1950'LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ... - Balıkesir Üniversitesi
1950'LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ... - Balıkesir Üniversitesi
1950'LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ... - Balıkesir Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1950’LERDEN <strong>GÜNÜMÜZE</strong> <strong>GELEN</strong> <strong>BİR</strong> ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ:<br />
BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ<br />
Gaye <strong>BİR</strong>OL<br />
Yrd. Doç. Dr., <strong>Balıkesir</strong> <strong>Üniversitesi</strong> Mimarlık Bölümü<br />
Yüksek Mimar Orhan Ersan tarafından tasarlanmış olan <strong>Balıkesir</strong> Kasap ve Sebze Hali,<br />
geçmişte Abahane Hanının bulunduğu yerde 1953 yılında inşaatına başlanmış, 1958 yılında<br />
tamamlanmış bir yapıdır. Yapı, kentin alışveriş amaçlı inşa edilmiş ilk ve en büyük yapısıdır<br />
ve kullanıma açıldığı 1958 yılından bu yana özgün işlevini sürdürmektedir.<br />
Yapıldığı dönemde yerel yönetim ve basın tarafından “kent için önemli ve büyük bir yenilik”<br />
olarak nitelendirilen yapı hakkında 23.1.1953 tarihli Türkdili gazetesinde yayınlanan bir<br />
haberde şunlar yazılıdır:<br />
“11 bin lira keşif bedelli şehrimiz Abahane Hanında inşa edilecek hal binası keşif projesi<br />
ihalesi belediye encümeninde yapılmıştır. İhaleye 7 mühendis ve mimar katılmış,<br />
neticede % 3.13 tenzilat yapan yüksek mühendis Adnan Acarlar ve yüksek mimar Orhan<br />
Ersan’ın projeleri kabul olunmuştur. Sahanın istimlaki yapılmış olup inşaata yakında<br />
başlanacaktır.”<br />
<strong>Balıkesir</strong> Kasap ve Sebze Hali, tarihi Zağnos Paşa Camiinin de bulunduğu kentin geleneksel<br />
ticaret bölgesinde konumlanmaktadır (Resim 1). Yapının yakın çevresinde, 1950 yılında çıkan<br />
büyük yangını izleyen dönemde inşa edilen Yeni Çarşı Alışveriş Kompleksi ve geçmişten bu<br />
yana alışveriş işlevine açık alanda basit dükkanlar biçimindeki düzenlemesiyle yanıt vermiş<br />
ve 1980’lerde kapalı bir alışveriş yapısı biçiminde inşa edilmiş, tasarımı Cengiz Bektaş<br />
tarafından yapılan Hasan Baba Çarşısı bulunur (Resim 2). Hal binası, çevresindeki bu<br />
yapılarla birlikte kentin geleneksel ticaret bölgesinin 1950’lerde modernleşmeye başlayan<br />
çehresine ait izleri geçirmiş olduğu bütün olumsuz değişikliklere karşın hala yansıtabilme<br />
potansiyeli taşımaktadır.<br />
Resim 1 <strong>Balıkesir</strong> geleneksel alışveriş bölgesi (çizim: Gaye Birol)
Resim 2 Hasan Baba Çarşısı Eski hali (solda) ve yeni hali (sağda) (çizim: Gaye Birol)<br />
Hal binası dikdörtgen planlı olup dikdörtgenin her iki dar kenarında birer giriş kapısı bulunur.<br />
Dikdörtgenin uzun kenarları boyunca yan yana sıralanmış dükkanlar ve her iki uzun kenarda<br />
yer alan dükkanların iç tarafında da iki adet müşteri dolaşım alanı vardır. Bu dolaşım<br />
alanlarının ortasında, sırt sırta vermiş ve yine dikdörtgenin uzun kenarı boyunca sıralanmış<br />
dükkanlar yer alır (Resim 3). Dikdörtgen biçimindeki yapı kütlesinde tek, iki ve üç katlı<br />
bölümler bulunur ve bu farklılaşma kütlenin parçalanmasını sağlar (Resim 4).<br />
Resim 3 Hal Binası, iç mekandan görünüm (fotoğraf: Gaye Birol)<br />
Resim 4 Hal Binasında kütle organizasyonu
Yapı, zaman içerisinde yapılan hatalı müdahaleler sonucunda karakteristik özelliklerini<br />
yansıtamaz hale gelmiştir. Özellikle dış cephede kullanılan renkler, pencere düzenini ve<br />
cephedeki dolu-boş oranını özgün karakteristiklerden uzaklaştıran düzenlemeler, çeşitli boyut<br />
ve renklerde kullanılan reklam panoları ve en önemlisi de bakımsızlık, yapının kendi kaderine<br />
terk edilmiş olduğunu düşündürtmekte ve yapı bu haliyle son derece olumsuz bir görüntü<br />
sergilemektedir (Resim 5). Bununla birlikte, yapıldığı yıldan bu yana aradan yarım asır<br />
geçmiş olmasına karşın, iç mekan düzeni ve özellikle taşıyıcı sistem tasarımı açılarından yapı,<br />
hala kentteki en özellikli ticari yapıdır (Resim 6). Bu karakteristikleri nedeniyle yapının<br />
fiziksel ve işlevsel yenilemeler sonrasında kullanım sürekliliğinin sağlanabilmesi<br />
gerekmektedir.<br />
Resim 5 Hal Binasının dışından fotoğraflar<br />
Resim 6 Yapının özellikli iç mekan düzeni ve taşıyıcı sistemi
Son dönemde <strong>Balıkesir</strong> Kasap ve Sebze Halinin yıkılacağı söylentilerine tanık oluyoruz. Bu<br />
konuyla ilgili olarak Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Halinin restore edilmesi ve “Haller<br />
Gençlik Merkezi Kompleksi” ne dönüştürülmesi, başarılı bir örnek oluşturuyor (Resim 7-<br />
Resim 10). Söz konusu yapının açılışı ile ilgili 23 Nisan 2001 tarihinde Akşam gazetesinde<br />
yer alan haber şöyle:<br />
“Eskişehir hal binasının restore edilmesiyle oluşturulan 'Haller Gençlik Merkezi<br />
Kompleksi' düzenlenen törenle hizmete girdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr.<br />
Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Valisi Sami Sönmez ve Cumhuriyet Başsavcısı Ali Turna<br />
tarafından yapılan açılış sonrası davetliler gençlik merkezini ilgiyle gezdi. Büyükşehir<br />
Belediye Başkanı Büyükerşen, bu tür yerlere Eskişehir'in ihtiyacının olduğunu belirterek,<br />
'Gençlerimizin sosyal yönlerini geliştirmek için bu tür yerlerin yapımına ağırlık<br />
vereceğiz' dedi.”<br />
(Kaynak: http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2001/04/23/icanadolu/icanadolu2.html)<br />
Resim 7 Eskişehir Haller Gençlik Merkezi<br />
(Kaynak: http://wowturkey.com/t.php?p=/tr80/deniz_kaplan_haller_01.jpg)<br />
Resim 8 Eskişehir Haller Gençlik Merkezi<br />
(Kaynak: http://wowturkey.com/t.php?p=/tr80/deniz_kaplan_haller_02.jpg)
Resim 9 Eskişehir Haller Gençlik Merkezi<br />
(Kaynak: http://wowturkey.com/t.php?p=/tr80/deniz_kaplan_haller_03.jpg)<br />
Resim 10 Eskişehir Haller Gençlik Merkezi<br />
(Kaynak: http://wowturkey.com/t.php?p=/tr80/deniz_kaplan_haller_04.jpg)<br />
Eskişehir Hal Binasının tanıtımı için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan<br />
çalışmada, ortaya sık sık yıkılması konusunda görüşler atılan tarihi binada yapılan yenileme<br />
çalışmalarında Londra’da bulunan Covent Garden ile Hamburg’taki Çiçek Hali binalarından<br />
esinlenilmiş olduğu belirtiliyor. Ayrıca, yapılan düzenlemenin bu tür yapıların yıkılarak<br />
ortadan kaldırılması yerine kültürel, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarla kente<br />
kazandırılmasının en güzel örneklerinden birini oluşturduğu ifade ediliyor.<br />
Fotoğraflardan da görüldüğü gibi, Eskişehir Hal Binasının restorasyondan önceki durumu<br />
tıpkı <strong>Balıkesir</strong> Kasap ve Sebze Hali binasını hatırlatır nitelikte. Bu örnek, <strong>Balıkesir</strong> Hal<br />
Binasının da benzer bir yaklaşımla fiziksel ve işlevsel yönden yenilenmesi sonucunda kentteki<br />
varlığını sürdürebileceğini göstermesi açısından önemlidir. Özellikle toplu taşıma araçlarının<br />
merkezden uzaklaştırılması ile boşalan Hal Binasının arkasındaki meydanın ve yapının<br />
çevresindeki yaya ve araç dolaşımının yeniden planlanması ve bu sırada Hal Binası, Yeni<br />
Çarşı Alışveriş Kompleksi ve Zağnos Paşa Camiinin bir arada oluşturdukları doku
karakterinin korunmasını sağlayacak bir düzenlemenin yapılması, kentsel mekanın<br />
iyileştirilmesi yönünden de olumlu sonuçlar doğuracaktır.<br />
Kentlerde bu tür yapıların gerek mimari karakteristikleri, gerek yapıldıkları dönemin sosyal,<br />
kültürel ve ekonomik özelliklerini yansıtıyor olmaları, gerek toplumsal düzlemde taşıdıkları<br />
anlam, gerekse kentsel bellek ve kent kimliği oluşumuna katkıları bakımından korunmalarının<br />
gerektiği uzun uzun tartışılabilir ve başka bir yazının konusudur. Bununla birlikte, bu yazıda,<br />
<strong>Balıkesir</strong> Kasap ve Sebze Hali binasının yapılan hatalı müdahalelerin beraberinde getirdiği<br />
olumsuzluklardan arındırılmasını hedefleyen kapsamlı bir fiziksel ve işlevsel yenileme<br />
sonucunda kente hala hizmet edebileceği düşüncesi vurgulanmıştır. Diğer yandan, yapı,<br />
yukarıda sıralanmış olan korunma gerekçelerinin önemli bir bölümünü de barındırmaktadır; iç<br />
mekan ve taşıyıcı sistem tasarımı, mimari karakteristiklerin özellikli oluşuna işaret ederken,<br />
uzun yıllar Hal Binasında alışveriş yapmış kentliler ve yapının içindeki iş yeri sahipleri için<br />
yapının bir anlamının olduğu ve yapının kentsel bellekte önemli bir yerinin bulunduğu da<br />
gerçektir. Son olarak, kentteki her yeni yapının bir kente yeni bir değer katması gibi, ortadan<br />
kaldırılan her yapının beraberinde bazı değerleri alıp götürmesi söz konusu olacaktır. Bu<br />
nedenle, kentlerde bu tür özellikli ve aslında kente ve kentliye mal olmuş yapıların<br />
yenilenmesi, işlevlerinin değiştirilmesi ya da ortadan kaldırılması gibi radikal kararları<br />
alırken, bu gerçeklerin göz ardı edilmemesi, en önemlisi de kullanıcıların konu hakkındaki<br />
düşünce ve beklentilerinin ne olduğunu sorgulayarak toplumsal katılımın ve işbirliğinin<br />
sağlanmasının gerekliliği unutulmamalıdır.