27.06.2013 Views

ÖZET “Öğrenen örgütler”, değişime ve gelişmeye uyum sağlamak ...

ÖZET “Öğrenen örgütler”, değişime ve gelişmeye uyum sağlamak ...

ÖZET “Öğrenen örgütler”, değişime ve gelişmeye uyum sağlamak ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>ÖZET</strong><br />

<strong>“Öğrenen</strong> <strong>örgütler”</strong>, <strong>değişime</strong> <strong>ve</strong> <strong>gelişmeye</strong> <strong>uyum</strong> <strong>sağlamak</strong> isteyen, yaptıkları işte <strong>ve</strong><br />

ulaşılan sonuçlarda kalite önceliğini arayan kurumlar için giderek önem kazanan bir<br />

kavramdır.<br />

Öğrenen Organizasyonların oluşmasında en önemli katkıyı, Beşinci Disiplin (The<br />

Fifth Disipline) adlı eseri ile Peter Senge yapmıştır.<br />

Senge’ye göre öğrenen örgütler, her şeyin değişeceğine sürekli hiçbir şey olmadığına<br />

tüm personeli inandırmışlardır. Böylece daha dinamik , <strong>gelişmeye</strong> açık <strong>ve</strong> öğrenen örgütlerin<br />

ortaya çıkması mümkündür. Senge’ye göre “Gerçek öğrenme” insanın özünde olan bir şeydir.<br />

Öğrenme yoluyla, önceleri hiç yapamadığımız şeyleri yapmaya başlar, dünyayı <strong>ve</strong> onunla<br />

olan ilişkilerinizi yeniden algılarız. Öğrenme sayesinde, yaşamın yaratıcı sürecinin bir parçası<br />

olan kapasitemizi genişletiriz.<br />

Öğrenen örgütler, arzu edilen sonuçlar elde etmek için tüm kurum çalışanlarının<br />

kapasitelerini büyüttükleri, yeni <strong>ve</strong> geniş zihinsel modellerin geliştirildiği, ortak vizyonun<br />

oluşturulduğu <strong>ve</strong> “birlikte öğrenmenin öğrenildiği” organizasyonlardır.<br />

Günümüzde öğrenme yönündeki derin isteğe paralel olarak gelişen sosyal örgütler<br />

içinde eğitim örgütlerinin hiç kuşkusuz ayrı bir yeri <strong>ve</strong> önemi vardır. İnsan olgusu temeline<br />

dayalı olan eğitim örgütleri için ‘değişme’ kaçınılmaz bir gerçektir. Değişimin<br />

gerçekleşebilmesi de öğrenmeye odaklanmakla mümkündür.<br />

Bu araştırma, Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okullarında 2003-2004 öğretim yılında<br />

görev yapan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin ‘öğrenen örgüt algılarının’ , yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin<br />

cinsiyetlerine, evli olup olmadıklarına, çocuk sahibi olup olmadıklarına, yönetici <strong>ve</strong> öğretmen<br />

oluşlarına, mesleki kıdemlerine, mezun oldukları okullara <strong>ve</strong> okul çevrelerinin sosyo-kültürel<br />

düzeylerine ilişkin bağımsız değişkenlere göre göstermiş oldukları farklılıkları belirlemek<br />

amacıyla yapılmıştır.<br />

Araştırmanın evrenini, Edirne Merkez İlköğretim Okullarında 2003-2004 Öğretim<br />

yılında görev yapan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmayla ilgili olarak 188<br />

kişiye anket <strong>ve</strong>rilmiştir. Bunların 171’i öğretmen, 12’ si yöneticidir. 5 kişi görevini<br />

belirtmemiştir.<br />

Araştırma sonunda Edirne Merkez ilçe’de görev yapan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin<br />

bağımsız değişkenlere göre kendi kurumlarına yönelik ‘öğrenen örgüt’ algıları belirlenmiştir.


İÇİNDEKİLER<br />

BÖLÜM I<br />

GİRİŞ<br />

Giriş ............................................................................................................... 1<br />

Problem ............................................................................................................... 2<br />

Araştırmanın Amacı ....................................................................................... 3<br />

Araştırmanın Önemi ....................................................................................... 4<br />

Araştırmanın Sayıltıları ....................................................................................... 4<br />

Araştırmanın Sınırlılıkları ........................................................................... 4<br />

BÖLÜM II<br />

YÖNETİM KURAMLARI ..........................................................................5<br />

Geleneksel Yönetim Kuramları ............................................................................5<br />

Bilimsel İşletme ............................................................................................. 6<br />

Yönetim Süreçleri ...................................................................................... 7<br />

Bürokratik Örgüt ........................................................................... 8<br />

Yönetimin Formülleştirilmesi .............................................................. 9<br />

Geleneksel Yönetim Kuramlarının Ortak Özellikleri ........................... 10<br />

Geleneksel Yönetim Kuramlarının Eğitim YönetimineEtkisi …………....11<br />

Davranışçı Yönetim Kuramları ......................................................................... 12<br />

Davranışçı yaklaşımı inceleyen yönetim kuramları: ...................................... 12<br />

Davranışçı Yönetim Kuramlarının Eğitim Yönetimine Etkisi .....12<br />

Sistem Yaklaşımı ................................................................................................ 13<br />

ÖRGÜT – YÖNETİM İLİŞKİSİ VE ETKİLİLİĞİ .......................................14<br />

Örgüt Olarak Okul Yönetimi <strong>ve</strong> Etkili Okul ................................................. 17<br />

Etkili okul ..................................................................................... 18<br />

Etkili Okul Yönticisinin Özellikleri .................................................. 19


Yenileşme Gereksinimi .................................................. 22<br />

Eğitim Anlayışındaki Gelişmeler ……..................................................... 24<br />

ÖĞRENEN ÖRGÜTLER .............................................................. 24<br />

Takım Halinde Öğrenme ..................................................................................... 26<br />

İnsan Kaynaklarına Yönelme ......................................................................... 28<br />

Öğrenen Bir Örgütü Gerekli Kılan Nedenler .................................................. 28<br />

Senge’ye göre, öğrenen örgütün beş disiplini .................................................. 29<br />

ÖRGÜTSEL DEĞİŞME SÜRECİ .............................................................29<br />

Öğrenmeye <strong>ve</strong> Değişmeye Olan Direnme Nedenleri ...................................... 30<br />

Öğrenme Sorumluluğu .......................................................................... 31<br />

Örgüt Sorumluluğu ..................................................................................... 31<br />

Öğrenen Örgüt Yönetiminin Sorumlulukları ...................................... 32<br />

Öğrenen Örgütlerde Liderlik Anlayışı ...................................................32<br />

Öğrenen örgütlerin liderlerinin sahip olması gereken özellikler<br />

şöyle sıralanır .................................................................................................33<br />

Örgütsel Öğrenme ......................................................................... 34<br />

Örgütsel Öğrenme süreci ................................................................... …35<br />

Örgütsel Öğrenmeyi Kolaylaştıracak Unsurlar ……………………...... 36<br />

Örgütsel Öğrenmenin Engelleri ...................................... 36<br />

Okul Örgütlerinde Öğrenme .............................................................. 37<br />

Okullarda Örgütsel Öğrenmeye Direniş .................................................. 38<br />

Aracı Kurumlar Politikası: ................................................. 38<br />

Okulların Kurumsallaşmış Kültürü: ................................ 38<br />

Öğretmenler <strong>ve</strong> Öğretim: ................................................. 39<br />

Bireysel algılama sınırlandırılması: ......................... 40<br />

Öğrenen Okul ............................................................ 40<br />

Öğrenen Okulun Amaçları .............................................................. 41<br />

Öğrenme Kültürü .............................................................. 41


Öğrenen Okulun Değerleri ............................................................ 42<br />

Öğrenen Okulda Uygulanan Yöntemler ………............. 43<br />

Aktif Öğrenme: ..................................................................................... 43<br />

Pasif Öğrenme: ..................................................................................... 43<br />

İşbirlikçi Öğrenme: ......................................................................... 43<br />

Öğrenen Okulda Değerlendirme .................................................. 43<br />

Öğrenen Okulda Program Geliştirme ................................................. 44<br />

BÖLÜM III<br />

YÖNTEM ................................................................................................. 45<br />

Araştırma Modeli ................................................................................................ 45<br />

Evren <strong>ve</strong> Örneklem ..................................................................................... 45<br />

Verilerin Toplanması <strong>ve</strong> Çözümü .............................................................. 45<br />

Gü<strong>ve</strong>nilirlik Analizi Sonuçları ……………………………………………….46<br />

BÖLÜM IV<br />

Bulgular <strong>ve</strong> Yorum ………………………………………………………...….. 48<br />

BÖLÜM V<br />

SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................... 65<br />

Ankete katılanların ‚yönetici’ <strong>ve</strong> ‚öğretmen’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan<br />

sonuçlar ……………………………………………..………………………. 65<br />

Ankete katılanların ‘kadın’ <strong>ve</strong> ‘erkek’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan sonuçlar<br />

....................................................................................................................... 66<br />

Ankete katılanların ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan sonuçlar<br />

....................................................................................................................... 66<br />

Ankete katılanların ‘çocuk sahibi’ olup olmamaları değişkenleri açısından faktörlere göre<br />

oluşan sonuçlar ................................................................................................... 67<br />

Ankete katılanların ‘mezun oldukları okulların niteliği’ değişkenleri açısından faktörlere göre<br />

oluşan sonuçlar ................................................................................... 67


Ankete katılanların ‘mesleki kıdem’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan sonuçlar<br />

....................................................................................................................... 67<br />

Ankete katılanların ‘okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyi’ değişkenleri açısından faktörlere<br />

göre oluşan sonuçlar .................................................................................... 68<br />

Öneriler ……………………………………………..………………………………. 69<br />

KAYNAKLAR ....................................................................................,,...... 71 - 72<br />

EKLER<br />

EK:1 Araştırma yapılan İlköğretim Okulları Listesi …………..…… ……....73<br />

EK:2 OKULLARIMIZDA ÖRGÜTSEL ÖĞRENME DÜZEYİ ANKETİ ... 73


TABLOLAR<br />

TABLO 1: Faktörlerin normal dağılıma uygunluğu tablosu ……………………….. 47<br />

TABLO 2: Ankete katılanların sorulara <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlara ilişkin sonuçlar ……… 48<br />

TABLO 3: Ankete katılanların okuldaki görevlerine ilişkin sonuçlar ....................... 49<br />

TABLO 4: Ankete katılanların cinsiyetlerine ilişkin sonuçlar .................................. 49<br />

TABLO 5: Ankete katılanların mezun oldukları okullara ilişkin sonuçlar .............. 49<br />

TABLO 6: Ankete katılanların mesleki kıdemlerine ilişkin sonuçlar ....................... 50<br />

TABLO 7: Ankete katılanların medeni durumlarına ilişkin sonuçlar ....................... 50<br />

TABLO 8: Ankete katılanların çocuk sahibi olup olmadıklarına ilişkin sonuçlar .... 51<br />

TABLO 9: Ankete katılanların görev yapmakta oldukları okulların sosyo-kültürel düzeylerine<br />

ilişkin sonuçlar ....................................................................................... 51<br />

TABLO 10: Ankete katılanların görev türleri açısından faktörlere ilişkin T-Testi sonuçları<br />

.................................................................................................................... 52<br />

TABLO 11:Ankete katılanların cinsiyetleri açısından faktörlere ilişkin T-Testi<br />

sonuçları ................................................................................................................... 53<br />

TABLO 12:Ankete katılanların medeni durumları açısından faktörlere ilişkin T-Testi<br />

sonuçları .................................................................................................................. 54<br />

TABLO 13:Ankete katılanların çocuk sahibi olup olmadıkları açısından faktörlere ilişkin T-<br />

Testi sonuçları .......................................................................................... 55<br />

TABLO 14: Ankete katılanların mezun oldukları okullar açısından faktörlere ilişkin<br />

dağılımı ................................................................................................................. 56<br />

TABLO 15:Ankete katılanların mezun oldukları okullar açısından faktörlere ilişkin F -<br />

Testi sonuçları (ANOVA) ..................................................................................... 57<br />

TABLO: 16 Ankete katılanların mesleki kıdemleri açısından dağılımı................ 58<br />

TABLO: 17 Ankete katılanların mesleki kıdemleri açısından faktörlere ilişkin F Testi<br />

sonuçları (ANOVA) ............................................................................................... 59<br />

TABLO: 18 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel düzeyleri<br />

açısından dağılımı ................................................................................. 60<br />

TABLO: 19 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel düzeyleri<br />

açısından faktörlere ilişkin F-Testi sonuçları (ANOVA)....................... 61


TABLO: 20 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel düzeyleri<br />

açısından faktörlere ilişkin çoklu karşılaştırmalar................................ 62


BÖLÜM I<br />

GİRİŞ<br />

Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı hedefleyen ülkemizde Türk Eğitim Sistemi’nin<br />

temel taşı niteliği taşıyan okullarımız, değişen <strong>ve</strong> gelişen dünyaya ayak uydurabildiği ölçüde<br />

amaçlanan noktalara gelecektir. Söz konusu değişimi gerçekleştirecek olanlar da hiç<br />

kuşkusuz öğrenmenin odak noktasında olan eğitim çalışanları yani öğretmenlerdir.<br />

Öğrenme; bir deneyim yada denemenin/bilginin sonucunda davranışlarda meydana<br />

gelen sürdürülebilir <strong>ve</strong> kalıcı değişikliklerdir. Öğrenme insan yeteneklerinde büyüme<br />

sürecinin bir sonucu olmayan nispeten sürekli bir değişmedir <strong>ve</strong> bir ürün (öğrenilen şey) ya<br />

da ürünü ortaya koyan süreçtir.<br />

Günümüzde öğrenme stratejisi önem kazanmakta, anlamı değişim, yenilik, yaratıcılık,<br />

büyüme <strong>ve</strong> kendini gerçekleştirme gibi kavramları da kapsamaktadır. Her şeyin çok hızlı<br />

değiştiği zamanımızda, hıza ayak uydurmak çok güçleşti. Hızlı değişikliklerin olduğu<br />

dünyamızda en iyi çözüm öğrenmedir. Gerçek öğrenme insanın özünde varolan bir şeydir.<br />

Öğrenme sayesinde daha önceleri hiç yapamadığımız şeyleri yapabilmeye başlarız. Öğrenme<br />

yoluyla dünyayı <strong>ve</strong> yaşamın yaratıcı sürecin bir parçası olan kapasitemizi genişletiriz. Her<br />

insanın içinde böyle bir öğrenmeye büyük bir açlık vardır.<br />

Bilgi dünyası giderek daha karmaşık daha çok iç içe geçmeye başlayan <strong>ve</strong> daha<br />

dinamik bir görünüm kazanmaktadır. Bu gelişim süreci, işi <strong>ve</strong> çalışmayı, başkalarının<br />

deneyimlerinden daha çok ilham alınması gereken öğrenmeci hale getirmektedir. Artık<br />

birinin tepeden ‘düşünüp bulması' <strong>ve</strong> organizasyonda geri kalan herkesin o büyük stratejist'<br />

in emirlerini izliyor olması mümkün değildir. Gelecekte, gerçekten diğerlerinin önüne<br />

geçecek organizasyonlar, kişilerin bir örgütün tüm seviyelerinde öğrenme yükümlülük <strong>ve</strong><br />

kapasitesinin nasıl değerlendirilebileceğini keşfederler olacaktır.<br />

Günümüzde yaşanılan değişimlerle örgütler için insan kaynaklarının yaratıcı boyutu<br />

<strong>ve</strong> öğrenme yoluyla kazanılan yetenekler daha bir önem kazanmıştır. İşletme performansı,<br />

beşeri niteliklerin arttırılmasına bağlı hale gelmektedir.<br />

P.F.Drucker'a göre, bilgi doğası gereği hızlı değişmektedir. Bilgi toplumu üyeleri<br />

sürekli olarak eskimiş duruma düşme riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle bilgi toplumu,<br />

öğrenmenin sürekli olduğu kurumlara ihtiyaç duyar. XXI. Yüzyıl örgütleri bu gerçeği kabul


etmeli <strong>ve</strong> çalışanlarının katılımı ile sürekli öğrenme <strong>ve</strong> yeni davranışlar geliştirme sistemi<br />

kurmalıdırlar.<br />

Okul, hem toplumsal istikrarın korunmasında hem de toplumda kültürel, teknolojik<br />

değişikliklerin gerçekleşmesinde rol oynar. Toplumun kültürünü, düzenini yetişmekte olan<br />

nesile aktarmak okulun görevi olduğu gibi, ülkemizde <strong>ve</strong> dünyadaki toplumsal, kültürel,<br />

teknolojik <strong>ve</strong> ekonomik gelişmeleri yakından izleyip benimseterek <strong>ve</strong> yetişmekte olan nesile<br />

aktararak toplumun ilerlemesine katkıda bulunmak da görevidir. Çoğu eğitim kurumlarının<br />

bu iki işlevi yaparken dengeye uymadıkları görülür. Kısaca, okulun varlığını sürdürebilmesi<br />

için, toplumun özelliklerini koruması; ama yaşamsal işlevini sürdürebilmesi için de kendini<br />

yenilemesi gerekir (Alıcıgüzel, 1998, 17-18).<br />

Problem<br />

Son yıllarda gerek dünyada gerekse ülkemizde yapılan araştırmalar okula başka bir<br />

misyon yüklemektedir. Gerek toplam kalite yönetimi, gerek etkili okul, gerekse öğrenen<br />

örgütler <strong>ve</strong>ya sistem düşüncesinin giriş bölümünde vurgulandığı gibi değişmesini zorunlu<br />

kılmaktadır.<br />

Şu halde değişme <strong>ve</strong> gelişme kaçınılmazdır. Aksi takdirde diğer uluslarla beraber yol<br />

almamızın imkansızlığına çözüm getirmek olası değildir. Toplumdaki sosyal, politik <strong>ve</strong><br />

ekonomik değişmelerden etkilenen eğitim <strong>ve</strong> onun yöneticisinin, aynı hızla <strong>uyum</strong> göstermesi<br />

gerekir. Eğitim sisteminin temel işlevi, bireylerin topluma <strong>uyum</strong>unu <strong>sağlamak</strong>, onları işe <strong>ve</strong><br />

yaşamaya hazırlamak olduğuna göre eğitim, toplumun değer sistemlerinden ne çok geri ne de<br />

çok ileri olmamalıdır. Teknik alanlardaki değişme <strong>ve</strong> gelişmeler yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin<br />

görüşlerini <strong>ve</strong> fikirlerini de değiştirmektedir. Bu açıdan yönetimin geçmişe <strong>ve</strong> deneyim<br />

sonuçlarına dayandığı devrin gerilerde kaldığı kabul edilmelidir (Taymaz, 1993, 24).<br />

Sorun ya da çözümsüzlük merkezi yöneticilerden kaynaklanıyorsa bile, kendi iç<br />

kaynakları çerçe<strong>ve</strong>sinde çözümsüz değildir. Çünkü hiçbir yöneticinin okulunu geliştirmek,<br />

okul programlarını zenginleştirmek için yukarıdan talimat almasına gerek yoktur. Lider<br />

yönetici, okul programını, öğrencilerinin gereksinmelerini, çevredeki <strong>ve</strong> iş yaşamındaki<br />

gelişmeleri karşılayacak biçimde yeniden düzenlemek için çaba harcar (Alıcıgüzel, 1998, 20).


Çağımızda okul eğitimini, öğrencilere yalnızca okuma, yazma, matematik gibi temel<br />

derslerin konularını öğretmekten ibaret bir görev olarak görme anlayışı ortadan kalkmıştır.<br />

Avrupa’da genel <strong>ve</strong> temel eğitimin ortaya çıktığı 18.yüzyılın sonundaki bu anlayış işlevini<br />

tamamlamıştır. Günümüzde temel eğitim okulu, temel bilgi <strong>ve</strong> beceriler yanında, sanatsal<br />

değer <strong>ve</strong> becerilerin, kişilik eğitiminin, iyi alışkanlık <strong>ve</strong> davranışların temelinin atılıp<br />

geliştirildiği okuldur (Alıcıgüzel, 1998, 9).<br />

Bireysel öğrenme olmadan ne organizasyonel öğrenme ne de öğrenen organizasyon olabilir.<br />

Fakat, bütün organizasyondaki bireylerin, bireysel öğrenme azminde olması da yeterli<br />

değildir. Ayrıca bireylerin bir takım oluşturmaları gerekmektedir. Takımın üyeleri çalışma<br />

ortamını fark etmeli, problemleri teşhis etmeli <strong>ve</strong> çözüm için işbirliği içinde olmaları<br />

gerekmektedir.Ancak bu şekilde öğrenen organizasyona ulaşılabilir.<br />

Bu çalışma öğretmenlerin kendi örgütlerine yönelik olarak ‘öğrenen örgüt’ algılarını<br />

belirlemeye yöneliktir.<br />

Problem cümlesi<br />

Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okulu öğretmen <strong>ve</strong> yöneticilerinin, görev yaptıkları<br />

okulların “öğrenen örgüt olma” durumuna ilişkin algıları ne düzeydedir?<br />

Amaç<br />

Araştırmanın amacı Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okullarında görev yapan<br />

öğretmenlerin <strong>ve</strong> yöneticilerin kendi örgütlerine yönelik ‘öğrenen örgüt olma’ algıları ile<br />

cinsiyet, kıdem, ders yoğunluğu, eğitim düzeyi, mezun olunan okul <strong>ve</strong> okulun bulunduğu<br />

sosyo-ekonomik düzey bağımsız değişkenlerine gore kendi örgütlerinde farklılıkolup<br />

olmadığını belirlemektir.<br />

Önem<br />

Eğitim Yönetimi açısından öğrenen organizasyonlar değişim kültürünün önemli bir<br />

parçası olma özelliğini korumaktadır. Bu araştırma Edirne Merkez İlköğretim Okullarının bu<br />

özelliklerine ilişkin olarak öğretmenlerin uygulamalarını <strong>ve</strong> bu konuyu nasıl algıladıklarını


ortaya çıkarma, kendilerini sorgulayarak önlem alma, değişen yönetim anlayışlarından<br />

haberdar olarak içinde bulundukları süreci sorgulama açılarından önem taşımaktadır.<br />

Sayıltı<br />

Öğretmenler hazırlanan ‘Okulllarda Örgütsel Öğrenme Düzeyi’ anketine samimi<br />

olarak yanıt <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

Sınırlılıklar<br />

1.Araştırma 2003-2004 eğitim-öğretim yılında yapılmıştır.<br />

2.Araştırma erişilebilen kaynaklarla sınırlıdır.


BÖLÜM II<br />

İLGİLİ ALANYAZIN<br />

YÖNETİM KURAMLARI<br />

Yönetim biliminin gelişme sürecinde yer alan kuramlar dönemler itibariyle farklı<br />

boyutlara dayanmaktadır. Bu kuramları incelemeden önce kuramın tanımını yapalım.<br />

Kuram. Bir dizi ortak sonuçları yorumlamak için oluşturulan zihinsel bir olgudur<br />

(Ergil,1984,s.l3,aktaran: Celep 2000). Yönetim konusunda kuramların dönemleri <strong>ve</strong><br />

ortak noktalan dikkate alındığı zaman üç dönem halinde incelenebilmektedir.<br />

Bunlar;<br />

1.Geleneksel Yönetim Kuramları<br />

2.Davranışçı Yönetim Kuramları<br />

3.Sistem Yaklaşım Yönetim Kuramları<br />

Geleneksel Yönetim Kuramları<br />

Geleneksel yönetim kuramlarının temeli işgöreni herhangi bir girdi olarak<br />

değerlendirip ortak <strong>ve</strong>rimliliği ön planda tutmaya dayandırılmaktadır.<br />

Ana amacı: örgütün etkili <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli olarak yönetilmesi için yollar aramak <strong>ve</strong> bulmaktır<br />

(Kaya,1991,s.54).<br />

Bu yaklaşımda genel olarak örgütün <strong>ve</strong>rimli <strong>ve</strong> etkili yönetilmesi için yöntem <strong>ve</strong><br />

teknikler geliştirilerek işgörenin bu teknikler doğrultusunda işe uydurulması <strong>ve</strong> en etkili<br />

biçimde çaba ortaya konması amaçlanmıştır. Bu yaklaşım 1900-1950 yıllan arasında etkili<br />

olmuştur. Bunlar genellikle <strong>ve</strong>rim amacına dönük düşünülmüş <strong>ve</strong> kurulmuş kuramlar olup<br />

bilimsel gözlem yönteminin yönetime uygulanmasıyla bulunmuştur. Yönetimin <strong>ve</strong>rimi<br />

konusunda birçok yazarlar öncülük etmiş olmakla beraber, bu yaklaşıma dayanan yönetim<br />

kuramlarını <strong>ve</strong> öncülerini şöyle sıralayabiliriz.<br />

Bilimsel işletme (Frederich.VV.Taylor),Yönetim Süreçleri (Henry Foyal),Bürokratik Örgüt<br />

(Max Weber),Yönetimin Formülleştirilmesi (LutherGlick,LindaIl Urwick )


Bilimsel İşletme<br />

Amerika Makina Mühendisleri Derneğinde 1985 yılındaki "parça başına ödeme"<br />

bildirisiyle tanınmış.Yönetim bilimi literatüründe "Verim Mühendisliği", "Rasyonalizm",<br />

"Taylorizm" ya da "Bilimsel Yönetim" akımının yaratıcısı olmuştur. (Frederich Taylor,<br />

aktaran: Celep 2000)<br />

Taylor'un en çok üzerinde durduğu konu çalışmalardan yüksek <strong>ve</strong>rim alabilme sorunu<br />

olmuştur. Bu amaçla örgütün yapısından çok, işin incelenmesini temel almıştır<br />

(Bursalıoğlu,1978, s. 16, aktaran: Celep 2000).<br />

Taylor'a göre işin çok iyi bir biçimde tanımlayıp, gerçekleştirilme süreci basamak<br />

basamak basamak belirlendiğinde işgörenin <strong>ve</strong>rimli olmaması için bir neden olamaz. Her<br />

işgörenin işin tanımına, gerçekleştirilme basamaklarına göre işi yaptığında, en üst düzeyde<br />

<strong>ve</strong>rimi <strong>sağlamak</strong> olanaklı olur (Kaya,1986,s.49).<br />

Bu yönetim kuramının dayandığı temel ilkeler bu şekilde sıralanmaktadır<br />

1- Her işin tanımının yapılması,<br />

2- İşi gerçekleştirmede kullanılacak araç <strong>ve</strong> gereçlerin standart duruma<br />

getirilmesi,<br />

3- Üretim oranında ücretin <strong>ve</strong>rilmesi,<br />

4- Bir iş için uygun işgören seçilmesi <strong>ve</strong> eğitilmesi,<br />

5- Her görevden sorumlu ustabaşılığın oluşturulması, yani (amir) alt kademedeki<br />

işgören ile doğrudan ilişkileri olan onlara önderlik eden <strong>ve</strong> ancak ödül ile işgörenin<br />

çalışmaya zorlanabileceğini öne sürmüştür. Çünkü ona göre bir işgören (personel);<br />

1. Tembel olup çalışmamak için bahane arar<br />

2. Bu yüzden sıkı bir disipline bağlı olmalıdır,<br />

3. Para ile güdülenebilir.<br />

4. Yetenek bakımından birbirinden farklıdır (Kaya,1991, s.59).<br />

Taylor'a göre yönetim personel ilişkileri şöyle olmalıdır;<br />

1- Örgütte <strong>ve</strong>rimin artışı için gerekli koşullar sağlanmalıdır.<br />

2- Yeterli koşullar sağlanınca personelin <strong>ve</strong>rimi artar.<br />

3- Verim artınca örgütün geliri artar.


4- Verim artınca personelin daha iyi ödüllendirilme olanağı doğar.<br />

5- Örgüt için iyi olan her şey, personel için de iyidir (Kaya 1991,s.56).<br />

Bilimsel yönetim kuramında yönetimin görevleri 5M boyundaki insan, para, malzeme,<br />

makine <strong>ve</strong> yöntemin en etkili eşgüdümü sağlayarak örgütün <strong>ve</strong>rimliliğini artırmak olduğu<br />

belirtilmektedir. Örgütün <strong>ve</strong>rimliliğinin artmasıyla, personelin ücretini artıracağı ileri<br />

sürülmektedir.<br />

Yönetim Süreçleri<br />

Taylor gibi Fayol'da başarılı bir mühendis olup, işletmecilik üzerine fikir yürüttü;<br />

fakat yönetimin genel ilkelerinin bütün örgütlerde uygulanabileceği fikrini savundu, ikisi<br />

arasındaki temel aynlık;Taylor'un işçilerden beklediğini Fayol'un yöneticilerden<br />

beklemesidir. (Bursalıoğlu, 1978,s.l8, aktaran: Celep 2000 ).<br />

Fayol bir bakıma Taylorizm'in tamamlayıcısı olmuştur. Ikiside örgütsel basanda her<br />

düzeydeki yöneticilerin anahtarolduğunu kabul ediyor. Ve yönetimsel sorunlara bilimsel<br />

yöntemlerle yaklaşıyorlardı (Kaya, 1991, s.59)<br />

Yönetim süreçleri kuramında bütün örgütsel eylemler altı grupta toplanmaktadır<br />

1- Teknik eylemler :Üretim, yapı, yeni durumlara uyarlama v.b.<br />

2- Ticari eylemler : alım-satım işleri,<br />

3- Mali eylemler: mevcut mali kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasına yönelik<br />

eylemler,<br />

4- Gü<strong>ve</strong>nlik eylemleri : insan <strong>ve</strong> madde kaynaklarının tehlikelere karşı<br />

korunmasıdır.<br />

5- Muhasebe eylemleri: Gelir-gider eylemleri istatiksel bilgi geliştirme,<br />

6- Yönetim eylemleri :Planlama, örgütlenme, komuta, eşgüdüm <strong>ve</strong> denetleme sürecinden<br />

oluşur.<br />

Fayol özellikle yönetim eylemleri üzerinde durmuştur. Ona göre yönetim görevi kamuoyunun<br />

dikkatini çekmek açısından örgütsel bir eylemdir.<br />

Fayol, planlamayı; geleceğe yönelik kararlar almak, örgütlenmeyi; örgütteki insan <strong>ve</strong> madde<br />

kaynaklarını belirli bir şemaya göre kullanmak, emir <strong>ve</strong>rmeyi; işgöreni yönlendirmek,


eşgüdümü; iş bölümü ile ayrılan kişiler <strong>ve</strong> işlevler arasında bağıntı kurmak, denetimi ise; kişi<br />

<strong>ve</strong> birimlerin, planlara, kurallara <strong>ve</strong> amaçlara göre çalışıp, çalışmadığını görmek olarak<br />

tanımlamaktadır (Kaya, 1991, s.58).<br />

Yönetimin süreçleri kuramının dayandığı ilkeler ise şöyle sıralanmaktadır<br />

1- Komut Birliği: Her astın bir üstü olmalıdır, her ast bir üstün emri altındadır.<br />

2- Yönetim Birliği: Aynı amaca yönelik bir bütünün parçasını oluşturan görevlerin bir<br />

yönetici tarafından yönetilmesidir.<br />

3- Yetki <strong>ve</strong> sorumluluk denk olmalıdır.<br />

4- İnsan ilişkileri sürekli olarak denetim altında tutulmalıdır (Disiplin)<br />

5- İş Bölümü ilkesi: Örgütün amacını gerçekleştirme iş bölümünü gerektirdiği gibi örgütün<br />

büyüklüğü de bunu gerekli kılar.<br />

6- Çok para işgöreni çalışmaya güdüler.<br />

7- Her yönetici iyi emir <strong>ve</strong>rmesini bilmelidir.<br />

8- İnsanlar birbirinden farklıdır; ona göre davranılmalıdır.<br />

9- Hiyerarşik bir örgüt yapısının olması,<br />

10.-Örgütlenme merkezcil bir yönetime dayanmalıdır. Bu merkeziyetçiliğin derecesi<br />

değişebilir.<br />

11- Işgörende birlik duygusu yaratmak gerekir.<br />

12- İşin sürekliliğini <strong>sağlamak</strong> gerekir.<br />

13- Kişisel amaçlar, genel amaçlara feda edilmelidir.<br />

Bürokratik Örgüt<br />

Modern sosyolojinin kurucusu sayılabilecek Weber'in Taylor <strong>ve</strong> Fayol'un<br />

çalışmalarına konu olan örgütler gibi ideal bürokrasi de rasyonel'dir. Amacı <strong>ve</strong>rimli işlemek<br />

<strong>ve</strong> hizmet sunmaktır (Kaya, 1991). Weber bürokrasisini oluşturan başlıca nitelikler şunlardır<br />

(Aydın, 1985:50; Baransel, 1970:70, 1982:78, aktaran: Celep 2000)<br />

1- Yetki <strong>ve</strong> sorumluluk,kanun <strong>ve</strong> yönetmelik tanımlanmıştır.<br />

2- Alt-üst ilişkileri hiyerarşik yapıya sahiptir. Bu ilişkiler temelde yazılı belgelerle olur.<br />

3- Örgütteki çalışma kişilere göre değişmez kurallara göre yürütülür.<br />

4- Görevlere özel eğitim görmüş memurlar atanır.<br />

5- İşgörenin atanma <strong>ve</strong> yükselmesi kurallara bağlıdır.


6- İşgörenin ücreti rütbesine göre değişir.<br />

7- İşgörenler üzerinde katı <strong>ve</strong> tüm inceliklere göre ayarlanmış bir denetim geliştirilir.<br />

Yönetimin Formülleştirilmesi<br />

Bu kuramın eğitim yönetimine en büyük katkısı; yönetim süreçlerini ayrıntılı bir<br />

biçimde ortaya koymasıyla olmuştur. Bunlar Fayol'un da geçerek yönetim süreçlerini;<br />

planlama, örgütleme, kadrolama, yöneltme, eşgüdümleme, raporlama <strong>ve</strong> bütçeleme<br />

eylemlerini POSTCORB formülünde toplamışlardır.<br />

Gullick, örgütün temelinin <strong>ve</strong> amaçları gerçekleştirebilme derecesinin iş bölümüne<br />

bağlı olduğunu belirtmektedir. Bir işgörenin aynı anda birden çok işi yerine getirmesi<br />

olanaksız olduğundan <strong>ve</strong> yetenekleride bunu sağlamaya uygun olmadığından, iş bölümü her<br />

örgüt için zorunluluktur.<br />

Yönetimin formülleştirilmesi kuramı, yönetimde uzmanlaşmaya istekli <strong>ve</strong> alanlarında<br />

yeterli olan uzman yöneticiler çalıştırılmalıdır. Çünkü çalışmalardan birinci derecede sorumlu<br />

olan yöneticilerdir (Baransel,1979, s.54, Aydın,1985, s.102, aktaran: Celep 2000).<br />

Ancak, yöneticilik yeteneği kendiliğinden gelişen bir şey değildir. Yöneticilik zeka,<br />

eğitim, sürekli <strong>ve</strong> sistemli çabalarda kullanılır.<br />

Bu kuramın bazı ilkelerini şöyle sıralayabiliriz.<br />

1- İşgöreni örgütsel yapıya uydurmak; işgörenler örgütün amacını gerçekleştirmek için örgüte<br />

girer. Bunun için örgütün kurallarına <strong>ve</strong> değer sistemine uygun bir davranış göstermesi<br />

gerekir.<br />

2- Örgütteki yapı uzmanlaşma <strong>ve</strong> genel hizmetlere göre iki tip işgörenden oluşur.<br />

3- Her ast bir üstten emir alır.<br />

4- Yetki devrini <strong>sağlamak</strong>la birlikte kontrol alanı dar tutulmalıdır. Bunun için her yönetici 5-6<br />

kişiyi denetlemelidir.<br />

5- Örgüt amacını etkili bir biçimde gerçekleştirmek için işbölümü ön koşuldur.<br />

6-Emirler tek bir yerden çıkmalıdır. Örgütlenme hiyerarşik <strong>ve</strong> tek adam yönetimine dayalı<br />

olmalıdır.<br />

Geleneksel Yönetim Kuramlarının Ortak Özellikleri


Bu yönetim kuramlarının bu yönetim biliminin, temelinin oluşturulmasında önemli<br />

katkılar sağlanmıştır. Ancak, bu kuramların temeli örgütün <strong>ve</strong>rimliliğine dayanmaktadır.<br />

Diğer bir anlatımla, örgütün amacının <strong>ve</strong>rimli <strong>ve</strong> etkili bir biçimde gerçekleştirilmesi ön<br />

plana çıkmıştır. Bu durum ile örgütün önemli girdisini oluşturan insanın ikinci plana<br />

atılmasına neden olmuştur.<br />

Örgütün <strong>ve</strong>rimliliğini <strong>ve</strong> etkinliğini <strong>sağlamak</strong> için bilimsel yönetime, parasal <strong>ve</strong> yasal<br />

desteğe önem <strong>ve</strong>rildi. Diğer taraftan, örgütlere iş bölümü emir birliği, yönetim birliği,<br />

denetleme alanı, hiyerarşi, yasal yetki konanları ayrıntılı olarak incelendi. Ayrıca yönetim<br />

süreçleri geliştirilmesi ilk defa bu dönemde oldu (Kaya,1986:58-59)<br />

1- Örgütlenme hiyerarşik bir yapıya sahip olmalıdır.<br />

2- Her işin tanımı yapılarak parçalara ayrılmalıdır.<br />

3- Her ast yalnızca bir üste bağlı olmalıdır.<br />

4- Örgüt amaçlarının etkili bir biçimde gerçekleşmesi için iş bölümü<br />

kaçınılmazdır.<br />

5- Örgütte uzmanlaşma <strong>ve</strong>rimliliği arttırdığı gibi kontrolü de kolaylaştırır.<br />

6- Yetki en üst kademedeki yöneticide toplanır.<br />

7- Yönetim ilkeleri evrensel olup, çevresel koşullardan etkilenmez.<br />

8- İşgöreni çalışmaya yönlendirmek ancak parayla olur.<br />

9- Yönetimin görevi eşgüdümü <strong>ve</strong> kontrolü <strong>sağlamak</strong>tır.<br />

10-Örgütteki eylem <strong>ve</strong> işlevleri belirleyen yazılı kurallar olmalıdır.<br />

11-İşlerde standartlaşmaya gidilmeli <strong>ve</strong> iş başarısı bu standartlaşmaya göre belirlenmelidir.<br />

12- İşgörenin örgüte <strong>uyum</strong>unun sağlanması için eğitilmelidir.<br />

13- Yönetim yanlızca işgörenin biçimsel davranışlarıyla ilgilenir.<br />

Geleneksel Yönetim Kuramlarının Eğitim Yönetimine Etkisi<br />

Geleneksel yönetim kurumlarının temel dayanağı örgütün <strong>ve</strong>rimliliği olduğundan<br />

eğitimde <strong>ve</strong>rimlilik boyutu ön plana çıkarmıştır. Bilimsel yönetim kurumlarının kullamlışıyla<br />

geleneksel üretim yöntemi terk edilmiş, büyük <strong>ve</strong>rim artışları sağlayan işbölümüne dayalı seri


üretim yöntemleri iş kollarında yaygınlaşmıştır. Bu da eğitim kurumlarına iş çevrelerinin<br />

gereksinimlerine uygun eğitim-öğretim yapmasını zorunlu kılmıştır.<br />

Böylece bilimsel yönetim kuruluşlarından yalnızca eğitim kurumlarının yönetimi<br />

değil, aynı zamanda amaçları <strong>ve</strong> programları da etkilenmiştir. Bu kurumların eğitim<br />

yönetimine uygulanmasıyla entellektüel birey yetiştiren eğitim anlayışından, üretici birey<br />

yetiştiren birey anlayışına geçilmiştir. Ayrıca, eğitime yatırım olarak bakılmaya başlanmıştır.<br />

(Kaya, 1986:62).<br />

Bu tür eğitim anlayışı özellikle bugün kalkınma çabası içinde bulunan toplumlarda<br />

kalkınmanın gerektirdiği nitelikte insanlar yetiştirmektir.Yüksek öğretim kurumlarının Eğitim<br />

örgütüne girmesiyle, okul yöneticisi <strong>ve</strong>rim uzmanı olarak görülmeye başlanmıştır. Bu belki<br />

de bir ölçüde döner sermayeli olan bir ürün ortaya koyan meslek liselerini olumlu yönde<br />

etkilemiştir. Ancak, eğitim örgütlerinin görev tanımlarına göre yöneltmek için olanaklı<br />

olamamaktadır.<br />

Çünkü, eğitim örgütlerindeki görev <strong>ve</strong> iş tanımlarım tam olarak yapmak olası değildir.<br />

Araştırmalar, örgütün iklim yapısından daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır.<br />

Weber'in ideal bürokrasinin eğitim örgütlerinde katı uygulamalarına neden olmuştur.<br />

Bu durum tutucu, yenileşmeye karşı direnen yeniliği geciktirici <strong>ve</strong> işleri güçleştirici bürokrat<br />

tipinin doğmasına neden olmaktadır. Bu olumsuzluk daha sonra demokratik eğitime olan<br />

gereksinimi ortaya çıkardı.<br />

Sonuç olarak, geleneksel yönetim kurumlarının büyük ölçüde eğitim örgütlerini<br />

olumlu yönde etkilediğini söylemek olanaklı değildir. Fakat, eğitim örgütlerinin<br />

<strong>ve</strong>rimliliğinin artırılmasıyla çok sınırlı da olsa uzmanlaşmaya gidilmesini haklı kılmıştır.<br />

Davranışçı Yönetim Kuramları<br />

Davranışçı yönetim kuramları bir ölçüde geleneksel yönetim kurallarına tepki olarak<br />

geliştirilmiştir. Örgütün en önemli girdisini oluşturan, örgütün yaşaması <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliğin<br />

temeli olan insana öğesine, geleneksel yönetim kuramlarında gerekli önem <strong>ve</strong>rilmemiştir.Bu<br />

nedenle, davranışçı yönetim kuramlarında örgütün, iş görenin davranışını nasıl etkilediği <strong>ve</strong>


iş görenin <strong>ve</strong>rimliliğini arttırmak için, örgütün örgütlenme biçiminin <strong>ve</strong> yapısının nasıl olması<br />

gerektiği üzerinde durulmuştur.<br />

Davranışçı yaklaşımı inceleyen yönetim kuramları:<br />

1.İnsan ilişkileri ( Elton Mayo )<br />

2.İşbirliği ( Chaster Bernard )<br />

3.Ussal ( Rasyonel ) Karar Verme ( Herbert Simon ).<br />

Davranışçı Yönetim Kuramlarının Eğitim Yönetimine Etkisi<br />

Geleneksel yönetim kuramlarına tepki olarak doğan davranışçı yönetim kuramları,<br />

çalışan insanın mutluluğuna <strong>ve</strong> rahatlığına aşırı derecede önem <strong>ve</strong>rerek, mal <strong>ve</strong> hizmet<br />

isteğine ikinci derecede yer <strong>ve</strong>rmiştir. Sorunları grup <strong>ve</strong> kişi düzeyinde ele alarak örgütsel<br />

sorunları ihmal etmeleri eleştirilmesine neden olmuştur. Kimi yönetim kuramları, örgütsüz<br />

insan kuramcıları olarak suçlamışlardır.<br />

Davranışçı yönetim kuramcıları genelde eğitim örgütlerini olumlu yönde etkilemiştir.<br />

Çünkü, örgütün girdisi de çıktısı da insandır.<br />

Hawthorne çalışmalarından sonra başlayan demokratik liderlik, demokratik yönetim, gönüllü<br />

işbirliği, iletişim, doğal örgütler, grup çalışmaları, yetki kabulü, kararlara katılma gibi yeni<br />

konuları içeren davranışçı akımla eğitim yönetimine yeni ufuklar açtı. Davranışçı yönetim<br />

anlayışı konulan açısından eğitim örgütlerini diğer örgütlerden ayırmasıyla eğitim<br />

yöneticilerine uygun düşüyordu. Davranışçı kuramcıların eğitime etkilerini Bursalıoğlu şöyle<br />

açıklamaktadır:<br />

Okul yöneticileri herhangi bir hizmet öncesi eğitim yöneticiliği eğitimi<br />

almadıklarından <strong>ve</strong>rimi değerlendirecek bilgi <strong>ve</strong> teknikten yoksun bulunuyordu. Davranışçı<br />

yaklaşımla eğitimde <strong>ve</strong>rim değerlendirme sorumluluğu hafiflemiştir.<br />

İnsan ilişkileri akımı, okulların programını da etkileyerek, çocuğun çevreye <strong>uyum</strong>u<br />

programların temel amacını oluşturmaktadır. Özellikle demokratik toplumlarda, okulun<br />

çocuğu toplumsallaştıran işlevini demokratik denetimle gerçekleştirebileceği görüşü ön plana<br />

çıktı.<br />

Koopman'a göre okul yönetiminin demokratikleşmesi şu öğelere bağlıdır:


1.Eğitimin toplumsal sorumluluklarını yeniden tanımlamak<br />

2.Demokratik liderliği geliştirmek<br />

3.Demokratik bir örgüt yapısı kurmak<br />

4.Gerekli herkesin yönetime katılmasını <strong>sağlamak</strong><br />

5.Öğretmenin rolünü yeniden tanımlamak (Celep, 2000:19)<br />

Sistem Yaklaşımı<br />

Yönetim Anlayışındaki Değişmeler<br />

Yönetim düşüncesinin gelişimi değişik yazarlar tarafından değişik şekillerde<br />

sınıflandırılır. Başaran (1989) yönetimin gelişimini, ataerkil yönetim değil , yapısal kuramlar,<br />

yönetsel kuramlar, nicel kuramlar, davranışsal kuramlar, sistem kuramları <strong>ve</strong> olumsallık<br />

kuramı olmak üzere yedi grupta inceler. Aydemir (1988, aktaran: Celep 2000 ) ise yönetimi<br />

klasik kuram, neo klasik kuram modern örgüt <strong>ve</strong> yönetim kuramları şeklinde gruplandırır.<br />

Son yıllarda bazıları Japon kaynaklı örgüt yaklaşımlarının da yönetimi etkilediği<br />

gözlenmektedir. Bunlar Z teorisi, Toplam Kalite Yönetimi (Total Quality Management),<br />

Kalite Çemberleri (Quality Circles) gibi görüşlerin çağdaş yönetim yaklaşımlarında yerini<br />

aldığını görüyoruz (Özdemir, 2000: 3 ).<br />

Kısaca X, Y <strong>ve</strong> Z teorilerinden söz etmek gerekirse ;<br />

X teorisine göre çalışanlar, pasif, tembel, sorumsuz, ihtiraslı, yeniliklere direnen,<br />

güdülenmemiştirler. Ödül <strong>ve</strong> ceza ile yönetilmeli, kontrol edilmeli anlayışı hakimdir.<br />

Y teorisine göre ise çalışanlar, sorumluluk alabilirler, güdülenmişlerdir, bireyler<br />

kendilerini yönlendirebilirler. Durumsal yaklaşımlara göre ise, göre<strong>ve</strong> uygun personel <strong>ve</strong> iş<br />

anlayışı hakimdir.<br />

Z teorisine göre çalışanlar, bağımsızdır, açık iletişim, bağlılık, danışarak karar alma,<br />

dürüstlük, eşitliğe inanan, tüm örgüte <strong>uyum</strong>, iletişim becerisi yüksek bireylerdir. Özdemir<br />

(2000: 5).<br />

Değişmede sistem yaklaşımının temel özelliği, örgütü bir sistem olarak ele alması <strong>ve</strong><br />

süreci sistemin ögelerine göre planlamasıdır <strong>ve</strong> örgütsel etkililiği <strong>sağlamak</strong> için sistemin


etkililiğini bozan alt sistemlerinin sorunlarının, bilimsel yöntemle çözülmesidir (Yaylacı,<br />

1994 : 10-18).<br />

Öğrenen organizasyonların kültürel karakteristiklerinden biri olan sistemsel düşünce<br />

anlayışı, bu olumsuz sonuçlara ulaşılmasını engelleme bakımından yararlı bir bakış açısı<br />

oluşturur <strong>ve</strong> organizasyonunu sürekli gelişimini sağlayacak uygulamalar için yol gösterir<br />

(Pınar, 1994: 4 –20, aktaran: Celep 2000).<br />

ÖRGÜT – YÖNETİM İLİŞKİSİ VE ETKİLİLİĞİ<br />

Örgüt, insanın iş birliği gereksiniminden doğar. Ortak bir çabayı gerektiren amacın<br />

gerçekleştirilebilmesi için , birden fazla bireyin güç <strong>ve</strong> eylemlerinin birleştirilmesini zorunlu<br />

kılmaktadır. Örgütler , farklı <strong>ve</strong> sınırlı bireysel yeteneklerinin birbirini tamamlamalarının yanı<br />

sıra, belli amaçların kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilmesini de olanaklı kılar.4<br />

(Açıkalın,1994:13) Örgüt için belirlenen amaç,hedef, vizyon başlangıçta zihinsel bir çabanın<br />

simgesel bir anlatımıdır. Amaçların belirlendiği ilk aşamada ,eylemsiz konumda <strong>ve</strong><br />

durağandır. Örgütlerde amaçlara , insanlar tarafından gerçekleştirilen tüketim içerikli<br />

eylemlerle ulaşılır. Sözü edilen tüketim, örgütsel amacın öngördüğü üretimin gerektirdiği<br />

girdilerin tümünü kapsamaktadır. (Açıkalın,1994:3)<br />

Örgüt, yapısıyla <strong>ve</strong> tüm kaynaklarıyla önceden belirlenen amaçları gerçekleştirmek<br />

için bir araçtır. Bu aracın yaşaması <strong>ve</strong> geliştirilmesi de yönetimin görevidir. Örgüt bir yapı ise<br />

yönetim de bu yapıyı işleten bir süreçtir. ( Can,1996:30, aktaran: Celep 2000)<br />

Yönetim, genellikle bir örgütün amacını gerçekleştirebilmek için insanların iş birliği<br />

<strong>ve</strong> eş güdümünü sağlama süreci diye tanımlanır. (Açıkgöz,1994: 8, aktaran: Celep 2000)<br />

Yönetimin bir süreç olması geçici <strong>ve</strong> anlık olmamasından kaynaklanır. Bir yerde başlayıp bir<br />

yerde bitmez <strong>ve</strong> hep devam eder. Birbirini tamamlayan faaliyetler <strong>ve</strong> davranışlar dizisidir.<br />

(Genç,1996: 24, aktaran: Celep 2000 ) Gregg yönetim sürecini yedi öğeden oluşan eylemler<br />

bütünü olarak kabul etmektedir. Bu öğeler; karar <strong>ve</strong>rme, planlama, örgütleme, iletişim kurma,<br />

etkileme, eş güdüleme <strong>ve</strong> değerlendirmedir. Bu öğelerin her biri kapsamlı olarak<br />

tanımlandığında, yapılacak işleri kapsayabileceği görülmektedir.(Aydın,1991:124)


Gerçekte, örgüt <strong>ve</strong> yönetim iç içe işler, fakat bu işleyişin bir savunmasını yapmak<br />

gerekirse , başlangıç noktası olarak yönetim değil örgüt seçilmelidir. Çünkü yönetimin görevi<br />

örgütü amaçlarına göre yaşatmaktır. Yönetici davranışının kaynağı örgüt ortamıdır <strong>ve</strong><br />

yöneticinin değer sistemi örgüt değerleri ile tutarlı olmalıdır. (Bursalıoğlu,1994:15)<br />

Çağdaş yönetimin üzerinde önemle durduğu bir sorun örgütün etkililiğini <strong>sağlamak</strong>tır.<br />

(Başaran, 1992: 134) Bu doğrultuda örgütün etkililiğinin ne olduğu konusunun açığa<br />

çıkarılması gerekmektedir. Ancak, örgütsel etkililiğin, genelde örgütte istenen bir nitelik<br />

olarak düşünülmesi sebebiyle çok çeşitli tanımları yapıldığı görülmektedir.<br />

Bu tanımlar genellikle bir ölçüt <strong>ve</strong>ya bir teorik modele dayandırılmıştır. Bunların<br />

modeller doğrultusunda, en çok bilinen <strong>ve</strong> yaygın olarak kullanılanlarının örgütsel etkililik<br />

tanımları şu şekildedir: Amaç modeline göre, örgütün amaçlarına ulaşma derecesidir. Eğer<br />

örgütün eylemleri sonucunda üretilen çıktılar, örgütün amaçlarıyla buluşuyorsa <strong>ve</strong>ya bu<br />

amaçları aşıyorsa örgüt etkili olarak kabul edilir. Sistem-Kaynak Modeline göre, örgütün<br />

kaynak elde edebilme <strong>ve</strong> kaynak yaratma yeteneği olarak görülür. Örgütün içinde bulunduğu<br />

çevrede kendisine istediği biçimde avantaj sağlayabilecek bir pozisyon yaratma, bu çevrede<br />

bulunan değerli <strong>ve</strong> kıt kaynakları elde etme koşullarını kendi lehine çevirme yeteneği olarak<br />

tanımlanır. Birleşik Modelde ise örgütsel etkililik, <strong>uyum</strong>, amacı gerçekleştirme, Entegrasyon<br />

<strong>ve</strong> Değer sistemin kurulması <strong>ve</strong> sürdürülmesi olan dört boyutun bir arada<br />

değerlendirilmesiyle ortaya konacak bir kavramdır. Örgütsel etkililiğin tüm yönleriyle<br />

anlaşılabilmesi için birleşik modelin ; zaman boyutu, farklı örgütsel düzeyler, çoklu<br />

katılımcılar <strong>ve</strong> çoklu ölçütler olmak üzere dört özelliği daha içermesi gerekir. Birleşik<br />

modelin Ekolojik Modelde örgütsel etkililik, örgütün yaşamını sürdürmesinde önemli destek<br />

sağlayan çevrenin , kritik katılımcıların <strong>ve</strong>ya grupların örgütten beklentilerinin karşılanma<br />

düzeyi olarak ele alınmıştır. Yarışan Değerler Yaklaşımında ulaşılması düşünülen amaçların<br />

niteliklerinde, bunlara ulaşmayı düşünen kişilere <strong>ve</strong> gruplara bağlı olarak farklılıklar olacağı,<br />

dolayısıyla örgütsel etkililiğin ilgili kişi <strong>ve</strong> gruplarca farklı algılanacağı ileri sürülmektedir.<br />

(Karslı,1998:3-6, aktaran: Celep 2000)<br />

Örgütsel Etkililik konusundaki çeşitli yaklaşımlar örgütün belirli bir yönünü <strong>ve</strong>ya<br />

işlevini ön plana çıkarmaktadır. Bu nedenle örgütsel etkililik için çok boyutlu bir yaklaşım<br />

gerekli olduğu düşünülebiliriz. Çünkü hiçbir örgüt birbirinin aynısı <strong>ve</strong>ya benzeri değildir. Bu


anlayış,” yönetim düşüncesinin gelişimi açısından sistem yaklaşımından sonra durumsal<br />

yaklaşımları ön plana çıkardığını” da göstermektedir. (Özdemir,1998: 2)<br />

Rekabette üstünlük <strong>sağlamak</strong> amacıyla yeni örgütsel düzenlemelere <strong>ve</strong> yönetsel<br />

değişimlere gereksinim duyulmaktadır. Burada önemli olan <strong>ve</strong>rimlilik <strong>ve</strong> kaliteyi<br />

yükseltebilme, maliyetleri düşürebilme, insan kaynaklarını moti<strong>ve</strong> edebilme <strong>ve</strong> örgüt<br />

kültürünü değiştirebilmektir. Bu nedenle kendi küçük hesaplarından sıyrılmış, geniş<br />

düşünebilen, kavramların söylemiyle değil, uygulamasıyla ilgilenen <strong>ve</strong> eyleme geçen<br />

yöneticilere gereksinim duyulmaktadır. (Türkmen,1995:95-96, aktaran: Celep 2000)<br />

Çalışanları kendilerini geliştirmeleri için destekleyen <strong>ve</strong> onlara gerekli imkan <strong>ve</strong><br />

ortamları sağlayan örgütler sonuçta kendilerinin de gelişeceklerinin<br />

farkındadırlar.(Torun,1996:80, aktaran: Celep 2000) Bu nedenle örgüt insan kaynaklarını<br />

geliştirme amaçlı isteklerden en etkin şekilde yararlanmak, daha da ilerisinde bu kaynakların<br />

kendilerini geliştirmesine ihtiyaç oluşturacak şekilde düzenlemeler yapmak durumundadır.<br />

Örgütsel etkililiğin sağlanması yönetimin görevidir. Yönetim sürecini işleten yönetici,<br />

üstünde bu konuda sorumluluk bulunan kişidir. Bu nedenle yöneticiler duruma uygun her bir<br />

koşul için etkililik ölçütü hazırlamaya <strong>ve</strong> eşleştirmeye ihtiyaç duyarlar. Bazı genel etkililik<br />

ölçütleri Karslı,(1998:11, aktaran: Celep 2000 ) tarafından dört ana başlık altında<br />

özetlenmiştir:<br />

1.Amacın gerçekleşmesi- belirlenen amaçlara ulaşma<br />

2.Kaynak elde etme- gerekli üretim girdilerin genişletilmesi<br />

3.İç süreçler – sağlıklı örgüt sistemleri kurma <strong>ve</strong> devam ettirme,<br />

4.Stratejik oluşumların doyumu – tüm önemli <strong>ve</strong> kilit hissedarların <strong>ve</strong>ya katılımcıların<br />

doyumunun sağlanması,<br />

Örgüt Olarak Okul Yönetimi <strong>ve</strong> Etkili Okul<br />

Okullar da dahil tüm örgütlerde yöneticilerin yürüttükleri ortak etkinlikler vardır. Bu<br />

etkinlikler; amaçlara ulaşma, örgütsel sistemi yaşatma <strong>ve</strong> örgütün dış çevresine <strong>uyum</strong>unu<br />

<strong>sağlamak</strong>tır. Okullara uygun düşen dördüncü etkinlik de kültürel örüntüleri yaşatmadır. Bu<br />

etkinlikler yöneticinin önemli sorumluluk alanlarını oluşturur. Planlama, örgütleme,önderlik<br />

<strong>ve</strong> kontrol etme, önemli yönetim süreçlerini oluşturur <strong>ve</strong> bu dört etkinliğin gerçekleştirilmesi


için alt etkinlikler olarak düşünülebilir. (Açıkgöz,1994:12,aktaran:Celep 2000) Yöneticinin<br />

bu süreci başarılı kullanmasında da en önemli etken zaman unsuru olmaktadır. Yönetici<br />

etkinliğini, sahip olduğu nitelik, yetenek, beceriler <strong>ve</strong> fonksiyonlarını kullanarak<br />

gerçekleştirir.(Gürpınar,1992: 8, aktaran: Celep 2000)<br />

Örgütsel etkililik tanım <strong>ve</strong> yaklaşımlarının çok <strong>ve</strong> farklı olmaları, örgütsel etkililik ile<br />

ilgili değerlendirmeleri güçleştirmektedir. Üzerinde çalıştığı hammaddesi toplumdan gelen <strong>ve</strong><br />

topluma giden insan olan; sosyal, politik <strong>ve</strong> ekonomik değerleri bulunan <strong>ve</strong> içinde olduğu<br />

kadar dışında da çatışan değerleri uzlaştırmak <strong>ve</strong> dengelemeye çalışan; ürününü<br />

değerlendirme güçlüğü olan özellikleri gösteren bir örgüt olarak okulun (Bursalıoğlu,1994:<br />

32) etkililiğinin belirlenmesinde de yaşanmaktadır. Etkili Okul kavramı ile ilgili<br />

araştırmalardan çıkarılabilecek sonuçları Balcı,(1993:12) aşağıdaki şekilde ortaya koymuştur<br />

;<br />

1.Etkililiğin çok boyutlu kavram olması nedeniyle, ortaya konmuş modellerin bir sentezi ile<br />

daha isabetli bir etkililik tanımının ortaya konabileceği;<br />

2- Etkili okul anlayışının temelinde tüm öğrencilerin öğrenebileceği <strong>ve</strong> tüm öğretmenlerin de<br />

öğretebileceği varsayımının yatması,<br />

3- 1970 sonrası araştırmaların etkili okulda birinci kararlaştırıcıların okul personeli olduğu<br />

ortaya koyması sebebiyle yöneticinin iyi öğrenmeye yol açan gerekli koşulları yaratmakla,<br />

öğretmenlerin de özellikle öğrencilere akademik beklentileri ileten davranışlarla iyi<br />

öğrenmeye katkıda bulanabilecekleridir.<br />

Etkili okul: “Öğrencilerin bilişsel, duyuşsal, psiko-motor <strong>ve</strong> estetik gelişmelerin en uygun<br />

sağlandığı, optimum bir öğrenme çevresinin yaratıldığı okul” olarak tanımlandığı belirtilerek<br />

özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır. (Özdemir.1998:28)<br />

Etkili Okullar ;<br />

1. Açık <strong>ve</strong> belirgin amaçlar <strong>ve</strong> amaçlar üzerine odaklaşmış okul misyonuna sahiptir,<br />

2. Yöneticiler kendilerini sekreterlikten ziyade, öğretim lideri olarak görürler <strong>ve</strong> bu yönde<br />

faaliyet gösterirler,


3. Tüm taraflar yüksek beklentilere sahiptirler,<br />

4. Her öğrenciye zamanında öğrenme fırsatı <strong>ve</strong> öğrencilerin öğrenmesini geliştiren<br />

öğrenme imkanları sunarlar,<br />

5. Öğrenci ilerlemesini takip ederler <strong>ve</strong> zengin akademik programlara sahiptirler,<br />

6. Okul-aile ilişkisini geliştirirler,<br />

7. Güçlü yönetimsel liderlik sistemini benimserler,<br />

8. Uygun okul iklimine sahiptirler,<br />

9. Temel becerilerin geliştirilmesi üzerinde odaklaşırlar,<br />

10. Etkin bir yöneltme sistemi vardır,<br />

11. Okul kaynakları temel öğrenci başarısını geliştirmeye yönlendirilir.<br />

Etkili Okul Yöneticisinin Özellikleri :<br />

Etkili Okul kavramı ile ilgili araştırmalar, okul sistemlerinde mükemmelliği<br />

etkileyenlerin arasında okul yöneticisinin kritik bir önemi olduğunu göstermiştir. Okul<br />

yöneticisi okula yön <strong>ve</strong>rmede stratejik bir pozisyonda olduğu <strong>ve</strong> okulun performans düzeyini<br />

etkilediği vurgulanmıştır.<br />

Etkili yöneticinin etkenlerini Cross (l981) tarafından modelleştirildiği (Balcı,1993:27)<br />

tarafından belirtilmiştir.<br />

Başarılı Eğitim Yöneticilerinin ortak niteliklerini Alıç, (1996:15-16, aktaran: Celep 2000)<br />

Houlhan’ın, şöyle sıraladığını belirtilmektedir:<br />

1. Akademik amaçlara bağlılık göstermek,<br />

2.Yüksek bir beklenti iklimi yaratmak,<br />

3.Öğretim liderliği yapabilmek,<br />

4. Israrlı <strong>ve</strong> dinamik lider olmak,<br />

5.Başkalarının görüşlerini almak ya da katılım <strong>sağlamak</strong>,<br />

6. Amacın gerçekleşmesine el<strong>ve</strong>rişli bir düzen <strong>ve</strong> disiplin yaratmak,<br />

7. Kaynakları yerinde kullanmak,<br />

8.Zamanı iyi kullanmak,<br />

9.Çalışma sonuçlarını değerlendirmek.


Doç. Dr. Ali BALCI’ nın yaptığı (Balcı,1993:67 ) Türkiye’ de İlköğretim Okullarının<br />

Etkililiğinin Araştırılması Konulu ankette yer alan etkili okul yönetici davranışlarından<br />

öğretmenlerin algılamalarına göre gerçekleşme düzeyi bakımından ilk beş sıraya yerleşen<br />

davranışlar;<br />

1.Öğrenci davranışlarına önem <strong>ve</strong>rilmesi,<br />

2.Eğitim <strong>ve</strong> öğretim etkinliklerinin önem sırasına dizilmesi, planlanıp uygulamaya<br />

konulması.<br />

3.Öğretim programlarının koordinasyonu<br />

4.Personelin okula bağlanmasının sağlanması<br />

5.Öğretmenlerin ilgilerine eğilme, olarak belirtilmiş, buna karşılık <strong>ve</strong>rilen cevaplara göre en<br />

düşük düzeyde gerçekleşenlerin; yöneticilerin öğrencilere daha fazla zaman ayırabilmeleri<br />

için günlük bazı işlerini astlarına devretmeleri, yöneticinin sınıfta olup bitenleri bizzat<br />

sınıfları ziyaret ederek bilmesi,sürekli olarak öğrenci ile temas halinde olmak şeklinde<br />

derecelenmiştir.<br />

Gerçekleşme düzeyinin düşük olarak belirtildiği özelliklere bakıldığında okul<br />

yöneticilerinin kendilerine zaman ayırabilmeleri için imkan sağlayan teknikleri<br />

kullanmadıkları, bu doğrultuda eğitime daha fazla katkı sağlayabilecek davranışları tam<br />

anlamıyla göstermedikleri söylenebilir.<br />

Tüm etkili yöneticilerde ortak olarak bulunan özellik, sahip oldukları şeyleri etkin<br />

kılan pratiklerdir <strong>ve</strong> bu pratikler, etkili yöneticiler nerede çalışırsa çalışsın hep aynıdır. Etkili<br />

yöneticinin beş zihni alışkanlığı şunlardır (Karslı,1998:45, aktaran: Celep 2000 ):<br />

1. Zamanın nereye harcandığını bilir. Denetim altında tutabileceği en asgari zamanı dahi<br />

sistematik olarak kullanmaya çalışır.<br />

2. Sahip olduğu güçlere dayalı olarak çalışır, yapamayacağı işlere girişmez.<br />

3. Daha yüksek bir performansın olağan üstü bir sonuç <strong>ve</strong>receği birkaç alan üzerinde<br />

yoğunlaşır.<br />

4. Kendine somut hedefler koyar. Çalışmaktan çok sonuç elde etmek için çaba harcar.<br />

5. Etkili kararlar almak durumunda olan kişidir. Etkili bir kararın, olaylar üzerinde bir<br />

konsensüs’ ten ziyade birbirleriyle çelişen düşüncelere dayanan bir yargıdan kaynaklandığını<br />

bilir.


Etkili okula kavuşabilmenin belki de en önemli koşulu tüm okul personelinin etkili<br />

okul anlayışı doğrultusunda eğitilmesidir. Özellikle de etkili okulda kritik etkenlerden biri<br />

olan okul yöneticisinin, etkili yönetici özellik <strong>ve</strong> yeterliklerini geliştirmesi bu konuda ilk<br />

adım olmalıdır. (Karslı,1998: 110, aktaran: Celep 2000 ) Etkili olmak yöneticinin görevidir.<br />

Nerede çalışıyor olursa olsun , en doğru şeyleri yapması beklenen kişi öncelikle yöneticidir.<br />

Yüksek etkililik düzeyine sahip olan yöneticiler, yaptıkları işlerde eksiklikleri<br />

doldurulamayan kişilerdir. (Karslı,1998: 43, aktaran: Celep 2000 )<br />

Okul yöneticisi , formal <strong>ve</strong> informal boyutuyla okulu, öğrenen bir okul olmaya<br />

özendirebilmelidir. Geleceğin okul yöneticisi, öğrenme kültürü oluşturan , tasarlayan <strong>ve</strong><br />

geliştiren yönetici olmalıdır. Bilgi toplumunun temel değerlerinin kabul gördüğü günümüzde,<br />

okul yöneticilerinden daha çok öğrenen lider rolü beklenmektedir. Çağdaş liderlik rolleri ,<br />

öğrenme <strong>ve</strong> kendini geliştirme üzerinde odaklaşmıştır. Öğrenen lider, öğrenen okul kültürü<br />

kurabilmelidir. Bir örgüt öğrenmiyorsa okul boş işlerle uğraşıyor demektir. (Çelik, 1997:18-<br />

19) Çağdaş yönetici hem kendini geliştiren, hem de insan kaynaklarının gelişimi için onlara<br />

etki eden, ortam hazırlayan lider olmak durumundadır. Bu özelliklerin okulun kültürel<br />

unsurları haline dönüştürülmesi, gelişmede süreklilik sağlar. Öğretmenler odasında boş <strong>ve</strong><br />

anlamsız sohbetlerin yapıldığı ortam özelliğinden çıkarak, mesleki tartışmaların yaşa ndığı,<br />

bilimsel gelişme <strong>ve</strong> mesleki tecrübelerin tartışıldığı, mesleki iletişimin ön plana çıktığı<br />

ortamlar haline gelir.<br />

Yöneticinin içinde bulunduğu koşullar, ondan hem etkili olmasını talep etmekte hem<br />

de bunu başarılması olağan üstü zor bir görev haline getirmektedir. İçinde bulunduğu<br />

ortamda , yöneticinin üzerinde sürekli bir denetim kuramayacağı dört önemli gerçeklik<br />

bulunmaktadır. Bu gerçeklikler;<br />

1.Yöneticinin zamanına çoğunlukla başkaları el koyar 2. Yöneticiler içinde yaşadıkları <strong>ve</strong><br />

çalıştıkları gerçekliği değiştirmek için harekete geçmedikleri takdirde, normal işleyişi<br />

sürdürmeye zorlanırlar. 3.Yönetici bir örgüt içinde yer almaktadır. Bu ise, yöneticinin ancak<br />

diğer insanlar onun yaptığı katkıdan yararlandığı zaman etkili olabileceği anlamına gelir.<br />

4.Her yönetici nerede çalışırsa çalışsın nihayetinde bir örgütün içinde yer alır <strong>ve</strong> örgütü<br />

yakından dolaysız bir gerçeklik olarak içerden görür.


Eğitim yöneticisinin kendisinden beklenen görevleri etkin olarak yerine getirebilmesi<br />

için vizyon sahibi olması gerekmektedir. Vizyon bu günden rahatsızlık duymakla başlar,<br />

değer <strong>ve</strong> strateji ile birleşerek gerçekleşir. Örgütsel değer <strong>ve</strong> ideallerle desteklenmeyen<br />

vizyon yaşayamaz. (Özdemir,1998:30) Vizyon örgütün geleceği, hedefi, alacağı pozisyonu<br />

hakkında personele fikir <strong>ve</strong>rir <strong>ve</strong> yönetici ile ilgilidir. Ancak örgüt <strong>ve</strong> örgüt üyeleri tarafından<br />

anlaşılması <strong>ve</strong> paylaşılması oranında anlamlıdır.<br />

Yöneticinin kendisinden beklenenleri yerine getirmesindeki sorumluluk onun geleceği<br />

yorumlama, gelecekle ilgili örgütün gelişim çizgisini belirleme ihtiyacını doğurmaktadır. Bu<br />

doğrultuda çağdaş anlamda okulların etkinliğinin sağlanması hedefi doğrultusunda örgüt<br />

gelişimini sağlayacak şekilde , yöneticinin anlayış, davranış <strong>ve</strong> tutumlarına yön <strong>ve</strong>rmesini, bu<br />

doğrultuda da örgütteki kaynaklarını yönlendirmesi, insan kaynaklarını etkilemesi beklenir.<br />

Okul yöneticisinin etkili okul oluşturma doğrultusunda belirlediği vizyonu iletişim kanallarını<br />

doğru kullanarak , örgütün tüm unsurlarıyla paylaşması, “paylaşılan vizyon” olarak ortaya<br />

koyabilmesi gerekmektedir.Bu doğrultuda okul yöneticilerinin örgüt içi iletişimi önem<br />

taşımaktadır. Bu iletişimde yoğun olarak kullanıldığı belirtilen beden dilini <strong>ve</strong> diğer iletişim<br />

araçlarını hedefler doğrultusunda etkili kullanmasına gerek duyulmaktadır. Muş ili<br />

merkezindeki ilköğretim okulu müdür <strong>ve</strong> öğretmenleri arasında yapılan araştırmada,<br />

müdürlerin sık gösterdikleri davranışlardan öğretmenlerin etkilenme derecesinin yüksek<br />

olduğu ortaya konmuş (Öztekin,1998:39, aktaran: Celep 2000), başka araştırmaların da aynı<br />

sonucu desteklediği bilinmektedir. Bu nedenle okulunu etkili okul özellikleri doğrultusunda<br />

geliştirmeyi hedefleyen okul yöneticisi her şeyden önce bu doğrultuda vizyonunu oluşturarak,<br />

tutum <strong>ve</strong> davranışlarında öncelikle doğru model olabilmelidir. Bu gelişme gerekli ancak<br />

yeterli değildir. Gelişme, örgütün bütün unsurlarıyla değişimini ifade eder.<br />

Örgüt geliştirme; planlı, örgüt çapında, yukarıdan yönetilen, örgütün etkinlik <strong>ve</strong><br />

sağlığını artırmak amacıyla davranış bilimlerinin bilgilerinden yararlanılarak örgüt sürecine<br />

yapılan her türlü müdahaledir. Planlı örgütsel değişme, tüm örgütsel değişkenlerin amaçlar<br />

yönünde daha etkili hale getirilmesini amaçlamaktadır. Ve etkinlikler belli başlı iki temel<br />

amaca dayanmaktadır. Bu amaçlar; örgütün çevresindeki değişmeler için, örgütün <strong>uyum</strong><br />

kapasitesi <strong>ve</strong> yeteneğini düzenlemek, personelin davranış kalıplarını değiştirmektir.<br />

(Özdemir, 1998: 27-.48)


Yenileşme Gereksinimi<br />

İnsanoğlunun varolduğundan bu yana geçirdiği aşamaları göz önüne alırsak, bu<br />

gelişimini sürekli öğrenmesine borçlu olduğunu görürüz.<br />

Senge’ye göre öğrenen örgütler, her şeyin değişeceğine, sürekli hiçbir şey olmadığına tüm<br />

personeli inandırmışlardır. Burada, bu inancın sayesinde, gelişen <strong>ve</strong> öğrenen bir örgüt vardır.<br />

Dünyamız daha önceki yüzyıllarda görülmediği kadar, hızlı değişmektedir.<br />

Otomobiller, karayolları, hava ulaşımının gelişmesi, telefon, bilgisayar, televizyon<br />

kullanımının yaygınlaşması gibi alanlardaki gelişmeler dünyayı küçük bir mekan haline<br />

getirmiştir. Bu gelişmeler; aileleri, eğitim kurumları, sosyal <strong>ve</strong> ekonomik kurumları<br />

değişmeye zorlamaktadır. Örneğin, Avrupa’da yaşayan bir aile üyesi ile Türkiye’nin değişik<br />

yörelerinde yaşayan bir aile ferdi iletişim araçları ile ortak değerleri aynı anda<br />

paylaşabilmektedir.<br />

Tye <strong>ve</strong> Tye, günümüzde her türlü örgütü değişmeye zorlayan faktörleri şu şekilde<br />

sıralar; (Özdemir, 2000: 6-7).<br />

Farklı bir dünyada yaşıyoruz: 20-30 yıl önce çocuğumuzu farklı bir ile okumaya<br />

gönderirken çekinen bizler artık, dünyanın her yanında eğitim imkanlarını konuşabiliyoruz.<br />

Ekonomik Sistem: Ekonomide küreselleşme, ekonomik sınırları ortadan kaldıran Avrupa<br />

birliği (AB), Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (APEC) gibi oluşumlar Dünyayı tek bir<br />

ülke olma konumuna getirmiş <strong>ve</strong> uluslar arası rekabet de artmıştır.<br />

Çevresel Sistem: Endüstrinin çevreyi kirletmesi kitle iletişim araçları ile herkesçe duyulmuş,<br />

dünya kamuoyu sınır tanımaksızın bu olaya duyarlılık göstermiştir.<br />

Politik Sistem: 1989’dan beri eski demirperde ülkelerinin çökmesi ile yeniden<br />

şekillenmektedir.<br />

Kültürel Sistem: Çok hızlı gelişen sosyal hareketlilik turizm <strong>ve</strong> ekonominin gelişmesi,<br />

kültürel sınırların da ortadan kalkmasına neden olmuştur.


Teknolojik Sistem: Taşımacılık, iletişim, bilgisayar, faks vb. buluşlar, dünyayı küçültmüş,<br />

yaşama biçimine yeniliklere yol açmıştır.<br />

Eğitim Anlayışındaki Gelişmeler<br />

Bu değişmeler olurken, eğitimin bundan etkilenmemesi mümkün değildi. Bilgiyi odak<br />

yapan eğitim anlayışının, günümüzde artık geçerliliği kalmamıştır. Öğrenci değişirken,<br />

toplum değişirken, eğitim anlayışının değişmemesi mümkün değildir. Okullar, hem<br />

geleneksel değerleri toplumun fertlerine kazandırmalı, hem de öğrenciyi değişen <strong>ve</strong> gelişen<br />

dünya şartlarına hazırlamalıdır.<br />

Eğitimde yenileşme yalnızca standardı yükseltme, eğitime yeni kaynaklar bulma ya da<br />

gösterişe yönelik ufak tefek değişikler yapmak değildir.<br />

Eğitimde yenileşme denilince, okulun, gün <strong>ve</strong> saatlerin, mali imkanların, sınıfın<br />

fiziksel ortamının değiştirilmesi, ölçme <strong>ve</strong> değerlendirmenin iyileştirilmesi, öğretmen<br />

yeterliliklerinin arttırılması akla gelir. Eğer bunları düşünüyorsak, hala klasik eğitim<br />

yaklaşımlarının doğruluğunu kabul ediyoruz demektir. Onu biraz değiştirirsek her şey<br />

düzene girer anlayışı vardır ki; bu bizi yanıltır. Oysa yenileşme “ TKY”, “Sıfır Hata<br />

Yönetimi”, “Tam Öğrenme”, “MİLO” gibi yaklaşımların eğitim sistemimize aktarılmasıdır.<br />

Toplumun ekonomik <strong>ve</strong> sosyal değişimi ile birlikte eğitim kurumları da değişir. Bu etkileşim<br />

çift yönlüdür.<br />

*Eğitim toplumun yenileşmesine öncü olmalıdır. (Örneğin, çocuk gelişimi açısından <strong>ve</strong>liyi<br />

bilgilendirir)<br />

*Eğitim toplumdaki değişmelerden etkilenerek kendini yeniden düzenlemeye gereksinim<br />

duyar. (Örneğin, İnsan ilişkileri yaklaşımından etkilenerek <strong>ve</strong>li, öğrenci görüşleri ağırlık<br />

kazanır.)<br />

ÖĞRENEN ÖRGÜTLER<br />

Senge’ye göre öğrenen örgütler, her şeyin değişeceğine sürekli hiçbir şey olmadığına<br />

tüm personeli inandırmışlardır. Böylece daha dinamik , <strong>gelişmeye</strong> açık <strong>ve</strong> öğrenen örgütlerin<br />

ortaya çıkması mümkündür. Senge’ye göre “Gerçek öğrenme” insanın özünde olan bir şeydir.<br />

Öğrenme yoluyla, önceleri hiç yapamadığımız şeyleri yapmaya başlar, dünyayı <strong>ve</strong> onunla


olan ilişkilerinizi yeniden algılarız. Öğrenme sayesinde, yaşamın yaratıcı sürecinin bir parçası<br />

olan kapasitemizi genişletiriz. Her birimizin içinde, böylesi bir öğrenmeye karşı, büyük bir<br />

açlık vardır (Töremen, 2001: 1).<br />

Öğrenen organizasyon, kendi gücünü keşfeden <strong>ve</strong> bunu kullanabilen organizasyon<br />

olarak, organizasyon bireyinin de kendini geliştirmesine hizmet etmektedir. Öğrenen<br />

organizasyonlar, katılımcıların kapasitelerini gerçekten arzu edilen sonuçlar elde etmek için<br />

büyüttükleri, yeni <strong>ve</strong> geniş zihinsel modellerin geliştirildiği, ortak vizyonun oluşturulduğu <strong>ve</strong><br />

“birlikte öğrenmenin öğrenildiği” organizasyonlar olmaktadır (Varoğlu , 1994: 19-21).<br />

Günümüzde öğrenme yönündeki derin isteğe paralel olarak gelişen sosyal örgütler,<br />

açık <strong>uyum</strong>lu kolayca yapılandırılabilen ya da içeriden yeniden desenlendirilebilen<br />

sistemlerdir ( Balcı, 1995:40).<br />

Öğrenen örgüt, öğrenmenin temel değer haline geldiği bir örgüt demektir.<br />

Öğrenmenin temel değer olması, öğrenmenin kurumsallaşmasını sağlayacağından, bir yandan<br />

işgörenlerin performansı artarken, bir yandan da örgütün gücünü arttıracaktır (Özden,<br />

1998:153).<br />

Örgütsel öğrenme örgütlerin kendi sorunlarını çözmelerine, yeni fikirler yaratmak için<br />

kapasitelerinin arttırmalarına <strong>ve</strong> kendi geleceklerini belirlemelerine olanak sağlar (Bozkurt,<br />

A., Elma Demir, 2000: 44).<br />

Başka bir tanıma göre, örgütlerin yaşadığı olaylardan sürekli olarak sonuçlar<br />

çıkarması bunu değişen çevre koşullarına uymakta kullanılması <strong>ve</strong> personeline geliştirici bir<br />

sistem yaratması <strong>ve</strong> böylece gelişen, değişen, kendini yenileyen dinamik bir örgüt olmasıdır<br />

(Gürsel, 1998:36).<br />

Örgütler çevrelerine <strong>uyum</strong> sağlayabilmek için, şu düzenlemelere ihtiyaç<br />

duymaktadırlar: (Fındıkçı, 1996:51).<br />

1.Mevcut durum <strong>ve</strong> teknolojileri belirlemek,<br />

2.Geleceğe yönelik etkin bir örgüt planı yapmak,<br />

3.Yüksek <strong>ve</strong> ileri düzeydeki projelere yoğunlaşmak,


4.İş görenleri hazır hale getirmek,<br />

5.Yeni örgüt modelini tüm örgüte yaymak,<br />

6.Etkili bir iletişim sistemi kurmak,<br />

Takım Halinde Öğrenme<br />

Gruplar, birey zekasına göre, doğal olarak daha büyük bir zekaya sahiptirler. Takım<br />

halinde öğrenme, üyelerin arzuladığı sonuçlara ulaşma kapasitesini geliştirme süreci olup,<br />

ortak vizyon geliştirme disiplini üzerine kurulur (Töremen, 2001:6).<br />

Takımlar öğrenirken, tüm örgüt öğrenme için evren oluşturur. Deneyimlerle<br />

geliştirilen beceriler, başka takımlara, gruplara <strong>ve</strong> bireylere örnek olur <strong>ve</strong> böylece örgütün<br />

tümü öğrenmiş olur. Willard’a göre (1994) örgütsel öğrenmenin oluşabilmesi için örgüt,<br />

içerisinde takım çalışması kültürünün oluşturulması gerekmektedir. Bunun için takımların<br />

diyalog <strong>ve</strong> tartışma pratiklerini uygulamaları gerekmektedir. Diyalog yönetiminde; karmaşık<br />

içerikli sorunların özgür araştırılması, birbirine derin bir kulak <strong>ve</strong>rme <strong>ve</strong> bu süre içinde kendi<br />

görüşlerini askıya alma esastır.<br />

Tartışma yönetiminde ise, farklı görüşler sunulur <strong>ve</strong> savunulur. Önemli olan alınması<br />

gerekli kararı en iyi destekleyen görüşü geliştirmektir. Diyalog <strong>ve</strong> tartışma aslında birbirini<br />

tamamlarlar. İkisi arasında denge oluşturulamazsa sonuç başarısız olur.<br />

Senge’ye göre örgütlerde takım halinde çalışmanın üç önemli boyutu vardır:<br />

1. Karmaşık sorunlar üzerine iç görüsel bir düşünme ihtiyacı vardır. Takımlar, birçok zihnin<br />

tek bir zihinden daha zeki olma potansiyelinden nasıl yararlanacaklarını öğrenmelidirler.<br />

2. Yenilikçi, eşgüdümlü eyleme ihtiyaç vardır. Örgütlerdeki akımlar aynı türden ilişkiyi<br />

geliştirir. Ortada bir gü<strong>ve</strong>n vardır. Takımın her üyesi diğer üyelerle ortak bir bilinçtedir <strong>ve</strong><br />

birbirlerinin eylemlerini tamamlayacak şekilde davranacaklarına gü<strong>ve</strong>nirler.<br />

3.Takım üyeleri, diğer takımlar üzerinde de etkileyici rol oynayabilir. Öğrenen bir takım<br />

diğer takımları sürekli olarak geliştirir <strong>ve</strong> bunu takım halinde öğrenme, pratik <strong>ve</strong> becerilerini<br />

daha geniş bir şekilde telkin ederek yapar.


Oysa geleneksel kurumlarda ekip çalışması olsa da tesadüfidir, çünkü rekabetçi<br />

ortam bunu engeller. Takım becerilerinin geliştirilmesi bireysel becerinin geliştirilmesinden<br />

daha zorlayıcıdır. Pratik yapma gereksinimi vardır. Bu amaçla Kara Harp Okulu Sistem<br />

Yönetimi Bilimleri Bölümü bünyesindeki Yönetim <strong>ve</strong> Liderlik Laboratuarındaki derslerde<br />

eğiticinin; konunun ismi, önemi <strong>ve</strong> ana içeriğini belirten giriş bölümünden sonra, eğitilenlere<br />

görev olarak <strong>ve</strong>rilen <strong>ve</strong> işlenecek konuyu destekleyecek nitelikteki takdim konuları,<br />

eğitilenlerce 10’ar dakikalık bir zaman diliminde bilgisayar <strong>ve</strong> multi-medya teknolojileri<br />

kullanılarak icra edilir. Sunuşu takiben diğer eğitilenlerin konu ile ilgili görüşleri alınırken,<br />

tüm faaliyetler video kamera ile kaydedilerek kalıcı bir bilgi birikiminin temini sağlanır. Bu<br />

kayıtların izlenip değerlendirilmesinden sonra, meslek yaşantısından kesitler sunan “örnek<br />

olay” çalışmasına geçilir. Bu çalışmada sınıf dört gruba ayrılarak bağımsız tartışma<br />

olanaklarının yaratıldığı “özel tartışma odalarına” geçilir. Gruplar örnek olayı analiz etmeye<br />

çalışırken eğitici, grupların tartışmalarına dışarıdan telefon irtibatı ile katılarak tartışmanın<br />

yönünü değiştirebilir. Grup çalışmasından sonra her grup gerek “rol oynama” gerekse grup<br />

sözcülerinin “düz anlatımı” ile örnek olayın çözümünü tüm sınıfa iletir. Bu bağlamda<br />

laboratuvar ortamındaki derslerle birlikte, eğitilenlerin; yaratıcı düşünme, etkili <strong>ve</strong> açık<br />

iletişim, bireysel ustalık kazanma, görüşme, takım halinde öğrenme <strong>ve</strong> vizyonu paylaşabilme<br />

yeteneklerinin geliştirilmesinde olumlu katkılar elde edilmesine çalışılır.<br />

Bir okula rehberlik eden, takımdır. Takımda yer alan öğretmenler, birbirlerinden<br />

öğrenerek gelişme avantajına sahiptirler. Öğretmenin zaman zaman karşılaştığı problemleri<br />

çözme becerisini, takımla çalışma deneylerinden yararlanma oranında geliştirir. Sonuç olarak<br />

okullarda öğrenen takım kurma, öğrenen örgüt kurmada en önemli adımdır.<br />

İnsan Kaynaklarına Yönelme<br />

Öğrenen örgüt kavramı ilk kez 1900’lü yıllarda Frederick TAYLOR’un bilimsel<br />

yönetim anlayışı içerisinde yer alır. 1980’li yıllarda bir takım işletmeler örgütsel öğrenmeyi<br />

rekabet, başarı <strong>ve</strong> performanslarıyla birleştirmede potansiyel güç olarak görmüşlerdir.


Eğitim <strong>ve</strong> geliştirme çalışmaları insan kaynakları merkezinin gerek bireylerin<br />

gelişmeleri, gerekse kurumun gelişmesi için gerçekleştirmeyi hedeflediği önemli bir amaçtır<br />

(Fındıkçı, 2000:68). Özellikle nüfus yoğunluğu itibariyle, oldukça genç bir nüfusa sahip olan<br />

ülkemiz dikkate alındığında, insan kaynaklarının, temel kaynak olarak alınmasının<br />

kaçınılmaz olacağı kuşkusuzdur.<br />

Öğrenen Bir Örgütü Gerekli Kılan Nedenler<br />

Örgütler giderek kontrol edilemez bir hızda, ani <strong>ve</strong> köklü değişimlerin yaşandığı bir<br />

dünyada yaşamak durumundadırlar. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren toplumsal, ekonomik,<br />

teknolojik etkenlere bağlı olarak hızlanan <strong>ve</strong> gittikçe hızını arttıran”değişim” örgütlerin<br />

dikkatini değişen çevreye <strong>uyum</strong> sağlamaya <strong>ve</strong> giderek de değişimi kontrol etmeye, hatta<br />

çevreyi etkileyerek <strong>değişime</strong> liderlik etmeye yöneltmiştir (Yaylacı, 1994:1-18).<br />

İnsanın temel öğrenme tutkusuna destek olarak, kollektif çaba <strong>ve</strong> zeka gibi insanlığın<br />

en yüce değerine ulaşmayı amaçlayan öğrenen örgütlerin kurulmasını gerekli kılan nedenler<br />

şunlardır:<br />

1.Gerilemeyi önleme düşüncesi<br />

2.Yenilik düşüncesi<br />

3.Personelin niteliğini arttırma<br />

4.İşbirlikçi çalışma gücünü arttırma çabası<br />

5.Anlaşmazlıkların üstesinden gelebilme eğilimi<br />

6.Bağımsız <strong>ve</strong> hür olabilme düşüncesi<br />

7.Karşılıklı dayanışmanın farkında olma eğilimi<br />

8.Müşteri ilişkilerini arttırma düşüncesi<br />

9.En üst performansı elde etme düşüncesi<br />

10.Kaliteyi arttırma çabası<br />

11.Rekabete dayalı üstünlük elde etme düşüncesi<br />

12.Riskleri <strong>ve</strong> farkları daha iyi anlama endişesi<br />

Senge’ye göre , öğrenen örgütün beş disiplini vardır:


1.Kişisel Hakimiyet Disiplini: Kişisel görme, ufkumuza sürekli olarak açıklık kazandırma,<br />

en derinden önem taşıyan sonuçları başarma yeteneğini elde etmek, gerçekliğimizi nesnel<br />

olarak görebilme disiplinidir.<br />

2.Zihni modeller Disiplini: Dünyayı anlayışımızı <strong>ve</strong> eylemlerimizi etkileyen, zihnimizde<br />

iyice yer etmiş, kökleşmiş varsayımları <strong>ve</strong> genellemeleri ortaya çıkarıp iyileştirmeyi <strong>ve</strong><br />

değiştirmeyi konu alır.<br />

3.Paylaşılan Vizyonu Oluşturmak: Eğer gerçek <strong>ve</strong> paylaşılan bir vizyon varsa insanlar<br />

kendilerine söylendiği için değil kendileri istedikleri için kendilerini aşarlar. Bu disiplin<br />

bireysel vizyonu, paylaşılan vizyona çevirme disiplinidir.<br />

4.Takım Halinde Öğrenme: Takım halinde öğrenme disiplini, diyalogla başlar. Bu bir<br />

takımın bireylerinin varsayımları askıya alıp, gerçek bir birlikte düşünme eylemine<br />

girebilmesinin disiplinidir.<br />

5.Sistem Düşünüşü : Tüm olay örgüsünü daha açık görmemize olanak <strong>ve</strong>ren <strong>ve</strong> bunları en<br />

etkili şekilde nasıl değerlendirebileceğimiz konusunda bize yol gösteren bu disiplin, Senge <strong>ve</strong><br />

meslektaşlarının, sistem teorisini öğrenme süreçlerine uygulanmasıyla ortaya çıkmıştır.<br />

ÖRGÜTSEL DEĞİŞME SÜRECİ<br />

Değişme, genelde değişmeye katılan insanların değerleri <strong>ve</strong> inançları, değişme<br />

yapıldığı zamandaki maliyetleri karşılayabilecek doğrultuda ise, değişme gerçekleşir. Yeni<br />

değişmenin getireceği faydanın, zararından daha fazla olacağı inancı yaygın ise değişme<br />

meydana gelir. bulunur:<br />

Üç temel faktör, değişimin meydana gelmesine katkıda bulunur:<br />

1.İçinde bulunulan ortamdaki tatminsizlik oranı,<br />

2.Olumlu, arzu edilen bir alternatifin varlığı,<br />

3.Böyle bir alternatifi gerçekleştirebilecek bir planın varlığı,<br />

Öğrenmeye <strong>ve</strong> Değişmeye Olan Direnme Nedenleri


Birçok çalışan içinde bulunduğu durumdan şikayetçi olmasına rağmen değişme olgusundan<br />

korkarlar. Değişmeye olan direnç, fonksiyonel çatışmanın kaynağını oluşturur.<br />

Oldcorn yeniliği kabul aşamalarını dört grupta toplar:<br />

1.Kabul aşaması:Bu aşamada örgüt yenilik ile yaşamak zorunda olduğunu anlar <strong>ve</strong> yeniliği<br />

benimser.<br />

2.İlgisizlik Aşaması: Kararsızlık söz konusudur. Yenilik bazen benimsenirken, bazen de pek<br />

ilgi gösterilmez.<br />

3.Pasif Direniş: Örgüt elinden geldiğince yeniliğe uzak kalmaya çalışır.<br />

4.Aktif Direniş: Bu aşamada yeniliğe karşı düşmanca tavır takınılıp, ondan kurtulmaya<br />

çalışılır (Özdemir, 2000:98).<br />

Değişime direnme nedenleri şunlardır:<br />

1.Değişmeyle birlikte bazı değerlerini kaybedeceğinden korkma,<br />

2.Değişimin gerekliliğini anlayamama,<br />

3.Değişimin yararlarına inanmama,<br />

4.Değişim sonrası ortamda, sahip olduğu becerilerin yetersiz kalacağına inanma.<br />

Değişmeye yönelik direncin azaltılması için şu önlemler alınabilir: (Başaran,1992:303)<br />

1.İş görenlerin karar sürecine katılmasının sağlanması,<br />

2.Yenileşme <strong>ve</strong> değişmenin açık <strong>ve</strong> tam olarak tanıtılması,<br />

3.Yol açacağı yararların ortaya koyulması,<br />

4.Sürece gönüllülerle başlanması,<br />

5.Uygulama sürecine ilişkin olarak iş görenlerin bilgilendirilmesi,<br />

6.Örgütteki olumlu ilişkilerin bozulmasını önleyerek değişmenin gerçekleştirilmesi,<br />

7.Zorlama yerine özendirici etkinliklerin düzenlenmesi,<br />

8.Örgütte sorun çözme takviminin birlik <strong>ve</strong> bütünlük içinde çalışmasının sağlanması olarak<br />

gösterilebilir.


Öğrenme Sorumluluğu<br />

Öğrenme sorumluluğu, işgörenlerin, yönetimin <strong>ve</strong> örgütün sorumluluğu olmak üzere<br />

üç bölümde incelenir. Örgütsel öğrenme bireysel öğrenmeyle başladığına göre, bireylerin<br />

öğrenme yapılarını incelemek önemlidir (Töremen, 2001:29).<br />

İsteksiz Öğrenenler: eğitim düzeyi ne olursa olsun, öğrenmelerinin tamamlandığına<br />

inanırlar. İlgisiz <strong>ve</strong> isteksizdirler <strong>ve</strong> her şeyi bildiklerini iddia ederler.<br />

Keyfi öğrenenler: İnandıkları için değil, kendilerinden böyle bir şey istendiği için<br />

eğitime katılırlar. Bu çalışmanın da, geçici olduğuna inanırlar. Bazen öğrenmeden şikayet<br />

ederken, bazen hoşlandıkları görülür. Takım çalışması içinde, iş yapmadan yapıyor görünmek<br />

olasılığı, onlara keyif <strong>ve</strong>rir. Ancak keyfi öğrenenler öğrenmek için cezalandırıldıklarında,<br />

öğrenmeleri desteklenmediğinde ya da örgütsel engellerle karşılaştıklarında bir önceki gruba<br />

yani isteksiz öğrenenler grubuna dahil olurlar.<br />

Yaşam Boyu Öğrenenler: Branşları ile ilgili her kaynağa ulaşmaya, yenilikleri<br />

denemeye çalışırlar. Yaptıklarını <strong>ve</strong> projelerini bir çok insanla paylaşırlar. Örgütlerde<br />

desteklenmesi <strong>ve</strong> geliştirilmesi gereken iş görenlerdir.<br />

Örgüt Sorumluluğu<br />

Örgütün en temel sorumluluğu, öğrenme önündeki engelleri kaldırmaktır. Örgüt<br />

öğrenmeyi desteklerse, bireylerin öğrenmesi de kolaylaşır. Örgüt, öğrenmeye zaman<br />

ayırıyorsa, öğrenme için mekan ayırıyorsa, öğrenme hatalarını dikkate alıyorsa, geriye değil<br />

de ileriye dönük öğrenmeyi benimsiyorsa, çalışanları öğrenme konusunda ödüllendiriyorsa,<br />

öğrenmeye örgüt kültürü <strong>ve</strong> değerleri içerisinde yer <strong>ve</strong>riliyorsa öğrenme konusunda<br />

sorumluluğunu yerine getiriyor demektir.<br />

Öğrenen Örgüt Yönetiminin Sorumlulukları<br />

Öğrenme ortamı yaratılmasında yönetimin ilk sorumluluğu, öğrenciyi teşvik<br />

edecek bir ortam hazırlamaktır. Yönetimin görevi yalnızca kontrol etmek değil, yapıcı bir<br />

diyalog geliştirmek <strong>ve</strong> deneyim sürecini kolaylaştırmaktır. Öğrenen örgütte yöneticiler,<br />

bilginin kullanılması araştırılması <strong>ve</strong> bir araya getirilmesinden sorumludurlar.


Slocum <strong>ve</strong> Mc. Gille (1994) göre öğrenen örgütlerdeki yöneticiler şu özelliklere sahip<br />

olmalıdırlar: (Töremen, 2001:32).<br />

Açıklık: Herkesin örgütü kontrol edebilmesini, değerlendirmelerin yöneticinin<br />

kendi değer yargılarıyla değil, evrensel değerlerle düşünülerek yapılması gerekir.<br />

Sistem Düşüncesi: Olaylar <strong>ve</strong>riler <strong>ve</strong> kavramlar arasında bağlantıları görebilme<br />

yeteneğidir. Dolayısıyla yöneticinin bilgi akışına, güce <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>ne sahip olması gerekir.<br />

Üreticilik: Kişisel esneklik <strong>ve</strong> risk almak için gönüllü olma özelliğine sahip<br />

yönetici olmak gerekir.<br />

Kişisel yeterlilik: Örgütün anlaşılabilir vizyonu ile kuv<strong>ve</strong>tlenen bu özelliğe<br />

sahip yöneticiler, problemleri daha yaşamadan problemler üzerinde denemelerde bulunurlar.<br />

Empati: Yöneticiler, insan ilişkilerini düzeltmek <strong>ve</strong> iyileştirmek için farklı<br />

zaman <strong>ve</strong> alanlarda sorumluluk üstlenmeli <strong>ve</strong> işlerini tamamlayabilmek için empati<br />

becerilerini kullanmalıdır.<br />

Değişiklik korkusu, idarecilerde öğretmenlerden daha az, iyi idareciler tarafından desteklenen<br />

iyi öğretmenlerde de onlardan daha az vardır. İdareciler, önerilen değişikliklerin faaliyet<br />

alanı <strong>ve</strong> kapsamını belirlemeli <strong>ve</strong> öğretmenlere devamlı olarak güçlü bir destek <strong>ve</strong>rmelidir.<br />

Kısa notlar <strong>ve</strong> tartışmalar yeterli değildir (Glasser, 1999:132).<br />

Öğrenen Örgütlerde Liderlik Anlayışı<br />

Geleneksel liderlik anlayışında, yön <strong>ve</strong>rme, ana kararları alma <strong>ve</strong> topluluğu<br />

harekete geçirme vardır. Liderler kahramandır. Kriz zamanlarını atlatan büyük adamlardır.<br />

Senge’ye göre geleneksel liderlik görüşü; insanların güçsüzlüğü, kişisel görüşe sahip olup<br />

olmamaları, değişim güçlerine hakim olamamaları <strong>ve</strong> sadece birkaç büyük liderin<br />

giderebileceği açıklara sahip olmaları tezine dayanır. Liderlik biliminde, başkalarını<br />

etkilemede başarıyı garantileyecek reçeteler , formüller yoktur.<br />

Werner’e göre, bir statü ya da otorite işlevinden çok, ilişkinin <strong>ve</strong> lideri <strong>ve</strong> izleyenler<br />

arasındaki karşılıklı etkileşimin kalitesiyle ilgili bir işlev olarak liderlik, bireyler üzerinde güç<br />

sahibi olmak değil , onları etkileme sanatıdır.<br />

TKY’nin öncülerinden Deming’e göre en iyi lider, güçlü bir öğrenme ortamı oluşturan,<br />

herkesin kendi kendini yetiştirmesini teşvik edendir. Nitelikli bireylerle çalışmak , onların<br />

sürekli öğrenme ihtiyacını ortadan kaldırmaz.


En etkili liderler sürekli öğrenen liderlerdir. Liderleri öğrenmeyen örgütler öğrenemezler.<br />

Yener, liderlerin öğrenmeye model olarak, kılavuzluk ederek, yönlendirerek <strong>ve</strong> öğrenmeyi<br />

izleyerek rehberlik edebileceklerini ileri sürer.<br />

Öğrenen örgütlerin liderlerinin sahip olması gereken özellikler şöyle sıralanır<br />

(Töremen, 2001:35)<br />

Öğrenmede model lider: Liderler, başkalarının izleyebileceği bir model ortaya<br />

koymalıdırlar. Değişiklik ihtiyacını gündemde tutup, öğrenmenin erdemlerinden<br />

bahsetmelidirler.<br />

Öğrenmede kılavuz lider : Öğrenen liderler, kılavuz olarak başkalarının öğrenmesine<br />

katkıda bulunurlar. Liderlerin öğrenmeyi gündeme alıp farklı öğrenme türleri hedefleyerek,<br />

öğrenen bir çevre oluşturarak, öğrenme deneyimlerinin sorgulayarak kılavuzluk<br />

yapmalıdırlar.<br />

Öğrenmeyi yöneten lider: Öğrenmeyi yönetmek, liderlerin sürekli olarak öğrenmeyi<br />

gündeme alıp, öğrenme süreçlerini kurumsallaştırmaktır.<br />

Öğrenmeyi izleyen lider: Herkese öğrenme konusunda sorumluluk <strong>ve</strong>ren liderler, öğrenme<br />

sürecinde hassas ölçümlerle bu süreci izlemeli <strong>ve</strong> yönlendirmelidirler.<br />

Tasarımcı olarak lider: Örgütsel tasarımın ilk işi, yönetime dair fikirler geliştirme ile<br />

ilgilidir. Kötü tasarlanmış bir örgütün lideri başarısız olur. March örgüt tasarımını kardan<br />

adam yapmaktan çok karın sürüklemesinin engelleme için kardan bir set yapmaya benzetir.<br />

Yönetim memuru olarak lider: Liderin işinin tüm yönlerine anlam kazandıran yönetim<br />

memuru liderler, kendi kişisel görüşüne göre özel bir ilişki geliştirirler. Bir vizyon duygusunu<br />

taşıyan iş hayatının eğilimlerini kavrayan liderler, vizyondan yoksun liderlerden ya da<br />

yalnızca vizyonla <strong>ve</strong> olaylarla ilgilenen liderlerden çok daha etkilidirler.<br />

Öğretmen olarak lider: Öğretmen olarak lider, insanların vizyonlarını nasıl ortaya<br />

koyacaklarını öğretir <strong>ve</strong> herkes için öğrenmeye destek olur.<br />

Bower <strong>ve</strong> Seashore’ye göre, okul örgütlerinde liderin, öğretmenleri çalışma arkadaşı olarak<br />

görüp, yönlendirici <strong>ve</strong> destekleyici olacak, okul içerisindeki personeli çalışma ortamında<br />

başarılı olmaya güdüleyecek <strong>ve</strong> öğrenmeye zemin oluşturacak çalışmalara rehberlik ederek,<br />

üyelerce kabul edilebilir bir iklim oluşturacaktır.


Örgütsel Öğrenme<br />

Örgütsel öğrenme konusunun ilk araştırmalarında Argyris <strong>ve</strong> Schon(1978) örgütsel<br />

öğrenmeyi hataların belirlenip ortaya çıkarılması <strong>ve</strong> düzeltilmesi süreci olarak ele almışlardır.<br />

Bu araştırmacılara göre örgütler, bireylerin aktiviteleri sırasında öğrenirler. Hedberg (1981),<br />

tarafından yeni bilgi ya da anlayışların belirlenmesi, Lewitt <strong>ve</strong> March (1988), mevcut<br />

alternatiflerin arasında seçim yapmada kullanılan eski deneyimlerin dönütü Dodgston (1993),<br />

örgütün işgücü becerisini kullanma yollarını geliştirerek, etkililik, bilgi <strong>ve</strong> kültür etrafında<br />

günlük işleri organize etme şeklinde, Braham (1998) öğrenmeye öncelik <strong>ve</strong>ren örgütlerdeki<br />

süreç, Weiss (1978), Mayer (1982) yeni etki-sonuç haritalarının benimsenmesi <strong>ve</strong> Simon<br />

(1971) tarafından örgütsel problemlerin başarılı bir şekilde ortaya konması olarak<br />

tanımlanmaktadır (Töremen, 2001: 41).<br />

Argyns <strong>ve</strong> Schon (1978) iki tip öğrenmeden söz ederler:<br />

1)Adapte olmayı öğrenme (Tek aşamalı öğrenme)<br />

2) Üretici öğrenme (Çift aşamalı öğrenme)<br />

Tek aşamalı öğrenme, örgütsel hataların belirlenmesi <strong>ve</strong> düzeltilmesi sonucu ortaya çıkar <strong>ve</strong><br />

örgütler bunu amaç <strong>ve</strong> mevcut politikalarına taşırlar.<br />

Çift aşamalı öğrenme ise, hataların toplam olarak belirlenip düzeltilmesi sırasında örgütün<br />

mevcut defterlerinin, politikalarının, yapı <strong>ve</strong> normlarının değiştirilmesi <strong>ve</strong> sorunlarının<br />

belirlenmesine karşı karşıya gelindiğinde ortaya çıkar. Çift aşamalı öğrenmeye Fiol <strong>ve</strong> Lylos<br />

(1985) “Yüksek düzeyde öğrenme” derken, Balasubramanian (1933) “stratejik öğrenme” diye<br />

adlandırır.<br />

Senge’ye göre çift aşamalı örgütsel öğrenmenin temelinde bir zihniyet değişikliği vardır.<br />

Argris’e göre ise tek aşamalı öğrenme, tek boyutlu soruya, tek boyutlu cevap <strong>ve</strong>rirken, çift<br />

aşamalı öğrenmede hedef, yalnızca gerçekler hakkındaki sorulara değil, aynı zamanda bu<br />

gerçekler arasındaki nedenleri, güdüleri <strong>ve</strong> mantığı anlamaya yönelik sorulara cevap bulmaya<br />

çalışmaktır. (Töremen, 2001:50)


Örgütsel Öğrenme süreci<br />

Örgütsel öğrenmeyi gerçekleştirecek süreçler şu şekilde gruplandırılabilir: (Töremen,<br />

2001:57)<br />

Bilginin kazanılması: Örgütsel öğrenmede bilginin kazanılması, çevrenin uygun hale<br />

gelmesi, bilgi sistemlerinin kullanılması, bilginin tekrar edilmesi, araştırma <strong>ve</strong> yetiştirmenin<br />

sonuçlanmasıyla tamamlanır.<br />

Bilginin yayılması: Örgütün üyeleri <strong>ve</strong> bölümleri arasında bilgiyi yayma sürecidir. Bilgi,<br />

mektuplar, informal görüşmeler <strong>ve</strong> raporlar yoluyla toplanır <strong>ve</strong> dağıtılır. Huber'e göre bilginin<br />

yayılmasının ya da dağıtılmasının büyüklüğü oranında örgütün öğrenmesi de büyük olur.<br />

Günümüzde telefon, faks <strong>ve</strong> yüz yüze görüşme gibi geleneksel iletişim araçlarının yanısıra email,<br />

bülten tahtaları, bilgisayarla konferans sistemleri gibi bilgisayar medya iletişim<br />

sistemleri bilginin yayılmasını kolaylaştırabilir.<br />

Bilgiyi çözümleme: Yayılan bilginin düzeni oranında bilginin de çözümlenmesi yani daha<br />

fazla bilginin yayılması sürecidir. Bilgiyi yorumlarken ortaya bir şey çıkarma duygusuyla<br />

bütünleşmeleri, örgütsel öğrenmeyi geliştirir.<br />

Örgütsel hafıza: Örgütsel öğrenmenin paylaşılması, örgütsel hafızanın etkililiğine bağlıdır.<br />

Öğrenen örgütler için en büyük değişim, bilginin çözümlenmesi <strong>ve</strong> rahatlıkla kullanılacak<br />

örgütsel hafızanın oluşturulmasıdır. Bunlar da ancak, örgütün farklı bilgi sistemlerine sahip<br />

olmasıyla mümkündür. Örgütsel hafıza, yaşanmış deneyimlerin, anlatılanların gelecekte<br />

referans olarak kullanılmak üzere saklanmasıyla gelişir.<br />

Örgütsel Öğrenmeyi Kolaylaştıracak Unsurlar<br />

Marsick <strong>ve</strong> Watkıns’e (1997) göre örgütsel öğrenmeyi kolaylaştırmak <strong>ve</strong><br />

hızlandırmak için gerekli unsurları kullanan örgütler başarılı olurlar. (Töremen, 2001:61)<br />

Bunlar, şöyle gruplandırılabilir:<br />

l. Yapı: Öğrenen örgütler, mekanik yapı olan uzaklaşıp, esnek <strong>ve</strong> organik yapılara <strong>uyum</strong><br />

sağlamalıdır.<br />

ll.Çevre: Öğrenen örgütler, kendilerini rekabet içinde bulabilecekleri, yenilikçi, bir çevreye<br />

uyarlamaları gerekir. Rekabet, örgütlere kendi performanslarını başkalarının<br />

performanslarıyla karşılaştırma imkanı <strong>ve</strong>recek <strong>ve</strong> bu etkinlikten hareketle öğrenme oluşur.


lll. Teknoloji: Bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda, teknolojinin öğrenmeye olumlu<br />

etkisi olduğu görülmüştür. Multimedya iletişimleri, bilgisayar destekli öğrenme gibi<br />

yöntemlerin gizli bilgiyi ortaya çıkarmada faydası olduğu görülmüştür.<br />

Örgütsel Öğrenmenin Engelleri<br />

Örgütsel yapılar, çalışma grupları <strong>ve</strong> örgütsel sistemler, öğrenmeye yardım<br />

edebildikleri gibi aynı zamanda örgütsel öğrenmeyi engelleyebilirler (Yener, 1997:21).<br />

Bunlar; şöyle sıralanabilirler:<br />

a)Bürokrasi: Bürokratik örgütler, değiştirilmesi en zor yapılardır. Öğrenme bürokratları çok<br />

rahatsız eder <strong>ve</strong> politikalar , kurallar <strong>ve</strong> şekilcilik anlayışının değişmesini istemezler.<br />

Çalışanları güdüleyecek bir lider <strong>ve</strong> esnek bir örgüt yapısı örgütsel öğrenmeyi destekler.<br />

b)Zayıf İletişim:Telefonla yapılan diyaloglar, peşin hükümler, rutin yarışma, iletişimi<br />

engeller <strong>ve</strong> böylece gerekli moral desteğini yakalayamayan örgüt üyeleri bilgiye<br />

ulaşamazlar.<br />

c) Zayıf liderlik: Geleneksel liderler, öğrenme etkinliklerine nadiren eşlik eder. Mevzuata<br />

bağlıdırlar, çalışanları desteklemezler. Oysa öğrenmeyi cesaretlendirip güçlendiren liderlere<br />

gereksinim vardır.<br />

d) Vizyonsuzluk: Örgütte bir amaç ortaklığı, paylaşılan bir vizyon <strong>ve</strong> birbirlerinin çabalarını<br />

tamamlama yönünde bir anlayış gelişmediğinde kişisel çıkarlar, takım vizyonun önüne<br />

geçer.<br />

e) Katı Hiyerarşi: Bilgiyi sınırlar. Karar <strong>ve</strong>rme yetkisi yönetimde olduğundan<br />

yönetimdekiler statülerini <strong>ve</strong> konumlarını korumak için <strong>değişime</strong> karşı direnirler.<br />

f) Hacim: Genellikle küçük örgütler, daha iyi <strong>ve</strong> daha hızlı öğrenirler. Az kaynak <strong>ve</strong> az<br />

elemanla yeterince bilgiyi kazanabilirler. Büyük örgütlerde öğrenme <strong>ve</strong> dönüt almada<br />

hantallık ortaya çıkar.<br />

g) Kaynak Kullanımı: Bazı örgütler bilginin yayılmasını istemez, ya da bunu nasıl<br />

yapacaklarını bilemeyebilirler. Bazen de, bunu becerebilseler de çalışanlar ilgisiz kalabilir.<br />

Motivasyon çalışması yapılarak bu sorun çözülebilir. Örneğin. “Bilmiyordum” demek yerine<br />

“Bilgiyi yanlış kullandım, ama denedim” demesi özendirilir. Hatta bazı yöneticiler, bilgiyi<br />

eksik kullanarak,çalışanları bunu tamamlamaya teşvik edebilirler.


Okul Örgütlerinde Öğrenme<br />

Son yıllarda okul etkinliği ya da diğer bir deyişle Etkili Okul, Okul Geliştirme Gelişen<br />

Okul <strong>ve</strong> Toplam Kalite Yönetimi, Laboratuar Okullar adı altında yoğun çalışmalar<br />

yapılmaktadır.<br />

Okul örgütlerinde sistemin amacı, <strong>gelişmeye</strong> uymak <strong>ve</strong> mevcut uygulamaları<br />

korumaktır. Okullar, gelişen dünyaya <strong>uyum</strong> <strong>sağlamak</strong> zorundadırlar. Çünkü kapalı sistemler<br />

uzun ömürlü olmazlar <strong>ve</strong> bilgi yetersizliğinden etkilenebilirler.<br />

Okullarda örgütsel öğrenme aktiviteleri iki temel yapı üzerine kurulmuştur. Birincisi<br />

okullarda en önemli hizmeti yürüten öğretmenlerdir. Öğretmenler potansiyel olarak okulu<br />

öğrenen bir örgüt haline getirmede önemli rol oynarlar. Diğeri ise yönetim <strong>ve</strong> karar <strong>ve</strong>rme<br />

süreçleridir. İkisi birbirini desteklerse öğrenme gerçekleşir.<br />

Öğrenen okullarda aileler, <strong>ve</strong>liler, öğretmenler, okul personel, <strong>ve</strong> öğrenciler okul<br />

komitelerini oluşturup okul yönetim yapılanmasında değişik bir yaklaşım getirirler. OGYE<br />

yani planlı okul gelişim modelinin yapılanmasını buna benzetmektedir.<br />

Bu modelde en temel esas, <strong>gelişmeye</strong> olumlu bakan bir kültürün varlığıdır. Okul<br />

personelinin olumlu yönde gelişmesine katkıda bulunacak, örgütsel etkinlikler hakkında bilgi<br />

akışını sağlayarak, hata <strong>ve</strong> eksikleri kolayca belirleyecek, güçlü öğrenen bir okul kültürü<br />

gereklidir. Ancak öğretmenler örgütsel öğrenmeye ancak, sınıflarını okulun diğer<br />

sınıflarından ayıran bir sınır, bir vizyon belirledikleri <strong>ve</strong> okulun bilgilenmesine katkıda<br />

bulunduklarında katılabilirler. Bunlar diğer öğretmenlerle işbirliği, bilgi paylaşımı, yeni<br />

öneriler getirme ile gerçekleşebilir.<br />

Öğretmenler, ebe<strong>ve</strong>ynler, okul yöneticileri, üst yöneticileri resmi görevliler <strong>ve</strong><br />

öğrenciler gibi gruplar arasında hedeflere ulaşma sürecinde karmaşa yaşayabilirler. Mimar,<br />

mühendislerin malzemesinden farklı olarak karşısında farklı imajlardan oluşmuş gruplar<br />

vardır. Şehir merkezindeki gibi eğitimin başarısız olduğu yerlerde, hem yenilikçilerin bu<br />

okullarda değişiklik yapacak kadar süre çalışmadıklarından, hem de işlerini<br />

zorlaştıracağından korkan öğretmenlerin yeniliğe karşı çıkmasından dolayı, denenen çok az<br />

şey vardır (Glasser, 1999:130) (BOO).


Okullarda Örgütsel Öğrenmeye Direniş<br />

Rait’e göre okullarda örgütsel öğrenmeye karşı koyuş dört düzeyde ortaya çıkar:<br />

(Töremen, 2001:94)<br />

Aracı Kurumlar Politikası:<br />

Merkezi yönetim sistemi ile yönetilen ülkemizde okullar, seçilmiş millet<strong>ve</strong>killerinden<br />

mahalli idarelere kadar uzanan bir başka grubun etkisindedir. Eğitimin bilimsel yönü dikkate<br />

alınmaksızın, herkesin eğitimden en iyi anladığı anlayışının hakim olması okullarda<br />

gelişmeyi olumsuz yönde etkiler. Okullar, siyasi otoriteye uygun insan yetiştirme anlayışıyla<br />

kanunların <strong>ve</strong> devlet işleyişinin göz hapsindedir.<br />

Okulların Kurumsallaşmış Kültürü:<br />

20.yy’ın ilk yarısında bilimsel yönetimin, okul yönetiminde de etkili olmasıyla<br />

endüstride olduğu gibi standart performansa önem <strong>ve</strong>rilmeye başlanmıştır. Son on yıllık<br />

yenileşme çabalarına rağmen okul kitapları, eğitsel dergiler, fiziki planlar <strong>ve</strong> personel gibi<br />

eski sistemimizin tüm izleri kaybolmadıkça yenileşme biraz zor gerçekleşecektir. Shon’a<br />

(1971) göre okulları “ Aynı kalmakta mücadele etme“ eğilimi olarak tanımlanan, dinamik bir<br />

muhafazakarlığı temsil ederler. Dinamik muhafazakarlığını sürdüren sosyal bir sistemin<br />

durum değişikliğini üstlenmesi beklenemez. Her değişiklik gayreti, bir tür savaş gibi<br />

algılanır. Sonuç olarak risk alma, inceleme <strong>ve</strong> örgütsel öğrenme davranışlarını araştırma<br />

kurumsallaşmış ortamların vasıflarıyla uyuşamazlar <strong>ve</strong> bu öğrenmeye direnişin ikinci<br />

basamağını oluşturur.<br />

Öğretmenler <strong>ve</strong> Öğretim:<br />

Tüm eğitim uzmanları, aynı zamanda öğrencilik konusunda uzmandırlar. Bacharach<br />

(1990) “Bir öğretmenin karşısındaki 25 öğrenciden biri olmanın, ne kadar hoş bir şey<br />

olduğunu herkes bilir. Fakat 25 öğrencinin karşısında, bir öğretmenin ne durumda olduğunu<br />

anlamakta güçlük çekerler” diye bu durumu açıklar. Öğretmen olmayanlar, öğretmenlerin<br />

yaptıkları işin ne kadar karmaşık olduğunu anlamakta güçlük çekerler. Öğretmenler, toplam<br />

olarak bir saatlik ders başına 200 pedagojik karar <strong>ve</strong>rmektedir. Her karar dersin akışına <strong>ve</strong><br />

planlamada değişiklere neden olabilir. İdari <strong>ve</strong> mesleki sorumluluklar, ücretlerin düşüklüğü<br />

<strong>ve</strong> formal ilerlememe, yöneticilerin örgütsel gelişmeyi engellemeleri <strong>ve</strong> kaynak eksiklikleri<br />

gibi değişkenler, öğretmenlerin <strong>gelişmeye</strong> yönelik kabiliyetlerini azaltır. Ayrıca okulların


yapısal özelliklerinden dolayı, öğretmenlerin arasında evrensel <strong>ve</strong> bilimsel normların<br />

gelişmesi güçleşir. (Töremen, 2001:98)<br />

Örgütsel öğrenmede, öğretmenlerin mesleği gereği diğer yetişkinlerden ayrı kalması ,<br />

takviye yetersizliği, sıkıntılı dönemlerin baskıları gibi etkenler olumsuz etki yaratır. Rait’e<br />

(1955) göre <strong>gelişmeye</strong> açık düşüncenin eksikliğinde asıl etken öğretmenin kazandığı paranın<br />

az olmasıdır. Kendi gereksinimleri karşılanmamış öğretmenlerden, okulun gereksinimlerine<br />

cevap <strong>ve</strong>rmesi beklenemez. Bunun yanı sıra okullarda çatışmalar, demokratik yöntemlerle<br />

çözüleceği yerde güç <strong>ve</strong> otoriteyle çözülmeye <strong>ve</strong> bastırılmaya çalışılır.<br />

Gordon’a göre (1996) okullarda değişimin önündeki engelleri şöyle sıralayabiliriz<br />

(Töremen, 2001:99).<br />

Öğretmenlerin Karar Sürecine Katılmaması: Öğretmen kuralları yalnızca bilgi<br />

alış<strong>ve</strong>rişinin <strong>ve</strong> tartışmaların yapılabildiği, ancak karar aşamasında öğretmenlere hak<br />

tanımayan toplantılardır.<br />

Okulların Değişime Karşı Koyması : Yöneticilerin çoğu yanlışları bildikleri halde<br />

düzeltmeye çalışmazlar.<br />

Bir Örnek Değerleri Kabul Ettirmek: Okullar, öğretmen <strong>ve</strong> öğrencilere yönelik bir örnek<br />

kuralların kabul ettirildiği yerler olması nedeniyle değişimi engeller.<br />

Okulların Suçu Başkasına Atması: Öğrenciler öğretmenleri, öğretmenler müdürleri,<br />

müdürler müfettişleri, müfettişler bakanlığı suçlarlar.<br />

Öğretmenler, hemen tüm yaşantılarında patronca yönetildiklerinden, gü<strong>ve</strong>nsiz<br />

hissederler <strong>ve</strong> bu, çoğu kez, yeni düşünceler denemeye karşı isteksizlik olarak kendini<br />

gösterir (Glasser. 1999:196) (OKE).<br />

Kendisini okul yöneticisine aşırı biçimde adayan bir öğretmen, okuldaki yenileşmeyi<br />

engelleyebileceği gibi, yönetici de haksız biçimde bu öğretmeni ödüllendirebilir. Eğitim<br />

sistemimizde özellikle yenileşme etkinliklerinin yeterli ölçüde yapılamamasının<br />

nedenlerinden birisi de görevin gerektirdiği bilgi <strong>ve</strong> beceriye sahip olanların değil, üst<br />

yöneticilerin beklentilerine göre hareket eden, onunla ters düşmeyen insanların yönetim<br />

kademelerine atanmalarıdır. Bu durum, yönetim kademelerinde genç değil, yaşlı insanların<br />

yer almasını doğurduğundan, bu insanların yeni fikirler üretmesini olanaklı kılmamaktadır<br />

(Celep, 2000:30).


Bireysel algılama sınırlandırılması:<br />

Öğretmenler arasında işbirliğini geliştirme, örgütsel öğrenme için en önemli<br />

adımlardan birisidir. Araştırma <strong>ve</strong> düşünme konusunda uzmanlaşmış öğretmenler açısından,<br />

etkinlik geliştirme <strong>ve</strong> öğrenme biraz zordur. Mesleki iletişimin olmayışı, sesli düşünmeyi<br />

başlatır. Kendini ispat etme süreçleri <strong>ve</strong> öğretim uygulamalarının tartışılma süreçleri gibi<br />

gelir. Oysa, ortak çalışmanın değeri öğretmenlere kavratılmış olsa, meslektaşlarla pedagojik<br />

<strong>ve</strong> eğitim felsefesi tartışılsa çift aşamalı öğrenme kavram <strong>ve</strong> metotları tepkilerin şiddetini<br />

eksiltir.<br />

Öğrenen Okul<br />

Wallace, Öğrenen okul olabilmek için temelde şunların gerçekleştirilmesi gerektiğini ileri<br />

sürer: (Töremen; 2001:104)<br />

1.Yansıtıcı diyalog<br />

2.Öğretmenler arası etkileşim<br />

3.Öğrencinin öğrenmesine ortak odaklanma<br />

4.Eğitim personeli arasındaki işbirliği<br />

5.Yaygınlaşmış değer <strong>ve</strong> normlar<br />

Eğitim kurumları farklı bir vizyon oluşturmak için değerlerin seçimini dikkatli yapmalıdır.<br />

Eğitimin temel amacı aktif öğrenenleri çoğaltmaktır.<br />

Öğrenen Okulun Amaçları<br />

Öğrenen okulun amaçlarını şu düzeylerde ele alabiliriz: (Töremen, 2001:104)<br />

1)Değerlerin yönettiği öğrenme<br />

2)Bilişsel farklılığın dikkate alınması<br />

3)Bütüncül öğrenme<br />

Öğrenen okulda akıntıya kapılmamak için kavramların anlam değiştirmesi gerekir. Örneğin;<br />

Pedagoji: Aktif öğrenme üzerine vurgu,<br />

Program: Öğrenci merkezli program ,doğru eğilim,<br />

Değerlendirme: Şekilsel <strong>ve</strong> pozitif değerlendirme,<br />

İşbirliği: Kurumsal çalışma, mesai arkadaşlığı , diyalog <strong>ve</strong> görüşme,


Ortaklık: Okular, ebe<strong>ve</strong>ynler, halk (Töremen, 2001:105).<br />

Öğrenme Kültürü<br />

Öğrenme kültürü; örgütün içinde bulunduğu çevrenin temel yargılarını yaygınlaştırmak<br />

durumunda olduğu bir kültürdür.<br />

Balasubrama-nian’a göre, öğrenen bir örgüt kültürü oluşturmak için altı zorunlu eylem vardır:<br />

(Töremen, 2001:107)<br />

1.Sürekli öğrenme fırsatları oluşturmak,<br />

2.Diyalog <strong>ve</strong> görüşme ayarlamak<br />

3.İşbirliği <strong>ve</strong> takım halinde öğrenmeyi teşvik etmek,<br />

4.Ganimet sistemleri yerleştirip öğrenmeyi yaygınlaştırmak,<br />

5. Çalışanları ortak bir vizyona yönlendirmek,<br />

6.Örgütü çevresiyle bütünleştirmektir.<br />

Öğrenen Okulun Değerleri<br />

Öğrenen okullar belli değerlere sahiptir. Bunlar şöyle sıralanabilir:<br />

Herkesin olduğu gibi kabul edilmesi <strong>ve</strong> değerli olduğu düşüncesi:<br />

Bilgi üreten, ekonomik getirisinden yararlanmaktadır. Bu nedenle eğitime yapılan yatırım,<br />

pahalı ama en iyi yatırımdır. Eğitimin malzemesi insan olduğuna göre, insanın yaşam<br />

kalitesinin artmasına dikkat edilmelidir.<br />

Bireysel kapasite <strong>ve</strong> başarı: Öğrenen okulda her öğrencinin öğrenebileceğine inanıldığından<br />

öğrenmeyi engelleyen sorunları temeline inip , çözmek önemlidir. Nixon, bireylerin<br />

kapasitelerine <strong>ve</strong> bireysel boyutlarına göre bu durumu açıklar. Bu bireysel boyutları, estetik<br />

<strong>ve</strong> iş becerisi, dilbilim <strong>ve</strong> edebi yeterlik, matematik, bilimsel, ahlaki, ruhsal, fiziki, insan <strong>ve</strong><br />

sosyal diye gruplandırır.<br />

İdeali olma <strong>ve</strong> kendine gü<strong>ve</strong>nme: Bireyler öğrenmede <strong>ve</strong> öğrenmenin getireceği kazanç <strong>ve</strong><br />

güç sayesinde kendini geliştirme eğilimindedirler.<br />

Sorumluluk <strong>ve</strong> özerklilik için güçlendirme: Öğrenen okulun görevi öğrencilere davranış,<br />

bilgi <strong>ve</strong> deneyim kazandırmaktır. Öğrenen okul bilgiyi değil , bilgiye ulaşma yollarını<br />

öğretmelidir.


Toplum <strong>ve</strong> başkaları için sorumluluk almak: Nixon’a göre öğrenen okul, öğrencilere<br />

başarılarla dolu bir hayatta almaları gereken kararların <strong>ve</strong> sorumlulukların nasıl alınacağını<br />

öğretir.<br />

Vizyon <strong>ve</strong> hedef: Öğrenen okul, öğrencilerden ümidini kesmeyen, gelecek için mutluluğu<br />

öngören, başarıyı yüksekliği hedefleyen bir örgüttür.<br />

Personel İlgisi: İşbirliği içindeki öğretmenler, kendilerini okulu geliştirmeyi hedefleyen<br />

takımın bir üyesi olarak görürler.<br />

Kalite için araştırma: Öğrenen okul, her öğrenci için araştırma ortamı sağlar. Okulun<br />

örgütsel öğrenme derecesi onun kaliteye bakış açısıyla aynı değerdedir.<br />

Ebe<strong>ve</strong>yn katılımı: Öğrenen okulda öğretmenler <strong>ve</strong>liler, toplum karşılıklı <strong>ve</strong> bağımsız olarak<br />

iyi <strong>ve</strong> güzeli yapmaya çalışırlar.<br />

Toplum ilgisi: Öğrenen okul, toplumda hayat kalitesini arttırmak, özgü<strong>ve</strong>ne değer <strong>ve</strong>rmek,<br />

herkese sorumluluk <strong>ve</strong>rmek üzere yapılanmıştır.<br />

Öğrenen Okulda Uygulanan Yöntemler<br />

Aktif Öğrenme: Öğrencileri aktifleştirmenin en önemli yolu derslerde<br />

motivasyonlarını arttırmak, merak uyandırmaktır. Öğrenci katılımıyla öğretmenler arasındaki<br />

mesleki tartışmalar, öğrenci çalışmaları aktif öğrenmenin karakteristik özellikleridir. Nıxon’a<br />

göre bunlar;<br />

a)Öğrenci merkezli öğrenme- Kendi kendine öğrenen, kendini yöneten-yapı geliştirir<br />

b)Katılım <strong>ve</strong> diyalog- Problem çözme, sanatların icra edilmesi, bağımsız araştırma takım<br />

halinde öğrenmeyi geliştirir.<br />

Pasif Öğrenme: Anlık <strong>ve</strong> tesadüfi öğrenmede, öğrenen kişi için bilinçli bir karar<br />

<strong>ve</strong>rmez. Anında, istenmeden oluşan öğrenme, gerçekleştirilen kişilere göre öğrenmeye özel<br />

dikkat etmedeki amaç öğrenme düzeyini yaşamasıdır.<br />

İşbirlikçi Öğrenme:Öğrenen okul, birlikte öğrenme alışkanlığını kazandırmayı<br />

amaçlayan okuldur. Ortak vizyon <strong>ve</strong> bireysel yetenekleri değerlendirme önemlidir.<br />

Müdüründen müstahdemine, öğretmeninden öğrencisine, <strong>ve</strong>lisine kadar herkes önemlidir.<br />

Burada asıl zorluk, takım becerilerinin geliştirilmesidir. Deneyerek, pratikleşir <strong>ve</strong> kolektif<br />

öğrenme becerileri geliştirilir.


Firestone <strong>ve</strong> Pennell’e göre işbirliğine dayalı olarak ortaya çıkan öğrenme fırsatları,<br />

öğretmenin yeterlik duygusunu arttırabilmektedir. Öğrenme fırsatları, öğretmenlere yeni<br />

teknikler <strong>ve</strong>ya yaklaşımları kullanma, yeni amaç <strong>ve</strong> içeriklerden yararlanma olanağı<br />

sağlayarak beceri değişimini arttırmaktadır (Celep, 2000:114).<br />

Öğrenen Okulda Değerlendirme<br />

Öğrenen okulda değerlendirme motivasyonu arttırmaya yönelik “pozitif değerlendirmedir”.<br />

Nıxon’a göre pozitif değerlendirme esasları şu şekildedir: (Töremen 2001:122)<br />

Başarıyı tescil etmek <strong>ve</strong> yaymak,<br />

Destekleyici ilgi (Öğrenci ihtiyacına uygun eğitim),<br />

Öğrencilerin öz değerlendirme yapması,<br />

Öğrenmeyi birleştirme <strong>ve</strong> değerlendirmedir.<br />

Öğrenen Okulda Program Geliştirme<br />

Nıxon’a göre öğrenen okul programı öğrenci merkezlidir. Programda esas olan<br />

öğrencilerin öğrendiklerini uygulayabilme yeterliğidir. Öğrenen okulun öğrenci merkezli<br />

programının özellikleri şunlardır: (Töremen, 2001:123)<br />

Uygun bir program: Öğrenciler programın kendi ihtiyaçlarını karşıladığına inanırlar.<br />

Geniş bir program: Bilişsel, politik, sosyal <strong>ve</strong> kültürel eğitimin programları birbirinden<br />

yararlanacak biçimde ele alınır.<br />

Uyumlu <strong>ve</strong> entegre bir program: Farklı programlar işbirlikçi bir süreçte ele alınır.<br />

Esnek bir program: Değişen dünyaya <strong>uyum</strong> sağlayabilecek, arayışlara açık bir programdır.<br />

Gelişmiş bir program: Bilginin sürekliliğini sağlayacak bir programdır.


YÖNTEM<br />

BÖLÜM III<br />

Araştırma Modeli<br />

Bu araştımada, araştırmanın amacına uygun olarak ilişkisel tarama madeli kullanılmıştır.<br />

Evren <strong>ve</strong> Örneklem<br />

Araştırmanın evrenini, Edirne Merkez İlköğretim Okullarında 2003-2004 Öğretim yılında<br />

görev yapan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenler oluşturmaktadır.<br />

Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okulu sayısı: 35<br />

Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okulları yönetici (müdür) sayısı: 33<br />

Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okulları yönetici (müdür yrd.) sayısı: 30<br />

Edirne Merkez İlçe İlköğretim Okulları öğretmen sayısı:785<br />

Araştırmanın örneklemini Edirne Merkez’de yer alan 12 İlköğretim okulunda 2003-2004<br />

Öğretim yılında görev yapan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenler oluşturmaktadır. Bu okullardan 10<br />

tanesi Devlet Okulu, 2 tanesi Özel Okuldur.<br />

Araştırmayla ilgili olarak 188 kişiye anket <strong>ve</strong>rilmiştir. Bunların 171’i öğretmen, 12’ si<br />

yöneticidir. 5 kişi görevini belirtmemiştir.<br />

Verilerin Toplanması <strong>ve</strong> Çözümü<br />

Ankette sorulan toplam 67 soru içerik açısından incelenerek, Gazi Ünv. Eğitim<br />

Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yöneticiliği <strong>ve</strong> Deneticiliği Bilim Dalı’nda 2000’de hazırlanan<br />

“İlköğretim Okullarını Öğrenen Organizasyona Dönüştürmede Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmen<br />

Algıları” adlı Yüksek Lisans Tezi’ nden alınmış <strong>ve</strong> 5 Faktöre ayrılmıştır. Bu faktörlerin<br />

belirlenmesinde bir uzmanla birlikte maddeler faktörlere ayrılmış <strong>ve</strong> adlandırılmıştır:<br />

1.Faktör:Vizyon olarak adlandırılmıştır.<br />

2.Faktör:Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme olarak adlandırılmıştır.<br />

3.Faktör:Değişim Kültürü Oluşturma olarak adlandırılmıştır.<br />

4.Faktör:Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme olarak adlandırılmıştır.<br />

5.Faktör:Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme olarak adlandırılmıştır.


Araştırmanın sonucuna ulaşmak için, Edirne Merkez ‘de yer alan 12 İlköğretim<br />

Okulunda 2003-2004 Öğretim yılında görev yapan öğretmenlere <strong>ve</strong> yöneticilere “Okullarda<br />

Örgütsel Öğrenme Düzeyi” anketi uygulanmıştır. Anket formu Gazi Ünv. Eğitim Bilimleri<br />

Enstitüsü, Eğitim Yöneticiliği <strong>ve</strong> Deneticiliği Bilim Dalı’nda 2000’de hazırlanan “İlköğretim<br />

okullarını Öğrenen Organizasyona Dönüştürmede Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmen Algıları” adlı<br />

Yüksek Lisans Tezi’ nden alınarak kullanılmıştır. Söz konusu araştırmada ankete <strong>ve</strong>rilen<br />

yanıtların 7 bağımsız değişkene göre dağılımı değerlendirilmiştir. Bu araştırmada farklı<br />

bağımsız değişkenler kullanılmıştır. Anket, 67 sorudan oluşmaktadır. Soru modelleri 5’li<br />

Likert derecelendirmesine göre yapılandırılmıştır. Bunlar:<br />

1.Hiçbir zaman / Katılmıyorum,<br />

2.Nadiren / Çok az Katılıyorum,<br />

3.Ara sıra / Katılıyorum,<br />

4. Her zaman / Tamamen Katılıyorum<br />

Bu araştırmada elde edilen <strong>ve</strong>riler, bilgisayar ortamında SPSS istatistik programı<br />

yardımıyla değerlendirilmiştir.<br />

Gü<strong>ve</strong>nilirlik Analizi Sonuçları<br />

Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmenlerin Viyonlarını değerlendirmeye yönelik olarak sorulan<br />

soruların analizi sonucu Cronbach’s Alpha 0,909 bulunmuştur.<br />

Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmenlerin Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ye ilişkin görüşlerini<br />

değerlendirmeye yönelik olarak sorulan soruların analizi sonucu Cronbach’s Alpha 0,904<br />

bulunmuştur.<br />

Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmenlerin Değişim Kültürü oluşturma’ya ilişkin görüşlerini<br />

değerlendirmeye yönelik olarak sorulan soruların analizi sonucu Cronbach’s Alpha 0,953<br />

bulunmuştur.<br />

Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmenlerin Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ye ilişkin<br />

görüşlerini değerlendirmeye yönelik olarak sorulan soruların analizi sonucu Cronbach’s<br />

Alpha 0,948 bulunmuştur.


Yönetici <strong>ve</strong> Öğretmenlerin Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ye<br />

ilişkin görüşlerini değerlendirmeye yönelik olarak sorulan soruların analizi sonucu<br />

Cronbach’s Alpha 0,944 bulunmuştur.<br />

Faktörlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov - Smirnov testi ile incelenmiş<br />

<strong>ve</strong> Tablo:1’de görüldüğü gibi bütün faktörlerin normal dağıldığı bulunmuştur. Bu nedenle<br />

İstatiksel analizlerde Parametik Testler kullanılmıştır.<br />

TABLO 1: Faktörlerin normal dağılıma uygunluğu tablosu.<br />

Kolmogorov-Smirnov Z 1,238 ,781 ,687 ,833 ,950<br />

Anlamlılık ,093 ,575 ,733 ,491 ,327


BULGULAR<br />

BÖLÜM IV<br />

BULGULAR VE YORUM<br />

Ankete katılanların özellikleri <strong>ve</strong> okul çevresini değerlendirmelerine ilişkin bulgular:<br />

TABLO 2: Ankete katılanların sorulara <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlara ilişkin sonuçlar<br />

N<br />

x1<br />

Okuldaki<br />

göreviniz<br />

x2<br />

Cinsiyet<br />

İstatistik<br />

x3 Mezun<br />

olduğunuz<br />

okul<br />

x4<br />

Mesleki<br />

kıdem<br />

x5<br />

Medeni<br />

durum<br />

x6<br />

Çocuğunun<br />

olup<br />

olmadığı<br />

x7 Okul<br />

çevresinin<br />

sosyo<br />

kültürel<br />

durumu<br />

Geçerli 183 178 178 183 183 179 184<br />

Geçersiz 5 10 10 5 5 9 4<br />

Tablo 2’de görüldüğü gibi uygulanan ankette, ankete katılanlardan okulda yapmakta<br />

olduğu göre<strong>ve</strong> ilişkin soruya 183 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş, 5 kişi boş bırakmıştır. Cinsiyeti<br />

öğrenmeye ilişkin soruya 178 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş 10 kişi boş bırakmıştır. Mezun olduğu okulu<br />

öğrenmeye yönelik olarak sorulan soruya 178 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş, 10 kişi boş bırakmıştır.<br />

Meslekteki kıdemi öğrenmeye yönelik soruya 183 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş, 5 kişi boş bırakmıştır.<br />

Medeni durumu öğrenmeye ilişkin soruya 183 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş, 5 kişi boş bırakmıştır.<br />

Çocuğun olup olmadığına ilişkin olarak sorulan soruya 179 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş 9 kişi boş<br />

bırakmıştır. Okul çe<strong>ve</strong>resinin sosyo-kültürel seviyesini öğrenmeye ilişik olarak sorulan<br />

soruya 184 kişi yanıt <strong>ve</strong>rmiş, 4 kişi boş bırakmıştır.


TABLO 3: Ankete katılanların okuldaki görevlerine ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x1 Okuldaki göreviniz<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 Yönetici 12 6,4 6,6 6,6<br />

2 Öğretmen 171 91,0 93,4 100,0<br />

Toplam 183 97,3 100,0<br />

Geçersiz Sistem 5 2,7<br />

Toplam 188 100,0<br />

Tablo 3’ te görüldüğü gibi ankete katılanların 12’si ( % 6,4 ) yönetici, 171’i ( % 91,0 )<br />

ise öğretmenlerden oluşmakta, 5 ( % 2,7 ) kişinin görevi hakkında bilgi edinilememektedir.<br />

TABLO 4: Ankete katılanların cinsiyetlerine ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x2 Cinsiyet<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 Kadın 117 62,2 65,7 65,7<br />

2 Erkek 61 32,4 34,3 100,0<br />

Toplam 178 94,7 100,0<br />

Geçersiz Sistem 10 5,3<br />

Toplam 188 100,0<br />

Tablo 4’ te görüldüğü gibi ankete katılanların 117’si ( % 62,2 ) kadın, 61’i ( % 32,4 )<br />

ise erkektir. 10 kişi ( % 5,3 ) bu soruyu yanıtsız bırakmıştır.<br />

TABLO 5: Ankete katılanların mezun oldukları okullara ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x3 Mezun olduğunuz okul<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 Eğitim Enst. 47 25,0 26,4 26,4<br />

2 Eğitim Fak. 80 42,6 44,9 71,3<br />

3 Fen Edebiyat Fak. 18 9,6 10,1 81,5<br />

4 Diğer 33 17,6 18,5 100,0<br />

Toplam 178 94,7 100,0<br />

Geçersiz Sistem 10 5,3<br />

Toplam 188 100,0


Tablo 5’ te görüldüğü gibi, ankete katılanların 47’si ( % 25,0 ) Eğitim Enstitüsü<br />

mezunu, 80’i ( % 42,6 ) Eğitim Fakültesi mezunu, 18’ i ( % 9,6 ) Fen Edebiyat Fakültesi<br />

mezunu, 33’ ü ( % 17,6 ) diğer fakültelerden mezun <strong>ve</strong> 10 kişi( % 5,3 ) nin mezun olduğu<br />

okul bilinmemekte. İstatistik sonuçlarına göre ankete katılanların büyük çoğunluğunun<br />

Eğitimle ilgili <strong>ve</strong> öğretmen yetiştiren bölümlerden mezun oldukları görülmektedir.<br />

TABLO 6: Ankete katılanların mesleki kıdemlerine ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x4 Mesleki kıdem<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 0-5 yıl 41 21,8 22,4 22,4<br />

2 6-10 yıl 17 9,0 9,3 31,7<br />

3 11-15 yıl 34 18,1 18,6 50,3<br />

4 16-20 yıl 33 17,6 18,0 68,3<br />

5 21+ yıl 58 30,9 31,7 100,0<br />

Toplam 183 97,3 100,0<br />

Geçersiz Sistem 5 2,7<br />

Toplam 188 100,0<br />

Tablo 6’ da görüldüğü gibi, ankete katılanların 41’i ( % 21,8 ) 0 – 5 yıl arası kıdeme<br />

sahip, 17’si ( % 9,0 ) 6 – 10 yıl arası kıdeme sahip, 34’ ü ( % 18,1 ) 11 – 15 yı arası kıdeme<br />

sahip, 33’ ü ( % 17,6 ) 16 – 20 yı arası kıdeme sahip, 58’ i ( % 30,9 ) 21 yıl <strong>ve</strong> üzeri kıdeme<br />

sahip. 5 kişinin ( % 2,7 ) kıdem yılı hakkında bilgi edinilememektedir. İstatistik sonuçlarına<br />

göre ankete katılanların büyük çoğunluğunun 16 –20 yıl arası kıdeme sahip oldukları<br />

görülmektedir.<br />

TABLO 7: Ankete katılanların medeni durumlarına ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x5 Medeni durum<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 Evli 151 80,3 82,5 82,5<br />

2 Bekar 32 17,0 17,5 100,0<br />

Toplam 183 97,3 100,0<br />

Geçersiz Sistem 5 2,7<br />

Toplam 188 100,0


Tablo 7’ de görüldüğü gibi, ankete katılanların 151’i ( % 80,3 ) evli olduğunu, 32’si<br />

(% 17,0 ) bekar olduğunu ifade etmiş, 5 kişi ( % 2,7 ) bu maddeyi boş bırakmıştır. İstatistik<br />

sonuçlarına göre ankete katılanların büyük çoğunluğunun evli olduğu görülmektedir.<br />

TABLO 8: Ankete katılanların çocuk sahibi olup olmadıklarına ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x6 Çocuğunun olup olmadığı<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 var 140 74,5 78,2 78,2<br />

2 yok 39 20,7 21,8 100,0<br />

Toplam 179 95,2 100,0<br />

Geçersiz Sistem 9 4,8<br />

Toplam 188 100,0<br />

Tablo 8’ de görüldüğü gibi, ankete katılanların 140’ı ( % 74,5 ) çocuk sahibi<br />

olduğunu, 39’u ( % 20,7 ) çocuk sahibi olmadığını ifade etmiş, 9 kişi ( % 4,8 ) bu maddeyi<br />

boş bırakmıştır. İstatistik sonuçlarına göre ankete katılanların büyük çoğunluğunun çocuk<br />

sahibi olduğu görülmektedir.<br />

TABLO 9: Ankete katılanların görev yapmakta oldukları okulların sosyo-kültürel<br />

düzeylerine ilişkin sonuçlar<br />

Geçerli<br />

x7 Okul çevresinin sosyo kültürel durumu<br />

Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde Kümülatif Yüzde<br />

1 düşük 40 21,3 21,7 21,7<br />

2 orta 102 54,3 55,4 77,2<br />

3 yüksek 42 22,3 22,8 100,0<br />

Toplam 184 97,9 100,0<br />

Geçersiz Sistem 4 2,1<br />

Toplam 188 100,0<br />

Tablo 9’ da görüldüğü gibi, ankete katılanların 40’ı ( % 21,3 ) görev yapmakta<br />

olduğu okulun çevresinin sosyo- kültürel düzeyini ‘düşük’ olarak değerlendirmiş, 102’si ( %<br />

54,3 ) görev yapmakta olduğu okulun çevresinin sosyo- kültürel düzeyini ‘orta’ olarak<br />

değerlendirmiş, 42’si ( % 22,3 )görev yapmakta olduğu okulun çevresinin sosyo- kültürel<br />

düzeyini ‘yüksek’ olarak değerlendirmiş, 4 kişi ( % 2,1 ) bu maddeyi boş bırakmıştır.


İstatistik sonuçlarına göre ankete katılanların büyük çoğunluğunun görev yapmakta oldukları<br />

okulların çevresini sosyo- kültürel açıdan ‘orta’ olarak gördükleri söylenebilir.<br />

Ankete katılanların T-Testi sonuçları:<br />

TABLO 10: Ankete katılanların görev türleri açısından faktörlere ilişkin T-Testi<br />

sonuçları<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong><br />

destekleme<br />

f3 Değişim kültürü<br />

oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru<br />

hizmeti gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş<br />

birliği <strong>ve</strong> örgüt yapısını<br />

yenileme<br />

x1<br />

Okuldaki<br />

göreviniz N Ortalama<br />

Standart<br />

Sapma t<br />

Serbestlik<br />

Derecesi Anlamlılık<br />

1 Yönetici<br />

2<br />

10 3,9417 0,46489<br />

Öğretmen 162 3,9079 0,69229 0,152 170 0,88<br />

1 Yönetici<br />

2<br />

11 4,1894 0,66572<br />

Öğretmen 162 3,4774 0,7468 3,079 171 0,002<br />

1 Yönetici<br />

2<br />

12 4,3542 0,75863<br />

Öğretmen 163 3,6369 0,78234 3,071 173 0,002<br />

1 Yönetici<br />

2<br />

12 4,1905 0,90368<br />

Öğretmen 153 3,7092 0,81758 1,949 163 0,053<br />

1 Yönetici<br />

2<br />

11 4,3427 0,69773<br />

Öğretmen 116 3,6512 0,81839 2,708 125 0,008<br />

Tablo 10’da görüldüğü gibi ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları<br />

açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir.<br />

( t = 0,152 P> 0,05 )<br />

Ankete katılanların ‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ açısından yönetici <strong>ve</strong><br />

öğretmen oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. (t = 3,079 P< 0,01 )<br />

Yöneticiler personelin geliştirilip desteklendiğini düşünmekte, öğretmenler ise<br />

yöneticilere göre personelin yeteri kadar desteklenip geliştirilmediğini<br />

düşünmektedirler.<br />

‘Değişim Kültürü Oluşturma’ açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları<br />

arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. (t = 3,071 P< 0,01 ) Yöneticiler görev<br />

yaptıkları okullarda değişim kültürünün varlığından söz ederken öğretmenler ise<br />

‘Değişim Kültürü Oluştuma’ açısından okullarını yöneticilere göre yeterli<br />

bulmamaktadırlar.


‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ yi algılayışları açısından<br />

yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. ( t = 1,949<br />

P> 0,05 )<br />

‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından yönetici <strong>ve</strong><br />

öğretmen oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. (t = 2,708 P< 0,01 )<br />

Yöneticiler görev yaptıkları okullarda farklı gruplarla işbirliği yaptıklarını <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısının gerekler doğrultusunda yenilendiğini düşünürken öğretmenler ise<br />

yöneticilere göre farklı gruplarla iletişimin yeterli olmadığını <strong>ve</strong> örgüt yapısının<br />

gerekler doğrultusunda yenilenmediğini ifade etmişlerdir.<br />

TABLO 11:Ankete katılanların cinsiyetleri açısından faktörlere ilişkin T-Testi sonuçları<br />

x2<br />

Standart Serbestlik<br />

Cinsiyet N Ortalama Sapma t derecesi Anlamlılık<br />

1 Kadın 111 3,9204 0,65515<br />

f1 Vizyon 2 Erkek 56 3,8661 0,73335 0,486 165 0,628<br />

f2 Personel<br />

geliştirme <strong>ve</strong><br />

1 Kadın 108 3,439 0,7208<br />

destekleme 2 Erkek 60 3,6347 0,83631 -1,591 166 0,114<br />

f3 Değişim<br />

kültürü<br />

1 Kadın 111 3,6115 0,75087<br />

oluşturma 2 Erkek 59 3,7956 0,89921 -1,419 168 0,158<br />

f4 Değişen<br />

süreçte doğru<br />

hizmeti<br />

1 Kadın 101 3,7016 0,79683<br />

gerçekleştirme 2 Erkek 58 3,7833 0,89504 -0,595 157 0,553<br />

f5 Farklı<br />

gruplarla iş<br />

birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını<br />

1 Kadın 82 3,6313 0,79361<br />

yenileme 2 Erkek 42 3,8462 0,89771 -1,364 122 0,175<br />

Tablo 11’de görüldüğü gibi ankete katılanların ‘kadın’ <strong>ve</strong> ‘erkek’ oluşları<br />

açısından tüm faktörlerde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Tüm yönetici <strong>ve</strong><br />

öğretmenlerin Vizyon (t = 0,486 P>0,05), Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme (t = -<br />

1,591 P>0,05) , Değişim Kültürü Oluşturma (t = -1,419 P>0,05) , Değişen Süreçte<br />

Doğru Hizmeti Gerçekleştirme(t = 0,595 P>0,05) <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong><br />

Örgüt Yapısını Yenileme(t = -1,364 P>0,05) faktörlerini algılayışları kadın <strong>ve</strong> erkek<br />

oluşlarına göre birbirlerinden farklı değildir. (P>0,05)


TABLO 12:Ankete katılanların medeni durumları açısından faktörlere ilişkin T-<br />

Testi sonuçları<br />

x5<br />

Medeni<br />

Standart Serbestlik<br />

durum N Ortalama Sapma t derecesi Anlamlılık<br />

1 Evli<br />

2<br />

144 3,9728 0,59791<br />

f1 Vizyon Bekar 28 3,5387 0,90764 3,199 170 0,002<br />

f2 Personel 1 Evli 145 3,5236 0,73681<br />

geliştirme <strong>ve</strong> 2<br />

destekleme Bekar 28 3,4554 0,8521 0,437 171 0,663<br />

f3 Değişim 1 Evli 143 3,7032 0,75262<br />

kültürü 2<br />

oluşturma Bekar 31 3,5423 0,9905 1,016 172 0,311<br />

f4 Değişen<br />

süreçte doğru<br />

1 Evli 134 3,7953 0,78348<br />

hizmeti 2<br />

gerçekleştirme Bekar 29 3,436 0,96652 2,144 161 0,034<br />

f5 Farklı<br />

gruplarla iş<br />

birliği <strong>ve</strong><br />

1 Evli 103 3,77 0,76192<br />

örgüt yapısını 2<br />

yenileme Bekar 23 3,3244 1,00722 2,383 124 0,019<br />

Tablo 12’de görüldüğü gibi ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları açısından<br />

‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür.( t = 3,199 P< 0,01 )<br />

Evli olanlara oranla bekarların vizyonu algılayışları daha yüksektir.<br />

‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’(t = 0,437 P> 0,05 ) <strong>ve</strong> ‘Değişim Kültürü<br />

Oluşturma’(t = 1,016 P> 0,05 ) faktörleri açısından ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ oluşları arasında<br />

anlamlı bir farklılık görülmemiştir.<br />

‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ yi algılayışları açısından ‘evli’<br />

<strong>ve</strong> ‘bekar’ oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür.( t = 2,144 P< 0,05 ) Evli<br />

olanlara oranla bekarlar Değişen Süreçte doğru hizmetin gerçekleştirildiğini ifade<br />

etmişlerdir.<br />

‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından ‘evli’ <strong>ve</strong><br />

‘bekar’ oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür.(t = 2,383 P< 0,05 ) Bekar<br />

olanlar görev yaptıkları okullarda farklı gruplarla işbirliği yaptıklarını <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısının gerekler doğrultusunda yenilendiğini düşünürken, evli olanlar ise bekarlara<br />

oranla farklı gruplarla iletişimin yeterli olmadığını <strong>ve</strong> örgüt yapısının gerekler<br />

doğrultusunda yenilenmediğini ifade etmişlerdir.


TABLO 13:Ankete katılanların çocuk sahibi olup olmadıkları açısından faktörlere<br />

ilişkin T-Testi sonuçları<br />

x6<br />

Çocuğunun<br />

olup<br />

Standart<br />

olmadığı N Ortalama Sapma t<br />

1 var 133 3,9818 0,60575<br />

Serbestlik<br />

derecesi Anlamlılık<br />

f1 Vizyon 2 yok 35 3,7119 0,85614 2,137 166 0,034<br />

f2 Personel<br />

geliştirme <strong>ve</strong><br />

1 var 135 3,529 0,72171<br />

destekleme 2 yok 34 3,5025 0,89129 0,183 167 0,855<br />

f3 Değişim<br />

kültürü<br />

1 var 132 3,6946 0,73578<br />

oluşturma 2 yok 38 3,6809 0,99043 0,093 168 0,926<br />

f4 Değişen<br />

süreçte doğru<br />

hizmeti<br />

1 var 126 3,7727 0,78732<br />

gerçekleştirme 2 yok 34 3,666 0,94462 0,671 158 0,503<br />

f5 Farklı<br />

gruplarla iş<br />

birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

1 var 96 3,7644 0,74603<br />

yapısını yenileme 2 yok 29 3,5279 1,06721 1,345 123 0,181<br />

Tablo 13’te görüldüğü gibi ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları açısından<br />

‘çocuk sahibi’ olmaları <strong>ve</strong> olmamaları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. (t =<br />

2,137 P< 0,05 ) Çocuk sahibi olmayanların ‘Vizyon’ u algılayışları, çocuk sahibi<br />

olanlara oranla daha yüksektir.<br />

Ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘çocuk sahibi’ olup olmadıkları<br />

açısından diğer 4 faktörde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Ankete katılan<br />

herkesin Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme(t = 0,183 P> 0,05), Değişim Kültürü<br />

Oluşturma (t = 0,093 P> 0,05 ), Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme (t =<br />

0,671) <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme (t = 1,345 P> 0,05)<br />

faktörlerini algılayışları çocuk sahibi olup olmadıklarına ilişkin olarak birbirlerinden<br />

farklı değildir.


TABLO 14:Ankete katılanların mezun oldukları okullar açısından faktörlere<br />

ilişkin dağılımı<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong><br />

destekleme<br />

f3 Değişim kültürü<br />

oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru<br />

hizmeti gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği<br />

<strong>ve</strong> örgüt yapısını yenileme<br />

N Ortalama<br />

Standart<br />

Sapma<br />

Eğitim Enst. 45 4,0407 ,53525<br />

Eğitim Fak. 76 3,9068 ,68772<br />

Fen Edebiyat Fak. 17 3,5588 1,02264<br />

Diğer 30 3,9333 ,61837<br />

Total 168 3,9122 ,68684<br />

Eğitim Enst. 47 3,5833 ,65686<br />

Eğitim Fak. 73 3,5126 ,74893<br />

3 Fen Edebiyat Fak. 17 3,2745 ,96859<br />

4 Diğer 31 3,5403 ,80791<br />

Total 168 3,5134 ,75837<br />

1 Eğitim Enst. 46 3,8234 ,68011<br />

2 Eğitim Fak. 77 3,6875 ,82081<br />

3 Fen Edebiyat Fak. 17 3,5257 1,04069<br />

4 Diğer 30 3,5542 ,77068<br />

Total 170 3,6846 ,80088<br />

1 Eğitim Enst. 43 3,9352 ,65703<br />

2 Eğitim Fak. 71 3,7243 ,80923<br />

3 Fen Edebiyat Fak. 17 3,3529 1,06530<br />

4 Diğer 29 3,7537 ,91922<br />

Total 160 3,7469 ,83172<br />

1 Eğitim Enst. 30 3,8821 ,66287<br />

2 Eğitim Fak. 59 3,6297 ,86623<br />

3 Fen Edebiyat Fak. 13 3,4675 1,03892<br />

4 Diğer 22 3,7902 ,80544<br />

Total 124 3,7022 ,83133


f1 Vizyon<br />

TABLO 15:Ankete katılanların mezun oldukları okullar açısından faktörlere<br />

ilişkin F -Testi sonuçları (ANOVA)<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong> destekleme<br />

f3 Değişim kültürü oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru hizmeti<br />

gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını yenileme<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

Karelerin<br />

Toplamı<br />

df Ortalama F Anlamlılık<br />

2,882 3 ,961 2,076 ,105<br />

75,899 164 ,463<br />

Toplam 78,781 167<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

1,223 3 ,408 ,705 ,550<br />

94,824 164 ,578<br />

Toplam 96,046 167<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

1,826 3 ,609 ,948 ,419<br />

106,571 166 ,642<br />

Toplam 108,397 169<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

4,201 3 1,400 2,065 ,107<br />

105,787 156 ,678<br />

Toplam 109,988 159<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

2,167 3 ,722 1,046 ,375<br />

82,838 120 ,690<br />

Toplam 85,006 123<br />

Tablo 14 <strong>ve</strong> 15’te görüldüğü gibi ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘mezun<br />

oldukları okulların niteliği’ açısından tüm faktörlerde anlamlı bir değişiklik<br />

bulunmamıştır. Tüm katılımcıların Vizyon (t=0,105 P>0,05) Personel Geliştirme <strong>ve</strong><br />

Destekleme (t=0,550 P>0,05) , Değişim Kültürü Oluşturma (t=0,419 P>0,05) , Değişen<br />

Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme (t=0,107 P>0,05) <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği<br />

<strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme (t=0,375 P>0,05) faktörlerini algılayışları ‘mezun<br />

oldukları okullara’ göre birbirlerinden farklı değildir.


TABLO: 16 Ankete katılanların mesleki kıdemleri açısından dağılımı<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong> destekleme<br />

f3 Değişim kültürü oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru hizmeti<br />

gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını yenileme<br />

N Ortalama Standart Sapma<br />

1 0-5 yıl 38 3,6974 ,82278<br />

2 6-10 yıl 15 3,8333 ,68429<br />

3 11-15 yıl 33 3,8990 ,54117<br />

4 16-20 yıl 31 4,0753 ,65946<br />

5 21+ yıl 55 3,9924 ,63894<br />

Total 172 3,9104 ,68012<br />

1 0-5 yıl 37 3,4752 ,82469<br />

2 6-10 yıl 15 3,4000 ,62852<br />

3 11-15 yıl 33 3,3586 ,60470<br />

4 16-20 yıl 31 3,5780 ,73154<br />

5 21+ yıl 57 3,6594 ,83144<br />

Total 173 3,5255 ,75805<br />

1 0-5 yıl 40 3,6500 ,94392<br />

2 6-10 yıl 16 3,5664 ,69839<br />

3 11-15 yıl 33 3,5170 ,63953<br />

4 16-20 yıl 32 3,7715 ,77310<br />

5 21+ yıl 54 3,8032 ,81476<br />

Total 175 3,6868 ,79893<br />

1 0-5 yıl 37 3,6351 ,95547<br />

2 6-10 yıl 16 3,3795 ,85425<br />

3 11-15 yıl 29 3,6330 ,71115<br />

4 16-20 yıl 30 3,8476 ,74106<br />

5 21+ yıl 52 3,9505 ,80745<br />

Total 164 3,7487 ,83117<br />

1 0-5 yıl 31 3,4491 ,96529<br />

2 6-10 yıl 10 3,9231 ,52922<br />

3 11-15 yıl 25 3,5415 ,82356<br />

4 16-20 yıl 26 3,8787 ,62688<br />

5 21+ yıl 35 3,9011 ,82080<br />

Total 127 3,7171 ,82022


TABLO: 17 Ankete katılanların mesleki kıdemleri açısından faktörlere ilişkin F Testi<br />

sonuçları (ANOVA)<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong> destekleme<br />

f3 Değişim kültürü oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru hizmeti<br />

gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını yenileme<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

Karelerin<br />

Toplamı<br />

df Ortalama F Anlamlılık<br />

3,031 4 ,758 1,663 ,161<br />

76,067 167 ,455<br />

Toplam 79,097 171<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

2,356 4 ,589 1,025 ,396<br />

96,483 168 ,574<br />

Toplam 98,839 172<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

2,199 4 ,550 ,858 ,490<br />

108,864 170 ,640<br />

Toplam 111,062 174<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

5,459 4 1,365 2,025 ,093<br />

107,148 159 ,674<br />

Toplam 112,607 163<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

5,285 4 1,321 2,028 ,095<br />

79,483 122 ,652<br />

Toplam 84,768 126<br />

Tablo 16 <strong>ve</strong> 17’de görüldüğü gibi ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘meslekteki<br />

kıdemleri’ açısından tüm faktörlerde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Tüm<br />

katılımcıların Vizyon(t=0,161 P>0,05) , Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme(t=0,396<br />

P>0,05) , Değişim Kültürü Oluşturma(t=0,490 P>0,05) , Değişen Süreçte Doğru Hizmeti<br />

Gerçekleştirme(t=0,093 P>0,05) <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını<br />

Yenileme(t=0,095 P>0,05) faktörlerini algılayışları ‘mesleki kıdemlerine’ göre<br />

birbirlerinden farklı değildir.


TABLO: 18 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyleri açısından dağılımı<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong> destekleme<br />

f3 Değişim kültürü oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru hizmeti<br />

gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını yenileme<br />

N Ortalama<br />

Standart<br />

Sapma<br />

1 düşük 40 3,6354 ,78235<br />

2 orta 95 3,8825 ,58781<br />

3<br />

yüksek<br />

38 4,2851 ,62139<br />

Total 173 3,9138 ,67801<br />

1 düşük 39 3,1880 ,80494<br />

2 orta 95 3,4254 ,63214<br />

3<br />

yüksek<br />

40 4,1000 ,69676<br />

Total 174 3,5273 ,75919<br />

1 düşük 39 3,3910 ,81449<br />

2 orta 99 3,5922 ,73434<br />

3<br />

yüksek<br />

37 4,2348 ,70993<br />

Total 175 3,6832 ,80088<br />

1 düşük 37 3,5290 ,80204<br />

2 orta 88 3,5942 ,80043<br />

3<br />

yüksek<br />

39 4,2894 ,70653<br />

Total 164 3,7448 ,83318<br />

1 düşük 28 3,5385 ,93088<br />

2 orta 69 3,5362 ,75622<br />

3<br />

yüksek<br />

31 4,2283 ,68125<br />

Total 128 3,7043 ,82975


TABLO: 19 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyleri açısından faktörlere ilişkin F-Testi sonuçları (ANOVA)<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel<br />

geliştirme <strong>ve</strong><br />

destekleme<br />

f3 Değişim kültürü<br />

oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte<br />

doğru hizmeti<br />

gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla<br />

iş birliği <strong>ve</strong> örgüt<br />

yapısını yenileme<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

Karelerin<br />

Toplamı<br />

df Ortalama F Anlamlılık<br />

8,432 2 4,216 10,146 ,000<br />

70,636 170 ,416<br />

Toplam 79,068 172<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

18,594 2 9,297 19,599 ,000<br />

81,117 171 ,474<br />

Toplam 99,711 173<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

15,407 2 7,704 13,774 ,000<br />

96,199 172 ,559<br />

Toplam 111,606 174<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

15,287 2 7,643 12,574 ,000<br />

97,867 161 ,608<br />

Toplam 113,154 163<br />

Gruplar<br />

Arasında<br />

Gruplar<br />

İçinde<br />

11,231 2 5,615 9,211 ,000<br />

76,207 125 ,610<br />

Toplam 87,437 127


TABLO: 20 Ankete katılanların görev yaptıkları okulların çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyleri açısından faktörlere ilişkin çoklu karşılaştırmalar<br />

Bağımlı Değişkenler<br />

f1 Vizyon<br />

f2 Personel geliştirme <strong>ve</strong><br />

destekleme<br />

f3 Değişim kültürü oluşturma<br />

f4 Değişen süreçte doğru<br />

hizmeti gerçekleştirme<br />

f5 Farklı gruplarla iş birliği<br />

<strong>ve</strong> örgüt yapısını yenileme<br />

Tukey HSD<br />

(I) x7 Okul çevresinin<br />

sosyo kültürel durumu<br />

1 düşük<br />

2 orta<br />

3 yüksek<br />

1 düşük<br />

2 orta<br />

3 yüksek<br />

1 düşük<br />

2 orta<br />

3 yüksek<br />

1 düşük<br />

2 orta<br />

3 yüksek<br />

1 düşük<br />

2 orta<br />

3 yüksek<br />

* The mean difference is significant at the .05 le<strong>ve</strong>l.<br />

(J) x7 Okul çevresinin<br />

sosyo kültürel durumu<br />

Ortalama<br />

fark (I-J) Anlamlılık<br />

2 orta -,24704 ,107<br />

3 yüksek -,64967(*) ,000<br />

1 düşük ,24704 ,107<br />

3 yüksek -,40263(*) ,004<br />

1 düşük ,64967(*) ,000<br />

2 orta ,40263(*) ,004<br />

2 orta -,23740 ,169<br />

3 yüksek -,91197(*) ,000<br />

1 düşük ,23740 ,169<br />

3 yüksek -,67456(*) ,000<br />

1 düşük ,91197(*) ,000<br />

2 orta ,67456(*) ,000<br />

2 orta -,20115 ,332<br />

3 yüksek -,84377(*) ,000<br />

1 düşük ,20115 ,332<br />

3 yüksek -,64263(*) ,000<br />

1 düşük ,84377(*) ,000<br />

2 orta ,64263(*) ,000<br />

2 orta -,06520 ,905<br />

3 yüksek -,76042(*) ,000<br />

1 düşük ,06520 ,905<br />

3 yüksek -,69522(*) ,000<br />

1 düşük ,76042(*) ,000<br />

2 orta ,69522(*) ,000<br />

2 orta ,00223 1,000<br />

3 yüksek -,68983(*) ,003<br />

1 düşük -,00223 1,000<br />

3 yüksek -,69206(*) ,000<br />

1 düşük ,68983(*) ,003<br />

2 orta ,69206(*) ,000


Tablo 18, 19 <strong>ve</strong> 20’de görüldüğü gibi ankete katılanlarda Vizyonu algılayışları<br />

açısından okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘düşük’ bulanlarla ‘yüksek’ bulanlar<br />

arasında (t= ,000 P


Gerçekleştirme’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’<br />

bulanlara oranla daha düşüktür.<br />

‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından okul çevresinin<br />

sosyo-kültürel düzeyini düşük bulanlarla yüksek bulanlar arasında (t=,003 P


SONUÇ<br />

BÖLÜM V<br />

SONUÇ VE ÖNERİLER<br />

1.Ankete katılanların ‚yönetici’ <strong>ve</strong> ‚öğretmen’ değişkenleri açısından faktörlere göre<br />

oluşan sonuçlar:<br />

Ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları<br />

arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Kurumda birlikte çalışan bireylerin ‘Vizyon’<br />

algıları aynıdır. Bu durum, çalışma ortamının bireysel görüşleri ortadan kaldırdığı <strong>ve</strong> kişileri<br />

ortak hedeflerde birleştirdiği sonucunu doğurmaktadır.<br />

‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları arasında<br />

anlamlı bir farklılık görülmüştür.Yöneticiler personelin geliştirilip desteklendiğini düşünmekte,<br />

öğretmenler ise yöneticilere göre personelin yeteri kadar desteklenip geliştirilmediğini<br />

düşünmektedirler. Örgütleri öğrenen örgüte dönüştürmede en büyük etken personelin<br />

geliştirilmesidir. Araştırma sonunda bu faktöre ilişkin olarak çıkan farklılık yönetici <strong>ve</strong><br />

öğretmenler arasında yeterli iletişimin olmadığının <strong>ve</strong> ‘gelişim’ , ‘destekleme’ konularında<br />

ortak görüşlerin paylaşılmadığının göstergesidir.<br />

‘Değişim Kültürü Oluşturma’ açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen oluşları arasında anlamlı<br />

bir farklılık görülmüştür. Yöneticiler görev yaptıkları okullarda değişim kültürünün varlığından<br />

söz ederken öğretmenler ise ‘Değişim Kültürü Oluştuma’ açısından okullarını yöneticilere göre<br />

yeterli bulmamaktadırlar. Yöneticiler görev yaptıkları okulların <strong>değişime</strong> ayak uydurabildiği<br />

görüşünde birleşirken, öğretmenlerin <strong>değişime</strong> ilişkin algıları farklıdır.<br />

‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ yi algılayışları açısından yönetici <strong>ve</strong><br />

öğretmen oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Değişim <strong>ve</strong> destekleme<br />

konularında birbirlerinden ayrılan yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin yaptıkları hizmetin doğruluğu<br />

noktasında birleşmeleri anlamlıdır.


‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından yönetici <strong>ve</strong> öğretmen<br />

oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür.Yöneticiler görev yaptıkları okullarda farklı<br />

gruplarla işbirliği yaptıklarını <strong>ve</strong> örgüt yapısının gerekler doğrultusunda yenilendiğini<br />

düşünürken öğretmenler ise yöneticilere göre farklı gruplarla iletişimin yeterli olmadığını <strong>ve</strong><br />

örgüt yapısının gerekler doğrultusunda yenilenmediğini ifade etmişlerdir.<br />

2.Ankete katılanların ‘kadın’ <strong>ve</strong> ‘erkek’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan<br />

sonuçlar:<br />

Ankete katılanların ‘kadın’ <strong>ve</strong> ‘erkek’ oluşları açısından tüm faktörlerde anlamlı bir<br />

değişiklik bulunmamıştır. Tüm yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin Vizyon, Personel Geliştirme <strong>ve</strong><br />

Destekleme, Değişim Kültürü Oluşturma, Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme <strong>ve</strong><br />

Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme faktörlerini algılayışları kadın <strong>ve</strong> erkek<br />

oluşlarına göre birbirlerinden farklı değildir.<br />

3.Ankete katılanların ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan<br />

sonuçlar:<br />

Ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları açısından ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ oluşları arasında<br />

anlamlı bir farklılık görülmüştür. Evli olanlara oranla bekarların vizyonu algılayışları daha<br />

yüksektir. Evli olmanın getirdiği sorumluluklarla mesleğe <strong>ve</strong> çalışma ortamının geleceğine<br />

ilişkin kaygılar daha da artmaktadır. Evli olanlar bekar olanlara oranla daha yüksek bir vizyona<br />

sahiptir. Bu durumun ortaya çıkmasında bekarların mesleğe yeni adım atmış olmaları <strong>ve</strong> henüz<br />

yeterli birikimlerinin olmaması da etkendir.<br />

‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ <strong>ve</strong> ‘Değişim Kültürü Oluşturma’ faktörleri<br />

açısından ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’ oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Evli <strong>ve</strong> bekarlar<br />

kurum içinde kendilerine yönelik eylemlerde ortak görüşlerde birleşmişlerdir.<br />

‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ yi algılayışları açısından ‘evli’ <strong>ve</strong><br />

‘bekar’ oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. Evli olanlara oranla bekarlar<br />

Değişen Süreçte doğru Hizmetin Gerçekleştirildiğini ifade etmişlerdir. Bu sonucun ortaya<br />

çıkmasında mesleki kaygıların söz konusu olduğu görülmektedir.<br />

‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından ‘evli’ <strong>ve</strong> ‘bekar’<br />

oluşları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür.Bekar olanlar görev yaptıkları okullarda


farklı gruplarla işbirliği yaptıklarını <strong>ve</strong> örgüt yapısının gerekler doğrultusunda yenilendiğini<br />

düşünürken, evli olanlar ise bekarlara oranla farklı gruplarla iletişimin yeterli olmadığını <strong>ve</strong><br />

örgüt yapısının gerekler doğrultusunda yenilenmediğini ifade etmişlerdir.<br />

4.Ankete katılanların ‘çocuk sahibi’ olup olmamaları değişkenleri açısından faktörlere<br />

göre oluşan sonuçlar:<br />

Ankete katılanların ‘Vizyon’ u algılayışları açısından ‘çocuk sahibi’ olmaları <strong>ve</strong> olmamaları<br />

arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. Çocuk sahibi olmayanların ‘Vizyon’ u<br />

algılayışları, çocuk sahibi olanlara oranla daha yüksektir.<br />

Ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘çocuk sahibi’ olup olmadıkları açısından diğer 4<br />

faktörde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Ankete katılan herkesin Personel Geliştirme<br />

<strong>ve</strong> Destekleme, Değişim Kültürü Oluşturma, Değişen Süreçte Doğru Hizmeti<br />

Gerçekleştirme <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme faktörlerini<br />

algılayışları çocuk sahibi olup olmadıklarına ilişkin olarak birbirlerinden farklı değildir. Bu<br />

durum bireylerin çalışma ortamına ilişkin algılarında çocuklarının etkili olmadığını<br />

göstermektedir.<br />

5.Ankete katılanların ‘mezun oldukları okulların niteliği’ değişkenleri açısından<br />

faktörlere göre oluşan sonuçlar:<br />

Ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘mezun oldukları okulların niteliği’ açısından<br />

tüm faktörlerde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Tüm katılımcıların Vizyon, Personel<br />

Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme, Değişim Kültürü Oluşturma, Değişen Süreçte Doğru Hizmeti<br />

Gerçekleştirme <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme faktörlerini<br />

algılayışları ‘mezun oldukları okullara’ göre birbirlerinden farklı değildir. Araştırmda böyle bir<br />

sonucun çıkmış olması anlamlıdır. Çünkü öğretmen yetiştiren okullarımızda son yıllarda<br />

uygulanan çağdaş sistemlerin <strong>ve</strong> uygulamaya dönük yeniliklerin okul ortamında kendini<br />

göstermediği görülmektedir. Yani bireyler ne tür eğitim alırlarsa alsınlar içinde bulundakları<br />

okul kültürüne <strong>uyum</strong> <strong>sağlamak</strong>tadırlar ki bu durumda da okuldaki gizli liderlerin görüş <strong>ve</strong><br />

uygulamaları doğrultusunda bir algı belirmektedir.<br />

6.Ankete katılanların ‘mesleki kıdem’ değişkenleri açısından faktörlere göre oluşan<br />

sonuçlar:


Ankete katılanların <strong>ve</strong>rdikleri yanıtlarda ‘meslekteki kıdemleri’ açısından tüm<br />

faktörlerde anlamlı bir değişiklik bulunmamıştır. Tüm katılımcıların Vizyon, Personel<br />

Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme, Değişim Kültürü Oluşturma, Değişen Süreçte Doğru Hizmeti<br />

Gerçekleştirme <strong>ve</strong> Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme faktörlerini<br />

algılayışları ‘mesleki kıdemlerine’ göre birbirlerinden farklı değildir. Kıdeme dayalı olarak<br />

hiçbir farklılığın gözlenmemesi anlamlıdır; çünkü bireylerin yaşları eğitimlerini tamamladıkları<br />

yıllar göz önüne alındığında değişiklik olması bekelenebilir. Bu durum aynı kurumda çalışan<br />

farklı kıdeme sahip çalışanların düşünceleri ile birbirlerini etkilelemelerinin bir göstergesi<br />

olabilir.<br />

7.Ankete katılanların ‘okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyi’ değişkenleri açısından<br />

faktörlere göre oluşan sonuçlar:<br />

Ankete katılanlarda Vizyonu algılayışları açısından okul çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyini ‘düşük’ bulanlarla ‘yüksek’ bulanlar arasında, <strong>ve</strong> ‘orta’ bulanlarla ‘yüksek’ bulanlar<br />

arasında, anlamlı bir farklılık görülmüştür. Okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘düşük’<br />

bulanların Vizyonu, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha<br />

düşüktür. Aynı şekilde okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘orta’ bulanların Vizyonu, okul<br />

çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür.<br />

‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ açısından okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini<br />

düşük bulanlarla yüksek bulanlar arasında, <strong>ve</strong> orta bulanlarla yüksek bulanlar arasında anlamlı<br />

bir farklılık görülmüştür. Okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘düşük’ bulanların ‘Personel<br />

Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini<br />

‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür. Aynı şekilde okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini<br />

‘orta’ bulanların ‘Personel Geliştirme <strong>ve</strong> Destekleme’konusundaki algıları, okul çevresinin<br />

sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür.<br />

‘Değişim Kültürü Oluşturma’ açısından okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini düşük<br />

bulanlarla yüksek bulanlar arasında, <strong>ve</strong> orta bulanlarla yüksek bulanlar arasında anlamlı bir<br />

farklılık görülmüştür. Okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘düşük’ bulanların ‘Değişim<br />

Kültürü Oluşturma’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’<br />

bulanlara oranla daha düşüktür. Aynı şekilde okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘orta’


ulanların ‘Değişim Kültürü Oluşturma’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür.<br />

‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ yi algılayışları açısından okul<br />

çevresinin sosyo-kültürel düzeyini düşük bulanlarla yüksek bulanlar arasında, <strong>ve</strong> orta bulanlarla<br />

yüksek bulanlar arasında, anlamlı bir farklılık görülmüştür. Okul çevresinin sosyo-kültürel<br />

düzeyini ‘düşük’ bulanların ‘Değişen Süreçte Doğru Hizmeti Gerçekleştirme’ konusundaki<br />

algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür. Aynı<br />

şekilde okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘orta’ bulanların ‘Değişen Süreçte Doğru<br />

Hizmeti Gerçekleştirme’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini<br />

‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür.<br />

‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ açısından okul çevresinin sosyokültürel<br />

düzeyini düşük bulanlarla yüksek bulanlar arasında, <strong>ve</strong> orta bulanlarla yüksek bulanlar<br />

arasında, anlamlı bir farklılık görülmüştür. Okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘düşük’<br />

bulanların ‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt Yapısını Yenileme’ konusundaki algıları, okul<br />

çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’ bulanlara oranla daha düşüktür. Aynı şekilde okul<br />

çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘orta’ bulanların ‘Farklı Gruplarla İşbirliği <strong>ve</strong> Örgüt<br />

Yapısını Yenileme’ konusundaki algıları, okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyini ‘yüksek’<br />

bulanlara oranla daha düşüktür. En fazla anlamlı farklılıkların Okul Çevresinin Sosyo-Kültürel<br />

düzeyini değerlendirme bağımsız değişkenine göre çıkmış olması, öğretmen <strong>ve</strong> yöneticilerin<br />

içinde yaşadıkları ortama dayalı olarak kendi kurumlarına <strong>ve</strong> çalışma ortamlarına bakış<br />

açılarını etkilediğini göstermektedir.<br />

ÖNERİLER<br />

Araştırmacılara yönelik öneriler:<br />

1.Araştırmacılar örneklem seçerken araştırmalara yönelik olarak, sık aralıklarla anket<br />

doldurmak zorunda kalan grupları almamaya dikkat etmelidirler. Anket katılımcıları çok sık<br />

doldurdukları anketlerden dolayı yanıtladıkları anketlere gereken önemi göstermemekte bu da<br />

araştırmanın sonuçlarını etkilemekte <strong>ve</strong> araştırmacının işini zorlaştırmaktadır.


2.Öğrenen Örgütlerle ilgili olarak yapılacak bir araştırmada katılımcıların sosyo-kültürel<br />

düzeylerini belirlemeye ilişkin bağımsız değişkenler de kullanılmalıdır. Çünkü sosyal çevresi<br />

gelişmiş, sivil toplum örgütlerine üye olan, teknoloji ile bütünleşmiş bir birey kendini<br />

geliştirmek isteyen <strong>ve</strong> öğrenmeye yatkın biri olacaktır. Bu da bireyin öğrenen örgüt algısını<br />

değitirecektir.<br />

Uygulamaya yönelik öneriler:<br />

1.Araştırmada medeni duruma ilişkin bağımsız değişken ile belirlenen <strong>ve</strong> bekar olanların<br />

vizyon algısının evli olanlara oranla daha yüksek çıkması sonucuna dayalı olarak;<br />

öğretmenlerin <strong>ve</strong> yöneticilerin evlilikle birlikte gelen aile sorumluluklarını aza indirgeyebilmek<br />

için çalışanların hem çalışma koşulları hem de maddi olanakları iyileştirilmelidir.<br />

2.Araştırmada kıdeme, mezun olunan okula <strong>ve</strong> bazı faktörlerde de yönetici-öğretmen<br />

değişkenlerinde bile anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Bu durum çalışanların görev yaptıkları<br />

kurumlarda birbirlerini her açıdan etkilediklerini <strong>ve</strong> bireysel gelişim <strong>ve</strong> farklılaşma için yeterli<br />

teknolojik olanaklara sahip olmadıklarını göstermektedir. Bu nedenle okullarda görev yapan<br />

yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerin kendilerini geliştirmelerine olanak tanınmalıdır.<br />

3.Okul çevresinin sosyo-kültürel düzeyinin çalışanlar üzerindeki doğrudan etkisi göz önüne<br />

alındığında okul çevresinin iyileştirilmesi <strong>ve</strong> bilinçlendirilmesinin öğretmen <strong>ve</strong> yöneticileri de<br />

harekete geçireceği görülecektir. Eğitimin okul, aile <strong>ve</strong> çevre ile bir bütün olduğunu<br />

unutmadan sürekli eğitimin toplumun tüm katmanlarına yayılması sağlanmalıdır. Eğitimle<br />

bilinçlenen aile <strong>ve</strong> çevre çocuklarının eğitiminde daha sorgulayıcı <strong>ve</strong> denetleyici olacak, bu<br />

durum da öğretmen <strong>ve</strong> yöneticiyi değişmeye sevk edecektir.


KAYNAKLAR<br />

Açıkalın, A. (1994) Teknik <strong>ve</strong> Toplumsal Yönleriyle Okul Yöneticiliği, Ankara: Pegem<br />

Yayınları<br />

Alıcıgüzel, İzzettin (1998) Çağdaş Okulda Eğitim <strong>ve</strong> Öğretim. Ankara: Sistem Yayıncılık,<br />

Aydın, M.(1991) Eğitim Yönetimi, Ankara:Hatipoğlu Yayınevi<br />

Balcı, Ali.(1993) Etkili Okul, Ankara: Erek Ofset Matbaası<br />

Balcı, A. (1995). Sosyal Bilimlerde Araştırma, Yöntem, Teknik <strong>ve</strong> İlkeler. Ankara:Erek Ofset<br />

Matbaası<br />

Başaran, İ.Ethem.(1993) Türkiye Eğitim Sistemi. Ankara: Gül Yayınevi,<br />

Başaran, İ.Ethem(1992) Yönetimde İnsan İlişkileri, Ankara:Kadıoğlu Matbaası<br />

Başaran, İ.Ethem(1989) Yönetim, Ankara: Gül Yayınevi<br />

Başaran, İ.E.(1984) Yönetime Giriş Ankara: Ankara Üni<strong>ve</strong>rsitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi<br />

Yayınları<br />

Bursalıoğlu, Ziya.(1994) Okul Yönetiminde Yeni Yapı <strong>ve</strong> Davranış, Ankara: Pegem Yay.<br />

Bursalıoğlu, Ziya.(1998) Okul Yönetiminde Yeni Yapı <strong>ve</strong> Davranış.Ankara: Pegem Yay.<br />

Celep, C. (2000). Eğitimde Örgütsel Adanma <strong>ve</strong> Öğretmenler. Ankara. Anı yayıncılık<br />

Celep, C. (2000).Eğitim Yönetimi Kursu Ders Notu, Edirne<br />

Çelik, V.(1997) Okul Kültürü <strong>ve</strong> Yönetimi, Ankara:Pegem Yayınları<br />

Elma, C.-Demir, K. (2000). Yönetimde Çağdaş Yaklaşımlar. Ankara:Anı Yayıncılık.<br />

Fındıkçı, İlhami. (1996) Bilgi Toplumunda Yoneticilerde Kendini Geliştirme<br />

İstanbul: Kültür Koleji Egitim Vakfı Yayınları<br />

Glasser, W. (1999). Okulda Kaliteli Eğitim. İstanbul: Beyaz Yayınları<br />

Glasser. W. (1999) Başarısızlığın Olmadığı Okul. İstanbul: Beyaz Yayınları.<br />

Kaya, Y.K.(1991) Eğitim Yönetimi, Ankara:Gül Yayınevi


Kaya, Y.K.(1986) Eğitim Yönetimi, Ankara:Bilim Yatınları<br />

Özdemir, S. (2000). Örgütsel Yenileşme. Ankara:Pegem Yayıncılık.<br />

Özdemir, S. (1998) Motivasyon, Takım Çalışması <strong>ve</strong> Liderlik, Ankara: 3A Araştırma Eğitim<br />

Danışmanlık Sanayi <strong>ve</strong> Ltd. Şit.<br />

Sargut, A. S. (1994). Kültürler arası Farklılaşma <strong>ve</strong> Yönetim. Ankara:Yayınevi<br />

Özden, Y. (1998). Eğitimde Dönüşüm. Ankara:Pegem Yayıncılık.<br />

Senge,P. (1993) Beşinci Disiplin. İstanbul:Yapı Kredi Yayınları.<br />

Taymaz, Haydar. (1993) Okul Yönetimi. Ankara: Saypa Kitabevi<br />

Töremen, F. (2001) Öğrenen Okul. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım<br />

Uysal Şefik. (1978) Eğitim Politikasının Belirlenmesinde Eğitimdeki Gelişmelerin Rolü<br />

Ankara:Gül Yayınevi<br />

Varoğlu ,K.-Çelik,A. vd. (1994) Kara Harp Okulu Örnek Olayı.<br />

Yaylacı, F. (1994). Örgütsel Değişme. http://eyad.hypermart.net/değişme.html


EKLER<br />

EK:1<br />

‘OKULLARIMIZDA ÖRGÜTSEL ÖĞRENME DÜZEYİ ANKETİ’<br />

NİN UYGULANDIĞI OKULLAR<br />

1.Alper Yazoğlu İlköğretim Okulu<br />

2.Atatürk İlköğretim Okulu<br />

3.Cumhuriyet İlköğretim Okulu<br />

4. 50. Yıl İlköğretim Okulu<br />

5.Fevzipaşa İlköğretim Okulu<br />

6.Ferah İlköğretim Okulu<br />

7.İstiklala İlköğretim Okulu<br />

8.Merkez İlköğretim Okulu<br />

9.Özel Edirne Beykent İlköğretim Okulu<br />

10.Özel Edirne İlköğretim Okulu<br />

11.Şehit Asım İlköğretim Okulu<br />

12.Trakya Birlik İlköğretim Okulu<br />

EK:2<br />

OKULLARIMIZDA ÖRGÜTSEL ÖĞRENME DÜZEYİ ANKETİ<br />

Sayın Öğretmenim,<br />

Bilimsel araştımalara ışık tutması amacı ile hazırlanmış olan bu anket siz sayın<br />

öğretmenlerimin samimi <strong>ve</strong> yansız görüşleri ile istenen sonuçlara ulaşmayı<br />

hedeflemektedir.<br />

“Örgütsel Öğrenme” kavramının kurumlarca daha bilinçle değerlendirildiği<br />

günümüzde, bireyin hangi konumda olursa olsun kendini bilgi dünyasının dışında<br />

tutması olanaksız görülmektedir.<br />

Örgütler, teknolojik gelişmeler sonucunda oluşan rekabet koşulları içinde yaşamlarını<br />

sürdürebilmek <strong>ve</strong> gelişmelere <strong>uyum</strong> sağlayabilmek için bilgiyi sürekli kullanmak<br />

zorundadırlar. Bunun için örgütlerin geleneksel örgüt yapılarını değiştirip, bilgiye


ulaşma, işleme <strong>ve</strong> değerlendirme yollarını örgütsel yapısına oturtarak yeniden<br />

yapılanmaları gerekir. Öğrenerek kendini yenileyen <strong>ve</strong> çevresine <strong>uyum</strong> sağlayabilen<br />

örgütlerin amaçlarını daha çabuk gerçekleştirecekleri kuşkusuzdur.<br />

Bu bilgiler ışığında oluşturulan anketin amacı; okullarımızı iyi ya da kötü olarak<br />

değerlendirmek değil, yönetici <strong>ve</strong> öğretmenlerimizin kendi okulları ile ilgili algılarını<br />

belirlemektir. Yanıtlayacağınız anket sadece araştırma amaçlı olarak kullanılacaktır. Bu<br />

nedenle lütfen kimlik bilgilerinizi belirtmeyiniz.<br />

*Anket iki bölümden oluşmaktadır,<br />

*Her iki bölümde yer alan soruların tümüne içtenlikle yanıt <strong>ve</strong>rmeniz çok önemlidir,<br />

*Anketin yanıtlanmasında AD-SOYAD YAZILMAMASI özellikle rica olunur,<br />

*Araştımaya katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim.<br />

Tel:05333450801 Ayşe URAL<br />

T.Ü.<br />

Eğt.Yön.Teftiş <strong>ve</strong> Planlama<br />

Tezsiz Yüksek Lisans Programı öğrencisi


I.BİRİNCİ BÖLÜM<br />

1.Okuldaki göreviniz: Yönetici Öğretmen<br />

2.Cinsiyetiniz: Kadın Erkek<br />

3.Mezun olduğunuz okul: Eğitim Enstitüsü<br />

Eğitim Fakültesi<br />

Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Diğer<br />

4.Mesleki kıdeminiz: 0-5 yıl 6-10 yıl<br />

<strong>ve</strong> daha üzeri<br />

11-15 yıl 16-20 yıl 21<br />

5.Medeni durumunuz: Evli Bekar<br />

6.Çocuğunuz var mı: Var Yok<br />

7.Okul çevrenizi sosyal <strong>ve</strong> kültürel açıdan nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Düşük Orta Yüksek


1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

13<br />

14<br />

15<br />

16<br />

17<br />

18<br />

Okulumuzun öğrenim amacının<br />

gerçekleştirilebilir olduğuna herkes<br />

inanır<br />

Okulumuzun öğrenim amacının<br />

gerçekleşmesinde herkes kendi<br />

payının olduğunun farkındadır.<br />

Okulumuzun gelecekte ulaşmak<br />

istediği hedef bellidir.<br />

Okulumuzda bireysel öğrenmenin<br />

gerçekleştirilmesi <strong>ve</strong> bireyselliğin<br />

oluşturulmasına önem <strong>ve</strong>rilir.<br />

Okulumuzda kişinin kendinin<br />

değerlendirebilme <strong>ve</strong> tanıma<br />

kabiliyeti önemsenir.<br />

Okulumuzda okuma ,yazma <strong>ve</strong><br />

konuşma üzerinde daha fazla durulur.<br />

Okulumuzda ;öğretmenlerin<br />

.öğrencilerin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>lilerin öğrenme<br />

beklentileri dikkate alınır.<br />

Okulumuzda bulunan herkes bilginin<br />

gücüne inanır.<br />

Okulumuzdaki yöneticiler <strong>ve</strong><br />

öğretmenler kendi amaçlarının<br />

farkındadırlar<br />

Okulumuzda performanslar sürekli<br />

değerlendirilir.<br />

Okulumuz Personeli okulumuzda<br />

bulunmaktan hoşnuttur<br />

Okulumuzda herkes sorumluluk<br />

almaya isteklidir.<br />

Öğretmenler bireysel beceri <strong>ve</strong><br />

yöntemlerini programlara katabilirler.<br />

Yönetim .bireylerin geliştirdiği yeni<br />

yöntemleri destekler.<br />

Okulumuzda sosyal aktivitelerin<br />

düzenlenmesi <strong>ve</strong> sürdürülmesi sürekli<br />

teşvik edilir<br />

Okulumuzda çalışan bireyler için<br />

eğitim programları düzenlenir.<br />

Okulumuzda herkesin bireysel<br />

yetenekleri <strong>ve</strong> ilgilerini geliştirerek<br />

etkinliklere katılmaları desteklenir.<br />

Okulumuzda çalışanların hizmet içi<br />

eğitim programlarına katılmaları<br />

sürekli teşvik edilir.<br />

Hiçbir zaman<br />

/Katılmıyorum<br />

Nadiren /<br />

Çok az<br />

katılıyorum<br />

Ara sıra<br />

/Kısmen<br />

katılıyorum<br />

Sık sık<br />

/Katılıyorum<br />

Her zaman /<br />

Tama<br />

men<br />

katılıyorum


19<br />

20<br />

21<br />

22<br />

23<br />

24<br />

25<br />

26<br />

27<br />

28<br />

29<br />

30<br />

31<br />

32<br />

33<br />

34<br />

35<br />

36<br />

37<br />

38<br />

Okulumuz kütüphanesi birçok<br />

dergiye abonedir.<br />

Okulumuzda herkesin etkili olarak<br />

kullanabileceği bilgisayar ortamı<br />

vardır.<br />

Okulumuzda alanla ilgili gelişmeler<br />

intemetten takip edilir.<br />

Okulumuzda öğretmenlerin<br />

yeterliklerini ortaya çıkaracak ortam<br />

vardır<br />

Okulumuzun gelişmesinde<br />

öğretmenlerin bireysel becerileri<br />

önemlidir.<br />

Okulumuzda .öğretmen <strong>ve</strong><br />

yöneticilerin performansları her<br />

değerlendirmede daha ileriye<br />

gitmektedir.<br />

Okulumuzda bireylerin farklı<br />

fikirlerine değer <strong>ve</strong>rilir<br />

Alternatifler sürekli gözden geçirilir.<br />

Okulunuzdaki herkes sancılı bir süreç<br />

de olsa değişimi olumlu olarak kabul<br />

eder<br />

Sürekli gelişme okulumuzun ana<br />

felsefesidir.<br />

Okulumuzdaki çalışanlar kendilerini<br />

okulumuza ait hissederler.<br />

Öğretmenler <strong>ve</strong> yöneticiler<br />

öğrenmeye isteklidirler.<br />

Yöneticiler kendilerini sürekli<br />

geliştirirken öğretmenleri de teşvik<br />

ederler.<br />

Okulumuzda öğrenci gelişimine<br />

yönelik olarak yeni öğretim teknikleri<br />

uygulanır.<br />

Okulumuzda mesai saatleri dışında<br />

gönüllülük temelli faaliyetler<br />

düzenlenir.<br />

Okuldaki sistem <strong>ve</strong> teknolojiler<br />

sürekli, ihtiyaçlara göre yenilenir.<br />

Gelişme ile ilgili farklı düşünceler<br />

ödüllendirilir.<br />

Yöneticiler <strong>ve</strong> öğretmenler<br />

birbirlerine gü<strong>ve</strong>nirler.<br />

Katılımcı bir yönetim anlayışı<br />

hakimdir<br />

Çalışanların motivasyonu yüksektir.


39<br />

40<br />

41<br />

42<br />

43<br />

44<br />

45<br />

46<br />

47<br />

48<br />

49<br />

50<br />

51<br />

52<br />

53<br />

55<br />

56<br />

57<br />

58<br />

59<br />

Okulun varlığı ,okul içindekiler için<br />

gurur kaynağıdır.<br />

Programlar güncel ihtiyaçlara göre<br />

yenilenir.<br />

Programlar öğrencilerin ilgi <strong>ve</strong><br />

isteklerine göre çeşitlilik gösterir<br />

Okulda bulunan bireyler kendilerini<br />

görevlerine <strong>ve</strong> yeniliklere<br />

adamışlardır.<br />

Okulumuzun kütüphanesi etkin<br />

olarak kullanılır.<br />

Zümre öğretmenler toplantısı her ay<br />

yapılır.<br />

Öğrencilerin istek <strong>ve</strong> beklentileri ile<br />

bireysel becerileri dikkate alınır.<br />

Okulumuzda yaşanan bir<br />

olumsuzlukta süreç kontrol edilir.<br />

Okulumuzda .belli bir program<br />

dahilinde <strong>ve</strong> belirlenmiş zamanlarda<br />

toplantı yapılır.<br />

Okulumuzda yapılan toplantılar<br />

herkes için faydalıdır.<br />

Okulumuzda bulunan bireyler<br />

görevlerinin farkındadırlar <strong>ve</strong> en iyi<br />

biçimde yerine getirirler .<br />

Okulumuzdaki bireyler rollerinin<br />

farkındadırlar.<br />

Okulumuzda öğretmen <strong>ve</strong><br />

yöneticilerin en önemli görevi<br />

öğrenmektir.<br />

Diğer okullarla işbirliği desteklenir<br />

Okulumuzdaki bireyler birbirlerini<br />

rakip olarak görmezler<br />

Karar sürecine okulumuzun bir çok<br />

kademesinden çok sayıda insan<br />

katılır.<br />

Okulunuzdaki kişiler bilgilere hızla<br />

ulaşır.<br />

Okulumuzdaki bütün personel<br />

arasında olumlu etkileşim vardır<br />

Okulumuzda bilgi kanalları çoktur <strong>ve</strong><br />

kısıtlanmamıştır.<br />

Okulumuz içinde herkes birbirinin<br />

farkındadır.


60<br />

61<br />

62<br />

63<br />

64<br />

65<br />

66<br />

67<br />

Okulumuzda herkesin kabul ettiği<br />

ortak değerler vardır.<br />

Okulumuzda her faaliyet ortak olarak<br />

sorgulanır.<br />

Okulumuzda ki çalışmalar takım<br />

çalışması ile yürütülür.<br />

Öğretmenler derslerin işlenişinde <strong>ve</strong><br />

programların uygulanmasında<br />

birbirlerini desteklerler.<br />

Okulumuzda öğretmenler arasında<br />

dayanılma vardır.<br />

Okulumuzda çalışan bireyler mesai<br />

saatleri dışında birbirleri ile<br />

görüşürler.<br />

Okulumuzdaki bireyler çevre ile bir<br />

bütün olduklarını kabul ederler.<br />

Okulumuz .diğer okullar <strong>ve</strong><br />

üni<strong>ve</strong>rsitelerle işbirliği içindedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!