Derin Düşünce Nedir ?
Derin Düşünce Nedir ?
Derin Düşünce Nedir ?
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Derin</strong> <strong>Düşünce</strong> nedir ?<br />
değilsin ama hayatımda ilk defa birisi anneme saygı gösteriyordu. O gün ilk defa bir umut hissettim<br />
içimde. Bilmeni istedim.”<br />
Benim için neredeyse sıradan bir gündü. Kadıncağızın o daracık elbise içinde nasıl nefes alabildiğini<br />
sormuştum kendi kendime. Ucuz komedyenliğim karşılıksız değildi. Ekibin iyi bir oyuncusunu hoş<br />
tutmaktı amacım. Oysa o gün Rouland için bir deprem olmuş, kendini hapsettiği umutsuzluk<br />
hapishanesinin duvarları yıkılmıştı.<br />
Rouland çocukluğu boyunca herkesin hor gördüğü bir kadını canından çok sevmişti. Hayatının bir kaç<br />
yılını geçirdiği yetimhaneden öz annesi tarafından alınınca çok mutlu olmuştu.<br />
Çok sıkılıyordu gündüz. Zira annesi uyuyordu. Geceleri ise “çalışmak” için çıkıyordu. Artistik bir<br />
meslek, bir tür sanatçı diye düşünmüştü başlangıçta. Okuldaki arkadaşlarının gülüşmeleri ve alayları<br />
çabucak gerçeği öğretti ona. Ama Rouland ona sadık kaldı. Ağzı burnu kan içinde kalıncaya kadar<br />
annesinin “namusunu” savundu vargücüyle.<br />
Rouland’ın katlanmak zorunda olduğu günlük işkence çekilir gibi değildi. Umutsuzdu. Ancak annesi ile<br />
geçirdiğimiz çay saati bu çocuğu içine düştüğü kuyudan çıkaracak halatın ilk düğümü olmuştu. O<br />
günden sonra önce takım arkadaşlarıyla sonra okulun geri kalan kısmıyla yavaş yavaş konuşmaya<br />
başladı.<br />
Evleneceği genç kızla karşılaştığında Rouland’ın yaraları tam olarak sarılmamıştı. Evlendikten sonra<br />
bile uzun bir zaman annesi ile eşini bir araya getirmedi…<br />
Filozof ve psikolog Boris Cyrulnik’in yazdığı “Uçurumun kenarında aşktan bahsetmek” adlı eserden<br />
serbest bir çeviri ile aktardığım bu yaşam kesiti üzerinde bir parça düşünmeye değer.<br />
Bloglarda karşılaştığımız, süper kahramanlardan, çizgi filmlerden ödünç alınmış rumuzların arkasında<br />
insanlar var. Türlü imtihanlara tabi tutulan insanlar. Bloglara tekerlekli bir sandalyeden yorum yazan,<br />
yaşamı hayaller ve düş kırıklıklarıyla süslenmiş insanlar.<br />
Hayata iyi başlayıp dibi bulanlar yanında Rouland gibi “o.. çocuğu” damgasıyla dipte başlayıp hayat<br />
boyu su yüzüne doğru yüzmeye çalışanlar.<br />
Blogistan’a ayak bastığım günden beri iki intihar vakasıyla karşılaştım. Bir dostum da evlat acısını tattı.<br />
Yorum yazarken karşımızdakinin jest ve mimiklerini görmüyoruz. Ses tonunu duymuyoruz. Çoğu kez<br />
cinsiyeti, gelir seviyesi hatta yaşadığı ülke hakkında bile net bir fikrimiz yok ve bu eksiklik vücut dili<br />
eksikliğine ekleniyor. Gerçek hayatta olduğumuzdan daha kaba olmak çok “kolay”.<br />
İletişimin ve ortamın “sanal” olmasına rağmen Blogistan’daki insanlar ve çileleri gerçek.<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
16