hutbe 15.04.2011 Peygamber sevgisi
hutbe 15.04.2011 Peygamber sevgisi
hutbe 15.04.2011 Peygamber sevgisi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
َّلس َلع<br />
Hutbe<br />
<strong>15.04.2011</strong><br />
<strong>Peygamber</strong> <strong>sevgisi</strong><br />
ق َال َ النب ِي صل َّى االله ُ<br />
م: ي ه و<br />
لا َ يؤمن أ َحدك ُم حتى أ َك ُون َ أ َحب إ ِل َيه من والده وول َده والناس ِ أ َجمعين<br />
<strong>Peygamber</strong> Efendimiz şöyle buyurmuştur:<br />
„Sizden biriniz, beni babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla<br />
sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olmaz.“<br />
Muhterem Müslümanlar,<br />
[Buhari, İman, 7]<br />
<strong>Peygamber</strong>imiz’e sevgi ve saygı duymak, O’nu önder ve örnek alıp bağlanmak,<br />
Müslümanların dini ahlakının bir gereğidir. Hiç şüphesiz ki, Allah <strong>sevgisi</strong>nden sonra<br />
sevgiye en layık olan Hz. Muhammed (s.a.v)’dir. Çünkü O ”Habibullah” (Allahın en<br />
sevgilisi) olarak anılmakta ve yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de: “Şüphesiz Allah ve<br />
melekleri <strong>Peygamber</strong>’e salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin,<br />
selam edin” [1] buyurarak, varlıkların en şereflisi ve en mükerremi olan<br />
<strong>Peygamber</strong>imizin faziletini açıkça ifade etmiştir.<br />
Muhterem Müslümanlar,<br />
<strong>Peygamber</strong> efendimiz sade bir hayat sürmüş, toplumun her kesimi ile dengeli bir<br />
ilişki kurmuş, hiç kimseye sosyal konumuna göre muamelede bulunmamıştır. İnsan<br />
<strong>sevgisi</strong>, fedakarlık, yardımseverlik, tevazu ve müsamaha başta olmak üzere bütün<br />
ahlaki fazilet ve meziyetler O’nun mübarek şahsında toplanmıştır. Etrafındakilere<br />
İslamiyeti tanıtmadan önce sevgi ve muhabbetle onların gönüllerine girer, daha<br />
sonra da iman etmeleri için gayret ve çaba sarfederdi. O’nun göstermiş olduğu bu<br />
sevgi ve muhabbet elbette ki karşılıksız kalmamış, dünyada en çok sevilen,<br />
kendisine muhabbet beslenen yüce bir şahsiyet olmuştur.<br />
<strong>Peygamber</strong> <strong>sevgisi</strong>nin en güzel örneklerini ise Sahabelerin hayatında görüyoruz.<br />
Hicri 4. yılında, Hz. <strong>Peygamber</strong>, kendilerine Kur’an-ı Kerim’i ve Islam’ı ögretecek<br />
muallim göndermesini isteyen kabilelere on kişilik bir heyet göndermiştir. „Reci“<br />
adı verilen yere ulaştıklarında, bir çetenin saldırısı sonucu çoğu şehid edilmiş ve<br />
içlerinden Zeyd bin Esine ile Hubeyb bin Adiy esir alınmıştır. Kendileri şehid<br />
edilmeden önce Ebu Süfyan’ın – ki daha o zaman Müslüman olmamıştı. - “Hayatının<br />
bağışlanması karşılığında Muhammed’in burada olmasını ister miydin“ sorusuna,<br />
Zeyd hiç tereddüt etmeden: ”O’nun burada olmasını istemek şöyle dursun,<br />
Medine’de ayağına bir diken batmasına bile asla gönlüm razı olmaz” diyerek cevap<br />
vermiştir. Bunun üzerine Ebu Süfyan “Ben, dünyada Muhammed’in ashabının, O’nu<br />
sevdiği kadar, birbirini seven iki kimse daha görmedim.” [2] diyerek, ashabın<br />
<strong>Peygamber</strong> efendimize duyduğu sevgi ve muhabbeti bu tarihi sözlerle itiraf<br />
etmiştir.
Hutbe<br />
Muhterem Mü’minler!<br />
Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v.)’e duyulan sevgi, her şeyden önce yüce Allah’ın bir emridir.<br />
Çünkü Rabbimiz Kur’an’ı Kerim’de; „Müminler, <strong>Peygamber</strong>’i kendi nefislerinden<br />
çok sevmeleri gerekir.“ [3] buyurmaktadır. Bu durumu sevgili <strong>Peygamber</strong>imiz de:<br />
„Sizden biriniz, beni babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla<br />
sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olmaz.“ [4] buyurarak ifade etmiştir.<br />
Yine Hz. <strong>Peygamber</strong> (s.a.v.) kıyametin ne zaman kopacağını soran bir Sahabeye,<br />
„Sen kıyamet için ne hazırladın“ sorusuyla karşılık vermiş, o da pek hazırlığı<br />
olmadığını, ama Allah ve Rasulü’nü sevdiğini söyleyince, şu müjdeyi vermiştir:<br />
„Öyleyse sen, sevdiklerinle beraber olacaksın.“ [5]<br />
Muhterem Mü’minler!<br />
Kısaca söylemek gerekirse <strong>Peygamber</strong> Efendimiz’i sevmek, her yönüyle O’nu doğru<br />
bir biçimde tanımak, O’na uymak, O’nun adını çokça anmak, O’nun ismine ve bize<br />
bıraktığı evrensel değerlere sahip çıkmak, O’nun sevdiklerini sevip<br />
sevmediklerinden uzak durmak, O’nun ahlakı olan Kur’an ahlakıyla ahlaklanmakla<br />
olur. O’nu bütünüyle ve doğru bir biçimde tanıyarak, O’nu izlemeli ve O’na yakışır<br />
ümmet olmaya gayret etmeliyiz.<br />
[1] Ahzab, 33/56.<br />
[2] Hüseyin Algül, İslam Tarihi, İstanbul 1986, I, 389-390.<br />
[3] Ahzab, 33/6.<br />
[4] Buhari, İman, 7.<br />
[5] Buhari, Edep 195.