Turunçgiller Sektör Profili 2006 - ITO
Turunçgiller Sektör Profili 2006 - ITO
Turunçgiller Sektör Profili 2006 - ITO
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
DIŞ TİCARET ŞUBESİ<br />
UYGULAMA SERVİSİ<br />
TURUNÇGİLLER<br />
SEKTÖR PROFİLİ<br />
CEM AKGÜN<br />
TEMMUZ <strong>2006</strong>
TURUNÇGİLLER ( NARENCİYE ):<br />
<strong>Turunçgiller</strong>; turunç, portakal, mandalina, greyfurt, bergamot ve limon gibi ekonomik<br />
değeri yüksek olan Citrus cinsi meyve ağacı türlerini içine alan bir bitki topluluğudur.Bu<br />
bitkilerin meyvelerinden gıda olarak faydalanıldığı gibi meyve kabuklarından, yapraklarından<br />
veya çiçeklerinden parfümeride koku vermekte kullanılan uçucu yağlar da elde edilmektedir.<br />
Yurdumuz, dünya narenciye üretim alanının en kuzey sınırında yer almaktadır.Tüm<br />
dünyada toplam narenciye üretimi yaklaşık 100 milyon ton olup, 20 milyon ton ile Brezilya<br />
başı çekmektedir.Akdeniz ülkelerinin toplam üretim rakamı ise 17 milyon ton civarındadır ve<br />
en büyük üretici İspanya’dır.Türkiye yıllık 2.707.500 ton ( 2004 ) üretim ile dünyada ilk on<br />
üretici arasında yer almaktadır.Ülkemizde yaklaşık 92.000 hektar alanda narenciye üretimi<br />
yapılmaktadır.Ülkemizde narenciye üretim potansiyeli çok yüksek olmasına rağmen yeterli<br />
üretim ve ihracat rakamlarına henüz ulaşılamamıştır.Halen üretimin büyük kısmı yurt içinde<br />
tüketilmekte ve % 30’luk kısmı ise ihraç edilmektedir.<br />
Ülkemizde kişi başına yıllık 30 kg. olan tüketimin alternatif kullanım şekilleriyle<br />
birlikte gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 40 kg.’a çıkartılması mümkündür.Kişi başı tüketim 40<br />
kg’a çıktığında ülkemizin tahmini yıllık tüketim kapasitesi de 2.8 milyon ton’a ulaşmış<br />
olacaktır.<br />
<strong>Turunçgiller</strong> ülkemizde en fazla Akdeniz, Ege ve kısmen de Doğu Karadeniz<br />
bölgelerin de yetiştirilmektedir.Çukurova bölgesinde Türkiye’deki toplam turunçgilin % 70’ i<br />
üretilmektedir.Gene, greyfurt ve limonun % 90’ı, portakal ve mandarinin % 60’ı bu bölgede<br />
üretilir.Mersin limon üretiminde ilk sırada iken Adana ve Hatay’da portakal en fazla üretilen<br />
üründür. Adana, greyfurt ve mandarin üretiminde ülkemizde birinci sırada yer almaktadır.<br />
Antalya, Türkiye narenciye üretimindeki % 20’lik payı ile ikinci büyük turunçgil üretim<br />
bölgesidir. Antalya’da en çok portakal üretilmekte olup, ülkemiz portakal üretimindeki payı<br />
% 30’dur.Ege bölgesinde turunçgil üretiminde İzmir öne çıkmakta olup, toplam narenciye<br />
üretiminin % 5’i bu bölgeden karşılanmaktadır.İzmir yöresinde en fazla yetiştirilen narenciye<br />
ürünü mandarindir.<br />
Yetiştiriciliği etkileyen en önemli iklim olayı dondur.Türlerin düşük sıcaklıklara<br />
dayanıklılıkları farklılık gösterir. İkinci önemli iklim olayı rüzgardır. Rüzgar gerek şiddeti<br />
gerekse de soğukluğu ile narenciye ürünlerine zarar verir. Tüm dünyada olduğu gibi<br />
ülkemizde de en çok portakal yetiştirilmektedir.<br />
TURUNÇGİL YETİŞTİRİCİLİĞİ:<br />
Turunçgil yetiştiriciliğinde en temel unsur iklim olmakla birlikte toprak, turunçgil<br />
bahçesi yerinin seçimi, bahçenin tesisi, toprağın işlenmesi, ürünün budanması / sulanması /<br />
gübrelenmesi, hormon uygulamaları, hasat, ambalajlama, depolama, ürünün hastalıklara ve<br />
zararlılara karşı korunması, ürünün pazarlanması gibi diğer birçok önemli hususlar da<br />
bulunmaktadır.<br />
Turunçgil üretiminde uçkurutan hastalığı, çeşitli virüs hastalıkları, cüceleşme hastalığı,<br />
gözenekleşme hastalığı, palamutlaşma veya yediverenleşme hastalığı gibi bir çok önemli<br />
hastalıklar söz konusudur. Hastalıkların yanı sıra kırmızı ve sarı kabuklu bitler, unlu bitler,<br />
yaprak bitleri, yaprak pireleri, limon çiçek güvesi, harnup güvesi, beyaz sinekler, torbalı<br />
2
koşnil, yıldız koşnili, Akdeniz meyve sineği, pas böcüsü, turunçgil tomurcuk akarı gibi bir<br />
çok zararlılara karşı da önlem alınması zorunludur.<br />
TÜRKİYE’DE NARENCİYE ÜRETİMİ:<br />
Turunçgil yetiştiriciliğinin ülkemizde oldukça eski bir geçmişi bulunmakta olup,<br />
Cumhuriyetten sonra hızla gelişmiştir. Türkiye turunçgil yetiştiriciliği için ekolojik şartlar<br />
bakımından oldukça uygundur. Turunçgil üretiminde Ege Bölgesi’nde maksimum üretim<br />
rakamlarına ulaşılmıştır. Akdeniz Bölgesi’ne baktığımızda ise turunçgil yetiştirilebilecek bir<br />
çok alanın turizme açıldığı gözlemlenmektedir. Bu sebeble, Akdeniz bölgesinde turunçgil<br />
üreticileri tarla bitkisi yetiştirebilecekleri alanlarda turunçgil üretimine başlamışlardır.<br />
Narenciye üretimine ilişkin veriler 2004 yılı itibariyle aşağıdaki tabloda<br />
gösterilmektedir:<br />
Toplam Ağaç Sayısı<br />
Üretim<br />
(Ton)<br />
Değer<br />
(YTL)<br />
Pazarlananın<br />
Değeri<br />
(YTL)<br />
Toplam Meyve<br />
Veren<br />
Yaşta M<br />
Meyve<br />
Vermeyen<br />
Yaşta<br />
<strong>Turunçgiller</strong> 31.501.000 28.432.000 3.069.000 2.707.500 1.450.104.562 1.415.614.931<br />
Limon 6.635.000 5.900.000 735.000 600.000 466.322.167 452.332.502<br />
Portakal 13.375.000 12.400.000 975.000 1.300.000 587.013.383 581.143.249<br />
(Toplam)<br />
Portakal 9.950.000 9.250.000 700.000 980.000 454.276.914 449.734.145<br />
(Washington)<br />
Portakal 772.000 730.000 42.000 70.000 30.006.855 29.706.787<br />
(Yafa)<br />
Portakal 2.653.000 2.420.000 233.000 250.000 102.729.614 101.702.318<br />
(Diğer)<br />
Mandalina 10.350.000 9.100.000 1.250.000 670.000 351.847.829 337.773.916<br />
(Toplam)<br />
Mandalina 6.298.000 5.360.000 938.000 400.000 201.736.145 193.666.699<br />
(Satsuma)<br />
Mandalina 1.336.000 1.230.000 106.000 75.000 45.274.955 43.463.957<br />
(Clementin)<br />
Mandalina 66.000 60.000 6.000 5.000 2.219.930 2.131.133<br />
(King)<br />
Mandalina 2.650.000 2.450.000 200.000 190.000 102.616.799 98.512.127<br />
(Diğer)<br />
Turunç 104.000 60.000 44.000 2.500 889.228 773.629<br />
Altıntop 1.037.000 972.000 65.000 135.000 44.031.955 43.591.636<br />
Kaynak: TÜİK<br />
3
NARENCİYE ÜRÜNLERİNİN PAZARLANMASI:<br />
Narenciye ürünleri, dalından koparıldığı anda tüketime hazır ürünlerdir. Çabuk bozulabilir<br />
nitelikteki bu ürünleri, tüketicinin istediği tazelik, biçim ve zamanda, istediği yerde hazır<br />
bulundurmak gerekir. Bu tür ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasında ambalajlama, depolama<br />
faaliyetleri ile ürünün pazarlanması oldukça önemlidir.<br />
Narenciye ürünlerinin taşınması son derece hassas bir konudur. Ambalajlama ve ürünün<br />
taşınması itina gerektirir. Yurt içinde, söz konusu ürünler genellikle üzeri açık kamyonlar ile<br />
taşınmaktadır. Ürünler bozulmayı önlemek için genellikle gece toptancı hallerine ya da diğer<br />
satış yerlerine gönderilmektedir. Soğuk hava tertibatlı taşıyıcılar yalnızca diğer ülkelere<br />
yapılan dış satımlar için kullanılmaktadır.<br />
<strong>Turunçgiller</strong>in ülkemizdeki dağıtım kanalları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:<br />
Üretici - Komisyoncu - Perakendeci - Tüketici<br />
Üretici - Toptancı - Komisyoncu - Perakendeci - Tüketici<br />
Üretici - Toptancı (Semt Pazarları) - Tüketici<br />
Meyve pazarlamasında toptancı hallerinin önemli bir yeri vardır. Toptancı hallerinde<br />
hizmet verenler çoğunlukla komisyoncular, nadiren de üretici birlikleri ya da<br />
kooperatiflerdir. Alıcılar ise, genellikle perakendeciler ve toplu tüketime yönelik hizmet veren<br />
kişi ya da kuruluşlardır.<br />
Üreticilerin genel anlamda tüketiciye direkt satışı tercih ettiği söylenebilir, fakat pratikte<br />
bu durum çoğunlukla gerçekleşmez.Üreticiler genellikle iş güçlerini üretime yönlendirdikleri<br />
için pazarlama fonksiyonuna yeterli zaman ayıramamaktadırlar.<br />
Narenciye ürünlerinin pazarlanmasında karşılaşılan en önemli güçlük talebin dar<br />
olmasıdır. Talebin dar olması sebebiyle meyve işleme sanayiinin düşük kapasite ile<br />
çalışma durumunda kalması, meyvelerin dalından koparıldığı gibi doğal hali ile pazarlanması<br />
zorunluluğuna yol açmaktadır. Bu durum ise binlerce üreticinin ürettiği aynı tür meyvenin bir<br />
anda pazara sunulmasına ve talebe göre arz fazlalığı nedeni ile fiyatın düşük düzeyde<br />
oluşmasına sebep olmaktadır.<br />
"Depolama" faaliyetinde soğuk depolar ancak belirli bir kaç meyve türünde hizmet<br />
verebilmektedir. Fiyatların yıl içindeki dağılımı yanında, tüketim periyodunu da ayarlamada<br />
yararı bilinen soğuk depoların kayıpları azaltarak, milli ekonomiye daha fazla katkı sağlaması<br />
için ülkemizde yaygınlaştırılmaları gereklidir. Soğuk depoların toptancı hallerinde de<br />
bulunması bir ihtiyaçtır. Depolanması gereken meyvelerin, hasat edildiği gün en kısa sürede<br />
depoya ulaştırılmasına özen gösterilmelidir. Depolanamayacak meyveler ise hasat edildiği<br />
gün satış yerine ulaştırılmalı ve tüketicilere satılmalıdır.<br />
4
NARENCİYE DIŞ TİCARETİ:<br />
A) Türkiye’nin Narenciye İhracatı:<br />
Ülkemizin yenilen meyve ihracatı 2005 yılında bir önceki yıla göre % 29.8 oranında<br />
artarak 2.469.892.000.- ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Miktar açısından baktığımızda<br />
yaklaşık 2 milyon ton olan yaş meyve ve sebze ihracatımızın yarısını narenciye ürünlerinin<br />
oluşturduğunu söylemek mümkündür.<br />
2004 – 2005 Yılları Türkiye Narenciye İhracatı<br />
2004 2005 Değişim (%)<br />
Miktar Değer Miktar Değer Miktar Değer<br />
(Kg) ($) (Kg)<br />
($) (Kg) ($)<br />
Narenciye 695.280.544 297.877.811 890.290.371 405.285.062 28 36<br />
Ülkemizin 2005 yılı toplam taze meyve ve sebze ihracatının miktar bazında % 49’u, değer<br />
( ABD $ ) bazında % 42’si narenciye ürünlerinden oluşmaktadır.<br />
Değer bazında baktığımızda 2005 yılında ülkemizin narenciye ihracatının bir önceki yıla<br />
göre % 36 oranında arttığı gözlemlenmektedir. Bununla birlikte, zaten çok düşük kar<br />
marjlarıyla çalışan ihracatçılar, Yeni Türk Lirası’nın aşırı değerli oluşu nedeniyle oransal<br />
artışın gerçek durumu yansıtmadığından yakınmışlardır.<br />
Ürün Bazında Türkiye Narenciye İhracatı<br />
Ürünler 2004 2005<br />
Miktar (Kg) Değer ($) Miktar (Kg) Değer ($)<br />
Limon 223.247.624 99.428.448 359.722.806 170.683.442<br />
Mandalina 226.306.797 97.302.373 250.102.469 110.912.348<br />
Portakal 127.410.103 49.739.266 179.941.695 72.740.706<br />
Greyfurt 118.316.020 51.407.724 100.513.774 50.944.908<br />
Diğer<br />
- - 9.627 3.658<br />
<strong>Turunçgiller</strong><br />
Narenciye<br />
Toplamı<br />
695.280.544 297.877.811 890.290.371 405.285.062<br />
Değer ($) bazında baktığımızda Türkiye’nin 2005 yılı narenciye ihracatında % 42 ile<br />
en yüksek pay limonundur.Türkiye’nin toplam narenciye ihracatında mandalinanın payı % 27,<br />
portakalın payı % 18, greyfurtun payı ise % 13’dür.<br />
5
Narenciye ihracatımızda en önemli ülkeler; Rusya Federasyonu, Ukrayna, Suudi<br />
Arabistan, Romanya, Almanya, Polonya, Yunanistan, Hollanda, Birleşik Krallık ( İngiltere ),<br />
Makedonya, Macaristan, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti olarak sayılabilir.<br />
2004 ve 2005 yılları itibariyle Türkiye’nin narenciye ihracatında ilk beş ülkenin ve<br />
ürün bazında ülkelere yapılan ihracatın miktar ve değer yönünden görünümü aşağıdaki<br />
tabloda gösterilmektedir:<br />
ÜLKELER / ÇEŞİTLER 2004 2005<br />
2005<br />
PAYI (%)<br />
LİMON<br />
MİKTAR DEĞER MİKTAR DEĞER MİKTAR DEĞER<br />
(KG) ($) (KG) ($) (KG) ($)<br />
RUSYA FEDERASYONU 55.954.926 22.397.726 107.766.428 50.980.010 30 30<br />
SUUDİ ARABİSTAN 41.237.639 17.801.563 48.202.784 21.107.476 13 12<br />
UKRAYNA 28.720.292 12.468.800 40.349.646 18.533.759 11 11<br />
YUNANİSTAN 17.576.225 9.197.604 25.626.516 13.595.825 7 8<br />
POLONYA 6.294.025 3.448.881 17.483.341 9.758.445 5 6<br />
MANDALİNA MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($)<br />
RUSYA FEDERASYONU 62.564.302 24.667.152 66.897.579 29.413.615 27 27<br />
UKRAYNA 44.846.829 19.245.660 49.532.209 22.799.828 20 21<br />
MERSİN SERBEST BÖLGE 15.720.912 7.590.701 20.989.624 11.516.492 8 10<br />
BİRLEŞİK KRALLIK 19.048.365 7.717.035 17.698.120 8.071.311 7 7<br />
ROMANYA 16.317.775 6.919.583 23.069.696 8.054.372 9 7<br />
PORTAKAL MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($)<br />
RUSYA FEDERASYONU 46.321.491 17.276.453 70.060.338 27.943.679 39 38<br />
UKRAYNA 21.208.676 8.449.914 31.848.960 13.237.161 18 18<br />
ROMANYA 15.996.881 6.155.711 21.819.659 8.504.780 12 12<br />
ALMANYA 2.229.423 1.657.889 5.096.210 3.410.240 3 5<br />
MERSİN SERBEST BÖLGE 7.686.570 3.025.798 6.499.362 2.954.777 4 4<br />
GREYFURT MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($) MİKTAR (KG) DEĞER ($)<br />
RUSYA FEDERASYONU 21.799.676 9.237.916 17.626.623 9.078.403 18 18<br />
ALMANYA 9.075.282 5.140.165 10.462.803 6.400.319 10 13<br />
MERSİN SERBEST BÖLGE 12.724.337 6.319.658 11.775.958 6.369.231 12 13<br />
ROMANYA 17.734.863 6.565.607 12.430.236 5.292.154 12 10<br />
POLONYA 10.545.683 4.613.596 7.262.312 3.929.613 7 8<br />
6
Not: Ülkeler, 2005 yılı FOB $ değerlerine göre sıralanmıştır.<br />
Kaynak: Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Değerlendirme<br />
Raporu<br />
2005 yılında Polonya ve Rusya Federasyonu’na gerçekleştirilen narenciye ihracatımız bir<br />
önceki yıla nazaran sırasıyla % 183 ve % 128 oranlarında artış göstermiştir.<br />
B) Türkiye’nin Narenciye İthalatı:<br />
Türkiye’nin narenciye ithalatı yok denecek kadar az olup, 2005 yılı itibariyle 15.137.145.-<br />
ABD $’dır. En fazla ithal edilen ürün taze portakaldır ve 2005 yılı itibariyle ithalatın hemen hemen<br />
tamamının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yapıldığı söylenebilir.<br />
Greyfurt ve Pomelo ithalatı 2005 yılı itibariyle 2.945.992.- ABD $’dır. İthalatın yaklaşık %<br />
94’lük kısmı gene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gerçekleştirilmiştir.<br />
Kurutulmuş portakal ile taze / kurutulmuş limon ithalatına baktığımızda 2005 yılında yaklaşık<br />
1.1 milyon ABD $’lık ithalat yapıldığı görülmektedir.<br />
NARENCİYE SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLAR:<br />
Narenciye sektöründe yaşanan sorunlar, üretim ve pazarlama sorunları olarak başlıca iki ana<br />
başlık altında toplanabilir:<br />
1) Üretimde Yaşanan Başlıca Sorunlar:<br />
Gübre, ilaç, sulama, mazot gibi girdi maliyetlerinin her geçen gün artması ve verilen<br />
desteklerin yetersiz kalması,<br />
Yeteri kadar pazar değeri yüksek sağlıklı ve ucuz fidan bulunmaması,<br />
Üreticilerin örgütlenmesindeki yetersizlikler,<br />
Hastalık ve zararlılarla mücadelede yaşanılan sorunlar, bu sorunların verim kaybına yol<br />
açması,<br />
Kredi ve finansman teminindeki zorluklar,<br />
Üreticiyi her türlü riske karşı koruyacak etkin bir sigorta sisteminin olmaması,<br />
2) Pazarlamada Yaşanan Başlıca Sorunlar:<br />
Narenciye talebinin ülkemizde düşük olması sebebiyle fiyatların düşük seyretmesi,<br />
Etkin ve iyi işleyen bir pazarlama sisteminin hala oluşturulamamış olması,<br />
Narenciye üretimi ile işleme sanayi arasındaki entegrasyonun zayıf olması,<br />
7
Ürünün ambalajlanmasında / paketlenmesinde arzu edilen seviyeye halen ulaşılamaması,<br />
Üretilen ürünlerin gerek iç pazara gerekse de ihracata yönlendirilmesinde üreticilere hızlı<br />
ve verimli bilgi akışını sağlayacak organizasyonların yetersiz olması,<br />
İhracata verilen desteklerin yetersiz kalması,<br />
İhraç edilen ürünlerin bazen tarife dışı engellerle engellenmesi ve bu sorunların<br />
aşılmasında yaşanılan koordinasyon eksiklikleri ( Örneğin, geçen yıl Rusya’ya yapılan<br />
narenciye ihracatımız Akdeniz Meyve Sineği zararlısı nedeniyle durdurulmuştur. )<br />
İhraç edilen ürünler için pazar yapısına uygun yeni ve etkin stratejiler geliştirilememesi,<br />
3) Çözüm Önerileri:<br />
Üretimde girdi maliyetlerinin düşürülmesi için çalışılmalıdır.<br />
Kooperatif, üretici birlikleri, çok ortaklı dış ticaret şirketleri gibi organizasyonlar devlet<br />
tarafından özendirilmeli ve desteklenmelidir.<br />
Üreticilere daha düşük faizli kredi imkanlarının sağlanmasına yönelik çalışmalarda<br />
bulunulmalıdır.<br />
Hal sistemi üreticilere daha fazla yarar sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.<br />
İhracatın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.<br />
Üretim ve ihracatta standart, kalite ve ambalaja dikkat edilmelidir.<br />
Narenciye üretiminde çeşitliliğin artırılması bir ihtiyaçtır. Dünya pazarlarındaki boşluk<br />
dönemlerinin dikkate alınması ülkemiz ihracatına olumlu katkı sağlayacaktır.<br />
Üretimde sofralık ve sanayilik üretim dengesi kurulmalıdır.<br />
Marka oluşturulmasında firmalar teşvik edilmelidir.<br />
Düşük olan yurt içi üretimin artırılması için narenciye ürünlerinin faydalarını anlatan<br />
kampanyalara ağırlık verilmelidir.<br />
Üretimde verimliliğin artırılması gereklidir. Hastalık ve zararlılarla mücadeleye daha<br />
fazla önem verilmeli, kimyasal madde kullanımında çevreye ve insan sağlığına dost iyi tarım<br />
uygulamaları geliştirilmeli ve yurt çapında yaygınlaştırılmalıdır.<br />
İhracatımızda çok önemli bir sorun olan Akdeniz Meyve Sineği’nin kontrolü için acil<br />
önlemler alınmalıdır.<br />
Virüsten ari sertifikalı fidan üretimi ve bu fidanlarla kurulan bahçelerin artırılmasına<br />
özel bir önem verilmelidir.<br />
8
Ülkemizde işletme büyüklükleri verimli bir üretim için yeterli değildir. Narenciye<br />
üretimi ülkemizde daha çok küçük işletmelerde yapılmakta olup, çok az sayıda büyük işletme<br />
bulunmaktadır. İşletme başına ortalama ekim alanı 50 dekar civarındadır. Avrupa Birliği ile<br />
müzakerelerde karşımıza çıkacak en önemli sorunlardan biri ekonomik olmayan işletme<br />
büyüklükleridir. Bu sorunun çözüm için ele alınmasında yarar vardır.<br />
Ürünün uygun bir şekilde depolanarak piyasaya arz edilmesi için depolama imkanları ve<br />
şartlarının daha da iyileştirilmesi gereklidir. Ülkemizde lisanslı depoculuğun geliştirilmesine<br />
ihtiyaç bulunmaktadır ve bu konuda AB standardlarına ulaşılması gerekmektedir.<br />
9
KAYNAKÇA:<br />
Akdeniz İhracatçı Birlikleri Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği<br />
Değerlendirme Raporu<br />
İzmir Ticaret Odası AR&GE Bülteni<br />
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası İnternet Portalı<br />
Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü T.E.A.E – Bakış<br />
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İnternet Portalı<br />
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İnternet Portalı<br />
10