16.11.2012 Views

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın - Kızıl Bayrak

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın - Kızıl Bayrak

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın - Kızıl Bayrak

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dünya tarihi devamlı ezen ve ezilenin mücadelesine<br />

tanıklık etti. Koskoca destansı tarihimiz yenilgilerle de<br />

doludur. Ama yenilsek de başımız hep diktir. <strong>Bu</strong><br />

savaşım, bu mücadele bitmeden tükenmeden devam<br />

<strong>etmek</strong>tedir.<br />

Bir filmden alıntı yaparak devam <strong>etmek</strong> istiyorum:<br />

“<strong>Bu</strong> maskenin altında kastan ve kemikten fazlası var. <strong>Bu</strong><br />

bedenin altında bir fikir var ve fikre kurşun işlemez.”.<br />

İşte bunun için en zor şartlarda bu savaşı sürdürüyoruz.<br />

İnsanlar kendi yaşadıklarından neden bir şeylere<br />

karşı çıkması gerektiğini anlıyor. Yaşadığımız toplumda<br />

türlü türlü haksızlıklarla koşullar kendi devrimcilerini<br />

yaratmaya devam ederken sessiz kalmanın artık ne<br />

faydası var bize? Durmadan çalışan, ama yine de aç<br />

kalan biz değil miyiz? Alınterimizi patronun kasasına<br />

kilitleyen zihniyeti yaratan elbette biz değiliz. Ama<br />

emeğimize sahip çıkmayarak yine bu sistemi ayakta<br />

tutan bizler oluyoruz. Çünkü en ufak başkaldırımızda<br />

cop, gaz bombası, yağlı kurşunlar ile karşılık veriliyor.<br />

Biz ise bu durumda sessiz kalıp sadece karnımızı,<br />

çocuklarımızın karnını doyurmak için mücadele<br />

ediyoruz. Ekmek mücadelesi diyoruz adına da.<br />

Ama böyle yaparak kölelik zincirlerimize mahkum<br />

oluyoruz. Ekmek mücadelesi derken, sonuçta<br />

ekmeğimizden oluyoruz. Öyle ki, “Aldığımız maaş<br />

yetmiyor” deyip mesailere kalıyoruz. Ek işler<br />

yapıyoruz. Yani insanca yaşamak için yaşamımızı<br />

patrona satıyoruz. Sigortasız, güvencesiz çalışıyoruz,<br />

ölüm ve işsiz kalma tehlikesi ile yüz yüze çalışıyoruz.<br />

Bir şeyler yapmamız gerektiğini biliyoruz, ama yine de<br />

sadece çalışıyoruz.<br />

Dünyaya baktığımızda Ortadoğu işsizlik yüzünden<br />

kaynıyor. İnsanlar baskı ve zulme doydukları için<br />

amansız bir mücadele veriyorlar. Örgütlü olarak<br />

başlayan bir hareket değildi, ancak diktatörleri<br />

devirebilme gücünü gösterdiler. Eylem içinde<br />

örgütlendiler.<br />

Ülkemizde ise örgütsüzlük örgüt olmuş. Ezenlerin<br />

ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey yapmıyoruz.<br />

Hayatlarımız çalınıyor sessiz kalıyoruz. İnsanlığımızı<br />

BDSP’liler, Kızıl <strong>Bayrak</strong> gazetesini Ümraniye’deki<br />

işçi ve emekçilere ulaştırmaya devam ediyor.<br />

<strong>Bu</strong> çerçevede, İMES A Kapısı önünde her<br />

Pazartesi sabahı işe giriş saatinde yapılan gazete<br />

satışına devam edildi. “Çözüm devrimde kurtuluş<br />

sosyalizmde / BDSP” şiarlı önlüklerle gerçekleştirilen<br />

gazete satışında, MESS grup TİS sürecinde grev<br />

kararlılığını ortaya koyan metal işçilerinin onurlu<br />

mücadelesine omuz verme çağrısı yapıldı. İşçiler<br />

tarafından ilgiyle karşılanan gazete satışı sırasında<br />

güncel gelişmelere ilişkin sohbetler de gerçekleştirildi.<br />

MESS grup TİS sürecinde alınan grev kararını<br />

fabrikalarına asan Birleşik Metal-İş üyesi ABB<br />

işçilerine de 21 Şubat Pazartesi günü Kızıl <strong>Bayrak</strong><br />

EKSEN Yayıncılık Büroları<br />

Sönmez İş Sarayı Kat: 3 No: 220 Heykel/BURSA<br />

Tel: 0 (224) 220 84 92<br />

Ekmek ve onur için...<br />

unutuyoruz, ama yine de sessiz kalıyoruz. Açlıkla<br />

terbiye edilen bir toplumun bir lokma ekmeğinden<br />

başka kaybedecek neyi var? Son nokta o bir lokma<br />

ekmek mi olacak? Geleceğimiz, yaşam standartlarımız<br />

çok mu iyi? Ölümü her gün ensemizde hissederek<br />

yaşarken vereceğimiz mücadelede ölmekten mi<br />

korkacağız? Bizi, bedenimizi, ruhumuzu esir alan her<br />

kötü şeye karşı çıkmamız gerekmiyor mu artık?<br />

Çocuklarımızın gülerek geleceğe bakması bize niye bu<br />

kadar zor geliyor? Endişeli gözler ile umutsuz ve hep en<br />

iyi ihtimalleri düşünerek yaşamak daha mı iyi? <strong>Bu</strong><br />

soruların cevabı “Hayır!” olmalı, ama kendini düşünen<br />

bir insan, sadece kendi gemisini düşünen bencil bir<br />

insan olur. O gemi de batarsa bir hiç olur. Biz bu insan<br />

tipi olmamalıyız. Çünkü biz burjuvazinin istediği insan<br />

kalıbının içine giremeyecek kadar büyük bir sınıfız.<br />

Kapitalizmi, yaydığı salgın hastalıkları, ölen onlarca<br />

insanı, işsiz kalıp cinnet geçiren bir aileyi, ölümü<br />

kurtuluş olarak gören dar boğazdaki emekçiyi,<br />

fabrikada kriz bahanesi ile işten kovulan bir işçi kadının<br />

gözünden bakamaz böyleleri. Çünkü bireyci ve<br />

egoisttir. İçinde biraz da olsa duyarlılık olan, bir<br />

patlamada 20 kişinin hayatına mal olan kazayı<br />

patronların işlediği bir cinayet olarak görendir. Sanki<br />

kendinden bir parçaymış gibi, dünyada en çok sevdiği<br />

kişiyi kaybetmiş gibi öfkelenen, öfkesini dışarıya<br />

burjuvaziye tokat gibi haykıran insanlardan değildir<br />

onlar.<br />

Yaşadıklarımız bizi sindirmemeli. Bizler ne için<br />

yaşarız? İnsanlığımız için, onurumuz için ve en güzel<br />

elbisesi kirli iş tulumlarımızla, burjuvazinin<br />

lekelerinden uzak dururuz.<br />

Bizim bayrağımız işçi bayrağıdır. Ekmek için<br />

başlayan mücadelemiz sistemi yıkmaya kadar gidecek<br />

olan mücadelemizin sadece ilk ayağı olacaktır. Bizim<br />

yaşam mücadelemiz, insanca çalışmaya, insanca<br />

yaşamaya gidecek olan yolun başlangıcı olacaktır. Sınıf<br />

mücadelesini yükselterek burjuvaziyi titretmesini<br />

bilmeliyiz.<br />

Sınıf bilinçli metal işçisi bir kadın<br />

Ümraniye’de Kızıl <strong>Bayrak</strong> satışı<br />

gazetesi ulaştırıldı. 15.30-16.00 saatleri arasındaki<br />

vardiya değişimi sırasında gerçekleştirilen gazete satışı<br />

ABB işçileri tarafından da ilgiyle karşılandı. Önlüklerle<br />

yapılan gazete satışında işçilere bu mücadele<br />

kararlılığını büyütme ve sonuna kadar devam ettirme<br />

çağrısı yapıldı. Faaliyetin sonlarına doğru ihbar sonucu<br />

alana gelen ve gazete satışını engellemeye çalışan sivil<br />

polislerin tutumu alınan kararlı tutumla boşa düşürüldü.<br />

BDSP’liler aynı gün Sarıgazi Meydanı’nda Kızıl<br />

<strong>Bayrak</strong> gazetesini emekçilere ulaştırdılar. Birçok güncel<br />

gelişmeye ilişkin ajitasyon konuşmalarının<br />

gerçekleştirildiği gazete satışı sırasında, özellikle metal<br />

işçilerinin grev sürecinden bahsedilerek bu mücadeleyi<br />

sahiplenme çağrısı yapıldı.<br />

Kemalpaşa Mh. Otel Asya yanı Vural Apt. No:2 D:3 İzmit<br />

/ KOCAELİ<br />

Cemal Gürsel Cd. Shell Karşısı Vakıf İşhanı Kat: 3<br />

No: 306 ADANA Tel: 0 (322) 363 19 94<br />

CMYK<br />

Mücadele Postası<br />

Sendikaya<br />

tahammülsüzlük<br />

<strong>Bu</strong>rsa Demirtaş Organize Sanayi<br />

Bölgesi’nde (DOSB) bulunan Gürsoy<br />

Şirketler Grubu’na bağlı ME-PAR<br />

Nakliyat’ta örgütlenen Türkiye Motorlu<br />

Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) işten<br />

atma saldırısına karşı direniş başlattı.<br />

ME-PAR Nakliyat patronunun, 8<br />

öncü işçiyi işten atmasına karşı 23<br />

Şubat günü ME-PAR Nakliyat önünde<br />

basın açıklaması gerçekleştirildi.<br />

Açıklamada, ME-PAR Nakliyat’ın<br />

yükseklik kapasitesi belli olmasına<br />

rağmen bu kapasiteyi aşarak sürücüleri<br />

tehlikeli araç kullanmaya zorladığı,<br />

günlük sigorta yapması gerekirken<br />

bunu yapmadığı ve oluşan zararı<br />

işçilerin ücretlerinden kestiği söylendi.<br />

Gidilecek kilometreye göre verilmesi<br />

gereken yakıtın eksik verildiği, işçinin,<br />

yakıt parasını kendi cebinden<br />

karşıladığı ifade edildi. Mesai<br />

ücretlerinin de ödenmediği vurgulandı.<br />

Eyleme katılan Türk-İş 8. Bölge<br />

Temsilcisi Sabri Özdemir ve KESK<br />

Dönem Sözcüsü Süleyman Ayyıldız da<br />

bu mücadelede ME-PAR işçisinin<br />

yanında olduğunu vurguladılar.<br />

Açıklamaya KESK ve Türk-İş’e<br />

bağlı sendikalar, Ambar işçileri,<br />

Emniyet Onur Taşımacılık işçileri,<br />

BDSP ve ÖDP destek verdi.<br />

ME-PAR Nakliyat, 1976 yılından<br />

beri otomobil firmalarıyla çalışıyor,<br />

yurtiçi ve yurtdışı kara taşımacılığı<br />

alanında faaliyet gösteriyor. Kölelik<br />

koşullarında çalışan ME-PAR işçileri<br />

çalışma saatlerinin fazla olması, hafta<br />

tatili haklarının gasbedilmesi ve<br />

bayram mesailerinin ödenmemesi gibi<br />

sebeplerle sendikaya yöneldi.<br />

Kızıl <strong>Bayrak</strong> / <strong>Bu</strong>rsa<br />

Tepe Denizcilik’te<br />

direniş<br />

Ücret alacakları ve güvencesizliğe<br />

karşı 18 Ocak günü direnişe başlayan<br />

Tepe Klima Denizcilik işçileri<br />

direnişlerinin 35. gününde işyeri<br />

önünde direniş çadırı kurdular.<br />

Limter-İş üyesi 9 işçi, 21 Şubat<br />

günü Tuzla’daki fabrika önünde<br />

kurdukları direniş çadırıyla<br />

kararlılıklarını dile getirdiler. Birleşik<br />

Metal-İş Sendikası üyeleri de işçilere<br />

destek verdi.<br />

İşçiler dayanışma çağrısı yaparken,<br />

taleplerinin kabul edilmemesi<br />

durumunda başta açlık grevi olmak<br />

üzere çeşitli eylemlere başvuracaklarını<br />

ifade ettiler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!