You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Üsküp’ten başlayalım, çocukluktan…<br />
Daha okula gitmiyordum, ablamla babam nohut yolmaya<br />
gidiyorlar, bir yağmur bir şimşek… Babam ablama “Nadire<br />
diyor kaç diyor kutunun arkasına otların arasına” Babam<br />
da kara dikenlerin arkasına gidiyor, bir yıldırım düşüyor,<br />
orada ödü patlıyor. İki-üç gün savrularak, yalpalayarak<br />
gezdi, sonra da yatağa düştü.<br />
Kaç yaşındaydınız?<br />
Ben o zaman okula gitmiyordum, 6 yaşında diyelim. Babam<br />
çok yaşamadı vefat etti. Ortada kaldık. Memlekette<br />
fakirlik diz boyu, nasıl fakir nasıl fakir. Annem ekmek almaya<br />
gidiyor kasabaya ekmek yok.<br />
Türk köyünde yaşıyorsunuz…<br />
Türk köyü Türk…<br />
Annem patates aramaya gidiyor soğan aramaya gidiyor.<br />
Kıtlık vardı. Annem tarladan buğday topluyor, bulgur taşında<br />
çekip un eliyordu. Yaptığı ekmekle karnımızı doyuruyorduk.<br />
Babam garibandı, fakir, konuşma bilmez ama altın gibi<br />
yüreği vardı. Annem biraz daha gözü açıktı, daha çok isteyebilirdi<br />
yardım, babam isteyemiyordu. Bir ekmeği abim,<br />
ablam, ben, kardeşim ve annem ile babam 6 kişi yerdik.<br />
O ekmeği kocaman koparıp bize veriyordu. “Baba be biraz<br />
daha çok ver de karnımızı bir kere doyuralım bir daha<br />
seneye artık yeriz” derdim. Karnımız doymuyor ki ben bir<br />
sene sonra acıkacakmışım diye aklım eriyor. Derken babam<br />
öldü yavrum, annem de ona ilaç almaya gittiydi kasabaya,<br />
geldi babam öldü. Ondan sonra Allah’ım Yarabbi çöktü mü<br />
daha gene fakirlik. Ayağımızda çorap yok, ayakkabı yok,<br />
okul vakti geldi, okula gideceğiz üstte başta bir şey yok.<br />
Yalın ayak, yerde bir karış kar. O ayaklarla karın içine girip<br />
çıkıyoruz. O bir tane kümbete (tenekeden soba) atıyorlardı<br />
tezekleri de onunla ısınıyorduk okuldan çıkana kadar.<br />
Balkanlar hep soğuk, gittim mayısta yine soğuktu…<br />
Okulunu da gördün mü?<br />
Gördüm ama karşıdan, içeri sokmadılar.<br />
Çok çalışkanmışım. Hocanın anlatmasıyla kalkıp parmak<br />
kaldırıp bütün sorularına cevap veriyordum. Öğretmen<br />
“nereden biliyorsun” diye soruyordu. Anlattın ya öğret-<br />
menim” derdim. Müfettişler gelip beni birden ikiye aldı.<br />
Niçin aldıklarını bilemiyorum, Sonra da ikiden alıp üçe<br />
geçirdiler. İkiyi 4 ay mı okudum 5 ay mı okudum bilmiyorum.<br />
Ben 4 senede hemen hemen liseye gittim düşünebiliyor<br />
musun? Oradan beni aldılar Köprülü’ye, lise okudum<br />
orada. Ayakkabı aldılar, pabuç aldılar. Ben zengin aileler<br />
alıyor sanıyordum meğer hükümet alıyormuş Köprülü’de liseyi<br />
okuduktan sonra Üsküp’e götürdüler. Orada okurken<br />
Ohri’ye götürmek istediler ben Türkiye’ye gelmek istedim.<br />
SAVAŞTAN KORKUP GÖÇTÜK<br />
Niye buraya gelmek istediniz?<br />
Bosna gibi olacağız diye…<br />
Savaş çıkacaktı yani?<br />
Annem, “Savaş çıkacak da bizi öldürecekler illaki kendimizi<br />
Türkiye’ye vatanımıza atalım” demişti. Asıl neslimiz<br />
Konya Karaman’dan. Dedelerim Osmanlı zamanında oraya<br />
gitmiş.<br />
Sonra…<br />
Buraya geldikten 2 sene sonra nişanlandım. Tekel’de çalışıyordum.<br />
Tekel’de çalışırken ablam hasta oldu, tütün fabrikası yaramadı<br />
ablama, annem de çıkardı işten, tekstil fabrikasına<br />
soktu. Sonra ben de yanına geçtim.<br />
Nişanlanma hikâyenizi duydum çok ilginç geldi…<br />
Eşim Yusuf beni görüyor, o da nişanlıymış yüzüğü atıyor.<br />
Annesine “ben bir göçmen kızını sevdim haberi yok…” diyor.<br />
Ben hiç bilmiyorum. Gece bekçisiydi. Yolda gidip gelirken<br />
beni görüyor ondan sonra geliyor annemden istiyor.<br />
Ne diyor?<br />
“O gariban ben gariban, verdin verdin, vermedin kaçıracağım<br />
kızını diyor… Bizde kız kaçmaz.<br />
Annem beni kaçırmasın memleketlilerimize<br />
karşı rezil olmayalım diye tamam diyor.<br />
Vereceksin ama nereye veriyorsun?<br />
Evi yok barkı yok. Ama mecbur<br />
verdiler. Altı ay nişanlı<br />
durdum. 17 yaşındaydım.<br />
SAYI 4 41