Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
algının kapıları<br />
lezzete açılıyor<br />
Timboo, eğlence ile yemeği bir araya getiriyor. İsmin anlamı yok.<br />
Fakat eğlenceyi çağrıştırıyor. Aynı zamanda özgür lezzetleri de. Çünkü<br />
Timboo’da lezzetler deneyimle ve karışımlarla ortaya çıkıyor. Daha çok<br />
fast-food tarzını yansıtıyor. Ancak farklı mutfaklardan esintilerle uzman<br />
bir karışım olarak adlandırılabilir.<br />
Timboo’nun sabit bir menüsü yok. Liste sürekli değişiyor. Yeni tatlara<br />
kapı her zaman açık. Lezzetleri özgür bırakan deneyimli şefler, çeşitli<br />
toplantılar gerçekleştiriyor. Restoran kapanıyor, algının kapıları açılıyor.<br />
Masalar kuruluyor, kurallar rafa kaldırılıyor. Damak tadı asıl kriter.<br />
Denemeler başlıyor. Biraz ondan, biraz bundan. Bazıları parmaklarını<br />
yiyor, bazıları fikir belirtiyor. Farklı ve yeni lezzetler ortaya çıkıyor.<br />
Amerikan mutfağına özgü bir baharat, Türk mutfağında kişiliğini<br />
buluyor.<br />
Keşfedilen tatlar, hemen menüye ekleniyor. Aynı zamanda yeni lezzetleri<br />
deneyen müşterilerden de geri bildirim alınıyor. Bir müşterinin fikirleri,<br />
tarifi değiştirebiliyor. İsteyen müşteri yemek yapılırken dahi müdahale<br />
edebiliyor: “Kakule değil de, zerdeçal katsak biraz. Nane yerine ısırganı<br />
denesek...” Araştırmalar yoğunlaşıyor. Yeni lezzetlerin keşfi sürüyor.<br />
Neoklasik bir tada ulaşana kadar.<br />
Timboo’nun özgür düşünce yapısı görüntüsüne de yansıyor. Renkleri<br />
ve tasarımı ile eğlenceyi, serbestliği ve lezzeti çağrıştırıyor. Kırmızı<br />
bir antre, rahat koltuklar, tasarımla dengeli masalar. Mutfak açıkta.<br />
Her şey göz önünde. Aşçılar kendilerinden emin, hareketleri rahat ve<br />
doğal. Çünkü neler yaratabileceklerini biliyorlar. Müdahalelere meslek<br />
gururuyla değil, özgür bakış açısıyla cevap veriyorlar. İnsana güven<br />
veriyor bu tasarım ve bu şeffaflık. Yemeği daha da lezzetlendiriyor.<br />
Bazen garsonların bel hizasında küçük aşçı şapkaları geçiyor. Tezgahta<br />
aşçı önlüğü giymiş bir çocuk yemek yapıyor. Şeffaflık, çocukların<br />
mutfağa girebilmesine de izin veriyor. Restoranın genel atmosferinde<br />
bu görüntü hiç yadırganmıyor. Başka bir çocuk DVD’den çizgi film izliyor.<br />
Diğer bir küçük ise karşı masada çizgi film karakterlerini boyuyor.<br />
Çocuklar sessiz, anne-babalar sakince yemek yiyor. Çünkü Timboo’da<br />
yemek çocuklar için eğlence, ebeveynler için özgürlük.<br />
Büyükler için olduğu kadar çocuklar için de üretiyor Timboo. Çocuklara<br />
özel porsiyonlar, eğlenceyle birleşiyor. Şef aşçı bir miniğe Mickey<br />
Mouse’lu tatlının nasıl yapıldığını öğretiyor. Minik eller köfteyi tavadan<br />
alıyor, tatlıya krema sıkıyor. Bir diğeri kahkahalarıyla ortalığı çınlatıyor.<br />
Herkes lezzete odaklanmışken, çocuklar da uyum gösteriyor ortama.<br />
Tabi biraz pedagoji bilgisi yardımıyla...<br />
35