Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
T Ü R K İ Y E ’ N İ N K Ü R T S O R U N U A L G I S I<br />
kategori olarak görmektedir. Bu durum, aidiyet algısı konusunda yapısal bir sorun olmadığını,<br />
tam tersine geniş kitlelerin vatandaşlıkla ilgili sorunlardan bağımsız olarak, vatandaşlığa<br />
pozitif ve kurucu bir değer atfettiğini göstermektedir. Ortaya çıkan bu sonucun, açık<br />
uçlu 2. sorunun verileriyle çeliştiği söylenebilir. Fakat burada göz önüne alınması gereken<br />
nokta, verilerdeki farklılığın soruların soruş biçiminden kaynaklandığı, daha da önemlisi,<br />
birbirlerini yanlışlayan bir mahiyette olmadıklarıdır. Çünkü, ucu açık soruda meseleye ilişkin<br />
akla ilk gelen cevabın verilmesi istenirken, bu soruda özel olarak vatandaşlığın katılımcılar<br />
açısından önemi sorulmuştur.<br />
Bu çerçevede, vatandaşlık algısı, toplumsal mutabakatın sağlandığı en önemli aidiyet alanı<br />
olarak öne çıkmaktadır. Bir başka ifade ile, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, hukuki bir<br />
kategori olmanın ötesinde, aynı devletin mensupları olarak bir arada yaşamanın sigortası<br />
olarak algılanmaktadır. <strong>Kürt</strong> sorununda yaşanan şiddetin yarattığı tabloya ve somut siyasi<br />
adımlar atma konusunda varolan kısmi güvensizliğe rağmen, Türkiye genelinde vatandaşlığın<br />
bu kadar yüksek bir oranda desteklenmesi bu yorumu güçlendirmektedir.<br />
Vatandaşlık konusunda etnik dağılım, parti dağılımı ve eğitim düzeyiyle ilgili verilere baktığımızda<br />
karşımıza çıkan tablo, <strong>Kürt</strong> sorununun özel olarak <strong>Kürt</strong>lerde yarattığı kısmi bir<br />
mesafeye rağmen, hala çok güçlü bir aidiyet bilinci olduğunu ortaya koymaktadır. <strong>Kürt</strong>lerin<br />
verdiği cevapları birden fazla kategori üzerinden değerlendirdiğimizde ortaya çıkan<br />
sonuçlar da bunu doğrulamaktadır.<br />
43