21.08.2013 Views

Peygamber Efendimiz ve Çocuklar. - Fırat Üniversitesi

Peygamber Efendimiz ve Çocuklar. - Fırat Üniversitesi

Peygamber Efendimiz ve Çocuklar. - Fırat Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

PEYGAMBER EFENDİMİZ VE ÇOCUKLAR<br />

Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI *<br />

Çocuk, yüce Allah’ın insana <strong>ve</strong>rdiği en güzel nimetlerden biridir. <strong>Çocuklar</strong>ımız bizlere Allah’ın bir emanetidir.<br />

Emanetlere gereken değeri <strong>ve</strong>rmeliyiz. Nitekim Yüce Allah bu hususta şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi <strong>ve</strong><br />

çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar <strong>ve</strong> taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz.” (Tahrim, 66/6)<br />

Anne babalar çocuklarına, Allah’ın <strong>ve</strong>rdiği bir emanet nazarıyla bakmalıdırlar. Ailevî sorumlulukları yerine getirmemek<br />

anne-babanın kıyamet günü sorguya çekilecekleri bir konudur.<br />

Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v)’in çocuklarıyla olan ilişkilerinde de daima İslami prensiplere uyduğunu <strong>ve</strong> onları İslami terbiye ile<br />

yetiştirdiğini görmekteyiz.<br />

<strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong> bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban<br />

sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde <strong>ve</strong> emriniz altındakileri cehennemden korumalısınız! Onlara dinlerini<br />

öğretmelisiniz. Öğretmezseniz mesul olacaksınız.” 1<br />

Allah Resulü çocuklara yönelik tavır <strong>ve</strong> davranışlarıyla da bizlere en güzel örnekti. Zira Enes b.Malik “Aile efradına karşı<br />

<strong>Peygamber</strong>’den daha müşfik olan hiç kimseyi görmedim.” 2 demektedir. Burada Allah Resulünün çocuklarla olan<br />

münasebetini bazı yönlerden örneklerle incelemek istiyoruz.<br />

1. <strong>Çocuklar</strong>a Kaşı Sevgisi<br />

<strong>Çocuklar</strong>a karşı sınırsız bir sevgi <strong>ve</strong> şefkat gösteren <strong>Peygamber</strong>imiz (sav), onlarla çok sıkı ilişkiler kurmuş, etrafındaki<br />

bütün çocuklarla yakından ilgilenmiştir. Enes b.Malik (r.a) “<strong>Peygamber</strong>imiz ailesine <strong>ve</strong> çocuklarına karşı insanların en<br />

şefkatlisi idi.” 3 demektedir. Zira <strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong> iyi <strong>ve</strong> müşfik bir baba idi. <strong>Çocuklar</strong>ına samimi <strong>ve</strong> içten bir sevgi<br />

besliyor, yeri geldikçe de bu sevgiyi gösteriyordu.<br />

Resulullah (s.a.v), oğlu İbrahim doğduğunda çok sevinmiş, onu kucağına alıp Hz. Âişe'ye götürerek: “– Şuna bir bak!<br />

Nasıl, bana benziyor mu?” diye sevincini ortaya koymuştur. 4 İbrahim'in doğum haberini getiren Ebû Râfi'e de bir köle<br />

bağışlamıştır. 5 Doğumunun yedinci gününde akika kurbanı olarak bir koç kesmiş, 3 başını tıraş ettirip saçının ağırlığınca<br />

gümüşü yoksullara dağıtmıştır. 6<br />

2. <strong>Çocuklar</strong>a Değer Vermesi<br />

Hz. <strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong>, çocuklara adeta yetişkin bir insan muamelesi yapardı. Rasulullah, çocuklara selam <strong>ve</strong>rir, halhatırlarını<br />

sorar, hastalandıklarında ziyaretlerine gider, zaman zaman onlarla şakalaşır, eğlenir, omzuna sırtına bindirirdi;<br />

onları asla azarlamazdı. 7<br />

Enes b.Malik (r.a) Rasulullah’ın çocuklarla karşılaştığı zaman onlara: “es-Selamü aleyküm ya sıbyan” (Selam size ey<br />

çocuklar) diye selam <strong>ve</strong>rdiğini; çok sevdiği küçük kuşu ölmüş olan kardeşine ise “Ya Eba Umeyr, küçük kuşun ne oldu?”<br />

diye hal hatır sorduğunu, onu üzgün görünce de teselli ettiğini nakleder. 8<br />

3. <strong>Çocuklar</strong>ı Öpüp Okşaması<br />

<strong>Efendimiz</strong> herkese iyi davrandığı gibi çocuklara da iyi davranır, çocukların hoşuna gidecek hiçbir davranıştan sakınmazdı.<br />

Onları kucağına oturtur, okşayıp bağrına basar, omzuna ya da sırtına bindirirdi. 9<br />

<strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong>, Hz. Fâtıma huzuruna girdiğinde kalkar, elini tutar, kendisini öper <strong>ve</strong> yanına oturturdu. Fâtıma (r.a)<br />

da muhterem babasına aynı şekilde mukâbele ederdi. 10<br />

Ebu Hureyre (r.a) torunlarından birini öpen Hz. <strong>Peygamber</strong>i görünce Akra b.Habis’in: “Benim on çocuğum var, hiçbirini<br />

öpmedim.” dediğini, Resulullah’ın da ona: “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” diye cevap <strong>ve</strong>rdiğini nakleder. 11<br />

4. <strong>Çocuklar</strong>la Oynaması<br />

<strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong> çocuklarla oyunlar oynar, onların hoşlarına gidecek bazı lakaplar takarak şakalaşır <strong>ve</strong> onları<br />

eğlendirmeye çalışırdı. 12<br />

*<br />

<strong>Fırat</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. msoysaldi@hotmail.com<br />

1<br />

Buharî, Vesaya, 9.<br />

2<br />

Münavî, Feyzu’l-Kadir, V, 167.<br />

3<br />

Münavî, Feyzu’l-Kadir, V, 167.<br />

4<br />

İbn Sa'd, et-Tabakatü’l-Kübra, I, 137.<br />

5<br />

İbn Abdilber, ed-Dürer fi İhtisari’l-Meğazi <strong>ve</strong>’s-Siyer, I, 54.<br />

6<br />

İbn Sa'd, age., I, 135; İbn Esir, Üsüdü'l-ğâbe , I, 49.<br />

7 Buharî, Edeb, 81; Müslim, Selam, 15.<br />

8 Bkz., Buharî, Edeb, 81; Müslim, Edeb, 30.<br />

9 Buharî, Fadailü’s-Sahabe, 22; Tirmizi, Menakıb, 9.<br />

10 Ebû Dâvûd, Edeb, 143-144.<br />

11 Buharî, Edeb, 18.<br />

12 Buharî, İlim, 18.


Sevgili <strong>Peygamber</strong>imiz, bir gün ashabıyla birlikte da<strong>ve</strong>t edildiği bir yemeğe gidiyordu. O sırada Hüseyin de sokakta<br />

çocuklarla oynuyordu. Allah Resulü ashabını geride bırakarak ilerledi. Ellerini açtı, Hüseyin'i tutmak istedi. Hüseyin bir<br />

oraya bir buraya kaçıyor, <strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong> de gülerek onu tutmaya çalışıyordu. Nihayetinde sevgili torununu yakaladı.<br />

Bir elini kafasının arkasına, diğer elini de çenesinin altına koyup onu öptü. Sonra da: “– Hüseyin bendendir, ben de<br />

Hüseyin'denim! Hüseyin'i se<strong>ve</strong>ni Allah se<strong>ve</strong>r...” buyurdu. 13<br />

İbn Abbas (r.a) şu muhabbet dolu hâdiseyi nakleder:<br />

Resulullah (s.a.v) Hüseyin'i omzuna almış taşıyordu.<br />

Bir adam:<br />

– Ne güzel bir bineğe binmişsin ey yavrucuğum! dedi.<br />

Nebî (s.a.v) de şöyle buyurdu:<br />

“– O da ne güzel bir süvaridir!” 14<br />

Fahr-i Kâinat <strong>Efendimiz</strong>'in evlâtlarına olan sevgi <strong>ve</strong> şefkati bütün ümmetine örnek teşkil edecek müstesna bir<br />

seviyededir. 15<br />

5. <strong>Çocuklar</strong>la Namaz Kılması<br />

Ebû Katâde (r.a) şöyle demektedir:<br />

“Allah Resulü, kızı Zeyneb'in kerimesi Ümame omzunda olduğu hâlde ashabına namaz kıldırırdı. Secdeye varınca çocuğu<br />

(yana) bırakır, kıyam için doğrulunca tekrar omzuna alırdı.” 16<br />

Bazen camide namaz kıldırırken torunları omzuna <strong>ve</strong>ya sırtına binerler, ancak o bu duruma ses çıkarmazdı. Ebu Hureyre<br />

hazretleri şöyle anlatır:<br />

Resulullah (s.a.v) ile birlikte yatsı namazı kılıyorduk. <strong>Efendimiz</strong> secdeye varınca Hasan ile Hüseyin sıçrayıp sırtına<br />

bindiler. Başını kaldırdığında onları arkasından incitmeden aldı <strong>ve</strong> yere koydu. Secdeye vardığında tekrar bindiler. Namaz<br />

bitinceye kadar böyle devam etti. Namazdan sonra onları dizine oturttu. Yanına vardım <strong>ve</strong>:<br />

- Yâ Resulallah! İstersen onları evlerine götüreyim, dedim.<br />

Bu esnada (mucizevî olarak) bir ışık parladı. <strong>Efendimiz</strong> onlara:<br />

“- Haydi annenize gidin!” dedi. <strong>Çocuklar</strong> e<strong>ve</strong> girinceye kadar ışık yanmaya devam etti. 17<br />

6. <strong>Çocuklar</strong>ın Dövülmesini Hoş Karşılamaması<br />

Hiç şüphesiz ki Allah Resulü, çocukların yaramazlıklarına en fazla tahammül gösteren <strong>ve</strong> onlara müsamaha ile davranan<br />

kimse idi.<br />

Hasan <strong>ve</strong>ya Hüseyin'e sütannelik yapan Ümmü'l-Fadl, bir gün Resulullah'ın torununu getirip kucağına koymuş, çocuk da<br />

<strong>Efendimiz</strong>'in üzerine küçük abdestini yapmıştı. Ümmü'l-Fadl bu sebeple çocuğun omzuna vurmuş, Resûlullah (s.a.v) ise:<br />

“- Oğlumun canını yaktın. Allah sana rahmet etsin!” buyurarak çocukların bu tür hâllerine tahammül etmek gerektiğini<br />

göstermiştir. 18<br />

Bir defasında Hz. <strong>Peygamber</strong> Ümmü Seleme’nin önceki eşinden olan oğlu Ömer’in yemek yerken tabağın her tarafından<br />

yediğini görünce: “Ey Oğul, besmele çek, sağ elinle ye <strong>ve</strong> hep önünden ye” diyerek onu yumuşak bir tarzla ikaz etmiştir. 19<br />

7. <strong>Çocuklar</strong>ı Yetiştirmesi<br />

<strong>Peygamber</strong> efendimiz bulduğu her fırsatta torunlarının eğitimiyle meşgul olmuştur. Bilindiği gibi Resul-i Ekrem<br />

<strong>Efendimiz</strong> <strong>ve</strong> ailesine zekât <strong>ve</strong> sadakadan faydalanmak yasaklanmıştı. Bu konuda torunu Hasan'la aralarında geçen bir olay<br />

şöyledir:<br />

<strong>Peygamber</strong> -aleyhisselâm-, bir gün Hz. Hasan'ın Beytü’l-mal’e ait zekât hurmasından bir tane ağzına aldığını gördü.<br />

Hemen hurmayı ağzından çıkarttırdı <strong>ve</strong>:<br />

“– Muhammed ailesinin zekât yemediğini bilmiyor musun?” buyurdu. 20<br />

Hz. Hasan bu hatırasını şöyle anlatır:<br />

Zekât hurmasından bir tane almış çiğnerken, Resulullah -aleyhisselâm- hemen onu ağzımdan çıkardı <strong>ve</strong> hurma kümesinin<br />

içine attı.<br />

– Yâ Resulallah! Şu yavrucuğun aldığı bir tek hurmadan, sana ne sorumluluk olacak ki, denildi.<br />

13 İbn Mâce, Mukaddime, 11; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 172.<br />

14<br />

Tirmizî, Menâkıb, 30.<br />

15<br />

Heysemî, Mecmeu’z-Zevaid, IX, 181.<br />

16<br />

Buharî, Salât, 106; Müslim, Mesâcid, 41.<br />

17<br />

Ahmed b. Hanbel, age., II, 513.<br />

18<br />

İbn Mâce, Tabir, 10.<br />

19<br />

Buharî, Etime, 2,3; Müslim, Eşribe, 108.<br />

20 Buharî, Zekât, 57.<br />

2


Allah Resulü -sallallâhu aleyhi <strong>ve</strong> sellem-:<br />

“– Biz Muhammed ailesiyiz! Bize zekât helâl değildir!” buyurdu. 21<br />

Resulullah <strong>Efendimiz</strong>in sevgili torununa “yeme onu!” demekle kalmayarak hurmayı eliyle alıp atması <strong>ve</strong> ardından böyle<br />

yapmasının sebebini izah etmesi, terbiyenin bir başka önemli yönüdür. Zira çocuk bir şeyin kendisine neden yasaklandığını<br />

merak eder. Yasağın sebebi kendisine anlatılınca tatmin olur. Bu tür hususlarda çocuğa büyük muamelesi yapmak gerekir.<br />

Böyle yapıldığında kişilik gelişimi daha sağlıklı olur. Diğer bir önemli nokta da, “Canım, bu daha çocuktur, büyüyünce<br />

öğrenir” gibi bir tavır içinde olmamaktır. Hatanın görüldüğü yerde, uygun bir şekilde hemen düzeltilmesi gerekir.<br />

Resulullah (s.a.v) evlatlarını ciddî bir şekilde takip eder <strong>ve</strong> onların terbiyesi konusunda titiz davranırdı. Kızlarını güzel bir<br />

şekilde terbiye edip evlendirdikten sonra bile takip etmiş, onlara zaman zaman ikaz etmiş <strong>ve</strong> tavsiyelerde bulunmuş, aile<br />

huzuru için yapmaları gerekenleri telkin etmekten geri durmamıştır. Bir defasında o, kızı Rukiye'nin yanına varmıştı. Rukiye,<br />

kocası Hz. Osman'ın başını yıkıyordu. Allah Resulü:<br />

“– Kızcağızım! Osman'a iyi davran, güzel muamele et! Çünkü o sahabilerim arasında ahlâken bana en çok benzeyendir”<br />

buyurdu. 22<br />

8. <strong>Çocuklar</strong> Arasında Ayrım Yapmaması<br />

Rasulullah’ın çocuk sevgisi sadece kendi çocuklarına yönelik değildi. <strong>Çocuklar</strong> arasında kız-erkek ayrımı da yapmaz <strong>ve</strong><br />

yapılmasını da hoş karşılamazdı.<br />

Hz. Enes (r.a)’dan rivayet edildiğine göre; “Bir adam Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v)’in yanında otururken adamın erkek çocuğu<br />

çıkageldi. Adam çocuğu öpüp dizine oturttu. Az sonra adamın kız çocuğu geldi. Adamcağız onu öpmeksizin önüne oturttu.<br />

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v): “Böyle yaparak aralarında eşit davranıyor musun?” diyerek onu kınadı. 23<br />

Yine başka bir hadiste Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v): “Allah öpücüğe varıncaya kadar her hususta çocuklar arasında adaletli<br />

davranmanızı se<strong>ve</strong>r.” 24 buyurmuştur. Ana <strong>ve</strong> baba maddi konularda olduğu kadar, çocuklarının her birine göstermeleri<br />

gereken sevgi <strong>ve</strong> ilgide de adaleti gözetmek durumundadırlar. Aksi takdirde kardeşler arasında kıskançlık <strong>ve</strong> düşmanlık<br />

duygularının uyanmasına yol açılabilirler.<br />

Numan b.Beşir’den rivayet edildiğine göre o şöyle anlatmaktadır: “Babam bana malından bir şeyler hibe etmişti. Annem<br />

Amra Bintu Ravaha: Bu hibeye Resulullah (s.a.v)’i şahit kılmazsan kabul etmiyoruz” dedi. Bunun üzerine annemin isteğini<br />

yerine getirmek için babamla birlikte Rasulullah’a gittik. Durumu öğrenen Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v), babama: “Başka çocukların<br />

da var mı?” diye sordu. “E<strong>ve</strong>t” cevabı üzerine “Aynı şekilde bütün çocuklarına hibede bulundun mu?” dedi. Babam hayır<br />

deyince, Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v): “Allah’tan korkun <strong>ve</strong> çocuklarınız arasında adaleti gözetin” dedi. Babam oradan ayrıldı <strong>ve</strong><br />

hibeden vazgeçti. 25<br />

9. <strong>Çocuklar</strong>a Dua Etmesi<br />

Rasulullah yeri gelmiş çocukları dizine oturtmuş, başlarını okşamış <strong>ve</strong> onlara dua etmiştir. Nitekim Enes b.Malik<br />

Rasulullah’ın torunlarını zaman zaman koklayıp bağrına bastığını, onlar için dua ettiğini bildirir. Usame b.Zeyd (r.a) ise,<br />

“Rasulullah beni bir dizine, Hasan b.Ali’yi de öteki dizine oturtur, sona ikimizi birden bağrına basar <strong>ve</strong>: “Ey Rabbim, bunlara<br />

rahmet et, ben bunlara karşı pek merhamet duyuyorum.” diye dua ederdi.” 26<br />

Sonuç<br />

Allah Resulü insanlığa getirmiş olduğu Kur’an’ın evrensel prensiplerini hem hayatı boyunca fiilen uygulamış hem de<br />

sözleri ile ümmetine emir <strong>ve</strong> tavsiyelerde bulunmuştur. Çünkü o, her yönüyle <strong>ve</strong> her şeyi ile insanlar için örnek bir muallim<br />

<strong>ve</strong> mürşit idi. Biz de <strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimiz</strong>in izinden giderek, Allah'ın emaneti oldukları düşüncesiyle aile fertlerimizin<br />

terbiyesine daha fazla ehemmiyet <strong>ve</strong>rmeli <strong>ve</strong> daha iyi yetişip insanlığa hizmet etmeleri için onları muhabbetle büyütmeliyiz.<br />

Hâsılı bir anne <strong>ve</strong> babanın evlâtlarını nasıl terbiye edeceği, onlara neler öğreteceği gibi hususlar, Rasulullah (s.a.v)’in<br />

hayatı, incelendiğinde kendiliğinden ortaya çıkacaktır.<br />

21 Ahmed b. Hanbel, age., I, 200.<br />

22 Heysemî, age., IX, 81.<br />

23 Heysemî, age., VIII, 156; Canan, <strong>Peygamber</strong>imizin Sünnetinde Terbiye, Tuğra Neş., İst., trs, s.175.<br />

24 Feyzu’l-Kadir, II, 297.<br />

25 Buharî, Hibe, 12-13; Müslim, Hibat, 13.<br />

26 Buharî, Edeb, 22.<br />

3

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!