Ãocukluk çaÄı myelodisplastik sendromunda tanı konma zorluÄu:
Ãocukluk çaÄı myelodisplastik sendromunda tanı konma zorluÄu:
Ãocukluk çaÄı myelodisplastik sendromunda tanı konma zorluÄu:
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2002; 46: 207-211<br />
Vaka Takdimi<br />
Çocukluk çaðý <strong>myelodisplastik</strong> <strong>sendromunda</strong> taný <strong>konma</strong> zorluðu:<br />
Bir vaka takdimi<br />
Gökhan Tümgör 1 , Ýbrahim Bayram 1 , Atila Tanyeli 2 , Melek Ergin 3 , Oðuz Canan 1<br />
H. Levent Yýlmaz 4 , Sevil Aþkýn 5 , Yurdanur Kýlýnç 2<br />
Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi 1 Pediatri Uzmaný, 2 Pediatri Profesörü, 3 Patoloji Yardýmcý Doçenti, 4 Pediatri Yardýmcý Doçenti,<br />
5 Biyoloji Uzmaný<br />
SUMMARY: Tümgör G, Bayram Ý, Tanyeli A , Ergin M, Canan O, Yýlmaz HL, Aþkýn<br />
S, Kýlýnç Y. (Department of Pediatrics, Çukurova University Faculty of Medicine, Adana,<br />
Turkey). Difficulty in the diagnosis of myelodysplastic syndrome during childhood:<br />
a case report. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 207-211.<br />
Myelodysplastic syndrome (MDS) constitutes 1-16% of hematological<br />
malignancies in the childhood period, and is more frequently seen between two<br />
and four years of age. It is very difficult to diagnose childhood MDS. However,<br />
there has been an increasing number of reports during the last decades on<br />
childhood MDS because of the better recognition of the disease. We present<br />
a case to draw attention to the difficulty in diagnosing MDS in early childhood.<br />
An 18-month-old girl presented with fever, hepatosplenomegaly,<br />
lymphadenopathy and pancytopenia. In addition to history and physical<br />
examination a battery of laboratory tests, including microbiological, biochemical,<br />
immunological, radiological, and metabolic studies failed to assist in diagnosis.<br />
MDS was diagnosed on third bone marrow aspiration and biopsy. The patient<br />
was lost before the initiation of chemotherapy.<br />
Key words: myelodysplastic syndrome, childhood, diagnosis.<br />
ÖZET: Çocukluk çaðý hematolojik malign hastalýklarý arasýnda %1-16 oranýnda<br />
görülen miyelodisplastik sendrom (MDS) en sýk iki ile dört yaþlarý arasýnda<br />
rastlanýr. Çocukluk çaðýnda MDS tanýsý koymak zordur. Son yýllarda hastalýðýn<br />
daha iyi tanýnmasý nedeniyle bildirilen vaka sayýsý giderek artmaktadýr. Burada,<br />
erken çocukluk çaðýnda taný konulma zorluðuna dikkat çekmek amacýyla MDS’li<br />
bir vaka sunulmaktadýr. Onsekiz aylýk kýz çocuðu ateþ, hepatosplenomegali,<br />
lenfadenopati, pansitopeni tablosuyla yatýrýldý. Hastanýn fizik muayene bulgularý<br />
ve ayýrýcý tanýda düþünülen kollajen doku hastalýklarý incelemeleri, immün sistemin<br />
araþtýrýlmasý, metabolik taramalar, radyolojik yöntemler, enfeksiyöz nedenler ve<br />
mikrobiyolojik incelemeler sonucunda taný konulamadý. Üçüncü kez yapýlan kemik<br />
iliði aspirasyonu ve biyopsisinde MDS tanýsý konuldu. Ancak kemoterapi<br />
baþlanamadan kaybedildi.<br />
Anahtar kelimeler: Miyelodisplastik sendrom, çocukluk çaðý, taný.<br />
Myelodisplastik sendrom (MDS), morfolojik<br />
anormalliklerle seyreden, inefektif hematopoez ile<br />
karakterize, kök hücrelerin klonal heterojen bir<br />
grup hastalýðýdýr 1,2 . MDS en az bir seride<br />
sitopeni ve beraberinde morfolojik bozukluklarla<br />
karakterizedir. Hastalýk ilerleyici kemik iliði<br />
yetmezliði ve/veya akut miyeloid lösemiye<br />
transformasyonla sonuçlanabilir 3 .<br />
1982 yýlýnda French-American-British (FAB)<br />
grubu tarafýndan yapýlan klinik ve biyolojik<br />
çalýþmalar sonucunda; refrakter anemi (RA),<br />
refrakter anemi ve "ring" sideroblast (RARS),<br />
kronik miyelomonositik lösemi (CMML), aþýrý<br />
blast artýmý ile birlikte refrakter anemi (RAEB)<br />
ve blastik transformasyon ile birlikte refrakter<br />
anemi (RAEBt) olmak üzere beþ temel gruba
208 Tümgör ve ark. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi • Temmuz - Eylül 2003<br />
ayrýlmýþtýr 4 . MDS genellikle eriþkin dönemin bir<br />
hastalýðýdýr. Çocukluk çaðý lösemileri içinde<br />
görülme oraný %1-16 arasýnda deðiþmektedir 5,6 .<br />
Çocukluk çaðýnda görülen MDS ile eriþkin yaþta<br />
görülen arasýnda farklýlýklar vardýr. Çocukluk<br />
çaðýnda RA ve RARS seyrek görülürken, RAEB<br />
ve RAEBt’ye daha sýk rastlanmaktadýr 5-8 .<br />
Çocukluk çaðýnda MDS tanýsý koymak zor olmakla<br />
birlikte, son yýllarda hastalýðýn daha iyi tanýnmasý<br />
nedeni ile vaka sayýsý giderek artmaktadýr 1,9 .<br />
Geçmiþ yýllarda birçok hastanýn tanýsý ancak<br />
postmortem incelemelerle konabilmekte idi. Bu<br />
nedenle erken çocukluk çaðýnda taný konulma<br />
zorluðuna da dikkat çekmek amacýyla MDS’li bir<br />
hastayý sunmak istedik.<br />
Vaka Takdimi<br />
Onsekiz aylýk kýz çocuðu; ateþ, karýn ve boyunda<br />
þiþlik yakýnmasý ile hastanemize getirildi.<br />
Hastanýn öyküsünden, altý ay önce bu þikayetler<br />
nedeniyle ile bir doktora götürüldüðü, spesifik<br />
olmayan antibiyotik tedavisi verildiði ve<br />
þikayetlerinin düzeldiði, iki ay kadar önce boyun<br />
ve karnýnda þiþliklerin fark edilmesi üzerine iki<br />
farklý hastanede lenfadenopati, hepatosplenomegali<br />
ve ateþ etiyolojisi araþtýrýlmak üzere<br />
yatýrýldýðý, sefepim ve prednizolon tedavisi ile<br />
þikayetlerinde gerileme olduðu, daha sonra da<br />
Fizik muayenesinde; ateþ 36.4 °C, nabýz 142/dk,<br />
tansiyonu 110/70 mmHg, solunum sayýsý 36/dk<br />
idi. Aðýrlýk 9200 gr (3-10. persentil), boy 75 cm<br />
(3-10. persentil), baþ çevresi 45 cm (3-10.<br />
persentil) idi. Deri rengi ve konjunktivalarý<br />
soluktu. Dudak kenarýnda anüler ve sarý renkli<br />
masere deri lezyonu vardý. Submandibüler,<br />
postaurikular, aksiller mikrolenfadenopatileri,<br />
inguinal bölgede en büyüðü 0.5x1 cm hareketli,<br />
yumuþak çoðul lenfadenopatileri saptandý. Kalp<br />
ritmik taþikardik olup, apekste I/VI dereceden<br />
sistolik üfürümü vardý. Karýn bombe, gergin,<br />
karaciðer kosta kenarýndan 7 cm, sert kývamlý,<br />
kenarlarý künt olarak palpe edilmekteydi.<br />
Üzerinde nodül yoktu. Dalak kosta kenarýndan<br />
6 cm, sert kývamlý olarak palpe edildi.<br />
Hepatosplenomegali, lenfadenopati, pansitopeni<br />
tablosu ile hastaneye yatýrýldý. Periferik kan<br />
yaymasýnda lenfosit egemenliði vardý (Tablo I).<br />
Biyokimyasal incelemesinde SGOT 159 U/L,<br />
serum indirekt bilirübin 2.2 mg/dl, ürik asit<br />
6.9 mg/dl ve laktat dehidrogenaz 1173 U/L idi.<br />
Koagülasyon parametreleri, kan gazlarý, ve tam<br />
idrar incelemesi normaldi. Yatýþýnýn ikinci<br />
gününde yapýlan kemik iliði aspirasyonunda,<br />
histiomonositik hücrelerde artýþ olduðu görüldü.<br />
Yatýþýnýn üçüncü gününde yapýlan karaciðer<br />
biyopsisi “nonspesifik reaktif hepatit, kala-azar<br />
Tablo I. Kan Sayýmý<br />
Hemoglobin Hematoksit ES H MCV Periferik<br />
Tarih (gr/dl) (%) Lökosit/mm 3 Trombosit/mm 3 mm/saat (fl) kan yaymasý<br />
24.10.00 5.6 16.7 2800 61000 54-102 7 7 %80 lenfosit, %12 monosit, %8<br />
nötrofil, trombositler ikili,<br />
eritrositler, hipokrom mikrositer<br />
10.11.00 7.8 21.7 3100 0 25-56 87.2 %68 lenfosit, %20 nötrofil, %4<br />
monosit, %8 atipik lenfosit,<br />
trombositler tekli<br />
24.11.00 6.3 18.4 3800 0 12-40 86.7 %72 lenfosit, %12 nötrofil, %4<br />
monosit, %12 atipik lenfosit,<br />
trombositler tekli<br />
ESH: eritrosit sedimentasyon hýzý, MCV: ortalama eritrosit hacmi.<br />
pansitopeni geliþtiði, servikal lenfadenopatisinden<br />
yapýlan biyopsi sonucunda, prelösemi veya<br />
enfeksiyöz mononükleoz ön tanýlarý ile ileri<br />
inceleme ve tedavi amacýyla hastanemize<br />
gönderildiði öðrenildi. Hastanýn öz geçmiþinde bir<br />
özellik yoktu. Soy geçmiþinde anne ve baba<br />
arasýnda ikinci dereceden akrabalýk (hala kýzý–<br />
dayý oðlu) vardý.<br />
ve histiositozise ait tipik morfolojik bulgu<br />
gözlenmedi, immünohistokimyasal yöntem ile<br />
HbsAg, HBcAg ve HCV negatif olarak bildirildi.<br />
Etiyoloji araþtýrýlmasýna devam edilen hastada<br />
serum immünglobülinleri ve metabolik tarama<br />
sonuçlarý normal olarak bulundu. Tüm hepatit<br />
göstergeleri, serolojik olarak bakýlan CMV, HSV,<br />
EBV, brusella, salmonella, VDRL, formol jel ve
Cilt 46 • Sayý 3 Çocukluk Çaðý Miyelodisplastik Sendromunda Taný Konma Zorluðu 209<br />
HIV testleri negatif idi. ANA (anti-nükleer antikor),<br />
anti-DNA ve romatoid faktör (RF) negatif bulundu.<br />
Leptospira ve listeria tespit edilemedi. Karýn ve toraks<br />
tomografilerinde kardiyomegali, perikardiyal sývý,<br />
bilateral minimal plevral sývý, kompresyon atelektazileri,<br />
aksiller lenf nodlarý ve hepatosplenomegali<br />
saptandý. Ekokardiografide az miktarda perikard<br />
efüzyonu saptandý.<br />
Antibiyotik tedavisine raðmen ateþi devam eden<br />
ve kültür sonuçlarýnda üreme tespit edilmeyen<br />
hastanýn yatýþýnýn 15. günde dalaðýnýn inguinal<br />
bölgeye kadar büyüdüðü saptandý. Ýkinci kez<br />
yapýlan kemik iliði aspirasyonunda amastigota<br />
benzer yapýlar görülmesi, hastanýn klinik ve<br />
laboratuvar bulgularýnýn kala azar’a benzetilmesi<br />
nedeniyle glukantim 60 mg/kg dozunda baþlandý.<br />
Kalýn damla preparatlarýnýn incelenmesinde<br />
plasmodyuma rastlanmadý. Yatýþýnýn 23. gününde<br />
tedaviye raðmen 40 °C’ye varan ateþleri devam<br />
etmekte idi. Glukantim tedavisi, 14. günde<br />
klinik ve laboratuvar yanýt alýnamamasý ve NNN<br />
besiyerinde üreme olmamasý nedeniyle kesildi.<br />
Yatýþýnýn 28. gününde solunum sýkýntýsý arttý ve<br />
pretibial ödem bulundu. Yapýlan incelemelerde<br />
perikard efüzyonu saptandý.<br />
Hastaya üçüncü kez kemik iliði aspirasyonu ve<br />
biyopsisi yapýldý. Yaymalarýn ve kemik iliði biyopsi<br />
materyalinin incelenmesinde “diseritropoez,<br />
dismyelopoez, dismegakaryopoez ve miyeloblastlarda<br />
(%18) artýþ” olduðu belirtildi. Bu bulgularýn<br />
miyelodisplastik sendrom (RAEB) ile uyumlu<br />
olduðu bildirildi edildi (Þekil 1 ve 2). Hasta<br />
kemoterapi baþlanamadan kaybedildi. Postmortem<br />
karaciðer dokusu incelemesinde; portal alanlarda ve<br />
sinüzoidlerde miyeloblast infiltrasyonu izlendi<br />
(Þekil 3).<br />
Tartýþma<br />
Çocukluk çaðýnda MDS tanýsýnýn konulmasý,<br />
belirti ve bulgularýnýn birçok hastalýk ile karýþmasý<br />
nedeniyle zordur. Konjenital diseritropoetik<br />
anemi, demir eksikliði anemisi, megaloblastik<br />
anemi, sideroblastik anemi, mitokondriyopatiler,<br />
viral enfeksiyonlar (CMV, EBV, HIV ve parvovirus),<br />
Þekil 1. Kemik iliðinde diseritropoezis.<br />
Þekil 2. Kemik iliðinde miyeloblast.<br />
Þekil 3. Postmortem karaciðerde portal alanlarda ve sinüzoidlerde yoðun miyeloblast infiltrasyonu.
210 Tümgör ve ark. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi • Temmuz - Eylül 2003<br />
geçici miyeloproliferatif hastalýklar, histiositik<br />
sendromlar, aplastik anemi, akut lösemiler,<br />
miyeloproliferatif sendromlar, ilaçlarýn neden<br />
olduðu hematopoetik anomaliler ve aðýr metal<br />
zehirlenmeleri en sýk karýþtýðý hastalýklardýr 5 .<br />
Hastamýzda perifik kan yaymasý incelemesi, kan<br />
sayýmý sonuçlarý ve kemik iliðinin deðerlendirilmesi<br />
sonucunda yukarýda belirtilen birçok anemi türü,<br />
lösemiler ve aplastik anemi ayýrt edildi. Ateþ,<br />
belirgin splenomegali ve pansitopeni olmasý<br />
nedeniyle ve kemik iliðinde L. donavani<br />
amastigotlarýna benzer yapýlardan þüphelenilerek<br />
kala azar ön tanýsý ile baþlanýlan glukantim tedavisi,<br />
14 gün sonunda cevap alýnamamýþ olmasý,<br />
karaciðer biyopsi sonucunun öncül tanýyý<br />
desteklememesi, serolojik ve mikrobiyolojik<br />
sonuçlarýn kala azar ile uyumlu bulunmamasý<br />
nedeniyle bu tanýdan uzaklaþýlarak, sonlandýrýldý.<br />
Serolojik testlerin normal gelmesi sonucunda viral<br />
nedenler, kalýn damla preperatlarýnýn normal<br />
bulunmasý da sýtma tanýsýndan uzaklaþtýrýldý.<br />
Baþta sistemik lupus eritematozus olmak üzere<br />
diðer kollajen doku hastalýklarý; gerek klinik<br />
bulgularýn tam uymamasý ve gerekse ANA ve<br />
anti-DNA gibi önemli laboratuvar testlerinin<br />
negatif gelmesi nedeniyle düþünülmedi.<br />
Hastanýn hümoral ve hücresel immünite ile ilgili<br />
incelemelerinin normal bulunmasý nedeniyle de<br />
immün yetmezlikler ayýrt edildi.<br />
Hepatosplenomegali ve pansitopeni ile giden<br />
metabolik hastalýklar içerisinde sýk rastlanýlan<br />
Gaucher ve Neiman-Pick gibi hastalýklarýndan<br />
psikomotor retardasyon olmamasý, göz muayenesinin<br />
normal olmasý, nöromusküler sistem<br />
muayenesinin normal olmasý, ayrýca yapýlan kemik<br />
iliði ve karaciðer biyopsisinde bu hastalýklara özgü<br />
Gaucher veya Neiman-Pick hücrelerinin görülmemesi<br />
nedeni ile bu tanýlardan uzaklaþýldý.<br />
Hastamýzda bu tabloya neden olabilecek neoplastik<br />
hastalýklar içinde gerek klinik ve gerekse laboratuvar<br />
bulgularý ile en muhtemel taný MDS’dir. Ancak<br />
olgumuzda ilk planda enfeksiyonlarýn düþünülmesi<br />
ve ilk kemik iliði incelemelerinin MDS’ye<br />
benzetilmesine raðmen, bu taný diðer nedenler tam<br />
olarak ayýrt edilemediði için kesin olarak<br />
konamamýþtýr. Çünkü birçok hastalýða baðlý olarak<br />
sekonder MDS de geliþebilmektedir. Yetgin ve<br />
arkadaþlarý 10 parvovirus B19 enfeksiyonu ile<br />
CMML’nin fizik muayene ve laboratuvar bulgularý<br />
açýsýndan benzerliðine dikkat çekmiþtir. Van der Berg<br />
ve arkadaþlarý, bir bebrute HIV-1 enfeksiyonu ile<br />
MDS’nin birlikteliðini göstermiþlerdir 11 .<br />
Çocukluk çaðýnda MDS’nin epidemiyolojisi<br />
konusunda çok az çalýþma vardýr. En fazla 2-4<br />
yaþlarýnda görülmektedir 6,8 . MDS’nin çocukluk<br />
çaðýnda en erken hangi yaþta görüldüðü ile ilgili<br />
olarak tam bir bilgi yoktur; 13 ay ve daha küçük<br />
yaþta da taný konan vakalara literatürde<br />
rastlanmaktadýr 6 . Erkek/kýz oraný 1.6:1 olarak<br />
bildirilmektedir 12 .<br />
FAB sýnýflamasý, miyelodisplazinin sitolojik<br />
deðerlendirilmesinde 18 yaþ üzerindeki hastalar<br />
için altýn standart olarak kabul edilmektedir.<br />
Germing ve arkadaþlarý 13 primer MDS tanýsý<br />
konulmuþ 1600 hastayý FAB subgruplarýna göre<br />
sýnýflandýrmýþ ve %26 RA, %22 RAEB, %20<br />
RARS, %17 RAEBt, %15 CMML tanýsý<br />
koymuþlardýr.Van Wering ve arkadaþlarý 8 62<br />
primer MDS’li hastada yaptýklarý sýnýflamada,<br />
yedisinde RA, dördünde RAEB, 25'inde RAEBt<br />
(bunlardan dördü muhtemel ANLL M7) ve<br />
26'sýnda CMML saptamýþlardýr. Tuncer ve<br />
arkadaþlarý 14 çocukluk çaðýnda MDS tanýsý alan<br />
33 vaka tanýmlamýþlar ve bunlarýn 13’ünün<br />
RAEB, dokuzunun RAEBt, yedisinin RA,<br />
dördünün CMML olduðunu bildirmiþlerdir.<br />
Eriþkin dönemdeki FAB sýnýflamasý çocukluk çaðý<br />
için yetersiz kalmaktadýr. Bu nedenle birkaç<br />
skorlama sistemi geliþtirilmiþtir 7,15 . Passmore ve<br />
arkadaþlarý 7 HbF düzeyi, trombosit sayýsý ve<br />
sitogenetik sonuçlara göre FPC skorlama sistemini<br />
geliþtirmiþlerdir. HbF’in %10’dan fazla, trombosit<br />
sayýsýnýn 40x10 9 /L’den düþük ve kompleks<br />
karyotipik deðiþiklikler (iki veya daha fazla yapýsal/<br />
sayýsal anormallikler) saptanmasý halinde MDS<br />
tanýsýnýn daha kolay konabileceðini belirtmiþlerdir 7 .<br />
Miyelodisplastik sendromda en sýk görülen<br />
kromozomal bozukluk monozomi 7 olup, 5, 8 ve<br />
Y kromozomlarýnýn kýsmen veya tamamen<br />
yokluðuna da rastlanabilmektedir 3,7,12 . Bizim<br />
vakamýzýn ise kromozomal incelemesi normaldi.<br />
Klonal kromozomal anomalilerin olmasý veya ras<br />
onkojen mutasyonlarý ANNL’ye translokasyon<br />
olasýlýðýný artýrdýðý bazý çalýþmalarda gösterilse de 17 ,<br />
ras onkojen mutasyonunun çocukluk çaðý miyeloid<br />
malignensileri geliþiminde önemli bir rolü<br />
olmadýðýný gösteren çalýþmalar da yayýnlanmýþtýr 18 .<br />
Hepatosplenomegali özellikle monozomili<br />
çocuklarda sýktýr. Eriþkin MDS’li hastalara göre<br />
çocukluk çaðý MDS’sinde hipersellüler kemik<br />
iliðine daha fazla rastlanmaktadýr. Kemik iliði<br />
sellülaritesi, çocukluk çaðýndaki hastalarýn ancak<br />
%15’inde azalmýþtýr 5 . Eriþkinlerde yapýlan<br />
çalýþmalarda anemiye %90, pansitopeniye %50
Cilt 46 • Sayý 3 Çocukluk Çaðý Miyelodisplastik Sendromunda Taný Konma Zorluðu 211<br />
oranýnda rastlanýr. Hastalarýn %5’inden azýnda<br />
trombositer, granülositer veya monositer (tek bir<br />
seride) seride tutulum vardýr. In vitro çalýþmalarda<br />
hücre olgunlaþmasýnda gecikme ve invivo<br />
çalýþmalarda ise miyelodisplazi saptanýr. Periferik<br />
kanda makrositler, eritrositlerde bazofilik<br />
noktalanma, megaloblastoid nükleuslu eritrositler,<br />
Pelger Hüet anomalisi, nötrofillerde genellikle<br />
hiposegmentasyon, bazen hipersegmentasyon,<br />
trombositlerde hipogranülasyon vardýr 3 .<br />
Monozomili çocuklarda sýklýkla monositoz, bazen<br />
granülositoz birlikte görülebilir 17 . Bizim<br />
hastamýzda ise tekrarlayan kemik ilikleri<br />
hiposellüler bir yapýda idi.<br />
Eriþkinde %20 oranýnda görülen "ring" sideroblast<br />
çocukluk çaðý MDS’si için önemli bir özellik<br />
deðildir. Megakaryositler eriþkinlerde artmýþ<br />
olabilir 19 . Çocuklarda megakaryositlerin azaldýðý<br />
bildirilmiþtir. Blastik hücrelerdeki artýþa çocukluk<br />
çaðýnda daha sýk rastlanýr 3 .<br />
Miyelodisplastik sendromda ortalama yaþam süresi<br />
13 aydýr. Taný sonrasý üç yýllýk yaþam süreleri %16<br />
olarak bulunmuþtur 12 . Mortalite CMML, RAEB<br />
ve RAEBt grubundaki hastalarda yüksek, RA,<br />
RARS grubundaki vakalarda daha düþüktür 3 .<br />
Intragumtornchai ve arkadaþlarý 19 15 yaþ üzerindeki<br />
117 vakanýn deðerlendirmesini yapmýþlar ve buna<br />
göre ortalama yaþam sürelerini RA/RARS için 58.4<br />
ay, RAEB için 19.9 ay, CMML için 10.7 ay ve<br />
RAEB-t için 8.7 ay olarak bildirmiþlerdir. MDS,<br />
zaman içinde akut miyeloblastik lösemiye (AML)<br />
dönüþebilir 1,3,4 . Hasle ve arkadaþlarýnýn 1 yaptýðý bir<br />
çalýþmada 99 AML tanýsý almýþ vakanýn %31’nin<br />
MDS’ye sekonder geliþtiðini bildirmiþlerdir. Bu<br />
hastalarýn sekizi RA, 10’u RAEB, 10’u JMML, üçü<br />
de RAEBt’ye sekonder geliþen AML olduðunu<br />
saptamýþlardýr 1 . Bazý serilerde bu rakam %25 olarak<br />
bildirilmektedir 19 .<br />
Sonuç olarak MDS; klinik tablo ve laboratuvar<br />
bulgularý açýsýndan birçok hastalýkla karýþabilmekte,<br />
tanýnýn geç <strong>konma</strong>sý ve tedavideki<br />
gecikmeler nedeni ile mortalite oraný artmaktadýr.<br />
Tek ve esas tedavi þekli olan kök hücre naklinde<br />
donör bulma problemi nedeni ile önemli olup,<br />
dikkat çekmek amacý ile bu vaka sunulmuþtur.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Hasle H, Wadsworth LD, Massing BG, McBride M,<br />
Schultz KR. A population-based study of childhood<br />
myelodysplastic syndrome in British Columbia. J<br />
Haematol 1999; 106: 1027-1032.<br />
2. Hasle H, Jacopsen BB, Pedersen NT. Myelodysplastic<br />
syndromes in childhood: population based study of nine<br />
cases. Br J Haematol 1992; 81: 495-498.<br />
3. Smith FO, Woods WG. Myeloproliferative and<br />
myelodysplastic disorders. In: Pizzo PA, Poplack DG<br />
(ds). Principle and Practice of Pediatric Oncology (4 th<br />
ed). Philadelphia: Lippincott-Wilkins, 2002: 939-971.<br />
4. Bennet JM, Catovsky D, Daniel MT, et al. Proposals<br />
for the classification of the myelodysplastic syndromes.<br />
Br J Haematol 1982; 51: 189.<br />
5. Haas OA, Gadner H. Pathogenesis, biology and<br />
management of myelodysplastic syndromes in children.<br />
Semin Hematol 1996; 33: 225-235.<br />
6. Hasle H. Epidemiology of childhood myelodysplastic<br />
syndrome. First Turkish National Childhood MDS<br />
Meeting. 20-22 November 1998, Belek, Antalya.<br />
7. Passmore SJ, Hann IM, Stiller CA, et al. Pediatric<br />
myelodysplasia: a study of 68 children and a new<br />
prognostic scoring system. Blood 1995; 85: 1742-1750.<br />
8. van Wering ER, Bruin MC, Hoogerbrugge PM, Kardos<br />
G. Myelodysplastic syndromes in childhood.<br />
Retrospective study of the Dutch childhood leukemia<br />
study group (DCLSG). First International Workshop<br />
on MDS in Childhood Titisee-Neustandt, Black Forest,<br />
Germany, April 27-29, 1997.<br />
9. Blank J, Lange B. Preleukemia in children. J Pediatr<br />
1981; 98: 565-568.<br />
10. Yetgin S, Cetin M, Yenicesu I, Ozaltýn F, Uckan D.<br />
Acute parvovirus B19 infection mimicking juvenile<br />
myelomonocytic leukemia. Eur J Haematol 2000;<br />
65: 276-278.<br />
11. van den Berg H, Scherbier HJ, Kroes W. Myelodysplastic<br />
syndrome in an HIV-1 infected infant. Med Pediatr<br />
Oncol 1999; 32: 385.<br />
12. Hasle H. Myelodysplastic syndromes in childhood -<br />
classification, epidemiology and treatment. Leuk<br />
Lymphoma 1994; 13: 11-26.<br />
13. Germing U, Norbert G, Strupp C, Aivado M, Aul C.<br />
Validation of the WHO proposals for a new classification<br />
of primary myelodysplastic syndromes: a retrospective<br />
analysis of 1600 patients. Leuk Res 2000; 24: 983-992.<br />
14. Tuncer MA, Pagliuca A, Hiçsönmez G, Yetgin S, Ozsoylu<br />
S, Mufti GJ. Primary myelodysplastic syndrome in<br />
children: the clinical experience in 33 cases. Br J<br />
Haematol 1992; 82: 347.<br />
15. Mandel K, Dror Y, Poon A, Freedman MH. A practical,<br />
comprehensive classification for pediatric myelodysplastic<br />
syndromes: the CCC system. J Pediatr Hematol Oncol<br />
2002; 5: 343-352.<br />
16. Vardiman JW, Harris NL, Brunning RD. The World<br />
Health Organization (WHO) Classification of the<br />
Myeloid Neoplasms. Blood 2002; 100: 2292-2302.<br />
17. Tien HF, Wang CH, Chuang SM, et al. Cytogenetic studies,<br />
ras mutation and clinical characteristics in primary<br />
myelodysplastic syndrome: a study on 68 Chinese patient<br />
in Taiwan. Cancer Genet Cytogenet 1994; 74: 40.<br />
18. Sheng XM, Kawamura M, Ohnishi H, et al. Mutations<br />
of the RAS genes in childhood acute myeloid leukemia,<br />
myelodysplastic syndrome and juvenile chronic<br />
myelocytic leukemia. Leuk Res 1997; 21: 697-701.<br />
19. Intragumtornchai T, Prayoonwiwat W, Swasdikul D, et<br />
al. Myelodysplastic syndromes in Thailand: a<br />
retrospective pathologic and clinical analysis of 117<br />
cases Leuk Res 1998; 22: 453-60.