19.Sayı - Hacibektaslilar
19.Sayı - Hacibektaslilar
19.Sayı - Hacibektaslilar
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YIL: 1 SAYI: 19<br />
Taþýmalý’da son durum<br />
20 YKR<br />
07 OCAK 2006 CUMARTESÝ<br />
“Sizi okulunuza getiremedik,<br />
karnenizi size getirelim”<br />
Hacýbektaþ’taki altý ilköðretim okuluna taþýnan ve köylerde yaþayan 425 öðrencinin taþýnma<br />
sorunu, yarýyýl tatiline girildiði bugüne dek çözülemedi.<br />
HABERÝ 4. SAYFADA<br />
Her çeþit baský iþlerinizde<br />
MATBAA<br />
Bilgisayar ortamýnda ve ofset<br />
ARTIK HACIBEKTAÞ’TA<br />
ANTETLÝ / ZARF / KARTVÝZÝT / TAHSÝLAT MAKBUZU / SÝPARÝÞ FÝÞÝ / BROÞÜR / EL ÝLANI / AFÝÞ<br />
KATALOG / KÝTAP / DERGÝ / GAZETE / TAKVÝM / TOPLANTI DAVETÝYESÝ / DÜÐÜN DAVETÝYESÝ<br />
SÜNNET DAVETÝYESÝ / VE BASKIYA DAÝR HER ÞEY... Tel: 441 39 47<br />
ÝÇERÝDE NE VAR!<br />
Aydýn<br />
Þimþek<br />
Özgürlükçü Laiklik<br />
yazýsý 2. sayfada<br />
Kurban<br />
Bayramý<br />
yardýmý<br />
Hacýbektaþ<br />
Kaymakamlýðý Sosyal<br />
Yardýmlaþma ve<br />
Dayanýþma Fonu’ndan<br />
Kurban Bayramý<br />
nedeniyle 25 bin YTL<br />
yardým yapýldý.<br />
HABERÝ 4. SAYFADA<br />
Barýþarock<br />
2006<br />
çalýþmalarý<br />
baþladý...<br />
2003 yýlýnda 'Rock<br />
þiþede durmaz' diyerek<br />
ortaya çýkan Barýþarock<br />
Festivali, ilk yýl 3500<br />
kiþi, ikinci yýl 7000 ve<br />
üçüncü yýl 30.000 kiþi<br />
ile grafiði en hýzlý<br />
yükselen alternatif rock<br />
festivali olma baþarýsýný<br />
kazandý.<br />
HABERÝ 5.SAYFADA<br />
Bankada bekleyen bir teyze. Yüzünde tüketilmiþ yýllarýn izini taþýyor.<br />
Yorgun ama yarýnlar içinh nasihatlarýný taþýyor koynumuza. Gazeteciyiz<br />
diyoruz, sahip çýkýyoruz nasihatlarýna<br />
Bu Topraðýn Türküsü<br />
Türkiye çapýnda yapýlan elemelerde ilk onatlýya kalarak<br />
TV’deki yarýþmada izlediðimiz ve dördüncü olan Emre<br />
Öztürk, gazetimizi ziyaretinde, Ýlk on altýya kalan<br />
yarýþmacýlarýn hepsinin de ses ve yorum olarak<br />
birbirinden üstün olduðunu söyledi.<br />
Telaþe<br />
HABERÝ 3. SAYFA<br />
Babasýnýn çiftçi olmasý nedeniyle,<br />
1960 yýlýnda tekerlekli arabayla<br />
esnaflýða baþladýðýný söyleyen Ahmet<br />
amca þöyle diyor “ babam çiftçilik<br />
yaparak geçimini saðlýyordu. Ýki<br />
erkek kardeþtik, babam bana,<br />
aðabeyin benim yanýmda çiftçilikle<br />
idare eder, sende esnaflýk yap dedi.<br />
Bende dört tekerlekli, üzeri açýk<br />
seyyar bir araba aldým.<br />
HABERÝ 8. SAYFADA<br />
DA<br />
Hacýbektaþ’ta Avcýlýk<br />
Alaatin Yurteri<br />
Hacýbektaþ Dostlar Avcýlar ve Atýcýlar Derneði<br />
yazýsý 2. sayfada<br />
Hacýbektaþ’ta<br />
Eðitimde Tsunami<br />
Süleyman<br />
Yýlmaz<br />
Hacýbektaþ Þoförler Odasý Baþkaný<br />
yazýsý 2. sayfada<br />
Adil<br />
Erezer<br />
“Türban<br />
Sorunu” inançlara<br />
özgürlük sorunudur<br />
yazýsý 3. sayfada<br />
Solmaz<br />
Akalýn<br />
Ýsyanlara Kulak<br />
Verilsin<br />
yazýsý 4. sayfada<br />
BUGÜNKÜ NÖBETÇÝ ECZANE<br />
HACIBEKTAÞ ECZ.<br />
Ecz. Tel: 441 35 62<br />
Ev Tel: 441 31 75
2 GÖRÜÞ<br />
07 Ocak 2006 Cumartesi<br />
Birçok temel sorunda olduðu gibi Laiklik<br />
alanýndaki tanýmlar ve yaklaþýmlar temiz akýlla<br />
açýklanacak türden deðil.<br />
Örneðin; ülkemizin laik olup olmadýðý<br />
sorulduðunda kimi yaklaþýmlar laik, kimi yaklaþýmlar<br />
laik olmadýðýný savunur.<br />
Laiklik en kestirme tanýmla, “herkesin dini ve<br />
dinsizliðini kendine” teslim eden bir durumdur. Din;<br />
Ýnanç, ibadet gibi özel yaþam alanlarýný düzenler.<br />
Din; ibadet edenle ibadet edilen arasýnda vicdani<br />
bir hesaplaþmadýr. Ýnanan ve ibadet edenle tanrý<br />
arasýnda üçüncü( kurum, kiþi, kuruluþ) aracýlara yer<br />
yoktur. Her insanýn ibadeti ve þekli o insaný<br />
ilgilendirir. Laik prensip, bu hesaplaþmada çetele<br />
tutmaz, tarafsýzdýr. Laiklik, inanç özgürlüðü kadar,<br />
inanmama özgürlüðünü de kapsar.<br />
Laik bir devletin dini olmaz. Tam tersi devlet<br />
dinsiz olmak zorundadýr.<br />
Laik bir ülkede Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý gibi<br />
din iþleriyle görevlendirilmiþ bir örgütlenme olmaz.<br />
Bir mezhebi, bir Ýnancý-Sunni Ýslamý- örgütleyen,<br />
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve devletin inanç özgürlünü<br />
tanýmadýðý ortadadýr.<br />
Aydýn Þimþek<br />
Özgürlükçü Laiklik<br />
82 Anayasasý 12 Eylül<br />
darbesinin getirdiði bir anayasadýr. 24. maddesi<br />
Ýlkokullarda din dersini zorunlu gören bir maddedir.<br />
Bu zorunluluk þöyle ifade edilir; “din kültürü ve<br />
ahlak bilgisi dersleri zorunlu derslerdir” Evet. 24.<br />
madde böyle buyuruyor. Din kültürü eðitiminden<br />
anlaþýlmasý gereken ise; tüm dinler hakkýnda genel<br />
kültür ve bilginin verilmesi olabilir. (Dünyada 3600<br />
din var.) Ama ders kitaplarýnda sadece Sunni Ýslam<br />
öðretiliyor. Hýristiyanlýðýn, Müslümanlýðýn,<br />
Museviliðin, Budizmin ve Bahaîliðin anlatýldýðý<br />
ders kitaplarýnda, hâkim anlayýþ Sunni Ýslam’dýr.<br />
Tek taraflý bir eðitim söz konusudur. Baþka inançlara<br />
mensup olanlar açýsýndan problemlidir. Uygulama,<br />
demokratik tahammüller, insan haklarý ihlalleri ve<br />
inanç özgürlüðü bakýmýndan kabul edilemez.<br />
Çocuk haklarý sözleþmesinin 30. maddesi<br />
“çocuklarýn ebeveynlerin dini inançlarý ve felsefeleri<br />
dýþýnda aykýrý bir eðitim verilemeyeceðini” belirtir.<br />
Bu sözleþmeyi Türkiye’de imzalamýþtýr. Ama geçerli<br />
olan 12 Eylül yasasýdýr. Çocuklara tek taraflý bir<br />
eðitim verilerek gelecekleriyle oynanmaktadýr.<br />
Devlet adýna Aleviliði asimile etme görevini<br />
üstlenmiþ olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’na baðlý<br />
87 bin camii var. Devlet finansörlük yapýyor.<br />
Ýstihdam ediyor. (herkesin camisi kendine ve kendisi<br />
yapsýn! Cami isteyen camisini yapsýn) Ama cem<br />
evleri yasal statüde deðil. 12 Eylül’ün ülkeyi<br />
camileþtirme çabasýnýn bir sonucu olarak ta devlet<br />
camileri tolere ediyor. Ama baþka inançlarý ve Cem<br />
evlerini bir türlü meþru olarak görmüyor. (Herkesin<br />
cem evi kendine. Ýsteyen cem evini yapmalý.)<br />
Þurasý çok açýk. Bu ülkede 25 milyon bir<br />
Alevibektaþi kitlesi var. Ve bu kitlenin maðduriyetleri<br />
var. Bu maðduriyetleri insan haklarý ihlalleri, inanç<br />
özgürlüðü ve demokratikleþme kapsamýnda görmek<br />
zorundayýz. Çok dinli, çok kültürlü, çok dilli<br />
farklýlýklarýmýzý zenginlik sayan bir yaklaþýma<br />
ihtiyacýmýz var. Buna baðlý olarak ta, muhafazakârtutucu<br />
ve resmi laiklik anlayýþýn bir sonucu olarak,<br />
özgürlükçü laiklik seçenek olarak gözüküyor.<br />
Hacýbektaþ’ta Avcýlýk<br />
Hacýbektaþ bir zamanlar<br />
zengin bir av potansiyeline<br />
sahipken bugün doða da tek<br />
tük de olsa bazý kuþ türleri<br />
bulunmaktadýr.<br />
Ýlçemiz Baþköy, Kayaaltý<br />
gibi sazlýk göletlere yakýnlýðý<br />
ile göçmen kuþlarýn<br />
konaklamasýnda avcýlarýmýz<br />
için cazip bir avlanma<br />
yeridir.<br />
Her gecen yýl neslin<br />
azaldýðý, yok denecek<br />
seviyeye indiði göçmen<br />
kuþlar, gerek küresel ýsýnma,<br />
gerek kuþ gribi zirai ilaçlama<br />
ile nesilleri tükenmek<br />
üzeredir.<br />
Avcýlara mal edilen kuþ<br />
türlerinin tükenmesi<br />
insanlarýn medeniyet dediði<br />
yapýlaþma, sulak alanlarýn<br />
kurutulmasý, bu türlerin<br />
tükenmesine yol açmaktadýr.<br />
Niçin yazýmýzý Eðitimde Tsunami<br />
diye baþlattýk. Çünkü beþ gündür, 425<br />
tane taþýmalý eðitimle, 6 merkeze taþýnan<br />
öðrenciler taþýnamýyor. Eðitim<br />
alamýyorlar. Yetkililerce þu güne kadar<br />
bir çözüm bulunamýyor. Bu konuda<br />
kamu oyuna aydýnlatacak kayda bir bilgi<br />
Ýlçemize yakýn olan,<br />
Seyfe Gölü, Kuþ Cenneti<br />
Ramsor alaný olmasý dahi,<br />
buradaki kanal çalýþmalarýný<br />
engellememiþtir.<br />
Devlet Su Ýþleri’nin (DSÝ)<br />
yaptýðý kanallar göletleri yok<br />
etmektedir.<br />
Bugün Mucur Güzyurdu<br />
Köyü kanalý Seyfe Gölü’ne<br />
baðlanmýþ ve burada su<br />
havzalarýný yok etmiþtir.<br />
Þimdi ise, Seyfe Gölü’ne<br />
su bulma çalýþmalarý<br />
baþlamýþtýr. Yok, edeceksin,<br />
geri yapmaya çalýþacaksýn.<br />
Bu mümkün mü? Bozulan<br />
doðanýn yapýlmasý ve aslýna<br />
uydurmaya çalýþýlmasý ve<br />
aslýna uydurmaya çalýþýlmasý<br />
örneði burada görülmektedir.<br />
Doðaya ve yaban<br />
hayatýna saygýlý Hacýbektaþ<br />
Avcýlarý olarak, bu doða<br />
yýkýmýna dur diyoruz.<br />
Biz Hacýbektaþ Avcýlarý<br />
2003 yýlýnda doðaya<br />
saldýðýmýz 25 adet kýnalý<br />
keklikler bugün bölgemizde<br />
çoðalmaktadýr.<br />
Biz eline tüfek alan<br />
herkese avcý diye bakmayýz.<br />
Bunlar zevk için katliam<br />
yapan ilan levha ve<br />
panolarýna zarar veren<br />
magandalardýr.<br />
Bu tür davranýþlarý,<br />
Hacýbektaþ Dostlar Avcýlar<br />
ve Atýcýlar Derneði olarak<br />
bunlarý kýnýyoruz.<br />
60 üyemizle doðaya ve<br />
yaban hayatýna maddi ve<br />
manevi desteðimizi<br />
sürdürmeye devam edeceðiz.<br />
Avcý koruyucudur, biz<br />
buna inanýyoruz ve kaçak<br />
avlanmaya karþý<br />
kontrollerimizi sürdüreceðiz.<br />
verilemiyor. Ýnsan yaþamýnda ekmek,<br />
su, hava kadar önemli, hatta olmazsa<br />
olmazlardan olan çocuklarýmýzýn temel<br />
eðitimi söz konusu iken halkýmýzýn ve<br />
velilerimizin duyarsýz tutumlarýný<br />
hayretle ve biraz da üzüntüyle izliyorum.<br />
Bugün eðitime beþ gündür, sebebini<br />
kendimce anlayamadýðým nedenden<br />
dolayý ara verilen Hacýbektaþ’ta, bundan<br />
yedi yüz yýl önce “Bilimden gidilmeyen<br />
yolun sonu karanlýktýr. Kadýnlarýnýzý<br />
okutunuz” diyerek tüm insanlýða ýþýk<br />
tutan Hacý Bektaþ Veli’nin yaþadýðý bu<br />
Alaatin Yurteri<br />
Hacýbektaþ Dostlar Avcýlar ve Atýcýlar Derneði<br />
Ve ilaçlama yapan sayýn<br />
çiftçilerimize buradan bir<br />
çaðrý yaparak, anýzlarýn<br />
yakýlmamasý, bunlarýn içinde<br />
ölen çanlýlarý düþünmelerini<br />
istiyoruz.<br />
Yapýlan ilaçlama<br />
sonunda akarsularý çeþme<br />
havuzlarýna ilaç artýklarýný<br />
dökmelerini bu sularýn<br />
bölgemizde bulunan<br />
Kumtepe Gölet’ine ulaþarak<br />
burada binlerce balýðýn<br />
öldüðünü defalarca<br />
gördüðümüzü duyurmak<br />
istiyoruz.<br />
Kuþ gribinin dýþ<br />
ülkelerden geldiðini ve yakýn<br />
göletlerimize kadar gelen<br />
kuþlarýn vurulmamasý Avcý<br />
arkadaþlarýmýzýn bu konuda<br />
duyarlý olmasý dileði ile rast<br />
gele.<br />
Hacýbektaþ’ta Eðitimde Tsunami<br />
Süleyman<br />
Yýlmaz<br />
Hacýbektaþ Þoförler Odasý Baþkaný<br />
topraklarda beþ gündür eðitim görmeyen<br />
425 öðrencinin durumuna duyarsýz<br />
kalanlara sesleniyorum. Beþ gündür<br />
yerel gazetemizde ne bir siyasi parti ilçe<br />
baþkanýndan, ne bir sivil toplum<br />
örgütlerinden bu konuda tek bir satýr<br />
göremedim. Bu sorun bizlerin sorunu.<br />
Ýþ çocuklarýmýzýn temel eðitimi olunca,<br />
hiçbir gerekçe, hiçbir mazeret söz<br />
konusu olamaz, ne maddi ne manevi.<br />
Kimse, ama kimse bu çocuklar bizi<br />
ilgilendirmez diyemez. Çünkü bu<br />
çocuklar Mustafa Kemal Atatürk’ün<br />
emanetidir. Cumhuriyetin bekçileridir.<br />
Geleceðin askeri, doktoru, mühendisi,<br />
öðretmenidir. Baþkaný, baþbakaný,<br />
cumhurbaþkanýdýr.<br />
Bu çocuklar bizim çocuklarýmýzdýr.<br />
Herkesi bu konuda duyarlý olmaya<br />
çaðýrýyorum.<br />
Bu yazýyý yazdýðýmda karnelerini<br />
nerede ve nasýl alacaklarýný bilmediðim<br />
çocuklarýmýza iyi tatiller diliyorum.<br />
Farklý fikirleri<br />
zenginlik olarak<br />
gören gazetemiz,<br />
her konuda<br />
görüþlerinize,<br />
eleþtirilerinize,<br />
yazýlarýnýza açýk...<br />
Gönderin<br />
yayýnlayalým!..
07 Ocak 2006 Cumartesi HABER 3<br />
Adil<br />
Erezer<br />
“Türban Sorunu”<br />
inançlara özgürlük<br />
sorunudur<br />
Türban sorunu dedikleri, inanç özgürlüðü<br />
sorunudur. Türkiye’de sadece türban temelinde deðil,<br />
çok daha geniþ bir kesimi ilgilendiren inançlarýn baský<br />
altýnda tutulmasý sorunu vardýr. Daha geniþ kapsamda<br />
ele alýrsak, halkýn hak ve özgürlükleri yoktur, olduðu<br />
söylenen her þey göstermeliktir.<br />
O zaman þu soru gündeme geliyor; Türban sorunu<br />
nedir, nasýl çözülür? Ýnanç özgürlüðü bu düzende ne<br />
kadar gerçekleþebilir. Türban konusunda en ileri<br />
noktasýnda ne inançlara özgürlük ne de diðer hak ve<br />
özgürlükler olmayacaktýr. Bu baþlý baþýna bir sistem<br />
sorunudur.<br />
Biz türban sorununu, hak ve özgürlüklerin bir<br />
parçasý olarak, inançlara özgürlük temelinde<br />
temelinde, halkýn çýkarlarýný zedelemediði, belli bir<br />
emperyalist (sömürgeci) ya da gerici bir ülkeye,<br />
sömürücü sýnýflara hizmet etmediði, maddi ve manevi<br />
bir sömürü , istismar aracýna dönüþtürülmediði sürece<br />
herkesin inaçlarýný yaþamasý, kiþinin temel hak ve<br />
özgürlükleri kapsamýnda ele alýnmak zorundadýr.<br />
Devlet, bu anlayýþ temelinde, egemen sýnýflar<br />
tarafýndan on yýllardýr suni olarak sorun haline getirilen<br />
türban gibi sorunlarý özgürlükler temelinde çözmeli,<br />
kimsenin bu anlamdaki inanç ve yaþam biçimine<br />
karýþmamalý. Öte yandan da dini inancýn siyasi ve<br />
ekonomik istismar konusu yapýlmasýna, gerici, faþist<br />
bir sömürü ve zulüm düzeni için araç olarak<br />
kullanýlmasýna izin vermemelidir.<br />
Sorun bellidir, çözüm de bellidir. Ama gelin<br />
görünki, zihniyet çözüm deðil sorun üretme<br />
zihniyetidir.<br />
Bu Topraðýn Türküsü<br />
Hacýbektaþlý olan ve Bu Topraðýn<br />
Türküsü yarýþmasýnda dördüncü olan<br />
Emre Öztürk gazetemizi ziyaret etti.<br />
Türkiye çapýnda yapýlan<br />
elemelerde ilk onatlýya kalarak<br />
TV’deki yarýþmada izlediðimiz ve<br />
dördüncü olan Emre Öztürk,<br />
gazetimizi ziyaretinde, Ýlk on altýya<br />
kalan yarýþmacýlarýn hepsinin de ses<br />
ve yorum olarak birbirinden üstün<br />
olduðunu söyledi. Emre Öztürk, çok<br />
çalýþarak, annesinin de Halk Müziði<br />
sanatçýsý olmasý nedeniyle onun<br />
deneyimlerinden yararlandýðýný, hak<br />
ettiði yere geldiðini belirtti. Ýlk onaltý<br />
arasýndan dördüncü olan Öztürk,<br />
bundan Halk Müziði camiasýnda<br />
Hacýbektaþ’ýn sesi olacaðýný söyledi.<br />
“Yarýþma kendisine mesaj<br />
gönderen derneklere, vakýflara, sivil<br />
toplum örgütlerine, belediyelere, iþ<br />
adamlarýna, yurt içindeki ve yurt<br />
dýþýndaki gurbetçi can dostlara ve<br />
Hacýbektaþ Belediyesine sonsuz<br />
teþekkürlerimi gönderiyorum dedi.<br />
Ayrýca yeni kurulan ve Hacýbektaþ’ta<br />
bir ilki gerçekleþtiren, toplumun sesi<br />
ve kulaðý olacaðýný düþündüðüm<br />
Suluca Karahöyük gazetesine emeði<br />
geçenlere ve çalýþanlara teþekkür<br />
ediyor ve uzun ömürlü olmasýný<br />
diliyorum.”<br />
Basýn Kontrol üye seçimi yapýldý<br />
195 Sayýlý Basýn Ýlan Kurumu<br />
Kanunun 67 sayýlý Genel Kurul<br />
Kararýnýn 79. maddesi uyarýnca<br />
Nevþehir’deki yerel gazetecileri 2006<br />
yýlýnda denetleyecek gazetecilerin<br />
üye seçimi yapýldý.<br />
Nevþehir Valiliði Kütüphane<br />
salonunda Nevþehir Vali Yardýmcýsý<br />
Hüseyin Ergi baþkanlýðýnda yapýlan<br />
kura çekme yöntemiyle Sarý Basýn<br />
Kartýna sahip 3 gazeteci arasýnda<br />
yapýlan seçimde, Basýn Kontrol<br />
Kurulu asil üyeliðe Nevþehir<br />
Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný’ da<br />
olan Asým Çapacý seçilirken, yedek<br />
üyeliðe de sürekli basýn kartý sahibi<br />
Taner Erdoðan seçildi. Sarý basýn<br />
kartý sahibi Metin Yýldýrým ise kura<br />
da boþ kaðýt çekti.<br />
Yapýlan seçime gözlemci olarak<br />
Kapadokya Gazetesi’nden Nazik Ýven<br />
ile Bülent Hezenci ile Kapadokya<br />
Basýn Birliði Baþkaný Þahin Güneþ’de<br />
katýldý.<br />
Kurban Bayramý<br />
yardýmý<br />
Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal<br />
Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’ndan<br />
Kurban Bayramý nedeniyle 25 bin YTL<br />
yardým yapýldý.<br />
Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal<br />
Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’ndan<br />
Kurban Bayramý nedeniyle Sosyal<br />
Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel<br />
Müdürlüðü tarafýndan gönderilen<br />
toplam 25 bin YTL tutarýndaki yardým<br />
geçtiðimiz Perþembe günü gereksinimi<br />
olanlara daðýtýldý.<br />
Konuyla ilgili açýklama yapan<br />
Hacýbektaþ Sosyal Yardýmlaþma ve<br />
Dayanýþma Fonu’ndan Çýnar Türkmen,<br />
Hacýbektaþ’ýn içinden ve köylerinden<br />
yardýma muhtaç 250 kiþiye, kiþi baþýna<br />
100 YTL’den yardým daðýttýklarýný<br />
söyledi. “Ýlçemiz içinde ve köylerinden<br />
üniversitede okuyan 30 öðrenciye de<br />
kiþi baþýna 200 YTL olmak üzere toplam<br />
6 bin YTL burs verildi. Ayrýca yýlda bir<br />
kereye mahsus olmak üzere 163<br />
öðrenciye 1920 YTL eðitim yardýmý<br />
yapýldý.” diyen Çýnar Türkmen, her iki<br />
ayda bir þartlý nakit transferi olarak 500<br />
aileye eðitim ve saðlýk yardýmý<br />
yapýldýðýný da belirtti.
4 GÖRÜÞ<br />
Solmaz<br />
Akalýn<br />
Ýsyanlara Kulak<br />
Verilsin<br />
Gazetemizin 2 Ocak 2006 tarihli sayýsýnýn ikinci<br />
sayfasýnda yer alan yazýyý okudum. Mustafa Akgöz<br />
kardeþimiz, derdini anlatmak istemiþ fakat destek<br />
beklerken rencide edilmiþtir.<br />
Bizler de bu topraklar üzerinde yaþayan birer<br />
vatandaþ olarak, haklarýmýzý aramanýn, bu tür<br />
olaylara rahatsýzlýk getireceðini ve yargýsýz infaza<br />
götüreceðini düþünememiþtim doðrusu.<br />
Peki ama neden? Seçimler öncesi söz verenler,<br />
hizmet getireceðini söyleyenler bu gün halkýný<br />
karþýsýna alýyor.<br />
Hiçbir zaman bu tür yöntemlerle hiçbir sorunun<br />
halledilemeyeceðini bilmemiz gerekiyor. Ayrýca<br />
yapýlan toplantýlarda büyük beyin, küçük beyin ve<br />
tilkiler kelimeleri kullanýlarak vatandaþý aþaðýlayýp<br />
küçük düþürücü ve onur kýrýcý, eþitlik kavramýný<br />
uygulamak yerine ayrým yapýlarak konuþmalarýn<br />
anlamý nedir? Bizler ki, bu topraklar da yaþýyorsak,<br />
herkes eþit haklara sahiptir. Hiç kimsenin bu<br />
haklarýmýzý, elimizden almaya hakký yoktur.<br />
Bir diðer konu ise 16 Aðustos Festivallerinin<br />
yaklaþtýðý dönemlerde göstermelik iþlerin yapýlmasý.<br />
Kaldýrým taþlarýnýn sökülerek, tekrar tekrar<br />
yapýlýp paralarýn oralara gömülmesi mi gerekiyor?<br />
Biz vatandaþlarýn bu olanlara vicdaný sýzlarken,<br />
diðer yandan da bazý mahallelerin köyden hiçbir<br />
farký olmadýðýný görüyoruz. Yaz aylarý gelince tozdan<br />
topraktan, kýþ aylarýnda da çamurdan kurtulamýyoruz.<br />
Denetim, ilaçlama olmadýðýndan özellikle yaz<br />
aylarýnda sineklerden geçilmiyor, bu da halkýn<br />
saðlýðýnda riske yol açýyor. Benim þahit olduðum<br />
bir diðer sorunsa, Çilehane’nin tel örgüler içine<br />
alýnarak korunma düþüncesi. Evet, korunmasý<br />
gerektiði düþüncesine katýlýyorum, ama akþam saat<br />
5’ten sonra kapýlarýn kilitlenmesi gelen ziyaretçilerin<br />
içeriye girmeden üzgün bir þekilde dönüp gitmelerine<br />
neden oluyor. Bu tür yanlýþlarýn ziyaretçiler üzerinde<br />
olumsuz etkilere neden olarak isyana dönüþüyor,<br />
bu da ziyaretçi akýmýný son iki yýlda düþmesine yol<br />
açýyor.<br />
Sevgili Hacýbektaþlýlar, bizler bu tür olaylarý,<br />
baskýlarý ve engelleri hak etmiyoruz. Yetkililerin<br />
bizlerin seslerini duymalarý ve gerekenleri<br />
yapmalarýný bekliyoruz.<br />
Ayrýca yaklaþan Kurban Bayramýnýzý kutluyor,<br />
saðlýk, huzur ve baþarýlar getirmesini diliyorum.<br />
Umarým tüm dilekler ve amaçlar yerini bulur.<br />
Eðitim Sen:<br />
[Sesonline] Eðitim Sen<br />
Genel Baþkaný Alaaddin<br />
Dinçer, öðrenci velilerini<br />
uyararak “Öðrenci ve<br />
velilere, karne sonuçlarýný<br />
kendileri için ölüm kalým<br />
meselesi haline<br />
getirmemelerini öneriyoruz.<br />
Öðrencilerin hayatý sadece<br />
karnelerde yazýlan notlardan<br />
ibaret deðildir. Bu nedenle<br />
öðrenci velileri, karnedeki<br />
notlardan çok, çocuklarýnýn<br />
önemli olduðunu<br />
unutmamalýdýr” diye<br />
konuþtu.<br />
“Eðitimdeki temel<br />
sorunlar sürüyor”<br />
2005-2006 eðitim<br />
öðretim yýlýnýn ilk yarýsýnýn<br />
sona ermesi nedeniyle Eðitim<br />
Sen Genel Merkezi’nde bir<br />
basýn toplantýsý düzenleyen<br />
Dinçer, eðitimde var olan<br />
temel sorunlarýn devam<br />
ettiðini söyledi. Siyasi<br />
iktidarýn eðitim ve bilim<br />
emekçilerinden, öðrenci ve<br />
velilerden gelen taleplere<br />
kulaklarýný týkadýðýný ifade<br />
eden Dinçer “Geçtiðimiz<br />
dönem, kalabalýk sýnýf<br />
mevcutlarýný azaltmak,<br />
derslik, okul, öðretmen,<br />
memur ve hizmetli açýðýný<br />
kapatmak, araç gereç<br />
ihtiyacýný gidermek, eðitim<br />
emekçilerinin ekonomik,<br />
demokratik, sosyal ve özlük<br />
haklarýnda iyileþtirme<br />
yapmak, ders kitaplarýnýn<br />
içeriðini bilimsel hale<br />
getirmek ve üniversite<br />
kapýlarýndaki yýðýlmayý<br />
önlemek için gerekli<br />
adýmlarýn atýlmadýðý bir<br />
dönem olmuþtur” diye<br />
konuþtu.<br />
“Eðitimde özelleþtirme<br />
politikalarý hýzlandý”<br />
Dinçer eðitim sisteminde<br />
yaþanan sorunlara çözüm<br />
olarak sunulan yeni<br />
müfredatýn uygulanmasýnda<br />
ciddi sorunlar yaþandýðýna<br />
dikkat çekti. AKP iktidarýnýn<br />
eðitime yönelik<br />
giriþimlerinin kamu<br />
kaynaklarý ile özel öðretimi<br />
desteklemek ve siyasi<br />
kadrolaþma saðlamaya<br />
yönelik olduðuna dikkat<br />
çeken Dinçer þöyle konuþtu:<br />
“Türkiye’de yýllardýr<br />
uygulanan eðitimde<br />
özelleþtirme politikalarý,<br />
AKP iktidarý ile birlikte daha<br />
da hýzlanmýþtýr. Devletin<br />
sorumluluðunda olmasý<br />
gereken eðitim yükü, siyasi<br />
iktidarlarýn bilinçli<br />
politikalarýyla birlikte büyük<br />
oranda velilerin omuzlarýna<br />
yýkarak, kamusal, parasýz<br />
eðitim hakký büyük bir<br />
07 Ocak 2006 Cumartesi<br />
'Eðitimin sorunlarý acil çözüm bekliyor'<br />
“Eðitim sisteminde yaþanan sorunlar çözümsüz deðildir. Gerek AKP<br />
Hükümeti gerekse Milli Eðitim Bakaný geçmiþ dönmemde benimsedikleri<br />
politikalar ve yaptýklarý icraatlar ile eðitim sisteminde çözümden çok<br />
çözümsüzlük üretmiþlerdir”<br />
Taþýmalý’da son durum<br />
“Sizi okulunuza getiremedik,<br />
karnenizi size getirelim”<br />
Osman Çoban<br />
HABER MERKEZÝ -Hacýbektaþ’taki altý ilköðretim<br />
okuluna taþýnan ve köylerde yaþayan 425 öðrencinin<br />
taþýnma sorunu, yarýyýl tatiline girildiði bugüne dek<br />
çözülemedi.<br />
Gazetemize ulaþan bilgilere göre, dün akþam,<br />
Kooperatif yöneticilerinden bugün öðrencilerin okula<br />
getirilmesi istenmiþ, bu kooperatif tarafýndan kabul<br />
edilmiþ, ancak sonradan vazgeçilmiþ. Böylelikle,<br />
çoðunluðu köylerde yaþayan 425 öðrenci bir haftadýr<br />
derslerine giremedikleri gibi, karnelerini arkadaþlarý<br />
ile birlikte alamadýlar. Edindiðimiz bilgilere göre,<br />
öðrencilerin karnelerini köylere götürüp daðýtýlacaðý<br />
söylenmekle birlikte, gazetemiz yayýna girene kadar<br />
bir bilgi alamadýk. Aradýðýmýz bazý köylerde; kimi<br />
öðrencilerin kendi olanaklarýyla gidip karnelerini<br />
aldýklarýný, kiminin gidemediðini öðrendik. Bazý<br />
okullarýn yöneticileri ise sabah erken saatlerde<br />
öðrencilerinin karnelerini köylere götürüp daðýttý.<br />
Bu arada okullarýn 31 Ocak’a kadar yarýyýl tatiline<br />
girmiþ olmasý Hacýbektaþ’taki Taþýmalý Eðitim sorununu<br />
da Ocak sonuna kadar ertelemiþ oldu.<br />
Taþýmalý Eðitim sorunu, açýlan ihalenin fiyat tekliflerinin<br />
pahalý olduðu ya da ihale katýlanlarýn yeteri kadar<br />
taþýma aracýna sahip olmadýklarý gibi gerekçelerle iptal<br />
edildiði açýklanmýþtý. Bu nedenle de 425 öðrenci bir<br />
haftadýr okullarýna taþýnamamýþtý.<br />
Eðitim Sen Genel Baþkaný<br />
Alaaddin Dinçer,<br />
tahribata uðratýlmýþtýr.<br />
Türkiye 2006 yýlýna eðitimde<br />
yaþanan sorunlarýn altýnda<br />
ezilerek girmiþtir.”<br />
“Eðitim emekçileri<br />
yoksulluk sýnýrýnda”<br />
Dinçer, Türkiye’de 24<br />
kiþilik sýnýflarda normal<br />
eðitim yapýlabilmesi için 145<br />
bin dersliðe, öðretmen<br />
açýðýnýn kapatýlmasý içinse<br />
165 bin öðretmene ihtiyaç<br />
olduðunu kaydetti. Eðitim<br />
emekçilerinin yoksulluk<br />
sýnýrýnýn, memur ve<br />
hizmetlilerin ise açlýk<br />
sýnýrýnýn altýnda yaþadýðýný<br />
dile getiren Dinçer eðitime<br />
bütçeden ayrýlan payýn<br />
yetersiz olduðunu belirtti.<br />
Dinçer “Eðitim sisteminde<br />
yaþanan sorunlar çözümsüz<br />
deðildir. Gerek AKP<br />
Hükümeti gerekse Milli<br />
Eðitim Bakaný geçmiþ<br />
dönmemde benimsedikleri<br />
politikalar ve yaptýklarý<br />
icraatlar ile eðitim sisteminde<br />
çözümden çok çözümsüzlük<br />
üretmiþlerdir” diye konuþtu.<br />
(Serap Güzelcan)
07 Ocak 2006 Cumartesi KÜLTÜR - SANAT5<br />
Barýþarock 2006 çalýþmalarý baþladý...<br />
2003 yýlýnda 'Rock þiþede durmaz' diyerek ortaya çýkan Barýþarock Festivali, ilk yýl<br />
3500 kiþi, ikinci yýl 7000 ve üçüncü yýl 30.000 kiþi ile grafiði en hýzlý yükselen alternatif<br />
rock festivali olma baþarýsýný kazandý. Festival üç yýldýr gönüllü gençler tarafýndan<br />
örgütleniyor. Bu yýl ise dördüncüsünü yapmak için kollarý sývadýlar.<br />
[Sesonline] 2003 yýlýnda Coca<br />
Cola þirketinin Rock'n Coke adýyla<br />
4 milyon dolar harcayýp<br />
gerçekleþtirdiði festivale tepki<br />
olarak doðan Barýþarock, bir anda<br />
ülke gündemine oturdu. Bir grup<br />
gencin tamamen gönüllü olarak<br />
baþlattýðý giriþim, ülkede savaþ<br />
karþýtý hareketlerin en büyük<br />
eylemlerinden biri haline geldi.<br />
"Rock þiþede durmaz" sloganý ile<br />
günlerce Türkiye medyasýný meþgul<br />
etti, þaþýrttý.<br />
Çokuluslu þirketlerin savaþla<br />
ilgisini açýða çýkarmak ve müziðin<br />
küreselleþmesinin pazarlama<br />
oyuncaðý haline getirilmesine tepki<br />
olarak doðan Barýþarock festivali<br />
kýsa zamanda aceleyle organize<br />
edilmesine; üstelik etkinliðin<br />
yapýldýðý iki günde aniden bastýran<br />
yoðun yaðmura raðmen 3,500<br />
kiþinin katýlýmýyla ve büyük bir<br />
coþkuyla geçti<br />
2004 yýlýnda çalýþmalar sürdü<br />
2004 yýlýnda yine Coca Cola'nýn<br />
festivaliyle ayný tarihte ama bu<br />
sefer kendi belirlediði gündemi ile<br />
hazýrlandý. Ýlk yýl 3.500 olan kiþi<br />
sayýsý ikinci yýl 7.000'e ulaþtý.<br />
Slogan bu sefer "Evimiz Dünya"<br />
oldu. Dünyadaki kapitalizm<br />
kaynaklý bütün sorunlara iliþkin bir<br />
þeyler söyledi; kürsü oldu.<br />
2005 Barýþarock: 'Karþý<br />
Festival'<br />
Barýþarock 2005 yýlýnda 'Karþý<br />
Festival' sloganýyla gerçekleþtirildi.<br />
Üç yýlýn en büyük Barýþarock<br />
festivali 2005 yýlýnda 30 bin kiþinin<br />
katýlýmýyla gerçekleþti. Sahnede<br />
konser varken alanda tiyatro,<br />
sinema, atölyeler ve paneller vardý.<br />
Sendikalý olduklarý için iþlerinden<br />
olan Coca Cola iþçileri ise alana<br />
çok farklý bir renk kattýlar.<br />
Soldan Saða:<br />
1) Dinsel müzik ve edebayit akýmý. 2) Namus, terbiye – (Farsça)<br />
Özgür kadýn. 3) Bulunan þey – Yabancý – Ýlaç, deva. 4) Bir acýma<br />
ünlemi – Bulgaristan parasý. 5) Haberleþme. 6) Ýkili balýkçý teknesi.<br />
7) Futbolda serbest vuruþ – Hayvan yiyeceði. 8) Tamamen dolu –<br />
Vücudun deðiþik yerlerinde oluþabilen yað birikintisi. 9) Pay –<br />
Kamer. 10) (Tersi) Kozaklý ilçesinin bir beldesi. 11) Avurap Yayýn<br />
Birliði’nin Ýngilizce kýsaltmasý – Beþiktaþ’in Ýsveçli eksi topçusu.<br />
12) Devlet olarak baþka bir devletin varlýðýný kabul etmek – Mühendis<br />
cetveli.<br />
Yukarýdan Aþaðýya:<br />
1) 1900 lü yýllarýn ilk çeyreðinin ünlü þairlerinden. 2) Etrafý suyla<br />
çevreli kara parçasý – Bir çoðul eki – (Tersi) Kýsaca aðabey.<br />
3) Birinci sorudaki þairin de içinde yer aldýðý edebiyat akýmý.<br />
4) Demirel’in partisi – Ankara’da ünlü ticaret merkezi. 5) (Tersi)<br />
Ýstanbul’da eski bir askeri kýþla. 6) (Tersi) Yanardaðdan fýþkýran –<br />
(Tersi) Göz üstündeki yay – Latife. 7) Becerikli, eli yatkýn – Mitolojik<br />
çalgý – Tabaklanmýþ deri. 8) Bir nota – Emay ile kaplanmýþ – Namus.<br />
9) Ýri cüsseli – Ýncelik, kibarlýk. 10) Güzel yüz – Ýçki – Bir baðlaç.<br />
DÜNKÜ BULMACANIN CEVABI<br />
1<br />
2<br />
3<br />
4<br />
5<br />
6<br />
7<br />
8<br />
9<br />
10<br />
11<br />
12<br />
2006 çalýþmalarý baþladý<br />
Festivalin 2006 çalýþmalarý baþladý.<br />
2006 yýlýnda yükselen grafiðini<br />
daha da arttýrmaya hevesli olan<br />
Barýþarock aktivistleri çalýþmalarýna<br />
bu kez diðer yýllarýn aksine erken<br />
bir tarihte baþladýlar. Ocak ayýnda<br />
2006 Barýþarock'ý nasýl yaparýz<br />
diyen gençler 1 Ocak Çarþamba<br />
günü Taksim Karakedi Kültür<br />
Merkezi'nde saat: 19.30'da biraraya<br />
geliyor. 2006 Barýþarock'ýn ilk<br />
toplantýsý olma özelliðini taþýyan<br />
bu toplantýya geniþ bir katýlým<br />
bekleniyor.<br />
Barýþarock iletiþim grubu<br />
kuruldu<br />
Çalýþmalarýný internet ortamýnda<br />
hýzlý bir þekilde yürütmek isteyen<br />
Barýþarock gönüllüleri bir iletiþim<br />
grubu kurdular.<br />
Mesaj göndermek için:<br />
barisarockfestival@yahoogroups.com<br />
Gruba üye olmak için:<br />
barisarockfestival-subscribe@yahoogroups.com<br />
Gruptan ayrýlmak için:<br />
barisarockfestival-unsubscribe@yahoogroups.com<br />
Ýletiþim grubu web:<br />
www.barisarock.org<br />
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10<br />
Soldan Saða: 1) KUCAKLAMA 2) AYEVÝ – TANE 3) RAPORTÖR 4) AR – KUL – ÝT 5) KIPTÝ – YENÝ 6) AST – ESÝN 7) LA –<br />
ÞÝ 8) ARANAÐME 9) KARAMANLÝS 10) NAME 11) ÜMMÝ – ULAMA 12) AA – ÝS – SEK<br />
Yukarýdan Aþaðýya: 1) KARAKULAK 2) UYARI – ARANMA 3) LEP – PA – ARAMA 4) OVA – TSUNAMÝ 5) KÝRKÝT – EMA 6)<br />
TU – AÐA – US 7) ATÖLYE – MN 8) MAK – ES – ELMAS 9) AN – ÝNÝÞ – ME 10) KENDÝNÝASMAK<br />
ÞÝÝRLERÝNÝZÝ,ÖYKÜLERNÝZÝ,<br />
DENEMELERÝNÝZÝ, ELEÞTÝRÝ YAZILARINIZI,<br />
KÝTAP TANITIM YAZILANIZI<br />
BU SAYFADA YAYINLAMAK ÝÇÝN BÝZE<br />
1924. Milli Eðitim Bakanlýðý<br />
yabancý okullarýn binalarý<br />
içindeki dini alamet ve<br />
iþaretlerin kaldýrýlmasý için<br />
genelge yayýmladý.<br />
1935. Ýtalya diktatörü Benito<br />
Mussolini ile Fransa dýþiþleri<br />
bakaný Roma'da görüþtü. Resmi<br />
açýklamaya göre iki ülkenin<br />
Afrika'daki çýkarlarýyla ilgili<br />
anlaþmalar yapýldý.<br />
1942. Hamlet davasý sonuçlandý.<br />
Muhsin Ertuðrul, Peyami Sefa<br />
ve Celaleddin Ezine'ye verilen<br />
cezalar ertelendi<br />
1944. Çorap imalatý hakký<br />
Sümerbank'a verildi.<br />
1946. Demokrat Parti (DP)<br />
resmen kuruldu.<br />
1950. Karabük Demir ve Çelik<br />
Ýþletmesi'nde Zeynep adý<br />
verilen yüksek fýrýn hizmete<br />
açýldý.<br />
Ayný gün Demokrat Parti yeni<br />
Seçim Kanunu'yla ilgili bildiri<br />
yayýnladý:"Önümüzdeki<br />
seçimler mutlaka dürüst<br />
olmalýdýr."<br />
1954. Demokrat Parti Genç<br />
Demokratlar adýnda bir gençlik<br />
örgütü kurdu.<br />
1957. Milli Türk Talebe Birliði<br />
"rock and roll" ve "striptiz"in<br />
yasaklanmasýný istedi.<br />
1963. Cibali Tütün Fabrikasý'nda<br />
3500 iþçi yemek boykotu yaptý.<br />
1967. Saðlýk ve Sosyal Yardým<br />
Bakanlýðý bir açýklama yaptý;<br />
Türkiye'de 25.000<br />
frengili,10.000 cüzamlý,<br />
750.000 veremli var.<br />
1979. Hindistan'da yapýlan<br />
seçimleri Ýndira Gandhi'nin<br />
Kongre Partisi kazandý.<br />
Ayný gün Vietnam birlikleri<br />
GÖNDEREBÝLÝRSÝNÝZ.<br />
TARÝHTE BUGÜN - 07 OcaK<br />
Kampuçya baþkenti Pnom<br />
Penh'i ele geçirerek Kýzýl Kmer<br />
rejimini ve Baþkan Pol Pot'u<br />
devirdi.<br />
1984. Baþbakan Turgut Özal ilk<br />
basýn toplantýsýný düzenledi.<br />
1992. Cemal Süreya Þiir Ödülü<br />
Adnan Özer ve Süreyya<br />
Berfe'ye verildi.<br />
1997. Demokrat Türkiye Partisi<br />
kuruldu. Partinin genel<br />
baþkanlýðýna Hüsamettin<br />
Cindoruk seçildi.<br />
1999. ABD Baþkaný Bill<br />
Clinton'ýn azli istemiyle açýlan<br />
dava baþladý.<br />
Bugün Doðanlar:<br />
1851. Rusya'da Narodnik (Halkçý)<br />
hareketin ilk liderlerinden<br />
devrimci sosyalist, Nikolay<br />
Vasilyeviç Çaykovskiy.<br />
1906. Pek çok ülkenin deniz<br />
kuvvetlerinden büyük bir<br />
süpertankerler ve yük gemileri<br />
filosuna sahip Yunan armatör<br />
Aristotle Sokrates Onassis.<br />
1908. Swing döneminin baþlýca<br />
trompetçilerinden Afrika<br />
kökenli Amerikalý caz<br />
müzisyeni Henry Allen.<br />
1916. Üç kez SSCB, üç kez<br />
Avrupa ve dört kez de<br />
Olimpiyat þampiyonu Estonyalý<br />
satranççý Paul Keres.<br />
Bugün Ölenler:<br />
1944. Ýdare hukuku Profesörü<br />
Muslihiddin Adil Taylan.<br />
1968. Besteci Fahri Kopuz.<br />
1984. Fotoðraf ve sinema sanatçýsý<br />
Baha Gelenbevi.<br />
1989. Japonya Ýmparatoru<br />
Hirohito.
6 ARAÞTIRMA<br />
Greenpeace:<br />
Hükümet nükleer lobiye kanýyor<br />
Greenpeace hükümetin son dönemdeki enerji tartýþmalarýný nükleer<br />
endüstriyi canlandýrmak için bahane olarak kullandýðýný açýkladý;<br />
nükleerle ilgili tüm planlardan vazgeçmeye ve yenilenebilir enerji<br />
için yasal baðlayýcýlýðý olan hedefler koymaya çaðýrdý.<br />
BÝA Haber Merkezi<br />
Greenpeace:, hükümeti<br />
biran önce nükleerle ilgili<br />
tüm planlardan<br />
vazgeçmeye ve Türkiye<br />
toplam elektrik enerjisi<br />
üretiminin 2010'a kadar<br />
yüzde 10, 2020'ye kadar ise<br />
yüzde 20'sini yenilenebilir<br />
enerjiden elde etmesi için<br />
yasal baðlayýcýlýðý olan<br />
hedefler koymaya çaðýrdý.<br />
Greenpeace'e göre,<br />
Enerji ve Tabii Kaynaklar<br />
Bakanlýðý bünyesinde<br />
programlarý belirleyecek ve<br />
yenilenebilir teknolojilerin<br />
Türkiye'de yaygýnlaþmasýný<br />
yürütecek bir Yenilenebilir<br />
Enerji Departmaný'nýn<br />
kurulmasý önemli bir adým.<br />
Hükümet bahaneler<br />
üretiyor<br />
Greenpeace Akdeniz<br />
Ofisi'nin Enerji ve Ýklim<br />
Kampanya Sorumlusu Hilal<br />
Atýcý, hükümetin bütçe<br />
görüþmeleri esnasýnda son<br />
dönemdeki enerji<br />
konularýný nükleer<br />
endüstriyi canlandýrmak<br />
için bahane olarak<br />
kullandýðýný söyledi.<br />
"Türkiye enerji<br />
sektöründeki tartýþmalarý<br />
kullanan Türkiye hükümeti,<br />
Rusya-Ukrayna doðalgaz<br />
krizini deðerlendiren bazý<br />
çevreler nükleer alternatifi<br />
seçmediði takdirde<br />
Türkiye'yi þiddetli bir enerji<br />
kýtlýðýnýn tehdit ettiðine<br />
Türk kamuoyunu<br />
inandýrmaya çalýþýyor."<br />
Nükleer enerjinin,<br />
denendiðini ve 20. yüzyýlýn<br />
baþarýsýz teknolojileri<br />
arasýnda çoktan yerini<br />
aldýðýný ifade eden Atýcý,<br />
"Sürdürülebilir bir geleceði<br />
desteklemek ve Türkiye<br />
kamuoyunun isteðine<br />
uygun hareket etmek yerine<br />
hükümet, nükleer lobinin<br />
mezardan kurtulma<br />
çabalarýna kanýyor" dedi.<br />
Üç nükleer santralin<br />
maliyeti 15 milyar dolar<br />
Hükümeti enerji<br />
sektörüyle ilgili yanlýþbilgilendirme<br />
kampanyasýný<br />
býrakýp doðruyu söylemeye<br />
çaðýran Atýcý, þöyle devam<br />
etti:<br />
"Türkiye'nin<br />
yenilenebilir enerji<br />
potansiyeli, 2020 yýlý için<br />
bile öngörülen genel<br />
elektrik enerjisi talebinden<br />
daha fazladýr. Bugün hem<br />
rüzgâr hem de ýsýl güneþ<br />
enerjisi teknolojileri büyük<br />
ölçekte enerji<br />
saðlayabilecek sistemdedir.<br />
Bunun örnekleri var.<br />
"Üç nükleer santralin<br />
yapýmý Türkiye'ye 15<br />
milyar dolara mal olacak<br />
ancak bununla kalmayýp<br />
radyoaktif atýk ve santralýn<br />
süresi dolduðunda söküm<br />
maliyetleri de eklenince, bu<br />
rakam katlanarak artacak.<br />
Üstelik nükleer sanayiinin<br />
yarattýðý istihdam oraný<br />
yenilenebilir enerji<br />
sektöründen çok daha az."<br />
Greenpeace Akdeniz<br />
Ýklim ve Enerji<br />
Kampanyasý Lideri Paul<br />
Horsman'a göre, "Güvenli<br />
teknoloji bize yýllardýr<br />
anlatýlan bir efsane,<br />
Japonya'daki son kazalar<br />
da gösteriyor ki bu<br />
teknoloji hiçbir zaman<br />
güvenli olmayacak.<br />
Baðýmsýzlýk sadece<br />
yenilenebilir enerji<br />
sayesinde kazanýlabilir.<br />
Yenilenebilir enerjiler doðal<br />
afetlerin tehdidi altýnda<br />
Çuvallara týkýlmýþ tavuklar. Ýtiþ kakýþ,<br />
sýkýþ tepiþ yerleþtirildiði çuvalý yýrtarak<br />
dünyaya son kez bakan bir ördek… Adeta<br />
“ölmek istemiyorum” diye haykýran,<br />
bizden yardým isteyen bakýþlar… Gaz<br />
fýrýnlarý. Maskeli adamlar…<br />
Televizyonlar olup biteni odalarýmýza<br />
getiriyor artýk.<br />
Görünüm korkunç.<br />
Nazi dönemini anýmsatan manzaralar.<br />
Bu kez ‘üstün ýrký’ yaratma düþü ile<br />
hareket eden biri yok karþýmýzda. Üstün,<br />
egemen türün baþ edemediði, “Kuþ Gribi”<br />
denen illet duruyor çaresizliðimizin<br />
karþýsýnda þimdi.<br />
Aslýnda, o görüntülerin<br />
televizyonlardan odalarýmýza yansýdýðý<br />
gün, insanlýðýmýzýn bir kez daha bittiði<br />
gündü. Utancýmýzdan baþýmýzý önümüze<br />
eðdiðimiz gün olarak anýlmalý, en<br />
azýndan…<br />
***<br />
Çoðu konuda, ülkemizde<br />
gerçekleþtirilen uygulamalarý eleþtirir,<br />
“uygarlýktan ne denli uzakta olduðumuza”<br />
vurgu yaparýz. Ama bu kez durum öyle<br />
de deðil. Dünyanýn geliþmiþ, geliþmemiþ<br />
tüm bölgelerinde ülkelerinde durum ayný.<br />
Konu “Kuþ Gribi” ise, izlenecek yöntem<br />
de bu. Topla, çuvallara, torbalara doldur,<br />
önce gaz odasýna at, boð. Ardýndan da<br />
07 Ocak 2006 Cumartesi<br />
Uygarlýk notumuz<br />
Yalçýn Ergündoðan<br />
fýrýnda yak, imha et…<br />
Ýþte insanlýðýn geldiði uygarlýðýn eni,<br />
boyu ve son noktasý bu.<br />
Bilim insanlarýnýn, uzmanlarýn,<br />
saðlýkçýlarýn elleri kollarý baðlanmýþ sanki.<br />
Dünyanýn yalnýzca bize ait olmadýðýný<br />
bilince çýkarmaya çalýþan bizler, sizler,<br />
hepimiz…<br />
SINIRLARIN KALKTIÐI DÜNYA<br />
Muhtemelen bizim yarattýðýmýz<br />
uygarlýðýn(!), teknolojinin, genetiðini<br />
deðiþtirdiðimiz ürünlerin, tahrip ettiðimiz<br />
doðanýn ürünü olan bir virüs…<br />
Bu kez özgürlüðü, sýnýrlarýn olmadýðý<br />
bir dünya düþümüzü, fiilen yaþayan<br />
kanatlýlara bulaþtýrdýðýmýz bir virüs,<br />
yaþamý paylaþtýðýmýz bu dostlarýmýzý<br />
vurdu.<br />
Bizler hemencecik, kolayca terk ettik<br />
onlarý.<br />
Göz göre göre ölüme yolladýk ve<br />
hepimiz sustuk, seyrettik…<br />
öyle olmamalýydý.<br />
Tüm türümüz ve türümüzün tek tek<br />
bireyleri hepimiz sýnýfta kaldýk… Çaresiz<br />
kaldýk ve her çaresiz kaldýðýmýzda<br />
yaptýðýmýz gibi öldürdük, yok ettik...<br />
Sýnýrlarýn olmadýðý bir dünya<br />
düþümüzü yaþayanlara, yaþatanlara bunu<br />
yapmamalýydýk...<br />
Uygarlýk(!) notumuz da bu<br />
olmamalýydý… (SESONLÝNE)<br />
Kuþ gribine Nevþehir’de önlem<br />
Yozgat’ta kuþ gribine rastlanmasý<br />
üzerine Nevþehir Valiliði tarafýndan<br />
gerekli önlemlerin alýndýðý bildirildi.<br />
Yozgat’ta kanatlý hayvanlarda kuþ<br />
gribine rastlandýðý bilgisi üzerine Nevþehir<br />
Valiliði’nce önlemler alýndý. Bayram<br />
boyunca Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü<br />
ve baðlý ilçe müdürlüðü ekipleri<br />
müdahalede bulunabilmek için hazýr<br />
bekleyecekleri bildirildi. Valilik tarafýndan<br />
köy muhtarlýklarýna gönderdiði<br />
bilgilendirmede; vatandaþlarýn kümes<br />
hayvanlarýný dýþarý çýkarmamalarýný,<br />
kapalý ortamda tutmalarýný ve ortaya<br />
çýkabilecek þüpheli vakalarý derhal Tarým<br />
Müdürlüklerine bildirmelerini istedi.
07 Ocak 2006 Cumartesi HABER7<br />
AIDS'e Yoksullar<br />
Yakalanýyor...<br />
Dýþlanýyor<br />
15 yýldýr HIV virüsüyle yaþayan<br />
Demirer, "Toplumda dýþlanýyoruz,<br />
ön yargýlara maruz kalýyoruz" dedi.<br />
AIDS Savaþým Derneði Baþkaný<br />
Badur, AIDS'in git gide varoþlarýn,<br />
yoksullarýn, bilgiye, tedaviye<br />
eriþemeyenlerin hastalýðý olmaya<br />
baþladýðýný söyledi.<br />
BÝA Haber Merkezi/Kemal ÖZMEN<br />
"HIV taþýyýcýlarý olarak dýþlanýyoruz,<br />
ön yargýlara maruz kalýyoruz. Kimi saðlýk<br />
kurumlarý ve çalýþanlarý, HIV virüsü<br />
taþýyanlarýn tedavilerini reddediyorlar" diyor<br />
15 yýldýr HIV virüsüyle yaþayan Selahattin<br />
Demirer.<br />
Saðlýk Bakanlýðý'nýn 31 Aralýk 2004<br />
verilerine göre, Türkiye'de AIDS taþýyýcýsý<br />
bin 371, klinik hasta 551 olmak üzere toplam<br />
AIDS'li sayýsý bin 922.<br />
AIDS Savaþým Derneði baþkaný, Prof.<br />
Selim Badur, AIDS'in sosyal yanýnýn gittikçe<br />
önem kazandýðýný belirterek, "AIDS varsýl<br />
yoksul ayrýmýný çok net yapmaya baþladý.<br />
Geliþmekte olan ülkelerdeki hastalarýn<br />
sadece yüzde 4'ü tedavi alýyor" dedi.<br />
Dünya Saðlýk Örgütü (WHO), 2005<br />
Dünya AIDS raporunda, korkudan<br />
kaynaklanan damgalama ve ayrýmcýlýðýn<br />
AIDS'le mücadeleyi baltalayan birincil etken<br />
olarak tanýmlýyor.<br />
Birleþmiþ Milletler (BM) AIDS'le<br />
Mücadele Programý'nýn (UNAIDS) Dünya<br />
Saðlýk Örgütü'nün (WHO) katkýlarýyla<br />
hazýrladýðý 2005 Dünya AIDS Raporu 'na<br />
göre, dünyada HIV virüsü taþýyanlarýn sayýsý<br />
40.3 milyona ulaþtý. HIV taþýyanlarýn yarýsýný<br />
ise kadýnlar oluþturuyor.<br />
Birçok ülkede, HIV virüsünün<br />
yayýlmasýný önlemek için adýmlar atýlsa da<br />
AIDS'le mücadelede yetersiz kalýndýðý<br />
belirtilen raporda, 2005'te 5 milyon kiþi<br />
daha bu hastalýða yakalanýrken, aralarýnda<br />
500 bin çocuðun da olduðu yaklaþýk 3<br />
milyon insan AIDS'ten öldü.<br />
Her gün yaklaþýk 14 bin kiþinin AIDS'e<br />
yakalandýðý kaydedilen raporda, bu kiþilerin<br />
yaklaþýk 2 bininin 15 yaþýn altýndaki çocuklar<br />
olduðuna dikkat çekildi.<br />
AIDS'in dünyada git gide varoþlarýn,<br />
yoksullarýn, bilgiye, tedaviye eriþemeyen<br />
insanlarýn hastalýðý olmaya baþladýðýný<br />
vurgulayan AIDS Savaþým Derneði Baþkaný<br />
Prof. Badur, hastalarýn yüzde 80'inin hangi<br />
hastalýktan öldüklerini bile bilmediðini ifade<br />
etti.
Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman<br />
Çoban Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir<br />
Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:sulucakarahoyuk@gmail.com Þirket e-mail hacibektaslilar@gmail.com<br />
E-groups: hacibektaslilar@googlegroups.com Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý<br />
Pazar günleri yayýnlanmaz.Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn<br />
HAVA DURUMU<br />
Az bulutlu<br />
En Yüksek 0 C 9<br />
En Düþük 0 C 0<br />
Rüzgar Hýzý 7,38 km/s<br />
Rüzgar Yönü Güney<br />
Nem 83 %<br />
Çið Noktasý 1 0 C<br />
Bir ÝNsan Bir Mekan<br />
Babasýnýn çiftçi olmasý<br />
nedeniyle, 1960 yýlýnda<br />
tekerlekli arabayla esnaflýða<br />
baþladýðýný söyleyen Ahmet<br />
amca þöyle diyor “ babam<br />
çiftçilik yaparak geçimini<br />
saðlýyordu. Ýki erkek<br />
kardeþtik, babam bana,<br />
aðabeyin benim yanýmda<br />
çiftçilikle idare eder, sende<br />
esnaflýk yap dedi. Bende dört<br />
tekerlekli, üzeri açýk seyyar<br />
bir araba aldým. Dursun<br />
emmiden tanesi iki kuruþ’tan<br />
on bin ceviz aldým. Ýki buçuk<br />
kuruþ’tan sattým. Ýyide para<br />
kazandým.” diyor.<br />
Bu kazandýðý parayla<br />
mahalle bakkalý açan Ahmet<br />
amca, iþleri iyi gitmediði için,<br />
bakkalý kapatýr. Ahmet amca<br />
yýlmaz. Bismillah diyerek,<br />
tekerlekli arabayla tekrar iþe<br />
baþlar. Bugüne kadar 45 yýldýr<br />
Ahmet amma böyle devam<br />
eder.<br />
36 yýl sonra geriye dönüp<br />
baktýðýmda, anýlarda kalan ve<br />
derin iz býrakan insanlardan<br />
bir tanesi de, Ahmet Ceyhan<br />
(TELÂÞE) dir.<br />
Yýllar yýlý hiç modelini ve<br />
görüntüsünü deðiþtirmediði,<br />
dört tekerlekli arabasýyla,<br />
çarþý da, okullarýn önünde,<br />
oradan oraya koþturan kuru<br />
yemiþ, çiklet, bisküvi ve<br />
çikolata satarak ekmeðinin<br />
mücadelesini veren güzüde<br />
bir insan, TELÂÞE amca.<br />
Ýki bisküvi arasýna lokum<br />
koyarak yaptýðý apartman’nýn<br />
tadýna doymak mümkün<br />
deðildi.<br />
Hiç unutamadýðým<br />
ortaokul yýllarýmdý.<br />
Arkadaþlarla evden çarþýya<br />
gazete ve dergi almaya<br />
gittiðimde, gazeteci Salih<br />
Ýskit’in dükkânýný önünde,<br />
Selamet Ayvazoðlu ve<br />
arkadaþlarýnýn, yolun<br />
kenarýnda park halinde duran<br />
Ahmet amcanýn tekerlekli<br />
arabasýna açýk yeþil renkli bir<br />
boya ile büyük harflerle<br />
“TELÂÞE. MD. GÝMA” diye<br />
yazmýþlardý. Kendisi yoktu.<br />
Saygý ile andýðým Bakkal<br />
Ramazan Danacý ve<br />
(Çolaðýn) Mehmet Aygüneþ’<br />
in dükkânýndan ve etlik<br />
Ýbrahim’in kahvesinden<br />
çýkanlar bu yazýya kahkahalar<br />
atarak gülmüþlerdi.<br />
Tedirgindim; Adýnýn Ahmet<br />
olduðunu biliyordum ama<br />
niçin TELÂÞE MÜDÜRÜ<br />
yazýldýðýný anlamaya<br />
çalýþýyordum. Zira lakap<br />
söylemek bizim<br />
toplumumuzda ayýptýr, diye<br />
düþünüyordum. Tabi sonraki<br />
yýllarda, zaman zaman alýþ<br />
veriþ yaptýðým, uzun yýllar<br />
üzerindeki yazýyý silmeden<br />
çarþýda, okullarýn önünde<br />
býkmadan usanmadan telaþlý<br />
bir þekilde koþuþturmasý,<br />
þimdi bile ilerlemiþ yaþýna<br />
raðmen, ayný telaþ ve<br />
heyecanla çalýþmasý yazýlanýn<br />
doðruluðunu, bundan da<br />
hoþlandýðýný ortaya koyuyor.<br />
Ondan alýþ veriþ yapan<br />
çocuklarýn çoðu, TELÂÞE<br />
amca, TELÂÞE dede diye<br />
hitap ediyorlar.<br />
Kýz Meslek Lisesi<br />
öðrencilerinin GÝMA amca<br />
dediklerini hatýrlarým.<br />
Ekmeðini taþtan çýkarýr<br />
sözü Ahmet amca gibi<br />
insanlar için söylenebilir<br />
ancak.<br />
O sevecen tavrý, güler<br />
yüzü hiç eksilmedi yüzünden.<br />
Aksine çoðaldý. Ölümde,<br />
düðünde ve bayramda ön<br />
saflarda, hizmette ve<br />
yardýmda hep o vardýr. O<br />
sevginin, hoþ görünün ve<br />
gönül insanýn temsilcisidir,<br />
örnek insandýr. Aþk olsun<br />
sana TELÂÞE amca aþk<br />
olsun, ömrün uzun, yolun<br />
açýk olsun.<br />
Telaþe<br />
Karaburna’da<br />
konut<br />
kooperatifi<br />
kuruldu<br />
Hacýbektaþ Ýlçesine baðlý<br />
Karaburna Beldesi belediye<br />
baþkaný Yusuf Koçak, beldede<br />
vatandaþlarýn ihtiyacý olan<br />
konut sorununu çözebilmek<br />
için Serin Kent Yapý<br />
Kooperatifini kurduklarýný<br />
söyledi.<br />
Arsa tahsisini belediyece<br />
yapýlan konutlarýn inþaatlarýna<br />
baþladýðýný belirten belediye<br />
baþkaný Yusuf Koçak “<br />
kooperatifi kurmamýzdaki<br />
amacýmýz, gerek beldemizde<br />
iþsiz gezen gençlerimize iþ<br />
imkâný yaratýrken, dar gelirli<br />
vatandaþlarýmýzý da ev sahibi<br />
yapmanýn mutluluðu içinde<br />
belediyemize de gelir<br />
saðlayarak, kaynak yaratmýþ<br />
oluyoruz” dedi.<br />
Serin Kent Yapý Kooperatifi<br />
hakkýnda da bilgi veren<br />
Koçak, “ 200,00 YTL’ lik<br />
taksitler halinde yapýmýna<br />
devam edilen 76 adet, 110<br />
m2’lik konutlar, 2008 yýlý<br />
içerisinde ortaklarýmýza teslim<br />
edilmesi hedefimizdir.” dedi.<br />
Farklý fikirleri zenginlik<br />
olarak gören gazetemiz,<br />
her konuda görüþlerinize,<br />
eleþtirilerinize,<br />
yazýlarýnýza açýk...<br />
Gönderin<br />
yayýnlayalým!..