You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SİNEMA<br />
İNTERNET<br />
GİŞESİ<br />
SİTEYE<br />
GIT<br />
Ahben’in yıllar önce ‘alkolik’ karısı<br />
Meral’den (Zerrin Tekindor)<br />
ayrıldıktan sonra Zeki (Çağlar<br />
Çorumlu) ile yaşamaya başlaması;<br />
her ikisinin de davranışlarının ‘gay’<br />
tanımına uyması “Kuş Kafesi”ni<br />
(The Birdcage) akla getiriveriyor.<br />
Bu noktada Zafer Algöz’ün<br />
filmdeki (ve kendi kariyerindeki)<br />
en iyi performansı çıkardığının da<br />
altını çizelim. Hele ki kendisine<br />
“dürrük” dendiğinde “A-a dürrük<br />
ne ayol” diye sorarken kahkahayı<br />
koyvermemek imkansız.<br />
Unutulmaz sinemasal göndermeler<br />
Öte yandan filminde iki gay<br />
karaktere yer açan Cem Yılmaz’ın<br />
bunu çok belli belirsiz yansıttığını,<br />
ülkenin her acısında en önde<br />
bayrak sallayan LGBT bireylerin<br />
beyazperdede daha cesur temsil<br />
edilmeyi hak ettiklerini dile<br />
getirmekte fayda var. Evet hem<br />
Ahben hem de Zeki her halleriyle<br />
çok keyifliler, neşeliler ve filmin<br />
belkemiği durumundalar ancak<br />
yalnızca ‘gülmece’ unsuru olmaktan<br />
fazlasını hak ediyorlar sanırız.<br />
Ertem Eğilmez’in “Süt Kardeşler-<br />
Gulyabani” filminde kullandığı<br />
dev Gulyabani kostümünün<br />
görüldüğü anlar, “Şahikalar”<br />
filminin sahnelerinin 1970’lerin<br />
melodramlarıyla B sınıfı<br />
bilimkurguları arasında gidip<br />
gelmesi, bir ara 70’lerin seks filmleri<br />
furyasına değinilmesi, Yeşilçam’ın<br />
emektar figüranlarının rol alması<br />
ve tüm bir filmin Steve Martin’in<br />
İLK 10 YILINI ‘GÜLDÜRMEYE’ VAKFEDEN YILMAZ,<br />
BU TARİHTEN SONRA TIPKI JERRY LEWIS YA DA<br />
JIM CARREY’NİN İZLEDİĞİ YOLU TAKİP EDEREK,<br />
KOMPLE BİR AKTÖR-SANATÇI OLDUĞUNU İSPATA<br />
KOYULDU.<br />
meşhur “Çatlak Yönetmen”i<br />
(Bowfinger) anımsatması, Cem<br />
Yılmaz’ın sinema üzerine ne kadar<br />
kafa yorduğunun da ispatı bir<br />
anlamda…<br />
Bütün bir kadronun oyunculuk<br />
konusunda harikalar yarattığını<br />
ama Cengiz Bozkurt’un ‘kötü adam<br />
Suat’ta ve Ayşen Gruda’nın onun<br />
annesi Remziye rolünde bir parça<br />
harcandığını da belirtelim. Son<br />
yarım saatlik bölümde Bozkurt’un<br />
karakterine biraz daha ağırlık verilse,<br />
hem filmdeki sarkmalar ortadan<br />
kalkabilir, hem de film daha vurucu<br />
hale gelebilirmiş.<br />
Ancak mevcut haliyle de kimsenin<br />
itiraz edemeyeceği kalitede,<br />
adeta Türk Sineması’nın 100. yıl<br />
dönümüne Cem Yılmaz’dan şık ve<br />
değerli bir armağan diyebileceğimiz<br />
“Pek Yakında”, bir de ‘arzu<br />
kamçılıyor’. Filmin finalinde<br />
fragman şeklinde izlediğimiz<br />
“Şahikalar”ı uzun metraj çekilmiş<br />
halde ‘pek yakında’ vizyonda<br />
görmek istiyor insan…<br />
12 www.mybilet.com