16.11.2012 Views

İçindekiler - STGM

İçindekiler - STGM

İçindekiler - STGM

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Leyla Neyzi, Sabancı Üniversitesi<br />

riyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda<br />

mevcuttur!” (Atatürk 1989:1197).<br />

Eski Maarif Vekili (1932-33) Reşid Galib tarafından yazılan “andımız”<br />

ise, törenlerde ilkokul çocuklarının hep bir ağızdan bağırmalarıyla aktarılır:<br />

“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak,<br />

büyüklerimi saymak; yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm<br />

yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun!”<br />

(Sakaoğlu 1992: 61). Bu antta, büyükler ve küçükler arasındaki ilişki<br />

“Türklüğün” bir vasfı olarak yeniden kurgulanır. Burada, cumhuriyetin<br />

“varlığı,” bireyin “varlığı”ndan önce gelir. Birey, gerektiğinde kendini<br />

milleti için feda etmeye hazır olmalıdır.<br />

“Genç” cumhuriyetin kazanımlarından en çok faydalananlar da gençlerdi.<br />

Türkiye toplumunda başarının simgesi ve bireysel yükselme aracı<br />

olan eğitim, bir kutsallık halesiyle çevrelenmişti. Kendilerini yeni sistemle<br />

en çok özdeşleştirenler, bu dönemde eğitim kurumlarında okuyabilen<br />

ve bu sayede yükselmiş olanlardı. 1920’lerde eğitim görmüş bir<br />

hanım, şöyle diyor bir belgeselde: “Çok muteber bir gençlik yaşadık.”<br />

(Sakızlı: 1998). Atatürk’ün şahsında cisimlenen Cumhuriyetin ana-baba<br />

olarak tanımlandığı yaşamöyküsü anlatılarında akrabalığın mecazi kullanımı<br />

göze çarpar. Emekli bir profesör, Atatürk’ün cenaze törenini şöyle<br />

anımsar: “Kesinlikle bir devlet adamının cenazesine benzemiyordu. Çok<br />

yakın bir akrabamızı kaybetmiştik sanki.” (age).<br />

Cumhuriyet kurulduğunda sekiz yaşında olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, bu<br />

geçiş dönemini mistik bir deneyime benzetir. Resmi metinlerin kuru pozitivizmiyle<br />

tezat teşkil eden bu lirik anlatı, çekirdek bir grubun (en<br />

azından bugün anımsadıkları biçimiyle) Kemalizmle kendilerini ne derece<br />

özdeşleştirdiklerini gösteriyor: “Cumhuriyet bizim için özlemi duyulan<br />

kızdır. Ben sekiz yaşında iken Cumhuriyet ilan edilmişti. Tüm ev belki<br />

de hepimiz birden değişmiştik. Ev büyümüştü sanki. Bahçemiz daha da<br />

ağaçlanmıştı sanki. Kitaplarım bile daha anlaşılır olmuştu.” (Öktülmüş<br />

1998: 23).<br />

Bu dönem boyunca, eğitimli gençlik ile Anadolulu gençler arasındaki<br />

uçurum önemli olmaya devam etti. Kırsal kökenli gençlerin ilkokula gide-<br />

30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!