You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
UYGARLIKLARIN
BAŞKENTİNDE
YAŞANMIŞ
HAYATLAR
Uygarlıkların
Başkentinde
Yaşanmış
Hayatlar
Mustafa ANTEPLİOĞLU
İslâhiye Kaymakamı
Kemal VURAL
İslâhiye Belediye Başkanı
Şirin ilçemiz İslâhiye, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmanın yanında
UNESCO Dünya Kültürel Miraslar Geçici Listesinde yer alan Yesemek, milattan önce 800.
yıllara ait Zincirlihöyük gibi değerlere; dünyada başka bir ülkede olmayan Tilmenhöyük
ve Taşlıgeçithöyük gibi iki tane “arkeolojik parka” sahiptir. Ayrıca eşsiz doğası, endemik
bitkileriyle yayla turizminin beşiği Amanos Dağlarının zirvesindeki Huzur Yaylası gibi
turistik yerlere sahiptir.
İlçemizdeki birden fazla aşiretin bir arada yaşayarak, birbirlerine kız verip, alarak
oluşturdukları bağlarla ortaya koyulan kültürel çeşitlilik en büyük zenginliğimizdir.
Merkez ve kırsal olmak üzere 71 mahallesi, yaklaşık 69 bin nüfusu bulunan İslâhiye’miz; 818
kilometrekare alanı ve Akdeniz iklimi ile Amanosların güzel havasıyla acı biberi, tatlı sofralık
üzümü yetişen bereketli topraklara sahiptir.
Gelişen sanayisiyle cazibe merkezi hâline gelen ilçemizin örf, adet ve geleneklerine bağlı
kalmayı da başaran hemşerilerimi sonsuz sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Uygarlıkların Başkentinde Yaşanmış Hayatlar adını verdiğimiz, uzun ve zahmetli uğraşlar
sonucu hazırlanan bu eserin bir sonraki nesle ışık tutacağını umuyoruz.
Dünden bugüne, bugünden yarına giden hayat yolunu aydınlatacağına inandığımız
kitabımızda yer alıp da ahirete göç eden hemşehrilerimize Allah’tan rahmet, kalanlara ve tüm
yaşlılarımıza sağlıklı günler dilerim.
Çınarlarımıza verdiğimiz değerin aynası olan kitabımızın hazırlanmasında emeği geçen Şair-
Yazar Vedat Erikli, Eğitimci Yazar Hakan Yıldırım, Gazeteciler Zekeriye Şimşek ve Kadir Çelik’e
teşekkür ederim.
;
İslâhiye
,
,
sağlıklı,
Selahattin TÜRKMEN
İslâhiye Ticaret Odası Başkanı
Vedat ERİKLİ
Şair/Yazar
SUNUŞ
Projenin Hikâyesi; 2019 yılında Islâhiye ilçesi Ortaklı Jandarma Karakol Komutanı olarak gö reve
başladığımda Islâhiye’nin Hititler Dö neminden başlayarak Yunanlar Dö nemi, Bü yü k Iskender Dö -
nemi, Doğu Roma Imparatorluğu Dö nemi, Hz. Omer Dö nemi, Selçuklular Dö nemi, Memlü kler Dö nemi,
Osmanlılar Dö nemine kadar çok bü yü k bir tarihı ̂ kü ltü re ev sahipliği yaptığını gö rdü m.
Bu zenginlikler içerisinde dü nyanın en bü yü ğü olan Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atö lyesi, Zincirli
(Sam’al) Hö yü k, Tilmen Hö yü k Arkeolojik Parkı, Cıncıklı Oren Yeri, Ortü lü Harabeleri, Taşlıgeçit
Arkeolojik Parkı gibi eserlerin tarihe tanıklık ettiğini, Islâhiye’nin birçok tarihı ̂ kü ltü rü ve zenginliği
içinde barındırdığını hayranlıkla gezerek izledim.
Islâhiye’nin Kurtini Tepesi, Karakö prü (Roma Yolu), Hicaz Demir Yolu, Huzur Yaylası, Tahta Kö p-
rü Barajı, Bağlarü stü Mesire Alanı gibi eşsiz ve benzersiz gü zelliklere sahip bir sınır ilçesi olduğunu,
Mustafa Kemal ATATURK’e kısa bir sü re de olsa ev sahipliği ettiğini heyecanla dinledim.
Değişik tarihlerde, çeşitli sebeplerle Islâhiye ilçesine gö ç eden, burada yaşayan, farklı millet ve
kü ltü rlerden olan Suriye, Iran, Irak, Cezayir; Bulgar, Afgan uyruklu vatandaşlarımızın burada huzur
içerisinde yaşadığını gö rdü m. Kü rtçe, Zazaca, Lazca yerel dillerinin konuşulduğunu, muhacir ve
Yö rü k kü ltü rü nü n devam ettirildiğini, bü yü k bir mozaik olduğunu, bö lge insanının ü stü n hoşgö rü
ve misa irperverliği ile dışarıdan gelip yerleşen insanları sahiplendiğini ve onlara kucak açtığını
takdirle tespit ettim.
Belki de eşi ve benzerine çok az rastlanır bu gü zel ve şirin ilçemizin tarihı ̂ değerlerini, insanı ̂ ve
kü ltü rel zenginliklerini gö rdü kten sonra Islâhiye insanının ü stü n bilgi birikimini; ö rf, adet, gelenek
ve gö reneklere bağlı, yardımlaşmayı ve kaynaşmayı seven ö zelliklerini biz ve bizden sonraki nesillere
aktarabilmek için kitap hâline getirmeye, sonrasında ise belgesel ve resim sergisi ile ö lü msü z-
leştirmeye karar verdim.
Bu çalışmayı Islâhiye Belediye Başkanımız Sayın Kemal VURAL’a anlattığımda onun da bana
“Bö yle bir proje benim hayalimdi, hemen bugü n başlayalım; yarın bile çok geç olabilir çü nkü her
gü n bir değerimizi kaybediyoruz.” demesiyle “Yaşanmış Hayatlar” ile ilgili foto-kitap, belgesel ve
resim çalışmamıza başladık.
Yaşanmış hayatlarla ilgili yapılan çalışmada Islâhiye’nin tarihı ̂ zenginliklerini ve gü zelliklerini
anlatarak, bu tarihı ̂ zenginlik içerisinde yaşamlarını sü rdü ren 50 yaşanmış hayatımızı dinleyerek,
ö ncelikle 90 yaş ü stü bü yü klerimizin hayatlarını ve Islâhiye ilçemize emekleri geçen bü yü klerimizi
anlattık. Bunun yanında Kore gazisi, Kıbrıs gazisi, Gü neydoğu gazisi, şehit annesi ve şehit babası gibi
bü yü klerimizin de hayatlarını dinledik.
;
,
karşılanmıştır.
İslâhiye İslâhiye
Baskı ve C lt:
Anıt Matbaacılık
D zg : M. Sa t KÜTÜK
Kapak Tasarımı: M. Sa t KÜTÜK
B r nc Basım, 2022
Isbn
978-625-00-9647-5
İÇİNDEKİLER
SAYFALAR
İÇİNDEKİLER
SAYFALAR
1-İslah ye
2- İlçen n Tar h
3- Fatma Tıraş
4- Ökkeş Öcal
9
10-21
22-23
24-25
27- Naz f Yanar
28- Ayşe Yılmaz
29- Ömer - Em ne Köse
30- Hat ce Polat
78-79
80-81
82-83
84-85
5- F dan Özkan
26-27
31- Al Dem rc
86-87
6- Mustafa Emek
28-31
32- Ayşe Beyaz
88-89
7- Suna Gür
32-33
33- Reş t Dursun
90-91
8- Şak r Gültek n
34-35
34- Senem Korkmaz
92-93
9- Durdü Coşkun
36-37
35- Enver Kılıç
94-96
10- Ayşe Gelebek
38-39
36- Ayşe Kaya
97
11- Az z Bal
40-41
37- Fato Yıldırım
98-99
12- Nes be Kaya
42-43
38- İsma l Günay
100-101
13- Osman Eker
44-47
39- Keko Dem rdağ
102-105
14- Özo Bozgey k
48-49
40- Mehmet Dem r
106-107
15- Osman Elmas
50-51
41- Mehmet Kurt n
108-109
16- Ayney Hoşgören
52-55
42- Süleyman Özpolat
110-111
17- Reş t Toprak
56-59
43- Mehmet Nasıroğlu
112-113
18- Ayşe Kaçar
60-61
44- Ökkeş Çalışkan
114-115
19- Mehmet Taş
62-63
45- Hal l Dağ
116-117
20- Geboş Temtek
64-65
46- Murat Savcı
118-119
21- Yahya Bayrakdar
66-67
47- Şıh Mehmet Dem rel
120-121
22- Ayşe Çel ker
68-69
48- Savran Daşkın
122-123
23- Gökşen Polat
70-71
49- Cah t Köse
124-125
24- Em ne Aslan
72-73
50- Döndü Doğan
126-127
25- Osman Aydın
74-75
51- İsma l Mac t
128-129
26- Meryem Akkaya
76-77
52- Ak f Dem rel
130-131
53- Yaşar Çıngı
132
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
zaik taşlarının gö rü lmesinden dolayı bu bö lgeye, mahalle
halkı tarafından “Cıncıklı” adı verilmiştir. Cıncıklı ö ren
yerinin çevresinde bazalt taşlardan yapılmış birçok yapı
kalıntısı mevcut olmasına rağmen bunların ne tü r yapılar
olduğu tam olarak anlaşılamamıştır. 1995 yılında Gaziantep
Arkeoloji Mü zesi tarafından yapılmış olan kazılarda
Cıncıklı Kilisesi ve mozaikler çıkarılmıştır. Cıncıklı’da
gö rü len yapı kalıntıları içinde en belirgin olanı şü phesiz,
kilise yapısı kalıntılarıdır. Uzunluğu 28 m, eni 15 m olan
dikdö rtgen yapılı kilisenin bazalt ö rgü lü duvarları, yü k-
seklikleri yer yer 50 ile 70 cm olarak korunmuştur.
yö netiminde, Italya Bologna Universitesi ö ğretim ü yelerinden
Nicolo Marchetti’nin bilimsel sorumluluğunda iki
dö nemlik kazılar yapıldı. Aynı zamanda, Tilmen Hö yü k
parkı deneyiminin ü zerine geliştirilen, bü yü k ö lçekte bir
koruma ve saha dü zenleme planı uygulamaya kondu. Iki
aylık bir bilimsel çalışmanın ardından ortaya çıkan taşınabilir
eserler Gaziantep Mü zesi’ne gö tü rü lmü ştü r.
ÖRTÜLÜ HARABELERİ
Ortü lü Mahallesi civarında bulunan ve Bizans zamanından
kalan bu harabeler, vatandaşlarca yağma edilmiştir.
Hâlen bir sü tunu kalmış olup Ortü lü Mahallesi muhtarlığınca
koruma altına alınmıştır. Ortü lü Mahallesi’nin
adını verdiği bu kent, mahallenin batısında kale ve mezarlık
mevkiinde bulunur. Yaklaşık 3 dö nü mlü k bir arazi
içerisinde gö rü len bu antik kentte doğu ve gü ney yö nü n-
de yapı kalıntıları ve anıtsal parçalar yer almaktadır. Yapı
kalıntıları mimarı ̂ açıdan değerlendirildiğinde, girişin
gü ney kanadından sağlandığı, doğu batı doğrultulu bir
mekân ve bu mekânı kuzey gü ney doğrultusunda kesen
başka bir mekân mevcuttur. Alan ü zerindeki bazı yapı
kalıntılarının kaçak kazıcılar tarafından tahribata uğratılmış
olması da ü zü ntü vericidir.
TAŞLIGEÇİT ARKEOLOJİK PARKI
Ilçemize bağlı Yesemek Mahallesi’nin 1 km batısında
yer alan Taşlıgeçit Hö yü ğü ’nü n yü ksekliği 9 metre, eni ise
80 metre civarındadır. MO 2000-1600 yıllarını kapsayan
Orta Tunç Dö nemi’ne ait bir yerleşim yeri olan Taşlıge-
çit Hö yü ğü ’nü n şehir devletlerine ev sahipliği yaparak
ö nemli bir ticaret merkezi olduğu yapılan çalışmalar
sonucunda tespit edilmiştir. Tü rk ve Italyan ö ğrencilerle
çok sayıda işçinin çalıştığı kazıda; bir kule kalıntısı, kent
surları, elit ve sıradan ailelere ait ev kalıntıları, mü hü rler
ve depolar gü n ışığına çıkarılmıştır. Yü zeyde çok sayıda
Tunç Çağı’na ait seramik parçaları gö rü lmü ştü r. Arkeo-
lojik çalışmaların bitmesinin ardından Taşlıgeçit Hö yü k,
Tilmen Hö yü k gibi Arkeolojik Park hâline getirilerek
12.10.2010’ da Tü rk turizminin hizmetine sunulmuştur.
Yerleşmenin Tarihçesi
Yerleşme MO 3000 civarında (Ilk Tunç Çağı’nın başlangıcı,
yaklaşık MO 3000-2000) kurulmuş ve aniden
terk edilerek iki yü zyıl için boş kaldığı MO 1800 civarına
kadar savunma sistemsiz, bü yü k bir kent olarak gelişmesini
sü rdü rmü ştü r. Ilk Eski Hitit Kralı I. Hattuşili tarafından
Orta Tunç Çağı sonunda yıkılan ve MO 1600’e kadar
gü çlü bir başkent durumunda olan Tilmen Hö yü k’ü n yeni
rolü yle bağlantılı olarak açıklanmıştır. Bu olaydan sonra
Taşlıgeçit; yeniden iskân edilerek masif savunma sistemleri,
kaleleri, ü st dü zey konutları ve geniş evleriyle yeniden
ö nem kazanan bö lgesel bir merkez hâline gelmişti.
Bu evre (Son Tunç I, yaklaşık MO 1600-1400) bir depremle
son bulmuştur. Zengin malzeme içeren yıkılmış
katmanlar akropolü n her yerinde ortaya çıkarılmıştır.
Takip eden dö nem (Son Tunç II, yaklaşık MO 1400-1200)
bü yü k kü plerle dolu kamu depolarıyla, iyi planlanmış bir
yerleşmeye şahit olur ve terk edilerek son bulur. Yerleşme
yeri; MS 16. yü zyılda bazı gö çebe Tü rkmenlerin sü -
rü leri için burada ağıllar kurduğu zaman kısaca kesintiye
uğrayan uzun bir terk edilme dö neminden ö nce, tepe
kısmında kü çü k bir kö yü n kurulduğu Helenistik Dö nem’e
kadar boş kalır.
DİĞER HÖYÜKLER
Sü zmez Hö yü k, Davlumbaz Hö yü k, Uçağaç Hö yü k, Dolan
Hö yü k, Tatar Hö yü k, Tü tü n Hö yü k, Karapınar Hö yü k,
Gü llü Hö yü k, Akınyolu Hö yü k, Gü ney Hö yü k, Elbistan Hö -
yü k
Sahadaki Araştırmanın Tarihçesi:
Taşlıgeçit Hö yü k ilk olarak 1950’lerin sonlarına doğ -
ru Prof. Dr. Re ik Duru tarafından incelenmiş (o dö nemde
Prof. Dr. Alkım’ın asistanı) ve 1980’lerde tekrar Ilhan Te-
mizsoy (o dö nemde Gaziantep Mü zesi Mü dü rü ) tarafın-
KARAKÖPRÜ & ROMA YOLU
dan ziyaret edilmişti. Ardından 2004 yılında Italyan-Tü rk Islâhiye turizmi için ö nemli yere sahip olan antik
ortak ekibi sahayla ilk teması yaptı ve bundan sonra, bu-
Roma Kö prü sü ve devamındaki Roma yolu, civardaki
ranın gittikçe daha çok harap olan durumunun araştırma kö ylü ler tarafından taşlarının renginden dolayı Karakö p-
ve koruma gerektirdiği kararı alınıncaya kadar, buraya rü olarak adlandırılıyor. Karakö prü , bö lgede bir benzerinin
daha olmamasıyla da dikkat çekiyor. Karakö prü ve ci-
dü zenli ziyaretler gerçekleştirdi. Bö ylece 2009 ve 2010
yıllarında, kasım ayında başlayan yeniden dolma sü re-
varının yaz aylarında bö lgede çalışmalar yapan arkeoloji
cinden ö nce gö lü n çekildiği ağustos-ekim aylarında Ga-
ekiplerinin gö zdesi olacağına kesin gö zü yle bakılıyor.
ziantep Mü zesi’nin Mü dü rü Ahmet Denizhanoğulları’nın
19
KURTİNİ TEPESİ
Kurtini Tepesi, Islâhiye-Antakya karayolunun batısında,
Hü rriyet Mahallesi’nde yer almaktadır. Kurtini
Tepesi’nin, Bü yü k Iskender tarafından kurulan ve adı
“Zaferler Kenti” manasına gelen Nikeopolis antik kentinin
akropolü olduğu dü şü nü lmektedir. Tepenin ü zerinde
yer yer sur kalıntıları ve bina temelleri mevcuttur. Surlar
dü zgü n olmayan bü yü k bazalt taşlardan yapılmıştır.
20
21
22
23
24
Bir toplum kü ltü rü yle var olur, gelişir, olgunlaşır. Bu
nedenle kü ltü rü n nesilden nesile aktarılması çok
ö nemlidir. Kü ltü rü gelecek kuşaklara aktaracak olanlar
ise o toplumun insanlarıdır. Işte bu bilinçle Islâhiye’mizi
karış karış geziyoruz. Bugü n ise yolumuz bir ulu çınara
dü şü yor: Okkeş Ocal’a.
Bir ö ğle vakti ilçemizin ilk ve en eski esna larından
Okkeş Ocal’ı ziyaret ediyoruz. Yaşlılığa bağlı
rahatsızlıklarına rağmen hayata dolu dolu bakan,
memleket sevdalısı bir insan olan Okkeş amca; bizleri
isminin verilmiş olduğu apartmanında mutlulukla
karşılıyor ve gü ler yü zü yle evine buyur ediyor.
ÖKKEŞ ÖCAL
Doğum Tarihi: 1927
Dervişpaşa Mahallesi
“ÇOCUĞUMUN SAĞLIĞI İÇİN
AVRUPA ÜLKELERİNE GİTTİM.”
Kendimize uygun bir yer bulur bulmaz koyu bir sohbete
başlıyoruz. Bu sırada kö pü klü bir kahvenin de eşlik ettiği
konuşmalarımıza Okkeş amcanın samimi ü slubu ve tatlı
diliyle devam ediyoruz.
Okkeş Ocal, 1927 yılında Bayraktepe kö yü nde
dü nyaya gelmiş. Henü z kü çü k bir çocukken anne ve
babasını kaybetmenin acısını yaşayan Ocal, Arfalı
kö yü nde dedesinin yanında yaşamaya başlamış. Kü çü k
yaşlardan itibaren tezgâhtarlık yapmış. O yıllarda
ilçemizde ortaokul olmayışından dolayı ortaokulu
Kahramanmaraş’ta okumuş. Askerliğini Devlet
Demiryolları Hareket Memuru olarak yapan Okkeş
amca, Erzincan’da iki yıl, iki yıl da Gaziantep Çobanbey
Hudut Istasyonunda çalışmış. Askerlik sonrası iki yıl
daha memurluk yaptıktan sonra TCDD’deki gö revinden
istifa etmiş ve kendi iş yerini kurmuş. Islâhiye’de tü p, su,
lastik, gü bre bayiliği yaparak ticaretle uğraşmış.
Okkeş amca bunları anlatırken kahvesinden kü çü k
bir yudum aldıktan sonra anlatmaya devam ediyor.
Eşi Medine Hanım ile 1955 yılında Islâhiye’de,
Kahramanmaraş Belediye Şehir Bandosuyla dillere
destan bir dü ğü n yaptığını anlatırken gö zü hemen
koltuğunun yanında duran siyah beyaz fotoğrafa kayıyor.
2019 yılında kaybettiği eşini ve o gü nleri anlatırken
gö zlerinde yanan mutluluk ışıltısı, bir anda yerini hü zne
bırakıyor. Hü zü n gittikçe koyulaşıyor. Ardından 1958
yılında bir yaşındaki oğlu Mehmet’in gö zü nde meydana
gelen tü mö r nedeniyle tedavisi için Ingiltere’ye uçakla
gittiğini, Londra’da ve diğer bazı Avrupa ü lkelerinde
yaklaşık beş ay kaldığını sö ylü yor ve oğlu Mehmet’i daha
sonra lö semiden kaybettiğini eklerken gö zleri doluyor.
Medine Hanım ile olan evliliğinden ü ç oğlu, bir kızı
dü nyaya geldiğini sö ylü yor. 2004 yılında ise diğer oğlu
Onder’i kırk iki yaşında iken kaybeden Okkeş amcanın
acısı sesine yansıyor.
Biz de konuyu değiştirmek adına kendisine başka
konularda sorular soruyoruz.
Çocukken Malatya’dan Fevzipaşa Tren Istasyonuna
trenle gelen Atatü rk’ü gö rdü ğü nü anlatan Ocal, yaya
olarak ilçeden Fevzipaşa’ya kadar gittiğini anlatırken
o hü zü n silinip gidiyor ve yerini mutluluğa bırakıyor.
Biraz sesini temizledikten sonra 1950’li yıllarda seçimler
için Islâhiye’ye gelen Ismet Inö nü ’yü de gö rdü ğü nü
belirtiyor. Yine aynı yıllarda Fransız ordusunun Suriye’yi
planö r uçaklarla bombaladığını, uçakları gö rebilmek için
Tahtakö prü Barajı civarından Meydanekbez sınırına dek
gittiklerini heyecanla anlatıyor.
Islâhiye’nin yaşayan kü ltü r hazinesi olarak bildiğimiz
Okkeş amcaya Islâhiye’yi soruyoruz. Şö yle bir
gü lü msedikten sonra anlatmaya başlıyor.
70’li yıllarda Islâhiye’nin gü neyin en modern kenti olarak
bilindiğini aktaran Ocal, “Ses sanatçıları buraya gelirdi:
Ayşe Şan, Ibrahim Tatlıses gibi… O zamanlar burası çok
canlıydı. Halkı da bilinçliydi. Giyim kuşamıyla da Islâhiye
ileriydi. O tarihlerde Suriye’ye canlı hayvan ticareti çok
canlıydı. Ilçede bü yü klü kü çü klü 14 otel, ü ç aile sineması
ve aile gazinoları vardı.” diye anlatıyor ve uzun sü re Ticaret
Odası Meclis Başkanlığı ve Belediye Meclis Uyeliği yaptığını
belirten Okkeş amca “Islâhiye’ye sahip çıkmalıyız.” diye
ekliyor.
Tam bir Islâhiye sevdalısı olan Okkeş amcaya uzun
yaşamanın sırrını sorduğumuzda cevabı “Yoğurt yiyin.”
oluyor.
Biz de bu doyumsuz sohbette Okkeş amcayı daha fazla
yormamak için ondan mü saade istiyoruz ve yü zü mü zde
onu tanımanın mutluluğuyla ona iyi dileklerde bulunarak
oradan ayrılıyoruz.
(Not: 13 Ocak 2022 Perşembe Günü Vefat Etmiştir.)
25
26
27
28
(Not: 02 Kasım 2021 Salı Günü Vefat Etmiştir.)
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
(Not: 13 Nisan 2021 Salı Günü Vefat Etmiştir.)
53
54
55
56
REŞİT TOPRAK
Doğum Tarihi: 1921
Altınüzüm Mahallesi
‘’SURİYE’DE DOĞDUM,
VATANIM TÜRKİYE.’’
“Baltalar el m zde,
Uzun p bel m zde
B z g der z
Ormana hey, ormana!”
B r dede düşünün, hem de yüz yaşında. B r de bu
deden n s ze lkokul yıllarında öğrend ğ çocuk şarkılarını
ştahla söyled ğ n hayal ed n. İşte bu dede
Reş t Toprak.
Bugünkü z yaret m z yaptığımız Reş t amca,
yukarıda bahsett ğ m z g b çocuksu b r sev nçle
karşılıyor b z . B ze çocuk şarkıları söylüyor ve ş -
rler okuyor. Sonra b zle beraber o da alkışlıyor. O
yıllarda öğrend ğ her şey dün g b aklında. Bu yaştak
b r nsanın o mutlulukla b r şeyler söylemes
b z çok mutlu ed yor ve onu tanımaya başlıyoruz.
Lakabı V ze olan Reş t Toprak, Sur ye’n n Afr n
kent nde dünyaya gelm ş. Henüz 6 aylık bebekken
Sur ye’den kan davası neden yle a les yle b rl kte
Türk ye’ye gelm şler.
İslâh ye’de b rkaç mahallede kamet ett kten
sonra Altınüzüm Mahalles ’ne yerleşm şler. Ş md
hayatta olmayan annes ve d ğer k ab s kend s n
büyütmüş, ona destek olmuş. Burada lkokula da g -
den Reş t amca, tarım şç l ğ yle uğraşarak geç m n
tem n etm ş. Ş md se yaşlılık maaşıyla geç m n
sağlıyor.
İlkokulu, üçüncü sınıfa kadar okuyan Reş t
amca, okulda çok y b r öğrenc ym ş. Öğretmenler
kend n çok severm ş.
Görücü usulüyle evlend ğ eş n n a les ne 600
l ra başlık parası verm ş. Bu evl l kten beş erkek,
üç kız çocukları olmuş. Bu sek z evlattan y rm beş
torunu, otuz üç torunun çocuğu dünyaya gelm ş.
Çocuklarını se bazen tarım şç l ğ bazen de
hayvancılık yaparak büyüterek evlend rm ş. Kolunun
emeğ yle üç yüzden fazla küçükbaş hayvan
sah b olmuş. Her yıl bell b r kısmını satarak çocuklarını
evlend rm ş. Çocukları evlend rmek ç n
çaba sarf ed nce Hacc’a g tmek stemes ne rağmen
g demem ş.
Hayvancılık yapmaktan mutlu olmuş en fazla ve
en fazla da hayvancılığı bıraktığına üzülmüş.
Yaylada yaşamış olmanın kend s n z nde tuttuğunu
fade eden Reş t amca, ş md ye kadar h ç
doktora g tmem ş. Yaylada ken takas usulü peyn r,
pekmez alıp tüket rlerm ş.
Reş t amca, “Tekrar Afr n’e yen den g tmek ster
m s n z?” sorusuna telaşla toparlanıp “Yok aman!”
d ye gülerek cevap ver yor ve ardından ekl yor:
“Türk ye hayatımdır. Türk ye’y sev yorum.
Altı aylık çocukken geld m, ş md yüz yaşındayım.
Çocuklarım, torunlarım Türk ye’de vatan ç n askerl
k yaptılar, öğretmenl k de yapıyorlar. B z Türk
ye’den memnunuz ve artık buralıyız. Allah razı
olsun Türk ye’den.” d yor.
B z de ona güzel temenn ler ve güler yüzüyle
b z ağırladığı ç n teşekkür ed yoruz.
Uzun müddet mültec konumunda bulunan ve
Altınüzüm Mahalles ’nde yaşayan Reş t amcayı,
hüv yet de bulunmadığından askere almamışlar.
Nüfus cüzdanı daha sonra Sur ye’den b lg ler n n
gelmes n n ardından ver lm ş kend s ne.
1948 yılında eş Ayşe Hanım le evlenm ş. Eş n
üç sene önce 87 yaşında kaybetm ş.
(Not: 10 Ocak 2022 Pazartesi Günü Vefat Etmiştir.)
57
58
59
60
AYŞE KAÇAR
Doğum Tarihi: 1914
Örtülü Mahallesi
“EN ÇOK EŞİMLE
MENENGİÇ KAHVESİ İÇMEYİ ÖZLEDİM.”
(Not: 29 Ocak 2022 Cumartesi Günü Vefat Etmiştir.)
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
SENEM KORKMAZ
Doğum Tar h : 1926
Cevdetpaşa Mahalles
“OĞULLARIM ÖLECEĞİNE BEN ÖLEYDİM.”
(Not: 20 Ocak 2022 Perşembe Günü Vefat Etm şt r.)
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
BURADAN GİTMEYİ DÜŞÜNMEDİM.”
günü
103
104
105
106
107
108
109
g
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
Kadir ÇELİK
(Gazeteci)
Vedat ERİKLİ
(Şair/Yazar)
Zekeriye ŞİMŞEK
(Gazeteci)
İSLAHİYE BELEDİYESİ
İSLAHİYE
TİCARET ODASI