye Binası,<br />
Evlendirme Dairesi arasında. Bu da yayalar için hiç çekici<br />
bir durum değil. Tren yolunu aşmak her ne kadar fiziksel<br />
bir sıkıntı olmasa da, psikolojik bir sıkıntı olunca bir şekilde<br />
kuzey ile güney arasında karşıya geçişi daha çok teşvik eden<br />
bir sistem önerebiliriz.<br />
Bu sistem, adeta bir döner kapı gibi kuzeyden geleni güneye,<br />
güneyden geleni kuzeye adeta fark etmeden taşıyabilir.<br />
Kuzeye, yani Fikirtepe çevresine yapılacak olan iş merkezleri<br />
ile Marmaray İstasyonu arasını yaya olarak geçilebilir kılmak<br />
bizim için çok önemli.<br />
Burada Maslak’a benzer, sadece arabalara dayanan,<br />
İstasyonlar arasında daracık var ile yok arası kaldırımlarla<br />
yayalara imkan sunulmaması şehir hayatı açısından çok<br />
değerli olur.<br />
Hayalimizdeki yaya dolaşımı hızlı olarak Fikirtepe ve Kuşdili<br />
- Kuşdili ve Dereağzı arasında iki düz akstan oluşur. Bu direkt<br />
yürüyüşler çevresinde daha yavaş yürüyüşler platformlar<br />
üzerinden daha kontrollü olabilir. Bu platformlardan bazıları<br />
sadece maç günleri trafiğini kaldırmayı amaçlarken, bazıları<br />
yalnızca bisikletlere yönelik olabilirdi.<br />
28
SÖĞÜTLÜÇEŞME - KUŞDİLİ ÇAYIRI - DEREAĞZI - KALAMIŞ GEZİ YOLU<br />
29
KATMANLAR: FENERBAHÇE SK<br />
- FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYUMU<br />
- FENERBAHÇE DEREAĞZI FUTBOL TESİSLERİ<br />
- FENERBAHÇE FARUK ILGAZ YÜZME HAVUZU<br />
- FENERBAHÇE STADYUMU MİGROS<br />
- FENERBAHÇE MAÇ CAFE<br />
Stadyum ve çevresinde Fenerbahçe Kulübüne bağlı olarak<br />
işleyen pek çok organ bulunmakta. Bunlar şehrin ve bölgenin<br />
ayrılmaz parçaları.<br />
40.000 kişinin ayda iki kez bir gününün neredeyse tamamını<br />
bu çevrede geçiriyor oluşu, güvenlik önemlerinie aynı şekilde<br />
ihtiyacın bu kullanıma orantılı olarak artıyor olması bizim için<br />
önemli.<br />
Bunun dışında Alex de Souza ve Lefter Küçükyanlis’in<br />
Yoğurtçu Parkı içinde yer alan heykelleri gibi kulübün etkisini<br />
hissedebileceğimiz pek çok parça da dağınık olarak bölgede<br />
bulunuyor.<br />
Maç günlerinde ve normal günlerde Fenerbahçe’nin bölge<br />
için adeta bir yerli, yabancı turizm kaynağı olduğunu<br />
rahatlıkla söyleyebiliriz.<br />
Ayrıca futbol dışında da profesyonel ve profesyonele<br />
yakın şekilde faliyetleri olan bir kulüp Fenerbahçe. Yüzme,<br />
basketbol ve diğer sporlarda genelde hergün antreman<br />
yapılacağını göz önünde bulundurursak bölge gerçek<br />
anlamda bir spor merkezi olarak görülebilir.<br />
Londra 2012’de olduğu gibi bir dere etrafında var olan<br />
altyapıyı kullanarak bir olimpiyat parkı düşünmeliyiz. “Boş bir<br />
sayfa” yani Tabula Rasa ile onlarca KM şehrin dışına yepyeni<br />
bir yerleşim yeri ve yüksek maliyetli tesisler kurmamızı<br />
mantıklı bulmamız çok zor.<br />
Fenerbahçe Kulübünün varlığı bu bölgede işte bu yüzden<br />
çok değerli. 2020 Yaz Olimpiyatlarını alamasak bile 2024<br />
Yaz Olmpiyatları için yeni ve daha olgun bir şekilde konuya<br />
yaklaşım sergilemiş olacağız eğer bu bölgede bir olimpiyat<br />
parkı planlarsak. Var olan Marmaray İstasyonu, Metrobüs<br />
bağlantısı ve hatta deniz yolu imkanları Kurbağalıdere ve<br />
çevresini bu iş için bize göre ideal kılıyor.<br />
Bu bölgede yapılacak bir inşaat, yoğun bir metropol hayatı<br />
önerirse doğu (Kızıltoprak) ve batı (Kadıköy) arasında bir<br />
boşluk görevi gören Kuşdili Çayırı ve çevresinin bize sunduğu<br />
fırsat boşa gitmiş olur.<br />
30
31
KATMANLAR: DEVLET<br />
Kadıköy İstanbul’un anadolu yakası için yönetim anlamında<br />
oldukça önemli bir rol üstlenmekte.<br />
Adliyesi ve Belediyesi ile yakanın büyük bir nüfusunun<br />
yolunun sürekli düştüğü bir merkez.<br />
Marmaray ve yeni açılan metro hattı ile Ayrılıkçeşme gibi<br />
bölgelerin de gelişmesi gündeme gelecek.<br />
Yenilenmeden devlet dairelerinin de etkileceğini düşünerek<br />
yeni bir çevre düzenlemesi ile belediyeyi geliştirmek, Adliye<br />
için yeni bir sembolik yapı düşünmek masterplan içerisinde<br />
gündeme alınabilir.<br />
32
33
34<br />
1<br />
DEREAĞZI
Kadıköy ve hatta İstanbul için su sporlarının<br />
ideal olarak yapılabildiği bir yer Kalamış,<br />
Caddebostan ve Moda sahilleri - açıkları.<br />
Dereağzında bir olimpik kapalı havuz,<br />
Kızıltoprak - Moda - Kalamış’ı bağlayan bir<br />
yürüyüş yolu öneriyoruz. Bölge içinde halka<br />
açık bir kumsal derenin temizlenmesi sonrası<br />
gündeme gelebilir.<br />
seviyede devam ediyor. Turistler için bu yol<br />
üzerinde yürümek, su üzerinde kalan bölüm<br />
üzerinden tarihi İstanbul’u fotoğraflamak,<br />
farklı bir İstanbul tecrübesi yaşamak, su<br />
sporlarını yakından izlemek mümkün olabilir.<br />
Yürüyüş yolu yerden 15m yükseklikten,<br />
kuzeyden başlıyor ve deniz seviyesine<br />
Kalamış’da iniyor. Bu yürüyüş yolu<br />
Söğütlüçeşme İstasyonuna kadar 15m<br />
35
36<br />
2<br />
KURBAĞALIDERE
Yoğurtçu Parkı Kuşdili Çayırı ile birlikte<br />
proje için çok önemli bir bölge olma özelliği<br />
taşıyor. Kadıköylülerin ve İstanbulluların<br />
parklar konusunda son zamanlarda da<br />
en üst seviyeye gelen bir hassasiyeti var.<br />
Medenileşen ve ekonomik olarak güçlenen<br />
bir ülkede yeşil alanların artması, buralarda<br />
sosyalleşme beklentisine girilmesi çok doğal<br />
karşılanmalı.<br />
Biz de Yoğurtçu Parkı’nın karşı kıyıya geçerek<br />
ikinci bölgemizde daha da büyütülmesini<br />
öneriyoruz.<br />
İkinci bölgenin sınırlarını belirleyen yürüyüş<br />
yolu, çemberin batı yakasında var olan parkın<br />
içerisinden geçerek, sadece ağaçlardan<br />
oluşan bir sınır çiziyor.<br />
Bu bölge su sporları ile Fenerbahçe Şükrü<br />
Saraçoğlu Stadyumu arasında bir denge<br />
kuran, yoğun olmayan bir boşluk olarak<br />
düşünüldü. Balıkçılar ve diğer teknelerin aynı<br />
şekilde derede varlığını devam ettirmesinin,<br />
planımızın var olanı yıkmama, beyaz bir sayfa<br />
açmamak prensibine paralel olarak daha<br />
doğru buluyoruz.<br />
37
3<br />
ŞÜKRÜ<br />
SARAÇOĞLU STADYUMU<br />
38
Güneyden kuzeye doğru numaralandırıldığında üçüncü<br />
merkez olarak isimlendirdiğimiz Şükrü Saraçoğlu<br />
Stadyumu iki haftada bir 50.000 kişiye ev sahipliği yapan<br />
bir spor kompleksi olma özelliğini taşıyor.<br />
<strong>Masterplan</strong> fikrimizin merkezinde yer alan stadyuma,<br />
halihazırda giriş ve çıkışların güvenli bir şekilde yapılması<br />
oldukça zor.<br />
Genellikle stadyum çevrelerinde olması beklenen güvenlik<br />
çemberini Bağdat Caddesi’ni Kadıköy’e bağlayan yolun<br />
varlığı sebebiyle oluşturmak yer seviyesinde imkansız.<br />
E5 karayolunun vazgeçilemez varlığı ise Şükrü Saraçoğlu<br />
Stadyumu ile Söğütlüçeşme Marmaray İstasyonu ve<br />
Metrobüs durağı arasında fiziksel bir engel.<br />
Bizim amacımız yaklaşık 500m’lik beton “etek” önerisi ile<br />
stadyum ve Söğütlüçeşme arasına yayalar için yerden<br />
yaklaşık 10m yükseklikte fiziksel bir bağ kurmak. Bu<br />
şekilde E5 karayolu ve Bağdat Caddesi’nin devamını<br />
aşarak doğrudan bir bağ kurduğumuzda stadyuma giriş ve<br />
çıkışları kolaylaştırabileceğimize inanıyoruz.<br />
Eteğin tamamen kapalı bir disk olarak inşa edilmesi yere<br />
ulaşan günışığı için ciddi bir sorun yaratacağı için dış<br />
çember ile stadyum arasına sadece köprülerle bir bağ<br />
kurup, Kuzey-Güney aksımızı havada 2 kez daha tekrar<br />
ediyoruz 75 derecelik bir dönüş ile.<br />
39
KUZEY KATLI OTOPARK BİNALARI<br />
GÜNEY KATLI OTOPARK BİNALARI<br />
Kamuoyunun da sık sık gündemine gelen, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun güneyindeki Kenan Evren Lisesi’nin yerine katlı otopark öneriyoruz. Bu otoparklar ileride<br />
yapılacak daha büyük bir stadyuma da sorunsuz şekilde izin verecek bir noktadan çemberin çeperlerine kadarlık bir alanda inşa edilecek.<br />
2020 için buraya olimpiyat stadyumu yapıldığında Bağdat Caddesi’nin devamından otoparka direk girişler yapılarak, stadyum altında da inşa edilecek ek otopark ile<br />
kapasite arttırılabilir.<br />
40
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu (Yenilenme 1999-2006) Olimpiyat Stadyumu 2020 (Londra Olimpiyat Stadyumu 2012)<br />
Rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş’ın stadyum kapasitelerini<br />
yükseltmeleri ve hatta yeni stadyumlar inşa etmesi<br />
sonrasında Fenerbahçe Spor Kulübünün de yeni bir stadyum<br />
inşa etmek isteyeceğini tahmin etmek çok güç değil.<br />
Türkiye’de futbol kulüplerinin stadyumlarının bulunduğu<br />
yerlere duygusal bir bağlılığı var. Fikir aşamasında bile<br />
yıkımdan, taşınmadan bahsedildiğinde toplumda büyük tepki<br />
gözlenebiliyor.<br />
Fenerbahçe’nin de biçimsiz bir şekilde şehir merkezinde<br />
kalan stadyumunu bir şekilde şehre entegre etmemiz<br />
gerekiyor.<br />
Yeni bir olimpiyat stadyumu var olan kapasitenin üzerinde<br />
bir trafiği buraya çekecektir.<br />
Yükseltilmiş bir yer seviyesinde stadyuma ve stadyumdan<br />
kaynaklanan insan akışını karşılamamız mümkün olabilir.<br />
Bu seviyeye girişte güvenlik kontrolleri rahatlıkla yapılabilir,<br />
santra noktasından 460m açılmış bir pergel gibi çizilen<br />
bu “etek” üzerinde stadyumun yaya trafiğinin akması<br />
beklenilecek.<br />
Eteğin merkezinden geçen aks su sporları merkezi ile<br />
Söğütlüçeşme arasına Şükrü Saraçoğlu veya yeni olimpiyat<br />
stadyumunu alacak. Bu aks’ın yerden yaklaşık 10m’lik bir<br />
yüksekliği olacağı için bu yürüyüş yolu üzerinde güvenlik<br />
güçleri kontrol sahibi olabilecek. Yeni stadyum bu aks<br />
üzerine hizalanmış olabilir, böylelikle Şükrü Saraçoğlu<br />
Stadyumunun tekil varlığının aksine buradaki yeni<br />
stadyumun komşu yapılar ile daha belirgin bir ilişkisi olabilir.<br />
41
4<br />
KUŞDİLİ<br />
TEPESİ<br />
42
Tepeler İstanbul’un karakterini veren önemli<br />
unsurlardan biridir. Kadıköy, özellikle de<br />
Dereağzı - Kuşdili - Fikirtepe aksı, 2.8km<br />
boyunca İstanbul’dan beklenmeyecek kadar<br />
düz bir alan. Bu alana daha önce önerilen<br />
alışveriş merkezi büyük bir tepki aldı ve<br />
kamuoyu Kuşdili Çayırı’nın alışveriş merkezi<br />
olmaması için haklı bir tepki gösterdi. Bizler<br />
Kuşdili’ni bir yeşil alan olarak düşlerken<br />
buraya aynı zamanda bir tepe özelliği<br />
kazandırmayı zekice buluyoruz. Böylece<br />
hem otoyol kirliliği bu tepenin içerisinde<br />
gözönünde olmayacak, hem de yükseğe<br />
tırmanıldığında Fikirtepe ve Dereağzı arasında<br />
görsel bir bağ kurulacak, bu mesafelerin<br />
yürünebilirliği yayaların gözlemine sunulacak.<br />
Tepe batı tarafında bir örtü gibi ahşaptan<br />
olabilir, bu örtünün altına geçiş cam bir kutu<br />
aracılığıyla olabilir. Böylece Kuşdili içerisinden<br />
geçebilecek Kurbağalıdere temizlendiğinde<br />
burada çok özel bir kıyı oluşturulabilir.<br />
43
5<br />
SÖĞÜTLÜÇEŞME<br />
TREN İSTASYONU<br />
44
Söğütlüçeşme Tren İstasyonu Marmaray’ın<br />
gelişi ile çok daha yüksek kapasitede<br />
çalışmaya başlayacak. Şu anda Doğu ile Batı<br />
arasında yarışma bölgesinde bir duvar gibi yer<br />
alıyor.<br />
Biz bu duvar karakteristiğinden İstasyon’u<br />
kurtarmak istiyoruz. Yönü olmayan bir formu,<br />
çemberi kullanarak İstasyonu yer yöne açılan<br />
bir bina olarak düşünüyoruz.<br />
İstasyon aynı zamanda yaya, bisiklet yolları,<br />
tren ve metrobüs’ün bir araya geldiği adeta bir<br />
“kablo toplayan mandal” görevi görebilir.<br />
<strong>Masterplan</strong>ı oluşturan çemberleri takip<br />
eden katmanlar, Söğütlüçeşme durağında<br />
toplanarak katmanlar arası geçiş olanağı<br />
sunacak.<br />
45
6<br />
EVLENDİRME<br />
DAİRESİ / ANFİ<br />
46
Evlendirme Dairesi şu anda kapalı bir kutu olarak<br />
Kadıköy’ün girişinde bulunuyor. Günümüzde açık<br />
hava - yarı açık düğünler çok fazla yapıldığı için<br />
evlilik töreni ve başka toplantılar için de uygun<br />
olabilecek bir anfi önerdik. Bu anfide zaten çok<br />
kısa süren nikah törenlerinin bir cam arkasından<br />
şehrin de şahitliğinde gerçekleştirilmesi mümkün<br />
olabilir. Nikah sonrasında anfi etrafındaki parkta<br />
bir araya gelinerek takı törenleri yapılabilirdi. Şu<br />
anda evlendirme dairesinde tuvalet kapıları amacı<br />
dışında geçişler için kullanılıyor ve gelin - damat<br />
takı töreni süresince nikah salonu çevresinde kapalı<br />
bir alanda uzun süre bekliyor. Bu merasimi daha<br />
güzel bir çevrede, daha ferah bir şekilde yapmak<br />
mümkün olmalı.<br />
47
48<br />
7<br />
PASAJ
Pasajlar Kadıköy kültürünün bir parçasıdır.<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dayattığı<br />
dev salı pazarı projesi, dev otopark ve alışveriş<br />
merkezi projeleri ile Kadıköy halkının tepkisi<br />
bir AVM karşıtlığı üzerinde yoğunlaştı. Ancak<br />
bizim kuzey aksına insanları davet etmemizde<br />
Pasaj elemanı değerli olacaktır. Yarı açık hava<br />
olan bu bina, Paris La Defence’da Grande<br />
Arch’ın üstlendiği görev gibi masterplanın<br />
ikinci evresi olarak görülebilecek Fikirtepe<br />
bağlantısını güçlendirecektir. Bu pasaj “yönsüz”<br />
olarak tanımladığımız çemberlerden birine yön<br />
kazandırma görevini üstleniyor. Stadyum ve su<br />
sporları merkezinden gelen yükseltilmiş yürüme<br />
yolu ile, ikinci aks (Kuşdili Tepesi - Uzunçayır) bu<br />
bina içerisinde birbirine bağlanıyor.<br />
49
50
51
KESİT 9<br />
KESİT 5<br />
52
KESİT 9 PASAJ, İSTASYON - DOĞU<br />
KESİT 5 KUŞDİLİ TEPESİ, İSTASYON - KUZEY<br />
53
8<br />
BELEDİYE<br />
BİNASI<br />
54
Kadıköy’ün simge binası olarak görülebilecek<br />
son zamanlarda ülkemizde “kötü” ilan edilen<br />
modern mimarlığın günlük hayatımızda<br />
hala kullanabildiğimiz sınırlı eserlerinden<br />
Kadıköy Belediyesi binasını masterplanımız<br />
çerçevesinde koruma altında tutuyoruz.<br />
Belediye binasını sekizinci bölgede, 190m<br />
çapında bir çember içerisinde koruyoruz.<br />
Bu çember içerisinde seyrek ağaçlar ve<br />
yürünebilecek, aktif olarak kullanılabilecek bir<br />
çim alan bina tarafından adeta bir paravan<br />
gibi doğal olarak üç farklı bölgeye ayrılacak.<br />
190m’lik çapın çevresinde araç trafiği Kadıköy<br />
yönüne ve minibüs caddesine doğru akmaya<br />
devam edecek. Ancak minibüslerin belediye<br />
binası çevresinde yolcu almasındansa alternatif<br />
olarak Pasaj çemberi etrafında yolcu alması<br />
düşünülebilir.<br />
55
56<br />
9<br />
SÖĞÜTLÜÇEŞME
Söğütlüçeşme Olimpik masterplan<br />
çerçevesinde ikinci aşama diyebileceğimiz<br />
bölgede yer alıyor. Fikirtepe ile birlikte yerleşim<br />
bölgesi olarak var olanla entregre olmuş bu<br />
çember içerisinde kuzeyde kalan yarım dairede<br />
yerleşim devam ediyor, güneyde ise yeni bir<br />
kapalı spor salonu için yeterli alan mevcut.<br />
Temsili olarak önerdiğimiz bu salon Londra<br />
olimpiyatlarındaki kapalı spor salonunun<br />
boyutları esas alınarak tıpkı birinci bölgede<br />
yer alan su sporları merkezinde olduğu gibi<br />
temsili olarak önerildi (temsili su sporları<br />
merkezi boyutları Pekin 2008, temsili olimpiyat<br />
stadyumu Londra 2012 olimpiyatları esas<br />
alınarak önerilmiştir)<br />
57
58<br />
10<br />
ADLİYE
Kadıköy’ün yeni adliye binasını Kuşdili - Uzunçayır<br />
aksının merkezinde Kadıköy’ün yeni gelişmekte<br />
olan bölgesi Fikirtepe’nin sembolü olarak<br />
görebileceğimiz bir yapı olarak görüyoruz.<br />
Kuşdili deresinin üzerinden dört yana uzanarak<br />
oturtulacak bina toplumda adaletle sağlanılması<br />
öngörülen dengeyi ve derenin üzerinde oturarak<br />
doğa ile bu dengenin kurduğu ahengi temsil<br />
edebilirdi.<br />
Yeni adliye binasının içerisinden geçen aks<br />
çevresinde derenin bir göle dönüşmesi de<br />
düşünülebilirdi. Bu gölde yaratacağımız suni hareket<br />
ile derenin temizlenmesine katkıda bulunabilecek<br />
aranan harekete kaynak sağlanabilir.<br />
59
10<br />
FİKİRTEPE<br />
TİCARET MERKEZİ<br />
Fikirtepe ve çevresinde Akasya, Ticaret Bölgesi<br />
(Tüm yükseklik kısıtlamalarının kaldırılmış<br />
olması)ni bu bölge için de bir avantaj olarak<br />
görüyoruz. Doğu-Batı yönünde uzanan<br />
aksımızın sonunu Ticaret Bölgesi’nin devamı<br />
olarak görüyoruz.<br />
60
61
11<br />
UZUNÇAYIR<br />
/ METROBÜS / AKASYA AVM<br />
62
Uzunçayır çevresinde şu anda gelecekte oluşacak yoğunluğa,<br />
geleceğe karşı olan heyecanımıza yakışmayan bir planlama<br />
sözkonusu. Popüler dilde Selçuklu Mimarisi olarak isimlendirilen<br />
bu “tarz” ile Akasya alışveriş merkezinin karşısında yeni okul<br />
binaları inşa ediliyor.<br />
Yükseklik sınırının kaldırıldığı Fikirtepe’de, teknolojinin<br />
bize sunduğu olanakları zorlayarak, gelecek nesillere<br />
bırakabileceğimiz nitelikli eserleri inşa etmek mümkünken, bu<br />
karikatür yapıların yeni bir stil olarak inşa ediliyor oluşu bizler<br />
için kaçırılan bir fırsattır.<br />
Uzunçayır çemberi E5’i merkezine alan bir bölge, burada<br />
gerçek anlamda bir Ticaret Merkezi düşündüğümüzde, Batı<br />
Ataşehir’den çok daha kolay ulaşımı ve altyapısı çoktan var olan<br />
bir Ticaret Merkezi önermiş oluruz.<br />
Ticaret Merkezi ile Söğütlüçeşme İstasyonu ve Derağzı Gezisi<br />
uzun ofis saatlerinde çalışanların spor yapmaları, yürüyüşe<br />
teşvik edilmeleri için çok özel bir olanak sunacaktır.<br />
63
64
65