23.12.2014 Views

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği:El kitabı - Türkiye İş Kurumu

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği:El kitabı - Türkiye İş Kurumu

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği:El kitabı - Türkiye İş Kurumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1<br />

İŞGÜCÜ PİYASASINDA<br />

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ<br />

EL KİTABI


2<br />

İŞGÜCÜ PİYASASINDA<br />

TOPLUMSAL CİNSİYET<br />

EŞİTLİĞİ<br />

EL KİTABI<br />

Yıldız Ecevit<br />

Şubat 2010


Hazırlayan:<br />

Yıldız Ecevit<br />

Tasarım:<br />

TORNA Tasarım (www.tornatasarim.com)<br />

Baskı:<br />

Pelin Ofset Tipo Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti<br />

İçİndekİler<br />

ÖNSÖZ<br />

BAŞLARKEN<br />

Bazı Anahtar Kavramlar<br />

BÖLÜM 1: TÜRKİYE’DE KADINLARIN İŞGÜCÜNE<br />

KATILIMI, İSTİHDAMI VE İŞSİZLİĞİ<br />

Bölüm 2: KADINLARIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ<br />

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL ENGELLER<br />

bölüm 3: AVRUPA BİRLİĞİ VE KADIN İSTİHDAMI<br />

bölüm 4: KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ<br />

ORTADAN KALDIRMAKTA İŞKUR’UN ROLÜ<br />

bölüm 5: TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI<br />

POLİTİKALAR<br />

BİTİRİRKEN<br />

1<br />

2<br />

4<br />

5<br />

9<br />

13<br />

17<br />

24<br />

27<br />

Birinci Basım:<br />

Şubat 2010


ÖNSÖZ<br />

İngiltere Büyükelçiliği tarafından finansmanı sağlanan, British Council tarafından yürütülen ve<br />

İŞKUR’un yararlanıcısı olduğu “Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi”<br />

kapsamında, İŞKUR personeli ve konu ile ilgilenen tarafların çalışmalarına destek olmak üzere<br />

hazırlanan “İşgücü Piyasasında <strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong> Eşitliği <strong>El</strong> Kitabı”nı sizlere sunuyoruz.<br />

Yukarıda adı geçen proje, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik sürecinde, müktesabata uyum<br />

çalışmalarını desteklemek üzere, kadın istihdam oranının artırılması ve cinsiyet eşitliğinin<br />

iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. AB Sosyal Şartı kapsamında, kadınlar ve erkekler<br />

arasındaki iş ve ücret farklılığına son vermek için gayret edilmekte, kadınların çalışma yaşamında<br />

erkeklerle eşit şartları paylaşmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Sosyal politika ve istihdam alanındaki<br />

hedeflere ulaşmak için, açık işbirliği yöntemlerine Topluluk Programları ve çeşitli fonlar vasıtası ile<br />

ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu programlar sayesinde, üye ülkelerdeki en iyi uygulama örneklerine<br />

ulaşılmakta ve oluşturulan uzman ağlarına katılım sağlanarak elde edilen sonuçların ve iyi uygulama<br />

örneklerinin tüm üye ve aday ülkelerde yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yürütülmektedir.<br />

1<br />

Bu proje içerisinde, İŞKUR içinden kadınların istihdamını iyileştirmeye yönelik stratejiler geliştirme ve<br />

uygulama yetisine sahip seçilmiş bir çekirdek strateji ekibi oluşturulmuştur. İngiliz ve yerel uzmanlar<br />

ile birlikte İngiltere ve AB’deki başarılı uygulamaları mevcut sisteme uyarlayan bir model oluşturmak<br />

üzere bir strateji raporu ve eylem planı önerisi üzerinde çalışılmış ve kilit paydaşlarla toplantılar<br />

yapılmıştır.<br />

Proje çıktılarının, İŞKUR’un kadın istihdamının artırılması konusunda yaptığı ve yapmayı düşündüğü<br />

çalışma ve projeler yanında, benzer çalışmalara örnek teşkil edecek bir çalışma ve model<br />

olacağına yürekten inanıyoruz.<br />

Proje kapsamında geliştirilen bu kitabın, İŞKUR çalışanlarının ileride yapacakları çalışmalarda,<br />

kadın istihdamının artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi yönünde ışık tutması ve<br />

rehberlik etmesi temel arzumuzdur.<br />

Projemizin çalışmalarına katılan uzmanlarımıza, Çekirdek Strateji Ekibi üyelerine, çalışmaların<br />

yürütülmesinde emeği geçen kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve kişilere, İngiltere Büyükelçiliği,<br />

British Council ve İŞKUR adına teşekkür ediyoruz.<br />

Ayrıca bu kitapçığı hazırlayan Sayın Prof. Dr. Yıldız Ecevit’e projeye sunduğu uzman katkıları için<br />

ayrıca teşekkür etmek isteriz.<br />

İngiltere Büyükelçiliği Ankara, Türkiye<br />

Türkiye İş <strong>Kurumu</strong> Genel Müdürlüğü


BAŞLARKEN<br />

Bu el kitabı, toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını sunan ve kadınların işgücüne katılımları ve<br />

istihdamları ile ilgili durum ve sorunlara bu bakış açısıyla yaklaşmayı amaçlayan bir çalışmadır.<br />

İŞKUR, bu güne dek yaptığı çalışmalar ve yürüttüğü projelerle, işgücü piyasasında toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunacak kurumlardan biri olduğunu ve olacağını<br />

göstermiştir. Bu kitap da Kurum personelinin istihdamda kadın erkek eşitliği konusunda yapacağı<br />

çalışmalara destek verecek bir kaynak olarak hazırlanmıştır.<br />

Aşağıda ayrıntılı olarak üzerinde durulacağı gibi, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımları<br />

son derecede düşüktür. Bu durumda, kadınların ekonomiye, kalkınmaya ve verimlilik artışına<br />

katkılarından söz edilemeyeceği gibi, çalışıp bir gelir elde ederek kendilerine ve ailelerine<br />

sağlayacakları faydadan da söz edilemez. Tarımsal faaliyetlerden koparak kentlere göç eden<br />

kadınlar, eğitim olanaklarına ulaşamayan ve bir meslek edinemeyen kız çocukları, sürekli olarak<br />

evlere çekilmektedirler. Bugün kentlerde her beş kadından sadece biri işgücüne katılmaktadır.<br />

Bu durum, hem kadınların kendileri için, hem ekonomik büyüme ve kalkınma için çok boyutlu<br />

olumsuzlukları içinde taşır.<br />

Avrupa Birliği ülkelerinde kamu istihdamı hizmetleri veren kurumlar, toplumda kadın erkek<br />

eşitliğini sağlayan ve koruyan kilit kurumlardır. Çünkü kadınları işsizlikten kurtarmak ve uygun<br />

işlere kavuşturmak, sadece onları güçlendirmez, giderek bu güçlenme onların evli oldukları<br />

erkekleri, yetiştirdikleri çocukları ve nihayet tüm toplumu olumlu biçimde etkiler. İŞKUR da kamu<br />

istihdam hizmeti sunan bir kuruluş olarak, uygun ve güvenli bir işe yerleştirdiği her kadının kişisel<br />

güçlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kadınların güçlenmesi, ailelerinin güçlenmesi ve bu<br />

yolla ekonomik ve sosyal kalkınmanın gerçekleşmesi demektir.<br />

Kadınların işgücüne katılımlarının ve özellikle ücretli olarak istihdam edilmelerinin hem kendileri için<br />

hem de toplum için önemli sonuçları vardır:<br />

• Kadınların istihdam edilmeleri, onların ekonomik bağımsızlığa kavuşmalarını sağlar ve hane<br />

içi karar alma süreçlerindeki güçlerini artırır. Kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının en önemli<br />

koşullarından biri, kadınların istihdam edilebilirliğidir.<br />

2 3<br />

AB’ye katılmak isteyen ülkeler için topluluk müktesebatının benimsenmesi bir zorunluluktur. Kadın<br />

hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği de topluluk müktesebatının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.<br />

AB’ye göre Türkiye henüz toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmiş durumda değildir. Eşitliğin<br />

sağlanamadığı alanlardan biri işgücüne katılımdır. Kadınların işgücüne katılımlarının düşüklüğüne ve<br />

bunun artırılması gerektiğine AB’nin Türkiye’ye ilişkin bütün raporlarında yer verilmektedir.<br />

Kadınların işgücüne katılımını artırmanın gerekliliği, son yıllarda Türkiye’nin önemli belgelerinde<br />

de vurgulanan bir konudur. 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı da kadınların işgücüne<br />

katılımının 2013 yılında % 29.6 oranına yükselmesini hedeflemiştir. ‘<strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong> Eşitliği için<br />

Ulusal Eylem Planı’, kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesi ile işgücüne katılım ve istihdamları<br />

arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmekte ve bu katılımın kadınların sadece ekonomik bağımsızlığını<br />

sağlamayacağını, aynı zamanda aileleri içindeki konumlarını yükselteceğini ve toplumsal<br />

saygınlıklarını artıracağını vurgulamaktadır.<br />

• Kadın istihdamı, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve bütün bölgelerde dengeli bir sosyal<br />

kalkınma açısından çok önemlidir. Çalışma yaşındaki toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların<br />

etkin olarak katılamadığı bir ekonomiden sağlıklı ve verimli bir büyüme beklenemez.<br />

• Kadınların işgücüne katılımlarının artmasının, yoksulluğun azalması açısından da hayati önemi<br />

vardır. Kadınların istihdamı, eve giren daha yüksek gelir ve daha iyi yaşam standartlarına<br />

kavuşmak demektir. Uluslararası deneyimlerin gösterdiği gibi, kadınlar ve erkekler arasında<br />

ekonomik eşitlik sağlandıkça yoksulluk azalacak, gayri safi milli hasılada artış olacaktır. Türkiye<br />

için yapılan mikro simülasyonlar, ücretli işlerde tam zamanlı çalışan kadınların oranının, 9.<br />

Kalkınma Planı’nda hedeflenen % 29 oranına yükselmesi durumunda, yoksulluğun % 15<br />

oranında azalacağını göstermektedir. 1<br />

1 TR Prime Ministry, SPO & World Bank Human Development Sector Unit East and Central Asia Region ( 2009)<br />

Female Labour Force in Turkey: Trends , Determinants and Policy Framework (Türkiye’de Kadınların İşgücüne<br />

Katılımı: Eğilimler, Belirleyiciler ve Politika Çercevesi) Report no: 48508-tr .s 4.


Bazı Anahtar Kavramlar<br />

<strong>Cinsiyet</strong> ve toplumsal cinsiyet nedir<br />

1<br />

<strong>Cinsiyet</strong>, bireyin kadın ya da erkek olarak gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özelliklerdir.<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet ise, kadın ve erkek için toplumca uygun görülen rol ve görevler, sorumluluklar ve<br />

toplumun bu iki cinsten beklentileridir. <strong>Toplumsal</strong> cinsiyet sosyal olarak yapılandırılır. <strong>Cinsiyet</strong>i doğa,<br />

toplumsal cinsiyeti ise kültür belirler.<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet eşitliği nedir<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet eşitliği, kadınların ve erkeklerin eşit hak, fırsat ve olanaklara sahip olabilme<br />

durumlarıdır. Bu eşitliğin var olduğu durumlarda toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık yok demektir.<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet ayrımcılığı nedir<br />

Eşitlik kavramı, ayrımcılığın önlenmesi kavramını da beraberinde getirir. <strong>Toplumsal</strong> cinsiyet<br />

ayrımcılığı, kadınların veya erkeklerin toplumsal cinsiyetlerinden dolayı sosyal, ekonomik, siyasal<br />

ve yasal haklara sahip olmada, bunları kullanmada ve kaynaklara ve hizmetlere erişimde eşit<br />

olmamaları, üstelik ayrımcı muamele ile karşılaşmalarıdır.<br />

4 5<br />

TÜRKİYE’DE KADINLARIN<br />

İŞGÜCÜNE KATILIMI, İSTİHDAMI<br />

VE İŞSİZLİĞİ


Kadınların işgücüne katılımları ve istihdamları hakkında ne kadar bilgi<br />

sahibiyiz<br />

Kadınların işgücüne katılımları, istihdamlarının önündeki engeller ve çalışma yaşamında karşılaştıkları<br />

sorunlar, bugüne kadar politika ve program yapan kamu kuruluşları, istatistiksel veri sağlayan<br />

kurumlar, toplumsal cinsiyet uzmanları, toplum bilimci araştırmacılar, sendikalar ve sivil toplum<br />

örgütleri tarafından çok boyutlu ve kapsamlı araştırmalar ile saptanmıştır.<br />

Türkiye’de kadınların ne kadarı işgücüne katılıyor 2 <br />

Türkiye’de profesyonel mesleklerdeki kadınların sayısı gurur verecek düzeydedir. Son yıllarda<br />

yüksek öğrenim görmekte olan genç kadınların sayısı artmaktadır. Çocuk ve anne ölümlerinde ciddi<br />

bir gerileme vardır ve bu da sevindiricidir.<br />

Ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinin en az sağlanabildiği alanlardan biri olarak işgücü ve istihdam<br />

üzerinde özel olarak durmamız gerekir. Bu bağlamda en çarpıcı durum, Türkiye’de kadınların<br />

işgücüne katılımının son senelerde düzenli olarak düşmekte oluşudur. 2008 yılı için bu katılım oranı 3<br />

%26.9 ve 2009 yılı için %26.1 4 ’dir. Bu oranların çok düşük olduğunu Türkiye verilerini Avrupa Birliği<br />

ülkeleri ile karşılaştırdığımızda daha açık görebiliriz. 2008 yılında Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinde<br />

işgücüne katılım oranı ortalaması %63.9’dur. AB’nin en düşük oranına sahip İtalya’da bile kadınların<br />

% 51.6’sı işgücüne katılmaktadır. Türkiye’nin bu alanda AB ortalamasına yaklaşmasının ekonomik ve<br />

sosyal her alanda olumlu etkileri olacaktır.<br />

Grafik 1 - Avrupa Birliği Ülkelerinde Kadınların İstihdama Katılım (15 - 64 Yaş )<br />

6 7<br />

Tanım olarak işgücüne katılım, 15–64 yaş arası istihdam edilenleri ve işsizleri kapsar. Bu nedenle<br />

işsizleri bir an için dışarıda bırakıp, sadece istihdam edilmiş kadınların oranlarına bakmak, durumu<br />

daha da net görmemizi sağlayacaktır.<br />

Türkiye’de kadınların istihdamları 5 hangi düzeylerde<br />

2008 yılında Türkiye’de kadınların istihdam oranı %24,3 ‘tür 6 . AB ülkelerinde ise bu oranlar çok<br />

yüksektir. AB 27 ülke ortalaması %59,1’dur 7 ve yine 2008 yılı verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleri<br />

arasında Lizbon hedeflerine 8 ulaşmış veya bu hedefi aşmış 15 ülke vardır. Ancak daha düşük<br />

istihdam oranlarına sahip ülkeler de vardır. Örnek vermek gerekirse, kadınların istihdama katılımı,<br />

komşumuz Yunanistan’da %48,7, İtalya’da %47.2’dir. Hedefe erişememiş ülkelerin arasında en<br />

düşük kadın istihdamına sahip Malta’da bile bu oran %37,4’dür 9 . Türkiye’de kadınların istihdam oranı<br />

%24.3 olduğuna göre, Türkiye bugün Avrupa Birliği’ne dahil olmuş olsaydı, bu özelliğinden ötürü<br />

bütün ülkeler sıralamasında en sonda yer alacaktı.Yan sayfadaki 1 Numaralı grafik, bunu açık olarak<br />

göstermektedir.<br />

Çok sayıda işsiz kadın var. Kadınların işsizlik oranları nedir<br />

Kadınların düşük işgücüne katılım ve istihdam oranlarına karşılık yüksek işsizlik oranları, Türkiye’nin<br />

ikinci en çarpıcı özelliğidir.<br />

Ekim 2009 itibariyle, Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri<br />

çalışabilir nüfus için kadın işsizlik oranının %14,0 ve erkek<br />

işsizlik oranının %12,7 olduğuna bakarak, ‘işsizlik daha çok bir<br />

kadın sorunudur’ diyebiliriz.<br />

Sadece kentlere odaklanmak ise durumu daha çarpıcı olarak<br />

görmek açısından faydalıdır. Kentlerde kadın işsizlik oranları<br />

%20,2’ye, erkek işsizlik oranları %13,9’a yükselir ve kadınlarla<br />

erkekler arasındaki fark artar.<br />

Hem kentlere hem de bu kentlerde<br />

yaşayan genç nüfusun işsizlik durumuna<br />

bakmak da, genç kadınların iş bulma<br />

açısından genç erkeklere kıyasla çok<br />

Danimarka<br />

İsveç<br />

Hollanda<br />

Finlandiya<br />

Estonya<br />

Birleşik Krallık<br />

Avusturya<br />

Letonya<br />

Almanya<br />

Slovenya<br />

Kıbrıs<br />

Portekiz<br />

Litvanya<br />

Fransa<br />

İrlanda<br />

Bulgaristan<br />

AB - 27<br />

Çek Cumhuriyeti<br />

Belçika<br />

Lüksemburg<br />

İspanya<br />

Slovak Cumhuriyeti<br />

Romanya<br />

Polonya<br />

Hırvatistan*<br />

Macaristan<br />

Yunanistan<br />

İtalya<br />

Malta<br />

* Aday Ülkeler<br />

Kaynak: Employment in Europe 2009’da yer alan ülke işgücü istatileri kullanılarak yazar tarafından hazırlanmıştır. ec.europa.eu/social<br />

Türkiye<br />

Bulgaristan<br />

daha dezavantajlı bir durumda olduklarını<br />

görmemize yarar. Çünkü Ekim 2009<br />

itibariyle kentlerde genç kadın işsizlik<br />

oranı %30,7, genç erkek işsizlik oranı ise<br />

%24,4’tür.<br />

Grafik 3 - Kentlerde Genç Kadın ve Genç Erkek İşsizlik Oranı - Ekim 2009<br />

2 İşgücü: 15 yaş üzeri çalışan (İstihdamda olan) +işsiz ( iş arayan ve iş başı yapmaya hazır olan)<br />

3 Bu oranlara enformel sektörde çalışan kadınlar da dahildir, çünkü hane halkı işgücü anketleri ile kadınların<br />

istihdam durumu ile ilgili bilgi toplanırken sadece formel sektörde ücretli olarak çalışma durumları değil, evde<br />

ve çalışma durumları da dikkate alınmaktadır.<br />

4 TÜİK Hane Halkı İşgücü İstatistikleri: Ocak 2009-Ekim 2009 ortalaması. www.tüik.gov.tr<br />

5 İstihdam: 15 yaş üzeri çalışan (İstihdamda olan)<br />

6 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s. 185 ( 27/01/2010)<br />

7 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s. 155 ( 27/01/2010)<br />

8 AB ülkeleri 2000’de yapılan Lizbon zirvesinde kendilerine 2010’a kadar genel istihdam oranının %70’e ve<br />

kadın istihdam oranının % 60’a yükseltilmesi hedefini koydular.<br />

9 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.20 ( 27/01/2010)


AB ülkelerinde de durum böyle mi<br />

İşsizliğin kadınlar arasında erkeklerden daha yüksek olması, Avrupa Ülkelerinde de görülen bir<br />

durumdur. 27 Avrupa Birliği ülkesi için, 2008 yılında, kadın işsizlik ortalaması %7.5, erkek işsizlik<br />

ortalaması %6.6 10 ’dır.<br />

AB ülkeleri ile kıyaslama yapılması, Türkiye’de kadınların işsizliğinin çok daha derin yaşanan bir<br />

sorun olduğunu işaret etmesi açısından önemlidir. Bu kıyaslama Avrupa Birliği’nin resmi istatistik<br />

kurumu olan EUROSTAT verileri kullanılarak 2008 yılı için yapıldığında, Avrupa Birliği’nde %7.5 olan<br />

kadın işsizlik oranının Türkiye’de %9.5 olduğu görülür 11 . Daha da önemlisi, 2009 istatistikleri, bu<br />

oranın Ekim ayı itibariyle %14’e yükseldiğine işaret etmektedir.<br />

Toplumda var olan ‘kadın işleri’ ve ‘erkek işleri’ ayrımının kadınların<br />

istihdamına etkisi var mı<br />

Evet, var ve bu durum, kadınların ve erkeklerin çalıştıkları sektörler açısından aralarında ciddi<br />

farklılıklara yol açıyor. İşgücüne katılan kadınların en büyük kısmı tarım sektöründe çalışıyor. Bunu<br />

hizmetler izliyor ve en sonra da sanayi sektörü geliyor. Ama Türkiye’yi kent ve kır diye ayırıp ücretli<br />

istihdamın daha yoğun olduğu kentlere bakıldığında, ‘kadın işleri’ ve ‘erkek işleri’ ayrımlarının etkisi<br />

hemen belli oluyor. Kentlerde istihdam edilen kadınların ¾’üne yakın kısmı, hizmet sektöründe<br />

çalışıyor. Bu sektör içinde ‘ticaret, lokanta ve oteller’ alt sektörü ile ‘toplum hizmetleri, sosyal ve<br />

kişisel hizmetler’ alt sektörü en fazla kadın istihdam eden sektörler olarak dikkat çekiyor.<br />

2<br />

Böyle bir durum, kadınların birkaç sektör ve alt sektörde yoğunlaşmalarına, adeta bu sektörlere<br />

sıkışmalarına yol açıyor ki bu da işsizlik nedenlerinden biri olabilecek kadar önemli.<br />

8 9<br />

Kadın istihdamının başka hangi özellikleri var<br />

Kadın istihdamının yukarıda sayılan temel özellikleri yanında, çalışan kadınların büyük bölümünün<br />

genç yaşta çalışmaya başlayıp, çalışma hayatından erken ayrılması, yine çok büyük bir kısmının çok<br />

düşük ücretlerle ve kayıtsız, dolayısıyla sosyal güvenlikten yoksun olarak çalışması, iş yaşamında<br />

karşılaştıkları ayrımcı muameleler karşısında korunaksız olmaları sayılabilir.<br />

Kayıtsızlık, çalışan kadınları sağlık sorunları olduğunda ve yaşlandıklarında onları koruyabilecek bir<br />

sigorta sisteminin dışında bırakmaktadır ve bu nedenle özellikle önemlidir. Ayrıca işten çıkarılmaları<br />

halinde de yasal haklarını kullanmaktan mahrum kalmaktadırlar. 2009 yılında istihdam edilen<br />

6.157 bin kadın içinde kayıtsız çalışanların oranı %60,7’dir. Erkekler için ise bu oran %40’dır.<br />

Ücretlerde de kadın erkek farkları vardır. Yapılan araştırmalar, eğitim, kıdem, yaş, medeni durum,<br />

meslek, çalışılan iş kolu, yarı zamanlı çalışma, iş yeri büyüklüğü, kayıt dışı olma, sendikalı olma<br />

durumu gibi değişkenler sabit tutulduğunda bile kamu sektöründeki erkeklerin ücretlerinin<br />

kadınların ücretlerinden %6 daha yüksek olduğunu gösterir. Özel sektörde, yine tüm faktörler<br />

sabit tutulduğunda, erkeklerin kadınlardan %21.2 daha yüksek ücret kazandığı görülmüştür. Yani<br />

istihdam edilen kadınlar ve erkekler arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz etmek bugün için<br />

imkansızdır.<br />

10 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.155.<br />

11 European Commission, Employment in Europe 2009 ( http://ec.europa.eu/social) s.155.<br />

KADINLARIN İSTİHDAMININ<br />

ÖNÜNDEKİ EKONOMİK, SOSYAL<br />

VE KÜLTÜREL ENGELLER


Türkiye’nin kadın istihdamında hedefi nedir<br />

2008 yılında 27 AB ülkesinde kadınların istihdama katılımı ortalaması %59.1 iken Türkiye’de<br />

%24.3’tür. Bu durum, Türkiye’de kadınların istihdam edilebilirliklerinin artması için özel çaba sarf<br />

edilmesi gereğini bir kere daha ortaya koymaktadır. Uygulama dönemi 2007–2013 olan 9. Kalkınma<br />

Planında, aktif işgücü politikalarıyla istihdam edilebilirliğin artırılması, işgücü piyasasına girişin<br />

kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi yoluyla kadınların işgücüne katılma oranının yükseleceği tahmin<br />

edilmekte ve 2013 yılında bu oranın %29,6 olması beklenmektedir.<br />

Bu hedefe ulaşmakta ne tür engeller var Neden kadınların<br />

istihdamında artış isteniyor ama bu gerçekleşemiyor<br />

Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Kadının istihdamındaki düşüklük ve istihdam edilememesi, çok<br />

boyutlu, çok faktörlü bir durumdur.<br />

Türkiye ciddi ve uzun süren bir köyden kente göç süreci yaşadı, ve hala da yaşamaktadır. Bu<br />

nedenle köylerde, içinde bulundukları tarımsal faaliyetler nedeniyle işgücü istatistiklerinde yer alan<br />

kadınlar, kentlere geldiklerinde ev kadını oldular. Ev kadınlığı statüleri ile de, işgücü tanımının dışında<br />

kaldılar.<br />

Ancak cevap bu kadar basit değil tabii. Esas olarak kadınların istihdamını engelleyen faktörler, iki<br />

temel grupta incelenmelidir. İlk grup içinde, kadınların emeklerini ev dışında ücretli bir işte çalışmak<br />

için sunamamalarına yol açan faktörler vardır. İkinci grupta ise, kadınların emeklerini talep edecek<br />

bir piyasanın zayıflığı ve bazı durumlarda büsbütün yokluğu vardır.<br />

Birinci grup faktörler, daha açık olarak nelerdir<br />

Bu faktörlerin birçoğu ‘kadın olmak’ ile yakından ilgilidir. Kız çocuklar genel olarak erkek<br />

çocuklardan daha kısa eğitim alırlar. Son yıllarda ilköğretimde kız ve erkek öğrencilerin okullulaşma<br />

oranlarının birbirine yaklaşmış olması sevindiricidir. Bununla birlikte kızlar, orta öğretim<br />

kademesinde ilköğretime kıyasla, hem sayıca hem oranca azalırlar. 2006-2007 öğretim yılında orta<br />

öğretimdeki kız öğrencilerin oranı toplam öğrencilerin %43.4 ü kadardır. Orta öğretimde başka bir<br />

önemli nokta da mesleki teknik öğretiminin hala erkek ağırlıklı bir alan olmasıdır. 2006-2007 ders<br />

yılında mesleki ve teknik öğretimde kızların oranı %38.9’dur. Bu arada meslek okullarına giden<br />

öğrencilerin geleneksel kadın ve erkek mesleği tercihleri de sürmektedir 12 .<br />

Ayrıca birçok sınıftan aile için ‘kadın olmak’, beraberinde erken evlenmeyi, erken çocuk sahibi<br />

olmayı getirir. Toplumun bir kadından beklentileri iyi bir eş ve anne olmaktır, yaşlıları sevip saymak,<br />

10 11<br />

onlara bakmaktır. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta ve engellilerin bakımı kadınların sorumlu<br />

görüldüğü alanlardır. Okul öncesi yaşlardaki çocuklar için kurum bakımının pahalılığı, kamu<br />

kuruluşlarının kreşlerinin çok sınırlı sayıda olması, işyerlerinde işverenler tarafından kreş ve çocuk<br />

yuvaları gibi hizmetlerin sağlanmaması, bu yaşlarda çocukları olan kadınları eve bağlar, ev dışında<br />

bir iş aramaktan ve çalışmaktan alıkoyar.<br />

Hem düşük düzeyli eğitim ve bu nedenle işgücü piyasasının istediği bilgi ve becerilerden yoksun<br />

olma, hem de ailenin/hanenin iş yükünü üstlenme kadınların istihdam edilebilirliklerini zorlaştırır.<br />

Buna ataerkil bir toplumda kadınlarla ilgili beklentiler ve değer yargıları da eklenmelidir. Örneğin,<br />

kadınlardan, eğer çalışacak iseler, evlerine yakın mekanlarda çalışmaları, uzun çalışma saatlerini<br />

kabul etmemeleri, erkek yoğun iş yerlerinde çalışmamaları, evlenene kadar çalışıp sonra işten<br />

ayrılmaları, çalışsalar bile ev ve çocuklarla ilgili işleri aksatmamaları beklenir.<br />

Kadın işgücüne talep ile ilgili engeller neler<br />

Her şeyden önce, ekonominin büyüyüp büyümediği, büyüme varsa bunun ne tür bir büyüme<br />

olduğu çok önemlidir. Türkiye’de ekonomi büyüyorsa da bu büyümenin ‘istihdamsız’ yani istihdam<br />

yaratmayan bir büyüme olduğu, önde gelen iktisatçılar tarafından ifade edilmektedir 13 . Böyle bir<br />

durumda, işgücünü sunmaya hazır kadınların iş bulma fırsatları çok az olacaktır.<br />

İkinci nokta, sektörlerden hangisinin kadınların istihdamına elverişli sektörler olduğudur. Tarım hala<br />

birinci sektör olmaya devam etmekte ancak kadınlar bu sektörde esas olarak ücretsiz aile işçisi<br />

statüsü ile yer almaktadırlar. Kadınların en yoğun bulundukları sektör, hizmetlerdir. Bu nedenle bu<br />

sektörde kadınların istihdamını artıracak işkollarının gelişmesinin kadın istihdamına faydası olacaktır.<br />

Ayrıca bu sektörde kadın işleri ile erkek işleri ayrımına neden olan ön yargıların silinmesi de,<br />

kadınların istihdam edilebilecekleri işlerin sayısını artıracaktır.<br />

Üçüncü nokta, kadınların çalışmasının uygun görüldüğü sektörlerin gelişmişlik düzeyi ve büyüklüğü<br />

ile ilgilidir. Tekstil, gıda, kimya gibi kadın işgücünün yoğun olarak çalıştığı sektörlerde büyüme yoksa,<br />

bu sektörlerde kadınların istihdamı zorlaşacaktır.<br />

Uygulanan sosyo-ekonomik politikalardan, krizlerden ve küreselleşmeden doğrudan ve yoğunlukla<br />

etkilenen Türkiye ekonomisinde kadınların işgücüne katılımını artırabilmek için, bir taraftan kadın<br />

emeği hakkında önyargıların olumsuz etkisinin azaltılması bir taraftan da bu emeğe talebi artıracak<br />

girişimlerde bulunulması gerekir.<br />

12 TÜSİAD (2008) Türkiye’de <strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong> Eşitsizliği: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri. TÜSİAD ve<br />

KAGİDER ortak yayını. Yayın No: TÜSİAD-T /2008-07/468. 44,46,48.<br />

13 Bağımsız Sosyal Bilimciler 2007 Raporu. http:www.bagimsizsosyalbilimciler.org. ; Yeldan, E. (2009) Turkey’s<br />

Responses to the Global Crisis: An Initial Assessment of Employment and Labor Markets. Yayınlanmamış rapor.


3<br />

Avrupa Birliği’nin kadın erkek eşitliği konusuna ilgisi ne kadar zaman<br />

önce başladı<br />

Avrupa Birliği’nin başlangıcını 1957 tarihli Roma Antlaşması oluşturur. Bu Antlaşmanın 2. Maddesi,<br />

kadın erkek eşitliğini öncelikli bir görev olarak saptamıştır. Aynı Antlaşmanın 3. Maddesi, toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinin bütün AB politikaları ve çalışmalarında bulunması gereken bir boyut olduğunu<br />

vurgulamıştır. 2004 tarihli Avrupa Birliği Anayasası da 1. Maddesinde kadın-erkek eşitliğini Birliğin<br />

en temel değerleri arasında saymıştır.<br />

Avrupa Birliği Antlaşması’nda kadın erkek eşitliği nasıl ele alınıyor<br />

1992’de 27 ülkenin bir araya gelerek Maastricht’te imzaladığı Avrupa Birliği Antlaşması’nın 141.<br />

Maddesi ile eşit işe eşit ücret hakkı sağlanmış, 13. Maddesi ile iş hayatı dışında kalan tüm alanlarda,<br />

özellikle mal ve hizmetlere ulaşım konusunda cinsiyete dayalı ayrımcılığın kaldırılması hedeflenmiştir.<br />

Bunun yanında 2. Madde, Birliğin temel amaçları ile ilgilidir ve bu amaçlar arasında kadın-erkek<br />

arasındaki eşitliği ilerletmek de yer almaktadır. Antlaşmanın 3. Maddesinde Birlik politikaları hayata<br />

geçirilirken kadın-erkek arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve eşitliğin artırılması için<br />

çalışılacağı belirtilmektedir.<br />

AB mevzuatında bu antlaşma maddelerine ek olarak 13 tane de<br />

yönerge bulunuyor. Bu yönergelerin başlangıç noktası nedir<br />

12 13<br />

Ekonomik bütünleşme amacıyla kurulmuş Avrupa Birliği’nde çalışma yaşamında kadın erkek eşitliği<br />

ortak bir politika olarak benimsenmiş ve geliştirilmiştir. Eşitlik politikaları AB Sosyal politikaları<br />

kapsamında ele alınmıştır.<br />

1974 yılında Sosyal Eylem Programı’nda kadın ve erkeklere iş yaşamında eşit fırsatlar sağlanması<br />

ilkesi yer almıştır. İstihdam, mesleki eğitim ve mesleğin geliştirilmesi, iş koşulları gibi alanlarda kadınerkek<br />

eşitliği ile ilgili AB direktifleri bu tarihten başlayarak birbirini izlemiştir.<br />

AVRUPA BİRLİĞİ VE KADIN<br />

İSTİHDAMI<br />

Bu direktifler ile AB ülkelerinde kadınlarla erkekler arasında “eşit işe eşit ücret” ve “eşit sosyal<br />

güvenlik ve emeklilik hakları” uygulamalarına yönelik yasal çerçeve belirlenmiştir. Sosyal Eylem<br />

Programı’ndan başlayarak tüm eşitlik düzenlemelerinin odağını oluşturan fikir, istihdamı ve verimliliği<br />

artırmaktır.<br />

Bu açıdan bakıldığında, kadın erkek eşitliği ile ilgili yasal düzenlemeler de, uzun zaman kamusal<br />

alanda ve çalışma hayatı ile ilgili düzenlemeler olmuştur. AB’nin eşitlik politikalarının kapsamı son<br />

senelerde genişlemiş olsa da, bu politikalar esas olarak işgücü piyasasına girebilmiş kadınlar için<br />

haklar ve güvenceler sağlamaktadır, bu piyasanın dışındaki kadınlar için değil!


AB, kadın-erkek eşitliğine yönelik olarak yasal düzenlemelerin<br />

dışında başka ne tür faaliyetler yürütüyor<br />

AB’nin kadın-erkek eşitliğine yönelik beş yıllık strateji ve eylem planları bulunuyor. 2001-2005<br />

yıllarını kapsayan dönem için Birliğin ‘<strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong> Eşitliği Çerçeve Stratejisi’ hazırlandı.<br />

Bu belgede, demokrasinin bütün AB ülkeleri için ve Birliğin kalkınması için temel değer olduğu<br />

belirtiliyor. Demokrasinin tam olarak gerçekleşebilmesi için ise kadın veya erkek tüm vatandaşların,<br />

ekonomide, karar alma mekanizmalarında, sosyal, siyasal ve kültürel hayatın her alanında eşit<br />

olarak temsil edilebilmeleri gerektiği vurgulanıyor. Bu eşit temsiliyetin, politikaların oluşturulması<br />

sırasında toplumsal cinsiyet ile ilgili farklara önem verilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine<br />

duyarlılık ile gerçekleşebileceği iddia ediliyor. Bunun için Stratejide Topluluk politikalarına toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğini yerleştirme gereği vurgulanıyor. Ayrıca, sürmekte olan eşitsizliklerin ortadan<br />

kaldırılabilmesi için kadınlar lehine özel önlemler alınması da öneriliyor 14 .<br />

Avrupa Birliği Kadın–Erkek Eşitliği Yol Haritası’nda neler var Bu<br />

harita bir politika çerçevesi oluşturuyor mu<br />

Avrupa Konseyi, Mart 2006’da <strong>Cinsiyet</strong> Eşitliği Yol Haritasını 16 oluşturmuştur. Bu harita, 2006-2010<br />

yılları arasında kadın-erkek eşitliğini sağlamak için altı öncelikli alan belirlemiştir.<br />

• Kadın ve erkek için eşit ekonomik bağımsızlık<br />

• Özel ve profesyonel yaşamın uyumu<br />

• Karar aşamasında eşit temsil<br />

• <strong>Toplumsal</strong> cinsiyet kaynaklı tüm şiddet olaylarının yok edilmesi<br />

Strateji beş eylem alanı belirliyor: Ekonomik Hayat; Eşit Katılım ve Temsil; Sosyal Haklar; Kamusal<br />

Yaşam; <strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong> Rolleri ve Kalıp Yargılar.<br />

AB, kadın istihdamını artırmayı ve teşvik etmeyi neden önemli<br />

buluyor<br />

AB başlangıçta ekonomik bir birlik olarak kuruldu ve en önemli hedeflerinden birisi başka ülkeler<br />

karşısında Avrupa’daki ülkelerin rekabet gücünü artırmaktı. AB, bugün de küresel düzende işgücü<br />

piyasalarını modernize etmeye ve ekonomik rekabet gücünü en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyor.<br />

Kadın haklarının en geniş biçimde kullanımı, kadınların ekonomik üretime ve sosyal kalkınmaya en<br />

etkin katılımı, bu gücün artması için yaşamsal önem taşıyor. Bu nedenle Avrupa Konseyi, 2000<br />

yılında Lizbon’da toplanarak hazırladığı Lizbon Strateji belgesinde 2010 yılında kadınların işgücüne<br />

katılım oranının %60’a ulaşmasını hedeflemişti. 2007 yılında bu hedefe 14 ülke ulaşmıştı ve Fransa<br />

ulaşmak üzereydi.<br />

Öte yandan Avrupa ülkeleri, kadınların işgücü piyasasına daha çok katılmaları için onlara şans<br />

verilmesinin büyümelerini sağlayıcı ve yurtiçi gayri milli hasılalarını artırıcı bir etki yaratacağını<br />

fark ettiler. Kadınların işgücüne katılımı yoksulluğu azaltıcı bir etki de yaratıyor. Ancak bu ülkeler<br />

bütün bunların toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırma yaklaşımı 15 tam olarak benimsenmeden<br />

gerçekleşemeyeceğinin de farkındalar.<br />

14 15<br />

• <strong>Toplumsal</strong> cinsiyete ilişkin kalıp yargıların yok edilmesi<br />

• Dış ve kalkınma politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi<br />

Lizbon Stratejisi’nin kadın haklarına yönelik hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından bu yol haritası<br />

önemli bir gelişmedir ve bir politika çerçevesi oluşturur.<br />

2006–2010 kadın–erkek eşitliği için yol haritası, Birliğin tüm politika ve faaliyetlerinde toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi için bir politika çerçevesi niteliği taşır.<br />

Avrupa İstihdam Stratejisi nedir Kadınlar bu stratejiden nasıl<br />

etkilenecekler<br />

Avrupa İstihdam Stratejisi, beş yıllık bir süre için işsizlikle mücadele alanında önemli ilerleme<br />

kaydedilmesi amacıyla Avrupa Konseyi tarafından 1997 yılında başlatıldı. Bu stratejinin dört temel<br />

ayağı; istihdam edilebilirlik, girişimcilik, gelişim ve değişim sürecine uyum sağlayabilme ve işgücü<br />

piyasasında herkese eşit fırsatlar sağlayabilmedir. Bu politika bağlamında, yatırım kapasitesinin<br />

artırılması, daha fazla ve yeni iş imkânlarının yaratılmasının desteklenmesi, bunun için rekabeti<br />

koruyucu uygun bir ekonomik ortamın sağlanması ve girişimciliğin teşvik edilmesi hedeflenmiştir.<br />

Bunların yanı sıra, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve işgücünün eğitimli duruma getirilmesi, fırsat<br />

eşitliği sağlanması da altı çizilen diğer hedeflerdir.<br />

14 Birliğin toplumsal cinsiyet eşitliği çerçeve stratejisi hakkında daha detaylı bilgi için http://europa.eu.int/<br />

scadplus/leg/en/cha/c10932.htm adresi kullanılabilir.<br />

15 <strong>Toplumsal</strong> cinsiyeti ana akımlaştırma konusu için bakınız: Bölüm 5.<br />

Avrupa İstihdam Stratejisi toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akım<br />

haline getirme konusunun ilerleme için çok önemli olduğunu savunur.<br />

16 http://europa.eu.int/comm/employment_social/gender_equality/legislation


Aktif işgücü piyasası politikaları nasıl tanımlanmalı Avrupa ülkeleri<br />

bunları ne kadar kullanıyor Kadınlara faydası ne<br />

Aktif işgücü piyasası politikaları, yüksek düzeyde işsizlik, iş kaybı, işgücü piyasasına düşük katılım<br />

sorunları yaşayan ülkelerde, koruma amaçlı pasif işgücü politikalarının (işsizlik sigortası ve iş kaybı<br />

tazminatı gibi) yerini alan politikalardır. Hemen bütün AB ülkelerinde, bütün işsizleri hedefleyen<br />

doğrudan iş yaratmaya yönelik programlardan seçilerek belirlenmiş özel işsiz gruplarına yönelik<br />

istihdam yaratma programlarına doğru bir geçiş vardır.<br />

AB, istihdam politikası olarak, doğrudan gelir transferi sağlayan pasif politikalar yerine, istihdamı<br />

artırmayı ve genel olarak yatırımlarla birlikte artan ekonomik büyümeyi sağlayacak aktif işgücü<br />

piyasası politikalarını tercih etmektedir.<br />

Bu politikalar,<br />

• Meslek kursları gibi işgücü arzını yükseltmeye yönelik tedbirleri;<br />

• Girişimci olmak isteyenlere yol göstericilik, kamu işleri ve kamu istihdam hizmetlerini<br />

yaygınlaştırmak gibi işgücü talebini artırmaya yönelik tedbirleri;<br />

• İş arama danışmanlığı ve istihdam hizmetleri gibi arz ve talep buluşmasını kolaylaştırmaya<br />

yarayan tedbirleri içerir.<br />

Aktif işgücü piyasası yaratma girişimleri en çok işgücü piyasasına girmekte erkeklerden daha fazla<br />

zorluk çeken kadınlara fayda sağlamaktadır. Ancak aktif işgücü piyasası programlarının başarılı<br />

olabilmesi için, mesleki kurslar ve benzeri eğitim hizmetlerinin toplumsal cinsiyet duyarlılığı ile<br />

sunulması, meslek seçiminde yapılan yardımlarda kadın ve erkek mesleklerine dair kalıp yargıların<br />

kullanılmaması, küçük işyeri açmak isteyen kadınlara verilen girişimcilik eğitimlerinin başka tür<br />

desteklerle tamamlanması gibi hususlara dikkat edilmesi çok önemlidir.<br />

16 17<br />

KADIN İSTİHDAMININ<br />

ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ORTADAN<br />

KALDIRMAKTA İŞKUR’UN ROLÜ<br />

4<br />

Avrupa Birliği Ülkelerinde kamu istihdamı hizmetleri veren kurumların<br />

ne tür faaliyetleri var<br />

Avrupa Birliği ülkelerinde kamu istihdam hizmetlerini sunan kurumlar son yıllarda kendilerini<br />

yenilemiş ve çok başarılı çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Örneğin İngiltere’de JOB CENTER<br />

PLUS, Çalışma ve Emeklilik Bölümü’nün uygulayıcı kurumu olarak görev yapmaktadır. Amaçlarından<br />

ilki, işgücü arzını artırmak ve işsiz ve ekonomik olarak aktif olmayan nüfusu istihdam alanına<br />

sokmaktır. Yüksek kaliteli, talep odaklı hizmetleri işverenlere sunmak ikinci önemli amacıdır. Genel<br />

olarak, istihdam edilmekte engellerle karşılaşan kişilere yardım ederek işgücü piyasasının rekabetçi<br />

ortamında iş bulmalarını sağlamayı hedeflemiştir.<br />

Bir başka örnek olarak İrlanda’da faaliyet gösteren FAS verilebilir. Bu kurum, ulusal eğitim ve<br />

istihdam otoritesi olarak, İrlanda’nın rekabet edebilen, bilgi temelli bir ekonomiye sahip olabilmesi<br />

için, çalışma yaşındaki nüfusun, beceri ve uzmanlığını artırmak için çalışır. Bunu, kuruma her<br />

başvuran kişi için ona özel olarak tasarlanmış beceri eğitimi ve istihdam programı sunarak yapar.


Kadın istihdamının önündeki engelleri kaldırmak ve kadın istihdamı<br />

amacıyla İŞKUR ne tür çalışmalar yaptı, yapıyor<br />

İŞKUR kadın istihdamında, özellikle kentlerde, sürekli bir azalma olduğunun uzun süredir farkındadır.<br />

Bu nedenle kadınlar için istihdam artışı nasıl sağlanabilir sorusuna çeşitli cevaplar bulmaya ve<br />

bunları hayata geçirmeye çalışıyor. Örneğin, 1991 yılında, yani bundan on dokuz yıl önce, istihdam<br />

garantili kursların Türkiye’nin birçok yerinde yaygın olarak düzenlendiği dönemde, UNICEF’in genç<br />

kadınların meslek edinerek güçlenmesini hedefleyen bir projesi dahilinde, sadece genç kadınların<br />

devam edecekleri istihdam garantili kurslar açtı. Ayrıca bu kurslardan ücretsiz yararlanarak meslek<br />

edinen genç kadınların işe yerleştirilmesini de sağladı.<br />

İŞKUR’un kadın istihdamını teşvik etmek yönünde yaptığı çalışmalar 2000’li yıllarda yoğunlaştı.<br />

Kurum AB’ye üyelik sürecinin müktesebata uyum çalışmaları kapsamında, toplumsal cinsiyet<br />

eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdam oranının artırılması için bir dizi proje gerçekleştirdi. Bu<br />

projelerin kısa özetleri aşağıdadır:<br />

Sona Eren Projeler:<br />

• Genç Kız ve Kadınların Mesleki Eğitimi ve İstihdamı Projesi : UNİCEF ile işbirliği yapılarak<br />

gerçekleştirilen “Genç Kadınların Mesleki Oryantasyonu ve İstihdamı Projesi”, İstanbul, Kocaeli<br />

ve Şanlıurfa’ya kırsal kesimden göç eden ve gecekonduda yaşayan genç kız ve kadınlara beceri<br />

kazandırma ve bu becerilerle iş bulma fırsatlarını artırmaya yöneliktir. Bu grupları geleneksel<br />

uğraşların dışına taşıyacak ve işgücü piyasasınca talep edilir meslekler kazandıracak proje 1991<br />

yılından başlayarak beş sene sürmüştür. Bu süre içinde bilgisayarlı büro elemanı, elektrik ve<br />

elektronik montaj elemanı, kuaför ve turizm sektörüne yönelik eleman yetiştirmek için açılan 195<br />

istihdam garantili kursa 3717 genç kadın katılmıştır. Bu proje, kendisinden sonra gelecek, kadın<br />

istihdamını artırma amaçlı projelerin öncülerinden olduğu için önemlidir.<br />

• Aktif İşgücü Programları Projesi (AİPP) : AİPP, Avrupa Komisyonu ve Türkiye Cumhuriyeti<br />

Hükümeti arasında 20 Ekim 2003 tarihinde imzalanan bir anlaşmaya dayalı olarak başlatıldı.<br />

Projenin genel amacı, çalışmaları başlamış olan Aktif İşgücü Programları Projesi (AİPP), Avrupa<br />

İstihdam Stratejisi’ne uygun etkin istihdam tedbirleri ile hizmetlerin planlanması, geliştirilmesi ve<br />

uygulanması hususunda İŞKUR’a teknik yardım sağlayarak kurumsal kapasitesini güçlendirmekti.<br />

Hibe programı kapsamında kadın istihdamını artırma amaçlı 30 proje yapıldı; 19.780 kadın bu<br />

projenin yararlanıcısı oldu; 4.023 kadın istihdama kavuştu ve 655 kadın da kendi işini kurdu.<br />

• Kadınlar için Kadınlar : Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı ile Hollanda’da kurulmuş bir sivil toplum<br />

18 19<br />

kuruluşu olan Nehem International tarafından yürütülen bu proje, Hollanda Dış İşleri Bakanlığı’nın<br />

MATRA programı tarafından desteklendi. Projenin hedefleri arasında Ankara-Mamak’ta bir kadın<br />

istihdam merkezi kurulmasını sağlamak ve bu merkez vasıtasıyla her yıl en az 120 kadının<br />

işgücü piyasasına girmesine çalışmak vardı. Merkez ayrıca, Türkiye’deki istihdam kurumlarının<br />

kadın istihdamını destekleme kapasitelerinin geliştirilmesine de katkıda bulunmayı hedefliyordu.<br />

Kadınların işgücü piyasasındaki konumlarına ilişkin toplumsal bilinç ve duyarlılık geliştirmek de<br />

projenin uzun vadeli hedefleri arasındaydı. Proje kapsamında 500 kadına özgüven oluşturma<br />

ve beceri eğitimi verildi. Bu kadınlardan 160’ı girişimcilik eğitimi aldı. Kadın Eğitim ve İstihdam<br />

Merkezi kuruldu.<br />

İŞKUR bu projeye meslek seçimi seminerleri, iş arama becerilerinin geliştirilmesi, özgeçmiş<br />

hazırlama, farkındalık ve özgüven geliştirme konularında eğitim desteği vererek katıldı.<br />

İŞKUR, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vakfı’na verdiği bu desteği ihtiyaç duyulduğunda başka sivil toplum<br />

kuruluşlarına da vermeye devam ediyor.<br />

• Yetiştirme Yurtlarından İstihdama : <strong>Cinsiyet</strong> Sorunları Üzerine Özel Bir Odaklanma İle Sosyal<br />

Katılım ve Bütünleşmeye Yönelik Pilot Aktif İstihdam Tedbirleri Projesi : İŞKUR 2005 yılında<br />

SHÇEK yurtlarında yetişmiş bir grup kız öğrencinin rehberlik, danışmanlık ve eğitim gibi aktif<br />

istihdam tedbirlerinden yararlanmasına yönelik bir proje hazırladı.<br />

Projenin hedefi, İŞKUR’un kurumlar arası işbirliği ve politika üretme yeteneğini güçlendirmek,<br />

dezavantajlı gruplara (bu proje kapsamında dezavantajlı gruplar, yetiştirme yurdunda büyümüş 18<br />

yaşından daha büyük kızlardı) hedeflenmiş hizmetleri geliştirmek ve özel hedef gruplar için aktif<br />

işgücü piyasası önlemlerini kolaylaştırmak ve değerlendirmekti.<br />

Dikkatli bir gözün kolayca görebileceği gibi, İŞKUR’ un kendi bünyesinde toplumsal cinsiyet<br />

eşitliği konusunda kapasite artırma istek ve kararlılığı, bu projenin hedefine açık seçik bir biçimde<br />

yansımıştır. Ayrıca bu proje kapsamında hazırlanan ve verilen eğitim de daha sonraki yıllarda<br />

İŞKUR’un MATRA ortaklığında gerçekleştirdiği projede olduğu gibi, meslek eğitimine toplumsal<br />

cinsiyet gözlüğü ile bakmanın gereğini vurgulamaktadır.<br />

Bu proje, UNFPA, Boyner Holding Şirketler Grubu, SHÇEK ve İŞKUR ortaklığında, sosyal sorumluluk<br />

projesi olarak 2009 yılından bu yana beş yıl süre ile ‘Nar Taneleri Projesi’ olarak sürdürülmektedir.<br />

• Enformel İstihdamda Kayıt Dışı Kadın İşgücü : İŞKUR bu projesi dahilinde enformel sektörde<br />

çalışan kadın sorununa dikkat çekmeyi amaçlayan bir TAIEX 17 çalıştayı düzenledi.<br />

17 TAEIX: Aday ülkelere AB müktesebatının üstlenilmesi ve mevzuat uyumu çalışmalarında kısa süreli destek<br />

verilmesini amaçlayan mekanizma.


Devam Eden Projeler:<br />

• Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi : Bu proje İŞKUR ve British<br />

Council işbirliğinde başlatılan, Ingiltere Dışişleri Bakanlığı tafafından finanse edilen ve hedefi<br />

İŞKUR’un kadınların istihdama katılımını artırmaya yönelik stratejiler geliştirme kapasitesini<br />

güçlendirmek olan bir projedir. İŞKUR’da toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlılık artışı<br />

sağlandığı takdirde kurumun kadın istihdamını artırıcı stratejileri oluşturma konusunda daha<br />

yetkin ve yaratıcı olacağı öngörülmüş, bu amaçla kurum personeli arasından seçilmiş bir grup ile<br />

bu pilot proje başlatılmıştır. Okumakta olduğunuz bu kitap da bu projenin bir ürünüdür.<br />

• Aktif İstihdam Tedbirleri ve Yerel Düzeyde Türkiye İş <strong>Kurumu</strong>’na Destek Projesi (AİPP/2) : AB<br />

2006 Mali İşbirliği Programlaması kapsamında uygulanan bu hibe projesinde 15-29 yaş arası,<br />

işsiz kadın ve gençlerin işgücü piyasasına katılımı ve istihdamı hedeflenmiştir. Projenin amacı,<br />

aktif istihdam tedbirlerinin tasarlanması ve uygulanmasına ilişkin kapasitenin güçlendirilmesidir.<br />

25 ilde 101 hibe başvurusu desteklenmek için seçilmiştir. Bu hibe projeleri kapsamında yaklaşık<br />

11.298 kursiyerin eğitim alması planlanmıştır. Aralık 2009 sonu itibariyle eğitim alan toplam<br />

kursiyer sayısı 10.609dur. Bunların 4727si kadın; 5882 erkektir.<br />

• Türkiye’de Kadınlar İçin İnsana Yakışır İş İmkanları Sağlanması Yoluyla <strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong><br />

Eşitliğinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Aktif İşgücü Piyasası Politikaları Projesi : Uluslararası<br />

Çalışma Örgütü ile ortaklaşa yürütülen bu proje, pilot il olarak seçilen Ankara, Konya ve<br />

Gaziantep illerinde, 18-29 yaş arası kadınları hedef almaktadır. Proje kapsamında hedef<br />

kitlelere mesleki eğitim, iş arama ve girişimcilik becerileri eğitimi, kadının insan hakları eğitimi<br />

ve kendi hesabına çalışma eğitimi verilmesi planlanmıştır. Uygulama aşamasında seçilmiş<br />

illerde il düzeyinde ön araştırma raporları hazırlanmış ve bu raporlar da dikkate alınarak kadın<br />

istihdamının artırılmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu raporların yol göstericiliğinde,<br />

işsiz kadınlara, İŞKUR tarafından seçilmiş alanlarda meslek eğitimi hizmeti sunulmuştur. Ayrıca<br />

girişimcilik eğitimleri verilmiştir. Kurum personeline ve sosyal taraflara eğitim seminerleri<br />

düzenlenmesi de projenin kapsamı içindedir.<br />

• Herkes İçin İnsana Yakışır İş: Antalya’da Gençlik İstihdam Programı : Bu program, Türkiye’nin de<br />

imzaladığı Bin Yıl Kalkınma Hedefleri kapsamında İŞKUR ile UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı), ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), FAO (Gıda ve Tarım Örgütü), IOM (Uluslararası Göç<br />

Örgütü) gibi Birleşmiş Milletler örgütleri tarafından ortaklaşa yürütülmektedir. Program ile, işgücü<br />

piyasasındaki bazı özel gruplar (göçmen ailelerdeki gençler ve genç kadınlar) arasında işsizlik<br />

oranının azaltılması ve genç kadınların işgücüne katılım oranlarının artırılması hedeflenmektedir.<br />

20 21<br />

İŞKUR’un bu projeler dışında kadınlara sunduğu diğer hizmetler<br />

nelerdir<br />

İŞKUR, iş için başvuran kadın ve erkekler için farklı hizmetler sunmaz. Aşağıda özetlenen kurum<br />

hizmetlerinden her iki cins de eşit şekilde yararlanır.<br />

İŞKUR 4904 sayılı yasa ile 2003 tarihinde kurulurken, görevleri arasına işe yerleştirme hizmetleri<br />

yanında aktif işgücü piyasası politikalarının uygulanması da eklenmiştir. <strong>Kurumu</strong>n kadınların<br />

istihdamını artırıcı program ve çalışmalarının pek çoğunda bu politikaların yansımalarını görmek<br />

mümkündür. Bu programların en yaygınları; İşgücü Yetiştirme Hizmetleri; İş ve Meslek Danışmanlığı<br />

Hizmetleri; Meslek Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri ve İşletmelerde Eğitim Hizmetleridir. İŞKUR’un<br />

1988 yılından 2008 yılı sonuna kadar düzenlediği kurslara/programlara katılan 215.424 kişinin<br />

111.072’si kadınlardan oluşmaktadır. 2009 yılında Kurum işgücü yetiştirme hizmetlerine hız<br />

KURS TÜRÜ<br />

CAZİBE MERKEZİ PROJESİ<br />

ÇALIŞANLARIN MESLEKİ EĞİTİMİ<br />

ESKİ HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR<br />

GAP II<br />

GAP II TYÇP<br />

GİRİŞİMCİLİK<br />

HİBE PROJELERİ<br />

HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR<br />

HÜKÜMLÜLERE YÖNELİK KURSLAR<br />

İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / GENEL<br />

İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / İŞSİZLİK<br />

İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / KENDİ İŞİNİ KENDİN KUR. YÖNELİK<br />

İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI / TYÇP*<br />

İŞSİZLİK SİGORTASI MESLEK EDİNDİRME<br />

ÖZÜRLÜ KURSLARI<br />

STAJ<br />

GENEL TOPLAM<br />

Kaynak: İŞKUR İstihdam Dairesi tarafından sağlanan veriler.<br />

* Toplum yararına çalışma programı<br />

vermiştir ve bu programlardan 213.852 kişi yararlanmıştır. Yararlanıcıların 93.753’ü yani %44’ü<br />

kadındır. Özetle, 1988 yılından 2009 yılı sonuna kadar <strong>Kurumu</strong>n işgücü yetiştirme programlarından<br />

yararlanan toplam kadın sayısı 204.825 ‘dir.<br />

236<br />

0<br />

30<br />

6290<br />

118<br />

19<br />

4460<br />

116<br />

10825<br />

53735<br />

170<br />

4165<br />

12120<br />

6<br />

905<br />

558<br />

93753<br />

214<br />

387<br />

234<br />

5584<br />

721<br />

0<br />

5689<br />

3966<br />

10783<br />

54895<br />

200<br />

2490<br />

32508<br />

7<br />

1714<br />

727<br />

100099


İŞKUR’un kadınlara açtığı kurslar ve verdiği diğer hizmetler ile ilgili<br />

bilgilere nasıl erişilebilir<br />

İŞKUR kurum politikası olarak, bu hizmetlere ilişkin tüm istatistikleri kullanıcılara vermeye hazırdır.<br />

Örneğin işgücü yetiştirme kurslarından yararlananların, işe yerleştirilenlerin, toplam işsizlerin kadın<br />

ve erkek olarak bilgilerine İŞKUR web sitesinden(www.iskur.gov.tr), bu sitede yer almayan verilere<br />

ise Kurumdan talep ederek erişebilmek mümkündür. Ancak <strong>Kurumu</strong>n topladığı bilgilerin bir kısmı<br />

kadın ve erkekler için henüz ayrıştırılmamıştır. Söz gelimi, meslek danışmanlığı hizmetlerinden<br />

yararlanan kullanıcıların ne kadarının erkek, ne kadarının kadın olduğu bilinmemektedir. Bu durum<br />

bazen kadın istihdamını teşvik edici çalışmaların planlanması esnasında sorun yaratabilmektedir.<br />

İŞKUR ile ilgili tüm verilerin gerektiğinde toplumsal cinsiyet bazında ayrıştırılması, çalışmaların<br />

verimliliğini artıracaktır.<br />

İŞKUR toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ne kadar duyarlı Bu<br />

durum İŞKUR’un çalışmalarına nasıl yansıyor<br />

İŞKUR, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlıdır ve bu duyarlılık kurum metinlerine,<br />

faaliyetlerine ve kadın odaklı projelere yansımaktadır. Örneğin, Nisan 2006 yılında yayınlanan<br />

bir talimat ile kamu ve özel sektör işverenlerinin Kuruma gönderdikleri işgücü istem formlarında,<br />

aradıkları elemanın cinsiyetini belirtmeleri uygulamasına son vermiştir.<br />

Bu durum İŞKUR İşlemler <strong>El</strong> Kitabında; “Özel işyerlerine yapılacak işyeri ziyaretlerinde, İş<br />

Kanunu’nun “Eşit davranma ilkesi” başlıklı 5’inci maddesine göre, işverenin, biyolojik veya işin<br />

niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça iş ilişkisinde cinsiyete dayalı ayırım yapamayacağı,<br />

aksi durumda aynı Kanunun 99. maddesinde belirtilen yaptırımla karşı karşıya kalacağı uygun<br />

bir şekilde işverenin dikkatine sunulacaktır. İşveren, cinsiyet ayrımcılığı içeren talep vermemesi<br />

hususunda bilgilendirilecektir” şeklinde yer almış ve bu düzenlemeye tüm birimlerinin uyması<br />

sağlanmıştır.<br />

22 23<br />

En yakın tarihli proje ‘Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu’ adını taşımaktadır. AB Katılım<br />

Öncesi Yardım Aracı’nın (IPA) İnsan Kaynakları Bileşeni 2007 ve 2009 Programları kapsamında<br />

İŞKUR tarafından uygulanan bu operasyonun hedefi, özellikle kadınların işgücü piyasasına girişlerini<br />

artırarak daha çok kişiyi istihdama çekmek ve istihdamda tutmak amacına yönelik politikaları<br />

tasarlama, geliştirme ve uygulama konusunda mevcut kapasitenin iyileştirilmesidir. Operasyonun<br />

amacı ise, kadınların istihdam edilebilirliklerini artırmak, onlar için işgücü piyasasına girişlerini ve/<br />

veya istihdam hizmetlerine ulaşmalarını kolaylaştırıcı pratik hizmetler geliştirmek, işgücü piyasasına<br />

katılımlarını önleyen engellerle mücadele için farkındalık artırmak, bu gaye ile özellikle yerel<br />

düzeyde İŞKUR’u daha etkili kamu hizmeti sunması için desteklemektir.<br />

Operasyonun hedef grubu, ailedeki bakım sorumlulukları nedeniyle uzun süre işsiz kalmış kadınlar<br />

ile daha önce tarımda istihdam edilmiş olanlar dahil, kentlerde yaşayan işsiz ve işgücüne dahil<br />

olmayan kadınlardır. Operasyon sonunda, 12 NUTS II bölgesindeki 43 ilde 4000 kadına girişimcilik<br />

eğitimi, 1200 kadına çocuk/yaşlı bakımı eğitimi, 12.000 kadına istihdam garantili kurs, 18.000 kadına<br />

kariyer danışmanlığı ve rehberliği hizmetleri verilmesi beklenmektedir.<br />

Operasyon sonucunda kadın istihdamının desteklenmesi için bir “model” oluşturulacağı, farklı kadın<br />

gruplarına yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin geliştirileceği, İŞKUR ve ilgili taraflarda<br />

toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımının benimseneceği, toplumsal önyargıların ortadan kaldırılmasına<br />

yönelik desteğin artacağı beklenmektedir.<br />

Doğrudan kadın istihdamı ile ilişkili olmasa da İŞKUR tarafından hazırlanan işgücü piyasası il<br />

raporları kadın istihdamını artırıcı çalışmalar açısından önemlidir. Çünkü bu raporlar illerin işgücü<br />

piyasalarının ayrıntılı bir analizini ve işgücü ihtiyaçlarının neler olduğunu içerirler. Kadın istihdamının<br />

hangi sektörlerde azalıp hangi sektörlerde artacağını, ne tür mesleklerde kadın istihdamında artış<br />

bekleneceğini ve bunun gibi bilgileri barındırdıkları için İŞKUR’un bu raporları periyodik olarak<br />

hazırlatması, kadın istihdamı alanında önemli bir inisiyatiftir.<br />

İŞKUR, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bu güne kadar sergilediği ve yukarıda örneklenen<br />

duyarlılığını, gelecekte daha da geliştirerek kadınların istihdamını engelleyen ön yargıların ve<br />

geleneksel tutum ve tavırların değişikliğe uğramasında öncü rol oynayabilir.<br />

Kadın istihdamını teşvik etmek için İŞKUR gelecekte neler yapmayı<br />

planlıyor<br />

İŞKUR’un öncelikli faaliyet alanlarından biri olan kadın istihdamını teşvik etmek hususunda<br />

sürdürdüğü faaliyetlerini bugüne kadar yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan projelerle gerçekleştirmiştir.<br />

Gelecekte de bu projelere devam edecektir.<br />

Kadın istihdamı, hazırlanmakta olan Ulusal İstihdam Politikasının bileşenlerinden birisidir. Bu konuda<br />

19 Aralık 2009’da Antalya’da Ulusal İstihdam Politikasının Belirlenmesi çalıştayı yapılmıştır. Çalıştayın<br />

komitelerinden birisi de kadınların ilk sırayı aldığı “Dezavantajlı grupların işgücüne katılımının<br />

artırılması”dır.


5<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyete duyarlı politikalar denildiğinde ne anlıyoruz<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyete duyarlı politikalar, kadınlar ve erkeklerin farklı gereksinimlerini dikkate alan,<br />

cinslerden birinin veya diğerinin aleyhine ortaya çıkan durumların farkında olan ve cinsler arası<br />

eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen politikalardır.<br />

Dünya üzerinde ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun kadınlar ve erkekler arasında eğitim<br />

ve sağlık hizmetlerine katılma, çalışma yaşamına dahil olma, siyasette yer alma gibi çok önemli<br />

alanlarda eşitsizlikler vardır. Bu nedenle toplumsal cinsiyete duyarlı politikaların devletler tarafından<br />

hayata geçirilmesi önemlidir.<br />

Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı,<br />

ILO, OECD, AGİK gibi kuruluşların sözleşme, karar ve tavsiyeleri, Kahire Dünya Nüfus ve Kalkınma<br />

Konferansı Eylem Planı, 4. Dünya Kadın Konferansı Eylem Planı ve Pekin Deklarasyonu, Milenyum<br />

Kalkınma Hedefleri, AB Müktesebatı Türkiye’nin kullandığı, toplumsal cinsiyet duyarlı üst politika<br />

belgeleridir.<br />

24 25<br />

Türkiye bu belgeler doğrultusunda politikalar geliştirmeyi, yasal düzenlemeler yapmayı ve<br />

bu yasaları uygulamaya geçirmeyi taahhüt etmiştir. Başta Anayasa olmak üzere Türk Medeni<br />

Kanunu’nda (2002), İş Kanunu’nda (2003), Türk Ceza Kanunu’nda (2005) ve Gelir Vergisi<br />

Kanunu’nda (2007) düzenlemeler yapılmıştır. Yürürlüğe sokulan yönetmelik ve genelgelerle 18 de bu<br />

düzenlemelerin uygulamaya yansıması için tedbirler alınmıştır.<br />

Kadınları zayıf cins olarak görüp onları korumayı ve yardım etmeyi<br />

hedefleyen politikaların toplumsal cinsiyete duyarlı politikalardan<br />

farkı nedir<br />

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI<br />

POLİTİKALAR<br />

Birinci türden politikalar, kadınların zayıf cins olduğundan yola çıkarak, onlara yardım amacıyla<br />

özel koruma tedbirlerinin alınması anlamına gelir. İkinci tür politikalarda ise amaç, toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Yani bu politikalarda, iki cins arasında eşitsiz olan durumların eşitliği<br />

sağlayacak biçimde dönüştürülmesi, bunun için de genel politikaların ve tedbirlerin hazırlanması<br />

amaçlanır. Bu anlamda toplumsal cinsiyet duyarlı politikalar, toplumsal cinsiyet eşitliği stratejisi<br />

olarak görülmelidir.<br />

‘<strong>Toplumsal</strong> <strong>Cinsiyet</strong>i Ana Akımlaştırma’ ne demektir<br />

Bu kavramdan, toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığına sahip olunması ve kadın erkek eşitliği<br />

anlayışının ana plan ve politikalar içine yerleştirilmesi anlaşılmalıdır. Daha açık olarak, bu kavram ile<br />

kadın ve erkekler arasındaki farkların saptanması, her iki cinsin gereksinimlerinin farkında olunması<br />

18 Örnekler: 1) 2004 yılında “Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi” konulu Başbakanlık<br />

Genelgesi. 2) 2006 yılında “Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleri ile Töre ve Namus Cinayetlerinin<br />

Önlenmesi için Alınacak Tedbirler” konulu Başbakanlık Genelgesi.


ve eşitliğin sağlanabilmesi için bu farklı gereksinimlerin tüm politika, plan, program ve eylemler<br />

içine dahil edilmesi kastedilmektedir. <strong>Toplumsal</strong> cinsiyet eşitliği anlayışının ana plan ve programlara<br />

yerleştirilmesinden devletlerin sorumlu olduğu, taraf olunan uluslararası sözleşme ve kararlarda<br />

açıkça belirtilir. Türkiye’de birçok kamu kuruluşu bu anlayışı kendi programlarına dahil etmek için<br />

çalışmalar yapmaktadır.<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet eşitliğini ana akımlaştırma AB tarafından da<br />

benimsenmiş midir<br />

Avrupa Birliği tarafından da tanınıp desteklenen bu yaklaşım, üye devletlerin tamamında politik<br />

bir öncelik haline getirilmiştir. Birlik, Avrupa Birliği Antlaşmasının temel hükümleri gereği tüm<br />

plan, program ve uygulamalarda eşitlik perspektifini gözetmekle sorumlu tutulmuştur. Her birlik<br />

politikasının, projesi ve programında toplumsal cinsiyet eşitliğini hedeflemesi vazgeçilmez bir<br />

boyuttur.<br />

Bu politikalara AB ülkelerinden hangi örnekler verilebilir<br />

<strong>Toplumsal</strong> cinsiyet duyarlı politikaların etkili olabilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemsendiği<br />

bir kurumsal altyapı birincil koşuldur. Danimarka, Almanya ve İngiltere gibi bazı ülkelerde bu durum<br />

yasalarla da pekiştirilmiştir. Örneğin İngiltere’de toplumsal cinsiyeti ana akımlaştırmaya verilecek<br />

en iyi örnek 2006 yılında kabul edilen Eşitlik Yasasıdır. Bu yasa, haksız yere ayrımcılık yapma<br />

durumlarını ortadan kaldırmak, kadınlar ve erkekler arasında fırsat eşitliğini artırmak için bütün kamu<br />

otoritelerine görev verir. Bazı ülkelerde toplumsal cinsiyet ana akımlaştırma için bakanlıklar içi veya<br />

bakanlıklar arası komiteler vardır.<br />

26 27<br />

BİTİRİRKEN<br />

İŞKUR, 2003 yılında 4904 sayılı Kanun ile yeniden yapılandıktan sonra kendi ilgi alanına giren kadın<br />

istihdamı ve işsizliği gibi konularda ortaya çıkan olumsuzlukları (çok düşük işgücüne katılım ve<br />

çok yüksek işsizlik gibi) izleyerek bunların giderilmesi için çalışmalar başlatmıştır. İŞKUR’un kadın<br />

konulu gerçekleştirdiği ve Dördüncü Bölümde ayrıntılı olarak yer verilen projelerin hemen hepsinde<br />

‘toplumsal cinsiyet duyarlılığı’ olduğunu söylemek mümkündür.<br />

Hedef grubu doğrudan doğruya kadınlar olan projelerin İŞKUR tarafından başlatılması ve 2000<br />

yılından itibaren hiç ara verilmeden sürdürülmesi, kadınların erkeklere göre daha dezavantajlı<br />

olduklarının Kurum tarafından kabul edilmesi ile ilgilidir. Kurum, bu gerçekten hareketle ‘toplumsal<br />

cinsiyet duyarlı’ politikaların hazırlayıcısı ve uygulayıcısı konumundadır.<br />

Kurumda kamu istihdam hizmetlerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat edilerek sunulması<br />

amacıyla yapısal ve kültürel bir değişikliğe gidilmesi için önemli adımlar atılmaktadır. 2009<br />

yılında British Council ile birlikte yürütülen ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen<br />

‘Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi’ ve gelecekte aynı amaçla<br />

gerçekleştirilmesi planlanan çalışmalarla İŞKUR bu hedefe her gün biraz daha yaklaşmaktadır.<br />

Türkiye’de çok önemli bir konu olduğu kabul edilen kadın istihdamı sorununun çözümünde<br />

İŞKUR’un katkıları artarak devam edecektir.<br />

İsveç, Fransa, Hollanda gibi başka ülkelerde ise toplumsal cinsiyet ana akımlaştırma için bir yasa<br />

yoktur ama bu yaklaşım genel bir politika ilkesi olarak benimsenmiştir. Örneğin Fransa’da ana<br />

akımlaştırma eşitlik sözleşmesinin (equality charter) bir parçasıdır. Amaç, ulusal bölgesel ve yerel<br />

bütün kamu politikaları içine toplumsal cinsiyet eşitliğini yerleştirmektir. Bazı ülkelerde de toplumsal<br />

cinsiyeti ana akımlaştırmaktan ve bu politikanın koordinasyonundan sorumlu bir bakanlık vardır,<br />

Lüksemburg’da olduğu gibi.


30<br />

© Bu el kitabının tamamı ya da bir bölümünden eğitim veya kar amacı gütmeyen bir amaçla kaynak gösterilmek<br />

suretiyle alıntı yapılabilir.<br />

Bu el kitabı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen ve British Council ile İŞKUR işbirliğinde, Ocak<br />

2009 - Mart 2010 tarihleri arasında yürütülen Kadın İstihdamının Artırılmasına Yönelik Strateji Geliştirme Projesi<br />

kapsamında basılmıştır. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve British Council kitabın içeriğinden sorumlu değildir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!