07.09.2013 Views

ALPAY ERDEM ALPAY ERDEM - rugbyturkiye

ALPAY ERDEM ALPAY ERDEM - rugbyturkiye

ALPAY ERDEM ALPAY ERDEM - rugbyturkiye

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

YIL: 2 SAYI:19<br />

RÖPORTAJ<br />

<strong>ALPAY</strong> <strong>ERDEM</strong><br />

VE DÜNYA KUPASI<br />

TONGA TONGA RAGBİ RAGBİ<br />

MİLLİ MİLLİ TAKIMI TAKIMI<br />

EKSTREM EKSTREM SPORLAR SPORLAR DOSYASI<br />

DOSYASI<br />

BİSİKLET BİSİKLET SEVDASI SEVDASI<br />

RUGBY TÜRKIYE<br />

STORE<br />

.


auto<br />

.<br />

Türkiye<br />

aylık otomobil ve yaşam dergisi yıl: 1 sayı:10<br />

Röpörtaj<br />

Metin Zakoğlu<br />

www.autotu www.autotur r kiye.com kiye.com<br />

Değişmeyen tercihiniz...<br />

Test<br />

Fiat Bravo<br />

Aksesuar<br />

Eklenti Kitleri


İMTİYAZ SAHİBİ<br />

MCM TURKUAZ A.Ş.<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

Oytun Çölok<br />

oytun.colok@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

oytun@mcm-turkuaz.com<br />

EDİTÖR<br />

Ebru Şalva<br />

ebru.salva@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

ebru@mcm-turkuaz.com<br />

SPOR EDİTÖRÜ<br />

Demet Galatalı<br />

demet.galatali@<strong>rugbyturkiye</strong>.com<br />

HABER KOORDİNATÖRÜ<br />

Nazlı Selin Tan<br />

nazli.selin@<strong>rugbyturkiye</strong>.com<br />

YAYIN DANIŞMANI<br />

Ahmet Cirit<br />

YAYIN KURULU<br />

Oytun Çölok<br />

Gündüz Saka<br />

Dirim Selim Tan<br />

SANAT YÖNETMENİ<br />

Ayça Ulusoy<br />

ayca@mcm-turkuaz.com<br />

Fatoş Sezer<br />

REKLAM VE<br />

HALKA İLİŞKİLER<br />

Ebru Büşra Tunca<br />

ebrubusra@mcm-turkuaz.com<br />

WEB TASARIM<br />

Burak Özcan<br />

TASARIM<br />

MCM TURKUAZ<br />

Grafik Bölümü<br />

www.<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

ragbi@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

RUGBY TÜRKIYE .<br />

Türkiye basın meslek<br />

ilkelerine uymayı<br />

taahhüt eder.<br />

Ragbi Haberleri<br />

Dünya Kupası - Kemal Ege Gürkan<br />

Tonga Ragbi Milli Takımı<br />

Jonglör - Oytun Çölok<br />

Ragbi Özel - Onur Baykal<br />

Touch - Şule Şahin<br />

Spor Haberleri - Demet Galatalı<br />

Bisiklet Sevdası<br />

Röportaj - Alpay Erdem<br />

Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu<br />

Kişisel Gelişim - Gündüz Saka<br />

Ajanda<br />

Store<br />

08<br />

14<br />

18<br />

22<br />

24<br />

26<br />

30<br />

39<br />

46<br />

55<br />

59<br />

62<br />

69<br />

VE DÜNYA<br />

KUPASI!<br />

RÖPORTAJ<br />

<strong>ALPAY</strong> <strong>ERDEM</strong><br />

İÇİNDEKİLER


.<br />

..<br />

EDITOR<br />

Kofanalar, limonlar geçiyor gözümün önünden...<br />

Ne alâka diyeceksiniz... Ne bileyim televizyonda deniz kenarı görüntüler<br />

izliyorum. Seyrettiğim programın konukları o güzelim maviliğin önünde balık ve<br />

salata yiyorlar.<br />

Yaz bitiyor diye düşünüyorum. Zaten teknik olarak Eylül ayının içindeyiz<br />

artık, yani sonbaharın içinde...<br />

Bir süre sonra karpuz da kalmayacak...<br />

Sonra hava yine erkenden kararmaya başlayacak.<br />

Sonra....<br />

Sonra, iyi şeyler olacak.<br />

Tatile giren ne varsa yeniden hareketlenecek.<br />

Şehir yeniden fazlasıyla, çok fazlasıyla canlanacak.<br />

Ragbi Ligi hareketlenecek meselâ... Yeni kurulan takımlar kendini gösterme<br />

fırsatını bulacak.<br />

Ve biz muhtelif yazı ve haberlerimiz ile olduğumuz gibi renkli<br />

röportajlarımızla da sizinle burada buluşmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

Meselâ bu ayın konuğu Alpay Erdem. Karikatür ve<br />

stand-up dünyasının bu genç ve renkli simasının sporcu<br />

yönünü de vurgulayan röportajımızı okumaya davet<br />

ediyoruz sizi.<br />

En sonunda 2011 Ragbi Dünya Kupası bu ay<br />

başlıyor. Ve biz birbirinden çekişmeli ve güzel maçları<br />

seyredeceğiz. En son haberleri ise “Rugby Türkiye”<br />

sayfalarında bulabileceksiniz.<br />

Bu ay çok önemli bir değişikliği de hayata geçirdik.<br />

Dergimiz artık pdf formatında hazırlanıp, sizlere ulaşacak.<br />

“Rugby Türkiye”yi internet sayfasından bilgisayarınıza<br />

indirip, çok daha kolay okuyabilecek; böylece çok da güzel<br />

bir arşive sahip olabileceksiniz.<br />

Uzun lafın kısası, bu ayda sizi çok eğlenceli bir dergi<br />

bekliyor.<br />

Önümüzdeki ay görüşmek üzere...<br />

Not: Şule Şahin’in hazırladığı “Touch” köşesinde<br />

kullanılan fotoğrafları çekip, sloganları ile hazırlayan<br />

Onurcan Kılıç’a çok teşekkür ediyoruz.<br />

Kapak resmimiz ise Christiaan Kotze’nin çektiği<br />

“Desperate Strech” adlı fotoğraf...<br />

EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU<br />

editor@<strong>rugbyturkiye</strong>.net


SLOGANINI ARIYOR!<br />

SENDE TIKLA...<br />

FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE<br />

HOŞUNA GİDEN SLOGANI YAZ!


w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 8


. .<br />

RAGBI HABERLERI<br />

Uluslararası Ragbi Hakemlerin<br />

patronu Paddy O'Brien, Ragbi<br />

Dünya Kupası maçlarında<br />

görevlendirilecek 10 hakemin,<br />

maçları daha katı yönetmelerini<br />

istedi.<br />

RB’nin hakem yöneticisi O'Brien, özellikle ofsayt<br />

çizgisi etrafında ve rakipten kapılan top-<br />

Idığını<br />

larda hakemlerin standartlarda esnek davranfark<br />

ettiğini belirtti. IRB, 9 Eylül’de başlayacak<br />

olan Dünya Kupası’nın bolca tekmeye ve şiddetli<br />

savunmalara sahne olan bir önce DK’dan daha<br />

iyi yönetilmesinde kararlı olduğunu söyledi.<br />

Lakin O'Brien'ın New Zealand Herald'a verdiği<br />

demeç, bazı hakemlerin yönetiminden dolayı taraftarlar<br />

ve yorumcular arasında huzursuzluğa yol açtı.<br />

IRB Dünya kupası maçlarının<br />

hakemlerini onayladı.<br />

RBY DK için hakem eşleştirmelerini yaptı. David<br />

Pickering başkanlığındaki hakem seçim komitesi, se-<br />

Icağını<br />

çilen 10 hakemin her gruptaki 4 maçtan sorumlu olabelirtti.<br />

Seçilen hakemler ise şöyle:<br />

George Clancy (İrlanda), Dave Pearson (İngiltere),<br />

Romain Poite (Fransa), Bryce Lawrence (Yeni<br />

Zelanda), Craig Joubert (Güney Afrika), Jonathan<br />

Kaplan (Güney Afrika), Steve Walsh (Avustralya), Nigel<br />

Owens (Galler), Wayne Barnes (İngiltere), Alain<br />

Rolland (İrlanda).<br />

Yan hakemler ise şöyle;<br />

Jerome Garces (Fransa), Chris Pollock (Yeni Zelanda),<br />

Simon McDowell (İrlanda), Vinny Munro (Yeni<br />

Zelanda), Stuart Terheege (İngiltere), Tim Hayes (Galler),<br />

Carlo Damasco (İtalya).<br />

Başkan Pickering: “Hakem kurulu olarak, hakemleri<br />

seçerken bizler uyumlu bir yaklaşım içindeyiz ve sizi temin<br />

ederim ki, Dk’sını en iyi hakemler yönetecek.” dedi<br />

IRB’nin verdiği bilgiye göre, 2011 Ragbi Dk’sın Eden<br />

Park’taki açılışında karşı karşıya gelecek olan Yeni Zelanda<br />

ve Tonga karşılaşmasını George Clancy yönetecek.<br />

haber@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Ebru Büşra Tunca<br />

İstanbul<br />

Dünya Kupası Açılış Töreni ayrıntıları açıklandı.<br />

Eylül saat: 19.30’da Yeni Zelanda’da yada ragbinin peşinde toplanma öyküsünü<br />

başlayacak olan 7. Dünya Kupası’nda anlatan 30 dakikalık bir gösteri olacak. Orga-<br />

Yeni Zelandalı spor yıldızlarına önemli nizatörler açılışta yer alacak yıldızları sır gibi<br />

9roller verileceği açıklandı. saklıyorlar. Bu kişilerin törende çok önemli<br />

Konu hakkındaki açıklamaları Yeni Ze- roller üstlenecekleri verilen bilgiler arasında.<br />

landa Ragbi DK Turnuva Düzenleme Başkanı Turnuvanın resmi şarkısı “World in Union”,<br />

Martin Snedden yaptı. 400'ün üzerinde farklı şarkıcıların yorumuyla<br />

"Bizler hem Yeni Zelanda'daki hem de söylenecek. En iyi koreografların, kostüm tatüm<br />

dünyadaki ragbiseverlere unutamaya- sarımcıların, set yapımcılarının, müzisyenlecakları<br />

bir gece geçirteceğimize söz veriyo- rin ve 1000 tane gönüllü dansçı bu harika şoruz.<br />

Açılış Yeni Zelanda'nın şimdiye kadar vun parçası olmak için günlerce çalıştı.<br />

görmediği kadar muhteşem olacak. Turnuva- Snedden, taraftarın hiçbir şeyi kaçırnın<br />

Resmi Açılış töreninde ilk defa böylesine malarını istemediklerini, bu yüzden en geç<br />

büyük ölçekli ve parlak video projeksiyon tek- 19.00'da stada gelmelerinin iyi olacağını da<br />

nolojilerini kullandık.”dedi. belirtti.<br />

Açılışta Yeni Zelanda'nın Pasifikteki<br />

özgün yerini ve dünya ülkelerinin bu coğrafa-<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

9


Taraftar “All Blacks olmazsa<br />

Wallabies olsun!” Dedi.<br />

eni Zelanda taraftarları, All Blacks DK'sını<br />

kazanmazsa Avustralya'nın kazanmasını isti-<br />

YNew<br />

yor...<br />

Zealand Herald'ta yayınlanan araştırmada<br />

“Dünya kupasında kazanmasını en az istediğiniz ülke<br />

hangisidir?”sorusuna verilen cevaplara göre<br />

Avustralya, “kaçak lider” olarak derecelendirildi.<br />

Yeni Zelanda'nın komşusu, 750 kişilik araştırmada<br />

% 33.8 oy aldı.<br />

Avustralya 1991 ve 1999'da iki dünya kupasını<br />

müzesine götürmüşken, Yeni Zelanda 1987'de<br />

sadece bir tane DK'sı kazanmıştır.<br />

Kanada<br />

Ragbi Dünya Kupası Oyuncuları belli oldu.<br />

haber@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Ryan Hamilton, Pat Riordan (kaptan), Hubert Buydens; Scott Franklin, Jason Marshall, Andrew Tiedemann, Frank Walsh,<br />

Jamie Cudmore, Brian Erichsen, Tyler Hotson, Aaron Carpenter, Nanyak Dala, Adam Kleeberger, Jeremy Kyne, Chauncey<br />

O'Toole, Jebb Sinclair, Ed Fairhurst, Jamie Mackenzie, Sean White, Nathan Hirayama, Ander Monro, Ryan Smith, Conor<br />

Trainor, Phil Mackenzie, Mike Scholz, DTH van der Merwe, Ciaran Hearn, Taylor Paris, Matt Evans, James Pritchard.<br />

Fransa<br />

Fabien Barcella, Julien Bonnaire, Luc Ducalcon; Thierry Dusautoir (kaptan), Imanol Harinordoquy, Guilhem Guirado,<br />

Nicolas Mas, Romain Millo-Chluski, Raphael Lakafia, Lionel Nallet, Fulgence Ouedraogo, Pascal Pape, Louis Picamoles,<br />

Julien Pierre, Jean-Baptiste Poux, William Servat, Dimitri Szarzewski, Vincent Clerc, Patrice Estebanez, Cedric Heymans,<br />

David Marty, Maxime Medard, Maxime Mermoz, Alexis Palisson, Morgan Parra, Aurélien Rougerie, David Skrela, Damien<br />

Traille, Francois Trinh-Duc, Dimitri Yachvili.<br />

Japonya<br />

Hisateru Hirashima, Naoki Kawamata, Yusuke Aoki; Shota Horie, Hiroki Yuhara, Kensuke Hatakeyama, Nozomu Fujita,<br />

Hitoshi Ono, Toshizumi Kitagawa, Luke Thompson, Justin Ives, Takashi Kikutani (kaptan), Michael Leitch, Sione Vatuvei,<br />

Ryukoliniasi Holani, Itaru Taniguchi, Fumiaki Tanaka, Tomoki Yoshida, Atsushi Hiwasa, James Arlidge, Murray Williams,<br />

Yuta Imamura, Ryan Nicholas, Koji Taira, Alisi Tupuailai, Hirotoki Onozawa, Kosuke Endo, Takehisa Usuzuki, Shaun Webb,<br />

Taihei Ueda.<br />

Yeni Zelanda<br />

John Afoa, Anthony Boric, Corey Flynn; Ben Franks, Owen Franks, Andrew Hore, Jerome Kaino, Richie McCaw (kaptan),<br />

Keven Mealamu, Kieran Read, Brad Thorn, Adam Thomson, Samuel Whitelock, Ali Williams, Tony Woodcock, Victor Vito,<br />

Daniel Carter, Jimmy Cowan, Israel Dagg, Andy Ellis, Zac Guildford, Richard Kahui,<br />

Cory Jane, Mils Muliaina, Ma<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

10


Tonga<br />

Aleki Lutui, Ephraim Taukafa, Aloisio Ma'asi; Alisona<br />

Taumalolo, Kisi Pulu, Soane Tonga'uiha, Halani Aulika,<br />

Taufa'ao Filise, Kelekolio Hehea, Sione Timani, Tukulua<br />

Lokotui, Joseph Tu'ineau, Sione Kalamafoni, Finau Maka<br />

(kaptan), Viliami Ma'afu, Samiu Vahafolau, Sione<br />

Vaiomo'unga, Taniela Moa, Thomas Palu, Samisoni Fisilau,<br />

Kurt Morath, Siale Piutau, Alipate Fatafehi, Andrew Ma'ilei,<br />

Sukanaivalu Hufanga, William Helu, Fetu'u Vainikolo, Alaska<br />

Taufa, Viliame Iongi, Vungakoto Lilo.<br />

İngiltere<br />

Dan Cole, Alex Corbisiero, Tom Croft, Louis Deacon, Nick<br />

Easter, Dylan Hartley, James Haskell, Courtney Lawes, Lee<br />

Mears, Lewis Moody (kaptan), Tom Palmer, Simon Shaw,<br />

Andrew Sheridan, Matt Stevens, Steve Thompson, David<br />

Wilson, Tom Wood, Delon Armitage, Chris Ashton, Matt<br />

Banahan, Mark Cueto, Toby Flood, Ben Foden, Shontayne<br />

Hape, Joe Simpson, Mike Tindall, Manu Tuilagi, Richard<br />

Wigglesworth, Jonny Wilkinson, Ben Youngs.<br />

Romanya<br />

Stelian Burcea, Daniel Carpo, Nicolae Dragos Dima, Silviu<br />

Florea, Daniel Ianus, Paulica Ion, Mihaita Lazar, Mihai<br />

Macovei, Nicolae Nere, Cristian Petre, Valentin Poparlan,<br />

Cosmin Ratiu, Marius Tincu (kaptan), Ovidiu Tonita, Valentin<br />

Ursache, Bogdan Zebega, Valentin Calafeteanu, Ionel Cazan,<br />

Stefan Ciuntu, Ionut Dimofte, Danut Dumbrava, Iulian<br />

Dumitras, Catalin Fercu, Csaba Gal, Constantin Gheara,<br />

Madalin Lemnaru, Catalin Nicolae, Lucian Sirbu, Florin<br />

Surugiu, Florin Vlaicu.<br />

Avustralya<br />

Radike Samo, Wycliff Palu, David Pocock; Rocky Elsom, Scott<br />

Higginbotham, James Horwill (kaptan), Rob Simmons,<br />

Nathan Sharpe, Dan Vickerman, Ben Alexander, Sekope<br />

Kepu, James Slipper, Salesi Ma'afu, Stephen Moore, Saia<br />

Faingaa, Tatafu Polota-Nau, Kurtley Beale, James O'Connor,<br />

Drew Mitchell, Digby Ioane, Adam Ashley-Cooper, Rob<br />

Horne, Pat McCabe, Anthony Faingaa, Berrick Barnes, Quade<br />

Cooper, Nick Phipps, Luke Burgess, Will Genia, Ben<br />

McCalman,<br />

Arjantin<br />

haber@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Patricio Albacete, Marcos Ivan Ayerza, Maximiliano Bustos, Alejandro<br />

Campos, Manuel Carizza, Agustin Creevy, Julio Farias Cabello, Juan Figallo,<br />

Mariano Galarza, Alvaro Galindo, Juan Martin Fernandez Lobbe, Mario<br />

Ledesma, Juan Manuel Leguizamon, Rodrigo Roncero, Martin Scelzo,<br />

Leonardo Vicente Senatore, Tomas Vallejos, Horacio Agulla, Marcelo Bosch,<br />

Gonzalo Camacho, Felipe Contepomi (kaptan), Lucas Gonzalez Amorosino,<br />

Agustin Gosio, Juan Jose Imhoff, Alfredo Lalanne, Martin Rodriguez,<br />

Federico Nicolas Sanchez, Gonzalo Tiesi, Nicolas Vergallo.<br />

Gürcistan<br />

Dimitri Basilaia, Givi Berishvili, Jaba Bregvadze, George Chkhaidze, Levan<br />

Datunashvili, Akvsenti Giorgadze, Mamuka Gorgodze, Vasil Kakovin, Davit<br />

Khinchagishvili, Viktor Kolelishvili, Davit Kubriashvili, Vakhtang Maisuradze,<br />

Giorgi Nemsadze, Goderdzi Shvelidze, Shalva Sutiashvili, Ilia Zedginidze,<br />

Davit Zirakashvili, Irakli Abuseridze (kaptan), Irakli Chkhikvadze, Revaz<br />

Gigauri, Lekso Gugava, Davit Kacharava, Lasha Khmaladze, Merab<br />

Kvirikashvili, Irakli Machkhaneli, Lasha Malaguradze, Bidzina Samkharadze,<br />

Alexander Todua, Malkhaz Urjukashvili, Tedore Zibzibadze.<br />

İskoçya<br />

John Barclay, Kelly Brown, Geoff Cross, Alasdair Dickinson, Ross Ford,<br />

Richie Gray, Dougie Hall, Jim Hamilton, Nathan Hines, Allan Jacobsen,<br />

Alastair Kellock (kaptan), Scott Lawson, Moray Low, Euan Murray, Ross<br />

Rennie, Alasdair Strokosch, Richie Vernon, Joe Ansbro, Mike Blair, Chris<br />

Cusiter, Simon Danielli, Nick De Luca, Max Evans, Ruaridh Jackson, Rory<br />

Lamont, Sean Lamont, Rory Lawson, Graeme Morrison, Dan Parks, Chris<br />

Paterson.<br />

İrlanda<br />

Rory Best, Tony Buckley, Tom Court; Sean Cronin, Leo Cullen, Stephen<br />

Ferris, Jerry Flannery, Cian Healy, Jamie Heaslip, Denis Leamy, Sean<br />

O'Brien, Donncha O'Callaghan, Paul O'Connell, Mike Ross, Donnacha Ryan,<br />

David Wallace, Tommy Bowe, Isaac Boss, Gordon D'Arcy, Keith Earls, Rob<br />

Kearney, Fergus McFadden, Geordan Murphy, Conor Murray, Brian O'Driscoll<br />

(kaptan), Ronan O'Gara, Eoin Reddan, Jonathan Sexton, Andrew Trimble,<br />

Paddy Wallace. w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

11


İtalya<br />

Martin Castrogiovanni, Lorenzo Cittadini; Andrea Lo Cicero,<br />

Salvatore Perugini, Tommaso D'Apice, Leonardo Ghiraldini,<br />

Fabio Ongaro, Marco Bortolami, Carlo del Fava, Quintin<br />

Geldenhuys, Cornelius van Zyl, Robert Barbieri, Mauro<br />

Bergamasco, Paul Derbyshire, Sergio Parisse (kaptan),<br />

Alessandro Zanni, Tommaso Benvenuti, Mirco Bergamasco,<br />

Gonzalo Canale, Gonzalo Garcia, Andrea Masi, Luke McLean,<br />

Matteo Pratichetti, Alberto Sgarbi, Giulio Toniolatti, Pablo<br />

Canavosio, Edoardo Gori, Fabio Semenzato, Luciano Orquera,<br />

Riccardo Bocchino.<br />

ABD<br />

Inaki Basauri, Chris Biller, Todd Clever (kaptan); Pat Danahy,<br />

Eric Fry, JJ Gagiano, Nic Johnson, Scott LaValla, Mike<br />

MacDonald, Brian McClenahan, Mate Moeakiola, Shawn<br />

Pittman, Hayden Smith, Louis Stanfill, Phil Thiel, John van<br />

der Giessen, Paul Emerick, Tai Enosa, Colin Hawley, Nese<br />

Malifa, Taku Ngwenya, James Paterson, Mike Petri, Blaine<br />

Scully, Junior Sifa, Andrew Suniula, Roland Suniula, Kevin<br />

Swiryn, Tim Usasz, Chris Wyles.<br />

Namibya<br />

Johannes Bock, Chrysander Botha, Hendirk Dames, Darryl de<br />

la Harpe, Ryan de la Harpe, Eugene Janjties, Theuns Kotze,<br />

Tertius Losper, Conrad Marais, David Philander, Llelwellyn<br />

Winkler, Daniel van Wyk, Mcgrath van Wyk, Willem van Zyl,<br />

Jacques Burger (kaptan), Egbertus O'Callerghan, Nico<br />

Esterhuyse, Hendrik Franken, Hugo Horn, Uakazuvara<br />

Kazombiaze, Rohan Kitshoff, Heinze Koll, Raol Larson, Pieters<br />

van Lill, Jacques Nieuwenhuis, Reaud van Neel, Tinus du<br />

Plessis, Johannes Redelinghuys, Johannes du Toit, Marius<br />

Visser.<br />

Güney Afrika<br />

John Smit (kaptan), Willem Alberts, Bakkies Botha, Heinrich<br />

Brussow, Schalk Burger, Bismarck du Plessis, Jannie du<br />

Plessis, Francois Louw, Victor Matfield, Tendai Mtawarira,<br />

Johann Muller, Chiliboy Ralepelle, Danie Rossouw, Pierre<br />

Spies, Gurthro Steenkamp, CJ van der Linde, Gio Aplon, Juan<br />

de Jongh, Jean de Villiers, Fourie du Preez, Jaque Fourie,<br />

Bryan Habana, Francois Hougaard, Butch James, Pat Lambie,<br />

Odwa Ndungane, Ruan Pienaar, JP Pietersen, Frans Steyn,<br />

Morne Steyn.<br />

Rusya<br />

haber@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Denis Anotonov, Vladimir Botvinnikov, Adam Byrnes; Artem Fatakhov,<br />

Andrey Garbuzov, Viatcheslav Grachev, Victor Gresev, Alexander Kkrokin,<br />

Vladislav Korshunov (kaptan), Evgenii Matveev, Andrey Ostrikov, Sergey<br />

Popov, Ivan Prischchepenko, Mikhail Sidorov, Alexey Travkin, Valeriy<br />

Tsnobiladze, Alexander Voytov, Vasily Artemyev, Mikhail Babaev, Andrey<br />

Bykanov, Igor Galinovskiy, Igor Klyuchnikov, Yury Kushnarev, Andrey Kuzin,<br />

Alexey Makovetskiy, Vladimir Ostroushko, Konstantin Rachkov, Alexander<br />

Shakirov, Denis Simplikevich, Alexander Yanyushkin.<br />

Fiji<br />

Campese Ma'afu, Deacon Manu (kaptan), Setefano Somoca, Waisea<br />

Daveta, Viliame Veikoso, Tuapati Talemaitoga, Sunia Koto, Seko Kalou,<br />

Leone Nakarawa, Wame Lewaravu, Rupeni Nasiga, Dominiko Waqaniburotu,<br />

Sisa Koyamaibole, Akapusi Qera, Netani Talei, Masi Matadigo, Malakai<br />

Ravulo, Nemia Ranuku, Vitori Buatava, Waisea Luveniyali, Seremaia Bai,<br />

Nicky Little, Albert Vulivuli, Gabirieli Lovobalavu, Ravai Fatiaki, Vereniki<br />

Goneva, Napolioni Nalaga, Michael Tagicakibau, Kini Murimurivalu, Iliesa<br />

Keresoni .<br />

Samoa<br />

Ole Avei, Maurie Faasavalu, Census Johnston, Filipo Lavea Levi, Daniel Leo,<br />

Logovi'i Mulipola, Ti'i Paulo, Anthony Perenise, Manaia Salavea, Mahonri<br />

Schwalger, George Stowers, Sakaria Taulafo, Joe Tekori, Kane Thompson,<br />

Ofisa Treviranus, Taiasina Tuifua, Kahn Fotuali'i, David Lemi, Johhny Leota,<br />

Seilala Mapusua (kaptan), Eliota Sapolu Fuimaono, Tasesa Lavea, Augustino<br />

Poluleuligaga, George Pisi, Tusi Pisi, James So'oialo, Jeremy Sua, Sailosi<br />

Tagicakibau, Alesana Tuilagi, Paul Williams.<br />

Galler<br />

Huw Bennett, Ryan Bevington, Lloyd Burns, Luke Charteris, Bradley Davies,<br />

Toby Faletau, Paul James, Gethin Jenkins, Adam Jones, Alun Wyn Jones,<br />

Ryan Jones, Dan Lydiate, Craig Mitchell, Ken Owens, Andy Powell, Sam<br />

Warburton (kaptan), Aled Brew, Lee Byrne, Jonathan Davies, Leigh<br />

Halfpenny, James Hook, Stephen Jones, Tavis Knoyle, George North, Mike<br />

Phillips, Rhys Priestland, Jamie Roberts, Lloyd Williams, Scott Williams,<br />

Shane Williams. w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

12


SLOGANINI ARIYOR!<br />

SENDE TIKLA...<br />

FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE<br />

HOŞUNA GİDEN SLOGANI YAZ!


KEMAL EGE GÜRKAN<br />

kemalege.gurkan@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

..<br />

DUNYA KUPASI<br />

'Dünya Kupası için son viraj dönüldü ve artık<br />

Dünya Kupası için son viraj dönüldü ve artık takımlar<br />

takımlar bu günlerde Yeni Zelanda'ya<br />

bu günlerde Yeni Zelanda'ya yerleşmekte. Geçtiğimiz<br />

yerleşmekte. haftalardaki hazırlık Geçtiğimiz maçları haftalardaki da takımları tartmamız hazırlık<br />

maçları da için takımları elimizdeki son tartmamız verileri oluşturuyor. için elimizdeki<br />

son verileri oluşturuyor.<br />

abii ki Dünya Kupası'na katılan 20 takım<br />

da kendi imkanları çerçevesinde olabil-<br />

Tiçin<br />

diğince iyi bir kamp dönemi geçirmek<br />

hem maddi hem manevi hem de oyuncubelirttiğim<br />

gibi, bazı alt düzeydeki takımlar<br />

için bu noktaya gelmek bile o ülkelerdeki rag-<br />

biyi son derece ilerilere götürecek bir adım,<br />

tıpkı bundan sonra kupada akıtacaları her<br />

lar bazında fiziksel sınırlarını zorladı. Bu döne- damla ter gibi... O yüzden yazıma biraz arka<br />

min getirilerini sürpriz yapan takımları göre- planda kalan hazırlık maçlarıyla ilgili az değerrek,<br />

beklentileri karşılayabilen veya hedefleri- lendirmeli bilgiler vererek başlamak istiyone<br />

ulaşabilen takımları değerlendirerek anlayacağız,<br />

ancak geçen ayki yazımda da yer yer<br />

rum.<br />

ncelikle Rusya... Hazırlık döneminde Britanya- kişmeli maçlar yaparak kazandı. Fransa'ya uğrayan ta karşı karşıya geldi ve Kanada iki maçı da rahat bir landa'ya geçiş yaptı. ABD ise Japonya karşısında<br />

'yı turlayan ekip, İngiltereden Gloucester ve ekiplerden bir diğeri de Romanya'ydı. Aynı ligden şekilde kazandı. Özetlerini izleyebildiğim bu maçlar- bir yenilgi daha alarak hazırlık dönemini üç mağlubi-<br />

ÖNorthampton, Galler’den ise Dragons ve Perigueux ekibi ile yaptıkları maçta kaybeden Ro- da özellikle ABD takımının birçok ''acemice'' hatası, yetle kapattı. Japonya'nın dikkat çekici bir takım ol-<br />

Ospreys ile karşı karşıya geldi ve bu dört maçı da manya oldu, ayrıca hazırlık döneminde Avrupa maçta gözüme çarpanlardandı. Kanada hazırlıkları- duğu fikrindeyim.<br />

farklı skorlarla kaybetti. Gürcistan, Fransa Pro D2 Uluslar Kupası'nda karşılaştıkları Ukrayna'yı farklı na Avustralya'da karma takımlarla oynadıkları maç-<br />

(ikinci düzey) liginde mücadele eden iki takımla çe- yenerek moral depoladılar. Kanada ve ABD iki maç- larla devam etti, 1 galibiyet ve 1 yenilgi ile Yeni Ze-<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

14


Bu özelliklerini hem Pasifik Uluslar Kupası'nda, etmişken en hayal kırıklığı yaratan takımın da onlar le takdir edilesi forvet oyuncularının üstünde olacak. verdikleri ''Turnuva Takımı'' imajını da işin içine katarhem<br />

de hazırlık maçlarında kanıtladılar. ABD galibiye- olduğunu söylemek gerekir. İskoçya dışında Fransa Bunun yanı sıra Dış Bek oyuncuları Vincent Clerc, sak Yeni Zelanda'da iyi bir yere gelebilir. Bir istisna<br />

tinden önce İtalya'ya konuk olan Japonlar, güzel bir (2 maç) ve İngiltere'ye de kaybettiler ve bu maçlarda Maxime Medard, Cedric Heymans ve genç Ale- Gallerle ikinci maçlarında aldıkları yenilgi oldu ancak<br />

performans ve uyumlu forvet oyunları sergilediler. özellikle Altı Ulus'ta İngiltere'ye karşı verdikleri mü- xis Palisson da hazırlık maçlarında çok iyi sinyaller bu karşılaşmadaki kadroları, ana oyuncularından çok<br />

Beklerdeki deneyimli oyuncuları da 10 numaraları kemmel mücadelenin o kadar uzağındalardı ki, saha- verdi. Tüm bunlar, favoriler arasında üstlerde bir yer sahada görülmek is-tenilen kişilerden oluşuyordu,<br />

James Aldrige'in liderliği ile yırtıcı bir imaj bıraktı di- lardaki yeşil formalı takımı tanımakta zorluk çektik. almalarını sağlayacak ögeler. bununla beraber geçen yazımda değerlendirmek için<br />

ye düşünüyorum. İtalya ise bu maçta umut verse de Bence bunun bir nedeni de takımın iskeletini oluştu- İngiltere de bu dönemi verimli geçiren ülke- sabretmem gerektiğini söylediğim Galler'i de boşla-<br />

Altı Ulus'taki ''ezeli rakipleri'' İskoçya'ya hazırlık ran oyuncuların orta düzeyli sakatlıklar nedeniyle ha- lerden biri gibi gözüküyor. Merkez'de muhtemelen yamayız. Belli oranda kemik-leşmiş bir kadro, formda<br />

maçlarında yenilerek Kelt-lerin yakaladığı olumlu iv- zırlık döneminde tam istenileni verememesi ve bu forma giyecek oyuncular olan Manu Tuilagi ve Mi- bir James Hook, bir Shane Williams, bir Jamie<br />

menin karşısında duramadı. İskoçya benzer şekilde maçların bazılarında kısmen görev almalarıydı. Göz- ke Tindall, bu mevkideki kronikleşen istikrarsızlığı Roberts, onları zorlu gruplarında şanslı konuma sozayıf<br />

kadrolu da olsa İrlanda'yı mağlup etmişti. Bu lerimizdeki pası silmeleri için Dünya Kupası'nda on- ters yöne çevirebilecek bir ikili oluşturabilir. Bir Galler kabilir. Galler'in son olarak Arjantin karşısında da bir<br />

sefer grupta Arjantin yine sürpriz yapmazsa işler İs- lardan beklentilerimiz yüksek. Fransa'nın ise bekle- ve bir İrlanda galibiyetiyle Johnny Wilkinson lider- galibiyet aldığını belirterek Güney Yarımküre'ye gekoçya<br />

için daha yolunda gidebilir. İrlanda'dan söz diğimden iyi olduğunu söyleyebilirim, gözüm özellik- liğindeki son Altı Ulus şampiyonu ülke, daha önceden çelim.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

15


Arjantin'in bu yaz oynadigi 4 hazirlik karsilasmasi- ladi ve kendi sahasinda oynadigi karsilasmalarda iki karsilasmaya mental açidan daha iyi baslayan da söyleyemeyiz. Tabii ki ''Wallabies'' oyuncularinin birnin<br />

2'si Fransiz ''Barbarians''larina (1 yenilgi 1 ga- galibiyet elde etti. 3. maçta ise Güney Afrika, seri- ''Wallabies'' oldu. Dikkat çekici bir nokta ise, her iki birlerini sürekli takip ettiklerini, toplu olanin da toplibiyet),<br />

1'i Güney Amerika Karmasi'na (galibiyet) deki tek galibiyetini alarak birçok ragbiseveri sasirtti. takimin yaptiklari sayilarin kendi içlerinde birbirine suz olanin da pas verme-alma opsiyonlarini sonuna<br />

ve digeri de Galler'e karsiydi. Samoa'nin Avustral- Bu maç formsuz bir görüntü çizen Güney Afrika için benzemesiydi. Avustralyalilar sayiyla sonuçlanan üç kadar sürdürdügünü es geçmeyelim.<br />

ya karsisindaki sansasyonel galibiyetinden geçtigi- gayet önemli bir durum niteliginde olmasina ragmen hücumunda da Yeni Zelanda'nin bireysel-defansif ha- Tüm bunlari üst üste koyarsak, Eylül-Ekim aymiz<br />

sayida sözetmistik. Bunun disinda bir hazirlik ma- öte yandan Yeni Zelanda kadrosundaki 12 degisiklik talarini affetmeden sonuca giderken, ikinci yarida larinda büyük bir ragbi ziyafeti bizi bekliyor. Imkani<br />

çi oynamamis olmalari da en büyük eksikleri gibi du- dengeleri biraz sarsmis gibiydi ve Teknik Kadro'nun ''saha kalkan'' All Blacks, 9 numaralari Piri Wee- olan herkesin ya Internet üzerinden, ya da Ulusal düruyor.<br />

(Haziran'daki Pasifik Uluslar Kupasi'ni da say- asil dikkatlerini final niteligindeki Avustralya maçina pu'nun üst düzey organizatörlügüne dayanan For- zeyde yayin yapan bir Spor Kanalimizin sunacagi canmazsak).<br />

Fiji ve Tonga ise kendi aralarinda yaptikla- çevirmesi anlasilir bir seydi. Bu son karsilasma da, vet-Bek uyumu içerisinde, forvetleri senkronize bir li yayinlar sayesinde bu ziyafete ortak olmalarinin<br />

ri iki karsilasmalik seriden 1-1'lik beraberlikle ayrildi. kalitesi nedeniyle birkaç cümleyle üzerinden geçil- sekilde kullanip hizli toplari degerlendirerek ard arda ragbi bilgimiz açisindan son derece faydali olmasini<br />

Bu yazin bir diger önemli organizasyonu da tabii ki Üç meyi hakediyor. Avustralya'nin ülke olarak gayet iyi iki geçis sayisi buldu. Özellikle bu kismi, bir ''ragbi umuyorum. Gelecek ay görüsmek üzere...<br />

Ulus Turnuvasi’ydi. DK'nin Evsahibi ve en büyük bir düzlemde ilerledigi, kaliteli gençlere sahip oldugu dersi'' mahiyetindeyken, Avustralya'nin üçüncü sayifavorilerden<br />

Yeni Zelanda, turnuva'ya çok iyi bas- zaten ortada olan seylerdi. Bununla beraber bu sindaki savunma hatalarinin pek de iç açici oldugunu<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

16


SLOGANINI ARIYOR!<br />

SENDE TIKLA...<br />

FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE<br />

HOŞUNA GİDEN SLOGANI YAZ!


w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 18


EBRU SEVİM<br />

ebru.sevim@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

YILDIZLAR<br />

Bu sayıda da 2011 Ragbi Dünya Kupası’na katılacak<br />

Bu takımları sayıda da tanıtmaya 2011 Ragbi Dünya devam Kupası’na ediyoruz. katılacak Bu takımları sefer ki<br />

tanıtmaya devam ediyoruz. Bu sefer ki konuğumuz ise “Ikale Tahi”<br />

yani konuğumuz “Deniz Kartalları” ise “Ikale lakaplı Tahi” Tonga Ragbi yani “Deniz Milli Takımı... Kartalları” Tonga’nın<br />

lakaplı bir özelliği Tonga de karşılaşma Ragbi Milli öncesi Takımı... yaptıkları geleneksel Tonga’nın savaş bir dansları özelliği<br />

de olan karşılaşma “The Kailao”. öncesi Kısa kısa yaptıkları tarihsel hatılatmalarla geleneksel “Pasifik savaş dansları<br />

Adaları<br />

Ragbi Birliği” üyesi Tonga’yı hep birlikte tanıyalım...<br />

olan “The Kailao”. Kısa kısa tarihsel hatılatmalarla<br />

“Pasifik Adaları Ragbi Birliği” üyesi Tonga’yı hep birlikte<br />

agbi, 20. yüzyılın başlarında, denizciler ve<br />

misyonerler tarafından bölgeye getirildi ve<br />

Roluşturuldu.<br />

1923 tarihinde Tonga Ragbi Futbol Birliği<br />

Tonga, ilk test maçında Fiji'yi başkenti<br />

fik'in bu iki ülkesi arasında geçmişe dayanan anlaşmazlıklar<br />

sahaya da yansıdı. Birçok kişinin iddia ettiği<br />

üzere, oynanan maçlarda çıkan kavgalar ve yaşanan<br />

sertlikler bu soruna bağlandı. 14 yıl boyunca, yapılan<br />

12 yenileceği ikinci test maçı için 1973'e kadar beklemek<br />

zorundaydı. Ancak Tonga öcünü, Haziran 1973-<br />

'te Avustralya'yı Baltimore şehrinde 16-11 yenerek<br />

aldı.<br />

ve Samoa turuna kadar, Tonga az bilinen bir takım<br />

ola,rak kalacaktı. Tonga'ya karşı oynanan maçın başlarında<br />

Galli oyuncu Mark Brown, üç tane Tonga forvet<br />

oyuncusu tarafından düm düz edilince tüm takı-<br />

Nuku'alofa'da 9-6 yendi. Ancak ikinci karşılaşma test maçları bu tip olaylarla birlikte yaşandı. Yıllar Bir sonraki yıl Tonga takımı Arms Park'ı ziyaret mın katıldığı bir kavgaya neden oldu. Robert Jones<br />

hayal kırıklığıydı. Karşılaşma 14-3 kaybedildi. sonra Tonga ilk kez Samoa'ya ev sahipliği yaptı. etti ve Galler ile yaptığı maç 26-7 yenilgiyle sonuç- bu olayı “Ejderin Yükselişi” kitabında “Ragbi saha-<br />

Tonga ve Fiji 1924 ve 1938 tarihleri arasında Tonga, 1969 yılında Yeni Zelanda Maori'yi landı. sında gördüğüm en kötü kavga” olarak nitelendirdi.<br />

her yıl birbirini takip eden üç test serisi oynadı. Pasa- yendi ama Sidney'de Avustralya ile yapacağı ve 30- Galler'in 1986'da gerçekleştireceği Fiji, Tonga Maç sonrası yemekte ev sahipliği yapan Galler<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 19


takımından Jonathan Davies'in maç hakkında bir- elde etti. Ancak 2000'de Yeni Zelanda'ya 102-0<br />

kaç söz söylemesi istendiğinde “ Şimdiye kadar yenildiler.<br />

oynadığım en kirli takım!” dedi. Bu sonuçlardan da anlaşıldığı gibi, Tonga<br />

Tonga, Galler ile 1987 Dünya Ragbi Kupası ev sahipliği yaptığı oyunlar üzerinde şiddetli bir<br />

açılışında tekrar karşılaştı. Galler'in sakat olan mücadele verirken, deplasman maçlarında büyük<br />

oyuncuları yüzünde Tonga karşılaşmayı 29-16 al- güçlüklerle karşı karşıya kaldığı görülmüştür.<br />

dı. Fakat İrlanda (32-9) ve Kanada'ya (37-4) ye- Fiji ve Samoa'ya karşı ilk dört maçını kaynilmesini<br />

engelleyemedi. bettikten sonra Tonga, Okyanusya grubunu üçün-<br />

Tonga bu olaylar sonucunda 1991 Ragbi cü olarak bitirdi. Sonuçlara göre ev sahibi olduğu<br />

Dünya Kupası'na girme şanslarını kaybetti. 1994 ve dışarıda oynadığı maçlarda, Papua Yeni Gine'yi<br />

yılında şanslarını tekrar deneyen ve kazandıkları 47-14 ve 84-12 yendi. Bunu izleyen play-off'da<br />

Güney Amerika maçı ile Super 10'a girmeye hak Güney Kore'ye karşı oynadı ve Asya bölgesinde<br />

kazanan Tonga, bulunduğu havuzu bir puanla alt- ikinci olarak bitirdi. Tonga 75-0 ve 119-0 kazandıta<br />

bitirdi. Fiji'den birkaç puan farkla önde olması, ğı maçta, rakiplerini ezdi geçti.<br />

Tonga'nın 1995 Ragbi Dünya Kupası'nda yer al- 2003 Ragbi Dünya Kupası'nda Tonga tüm<br />

masını sağladı. maçlarını kaybederek havuzunu sonuncu olarak<br />

Tonga, ileriki senelerde, dünya kupaların- bitirdi. Galler karşısında 20-27 yenilmesine rağda<br />

sadece iki zafer kazandı. Bunlar; 1995 yılında men, Yeni Zelanda'yı 91-7 ezdi.<br />

29-11 üstünlükle yendiği Fildişi Sahilleri ve 1999 2007 yılında Tonga, Ragbi Dünya Kupasıyılında<br />

yendiği İtalya. Fildişi Sahilleri karşısında na katıldı. İki pool maçını kazandı ve neredeyse<br />

kazanılan mücadele, Fildişi Sahilleri'nin kanat nihai şampiyonları yeniyordu. Güney Afrika ile<br />

oyuncusu Max Brito'nun geçirdiği kaza sonucu te- yaptığı maç, turnuvanın en akılda kalıcı ve heyekerlekli<br />

sandalyeye bağlı kalması, beraberinde canlı maçı olarak nitelendirildi. Sonuç olarak 30trajediyi<br />

getirdi. 25 Güney Afrika kazandı.<br />

Haziran 1999'da, ev sahibiyken Fransa Geldik 2011 Ragbi Dünya Kupası'na... Bukarşısında<br />

Nuku'alofa'da 20-16 skorluk bir zafer radan Tonga'ya başarılar diliyoruz...<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 20


h a b e r<br />

Yaşam Portalı...<br />

Yaşamın içinde<br />

bazı haberler özeldir...


Oytun Çölok<br />

oytun.colok@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

JONGLOR<br />

..<br />

Ütopya<br />

Geçen ay “Ütopya” isimli bir yazı yazmıştım. Aldığım maillerden bu fikrin çok güzel olduğunu<br />

ancak Geçen tam ay olarak “Ütopya” anlaşılması isimli bir yazı için yazmıştım. bir ay Aldığım daha maillerden örnekleri bu ile fikrin yayınlamamın çok güzel olduğunu tavsiyelerini ancak tam olarak aldım. Ben<br />

anlaşılması için bir ay daha örnekleri ile yayınlamamın tavsiyelerini aldım. Ben de sizden gelen istek doğrultusunda<br />

de sizden gelen istek aynı doğrultusunda yazıyı tekrar paylaşıyorum. aynı yazıyı tekrar paylaşıyorum.<br />

“Bu “Bu ayki ayki yazıma iki güzel haber haber vererek vererek başlıyorum. başlıyorum. Daha önceleri Daha de ragbinin önceleri yaygınlaşması de ragbinin için yaygınlaşması daha çok takıma için<br />

ihtiyacımız daha çok oluğundan takıma bahsediyordum. ihtiyacımız oluğundan Böylelikle daha bahsediyordum. çok insan ragbiden Böylelikle haberdar olacak daha ve bilinirliği çok insan çok ragbiden<br />

daha hızlı<br />

artacaktı. Bu sezon ise ragbi camiasına iki yeni takım katılıyor.”<br />

haberdar olacak ve bilinirliği çok daha hızlı artacaktı. Bu sezon ise ragbi camiasına iki yeni takım<br />

u takımlardan biri yeni değil aslında. Türkiye'deki<br />

en eski ragbi kulüplerinden biri tekrar<br />

Blübü,<br />

sahalara dönüyor. Evet, Kadıköy Ragbi Ku-<br />

Serdar Çam ve arkadaşları tarafından tekrar bir<br />

mız ise daha çok yeni. Yine İstanbul Avrupa yakısı<br />

temsilcilerinden... Avrasya Ragbi Kulübü, İrlandalı<br />

eski ragbi oyuncusu Greg O Leary tarafından kuruldu<br />

ve antrenmanlarına başladı bile. Her iki takıma<br />

Gelelim konumuza...<br />

Venezüella ve Kolombiya'da kurulmuş olan iki<br />

tane vakıf vardır. Venezüella'dakinin adı “El Sistema”,<br />

Kolombiya'dakinin adı ise “Batuta”dır ki Batuiki<br />

vakıf da kimsesiz ve yoksul çocukları, uyuşturucu-<br />

dan, mafyadan ve diğer yasadışı eylem ve ortamlar-<br />

dan uzaklaştırmak ve onları topluma kazandırmak<br />

için projeler ortaya çıkarmışlardır. Projelerin ana direaraya<br />

getirildi. Antrenmanlarına da yakın zamanda da başarılar diliyorum. Bu sene ki ragbi ligi çok daha ta, El Sistema'dan esinlenmiştir. Bu iki vakfın ortak ğini ise müzik oluşturur. Çocuklar ve gençler ülkenin<br />

başlayacakları haberleri bizlere geliyor. İkinci takımı- eğlenceli olacağa benzer şimdiden. özellikleri, çocuklar ve gençler için çalışmalarıdır. Her dört bir yanında kurulan müzik okullarına alınmış ve<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

22


ortaya dünyaca ünlü senfoni orkestralari ve müzis- yan çocuklarin kaderlerini degistirerek, ciddi bir zafer Biz ragbiyi sosyal bir proje olarak kullanabilir ve o sporun yani burada konumuz olan ragbinin felsefesi-<br />

yenler çikmistir. Su ana kadar Batuta yaklasik 36 bin kazanmislardir. miyiz?<br />

ne ve yasam sekline akitmalari ne kadar iyi olacaktir degil<br />

ögrenci yetistirmis, bu ögrenciler 1000 kadar küçük Peki, gelelim Türkiye'ye... Bu sorunun cevabi bence “evet”. Hatta bazi mi? Ayrica ihtiyacimiz olan altyapi için ciddî kaynak da<br />

orkestrada ve 26 adet senfoni orkestrasinda çalmak- Bizim ülkemizde de en az Venezüella ve Ko- arkadaslarimizin bu tarz projeleri baslattiklarindan da olusacaktir. Belki de bu ülkemizde henüz olmayan spor<br />

tadir. El Sistema ise su anda 350 bine yakin ögrencisi, lombiya'daki çocuklar kadar potansiyel suçlu katego- haberim var. Umarim amaçlarina ulasabilirler. Ama kültürünü bile oturtabilecek bir akim olabilir ne dersiniz?<br />

15 bin egitmeni, 270 müzik okulu, 102 gençlik, 55 ço- risinde çocuk ve genç var. Yoksulluk ve egitimsizlik ben biraz daha ütopik düsünmek istiyorum. Türkiye- Tabii simdi sorabilirsiniz, ülkemizde daha ragbi necuk<br />

ve 30 senfoni orkestrasi ile dev bir müzik okulu ve sirf ülkemizde degil, dünyanin her yerinde ayni seyi 'nin her yerinde sosyal proje kapsaminda neden ragbi redeki, bu dediklerin gerçekles-sin diye. Haklisiniz. Ne de<br />

organizasyonu olmustur. Hatta bu senfoni orkestrala- dogurur, yani “Suç”... O zaman biz ne yapabiliriz ona kullanilmasin? Açilan ragbi okullarinda yetistirilecek olsa “ütopik” düsünmek istiyorum demistim. Bunlari yaprindan<br />

biri olan Simon Bolivar Senfoni Orkestra- bakmak gerekir. çocuklarin ve gençlerin kaderlerinin nasil degisecegi- mak için ciddi bir maddi güce ihtiyaç var. Evet, ama bulunsi<br />

ise 8-9 Agustos'da Haliç Uluslararasi Fuar ve Kong- Spor'da en az müzik kadar, motive edici ve in- ni düsünsenize. Bilhassa Güney Dogu Anadolu bölge- masi imkânsiz degil. Sadece böyle bir seyi gerçekten istere<br />

Merkezi’nde iki konser verecektir. Kisaca bu iki va- sanlarin hayata bakis açisini degistirici bir güce sahip- sinde, çogumuzun potansiyel suçlu olarak gördügü yip istemedigimiz önemli. Kisaca El Sistema ve Batuta da<br />

kif sosyal sorumluluk projelerinde müzigi kullanarak tir. Ana tema olarak ragbiyi alirsak, felsefesi ve etigi veya görmezden geldigimiz çocuklarimizin, ileride ül- bir ütopyaydi. Ama simdi gerçek...<br />

her iki ülkenin de ortak problemleri olan uyusturucu geregi birçok spor dalindan daha fazla egitime, oto- kemizi en iyi sekilde temsil edecek sporcular olarak Bizde neden olmasin?<br />

ve yoksulluk karsisinda, potansiyel suçlu olarak yasa- kontrole ve kendini tanimaya ihtiyaç duyar. hayal etsenize... Böylece oçocuklarin enerjilerini spora Bir dahaki ay görüsmek üzere...<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 23


ONUR BAYKAL<br />

ragbi@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

.<br />

RAGBI OZEL<br />

..<br />

Müthiş bir ay bizi bekliyor. Açıkcası uzun zamandır, yazın bitmesini bu kadar istememiştim.<br />

Müthiş bir ay bizi bekliyor. Açıkcası uzun zamandır, yazın bitmesini bu kadar istememiştim. Geçtiğimiz sene İstanbul<br />

Geçtiğimiz sene istanbuk sevens ın ağustosta olması en azından yazı hareketlendirmişti.<br />

Sevens’ın Ağustos ayında olması en azından yazı hareketlendirmişti. Neyse, Eylül ayı geldi ve bu ay hem dünya<br />

Neyse, kupası Eylül başlıyor ayı geldi hem de ve sezon bu ay antremanları. hem dünya Her ne kupası kadar başlıyor kendimi hiç hem olmadığı de sezon kadar unfit antremanları. hisetsem de ilk Her ne<br />

kadar kendimi antrenmanda hi olmadığı gençlerin kadar beni unfit geçmeleri hisetsemde ile motive ilk olup antremanda antrenman sayısını gençlerin arttırırım. beni geçmeleri ile<br />

motive olup antreman sayısını arttırım.<br />

u sene lig sistemi hepimiz açısında biraz zorlayıcı<br />

olacak. Federasyonun açıkladığına göre<br />

Bgi<br />

Ocak ayına kadar 15 ligi, ondan sonra da 7s liolacak.<br />

(Buna daha doğru deyimle "7s turnuvaları<br />

sahada maç yapabilecekleri halen meçhul. En yakın<br />

alternatif Kocaeli olacak gibi. Bunun yanında üniversite<br />

ve lise takımları da maç yapmak istiyor. Ve federasyonumuzun<br />

önündeki en önemli sorun maç yapkımların<br />

seviyelerinin birbirinden çok farklı olması.<br />

Eskişehir, Edirne gibi takımların seviyelerini ve nasıl<br />

bir hazırlık içinde olduklarını kimse bilmiyor. Açıkcası<br />

ilk senelerinden kendi benzerleri takımlar ile maç<br />

nusu var tabii, geçtiğimiz iki senede bu konuya hiç<br />

yatırım yapmadık.<br />

Anlaşılacağı üzere önümüzde pek çok zorluğun<br />

bizi beklediği bir sezon var. Ama sonuçta kabul<br />

serisi" demek gerekiyor). Önemli olan iki turnuvanın mak isteyen bunca kişiye maç yapacak bir saha bul- yapmalarını ben de doğru buluyorum. Zaten uzun bir etmek lazım ki bunlar hareketliliğin getirdiği probda<br />

tamamlanabilmesi. İstanbul’da yaşanan saha mak olmalı. Ve lütfen bu sene kimse sentetik çimde ligi kaldıramadığımızı geçen sene gördük, bunun için lemler. Hepsinin üzerinden beraberce aşacağımız<br />

problemi halen devam etmekte. Bu sene lige katıl- maç yapmayı teklif dahi etmesin. mümkün olduğunca az ama kesin oynanacak maçla- muhakkak. Yeter ki içimizde saha çıkma isteği olsun.<br />

mayı düşünen 4 İstanbul takımı var ve bunların hangi Benim gördüğüm en büyük ikinci problem ta- rın fikstüre koyulması gerekiyor. Bir de hakemler ko-<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

24


Biraz içeriden bilgi: bunu gerçekleştiremezsek Gürcistan ya da Hırvatis- "Trakya Tri-Nations". Bulgaristan, Yunanistan ve kımının katıldığı turnuvalar aynı şeyi vermiyor. İnsan<br />

Ottomans olarak bu sezon bizi gene yoğun bir tan turu bizi bekler. Çok fena değil. Bu sezon ki takı- Türkiye milli takımları tri-nations formatında her se- 80 dakika boyunca takımını sahada görmek istiyor.<br />

trafik bekliyor. Aralık başında artık geleneksel hale mımız oldukça değişik olacak gibi gözüküyor. Eski tü- ne maçlar yapabilir. Mesafeler çok yakın olduğu için * Trakyadaki Beden Eğitimi bölümlerinden birinde bir<br />

gelen Kıbrıs turumuzu yapacağız, amacımız gene feklerin yanına liseden yeni mezun olanlar ile üniver- masraflarımız minimum düzeyde olacaktır. Ayrıca ragbi bölümü açılsın ve bu bölümde okuyanlar milli<br />

adanın her iki takımı ile maç yapmak. Pumas deplas- sitelerden gelenler eklenecek. İlk antreman için sa- maçlara olan ilgi, örneğin bir Slovakya ya da Lüksem- takımın nüvesini oluştursunlar. Bu oyuncular mezun<br />

manları bizim açımızdan hem saha hem de saha dışı bırsızlanıyorum. burg ile olan maçlardan çok daha fazla olacaktır. Ya- olduktan sonra federasyon tarafından yurdun çeşitli<br />

olarak en önemli rekabet. Umuyoruz ki bu sezon on- Geçtiğimiz ay yazdığım fikir yürütmeleri biraz tacak ve saha masraflarını Trakya’daki küçük şehirle- yerlerinden kurulacak takımlardan görev almak üzeları<br />

bir yıl aradan sonra İstanbul’da ağırlayabileceğiz. daha ilerletmek istiyorum; rimizin valiliklerinin ya da belediyelerinin federasyon re işe alınabilirler.<br />

Nisan ayında ise İngiltere ve Galler’den iki * Milli takımımız için sürekli maç yapabileceği başkanımızın ricası ile karşılayacaklarından ise şüp- Bir dahaki ay görüşmek üzere...<br />

önemli misafirimiz olacak. Mayıs ayında ise İstanbul bir turnuva gerekiyor. FIRA-AER a dahil olsak dahi hem yok. Milli maçlara çok ama çok ihtiyacımız var.<br />

Sevens organizasyonu olacak. Bu sene ki diğer bü- burada yapacağımız maç sayısı bizim gibi çok geç Ne kadar erken ve ne kadar çok yaparsak o kadar iyi.<br />

yük hedefimiz ise bir EVRA turnuvasına katılmak ki başlamış bir ülke için yeterli değil. Bunun için önerim Ve şunu şimdiden itiraf etmem gerekiyor, 7s Milli ta-<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 25


ŞULE ŞAHİN<br />

sule.sahin@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

TOUCH<br />

Gerçekleştirebileceğinizi düşündüğünüz bir hayal kurarsınız... Bazıları size güler; kötü niyetli<br />

olduklarından Gerçekleştirebileceğinizi değil düşündüğünüz aslında, sadece bir hayal göremezler kurarsınız... sizin Bazıları gördüklerinizi. size güler; kötü niyetli Bazısı olduklarından size sizden değil çok aslında, inanır.<br />

sadece göremezler sizin gördüklerinizi. Bazısı size sizden çok inanır. Hayalinizi gerçekleştirebilecek gücü asıl onlardan<br />

Hayalinizi alırsınız. Çok gerçekleştirebilecek değer verdiğiniz bir insan gücü size bu asıl kadar onlardan güveniyorsa alırsınız. 'bir bildiği Çok vardır' değer diye verdiğiniz düşünürsünüz. bir Bu insan kişi anneniz size bu<br />

kadar olabilir güveniyorsa mesela. Bir kardeş, 'bir dost bildiği ya da vardır' sevgili de diye olabilir. düşünürsünüz. Size yakınlığı ne Bu olursa kişi olsun anneniz sizi gerçekten olabilir tanıyabilmiş mesela. Bir biridir kardeş, bu.<br />

dost Elde ya bir da 'hayal' sevgili vardır, de bir olabilir. de size inanan Size insanlar. yakınlığı Sıra ne bu olursa hayali gerçekleştirmenizi olsun sizi gerçekten sağlayacak tanıyabilmiş insanlara ulaşabilmek biridir bu.<br />

gelmiştir. Eğer şanslıysanız bir kıvılcım yeter bu insanların biraraya gelmesine. İşte her şey o an başlar...<br />

Elde bir 'hayal' vardır, bir de size inanan insanlar. Sıra bu hayali gerçekleştirmenizi sağlayacak<br />

insanlara ulaşabilmek gelmiştir. Eğer şanslıysanız bir kıvılcım yeter bu insanların biraraya<br />

ürkiye'de Touch'ı başlatmak olsun hayaliniz.<br />

Beraber Touch oynadığınız insanlar hep sizi yü-<br />

Ttirebileceğinize.<br />

reklendirmişlerdir ve inanırlar bu işi gerçekleş-<br />

Onlardan ayrılmadan bir gün önce içulaşmaya<br />

karar verirsiniz. İnternette biraz araştırdıktan<br />

sonra iletişim kuracağınız ilk kişiyi seçersiniz ve<br />

aylar sonra geriye dönüp baktığınızda yaptığınız seçimin<br />

en doğrusu olduğunu görürsünüz. Bu kişi gönsonra<br />

dergi aracılığı ile Touch'ı yeteri kadar tanıttığınızı<br />

düşünüp bu oyunu beraber oynayabileceğiniz insanları<br />

bulmaya çalışırsınız. İşte burada mesleğiniz size<br />

eşi bulunmaz bir kitle sunar: üniversite öğrencileri!<br />

ken siz onlara oyunu, kurallarını anlatıp eski takımınızın<br />

fotoğraflarını ve videolarını gösterirsiniz. Yaptığı-<br />

nız en zevkli 'ders'tir bu ve heyecanınızı paylaşan<br />

gençler vardır karşınızda. Bir hafta sonu buluşup<br />

lerinden biri size 'Bunu yapabilecek biri varsa o da derdiğiniz iletiye hemen cevap verir ve sizi diğer 'doğ- Bu gençleri derslerde biraz tanırsınız; bir taraf- Touch oynamaya karar verirsiniz. 'Ders' bittikten sonsensin'<br />

der ve sırf size bu kadar inanan bir insan oldu- ru' kişiyle tanıştırır. Üst üste iki 'doğru' insan ve siz tan iletişiminizi güçlendirirken diğer taraftan baharın ra aralarından iki tanesi gelip size topluluk kurmak isğu<br />

için bile 'bu hayali gerçekleştirmeye çalışmaya de- Touch ile ilgili aylık köşe yazıları yazarken bulursunuz gelmesini beklersiniz. Daha sonra bir gün derse eliniz- tediklerini söylerler. O an hayatınızın en güzel anlarınğer'<br />

diye düşünürsünüz... kendinizi. Burada üstün bir başarınız yoktur; sadece de bir Touch topu ve diz üstü bilgisayarla gidip onlara dan biridir ve bu işin olacağına gerçekten inanırsınız.<br />

Touch'ı başlatmak için önce ragbi oynayanlara şanslısınızdır, 'doğru' insanlar çıkmıştır karşınıza. 4 ay Touch'ı anlatırsınız. Onlar topu aralarında dolaştırır- Akşam eve gidip Facebook'ta 'Touch Turkey'<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

26


You make a wish that you could make it come true... Some<br />

people You make laugh a wish that at you not could because make it come their true... hearts Some overflow people laugh with at<br />

you not because their hearts overflow with malice but because they just<br />

cannot malice see but what because you see. Some they people just cannot believe in see you what more than you you see. do. Some These<br />

are people the ones believe who give in you the more strength than to achieve you do. your These goal. are If someone the ones you<br />

value who trusts give you that the much, strength you think to that achieve there must your be goal. a reason If someone<br />

for this. It<br />

could be your mother for instance; your sibling, your friend or your<br />

you value trusts you that much, you think that there must be<br />

sweetheart maybe. What you have is a 'dream' and the people who believe in<br />

a you. reason Then, it for comes this. to find It could the other be people your mother who will help for you instance; to reach your<br />

sibling, dream. If your you are friend lucky, or just your one spark sweetheart is enough maybe. to make those What people you come have<br />

is a 'dream' together and the and people everything who starts believe at that in moment... you. Then, it comes<br />

to find the other people who will help you to reach your<br />

et your dream 'starting Touch' in Turkey. People one of the most beautiful moments in your life! How<br />

you played Touch with, always encourage you you feel ones you get back home and see the number<br />

Lthere<br />

and believe that you could make it come true. “If of the Touch Turkey group in Facebook increased from<br />

is one person who can make it, it is you” says 34 to 126 after that class cannot be described in<br />

one of them one day before you leave your previous words though...<br />

team. Even presence of such a friend make you think Now you have people around whom you can<br />

that it is worth to try at least... play Touch with; your siblings, cousins and friends are<br />

Then firstly, you decide to find the rugby guys there with you as well. However, you still confront<br />

in Turkey. You choose someone to contact after a with some difficulties. For example, you are around 30<br />

quick research on the internet and when you look guys but there is only one Touch ball to play... The<br />

back after several months you realise that he is just 'right' people you met step in once again to find you<br />

the right one! That person replies your email the balls and in couple of weeks you receive a dozen<br />

immediately and introduces you to the other 'right' of Touch balls from all over the world.<br />

person. You met two consecutive 'right' people and You play Touch or do trainings three or four<br />

find yourself as a columnist in a sports magazine, times in a week. You even set up teams and start a<br />

writing monthly articles about Touch. Actually, there is summer league. On the one hand, you try to<br />

no big success in here; you are just lucky and institutionalise in order to find a competitor; on the<br />

encounter 'right' people at the right time. After four other hand, you look for the ways to be a member of<br />

months you started writing about Touch, you decide the Federation of International Touch (FIT) to attend<br />

to find some people to play this game with. There the international tournaments. This time the 'right'<br />

your occupation provides you a perfect bunch: people are on the other end of the world and they do<br />

university students! their best to help: they prepare a logo and a<br />

You get to know these young people during the constitution for Touch Turkey and you just need to fill<br />

semester and strengthen your relations while you are in couple of forms to apply for the membership...<br />

waiting for the spring. Then, one day you go to the While you are looking forward to hearing the decision<br />

classroom with a Touch ball and a laptop to give them of the FIT committee, you receive an email in the<br />

a presentation about Touch. While they are passing middle of the night and Touch Turkey, with its 8<br />

the ball from one to the other, you introduce the game months history, becomes the newest member of the<br />

and explain the rules by showing them the photos and FIT.<br />

the videos of your previous Touch team. It is the most<br />

enjoyable lecture you ever gave and your audiences<br />

Thanks to everyone who contributed...<br />

share your enthusiasm. Then you all decide to meet PS: Touch has not been represented by an<br />

up on a weekend to play Touch. After the class, two of official association in Turkey yet. However, we have<br />

them come to you to say that they want to set up a<br />

student association of Touch in the university - it is<br />

been working on that.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 27


grubunun üye sayısının 34'ten 126'ya çıktığını gördü- renman yaparsınız. Kendi aranızda takımlar kurup gecenin bir yarısı hayallerinizin de ötesinde bir haber<br />

ğünüzde ise hissettikleriniz tarif edilemez. yaz ligi oluşturursunuz. Bir taraftan kendinize rakip alırsınız: 8 aylık geçmişi olan Touch Türkiye, Ulusla-<br />

Artık Touch oynayabileceğiniz insanlar vardır bulmak için kurumsallaşmaya çalışır, diğer taraftan rarası Touch Federasyonu'nun en yeni üyelerinden<br />

etrafınızda. Kardeşleriniz, kuzenleriniz, arkadaşları- uluslararası turnuvalara gitmek için Uluslararası biri olmuştur.<br />

nız da gelmiştir. Hala ufak tefek sorunlar yaşarsınız: Touch Federasyonu'na üye olmanın yollarını ararsı- Emeği geçen herkese teşekkürler...<br />

Örneğin 30 kişisinizdir ama sadece bir tane uygun nız. Bu sefer 'doğru' insanlar dünyanın öbür ucundaboyutta<br />

topunuz vardır. İşte karşısınıza çıkan 'doğru' dır ve size yardım etmek için ellerinden geleni yapar- Not: Touch henüz Türkiye'de resmi bir kurum<br />

insanlar burada da devreye girer ve size dünyanın lar; sizin için logo tasarlayıp, tüzük hazırlarlar ve size tarafından temsil edilmemektedir; ancak bunun için<br />

dört bir yanından 4 numara ragbi topları gelir. kalan sadece bir kaç formu doldurup üyelik başvuru- çalışmalarımız sürmektedir.<br />

Haftada iki ya da üç kez Touch oynarsınız, ant- sunda bulunmaktır. Sabırsızlıkla beklerken sonucu,<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 28


ayakkabının yeni adresi<br />

BATI MAHALLESİ 23 NİSAN CADDESİ NO: 6/C PENDİK - İSTANBUL<br />

TEL: 0 216 354 82 83<br />

info@kirmiziayakkabi.net


Demet galatalı<br />

demet.galatali@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

SPOR<br />

Geçen Eylül yazimda Dünya Basketbol Sampiyonasindan<br />

Geçen Eylül yazimda Dünya Basketbol Sampiyonasindan bahsederek<br />

bahsederek açmisim yazimi. açmisim Onlar Dünya yazimi. ikincisi Onlar olurken Dünya bizde ikincisi çooook mutlu olurken<br />

olmustuk. bizde Simdi çooook de Avrupa mutlu Sampiyonasi olmustuk. için Simdi Litvanya'dalar. de Avrupa 37'ncisi<br />

düzenlenen Sampiyonasi Avrupa için Sampiyonasi'nda Litvanya'dalar. bugüne 37'ncisi dek 20 düzenlenen<br />

kez mücadele<br />

eden millilerimizin en iyi dereceleri 2001'deTürkiye'de yapilan 32.<br />

Avrupa Avrupa Sampiyonasi'nda Sampiyonasi'ndaki gümüs bugüne madalyalari. dek 20 18 kez Eylül'e mücadele kadar<br />

eden sürecek millilerimizin Sampiyona'yi ''Avrupa en iyi Sampiyonu'' dereceleri olarak 2001'deTürkiye'de<br />

tamamlamalarini<br />

yapilan 32. Avrupa diliyorum. Sampiyonasi'ndaki gümüs<br />

madalyalari. 18 Eylül'e kadar sürecek Sampiyona'yi<br />

ünya Yıldız Kızlar Voleybol Şampiyonası final maçında Çin'i<br />

yenerek ilk kez dünya şampiyonu olan Milli Takımımızı kutluyo-<br />

Dda<br />

rum. Aferin kızlar! 2007 Dünya Yıldız Kızlar Şampiyonası'nyine<br />

Çin ile oynadıkları final maçında 3-1 yenilerek dünya ikincisi ol-<br />

Avrupa Erkekler Voleybol Şampiyonası finalleri 10 -18 Eylül'de Vi-<br />

yana'da yapılıyor. A grubunda Türkiye; 10 Eylül Sırbistan, 11 Eylül Avus-<br />

turya ve 12 Eylül Slovenya ile grup maçları yapacak.<br />

Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası finalleri ise 22 Eylül - 2<br />

muşlardı. Bu kez 3-0'la ne kadar kararlı olduklarını gördük. Türkiye, Ekim'de. Türkiye B grubunda 23 Eylül'de Azarbeycan, 24 Eylül'de Hırva-<br />

1993'te Slovakya'da 6., 1999'da Portekiz'de 13., 2007'de Meksika'da 2. ve tistan ve 25 Eylül'de İtalya ile oynayacak. Erkek ve Bayan voleybol takım-<br />

2009'da Tayland'da 4. olmuş. larımıza başarılar diliyorum.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

30


ildiz Bayanlar Dünya Güres Sampiyonasi'nda 40 kiloda Dünya Büyükler Güres Sampiyonasi 12-18 Eylül'de Istan-<br />

Evin Demirhan bronz madalya kazandi. Demirhan, Yildizlar bul'da. Müsabakalar Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapilacak. Salo-<br />

Dünya Sampiyonasi'nda ilk madalya kazanan güresçi olma un- nu dolduralim diyorum.<br />

Yvanini elde etti.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 31


ildizlar Avrupa Halter Sampiyonasi'nda<br />

Yildiz Bayan Milli Taki-<br />

Ymadalya<br />

mimiz 5 altin, 8 gümüs ve 4 bronz<br />

ile toplamda 17 madalya kazanarak<br />

Avrupa Sampiyonu oldu. Yildizlar<br />

bu aralar piril piril.<br />

Madalya alan sporcularim söyle:<br />

Fatma Korkmaz, 1 altin ve 1 gümüs<br />

madalya,<br />

Gamze Sahin, 2 bronz madalya,<br />

Emel Günes, 1 altin, 1 gümüs ve<br />

1 bronz madalya,<br />

Neslihan Okumus, 3 gümüs<br />

madalya,<br />

Sümeyye Kentli, 3 altin madalya,<br />

Rabia Kaya, 2 gümüs madalya,<br />

Hatice Demirel, 1 gümüs ve 1<br />

bronz madalya.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

32


Avrupa Kürek Sampiyonasi 14-16 Eylül'de Bulgaristan'da.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

33


ürkiye'de düzenlenen ilk “Ultra Maraton”<br />

olma özelligine sahip, uluslararasi bir spor or-<br />

Ttonu,<br />

ganizasyonu olan Likya Yolu Ultra Maraikinci<br />

kez 24 Eylül-2 Ekim 2011 tarihleri araparkur<br />

ve degisken zeminlerde düzenleniyor. (Genel<br />

Yayin Yönetmenimiz Oytun Bey'e söylemeyin,<br />

yoksa kendimizi oralarda buluruz.)<br />

Etkileyici tarihi dokusu ve büyüleyici dogal<br />

lugundaki tarihi Likya Yolu'nun yaklasik 240 km'lik<br />

bölümünü kapsayan ve her gün bir etabi kosularak<br />

6 günde tamamlanacak olan Likya Yolu Ultra Maratonu,<br />

bu yil da Fethiye Ölüdeniz'den baslayarak,<br />

ya'yi dünyaya tanitmayi da hedefliyor. Maratonun<br />

proje danismani ve yaris direktörlügünü dünyada<br />

birçok ultra maratonda kosmus ve tamamlamis<br />

olan Prof. Dr Taner Damci yapacak.<br />

sinda kosulacak. "Ultra Maraton" 42 km'lik normal güzelligiyle “Tarihi Likya Yolu” diger ultra maraton Phaselis Antik Kentin'de son bulacak. Birçok antik Uluslararasi Geleneksel Berlin Maratomaraton<br />

mesafesini asan, patika, dag, çöl gibi çetin rotalari arasinda öne çikiyor. Toplam 509 km uzun- kentten geçecek olan rota, tarihi ve dogasiyla Lik- nu 25 Eylül'de.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

34


Ç<br />

anakkale Rotary Kulübü tarafindan 25'incisi<br />

düzenlenen, Avrupa Yakasinda Eceabat Iskelesi<br />

ile Anadolu Yakasinda Çimenlik Kalesi Ismasina,<br />

196'si yabanci 488 yüzücü katildi. Yaris<br />

sonunda varis noktasina ilk ulasan sporcu, 42.01'lik<br />

derecesiyle Boran Erdugan oldu. Ikinciligi<br />

Bayanlar genel klasman kategorisinde birinciligi<br />

46,03'lük dereceyle Göksu Hinçal elde etti. Ikinciligi<br />

46.08'lik derecesiyle Sally Hollis, üçüncülügü<br />

birinciligi elde etti.<br />

Dünya Triatlon Sampiyonasi Final Ayagi<br />

10 - 11 Eylül Pekin'de.<br />

kelesi arasindaki 3.5 millik parkurda yapilan 42.42'lik dereceyle Marco Pilloud, üçüncülügü ise ise 47.07'lik dereceyle Katharine Bischof kazan-<br />

Çanakkale Bogazini Yüzerek Geçme Yaris- 42.49'luk derecesiyle Cameron Purnell kazandi. di. Engelliler de ise 58.20'lik dereceyle Çilem Çelik<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

35


4. Balkan Açık Yelken Şampiyonası 5-10 Eylül ta- cistan ve Ukrayna olmak üzere toplam 16 ülkenin katılması<br />

rihleri arasında Kocaeli Sekapark'ta yapılacak. Türki- bekleniyor. Türkiye'nin 14 erkek, 6 kız toplam 20 sporcuyla<br />

4tan,<br />

ye'nin yanı sıra Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaris- katılacağı yarışmaya 16 ülkeden toplam 170 sporcu katıla-<br />

Hırvatistan, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, cak.<br />

Slovenya, Sırbistan, Moldova, Romanya, Azerbaycan, Gür-<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

36


Dünya Ritmik Jimnastik Şampiyonası 19-25 Eylül'de<br />

Fransa'da.<br />

ünya Yildizlar Okçuluk Sampiyonasi'nda Makarali Yay Yildiz<br />

Erkeklerde Ali Davarci dünya üçüncüsü ve Makarali Yay Yildiz Er-<br />

DOkçuluk<br />

kek Milli Takimi dünya ikincisi oldu.<br />

Dünya Kupasi Final ayagi 24 -25 Eylül'de Istanbul'da.<br />

1 Eylül'e kadar devam edecek olan ABD Açık Tenis Turnuvası'nda<br />

mücadele eden Türk tenisçi Marsel İlhan, Kanadalı<br />

1rakibi Franc Dancevic karşısında 2-0 önde götürdüğü maçta<br />

rakibi mücadeleyi bırakınca ikinci tura yükseldi. 16 18 Eylül Davis<br />

Kupası Dünya Grubu yarı final müsabakaları var.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 37


Türkiye Golf Federasyonu (TGF) Yıldızlar Şampiyonası<br />

1. ayak yarışması 4 Eylül'de Antalya'da ,<br />

2.ayak yarışması 18 Eylül'de İstanbul'da.<br />

Dünya Bisiklet Yol Sampiyonasi 29 Eylül 2 Ekim'de Danimarka'da.<br />

Ç<br />

in'in Shenzen şehrinde yapılan 26. Üniversiteler Dünya<br />

Yaz Oyunları'nda Türkiye 7 altın, 7 gümüş ve 8<br />

bronz madalya kazandı. Madalyalarımız atletizm, taekwondo,<br />

halter ve judo branşlarında. Bir aferin de onlara.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 38


w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 39


SİNEM HOCAOĞLU<br />

ragbi@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Çocuklukta bir hayalle başlar bisiklet. İki<br />

teker üzerinde gidebilen, bizde<br />

potansiyel karne hediyesinden öte bir şey<br />

ifade etmeyen bu aletin müthiş bir<br />

cazibesi vardır. Hele bir de doğduğunuz<br />

şehir, kasaba ya da köy bisiklet<br />

kullanmaya elverişli yollara sahipse ne<br />

mutlu size. Ayrıca sürerken yaşamaktan<br />

zevk alırsınız. Yüzünüze vuran rüzgar,<br />

yokuş çıkarken çektiğiniz acı, yokuş aşağı<br />

bıraktığınızda ise yerini sevince bırakır.<br />

Günümüzde ülkemizde ve dünyada,<br />

bisiklet bir hobi olmaktan çok gelişmiş<br />

bir spor dalıdır aynı zamanda. Bu ay ki<br />

sayımızda bisiklet sporu hakkında her<br />

şeyi bulabilirsiniz.<br />

Bisiklet tipleri:<br />

“O'nu sürerken motoru da, güneşliği de,<br />

yağmurluğu da, kaportası da, kornası da,<br />

farı da, spoyler'ı da, kapısı da, bagajı da<br />

ben olduğum için hayran olduğum alet...<br />

Ikinci sevgilim.” Ekşi Sözlük<br />

isiklet tipleri birkaç farklı şekilde sınıflandırılabilir- maya başlanmıştır.<br />

isikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırı- ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ bisikletlerinin ön<br />

ler. Bunlardan birisi tekerlek çaplarına göre sınıf- Teker çapı sınıflandırmasına göre 28¨ teker çapı- labilirler. Teker çapı ne olursa olsun, ince tekerli süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu, süspansiyon-<br />

Brak<br />

landırmadır. 3 teker çapı şu anda çok yaygın ola- na sahip bisikletler yol bisikleti, 26¨ teker çapına sahip Byapılmış<br />

ve daha nahif yapılı, asfaltta kullanıma yönelik suz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve olup-olmakullanılmaktadır.<br />

Bunlar: 622mm (28¨), 559mm bisikletler dağ bisikleti olarak kabaca tanımlanır. 20¨ te- bisikletlere yol bisikleti denir. masına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.<br />

(26¨), 406mm (20¨). Bunların dışında 27¨ çapındaki kerlere sahip bisikletler BMX bisikletleri 19¨ hacı bisikle- Gene teker çapı 622mm ya da 559mm olmasına Teker çapı 622mm ya da 559mm ve son zamantekerlekler<br />

uzun yıllar boyunca yol bisikletlerinde kulla- ti olabildikleri gibi, farklı 3 tekerlekli hatta 4 tekerlekli bibakılmaksızın (genellikle 559mm olur), sağlam gövdeli larda da 584mm olarak üretilen bazı bisikletler, uzun<br />

nılmıştır. 584mm çaplı 650B olarak tanımlanan tekerlek- sikletlerde ve yatay bisikletlerde sıklıkla kullanılırlar. ve dayanıklı parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin yollarda kullanılmak üzere üretilirler. Bu bisikletlerin ön<br />

ler de son zamanlarda bazı üreticiler tarafından kullanıl-<br />

kullanılmasına izin veren bisikletler araziye uygundurlar ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları vardır.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

40


çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Tek ama- lardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda<br />

cı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşı- kullanılabilirler.<br />

mak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir. Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bazı<br />

Teker çapı Türkiye'de 28¨, Fransa, İtalya, İskan- durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade<br />

dinav ülkeleri gibi bölgelerde ise 650B olan bazı bisiklet- eden bisikletlere yatay bisiklet denir. Yatay bisikletler<br />

ler vardır ki bunlara şehir bisikleti denir. Bu bisikletlerin Türkiye'de yaygın değildir. Yatay bisiklet kelimesi bile<br />

çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri, dinamolu ışık- bilinmemektedir. Yatay bisikletin ingilizcesi Recumlandırma<br />

sistemleri vardır. Avrupa'nın pek çok yerinde bent'dir.<br />

genç-yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir Sadece tek bir tekeri olan bisikletler de vardır.<br />

yerden bir yere gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri Tanımından da anlaşılacağı gibi bu bisikletlere tek<br />

kullanırlar. tekerli bisiklet denir. Tek tekerli bisiklet kullanmayı<br />

Asıl amacı akrobasi ve bazı özel yarışlar olan, öğrenmek normal bisiklet kullanmaktan farklıdır.<br />

sağlam yapılı ve 20¨ tekerlekli bisikletlere BMX bisiklet İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler.<br />

denir. Bu bisikletler 1980'li yıllardan itibaren ortaya çık- Bazıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar<br />

mış ve bütün dünyada popülerlik kazanmışlardır. sağlamdır. 2 veya 3 tekerlekli modelleri vardır. Bisikletin<br />

İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade gövdesinde bulunan boş kısımda, hizmet ettiği şirketin<br />

eden bisikletlere “tandem” denir. Tandemler uzun tur- reklam tabelasını taşıyabilirler.<br />

“Tutkuyla bağlı olduğum şeytan<br />

oyuncağı... Kafayı kırmama rağmen<br />

vazgeçmedim.” Ekşi sözlük<br />

Bisiklet çeşitli donanımın bir araya gelmesin- Amortisörlü ya da düz olabilir. Ön ve arkada Vites Donanımı yokuş için gerekli ana vitesdir. Ön-orta vites (2.) düz<br />

den oluşur. bulunur. Amortisörlüler yüksekten inerken yardımcı Bisiklette 6, 18 ve 21, 24, 27, 30 vites seçenek- yol için idealdir. Ön-büyük dişli (3.) ise sürat için ana<br />

Kadro olur ama normal çatal yardımcı olmaz çünkü yaylan- leri olabilir. Sporcular yaygın olarak 30 vites seçeneği- vitesdir.<br />

Çatı da denir. Farklı maddelerden (karbon, çe- ma bölümü yoktur o yüzden en çok tercih edilen çatal ni kullanmaktadır. Vitesler eğime göre verimlik artışı Arka viteslerde ise en büyük dişli yokuş dişlisilik,<br />

titanyum gibi) yapılabilir. Sağlamlık açısından da- amortisörlü olanıdır. Eğer şehirde sürecekseniz amor- sağlamak, bisikletin süratini arttırmak ve rampaları dir, küçüldükçe düz yol viteslerine ulaşılır, en küçük<br />

ha çok tercih edilen ve DownHill, Trial gibi alanlarda tisörsüzde olabilir.. daha kolay çıkmak içindir. dişli ise sürat dişlisidir, diğer bir bakışla öndeki ana vikullanılacak<br />

bisikletlerde çelik ve karbon kadrolar, Frenler Vites sistemi iki bölümden oluşur, ön vites ve teslerin arkadaki dişli kadar farklı seçeneği vardır, kı-<br />

DownHill veya Trial gibi alanlarda kullanılmayacak bi- Frenler ön ve arka olmak üzere kolla idare edi- ayna dişlileri ile ön vites ve arka vites dişlilerinden saca 3 ana dişlinin arkada 7 vites dişlisi olan bir bisiksikletlerde<br />

daha çok alüminyum kadro tercih edilir. lir, tel ya da bir yerden sıkar veya hidrolik disk olabilir. oluşur, bunları kontrol etmek için gidon çevresinde 2 lette 3 x 7 = 21 vitesi vardır. Sistemde ön küçük vites<br />

Alüminyum kadroların en büyük özelliklerinden birisi Tekerler vites kontrol kolu bulunur. Sağ kol, arka vitesi diğeri, (yokuş vites ana dişlisi ) 1. vites ana dişlisidir.<br />

hafif olması ve darbeleri emmesidir. Günümüzde Kar- Bisiklette tekerlek 2, 3 veya 4 tane bulunabilir. sol kol ise ön vites dişlilerini kontrol etmenizi sağlar, Sistemde arka vitesde en büyük dişli ( yokuş vitesi ) 1.<br />

bon Fiber MTB ve Road tipi bisiklet kadroları için ter- Önde bir, arkada iki tane de olabilir. Tek tekerlekli pedal devrinize göre ( 70-90 dk.devir) devir arttikça vitesdir. Dik bir yokuş icin ön 1 x arka 1 kullanılırken<br />

cih sebebi olmuştur. olanlar ise genellikle sirklerde gösteri ve akrobasi vites düşürülür, devir düştükçe vites büyütülür. Düz yol için ön 2 x arka 3-4 ideal dişlilerdir. Sürat için<br />

Çatal amaçlı olarak kullanılmaktadır. Ön vitesdeki 3 dişli setinden küçük dişli (1.), ön 3 x arka 6-7 ideal dişliler olabilir.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

41


isiklet sporunun yüz yılı aşan bir geç- 2.3. Turlar<br />

mişi vardır. Bu spor özellikle Avrupa Çok etaplı yol yarışlarıdır. 3<br />

Bbaşka<br />

ülkelerinde çok sevilmekle birlikte, gün ya da 21 gün olabilir Etapların bazıları<br />

ülkelerde de ilgi sürekli artmaktadır. takım ya da bireysel zamana karşı olabilir. Bu<br />

Dünyanın pek çok yerinde, amatör ve pro- yarışların en ünlüsü, Fransa Turu'dur ve<br />

fesyonel bisikletçiler için çeşitli yarışlar yapı- Fransa'nın çeşitli yerlerinde 4000 km dolalır.<br />

Bisiklet yarışları, yol yarışları, pist yarışla- yında bir yol boyunca yapılır. İlki 1903 tarirı,<br />

bisikletli koşu yarışları, dağ bisikleti yarış- hinde düzenlenen Fransa Turu birer günlük<br />

ları ve BMX yarışları olarak düzenlenir. Bisik- 21 etapta yapılır ve yaklaşık üç haftada talet<br />

yarışları Türkiye Bisiklet Federasyo- mamlanır. Bu etaplarda, Alpler'in ve Pirenenu<br />

ve Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) ler'in sarp yollarında yorucu tırmanışlar da<br />

yönetmelikleri ile düzenlenir. yer alır. Benzer 21 günlük turlar İspanya ve<br />

1. Pist Yarışları: İtalya'da da düzenlenmektedir. Türkiye'de<br />

Oval biçimindeki pistlerde yapılan bi- düzenlenen 8 günlük Cumhurbaşkanlığı Tusiklet<br />

yarışları kısa mesafeli yarışlardır. Pistin ru düzenlenmektedir.<br />

bir tur uzunluğu, katları 1000'i verecek şekil- 3. Bisikletli Koşu Yarışları<br />

de, 500, 400, 333,3 ya da 250 metre olabilir. (Cyclocross):<br />

Bisiklet pistleri, dış kenarı yüksek olacak bi- Diğer bisiklet yarışları arasında, bisikçimde<br />

içe doğru eğimlidir ve bir fincan taba- let yarışı ile krosun (kır koşusu) bir bileşimi<br />

ğını andırır. Bu eğim, yarışçıların köşeleri hız- olan bisiklet krosu vardır. Bisiklet krosu inişli<br />

la dönerken savrulmalarını önler. 500-1000 çıkışlı ve bozuk yollarda yapılır. Yarışçıların<br />

metre arasındaki kısa mesafeli yarışlar, sürat bazen bisikletten inerek yürümeleri ve bisikyarışlarıdır.<br />

Sürat yarışlarında, bitiş çizgisin- letlerini omuzlarında taşımaları gerekir.<br />

de bisikletin hızı saatte 65 kilometreye kadar 4. Dağ Bisikleti Yarışları:<br />

ulaşabilir. 4000-5000 metre yarışları takip Dağ sürüşlerinde her türlü arazide yol<br />

yarışlarıdır. 5 km, 10 km ya da 20 km'lik orta alınır. Son zamanlarda yaygınlaşan bisiklet<br />

mesafe yarışlarında ise, zamana karşı yarışı- sporlarından biri de maratondur. (Maddenin<br />

lır. Bu yarışların tümü tek kişilik bisikletlerle geliştirilmesi gerek). İlk dağ bisikleti Dünya<br />

yapılan yarışlardır. Aynı zamanda iki kişilik bi- şampiyonası 1990 yılında düzenlenmiş,<br />

sikletlerle yapılan yarışlar da vardır. 1996 yılında ilk defa Atlanta Olimpiyat Oyun-<br />

2. Yol Yarışları larında yer almıştır.<br />

Erkekler arası amatör bisiklet yarışla- 4.1. Olimpik Dağ Bisikleti<br />

rı, 1896'dan beri Olimpiyat Oyunları'nda yer Yarışı:<br />

alır. Kadınlar arası yol yarışları ise 1984'te 5-9km uzunluğunda parkurda<br />

Olimpiyat Oyunları kapsamına alınmıştır. Bi- düzenlenir. Parkurun asfalt kısımları %15'i<br />

siklet sporunda ayrıca amatör ve profesyo- geçemez. Yeterli miktarda tırmanma, patika<br />

nel dallarda dünya şampiyonaları ve teknik iniş içermelidir. Büyük erkekler yadüzenlenmektedir.<br />

rışı yaklaşık 2 saate denk gelecek sayıda tur<br />

2.1. Zamana Karşı: atılarak yapılır. Bu tür yarışlarda bisikletin<br />

Zamana (saate) karşı yol ya- lâstiklerinin geniş olması çok rahatlık sağlar<br />

rışlarında, her bisikletçi kısa aralarla peş pe- çünkü ince lâstik dağda çok kayabilir bu da<br />

şe çıkış noktasından hareket eder. Takım ya yaralanmalara sebep olur.<br />

da bireysel olarak yapılabilir. 4.2. Dağ Bisikleti Maraton<br />

2.2. Tek Günlük Yol Yarış- Yarışı:<br />

ları: 80km'den uzun parkurlarda<br />

Yol yarışlarında, tüm sürücüler yapılır.<br />

toplu biçimde aynı anda yarışa başlar. Bu tür 5. BMX Yarışları:<br />

yarışlarda bitiş çizgisine ilk ulaşan yarışı ka- 2008 yılında Pekin olimpiyatlarında<br />

zanır. yarış başlatılmıştır.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

42


lk bisiklet çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de gö- siklet, halen Londra Bilim Müzesi’nde sergilenmekte- vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletler Almanya ile lanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin gerülmüştür.<br />

1791 yılında Fransız M de Sirvac, dir. 1855'te Fransız Ernest Michaux'un bisikleti pe- yapılan savaşta kullanılmıştır. niş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Fransa, Bel-<br />

İayakların itmesiyle yürüyen alet yapmıştır ve "Ce- dalı etkin olarak kullanmıştır. 1870’ten sonra geliştiri- Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu çika, İngiltere, İtalya ve İspanya'daki bisiklet fabrikalerifere"<br />

olarak anılmıştır. Baron Karl Von Drais, len yeni bisikletlere "Bicyole" denilmiştir. Bu modelde İngiltere'de eşit tekerlekli, komple kadrolu, bilyalı ve ları bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet<br />

Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve ön tekerliğin çapı bir ila 1,5 metre arasında değişmiş- milli bisikletlerin yapılması ve ardından ortadan katla- sporunu gelişmesine önayak olmuştur.<br />

bisiklete gidon eklemiştir. Bu bisiklet 1816 yılında ya- tir. nan portatif bisikletler izlemiştir. İrlanda'da 1888 yı- I.Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri bisikleti<br />

pılmıştır ve tahtadan imal edilmiştir. 1818'de bisiklet- İlk seri üretim bisiklet "Michaux Company" lında havalı plastik biskletler piyasaya sürülmüştür. askeri amaçla da (ordu süratinin artırılması) kullante<br />

metal kullanılmaya başlanmıştır. tarafından yapılmıştır. Şirket, yılda yüz kırk bisiklet Bu durum, bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet mışlardır.<br />

Leonardo Da Vinci'nin çizimleri kullanarak ilk üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi dönemin devletleri- üretiminde kullanılan malzemenin ve işçilik maliyetlepedallı<br />

bisikleti üreten Kirkpatrick Mac Millan'dır. nin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında rinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800'le-<br />

1839-1840 yılları arasında İskoçya'da yapılan bu bi- Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek rin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hız- w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 43


ürk insanı, bir spor dalı olarak bisiklet ile ilk kez<br />

1897 yılında Selanik'te yapılan bir yarışla tanışı-<br />

Tnin<br />

yor Osmanlı sonrasında bazı bisiklet üreticilerigirişimleriyle<br />

İstanbul'da yarışlar düzenleniyor.<br />

1941 ve 1942'de İstanbul-Edirne-İstanbul bisiklet yarışları<br />

yapıldı. 1963'te de Marmara Turu adı altında<br />

bisiklet yarışları yapılmaya başlandı ve Marmara Turu<br />

1966'da uluslararası nitelik kazandı. 1968'de de<br />

Aytekin, 1996'da Nadir Yavuz da üçüncülük elde<br />

etti. 1996'daki Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet<br />

Turu'nda Türk bisikletçiler takım halinde ikinci oldular.<br />

1998'de yapılan Balkan Yol Şampiyonası'nda Erdinç<br />

sporun her dalı ve tabii ki bisiklet önceliği de hemen<br />

göze çarpıyor. Milli duygulardan önce, tatmin edilme-<br />

si gereken insani duyguların daha ağır bastığı görülüyor.<br />

Bir spor olmasının yanında, bisiklet kullanmak ay-<br />

Asıl gelişme ise 1910'lardan sonra başlıyor. Fenerbah- Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu Doğan altın madalya kazandı nı zamanda bir kültür diyebiliriz.<br />

çe Spor Kulübü'nün bisiklet şubesini açmasıyla başla- adını aldı. Türk Dağ Bisikleti tarihi 1997'de ilki yapılan Almanya, Hollanda ve Belçika, Avrupa'nın bu<br />

yan süreci, 1923'te Bisiklet Federasyonu'nun kurul- 1970'de de ilk kez Esen Bisiklet Kulübü Uluslararası Alanya Dağ Bisikleti Kupası ile baş- kültürde öne çıkan ülkeleri. Sadece Almanya'daki biması<br />

takip ediyor. adıyla bir bayan bisiklet takımı kuruldu.Türk bisiklet- lar. 2007 yılında Türkiye 3 adet uluslararası yol bisik- siklet yollarının toplamı 76.000 km. Belçika'da bisik-<br />

Bu tarihten sonra bölgeleri dolaşmayı amaçla- çileri 1971'de İzmir'de düzenlenen Akdeniz Oyunla- leti turuna ve 12 adet uluslararası dağ bisikleti yarış- letle işe gidenlere km başına yarım sent ulaşım desteyan<br />

bisiklet gezileri düzenlendi. Ne var ki, bir bisiklet rı'nda dereceye girdiler. Başarılı sürücülerden biri masına ev sahipliği yapmıştır. Bunların yanı sıra ulusal ği sağlanıyor. Amsterdam'da ise günlük bisiklet park<br />

ekibi bisiklet bulamadığı için 1924'te Paris'te düzenle- olan Erol Küçükbakırcı 1973'te Balkan şampiyonu düzeyde tüm disiplinlerde yarışlar düzenlendiği gibi, yeri kapasitesi 100 binlerde. Bizde ise, Küresel iklim<br />

nen Olimpiyat Oyunları'na katılamadı. Türkiye ulus- oldu; 1975'te de Libya ve Suudi Arabistan turlarını ka- Yol Bisikleti, Yol Bisikleti Zaman Karşı, Pist, Olimpik Zirvesi'nde büyük bir nüfusa sahip İstanbul'a sembolararası<br />

yarışmalara ilk kez 1927'de Bulgaristan'da zandı. Hasan Can 1977'de Fransa Tour L'avenir Dağ Bisikleti ve Dağ Bisikleti Maraton disiplinlerinde lik olarak yapılan 1000 km'lik bisiklet yoluyla övünen<br />

katıldı. Ödülü'nü aldı. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisik- Türkiye Şampiyonaları organize edilmektedir. insanlar var.<br />

Türkiye'de ilk kez 1928'de Ege Turu adı altın- let Turu'nda 1989'da ve 1993'te Türk takımı üçüncü Son Söz Haydi herkese iyi pedallamalar!<br />

da bir yarışma düzenlendi. Daha sonra 1938, 1939, oldu. Aynı turun bireysel dalında 1993'te Ayhan Önceliğini “insan” üzerine kuran sistemlerde,<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 44


?<br />

?<br />

? ?<br />

?<br />

? ? ?<br />

?<br />

?<br />

? ? ?<br />

?<br />

?<br />

yakında...


RÖPORTAJ<br />

<strong>ALPAY</strong> <strong>ERDEM</strong> 46<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t


Karikatür çizmek, yetenek ve zekâ gerektirir. Hem<br />

Karikatür çizmek, yetenek ve zekâ gerektirir. Hem karikatür çizip hem<br />

karikatür de bir mizah çizip dergisinde hem de köşe bir yazıları mizah yazmak dergisinde daha fazla köşe yetenek yazıları<br />

yazmak gerektirir. daha Bunların fazla hepsini yetenek gerçekleştirirken, gerektirir. bir de Bunların stand-up hepsini yapmak<br />

için gerçekleştirirken, çok daha komplike bir bakış de stand-up açısına ihtiyaç yapmak vardır. için Kısaca çok insanları daha<br />

güldürmek apayrı bir sanat ve yetenektir. İşte saydığımız özelliklerin<br />

komplike hepsi bu ayki bir konuğumuzda bakış açısına var. ihtiyaç Alpay Erdem... vardır. Bir Kısaca bisiklet insanları<br />

tutkunu<br />

güldürmek olan Alpay apayrı Erdem ile bir İstanbul sanat Altunizade'de, ve yetenektir. bir parkta İşte saydığımız<br />

yaptık<br />

özelliklerin röportajımızı. hepsi Bisikletten, bu ayki futbola, konuğumuzda mizahtan, yazarlığa var. Alpay ve stand-up'a Erdem...<br />

kadar bir çok konuyu konuştuk. Eşi Özlem Hanım'da katıldı<br />

Bir bisiklet tutkunu olan Alpay Erdem ile İstanbul<br />

sohbetimize ve biz çok eğlendik. Eminiz ki sizin de hoşunuza<br />

Altunizade'de, bir parkta gidecektir... yaptık röportajımızı. Bisikletten,<br />

futbola, mizahtan, yazarlığa ve stand-up'a kadar bir çok<br />

Rugby Türkiye: Bizde siz karikatüristlerin yeteneği gerçek bir hayranlık uyandığı için direk sormak<br />

istiyoruz: Her ay, hatta her hafta, her gün, neredeyse sürekli bir konu bulup çizmek zor olmuyor<br />

mu?<br />

Alpay Erdem: Zor oluyor. Ben sürekli tetikteyim. Kendimden örnek vermem daha doğru olur. Çünkü her yiğidin<br />

bir yoğurt yiyişi var ama ben hep tetikteyim. Sürekli notlar alıyorum. Ancak yetiştirebiliyorum.<br />

RT: Sürekli gündemi takip etmek gerekiyor değil mi?<br />

AE: Benim tarzım aslında onu gerektirmiyor pek. Tarzım, biraz hayatın içinde olmak. Sokaklara girip çıkmak<br />

gerekiyor. Hayatlara karışmak, hikâyeler biriktirmek adına gündem takibi çok doğru benim için. Yanımda sürekli<br />

kâğıt, kalem taşıyorum, notlar alıyorum. Ama çok da esprili düşünmedim hayatım boyunca. Sadece önüme<br />

çıkanı not aldım. Hayatım boyuna bir tek gün espri düşündüğümü hatırlamıyorum. Öyle sabahlayayım da<br />

masa başında, hiç...<br />

RT: Bir sabah kalktınız ve “Ben karikatür çizmeliyim” mi dediniz?<br />

AE: Çiziyordum ama hiç karikatürist olmak aklımda yoktu. Sonra üniversite yıllarımda Leman Dergisi'nin<br />

“amatör” sayfasını gördüm. “Bir yerden başlanıyor demek ki bu işe” dedim ve öyle başladım. Sonra da devamı<br />

geldi.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

47


RT: Leman ve L-Manyak başlı başına bir okul Mühendisliği mi? Boğaziçi Üniversitesi falan mı yani?<br />

gibi zaten. Nasıl dahil oldunuz ekibe? O da olsa yine benim için bir önemi olmayacaktı.<br />

AE: Amatör geçirdim 2 senemi. 21 yaşımdaydım. L- RT: Peki, gelelim stand-up'a. Siz de karikatü-<br />

Manyak'a girmek çok zordu. Ama ben girdim. Zoru rist stand-upçılar kervanına katıldınız.<br />

başardım, devamı da geldi. Öyle böyle değil, L-Man- AE: Aslında her şey birbirini doğurdu diyebilirim. Çiyak'a<br />

girmek hakikaten çok zordu, hatta imkânsıza zerliğim yazarlığımı doğurdu. Yazarlık ta stand-up'ı<br />

yakın... Ben şöyle zannediyordum; bütün çizerleri doğurdu. Şimdi üçü bir arada gidiyor. Çizerlik eskisi<br />

hep dergilerde çizdikleri gibi çiziyorlar diye zannedi- kadar yoğun olmamakla birlikte...<br />

yordum. Bu işin amatörlük dönemi yokmuş gibi dü- RT: Yazarlık nasıl başladı?<br />

şünüyordum ama varmış. Başladım, iki sene kadar AE: Lombak'ta çalışıyordum, çiziyordum bol bol.<br />

sür-dü. Hatta bir ara Hıbır dergisine gittim. Kapan- Sonra Kemik dergisinde çizdim. Bunlar aylık dergiler.<br />

mak üzere olan bir dergiydi. Orada köşe çizme şan- Sonra bir gün, bir sayfa da yazayım dedim. Kemik'te<br />

sım oldu. Derken iki senenin sonunda, neredeyse öyle bir özgürlüğümüz vardı. Her şeyi deneyebiliyorümidimi<br />

kesmek üzereyken, L-Manyak'a giriş yaptım duk. Üç ay yazdım. Sonra çok sevildi bu yazılar. Baha-<br />

“İsmail Hasta Ruh” adlı karakterimle... Sonra da de- dır Baruter “Penguen'e de yazmak ister misin?” dedi.<br />

vamı geldi. Metin Üstündağ söylemiş olabilir büyük ihtimalle,<br />

R.T: Bu karakter nasıl ortaya çıktı? başkaları da söylemiş olabilir… Ben önce korktum.<br />

A.E: Benim çizdiğim tiplerle ilgili şöyle bir durum ol- Çünkü aylık dergi adamıydım, aylık performans gösmuştu;<br />

ben önce tipi çiziyorum. Sonra o adamı bir teriyordum. Haftalığı beceremem diye korktum. Önyerde<br />

görüyorum. Birkaç sene sonra falan... Sonra ce istemedim. Sonra biraz zaman geçtikten sonra fikgörüyorum<br />

ki çizdiğim tip, aslında hayatın içinde olan rimi değiştirdim ve aradım Bahadır abiyi... Başladım<br />

bir tipmiş. Ayakları yere basan, sağlam tipler çizdi- yazmaya. Sonra bu yazılar baya bir sevildi. Aradan<br />

ğim gibi bunun yanı sıra absürt tipler de çizdim. Ne biraz zaman geçtikten sonra bu yazılardaki stand-up<br />

bileyim “Şevki Teyze” gibi, “Top Canavarı” gibi ama duygusunu hissetmeye başladım. Çevremden aynı<br />

aslında orada “Top Canavarı” bendim. Mesela şu an- şey hissettiklerini söyleyenler oldu ve stand-up yapda<br />

evde 21 tane futbol topu var. Kendimi dizginleme- maya karar verdim. Aslında bu karardan birkaç sene<br />

ye çalışıyorum çünkü daha da çok alasım var. Bütün önce ben yine stand-up yapmak istemiştim. O da<br />

toplarım özel serilerden. En son 5 tane daha gelmiş. şöyle; her Türk erkeği gibi kendimi bir dönem komik<br />

Neyse, “büyümem gerek” deyip, keseye zararı da bulmuştum ve komik bulunca kendini sahneye atdüşünüp<br />

almadım. 21'de durdu. mak gibi saçma bir şey var ya bizde... Meselâ evde<br />

RT: Jeofizik mühendisliği okudunuz değil mi? çalıştım ben iki üç ay..<br />

AE: Evet. RT: Nasıl çalışılır evde? Ayna karşısında mı?<br />

RT: Sorarken şaşırdık ama “Ne alaka?” deme- AE: Ayna karşısında, tek başıma... Sonra vazgeçtim.<br />

yeceğiz. Sanki herkes okuduğu işi yapıyormuş “Bu iş yapılamaz yani çok acayip bir işmiş” dedim.<br />

gibi.. Aradan birkaç sene geçti ve bir gün biz evlendik<br />

AE: Evet, aslında üniversiteyi kazandığımı bile bana eşimle. Sonra eşim biraz da dalga geçer gibi “Ya, sen<br />

bir arkadaşım söylemişti. Çok ilgisizdim. Lise son sı- bir ara stand-up yapıyordun” dedi. Dedim “Bu gece<br />

nıfa kadar çok başarılı bir öğrenciydim. Lise son sınıf- başlıyorum.” Sonra o gece de başladım harbiden. O<br />

tan sonra o kadar da başarılı bir öğrenci olmamaya gece hissettim, stand-up'ta da bir şeyleri başarabilibaşladım.<br />

Okuldan nefret etmeye başladım. rim. Biraz da şans yanımda oldu. “Comedy Club” açıl-<br />

RT: Edebiyata ilginiz varmış ama sadece Lise dı, başlamamı bekliyormuş gibi. O çok önemli bir meyıllarında<br />

olan bir şey mi bu ilgi? kân... Comedy Club olmasaydı ben stand-up'da bir<br />

AE: Dershanedeyken öğretmenim mutlaka edebiyat şeyleri başaramayabilirdim, hatta başaramazdım. İlk<br />

okumalısın diyordu ama benim matematiğim de çok senesi çok amatör gitti ama amatörlük şudur; standiyiydi.<br />

“Ben sayısal okuyacağım” dedim ama Lisedey- up'ı tutturamazsın. Bir iyi geçer, bir kötü geçer. İki köken<br />

“İstanbul Liselerarası Hikâye Yarışması”nda tü geçer, üç iyi geçer. Arası da yoktur. Meselâ bir gün<br />

hikâye birinciliği aldım. Bir yatkınlık vardı. Seviyor- çok eğlenirsiniz, bir gün hiç eğlenemezsiniz... Sonradum<br />

yazmayı, okumayı ama yine de sayısal okumak ki bir senesi az oyun oynadım. Dolayısıyla bu işten biistedim.<br />

Üniversite ile ilgili bir hayalim de yoktu ama raz soğumuş gibi oldum. Sonra yaklaşık iki sene önce<br />

ben den bir şey olacağını biliyordum ve gerçekten de tekrar “Old City Comedy Club”da sahne almaya başoldu.<br />

layınca bir hava geldi tekrar. 1,5-2 senesi, özellikle de<br />

RT: Jeofizik o kadar önemli değildi galiba? son bir senesi bence çok güzel gidiyor. Her yere gidi-<br />

AE: Ne bileyim, en süper bölüm nedir? Bilgisayar yorum. Oyunlar çok güzel geçiyor. Old City Comedy<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

48


Club'ta zaman zaman balkonlara kadar dolu oluyor. geliyorsun zaman zaman, gülemiyorsun. Biraz da de- olacak diye düşünüyorum. Biz de bu işi yavaş yavaş stand-up'çı olamıyorsun. Ben yolun başında olmama<br />

Millet birbirine anlatıyor. Hiç televizyona, gazetelere neme yanılma yöntemi. Bir daha gitmem oraya mese- öğreniyoruz. rağmen geçen seneye bakıyorum, azımsanmayacak<br />

çıkmadan bu kadar şeyi başardım, çok da mutluyum. lâ. RT: Stand-up'daki tarzınız nedir? kadar çok insanla buluşmuşum. Yani Old City Comedy<br />

Metin Zakoğlu tiyatrosunda sahneler alabiliyorum, RT: Ama onun da eğlencesi başkadır değil mi? AE: Özgün buluyor arkadaşlar. İlk zamanlar ister iste- Club'ı balkonlarına kadar doldurmuşum, hiç televizüniversiteler<br />

de çıkabiliyorum ki üniversitede oyna- AE: Çok eğlenceli oluyor. Kültür salonu diye gidiyor- mez Cem Yılmaz ile karşılaştırıyorlardı. Hatta ben da- yona çıkmadan. Bunlar çok önemli şeyler. Millet birbinan<br />

oyunlar çok zordur, çoğu kişi cesaret edemez sun, kebapçı çıkıyor. Meselâ rock bar diye gittim alt ha sonra oyunlarımı izlediğimde gördüm ki Cem Yıl- rine anlatıyor, en önemli şey budur. Televizyona çıkama<br />

ben koşa koşa gidiyorum çünkü çok eğleneceği- katı türkü barmış. Ne hikâyeler... Ama zaman zaman maz'dan etkilenmişim. Etkilenmemek mümkün değil mıyorum defalarca teklif geldi. Birkaç proje geldi, şu<br />

mizi biliyorum. Çünkü biz üniversite öğrencileriyle ay- bu olumsuz şartlar daha da eğlenmemi sağlıyor. Za- zaten. Çizerlikte öyledir, birisinden etkilenerek başlar- anda hayatta. Benim için yapılan projelerdi. Ben son<br />

nı kafadayız. Çok, çok, çok eğleniyoruz. Yaptığım iş ile man zaman da ne yapsan olmuyor. Fakat genel olarak sın, taklit ederek. Hayatımda iki tane “Yılmaz” önemli anda vazgeçtim istemedim yani içime sinmedi bir türilgili<br />

çok mutluyum. Stand-up'da bir şeyleri başarabil- çok çok iyi gidiyor oyunlar. Çok eğleniyoruz. Olumsuz benim için. Biri Ahmet Yılmaz diğeri Cem Yılmaz. Ah- lü. Doğru yaptığımı da düşünüyorum. Çünkü bu işte<br />

miş olmaktan dolayı çok mutluyum. Çünkü zor bir iş şartlar bazen etkileyebiliyor. O da benim amatörlü- met Yılmaz benim en sevdiğim karikatüristlerden biri. televizyon denilen şeyin pek de öneminin olmadığını<br />

zaten... Beni motive eden de bu oldu yani. Zor falan ğümden, amatör heyecanımı hala korumamdan kay- Onu taklit ederek başladım diyebilirim. Farkında de- yaşayarak gördüm. Gerek de yok çünkü. Nereye gitdediler,<br />

ben “Hay Allah” dedim. Zorsa ben bunu yap- naklanan bir şey. Yoksa normalde mekânı görmeden, ğilsin sen bunun ama aslında onun gibi çiziyorsun, sem iyi bir kitle ile karşılaşıyorum. Bazı şehirlere defamak<br />

istiyorum. Bir de hayatımı çok renklendirdi. Her bilmediğin yere gitmezsin ama ben gidiyorum. Bura- onun dünyasının içinde geziniyorsun... Sonra kendi larca gidiyorum. Ankara'ya mesela senede 6-7 kez giyere<br />

gidiyorum. Büyük şehirlerin yanı sıra küçük ilçe- ları arkadaşlara buluşulacak bir mekân olarak görüyo- tarzını buluyorsun. diyorum. İzmir daha azdır, üç kez falan. Sürekli güzel<br />

lerde de sahne alabiliyorum. Düğün salonuna denk rum. İvme yükselerek gidiyor. Bu sene daha da iyi Stand-up'da da kendi tarzını bulamazsan iyi bir bir ilgi ile karşılaşıyoruz çok da eğleniyoruz.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

49


RT: İnteraktif mi yapıyorsunuz stand-up' ları- sun, yazılar başka olsun. Gerçi yazılar zaman zaman komik bulmuyorsam... Sadece siyasî mizah olsun diye de orada arkadaşlar falan da edindim. Trabzon acayip<br />

nızı? stand-up'daki anlatım tarzım gibi yazabiliyorum. Pek bir şey yapmıyorum. Zaten sevmiyorum da ama bir kafa... Şimdi Trabzon'dan bisiklet ile Trabzon-Amasra<br />

AE: Zaman zaman. Zorlamıyorum. İzleyiciyi katılmak birbirinden ayrılamadı aslında ama yine yazılardaki baskı olduğunu ben hissediyorum ister istemez. arasını tur yaptım. Biri 5, diğeri 4 gün sürdü. Toplam<br />

isterse katılıyor. Alpay başkadır, stand-up'daki Alpay başkadır. Hatta RT: Mizahta en çok ilginizi ne çekiyor? dokuz gün. Pazartesi tekrar Amasra'ya gidiyorum<br />

RT: Hani, Metin Zakoğlu biraz müdahale edi- geçenlerde bir çocuk öyle söylemiş oyundan sonra. AE: Ben hayattan besleniyorum. Çok hayatın içinde- otobüsle, bisikleti götürüyorum tabii. Amasra'dan da<br />

yor ya? Başka biriyle karşılaştım falan diye, doğrusu da bu. yim, sokaklara giriyorum, çıkıyorum. Memleketler ge- İstanbul'a döneceğim. Sonra da 6 Eylül'de Trabzon'a<br />

AE: O fena, o çok acayip. Onu ilk izlediğimde şok ol- RT: Yazılarınızda felsefik şeyler de söylüyorsu- ziyorum. Ne bileyim, renkli bir hayatımız olsun diye uçup, ya Artvin-Trabzon arasını ya da Batum-Trabzon<br />

muştum. Artık çok ev, çok arkadaş olunca “kendine nuz.. uğraşıyorum. Ben aslında mutluluktan besleniyorum. arasını gezeceğim. Karadeniz şeridini bitirmek istiyogel”<br />

falan diyor “ayaklarını topla” diyor. Çok eğlenmiş- AE: Evet, zaman zaman... İşte o felsefe yemiyor sah- Mutlu olduğumda güzel şeyler yazabiliyorum. rum. Nedense bunu da çok yapmak zorunda hisseditim<br />

ya. Çok yakın bir insan, elini uzatsan dokunacak- nede. Sahnede gülmek istiyor seyirci. RT: İyi bir beslenme kaynağı. yorum kendimi. Yeni sezon başlamadan mutlaka gisın<br />

ama acaba dokunmasak ayıp mı olur gibi düşünü- RT: Bir de günümüzde Türkiye'de mizah yap- AE: Evet, doğru beslenmeye çalışıyorum. dip görmem lâzım diye hissediyorum. Hem başka türyor<br />

sanırım. mak, artık biraz tehlikeli hale de geldi. RT: Türk halkı da biraz komik galiba değil mi ? lü bir dinlenme, başka türlü bir beslenme oluyor. Ba-<br />

RT: Karikatürler, yazılar ve stand-up'lar da pa- AE: Evet, bir baskı hissediyoruz diye düşünüyorum. AE: Komik, komik. Trabzon komik, Muğla komik... zen hiç komik şeyler çıkmaz ama oranın havası, suyu<br />

ralellik var mı? Meselâ benim tarzım değil, siyasî tek bir karikatür bile Meselâ şimdi Trabzon'a uçacağım. Geçen sene Trab- gözeneklerini açar. Başka bir insan olarak geri döner-<br />

AE: Hayır yok. Zaten bunu göz önünde bulundurdum çizmedim. Bazen siyasî göndermelerde bulunuyo- zon-Sinop arası bir bisiklet turu yaptım, 5 gün. Haki- sin. Ben bisiklet turlarına daha çok başkalaşabilmek<br />

ben. Karikatürler başka olsun, stand-up'lar başka ol- rum, o da komik bulduğum zamanlarda. Gerçekten katen çok güzel malzemeler çıktı, öyle böyle değil. Bir için gidiyorum. Yani başkalaşmam lâzım. Sahnede<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

50


Beni bu insanlar ne için izliyorlar? Başka gördükleri için. Bu başkalığımı koruyabilmem<br />

lazım...<br />

RT: Daha çok kimler geliyor sizi izlemeye?<br />

AE: Daha çok üniversite öğrencileri. Zaten 18 yaş sınırı oluyor zaman zaman.<br />

RT: İnsanlar gelirken şartlıyorlar mı kendilerini güleceğiz diye?<br />

AE: Biraz da şartlamaları lâzım aslında. Meselâ Old City Comedy Club'da<br />

bunu hissettim ben. Millet duyarak geliyor çünkü. Gülmeye daha hazır geliyorlar.<br />

Old City Comedy Club'da baya coşkulu geçiyor oyunlar. Şimdi 15<br />

Eylül'de tekrar açılıyor sezon. Vallahi gün sayıyorum, yerimiz de değişti. Ali<br />

Biber Indigo'yu aldı. Daha doğru bir mekân gibi... Eskisi de süperdi de bu<br />

biraz daha sanki bu işin ruhuna uygun gibi geldi bana. Biraz daha underground.<br />

En azından benim ruhuma uygun geldi. Bakalım göreceğiz, güzel<br />

olacak. Ali Abi bu işe çok yatırım yaptı çok güveniyor, bana inanıyor en basitinden.<br />

Biraz şanslı insanım ya. O kadar güzel insanlarla tanıştım ki. Yani<br />

benim başarılı olmam için çok çalıştılar. Benden çok çalışmışlardır.<br />

RT: (Özlem Erdem'e) Bu arada size de soracağız: Siz de komik<br />

misiniz yoksa?<br />

ÖE: Yani, bilemiyorum ki komiğim herhalde.<br />

AE: Baya gülüyorum ben. En çok Özlem'ime gülüyorum ben. Peki, ben<br />

komik miyim?<br />

ÖE: Sen mi? Tabiî ki komiksin.<br />

RT: Ne desem boş gibi baktı. (gülüşmeler)<br />

ÖE: Tabiî ki komik yahu, yüzüne baktıkça gülüyorum evde. Öyle halleri<br />

oluyor ki. Kendisine küfredebilen bir insan ya Alpay...<br />

RT: Türk halkının karikatüre bakış şekli nedir sizce?<br />

AE: Mizah okuru bu işten anlıyor ve tabiî destek veriyor. Moda diye okuyanları<br />

saymıyorum. Meselâ Uykusuz çok popüler, hadi ben de okuyayım...<br />

Zaten iki üç hafta sonra bırakıyor okumayı ama yıllar sonra anlatıyor<br />

ben de okuyordum diye. Mizah okuru dediğin mizahı okur yani. Mizah<br />

okurluğunu bırakmak diye bir şey olamaz olmamalı diye düşünüyorum.<br />

RT: Gırgır'dan sonra bir kısım kitlenin gittiğini düşünüyor musunuz?<br />

AE: Gitmiştir tabiî, beş yüz bin falan satıyormuş. Şimdi tahminimce 60-70<br />

binlerdedir. Yüz bin falan diyorlardır da sormadım. Geçen bir arkadaş 100<br />

bin satıyorlarmış dedi, 100 bin satıyorlarsa büyük bir başarı ama zannetmiyorum.<br />

RT: Sebebi ne sizce?<br />

AE: Bilemiyorum ama aslında yine çok iyidir bu tirajlar. Televizyon var, internet<br />

var, her şey var. Öğrencilerin elinden düşmüyor. Üniversitelerde<br />

herkesin elinde ve bence süper bir şey... Tirajlarımız çok iyi. Bir de ben pek<br />

anlamam ama “Pazar” diye bir şey var yani. Bir dergi 70 bin satacağı yere<br />

birkaç dergi birden 100-150 bin falan satıyor. Süper bir şey... Demek ki Pazar<br />

büyüdü.<br />

RT: Karikatürleri internetten okuyan falan da var.<br />

AE: Evet ama dergi okumak başka bir şeydir. Hep korkulmuştur aslında<br />

internet çıktığında, yaygınlaştığında artık kimse dergi okumaz diye. Ama<br />

bir şey olmadı hatta internette biraz besledi. Meselâ internet çok sevdiği<br />

bir çizerin reklâmını yapıyor, çok sevdiği karikatürlerin reklâmını yapıyor.<br />

Sonra sen konuyu hiç bilmeyen bir insan olarak “A, bu kimmiş? diyorsun<br />

ve ciddiye almaya başlıyorsun.<br />

RT: Mizah yazarı dediğimiz kişi, herhalde mizah yapacağım diye<br />

çok fazla kasmaması gerekiyor kendini. Bir şeyleri gördüğü gibi<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

51


aktarsa da yetiyor galiba...<br />

AE: Şimdi herhangi bir malzemeyi, tarzınla yorumladığın sürece başarılı<br />

bir mizahçı, mizah yazarı olabilirsin. Ama senin tarzının da kabul görmesi<br />

lâzım... Mizah yazarları açısından çok dolu dolu bir dergimiz olduğunu düşünüyorum<br />

ben. Çok başarılılar.<br />

RT: Uykusuz'daki espriler çok yalın. Aslında her zaman gözümüzün<br />

önünde olup, fark etmediğimiz şeyler...<br />

AE: Bir laf vardır ya, Goethe'nin lafıydı zannedersem “İnsanın gözünün<br />

önündekini görmesi çok zordur” diye. İşte o zoru başarıyor arkadaşlarımız.<br />

Gözümüzün önündeki çok da komik olabilir ama onu görmek çok zor<br />

gerçekten.<br />

RT: Mizah dergileri okurluğunuz devam ediyor mu?<br />

AE: Ben hiçbir zaman okurluğumu bırakmadım. Hep okur oldum hala okuyorum.<br />

Hala Leman dergisini alıyorum. Keyifle okuyorum. Kendi dergilerimizi<br />

alıyorum. O yüzden de çok sevinçliyim yani. Okumayı bırakmadım.<br />

Hiçbir zamanda profesyonel düşünmedim bu işleri, amatör ruhumu korudum.<br />

O yüzden keyifli gidiyor işte.<br />

RT: Peki, konuyu değiştirelim. Bisiklet ruhu nereden geliyor?<br />

AE: Çocukluğumdan geliyor o da. Aslında prensip olarak, çocukluğumda<br />

sevdiğim şeyleri hala sürdürüyorum. Hatta bir arkadaşım geçenlerde “13<br />

yaşını ne zaman kutlayacağız” falan dedi. Çocukken sahip olduğum lükslerimi<br />

hala sürdürebiliyorum, güzel bir şey.<br />

RT: Kaç doğumlusunuz?<br />

AE: 1977<br />

RT: Bizim kuşak büyümüyor.<br />

AE: Büyümüyor değil mi?<br />

RT: Büyümüyor. Yani belirli bir yaşta çapa attık galiba.<br />

AE: Ama son senelerde biraz daha profesyonel olduk.<br />

RT: Sporun başka hangi dalları ile ilgileniyorsunuz?<br />

AE: Futbol oynuyorum. Küçüklüğümde de oynadım. 6 sene kadar lisanslı<br />

futbol oynadım. Minik takımda başladım, üniversiteyi kazanınca bıraktım.<br />

Çok seviyordum futbolu. Ama sonra futboldan sıkıldım nedense. Çok hayal<br />

ettiğim gibi bir şey değilmiş. Bir de futbolcu olamayacağımı anladım ben.<br />

O kafa yapısında olmadığımı anladım yani. Futbolcu başka bir adam oluyor.<br />

Ben o adam olamayacağımı anladım. Daha sanata yatkın bir tip olduğumu<br />

hissettim. Öyle bıraktım ama çocukluğumun en güzel şeyiydi futbol.<br />

Çok çok seviyordum. Sonra iki sene kadar önce “Yazarlar Milli Futbol Takımı”<br />

kuruldu. Bağış Erten aradı beni. “Böyle bir oluşum var. Biz Almanya'da<br />

Alman yazarlar ile maç yapacağız. İki ay süremiz var. Katılır mısın? dedi.<br />

Katıldım. İlginç bir takım... Harun Tekin var takımımızda, Hayko Cepkin<br />

var. Bir erkeğin karakteri futbol sahasında ortaya çıkıyor ve hepimiz çocuklaşıyoruz<br />

futbol sahasında. Ne hadiseler oluyor. Koca koca adamlar var,<br />

yönetmenler var. Göreceksin yani triplerimizi... Neyse, Cansel Elçin var,<br />

Doğu Yücel, Ender Özkahraman, Barış Bıçakçı. Emrah Serbes vardı, o çabuk<br />

ayrıldı. Hiç gelmiyor falan. Böyle bir takım. İlginç ve güzel bir takım...<br />

Gittik, Almanya'da maç yaptık. Döndükten sonra haftada çift idman yapmaya<br />

başladık. Başımızda hocamız vardı. Şu an da Giresun Spor'un başında.<br />

Rövanş maçları yaptık, tekrar gittik Almanya'ya turnuvalara katıldık.<br />

Şimdi Almanlar tekrar geliyor Ekimde.<br />

RT: Tekrar eşinize döneceğiz, siz ne diyorsunuz eşinizin futbol<br />

oynamasına?<br />

ÖE: Ben seviniyorum onun adına, oynasın.<br />

AE: Zaman zaman moral maçları yapıyoruz. U-15, yani 15 yaş altı kız milli<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

52


futbol takımıyla maç yaptık. Sonra 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde tekrar<br />

maç yaptık. Bunlar çok eğlenceli... Ben futbolun temaşa yönlerine bakıyorum.<br />

Oynuyorum, keyif almaya bakıyorum.<br />

RT: Futbolcuyum diye bir iddianız yok ama etkinliği seviyorum<br />

diyorsunuz.<br />

AE: Futbolun içindeyim ve oynuyorum. Gördüğüm zaman anlatıyorum.<br />

Meselâ Trabzon maçını anlatmak çok istedim. Televizyon'da anlatmak çok<br />

istedim. Çünkü orada bir ortama girdim, mizahçı gözüyle baktım. Olaylara<br />

bakabildiğim kadarıyla mizah gözüyle değil kendi gözümden bakıyorum.<br />

RT: Karikatür yapıldı, stand-up yapıldı, bisikletle ilgileniliyor,<br />

futbol var... Bundan sonra hani şunu yapmak istiyorum diye değişik<br />

bir hedef var mı?<br />

AE: Ben bunları sürdürebilmek istiyorum. Bisiklet ile Batı Ege taraflarını<br />

bitirdim şimdi Karadeniz taraflarını bitirmek istiyorum. İki bisikletim var,<br />

bol bol kullanıyorum. Biri eşimin zaten ama onu da ben kullanıyorum.<br />

Onun dışında çok iyi bir bisikletim olduğunu söyleyebilirim. Çok özel bir bisiklet,<br />

özel bir kadro... 2007 kadrosu, Zirkonyum alaşım. Üst düzey bir donanım.<br />

Selesi, sele borusu, her şeyi üst düzey... Komponentleri üst düzey,<br />

piyasadaki en üst düzey bisiklet diyebilirim, en iyi bisikletlerden biri ya da.<br />

Benim almak isteyebileceğim en iyi bisiklet budur. Bir de ben bunu kendim<br />

topladım. Amerika'dan parçalar getirttim. En ufak ayrıntısına, en ufak vidasına<br />

kadar bilirim. Kablolarını kendim kestim, biçtim... Her şeyini ben<br />

yaptım.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

53


h a b e r<br />

Yaşam Portalı...<br />

Yaşamın içinde<br />

bazı haberler özeldir...


Ebru şalva DEVECİOĞLU<br />

ebru.salva@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

22 Kasım 1986'da Güney Afrika'da doğdu. Doğduğunda<br />

bacaklarında 22 Kasım 1986'da kaval Güney kemiği Afrika'da yoktu. doğdu. Doğduğunda 11 Aylıkken bacaklarında bacakları<br />

kaval kemiği yoktu. 11 Aylıkken bacakları dizinin altından kesildi.<br />

Fakat dizinin bu onu altından durdurmadı. kesildi. Çocukken Fakat tenis, bu kriket, onu ilk durdurmadı.<br />

gençlik yıllarında<br />

Çocukken ise sutopu tenis, ve ragbi kriket, sporlarıyla ilk gençlik uğraştı. Ne yıllarında var ki 2003'teki ise sutopu diz<br />

ameliyatından ve ragbi sporlarıyla sonra ragbiyi uğraştı. bıraktı. Sonra Ne var yüzünü ki 2003'teki altetizme çevirdi. diz<br />

Sadece 10 ay sonraydı Atina'da Paralimpik Oyunlarında 200 metrede<br />

ameliyatından sonra ragbiyi bıraktı. Sonra yüzünü<br />

dünya rekoru kırdı.<br />

altetizme çevirdi. Sadece 10 ay sonraydı Atina'da<br />

ıllardır dilime pelesek olmuş: “Upuzun bacaklarım olsaydı, sürekli,<br />

doya doya koşardım!” Ve çevremden duyduğum cevap: “Bacakla-<br />

YBir<br />

rında ne var ki?”<br />

Pazar günü koltuğa tembel tembel uzanmış, gazeteleri karıştırıyoyemek<br />

tariflerini de gazetenin eklerinden kesiyorum. Gazete yaprakları<br />

arasında irili ufaklı dikdörtgen boşluklar oluşturuyorum.<br />

Başlık dikkatimi çekiyor:<br />

“RAGBİYİ BIRAKTI SÜRAT KOŞUCUSU OLDU!”<br />

rum. Mutfakla aramda bir “aşk” başlatır umuduyla da canımın çektiği Oscar Pistorius'u bir süredir basından izliyorum, ama onun<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 55


aynı zamanda eski bir ragbi oyuncusu olduğunu bilmiyorum.<br />

Bu önemli ayrıntı benim ilgimi daha da ona yoğunlaştırıyor.<br />

Yazıyı okudukça da beynimde hep aynı kelimler yankılanıyor:<br />

“Kim tutar seni?”<br />

Sizi bilmem, ama ben hayatımda kendi kendime engel<br />

üretebilme konusunda hep başarılı oldum. Bu genç<br />

adamsa engelleri kararlılıkla kaldırmakta çok başaralı.<br />

2008 yılında Pekin Paralimpik Oyunlar'da 100,<br />

200, 400 metrelerde üç altın madalya kazanmış. 2004'ten bu<br />

yana da engelliler dünya rekorunu defalarca kırmış. Ama<br />

bence asıl öykü, 2007 yılındaki Güney Afrika Şampiyonası'nda<br />

engelsiz sporcularla yarışmasıyla başlıyor. Çünkü aynı<br />

yıl Uluslararası Atletizm Federasyonu Oscar Pistorius'un proestetik<br />

bacaklarının haksız rekabete yol açtığını ileri sürüyor<br />

ve engelsiz sporcularla yarışmasını yasaklıyor.<br />

Halbuki Pistorius'un normal bir atletten iki kat fazla<br />

enerji üretmesi gerekiyor. İşte Sabah Gazetesi'nde yer alan<br />

konu ile ilgili karşılaştırma:<br />

İLK ÇIKIŞTA<br />

Normal Atlet: Sprinte kalkarken ayakları, kalça ve<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 56


aldırlarından kuvvet alıyor. Bacaklarını hafif kırıyor, sının yasaklandığı konuya dönüyorum. Birçok kişi bu da üst düzey engelsizlerle katıldığı yarışta sadece iki<br />

gövdeyi büküyor ve bu sayede kuvvet alıyor. duruma itiraz ediyor. Çünkü pek çok oyuncu başarı saniye daha yavaş koşuyor. O pes etmiyor, zayıflıyor<br />

Engelli Atlet: Hemen doğrulup koşabilmesi için kendi bedenleri üzerine müdahaleler yaptırabili- ve hedefine odaklanıyor.<br />

için dizlerini göğüs kısmına yakın tutması gerekiyor. yor. Örnek olarak daha iyi görmek için lazer ameliyatı 19 Temmuz'da İtalya'nın Lignano kasabasın-<br />

Vücudunun diğer kısımlarından güç alamıyor. olan beyzbol oyuncuları veriliyor. daki 400 metre yarışını 45.07'lik kariyerinin en iyi de-<br />

KOŞU ANINDA Ve son noktayı Uluslararası Spor Tahkim Mah- recesi ile kazanıyor.<br />

Normal Atlet: Neredeyse bütün bacak kasla- kemesi koyuyor ve diyor ki: Tam adı Oscar Leonard Carl Pistorius ve<br />

rı atleti öne doğru savuracak şekilde hareket ediyor. “Önceki incelemelerde Oscar Priston'un yarı- ona “Dünyanın bacaksız en hızlı adamı” diyorlar. Baş-<br />

Diz bükülürken ayak bileği atleti öne doğru itiyor. şın başlangıç ve hızlanma anlarında yaşadığı deza- ka takma bir ismi daha var: Blade Runner; Ridley<br />

Engelli Atlet: Kalçaları normal atletin iki katı vantaj göz önüne alınmamıştır. Yapılan tüm değerlen- Scott'un filminden esinlenilmiş.<br />

kadar enerji üretmek zorunda... Güç, protezin arka- dirmeler sonucunda spocunun engelli olmayan atlet- Pistorius 2011'de dünyanın en hızlı 15. Atleti.<br />

sından ön kısma geç ulaşıyor. Bu da daha fazla enerji lerden herhangi bir üstünlüğü olmadığı belirlenmiş- Dahası Güney Afrika Atletizm Federasyonu da onu bu<br />

harcamasını gerektiriyor... tir." ayki Atletizm Şampiyonası kadrosuna dahil etti. Carl<br />

Yeniden Priston'un engelsiz atletlerle yarışma- Oscar'ın bundan sonra yolu açılıyor. 2009 yılın- Pistorius şu anda takımındaki tek 400 metreci.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 57


auto<br />

Türkiye<br />

SLOGANINI ARIYOR!<br />

SENDE TIKLA...<br />

FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE<br />

HOŞUNA GİDEN SLOGANI YAZ!<br />

.


GÜNDÜZ SAKA<br />

gunduz.saka@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

Bu günlerde karşıma çok çıkan ve derslerde<br />

Bu günlerde karşıma çok çıkan ve derslerde paylaştığım bir<br />

paylaştığım konuyu sizinle de bir paylaşmak konuyu istedim. sizinle 30 de Ağustos paylaşmak zafer<br />

istedim. 30 Bayramının Ağustos da zafer etkisi Bayramının bulunmakta. da etkisi<br />

Konu; bulunmakta.<br />

Özgürlük.<br />

Ş<br />

iire özel bir ilgi duyarım. Fırsat buldukça şiir okurum. Sağ olsun facebook<br />

benim bu isteğimi yeterince yerine getiriyor. Son zamanlarda<br />

özellikle Nazım Hikmet ve Can Yücel’in şiirleri sıklıkla paylaistiyorum.<br />

Daha sonra, bu korkularınızın sizi nasıl kısıtladığın görmek<br />

için, bu korkular olmasaydı neleri daha farklı yapardım ve yaşardım sorusunu<br />

cevaplandırın. Göreceğiniz şey: hayatınızın kısıtlandığı, zorlaştışılmakta.<br />

Ve bu şiirleri çok beğeniyorum. ğı ve mutsuz olduğunuz olacaktır. Korkular konusunu sonraki sayılarda<br />

Nazım Hikmet'in hayatını genel hatları ile biliyorum. Özgürlük is- daha detaylı inceleyeceğimiz için burada bu kadarla sınırlandıralım ve<br />

teği ve yurtseverliğinin bedelini sık sık hapis cezası ve yurtdışına sürgün konumuza devam edelim.<br />

olarak yaşadı. Hapiste geçen süreleri kendisi derin fiziksel sıkıntılar Bizim zihnimizi sınırlandıran dolayısı ile hayatı kısıtlı yaşamamıza<br />

içinde yaşamış olmalı. Bazı şiirlerinden bunu anlıyorum. Ama hissetti- sebep olan şeyler korkular değildir. Örneğin kendi değerini bilmemek,<br />

ğim bir şey daha var ki beni çok etkiledi. Hapiste yattığı zamanlar dahil kıskançlık, sevgisiz hissetme gibi duygular da bize zindan azabı yaşatahiç<br />

bir zaman esir ve kısıtlanmış olduğunu kabul etmemiş veya bana bilir. Eşinizin veya sizin çok kıskanç bir kişi olduğunuzu düşünün. Oldukgöre<br />

ruhu hapsedilememiş. Beden hapis ama zihin özgür... ça büyük sıkıntılar yaşarsınız. Nasıl kısıtlanacağınız ben anlatmayım siz<br />

Bunu fark ettiğimde etkilendim ve hemen dönüp kendime bak- bir ara oturup düşünün.<br />

tım. “Ben ne kadar özgürüm “diye. Nazım, bana, bedenin kısıtlanabile- Bizi kısıtlayan en önemli düşünceler ailenin ve toplumun bize<br />

ceğini ama ruhun ve düşüncelerin asla kısıtlanamayacağını gösterdi. yüklediği düşünce kalıplarıdır. Hayatı diğer insnalarla sevgi ve saygı esa-<br />

Ben fiziksel olarak özgür bir insanım. Yasaların, insani değerlerin sına dayanan ve insani değerleri içeren düşünce kalıplarını bir tarafa bıve<br />

toplumsal kuralların izin verdiği ölçüde bu özgürlüğümü nasıl değer- rakalım. Bunların dışında çok sayıda hazır düşünce dosyaları ve davranış<br />

lendireceğim iradesi bana aittir. Ama zihnen baktığımda aynı rahatlıkla biçimleri bize doğru olduğu düşüncesi ile öğretilmiş ve kodlanmıştır. Ör-<br />

“Ben özgürüm diyebilir miyim.” Diye düşündüm. Cevap “hayır” oldu. Acı neğin “yabancılardan uzak dur, zarar verir” veya “ erkek ailenin reisidir”<br />

ile hissettiğim şu oldu: “Ben tam anlamı ile özgür bir insan değilim.” gibi daha bir çok söz. Hatta bu düşünceleri pekiştirmek içinde 'ata sözü'<br />

Evet, bedenim özgür ama zihnim özgür değil. Bir hayli kısıtlı. Bir kavramı kullanılmıştır. İnsanlar sıkışınca kıvırtmak için bu ata sözlerine<br />

çeşit görünmeyen duvarların ardında yaşadığımı fark ettim. Bu duvarlar sıklıkla baş vururlar. Hatta öğretiler, töreler, ideolojiler, ilkeler, prensipler,<br />

çitler, sınırlar bizim yaşantımızı kısıtlıyorlar. alışkanlıklar, zaaflar, bağımlılıklar (kişiler ve maddeye) gibi konularda<br />

Zihnimde ki her şey mi beni kısıtlıyor? Şüphesiz ki hayır. Bizi kısıt- bizleri kısıtlandırır.<br />

layan şeyler zihnimizdeki bazı düşünceler. Bu düşünceler ise genellikle Burada yanlış olan bu unsurlar değildir. Yanlış olan: karşılaştığıbizim<br />

“olumsuz” diye tanımladığımız düşünce ve duygular. Korkular bu mız bir durumda hiç düşünmeden, o anın gereği fikri bilinçli olarak ürettür<br />

düşüncelerin başında geliyor. Korkular bizim en önemli kısıtlayıcı zi- meden daha önce benzer durumlar için bize öğretilmiş bir davranışı otohinsel<br />

kodlamalarımız. Korkularınız ne kadar çok, güçlü ve derinse etra- matik olarak sergilemektir. Muktedir olamamaktan öte, dirayetsizlik ve<br />

fımızda ki duvar da o kadar dar, yüksek, güçlü ve yerinden oynatılamaz kişiliksizliktir böyle yapmak. Benzer veya andırıyor olabilir ama hiç bir<br />

oluyor. olay bir başkasının aynısı olamaz. Her olay kendine has özellikleri vardır<br />

Prestij kaybetme korkusu, başkaları ne der korkusu, hata yapma ve bu özelliklerin iyice fark edilip anlaşılması, özgün bir fikir üretilmesi<br />

korkusu, başarısız olma korkusu, aldatılma korkusu, parasız kalma kor- ve karşılık verilmesi gereklidir. Aynı durumu iki kişi ile yaşarsanız farklı<br />

kusu, kaybetme korkusu ve daha bir çok korku. tepkiler alır veya farklı sonuçlar elde edersiniz. Her şey bir değişim için-<br />

Şimdi sizden aklınıza gelen korkularınızdan bazılarını yazmanızı dedir ve aynı kalmaz.<br />

Özgürlük...<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

59


Herşeyin değiştiği bir durumda, otuz yıl önce- ha bilinçlenir ve hata yapmamaya başlar. Özgür ol- Sizde aynı şeyleri yaşayacağınızı düşünürsünüz. So- zim tolere edemeyeceğimiz davranışları olabilir. Bu<br />

sine ait bir fikri kütüphaneden bir dosya alır gibi alıp mayan ve kendi düşünce üretmeyen, zihin ise hata nuçta, muhtemelen de yaşarsınız. Çünkü zihnen siz nedenle biz sorun yaşayabiliriz. İşte burada da zihbakarsak<br />

bir şeylerin yanlış gitme ihtimali çok fazla- yapar. Hatalar bir birbirini izler. Kıvırtmak, bahaneler kendi düşünceleriniz yerine arkadaşınızın söylediği nin özgür olması bizim ön yargısız olmamız gerekidır.<br />

Genellikle bizlerin yaptığı; o olaya benzeyen dos- bulmak, hatta yalan söylemek zorunda kalır. Özgür gibi davranırsınız. Elbette sonuç onun yaşadıkları ile yor. Bilgi içeren tecrübelere örnek olarak şunu söyleyayı<br />

hemen çıkartıp bakmak ve o dosyanın gereğini bir zihne sahip kişinin yaşam kalitesi artar, enerjisi aynı olacaktır. Aynı düşünceler aynı sonuçları yaratır. ye bilirim. Arabayla gideceğiniz yönde yolun kapalı<br />

yapmak oluyor. Bu ise bilinçi yüksek bir kişinin yap- yüksektir. Kendini iyi ifade eder, düşüncelerini söyle- Ama siz askerlik sırasında yaşadığınız her olayı kendi olduğunu ve şimdi o yoldan geldiğini söyleyen kişi<br />

maması gereken bir davranıştır. Daha önceki sayıla- mekten korkmaz çünkü yaşayacağı hiçbir şey onu bilincinize göre değerlendirir, yorumlar ve gereğini de tecrübesini aktarmış olur. Ancak burada yorum<br />

rımızda paylaştıklarımızı hatırlarsanız bizlerin amacı korkutamaz. Sorumluluklarını bilir, hayatı sahiplenir, yaparsanız sonuç farklı olacaktır. Eğer bize aktarılan yoktur, bilgilendirmek vardır. Bu ayrımlarında farkın-<br />

'hayatı bilinçli yaşamaktı.' topluma ve insanlara karşı görevlerinin bilincindedir. tecrübeler yorum ve yargı içeriyorsa dikkat edin kul- da olunmasında yarar vardır.<br />

Zihnimiz kısıtlandıkça bilinçli bir yaşamdan Ve daha bir çok avantajı vardır zihnen özgür olma- lanmadan önce. Ama aktarılan tecrübe sadece bilgi Ben hala daha fazla özgür olma çabası içersöz<br />

etmek mümkün değildir. Bilinçli bir insan özgür nın. içeriyorsa değerlendirmek yararlı olabilir. Bir kişi sindeyim. Kartalların güçleri ve özellikleri bana hep<br />

bir zihne sahiptir ve başta korkular olmak üzere kısıt- Bu arada şöyle bir düşünce geçebilir aklınız- başka bir kişi ile yaşadıklarını anlatıp o kişi hakkında özgürlüğü ve gücü hatırlatmıştır. (Bu kalıbımı da şimlayıcı<br />

kodlamaları yoktur. Her olayı kendi özgün ko- dan: Ya tecrübeler? yargıda bulunup size 'o şöyledir, böyledir' şeklinde di bırakıyorum). Hep kendime şunu sormuşumdur.<br />

şulları içersinde değerlendirir. Bilinç seviyesine uy- Evet, tecrübelerde başkaları tarafından oluş- bir açıklamada bulunuyorsa dikkat edilmeli. Çünkü Kartal gibi göklerde özgür olarak mı uçmak istersin<br />

gun olarak tepkisini oluşturur. Böylelikle hata yapma turulmuş düşünce kalıplarıdır. Örneğin Bir arkadaşı- bizler farklı düşünce ve bilinçle o kişi ile farklı şeyler yoksa sığırcıklar gibi yerde gezinmek mi? Bu ikisinin<br />

riski azalır. Hata yapsa bile düzeltmesi kolay olur, ko- nız askerlik anılarını anlatır. Ve sizin kafanızda asker- yaşayabiliriz. Arkadaşımız o kişi ile güzel bir paylaşım arasında ki fark insanın zihninde yatmaktadır...<br />

nu büyümez. Yaşadıklarından dersler çıkartarak da- likle ilgili bir takım düşünceler ve önyargılar oluşur. yaşamış olabilir ancak bizim bilincimize uymayan bi- Görüşmek üzere...<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t 60


AJANDA<br />

Son Durak 5<br />

Yapım: 2011 ~ ABD<br />

Tür: 3 Boyutlu, Gerilim, Korku<br />

Yönetmen: Steven Quale<br />

Oyuncular: Nicholas D'agosto, Micah Sloat,<br />

Emma Bell, Tony Todd, Devon Sawa<br />

Senaryo: Jeffrey Reddick, Eric Heisserer<br />

Senaryo (Kitap): Jeffrey Reddick<br />

Yapımcı: Craig Perry, Richard Brener, Warren<br />

Zide, Jason Koffeman, Erik Holmberg, Sheila<br />

Hanahan, Matthew Hart, John Rickard<br />

Görüntü Yönetmeni: Brian Pearson<br />

Müzik: Brian Tyler<br />

Süre:1 saat 48 dk<br />

09 Eylül 2011<br />

www.sondurak.net<br />

elecekten kesitler gören kiºi bir asma köprünün<br />

yikildigini görür ancak zamanla<br />

ölümden kaçişin imkansiz oldugunu ögre-<br />

Kötü Öğretmen<br />

Yapım:2011 ~ ABD<br />

Tür: Romantik, Komedi<br />

Yönetmen: Jake Kasdan<br />

Oyuncular: Cameron Diaz, Justin Timberlake,<br />

Jason Segel, Kaitlyn Dever, Molly Shannon,<br />

Senaryo: Lee Eisenberg, Gene Stupnitsky<br />

Yapımcı: Georgia Kacandes, Carey Dietrich,<br />

Jimmy Miller<br />

Görüntü Yönetmeni: Alar Kivilo<br />

Müzik: Michael Andrews<br />

Süre: 1 saat 32 dk<br />

09 Eylül 2011<br />

www.areyouabadteacher.com<br />

ilmde ağzı bozuk ve paragöz bir öğretmeni<br />

canlandıran Cameron Diaz, rakip olduğu<br />

F'ten<br />

meslektaşının flört ettiği Justin Timberlakehoşlanınca<br />

onu elde etmek için bütün yollara<br />

Yapım: 2010 ~ Türkiye, Yunanistan<br />

Tür: Dram, Gerilim<br />

Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu<br />

Oyuncular: Asiye Dinçsoy, Rıza Akın, Nazan<br />

Kesal, Ayberk Pekcan, Derya Durmaz, Nazan<br />

Kırılmış<br />

Senaryo: Tayfun Pirselimoğlu<br />

Yapımcı: Tayfun Pirselimoğlu, Rena Voulgaraki,<br />

Veysel İpek<br />

Görüntü Yönetmeni: Ercan Özkan<br />

Müzik: Fatih Aydoğdu<br />

Süre: 2 saat 7 dk<br />

09 Eylül 2011<br />

erukçuluk yapan Hamdi kanser hastasıdır.<br />

Asosyal kişiliğinin yarattığı yalnızlıkla Mer-<br />

Psaplantı<br />

yem, Hamdi'de saplantı halindedir ve bu<br />

ona cinayet işletecek boyuta kadar gele-<br />

Sinema<br />

Gnir... başvurur.<br />

cektir.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

Saç<br />

Kovboylar ve Uzaylılar<br />

Yapım:2011 ~ ABD<br />

Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon<br />

Yönetmen: Jon Favreau<br />

Oyuncular: Harrison Ford, Daniel Craig, Sam<br />

Rockwell, Olivia Wilde, Noah Ringer, Paul Dano,<br />

Senaryo: Roberto Orci, Alex Kurtzman<br />

Yapımcı: Steven Spielberg<br />

Müzik: John Debney<br />

Süre: 1 saat 58 dk<br />

16 Eylül 2011<br />

www.cowboysandaliens.com<br />

ıl: 1873. Yer: Arizona Bölgesi. Geçmişine dair<br />

hafızasında hiçbir anı olmayan bir yabancı<br />

Ykasabaya<br />

(Craig), yanlışlıkla Absolution adlı ıssız bir<br />

düşer. Geçmişiyle ilgili tek ipucu bileğindeki<br />

zincirdir. Absolution kasabasıyla ilgili fark ettiği<br />

şey ise şudur: Bu kasabanın sakinleri yabancıları<br />

pek hoş karşılamaz ve demir yumruk Albay Dolarhyde<br />

(Ford) aksini emretmediği takdirde sokakta<br />

tek bir hareket bile yapamazlar. Bu kasaba korku<br />

içinde yaşayan bir kasabadır. Fakat Absolution,<br />

gökyüzünden gelen haydutların saldırılarıyla esas<br />

korkunun ne olduğunu deneyimleyecektir.<br />

62


Çılgın Çocuklar 4<br />

Yapım: 2010, 2011 ~ ABD<br />

Tür: 3 Boyutlu, Aile, Komedi,<br />

Yönetmen: Robert Rodriguez<br />

Oyuncular: Jessica Alba, Antonio Banderas,<br />

Carla Gugino, Danny Trejo, Alexa Vega<br />

Yapımcı: Robert Rodriguez, Elizabeth Avellan,<br />

Bob Weinstein, Harvey Weinstein<br />

Görüntü Yönetmeni: Robert Rodriguez, Jimmy<br />

Lindsey<br />

Müzik: Robert Rodriguez, Carl Thiel<br />

Süre:1 saat 29 dk<br />

16 Eylül 2011 (Türkiye)<br />

obert Rodriguez, çocuk serisi Spy Kids'in<br />

dördüncü bölümünü sessiz sedasız tamam-<br />

Raraya<br />

ladı. Her filmde oldukça renkli isimleri bir<br />

getirmeyi başaran yönetmen, serinin bu dördüncü<br />

bölümünde Jessica Alba'yı ön plana çıkarıyor.<br />

Kadroda Alba dışında, Antonio Banderas, Alexa<br />

Vega, Danny Trejo, Jeremy Piven ve sayısız ço-<br />

Goethe!<br />

Yapım: 2010 ~ Almanya<br />

Tür: Biyografi, Dram<br />

Yönetmen: Philipp Stölzl<br />

Oyuncular: Moritz Bleibtreu, Alexander Fehling,<br />

Anna Böttcher, Ansgar Göbel, Axel Milberg<br />

Senaryo: Philipp Stölzl, Christoph Müller,<br />

Alexander Dydyna<br />

Yapımcı: Marco Kreuzpaintner<br />

Görüntü Yönetmeni: Kolja Brandt<br />

Müzik: Jens Quandt<br />

Süre: 1 saat 40 dk<br />

16 Eylül 2011<br />

www.younggoetheinlove.com<br />

zgür bir ruh, değeri bilinmemiş bir şair, genç<br />

bir asi... Onun adı JOHANN GOETHE, ve ilk<br />

Öaşkı başkasının kaderi olmak üzere...<br />

Alman edebiyatçı Goethe'nin gençlik yıllarında sanatının<br />

başlamasına ilham kaynağı olan aşk hikayesini<br />

konu alan film, girdiği hukuk sınavlarından<br />

geçemeyen Johann Goethe'nin yüksek mahkemede<br />

çalışması için babası tarafından küçük bir kasabaya<br />

gönderilmesiyle başlıyor.<br />

Mucizeyi Kadınlar<br />

Yaratır<br />

Yapım: 2011 ~ ABD<br />

Tür: Komedi<br />

Yönetmen: Douglas Mcgrath<br />

Oyuncular: Pierce Brosnan, Jessica Szohr,<br />

Sarah Jessica Parker, Greg Kinnear, Christina<br />

Hendricks, Kelsey Grammer,<br />

Senaryo: Aline Brosh McKenna<br />

Senaryo (Kitap): Allison Pearson<br />

Yapımcı: Scott Ferguson, Donna Gigliotti, Aline<br />

Brosh McKenna<br />

Görüntü Yönetmeni: Stuart Dryburgh<br />

Müzik: Rachel Portman<br />

Gösterim Tarihi: 23 Eylül 2011<br />

www.weinsteinco.com/#/film/idontknowhow<br />

ocası ve iki çocuğu için evi geçindirmeye çalışan<br />

finans yöneticisi Kate Reddy’nin (Sarah<br />

Jessica Parker) hayatı üzerine kurulu bir ko-<br />

Kmedi filmi.<br />

Sinema<br />

Korku Gecesi<br />

Yapim: 2011 ~ ABD, Ingiltere<br />

Tür: Komedi, Korku<br />

Yönetmen: Craig Gillespie<br />

Oyuncular: Colin Farrell, David Tennant,<br />

Imogen Poots, Toni Collette, Anton Yelchin<br />

Senaryo: Tom Holland, Marti Noxon<br />

Senaryo (Kitap): Tom Holland<br />

Yapimci: Michael De Luca, Lloyd Ivan Miller,<br />

Josh Bratman, Alison Rosenzweig, Michael<br />

Gaeta, Ray Angelic<br />

Görüntü Yönetmeni: Javier Aguirresarobe<br />

Müzik: Ramin Djawadi<br />

Süre: 2 saat<br />

23 Etlül 2011<br />

www.welcometofrightnight.com<br />

hucky'nin yaratıcısı Tom Holland'ın yönettiği<br />

orijinal 'Fright Night' (Korku Gecesi), korku<br />

Cşınan<br />

filmi hastası Charley'nin, mahalleye yeni takomşusunun<br />

vampir olduğunu keşfetmesinden<br />

sonra yaşananları eğlenceli bir şekilde anlatıyor.<br />

63<br />

cuk oynuyor. w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t


Killer Elite<br />

Yapım: 2011 ~ ABD, Avustralya<br />

Tür: Aksiyon<br />

Yönetmen: Gary Mckendry<br />

Oyuncular: Jason Statham, Robert De Niro,<br />

Clive Owen, Dominic Purcell, Yvonne Strahovski,<br />

Senaryo: Gary Mckendry, Ranulph Fiennes,<br />

Matt Sherring<br />

Yapımcı: Sigurjon Sighvatsson<br />

Görüntü Yönetmeni: Simon Duggan<br />

Müzik: Reinhold Heil, Johnny Klimek<br />

23 Eylül 2011<br />

www.killerelite.com<br />

ngiliz Gizli Servisi'nin eğitimli ve emekli üyelerinden<br />

biri (Jason Statham), kendisini yetiştiren<br />

İkişi (Robert De Niro) zor durumda kalınca bu<br />

tehlikeli hayata geri dönmek zorunda kalır. Fakat<br />

dostunu kurtarmak için girişeceği bu macerada,<br />

karşısında en az kendisi kadar yetenekli bir diğer<br />

ajan bulunmaktadır. Dostunu kurtarmak, sandığı<br />

kadar kolay olmayacaktır.<br />

Hayat Sana Güzel<br />

Yapım: 2011 ~ ABD<br />

Tür: Roamntik, Komedi<br />

Yönetmen: David Dobkin<br />

Oyuncular: Ryan Reynolds, Leslie Mann, Olivia<br />

Wilde, Jason Bateman, Mircea Monroe<br />

Senaryo: Scott Moore, Jon Lucas<br />

Yapımcı: Neal H. Moritz, David Dobkin, Joseph<br />

M. Caracciolo Jr., Ori Marmur, Jeff Kleeman<br />

Görüntü Yönetmeni: Eric Alan Edwards<br />

Müzik: Matt Aberle<br />

Süre: 1 saat 52 dk<br />

30 Eylül 2011<br />

www.thechangeupmovie.com<br />

ir aile babasının (Bateman), bekar ve çapkın<br />

bir aktör olan en iyi arkadaşıyla (Reynolds)<br />

vücut değiştirmesi ile gelişen olayları anlata-<br />

Bcak olan film...<br />

Freddy Frogface<br />

Yapım: 2011 ~ Danimarka<br />

Tür: 3 Boyutlu, Animasyon, Komedi<br />

Yönetmen: Peter Dodd, Gert Fredholm<br />

Oyuncular: Nikolaj Lie Kaas, Thure Lindhardt,<br />

Cecilie Stenspil, David Bateson, Esben<br />

Pretzmann<br />

Senaryo: Michael W. Horsten, Søren Danielsen<br />

Yapımcı: Erik Wilstrup, Nina Crone<br />

Görüntü Yönetmeni: Peter Dodd, Gert<br />

Fredholm<br />

Süre:1 saat 18 dk<br />

30 Eylül 2011 (Türkiye)<br />

0 yaşı ndaki Victor ve en iyi arkadaşı Jakob<br />

yaz tatillerini; Victor'un köpeği Pølse ve Ja-<br />

1kob'un kuzeni Clara ile takılarak, eğlence ve<br />

oyun peşinde koşarak geçirmektedir. Yaşadıkları<br />

kasabaya bir gün yetenek gösterilerinin sunulduğu<br />

bir sirk gelir. İzlediği gösterilerden etkilenen Victor;<br />

köpeği Pølse ile bir gösteri hazırlamaya başlar. Ancak<br />

kasabanın kabadayısı Freddy Frogface entrikalar<br />

çevirmeye başlayınca işlerin rengi değişir.<br />

Sinema<br />

Freddy Frogface<br />

Yapım: 2011 ~ Türkiye<br />

Tür: Gerilim, Korku<br />

Yönetmen: Serkant Yaşar Kutlubay<br />

Oyuncular: Sibel Gökçe, Berke Kutlubay, Davut<br />

Ince, Murat Yatman, Oza Tuna Tepiroğlu, Özlem<br />

Yücel, Zafer ışık<br />

Senaryo: Serkant Yaşar Kutlubay<br />

Yapımcı: Ber Ay Film<br />

Müzik: Utopya Müzik Ayhan Orhuntaş<br />

Süre:1 saat 20 dk<br />

30 Eylül 2011<br />

olislerden kaçan bir çete mühürlü bir köşk<br />

bulur. Mühürü söküp girip saklanırlar. Evde<br />

Pölüm<br />

lanetli ruhlar vardır. Çete elemanları için<br />

kalım mücadelesi başlar. Günahlarının bedeli<br />

bu dünyada ödenecektir.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

64


Bülent Ortaçgil<br />

Senfonik<br />

10 Eylül 2011 21:00<br />

Turkcell Kuruçeşme Arena, İstanbul<br />

1. Kategori - 66.00 TL<br />

2. Kategori - 56.00 TL<br />

3. Kategori - 45.00 TL<br />

0 Eylül Cumartesi akşamı gerçekleşecek<br />

konserde, Bülent Ortaçgil, “SENFONİK” kon-<br />

1seri ile ilk kez hayranlarının karşısında olacak.<br />

26 kişilik dev yaylı grubu ve usta müzisyenler<br />

Baki Duyarlar (klavye), Cem Aksel (davul), Gürol<br />

Ağırbaş (bas gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon) ve<br />

Barlas Tan Özemek (elektrik gitar) enstrümanlarıyla<br />

Ortaçgil’e eşlik edecek. Gecenin konuk sanatçıları<br />

Erkan Oğur ve Birsen Tezer.<br />

Sertap Erener<br />

16 Eylül 2011 21:00<br />

Turkcell Kuruçeşme Arena, İstanbul<br />

1. Kategori - 87.50 TL (Tribün Ön)<br />

2. Kategori - 77.50 TL (Tribün Orta)<br />

3. Kategori - 66.00 TL (Tribün Arka)<br />

4. Kategori - 45.00 TL (Sahne Önü Ayakta)<br />

Yaşar<br />

17 Eylül 2011 22:00<br />

Romeo Juliet İstanbul, İstanbul<br />

Tam 50.00 TL Öğrenci 40 TL<br />

Enrico Macias<br />

13 Eylül 2011 21:00<br />

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi,<br />

İstanbul<br />

Protokol - 300.00 TL<br />

1. Kategori - 250 TL 2. Kategori - 225 TL<br />

3. Kategori - 175 TL 4. Kategori 150 TL<br />

ezayir asıllı Fransız şarkıcı Enrico Macias 13<br />

Eylül Salı akşamı Harbiye Açıkhava Sahnesi’<br />

Cgüne<br />

nde sevenleriyle bir kez daha buluşuyor. Bukadar<br />

Türkiye’de verdiği her konseriyle geride<br />

unutulmaz anılar bırakan, müziği Türk Halkı tarafından<br />

çok sevilen, ülkemizde en fazla tanınan ve<br />

sevilen yabancı sanatçı olan Enrico Macias, geçmişten<br />

bugüne en çok sevilen şarkılarını seslendireceği<br />

bu konserde de hayranlarına eşsiz bir müzik<br />

ziyafeti sunacak.<br />

arklı tarzı ve melodik yapısıyla diğer gruplardan<br />

sıyrılıp bugünün ve yarının en önemli<br />

FJoker<br />

rock topluluklarından biri olan Pinhani, Jolly<br />

Balans sahnesinden seslenmeye devam edi-<br />

yor.<br />

Pinhani<br />

23 Eylül 2011 22:00<br />

Jolly Joker İstanbul, İstanbul<br />

VIP - 66.50 TL<br />

Normal - 33.50 TL<br />

Aylin Aslım<br />

16 Eylül 2011 22:30<br />

Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul<br />

1. Kategori - 28.50 TL<br />

ürk rock müziğinin önde gelen kadın vokal/şarkı<br />

yazarlarından Aylin Aslım, on sene-<br />

TKaçsın”<br />

lik müzik kariyerinin ardından “Canını Seven<br />

adlı üçüncü albümünü henüz yayınladı.<br />

Çoğunlukla öfkeli ve muhalif, bazen neşeli ve alaycı,<br />

ama her zaman etkileyici Aylin Aslim, yepyeni<br />

şarkılarıyla Hayal Kahvesi sahnesinde.<br />

Konser<br />

Duman<br />

24 Eylül 2011 23:00<br />

Otto - Santral, İstanbul<br />

Ayakta - 45.00 TL<br />

011-2012 konser sezonunun Otto Santral’deki<br />

ilk Türk konuğu, Türk Rock müziğinin en<br />

2du<br />

iyi isimlerinden ‘Duman’. Modern rock sounile<br />

Türk melodilerini mükemmel bir şekilde birleştirerek<br />

kendi soundunu yaratan ve çıkardıkları<br />

her albümle ses getiren grup, yeni sezonda İstanbul’daki<br />

ilk performansları ile hayranlarıyla Otto<br />

Santral’de buluşuyor.<br />

21 Eylül 2011 21:30 - 22 Eylül 2011 21:30<br />

Babylon, İstanbul<br />

Ayakta - 44.50 TL<br />

tiyopyalı müzisyen ve besteci Mulatu Astatke,<br />

caz çevreleri tarafından Ethio-Jazz türü-<br />

Emüzik<br />

nün yaratıcısı olarak kabul edilen yaşayan bir<br />

efsanesidir. 21-22 Eylül’de Babylon’da sizler-<br />

le...<br />

Midnight Express:<br />

Mulatu Astatke<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

66


Incognito<br />

23 Eylül 2011 22:00<br />

Ghetto, İstanbul<br />

Tam 67.00 TL Öğrenci 57.00 TL<br />

ncognito, “Jägermeister” sponsorluğunda 23<br />

Eylül akşamı sadece bir gece için Ghetto sah-<br />

Ikografisinden<br />

nesinde olacak. 30 yılı deviren topluluğun dis-<br />

“Always There”, “Don't You Worry<br />

Bout A Thing”, “Still A Friend Of Mine”, “Nights<br />

Over Egypt”, “I Hear Your Name” gibi klasikleri, bu<br />

kez Ghetto’nun tarihi atmosferinde duyacaksınız.<br />

Jehan Barbur<br />

28 Eylül 2011 22:00<br />

Ghetto, İstanbul<br />

28.50 TL<br />

ehan Barbur, kendi şarkılarının yanı sıra Bülent<br />

Ortaçgil, Pinhani, Ezgi’nin Günlüğü, Edith Piaf<br />

gi*bi isimlerin şarkılarını da seslendiriyor.<br />

9. İstanbul<br />

Bach Günleri<br />

. İstanbul Bach Günleri, 8 Eylül tarihinde<br />

European Union Baroque Orchestra'nın<br />

9olan<br />

Beyoğlu'nun en görkemli yapılarından biri<br />

St. Antuan Kilisesi’nde vereceği konserle<br />

başlıyor. Dünyaca ünlü klavsenci Lars Ulrik Mortensen'in<br />

yönetimindeki European Union Baroque<br />

Orchestra'nın 9 Eylül'de, Santa Maria Kilisesi’nde<br />

vereceği ikinci konserin ardından, dünyaca ünlü<br />

çello virtüözlerinden biri olan Jiri Barta, ilk defa<br />

katılacağı festivalde, 17 ve 18 Eylül tarihlerinde vereceği<br />

resitallerde bütün çello suitlerini çalacak.<br />

The Daily Telegraph gazetesinin performansını<br />

“Klavsen gizlendiği yerden çıkıyor… Muhteşem!”<br />

sözleriyle anlattığı, genç yaşına rağmen<br />

kariyerine birçok başarı sığdırmış olan Mahan Esfahani,<br />

21 Eylül akşamı St. Antuan Kilisesi’nde<br />

Bach'ın Goldberg varyasyonlarını yorumlayacak.<br />

16 Eylül'de Garajistanbul'da dünyanın önde gelen<br />

perküsyoncularından Pete Lockett ve Türkiye'nin<br />

yurtdışında isim yapmış besteci ve müzisyeni<br />

Erdem Helvacıoğlu konserde yeni albümlerindeki<br />

eserleri yorumlayacaklar.<br />

Bilgisayar ortamında işlenmiş perküsyon tınıları<br />

ve canlı elektronikler ile bezenecek konserde<br />

Lockett özel perküsyon setini çalarken, Helvacıoğlu<br />

Barok dönemi müzik aletlerinden "viola da gamba"<br />

nın kendisi için Los Angeles'de tasarlanmış modern<br />

versiyonunu çalacak.<br />

Festivalin kapanışı ise ustaların ustası olarak<br />

tanımlanan, Bach müziğinin en büyük ismi<br />

Gustav Leonhardt'ın 23 Eylül'de St. Antuan Kilisesi’nde<br />

gerçekleştireceği görkemli konserle yapılacak.<br />

Kafası Karışık<br />

Kontrtenor<br />

30 Eylül 2011 22:00<br />

Hayal Bistro, İstanbul<br />

1. Kategori - 23.50 TL<br />

Performans & Konsept: Harun Ateş<br />

Piyano: Cem Dinler<br />

Ud : Adem Elkaya<br />

Viyolonsel : Barış Güvenenler<br />

Vurmalı Çalgılar : Ata Güner<br />

Kafası Karışık Kontrtenor" projesi benim<br />

şarkıcılık hikayemde rolü olan şarkıları söyledi-<br />

"ğim bir konser performansıdır. İsmini repertuarımın<br />

ve kafamın karışıklığından almıştır. Bir opera<br />

şarkıcısı olarak benden beklenen aryaların yanına<br />

aynı keyifle söylediğim pop, arabesk, TSM, caz<br />

standartları eklenince içinde Bergen ile Purcell gibi<br />

isimlerin ilk defa yan yana geldiği bir repertuar<br />

oluşmuştur. Canımın istediğini söyleme dürtüsüyle<br />

bir kontrtenor olarak ezberleri bozup bildiğimi okuma<br />

özgürlüğüne kavuşmuş bulunmaktayım. Bir<br />

klasik müzik şarkıcısı olarak bence klasik olan her<br />

türden şarkıyı repetuarıma bir özgeçmiş gibi eklemiş<br />

bulunmaktayım. Seyirciyle şarkılar vasıtasıyla<br />

dertleşeceğim. Kendi şarkıcılık hikayemi, beni etkileyip<br />

şeklime şekil vermiş onlarca sanatçının eserleriyle<br />

ve bu eserlerin bendeki hikayeleriyle sunmak<br />

fikrindeyim.<br />

"Kafası Karışık Kontrtenor" performası süresince<br />

bu kafa karışıklığının kendi içindeki gelgitleri<br />

seyirciye bir nevi iç dökme haliyle sunulacaktır.<br />

Konser<br />

İstanbul Arabesque<br />

Project<br />

17 Eylül 2011 22:00<br />

Clinic Live Music Club, İstanbul<br />

Ayakta - 23.00 TL<br />

stanbul Arabesque Project, arabesk parçaları<br />

rock soundu ile yorumlayan, konserlerini<br />

ISahnede<br />

keyif toplantılarına çeviren sıradışı bir grup.<br />

sürpriz sanatçıların da eşlik ettiği grup,<br />

rock&arabesk birleşiminde, dinleyenleri eğlendirmeyi,<br />

efkarlandırmayı ve geçmişe götürmeyi hedefliyor.<br />

Melis Danişmend<br />

21 Eylül 2011 23:59<br />

Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul<br />

1. Kategori - 28.50 TL<br />

çnoktabir'in dağılmasının ardından Kasım<br />

2010'da ilk solo albümü “Daha Az Renk”i ya-<br />

Üyınlayan Melis Danişmend, Beyoğlu Hayal<br />

Kahvesi'ne konuk oluyor.<br />

J 67<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t


Markası.............. :<br />

Modeli................ :<br />

Model yılı........... :<br />

Fiyatı.................. :<br />

Ayrıntılar............ :<br />

İletişim bilgileri.<br />

auto<br />

:<br />

Peugeot<br />

207 Trendy Hdi<br />

2009<br />

25.000 TL.<br />

Sağ ön kapıdan<br />

hasarlı, değişen<br />

parça yok. Servis<br />

bakımlı<br />

....................<br />

Seri ilânlar sayfası<br />

her ay sizlerle...<br />

Eğer siz de arabanızı ve/veya aksesuarlarınızı,<br />

istediğiniz fiyata,uygun alıcılara<br />

satmak istiyorsanız, Auto Türkiye Seri İlân<br />

sayfaları tam size göre...<br />

Uygun fiyata, etkin ilân...<br />

Kutu başı<br />

fiyat<br />

50 TL.<br />

İletişim için:<br />

reklam@autoturkiye.com<br />

Türkiye<br />

.<br />

Ürün cinsi :<br />

Markası.............. :<br />

Modeli................ :<br />

Üretim yılı........... :<br />

Garanti durumu.. :<br />

Adet.................... :<br />

Fiyatı.................. :<br />

Ayrıntılar............. :<br />

İletişim bilgileri... :<br />

Kar lastiği<br />

Pirelli<br />

Winter carving<br />

2007<br />

Bitti<br />

2<br />

20 TLx2<br />

Çivi takılmış,<br />

sadece 2 kış<br />

kullanılmış,<br />

185/65/15 ebadında<br />

....................


STORE<br />

RUGBY TÜRKIYE STORE<br />

SATISLARINA DEVAM EDIYOR!<br />

“Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz<br />

spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan<br />

siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık<br />

adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız<br />

yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda<br />

hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile<br />

ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI<br />

İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro<br />

kuru üzerinden TL ye çevrilecektir.<br />

681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı<br />

Rugby 2D helm - IRB approved<br />

Kafa ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

55 cm<br />

57 cm<br />

58,5 cm<br />

60 cm<br />

34,15 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask<br />

Havalandırma sizi serin tutar<br />

Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı<br />

A perfect entry helmet providing excellent quality and value<br />

Ventilation keeps you cool<br />

Fully elasticated “fit and forget” chin strap<br />

siparis@<strong>rugbyturkiye</strong>.net<br />

682 - 3D kask - IRB onaylı<br />

3D helm - IRB approved<br />

Kafa ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

55 cm<br />

57 cm<br />

58,5 cm<br />

60 cm<br />

52,53 Ä<br />

Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını<br />

sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir.<br />

3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme<br />

Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş<br />

Havalandırma sizi serin tutar<br />

Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı<br />

Oturması için uzayan elastik arka paneller<br />

Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for<br />

better fit.<br />

Excellent visibility and hearing due to 3D design<br />

Antimicrobial brushed finish<br />

Ventilation keeps you cool<br />

Fully elasticated “fit and forget” chin strap<br />

Elasticated back panels stretch to fit<br />

653 - Ragbi eldivenleri<br />

Rugby gloves<br />

S - XL 21,68 Ä<br />

Mükemmel tutuş ve kolay oturuş<br />

With excellent grip and easy fit<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Stoklar için danışınız.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

69


766 - HexPad MAX hDc koruma<br />

HexPad MAX hDc Shirt<br />

Göğüs ölçüleri<br />

S 86 - 94 cm<br />

M 97 - 104 cm<br />

L 107 - 114 cm<br />

XL 114 - 122 cm<br />

XXL + 124 cm<br />

83,28 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Ragbi için en üstün koruma<br />

Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği<br />

için Hexpad koruma<br />

hDc nem yönetimi<br />

IRB onaylı<br />

The ultimate in rugby protection<br />

HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine<br />

and sternum<br />

hDc moisture management<br />

IRB approved<br />

767 - HexPad PRO hDc koruma<br />

HexPad PRO hDc Shirt<br />

Göğüs ölçüleri<br />

S 86 - 94 cm<br />

M 97 - 104 cm<br />

L 107 - 114 cm<br />

XL 114 - 122 cm<br />

XXL + 124 cm<br />

58,38 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma<br />

hDc nem yönetimi<br />

IRB onaylı<br />

HexPad protection for the shoulders and clavicle<br />

hDc moisture management<br />

IRB approved<br />

651 - HexPad ön kol koruması<br />

HexPad forearm pad<br />

Dirsek ölçüleri<br />

S 20 - 22 cm<br />

M 22 - 26 cm<br />

L 28 - 30 cm<br />

XL 30 - 35 cm<br />

XXL 38 - 40 cm<br />

Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması<br />

hDc nem yönetimi<br />

1 çift<br />

HexPad forearm protection with an easy fit<br />

HDc moisture management<br />

1 pair<br />

6440 - HexPad dizlik/dirseklik<br />

HexPad knee/elbow/calf<br />

Diz ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

30 - 35 cm<br />

35 - 40 cm<br />

40 - 45 cm<br />

45 - 50 cm<br />

Dirsek ölçüleri<br />

20 - 25 cm<br />

25 - 28 cm<br />

28 - 30 cm<br />

30 - 35 cm<br />

25,37 Ä<br />

23,59 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Baldır ölçüleri<br />

20 - 25 cm<br />

25 - 30 cm<br />

30 - 35 cm<br />

36 40 cm<br />

Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads<br />

Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu<br />

Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi<br />

teknolojisi<br />

Kort sporları için önerilmez.<br />

Çift olarak satılır.<br />

Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad<br />

Lightweight, breathable, confortable and protective<br />

Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort<br />

and performance<br />

Not recommended for court sports<br />

Sold in pairs<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

70


6448 - İncik ve baldır koruması<br />

Shin/calf guard<br />

Baldır ölçüleri<br />

XS 20 - 28 cm<br />

S 28 - 30 cm<br />

M 30 - 33 cm<br />

L 33 - 35 cm<br />

XL 35 - 38 cm<br />

XXL 38 + cm<br />

24,64 Ä<br />

Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf<br />

hDc moisture management<br />

Sold in pairs<br />

Removable hard plate<br />

7740 - hDc korumalı şort<br />

Padded hDc short (guard)<br />

Bel ölçüleri<br />

S 71 - 76 cm<br />

M 81 - 86 cm<br />

L 91 - 97 cm<br />

XL 101 - 107 cm<br />

XXL 112 - 117 cm<br />

Stoklar için danışınız.<br />

İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik<br />

kemiği koruma<br />

hDc nem yönetimi<br />

Çift olarak satılır<br />

Çıkarılabilir sert plaka<br />

56,48 Ä<br />

Pro style compression short<br />

HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for<br />

continuous protection<br />

hDc moisture management<br />

310 - Suspansuar<br />

Adult supporter without cup<br />

Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and<br />

cooling.<br />

Provides greater resistance to bacteria and mildew growth.<br />

323 - Suspansuar ve koruma aparatı<br />

Contour cup and supporter unit<br />

Bel ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

66 - 81 cm<br />

81 - 96 cm<br />

96 - 112 cm<br />

13,17 Ä<br />

112 - 127 cm<br />

Stoklar için danışınız. Stoklar için danışınız.<br />

Profesyonel sitil sıkıştırma şortu<br />

Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad<br />

koruması<br />

hDc nem yönetimi<br />

Bel ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

65 - 80 cm<br />

80 - 95 cm<br />

95 - 110 cm<br />

110 - 125 cm<br />

5,35 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir<br />

Bakteri ve küf gelişmesini engeller<br />

Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar<br />

Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici<br />

7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır<br />

Deeper and contoured hard cup and supporter.<br />

Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit<br />

construction.<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

71


325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı<br />

Flexcup and supporter<br />

Bel ölçüleri<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

Stoklar için danışınız.<br />

3300 - Performans hexMesh Suspansuar<br />

ve FlexCup koruma<br />

Performance hexMesh Supporter<br />

with FlexCup Ultralite<br />

S<br />

M<br />

L<br />

XL<br />

65 - 80 cm<br />

80 - 95 cm<br />

95 - 110 cm<br />

110 - 125 cm<br />

Koruyucu tutucu kese<br />

7,5 cm kemer<br />

7,5 cm bacak kayışı<br />

Yüksek kauçuk içeriği maksimum<br />

destek ve sağlamlık sağlar<br />

Bel ölçüleri<br />

65 - 80 cm<br />

80 - 95 cm<br />

95 - 110 cm<br />

110 - 125 cm<br />

13,90 Ä<br />

Pouch to hold cup<br />

7,5 cm waistband<br />

7,5 cm leg straps<br />

High rubber content assures<br />

maximum support and durability<br />

15,36 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar.<br />

hDc nem yönetimi<br />

Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle<br />

beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için<br />

benzersiz bir havalandırma sağlar<br />

Performance design provides maximum support without excess<br />

fabric<br />

hDc moisture management<br />

New FlexCup design provides maximum protection and extreme light<br />

weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep<br />

players cool<br />

3010 - Suspansuar koruma aparatı<br />

Contour cup lite<br />

5,71 Ä<br />

Stoklar için danışınız.<br />

Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım<br />

Darbe sporları için ideal<br />

Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma<br />

Traditional, lightweight desing with full coverage<br />

Ideal for impact sports<br />

Shock absorbent hard cup, with soft contour edge<br />

3020 - Flexcup koruma aparatı<br />

Flexcup Ultralite<br />

6,44 Ä<br />

Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar<br />

Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir<br />

havalandırma sağlar.<br />

Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum<br />

sağlar.<br />

New design provides maximum protection and extrem light weight<br />

Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep<br />

players cool<br />

Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player<br />

comfort<br />

w w w . r u g b y t u r k i y e . n e t<br />

72


Bir Bir Bir LL Lemur emur emur ya ya ya Ma Ma Mass sal al alııı<br />

- - 1 1 --<br />

Ayça Ayça (tan) (tan) Ulusoy Ulusoy<br />

YAYINLARI<br />

Geçmişte Geçmişte nn Bug üü<br />

ne...<br />

Arınm a a Ç aa lı lışma şma ll ar arıı<br />

- 11<br />

-<br />

Ayça ( ( tan) Ulu ss<br />

oy

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!