20120926gazete

Ekonomi 3 Ekonomi 5 Gündem 8 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali 

Yıldırım, İstanbul'a yapılacak 3. havalimanı için 

önümüzdeki ay içinde ihaleye çıkacaklarını söyledi. 

Binali Yıldırım, 3. havalimanı ve Türk Telekom 

hisselerinin halka arzı hakkında açıklamada bulundu. 

BORSA 

26 EYLÜL 2012 

Çarşamba 

ŞOFÖR İYİYSE 

korkmaya gerek yok 

"Ekonomide frene basmayalım" mesajını yineleyen 

Ekonomi Bakanı Çağlayan, "Elbette ihtiyat şart ama 

sürekli frene basılan bir araba yürüyemez. Şoför ileri 

sürüş tekniği biliyorsa korkmaya gerek yok" dedi. 

Ekonomi yönetiminde 'gaz-fren' 

tartışması yaşanıyor. Ekonomi 

yönetimi, "Türkiye ekonomisi gaza 

mı basmalı, frene mi?" sorusunu 

tartışıyor. Başbakan Yardımcısı Ali 

Babacan, Avrupa'daki krizi 

hatırlatıp, "Sisli virajlı yolda hızlı 

gidemeyiz" demişti. Ekonomi 

Bakanı Zafer Çağlayan'a göre ise, 

"Şoför iyiyse frene basmak 

gereksiz." 

Çağlayan, 3. İstanbul Finans 

Zirvesi'nin ikinci gününde yaptığı 

konuşmada, Türkiye'nin siyasi 

istikrar, arkasından ekonomik 

istikrarı yakaladığını, günümüzde 

ülke geçtiğimiz 10 yılda dünyaya 

örnek olacak gelişme kaydettiyse 

bunun itici gücü, anahtarının özel 

sektör olduğunu söyledi. 

Dünyada ciddi bir kriz döneminden 

geçildiğine değinen Çağlayan, 

'Avrupa, bilhassa Avro Bölgesi 

inatçı bir krizle karşı karşıya. Gönül 

isterdi ki Avrupa'da güçlü liderler 

olsaydı, güçlü liderler bunu 

aylarca, yıllarca konuşmak yerine 

hemen radikal kararları, tedbirleri 

alsalardı. Gönül isterdi ki 

Türkiye'ye karşı her türlü 

ikiyüzlülüğü gösteren, her fırsatta 

Türkiye'ye karşı samimiyetsiz bir 

şekilde yaklaşan AB, keşke bu 

krizin bu kadar oluşmasını 

beklemeseydi' şeklinde konuştu. 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 

"Gaza basmayız" derken, Ekonomi 

HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 

Bakanı Zafer Çağlayan 'frene 

basmayalım' mesajını yineledi ve 

ekledi: "Şoför iyiyse korkmaya 

gerek yok." 

İstanbul Finans Zirvesi'nde 

konuşan Çağlayan şunları söyledi: 

"El freni çekilerek Türkiye'nin bir 

yere gidemeyeceğini herkes 

görmeli. Sürekli ferene basarak 

olsa olsa fren balatalarını 

yakarsınız, olsa olsa etrafı balata 

kokusu sarar. Bu noktada temkinli 

olmak arabayı çalıştırmamakla eş 

anlamlı olmamalı. 

Elbette ihtiyat şart ama sürekli 

frene basılan bir araba yürüyemez. 

Şoför önemli ama ileri sürüş tekniği 

biliyorsa korkmaya gerek yok; gaza 

basması gerektiği yerde gaza 

basacak." Çağlayan, Türkiye'nin 

IMF'ye 'cep harçlığı' olarak 5 milyar 

dolar verecek duruma geldiğini 

belirtti.Başbakan Yardımcısı Ali 

Babacan dün 'büyümede aşırı fren 

yapılıyor' eleştirilerine şu yanıtı 

vermişti: "Bir bakıma siste, virajlı 

yolda otobüsü dikkatle kullanan 

şoföre yolcular ‘ya kardeşim niye 

yavaşlıyorsun bas gaza bas gaza’ 

dediğinde tabii ki şoför 

dinlemeyecek ve gereğini 

yapacaktır. O nedenle bizim de 

mutlaka dikkatli gitmemiz 

gerekiyor. Türkiye’nin potansiyel 

büyümesiyle, kaynaklarıyla, 

tasarruf oranlarıyla orantılı 

büyüme oranları görmemiz 

gerekiyor." Haberi S.16’da 

Federasyonu Başkanı Ali Çetin bankaların 

aldıkları kart aidat paralarını geri ödemesi 

gerektiğini söyledi. Aidatlarını geri almak 

isteyenlerin bankaya dilekçeyle başvuru 

yapmaları gerekiyor. Yargıtay 13. Hukuk 

Dairesi'nin son kararıyla, 10 yıl geriye doğru 

aidatları alma imkanı doğmuştur. 

ABD Sermaye Piyasası Kurumu 

(SEC) ve ABD Adalat Bakanlığı ile 

varılan 26 milyon dolarlık ceza 

anlaşması sayesinde şirket 

hakkında suç soruşturması 

açılmayacak. 

Şirketin petrol ve gaz şirketleri için 

vana ve aktüatör pazarlayan Dubai 

merkezli Tyco Valves and Controls 

şirketi, yabancı ülkelerin rüşvetle 

ilgili yasalarını ihlal ettiğini itiraf 

etti. 

ABD'li yetkililere göre, Tyco'ya bağlı 

şirketler 1999 ile 2009 yılları 

arasında Almanya, Fransa, Türkiye, 

Polonya, Mısır, Çin, Tayland, 

Malezya ve Suudi Arabistan'da 

yasadışı ödemeler yaptı. 

Tyco, çoğu kez aracılar kullanılarak 

yapılan ödemeler karşılığında 

ihaleler kazandı ve ihale şartlarıyla 

ilgili ceza vermekten kurtuldu. 

SEC, Tyco'nun Türkiye'de devlet 

kontrolündeki bir işletmeye yasadışı 

ödemeler yapması için New 

York'taki bir satış acentasını 

kullandığını duyurdu.SEC, bu 

ödemelerin rüşvet olduğunu Tyco 

28 Şubat soruşturmasındaki ilginç fişleme 

belgelerine ulaşıldı. Darbeciler, devleti de milleti de 

tek tek fişlemiş. Fişleme belgeleri arasında biri var 

ki bu kadarına da pes dedirtti. Fişlemenin böylesi 

görülmedi.3. Ordu Komutanlığı, 568 kişiyi fişlemiş. 

Artık Ekonomi 

Gazetesini 

twitter & 

facebook’dan 

okuyabilirsiniz 

rüşvet 

Tyco Türkiye'de verdi? 

kime 

İsviçreli güvenlik sistemleri şirketi Tyco International, 

aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda 

Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkesinde hükümet yetklilerine rüşvet 

vermek suçundan 26 milyon dolar cezaya çarptırıldı. 

çalışanları tarafından bilindiğini 

belirtti ve buna kanıt olarak da 

Türkiye ile ilgili bir elektronik 

postayı gösterdi. 

Bir Tyco çalışanı, söz konusu 

elektronik postada, "Kahrolsun, 

Türkiye'de iş yapabilmek için 

birilerine rüşvet vermeniz 

gerektiğini herkes biliyor. 

Yine de satış acentası arasa ben 

aptalı oynayacağım" diyor. 

Türkiye'de verilen rüşvetin 2006 yılı 

Eylül ayında, devlet kontrolündeki 

& 

bir şirkete mikrodalga donanımı 

satışında yapıldığı kaydedildi. 

Tyco'nun 2006 Eylül ayında yapılan 

bu satış anlaşmasından 44 bin 513 

dolar kar ettiği belirtildi. 

Tyco, Adalet Bakanlığı ile vardığı 

anlaşma uyarınca 2003 ve 2006 

yılları arasında Ortadoğu'da 

Aramco, Emirates National Oil Co, 

Vopak Horizon Fujairah ve National 

Iranian Gas Co şirketlerinden ihale 

alabilmek için bu şirketlerin 

çalışanlarına rüşvet verdiğini itiraf 

etti.Türkiye'de rüşvet verilen şirketin 

adı ise açıklanmadı.

2 HERKES 

Ekonomi 

Y 

etkililer, Botaş'ın 

aldığı fiyatın 

altında doğalgaz 

satması sebebiyle 

mali yapısındaki 

bozulmanın yanı sıra 

maliyet artışına bağlı 

olarak ekim ayından 

geçerli olmak üzere 

doğalgaza yüzde 

10-15 aralığında zam 

yapılabileceğini 

belirtiyor. Doğalgaza 

yapılacak zam, 

maliyetleri artıracağı 

için bunun elektrik 

fiyatlarına belli 

oranda yansıtılması 

gerekiyor. 

Ekonomi ve enerji 

yetkilileri, doğalgaz 

ve buna bağlı 

olarak elektriğe 1 

Ekim'den geçerli 

zam yapılması gibi 

önlemlerin halen 

masada olduğunu 

ifade etti. 

İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 

GÖZLER 

1 Ekim’de 

Türkiye'deki tiryakiler Küba, Mısır ve İngiltere’nin ardından en 

yüksek vergili sigarayı içecek. Türkiye’yi de sigaradan alınan vergi 

oranları sıralamasında 12’nci sıradan 4’üncü sıraya yükseltecek. 

Sigaraya vergide dünya 

dördüncüsü olduk 

Hükümet yeni bir 

düzenleme yapmazsa 

sigarada Özel Tüketim 

Vergisi (ÖTV) oranı 1 

Ocak 2013 itibariyle 

yüzde 65’ten yüzde 69’a 

yükselecek. 

Sigaraya yaklaşık 

yüzde 20 zam anlamına 

gelen bu değişiklik 

bütçeye yeni bir gelir 

kapısı açarken; 

Türkiye’yi de sigaradan 

alınan vergi oranları 

sıralamasında 12’nci 

sıradan 4’üncü sıraya 

yükseltecek. 

Yüzde 4’lük bu artışla 

Türkiye, Bulgaristan, 

Arjantin, İsrail, 

Estonya, Venezüella, 

Polonya, Yunanistan ve 

Slovakya’yı geride 

bırakarak, yüzde 87,1 

vergi ödeyen 

Küba, yüzde 73,81 

vergi ödeyen Mısır ve 

yüzde 73,52 vergi 

ödeyen İngiltere’nin 

ardından en yüksek 

vergili sigaraya içecek. 

Alım gücüne göre 

bakıldığında ise 

Türkiye zamsız 

haliyle birle Avrupa'da 

en pahalı sigara 

satılan üçüncü ülke 

konumunda. 

Kişi başı gelirin en 

ucuz sigaranın 100 

paketlik fiyatına 

etkililer, bu konuda 

Yson kararı Başbakan 

Tayyip Erdoğan'ın 

vereceğini ve Erdoğan'ın 

bu zamları mümkün 

olduğu kadar yapmama ya 

da düşük tutma tercihinin 

belirleyici olduğunu 

vurguladı. Ekonomi 

yetkilileri, geçen hafta 

açıklanan tedbirlerin 

etkilerinin özellikle 2013 

bütçesinde görüleceğini 

ancak bu yılki bütçeye de 

olumlu katkı vereceğini 

söyledi. Bir yetkili, Orta 

Vadeli Program ve Plan 

için hazırlıkların devam 

ettiğini ve geçen haftaki 

vergi artışını başka 

adımların da izleyeceğini 

ifade etti. "Maliye 

Bakanlığı bütçe 

hazırlıklarını devam 

ettiriyor. Buna ilişkin ilk 

kararname yayımlandı, 

ancak kalan bazı 

bölünmesiyle 

bulunan alınabilirlik 

hesabına göre, 

Türkiye Avrupa 

ülkeleri arasında 

yüzde 2,88 ile 

yüzde 4,13 oranına 

sahip Romanya ve 

yüzde 3,61’lik orana 

sahip Bosna Hersek’in 

ardından geliyor. 

PAKET BAŞINA MAKTU 

VERGİ DE EKLENECEK 

Yeni yılda, sigaradaki 

vergi artışının sadece 

ÖTV’deki yüzde 

4’lük artışla 

sınırlı kalmaması 

bekleniyor. 

Buna göre, sigarada 

maktu ve nispi verginin 

birlikte uygulanmasına 

imkan veren bir sistem 

getirilecek ve maktu 

vergi tutarlarının 

ölçüsü, 20 adet 

sigaradan veya 50 

gram tütünden 

oluşan birim ambalaj 

itibarıyla belirlenecek. 

Bir başka deyişle paket 

başına uygulanacak bir 

maktu vergi daha 

eklenecek. Henüz bu 

verginin oranı belli 

değil. 

KAÇAK SİGARA ORANI 

YÜZDE 15.7 

Kaçak sigara oranları 

karşılaştırıldığında, 

iddia edildiği gibi en 

26 EYLÜL 2012 

doğalgaz ve 

elektriğe zam 

gündemde 

Hükümetin akaryakıt, otomotiv ve içkideki 

ÖTV ile tapu harçlarının artırılmasını düzenleyen 

son kararnamesinin bütçeye yıllık katkısı 8,5-9 

milyar lira olarak hesaplanırken, gelir artırıcı ve 

gider azaltıcı yeni adımlar bekleniyor. 

önlemler için ekonomi 

yönetimi çalışmasını 

sürdürüyor. Yakın 

zamanda diğer adımlar 

gelecek." diyen yetkili, bu 

kapsamda sigaranın 

vergisinin artırılması, 

gayrimenkul yatırım 

ortaklıklarına tanınan 

vergi istisnasının 

kaldırılmasının da 

olduğunu kaydetti. 

Ekonomi yetkilileri, başta 

sağlık olmak üzere 

harcamaların kısılmasının 

bütçe açısından kritik 

öneme sahip olacağını 

belirttiler.CİHAN 

yüksek kaçak 

oranlarının en yüksek 

vergilerin uygulandığı 

ülkelerde olmadığı 

ortaya çıkıyor. 

Örneğin Avrupa’da en 

yüksek vergi oranına 

sahip olmamasına 

rağmen Türkiye 

yüzde 15,7 ile en 

yüksek kaçak oranına 

sahip 

ülke. 

Buna karşılık kaçak 

sigaranın yüzde 40’lar 

seviyesinde olduğu 

ülkeler Malezya, 

Etiyopya, Estonya, 

İrlanda gibi farklı vergi 

oranlarına sahip 

ülkeler.AA

26 EYLÜL 2013 Ekonomi3 


Üçüncü 

havalimanı 

için düğmeye 

basıldı 

laştırma, Denizcilik ve 

UHaberleşme Bakanı Binali 

Yıldırım, İstanbul'a yapılacak 3. 

havalimanı için önümüzdeki ay 

içinde ihaleye çıkacaklarını söyledi. 

Binali Yıldırım, 3. havalimanı ve 

Türk Telekom hisselerinin halka arzı 

hakkında açıklamada bulundu. 

Şartnamenin titizlikle hazırlandığı 

bilgisini veren Bakan, 3. 

havalimanının işletmeye 

alınmasından sonra Atatürk 

Havalimanı'nın durumuyla ilgili 

soruya şu cevabı verdi: 

"Şartnamede Atatürk 

Havalimanı'nın durumu net olarak 

tanımlanacak. Bir belirsizlik 

olmayacak. Yatırımcılar bilecek ki 

orada bir havalimanı var. Burada da 

yeni bir havalimanı yapılıyor. 

Şartlar belli, eski havalimanının ne 

olacağı belli. Şartnameyi gün 

yüzüne çıkarttığımızda belirsizlik 

ortadan kalkacak. Şartname ortada 

olmadığı için bir belirsizlik varmış 

gibi." 

Bakan Yıldırım, 3. havalimanının 

işletmeye alındığında Atatürk 

Havalimanı'nın yolcu trafiğine 

kapatılacağı yönündeki iddialara 

katılmadı. "Mevcut işletmecinin 

hakkı korunacak." diyen Bakan, "3 

alternatif üzerinde çalışıyoruz. 

BAŞBAKAN 

Hükümet ile ters düştüğü noktalarda Başbakan Erdoğan'ın 

hedefinde olan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, 

"Başbakan'ın korkulacak insan olduğunu düşünmüyorum" 

dedi.TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, 'zaman zaman aynı fikirde 

değiliz' dediği Başbakan Erdoğan 'dan korkmadığını 

söyledi.Boyner, gerginleşen ortamlarda siyasilerin STK'ları 

KORKULACAK 

hangi taraftan olduğunu görmek istediğini 

ancak STK'ların fikirleri temsil ettiğini söyledi." 

TÜSİAD hiçbir siyasi partiyi, kategorik olarak 'O 

söylüyorsa doğrudur' diye taraf tutmamalı, 

tutmaz" diyen Boyner, özetle şunları dile 

getirdi:"Başbakan'dan korkmuyorum, 

BİRİ DEĞİL 

korkulacak insan olduğunu düşünmüyorum... 

Zaman zaman aynı fikirde olmadığımız oluyor. Tek adam 

endişesi bende her zaman var. Türkiye 'de devlet hep 

vatandaşın önünde.Sistemin zaten devlete bağlı musluklardan 

işlememesi gerekiyor. O musluklar bizim için zaten yok... Biz 

ötekileştirmeyi varsayarak hareket etmiyoruz. MÜSİAD ile de 

TUSKON ile de konuşuyoruz.Münir ARIKAN-EKONOMİ 

Başbakan 

Yardımcısı Ali 

Babacan son 

yapılan 

zamlarda 

amacın 

ekonomik 

büyüme değil, 

bütçe açığını 

dengelemek 

olduğunu 

söyledi. Küresel 

ekonominin zor 

bir dönemden 

geçtiğini, 

Türkiye'nin de 

bu konuda 

tedbirlerini almasıgerektiğini 

belirten 

Babacan, 

"Önemli olan 

bu konuda istikrardır” 

dedi. 

Bunlardan biri 3 havalimanının da 

çalışması yönünde. 

Nereye ne kadar trafik 

yönlendireceğimizi biz biliyoruz. 

Onun hesabını biz yapacağız. 

Diyeceğiz ki, şurada şu kadar trafik 

olsun, burada bu kadar. Ayarlamayı 

biz yapacağız. Bunu düzenlediğimiz 

zaman 3 havalimanını da aktif hale 

getirmiş oluyoruz. 

Biz çerçeveyi çiziyoruz ve diyoruz ki, 

mevcut işletmecinin 

sözleşmesinden doğan hakkını 

hukukunu zayi etmeyecek bir 

düzenleme yapılacak. 

Mevcut işletmeci mağdur olmasın 

ama yeni havalimanına girecek 

işletmeciler için de cazip olmaya 

devam etsin.Bu dengeyi kurmak 

lazım." diye konuştu. Ulaştırma 

Bakanı, diğer alternatif çözümler 

üzerinde de çalışmaların sürdüğünü 

kaydetti. 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme 

Bakanı Yıldırım, kamunun elindeki 

yüzde 30'luk Türk Telekom 

hisselerinin bir kısmının bu yıl 

içinde halka arzı için çalışmaların 

sürdüğünü açıkladı. 'Halka arz 

edilecek oran yüzde 15' mi olacak?' 

sorusuna Bakan Yıldırım, "Oran 

çalışmasını Özelleştirme İdaresi 

Başkanlığı (ÖİB) yapıyor. Bize 

sorarlarsa bir oran söyleriz. Ancak 

yüzde 15'ten daha az olabilir." 

cevabını verdi. 

Hisselerin halka arzı konusunda 

çalışmaların devam ettiğini 

kaydeden Bakan, "Bu yılın sonuna 

kadar halka arz edilmesi 

düşünülüyor. Önümüzdeki ay da 

olabilir. Önemli olan hisselerin 

değerinin yüksek olduğu bir 

dönemde bunu yapmaktır. 

Doğru olan budur. Düşükken niye 

verelim?" ifadesini kullandı. 

CİHAN 

harcamaları da kısacağız Kamuoyunda tepki toplayan son zamları bütçe 

açığını dengelemek için yapmak durumunda kaldıklarını 

belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bütçenin bozulması halinde Türkiye'de güven kaybı yaşanacağını kaydetti. 

can, bütçenin iyi yönetilemediği 

yönündeki eleştirilere ise "Bizim için 

mali disiplin her şeyin başı." diye 

konuştu. Harcamalarda dikkatli 

olunması ve israftan kaçınılması 

gerektiğini belirten Babacan, gelir 

tarafında da gider tarafında da yersiz 

harcamalarda tedbir alınılması 

gerektiğini ifade etti. Çok zor bir 

dönemde olunduğunu ve dikkatli 

olunması gerekiğini dile getiren Ali 

Babacan, bütçe dengelerinin 

Türkiye'deki istikrarın, huzurun 

temeli olduğunu vurguladı. 

Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı 

olduğunu hatırlatan Başbakan 

Yardımcısı, akaryakıtta vergilerin litre 

başına sabit olduğunu belirterek, 

"Yapılan düzenlemenin içinde 

büyüme yok. Sadece 2009 Aralık'tan 

bu yana kadar akaryakıt içindeki 

ÖTV'yi enflasyon oranında bugüne 

getirmiş olduk." dedi. Ali Babacan, 

"Yeni zamlar olacak mı?" sorusuna 

karşılık, "Bütçe gelirlerimizi neden 

hedefimizden belli miktar 

bozulduğuna baktığımızda, bu 

bozulmanın üçte birinin sebebi 

gelirlerin beklenen kadar olmaması, 

üçte ikisinin sebebi ise giderlerin 

artmış olması." diyerek atılacak 

adımların bu çerçevede düşünülmesi 

gerektiğini söyledi. Babacan, vergi 

gelirlerindeki düşüşün 

büyümenin yüzde 4 değil de 

yüzde 3,5 olmasından 

kaynaklandığı yönündeki 

yaklaşımın doğru olmadığına 

dikkat çekerek, "Türkiye'de 

büyümenin kompozisyonu değişti, 

büyüme iç tüketimden ihracat 

ağırlıklı bir büyümeye döndü." 

dedi.İki gün sürecek 3. İstanbul 

Finans Zirvesi'nin ilk gününde 

konuşan Ali Babacan, dünyanın 

15 milyon doları Türkiye'de 

bırakacak yatırım 

Otomotiv sektörünün uzun süredir beklediği 

test merkezi yatırımına ilk kazmanın 

vurulması için hazırlıklar hızlandı. 

ünyaya ihracat yapan 

Dotomotiv fabrikalarının 

bulunduğu Türkiye'de henüz 

bir araç test merkezi yok. 

Bursa'da üretim yapan 

şirketlerden sadece biri test 

için her yıl yurtdışındaki 

merkezlere 15 milyon dolar 

ödüyor.TSE Genel Başkanı 

Hulusi Şentürk, Antalya veya 

Bursa'dan birinde 2013 yılı 

itibarıyla araç test merkezini 

hayata geçireceklerini 

söyledi.Bir ay içerisinde 100 

milyon dolarlık yatırımın 

Bursa'da mı yoksa Antalya'da 

mı yapılacağı konusu netlik 

kazanacak. Bu sayede 

Türkiye'de üretim yapan 

otomotiv firmaları test için 

Almanya, Fransa ve Japonya 

gibi ülkelere gitmek zorunda 

kalmayacak. 

Türkiye'de araçların dikiz 

aynası, lastik, fren, sürüş 

emniyeti gibi özelliklerini 

test edecek herhangi bir 

laboratuvar bulunmuyor. 3 

milyon metrekarelik alana 

yapılması planlanan 

merkezin çarpmanın yanı 

sıra akustik, rüzgâr ve çok 

farklı kalemlerdeki testlere 

imkân sağlayacağını aktaran 

Türk Standardları Enstitüsü 

(TSE) Başkanı Hulusi 

Şentürk, önemli bir miktar 

paranın Türkiye'de 

kalacağını söyledi. Beş ayrı 

şehirde yedi ayrı yer 

bulduklarını ifade eden 

Şentürk, Bursa ve Antalya'da 

bulunan iki araziye yönelik 

incelemelerin devam ettiği 

bilgisini verdi.Sadece 

Bursa'daki bir firmanın yılda 

15 milyon dolar test belgesi 

parası ödediğine dikkat 

çeken Şentürk, bir başka 

firmanın ise sadece akustik 

testi için Japonya'ya gitmek 

zorunda kaldığı bilgisini 

verdi.Şentürk, "Testler için 

ödenen rakamlar firmalara 

göre değişiklik gösteriyor. 

Bazı firmalar 1-2 milyon dolar 

ödüyor. Ancak toplamda 

önemli bir miktar yurtdışına 

gidiyor. Türkiye yedek 

parçada dünyanın en büyük 

üretici ülkelerinden biri. 

Artık kendi test merkezimizi 

yapmanın zamanı geldi." 

dedi. 

Otomotiv sektörünün 

hesaplamalarına göre 2013 

yılında faaliyete geçmesi 

beklenen test merkezi ile 

yıllık 45 milyon dolarlık 

rakamın ülkede kalacağı 

belirtiliyor. Bursa ve Antalya 

illerinin ticaret ve sanayi 

odaları başkanlarının yanı 

sıra milletvekillerinin de söz 

konusu yatırımın kendi 

şehirlerinde yapılmasına 

yönelik kulis faaliyetleri 

devam ediyor. Bursa'nın üst 

düzey isimleri Türkiye'deki 

her iki motorlu araçtan 

birinin Bursa'da üretildiğine 

dikkat çekerek kendi 

şehirlerinin tercih edilmesi 

gerektiğinin altını çiziyor. 

TSE ile Bilim, Sanayi ve 

Teknoloji Bakanlığı'nın şehir 

seçimine ilişkin son kararı 

vermesinin ardından 

otomotiv sektörünün sürüş 

emniyeti ve yol tutma 

kabiliyeti gibi tüm testlerinin 

Türkiye'de yapılmasının önü 

açılacak. 

Bilal ÇETİN-EKONOMİ 

en büyük ekonomisi olan ABD'nin 

gelecekte ne yapacağı ile ilgili, 'ben 

ne yapacağımı bilmiyorum' deme 

lüksü olmadığını belirterek, 

"Öngörülebilir programlarla neyi ne 

zaman yapacaklarını ortaya 

koymaları lazım ki diğer ülkeler ve 

tüm ekonomik aktörler ona göre 

kendi kararlarını verebilsinler. Maliye 

politikaları konusunda belirsizlik söz 

konusu. Kasım seçimlerine kadar 

kimse bir şey beklemiyor. Ama 

seçimlerden hemen sonra bir borç 

tavanı, otomatik devreye girecek. 2013 

ve sonrasıyla ilgili güvenilir program 

ortaya konulamazsa, önümüzdeki yıl 

ABD ekonomisinin tartışılacağı bir yıl 

olabilir." ifadelerini kullandı. Küresel 

ekonomi ile ilgili yorumlarını 

sürdüren Ali Babacan, Avrupa 

Birliği'nde şu ana kadar yapılanların 

bol bol para basmak olduğunu 

söyleyerek şunları kaydetti: "Merkez 

bankalarının karşılıksız bir şekilde 

likidite sürmesi ve bu karşılıksız para 

basarak, bankaların ya da devletlerin 

iflasının ertelenmesi söz konusu. 

Sadece para basarak, bu krizden 

çıkmak mümkün değil.”AA

4 Borsa & Finans 

Monti: İtalya'nın 

adını çıkardılar 

talya Başbakanı Mario Monti, son aylarda 

İyürütülen çalışmalar sayesinde ülkesinin 

adının Avro'nun istikrarında sorun yaşayan 

ülkeler arasından çıkarıldığını 

söyledi.Başbakan Monti, Ekonomik İşbirliği 

ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri 

Jose Angel Guerria ile birlikte katıldığı 

"İtalya'nın Yapısal Reformları" başlıklı 

toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 

"Son aylarda yürütülen çalışmalar 

sayesinde, İtalya'nın adı, Avro Bölgesi'nde 

istikrarda sorun yaşayan ülkeler arasından 

çıkartıldı" dedi. 

Monti, geçen yıl Kasım ayında göreve geldikten 

sonra kabinesinin çıkardığı ve "Salva 

Italia" ismini verdiği kurtarma paketini yapmamış 

olsalardı, bugün İtalya'nın egemenliğini 

kaybetmiş olabileceğini ifade etti. 

"2013 büyüme yılı olacak" diyen Monti, gelecek 

yıl yüzde 0,2 olarak beklenen büyüme 

oranına değinerek, bu büyümenin Gayri Safi 

Yurtiçi Hasılaya (GSYH) pozitif olarak yansımayabileceğini 

ancak 2013'ün yükselen 

trendlerin yılı olacağını savundu. 

Mario Monti, lideri olduğu teknokrat 

hükümetinin bazı yapısal reformları hayata 

geçirdiğini hatırlatarak, "İtalyanlar, bu reformları 

yapanlara karşı düşmanca bir 

tutum almamıştır. Biz, bu reformların onların 

çıkarına olduğuna ikna ettik" dedi. 

İtalya'nın 69 yaşındaki ekonomi kökenli 

başbakanı, teknokrat kabinesinin ilerleyen 

günlerde yolsuzlukla mücadele için dengeli 

bir adalet paketi de çıkaracağını belirtti. 

Başbakan Monti, geçen hafta sonu İtalyan 

otomotiv devi Fiat'ın üst yöneticileriyle yaptığı 

5 saatlik toplantıya ilişkin bir soruya, 

"Fiat yöneticilerinin herhangi bir mali taviz 

talebi olmadı. Şayet olsaydı kabul 

edilmezdi" şeklinde yanıt verdi.AA 

İS TAN BUL MEN KUL KIY MET LER BOR SA SI’NIN VE Rİ LE Rİ 26 EYLÜL 

His se Ön ce ki 1. Se ans 2. Se ans Gün lük En En İş lem 1. Se ans 1. Se ans 

Se ne di Adı Ka pa nış 

Ka pa nış Ka pa nış De ği şim Dü şük Yük sek Mik ta rı Ağr. Ort Ağr. Ort 

ACIBADEM SAĞLIK 24,75 24,75 24,70 24,75 24,70 24,73 19.019,30 769 4 

ADANA ÇİMENTO (A) 3,48 3,49 3,47 3,49 3,48 3,48 40.752,49 11.713 84 

ADANA ÇİMENTO (B) 2,42 0,00 2,41 2,43 2,41 2,42 33,83 14 5 

ADANA ÇİMENTO (C) 0,71 0,71 0,71 0,72 0,72 0,71 187.593,45 264.176 55 

ADEL KALEMCİLİK 36,10 36,00 35,70 36,00 35,90 35,90 51.199,20 1.426 32 

AFM FİLM 11,20 11,20 11,10 11,30 11,25 11,26 98.099,70 8.715 48 

AFYON ÇİMENTO 74,00 74,00 74,00 75,00 74,25 74,51 901.387,75 12.098 294 

AK ENERJİ 2,05 2,05 2,03 2,05 2,04 2,04 1.219.025,61 596.776 134 

AKBANK 7,16 7,12 7,08 7,14 7,10 7,11 28.587.272,40 4.021.884 618 

AKÇANSA 7,78 7,78 7,74 7,84 7,84 7,81 14.695,64 1.881 35 

AKFEN HOLDİNG 9,62 9,62 9,56 9,66 9,62 9,61 821.428,40 85.448 231 

AKIN TEKSTİL 6,14 6,14 6,12 6,20 6,16 6,16 285.486,50 46.345 176 

AKSA 4,63 4,64 4,61 4,65 4,64 4,63 1.635.782,32 353.085 222 

AKSA ENERJİ 3,89 3,89 3,87 3,90 3,88 3,88 161.163,13 41.517 47 

AKSİGORTA 1,94 1,94 1,94 1,98 1,97 1,97 1.554.732,67 789.033 230 

AKSU ENERJİ 5,52 5,52 5,50 5,60 5,54 5,53 67.812,34 12.252 51 

ALARKO CARRIER 35,80 35,90 35,70 35,90 35,90 35,87 308.812,40 8.609 90 

ALARKO HOLDİNG 3,95 3,92 3,90 3,95 3,92 3,92 482.880,76 123.087 168 

ALBARAKA TÜRK 1,43 1,43 1,42 1,43 1,43 1,43 3.194,98 2.241 39 

ALKİM KAĞIT 1,40 0,00 1,39 1,42 1,40 1,41 233.478,01 165.659 76 

ALKİM KİMYA 7,90 7,90 7,90 8,02 7,96 7,97 884.067,00 110.876 223 

ALTERNATİFBANK 1,15 1,15 1,14 1,16 1,15 1,14 84.076,10 73.500 29 

ALTINYAĞ 1,20 1,21 1,19 1,21 1,20 1,20 106.358,82 88.470 90 

ALTINYAĞ (YENİ) 1,08 1,09 1,07 1,09 1,09 1,08 56.567,94 52.322 57 

ALTINYILDIZ 36,00 35,90 35,50 36,20 36,00 35,82 89.801,30 2.507 123 

ANADOLU CAM 2,39 2,40 2,39 2,44 2,41 2,42 2.803.691,49 1.158.744 415 

ANADOLU EFES 26,60 26,20 25,90 26,50 26,00 26,02 1.818.624,40 69.889 152 

ANADOLU HAYAT EMEK. 4,69 4,70 4,61 4,72 4,63 4,68 1.115.372,52 238.294 131 

ANADOLU ISUZU 12,15 12,15 12,00 12,15 12,10 12,09 114.137,05 9.443 62 

ANADOLU SİGORTA 0,93 0,92 0,91 0,93 0,93 0,92 259.002,59 281.468 48 

ANEL ELEKTRİK 2,19 2,18 2,17 2,18 2,18 2,17 143.691,38 66.112 34 

ANEL TELEKOM 1,56 1,56 1,54 1,57 1,57 1,56 201.964,37 129.750 86 

ARÇELİK 10,15 9,90 9,90 10,30 10,15 10,19 2.023.003,95 198.457 709 

ARENA BİLGİSAYAR 2,36 2,35 2,33 2,36 2,34 2,34 439.795,17 188.031 174 

ARSAN TEKSTİL 1,73 0,00 1,72 1,74 1,73 1,73 96.634,85 55.908 490 

ASELSAN 6,40 6,40 6,40 6,50 6,46 6,46 4.595.313,24 711.839 708 

ASYA KATILIM BANKASI 2,06 2,04 2,03 2,06 2,06 2,05 12.587.797,35 6.145.209 397 

AVİVA SİGORTA 8,08 0,00 8,08 8,18 8,18 8,12 35.666,50 4.392 54 

AYEN ENERJİ 1,76 1,75 1,73 1,75 1,74 1,74 148.105,61 84.968 62 

AYGAZ 8,02 8,06 8,04 8,10 8,10 8,09 2.084.717,36 257.733 240 

BAGFAŞ 179,00 179,00 176,50 179,00 177,50 177,60 3.405.994,50 19.178 312 

BAK AMBALAJ 2,11 0,00 2,09 2,11 2,10 2,10 28.308,82 13.497 28 

BANVİT 3,85 3,85 3,83 3,86 3,83 3,84 185.721,63 48.353 88 

BATI ÇİMENTO 6,64 6,64 6,02 6,64 6,48 6,42 325.416,02 50.653 324 

BATISÖKE ÇİMENTO 1,39 1,39 1,37 1,39 1,37 1,37 23.520,43 17.139 24 

BEŞİKTAŞ FUTBOL YAT. 4,56 4,52 4,49 4,52 4,52 4,51 303.735,80 67.421 162 

BİM MAĞAZALAR 77,50 77,00 76,75 77,25 76,75 76,97 4.309.550,75 55.990 317 

BİMEKS 1,34 1,34 1,33 1,34 1,34 1,34 152.427,82 113.801 31 

BİZİM MAĞAZALARI 23,70 23,60 23,40 23,65 23,45 23,56 1.935.970,45 82.173 229 

BOLU ÇİMENTO 1,31 1,32 1,31 1,32 1,31 1,31 26.754,38 20.420 13 

BOROVA YAPI 0,83 0,83 0,82 0,83 0,83 0,82 86.602,00 104.980 67 

BORUSAN MANNESMANN 28,10 28,00 27,70 28,00 27,80 27,82 567.926,00 20.412 131 

BORUSAN YAT. PAZ. 10,60 0,00 10,50 10,65 10,65 10,57 350.826,35 33.204 86 

BOSCH FREN SİSTEMLERİ 165,00 165,00 164,50 165,50 165,00 164,99 463.123,50 2.807 125 

BOSSA 2,04 2,05 2,03 2,05 2,04 2,04 49.773,57 24.452 28 

BOYNER MAĞAZACILIK 4,07 0,00 4,04 4,07 4,04 4,05 177.175,86 43.773 74 

BRİSA 5,00 4,98 4,98 5,06 5,02 5,02 3.563.696,32 709.389 642 

BSH EV ALETLERİ 91,75 91,75 91,50 92,00 91,75 91,71 15.682,50 171 14 

BURÇELİK 7,02 7,02 7,00 7,20 7,06 7,11 2.176.061,80 305.857 845 

BURÇELİK VANA 3,53 3,53 3,51 3,71 3,54 3,61 1.458.992,31 404.208 1.289 

BURSA ÇİMENTO 4,81 4,81 4,77 4,81 4,79 4,78 4.052,16 848 37 

CARREFOURSA(A) 16,55 16,55 16,55 16,65 16,65 16,56 13.595,20 821 24 

CARREFOURSA(B) 16,70 16,60 16,60 16,80 16,70 16,64 19.037,45 1.144 107 

COCA COLA İÇECEK 32,30 32,00 31,80 32,50 32,10 32,10 205.396,20 6.399 69 

CREDITWEST FAKTORING 3,39 3,40 3,37 3,40 3,38 3,39 4.011,23 1.184 23 

ÇELEBİ 20,55 20,60 20,40 20,60 20,45 20,50 332.644,70 16.227 71 

ÇELİK HALAT 3,12 3,12 3,11 3,14 3,12 3,12 20.866,96 6.685 31 

ÇEMAŞ DÖKÜM 1,19 1,19 1,18 1,20 1,20 1,19 607.731,15 510.228 148 

ÇEMTAŞ 1,13 1,13 1,13 1,14 1,14 1,13 18.945,84 16.761 56 

ÇİMBETON 49,30 49,50 49,30 49,60 49,40 49,48 567.367,10 11.467 149 

ÇİMENTAŞ 8,04 0,00 8,00 8,08 8,02 8,04 25.213,84 3.138 29 

ÇİMSA 8,04 8,06 8,04 8,10 8,06 8,06 248.947,88 30.906 141 

DEMISAŞ DÖKÜM 0,99 0,99 0,98 0,99 0,98 0,99 37.480,89 37.971 20 

DENİZBANK 10,80 10,80 10,65 11,00 10,70 10,77 286.425,35 26.595 186 

DENİZLİ CAM 8,90 8,90 8,84 8,92 8,88 8,87 73.415,70 8.277 84 

DENTAŞ AMBALAJ 2,39 2,38 2,33 2,39 2,38 2,35 144.683,72 61.447 140 

DERİMOD 3,91 3,89 3,83 3,89 3,85 3,85 54.548,59 14.172 58 

DESA DERİ 0,83 0,82 0,81 0,83 0,83 0,82 58.538,29 71.357 25 

DEVA HOLDİNG 2,12 2,12 2,10 2,12 2,12 2,11 198.056,72 93.806 80 

DİTAŞ DOĞAN 2,93 2,94 2,91 2,94 2,91 2,91 31.167,78 10.709 18 

DO-CO 76,75 76,75 76,50 77,00 77,00 76,75 212.825,50 2.773 29 

DOĞAN BURDA 2,83 2,84 2,82 2,85 2,84 2,84 12.637,69 4.450 26 

DOĞAN GAZETECİLİK 1,52 1,51 1,50 1,53 1,52 1,51 6.571,20 4.346 52 

DOĞAN HOLDİNG 0,74 0,73 0,73 0,74 0,73 0,73 354.432,79 482.653 91 

DOĞAN YAYIN HOL. 0,64 0,63 0,62 0,64 0,63 0,63 723.153,44 1.147.610 203 

DOĞUŞ OTOMOTİV 6,58 6,46 6,44 6,50 6,46 6,46 305.575,52 47.313 173 

DURAN DOĞAN BASIM 2,45 0,00 2,45 2,50 2,48 2,48 388.452,01 156.809 157 

DYO BOYA 1,21 1,20 1,20 1,21 1,20 1,21 114.314,06 94.864 38 

ECZACIBAŞI İLAÇ 1,97 1,96 1,96 1,97 1,96 1,96 2.316.961,87 1.181.685 116 

ECZACIBAŞI YAPI 5,40 5,38 5,26 5,42 5,34 5,35 204.826,58 38.287 134 

ECZACIBAŞI YATIRIM 5,96 5,96 5,92 5,96 5,94 5,94 437.374,72 73.669 108 

EDİP GAYRİMENKUL 1,38 1,38 1,37 1,39 1,38 1,38 16.067,17 11.661 18 

EGE ENDÜSTRİ 62,50 62,50 62,50 63,00 62,75 62,70 534.036,25 8.518 170 

EGE GÜBRE 100,00 99,75 98,50 99,75 99,50 99,28 194.595,00 1.960 61 

EGE SERAMİK 2,34 2,32 2,32 2,38 2,33 2,35 1.364.146,05 579.425 238 

EMEK ELEKTRİK 1,07 1,07 1,07 1,08 1,08 1,08 21.812,75 20.255 116 

ENKA İNŞAAT 4,68 4,67 4,66 4,70 4,70 4,68 2.813.144,82 600.815 372 

ERBOSAN 19,10 19,05 18,85 19,05 18,90 18,93 112.696,40 5.954 77 

EREĞLİ DEMİR CELİK 2,30 2,28 2,27 2,29 2,29 2,28 10.155.711,80 4.453.629 551 

ERSU GIDA 0,87 0,87 0,85 0,87 0,86 0,86 33.315,09 38.715 52 

ESCORT TEKNOLOJİ 1,77 1,77 1,76 1,81 1,80 1,79 1.572.968,91 876.723 1.495 

FAVORİ DİNLENME YER. 0,80 0,00 0,78 0,80 0,79 0,79 60.345,93 76.263 39 

FENERBAHÇE FUTBOL 46,30 46,40 46,40 46,70 46,60 46,59 1.124.833,40 24.145 504 

FENİŞ ALÜMİNYUM 1,25 1,25 1,24 1,25 1,25 1,24 25.456,22 20.504 25 

FİNANS FİN. KİR. 4,20 0,00 4,06 4,20 4,10 4,11 4.331,51 1.053 14 

FİNANSBANK 3,36 0,00 3,34 3,38 3,36 3,35 19.870,05 5.936 30 

F-M İZMİT PİSTON 16,00 15,95 15,90 16,15 16,05 16,03 396.734,65 24.749 124 

FORD OTOSAN 18,75 18,65 18,25 18,70 18,30 18,45 1.953.006,70 105.878 340 

FRİGO PAK GIDA 0,79 0,80 0,79 0,80 0,80 0,80 16.345,47 20.531 22 

GALATASARAY SPORTİF 44,20 44,30 43,70 44,40 44,20 44,04 1.280.747,90 29.082 475 

GARANTİ BANKASI 7,58 7,50 7,46 7,52 7,50 7,49 171.824.731,60 22.941.446 2.254 

GARANTİ FAKTORİNG 5,82 5,84 5,72 5,84 5,72 5,74 74.297,42 12.941 69 

GENTAŞ 1,34 1,35 1,33 1,35 1,35 1,34 25.675,78 19.155 22 

GERSAN ELEKTRİK 1,38 0,00 1,37 1,39 1,39 1,38 114.504,94 82.893 47 

GLOBAL YAT. HOLDİNG 1,34 1,33 1,32 1,33 1,33 1,33 30.356,37 22.889 12 

GOLDAS KUYUMCULUK 0,54 0,54 0,53 0,54 0,54 0,53 77.669,01 145.639 77 

GOOD-YEAR 59,25 59,25 58,25 59,75 58,75 59,08 9.453.944,75 160.009 790 

GÖLTAŞ ÇİMENTO 56,50 56,00 56,00 56,75 56,75 56,45 3.624.462,50 64.202 307 

GSD DENİZCİLİK 0,79 0,78 0,77 0,79 0,79 0,78 4.676,90 6.007 14 

GSD HOLDİNG 0,70 0,70 0,69 0,70 0,70 0,70 575.669,25 826.743 69 

GÜBRE FABRİK. 12,90 12,90 12,90 13,10 13,00 13,02 3.896.669,00 299.272 325 

GÜNEŞ SİGORTA 2,09 2,09 2,06 2,09 2,07 2,09 33.707,97 16.151 17 

HEKTAŞ 1,50 1,50 1,49 1,50 1,50 1,49 97.581,82 65.294 41 

HÜRRİYET GZT. 0,81 0,82 0,81 0,82 0,82 0,82 159.480,89 195.026 77 

IŞIKLAR ENERJİ YAPI HOL. 0,50 0,50 0,50 0,51 0,51 0,50 90.189,78 179.267 86 

IŞIKLAR YAT. HOLDİNG 0,67 0,67 0,66 0,67 0,67 0,67 509.462,12 759.367 107 

İDAŞ 0,77 0,77 0,76 0,79 0,79 0,77 318.132,03 411.132 323 

İHLAS EV ALETLERİ 0,79 0,79 0,78 0,80 0,79 0,79 1.176.840,82 1.490.886 171 

İHLAS GAZETECİLİK 1,95 1,95 1,95 1,98 1,98 1,97 318.856,66 162.163 91 

İHLAS HOLDİNG 1,32 1,32 1,31 1,35 1,34 1,33 29.001.245,40 21.788.385 788 

İHLAS YAYIN HOLDİNG 0,79 0,79 0,77 0,79 0,79 0,78 284.126,53 363.997 79 

İNDEKS BİLGİSAYAR 3,25 3,25 3,22 3,25 3,22 3,25 100,72 31 2 

İNTEMA 11,90 0,00 11,85 11,95 11,85 11,85 50.757,60 4.282 28 

İPEK DOĞAL ENERJİ 4,24 4,23 4,22 4,29 4,26 4,26 12.694.794,98 2.979.310 648 

İŞ BANKASI (A) 28.800,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0 

İŞ BANKASI (B) 1.500,00 0,00 1.500,00 1.500,00 1.500,00 1.500,00 1.500,00 1 1 

His se 

Se ne di Adı 

Ön ce ki 1. Se ans 

Ka pa nış Ka pa nış 

2. Se ans 

Ka pa nış 

Gün lük 

De ği şim 

En 

Dü şük 

En 

Yük sek 

iş lem 

Mik ta rı 

1. Se ans 

Ağr. Ort 

1. Se ans 

Ağr. Ort 

İŞ BANKASI (C) 5,62 5,56 5,56 5,66 5,64 5,62 107.431.981,90 19.132.825 2.079 

İŞ BANKASI (KUR.) 7.500,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0 0 

İŞ FİN.KİR. 0,94 0,94 0,93 0,95 0,95 0,94 312.109,42 332.095 193 

İŞ Y. MEN. DEĞ. 1,74 0,00 1,70 1,74 1,73 1,71 26.658,80 15.577 21 

İTTİFAK HOLDİNG 5,14 5,14 5,12 5,20 5,14 5,16 1.445.683,24 280.247 196 

İZMİR DEMİR ÇELİK 4,15 4,16 4,12 4,18 4,14 4,14 863.003,53 208.528 347 

İZOCAM 42,50 42,40 42,30 42,80 42,70 42,60 84.512,60 1.984 91 

KAPLAMİN 15,90 15,85 15,70 15,95 15,85 15,79 97.056,85 6.145 101 

KARDEMİR (A) 1,37 0,00 1,34 1,36 1,35 1,35 702.850,39 519.678 84 

KARDEMİR (B) 2,12 2,12 2,10 2,12 2,11 2,11 486.259,01 230.362 131 

KARDEMİR (D) 1,16 1,16 1,15 1,18 1,16 1,16 5.774.887,53 4.957.576 386 

KAREL ELEKTRONİK 2,41 2,40 2,40 2,43 2,41 2,41 91.824,52 38.079 144 

KARSAN OTOMOTİV 1,16 1,16 1,14 1,16 1,16 1,15 521.770,46 453.590 109 

KARSU TEKSTİL 1,36 1,36 1,35 1,40 1,36 1,37 57.067,90 41.678 75 

KARTONSAN 255,00 254,00 254,00 259,00 257,00 256,72 3.790.231,00 14.764 365 

KENT GIDA 122,00 122,50 109,50 122,50 109,50 110,11 18.719,00 170 29 

KEREVİTAŞ GIDA 46,50 46,50 46,40 46,50 46,40 46,45 9.475,90 204 12 

KİLER GIDA 3,18 3,18 3,14 3,19 3,16 3,16 240.360,32 76.033 99 

KLİMASAN KLİMA 2,58 2,58 2,57 2,59 2,58 2,58 90.385,43 35.036 69 

KOÇ HOLDİNG 7,20 7,22 7,16 7,24 7,20 7,21 12.157.562,84 1.686.607 537 

KONFRUT GIDA 11,50 11,50 11,35 11,65 11,35 11,42 292.259,10 25.589 232 

KONYA ÇİMENTO 319,00 319,00 318,00 322,00 320,00 320,25 3.072.752,00 9.595 232 

KORDSA GLOBAL 3,61 0,00 3,61 3,63 3,61 3,61 59.580,70 16.487 50 

KOZA ALTIN 40,30 39,70 39,70 40,00 39,90 39,85 1.571.843,60 39.443 203 

KOZA MADENCİLİK 4,53 4,51 4,49 4,57 4,52 4,53 7.733.086,49 1.706.985 600 

KRİSTAL KOLA 0,74 0,00 0,74 0,75 0,75 0,74 11.402,25 15.359 41 

KÜTAHYA PORSELEN 2,27 0,00 2,26 2,29 2,28 2,28 204.102,84 89.568 80 

LATEK LOJİSTİK 1,29 0,00 1,28 1,31 1,30 1,30 200.304,44 154.565 105 

LİNK BİLGİSAYAR 3,52 3,53 3,50 3,53 3,50 3,51 21.757,53 6.206 38 

LOGO YAZILIM 3,24 0,00 3,21 3,24 3,22 3,22 133.655,41 41.511 63 

MARDİN ÇİMENTO 5,14 5,14 5,14 5,18 5,18 5,17 28.608,44 5.532 68 

MARMARİS ALTINYUNUS 16,10 0,00 16,15 16,30 16,20 16,18 129.680,75 8.017 68 

MARSHALL 49,30 49,30 49,10 49,40 49,20 49,24 205.886,20 4.181 107 

MARTI OTEL 0,67 0,67 0,65 0,68 0,66 0,67 1.715.519,91 2.578.797 372 

MENDERES TEKSTİL 0,62 0,62 0,60 0,62 0,61 0,61 794.324,67 1.299.967 318 

MERKO GIDA 0,91 0,90 0,90 0,91 0,91 0,91 9.746,15 10.768 12 

METRO HOLDİNG 0,53 0,53 0,53 0,54 0,54 0,53 165.510,75 310.122 92 

MİGROS TİCARET 19,40 19,30 19,25 19,40 19,30 19,34 12.069.520,95 623.951 346 

MİLPA 1,07 1,07 1,06 1,08 1,06 1,07 66.153,88 61.822 56 

MONDİ TİRE KUTSAN 1,12 1,11 1,10 1,12 1,12 1,11 582.225,34 524.443 84 

MUTLU AKÜ 5,42 5,42 5,34 5,42 5,38 5,35 95.187,20 17.777 59 

NET HOLDİNG 1,89 1,89 1,88 1,91 1,89 1,90 4.159.338,41 2.193.188 226 

NET TURİZM 0,72 0,71 0,70 0,72 0,71 0,71 456.510,82 642.931 107 

NETAŞ TELEKOM. 12,20 12,25 12,20 12,40 12,25 12,31 6.240.573,65 507.107 902 

NUH ÇİMENTO 9,78 0,00 9,78 9,88 9,78 9,80 64.515,24 6.580 60 

OLMUKSA 7,08 7,10 7,02 7,10 7,06 7,06 95.109,84 13.474 109 

OMV PETROL OFİSİ 4,95 4,95 4,91 4,97 4,95 4,95 87.660,13 17.716 71 

OTOKAR 41,40 41,20 41,00 41,90 41,40 41,50 1.949.069,30 46.971 368 

ÖZBAL ÇELİK BORU 2,11 2,11 2,10 2,13 2,12 2,11 53.094,27 25.138 45 

PARK ELEK.MADENCİLİK 6,52 6,50 6,50 6,54 6,54 6,51 359.346,88 55.197 119 

PARSAN 3,07 3,08 3,03 3,08 3,05 3,06 396.886,57 129.829 147 

PENGUEN GIDA 1,48 0,00 1,48 1,50 1,48 1,49 56.760,95 38.179 59 

PETKİM 2,10 2,09 2,07 2,09 2,09 2,08 3.751.915,20 1.801.109 264 

PINAR ET VE UN 5,42 5,38 5,38 5,42 5,40 5,40 231.470,00 42.870 71 

PINAR SU 3,65 3,65 3,61 3,68 3,66 3,66 148.060,03 40.440 124 

PINAR SÜT 16,25 0,00 16,10 16,35 16,15 16,14 248.498,70 15.401 71 

PİMAŞ 3,20 3,19 3,16 3,26 3,20 3,22 177.053,48 54.914 208 

PLASTİKKART 2,20 2,19 2,18 2,19 2,19 2,18 69.162,58 31.701 26 

RAY SİGORTA 1,11 1,11 1,09 1,11 1,09 1,10 12.474,61 11.306 20 

REYSAŞ LOJİSTİK 0,79 0,79 0,78 0,79 0,79 0,78 49.553,78 63.154 44 

SABANCI HOLDİNG 8,18 8,16 8,14 8,30 8,24 8,24 7.554.325,84 917.146 317 

SANKO PAZARLAMA 3,69 3,72 3,69 3,72 3,70 3,69 5.391,20 1.461 7 

SARKUYSAN 2,29 2,29 2,28 2,31 2,29 2,29 178.614,31 78.103 617 

SASA POLYESTER 1,24 1,23 1,23 1,25 1,25 1,24 446.211,89 360.511 97 

SELÇUK ECZA DEPOSU 2,12 2,12 2,12 2,14 2,13 2,12 69.971,34 32.950 99 

SERVE KIRTASİYE 0,70 0,70 0,69 0,70 0,69 0,69 16.738,98 24.161 36 

SODA SANAYİİ 2,90 2,90 2,89 2,93 2,92 2,92 480.429,83 164.523 158 

SÖKTAŞ 3,92 0,00 3,89 3,92 3,90 3,90 13.883,35 3.564 32 

ŞEKER PİLİÇ 1,87 1,87 1,87 1,89 1,88 1,88 113.165,41 60.179 67 

ŞEKERBANK 1,33 1,32 1,29 1,32 1,30 1,30 576.722,86 442.164 98 

ŞİŞE CAM 2,71 2,69 2,66 2,70 2,68 2,68 4.186.966,92 1.560.577 426 

T. HALK BANKASI 14,70 14,60 14,50 14,80 14,55 14,66 40.933.329,95 2.791.463 996 

T. KALKINMA BANK. 6,24 0,00 6,16 6,28 6,26 6,20 8.097,08 1.307 30 

TAT KONSERVE 2,49 2,48 2,46 2,48 2,46 2,47 86.420,82 35.052 100 

TAV HAVALİMANLARI 8,80 8,80 8,76 8,92 8,88 8,85 4.940.982,06 558.127 638 

T.DEMİR DÖKÜM 9,64 0,00 9,58 9,70 9,64 9,60 4.596,14 479 23 

TEK-ART TURİZM 0,82 0,82 0,81 0,82 0,82 0,81 77.678,89 95.583 56 

TEKFEN HOLDİNG 6,70 6,66 6,62 6,68 6,66 6,66 1.022.935,56 153.538 81 

T.EKONOMİ BANK. 1,78 1,78 1,77 1,78 1,78 1,77 16.668,37 9.397 21 

TEKSTİLBANK 0,72 0,72 0,71 0,72 0,72 0,71 22.911,60 32.059 79 

TESCO KİPA 7,24 0,00 7,22 7,28 7,26 7,26 107.849,28 14.864 57 

TOFAŞ OTO. FAB. 9,38 9,10 9,08 9,30 9,08 9,16 2.005.387,18 218.843 564 

TRABZONSPOR SPORTİF 10,85 10,85 10,85 11,10 10,95 10,98 1.600.121,55 145.680 360 

TRAKYA CAM 2,22 2,22 2,18 2,22 2,20 2,19 1.970.128,50 897.628 299 

T.S.K.B. 1,99 1,99 1,97 2,00 1,99 1,99 696.537,41 350.843 149 

T.TUBORG 1,46 1,46 1,44 1,47 1,46 1,46 58.211,66 39.975 61 

TUKAŞ 0,95 0,96 0,95 0,97 0,95 0,96 724.450,49 751.601 296 

TURCAS PETROL 2,98 2,96 2,95 2,97 2,96 2,96 522.079,12 176.456 130 

TURKCELL 11,25 11,10 11,10 11,25 11,25 11,20 15.266.658,10 1.363.566 299 

TÜPRAŞ 42,40 42,30 42,20 42,60 42,40 42,43 8.329.585,80 196.322 409 

TÜRK HAVA YOLLARI 3,95 3,95 3,94 3,97 3,96 3,95 25.924.690,05 6.559.264 986 

TÜRK PRYSMİAN KABLO 1,27 1,26 1,25 1,26 1,26 1,25 23.701,07 18.918 34 

TÜRK TELEKOM 7,12 7,14 7,12 7,24 7,18 7,19 3.165.647,80 440.133 272 

TÜRK TRAKTÖR 39,20 0,00 38,90 39,30 39,00 39,07 1.965.683,10 50.313 220 

UŞAK SERAMİK 1,30 1,30 1,28 1,31 1,30 1,30 1.111.168,10 854.919 413 

UYUM GIDA 3,46 3,48 3,43 3,49 3,44 3,45 692.507,02 200.771 174 

ÜLKER BİSKÜVİ 8,06 8,04 8,02 8,16 8,12 8,11 512.016,28 63.103 271 

ÜNYE ÇİMENTO 3,80 3,80 3,78 3,84 3,81 3,81 17.611,65 4.623 35 

VAKIF FİN. KİR. 1,61 1,59 1,59 1,60 1,60 1,59 131.663,48 82.703 73 

VAKIFLAR BANKASI 4,08 4,00 3,93 4,04 4,00 3,99 168.605.152,08 42.267.742 3.464 

VAKKO TEKSTİL 1,36 1,36 1,36 1,37 1,37 1,36 99.803,16 73.287 43 

VESTEL 1,91 1,91 1,90 1,92 1,91 1,91 544.072,67 284.804 206 

VESTEL BEYAZ EŞYA 2,74 2,72 2,66 2,74 2,68 2,69 313.666,66 116.517 327 

VİKİNG KAĞIT 1,04 1,04 1,03 1,05 1,04 1,04 28.705,00 27.584 35 

YAPI KREDİ SİGORTA 15,70 0,00 14,35 15,80 15,45 15,29 288.731,30 18.889 207 

YAPI VE KREDİ BANK. 4,33 4,30 4,27 4,33 4,32 4,31 39.372.398,73 9.144.826 928 

YATAŞ 1,43 1,43 1,43 1,47 1,45 1,45 1.324.190,46 910.157 210 

YAZICILAR HOLDING 14,05 0,00 14,00 14,20 14,20 14,06 169.589,85 12.059 116 

YÜNSA 4,45 4,45 4,45 4,49 4,49 4,47 71.161,27 15.936 64 

ZORLU ENERJİ 1,07 1,07 1,07 1,08 1,07 1,07 398.164,71 370.888 1.050 

ç ay vadeli bakır 

Ükontratı, Londra 

Metal Borsası'nda (LME) 

yüzde 1.2 düşerek ton 

başına 8,182 dolara kadar 

indikten sonra, Şanghay 

saati ile 13:34'te 8,221.75 

dolara geldi. Kontrat 

geçen hafta yüzde 1.2 

düşmüştü.Almanya 

Şansölyesi Angela Merkel 

ve Fransa 

Cumhurbaşkanı Francois 

Hollande, haftasonu, 

Avrupa bankacılık 

sektörünün ortak 

gözetiminin 

başlatılmasının 

zamanlaması konusunda 

İstanbul Altın Borsası 

26 EYLÜL 2012 

BAKIR AVRUPA ENDiŞELERiiLE DÜŞTÜ 

Avrupalı liderlerin borç krizine 

yönelik çözümler konusunda 

fikir ayrılığına düşmesi ve Çin 

ekonomisinden iyileşme 

işaretleri gelmemesinin küresel 

büyümeyi olumsuz etkileyeceği 

ve bunun da metal talebini 

düşüreceği beklentileri ile, son 

üç haftada gösterdiği ilk 

haftalık kaybını genişletti. 

Güngör URAS 

Büyüyoruz ama 

halkın durumu 

neden değişmiyor? 

Ayşe Hanım Teyzem diyor ki, “Sayın Başbakan 

‘Türkiye Çin’den hızlı büyüyor’ dedi. İyi de, 

büyümenin kime yararı oluyor? Benim durumum 

değişmedi. Halkın büyük bölümü benim gibi. Bu 

büyümenin kime yararı var?” 

Ayşe Hanım Teyzem’e bilgi vermek için devletin bilgi 

hazinesi TÜİK’in bu konuda yayınladığı bilgileri ve 

rakamları topladım. 5 yılda ekonomi ne kadar 

büyüdü? Bu büyüme sonucu halkın durumu nasıl 

değişti? Bunları araştırdım. Ayşe Hanım Teyzem’e 

durumu arz ettim. Dedim ki, büyüme milli gelir artışı 

demektir. Milli gelir ülkede belli bir dönem üretilen 

mal ve hizmetlerin parasal (katma) değeridir. Üretim 

(yaratılan katma değer) artınca milli gelir de artar. 

Buna büyüme denilir. 

Türkiye son bir yıl hariç büyüdü. 2007’de yüzde 4.7 

büyüdük. Kriz başlayınca 2008’de büyüme yüzde 0.7’e 

geriledi. 2009’da yüzde 4.8 küçüldük. Ama 2010’da 

yüzde 9.2, 2011’de yüzde 8.5 büyüme elde ettik. Milli 

gelir artıyor ama nüfus da her yıl yüzde 1.2 artıyor. 

Her yıl sofraya 1 milyon kişi daha oturuyor. Bu 

nedenle kişi başı milli gelir rakamı büyüme kadar 

artmıyor. 

Kişi başı milli gelir 2007’de 9.333 dolar idi. 2008’de 

10.436 dolar oldu. 2009’da 8.590 dolara geriledi. 

2010’da 10.079 dolar, 2011’de 10.444 dolar oldu. Son 5 

yıldır (Çin’den hızlı büyümemize rağmen!) kişi başı 

milli gelirde önemli artış sağlanamadı. 

GELİR DAĞILIMI BOZUK 

Her ülkede gelir insanlar arasında eşit dağıtılamaz. 

Fakat önemli olan imkân ölçüsünde eşitliğin 

sağlanması. Çünkü gelir dağılımı bozuksa ülke hızlı 

büyüse de artan gelirden halkın sadece belli kısmı 

yararlanır. Bunu ölçmek için ülke nüfusu en fakirden 

en zengine dizilir. Sonra toplam nüfus 5 dilime 

bölünür. Böylece her yüzde 20’lik nüfus diliminin 

milli gelirden aldığı pay izlenir. 

Bizde en düşük yüzde 20’lik nüfus dilimindeki 15 

milyon insanımızın milli gelirden aldığı pay 2007’de 

yüzde 5.8 idi. Son 5 yılda hiç değişmedi. 

5 YILDIR AYNI YERDE 

En zengin yüzde 20’lik nüfus milli gelirin yüzde 

46’sını alıyor. 2007’de yüzde 46.9’unu alıyordu, 

2011’de yüzde 46.4’ünü aldı.Görülüyor ki, büyümeye 

rağmen son 5 yılda gelir dağılımı değişmemiş. Ülke 

gelirinin yarıya yakını 15 milyon insanın cebine 

girerken kalan yarıyı 60 milyon paylaşıyor. En alttaki 

15 milyon ise gelirin sadece yüzde 5.8’i ile geçiniyor. 

Dünyada gelir dağılımı için GİNİ katsayısı diye bir 

ölçü var. Bu ölçü, gelir dağılımındaki eşitsizliği 

gösterir. Ölçü 0’a yaklaştığında gelir dağılımı 

iyileşiyor, 1’e doğru kötüleşiyor demek. GİNİ katsayısı 

2007’de 0.410 idi. 2010’da 0.402 ve 2011’de 0.404 oldu. 

Açık anlatımıyla dünyada geçer ölçü birimine göre 5 

yılda gelir dağılımında iyileşme yok. 

Ekonominin hedefi insanı mutlu etmek. Büyümenin 

hedefi insanın refahını artırmak. Ekonomi politikaları 

başarılı ise, büyümenin nimetleri halka iyi 

aktarılabiliyor ise, yoksulluk azalır, refah artar. Bizde 

büyümeye rağmen yoksulluk azalamıyor. Yoksulluk 

oranı 2007’de yüzde 20.6 iken 2008’de yüzde 16.7’e 

indi.MİLLİYET 24 Eylül 2012 

Bakır, 

Avrupa 

liderleri 

arasındaki 

fikir 

ayrılığından 

olumsuz 

etkilenerek 

değer 

kaybetti. 

farklı görüşler ortaya 

koydu. Bu durum, iki 

ülke arasındaki gerilimin 

altını çiziyor. New York 

merkezliCBB 

International LLC'nin 

anket bulgularına göre, 

Çin'de imalatçılar ve 

perakendeciler, üç ay 

önceye göre, satışlar 

konusunda daha az 

iyimser ve işçi 

çıkarıyorlar.Hangzhou'da 

Dadi Futures Co. analisti 

Huang Zhen, "Avrupa'nın 

borç sorunları yeniden 

dikkatleri çekmeye ve 

piyasaları etkilemeye 

başladı" dedi.AA

26 EYLÜL 2012 Muhasebe5 


ISSN 1308 7606 

Reel sektörün güveni Eylül ayında, bir önceki aya göre 

1.4 puan azalarak 103.1 seviyesine geriledi. 

Bankalar kredi 

kartı aidatlarını 

ödememekte 

direnirken, hukuk 

tam tersini 

söylüyor. TÜDEF 

Başkanı Ali Çetin 

ise kredi kartı 

aidatlarının nasıl 

geri alınacağına 

dair tüyolar 

verdi.Tüketici 

Dernekleri 

Federasyonu 

(TÜDEF) Başkanı 

Ali Çetin de, 

bankaların 

aldıkları kart 

aidat paralarını 

geri ödemesi 

gerektiğini 

açıkladı. 

Yıl: 68 26 Eylül 2012 Çarşamba Sa yı:1117110 

Ya yın Sa hi bi 

İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. adı na 

HA SAN TAŞ KIN 

İcra Kurulu Başkanı 

Emin ERENER 

Sorumlu Müdür Yazıişleri Müdürü 

Yavuz AYDIN Şüheda YILDIRIM 

Sayfa Editörü Sayfa Editörü 

Gülşan KURT Nurcihan PALACI 

İstihbarat Şefi Haber Müdürü İnternet Site Editörü 

Caner ERDOĞAN Celal YILDIZ Nur Gülmez BEL 

İda ri Mer kez 

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2 

Se fa köy/ Kü çük çek me ce/İST. 

Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 

www.eko no mi ga ze te si.net . in fo@eko no mi ga ze te si.net 

Reel 

sektörde 

güven 

azalıyor 

eel sektörün güveni Eylül 

Rayında, bir önceki aya göre 

1.4 puan azalarak 103.1 

seviyesine geriledi. Reel 

sektörün güveni Eylül ayında, 

geçen yılın aynı dönemine 

göre, 9.3 puan azaldı. 

Mevsimsellikten arındırılmış 

reel kesim güven endeksi bir 

önceki aya göre 0.9 puan 

azalarak 102.9 seviyesinde 

gerçekleşti. MBRKGE’yi 

oluşturan anket sorularına ait 

yayılma endeksleri 

incelendiğinde, gelecek üç 

aydaki ihracat sipariş miktarı, 

gelecek üç aydaki üretim 

hacmi ve genel gidişata ilişkin 

değerlendirmeler endeksi 

artış yönünde etkilerken, son 

üç aydaki toplam sipariş 

miktarı, sabit sermaye yatırım 

harcaması, mevcut toplam 

sipariş miktarı, mevcut 

mamul mal stok miktarı ve 

gelecek üç aydaki toplam 

istihdama ilişkin 

değerlendirmeler endeksi 

azalış yönünde etkilediği 

görüldü.Merkez Bankası, 

İktisadi Yönelim Anketi ve 

Reel Kesim Güven Endeksi 

2012 yılı Eylül verilerini 

açıkladı. 2012 yılı Eylül ayında 

imalat sanayinde faaliyet 

gösteren 2 bin 590 işyerine 

anket formu gönderilmiş, 2 

bin 91 katılımcıdan yanıt 

alındı. Yanıtlama oranı yüzde 

80.7 oldu. 

Anket sonuçlarına göre, 

anılan dönemde reel sektörün 

güven endeksi bir önceki aya 

göre 1.4 puan azalarak 103.1 

seviyesine geriledi. Geçen 

yılın aynı dönemine göre ise 

endeks, 9.3 puanlık azalış 

gösterdi. 2011 yılı Ocak ayında 

bir önceki aya göre 7.2 puan 

artışla 113.6 değerine ulaşan 

endeks, Şubat ayında 2.6 

puan gerilemeyle 111 

düzeyinde gerçekleşmişti. 

Endeks, Mart ayında başlattığı 

yükselişi Nisan ve Mayıs 

ayında da sürdürmüştü. 

Sırasıyla 114.8, 116.7, 117.2 

düzeyinde gerçekleşmişti. 

Endeks Haziran ise bir önceki 

aya göre 3.1 puan gerileyerek 

114.1’e, Temmuz ayında 0.5 

puan gerileyerek 114.1’e, 

Ağustos ayında 4.3 puan 

gerileyerek 109.8, Eylül’de 2.6 

puan artarak 112.4, Ekim’de 

10.5 puan azalarak 101.9, 

Kasım’da 0.4 puan artarak 

102.3, Aralık’ta 5.1 puan 

azalarak 97.2 ve 2012 yılının 

ilk ayında 4.6 puan artarak 

101.8’e Şubat ayında ise 5.5 

puan artarak 107.3, 

Mart’ta 5.6 artışla 112.9, 

Nisan’da 3.1 puan artarak 

116’ya, Mayıs’ta ise 2.2 puan 

azalarak 113.8’e, Haziran’da 

5.8 puan azalarak 108.1, 

Temmuz’da 0.8 puan azalarak 

107.3, Ağustos ayında, bir 


azalarak 104.5 seviyesine 

gerilemişti. 

Mevsimsellikten arındırılmış 

reel kesim güven endeksi bir 

Hakem heyetlerindeki 

davaların 1-3 ay arasında 

sonuçlandığını söyleyen 

Çetin, çoğunlukla da 

tüketici lehine karar 

çıktığını belirtti. 

Bankaların sözleşmeleri 

gerekçe gösterdiğini 

hatırlattığımız Çetin, şöyle 

konuştu: 

"Yüksek yargı 

kararlarında, kanunda 

haksız şart olmasından 

dolayı sözleşmenin altına 

atılan hiçbir imza 

tüketiciyi zorlayamayacağı 

belirtiliyor. Çünkü kartı 

alabilmeniz için size o 

imzayı attırıyor. Yani şartlı 

imzalıyorsunuz." 

İzlenecek yol belli... 

1- Bankanızın müşteri 

hizmetlerini arayarak, 

kesilen kart aidatını 

ödemek istemediğinizi ve 

bunun geri verilmesini 

talep edin. Eğer kabul 

ederlerse sorun yok. 

Etmezlerse ikinci maddeye 

geçin. 

2- Bu kez bankanın hem 

genel müdürlüğüne, hem 

de şubenize yanda 

gördüğünüz dilekçeyi 


azalarak 102.9 seviyesinde 

gerçekleşti.Endeks geçen yılın 

aynı ayına göre 9.3 puan 

azaldı. 

Son üç aya yönelik 

değerlendirmelerde, üretim 

hacminde ve iç piyasa sipariş 

miktarında artış bildirenler 

lehine olan seyrin azalış 

bildirenler lehine döndüğü; 

ihracat sipariş miktarındaki 

azalış bildirenler lehine olan 

seyrin ise güçlenerek sürdüğü 

görüldü. 

Mevsim normallerine kıyasla 

yapılan değerlendirmelerde, 

mevcut toplam siparişlerin 

mevsim normallerinin altında 

olduğu yönündeki 

değerlendirmelerin ve mevcut 

mamul mal stoklarının 

mevsim normallerinin 

üzerinde olduğu yönündeki 

değerlendirmelerin 

güçlenerek devam ettiği 

gözlendi.HABER MERKEZİ 

Kredi kartı aidatını geri almanın 

6 yolu 

Kararın eski kartlar için de 

geçerli olduğunu ifade 

eden Çetin, "Kartını daha 

önce iptal ettirmiş 

vatandaş, geçmişe dönük 

ekstrelerini isteyebilir. 

Eğer banka direnirse 

gönderin. Dilekçeyi iadeli 

taahhütlü gönderirseniz 

alan kişinin imzası da 

elinize gelecektir. 

3- Dilekçeye rağmen hâlâ 

aidatınız ödenmemişse 

banka memuru hakkında hukuk yolunu ya da 

yasal işlem yapılır. Çünkü bankayla görüşme yolunu 

bu suçtur. Tüketici 

seçeceksiniz. Bankanızı 

eksterisiyle hakem 

yeniden arayarak, "aidatı 

heyetlerine giderek ödemezlerse kartı iptal 

dilekçe vermeli" diye edeceğinizi" 

konuştu. 

söyleyebilirsiniz. Bu, 

genellikle sorunu çözüyor. 

Bankalar ya aidatı veriyor 

ya da sizinle pazarlığa 

başlıyor. 

An ka ra Tem sil ci li ği 

Ma cun Mah.3. Cad de No:2 Ye ni ma hal le /ANK. 

Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 

REK LAM PA ZAR LA MA VE DA ĞI TIM İS TAN BUL 

Mis bah Mu hay yeş Dam ga ve 

Ne şet Ömer Sok. 

No:23-25 Ka dı köy/İST. 

Tel: 0216 348 99 22 

Fax: 0216 449 10 64 

AN KA RA 

Ata türk Bul va rı Palas İş Mer ke zi B Blok 

Kat:6 D:114 Kı zı lay/AN KA RA 

Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 

İs tan bul Da ğı tım An ka ra Da ğı tım 

REK DAĞ Ltd.Şti. GENÇ LER DA ĞI TIM 

Ya yın Tü rü:Ye rel Sü re li 

Ba sıl dı ğı Yer İs tan bul 

Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. 

Tev fik Bey Mah. Tah sin Te koğ lu Cad. No:2 

Se fa köy/ İS TAN BUL Tel : 0212 540 40 45 

Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de 

görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) 

EKO NO Mİ Ba sın Mes lek il ke le ri ne uy ma ya söz ver miş tir. 

"Sözleşme haksız" 

Çetin, bankaların son 1 yılda 

tüketiciden 3.2 milyar lira kart aidatı 

tahsil ettiğini belirterek, "Aidatların 

geri alınamayacağı iddia eden 

bankalar yalan söylüyor. Yargıtay 13. 

Hukuk Dairesi'nin son kararıyla, 10 

yıl geriye doğru aidatları alma 

imkanı doğmuştur. Kanunda zaman 

aşımı 10 yıldır" dedi. 

Ç 

evre ve Şehircilik 

Bakanlığı'nca 92 

bin ton lastiğin geri 

kazanımı 

sağlandı.Bakanlık'ta 

n yapılan 

açıklamada, 2011 yılı 

itibarıyla Türkiye'de 

lastik üretimi veya 

ithalatını yapan 

yaklaşık 80 firma 

bulunduğu 

belirtildi.Firmalar 

tarafından piyasaya 

sürülen lastik 

miktarının 246 bin 

ton olduğunu işaret 

edilen açıklamada, 

bunun 92 bin 

4- Bütün bunlara rağmen 

aidatınızı hâlâ alamadınız 

ve sizden kesilmeye 

devam ediyorsa, bu kez 

bulunduğunuz ilçedeki 

kaymakamlığın içindeki 

hakem heyetlerine 

gidebilirsiniz. Burada, 

hazır dilekçelere 

ekstrenizi de ekleyerek 

ücretsiz şikayetçi olun. 

5- Hakem heyetlerindeki 

aidat davalarının çoğunu 

tüketiciler kazanıyor. 

Banka, itirazını tüketici 

mahkemelerine yapıyor. 

Buradan da genellikle 

tüketiciler lehine karar 

çıkıyor. 

6- Eğer kredi kartınız eski 

ve 10 yıllık kadarsa, 

Yargıtay 13. Hukuk 

Dairesi'nin son kararı 

gereğince geriye dönük 

tüm aidatlarınızı isteme 

hakkınız da var. Birden 

çok kredi kartınız için aynı 

işlemleri yapabilir ve 

hepsinin aidatını geri 

alabilirsiniz. 

HABER MERKEZİ 

92 BiN TON LASTiK 

GERi KAZANILDI 

tonunun Bakanlık ve 

lisanslı tesislerin 

işbirliğiyle geri 

dönüştürüldüğü 

bildirildi.Açıklamad 

a, ömrünü 

tamamlamış 

lastiklerin, maddesel 

geri kazanım 

yöntemiyle 

dönüştürüldüğü 

ifade edilen 

açıklamada, şunlar 

kaydedildi:"Tesislerd 

e fiziksel kırma 

yöntemiyle kauçuk 

granül, çelik tel ve 

tekstil parçacıkları 

elde ediliyor.”AA

6 Dış Haberler 

HERKES 

Suriye 

Suriye ordusunun 

muhalif savaşçılara karşı 

ateşlediği havan 

toplarının yanlışlıkla İsrail 

işgali altındaki Golan 

Tepeleri'ne düştüğü 

bildirildi. 

İsrail ordusundan 

yapılan açıklamada, 

olayda ölen ya da 

yaralanan olmadığı belirtildi. 

CİHAN 

Çin 

Çin’in batısındaki Gansu 

eyaletinde yer alan bir 

madende, işçileri ocaktan 

çıkaran aracın halatının 

kopması sonucu 13 kişi 

hayatını kaybetti, 7 kişi 

de mahsur kaldı. 

Resmi Şinhua ajansı, 

Baiyin şehrindeki kaza 

sırasında maden işçilerini 

yukarı çıkaran araçta 34 

işçinin yer aldığını 

bildirdi. Arama kurtarma 

çalışmalarında 27 

madencinin ocaktan 

çıkarıldığı, bunlardan 

13'ünün yaşamını yitirdiği 

kaydedildi. 

Kaza ile ilgili soruşturma 

başlatıldığı aktarılan haberde, 

halen 7 madenciye 

ulaşılamadığına yer verildi. 

Ocaktan canlı 

çıkarılan 14 madencinin 

sağlık durumu ile ilgili 

herhangi bir bilgi verilmedi. 

Enerji talebi her geçen 

gün artan Çin, ihtiyacının 

büyük bir bölümünü 

kömür madenlerinden 

sağlıyor. Sürekli maden 

kazaları ile gündeme 

gelen ülkede güvenlik 

denetlemeleri artırıldı ve 

lisans işlemleri zorlaştırıldı. 

CİHAN 

Amerika 

Türkiye Cumhuriyeti 

Dışişleri Bakanlığı Diplomasi 

Akademisi ile 

Güney Sudan 

Cumhuriyeti Dışişleri ve 

Uluslararası İşbirliği 

Bakanlığı Diplomasi Enstitüsü 

arasında işbirliğine 

yönelik ‘mutabakat 

muhtırası’ imzalandı. 

67. Birleşmiş Milletler 

(BM) Genel Kurulu 

toplantıları için New 

York’ta bulunan Dışişleri 

Bakanı Ahmet Davutoğlu, 

bu toplantılar 

çerçevesinde Güney 

Sudan Dışişleri Bakanı 

Nhial Deng Nhial ile bir 

araya geldi. Yapılan 

görüşmede, Türkiye ve 

Güney Sudan arasında, 

diplomatik pasaport 

hamilleri için vizenin 

karşılıklı olarak kaldırılmasına 

dair anlaşma 

imzalandı. 

Bakan Davutoğlu ve 

Güney Sudan Dışişleri 

Bakanı Nhial Deng Nhial, 

Türkevi’nde iki ülke 

arasındaki vizenin 

kaldırılmasına dair bir 

anlaşmaya imza attı. 

Türkiye ve Güney Sudan 

diplomatları, karşılıklı 

olarak ülkelere vizesiz 

olarak girebilecek. 

Görüşmede Davutoğlu’nun, 

Güney Sudan 

ve Hartum arasındaki 

çatışmalı sürecin sona ermesi 

konusundaki 

temennilerini dile getirdiği 

öğrenildi. 

Davutoğlu, Güney 

Sudan’la imzalanan mutabakat 

muhtırasının 

ardından, ABD Başkanı 

Barack Obama’nın devlet 

başkanları onuruna 

düzenlediği resepsiyona 

Türkiye’yi temsilen katılmak 

üzere Türkevi’nden 

ayrıldı. Davutoğlu, daha 

sonra Uluslararası Barış 

Enstitüsü (IPI) tarafından 

düzenlenecek Ortadoğu’daki 

gelişmeler 

konulu Bakanlar 

düzeyinde gayri resmi 

çalışma yemeğine katılacak. 

CİHAN 

Pakistan'da 

silahlı 

çeteler 

çatıştı: 11 ölü 

P 

akistan'ın güneyinde silahlı 

çeteler birbirleriyle çatıştı. 

Karaçi'de meydana gelen 

mezhepsel çatışmalarda 11 kişi 

öldü. 

Karaçi polis merkezinden yapılan 

açıklamada, mezhepsel nedenli 

çatışmalar ve silahlı çetelerin 

çatışmalarında son 24 saatte 11 

kişinin öldüğü bildirildi. 

Kentte artan çatışmalar ne- 

deniyle hassas bölgelerde güven- 

lik önlemlerinin arttırıldığı 

belirtildi. 

Pakistan'ın 18 milyon nüfuslu 

Karaçi kentinde şiddet olay- 

larında yılbaşından bu yana bin 

500'e yakın kişi hayatını kaybetti. 

AA 


'İsrail 

gürültü 

yapıyor' 

İran konusunda 

ABD'den "kırmızı 

çizgi" isteyen İsrail 

Başbakanı 

Binyamin 

Natenyahu'ya 

Obama'nın cevabı 

sert oldu. Obama, 

Natenyahu'nun 

"kırmızı çizgi" 

çağrısını "gürültü" 

olarak 

nitelendirdi. 

ABD'de 6 Kasım başkanlık seçimleri kampanyalarını 

sürdüren Demokrat Parti adayı ABD 

Başkanı Barack Obama ve Cumhuriyetçi Parti 

adayı Romney "Ortadoğu" da izlenen dış politika 

konusunda birbirlerine sert eleştiride bulundu. 

Cumhuriyetçi aday Mitt Romney'nin "Başkan hem 

müttefiklerine hem de düşmanlarına karşı güçsüz" 

sözlerine Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan 

"60 Minutes" programında cevap veren ABD 

Başkanı Barack Obama, "Eğer yeni bir savaş çıkarmamızı 

öneriyorsa bunu açıkça söylesin" sözleriyle 

karşılık verdi. 

Ortadoğu'da yürüttüğü politikalar nedeniyle kendisini 

eleştiren Romney'ye ilk kez bu kadar açık 

cevap veren Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 

"ABD İran konusunda 'kırmızı çizgi' 

belirlesin" çağrısını da "gürültü" olarak nitelendirdi. 

Obama, "Ulusal güvenliğimiz söz konusu olunca 

hissettiğim baskı sadece Amerikan halkı için neyin 

doğru olduğudur. Bunun dışındaki gürültüleri duymazdan 

geleceğim" dedi. 

Y E N İ B U L U Ş L A R - T E K N O L O J İ 

Türkiye'nin ilk 

elektrikli 'retro' spor 

otomobili 

Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ile sinema sanatçıları Tarık Tarcan ve 

Çoşkun Göğen, Türkiye'nin ilk elektrikli spor otomobili ile Antalya caddelerinde 

tur attı. 

Tüzmen ile Türkiye'de ilk kez elektrikli spor otomobili üreten Retro Works'un 

sahibi Kıvanç Kaya, Lara'daki bir marketin önünde düzenlenen törene 

elektrikli otomobille katıldı. 

Otomobilden inmeden gazetecilere açıklama yapan Tüzmen, otomobilin 

150 kilometre hızla gidebildiğini, günlük 200 kilometre yol kat edebildiğini 

söyledi. 

Otomobilin aylık 10 liralık elektrik gideriyle kullanıcısına sürüş imkanı 

verdiğini ifade eden Tüzmen, elektrikli otomobilin 

üretilmesinde çok büyük zorluklar yaşandığını, ancak 

usta mühendis ve usta kadrosuyla sorunların 

üstesinden geldiklerini kaydetti. 

Elektrikli otomobil için çok sayıda sipariş 

alındığına dikkati çeken Tüzmen, ''Ayda 

en fazla 4 adet üretebiliriz. Daha 

fazla üretemiyoruz. Butik bir araba 

yapıyoruz. Dolayısıyla sipariş 

alırken dikkatli davranmamız 

lazım. Arkadaşlarımızdan talepler 

var. Geldiğimiz noktada 

ülkemizde böylesine bir güzelliği 

Antalya'mızda sizlere 

yaşatabildiğimiz için mutluyuz'' 

dedi. 

Elektrikli otomobilin plakasının 

gelecek günlerde çıkarılacağını belirten Tüzmen, ''Retro Works'da üretilen 

diğer otomobiller benzinli. Sadece bu otomobil elektrikli. Bu Türkiye'nin ilk 

elektrikli spor otomobili'' dedi. 

Retro Works'un sahibi Kıvanç Kaya da Türkiye'nin ilk elektrikli spor otomobilinin 

kasası, camları ve farlarının yerli üretim olduğunu vurguladı. Benzinli 

bir otomobili sonradan elektrikliye çevirmek yerine baştan elektrikli 

otomobil üretme çabası içerisine girdiklerini kaydeden Kaya, ''Daha önce 

araçlarımızın hepsi benzinliydi. İlk kez elektrikli bir otomobil üretiyoruz'' 

diye konuştu. 

Otomobilin 100 kilometrede 2 lira civarında elektrik harcadığını ifade eden 

Kaya, şöyle konuştu: 

''Ülkemizin en büyük sorunu akaryakıt ücretlerinin pahalılığıdır. Bu otomobille 

bunun önüne geçmeye çalıştık. Otomobilin motorunu Almanya'dan 

aldık. Pille ilgili bütün gereçleri Amerika'dan ithal ettik. 6 saatli şarj 

sonunda otomobil 200 kilometre gidebiliyor. Butik bir araba. Boyasını, desenini 

kendiniz seçebiliyorsunuz. Gerekli eklemeler yapıldığında hızı daha 

artabiliyor. Bir mimara nasıl ev yaptırıyorsanız, bize de otomobil yaptırıyorsunuz.'' 

Elektrikli otomobilin 3 aylık bir çalışmanın ardından ortaya çıktığını anlatan 

Kaya, otomobilin 45 bin avrodan satışa sunulduğunu aktardı. 

Açıklamanın ardından Tüzmen, sinema sanatçıları Tarık Tarcan ve Çoşkun 

Göğen ile Kaya, otomobille poz verdiler. Daha sonra Tüzmen ve beraberindekiler, 

elektrikli spor otomobil ile şehir turu attı. HABER MERKEZİ 

'NETANYAHU İLE GÖRÜŞMEMEK HATA' 

Cumhuriyetçi aday Mitt Romney ise, BM Genel Kurul toplantısı için New York'a 

giden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya randevu vermeyen Obama'yı 

eleştirerek şunları söylemişti: "Bence İsrail'in yakın müttefikimiz olduğunu 

göstermeliyiz. Başkan'ın BM toplantıları için ABD'de bulunan İsrail Başbakanı 

Binyamin Netanyahu ile görüşmemesi bir hata. Bu, Ortadoğu'ya nedense dostlarmızla 

aramıza mesafe koyduğumuz mesajını veriyor." 

OBAMA 5 PUAN ÖNDE 

26 EYLÜL 2012 

Cumhuriyetçi aday Mitt Romney'nin seçim kampanyasında en çok eleştiri aldığı 

konulardan biri de dış politika. ABD'de 6 Kasım başkanlık seçimleri öncesi 

yapılan son kamuoyu yoklamasında ise, Obama, Romney'nin 5 puan önünde 

bulunuyor. 


BM'de Suriye diplomasisi 

D avutoğlu, 

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ve Arap Birliği Genel Sekreteri 

Nebil El Arabi ile görüştü, bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bir araya 

geldi. 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 

67. dönem toplantıları çerçevesindeki temasları devam ediyor. 

Davutoğlu, bu kapsamda BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Arap Birliği 

Genel Sekreteri Nebil El Arabi ile görüştü. 

Görüşmelerde, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Türkiye'nin 

BM Daimi Temsilcisi Ertuğrul Apakan ve Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliğine 

yeni atanan şuanki Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Halit Çevik ile 

diğer ilgili yetkililer de hazır bulundu. 

Davutoğlu, ayrıca, Romanya Dışişleri Bakanı Titus Corlatean ile de bir araya 

geldi. 

Türkiye'ye takdirlerini iletti 

Davutoğlu'nun, Ban Ki-mun ile görüşmesinde Ban, Suriye sınırında ortaya 

çıkan son hadiselerde gösterdiği itidalli tavrı ve sığınan Suriyelilere yapılan 

yardımlar nedeniyle Türkiye'ye takdirlerini iletti. 

Ban, Suriye'de insani durumun çok ciddi olduğunu, Türkiye'nin ''çok cömert'' 

yardımları ve katkılarının uluslararası camia ve BM tarafından takdir ve 

teşekkürle karşılandığını söylerken, bunun Türkiye üzerinde yarattığı yüklerin 

farkında olduklarını belirtti. 

Toplantının devamı niteliğinde bir görüşme 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El 

Arabi ile görüşmesinde de ağırlıklı olarak Suriye konuşuldu. 

Davutoğlu-El Arabi görüşmesi, en son Kahire'de İran, Mısır ve Türkiye 

arasında yapılan, bir bölümüne BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi 

El Ahdar El İbrahimi ile El Arabi'nin de katıldığı toplantının devamı 

niteliğinde oldu. 

Hz. Muhammed'e hakaret içeren film konusunun İslam dünyasında yarattığı 

tepkilerin de ele alındığı görüşmede El Arabi, Arap Birliği'nin ve İslam İşbirliği 

Teşkilatı'nın bu konuda kendi içinde bazı çalışmalar yapacağına dair bilgiler 

aktardı. 

İkili görüşmelerde gündem Suriye 

Davutoğlu, BM Genel Kurulu 67'inci dönem toplantıları sırasında bir araya 

geldiği Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile görüşmesinde, 

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için yardım çağrısını tekrarlarken, Westerwelle 

de sınırın Türkiye tarafındaki gelişmelerden duydukları kaygıyı dile getirdi. 

Ahmet Davutoğlu'nun, bir araya geldiği Cezayir, Brezilya, İsveç, Romanya ve 

Güney Sudan dışişleri bakanlarıyla görüşmelerinde de ikili konular ile Suriye 

ele alındı. AA

26 EYLÜL 2012 Politika 7 

'Balyoz'da 

toptancı bir 

yargılama 

yapılmıştır' 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 

''Balyoz Planı'' davası kararıyla ilgili, 

''Toplumun vicdanının bu süreçle ilgili 

rahatlamış olmadığı ortada. Siyasi müdahalelerin 

adil yargılamaları nasıl etkilediği 

görülmüştür. Toptancı bir 

yargılama yapılmıştır'' dedi. 

Vural, TBMM'de düzenlediği basın 

toplantısında, ''Balyoz Planı'' davası 

kararını ve bu kararla ilgili tartışmaları 

değerlendirdi. 

Yapılan yargılamada, yürütmenin 

siyasi baskıları sonucu adil bir 

yargılama sürecinin gerçekleşemediğini 

iddia eden Vural, ''Bu konuda yürütmenin 

özellikle bu süreçleri siyasileştirmiş olması, 

yürütmenin baskısı altında bu 

süreçlerin götürülmüş olması ve 

siyasileşmesi, bu verilen kararı vicdanlara 

sığdırmamıştır. Toplumun vicdanının bu 

süreçle ilgili rahatlamış olmadığı ortada. 

Siyasi müdahalelerin adil yargılamaları 

nasıl etkilediği görülmüştür. Toptancı 

bir yargılama yapılmıştır'' ifadelerini 

kullandı.Söz konusu karardan sonra 

herkesin Yargıtay aşamasını beklemeye 

başladığını dile getiren Vural, şöyle 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 

PKK ile müzakereler 

başlasın diye Tunceli Milletvekili 

Hüseyin Aygün ve İstanbul Milletvekili 

Sezgin Tanrıkulu'nu görevlendirdi. CHP 

lideri bu işe MHP'yi de katmak istedi 

ancak bazı partililer buna engel oldu. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir 

mektup yazmak isteyen Kemal Kılıçcaroğlu'na 

kimlerinmuhalefetiyle 

karşılaştı? Peki, Kılıçdaroğlu'nun son 

hamleleri ne anlama geliyor? Bu soruların 

cevabını Takvim gazetesinden Emin 

Pazarcı verdi. Pazarcı'ya göre, CHP'deki 

asıl fırtına önümüzdeki günlerde yapılacak 

toplantıda kopacak. İşte Pazarcı'nın 

'CHP, BDP ile buluştu' başlıklı bugünkü 

yazısı: 

"Ana muhalefette bir süredir ilginç 

gelişmeler yaşanıyor.Kılıçdaroğlu, önce 

Parti Sözcüsü Haluk Koç'u devreye soktu; 

eleştirel bir bakış açısı ile de olsa "Oslo 

sürecini" ısıttı. 

Ardından Sezgin Tanrıkulu ve Hüseyin 

Aygün gibi isimleri ortaya çıkarttı. Oslo 

görüşmelerine rahmet okutacak yeni bir 

"diyalog trafiğini" gündeme getirdi. Hem 

de TBMM'deki bütün partilerin katılımı 

ile. 

Haluk Koç ise ortada bırakıldı! 

Olayı baştan alalım... 

CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı ve Parti 

Sözcüsü Haluk Koç, bir süre önce Oslo 

görüşmelerini yeniden gündeme taşıdı. 

Hükümet'in bu görüşmelerle "Anayasa 

suçu işlediğini" iddia etti. Süreci yerden 

yere vurdu. 

Yaptığı açıklamaların hepsinden de Genel 

Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun haberi 

vardı. 

Koç'un sırtını sıvazladı ve "devam" dedi. 

Haluk Koç bu açıklamaları yaparken, 

Kılıçdaroğlu bir heyet kurup bazı "aydın" 

ve "yazarlara" gönderdi. İlginçtir, Sezgin 

Tanrukulu, Gülseren Onanç, Burhan Şenatalar, 

Rıza Türmen ve Alaattin Yüksel 

gibi CHP'lilerin katıldığı bu "aydınlar 

toplantısından" Oslo sürecine destek 

çıktı. 

Ve CHP karıştı... 

Kılıçdaroğlu da her zaman yaptığı gibi net 

bir tutum takınmadı; herkese mavi boncuk 

dağıtarak vaziyetiidare etmeye çalıştı. 

Bu arada, "Soruna Parlamento'da çözüm 

bulunması" için Kılıçdaroğlu, MHP Genel 

Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir "ikna mektubu" 

yazmak istedi. Ancak, Adnan Keskin 

ve Haluk Koç gibi isimlerin 

muhalefeti ile karşılaştı. 

Kılıçdaroğlu da "Tamam" dedi. Bu mektubu 

yazmaktan vazgeçti. 

Kılıçdaroğlu, Bahçeli'ye mektup yazmadı, 

ama başka bir yol izledi. Bu defa CHP 

Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu 

ile Tunceli Milletvekili Hüseyin 

Aygün devreye sokuldu. Her iki isim de 

basına benzer demeçler verdi. 

konuştu: 

''Sorumlu olan olmayan, kendisinin haberdar olmadığı 

girişimler konusunda 

mahkum olanlar dikkate alındığında, MHP'nin, 

yargı süreçlerinin 

siyasileştirilmesinin ne kadar vahim sonuçlar 

doğuracağı konusundaki endişesi 

haklı çıkmıştır. Böyle bir sonucun oluşmasına 

etki eden siyasilerin 

sorumluluklarını hatırlatmak istiyorum. AKP ve 

CHP ekseninde birisi savcı 

oluyordu birisi avukat oluyordu. 'Benim ne günahım 

vardı' diyen insanlar; şu anda 

bir sis bombası var. Kim sorumlu kim değil belirsiz. 

Adil yargılamayı etkileyen güç odakları olduğu 

ortada. Bunlar da yargı süreçlerini siyasallaştıranlar. 

Bu süreçler kamu vicdanının adalete 

olan güvenini azaltmıştır. Savunma hakkı yok 

edilmiştir. Sahte delil üretmeler; bunları kim 

yapmıştır? Bu müdahaleci anlayışların sorgulanması 

gerekiyor.'' 

-''Zam balyozu''- 

''Balyoz Planı'' davasına ilişkin kararın verilmesiyle 

zam ve vergi 

düzenlemelerinin üst üste geldiğine dikkati 

çeken Vural, ''Millete balyozu 

indirdiler, zam balyozunu indirdiler. Fırsat bu 

fırsattır, millet hazır bunu 

tartışırken zammı bindirelim dediler. Vurdular 

milletin kafasına. Kötü 

yönetiyorlar, bedeli de millete ödetiyorlar. Bu 

süreçler milleti sindirmek için 

bir araç olarak kullanılıyor. Bir sis bombası atıyorlar 

ve vur millete... Hükümet milleti ezmek için 

bunları fırsat olarak kullanıyor. Milletin gündeminin 

oluşmasını engelliyorlar'' diye konuştu. 

19 milyon kişinin borç ve faiz yükü altında 

ezildiğini, 62,6 milyon kişinin evinden uzak tatil 

yapamaz duruma düşürüldüğünü, 43 milyon 

kişinin evine haftada bir et ve tavuk götüremez 

hale getirildiğini öne süren Vural, ekonomi 

büyüyünce istikrar için büyüdüğü, küçülünce 

ise istikrar için küçüldüğünün iddia edildiğini 

söyledi. 

-''Ne istiklalimiz kaldı, ne istikbalimiz''- 

''Ne istiklalimiz kaldı ne istikbalimiz'' diyen 

Vural, ülkede istikrardan 

söz edilemeyeceğini belirterek, ''İktidar da ana 

Dün gazetelerde yer alan bu açıklamalar 

hayli ilginçti... 

Sezgin Tanrıkulu, PKK'nın "bölgesel bir 

aktör" olduğunu söyledi. Şam'dan 

Bakü'ye kadar "stratejik derinliği"bulunduğunu 

iddia etti... "Konuşarak çözümden" 

bahsetti... 

Oslo görüşmelerinden daha kapsamlı bir 

diyalog gerektiğini savundu: 

-Masa Meclis'te kurulsun, şeffaf olsun ve 

çevresinde herkes yer alsın. 

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün 

de benzer açıklamalarda bulundu. "Oslo 

görüşmeleri yanlış değildir" dedi: 

-Ama Parlamento'daki bütün partilerin 

katılımı ile yürütülmeli. 

Peki ya bu gerçekleşmezse? 

Her iki isim de aba altından sopa gösterdi. 

Hüseyin Aygün, "Kürtler Türkler'den 

kanlı bir şekilde ayrılacak" ifadesini kullandı. 

Sezgin Tanrıkulu ise "Maselef daha 

çok ölümler olacak" değerlendirmesini 

yaptı. 

Daha düne kadar BDP'lilerin savunduğu 

bu görüşler, böylece CHP'nin söylemi haline 

geldi! 

En önemlisi de... 

Bütün bu gelişmeler Kemal Kılıçdaroğlu'nun 

bilgisi dahilinde gerçekleşti. Kılıçdaroğlu, 

Haluk Koç ve arkadaşlarına sağ 

gösterip, sol vurdu! Kafasındaki formülü, 

Tanrıkulu ve Aygün vasıtası ile kamuoyuna 

aktardı. CHP'de deprem etkisi 

yapacak bir adım attı! 

Gayri resmi olarak PKK'yı etkisizleştirmek 

amacıyla yürütülen Oslo görüşmelerini 

yerden yere vuran CHP'den, benzer 

görüşmelerin TBMM çatısı altında resmi 

olarak yürütülmesini isteyen bir Yeni CHP 

sonu mu geliyor? 

ortaya çıktı! 

CHP, bütün ezberleri bozdu. 180 derecelik 

bir dönüş yaptı. PKK dayatmaları doğrultusunda 

bir tavır aldı. 

Tanrıkulu ve Aygün'ün söyledikleri çok 

açık. 

PKK ile müzakereyi savunuyorlar. 

Arkalarında ise Kılıçdaroğlu'nun olduğu 

görülüyor. 

BDP'nin de istediği farklı değil. Ancak, 

onlar bile CHP kadar açık dile getirmemişlerdi! 

Bütün bu gelişmeler, CHP içindeki geniş 

bir kesimin sert tepkisine yol açtı. Gelinen 

noktada, Genel Merkez Binası'nda "Tası 

tarağı toplayıp CHP'yi terk edelim" diyenler 

bile çıktı. Ancak, "Hayır, kalalım ve 

mücadeleye devam edelim" görüşünü 

savunanlar ağırlık kazandı. 

Şimdi partide büyük bir savaşın hazırlıkları 

yapılıyor. İlk büyük fırtına, Perşembe 

ve Cuma günleri Ankara Büyük Anadolu 

Otel'de yapılacak "genişletilmiş istişare 

toplantısında" kopacak. 

Oradaki tartışmalardan sonuç alınmazsa 

dalga dalga Anadolu'ya yayılacak. Gazete 

köşelerine ve televizyon ekranlarına yansıyacak. 

CHP, adım adım bir kırılmaya 

doğru gidiyor!" 



muhalefet de aynı. Biri 

Sosyalist Enternasyonal'de, biri Oslo'da 

memleketin birlik ve bütünlüğünü peşkeş 

çekiyor. PKK'nın taleplerini millete dayatmaya 

karar vermişler'' ifadelerini 

kullandı. CHP'den, ''Oslo Masası''nın TBM- 

M'de kurulmasının önerildiğini dile 

getiren Vural, şöyle devam etti: 

''Bu masayı, yedi düveli Lozan öncesinde 

gündeme getirdiler de, Sevr'de getirmek 

istediler de bu millet, Gazi Mustafa Kemal 

Atatürk ve ecdadımız bunu yırttı attı. Beyefendi, 

'Meclis'te masa kuralım' diyor. Sen 

git o masaları Boğaz'da, başka yerlerde kur. 

Ne masası! Biz sahada kaybetmedik ki 

masada kaybedelim. Sen kim oluyorsun! 

Bölücü terör, iktidarı ve ana muhalefeti 

vesayet altına almıştır. PKK'nın 

vesayetinde siyaset olmaz. Siz millet egemenliği 

için geldiniz. PKK'yı muhatap 

görüyorsanız gidin onlarla görüşün. 

PKK'nın taleplerini dile getiren birden fazla 

parti çıkmaya başladı. Bu millet Oslo'yu 

hazmetmedi, 

Habur'u hazmetmedi. Şimdi CHP kalktı 

Oslo'yu hazmettirmeye çalışıyor. 

Yaptıkları yanlışa milleti ortak ediyorlar. 

Sizde yürek varsa, ciğer 

varsa getirin bu protokolleri açıklayın ve 

millete sunalım. Bir taraftan diyorlar 

ki Oslo'daki belgeler kağıt parçasıdır, sonra 

kalkıp 'millet seçimde Oslo'yu 

onayladı' diyor. Ne zaman anlı şanlı gazeteciler 

bunu soracak. Yetti artık. B 

demokratik, hür bir ülkede yaşamak istiyorum. 

Siyaset sorumluluk ister, vicdan ister. 

Ama geldiğimiz bu noktada Oslo'da rezalet 

oluyor, 'millet onayladı' diyor. Sonra da 

'protokol yok' diye söylüyor.' 

''Ülkenin kanla tehdit edildiğini'' öne süren 

Vural, ''Siz değil sizin 

yedi düveliniz gelse bu milletin milli egemenliğini 

ayrıştıramayacak. Başbakan, 

'hazmettire hazmettire yapacağız' dedi. 

CHP de 'yapmazsak çok kan dökülür' diyor. 

BOP projesi ekseninde politika üretiliyor. 

Oslo süreci maalesef meşrulaştırılıyor'' diye 

konuştu. 

BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının 

kaldırılmasıyla ilgili bir 

soru üzerine de Vural, ''Millete dokunanlara 

millet de dokunsun istiyoruz. 

Millete acı verenlere millet dokunsun, millet 

adına yargı dokunsun diyoruz. 

Türkiye'de suç işleme imtiyazı olanlar mı 

var? Silahla milletin egemeniliğine 

darbe vuruluyor diye Engin Alan'a cezayı 

basıyorsunuz da bu milletin askerini, 

polisini öldüren PKK'ya niye böyle şirin 

davranıyorsunuz? Bu vicdanları rahatsız 

etmiyor mu?'' dedi. AA 

Milletvekili 

Ünal: 

Fırsatlar 

ülkesiyiz 

AK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal, 

Türkiye'nin işsizlik oranının yüzde 8'lerde 

olduğunu ve ülkenin güçlü ülkeler 

arasında yer aldığını belirterek,"Fırsatlar 

ülkesiyiz" dedi. 

Türkiye'de üniversite sayısının 200'e yaklaştığını 

belirten Milletvekili Ünal, bu 

okullardan mezun olan öğrencilerin kalifiye 

eleman olarak piyasaya çıktıklarını, 

işsiz olan kişileri iş sahibi yapmak için 

teşvik programlarının da uygulandığını 

vurguladı. 

Ünal, "Üniversite mezunları kalifiye eleman 

olarak piyasaya çıkıyorlar. Ülkemiz bir 

üst lige cıktı. Bu lig aslında güçlü ülkelerin 

yarış yaptığı ligdir. İşsizlik oranında onlar 

ile yarışıyoruz. İşsizlik ülkemizde ciddi 

oranda azaldı, yüzde 8'ler seviyesindedir. 

Avrupa Birliği ortalamasının altında bir 

rakamdır. Türkiye Cumhuriyeti önemli bir 

başarıya imza atmıştır. İşsizlik oranı 

gelişmekte olan ülkelerin ciddi bir sıkıntısı 

olarak gözükmektedir. Biz yüzde 8-10 

büyümeler ile hep ilk sıralarda yer alıyoruz" 

dedi. 

Ülkenin büyümesi için işsizlik oranının 

düşmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili 

Fatih Han Ünal, "Bir taraftan işsiz oranını 

düşürüyoruz. Çünkü büyüme ile işsizlik 

ters orantılı. Büyümek için işsizlik oranını 

düşürmek gerekiyor. Üniversite mezunu 

arkadaşlarımız teknoloji üreten kuruluşlarımıza 

yerleşmeye başlıyor. Her ilimizde 

üniversite açtık. Bazı illerde ikinci ve 

üçüncü üniversite kuruldu. Mezun olan 

arkadaşlarımız bu üniversitede 

akademisyen yada teknik kadroda görev 

yapabiliyor. Artık silah üreten bir ülke haline 

geldik" diye konuştu. 

Ünal, "Her alanda ülkemiz teknoloji üretmeye 

başladıkça bu kalifiye elemanlar 

oranı vazgeçilmez unsur oluyor. Kendi iş 

yerlerini açmaları için çeşitli teşvik programları 

geliştiriliyor. Hibe projeler yaptırabiliyoruz. 

Daha önceden Avrupa'da 

duyduğumuz, 'ya efendim iz bir iş yeri açıyormuşsunuz, 

yarısını devlet ödüyormuş' 

dediklerinde biz bunu rüya gibi 

düşünürdük. Artık ülkemizde de bunlar 

gerçekleşiyor. Artık fırsatlar ülkesiyiz. Eskiden 

fırsatlar ülkesi Amerika bilinirdi ama 

artık Türkiye fırsatlar ülkesi olarak tarihe 

damgasını vurmuştur" diyerek sözlerini 

tamamladı. HABER MERKEZİ 

AKP 

Özdalga: Deniz Baykal vicdanen 

rahat mı? 

AK Parti Ankara Milletvekili Haluk 

Özdalga, Balyoz davasının ağır 

hapis cezalarını değerlendirdi. 

Özdalga, yüksek devlet görevi yapmış insanların 

20 yıla varan ağır hapis 

cezalarına mahkum edilmesinin üzüntü 

verici olduğunu söyledi. 

AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, 

Balyoz davasının ağır hapis 

cezaları karşısında yıllar boyu askerleri 

siyasete müdahale etmeye teşvik eden, 

hatta açıkça kışkırtan başta siyasetçiler 

olmak üzere herkesi vicdan muhasebesi 

yapmaya davet ettiğini belirterek, 

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'askerler 

müdahale etsin' diye sürekli davetiye 

çıkaran Sayın Deniz Baykal acaba vicdanen 

rahat mı?" dedi. 

CHP 

CHP’li vekilin soru önergesi: 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili 

Selahattin Karaahmetoğlu, 

Başbakan Recep Tayyip 

Erdoğan’ın cevaplaması istemiyle Türkiye 

Büyük Millet Meclisi'ne soru önergesi 

verdi. Karaahmetoğlu, "Türkiye’nin 

Suriye’deki muhaliflere sağladığı lojistik 

desteğinin isyancı gruplardan hangilerine 

ulaştırıldığı ve kimlerin kontrolüne 

girdiğinden, Başbakan Erdoğan’ın kendisinin 

haberdar olup olmadığını" açıklamasını 

istedi. 

Milletvekili Karaahmetoğlu Başbakan'ın 

yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde; 

İngiliz Times gazetesinin ortaya 

attığı iddialara da yer verdi. Karaahmetoğlu, 

Suriye’deki isyancı gruplara gönderilen 

silahların 'Müslüman Kardeşler' 

örgütünün eline geçmesi ve bu sayede 

güçlendiği iddiaları karşısında; 

Başbakan'ın bahsettiği Türkiye'nin 

sağladığı lojistik desteğinin isyancı gruplardan 

hangilerine ulaştırıldığı ve kimlerin 

kontrolüne girdiğinden kendisinin 

haberdar olup olmadığını açıklamasını 

istedi. Karaahmetoğlu, Başbakan Erdoğan'ın, 

aynı gazetenin silah sevkiyatının 

Türkiye üzerinden yapıldığına 

ilişkin iddialarını da yanıtlamasını 

istedi.CİHAN 

MHP 

Bahçeli’nin Silivri ziyaretinin 

programı belli oldu 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 

Genel Başkanı Devlet 

Bahçeli’nin yarın Silivri Cezaevi’ne 

yapacağı ziyaretin programı belli 

oldu. Buna göre, saat 11.45’te İstanbul İl 

Teşkilatı tarafından karşılanacak olan 

Bahçeli, saat 14.00’te Silivri’ye geçerek, 

Balyoz tutuklusu Engin Alan’ı ziyaret edecek. 

Partiden yapılan açıklamada, MHP 

liderinin yarın yapacağı Silivri ziyaretinin 

programı verildi. Programa göre, Bahçeli, 

saat 11.45'te İstanbul teşkilatı tarafından 

karşılacak, buradan Silivri teşkilatına 

uğrayacak olan Bahçeli, Başkanlık Divanı 

Üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte Balyoz 

davası tutuklusu İstanbul Milletvekili 

Engin Alan'ı Silivri Cezaevinde ziyaret 

edecek. CİHAN 

BDP 

BDP'li Belediye Başkanının 

Evine Polis Baskını 

Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi Belediye 

Başkanı Bdp'li Yusuf Temel'in 

evine, dün gece özel harekat timleri 

tarafından baskın düzenlendi. Evde 

yapılan aramanın ardından Temel'in oğlu 

Ferhat Temel ile aramayı izleyen Dicle 

Haber Ajansı'nın 2 muhabiri bir süre 

gözaltına alındıktan sonra serbest 

bırakıldı. 

Beytüşşebap Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı 

özel harekat timleri, savcılık izni ile dün 

gece Belediye Başkanı Yusuf Temel'in 

evine baskın düzenledi. Evde kimsenin olmaması 

üzerine kapı kilidini kırarak içeri 

giren özel harekat timleri evde arama yaparken, 

haber alan Başkan Temel ve ailesi 

eve döndü. 

Yapılan arama sonrasında olayı görüntüleyerek 

haber yapmak isteyen Dicle 

Haber Ajansı Muhabirleri Delil Temel ve 

Cengiz Oğlağı ile Belediye Başakanı Yusuf 

Temel'in oğlu Ferhat Temel gözaltına 

alındı. 

Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan 

arama sonrası gözaltına alınan 3 kişi, emniyetteki 

işlemlerininin tamamlanmasının 

ardından serbest bırakıldı. 

Bilgisayar, kamera ve fotoğraf makinalarına 

el konulan gazeteciler, neden 

gözaltına alındıklarını bilmediklerini 

söyledi. HABER MERKEZİ

8 Gündem 

HERKES 

alyoz davasında hakkında 

Btutuklama kararı çıkarılan 

Kurmay Albay Mehmet Aygün, 

davaya ilişkin kararın 

açıklanmasından bir gün sonra 22 

Eylül'de yurtdışına kaçmak istedi. 

Ancak pasaport kontrolü sırasında 

hakkında arama kararı olduğu 

anlaşılınca tutuklandı. 

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 

Aygün hakkında 16 yıl hapis cezası 

vermişti. Balyoz davasının 

iddianamesindeki klasörlerde yer 

alan Suga Harekat Planı'na göre 

Aygün'ün, İstanbul Jandarma Bölge 

Komutanlığı'nda irtibat subayı 

olarak görevlendirildiği görülüyor. 

Aygün'ün adı 

daha önce 

sanal âleme 

düşen ve 

kendisine ait 

olduğu iddia 

edilen ses kaydı 

ile gündeme 

gelmişti. 

Aygün, 

2010 yılında internete düşen bir ses 

kaydında Başbakan Tayyip Erdoğan 

ve eski Genelkurmay Başkanı 

emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a 

ağır hakaretler ediyordu. 

Balyoz davasında 16 yıl hapis 

cezasına çarptırılan ve hakkında 

tutuklama kararı çıkarılan Albay 

Mehmet Aygün, yurtdışına çıkmak 

isterken havaalanında gözaltına 

alındı. 

Aygün, 'daha önce internete düşen 

bir ses kaydında Başbakan'a 

'köpek' diye hakaret etmişti. Aygün 

dava sürerken savunma yapmak 

için NATO bünyesinde görevli 

olduğu Portekiz'den gelmişti. 

Balyoz Darbe Planı davasının 

iddianamesindeki klasörlerde yer 

alan Suga Harekat Planı'na göre 

Mehmet Aygün'ün İstanbul 

Jandarma Bölge Komutanlığı'nda 

irtibat subayı olarak 

görevlendirildiği görülüyor. 

İddianamenin ilgili bölümünde 

yapılan bu 

görevlendirme 

doğrultusunda 

Aygün'ün 

'Plan 


Balyozcu Albay 

kaçarken yakalandı 

Balyoz davasında hakkında tutuklama 

kararı çıkarılan Kurmay Albay Mehmet 

Aygün, yurtdışına kaçarken gözaltına alındı. 

Murat Uzun'u öldürme 

nedenleri belli oldu 

ojman girişinde uğradığı 

Lsaldırıda şehit olan Ovacık 

Başsavcısı Murat Uzun'un CHP 

Milletvekili Hüseyin Aygün'ün 

kaçırılmasında, PKK'lılara bilgi 

sızdıran köstebeğin izini sürdüğü 

belirlendi.Tunceli'nin Ovacık 

ilçesinde başsavcı Murat Uzun'un 

kadın bir PKK'lı tarafından şehit 

edilmesinin ardından, şehit 

başsavcının elindeki soruşturma 

dosyaları gün yüzüne çıktı. Başsavcı 

Murat Uzun'un Tunceli, Sivas ve 

Karadeniz bölgesinde faaliyet 

yürüten Maoist Komünist Parti Halk 

Kurtuluş Ordusu örgütü ile Tunceli 

ağırlıklı faaliyet gösteren silahlı 

illegal sol örgütlere yönelik 

soruşturmalar yürüttüğü bildirildi. 

Başsavcı Uzun'un elindeki en 

önemli 

soruşturma 

dosyası ise 

CHP 

milletvekili Hüseyin Aygün'ün 

Ovacık sınırları içinde kaçırılmasıyla 

ilgili olandı. Başsavcı Murat Uzun, 

Aygün'ü kaçıran ekipte yer alan 

PKK'lıların kimliklerinin deşifre 

edilmesinde önemli rol oynadı. 

Başsavcı bununla da sınırlı 

kalmayıp, şehir merkezindeki 

örgütle bağlantılı milis 

yapılanmasının da peşine 

düşmüştü. 

KAÇIRANLARI BULDU 

Aygün'ün kaçırılması olayının diğer 

yol kesmelerden farklı olduğuna 

dikkat çeken Uzun, içinde 

bulunduğu aracın 2 PKK'lı 

tarafından durdurulmasının nokta 

operasyon olduğu ve mutlaka 

ilçeden bilgi geldiği kanaatine vardı. 

Başsavcı, polise şüpheli görülen 

ilçedeki telefon numaralarının tespit 

edilerek geriye dönük görüşme 

detaylarının araştırılması yönünde 

talimat verdi. Ankara'nın da olayı 

yakından takip etmesi nedeniyle 

olayı büyük 

titizlikle 

soruşturan 

başsavcı Murat 

Uzun, 

Çalışma_Adacık.doc' isimli belgede 

belirtilen EGAYDAAK'lara istinaden 

yapılacak bir harekat için 

oluşturulacak görev birliğinde yer 

alacak unsurlar ve harekatın 

öncelikle icra edilmesi gereken 

yerler ile ilgili teklifler hazırladığı, 

belirtilen belgenin teknik özellikleri 

incelendiğinde belgeyi şüpheli 

Mehmet Aygün'ün oluşturduğu 

belirtiliyor. 

Suga Harekat Planı'na göre Deniz 

Kuvvetleri eliyle Ege'de Türk jeti 

düşürülerek Yunanistan'la gerilim 

ortamı oluşturulması 

planlanıyordu. Planda dönemin 

Donanma Komutanı Ora. Özden 

Örnek'in adı yer alıyor. 


Tunceli'nin Ovacık İlçesi 

Başcavcısı Murat Uzun, 

çiçek çocuklarının 

köstebeğinin peşindeydi 

Hüseyin Aygün'ün Seyithan kod adlı 

Serdar Özdemir'in talimatıyla Azad 

kod adlı PKK'lı tarafından 

kaçırıldığını kısa sürede belirledi ve 

bu kimlikleri kamuoyu ile paylaştı. 

Yine örgütle bağlantılı şehir milis 

yapılanması içinde yer alanlara 

ilişkin soruşturmayı genişletti. 

Aygün'ün yola ne zaman ve kimlerle 

çıktığını PKK'lılara ilettiği tahmin 

edilen köstebek ya da köstebekleri 

yakalamak için mahkemeden 

dinleme, arama ve el koyma 

kararları aldırıp operasyonlar 

başlattı. Aygün kendisini kaçıran 

PKK'lılarla ilgili olarak "çiçek 

çocukları tabirini kullanmıştı. 

EMRİ VEREN DE KADIN 

Saldırıyla ilgili soruşturmayı 

yürüten Malatya Bölge 

Başsavcıvekilliği, PKK'nın bu 

nedenle başsavcıyı hedef aldığını 

değerlendiriyor.CİHAN 

26 EYLÜL 2012 

26 EYLÜL 2012 

Diyarbakır ile Bingöl arasındaki kırsal bölge uçsuz bucaksız 

kenevir tarlalarıyla dolu. Terör örgütü "Siz ekin, biz burada 

oldukça devlet buraya gelmez." diyor. Uyuşturucu yetiştiricileri 

de PKK'ya hem lojistik destek, hem de gelirden pay veriyor. Bu 

bölgedeki 80 köy ve mezrada yaklaşık 500 ton esrar yetiştiriliyor. 

ürkiye'nin 30 yıldır yaşadığı, 

T50 bin kişinin hayatını 

kaybetmesine sebep olan terör 

sorunu, yıllarca sadece 

güvenlik boyutuyla ele alındı. 

Terörün, kendini besleyen 'yan 

alanlar' oluşturduğu fark 

edilemedi. Tedbir alınmadığı 

için PKK'yı beslemeye devam 

eden en önemli damar 

uyuşturucu. 

Terörün yoğun olduğu bölgeler, 

uyuşturucu ve kara para için 

adeta 'güvenli bölge' olarak 

görülüyor. Diyarbakır ile Bingöl 

arasındaki kırsal alan bunun 

en bariz örneklerinden biri. 

Diyarbakır'ın kuzeyinde yer 

alan Lice, Hani, Hazro ve Kulp 

ilçeleri ile Bingöl'ün Genç ilçesi 

kırsalında uçsuz bucaksız 

uyuşturucu tarlaları bulunuyor. 

Devletin 'terör' gerekçesiyle 

uğramadığı, PKK'nın ise kamp 

kurduğu bu bölgedeki 80 köy 

ve mezrada Hint keneviri 

ekiliyor, esrar üretiliyor. Bu yıl, 

bölgede yetiştirilen esrar 

miktarı yaklaşık 500 ton. 

Üretimin tamamı terör 

örgütünün kontrolünde 

gerçekleşiyor. Zira örgüte 

'komisyon' vermeden kenevir 

ekmek mümkün değil. Kendi 

başına hareket edenlerin 

tarlası yakılıyor. Terör 

örgütünün geçen yıl bu 

bölgedeki uyuşturucudan 

yaklaşık 50 milyon dolar gelir 

elde ettiği hesaplanıyor. 

PKK'nın 'eyalet' olarak 

tanımladığı 5 bölge içinde, 

kendi masraflarını karşılayıp 

şehirdeki milisleri finanse ve 

diğer eyaletlere yardım 

edebilen Amed, Kandil'e de 

para aktarabilen tek yer. 

Uyuşturucu üretim 

merkezlerine dönüşen 

Diyarbakır-Bingöl kırsalında 

KCK'nın 'Yerel' 

hedefi kamerada 

Dosyaya giren görüntülere 

göre KCK, 2009 

yerel seçimlerinde, BD- 

P'li belediyelere 

başkanın altında yer alacak 

'PKK komiseri' yerleştirmeyi 

planlamış. 

Yapılan teknik takipte bir 

toplantının gizli kamerayla 

çekilmiş görüntüleri 

yer alıyor. İddiaya göre 

toplantıya 11 'PKK komis- 

terör örgütü PKK'nın kampları 

bulunuyor. 12 yıl aradan sonra 

asker ve polisin birlikte Görese 

Dağı'na düzenlediği 

operasyonda, PKK'nın, 'Amed' 

dediği eyaleti buradan 

yönettiği ortaya çıktı. 

Diyarbakır kırsalında Görese 

gibi 4 yer daha var. Bunlardan 

ikisi Lice'nin en kuzeyinde, 

birisi Lice'nin kuzeydoğusunda 

diğeri ise Genç ilçesi kırsalında. 

Güvenlik güçlerinin 'terör 

bölgesi' diyerek gitmediği; 

ancak PKK'lıların çok rahat 

hareket ettiği bu bölge 

tamamıyla esrar tarlalarıyla 

kaplı. 

Lice ile Genç arasındaki 

Akçabudak gibi onlarca köy ve 

mezranın hemen yanında 

kenevir tarlaları görmek 

mümkün. Zehir tarlalarının su 

ihtiyacını karşılamak için özel 

kuyular ve havuzlar yapılmış. 

Esrar tarlasına sulama sistemi 

kuranlar bile görülüyor. Bu 

bölgede evi olmayanlar 

tarlaların başına yaptıkları 

kulübelerde kalıyor, hasat 

sonrası şehre dönüyor. PKK, 

bölgede uyuşturucuyu kendi 

kontrolünde tutuyor. Esrarın 

gelirinden yüzde 20 pay alıyor. 

Kırsalda yılda ortalama 500 ton 

esrar yetiştiriliyor. Polis ve 

jandarmanın ele geçirdiği esrar 

en fazla 15-20 ton oluyor. Geriye 

kalan uyuşturucu İstanbul gibi 

büyük şehirlerde gençleri 

zehirliyor. Bu rant çarkının 

içinde bölgedeki bazı devlet 

görevlileri ile köy korucuları da 

yer alıyor. 

Doğu ve Güneydoğu'da OHAL 

kapsamında köylerin 

boşaltılması en çok terör 

örgütü ve uyuşturucu 

tacirlerine yaradı. Diyarbakır'ın 

Lice, Hani, Hazro, Kulp ile 

eri' gündem belirleyerek 

başlıyor. Toplantılarda, 

yerel 

yönetimlerin ne 

kadar önemli 

olduğu vurgulanıyor. 

İşte 'PKK komiseri' 

olduğu iddia edilen kişilerin 

yerel seçim sonrası 

yaptığı toplantıdaki 

konuşmalar: 

Ç.: Seçim öncesi yapılan 

eylemler canlanma 

kendine gelmeyi beraberinde 

getirdi. 

Kaybedersek ne olacağını 

görünce daha 

fazla yüklendik. Alınan 

belediyeler önemlidir. 

M.A.: Yerel yönetimler 

şimdiye kadar sistemin 

alt tabanında ona hizmet 

eder konumdaydı. Ama 

hem dünyada hem 

Türkiye'de siyasetin 

temeli olmaya 

başladı. 

K. A.: Hızlı 

örgütsel 

mekanizmayıişletmemiz 

gerekiyor. 

Bingöl'ün Genç ilçesi 

kırsalında büyük bir boşluk 

meydana geldi. Askerin kırsala 

çıkmaması üzerine kenevir 

ekim alanı her geçen yıl 

genişledi. PKK'lılar, kenevir 

ekenlere, "Siz ekin, biz burada 

oldukça devlet buraya gelmez." 

garantisi verdi. 2008 yılına 

gelindiğinde PKK, kenevir 

ekimini tamamen kontrolü 

altına alırken, 2010 yılında izne 

tabi tuttu. Köyleri tek tek gezen 

örgüt üyeleri, kimin kaç 

dönümde ne kadar kenevir 

yetiştirdiğini kayıt altına 

alırken, örgüte verilecek payı 

belirledi. Uyuşturucu tacirleri, 

PKK'ya hem yüzde vermeye 

hem de lojistik ihtiyaçlarını 

gidermeye başladı. Militanların 

yaşam malzemeleri büyük 

oranda kenevir ekenler 

tarafından karşılandı. Örgüte 

rağmen kenevir ekenlere iki 

farklı 'ceza' kesildi. Birincisi 

ürettiği bütün esrarı elinden 

almak, ikincisi ise esrarı ve 

sevkiyatta kullandığı aracı 

yakmak. Komisyon 

vermeyenlerin araçlarını yakan 

PKK, kendisine yakın basın 

organlarında ise, 

'uyuşturucuya karşı olduğu 

için araçları yaktığı' yönünde 

propaganda yaptı. 

Güvenlik güçleri, bu yıl 

Diyarbakır kırsalında kenevir 

ekiminin adeta patladığına 

dikkat çekiyor. Yaklaşık 3 katlık 

bir artış söz konusu. Narkoterör 

uzmanları, 2011 yılında 

Avrupa'da baş gösteren kriz 

sebebiyle örgütün özellikle 

Hollanda, Danimarka, 

Almanya ve İspanya'daki 

'haraç' gelirinin ciddi oranda 

azaldığını belirtiyor. Bunu 

telafi etmek için PKK'nın 

uyuşturucuya ağırlık verdiği 

üzerinde duruluyor. 

Seçim sürecine geç 

girdik. Bu da bizim bazı 

yerleri kaybetmemize 

neden oldu. 

'KCK MODELİ OLMALI' 

Z.: Seçim sonuçları 

başarılı. 

Bunu 

'KENEVİR EKENLER ÖRGÜTÜN 

KURYESİ OLUYOR' 

Peki, binlerce asker bu bölgede 

konuşlu olmasına rağmen 

Hani, Lice, Kulp, Genç 

kırsalında terör örgütü nasıl bu 

kadar etkin olabiliyor? 

Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı 

bir köyde kendisi de kenevir 

eken C.K., uyuşturucuya 

bulaşanların hem bazı 

jandarma görevlileriyle hem de 

PKK ile irtibatlı olduğunu 

söylüyor. Bölgede koruculuk 

yapan bazı isimlerin de Hint 

keneviri ektiği biliniyor. Bu 

kişilerin hem bazı devlet 

görevlileriyle hem de örgütle 

bağlantıları olduğu 

vurgulanıyor. Terör örgütüne 

yönelik operasyonların, 

uyuşturucu işi yapan korucular 

tarafından bölgedeki PKK'lılara 

iletildiği ileri sürülüyor. Bazı 

korucuların köyde kenevir 

ekenlerden adam başına para 

toplayarak karakoldaki 

başçavuşa verdiğini ileri 

sürüyor. C.K., örgütün de 

köylüleri meydanda topladığını 

ve kenevir ekimi yapacak 

olanlara 'herkes parasını 

ayarlasın' dediğini belirtiyor. 

C.K., yaşadıklarını şöyle 

anlatıyor: "Yolçatı köyüne 

geçen yıl il jandarma 

tarafından operasyon yapıldı. 

Bunun üzerine köylüler 

aracılık yapan korucuya kızdı. 

O da, 'Biz ilçeyi bağlamıştık 

ama il jandarma beni aştı, 

zaten gelirken haberimiz 

olmadı.' dedi. Hatta il 

jandarma operasyonu 

yaptıktan sonra tahkikatı ilçe 

jandarma yaptı. Esrarların 

gerçek sahiplerini 

yakalamadılar, sadece 80 

yaşında yaşlı adamın üzerine 

her şeyi yıktılar." 


kişilere bağlamanın anlamı 

yok. 2007 seçim 

sonrası biz de yenilgi ruh 

halini getirmişti. Sonra 

Oremar, Zap ve halkın 

ayağa kalkışı bu günleri 

getirdi. CİHAN 


Gündem 9 

28 Şubat soruşturmasındaki ilginç fişleme belgelerine ulaşıldı. Darbeciler, 

devleti de milleti de tek tek fişlemiş. Fişleme belgeleri arasında 

biri var ki bu kadarına da pes dedirtti. Başsavcılığın soruşturma kapsamında 

incelediği belgeler arasından postmodern darbenin telekulak 

ve fiş ekibi çıktı. Buna göre Başsavcılığın masasındaki 

belgelerden, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Karargahı’nın MİT 

bölge temsilciliklerini ordu ve kolordu komutanlıklarının bulundukları 

yerlerde istihbarat merkezleri olarak kullandığı anlaşıldı. 

8 Şubat soruşturmasında 

2inanılmaz belgelere ulaşıldı. 3. 

Ordu Komutanlığı, 568 kişiyi 

fişlemiş. Bunlar arasında vali, 

müftü belediye başkanı, 

kaymakam, savcı ve dekanlar da 

var. Tümgeneral Yücel Ö'nün MİT 

ve emniyetten yararlanarak “Ev ve 

iş telefonlarını dinleyin” talimatı 

ise dudak uçuklattı. 

Savcılık, 28 Şubat’ın ‘telekulak 

ekibini’ mercek altına aldı. Ankara 

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 

yürüttüğü 28 Şubat 

soruşturmasındaki şoke edici 

belgelere ulaşıldı. 

Başsavcılığın soruşturma 

kapsamında incelediği belgeler 

arasından postmodern darbenin 

telekulak ve fiş ekibi çıktı. Buna 

göre Başsavcılığın masasındaki 

belgelerden, 28 Şubat sürecinde 

Genelkurmay Karargahı’nın MİT 

bölge temsilciliklerini ordu ve 

kolordu komutanlıklarının 

bulundukları yerlerde istihbarat 

merkezleri olarak kullandığı 

anlaşıldı. Karargahın talimatına 

uyan 3. Ordu Komutanlığı'nın 568 

kişiyi 'irtica faal' listesi altında 

fişlediği belirlendi. 

Bölgedeki vali, belediye başkanı, 

kaymakam ve savcıların yanı sıra 

müftü, milli eğitim müdürü, köy 

imamı, tarım müdürü, PTT 

müdürü, adliye yazı işleri müdürü, 

öğretim üyeleri, ilkokul müdürü, 

tapu müdürü, hemşire ve 

öğretmenlere kadar bir çok ismin 

fişlendiği anlaşıldı. 

Çok sayıda fişlemeye imza atan 3. 

Ordu Komutanlığı istihbarat 

merkezinin kayıt altına aldığı 

kişilerin karşısına "Nurcu, Fazilet 

Partisi taraftarı, dindar kimselere 

yakın durur, şıh kardeşidir, eşi 

tesettürlüdür, makam odasında 

namaz kılar, Milli Görüşçü’dür, 

Nakşibendi tarikatı üyesidir, başı 

açık olanlara kapanmaları için 

telkinde bulunur, Zaman 

Gazetesi'yle irtibatlıdır, İran 

yanlısıdır, eşi mesaide açık diğer 

zamanlar kapalıdır, irtica 

yanlısıyla dosttur, Sızıntı dergisi 

okur, içki içtirmez, sekreteri 

tesettürlüdür, belediye başkanıyla 

içki içilen yerlere ruhsat vermez, 

tutucu muhafazakardır, sosyal 

etkinliklere katılmaz" şeklinde 

notlar düştüğü görüldü. Müftüler 

bile eşi başörtülü olduğu 

gerekçesiyle fişlendi. 

EL YAZILI GİZLİ EMİRLE 

DİNLEME TALİMATI 

Genelkurmay'ın iç tehdit diye 

ürettiği 'irtica' konusundaki 'gizli' 

yazışmaları 1995 yılında el yazısı 

ile yaptığı ortaya çıktı. Dönemin 

İstihbarat Başkanı Hava 

Tümgeneral Yücel Ö. imzalı 'Gizli' 

belgede, "İç tehdit" konulu 

yazışmaların (fişlemelerin) el 

yazısı ile yazılarak gönderilmesi 

isteniyor. Belgede, "Bu 

yazışmalara 'Gizli Kişiye Özel' 

gizlilik derecesi verilecek, bu 

hususlardaki uygulama emirleri el 

yazısı ile yazılarak gönderilecektir. 

Kontrollü evrak gibi çok sıkı takip 

ve muhafaza edilecek, fotokopi ile 

çoğaltılmayacak, bilmesi 

gerekenlerin dışındaki hiçbir 

personelin nüfuz etmesine imkan 

verilmeyecektir" deniliyor. 

EŞLERİNİ TAKİP EDİN 

Ayrıca yıllardır istihbarat 

paylaşımı konusunda aralarında 

sorun olduğu gündeme getirilen 

TSK, MİT ve Emniyet'in 1995 

yılında birlikte hareket ederek 

dindarları teknik takibe aldıkları 

anlaşılıyor. Tümgeneral Ö. imzalı 

'Gizli' emir belgesinde, şu ifadelere 

yer veriliyor: 

"Personelin de ev ve iş telefonları 

MİT Bölge Temsilcilikleri ve 

Mahalli Emniyet Makamları ile 

gerekli koordinelerde bulunularak, 

dinletileceklerdir. Aktif sakıncalı 

ve şüpheli personel mümkün 

olduğu müspette düşük sicil 

verilecektir. 

Askerlik terbiye ve 

nezaket kuralarına 

uymayan en küçük 

hareket ve davranış disiplinsizlik 

olarak telakki edilecek ve disiplin 

amirlerinin yetkileri dahilinde 

cezalandırılacaktır. 

Eş ve çocuklarının giyinişlerine 

dikkat edilecek. Eşleri ve çocukları 

belli bir ideolojiyi temsil edecek 

şekilde giyinen personel 

uyarılacaktır. Bu personelin eş ve 

çocuklarının faaliyetleri, uyarılara 

uyup uymadıkları takip 

edilecektir." 

28 Şubat soruşturmasını yürüten 

savcı Mustafa Bilgi darbenin 

telekulak ekibini mercek altına 

aldı. Soruşturma kapsamında 28 

Şubat'ın asker, MİT ve emniyetin 

telekulak ekibinin önümüzdeki 

günlerde ifade vermesi bekleniyor. 

"MUHAFAZAKAR TAKİYE YAPAR" 

İşte listededeki ilginç fişleme 

notları: 

Erzincan Valisi: Muhafazakar, 

takiyye yapar. İçki ruhsatı 

verdirmez. 

Erzurum Valisi: İçki içirtmez. 

Sekreteri tesettürlüdür. 

Belediye Başkanıyla 

birlikte içki 

ruhsatı vermez 

Iğdır Valisi: 

Türbana 

müsaade etti. Nurcudur. 

Gümüşhane Valisi: Eşi türbanlıdır. 

MGK kararlarının uygulanmasında 

yazı yazmakla yetindi. Takip ve 

kontrol etmedi. Hassasiyet 

göstermedi. 

Solhan Kaymakamı: FP tutum ve 

davranışlarında Atatürk 

Üniversitesi Rektörü Prof. : Nurcu. 

Kırkıncı Grubu. Üniversitede irticai 

kesimi kayırmakta. Kadrolaşmaya 

göz yummaktadır. 

Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat 

Fakültesi Dekanı Prof: İrticai 

kesimi kayırmakta. Kadrolaşmaya 

göz yummakta. 

Atatürk Üniversitesi Mühendislik 

Fakültesi Prof.: Nurcu. 

Üniversitede İrticai kesimi 

kayırmakta. Kadrolaşmaya göz 

yummaktadır. 

Fırat Üniversitesi Rektörü: 

İrticai faaliyetlere şahsi 

menfaatleri uğruna 

ödün verdi. 

Erzurum Narman Müftüsü: Eşi 

Türbanlı. Tarikatçı olabilir 

(Süleymancı) 

Erzurum Karayazı Müftüsü: Eşi 

türbanlıdır. FP yanlısıdır. Erzurum 

İspir Müftüsü: Eşi başörtülü, 

kendisi antilaik. Adıyaman'daki 

şeyhe gidilmesi için öncülük 

yapar. Ardahan Müftüsü: Eşi 

başörtülü. Aşırı dinci. 

Ardahan Hanak Müftüsü: Eşi 

başörtüsü takar. Kendisi antilaik 

görüşlüdür. Ağrı Belediye Başkanı: 

Milli Görüşçü, Sosyal Etkinliklere 

katılmaz. Alternatif etkinlik 

düzenler. 

Bayburt Belediye Başkanı: TSK'ya 

olumsuzdur. Eşi türbanlıdır 

Bingöl Belediye Başkanı: Refah 

Partisi yanlısıdır. İrtica yanlısı 

Marmara FM'in sahibidir. 

Elazığ Belediye Başkanı: Eşi 

tesettürlüdür. 

Erzincan Belediye Başkanı: Eşi 

başörtülüdür. MHP'nin radikal 

kanadı 

Erzurum Belediye Başkanı: Eşi 

tesettürlü. Sosyal etkinliklere 

katılmaz. FP Kadın Kolları üyesidir. 

Sivas Belediye Başkanı: Nakşi 

Şeyhi.CİHAN

10 HERKES 

Basın-Kritik 


FED genişleme sinyali vermedi ama piyasalar hâlâ olumlu 

Bütçe açığı ve Ak partinin uyguladığı yöntemler 

Selim IŞIKLAR OSMAN AROLAT 

Aylardır ABD Merkez Bankası'nın 

(FED) parasal genişleme kararını 

vereceğini düşünen piyasalar boğa 

pozisyonunu terk etmedi ama FED 

parasal genişleme için daha kötü veri 

daha kötü ekonomi beklemeye 

kararlı gibi. 

Son haftalarda İMKB endeksinin 

takip ettiği ABD borsaları hâlâ 

kuvvetli bir yükseliş havasında 

hareket ediyor. Türkiye piyasalarına 

hakim olan yabancı yatırımcılar ise 

hem tahvil piyasalarımızda hem de 

hisse senedi tarafında alıcı pozisyonlarını 

henüz terk etmediler. Üstelik 

alımlarını ağustos ayı boyunca da 

sürdürmeye devam ettiler. 

Önceki analizlerimizde de belirttiğimiz 

gibi İMKB'nin en yüksek 

likiditeye sahip banka, kamu ve 

holding hisselerinde alıcı olan yabancı 

yatırımcılar endeksin 66 bin 

puan seviyesini görmesini 

sağladılar. 2011 yılı ikinci yarısından 

itibaren pozisyon boşaltarak endeksi 

49 bine kadar gerileten yine 

aynı yabancılardı. Ne değişti de 

Türkiye piyasalarını sevdiler ve 

döndüler derseniz. İki ana sebebi 

var: 2011 yılında not artışı mümkün 

değildi ve çok kritik bir cari açık 

sorunu vardı. İkincisi seçim beklentisini 

önceden satın alan yabancı 

yatırımcılar 2 milyar dolarlık bir satış 

yaparak kârlarını realize etmişlerdi. 

Türkiye'nin cari açık krizini ihracat 

pazarlarını genişleterek artırması ve 

Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmadan 

Troyka ile anlaşmayı başarması 

not artışı bekleyen (yatırım 

yapılabilir ülke kategorisi) yabancı 

yatırımcıyı hareketlendirdi. Yerli 

yatırımcılar ise bu dönemde Suriye 

krizi, artan terör eylemleri gibi sebeplerle 

satışa geçtiler. Endeks yükselirken 

genelde düşüş trendi 

hakimdi borsamızda. Birçok hisse, 

banka hisseleri yükselişe geçerken 

düşüş eğilimini sürdürdü. 

Sonuçta endeks geçen yıl mayıs 

ayında test ettiği 70 bin seviyelerini 

belki de eylül ayında bir kez daha 

görecek. Ama bu yükseliş son 10 

yılda pek de rastlamadığımız dar 

kapsamlı bir yükseliş. Genel 

hisselerin alıcı bularak en azından 

geçen yılki fiyatlarına erişmesi 

zaman alacaktır. Yükselen maliyetlerin 

2012 yılı bilançolarına yansıdığı 

genellikle kârlarda ciddi düşüşlerin 

yaşandığı bir gerçek. Bu hafta içinde 

açıklanacak konsolide bilançoların 

ardından artık üçüncü çeyrek bilançoları 

önem kazanacak. Son bilançolarda 

öne çıkan bir sektör 

olmamakla birlikte savunma sanayii 

sektörü ve telekomünikasyon 

hisselerinin bir bölümü kâr artışı ile 

dikkat çekiyor. Banka kârları düşmesine 

rağmen yabancı yatırımcı bu 

hisselerden vazgeçmiyor. Endeksin 

son düşüş ile birlikte yeniden 66 bin 

seviyesini yakalaması halinde toparlanarak 

67 bini görmesi mümkün. 

Ancak satışlar etkili olursa 64.500 

önem kazanacaktır. 

YATIRIMCI TAKVİMİ 

27 Ağustos Pazartesi TCMB ağustos 

kapasite kullanım oranı 

Ağustos Ayı Reel Sektör Güven Endeksi 

Almanya Ağustos İFO Güven Endeksi 

FED Dallas İmalat Sektörü Endeksi 

28 Ağustos Salı ABD FED Richmond 

İmalat Sanayi Endeksi 

S&P Case Shiller Ev Fiyatları Endeksi 

28 Ağustos Çarşamba Almanya ağus- 

Ekmek üreticilerine hijyen eğitimi 

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık 

Müdürlüğü'nün işbirliğinde ekmek üretiminde, dağıtımında ve satış 

aşamalarında çalışan personele hijyen eğitimi verilmeye başlandı. 

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen 

toplantıda, Gıda ve Yem Şube Müdürü Seyit Yıldız, yaptığı 

konuşmada, Türkiye’de en çok tüketilen gıda olan ekmek için 04 Ocak 

2012 tarihinde yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek 

Çeşitleri Tebliği ile ekmek üretimi, satış, depolama ve muhafaza 

koşullarının yeniden düzenlendiğini kaydetti. 

Yıldız, tebliğin en önemli değişimlerinden birinin özellikle ekmek 

üretiminde çalışan personelin tebliğin ekinde yer alan 'Bu tebliğ 

kapsamında faaliyet gösteren gıda işletmecileri sorumluluk alanları 

ile ilgili çalıştırdıkları personelin gıda hijyeni ile ilgili konularda 

eğitilmelerini sağlarlar' denildiğini kaydetti. Yıldız, ekmek üretimde 

çalışan personelin hijyen eğitimi almasının tebliğe göre zorunluluk 

haline getirildiğini dile getirdi. 

Bu kapsamda Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve İl Gıda, Tarım ve 

Hayvancılık Müdürlüğü'nün işbirliğinde fırınlarda çalışan personele 

hijyen eğitimi verilmeye başlandığını belirten Seyit Yıldız, "Ekmek, 

kepekli, tam buğday ve ekşi hamur ekmekleri ambalajsız satılabilir. 

Bu ekmeklerin dışındaki çeşitlerde ambalaj zorunluluğu getirilmiştir. 

Ekmek kasaları açıkta bırakılmayacak. Sadece bu amaç için 

kullanılan araçlarda taşınacak. Ekmekler satıcı tarafından tüketiciye 

arz edilecek. Müşteri ürüne dokunmayacak. Ekmeğin satışa 

sunulduğu dolaplar veya tezgâhlar açıkta bırakılmayacak." şeklinde 

tos ayı tüfe verileri 

ABD ikinci çeyrek GSYİH beklenti 1,5 

30 Ağustos Perşembe Euro Bölgesi 

Tüketici Güven Endeksi 

ABD işsizlik maaşı başvuruları 

Temmuz ayı kişisel gelirler ABD 

31 Ağustos Cuma Türkiye temmuz ayı 

dış ticaret açığı 

Euro bölgesi ağustos ayı TÜFE 

Altın fiyatları hangi beklentiyle yükseliyor? 

2012 yılının ilk yarısında bekleneni 

veremeyen altın fiyatları son haftalarda 

hızlı bir yükseliş içine girerek 

1680 dolara kadar yükseldi. İç 

piyasada altının gram fiyatı da hem 

onstaki artışlar hem de doların 1,8 

lira seviyesindeki tutunuşu ile birleşince 

96 lirayı aştı. Geçen yıl yine 

bu aylarda rekor bir seviyeye yükselen 

altın fiyatlarının yükselmesinde 

kısa bir süre sonra 

açıklanacak olan yeni FED kararlarının 

spekülasyonu etkili oluyor. 

Dünyada son aylarda artışa geçen 

emtia piyasaları gibi altın fiyatları da 

parasal genişleme haberleri ile yükseliş 

trendine girdiler. Ons 1550 dolar 

seviyelerinde başladığı yükselişine 

1670 dolar kapanışı ile devam etti. 

Önümüzdeki haftalarda 1700 dolar 

seviyesi test edilebilir. İçeride altın 

fiyatlarının yeniden 100 lira seviyesine 

yükselmesi hem onstaki artış 

hem de ABD Doları'nın bu seviyelerde 

hareket etmesine bağlı 

gözüküyor. Eğer parasal genişleme 

ile ilgili spekülasyonlar artar veya 

FED yetkilileri bu yönde açıklama 

yapmaya başlar ise hiç şüphesiz 1700 

dolar çok rahat geçilecek ve ons bir 

kez daha 1900 dolara göz kırpacaktır. 

Ancak bu yükseliş çok zorlama yükseliş 

olmaktan öteye gitmeyecektir. 

Zaman 26 Ağustos 2012 

Bütçe açığı 10 milyara 

dayanırken uygulanacak yöntem 

tartışılıyor. İlk söylenenler 

KDV ve ÖTV artışı oldu ve otomotiv, 

konut sektörü ve 

sigaracılardan bu konuya itirazlar 

geldi. Ak partinin 10 yıllık 

dönemine baktığımızda, vergi 

artışı yanında bütçe açığını kapatmak 

için özelleştirme, aflar 

ve farklı güne uygun enstrümanları 

kullandığına tanık 

oluyoruz. 

Beklenen oldu son iki ayın eklenmesiyle 

Ocak Ağustos 

dönemi bütçe açığı 8 milyar 520 

milyon liraya ulaştı. Geçen yıl 

Ağustos'unda bütçe 2 milyar104 

milyon fazla vermişti. Bu durumda 

son 12 ayda 10 milyar 

624 milyonluk bir açık söz 

konusu oldu. Bir süredir sözü 

edilen "Bütçe için 10 milyarlık 

ek gelir ihtiyacı" böylece 

gerçekleşmiş oldu. Şimdi bu 

gelirin artacak ÖTV- KDV oranları 

ve yeni vergi yükleri ve 

kaldırılacak GYO KDV istisnası 

ile sağlanıp sağlanamayacağı 

tartışılırken, KDV ve ÖTV artışı 

geleceği belirtilen sektörlerin 

temsilcileri, bunun durgunluk 

ve kaçakçılığa neden olarak bu 

artışların beklenen sonucu vermeyeceğini, 

hatta vergi gelirlerinde 

düşmeye yol 

açabileceğini öne sürüyorlar. 

Önce, geçen yıl Ocak-Ağustos 

döneminde fazla veren 

bütçenin, bu yıl neden, hangi 

gelişmelerle açık verdiğine 

bakalım: 

-Ocak Ağustos döneminde 

geçen yıl 49 milyar 122 milyon 

olan personel ödemelerini bu 

yıl yüzde 18.8 artışla 58 milyar 

359 milyon rakamına ulaştı . 

Buna çok net olarak açıklanmasa 

da son yılda personel 

sayısının yaklaşık yüzde 10, 260 

bin artması nedenlerden biri 

oldu. 

-İlk sekiz ayda sağlık, emeklilik 

ve sosyal yardım giderlerinde 

yüzde 24.6 artışla 44 milyar 877 

İtfaiye Haftası Aksaray’da kutlanıyor 

Her yıl 25-30 Eylül tarihleri arasında 

kutlanan İtfaiye Haftası, Aksaray’da 

da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. 

Belediye Başkanı Nevzat Palta, "İtfaiye 

personelimizi eğitiyoruz. Soyal 

tesisli ve donanımlı modern itfaiye 

binamızı da yaptık. 1,5 trilyon lira 

değerinde 45 metreye kadar uzanan 

itfaiye aracımızı halkın hizmetine 

sunduk." dedi. 

Aksaray Belediye Başkanı 

Nevzat Palta, İtfaiye Haftası 

dolayısıyla yaptığı açıklamada, itfaiye 

teşkilatının insan hayatı 

açısından çok büyük önem 

taşıdığını belirterek, teşkilatı bu nedenle 

çok modern bir yapıya kavuşturduklarını 

kaydetti. 

Başkan Nevzat Palta, itfaiye 

teşkilatının yangınlara müdahale 

ile vatandaşın can ve mal güvenliği 

konusunda her zaman büyük bir 

özveri içinde çalıştığını ve görevini 

titizlikle yerine getirdiğini ifade etti. 

Palta, “İtfaiye teşkilatımız yangınlara 

anında müdahale ederek, 

halkımızın can ve mal güvenliğini 

korumak için büyük çaba ve gayret 

göstermektedir.” diye konuştu. 

Başkan Nevzat Palta, Aksaray 

Belediyesi olarak itfaiye teşkilatını 

her geçen gün daha güçlü hale getirdiklerini 

belirtti. Başkan Nevzat 

Palta, şöyle dedi: "Yeni yap- 

tırdığımız modern itfaiye binaları ile 

devrim niteliğinde bir atılım yaptık. 

Anadolu’nun, hatta Türkiye’nin en 

iyi itfaiye binalarından bir tanesi. 

Her türlü imkân ve konfora sahip. 

İtfaiye personelimizi eğitiyoruz. 

Ancak itfaiyecilerimizin daha iyi 

yetişmesi için gerekli çalışmalar 

yapılıyor. 

Yine Yunus Emre Mahallesi'nde o 

bölgeye hitap edecek şekilde sosyal 

tesisli ve donanımlı modern itfaiye 

binamızı yaptık. Alet çalışır el 

övünür derler. Dolayısıyla bu itfaiyecilerin 

başarılı olması için de 

yeterli aletlerinin olması gerekiyor. 

Biz geçen yıllarda yine itfaiyemize 

değişik araç takviyeleri yapmıştık. 

Ekiplerimizin ihtiyacı olan kesici 

aletler ve hidrolik jeneratör aldık. 

Bunlarla bir ekip olarak özellikle 

kazalarda çok pratik bir şekilde müdahale 

etme şansı oluyor. İnsan 

gücüne gerek kalmadan büyük 

demirleri rahatlıkla kesip 

parçalayabiliyor. 

Allah, kaza vermesin ama kaza 

olduğunda da daha pratik ve daha 

sağlıklı bir şekilde müdahale etme 

şansımız olacak. Bu arada, yine itfaiye 

teşkilatımıza bir öncü araç 

kazandırmış olduk. Bu öncü 

aracımızın içinde ekipmanlar da 

var. Yangına ilk müdahale çok hızlı 

bir şekilde yapılmış olacak. CİHAN 

milyon lira rakamına 

ulaşılırken, cari transferler 

yüzde 21.9 artışla 86 milyar 795 

milyon liraya ulaşıldı. Cari 

transferlerde 6 milyar 640 milyonluk 

tarımsal desteklemeler, 

17 milyar 682 milyonluk mahalli 

idare payları da yer aldı. 

-Vergi gelirlerinde geçen yılın 

sekiz aylık dönemine göre 

toplam vergi gelirleri yüzde 7.5 

artış gösterdi. Dolaylı vergilerde 

yüzde 5.2, doğrudan vergilerde 

yüzde 12 artış gözlenirken, 

düşük payı olan diğer vergi 

gelirlerinde yüzde 21.9 gerileme 

gözlendi. Haziranda başlayan 

vergi gelir düşüşü, Temmuz 

ayında artış, Ağustos'ta yeniden 

düşüş izledi. Temmuz ayındaki 

artışa 2011 Temmuz'una göre bu 

yıl yüzde 616.9 artışla dahilde 

KDV gelirleri neden oldu. 

Peki, Ak parti Hükümeti 

2002'den bu yana bütçe açıklarını 

kapatmak için hangi enstrümanları 

kullandı: 

-Dolaylı vergi yüklerini artırmak. 

-Özelleştirmelerle ek gielir elde 

etmek. 

-Yüksek sonuç aldıkları iktidara 

gelir gelmez uygulamaya koydukları 

Varlık barışı, matrah 

artışı ve ödeme kolaylıkları gibi 

af uygulamaları. 

Bugün ellerinde KDV ve ÖTV 

matrah artışı dışında imkanlar 

var: 

-Af bu yollardan biri daha eski 

uygulama dumanı üstünde 

devam ediyor. 

-Özeleştirmelerde Halkbank, 

TCDD, Otoyollar, Başkent doğalgaz 

gibi düşünülen konular var. 

Ancak, henüz son aşamaya 

gelen çalışma yok. 

-2B arazilerinin satışından 

gelebilecek gelirler var. 

-Kentsel dönüşümden elde 

edilecek gelirler var. 

26 EYLÜL 2012 

Ancak, bu gelir tablosunda kısa 

vadede önemli giriş olması ve 

10 milyarlık bütçe açığının kapatılması 

pek mümkün 

görülmüyor. Bu açıdan sözü 

edilen KDV ve ÖTV artışlarına 

mı gidileceği, yoksa eldeki 

diğer imkanları hızlandırarak 

hayata geçirilmeye mi çalışılacağı 

şu anda net olarak 

görülmüyor. Sözü edilen 41önlemin 

hangilerinin gündeme 

geleceğini ve Başbakan'ın önerileri 

ve tutumunun neler 

olduğunu en kısa zamanda 

görmemiz gerekiyor. Çünkü, 

sözü edilen vergi artışlarının 

yarattığı belirsizlik otomotiv, 

konut sektörlerinde olumsuzluk 

yaratırken, sigarada 

kaçakçılığın artacağı iddialarını 

gündeme getirdi. 

NOT: Bu dünyadan bir güzel 

adam daha eksildi… 

Kurthan Fişek'i benim gençlik 

dönemindeki atletizm 

arkadaşımı kaybettik. İkimiz de 

o dönemde bir yandan atletizm 

sahasında idman yapar, yarışmalara 

katılırdık, bir yandan da 

Rüzgarlı sokakta Yeni gün ve 

Öncü'de spor yazıları yazarak 

gazeteciliğe ısınırdık. Kurthan, 

espri ve zekasıyla bize kendini 

sevdiren bir güzel adamdı. O 

günlere ait bir anıyı aktarayım.Bir 

Pazar günü yarışmada 

Kurthan 1 metre 75 

santimi geçememişti. Pazartesi 

idmana geldiğin de bu durum 

alay konusu olunca Kurthan, 

"Ben elbise ile normal pabuçla, 

çivili giymeden o mesafeyi 

geçerim" dedi ve şaşkın 

bakışlarımız arasında çıtayı 

1.75'e koyup dediğini yaptı. 

Kurthan'a tanrıdan rahmet, 

başta 44 yıllık eşi Neyran 

Hanım olmak üzere yakınlarına 

başsağlığı dilerim. O hep "hoş 

bir seda" ve zeka dolu esprileriyle 

hatırlanacaktır… 

Dünya 20 Eylül 2012 

Bursa'da AKOM deprem tedbirlerini artırdı 

Bursa Büyükşehir Belediyesińin koordinasyonunda çalışmalarını 

sürdüren Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), deprem ve diğer doğal 

afetlere karşı tüm hazırlıklarını tamamladı. 7/24 saat görev bilinciyle 

hareket ettiklerini belirten Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı ve 

AKOM Başkan Yardımcısı Orhan Doğan, Bursa´da deprem ve her türlü 

doğal afete karşı etkin müdahalede bulunabilecek konuma geldiklerini 

ifade etti. AKOMún Büyükşehir Belediyesińin desteğinde İtfaiye Haftası 

nedeniyle düzenlediği ´Doğal Afetlerle Mücadelemiz´ konulu konferans, 

Tayyare Kültür Merkezińde gerçekleştirildi. AKOM Başkan Yardımcısı 

Orhan Doğan´ın başkanlık ettiği ve İl Afet-Acil Durum Müdürü İbrahim 

Tarı ile Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Fazilet Altınışık´ın konuşmacı olarak 

katıldığı toplantıya ilgili birimleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri 

ve lise öğrencileri katıldı. 

Konferans başlangıcında selamlama konuşması yapan Büyükşehir 

Belediyesi Başkan Vekili Muhsin Özlükurt, Türkiyeńin deprem ve afetler 

bölgesinde yer aldığını vurguladı. Özlükurt, "İtfaiye Daire Başkanlığımızın 

çabalarıyla oluşan konferansın hepimiz için yararlı olacağı inancını taşıyorum. 

Ayrıca herkesin İtfaiye Haftasıńı kutluyorum." dedi. 

Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı ve AKOM Başkan Yardımcısı 

Orhan Doğan ise deprem gerçeğine dikkat çekti. Doğal afetlerin dünya 

kurulduğundan beri yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini belirten 

Doğan, "Ülkemize ve kentimize baktığımızda, birinci derecede deprem 

kuşağında olduğumuzu görmekteyiz. Yapmamız gereken, muhtemel afetleri 

bilmek ve gerekli tedbirleri alarak can ve mal kaybını en aza indirmektir. 

Büyükşehir Belediyesi olarak bu bilinç ve sorumluluk duygusuyla 

çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu. 

İtfaiye Daire Başkanı Doğan, yaptıkları çalışmalar hakkında katılımcıları 

bilgilendirdi. AKOM olarak afet-acil eylem, acil yardım ve Büyükşehir 

Belediyesi İl Detay planlarını hazırladıklarını ve tüm çalışmaları bu planlar 

doğrultusunda yaptıklarını belirten Doğan şunları kaydetti: "İl düzeyinde 

yapılan planların yanında diğer hazırlıklarını da büyükşehir ölçeğinde 

sürdürüyoruz. Gerektiğinde, diğer afet bölgelerine araç-yerel ve malzeme 

desteği veriyoruz. Ayrıca her türlü afete müdahale etme, afet sonunda 

oluşan enkaz ile çöküntülerde yaşanan can ve mal kurtarma çalışmalarına 

katılarak koordinasyonu sağlıyoruz." 

İl Afet-Acil Durum Müdürü İbrahim Tarı da kurum olarak yaptıkları 

çalışmalara değindi. İl afet ve acil durum planı çerçevesinde hizmet grup 

başkanlıkları kurduklarını ve bu birimlerin kendi aralarında örgütlendiğini 

ifade eden Tarı, muhtemel afetlerde görev alacak 100 kişilik arama-kurtarma 

ekibinin 24 saat boyunca hizmet verecek konumda olduğunu kaydetti. 

CİHAN

26 EYLÜL 2012 Eğitim 11 


İSO 9001:2008 belgesini alan 

Türkiye'deki kamu üniversiteleri 

arasında 10. sırada yer alan 

Adıyaman Üniversitesi, bölgede 

ise tek kalite belgeli üniversite 

oldu. 

Konuyla ilgili bilgi veren Rektör 

Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, 

alınan belge ile Adıyaman Üniversitesi'nin 

dünyadaki saygın 

üniversiteler ile aynı standartlarda 

ve kulvarda eğitim-öğretim 

hizmeti ve araştırmalar yaptığının 

tescil edilmiş olduğunu 

kaydetti. Gönüllü; "Çok sıkı bir 

çalışmanın sonucu bu başarıyı 

elde ettik. Toplam Kalite Yönetimi 

Konseyi ve Üniversite genelinde 

bağlı birimler oluşturduk. Belgelendirme 

için gerekli tüm dökümanları 

hazırladık, prosedürü 

tamamladık. Bu süreç başlamıştır 

ve Üniversitemiz dünyaca saygın 

üniversiteler arasına girmiş durumdadır. 

Türkiye'de toplam 

kalite belgesi alan 10. kamu 

üniversitesi olduk. İnşallah 

D 

Ü 

N 

K 

Ü 

Ç 

Ö 

Z 

Ü 

M 

Adıyaman Üniversitesi'ne 

kalite belgesi 

Ç 

E 

N 

G 

E 

L 

B 

U 

L 

M 

A 

C 

A 

Adıyaman'ımıza da tabi bu 

aldığımız belge vasıtasıyla gerek 

sanayi, gerekse de sivil toplum 

örgütlerine danışmanlık yapacak 

bir konuma da gelmiş olduk. 

Hayırlı uğurlu olsun, oldukça 

mutlu ve gururluyuz. İnşallah 

eğitim-öğretim hizmetleri ve 

araştırmalarımızla dünyamıza, 

ülkemize ve Adıyaman'ımıza 

hizmet etmek için elimizden geleni 

yapacağız. Üniversitemizin 

Toplam Kalite Yönetimi Konseyinin 

oluşmasında önemli 

katkıları olan Rektör Yardımcımız 

Prof. Dr. Ahmet Pinarbaşi, Raportörümüz 

Hacer Zeytin, dekanlarımız 

ile akademik ve idari 

personelimize katkılarından 

dolayı teşekkür ediyorum." dedi. 

Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, 

üniversitenin aldığı İSO 9001 belgesine 

Avrupa'da da Cambridge 

ve Oxford gibi üniversitelerin 

sahip olduğunu belirterek, 

Türkye'de de yaygınlaşmasını 

umut ettiklerini ifade tti. 

Öğrenciler 'Akıl Oyunları'yla gelişecek 

Derste öğrencilerin zeka potansiyellerini tanıması 

ve geliştirmesi; problemler karşısında 

farklı ve özgün stratejiler geliştirmesi, hızlı ve 

doğru karar vermesi, problem çözmeye yönelik 

olumlu bir tutum geliştirmesi amaçlanıyor. 

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın hazırlattığı 

“Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Zeka 

Oyunları Dersi Öğretim Programı”, 2012-2013 

öğretim yılından itibaren 5. sınıflardan başlayarak 

6, 7 ve 8. sınıflarda kademeli olarak uygulanacak. 

Programa göre, ders kitabı 

hazırlanmayacak. Öğretim materyalleri Başkanlık 

tarafından hazırlanarak dağıtımı yapılacak. 

Zeka Oyunları dersinde öğrencilerin zeka potansiyellerini 

tanıması ve geliştirmesi; problemler 

karşısında farklı ve özgün stratejiler 

geliştirmesi, hızlı ve doğru karar vermesi, sistematik 

bir düşünme yapısı geliştirmesi, zeka 

oyunları kapsamında bireysel, takım halinde ve 

rekabet ortamında çalışma becerileri 

geliştirmesi ve problem çözmeye yönelik olumlu 

bir tutum geliştirmesi hedefleniyor. 

Ders, öğrencilerin problemleri algılama ve 

değerlendirme kapasitelerinin geliştirilmesini, 

farklı bakış açıları oluşturabilmelerini, problemle 

karşılaştıklarında hızlı ve doğru karar 

verebilmelerini, bir konuya ve çözüme odaklanma 

alışkanlığı geliştirmelerini, akıl yürütme 

ve mantığı etkili bir şekilde kullanma kapa- 

'Beslenme Dostu Okul'lar geliyor 

Sağlık Bakanlığı Türkiye 

Halk Sağlığı Kurumu 

Obezite ve Metabolik 

Hastalıklar Daire Başkanı 

Nazar Yardım, obeziteyle 

mücadelede okulların 

büyük önem taşıdığını 

söyledi. 

Sağlık Bakanlığı'nın iki 

yıldır yürüttüğü 

''Beslenme Dostu Okul'' 

programıyla obeziteyle 

mücadelede önemli bir 

yol katedildiğini belirten 

Yardım, ''Bu programla 

kantinlerde sağlıklı besinlerin 

satılması, hijyen, su 

sağlığı gibi alanlarda 

önemli gelişmeler oldu. 

Şimdi bu programı Dünya 

Sağlık Örgütü'nün birçok 

ülkede uyguladığı benzer 

sitelerini geliştirmelerini sağlayacak. 

Öğrenciler ders sayesinde, zeka oyunlarında 

bireysel çalışmalar ve grup çalışmalarında 

kendi yeteneklerini ve potansiyellerini daha iyi 

tanıyacak, özgüvenlerini geliştirecek, başarı için 

sistemli ve disiplinli çalışma alışkanlıkları 

kazanacak. Başarısızlık halinde yılmadan alternatif 

çözümler ve stratejiler oluşturma tutum ve 

davranışlarını geliştirecek. 

Dersi 5, 6, 7 veya 8. sınıflarda, zeka oyunlarında 

yetkinlikleri değişik düzeyde gelişmiş öğrenciler 

alabileceği gibi aynı sınıf içinde değişik yetkinlik 

düzeyinde olan öğrenciler de alabilecek. Bu 

nedenle uygulamada öğretim programı, 

başlangıç düzeyinde oyunun kurallarını, temel 

bilgi ve becerileri kazanmayı, orta düzeyde 

uygulama yapma ve problem çözmeyi, ileri 

düzeyde ise yaratıcı düşünme, analiz etme, 

özgün fikir ve yaklaşımlar ortaya koyma ve 

değerlendirme yapma gibi bilgi ve becerileri 

içeren basamaklı öğretim yaklaşımı kullanılacak. 

Oyunlar ve kazanımları 

Derste, zeka, akıl, mantık, işlem, strateji, karma 

zeka, sözcük-mantık ve mekanik oyun üniteleri 

yer alacak. “Zeka oyunları” ünitesinde 

öğrencinin seviyesine uygun olarak farklı zeka 

oyunlarından örnekler üzerinde çalışma yapılacak. 

Haber Merkezi 

Sağlık Bakanlığı 

Türkiye Halk 

Sağlığı Kurumu 

Obezite ve 

Metabolik 

Hastalıklar 

Daire Başkanı 

Nazar Yardım, 

obeziteyle mücadelede 

okulların büyük 

önem taşıdığını 

söyledi. 

Öğrenciler 

gözyaşlarına boğuldu 

Yozgat Merkezde 54 öğretmenin norm 

kadro fazlalığı dolayısıyla görevli bulundukları 

sınıflarını bırakmak zorunda kaldı. 

Öğretmenlerinden ayrılmak istemeyen 

öğrenciler ise gözyaşlarına boğuldu. 

Cumhuriyet İlköğretim Okulu 3-D sınıfı 

öğrencileri, kendilerini iki yıldır okutan 

öğretmenleri Nurgül Göktaş'tan ayrılmak 

istemediklerini belirterek, “Biz öğretmenimizi 

çok seviyoruz, ondan ayrılmak 

istemiyoruz. Öğretmenimizi bizden ayırmasınlar” 

diye göz yaşı döktüler. 

Norm kadrosu öğretmenlere Milli Eğitim 

Bakanlığı tarafından ya alan değişikliği 

yada başka bir yere görevlendirme önerisi 

yapıldığını belirten öğretmenler de, 

puanları düşük olduğu için norm kadro 

fazlalığı olan öğretmenlerin tamamına 

yakını genç öğretmenler olduğunu belirttiler. 

Kendi görev yerlerinde kalmak 

isteyen norm kadro fazlası öğretmenler, 

“Öğretmenlerin tamamı okuttukları 

sınıfları bırakmak zorunda kadı. 4+4+4 

eğitim sisteminde, geçen yıl 4'üncü sınıfı 

okutan puanı yüksek olan öğretmenler bu 

yıl genç öğretmenlerini sınıflarını aldı. Bizler 

sınıf öğretmenliğini seviyoruz, alan 

değişikliği istemiyoruz. Yapılan bu haksızlığın 

düzeltilmesini istiyoruz” diye 

konuştular. 

program ile entegre 

etmek için başvuruda 

bulunduk'' diye 

konuştu. 

DSÖ'nün obeziteyle 

mücadelede ülkelere 

büyük destek verdiğini 

ve yol gösterdiğini dile 

getiren Yardım, şu bilgileri 

aktardı: 

''Öğrencilere sağlıklı 

beslenme alışkanlığı 

kazandırılması, fiziksel 

aktivitenin artırılması, 

okullarda bilgilendirme 

faaliyetleri düzenlenmesi 

konularında işbirliğine 

gideceğiz. 

Öğretmenler bu konuda 

rol modeldir.'' 

Sağlık Bakanlığı 

Türkiye Halk Sağlığı 

Kurumu Obezite ve 

Metabolik Hastalıklar 

Daire Başkanı Nazar 

Yardım, obeziteyle mücadelede 

ölçme ve izlemenin 

de büyük önem 

taşıdığını ifade ederek, 

öğrencilerin boy ve kilo 

takibinin düzenli yapılacağını 

söyledi.

12 HERKES 

26 

18 

Sağlık 

Hepatit C ile ilgili 

merak edilenler 

Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi'nden Dahiliye Uzmanı Dr. İrfan Berber, 

karaciğerimiz ve Hepatit hakkında önemli bilgileri derledi: 

1) Rahatsızlık geçiren bir karaciğer tekrar eski sağlığına kavuşabilir mi? 

Evet kavuşabilir. Çünkü karaciğer kendini sürekli olarak yenileyen bir organdır. 

Karaciğerin üçte ikisi zarar görmüş olsa bile, eski sağlığına tekrar 

kavuşabilir. Fakat çok fazla zorlandığında (alkol, ilaç) o da pes edebilir. 

Vücudu zehirli maddelerden arındıran bu organda sinir bulunmadığından 

dolayı, karaciğerde meydana gelen bir rahatsızlık ağrılara yol açmaz. Bu 

sebepten dolayı da rahatsızlık ne yazık ki ancak ileri bir aşamada tespit 

edilir. Hasta her zaman eski sağlığına kavuşmaz, bu geçirilmekte olan rahatsızlığın 

türüne bağlıdır. 

2) Karaciğerimizde bir sorun olduğunu nasıl anlarız? 

Karaciğerle ilgili sorunlar karnın üst kısmında şişlik ve aşırı tokluk hissi 

şeklinde kendini gösterir. Uzun süreli sıkça nükseden halsizlik de önemli 

belirtiler arasında yer alır. Bu durumların sık yaşanması halinde, sebep 

mutlaka bir hekim tarafından araştırılmalıdır. Ancak bazen sinsi seyreden 

hastalıklar rastlantısal olarak fark edilir. Bu nedenle taramalar önemlidir. 

3) Karaciğer problemleri sadece aşırı alkol alan kişilerde mi meydana gelir? 

Bu yanlış kanı oldukça yaygındır. Her ne kadar gelişmiş ülkelerde kronik 

bir karaciğer rahatsızlığından yüzde 30 ile 40 arasında alkol tüketimi sorumlu 

olsa da, karaciğer rahatsızlıklarının başka sebepleri de vardır. 

Örneğin kimyasal maddeler, ilaç veya virüse bağlı enfeksiyonlar da 

karaciğerin rahatsızlanmasına sebep olabilir. Ülkemizde ise viral hepatitler 

ön plandadır. 

4) Hangi virüsler karaciğere zarar verir? 

Çoğu vakada en önemli etken Hepatit B virüsüdür. Toplumda Hepatit C de 

gittikçe yaygınlaşmakta olup, benzer bulaşma yolları mevcuttur. Bu virüs 

her türlü vücut sıvısından bulaşabilir. Özellikle prezervatif kullanmadan 

bulunulan cinsel ilişkiler, bu virüsün bulaşmasına ve hastalıklara yol açmasına 

neden olur. Bunun dışında dövme yapılırken, manikür, pedikür 

yapılırken kullanılan aletler, hijyenin iyi olmadığı dental ve tıbbi uygulamalar 

ve anneden bebeğe aile içi bulaşma da en önemli virüs bulaşma yollarıdır. 

5) Virüs vücutta nelere yol açar? 

Hepatit B virüsü karaciğerin parçalanmasına neden olur. Virüsün vücuda 

girmesiyle hastalığın ortaya çıkması arasında geçen süre 30 ile 180 gündür. 

Fakat belirtiler tam olarak bir karaciğer enfeksiyonu sinyalini vermez. Daha 

çok halsizlik ve soğuk algınlığında yaşanan ağrılara benzerler. Bu durum 

uzun süre devam ederse, mutlaka karaciğerin değerleri kontrol ettirilmelidir. 

6) Hepatit neden bu kadar tehlikeli bir hastalık? 

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi birçok virüsle tek başına savaşabilir. 1 - 6 ay 

kadar süren bir dönemden sonra hastalık tamamen yenilmiş ve vücut bu 

hastalığa karşı ömür boyu sürecek bir bağışıklık kazanmış olur. Fakat 

vakaların yüzde 5 ile 10'unda Hepatit kronikleşir. Yani virüsler karaciğerde 

kalır ve zarar vermeye devam eder. Yıllar sonra bu durum siroz veya 

karaciğer kanserine dönüşebilir. 

7) Hepatit ve sarılık aynı şey mi? 

Hayır. Gözlerde veya vücutta meydana gelen sarılaşma, karaciğerle ilgili bir 

rahatsızlıktan dolayı kanda artan safra miktarına bağlı olarak ortaya çıkar. 

Bu durum ancak her iki vakada bir meydana gelir. 

8) Hepatit A hangi durumlarda bulaşır? 

Hepatit A özellikle temiz olmayan suları içmek suretiyle ağız yoluyla veya 

tuvalet gibi yerlerden bağırsak yoluyla vücuda bulaşır. Bu nedenle az 

gelişmiş bölgelerde musluktan su içilmemesi ve içeceklerin buzsuz 

tüketilmesi gerekir. 

9) Kronik Hepatit olması durumunda sürekli yatak istirahatı mi gerekir? 

Hayır, halsizlik gibi şikayetler zaman zaman oluşur. Fakat bunlar uzun 

süreli değildir. Kronik vakalar günlük hayatlarına normal bir şekilde 

devam edebilir. Fakat siroz veya kanser olma riskleri oldukça yüksektir. 

Bugün 

26 Eylül Çarşamba 

İSTANBUL 

Rüzgar Nem 

16 %72 

28 

12 

ANKARA 

Bugün 


Rüzgar Nem 

16 % 66 


Hava sıcaklığı kuzeydoğu kesimlerde 3 ila 5 derece azalırken 

batı bölgelerde 2 ila 4 derece artacak. İstanbul'da sıcaklıklar 

yeni haftada artıyor. 

Yapılan son değerlendirmelere göre; Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz ile Kars, Ardahan, Sinop ve Kastamonu'nun 

kıyı ilçelerinde görülecek yağışların; öğle saatlerine kadar Trabzon'un doğu ilçeleri, Rize il geneli ile Artvin'in 

kıyı ilçelerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olması bekleniyor. 

HAVA SICAKLIĞI: Yurdun kuzeydoğu kesimlerinde 3 ila 5 derece azalacağı, batı bölgelerde 2 ila 4 derece artacağı tahmin 

ediliyor. 

RÜZGAR: Genellikle kuzey ve kuzeybatı, Akdeniz kıyıları ile akşam saatlerine kadar Güneydoğu Anadolu bölgesinde 

güney ve batı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette, Ege kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz kıyı kesimleri ile Sinop ve 

İnebolu çevrelerinde kuvvetli (30-60 km/saat) olarak esmesi bekleniyor. 

METEOROLOJİ'DEN UYARILAR 

KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Yağışların öğle saatlerine kadar, Trabzon'un doğusu, Rize il geneli ile Artvin'in kıyı 

ilçelerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuz şartlara karşı (Ani sel, 

su baskını, yıldırım, heyelan vb.) vatandaşların ve ilgililerin dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir. 

Bugün 


32 

18 

İZMİR 

Rüzgar Nem 

22 % 76 

Bugün 


31 

17 

ANTALYA 

Rüzgar Nem 

20 % 49 

26 EYLÜL 2012 

Gözdeki proteinler bakterileri öldürüyor 

ABD'deki California Berkeley 

Üniversitesi'nde yapılan 

bir bilimsel çalışma, 

gözdeki proteinlerin, patojenleri 

etkisiz kıldığını gösterdi. 

Optometri Profesörü Susan 

Fleiszig'in laboratuvarında 

gözün enfeksiyona karşı inanılmaz 

dayanıklılığının sırrını 

çözmek amacıyla yapılan araştırmada, 

gözdeki bir proteinin, patojen 

adı verilen, bakteriler de 

dahil olmak üzere her türlü 

hastalık yapıcı mikro organizmayı 

etkisiz hale getirdiği 

görüldü. 

Yapılan keşif sayesinde ucuz, 

toksik olmayan, biyo uyumlu 

yeni mikrop öldürücü ilaçlar 

geliştirilebileceği bildirildi. 

Yapılan çalışmada, göz 

yüzeyinde, vücuttaki diğer organların 

aksine hiçbir bakterinin 

barınmadığını 

gözlemleyen araştırmacılar, 

gözün kornea tabakasının, laboratuvarda 

bulunan çok sayıdaki 

patojeni kolayca yok ettiğini belirledi. 

Bu keşif üzerine harekete geçen 

bilimadamları, gözdeki keratin 

proteini parçacıklarını sentetik 

yollardan üreterek bu konuda ikinci 

çalışmayı başlattı. 

Araştırmacılar, keratin parçacıklarından 

elde ettikleri sentetik 

moleküllerin, et yiyen hastalığı 

ve streptokok boğaz ağrısına yol 

açan bakterilerin (streptokok 

piyojenler) yanı sıra, ishale yol 

açan Escherichia coli bakterisi, 

stafilikok aureus bakterisi ve 

kistik fibrosis akciğer enfeksiyonlarına 

yol açan psödomonas 

aeruginosa bakterisini etkili bir 

şekilde yok ettiğini gözlemledi. 

Kalbimize yaptığımız kötülükler 

Kalbin sağlığı ya da sağlıksızlığı bu aynanın yansıttığı 

görüntülerden kaynaklanıyor. Kalbimiz kıymetli 

ancak çoğu zaman onun kıymetini takdir edemeden 

yaşayabiliyoruz. 

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı 

Prof. Dr. Sinan Dağdelen, insanın kalbine yapacağı 

en büyük iyiliklerin başında diyetine dikkat etmenin 

geldiğini söyledi. Dağdelen, beslenmeyi düzenleyerek, 

koroner arter hastalıklarından ölüm riskinin 

yüzde 30-60 oranında azaltılabildiğini belirtti. Prof. 

Dr. Sinan Dağdelen, kalbe verilen zararları şöyle 

sıraladı: 

"Geç kalkıp geç yemek, acıkmadan yemek, yatmadan 

önce yemek, kötü beslenmek, sürekli oturmak, 

hareketsiz kalmak, spor yapmamak, sürekli 

aşırı strese maruz kalmak, yağ dokusu artışı ile kilo 

ABD'de yapılan keşif sayesinde ucuz mikrop 

öldürücü ilaçlar geliştiriliyor. 

Yapılan keşif hakkında açıklamada 

bulunan araştırma ekibinin 

başı Fleiszig, bilinen diğer 

mikrop öldürücü moleküllerden, 

toksik olmaları veya vücutta bulunan 

tuz konsantrasyonlarıyla 

kolaylayca etkisiz hale getirilmeleri 

gibi nedenlerden tam 

verim alınamadığını, buna 

karşılık araştırmalarında kullandıkları 

sitokeratin 6A proteininden 

türetilen küçük 

proteinlerde böyle bir sorunun 

bulunmadığının altını çizdi. AA 

almak, aşırı alkol tüketmek, sigara içmek, kalbimizi 

bir şikayet oluncaya kadar hiç aklımıza getirmemek." 

Prof. Dağdelen, kalp sağlığı konusundaki bilinç 

düzeyinin hala istenilen seviyeye gelmediğini, bu 

konuda yanlış bilinenler olduğunu vurguladı. Prof. 

Dağdelen, önemli uyarılarda bulundu. Özellikle 

göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, tıkanma veya yanma 

gibi belirtilerin, kalp damar hastalıklarının erken 

belirtileri olabileceğine dikkat çeken Dağdelen, şu 

bilgileri verdi: “Bu şikayetler, göğüste sağda veya 

solda, kollarda, mide üzerinde, boyunda veya çeneye 

doğru olabilir. Bunun yanı sıra erken yorulmak, 

nefes darlığı veya nefes alamama hissi, fenalık hissi, 

boğulur gibi olmak, çarpıntı veya ritim düzensizliği, 

baygınlık hissi ve gece uyandıran tıkanma hisleri bir 

kalp hastalığı belirtisi olabilir.” CİHAN

26 EYLÜL 2012 Turizm 13 


Zabıta memurunu 

yazıp yönettiği film 

tamamlanmak üzere 

Bursa İnegöl Belediyesi'nde zabıta memuru olarak görev yapan Hasan Kandemir, 

yazıp yönettiği 'Sivrikaya' filminin çekimlerini büyük ölçüde tamamladı. 

Zabıta memurları ve İnegöl'e bağlı Gündüzlü köyü halkının oynadığı film, adını 

köydeki kayadan alıyor. Filmde İnegöl ve köy kültürü işleniyor. 

Bursa İnegöl Belediyesi'nde zabıta memuru olarak 

görev yapan Hasan Kandemir, yazıp yönettiği 

'Sivrikaya' filminin çekimlerini büyük ölçüde 

tamamladı. Zabıta memurları ve İnegöl'e bağlı 

Gündüzlü köyü halkının oynadığı film, adını köydeki 

kayadan alıyor. Filmde İnegöl ve köy kültürü 

işleniyor. 

Belediye Başkanı Alinur Aktaş, çekimleri 

devam eden Sivrikaya filmini izlemek için Belediye 

Başkan Yardımcısı Yusuf Şen ile birlikte Gündüzlü 

köyüne ziyaret gerçekleştirdi. Kısıtlı imkanlarla 

profesyonel bir iş ortaya koymaya çalıştıklarını belirten 

zabıta memuru Hasan Kandemir, İnegöl ve 

köy kültürünün ulusal ekrana taşınabilirliği noktasında 

bu çalışmayı başlattıklarını belirtti. 

“Emek verilmeden hiçbir şey olmuyor.” diyen Kandemir; 

“Köy halkı büyük bir özveriyle emeğini ortaya 

koydu. İnegöl adına daha iyi şeyler 

yapabiliyorsak, biz buna her zaman varız. Ciddi 

anlamda proje üretmek meşakkatli bir iş. Biz bu işe 

destek almadan başladık. Destek alma ihtiyacı 

noktasına gelene kadar da hep ciddi şeyler yapmak 

için uğraştık. Gündüzlü köyüne ait olan ve İnegöl 

literatürüne kazandırılacak olan bir türkü ile 

film oynanacak.” dedi. 

Hem film çekimlerini izlemek, hem de bundan 

sonraki süreçte İnegöl ve Gündüzlü köyü adına 

neler yapılabilir noktasında görüşmek üzere ziyaret 

gerçekleştirdiklerini belirten Belediye 

Başkanı Alinur Aktaş ise filmin amatörce 

“Dünya’da Türkçe’ye olan ilgi artıyor” 

Türkmenistan’daki Uluslararası 

Kitap Fuarı’na katılan Yayımcı 

Meslek Birlikleri Federasyonu 

Başkanı ve Zambak Yayın Grubu 

Genel Müdürü Bayram Murat, Cihan 

Haber Ajansı’na yaptığı açıklamasında, 

Türkiye’ye ve Türkçeye 

karşı dünya ülkelerinin ilgisinin 

bariz bir şekilde arttığını söyledi. 

Zambak Yayınları, bu yıl 7’ncisi 

düzenlenen Uluslararası Aşkabat 

Kitap Fuarı’nda Türkiye’yi temsil 

ediyor. Aşkabat Kitap Fuarı, bugün 

ziyaretçilere kapılarını açtı. 3 gün 

devam edecek fuara, Türkmen 

vatandaşları büyük ilgi gösterdi. 

Fuara ülkenin üst düzey yetkilileri 

de ilgi gösterdi. Bazı standlarda 

ünlü yazarları canlandıran mankenler 

sahne aldı. Fuarda eğitim öğretim 

gereçleri de sergilendi. 

Fuarın açılış törenine Meclis 

Başkanı Akca Nurberdiyeva, kültür 

ve medyadan sorumlu Devlet 

Başkanı Yardımcısı Bagül Nurmu- 

radova, bakanlar kurulu üyeleri, yabancı 

misyon şefleri ve çok sayıda 

davetli katıldı. 

Türkiye’yi temsilen Zambak Yayınları 

ile Türkmenistan’da medya 

alanında faaliyet gösteren Zaman 

Türkmenistan gazetesinin katıldığı 

fuara, Rusya, Ukrayna, Ermenistan, 

Kırgızistan, Özbekistan, İran, Romanya 

gibi çok sayıda ülkeden 

yayıncı kuruluşlar katılıyor. 

DÜNYADA TÜRKÇEYE OLAN İLGİ 

ARTIYOR 

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu 

Başkanı ve Zambak Yayın 

Grubu Genel Müdürü Bayram 

Murat, Cihan Haber Ajansı’na yaptığı 

açıklamasında, Türkmenistan’daki 

Kitap Fuarı’na 

üçüncü defa katıldıklarını ve 

oldukça başarılı bir fuar olduğunu 

kaydetti. Türkçenin öğretilmesi ile ilgili 

Türkiye’ye, Türk stantına ve 

Zambak Yayıncılığa karşı özel bir il- 

ginin olduğunu söyleyen Murat, her 

gittikleri yerde insanların Türkçeye 

olan özel isteklerini gözlemlediklerini 

ve bundan son derece memnun 

olduklarını ifade etti. Bunun da 

Türkiye’ye ve Türkçeye karşı dünya 

ülkelerinin ilgisinin bariz bir şekilde 

arttığını söyleyen Zambak Yayın 

Grubu Genel Müdürü Murat, farklı 

ülkelere farklı dil yapısına uygun 

ürünlerinin olduğunu kaydederek, 

“Türkçenin Pasifik’te, Amerika’da, 

Avustralya’da, Orta Avrupa’da, Türki 

Cumhuriyetlerde nasıl öğretileceğine 

dair özel ihtisas alanımız 

oluştu. Türkiye’nin temsilcileri olan 

Türk okullarının, TİKA’nın, Yunus 

Emre Enstitüsü’nün, elçiliklerin 

Türkçenin öğretilmesinde ciddi irtibatlarının 

olduğunu gözlemliyoruz. 

Bizden alınan kitapların insanların 

güzel bir şekilde Türkçe öğrenmesinde 

katkı sağladığı görüyoruz” 

diye konuştu. 

CİHAN 

başladığını fakat güzel bir proje olduğunu söyledi. 

Sivrikaya’nın Gündüzlü köyü başta olmak üzere İnegöl’ü 

içeren bir film olduğunu kaydeden Başkan 

Aktaş, şunları söyledi: “Film senaryosu itibariyle 

Türk halkının çok hoşlanacağı, keyif alacağı bir 

proje. Yönetmenliğini Zabıta Memuru Hasan Kandemir’in 

üstlendiği filmde, zabıta personelimizden, 

köylü kadınlarımıza hatta köy muhtarına 

kadar birçok amatör oyuncunun yer aldığı önemli 

bir proje. Arkadaşlarımız artık son çekimlerini 

yapıyorlar. İnanıyorum ki, düzenlemeler 

yapıldığında İnegöl adına çok özel ve önemli bir 

kazanım olacak. Köftesiyle, mobilyasıyla, kaplıcalarıyla 

meşhur İnegöl’ü bu filmle Türkiye 

sathında adının duyurulması adına önemli bir araç 

olur.” CİHAN 

Geçtiğimiz haftalarda Romanya’nın Köstence iline bağlı 

Mecidiye belediyesi tarafından şeref hemşehrisi seçilen 

ünlü tarihçi Prof. Dr. Kemal Karpat, Mecidiye’nin kuruluş 

temellerinde İstanbul mimarisinin örnek alındığını 

söyledi. Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, kendisine 

şeref hemşehriliği payesi veren Mecidiye 

Belediyesi yetkililerine teşekkür eden Prof. Karpat, 

Mecidiye’nin 2 Eylül 1856'daki temel atma ve kurulmasıyla 

ilgili bütün tarihi belgeleri bizzat kendisinin ortaya 

çıkardığını hatırlattı. Karpat, “Mecidiye’nin kuruluş 

belgelerini inceleyerek şehirle ilgili bilinmeyen birçok 

husus ortaya çıkarıldı. Belgeler önce İngilizce yayınlandı. 

Daha sonra da Türkçe ve Romence’ye çevrildi.” 

dedi. 

Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan belgeye göre 

Mecidiye’nin eskiden 

Karasu olarak bilinen kasabanın 

yerine inşa 

edildiğine dikkat eden Prof. 

Karpat, “Karasu, Osmanlı 

ordularının kuzey yolu üzerinde 

bir geçit. Dinlenme 

ve karargah yeri idi. 

Savaşlarda harap olmuş, 

nüfusu göçe mecbur 

edilmişti.” bilgisini veriyor. 

Mecidiye’nin 1856’dan 

sonra Kırım göçmenlerinin 

yerleşim bölgesi olarak 

düşünüldüğünü, şehir 

planlama kurallarına 

uygun olarak Osmanlı’nın 

inşa ettiği ilk modern şehirlerden biri olduğunu vurgulayan 

Prof. Karpat, bu konuda da şu önemli tespitleri 

yapıyor: “Şehrin planları, İstanbul’da hazırlanmış ve 

sokak kaldırımlarının genişliği bile İstanbul mimarlarının 

öngördüğü şekilde oluşmuştur. Onun için 

Mecidiye sokakları, düz olup evler düzgün sırada inşa 

edilmiştir. Mecidiye caminin planları ve inşaat 

malzemesi (bakır kubbe dahil) İstanbul’dan getirilmiştir. 

Mecidiye, aynı zamanda Karadeniz (Köstence) 

ve Tuna (Boğazköy) arasında inşa edilen ilk Osmanlı 

demiryolunun (1857 - 1860) ana durağıdır.” 

Şehrin, kısa sürede hızla gelişerek büyük bir ticari ve 

cazibe merkez haline geldiğini, halkının önemli bir 

çoğunluğunun Müslüman olmakla beraber gayrimüslimlerden 

de çok sayıda kimsenin şehre gelip yerleştiğini 

söyleyen Dobruca kökenli ünlü tarihçi Prof. 

Fotoğraf yarışmasına 

rekor katılım 

7. Uluslararası Antepfıstığı Kültür 

ve Sanat Festivali kapsamında 

bu yıl beşincisi düzenlenen ‘Fotomaraton 

Görüntü Avcılığı 

Yarışması’na rekor katılım oldu. 

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin 

öncülüğünde ve çok sayıda 

kurum ve kuruluşun destekleriyle 

bu yıl yedincisi gerçekleştirilen 

festival kapsamında 

Gaziantep İpekyolu Fotoğraf 

Sanatı Derneği (GİFSAD) işbirliği 

ile düzenlenen ‘5.Fotomaraton 

Görüntü Avcılığı Yarışması’na bu 

yıl yurt içi ve yurt dışından 300’e 

yakın fotoğrafçı katıldı. 

Bu sene GİFSAD işbirliğinde 

düzenlenen Fotomaraton’a, 

Türkiye’nin her yerinden seçkin 

fotoğrafçılar davet edildi. Jüride 

Sabit Kalfagil, İbrahim Zaman, 

Reha Bilir, Erol Doğaner, Bülent 

Teymur, Mesut Özkaya, Sema 

Marangoz gibi isimlerin yer 

aldığı yarışmada, sergilemeler de 

dahil olmak üzere tüm derecelere 

çeşitli para ödülleri verildi. 

GİFSAD Yönetim Kurulu 

Başkanı Elif Yılmaz Özdemir, 

düzenlenen yarışma ile 

Gaziantep'in kültürel fotoğraf 

arşivini zenginleştirmesi açısından 

oldukça verimli bir yarışma 

olduğunu söyledi. Özdemir, 

“Beşincisi düzenlenen Fotomaraton'da 

rekor bir katılım 

sağlayarak 300'e yakın başvuru 

aldık. Bundan sonra da katılım 

sayısının her geçen yıl artmasını 

hedefliyoruz.” dedi. 

Fotomaraton ‘Gaziantep’ten Yansımalar’ 

Fotoğraf Yarışması sonunda, 

Konya’dan Salih Arıkan 

birinciliği, Gaziantep’ten Yakup 

Yener ikinciliği, Gaziantep’ten 

Osman Çağrı üçüncülüğü elde 

etti. Büyükşehir Belediyesi özel 

ödülüne Gaziantep’ten Metin 

Karadağ, festival özel ödülüne 

Gaziantep’ten Kamil Kaya, GİF- 

SAD özel ödülüne ise Konya’dan 

Ahmet Emin Candan’ın eserleri 

layık görüldü. Yarışma sonunda 

ayrıca 42 eser sergileme ödülü 

kazandı. CİHAN 

Prof. Kemal Karpat: Mecidiye, 

İstanbul mimarisine göre inşa edildi 

Kemal Karpat, “Şehrin inşaatını bizzat Sultan Abdulmecid 

takip etmiş ve buranın modern, konforlu yasamaya 

elverişli olmasına bizzat kendisi gayret göstermiştir.” 

diyor. 

Yine Karpat’ın tarihi tespitlerine göre Mecidiye, 1878 

Berlin Anlaşması'ndan sonra Dobruca’nın bir parçası 

olarak Romanya’ya verilmiş. Fakat nüfusunun büyük 

çoğunluğu Müslüman olarak kalmış. Kendisinin de 

temel eğitimini aldığı Mecidiye Medresesi’nin eğitim ve 

kültürel açıdan burayı en önemli merkez haline getirdiğine 

işaret eden Karpat, bu konuda da şu bilgileri 

veriyor: “1902 yılında tarihi Babadağ’da imam ve öğretmen 

yetiştiren Gazi Ali Paşa Vakfı tarafından finanse 

edilen Medrese, daha sonra Mecidiye’ye nakledilmiş ve 

Mecidiye Medresesi ismini almış. Böylece Mecidiye, Romanya’daki 

en önemli kültür ve 

eğitim merkezi haline gelmiş.” 

MECİDİYE’DEN DÜNYAYA 

OSMANLI HOŞGÖRÜSÜ DERSİ 

Prof. Karpat, Mecidiye ile ilgili 

yaşanan tarihi bir olayı Osmanlı’nın 

dünyaya en güzel 

hoşgörü örneklerinden birisi 

olarak şöyle aktarıyo: “Osmanlı 

hoşgörüsünü çok güzel yansıtan 

olayı anlatmak Mecidiye 

tarihi bakımından çok önemlidir. 

Mecidiye, Romanya’ya 

dahil olduktan sonra kente 

birçok farklı etnikte Romen 

gelip yerleşmiştir. Dini ibadet ve ayinleri için kiliseleri 

olmadığını gören ve bunun çok önemli ihtiyaç olduğunu 

anlayan Belediye Başkanı Ali Kemal, başkent Bükreş’e 

giderek içisleri bakanından Mecidiye’de bir kilise yapmak 

istediğini söyler. Bakan, bütçede para olmadığını 

ve veremeyeceğini ifade eder. Bunun üzerine Ali Kemal, 

bakanın yanından ayrılmak için kalkar; ama çıkışta 

dayanamayarak bakana tekrar döner ve şöyle seslenir: 

“Romen ve Hristiyan olarak sana yazıklar olsun. Ben, 

Müslüman olarak kalkıp senin din kardeşlerine bir 

kilise inşaatı için yardım istiyorum. Sen ise hiç oralı olmuyorsun. 

Ayıptır ayıp.” Bakan, bu sözleri işitince etkilenip 

gerekli parayı verir. O para ile yapılan Kilise 

halen mevcut. O zamanki belediye başkanı Ali Kemal’e 

saygı olarak da ismi bir sokağa verilerek yaşatılır.” 

CİHAN

14 HERKES 

TV-Magazin 

Twitter mı meşhur etti? 

izem Karaca’nın, “Eve Düşen 

GYıldırım” dizisindeki başrolü 

Twitter sayesinde aldığı iddia 

edilmişti.Miss World için Londra’ya 

gideceği günlerde Twitter’dan 

Karaca’ya yağan destek 

mesajları, MedYapım Genel Ko- 

BEYAZ'IN 'TÜRKAN'INI 

DEMET AKALIN KAPTI 

eyazıt Öztürk, iki yıldır hazırlık- 

Blarını yaptığı albümünü, dizi 

çekimlerinin yoğunluğu nedeniyle 

rafa kaldırdı.Ünlü komedyen yılan 

hikâyesine dönen albümünden 

vazgeçince Demet Akalın’a gün 

doğdu. 

SULTAN AĞLAYARAK DİNLEDİ 

Yeni albüm hazırlıklarına başlayan 

Akalın, Beyaz’ın albümünde 

yer alacağını 

belirtilen 

ordinatörü Armağan Çağlayan’ın 

da dikkatini çektiği ve ünlü 

yapımcının, genç kızı görüşmeye 

çağırdığı ve görüşme sonunda, 

dizinin başrolünün Karaca’nın 

olduğu iddia edilmişti.HABER 

MERKEZİ 

"Türkan" adlı şarkıyı kaptı. Komedyenin 

albümün hit parçası olarak 

gördüğü şarkıyı alan Akalın, 

Türkan Şoray’la bir düet hayal ettiğini 

belirtti. 

Şarkıcı, "Türkan Şoray’ın ağlayarak 

dinlediği çok güzel bir şarkı. 

Şoray’ın benim kalbimde yeri çok 

farklı" dedi. 

Daha öncede Sibel 

Can Beyaz’ın albümünde 

yer 

alacak "Seyya"h 

isimli parçayı 

almış ve oldukça 

beğeni kazanmıştı.HABER 

MERKEZİ 


Sinem Kobal'a 

sevgilisinden 

'mini jest' 

Huzur Sokağı 8 Numarada Şenlik Var 

07:00Oyun Evi (tekrar) 

07:30Ana Haber Bülteni 

08:05Sahra Tutkusu 

08:55Kadınları Anlama 

Kılavuzu (tekrar) 

10:05Sihirbaz 

10:30Çöl Prensi 

11:00Sinderella 

11:30Paşhan'la Tahmin Et 

12:25Dizi Magazin (tekrar) 

13:00Cine5 Öğle Haberleri 

13:30Cine Cafe 

14:00Dikiz Aynası 

15:30Anne Hikayeleri 

17:15Sihirbaz 

17:40Çöl Prensi 

“ 

Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş, kıyamete 

kadar sökülmez imiş…” atv ekranlarında 

yepyeni bir dizi! Herkesin büyük özlem duyduğu 

huzurlu bir semtin aynı mahallesinde 

yaşayan birbirine zıt iki kişinin yaşadığı dramatik 

ve ibret verici aşk hikâyesini ekrana getiriyor. 

06:45 Bugün 

09:15 Beni Affet 

10:15 Melek 

12:15 Alişan ile Sevcan 

14:30Soframız 

15:30Küçük Sırlar 

16:30En Güzel Bölüm 

17:00Beni Affet 

18:30Star Haber 

19:20Büyük Risk 

20:00Muhteşem Yüzyıl 

23:15 İşler Güçler 

01:10Yerli Dizi 

02:30Kanun ve Düzen 

03:30Alişan ile Sevcan 

06:30KAHVALTI HABERLERİ 

08:30SELENA 

10:00MÜGE ANLI İLE 

TATLI SERT 

13:00ALEMİN KIRALI 

15:00ÇOCUKLAR DUYMASIN 

17:00YAHŞİ CAZİBE 

19:00ATV ANA HABER 

20:00ALEMİN KIRALI 

22:00HUZUR SOKAĞI 

00:00UÇURUM 

01:50AŞK VE CEZA 

03:25ALİYE 

04:25BÜYÜK YALAN 

ta Demirer, 

Ahayatına Özge 

Borak'ın girmesiyle 

birlikte 

toplam 40 kilo 

vererek 100 kiloya 

indi. 

Demirer, zayıflamasının 

sırrını 

"Özge'nin telkinleriyle 

şekerden ve 

karbonhidrattan 

uzak duruyorum. 

Sık sık da birlikte 

yürüyüşe çıkıyoruz" 

sözleriyle 

açıkladı. 

Özge Borak aşkı 

kelimenini tam 

anlamıyla Ata 

Demirer'i 

eritti. Ne 

var ki bu erime ne 

karşılıksız aşktan 

ne de sevgiliye 

duyulan özlemden. 

Tamamen 

sevgiden. 

Demirer ile Borak'ın 

'Eyyvah 

Eyvah' adlı 

sinema filminde 

başlayan aşkları 

23 Nisan'da 

kıyılan nikahla 

resmileşmişti. 

Özge Borak, aşk 

yaşamaya 

başladıkları ilk 

günden bugüne 

kadar kendini Ata 

Demirer'in fazla 

kilolarından kurtulmasına 

adadı.HABER 

MERKEZİ 

spanya’nın Atletico Madrid 

İtakımında futbol oynayan Arda Turan, sevgilisi Sinem Kobal ve 

sık sık yanına giden dostarına mini bir jest yaptı. Kendisine Ferrari 

alan Turan, misafirleri gelince ulaşım sorunu yaşadığı için iki adet 

2012 model Mini Cooper marka 2 otomobil satın aldı.Çift kişilik Ferrarisi’yle gelen misafirlerini 

gezdirmekte zorlanan Arda Turan’ın, sevgilisi Sinem Kobal’ın da Madrid’de rahat gezebilmesi için 

böyle bir yola başvurduğu konuşuluyor. Arda, hemen hemen her haftasonu Türkiye’den gelen 

misafirlerini de Madrid’deki bol odalı evinde ağırlıyor. HABER MERKEZİ 

01:30 tv8 Ana Haber 

02:15 Görevimiz Tehlike 

03:45 8 Numarada Şenlik Var 

05:15 Kraliyet Ailesi 

07:00 tv8'de Bu Sabah 

08:30 Erkan Tan'la 

Başkentten 

10:45 Böyle Bir Şey Var Mı? 

12:00 Gülhan'ın Galaksi 

Rehberi 

13:00 Gün Ortası Haberleri 

13:45 8 Numarada Şenlik Var 

16:30 Co - Medya 

17:30 Haberaktif 

19:00 Kobra Takibi 

19:55 tv8 Hava Durumu 

Canlı performansı, şarkıları ve danslarıyla her 

zaman adından söz ettiren, sevilen sanatçı 

Fatih Ürek ile Elif Korkmazel muhteşem bir programla 

evlerinize konuk oluyor…8 Numarada 

Şenlik Var!, renkli ve kaliteli formatı, ünlü konukları, 

keyifli sohbetleri, birbirinden lezzetli yemekleri, 

stüdyo izleyicisi ile vazgeçilmeziniz oluyor… 

06:00Yabancı Damat 

06:45Günaydın 

09:00Doktorum 

11:00Mutfağım 

12:30Şule Zeybek'le Gün Arası 

12:45Bana Her Şey Yakışır 

14:15Evim Şahane 

15:50Akasya Durağı 

17:20Arka Sokaklar 

18:50Koca Kafalar 

19:00Ana Haber Bülteni 

19:50Spor 

20:00Kuzey Güney 

23:15Sultan 

01:00Kesişen Hayatlar 

06:00 Güne Başlarken 

09:00 Haber Merkezi* 

09:30 Ekonomi Notları 


10:15 Ekonomi Piyasalar 

10:20 Spor Bülteni 




11:00 Haber Merkezi 



11:30 Haber Merkezi 









13:00 Öğle Bülteni 

Kuzey Güney 

06:00Güne Merhaba 

09:00Parametre 

10:00Haber Toplantısı 

10:30Spor 

11:00Bugün 

14:00Bugün 

16:10Spor Masası 

16:40Afiş 

17:00Paranın İzi 

17:30360 Derece 

18:00Ana Haber 

19:00Spor 

19:30beşN birK 

20:45Aykırı Sorular 

21:30Tarafsız Bölge 

23:30Burada Laf Çok 

02:15Aykırı Sorular 

03:10Tarafsız Bölge 

26 EYLÜL 2012 

KAVGA 

MI KAZA 

MI? 

ila Hanım' dizisinin çekimleri 

Diçin Adana'da bulunan Erkan Petekkaya'nın 

sargılı elinin üzerindeki 

esrar perdesi aralanıyor. Soranlara 

kavga sahnesi çekimlerinde sakatlandığını 

söyleyen Petekkaya’nın 

gerçekten kavga ettiği öne sürüldü 

Petekkaya’nın geçen hafta Adana’yı 

gezerken, tartıştığı biriyle yumruk 

yumruğa kavga ettiği ve elinin de bu 

olayda yaralandığı iddia edildi. 

Oyuncu, önceki gece de otelde bir 

vatandaşla tartıştı. Petekkaya, iki 

genç kızla hatıra fotoğrafı çektirdikten 

sonra, onları getiren orta yaşlı 

adamı işaret ederek, “Kızlar bu 

adamdan uzak durun” dedi. 

Petekkaya’nın sözleri üzerine adam 

tepki gösterdi. Ardından oyuncu, 

adamı kolundan tutup, “Gel bakalım 

neler oluyor” diyerek dışarı doğru ilerledi. 

Bu sırada otelin güvenlikleri 

olaya müdahale edip, ikiliyi 

ayırdı.HABER MERKEZİ 

Atv 22:00 Tv8 13:45 Kanal D 20:00 

Kuzey’in, Ferhat tarafından hayatı tehdit 

edilen Simay’ı eve getirmesiyle, Tekinoğlu 

Ailesi’nde gerginlik büyüyor. Güney de, Kuzey’i 

elindeki en büyük kozla tehdit ediyor. Kuzey’in, 

Ferhat tarafından hayatı tehdit edilen Simay’ı 

eve getirmesiyle, Tekinoğlu Ailesi’nde gerginlik 

büyür. 

00:20 Yabancı Sinema 

00:30 İki Dünya Arasında 

02:00 Sırlar Dünyası 

06:00 Merhaba Yenigün 

08:30 Hayatın Nabzı 

10:10 Tv Filmi 

12:30 Türk Sineması 

14:20 Yeşil Elma 

16:50 Polis Hikayeleri 

18:15 Ana Haber Bülteni 

19:30 İki Dünya Arasında 

20:45 Yabancı Sinema 

22:20 Yabancı Sinema

26 EYLÜL 2012 

FIFA U20 Dünya Kupası Çim 

Semineri İstanbul'da yapılıyor 

Dünyanın en büyük gençlik şampiyonası olan ve 21 Haziran - 13 Temmuz 

2013 tarihleri arasında Türkiye'de düzenlenecek FIFA U20 Dünya 

Kupası öncesi FIFA Çim Semineri, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk 

Telekom Arena'da yapılıyor. 

FIFA U20 Dünya Kupası'ndaki maçların oynanacağı stadyumların çimlerinin 

en iyi hale getirilmesi için başta FIFA U20 Dünya Kupası'nın 

FIFA tarafındaki Turnuva Direktörü Inaki Alvarez olmak üzere, FIFA 

yetkililerinin tecrübelerini ve sahalardan beklentilerini aktardığı seminere, 

şampiyonaya ev sahipliği yapacak İstanbul'daki Ali Sami Yen 

Spor Kompleksi Türk Telekom Arena, Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi, 

Bursa'daki Atatürk, Gaziantep'teki Kamil Ocak, Kayseri'deki 

Büyükşehir Belediyesi Kadir Has, Rize'deki Yeni Rize ve Trabzon'daki 

Hüseyin Avni Aker stadyumlarının müdürleri ile çim uzmanları 

katılıyor. 

ÇİM PROJESİ'NİN İLK ADIMLARI ATILDI 

Ayrıca FIFA U20 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak stadyum müdürleri 

ve çim uzmanları ile birlikte TFF Tesis ve İdari İşler Komitesi ile TFF 

Stadyum ve Güvenlik Müdürlüğü koordinasyonunda, Spor Genel 

Müdürlüğü çim uzmanları, Spor Toto Süper Lig'de yer alan kulüplerin 

stadyumlarının müdürleri ile çim sorumluları, TFF Çim Uzman Ekibi ve 

TFF Riva Tesisleri çim sorumluları da seminere davet edilerek, TFF'nin 

Türkiye'deki stadyumların zeminlerinin en iyi hale getirilmesi için planladığı 

çim projesinin de ilk adımları atılmış oldu. 

Bu seminerle birlikte hayata geçen çim projesinin ikinci ayağı da UEFA 

ile birlikte Spor Toto Süper Lig'de yer alacak tüm kulüplerin temsilcilerinin 

katılımıyla sezon içerisinde gerçekleşecek. Bu buluşmadan 

sonra da TFF Çim Uzman Ekibi, saha bakımı konusunda bütün kulüplerin 

stadyum müdürleri ve çim uzmanları ile bir araya gelerek genel bir 

bakım programı oluşturacak ve sezon içerisinde yapılacak denetimlerle 

bu bakım programının uygulanması sürekli olarak kontrol edilecek. 

Çim Projesi kapsamında haftalık, aylık ve sezonluk olarak sahaların 

önce sahayı kullananlar, sonra da medya tarafından incelemesi 

yapılarak zeminlerin kalitesinin düzenli olarak takibi de gerçekleştirilecek. 

Hakem, teknik direktör ve futbolcuların da her hafta en iyi buldukları 

çimi seçme şansına sahip olacağı bu projede böylelikle saha 

bakımlarının detaylı bir şekilde incelemesi yapılarak, zeminlerin daha 

kaliteli olması sağlanacak. 

FIFA U20 Dünya Kupası Çim Semineri, yarın sona erecek. CİHAN 

Orduspor Basın Sözcüsü Levent 

Yıldırım, Galatasaray maçının 

hazırlıklarının sürdüğünü belirterek, 

“Çok sıkı hazırlanıyoruz, 

kazanmak istiyoruz.” dedi. 

Yıldırım, İstanbul BBSK 

karşısında 3 puanı alamadıkları 

için üzgün olduklarını kaydederek, 

“İyi oynadık ancak olmadı. 

Rakibin 10 kişi kalması ile elimize 

büyük bir fırsat geçti ancak bunu 

değerlendiremedik. 1 penaltımız 

ise ne yazık ki görülmedi. Sahadan 

1 puan ile ayrılmak ise tek 

tesellimiz.” diye konuştu. 

Yıldırım, “Galatasaray karşılaşması 

zor olacak ancak bunun için 

teknik direktörümüz Hector 

Cuper her türlü önlemi alıyor. 

Takımımız çok sıkı bir hazırlık 

dönemi geçiriyor. Sahamızda 

uzun bir süreden bu yana yenilgi 

yüzü görmedik. Bu karşılaşmayı 

da galibiyet ile tamamlamak istiyoruz. 

Takımımızın galibiyet 

kazanacak gücü var.” şeklinde 

konuştu. 

Taraftara seslenen Yıldırım, 

“Taraftarımızdan kendi sa- 


Orduspor Basın 

Sözcüsü Yıldırım: 

Kazanmak istiyoruz 

hamızda oynayacağımız bu sezonki 

2. karşılaşmada en iyi şekilde 

takımlarını desteklemelerini 

istiyoruz. 19 Eylül stadını doldurarak 

takımlarına destek olmalarını 

bekliyoruz. Bu 

karşılaşmayı kazanmamız için 

onların gücüne ihtiyacımız var. 

Orduspor taraftarı ile sahadan 3 

puan ile ayrılan taraf olacaktır.” 

ifadelerini kullandı. 

Biletlerin bugün itibari ile satışa 

çıktığını da sözlerine ekleyen 

Yıldırım, “Orduspor-Galatasaray 

maç biletleri MyBilet’in satış noktası 

olan Stadyum Tur’dan da 

alınabilecek.Ayrıca Maç günü 

saat 10.00’da ise stadyum 

gişelerinden satış başlayacak. 

Maç biletleri 

www.mybilet.com’dan 27 Eylül 

2012 Perşembe günü saat 24.00’e 

kadar satın alınabilecek.Orduspor-Galatasaray 

karşılaşmasının 

bilet fiyatları; VIP 500 TL, Kapalı 

100 TL, Maraton 80 TL, Kale 

arkası ve misafir takım 50 TL olacak.” 

diye sözlerini tamamladı. 

CİHAN 

Demirspor Başkanı Serin’den taraftara ‘bölünmüşlük’ uyarısı 

PTT 1. Lig’de Adana Demirspor Kulüp Başkanı Önder Serin, 72 yıllık 

tarihlerinde kulübü taraftarın ayakta tuttuğunu söyledi. 

Serin,“Hiçbir zaman bu dönemdeki gibi Demirspor taraftarı bölünmemiş, 

birbirine ve yönetime küfür eden bir durum yaşanmamıştır.” 

dedi. 

Kulüp binasında düzenlenen ve 2. Başkan Ali Uğur Akbaş, Basın Sorumlusu 

İzzet Turgut, Altyapı sorumluları Ramazan Çimen, Suat 

Kızıldağ ve Hukuk Müşaviri Kadir Deniz’in de katıldığı basın toplantıda 

Serin, beli kişilerin kaos ortamı oluşturmaya çalıştığını kaydetti. 

Bu kişinin de kongredeki rakibi Selahattin Aydoğdu’nun 

olduğunu iddia eden Serin, “Buradan Aydoğdu’ya sesleniyorum: Bizler 

gelip geçiciyiz. Yarın kendisi de Adana Demirspor’a başkan olabilir. 

O zaman unutmasın ki bizler kendisine karşı bu tür 

davranışlar sergilemeyeceğiz.” diye konuştu. 

Sistematik şekilde yönetimi sosyal paylaşım sitelerinde, stadyumda 

veya değişik platformlarda “rantçı, etiket peşinde koşuyorlar” diye 

itham edenlerin bu iddialarını ispatlamaya çağıran Serin, “Bizler 

sadece Adana Demirspor arması için emek harcıyoruz. Yönetimin 

bu şekilde karalanması, linç kampanyası içine sürüklenmesi 

‘Adana Demirspor’ menfaatinin neredesindedir? Bu olsa olsa ancak 

kişilerin şahsi menfaatleri içindir.” açıklamasını yaptı. 

PTT 1. Ligi’nde başarılı olmak için çalıştıklarına dikkat çeken Serin, 

dört maçlık periyotta istedikleri sonuçları alamadıklarını vurguladı. 

Yeni bir takım kurduklarını ve futbolda ilk maçlarda uyum sorunun 

olabileceğine dikkat çeken Önder Serin, şöyle devam etti: “Bu tür 

durumlarda biz istemesek de dört maçta takım başarılı olamamıştır. 

Bizim istediğimiz bir an önce taraftar, teknik heyet, futbolcu, basın 

Spor15 

Bursa Galatasaray 

Futbol Okulu'nda 

yeni kayıt dönemi 

yoğun ilgi görüyor 

Bursa Galatasaray Futbol Okulu'nun 2012-2013 eğitim-öğretim yılı çalışmaları 

ve kayıtları büyük bir katılımla devam ediyor. 

Yeni Hakan Şükür, Arda Turan, Emre Çolak’ları yetiştirmek için çalışmalarını 

sürdüren Bursa Galatasaray Futbol Okulu'nda kayıtlar devam 

ediyor. 

Bursa’da aynı zamanda futbol eğitimi çalışmaları devam eden Bursa 

Galatasaray Futbol Okulu öğrencileri büyük bir katılımla, istekli ve neşeli 

bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. 

Bursa Galatasaray Futbol Okulu Basın Sözcüsü Yunus Örs, hedeflerinin 

geçen yıla göre bu yıl başarı düzeylerini daha üst noktalara taşımak 

olduğunu belirtti. 

Daha fazla çocuk ve genci eğitmek istediklerini anlatan Yunus Örs, “Çocuk 

ve gençlerin sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri, okul 

başarılarını arttırarak, iyi insan yetiştirme hedeflerimizin yanında, 

yetenekli sporcuları Galatasaray’ın alt yapısına, aynı zamanda Dünya ve 

Türk futboluna kazandırmak istiyoruz.” dedi. 

Örs, Genel Koordinatör Ahmet Apaydın denetiminde, eğitimin kapsamında 

kişisel ve grup yapısı içinde gelişim özellikleri de göz önünde bulundurularak 

verildiğini belirtti. 

Yunus Örs, sosyal etkinliklerle birlikte teorik ve uygulamalı eğitimler ile 

öğrenci sporculara kişilik ve özgüven kazandırdıklarını belirterek, bunun 

da okul başarılarını arttırdığını söyledi. 

Bursa ve çevresinde 06 - 17 yaş arası çocuk ve gençleri geleceğin yıldızı yapmak 

için çalışmaya devam ettiklerini belirten Örs, "Geçtiğimiz yıllara göre 

bu yıl okulda eğitim alan çocuk ve genç sporcuların sayısı katlanarak arttı. 

Okulumuzun doluluk oranını hemen hemen yüzde yüzlere dayandı. İlgi 

beklediğimizden de iyi.” şeklinde konuştu. 

Örs, yaklaşık 200 öğrenci sporcunun devam ettiği Bursa Galatasaray Futbol 

Okulu ile ilgili merak edilen konular ve genel bilgiler için resmi web 

sitesinin ziyaret edilebileceğini sözlerine ekledi. CİHAN 

ve yönetimin birlik içinde başarıyı yakalamasıdır. Bir maçta alınacak 

galibiyet takıma neleri katacağını hep birlikte göreceğiz.” 

Kendilerine destek veren taraftarlara teşekkür eden Serin, şu anki 

kaos ortamına daha ‘fazla tuz biber ekmemek’ için duran sesiz 

çoğunluğun da artık sesini yükselteceği zamanın geldiğini ileri 

sürdü. Rize maçında bir taraftarın uygunsuz tepkisi üzerine Konya 

karşılaşmasında görüntülerden gözaltına alınarak cezalandırıldığını 

vurgulayan Serin, “Bizler de yüzlerce, binlerce 

taraftarın yönetim kurulu üyelerine ağıza alınmayacak küfürler 

eden kişilerin kanun önünde ne ceza alacağı, ne ile ödüllendirileceğini 

merak ediyoruz. Bugün Şimşekler Grubu’nun organize bir 

şekilde yönetimi eleştirdiği noktalar daha öncede yaşandı. O zamanlar 

‘kayıtsız şartsız yönetimin arkasındayız’ diyen bu taraftar 

gurubunun bu yönetimin sözde bu sebepler nedeni ile karşısında 

durması çok manidardır.” değerlendirmesini yaptı. 

Kimi basın mensuplarının yalan ve suni gündemlerle her şeyi kötü 

gösterip, felaket tellallığı yaptığını öne süren Serin, bu kesimlerin 

emellerine ulaşmak için Adana Demirspor’un kötü gitmesini istediğini 

ifade etti. Kongrede şeffaf olacaklarını hatırlatan Önder 

Serin, “ 10 trilyon borç 20 trilyon oldu, deniyor. Böyle bir saçmalık 

olamaz. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Önümüzdeki hafta detaylı 

olarak sizlere açıklanacaktır. Bugünden itibaren yönetim hakkında 

yapılan küfürleri kabul etmeyeceğiz. Buradan taraftarımıza çağrı 

yapıyorum: Bütünlüğümüz için şu ana kadar yaşananları unutmaya 

hazırız. Şimşekler gurubunun istedikleri zaman istedikleri yerde 

takımın menfaatleri doğrultusunda konuşmaya hazırız.” ifadelerin 

kullandı. CİHAN


26 EYLÜL 2012 Çarşamba KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net 

İDO’ya Bursa Büyükşehir 

Belediyesi’nden sonra yeni bir 

rakip geldi. Gübretaş ile Suudi 

işadamı Al Turki’nin de ortak 

olduğu Negmar, Eskihisar- 

Topçular arasında arabalı vapur 

seferleri başlatmak için 3 feribot 

aldı. Seferler 25 Ekim’e kadar 

başlayacak. 

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) işletmesine 

alternatif için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 

kurduğu deniz otobüsü şirketi Burulaş’tan sonra 

yeni bir şirket daha geldi. Suudi işadamı Saleh 

Ali Abdurrahman Al Turki’nin sahibi olduğu 

Nesma Holding ile Gübretaş’ın yüzde 40’ar 

ortaklıkla kurduğu Negmar, Eskihisar-Topçular 

arasında arabalı vabur seferleri başlatıyor. 

Halen Marmara Denizi’nde TIR ve kamyon 

taşımacılığı yapan Negmar, arabalı vapur 

seferleri için de Narlı Feribot İşletmeciliği AŞ 

adıyla şirket kurdu. Şirket, Eskihisar- Topçular 

seferini başlatmak için 60 milyon TL’lik bir 

yatırımla Bahariye, Selimiye, Muradiye isimli üç 

feribot satın aldı. Önümüzdeki günlerde iki 

feribot daha alacak olan Negmar, feribot 

sayısını 5’e çıkaracak. 

ŞOFÖR 

İYİYSE 

korkmaya 

gerek yok 

Negmar Yönetim Kurulu Başkanı ve Tarım Kredi 

Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü 

Abdullah Kutlu “Turizmin ve ticaretin hızla 

geliştiği Marmara Bölgesi’nde mevcut 

kapasitenin ihtiyacı karşılamadığını gördük. 

Vatandaşın yeni arayışlarını tespit etmemizle 

birlikte de grubumuz böyle bir yatırım yapma 

kararı aldı. Bu kapsamda grubumuz Narlı 

Feribot İşletmeciliği’ni kurdu. Eskihisar 

Topçular arasındaki seferlerimizi beş feribot ile 

gerçekleştireceğiz. İstanbul Bursa illeri ve Ege 

Bölgesi’nden İstanbul’a gidip gelenler için 

Eskihisar ve Topçular’da kuyrukta beklemek 

ortadan kalkacak” dedi. 

30 dakikada Eskihisar-Topçular 

Narlı Feribot Genel Müdürü Bülent Şafak da 

Eskihisar ve Topçular iskelelerinin hazır 

olduğunu belirterek, seferlerin 25 Ekim’e kadar 

başlayacağını kaydetti. 

Gemilerin 100 araç kapasiteli olduğunu 

vurgulayan Şafak, Eskihisar Topçular 

seferlerinin başlamasıyla birlikte Marmara’da 

yolcu taşımacılığının canlanacağını ve 

hareketleneceğini belirtti. Yolcuları 

bekletmeden hızlı ve konforlu bir ulaşımı 

sağlayacaklarını söyleyen Şafak, Eskihisar- 

Topçular arasındaki ulaşımın 30 dakikaya 

ineceğini kaydederek “Günde 2 bin araç 

taşıyacağız” dedi. 

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 'Türkiye gerekirse frene basacak, 

tabii ki kırmızı ışıkta duracak, sarı ışık gördüğünde mutlaka 

ayağını fren pedalına götürüp zaman zaman durması için tedbiri 

alacak. Ama gaza basması gerektiği yerde de gaza basacak' dedi. 

Çağlayan, 3. İstanbul Finans Zirvesi'nin ikinci gününde 

yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasi istikrar, arkasından 

ekonomik istikrarı yakaladığını, günümüzde ülke geçtiğimiz 

10 yılda dünyaya örnek olacak gelişme kaydettiyse bunun 

itici gücü, anahtarının özel sektör olduğunu söyledi. 

Dünyada ciddi bir kriz döneminden geçildiğine değinen 

Çağlayan, 'Avrupa, bilhassa Avro Bölgesi inatçı bir krizle 

karşı karşıya. Gönül isterdi ki Avrupa'da güçlü liderler 

olsaydı, güçlü liderler bunu aylarca, yıllarca konuşmak 

yerine hemen radikal kararları, tedbirleri alsalardı. Gönül 

isterdi ki Türkiye'ye karşı her türlü ikiyüzlülüğü gösteren, 

her fırsatta Türkiye'ye karşı samimiyetsiz bir şekilde 

yaklaşan AB, keşke bu krizin bu kadar oluşmasını 

beklemeseydi' şeklinde konuştu.Bir ülkenin batmasının 

hemen birdenbire olamayacağını belirten Çağlayan, 

ülkelerin şu anda içinde bulunduğu krizin yıllarca yapılan 

ihmallerin, AB'nin alması gereken dönemde önlem 

almamasının ortaya çıkardığı sonuçlar olduğunu ifade 

etti.Krizin hala hızını artırarak devam ettirdiğinin altını 

çizen Çağlayan, krizin şiddetini 2013 yılında da devam 

ettirmesinden endişe duyduğunu söyledi. 

-'IMF, dünya büyümesini küçülttü'- 

IMF'nin dünya büyümesiyle ilgili hedeflerini revize ederek 

küçülttüğünü kaydeden Çağlayan, bunda özellikle Almanya, 

İngiltere, Fransa gibi ekonomilerde üçüncü ve dördüncü 

çeyrek büyümelerinde yaşanacak küçülmelerin etkili 

olduğunu kaydetti.Dünya büyüme ortalamasının 2008-2012 

arasında yüzde 3'ler seviyesine düştüğünü anımsatan 

Çağlayan, 'IMF'nin daha önce bu yıl için yüzde 3,5 olarak 

düşündüğü büyüme ki zannediyorum haberlere düşmüştür 

veya düşecektir birkaç saat içinde yapacağı açıklamalarla, 

yeniden aşağı yönlü revize etmesi söz konusu. Böyle bir 

ortamda dünyanın mal ve hizmet ticaretindeki ticaret 

dengesi de geçtiğimiz yıllardan biraz daha kötü' diye 

konuştu. 

-'Orta gelir tuzağına düşülmemeli'- 

Böylesine karanlık, işlerin iyiye gitmemekte inat ettiği bir 

ortamda Türkiye ekonomisinin her türlü zorluğa ve probleme 

karşı inadına büyüdüğünü, inadına gelişerek yoluna devam 

ettiğini vurgulayan Çağlayan, ülkenin son yıllardaki büyüme 

performansına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

'2012'nin ilk 6 aylık büyüme ortalaması yüzde 3,1... Orta 

vadeli program hedefi yüzde 4 olarak tespit edildi. Şimdi 

Türkiye için küçük gibi gözüken bu büyüme oranı aslında 

tüm dünyaya ders verir, örnek olur nitelikte. Ama Türkiye, 

büyümek, gelişmek zorunda olan bir ülke. Zaman zaman 

Türkiye'yi Avro Bölgesi ile Avrupa ile mukayese edeceğiz. 

Türkiye artık büyümeyi ihracatıyla, dış ticaretiyle yapar hale 

geldi. Türkiye ekonomisini büyüme konusunda Avrupa ile 

mukayese etmek yerine, bu noktada gelişmekte olan 

ülkelerle değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye, 

asla orta gelir tuzağına düşmemelidir. Bu noktada 

Türkiye'nin gidecek çok yolu var. Şu anda geçmişte 

kaybetmiş olduğumuz zamanla ödeşme dönemindeyiz.' 

-'Sürekli ayağın frende olduğu arabanın 

ilerlemesi mümkün mü?'- 

İhtiyatlı olmanın önemine de dikkati çeken Çağlayan, şöyle 

devam etti:'Elbette ihtiyatlı olacaksınız. Sürekli ayağın 

frende olduğu arabanın ilerlemesi mümkün mü? Kendisine 

önemli bir hedef koymuş, bu hedefi de yakalamak için her 

yıl ortalama yüzde 6 civarında büyümesi gereken, belli bir 

kilometreyle her yıl bir yol katetmesi gereken arabayla 

sürekli ayağınızı frene basarsanız olsa olsa ancak ortalığı 

balata kokusuna sararsınız. Tedbirli olmak, arabayı 

çalıştırmamakla eş anlama gelmiyor. 

'Bizden kaçan balığı 

Yunanistan zor tutar' 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Yunanistan’ın 

bizden kaçan balıkları hiçbir şekilde avlama şansı yok. Çünkü 

derinlik, bizim 24 metreye çıkarıp da şu anda balıkçılarımızın 

şikayet ettiği husus, Yunanistan’da 50 metre" dedi. 

Bakan Eker, ”Balıkçılıkta yapılan yeni 

düzenlemeye sektörden bazı eleştiriler geldi. 

Derinlik mesafesinin artırılmasının balık tutmayı 

zorlaştırdığını, giden balıkların Yunanistan’da 

avlandığını söylüyorlar. Bu eleştirileri nasıl 

değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, bu 

eleştirilerin çok haklı olmadığını söyledi. 

”Yunanistan’ın bizden kaçan balıkları hiçbir 

şekilde avlama şansı yok” diyen Eker, "Çünkü 

derinlik, bizim 24 metreye çıkarıp da şu anda 

balıkçılarımızın şikayet ettiği husus, 

Yunanistan’da 50 metre. Biz 18 metreden 24’e 

çıkardık. Bizimkiler kızıyor, ’Niye 24 yaptınız’ 

diyor. Halbuki Yunanistan’da 50 metre. Onun için 

hiçbir şekilde gerçek de değil doğru da değil. 

Avrupa’nın bütün ülkelerinde 50 metredir o” 

şeklinde konuştu. 

"Balık fiyatları tüketicinin memnun 

olacağı düzeye indi" 

Düzenlemenin amacını anlatan Bakan Eker, 

şöyle devam etti: ”Sahilde, kıyı alanlarında ve 

çok derin olmayan sularda yavru balıklar, 

yumurtalar vs. var. Balıkları korumamaz lazım. 

Eğer gelecekte mevcut balıkçılarımızın çocukları 

ve torunları da balıkçılık yapacaksa, bu tedbirleri 

almamız lazım. Hayır ’Biz 30, 40, 50 sene sonra 

balıkçılık yapmayacağız, Karadeniz’de, 

Akdeniz’de, Marmara’da balık diye bir şey 

bırakmayacağız, 10-20 yıl içinde bitireceğiz’ gibi 

bir kararımız varsa o zaman bu şartları 

aramayalım. Böyle bir şey yok. Çünkü doğru 

değil. 

Mesela bu göç balıklarında en çok söylenen 

hususlardan birisi palamuttur. Akdeniz 

mıntıkasındaki toplam palamut balığının yüzde 

90’ını Türkiye avlıyor. Tur atıyor, gidiyor, geliyor, 

bizimkiler avlıyor. Onun için gerçekçi değil.” 

Amaçlarının sürdürülebilir bir avcılık politikası 

uygulamak olduğuna işaret eden Eker, ”Biraz 

balıkların büyümesine, yuvalarının 

bozulmamasına yardımcı olmamız lazım. 

Böylece daha çok balık yiyelim. İlk bir iki gün, 

özelikle endüstriyel balıkçılar, yani büyük 

teknelerde balık avlayanlar, onların şöyle bir şeyi 

oldu, ’Balık kalmayacak, bulamayacağız, çok 

pahalı olacak’ falan. Aksine, ikinci gün gittiler, 

çok balık avlandı. O avlananlarla da balık 

fiyatları tüketicinin memnuniyetini gerektirecek 

düzeye indi” dedi. 

"Türkiye’nin 100 milyon doların 

üzerinde tohum ihracatı var" 

Eker, başka bir soru üzerine de Türkiye’nin artık 

100 milyon doların üzerinde tohum ihracatı 

olduğunu vurguladı.Edirne’de geçen hafta çeltik 

müdahale fiyatını açıkladığını dile getiren Eker, 

şöyle devam etti: ”Orada Uluslararası Çeltik 

Çalıştayı vardı ve çok sevindiğim bir şey oldu. 

Bulgaristan Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı, 

çalıştayda çıktı bir konuşma yaptı. ’Bugün 

Bulgaristan’da üretilen çeltiğin yüzde 70’inin 

tohumu Türkiye’den gelen çeşitlerden sağlanıyor’ 

dedi ve teşekkür etti. Sadece Bulgaristan’a değil 

şu anda dünyanın birçok ülkesine, Türkiye’de 

yetiştirilen, geliştirilen, tescil edilen ve 

uluslararası piyasada talebi olan tohumlar artık 

geliştiriliyor.”Bunun, 2004 yılında çıkardıkları 

yasanın ardından uygulanan bir projenin sonucu 

olduğunu belirten Eker, ”Onlarca çeşit, 

hububatta da bakliyatta da çeltikte de diğer 

bütün alanda. Mesela sadece çeltikte, 14 yeni 

çeşit tescil edildi” diye konuştu. 

Türkiye’deki tohum firmalarının, ülkenin 

bulunduğu kuzey yarım kürede kış olduğu 

dönemde, yaz mevsiminin yaşandığı güney 

yarım küre ülkelerine gidip arazi kiralayarak 

orada tohum yetiştirdiklerini anlatan Eker, 

Türkiye’nin artık bu noktaya geldiğine dikkati 

çekti.”Böylece bütün yıl boyunca tohum 

yetiştiriliyor” diyen Bakan Eker, bu konuda 

üniversitelerle de işbirliği yaptıklarını, ayrıca Ar- 

Ge yatırım ve desteklerini çok artırdıklarını 

bildirdi. 

TÜBİTAK’tan en çok istifade eden 

kamu kuruluşu 

Bakanlığının 58 araştırma enstitüsü olduğunu 

ifade eden Eker, onların tamamının 

üniversitelere ve özel sektöre açtıklarını kaydetti. 

Eker, şöyle devam etti: ”Bizim alt yapımızdan 

istifade edebiliyorlar. Müşterek çalışmalar, 

projeler yapıyoruz. Mesela şunu söyleyeyim, çok 

iftihar ettiğimiz bir konu. Kamu kuruluşları 

içinde TÜBİTAK’ın en büyük müşterisi Tarım 

Bakanlığı’dır. Bunun tercümesi şu, TÜBİTAK’ın 

araştırma fonlarından en fazla parayı alan 

bakanlık, Tarım Bakanlığı’dır. 

” Özel sektörle de proje ortaklığı yaptıklarını dile 

getiren Eker, ”Ama kurum olarak Tarım 

Bakanlığı, TÜBİTAK’ın bu alanda 

kaynaklarından en çok istifade eden kamu 

kuruluşu. Bu da bizim için iftihar meselesi. Yani 

TÜBİTAK’ın da büyük parasını biz alıp, araştırma 

projelerinde kullanıyoruz, bunların çoğu da 

tohum geliştirme projeleri” dedi. 

"Diyarbakırspor’un kayyuma 

kalması çok üzücü" 

Bakan Eker, ”Diyarbakırspor’un durumu 

hakkındaki düşüncelerinin” sorulması üzerine 

de çok üzüldüğünü belirterek, ”Bir ilin, 

Diyarbakır gibi geçmişte Süper Lig’de oynamış 

takımının, bu şekilde kayyuma kalması çok 

üzücü” ifadelerini kullandı. 

Her şehirde belediye, vatandaşlar, spor 

gönüllülerinin biraraya gelerek takımlarını 

desteklediğine işaret eden Eker, şunları kaydetti: 

”Diyarbakır’da mesela belediyenin 

Diyarbakırspor’a bir katkısı, etkisi, olumlu 

manada bir şeyi maalesef pek olmuyor. 

Dolayısıyla kime kalıyor? Valiliğe, 

milletvekillerine kalıyor. Onlar birtakım çabalar 

içine giriyor. Biz de çok uğraştık. Diyarbakırspor 

taraftarları bunu bilir, ama bir yere kadar 

götürürsün. Sonuçta bu, bütünüyle valiliğin veya 

milletvekillerinin desteğiyle yürüyecek bir iş 

değildir. 

Çağrım da var arkadaşlara, çok rica da ettim çok 

kişiye, ’yardımcı olun’ diye. Ama hani derler ya 

’taşıma suyuyla değirmen dönmez’ hesabı. 

Sonuçta oradaki kitlenin bunu alıp, ileriye 

taşıması lazım.”

20120926gazete

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?