You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
erkek işçi tedirgindi. Nasıl<br />
olur, işveren deprem sonrasında<br />
işçilerine lojman<br />
yaptırmıştı, onlara iyi davranıyordu.<br />
Sendikanın sağlayacağı<br />
bütün imkanları<br />
zaten sağlıyordu. Bu nedenle<br />
sendika bir işe yaramıyordu.<br />
Hatta önceleri<br />
var olan sendikanın işveren<br />
tarafından istenmediği için,<br />
işyerinde sendikanın bertaraf<br />
edilmesi, sendikaya açık<br />
destek veren işçilerin işten<br />
çıkartılması dışında çok da<br />
bir değişiklik yaratmamıştı.<br />
Ama son zamanlarda işyerinin<br />
bir kısmının kapanacağı,<br />
faal kısımlarından ise<br />
işçi çıkarılacağı söylentisi<br />
yayılmaya başladı. Hemen<br />
hemen tüm çalışanların erkek<br />
olduğu işyerinde kimin<br />
işten çıkarılacağı da be<strong>ll</strong>i<br />
değildi. Bu tedirginlik elbette<br />
erkek işçilerin eşlerine<br />
de sirayet etmişti. <strong>İş</strong>çilere<br />
tahsis edilen lojmanlar fabrikaya<br />
çok yakındı. Ve fabrikadan<br />
normal bir insanın<br />
değil ama bir insanın ancak<br />
yı<strong>ll</strong>arca orada yaşadığı için<br />
katlanabileceği cinsten çok<br />
kötü bir koku yayılıyordu.<br />
Bu araştırma kapsamında<br />
işçilerin evlerini de ziyaret<br />
ediyordum. Misafirperver<br />
ev halkı beni lojmanın<br />
bahçesinde ağırladı. Ben<br />
de sohbet esnasında, “bu<br />
kokuya nasıl dayanıyorsunuz”<br />
şeklinde bir soru<br />
sordum. <strong>İş</strong>sizlik tehdidini<br />
ensesinde hisseden işçinin<br />
karısı “ama bu koku bizim<br />
ekmeğimizin kokusu” cevabını<br />
verdi. Bu cevap beni<br />
uzun bir süre düşündürdü.<br />
Muhtemelen atıkların derelere<br />
akıtılması nedeniyle<br />
rengi kırmızıya dönen suyu<br />
gören bir başka işçi “bu ekmeğimizin<br />
rengi” diyecektir.<br />
Ancak bu gün ekmeğinin<br />
kokusu veya rengi olarak<br />
algılanan yarın çocukları<br />
için ne anlama gelecektir?<br />
Hatta bugünden ne anlama<br />
gelmektedir? Örneğin<br />
50 bin kişinin yaşadığı<br />
Kocaeli Dilovasında gerçekleşen<br />
ölümlerin %32.3ünün<br />
kanser nedeniyle olduğu<br />
araştırmalarla ortaya<br />
çıkmıştır. 50’si ağır sanayi,<br />
100’ü orta ölçekli çoğunluğu<br />
<strong>petrol</strong>, kimyasal, parlayıcı<br />
ve patlayıcı maddelere<br />
üretim yapan 150 fabrikanın<br />
bulunduğu bu bölgede genç<br />
yaşlı, işçi, işsiz, kadın,erkek<br />
herkesin risk altında olduğu<br />
ve yaşadığı biliniyor. Bu<br />
durumda çalışanlar için<br />
ekmeğin kokusu ve rengi<br />
hastalığın kokusu ve rengine<br />
dönüşebiliyor.<br />
<strong>İş</strong>çinin sağlıklı çevrede yaşama<br />
hakkı<br />
Oysa sanayinin yoğunlaştığı<br />
şehir insanları, çok<br />
yakından aciliyeti hissedilen<br />
sağlıklı bir çevrede<br />
yaşama hakkı ile yarı aç<br />
yarı tok pahasına yaşayabilme<br />
hakkı arasında bir<br />
tercih yapmaya zorlanıyor.<br />
Gerçekten, kendisinin ve<br />
çocuklarının karnını doyuramayan<br />
bir işçiye sağlıklı<br />
çevrede yaşama hakkından<br />
bahsetmek çok gerçekçi<br />
gibi görünmemektedir. Ancak,<br />
kısa vadeli ve günü<br />
kurtarmaya dönük yaşama<br />
stratejileri çerçevesinde<br />
görmezden gelinip ihmal<br />
edilen bir çok sorun uzun<br />
vadede insanca ve sağlıklı<br />
yaşama hakkını ortadan<br />
kaldırıyor. Sağlıklı olmayan<br />
bir çalışanın kısa bir süre<br />
sonra işgücü piyasasından<br />
itileceği, yani işsiz kalacağı,<br />
iş bulsa bile bu işlerin düşük<br />
ücretli olacağı, tedavi<br />
için gerekli olan masrafları<br />
karşılayamayacağı ve bunun<br />
yeniden sağlıksızlığı<br />
doğuracağı çok açıktır. Bu<br />
durumda yazının başında<br />
ifade ettiğimiz gibi işçiler<br />
uzun vadeyi düşünmezlerse,<br />
kısa vade de günü<br />
kurtaramayacak bir hale<br />
gelebileceklerdir.<br />
Türkiye’nin genelinde sağlıksız<br />
ve güvenliksiz çalışma<br />
koşu<strong>ll</strong>arı binlerce<br />
işçinin hayatına mal olduğu<br />
bilinmektedir. Bu başka<br />
bir yazının konusu olabilir.<br />
Ancak çevre sağlığı ile<br />
işçilerin işyerindeki sağlığı<br />
ve güvenliğinin sağlanması<br />
özünde ve sonuçları itibariyle<br />
birbirinden ayrıştırılabilecek<br />
konular değildir. Bu<br />
nedenle her ikisinin birlikte<br />
düşünülmesini gerektiriyor.<br />
Sadece 2006 yılında 1601<br />
işçi iş kazası ve meslek<br />
hastalığı sonucunda hayatını<br />
kaybetmiştir. Her yıl<br />
ortalama 1000 işçinin iş kazası<br />
ve meslek hastalığında<br />
öldüğü varsayılsa bile<br />
10 yılda 10 bin insanın hayatını<br />
kaybettiği görülebilir.<br />
Bu nedenle işçiler ve temsilcileri,<br />
söylenmek yerine<br />
gelir güvencesi ve çalışma<br />
hakkının yanı sıra sağlıklı<br />
bir çevre hakkını da talep<br />
etmeleri gerekiyor. Oysa<br />
Türkiye’de sendikaların bu<br />
sorunları gündemlerine alarak<br />
uzun vadeli bir strateji<br />
geliştirdikleri söylenemez.<br />
Araştırma kapsamında görüştüğüm<br />
işçiye ve ailesine<br />
ne oldu diye sorarsanız<br />
diye kısa bir notla yazıyı<br />
bitireyim.<br />
Kadercilik değil direnme<br />
<strong>İş</strong>çi işten ve lojmandan çıkarıldı.<br />
Kısa bir süre işsizlik<br />
sigortasından faydalandı.<br />
Erkek işçi kira giderini karşılayamadığı<br />
için kadının<br />
babasına ait eve yerleştiler.<br />
Sonra erkek işçi yeni bir<br />
işe girdi. Yine kısa bir süre<br />
sonra işten çıkartıldı. <strong>İş</strong>ten<br />
çıkartılmadan önce TOKİ<br />
konutlarından taksitle bir ev<br />
alma girişiminde bulundu.<br />
Gelirine oranla çok yüksek<br />
olan borçlarını ödeyemedi,<br />
evi bankaya devretmek<br />
zorunda kaldı. Eski işinden<br />
aldığı tazminatla küçük bir<br />
işyeri kurdu. <strong>İş</strong>yerinin maliyetlerini<br />
dahi karşılayamayacak<br />
düzeyde bir gelirle<br />
yaşamaya çalışıyor. Eski<br />
işte çalışırken yani düzenli<br />
bir geliri varken karısı iki çocuklu<br />
bir ev kadınıydı. <strong>İş</strong>ten<br />
çıkartıldıktan sonra, karısı<br />
bir akrabasının yanında çocuk<br />
bakıcısı olarak günde<br />
12 saat çalışmaya başladı.<br />
Uzun bir süreden beri kadının<br />
geliri aileyi ayakta tutuyor.<br />
Geçen gün karşılaştık,<br />
işleri yoluna koydunuz mu?<br />
diye sordum, ikisinin cevabı<br />
“Buna da şükür” oldu.a<br />
31