kültür şişirir, kuruturuz. Derilerinin üzerine, çok özel kumaşlardan, kadifelerden ve pişlemelerden yapılan kılıf dikilir. Ama tulum yapmak bir yana akort da ayrı bir problemdir. Akorda aslında biz yörede düzen diyoruz. Ses düzeni. Ama bu günler, aylar alır bazen. Çok profesyonel bir tulumun, belki bir ayda ancak ses düzenini yaparız. Ve yine birçok sazı, birçok enstrümanı çalan kişiler akordunu yapabilir fakat, tulumu diyebilirim ki binlerce kişi çalıyorsa akordunu yalnız ve yalnız 4-5 kişi, 4-5 tane ustamız ancak yapabilmektedir. Yani icrasını yapan kişiler tulumun akordu bozulduğu zaman, muhakkak yapan ustaya götürmek zorunda kalıyorlar. Ama bana sorarsanız, her icracı akorttan biraz da anlamalıdır. En azından kendi tulumunu akordunu düzeltebilmelidir. Özellikle yerel televizyon kanallarının artmasıyla tanınırlığı da paralel giden bu ilginç müzik aletine talep de artık bir hayli fazla. Fabrikasyon işi olmadığı, sadece el emeğiyle ortaya çıkması nedeniyle bazen 3 ayı bulan teslimatlar olabiliyor çünkü ayda yapabileceğiniz Tulum sayısı dördü geçmiyor. Kültür Bakanlığı ile temaslar…. Bütün bu bilgilerimle 2009 yılında Kültür Bakanlığı tarafından oluşturulan bir kurul önüne, Tulum Yapımcılığı konusu ile çıktım ve Kültür Bakanlığı tarafından verilen, Tulum yapımı icra dalında Türk El Sanatkarı Belgesi aldım. Dünyadaki değişim bizim kültürümüzü de etkiledi. Kültürümüzde de büyük bir değişim var. Belki bu normal bir süreçtir ama biz Çamlıhemşinliler bu süreci bir türlü kabul edemiyoruz, hatta öyle oluyor ki çoğu zaman öfkeleniyoruz bu değişime. Birilerinin belleğinde ama kısa süre sonra onlarla birlikte yok olacağını anladığım horon ezgilerini bulup, toparlamaya karar verdim. Köy- köy, Şehir -şehir dolaşarak 46 horon ezgisi, 12 de yol havası tespit ettim. Bu tespitlerimi bizzat icra etmek suretiyle kaydederek Kültür Bakanlığı nezdinde kayıt altına alınmasını sağlamış bulunmaktayım. Bu benim için çok büyük bir mutluluktur. Çünkü atalarımızdan bize miras kaldığını düşündüğüm bu ezgiler yozlaşmaya yüz tutmuştu, isimlerini artık kimse kolay kolay bilmiyordu. Unutuluyordu bu ezgiler. Ama yaptığım bu çalışma sonucunda, ölümsüzleştiğine inanıyorum ve benden sonra gelecek kuşaklara da aslına sadık kalarak aktarılacağına inanıyorum ve bu nedenden dolayı çok mutluyum. Aynı yıl gene Kültür Bakanlığı tarafından verilen Tulum çalma konusuyla ilgili Mahalli Sanatçı Belgesi aldım. Zannediyorum bu çalışmalarımdan dolayı, Kültür Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rolü bulunan “Unesco Yaşayan İnsan Hazinelerine” aday gösterildim Tanju Ozanoğlu: Çalgı yapımındaki titizliği... 38 www.camlihemsin.org Bülent Bekar ile nasıl tanıştınız? Genel Müdürlüğümüzce yürütülen alan araştırmaları çerçevesinde Anadolu Halk çalgıları projesi kabul edilmiş, bu çerçevede Türkiye genelinde çalgı yapımcıları ve icracıları tespit etmek amacıyla geniş kapsamlı bir alan araştırması çalışmasına başlanılmıştır. Tulum yapımı ve icrası bakımından da Rize ili seçilmiş ve 2009 yılı mart ayında Rize iline gidilmiştir. Rize Kültür ve Turizm Müdürlüğünün verdiği bilgiler doğrultusunda tulum yapımcıları ve icralarına ait bilgiler alınmış bu doğrultuda çalışmalarVa başlanmıştır. Neden Bülent Bekar? Yörede birçok tulum icracısı ile çalışılmış, yörede az sayıda kalmış tulum yapım sanatçılarına ulaşılmış, en son olarak Çamlıhemşin bölgesinde yaşayan Bülent Bekar’a ulaşılmıştır. Kendisi ile ön görüşme yaptıktan sonra Tulum hakkında bilgi alınmış ve genç yaşına rağmen verdiği teknik bilgiler üzerine Bülent Bekar’a ağırlık verilmiştir. Kendisi ile “nav” yapımı konusunda atölyesinde çalışmaya başlanmıştır, 2 gün süre ile nav yapımı ile ilgili olarak belgesel video çekimleri yapılmıştır, Çalgı yapımındaki titizliği, mükemmeliyetliliği, kendisini yöredeki diğer yapımcılardan ayırmıştır. Daha sonra yörede icra edilen horon ve yol havaları konusunda üç gün süre ile çekim yapılmış ve kendisinden 46 horon havası, 12 adette yol havası kaydı alınmıştır. Tulum gövde yapımı konusunda, 2009 yılı Ağustos ayında tekrar Rize iline gidilmiş ve 3 gün boyunca tulum yapımı konusunda belgesel video çekimleri yapılmıştır. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi Arşiv kayıtlarına girmiştir. Arşive kazandırdığı ezgi ve yapım konularındaki çalışmalarından dolayı, Genel Müdürlüğümüz “Mahalli Sanatçı Değerlendirme komisyonu” ve “El sanatları Değerlendirme Komisyonu’nca” Ankara’ya davet edilmiş ve kendisi Mahalli sanatçı ve El sanatları yapım ustası olarak tanıtım kartı almaya hak kazanmıştır. UNESCO “Yaşayan İnsan Hazineleri” Komisyonu’na nasıl aday gösterildi? Bülent Bekar, Genel Müdürlüğe bugüne kadar horon ve yol havaları bakımından en büyük repertuarı kazandıran mahalli sanatçı olarak Devlet arşiv kayıtlarına girmiştir. Sanatındaki üstün niteliği baz alınarak; tulum yapımındaki titizliği, geniş bir repertuara sahip olması ve icrasındaki becerisi nedeniyle genç yaşına rağmen Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nce UNESCO-Yaşayan İnsan Hazineleri Komisyonu’na aday olarak sunulmuştur. Tanju Ozanoğlu Kimdir? 1967 doğumlu Tanju OZANOĞLU Sivas/Zaralıdır. 1990 yılında Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Fakültesi’nden mezun oldu. 1993 yılında Kültür Bakanlığı eski adıyla Halk Kültürü Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünde, Folklora araştırmacısı olarak göreve başladı. Türkiye’deki bütün illere giderek halk müziği, halk çalgıları ve halk oyunları konusunda derlemeler yaptı. Uluslararası kongreler ve Sempozyumlara katıldı. Halk müziği ve halk çalgılar ve halk oyunları konusunda birçok makalesi yayınlanmıştır. Halk Müziği konusunda radyo programları yaptı.. Çıkardığı Kitaplar: Halk Ezgileri II. Halk Ezgileri III - Anadolu Halk Çalgıları Katalogu (3 cilt)- Anadolu Halk Çalgıları Multimedia DVD
<strong>tarih</strong> Çamlıhemşin Dergisi 39