8- Yaşar GÜNEŞ
8- Yaşar GÜNEŞ
8- Yaşar GÜNEŞ
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Yaşar</strong> <strong>GÜNEŞ</strong> / Mülkiye Başmüfettişi<br />
Bağımsız Kolluk<br />
Şikâyet Sistemi<br />
1. GİRİŞ<br />
Çağdaş devletlerin temel hizmet<br />
alanlarından biri olan iç güvenlik<br />
hizmetleri, kamu düzeninin sağlanması<br />
ve toplumun emniyet içinde<br />
varlığını sürdürmesi bakımından<br />
vazgeçilmezdir. Bununla birlikte,<br />
kamu düzeninin ve toplumun güvenliğinin<br />
sağlanması için kolluk<br />
kuvvetlerine yasayla tanınan kişi<br />
hak ve özgürlüklerini kısıtlama yetkisinin<br />
hukuk çerçevesinde kullanılması<br />
ve bu yetkiler kullanılırken<br />
keyfiliğin önlenmesi en az kolluk<br />
birimlerinin varlığı kadar önemlidir.<br />
Etkin bir güvenlik hizmeti sunabilmesi<br />
için kolluğa zor kullanma dâhil<br />
bazı yetkiler verilmiştir, ancak<br />
bu yetkilerin kötüye kullanılması<br />
tehlikesi de her zaman mevcuttur.<br />
Kolluk, varlık amacının dışına çıkarak<br />
ve güvenlik önceliklerini çarpıtarak,<br />
yetkilerini korumayı amaç-<br />
ladığı toplumun yararına değil de,<br />
siyasi iktidarın, bürokratların, çıkar<br />
gruplarının veya kişilerin çıkarları<br />
için kullanma eğilimi içine girebilir.<br />
Bu nedenle kolluk uygulamalarının<br />
şeffaf olması ve kolluğun kamuoyu<br />
önünde hesapverebilir konumda<br />
tutulması gerekmektedir. Bu ise,<br />
kolluğun iç ve dış denetiminin etkili<br />
bir şekilde yapılması ile olur. Bu<br />
bağlamda, kolluk personeli ile ilgili<br />
şikâyetlerin bağımsız ve tarafsız bir<br />
şekilde soruşturulduğu bağımsız<br />
bir kolluk şikâyet sistemi kurulması<br />
ve bu sistemin etkin bir şekilde<br />
çalıştırılması önem arz etmektedir.<br />
2. KOLLUK KAVRAMI<br />
Eski çağlardan bugüne toplumun<br />
güvenliğinin sağlanması hususu,<br />
devletin en temel görevleri arasında<br />
yer almaktadır. Modern zamanlara<br />
kadar, iç ve dış güvenlik ordu/<br />
asker tarafından sağlanmış, ancak<br />
Kolluk, varlık amacının<br />
dışına çıkarak ve güvenlik<br />
önceliklerini çarpıtarak,<br />
yetkilerini korumayı<br />
amaçladığı toplumun<br />
yararına değil de, siyasi<br />
iktidarın, bürokratların,<br />
çıkar gruplarının veya<br />
kişilerin çıkarları için<br />
kullanma eğilimi içine<br />
girebilir. Bu nedenle<br />
kolluk uygulamalarının<br />
şeffaf olması ve kolluğun<br />
kamuoyu önünde<br />
hesapverebilir konumda<br />
tutulması gerekmektedir.<br />
36 idarecinin sesi / Ekim - Kasım - Aralık 2014
19.yy’ın başlarından itibaren iç<br />
güvenlik hizmetlerini polis ve jandarma<br />
gibi sivil otoritenin kontrol<br />
ve denetimi altında olan kurumlar<br />
yürütmeye başlamışlardır.<br />
Ülkemizde, kamu düzeni ve asayişin<br />
sağlanması ve korunması ile görevli<br />
olan kurum İçişleri Bakanlığı’dır. Bu<br />
Bakanlık, ülke içi asayiş ve kamu<br />
güvenliğinin sağlanması görevini<br />
kendisine bağlı Polis, Jandarma ve<br />
Sahil Güvenlik teşkilatları aracılığı<br />
ile yerine getirir. Bu kurumlar arasında<br />
coğrafi temelli bir iş bölümü<br />
bulunmaktadır. Polis şehirlerde ve<br />
belediye sınırları içerisinde, Jandarma<br />
kırsal bölgelerde, Sahil Güvenlik<br />
ise sahillerde ve denizlerde<br />
asayiş, güvenlik ve kamu düzenini<br />
sağlamakla görevlidir.<br />
3. TÜRKİYE’DE BAĞIMSIZ<br />
KOLLUK ŞİKÂYET SİSTEMİNİN<br />
KURULMASI<br />
3.1 Mevcut Şikâyet Sisteminin<br />
Eksiklikleri<br />
Ülkemizde kolluk personeline karşı<br />
yapılan şikâyetlerin bağımsızlığı,<br />
etkinliği, tarafsızlığı ve hesap verilebilirliği<br />
açısından bakıldığı zaman<br />
istenen bir yapıya sahip olmadığı<br />
görülmektedir. Mevcut şikâyet sisteminin<br />
eksikleri konusunda yapılan<br />
tespitlerden bazıları aşağıda<br />
belirtilmiştir.<br />
Vatandaşlar şikâyetlerini birden<br />
fazla merciye yapabildiklerinden,<br />
aynı şikâyetin birden fazla yere<br />
yapılması durumunda sistem içerisinde<br />
mükerrer şikâyet denilen durumla<br />
karşılaşılabilir. Aynı şikâyetle<br />
ilgili olarak birden fazla kurumun<br />
işlem yürütmesi, şikâyetin takip<br />
edilmesini ve bulunduğu aşamanın<br />
belirlenmesini zorlaştırmaktadır.<br />
Mevcut şikâyet<br />
sistemine olan güvensizlik<br />
nedenlerinden biri de,<br />
kolluğun kolluk tarafından<br />
denetlenmesidir. Kolluk<br />
ile ilgili mevcut şikâyet<br />
sisteminde soruşturmaların<br />
çoğu yine aynı kolluk<br />
teşkilatındaki kolluk<br />
personeli tarafından<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Aynı zamanda bu durum, aynı şikâyetle<br />
ilişkin olarak farklı kurumlar<br />
tarafından mükerrer soruşturma<br />
yapılmasına da neden olmaktadır.<br />
Mevcut şikâyet sisteminin zayıf<br />
yönlerinden biri de zaman sınırlamasıdır.<br />
4483 sayılı Kanun hükmünce<br />
soruşturmacı tarafından<br />
hazırlanacak soruşturma raporunun<br />
ek süre ile birlikte görevin kendisine<br />
tevdi edilmesinden itibaren<br />
en geç 45 gün içinde ilgili merciye<br />
sunulması gerekmektedir. Ciddi<br />
şikâyetlerde böylesine bir süre kısıtlaması<br />
soruşturmaları olumsuz<br />
etkilemekte ve şikâyet gerektiği<br />
gibi araştırılamamaktadır.<br />
Mevcut şikâyet sistemine olan güvensizlik<br />
nedenlerinden biri de,<br />
Kolluğun kolluk tarafından denetlenmesidir.<br />
Kolluk ile ilgili mevcut<br />
şikâyet sisteminde soruşturmaların<br />
çoğu yine aynı kolluk teşkilatındaki<br />
kolluk personeli tarafından<br />
gerçekleştirilmektedir. Bu durum,<br />
kurumsal taassup, meslektaş kayırmacılığı,<br />
kol kırılır yel içinde kalır<br />
yaklaşımı gibi durumlar nedeniyle<br />
vatandaşın şikayet sistemine olan<br />
bakışını ve güvenini olumsuz etkilemektedir.<br />
Mevcut şikâyet sisteminde soruşturmaların<br />
çoğunluğu yerel<br />
düzeyde ve aynı kolluk teşkilatındaki<br />
kolluk personeli tarafından<br />
yapılmakta, fakat soruşturmayı<br />
gerçekleştiren kolluk personelinin<br />
soruşturma konusunda yeterli niteliğe,<br />
deneyime ve özelliğe hatta<br />
yeterli hukuk formasyonuna sahip<br />
olmadığı görülmektedir. Bu durum<br />
soruşturmaların etkin ve verimli tamamlanmasını<br />
olumsuz etkilemekte<br />
ve halkın şikâyet sistemine olan<br />
güvenini olumsuz etkilemektedir.<br />
Türkiye’de kolluk personeli üzerinde<br />
olması gereken sivil denetim<br />
süreci demokratik ülkelerde olması<br />
gereken şekilde işlememektedir.<br />
Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli<br />
üzerinde sivil denetimin yetkisi<br />
sınırlı ve yetersizdir.<br />
Mevcut şikâyet sisteminin en<br />
önemli eksikliklerinden biri de özellikle<br />
kolluk personeli ile ilgili şikâyetleri<br />
soruşturacak, araştıracak,<br />
gözetecek ve hesap verebilirliğin ilk<br />
şartı da olan dışsal denetim görevini<br />
yerine getirebilecek, kolluktan,<br />
siyasetten, çıkar gruplarından uzak<br />
olacak bağımsız bir mekanizmanın<br />
mevcut olmamasıdır.<br />
3.2 Türkiye’de Bağımsız Kolluk<br />
Şikâyet Sisteminin Kurulma<br />
Gerekçeleri<br />
3.2.1 Avrupa İnsan Hakları<br />
Mahkemesi’nin Kararları<br />
AİHM kararlarına bakıldığında,<br />
Türkiye AİHM’de en fazla mahkûm<br />
olan ülkeler arasında yer almakta<br />
ve bu mahkûmiyetlerin büyük çoğunluğunu<br />
da kolluk kuvvetlerinin<br />
uygulamaları oluşturmaktadır.<br />
MAKALE<br />
www.tid.web.tr<br />
37
Modern demokrasilerde<br />
kolluk şikâyet sisteminin<br />
etkin bir şekilde çalışması<br />
halkın devlete olan güven<br />
duygusunun güçlendirilmesi<br />
açısından büyük önem<br />
taşımakta olup, başta AB<br />
ülkelerinde olmak üzere<br />
pek çok ülkede bu yönde<br />
yasal düzenlemelere<br />
gidilmektedir.<br />
AİHM’nin 2005 yılında yayınladığı<br />
Araştırma Raporu’na göre, Türkiye<br />
insan hakları ihlalleri açısından taraf<br />
ülkeler arasında ilk sırada gelmektedir.<br />
Mahkemenin 2005 yılında<br />
verdiği toplam (1.105) karardan<br />
(290)’ı Türkiye ile ilgilidir. Bu (290)<br />
karardan (270)’i Türkiye aleyhine<br />
olup, mahkûm olduğumuz kararlardan<br />
(26)’sı ise kolluk personeli<br />
ile ilgili şikâyet soruşturmalarının<br />
yeterli ve etkin olarak yapılmaması<br />
nedeniyle verilmiştir. 2009 yılı istatistiklerine<br />
göre ise; AİHM’nin verdiği<br />
toplam (1.504) mahkûmiyet<br />
kararından (341)’i Türkiye aleyhine<br />
olup, bu kararlardan (35)’i etkili ve<br />
yeterli olmayan soruşturma nedeniyle<br />
verilmiştir.<br />
Ayrıca, AİHM Türkiye’deki mevcut<br />
şikâyet sisteminin ve prosedürünün<br />
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin<br />
ilgili maddelerini karşılamada<br />
yetersiz olduğu gerekçesiyle<br />
de Türkiye aleyhine bazı kararlar<br />
vermiştir.<br />
3.2.2 Avrupa Birliği’nin Önerileri<br />
Avrupa Birliği’ne tam üye olma yolunda,<br />
16 Mart 2008 tarihinde yayımlanan<br />
dördüncü Katılım Ortaklığı<br />
Belgesi’nde orta dönem (3-4 yıl)<br />
öncelikleri arasında; “…Tüm kolluk<br />
kuvvetlerini kapsayan bağımsız ve<br />
etkin bir şikâyet sisteminin kurulması”<br />
hususu da yer almaktadır.<br />
3.2.3 İnsan Hakları İzleme<br />
Örgütü’nün Raporu<br />
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün<br />
2008 yılı Aralık ayında Türkiye ile<br />
ilgili olarak hazırladığı “Türkiye’de<br />
Polis Şiddetiyle Mücadele Önündeki<br />
Engeller” adlı raporun tavsiyeler<br />
kısmında; “Türkiye’ye acil olarak<br />
yeterli kaynak ve geniş yetkilere sahip,<br />
etkin bir bağımsız polis şikâyet<br />
birimi kurulması gerektiği ve kurulacak<br />
bu birimin kolluk suiistimali<br />
iddialarını gecikmeden, tarafsız ve<br />
derinlemesine soruşturması gerektiği<br />
vurgulanmıştır.<br />
3.2.4 TÜSİAD Raporu<br />
TÜSİAD tarafından 2006 yılında hazırlanan<br />
raporda; kolluk kuvvetleri<br />
ile insan hakları arasındaki problemlerin<br />
en önemli nedeni olarak<br />
etkin ve adil bir kolluk şikâyet mekanizmasının<br />
olmaması gösterilmiş<br />
ve Türkiye için gerek AB’ye tam<br />
üyelik sürecinin hızlandırılması,<br />
gerekse insan hakları suiistimallerinin<br />
azaltılması amacıyla bağımsız<br />
kolluk şikâyet sisteminin kurulması<br />
gerektiği belirtilmiştir.<br />
3.2.5 Almanak Türkiye 2005<br />
TESEV tarafından hazırlanan Almanak<br />
2005 raporunda; “İngiltere ve<br />
Fransa gibi ülkelerde Bağımsız Kolluk<br />
Şikâyet Otoritesi şeklinde oluşturulan<br />
yapılanmaların sadece Polis<br />
değil, aynı zamanda iç güvenlik<br />
hizmeti üreten Jandarma ve benzeri<br />
tüm güvenlik uygulamalarını<br />
da denetleyen bir sivil gözetim mekanizması<br />
olduğu, Türkiye için de<br />
benzer bir Bağımsız Kolluk Şikâyet<br />
Sistemi oluşturulmasının bir gereklilik<br />
olduğu belirtilmiştir.<br />
4. KOLLUK GÖZETİM<br />
KOMİSYONU KANUN TASARISI<br />
İçişleri Bakanlığı tarafından 2007<br />
yılından itibaren bağımsız bir “Kolluk<br />
Gözetim Komisyonu” kurulması<br />
amacıyla İngiltere İçişleri Bakanlığı<br />
ile müşterek olarak AB çerçevesinde<br />
bir proje yürütülmeye başlanmıştır.<br />
Bu proje kapsamında,<br />
24.10.2007 tarihinde Emniyet Genel<br />
Müdürlüğü, Jandarma Genel<br />
Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı<br />
ve Gümrük ve Muhafaza<br />
Genel Müdürlüğü personellerine<br />
yönelik olarak “Kolluk Kuvvetleri<br />
Etik İlkeleri” kabul edilmiştir. Yine<br />
bu proje kapsamında, bağımsız bir<br />
kolluk gözetim sistemi kurulabilmesi<br />
için hazırlanan Kanun Tasarısı<br />
22.07.2010 tarihinde TBMM’ye<br />
gönderilmiş, daha sonra da Başbakanlığın<br />
05.03.2012 tarihli talebiyle<br />
bu tasarı yenilenmiştir. Bugün itibariyle,<br />
alt komisyonlarda görüşülmüş<br />
olan bu Kanun Tasarısı Meclis<br />
gündeminde görüşülmeyi beklemektedir.<br />
4.1 Gerekçesi ve Amaçları<br />
Modern demokrasilerde kolluk<br />
şikâyet sisteminin etkin bir şekilde<br />
çalışması halkın Devlete olan güven<br />
duygusunun güçlendirilmesi<br />
açısından büyük önem taşımakta<br />
olup, başta AB ülkelerinde olmak<br />
üzere pek çok ülkede bu yönde yasal<br />
düzenlemelere gidilmektedir.<br />
Bu Kanun Tasarısıyla, bir taraftan<br />
kamuoyunun ve kolluk personelinin<br />
kolluk şikâyet sistemine güven<br />
duygusunun üst seviyelere taşınması<br />
hedeflenmekte, diğer taraftan<br />
da kolluk görevlileri hakkında<br />
38 idarecinin sesi / Ekim - Kasım - Aralık 2014
yapılan şikâyetlere ilişkin kayıt ve<br />
soruşturma sistemlerinin mevcut<br />
yasal altyapısının AB standartlarına<br />
ulaştırılması amaçlanmaktadır.<br />
Tasarının temel amacı, kolluk hakkındaki<br />
şikâyetlerin incelenmesi,<br />
izlenmesi ve sonuçlandırılmasını<br />
sağlayan mevcut mekanizmaların<br />
daha etkili ve hızlı işlemesi, ayrıca<br />
kolluk şikâyetlerinde saydamlığı<br />
sağlamak suretiyle kolluk kuvvetlerinin<br />
zan altında kalmalarının önlenmesidir.<br />
4.2 Kapsamı<br />
Bu Kanun Tasarısı, Emniyet Genel<br />
Müdürlüğü, Jandarma Genel<br />
Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda<br />
görevli olan kolluk<br />
personellerinin işlediği iddia edilen<br />
suçlarla veya disiplin cezasını gerektiren<br />
eylem, tutum ve davranışlarıyla<br />
ilgili olarak idari merciler<br />
tarafından yapılan veya yapılması<br />
gereken iş ve işlemleri kapsamaktadır.<br />
Jandarma Genel Komutanlığı<br />
ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda<br />
görevli kolluk personellerinin askeri<br />
görevlerinden doğan suçlar bu<br />
Kanun Tasarısının kapsamı dışındadır.<br />
4.3 Oluşturulan Yapılar<br />
Bu Kanun Tasarısı ile bağımsız bir<br />
Kolluk Gözetim Komisyonu’nun<br />
kurulması, kolluk görevlileri hakkındaki<br />
şikâyetlerin kaydedilmesi<br />
amacıyla merkezi bir kayıt sisteminin<br />
oluşturulması ve kolluk görevlileri<br />
hakkında daha ciddi ve önemli<br />
görülen konuların araştırılması için<br />
Uzman Müfettişler Grubu ihdas<br />
edilmesi öngörülmektedir.<br />
4.3.1 Kolluk Gözetim Komisyonu<br />
Bu Kanun Tasarısı ile verilen görevleri<br />
kendi yetki ve sorumluluğu<br />
altında bağımsız olarak yerine getirmek<br />
üzere “Kolluk Gözetim Komisyonu”<br />
kurulmaktadır. Bu Komisyon;<br />
İçişleri Bakanlığı bünyesinde<br />
“sürekli bir kurul” olarak teşekkül<br />
ettirilmekte, ancak Komisyona Bakanlıktan<br />
ayrı bir tüzel kişilik tanınmamaktadır.<br />
Komisyonun bağımsız<br />
olmasından kastedilen özerk bir<br />
yapı şeklinde örgütlenme değil,<br />
fonksiyonel olarak tarafsız bir şekilde<br />
görev yapılmasıdır. Diğer bir ifadeyle,<br />
Komisyonun organik değil,<br />
fonksiyonel ve operasyonel anlamda<br />
bağımsızlığının sağlanması öngörülmektedir.<br />
Ayrıca, Komisyona<br />
görev alanına giren konularla ilgili<br />
olarak hiçbir organ, makam, merci<br />
veya kişinin Komisyona emir ve<br />
talimat veremeyeceği, tavsiye veya<br />
telkinde bulunamayacağı açık bir<br />
şekilde belirtilmektedir.<br />
Komisyonun Üyeleri<br />
Kolluk Gözetim Komisyonu; İçişleri<br />
Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında,<br />
Başbakanlık İnsan Hakları Koruma<br />
Başkanı, Mülkiye Teftiş Kurulu<br />
Başkanı, İçişleri Bakanlığı I.Hukuk<br />
Müşaviri, Ceza İşleri Genel Müdürü,<br />
üniversitelerin Ceza ve Ceza<br />
Usul Hukuku ana bilim dallarında<br />
görevli öğretim üyeleri arasından<br />
İçişleri Bakanı’nın teklif edeceği üç<br />
aday ile Baro Başkanı seçilme yeterliliğine<br />
sahip serbest avukatlar<br />
arasından Adalet Bakanı’nın teklif<br />
edeceği üç aday arasından Bakanlar<br />
Kurulu tarafından seçilecek birer<br />
üyeden oluşur.<br />
Öğretim üyeleri ile serbest avukatlar<br />
arasından seçilecek üyelerin,<br />
seçilmelerinden önceki beş yıl içerisinde<br />
herhangi bir siyasi partiyle<br />
üyelik veya başka türde bir görev<br />
ilişkilerinin bulunmaması şarttır.<br />
Söz konusu üyelerin görev süresi<br />
(4) yıldır. Süresi dolan üyeler aynı<br />
usulle yeniden seçilebilirler. Bu<br />
üyeler, üyelikleri süresince Komisyondaki<br />
görevlerinden alınamazlar.<br />
Ancak, bu üyeler mazeretsiz olarak<br />
arka arkaya üç toplantıya veya bir<br />
yıl içinde toplam dört toplantıya<br />
katılmadıkları takdirde, Komisyon<br />
kararıyla üyelikleri sonlandırılır.<br />
Komisyonun Görev ve Yetkileri<br />
Komisyonun belli başlı görev ve<br />
yetkileri şunlardır:<br />
• Kolluk şikâyet sisteminin işleyişine<br />
dair ilkeleri tespit ederek,<br />
bunlarla ilgili olarak Bakanlığa<br />
önerilerde bulunmak, bu konudaki<br />
uygulamaları izlemek ve sistemin<br />
işleyişinde kamu kurum ve<br />
kuruluşları arasında koordinasyon<br />
sağlamak,<br />
• Kolluk görevlilerinin işledikleri<br />
iddia edilen suçlardan veya disiplin<br />
cezasını gerektiren eylem,<br />
tutum ve davranışlarından dolayı<br />
gerektiğinde yetkili merciler<br />
tarafından disiplin soruşturması<br />
yapılmasını istemek,<br />
• Kolluk şikâyet sisteminin işleyişiyle<br />
ilgili konularda teftiş ve<br />
denetim yapılması için Bakanlığa<br />
önerilerde bulunmak, bu<br />
teftiş ve denetimler sonucunda<br />
düzenlenen raporları değerlendirerek,<br />
tespit edilen eksiklikler<br />
konusunda alınması gereken idari<br />
tedbirleri belirleyerek Bakanlığa<br />
önermek ve bu raporlardan<br />
uygun gördüklerini kamuoyuna<br />
açıklamak,<br />
• Merkezi kayıt sisteminden elde<br />
edilecek veri ve bilgilere ilişkin istatistikler<br />
hazırlamak, veri tabanı<br />
oluşturmak, elde edilen veri ve<br />
bilgilerin analizini yapmak veya<br />
MAKALE<br />
www.tid.web.tr<br />
39
yaptırmak, strateji belirlenmesine<br />
ve uygulamaya ilişkin önerilerde<br />
bulunmak ve gerekli gördüğünde<br />
bu analizlerin sonuçlarını<br />
kamuoyuna duyurmak,<br />
• Görev alanına giren konularda<br />
tespit, görüş ve öneriler içeren<br />
yıllık raporlar hazırlamak ve bu<br />
raporları her yıl Mart ayında<br />
TBMM İnsan Haklarını İnceleme<br />
Komisyonu ve Başbakanlığa<br />
göndermek ve kamuoyuna açıklamak,<br />
• Kolluk görevlilerinin çalışma koşullarının<br />
iyileştirilmesine yönelik<br />
araştırmalar yapmak veya<br />
yaptırmak,<br />
• Kolluk etik ilkelerinin uygulanmasını<br />
izlemek, bu ilkelerin etkin bir<br />
şekilde uygulanması konusunda<br />
yetkili makamlara önerilerde bulunmak,<br />
• Kolluk şikâyet sistemine kamuoyunun<br />
duyduğu güveni ölçmek<br />
ve halkın sisteme ilişkin görüş ve<br />
düşüncelerini değerlendirmek<br />
amacıyla en az iki yılda bir olmak<br />
üzere kamuoyu araştırmaları<br />
yapmak veya yaptırmak,<br />
Komisyonun Çalışma Usul ve<br />
Esasları<br />
Komisyon en az ayda bir defa olmak<br />
üzere gerekli hallerde toplanır.<br />
Komisyon, Başkanın isteğiyle<br />
veya en az üç üyenin talebi halinde<br />
Başkan tarafından olağanüstü toplantıya<br />
çağrılır. Başkanın bulunmadığı<br />
hallerde Mülkiye Teftiş Kurulu<br />
Başkanı yerine vekâlet eder. En az<br />
beş üyenin hazır bulunması ile toplanan<br />
Komisyon, en az dört üyenin<br />
aynı yöndeki oyuyla karar alır. Kararlarda<br />
çekimser oy kullanılamaz.<br />
Toplantı gündemi Başkan tarafından<br />
belirlenerek, toplantıdan en az<br />
üç gün önce üyelere bildirilir. Üyelerden<br />
birinin önerisi ve bu önerinin<br />
Komisyon tarafından kabul edilmesi<br />
ile gündeme yeni maddeler<br />
eklenebilir. İhtiyaç duyulması halinde,<br />
gündemdeki konularla ilgili<br />
olarak görüşlerinden yararlanılmak<br />
üzere; kamu görevlileri, özel kuruluşların<br />
temsilcileri veya uzmanlar<br />
Başkan tarafından Komisyon toplantılarına<br />
davet edilebilir.<br />
Komisyon toplantılarındaki müzakereler,<br />
aksi belirtilmedikçe gizlidir.<br />
Komisyon gerekli görürse, kararlarını<br />
kişisel verilerin gizliliği ilkesine<br />
uygun olarak kamuoyuna duyurabilir.<br />
Bakanlıklar ve kamu kurum<br />
ve kuruluşları kanunlardaki özel<br />
hükümler saklı kalmak kaydıyla,<br />
Komisyonun istediği bilgi ve belgeleri<br />
Komisyona vermek zorundadır.<br />
Komisyonun sekretarya hizmetleri,<br />
Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından<br />
yerine getirilir.<br />
4.3.2 Merkezi Kayıt Sistemi<br />
Komisyon ile bağlı kuruluşlar, Valilikler<br />
ve Kaymakamlıklar arasında,<br />
kolluk görevlileri hakkında idari<br />
mercilerce yürütülen ceza ve disiplin<br />
işlemleriyle ilgili bilgilerin kaydedilmesi<br />
ve yapılan uygulamaların<br />
izlenmesi amacıyla, İçişleri Bakanlığı<br />
tarafından merkezi bir kayıt sistemi<br />
kurulacaktır. Kolluk görevlileri hakkında<br />
Komisyona ve/veya diğer idari<br />
mercilere yapılan her türlü ihbar ve<br />
şikâyet, merkezi kayıt sisteminden<br />
bir numara verilerek kayıt altına alınır<br />
ve bu numara ihbar veya şikâyette<br />
bulunan kişilere bildirilir.<br />
İhbar ve şikâyetlerin soyut ve genel<br />
nitelikte olmaması, ilgili olduğu<br />
kişi veya olayların belirtilmesi,<br />
iddiaların ciddi bilgi ve belgelere<br />
dayanması, dilekçe sahibinin adı,<br />
soyadı ve imzası ile iş veya yerleşim<br />
yeri adresinin ve TC Kimlik Numarasının<br />
doğru olarak bildirilmesi<br />
zorunludur. Bu şartları taşımadığı,<br />
doğrudan veya yapılan araştırma<br />
sonucunda anlaşılan ihbar ve şikâyetlerle<br />
ilgili olarak işlem yapılmaz<br />
ve bu durum ihbar veya şikâyette<br />
bulunan kişilere bildirilir. Ancak, iddiaların<br />
sıhhatinin şüpheye mahal<br />
vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş<br />
olması halinde yukarıda sayılan<br />
kişisel bilgilerin doğru olması<br />
şartı aranmaz. İşleme konulmayan<br />
ihbar ve şikâyetlerle ilgili bilgiler de<br />
merkezi kayıt sistemine işlenir. İhbar<br />
veya şikâyette bulunan kişilerin<br />
kimlik bilgileri gizli tutulur. Merkezi<br />
kayıt sistemine işlenen veriler, Türk<br />
Ceza Kanunu uygulamasında kişisel<br />
veri sayılır.<br />
4.3.3 Uzman Müfettişler Grubu<br />
Kolluk görevlilerince işlendiği iddia<br />
edilen; öldürme, kasten yaralama,<br />
işkence, zor kullanma yetkisine ilişkin<br />
sınırın aşılması ve suç işlemek<br />
amacıyla örgüt kurma suçları ile<br />
örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen<br />
suçlarla ilgili ön incelemelerin<br />
ve/veya disiplin soruşturmalarının<br />
Mülkiye Müfettişleri tarafından<br />
yapılması esastır. Olayın niteliğinin<br />
gerektirdiği hallerde, Mülkiye Müfettişleriyle<br />
birlikte görev yapmak<br />
üzere bağlı kuruluşların müfettişleri<br />
de görevlendirilebilir. Ön inceleme<br />
ve/veya disiplin soruşturmasını icra<br />
etmek üzere Mülkiye Müfettişi görevlendirilmesi<br />
durumunda, diğer<br />
idari mercilerce başlatılmış olan ön<br />
inceleme ve/veya disiplin soruşturmaları<br />
Mülkiye Müfettişine devredilir.<br />
Cumhuriyet Savcılarının doğrudan<br />
soruşturma yapabilmelerine<br />
ilişkin özel hükümler saklıdır.<br />
40 idarecinin sesi / Ekim - Kasım - Aralık 2014
Jandarma Genel Komutanlığı ve<br />
Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin<br />
askeri görevleri dışındaki<br />
görevlerini ilgilendiren ve disiplin<br />
cezasını gerektiren fiilleri tespit<br />
edildiğinde, Bakanın onayı üzerine<br />
Mülkiye Müfettişlerince gerekli<br />
idari soruşturma yapılır ve bir rapor<br />
düzenlenerek Bakanlık aracılığıyla<br />
ilgili Komutanlığa gönderilir.<br />
Mülkiye Müfettişlerince yapılan bu<br />
idari soruşturmalar, disiplin hazırlık<br />
soruşturması niteliğindedir. Bu soruşturmalar<br />
sonucunda, nezdinde<br />
disiplin mahkemesi kurulan Komutan<br />
veya askeri kurum amiri gerekli<br />
işlemleri yapar ve bağlı olduğu<br />
Komutanlık vasıtasıyla Komisyona<br />
bilgi verir.<br />
Bu Kanun Tasarısı verilen görevleri<br />
yürütmek üzere Mülkiye Teftiş<br />
Kurulu Başkanlığı’nca yeteri kadar<br />
Mülkiye Müfettişi tahsis edilir. Bu<br />
Müfettişlere, bu görevlerinin haricinde<br />
başka bir görev verilmez ve<br />
bunlar görev alanlarıyla ilgili konularda<br />
düzenli hizmet içi eğitime<br />
tabi tutulurlar.<br />
5. SONUÇ<br />
Günümüzde modern ve demokratik<br />
toplumlarda kolluk hizmetlerinin<br />
sivil gözetimi ve denetimi<br />
oldukça önemli bir konudur. Her<br />
ülke kendi özelliklerine ve şartlarına<br />
göre kolluk personeliyle ilgili<br />
şikâyetleri denetleyen, araştıran ve<br />
soruşturan kendine has mekanizmalar<br />
geliştirmiştir. Türkiye’de de<br />
kolluk personeli hakkındaki şikâyetleri<br />
denetleyen ve soruşturan<br />
kendine özgü mekanizmalar bulunmakla<br />
birlikte, ülkemizin halen<br />
kolluğun sivil gözetimi ve denetimi<br />
konusunda eksiklikleri bulunmaktadır.<br />
Kolluk personeli ile ilgili şikâyet<br />
soruşturmalarının yeterli ve etkin<br />
olarak yapılmadığı ve ülkemizdeki<br />
mevcut şikâyet sisteminin ve<br />
prosedürünün AİHS’nin ilgili maddelerini<br />
karşılama yetersiz kaldığı<br />
gerekçeleriyle, 2000’li yıllarda<br />
AİHM tarafından ülkemiz aleyhine<br />
birçok karar verilmiştir. Yine özellikle<br />
2000’li yıllarda, gerek AB’nin, gerekse<br />
uluslar arası ve ulusal STK’ların<br />
hazırlamış oldukları raporlarda,<br />
ülkemizde bağımsız ve etkin bir kolluk<br />
şikâyet sisteminin kurulmasının<br />
gerekli olduğu belirtilmiştir. Bunların<br />
üzerine, İngiltere’deki Bağımsız<br />
Polis Şikâyet Komisyonu (IPCC)<br />
örnek alınarak, bağımsız bir Kolluk<br />
Gözetim ve Şikâyet Sistemi oluşturmak<br />
amacıyla 2010 yılında bir<br />
Kanun Tasarısı TBMM’ye sevk edilmiştir.<br />
2012 yılında birkaç küçük<br />
değişiklikle yenilenen bu Kanun<br />
Tasarısı halen Meclis gündeminde<br />
olup, Genel Kurul’da görüşülmeyi<br />
beklemektedir.<br />
Bu Kanun Tasarısı ile kolluğun sivil<br />
gözetimi ve denetimi hususunda,<br />
bugün ülkemizde var olan mekanizmalardan<br />
daha ileri ve demokratik<br />
bir sistem oluşturulmaktadır.<br />
Bununla birlikte, söz konusu Kanun<br />
Tasarısında demokratiklik, bağımsızlık<br />
ve şeffaflık ilkeleri açısından<br />
bazı eksiklikler olduğu da muhakkaktır.<br />
Bu eksiklikler şunlardır:<br />
• Her ne kadar Kolluk Gözetim Komisyonu’nun<br />
bağımsız bir sürekli<br />
kurul olduğu vurgulansa da, bu<br />
Komisyonun ayrı bir tüzel kişiliği<br />
ve bütçesi bulunmamaktadır.<br />
• Bu Komisyonun üyelerinin çoğunluğu<br />
yüksek bürokratlardan<br />
oluşmaktadır. Komisyondaki sivil<br />
üye sayısı sadece ikidir. Bu durum<br />
da Komisyonun bağımsızlığı-<br />
na ve tarafsızlığına gölge düşürebilecektir.<br />
• Komisyon toplantılarının gündemi<br />
kamuoyuna ilan edilmemekte<br />
ve bu toplantılar kapalı olarak yapılmaktadır.<br />
• Komisyon kararları, Komisyon<br />
tarafından hazırlanan veya hazırlatılan<br />
raporlar (yıllık rapor hariç)<br />
ve Komisyon tarafından Bakanlığa<br />
veya ilgili kurumlara yapılan<br />
öneri ve tavsiyeler kamuoyuna<br />
sadece Komisyon tarafından gerekli<br />
görülen hallerde açıklanmaktadır.<br />
• Komisyona çalışmalarında yardımcı<br />
olmak üzere Mülkiye Müfettişleri<br />
haricinde, güvenlik hizmetleri<br />
konusunda uzman olan<br />
başka kişiler görevlendirilmemektedir.<br />
Sonuç olarak, Kolluk Gözetim Komisyonu<br />
kurulması hakkındaki Kanun<br />
Tasarısı ile kolluk kuvvetlerinin<br />
üzerindeki sivil gözetim ve denetim<br />
artırılmaktadır. Ayrıca, Kanun Tasarısında<br />
yer alan eksikliklerin giderilmesi<br />
halinde daha bağımsız, şeffaf<br />
ve demokratik bir kolluk gözetim ve<br />
denetim sistemi kurulması mümkün<br />
olabilecektir.<br />
Kaynakça<br />
İbrahim CERRAH- Demokratik Ülkelerde<br />
Güvenlik Yönetimi, Turgut GÖKSU, Hasan<br />
Hüseyin ÇEVİK, Orhan FİLİZ ve Serdar<br />
Kenan GÜL- Güvenlik Yönetimi, Cemil<br />
ÖZTÜRK- Bağımsız Kolluk Şikâyet Sistemi,<br />
Yrd. Doç. Dr. Seçkin YAVUZDOĞAN-<br />
İngiltere’de Bağımsız Kolluk Şikâyet Sistemi<br />
ve Türkiye’de Uygulanabilirliği, Bayram<br />
Erzurumluoğlu-Kolluk, Kuvvetlerinin<br />
Demokratik Denetimi, Bağımsız Kolluk<br />
Şikâyet Mekanizması Çalıştayı Sonuç<br />
Bildirgesii Kolluk Gözetim Komisyonu<br />
Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik<br />
Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı<br />
MAKALE<br />
www.tid.web.tr<br />
41