Rasul Rıza - Kitabxana
Rasul Rıza - Kitabxana
Rasul Rıza - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
www.kitabxana.net - Milli Virtual <strong>Kitabxana</strong>nın təqdimatında<br />
görünüyor o şeyler, o sohbetler... Ama o zamanlar Resul <strong>Rıza</strong> olmasaydı çoğumuzun<br />
iradesi kırılabilirdi... Yeni şiire karşı tamamıyla adaletsiz bir yaklaşım vardı ve bu engelleri<br />
yıkan da elbette, Resul <strong>Rıza</strong> idi. Bu yüzden esas darbeleri de sadece o alırdı (Hezer, no.2,<br />
Bakü, Şubat 1997, s.4-5.).<br />
1960'lı yıllardan itibaren ‘yeni şiirin,’ yeni nesilleri, güçlü bir şekilde etkisi altına<br />
aldığı, hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçektir. Daha evvelki yıllarda Resul<br />
<strong>Rıza</strong>'nın uğrunda tek başına mücadele ettiği bu edebi temayül, bu edebi cereyan karşı<br />
durulmaz bir akına çevrildi. Resul <strong>Rıza</strong>, genç nesli kendi nüfuzuyla desteklediği gibi,<br />
kabiliyetli genç şairlerin sanat başarıları da Resul <strong>Rıza</strong>'ya manevi bir dayanak oluyor,<br />
ona gurur veriyordu. Resul <strong>Rıza</strong>’nın büyük ümit beslediği o yıların genç şairi, bugün bu<br />
ümitleri tamamen doğrulamış meşhur sanatçı Fikret Koca hakkında kitap yazan<br />
tenkitçi Vagif Yusuflu, aynı kitabında bu meseleye de temas ediyor:<br />
‘Resul <strong>Rıza</strong> gibi büyük bir sanatkâr 1960'lı yıllarda bir şair olarak sanki yeniden doğdu. İnce,<br />
zarif ve yenilmez yaşama azmiyle, asfaltı yarıp güneşe doğru yükselen nergis gibi Resul<br />
<strong>Rıza</strong>’nın şiiri de edebiyatta böyle bir misyonu yerine getirdi... Gerçekten de Resul <strong>Rıza</strong>,<br />
1960'lı yılların fenomen şairidir. Azerbaycan şiirinin kati bir realizmle zenginleşmesinde,<br />
üslup çeşitliliğinin felsefi lirizmin yeni şekil elementlerinin ortaya çıkarılmasında, onun<br />
hizmetleri gereği gibi araştırılmamıştır. 1960'lı yıllarda edebiyat sahasına çok sayıda<br />
kabiliyetli genç katıldı. Onların çoğu Resul <strong>Rıza</strong>’nın edebi himayesi ve kaygısı ile yetiştiler ve<br />
şiir dünyasında kabul gördüler. Kesin olarak söyleyebiliriz ki, Ali Kerim, Fikret Sadık, İsa<br />
İsmayilzade, Elekber Salahzade, Yusuf Hesenbey, Vagif Semedoğlu, daha sonraları Ramiz<br />
Rövşen gibi kabiliyetli şairler Resul <strong>Rıza</strong> ekolünden yetişmişlerdir. Nihayet Fikret Goca...<br />
Fikret Goca’nın bir şair olarak pişmesinde, olgunlaşmasında hiç şüphesiz üstadın büyük rolü<br />
olmuştur. 1960'lı yılların sonlarında dünyasını değiştiren son derece kabiliyetli şair Ali<br />
Kerim'in de büyük istidadını ilk defa Resul <strong>Rıza</strong> hissedebildi.’ (Vagif Yusuflu, Yüreğim Serdim<br />
Güneşe, Bakü 1997).<br />
Elbette Resul <strong>Rıza</strong>’nın da onun açtığı yolla, ama kendi adımları, kendi sesi, nefesi,<br />
kendi sözüyle ilerleyen birçok şairin de edebiyatımızdaki yerini ve önemini, sadece serbest<br />
vezne bağlamak yanlış olacaktır. Hece vezninde ruhu, sanatkârlık gücü, estetik ağırlığı<br />
itibarıyla klasik şiirler yaratıldığı gibi serbest vezinde de zayıf, sönük, boş söz yığınından<br />
ibaret örnekler az değildir. Ancak serbest şiir, yeni bir dünya duyumunu, çağdaş hayatı,<br />
yaşadığımız asrı ifade etmek bakımından sanatçıya çok büyük serbestlik, rahat ifade imkânları<br />
vermiştir. Bu nedenle Resul <strong>Rıza</strong>, bu zor mücadeleyi en ağır şartlarda edebi tenkit<br />
çevresinin baskıları, istihzaları ve siyasi çevrelerin daimi şüpheleri nezareti altında<br />
yapıyordu. Ancak yürüdüğü yoldan bir adım bile sapmıyordu.<br />
Mirze Fethali Ahundzâde'nin dram ve nesir gibi yeni edebi türler yaratma çabaları,<br />
Mirze Elekber Sabir'in klasik aruzu, yeni devrin problemlerini ifade edecek şekilde<br />
sadeleştirmesi; Mirze Celil Memmedgulizade'nin ister Molla Nasrettin mecmuasında, isterse<br />
kendi sanatçılığında satirik üsluba başvurması, sadece edebiyat çerçevesiyle<br />
sınırlandırılmayan sosyal bir mücadeledir. Resul <strong>Rıza</strong>’nın yeni şiir, yeni estetik vasıtalar<br />
uğrunda uzun yıllar boyu devam eden mücadelesi de milli edebiyatımızı, milli kültürümüzü<br />
XX. Asrın çağdaş gelişme seviyesinde, dünya estetik ölçülerinde boy verecek bir şekilde<br />
görmek arzusuydu. Bu, Resul <strong>Rıza</strong>’nın sağlam ve sarsılmaz inancıydı. Onun bu inancını<br />
‘Şiirimizi milli köklerinden ayırıp uluslararası standartlara uygun bir hale getirmek’ şeklinde<br />
yorumlayanlar da var. Bunu bazen meselenin mahiyetini anlamadan, yüzeysel<br />
müşahedelerden sonuç çıkararak, bazen de kasten, bilerek, garazla yapıyorlar. Resul <strong>Rıza</strong>’nın<br />
sanatçılığını ve hayat yolunu bilenler, onun kendi halkıyla, milli edebiyatımızın derin<br />
köklerine ne kadar bağlı olduğunu, geçmişin geleneksel değerlerini ve dilimizin müdafaası<br />
Resul <strong>Rıza</strong>. Gecenin suskun nağmasi. Türkce