10.07.2015 Views

“ 2009 YILINDA EĞİTİMİN SORUNLARI DAHA DA ... - Türk Eğitim-Sen

“ 2009 YILINDA EĞİTİMİN SORUNLARI DAHA DA ... - Türk Eğitim-Sen

“ 2009 YILINDA EĞİTİMİN SORUNLARI DAHA DA ... - Türk Eğitim-Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ZAM SAĞANAĞINIPROTESTO ETTİKTürkiye Kamu-<strong>Sen</strong>, yapılan zamları protesto etmekiçin Abdi İpekçi Parkı’ndaydı. Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> GenelBaşkanı Bircan AKYILDIZ, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> GenelSekreteri ve Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KON-CUK, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Merkez Yönetim KuruluÜyeleri, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>’e bağlı sendikaların GenelBaşkanları ve Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri dekatıldı.Burada bir konuşma yapan Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>Genel Başkanı Bircan AKYILDIZ, iğneden ipliğeher şeye zam yapıldığını hatırlatarak, tepki gösterdi.AKYILDIZ şöyle konuştu:Sayfa27Genel Başkan İsmail KONCUK :“ <strong>2009</strong> <strong>YILIN<strong>DA</strong></strong> EĞİTİMİN <strong>SORUNLARI</strong> <strong><strong>DA</strong>HA</strong> <strong>DA</strong> ARTTI ”Eğitim öğretim hayatı açısından <strong>2009</strong> yılını değerlendiren GenelBaşkan Koncuk; “<strong>2009</strong> yılında eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarıartarak devam etmiştir.” dedi. <strong>2009</strong>’un da bir kara yıl olaraktamamlandığını ifade eden Koncuk; “ Eğitim çalışanları tüm umudunuyeni Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’ya bağlamış ancakÇUBUKÇU’da göreve gelmesinin üzerinden 8 ay geçmesine karşındişe dokunur bir icraat gerçekleştirememiştir.<strong>2009</strong> yılında eğitimin en önemli sorunlarından biri yine fizikimekan ve alt yapı yetersizlikleridir. Okullarda derslik açığı sürerken,kalabalık sınıfların önüne geçilememiştir. Türkiye’de MEBverilerine göre 2008-<strong>2009</strong> eğitim-öğretim yılında derslik başınadüşen öğrenci sayısı, ilköğretimde 33.4, ortaöğretimde ise35.1’dir. OECD ülkelerinde ise derslik başına düşen öğrenci sayısıilköğretimde 21.4, ortaöğretimde 23.9’dur. Derslik başınadüşen öğrenci sayısı Fransa’da ilköğretimde 22.6, oratöğretimde24.3; Lüksemburg’da ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 20,Almanya’da ilköğretimde 22.1, ortaöğretimde 24.7’dir.Sayfa02Sayfa04KİM DOĞRU SÖYLÜYORMALİYE BAKANLIĞI MI,MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MI ?MEB YETİŞTİRME KURSLARIYÖNERGESİNE <strong>DA</strong>VA!MEB’E İKİ YARGI TOKADI <strong><strong>DA</strong>HA</strong> …Sayfa03Sayfa05


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENAnkara’da büyük bir miting gerçekleştirecektir. Tüm illerdenAnkara’ya gelecek olan sözleşmeli öğretmenlerle yapacağımızmiting’de ÇUBUKÇU’ya verdiği söz en sert şekildehatırlatılacaktır. Ülkemizin artık sözleşmeli, ücretli ve vekiladı altında yapılan ve ucubeyi andıran bu istihdam türlerineson vermesi, tüm öğretmenlerin eşit haklardan yararlanarak,geleceklerini güvence altına alarak, insanca yaşayaraköğretmenlik yapması gerekmektedir. Eğitim-öğretimdebaşarı için bu şarttır.EĞİTİME AYRILAN KAYNAK YETERSİZ<strong>2009</strong> yılında eğitime ayrılan bütçe ile eğitimin temel sorunlarınıçözmek imkânsızdır. Bütçe, <strong>2009</strong> yılında yüzde 10,64iken, 2010 yılında yüzde 9,84’e düşmüştür. Bütçenin aslanpayı eğitime ayrılsa dahi, bu oran eğitimin sorunlarını çözmektenuzaktır. Çünkü eğitime ayrılan bütçenin yüzde 70’i personelgiderlerine ayrılmaktadır. OECD <strong>2009</strong> yılı raporuna göre; eğitimeyapılan kamusal harcamaların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’yaoranı Türkiye’de yüzde 1.9 iken; Avustralya’da yüzde 3.8, YeniZellanda’da yüzde 4.1, İsveç’te yüzde 4.4, İngiltere’de yüzde4, Hollanda’da yüzde 3.6’dır.Türkiye’de öğrenciye çok az yatırım yapılmaktadır. OECD<strong>2009</strong> raporuna göre; Türkiye’de öğrenci başına düşen harcamamiktarı ilköğretimde yıllık bin 130 dolar, ortaöğretimdeyıllık bin 834 dolar, yükseköğretimde Ar-Ge faaliyetleri hariç4 bin 648 dolardır. OECD ülkelerinde ise öğrenci başınaharcama miktarı ilköğretimde yıllık 6 bin 437 dolar, ortaöğretimdeyıllık 8 bin 006 dolar, yükseköğretimde yıllık 12bin 336 dolardır.USULSÜZ ATAMALAR HIZ KESMİYORTürkiye’de usulsüz atamalar furyası ne yazık ki Milli EğitimBakanı Nimet ÇUBUKÇU döneminde de devam etmektedir.Hatırlanacağı üzere Hüseyin ÇELİK, giderayak 1000 kişiyiusulsüz olarak atamış ve bu atamalar yargıya taşınmıştı. Yargıusulsüz atamaları birer birer iptal ederken, Nimet ÇUBUKÇUdöneminde de usulsüz atamaya imza atıldı. Kırşehir’de birsözleşmeli öğretmenin usulsüz olarak eş durumundan atamasıyapıldı. Bununla ilgili Bakan ÇUBUKÇU hiçbir girişimde bulunmazken,eş durumundan tayin bekleyen binlerce sözleşmeliöğretmen büyük bir haksızlığa uğradı.Ocak 20103Türkiye artık milli eğitimde usulsüz atamaları deyimyerindeyse kanıksadı. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan,mağdur olan eğitim çalışanları, haklarını yargıda aramayabaşladı. Milli Eğitim Bakanlığı sorunların çözüldüğü değil,sorunların merkezi haline geldi ve Bakanlığın güvenirliliğizedelendi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim çalışanları nezdindegüven telkin edebilmesi için Bakan ÇUBUKÇU’nuntüm usulsüz atamaları iptal etmesi ve eğitim camiasındausulsüzlüğe, torpile, adam kayırmaya fırsat vermemesi gerekmektedir.YÖNETİCİ ATAMALARI MUAMMA OLARAK KALDIYönetici atama konusunda hala bir gelişme sağlanamamıştır.Yönetici atamalarında her valilik ayrı uygulama yapmakta,bu nedenle yönetici atamalarında uygulama birliğisağlanamamaktadır. Bu noktada Milli Eğitim Bakanı NimetÇUBUKÇU hiçbir girişimde bulunmamaktadır. Kurumlarhala vekâleten yönetilmekte, eğitim ehil olmayankişilerin elinde oyuncak olmaktadır. Ne Milli Eğitim BakanıNimet ÇUBUKÇU, ne de MEB Müsteşarı Muammer YaşarÖZGÜL, binlerce vekil/geçici yöneticinin asaleten atanmasıiçin ülke genelinde ortak bir çalışma takvimi ortayakoyamamaktadır. Yönetici atamalarında tam bir kargaşahâkimdir. Bugün muamma haline gelen yönetici atamaları,aslında eğitimin beceriksiz ellerde ne hale geldiğinin bir enyalın fotoğrafıdır.Eğitim-öğretim alanında faaliyet gösteren tüm kurumlardaçalışan hizmetli, memur, teknisyen v.b. eğitim çalışanları isehem ekonomik hem de sosyal haklar yönünden üvey evlat muamelesinetabi tutulmaktadır. Bunların, görev tanımları olmadığıgibi atama ve yer değiştirmelerine yönelik bir yönetmelik dahiyayınlanmamıştır, ayrıca görevde yükselme konusundaki sıkıntılarıhala devam etmektedir.İşte tüm bu sorunlar, <strong>2009</strong> yılına damgasını vurmuştur. Bunedenle <strong>2009</strong> yılı gerek eğitim sistemimiz, gerekse eğitim çalışanlarımıziçin karabasana dönmüştür. Umuyoruz ki, 2010 yılıeğitim-öğretimle ilgili kangren haline gelen sorunlara çözümbulunduğu, eğitimcilerin huzur içinde görev yaptığı, öğrencilerimizinbaşarıyı yakaladığı bir yıl olur.”MEB YETİŞTİRME KURSLARI YÖNERGESİNE <strong>DA</strong>VA!Milli Eğitim Bakanlığı Öğrencileri YetiştirmeKursları Yönergesinin 7. maddesinin son fıkrasınınson cümlesi; “Her dönemin eğitim programı,öğretim konularına ve bunların özelliklerinegöre belirlenmek üzere en az 40, ençok 80 saatlik programlardan oluşur.” ve 21.maddesinin 2. fıkrası; “Kurs gelirlerinin % 3’ükurs merkezi müdürüne, % 5’i kurs merkeziyönetim kurulunun okul müdürü ve okul-ailebirliği temsilcisi dışında kalan üyelerine, %80’i kurslarda görev alan öğretmenlere, % 6’sıise kurs merkezinin bakım, temizlik, evrak vebaskı işlerini yürüten memur ve hizmetlilereödenir.” ibarelerinin öncelikle yürütmesinindurdurulması ve devamında iptali için <strong>Sen</strong>dikaolarak dava açtık. Bu madde kurs gelirlerinindağılımını yeniden düzenleyerek hak kaybınasebep olmakta ve okullarımızda yetiştirme kursudüzenlenmesini zorlaştırmakta ve böylece özeldershaneleri adeta teşvik etmekteydi.Dava dilekçesi için : www.turkegitimsen.org.tr adresini tıklayınız.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 20105MEB’E İKİ YARGI TOKADI <strong><strong>DA</strong>HA</strong> …Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in Milli Eğitim Bakanlığına karşı açmışolduğu davada, Erzincan Merkez Atatürk Sağlık Meslek Lisesindemünhal bulunan müdürlük kadrosuna atanabilmek için 1.ve 2. sırada bekleyenler var iken 3. sırda olan aynı okulun MüdürYardımcısı Serpil ARDOĞAN ERZİN’in atama işlemi Sivasİdare Mahkemesince iptal edilmiştir.Yine Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in Milli Eğitim Bakanlığına karşıVan İdare Mahkemesine açmış olduğu dava da; 2008/2 atamadöneminde atanma şartlarına haiz olmadığı halde atanan NuranYAVUZ’un ataması iptal edilmiştir.Yine Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> olarak haksız tüm işlemlerin karşısındaolacağımızı bir kez daha kamu oyuna gururla duyururuz.Sivas İdare Mahkemesi’nin ve Van İdare Mahkemesinin Kararıiçin www.turkegitimsen.org.tr adresini tıkayın.ŞEF VE UZMANLARLA İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZMilli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınayazdığımız yazılarla, MEB bünyesinde görevyapan şeflerin ve eğitim uzmanlarının ek ders veek ödeme konusundaki mağduriyetlerinin yenidengözden geçirilmesini talep ettik. Maliye Bakanlığınıncevabi yazısında, başvurumuzun Bakanlıkçayapılan çalışmalar esnasında dikkate alınacağı bildirilmiştir.Başbakanlığa yazdığımız yazıyla, 375 sayılıKHK ek 3. maddesinde yer alan ek ödemeden yararlanamayanşef ve uzmanların, Ağustos <strong>2009</strong> tarihindenitibaren bu ödemeden faydalanabilmeleri için gereklidüzenlemelerin yapılması hususunda taleptebulunduk.Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görevyapan şeflerin ve uzmanların ek ders ücretlerininartırılması amacıyla yaptığımız başvurununreddi işlemine karşı Ankara 2. İdareMahkemesinin <strong>2009</strong>/315 E. Sayılı dosyasıylaaçtığımız dava halen devam etmektedir.Şeflerin ve eğitim uzmanları ile ilgili bugünekadar yaptığımız diğer çalışmaları görmekiçin www.turkegitimsen.org.tr adresinitıklayınızİLKÖĞRETİM HAYAT BİLGİSİ ÖĞRETMEN KILAVUZKİTABI’N<strong>DA</strong> TÜRK BAYRAĞI “KUMAŞ PARÇASI”OLARAK İFADE EDİLDİMilli Eğitim Bakanlığı İlköğretimHayat Bilgisi 1. Sınıf Öğretmen KılavuzKitabı’nda; Türk Bayrağı, kırmızızemin üzerine beyaz ay ve yıldızdanoluşan dikdörtgen “kumaş parçası” olaraktanımlanmıştır.Rengini şehitlerimizin kanından nalan bayrağımızı “kumaş parçası” olaraktanımlamak büyük bir ayıptır.Bu kitabı yazanlar ve kitaba onayveren Talim Terbiye Kurulu, böylesi birhatayı nasıl yapabilmiştir? Kitabı yazanlarınAnayasa ve Bayrak Kanunu’nda yeralan tanımdan da mı haberi yoktur?1982 Anayasasının 3. maddesinde Türk Bayrağı’nın tanımışu şekilde yapılmıştır:“ Türk bayrağı şekli kanunda belirtilen, len, beyaz ay yıldızlı albayraktır.”Bayrak Kanunun 2. maddesi’nde de Türk Bayrağının tanımışöyledir:“Türk bayrağı, bu kanuna ekli cetvelde gösterilen şekil veoranlarda olmak kaydıyla beyaz ay-yıldızlı albayraktır.”Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli bayrağıdır,birlik, bütünlük ve bağımsızlığımızın sembolüdür.Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını temsil eden bayra-ğımız ile ilgili “kumaş parçası”tanımını kullanmak kimseninhaddi değildir, bu ülkeyi kuran Ulu Önder Atatürk’e, aziz şehit-lerimize ve milletimize saygısızlıktır.Türk bayrağı için manevi değerinden uzak bir ta-nım kullanmak, bayrağımızı “kumaş parçası”olarak belirterek, sıradanlaştırmak, öğretmenlerdenöğrencilerine Türkbayrağını bu ifadeyle tanımlama-sını istemek iyi niyetle açıklanacakbir durum olamaz.Milli Eğitim Bakanı NimetÇUBUKÇU, kitapta bayrağımıziçin yazılan “kumaş parçası” ifadesiiçin derhal harekete geçme-li ve bu ifade İlköğretim HayatBilgisi 1. Sınıf Öğretmen KılavuzuKitabı’ndan çıkarılmalıdır. Buhatanın bilerek ya da bilmeyerek, nasıl yapılmışolursa olsun bahanesi olamaz. Ders sıralarında yerini alankitaplarda ya da öğretmenlerin faydalandıkları kılavuz kitaplarındayapılan bu tür hatalar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ciddiyetineyakışmamaktadır.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN6 TÜRK EĞİTİM-SENGenel BaşkandanGÜNAHI VE SEVABIYLA ÇUBUKÇUİsmail KONCUKGenel BaşkanMilli Eğitim Bakanlığı veçalışmaları bu ülkede herkesiyakından ilgilendirmelidir. Dolayısıyla,Milli Eğitim Bakanlarınıneğitim -öğretime ve eğitimçalışanlarına yaklaşımı da,kimsenin “bana ne” dememesigereken önemdedir.Hüseyin ÇELİK’ten sonra,Nimet ÇUBUKÇU’nun MilliEğitim Bakanı olması, bir çok eğitim çalışanını memnun etmiş,sayın ÇUBUKÇU’nun başarılı olması için hemen herkes neredeyseseferber olmuştur. Çelik döneminde yaşanan hukuksuzuygulamaların, yandaş kayırmacılığının son bulacağını düşünen,bir çok kişi gibi, bizler de bu konuda hayal kırıklığı yaşadık.Çok şey beklememekle birlikte, bir hanım bakanın dahahassas, daha kucaklayıcı, daha demokratik olmasını bekliyor veumuyorduk.Milli Eğitim Bakanının eğitimci değil de, hukukçu olmasıdahi, bizi umutsuzluğa sevk etmedi. Olayları yeni öğrenen birbakan daha iyi, hiç olmazsa bir takım takıntıları, bir takım şartlanmışlıklarıolmaz, diye bir çok kişi düşündü. Ancak, yaşananolaylar, ağır aksak k ilerleyen işler bilgi ve tecrübenin ne kadarönemli olduğunu, her halde, bir kez daha göstermiştir.Acemice yaklaşımlar, aşımlar, sonucu düşünülmeden verilen, ancaktutulmayan sözler, Çubukçu dönemini çok net ortaya tadır. Milli Eğitim Bakanlığı gibi çok önemli bir bakanlığınkoymak-koltuğunda oturan Sayın Çubukçu, ilk potunu bakanlığının ilkgünlerinde kırmış ve Andımızın tartışılabileceği açıklamasını,sonucunu düşünmeden bir televizyon proğramında söylemiştir.Bu gaf, Türklük düşmanı bazı sözde sivil toplum örgütlerininiştahını kabartmış, Andımızın söylenmemesi üzerine nutuklaratılmış, Diyarbakır sokaklarına Andımızla alay eden afişler mış, dava bile açılmıştır.Sayın Nimet ÇUBUKÇU’nun ülkeye neye mal olacağınıdüşünmeden söylediği bu söz, Sayın Çubukçu’nun Milli EğitimTemel Kanunundan undan da bihaber olduğunu gösteren, bir Milliasıl-Eğitim Bakanı olarak bu konudaki görevlerini bilmediğini ortayakoyan, çok acı, ama, durumu açıkça ortaya koyan önemlibir örnektir.Sayın Çubukçu’nun bakanlığı süresince en büyükbaşarısı, kadrolu öğretmenlereil emrine atanma hakkınıgeri vermesi ve yöneticiatama yönetmeliğini,eksikleri olsa da, yayınlayabilmesidir.Her ne kadar,il emri uygulaması sözleşmeliöğretmenlere verilmesede, kadrolu öğretmenlere buhakkın verilmesi aile bütünlüğünüsağlamak için önemli birgelişmedir. Sayın Bakanın anneolma dürtüsü ve şuuruyla da olsa, böyle bir karar vermesiniönemli buluyoruz. Aynı hakkın sözleşmeli öğretmenlere de verilmesibu husustaki eksikliği giderecektir.Yönetici atama yönetmeliğinin yayınlanması, eğitim çalışanlarının,bir kısım eleştiriler getirse de, genel memnuniyetide, bu dönemin en önemli gelişmelerinden bir diğeridir. Ancak,sınavın yapılması ve sonuçlarının açıklanması üzerinden neredeyseiki ay geçmiş, bir tek atama bile bugüne kadar yapılamamıştır.Antalya’da 23-25 Aralıkta yapılan toplantıda alınankararlar inşallah, yönetici atamada ÜYGULAMA BİRLİĞİNİsağlar ve bir an önce tüm asaleten atamalar yapılır ve vekaletdönemi sona erer. Sayın Çubukçu, bütün münhal yöneticikleribir takvim doğrultusunda duyurup, illerin aynı anda atama yapmasınısağlarsa büyük takdir toplayacaktır.Gelelim, Sayın Çubukçu’nun neleri yapamadığına. Sözleşmeliöğretmen atamayacağım, tüm sözleşmeli öğretmenlerikadrolu yapacağım.” Sözü Sayın Çubukçu’ya aittir ve TürkEğitim <strong>Sen</strong>’in hayırlı olsun ziyaretinde bu sözü söylemiştir. Ancak,aradan 5 aydan fazla bir süre geçmiş, bu sözün tutulacağınadair bir işaret görünmemiştir. Hatta, Sayın Çubukçu, “MaliyeBakanlığı konu üzerinde çalışıyor.” Diye açıklama yapmış, buaçıklamanın tam tersine, bütçe görüşmelerinde Egemen BA-ĞIŞ, Maliye Bakanlığının sözleşmelilerinkadrolu yapılmasına dair bir çalışması olmadığınıduyurmuştur.Aynı kabinenin iki bakanının birkonuda farklı açıklamalar yapmasıdüşündürücüdür. Sayın Başbakan vekabine üyelerinin Sayın Çubukçu’yasahip çıkmadıkları, gözden çıkardıklarısonucu, bu açıklamalardan çıkar mı çıkmazmı? Sayın Çubukçu, bu sözü vermişve tutamamış, tam tersine gelişmelerolmuştur. Bu durumdayapılması gereken nedir? Busözün tutulmaması, hattadiğer bakanların tam tersineaçıklamaları, Sayın


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 20107Çubukçu’yu kendini değerlendirmeye tabi tutması sonucunugetirmelidir. Ya bu Bakanlar Kurulunun saygıdeğer, sözleriönemsenen bir bakanı olacaksınız, ya da, hiç bir şekildedikkate alınmayan,sadece şeklen bakanlık makamındaoturan bir kişi olacaksınız. Sayın Çubukçu, hangisini tercihettiğini göstermelidir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Çubukçuise, bu söz yerine gelmeli, Sayın Başbakan’da kendi atadığıMilli Eğitim Bakanının verdiği sözlerin yerine gelmesinisağlamalıdır.Sayın Çubukçu’ya Milli Eğitim bakanlığında yol gösterentecrübeli bir kimse var mı? Bakanlıkta tecrübeli bir çok bürokratbulunduğunu biliyoruz. Ancak, Milli Eğitim Bakanının busüreçte en yakın danışmanı, Müsteşar olmalıdır. Ancak, MEBMüsteşarı Muammer Yaşar ÖZGÜL’de eğitim öğretim konusundayeterli bilgi ve tecrübeye sahip değildir. Bu durumda, SayınBakanın bir çok konuda yanlış yapması ihtimal dahilindedir.Sayın Bakan, öğretmenler başta olmak üzere, eğitim çalışanlarıadına bir kazanım elde edememiştir. Öğretmenler, polislerdendaha az bir maaşla çalışırken, hizmetli, memur ve teknisyenlerile diğer eğitim çalışanları, diğer bakanlıkların personelindendaha az maaşla geçinmek zorunda bırakılmış, sosyalhaklar konusunda da çok ciddi bir gelişme sağlanamamıştır.Çubukçu öğretmen alım politikasında da, bir yeni anlayışortaya koyamamış. Öğretmen alım sürecini başarıyla yönetememiştir.Kasımda, öğretmen alacağız açıklaması yerine getirilememiş,atamalar Aralık sonunda yapılabilmiştir. Şubat’ta öğretmenalımı yapmayacağız açıklaması da hem acemice, hem dehaksızlık dolu talihsiz bir açıklamadır. Binlerce öğretmen adayıbu sözler sebebiyle büyük hayal kırıklığı yaşamaktadır.Öğretmenlerin mali haklarında hiçbir gelişme sağlanamamıştır.Olumsuzluklarla dolu ek ders uygulamaları aynı düzendedevam etmekte, Çubukçu, herhangi bir tedbir ortaya koyamamaktadır.Ek ders konusunda, Çubukçu’nun, yeterli bilgi vetecrübeye sahip olmaması, bu hususta bir gelişme olmamasınınana sebebidir, diye düşünüyorum.Sayın Çubukçu döneminde de, 76. Madde hukuksuzluğu devametmiş, eğitim öğretim konusunda acemi olan Sayın Çubukçu,kendi alanı olan hukukun egemenliğini sağlamak, konusundada çok başarılı olmadığını göstermiş ve yüzlerce iptale rağmen,76. madde haksızlığını seyretmiş, hala da seyretmektedir.Türk Eğitim <strong>Sen</strong> olarak, Sayın Çubukçu’yu çok yakındantakip ediyoruz. Bildiklerimizi, belgeye dayanmak şartıyla kamuoyu ile paylaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığını hemen her konudauyarıyor ve teklifimizi resmi olarak gönderiyoruz. Doğrularıda söylüyor, yanlışları da en net ve anlaşılır biçimde ifade ediyoruz.Ancak, geldiğimiz noktada şunu söylemeden geçemeyeceğim,iyi niyet önemli, fakat, tecrübe, bilgi, donanımlı olmakçok daha önemli. Tebeşir tozunu yutmaktan bahsediyorum. Elinetebeşir tozu bulaşmayanların acemice tavırlarından bahsediyorum.Milli Eğitim Bakanı ve Müsteşarının başarılı olmasınıdiliyor, ancak, tebeşir tozu yutmayanların bu konuda pek şansınınolmadığını düşünüyorumKARAMAN’<strong>DA</strong> MUHTEŞEM GECEKaraman Şubesi 24 Kasım Salı günü akşam 18.30 da ÖğretmeneviOtağ Tesisleri’nde yemekli Şiir Dinletisi programıdüzenledi. Programa İl Milli Eğitim Müdür, Müdür Yardımcıları,Teftiş Kurulu Başkanı, Şube Müdürleri, daire amirleri, FenEdebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan KARATAŞ, Kamu<strong>Sen</strong> yöneticileri ve eğitim çalışanları katıldı. Yoğun katılımınolduğu programda şube başkanı Akif KOCATEPE bir konuşmayaptı. Kocatepe konuşmasında, “Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> kurulduğugünden bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarla sürekli olarakhaktan, hakikatten, liyakatten yana olmuştur. Milli Eğitimcamiası içerisindeki çalışanlar arasında iç ve iş barışı esas almıştır.Milli Eğitimin ileriye dönük olumlu kararlarına destekvermiş; fakat eğitim çalışanlarını mağdur edecek karar ve uygulamalarausanmadan, yılmadan hukuki mücadelesini vermiştirve verecektir. Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>, sadece ücret sendikacılığıyapan birilerine makam, mevki sağlamak için faaliyet gösterenbir sendika değildir. Değerli konuklar; Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in köküTürk tarih ve kültürüdür. Aynı zamanda tamamen İslam ahlakve faziletidir. Binlerce yıllık tarihimizdir. Oğuz Kağan’lardan,Fatih Sultan Mehmet’e, Yunus Emre’lere, Mevlana’ya ve başöğretmenAtatürk’ün düşüncelerinin günümüzdeki savunucusuve temsilcisidir.” diyerek geceye katılan tüm eğitim çalışanlarınakatılımlarından dolayı teşekkür etti.Ayrıca emekli öğretmenlere plaket verilerek öğretmenlerinhazırlamış olduğu şiir dinletisi büyük beğeni kazandı.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN8 TÜRK EĞİTİM-SENNELER OLUYORÜlkemizde son birkaç aydır gün geçmiyor ki artık hayretleriçerisinde kalarak izlediğimiz bir haber olmasın. Bukadarı da olmaz artık dedirten türden haberler artık normalkarşılanır hale geldi. Herhalde hükümetin istediği de buydu.Sonunda siyasete meşe ağacı da dahil oldu. Nasıl olmasınki? Kasımpaşalı bir başbakanı olan ülkenin, kabadayı yöneticileriolması kadar doğal ne olabilir? Ne demiş atalarımız;“ Ne ekersen onu biçersin “ Şimdi sayın Başbakan bu sözekarşılık dahi veremiyor. Aslında bugüne kadar olan konuşmalarınabakacak olursak sayın Erdoğan’ın aynı üslupla bircevap vermesi pek de yadırganacak bir durum olmazdı.İşteülkemizde siyasetin geldiği nokta. Sonra da oturup bu ülkeyimuasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için çırpınıpduralım. Televizyonda “ ulan “ ve “ meşe “ muhabbetleriylebüyüyen bir nesilden ne bekleyebilirsiniz.1980’lerden itibaren yavaş yavaş ve derinden yapılaşmayabaşlayan,ancak; farkında olarak ya da olmayarak “ biravuç eşkıya “ denilerek bilmeden bugünlere getirdiğimiz veartık iflah olmaz bir hale gelen bir yapının, ülkemizin bugünüve yarınına vurduğu darbeler sonuçta meşe ile birleşti.Meşeyi bile kirlettiniz, kirli siyasetinizle.Bir hız alıp,bir hız keserek 2002’ye kadar ülkemizi yoksunlaştıranterör, uzun uğraşılar sonucunda 2003 yılında neredeysesıfır noktasına geldi. Ancak iktidar değişikliği ilebirlikte yok olduğunu zannettiğimiz terör, artık nereden güçbulduysa yeniden ülke gündeminin değişmez maddesi halinegeldi. Artık işsizlik, büyüme, yoksulluk, eğitim gibi ülkenintemel konuları konuşulmaz oldu. Halkın mutluluğu için yapılmasıgereken siyaset, bu konular yerine; kim daha güçlü,kimin elinde daha fazla koz var gibi saçma sapan bir oyunmasasına dönüştü. Oyunda her gün yeni bir kağıt ortaya atılıyorve elinde fazla koz olan masaya yapıştırıyor. Gördümdiyen karşılık veriyor, elinde iyi kağıdı olmayan bu eli pasgeçerek yeni bir el başlatıyor.Anayasa Mahkemesi bir partinin kapatma kararını görüşüyor.Kararını açıklayacak. Birden görünmez bir el Tokat’tayanında çakısı bile olmayan çarşı iznindeki 7 askerimizi şehitediyor. Devletin resmi ağzı gizli güçler diyor. Terör örgütübağırıyor öte yandan: “Ben yaptım.” Sonra devletin resmiağzı yine konuşuyor: “Hayır, siz yapmadınız…” Diğeri yinesinirleniyor: “Ben yaptım. Bak yoksa meşe…” Bir gün sonrakarar açıklanıyor ve parti kapatılıyor. Hemen arkasındanpeş peşe kozlar masaya sürülüyor. Millete dönerim tehdidi.Nereden geldiniz ki, millete dönüyorsunuz? Zaten millet değilmiydiniz siz? Ama hayır dönemezsiniz diyor birisi. Ki, obirisi bunları cezaevinden söylüyor. Siz de buna alet oluyorsunuz.Avukatlarını bulunduğu yere götüremediğiniz günlerözür diliyorsunuz. Merak etmeyin sizin için ultra lüks yatalacağız diyorsunuz ve arkasından artık sizin de dönmenizgereken millete asgari ücret olarak verdiğiniz 450 liraya %3zam yapıyorsunuz. Biraz fazla oldu ya neyse. Merak etmeyinsiz yeni bir yıl geliyor. Onları fazlasıyla geri alırız biz.Alınsize elektrik zammı,alın sizebenzin zammı, alın size yasakladığımızsigara zammıve daha niceleri, rahat olunevlere yeni yıl geldi.Zaten memura da %2.5verdik. Nasıl geri alacağızdiye düşünmediniz bile.Vermeden almadınız mı?Sami ÖZDEMİRGenel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteriİşini bilen memurum artık yedekte yapacağı bir işi de kalmadığıiçin kara kara düşünüyor. Esnaf kan ağlıyor. Memurumhangi işe el atsın hafta sonları. Limon da satılmıyor artık pazarlarda.Televizyonlar da her akşam bir ilimizde ya da birilçemizde terör olayları nedeniyle kepenk kapatan esnaf haberleriizliyoruz. İyi de geri kalan il ve ilçelerimizdeki esnafzaten artık kepenk açamıyor ki kapasın. Çiftçimiz ise artıkçiftçiliğini unuttu. Nasılsa İsrail veriyor tohumumuzu. Traktörüde vermiyor mu? Geriye ne kaldı? Ekip biçecek birileri.Kim O? Çiftçi. Bırakmadınız ki... O da anasını aldı gitti.Eğitim deseniz kitaplarda Peygamberimizin resimlerivar.Kutsalımız kalmadı. Sonra da Danimarka’da karikatürleştirincebağırdınız.İyi de siz bu ülkenin kitaplarında yapmıştınızbunu.Niye bağırıyorsunuz ki? Atatürk’ü çıkardınızkitaplardan. Çanakkale savaşlarında emperyalizmle mücadeleedenler meğerse Mehmet’ler değilmiş. Sizin denetiminiyaptığınız kitaplardan öğrendik.2003’ten bugüne kadar biryönetici atamasını yapamadınız. Sınav dediniz. Onu da yüzünüzegözünüze bulaştırdınız.Ülkemizde bunlar olup biterken İstanbul’u fetheden, ÇanakkaleDestanı’nı yazan,emperyalizmin en güçlü mücadeleinsanları olan bu ülkenin insanları nerede? İş, aş derdinde. Ekmekpeşinde. Bir de sistemli bir şekilde bitirilen Yugoslavyaörneğinde olduğu gibi televizyonlarda uyutulmakta. Televizyonlarda evlendirilmekte. Televizyonlar da eğlendirilmekte.Çanakkale’de cephede Mehmet’ler şehadet mertebesine ulaşırkenonların sırtından türeyen ve zenginleşen, Avrupa’dantrenlerle eğlence malzemeleri taşıtan, Çanakkale umurundaolmayan türedi zenginler emperyalizmin hizmetinde. Ancakcepheden dönen Mehmet emperyalizmi ezip geçerkensiz de o postalların altında kalacaksınız. Unutmayalım ki, buülkenin tarihinden bi haberdar olmayanlar geleceği ile ilgiliboş hayaller kurarlar. Burası ne Afganistan,ne Rusya,ne Yugoslavya,ne de Irak. Burası Cihan İmparatorluğu’nun toprakları.Burası Türkiye. Bu millet yeri ve zamanını iyi bilir.Zamanı gelince daha önce defalarca ezdiği emperyalizmi veuşaklarını yine ezer. Artık olaylara duyarsız kalmadığımızıgösteriyoruz ama anlayamıyorlar. Anlamayana anlatma zamanışimdi:AYAĞA KALK TÜRKİYE!NELER OLUYOR BÖYLE!


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 20109MEB’DE BAKAN DEĞİŞSE DEZİHNİYET DEĞİŞMİYORMilli Eğitim Bakanlığındasorunlar bitmek bilmiyor.Özellikle Hüseyin Çelik’inbakanlığı döneminde bırakınızsorunları çözmeyi.busorunların katmerleşerek arttığıbir dönem yaşandı.Yandaşkayırmacılığının, liyakatigöz ardı etmenin,hukuk tanımazlığınve ‘’Ben Bakan’ımistediğimi yaparım’’ anlayışının , kendi personeli ile kavganınyaşandığı çok talihsiz bir dönemdi.. Hüseyin Çelik dönemi hertürlü tepkiye rağmen çok uzun süren bir dönem olmuştur. Tamda Başbakanın istediği şekilde hareket ediyor olmasından mıdır,nedir, defalarca kabine değişikliğine gidilmesine rağmenHüseyin Çelik hep yerini korumuş,kamuoyundan ve eğitim camiasındantepki gören icraatlarına devam etmiştir.Sayın Nimet Çubukçu’nun Milli Eğitim Bakanı olmasındansonra yıllardır adaletsiz ve kayırmacı uygulamalar sonucumağdur olan eğitimciler biraz ümitlenmiş ve bir şeylerin değişebileceğizannedilmiştir. Ama Hüseyin Çelik insanların buümitlerini boşa çıkaran bir açıklamayı-giderayak-yapmayı daihmal etmemiştir. “Ben Milli Eğitim’de her şeyi otomatik pilotabağladım’’ diyen Çelik, yandaşlarının endişelerini dağıtırkençok sayıda eğitimciyi endişeye sevketmişti. Hüseyin Çelik’insözünün anlamı şu idi; Ben gitsem bile bu bakanlıkta bir şeydeğişmeyecek, yandaş kayırmacılığı ve hukuk tanımazlık aynendevam edecek, ben burada öyle bir sistem kurdum ki yenibakan kim olursa olsun hiçbir önemi yok, yeni bakanın insiyatifiolmayacak, benim bakanlık üst kademesine yerleştirdiğimbürokratlarım sayesinde ipler yine bende olacak…Hüseyin Çelik’in bu sözleri , giderayak büyük bir pervasızlıkve hukuk tanımazlık örneği göstererek yaptığı ve kendisiningideceğini anladıklarında “biz ne olacağız’’diye kara kara düşünen657 saylılı DMK’nın 76.maddesine göre atanmış 998müdürü ve görevlendirme olarak çalışan onbinlerce yandaşidareciyi rahatlatmak amacıyla söylediğini düşünmüştük. Öyleya bir bakan bakanlıktan ayrılmasına rağmen o bakanlıkta etkinliğinasıl devam ettirebilirdi. Giden bakan öyle istese ve düşünsebile yeni bakan bunu nasıl kabullenebilirdi? Nitekim yenibakan Sayın Nimet Çubukçu’nun bakanlık üst düzey bürokratlarındabir değişiklik yapma hazırlıkları konusunda kamuoyunayansıyan bilgiler Sn.Nimet Çubukçu’nun önceki bakanıntepki çeken bürokratlarını değiştireceği,böylece daha dengelive adil bir dönem olacağını düşündürmüştü. Üstelik Sayın Bakan,Türk Eğitim <strong>Sen</strong> genelmerkez yönetim kurulunukabulünde tüm sendikalaraeşit mesafede olacaklarını vegeçmişte yaşanan sıkıntılarınyaşanmaması için gayret göstereceğiniifade etmiş,bu daM. Yaşar ŞAHİNDOĞANbizi ümitlendirmişti.FakatGenel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreterine yazık ki Sayın Bakankendisi ile ilgili tüm ümitleriboşa çıkarmıştır. Sayın Bakan her şeyin otomatiğe bağlandığıbir bakanlıkta sadece koltukta oturan bir kişi olmayı kabullenebilmişve içine sindirebilmiştir.Üstelik Genel Başkanımızınkendisini ziyaretinde bundan sonra 4/b li öğretmen almayacaklarıve mevcut 4/b lileri de kadroya geçireceklerini söylemesinerağmen sözünün arkasında duramamış,sanki kendisi kabineninbir üyesi değilmiş gibi Maliye Bakanlığının kabul etmediğigerekçesi ile verdiği sözden çarketmiştir.Sayın Bakan unutsave çarketse bile Türk Eğitim <strong>Sen</strong> 4/b lilere kadro sözünü neunutacak ,ne de unutturacaktır… Kamuoyumuz bu konuda hiçendişe etmesin.Sayın Nimet Çubukçu’nun bir diğer talihsiz açıklamasıda Hüseyin Çelik’in giderayak yaptığı 76. madde atamalarını(yaklaşık 300 kadarı yargı tarafından iptal edilerek hukuksuzluğutescillendiği halde) savunması ve bunların hukuki olduğunusöyleyebilmesidir. Bildiğimiz kadarıyla Sn Bakan hukukçudur.Bir hukukçu bakanın mahkemelerin hukuksuz olduğunu söyleyerekiptal ettiği uygulamaları savunması müthiş bir garabetörneğidir.Mahkemelerimizin esas aldığı hukukla Sn Bakanın bildiğihukuk farklı mıdır acaba.. Sayın Bakan kabul etmese de buatamaların hukuksuz olduğu su götürmez bir gerçektir. Bununböyle olduğu bu atamaların tamamının iptali talebiyle açtığımızgenel davanın sonuçlanması ile daha iyi görülecektir.Sayın Çubukçu nun Milli Eğitim Bakanlığı dönemi de HüseyinÇelik döneminden farklı olmayacağa benzemektedir. Zirahız kesse de hukuksuzluk ve adam kayırmacılık devam etmektedir.Yine eskiden olduğu gibi el altından usülsüz atamalaryapılmaktadır. Siirt Kurtalan’dan Kırşehir’deki kapalı okulayapılan ve atama dönemi dışında gerçekleştirilen sözleşmeliöğretmen M.D.nin tayini yada Giresun Şebinkarahisar dan 6aylık stajyer öğretmenin İstanbul’a görevlendirilmesi ve dahabelki yüzlerce örnek…Kısacası Milli Eğitim Bakanlığında ne yöneten zihniyet açısından,ne de bu zihniyetin icraatları açısından değişen bir şeyyok… Haksızlık var,hukuksuzluk var, yandaş kayırma var, ayrımvar, baskı var…Tüm bu olumsuz şartlara rağmen çalışanlarımız ve üyelerimizasla ümitsiz olmasınlar… Ne kadar baskı altına alınmayaçalışılırsa çalışılsın bu ülkede hukuk var… Büyük bir mücadelegeleneğinden gelen dik ve onurlu duruşun simgesi TÜRK EĞİ-TİM SEN var… Hukuku ve her türlü meşru eylem haklarımızısonuna kadar kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz, Eğitimçalışanları ve bu ülke sahipsiz değildir…


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN10 TÜRK EĞİTİM-SEN“BE<strong>DA</strong>VA PEYNİRSADECE FAREKAPANIN<strong>DA</strong> BULUNUR”Ahmet Coşkun ERGİN / İzmir 2 nolu Şube BaşkanıAtalar olaylara ne güzel deyimler yüklemiş. İlk bakışta anlamsızgibi gelen yazıya adını veren bu deyim aslında o kadarçok ifadeye anlam veriyor ki ….Şimdi bir düşünelim insanlara bazı kişilerce dağıtılan bedavalarsadece onların yoksulluğu düşünüldüğünden mi veriliyor?Hele bir de benim hakkımı, senin hakkını, başkalarının hakkınıbaşkalarına bedava verenlere ne demeli? Aslında dağıtılanlarıalanlara bir şey demiyorum çünkü insanlar aç, çaresiz, belligüçler emelleri için insanları sadece fare kapanına sokmak içinçaresiz bırakmış. Oyunu oynatanlar kalleş, insanlar bi çare.Şimdi zavallı fareyi düşünün belki haksız girmiş birilerininevine belki yolunu kaybetmiş belki peynir kokusunu duymuşzavallıcık üstü başı kirli belki de hastalık taşıyor. Ama ne yapsınsonuçta hayvan düşünemez ki, hayatına mal olsa bile bedavapeynir için girecektir kapana ve kaçınılmaz son…insan da haklıdırailesini evini, belki çocuklarının sağlığını korumak için fareyibir şekilde evinden uzaklaştırmalıdır. Sonuçta haklıdır belki…Peki insanları emelleri için fare gibi görüp bedavalarla kapanasokan kalleşlere haklı demek mümkün mü?Bedavalara yavaş yavaş alışan zavallı insanımıza da şunu demekdüşer, acaba aldığınız bedavalar sonunda sizden karşılık nealacaklar? Çünkü karşılıksız kim kime bedava bir şeyler verir.Fazla söze gerek yok…Atalar ne güzel söz söylemiş BedavaPeynir Sadece Fare Kapanında Bulunur…..SAĞLIK MESLEKLİSELERİİ<strong>DA</strong>RECİLERİNİNHAKLARIKORUNMALIDIR!Daha önce Sağlık Bakanlığına bağlı iken Milli EğitimBakanlığına devredilen Sağlık Meslek Lisesi idarecilerininyıllardır bu görevi uzmanlaşarak yürüttükleri halde5450 sayılı yasa ve devir protokolü ile korunmayan haklarınınyapılacak yönetici atamalarında tamamen ellerindenalınmaması için Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazdık.Yazımızda çıkarılacak bir Genelge ile SML’lerin duyurudışına çıkarılmasını ve mevcut idarecilerin görevlerinedevam etmelerini istedik.İlgili yazı İçin www.turkegitimsen.org.tr adresini tıkayınızTÜRK EĞİTİM-SEN ANTALYA2 NO’LU ŞUBE’DEN AŞURE İKRAMITürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Antalya 2 No’lu Şube Başkanlığı tarafından5.Geleneksel Aşure Etkinliği düzenlendi.Aşure etkinliğindeyaklaşık 800 kişiye aşure ikram edildi. Manavgat MüftüsüHalil Taş’ın duası ile başlayan etkinlik aşurelerin ikramı ile devametti.Üyelerimizin ve gönüldaşlarımızın bir araya geldiği buetkinlikte güzel bir sohbet ortamı sağlanmış oldu.Şube Başkanı Fethi Kurt, etkinlik sonunda yaptığı konuşmadaşunları söyledi: “Milli ve manevi değerlere bağlılığımızıher ortamda dile getiriyoruz, yaptığımız etkinliklerle debunu eğitim çalışanları ve halkımızla paylaşıyoruz.Hicri takviminilk ayı olan Muharremin 10.günü Aşure ayı olarak kutlanır.Anadolu’nunher yerinde bugünlerde kazanlarla aşurekaynatılır,eşe dosta,komşulara ikram edilir.Kur’an-ı Kerim’deHud suresinde belirtildiği gibi Nuh peygamber tarafından yaptırılangemi Muharrem ayının 10.gününde karaya oturmuş.Rivayetegöre tufandan kurtulduktan sonra gemide kalan son malzemelerlebir çorba pişirilmiş ve buna Aşure çorbası denmiş.İslami görüşlere göre Aşure gününde;Hz.Adem’in tövbesi kabuledilmiş,Hz.İsa göğe çıkarılmış,Hz.İbrahim Nemrut’un ateşindenkurtarılmış,Hz.Davut’un tövbesi kabul edilmiş,Hz.Eyüpsağlığına kavuşmuş,Hz.Musa denizden kurtulmuş,Hz.Yunusbalığın kanından kurtulmuş.Bu etkinlikle, sorumluluk bölgemizeyeni atanan eğitim çalışanları için bir tanışma ve kaynaşmafırsatı doğmuş oldu .Üyelerimiz ve misafirlerimiz sıcak sohbetimkanı buldular.Böylesine mübarek günde etkinliğimize katılanherkese teşekkür ediyorum.”


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201011BATMAN KOZLUK’TA ÜYELERİMİZYEMEKTE BULUŞTUTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Antalya 2 No’lu Şube Başkanlığı tarafından5.Geleneksel Aşure Etkinliği düzenlendi.Aşure etkinliğindeyaklaşık 800 kişiye aşure ikram edildi. Manavgat MüftüsüHalil Taş’ın duası ile başlayan etkinlik aşurelerin ikramı ile devametti.Üyelerimizin ve gönüldaşlarımızın bir araya geldiği buetkinlikte güzel bir sohbet ortamı sağlanmış oldu.Şube Başkanı Fethi Kurt, etkinlik sonunda yaptığı konuşmadaşunları söyledi: “Milli ve manevi değerlere bağlılığımızıher ortamda dile getiriyoruz, yaptığımız etkinliklerle debunu eğitim çalışanları ve halkımızla paylaşıyoruz.Hicri takviminilk ayı olan Muharremin 10.günü Aşure ayı olarak kutlanır.Anadolu’nunher yerinde bugünlerde kazanlarla aşurekaynatılır,eşe dosta,komşulara ikram edilir.Kur’an-ı Kerim’deHud suresinde belirtildiği gibi Nuh peygamber tarafından yaptırılangemi Muharrem ayının 10.gününde karaya oturmuş.Rivayetegöre tufandan kurtulduktan sonra gemide kalan son malzemelerlebir çorba pişirilmiş ve buna Aşure çorbası denmiş.İslami görüşlere göre Aşure gününde;Hz.Adem’in tövbesi kabuledilmiş,Hz.İsa göğe çıkarılmış,Hz.İbrahim Nemrut’un ateşindenkurtarılmış,Hz.Davut’un tövbesi kabul edilmiş,Hz.Eyüpsağlığına kavuşmuş,Hz.Musa denizden kurtulmuş,Hz.Yunusbalığın kanından kurtulmuş.Bu etkinlikle, sorumluluk bölgemizeyeni atanan eğitim çalışanları için bir tanışma ve kaynaşmafırsatı doğmuş oldu .Üyelerimiz ve misafirlerimiz sıcak sohbetimkanı buldular.Böylesine mübarek günde etkinliğimize katılanherkese teşekkür ediyorum.”BURSA’<strong>DA</strong> AZERBAYCAN ESİNTİSİAzerbaycan MilletvekiliGenire Paşayeva, tüm dünyanıngözü önünde Ermenistanişgali altındaki Karabağ’da 1milyonun üzerinde Azeri’ninzulüm altında olduğunu söyledi.Paşayeva, geçtiğimizhafta konuyu ABD ziyaretindegündeme getiren BaybakanRecep Tayyip Erdoğan’ada müteşekkir olduklarınısöyledi.Azerbeycan Sivil ToplumKuruluşları ve Devlet DesteğiŞura Başkanı Prof. Dr. RenaMirzezade ile birlikte TürkiyeKamu-<strong>Sen</strong> Bursa İl TemsilcçisiSelçuk Türkoğlu’nu ziyaret eden Azerbaycan MilletvekiliGenire Paşayeva, Türkiye-Ermenistan arasında oyanan 2010Dünya Kupası grup eleme maçı öncesi yaşanan bayrak kiriziniyorumladı. Kamu-<strong>Sen</strong>’in Azerbaycan bayrağının stada alınmasıiçin kamuoyu oluşturduğunu belirten Paşayeva, gösterilenduyarlılığın kendilerini mutlu ettiğini kaydetti. Paşayeva, “<strong>Sen</strong>dikanınKarabağ işgalini anlatan afiş ve broşürlerinin ne kadarfaydalı olduğunu gördük. Butür mücadeleler ülkemizdebüyük bir ilgiyle izlenmektedir.Türkiye-Ermenistanmaçındaki duruşundan dolayıda mutlu olduk.” dedi.Karabağ’da tüm dünyanıngözü önünde 1 milyondanfazla Azeri vatandaşınzulüm altında olduğunubelirten Paşayeva, “Herkesbuna sessiz kalıyor. TürkiyeCumhuriyeti BaşbakınıEdoğan’ın konuyu ABDBaşkanı Obama ziyaretindegündeme getirmesi Azerihalkını mutlu etmiştir. Kendisinemütüşekkiriz. Ancak Obama o konuya değinmedi.” diyekonuştu.Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu da ziyarettenduyduğu memnuniyeti dile getirdi.Öte yandan Türkoğlu hakkında Türkiye-Ermenistan maçıöncesinde yaşanılan bayrak kriziyle ilgili Cumhuriyet Savcılığıtarafından iki ayrı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN12 TÜRK EĞİTİM-SENARTIK YETER ! HAİNLERETAVİZ VERİLMEMELİDİRMustafa KILIÇKocaeli 2 No’lu Şube BaşkanıTokat’ta hain pusuda 7 askerimiz daha şehit edildi. PKK vetaşeronları yönetim zafiyetinden de şımararak günlerdir ülkegenelinde terör estirmektedir. Açılım, Habur rezaleti derkeniyice azan teröristler adeta “köpeksiz köyde değneksiz gezer”olmuştur.Son yaşananlardan, tedbir alınmadığı takdirde terör eylemlerininhız kazanarak devam edeceği anlaşılmaktadır. SayınBaşbakan ve İktidarı oluşturanlar artık gerçeği görmeli ve terörörgütüne karşı ne yapılması gerekiyorsa yapmalıdır. Teröre, terörörgütüne ve taşeronlarına karşı artık KEMİKLİ SİYASE-TİN zamanı gelmiş, hatta geçmektedir.Milletimizin ve ana, babaların yüreklerini yakanlar, artık,layık olduğu muameleye tabi tutulmalıdır. Teröristin sırtını sıvazlayarak,teröre teslim olarak ancak, milletimize yeni acılaryaşatırsınız. Son beş ayda siyaseten yaşananlar PKK terör örgütüncezafer kazanmak olarak algılanmış ve kirli emellerineulaştığını düşünen terör örgütü ve taşeronları artık, iyice gemiazıya almıştır.Büyük şehirlerimiz ve Güney Doğu ve Doğu Anadolu’dabirçok şehirde düğmeye basan PKK ve taşeronları sokakları cehennemeçevirerek şehir merkezlerini eylem alanı ilan etmiştir.Bu şekilde terör hareketleri ile intifada tipi şehir terörünün hergeçen gün artırılması ve halkla emniyet güçleri karşı karşıyagelmiş gibi bir ortam yaratılarak, Türkiye’nin, Dünya Kamuoyundazor durumda bırakılması ve PKK’nın haklılık kazanmasıplanlanmaktadır. Ancak, ne Türkiye İsrail, ne de PKK birintifada örgütüdür. PKK Türk Kürt hedef gözetmeksizin insanlarımızıncanına kast eden, taşeron bir suç örgütüdür.PKK Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi de değildir,Doğu ve Güney Doğu halkı büyük bir çoğunlukla PKK terörünekarşıdır ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünden yanadır. PKK,yandaşları ve onları besleyenler şunu bilmeli ve aklından çıkarmamalıdır:Türkiye ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür,hangi tür terör olayı yaratılırsa yaratılsın, PKK ne yaparsayapsın bu gerçeği değiştiremeyecek, Aziz Milletimizin birlik veberaberliğini yok edemeyecektir. PKK ve taşeronları bin yıllıkkardeşliği bozamayacak, bölücüler eninde sonunda hüsranauğrayacak ve akıttıkları kanda boğulacaktır. PKK’ya hangi adaltında olursa olsun şirin gözükmeye çalışan aymazları, bu ihaneteseyirci kalanları milletimiz ve tarih affetmeyecektir.Bu günlerde yapılması gereken en en önemli çalışma, milletimizinbirlik ve beraberliğini çok daha yüksek bir sesle haykırmakolacaktır. İktidar sahipleri de, milletimizin birlik ve beraberliğinipekiştirmek yerine, etnisite temelinde politikalar vesöylemlerden titizlikle kaçınmalıdır. Terörün kökünün kurutulacağıbizzat Sayın Başbakan tarafından ısrarla ifade edilmeli,açılım, demokratikleşme gibi, esasen, içi boş ve terörü azdırmaktanve şımartmaktan başka bir işe yaramayan ifadelerdenderhal vazgeçilmelidir. Pişmanlık yasası veya herhangi bir afile terör örgütü mensuplarının salıverilmesi uygulamasına derhalson verilmeli, Devlet gücünü göstermeli ve PKK terörünekarşı olan Doğu ve Güney Doğu halkının arkasında durmalı,güvenliğini sağlamalı ve cesaretlendirilmelidir. Şehir merkezlerindeterör faaliyetlerine göz yumulmamalı, müsamaha gösterilmemelidir.Türk Eğitim <strong>Sen</strong> olarak, 08/12/<strong>2009</strong> tarihinde yani bugünülke genelinde basın açıklamaları yaparak terörü ve teröristilanetliyoruz. Bizler Türk Eğitim <strong>Sen</strong>’liler olarak bu vatan vebayrak uğruna canlarını feda etmiş bütün şehitlerimiz için içtenliklehaykırıyoruz:Bölünmeyeceğiz, bölünmeyeceğiz, bölünmeyeceğiz…Her karışı bir bedel ödenerek vatanlaştırılmış bu topraklarıher ne pahasına olursa olsun,Böldürmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz…Bu duygu ve düşüncelerle, beklide şu anda cenaze namazlarıkılınarak 12 metrekarelik odalara sığmayanlara inat 2 metrekarelikkabirlerine defnedilerek Huzur-u Rahman’a çıkan Şehitlerimizerahmet, aileleri ve Aziz Milletimize başsağlığı ve sabırniyaz ediyoruz.HERKESİN BEKLEDİĞİ EĞİTİM KURUMLARIMÜDÜR VE MÜDÜR YARDIMCILIĞI SINAVSONUÇLARI VE LİSTE AÇIKLANDITürk Eğitim-<strong>Sen</strong> KırıkkaleŞube Başkanı A.YücelKARABACAK İl Birincisioldu.Müdür Yardımcılığısınavındaİl Birincisi : 89 PuanTürkiye : 35’incisiMüdürlük Sınavındaİl Birincisi 91 PuanTürkiye 20’incisi oldu.Müdür yardımcılığı sınavına Türkiye 95.752 kişi girmiş.TürkEğitim-<strong>Sen</strong> Şube Başkanımız Türkiye 35’incisiolmuştur. Kırıkkale’de 530 kişi girmiş ve Şube BaşkanımızİL BİRİNCİSİ olmuştur.Müdürlük sınavında Türkiye’de 40125 kişi girdi.Türkiye20’incisi oldu.İlde 237 kişi girdi ve il birincisi oldu.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201013YİNE KAZANDIK. 20 YILLIK SERVİSARAÇLARINA YARGI<strong>DA</strong>N VETOBilindiği gibi; OkulServis Araçları HizmetYönetmeliği’ndekideğişiklikle, servisaraçlarının yaş sınırı12’den 20’ye çıkarılmışve taşıt içi düzenisağlamak, okul öncesieğitim ve ilköğretimöğrencilerinin inmeve binmeleri sırasındayardımcı olmak üzerebulundurulması zorunlu olan rehber personelin en az ilköğretimmezunu olmasına karar verilmişti.“Çocuklarımızın can güvenliği her şeyden daha önemlidir.Buna rağmen öğrencilerimizin can güvenliğini tamamen ekonomikkaygılara kurban eden bir anlayışın olduğunu görmeküzüntü vericidir.Trafiğe çıkması bile sakıncalı olan 20 yıllık bir aracın okulservisi olarak kullanılmasına imkan tanınması ve çocuklarımızıngüvenliğinin ilköğretim mezunu olan insanlara bırakılacakolması biz eğitimcileri kaygılandırmaktadır. Bu yönetmelikdeğişikliğinde şayet ekonomik kriz gerekçe gösteriliyorsa, bubüyük bir hatadır. Çünkü hiç kimsenin, hiçbir kurumun, hiçbirbakanlığın; tasarrufu minik bedenler üzerinden yapmaya hakkıyoktur” diyerek TÜRK EĞİTİM-SEN olarak yönetmelik değişikliğine01.10.<strong>2009</strong> tarihinde Danıştay Başkanlığı’na davaaçmıştık.17.09.<strong>2009</strong> tarih ve 27352 sayılı resmi gazetede yayımlanarakyürürlüğe giren Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’ndeDeğişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte mevcut bulunan“Okul Servis Aracı olarak kullanılacak taşıtların yaşları yirmiyaşından büyük olmamalıdır. Taşıtların yaşı fabrikasınca imaledildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınarak hesaplanır.”İbaresi ile 4. maddesinde yer alan “Aynı Yönetmeliğin8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekildedeğiştirilmiştir:“b) Rehber personel için 20 yaşını doldurmuşve en az ilköğretim mezunu olmak,” ibaresinin yürütmesi Danıştay8. Dairenin <strong>2009</strong>/8738E sayılı kararı ile durdurulmuştur.Önceki düzenleme ile okul taşımasında kullanılan servisaraçlarının azami 12 yıllık olması öngörülmüş iken, bu maddedeğiştirilerek, araç yaşı 20’ye çıkarılmış, böylelikle çocuklarındaha eski araçlarla, güvenliğin daha az olduğu biçimde taşınmalarıihtimali gündeme getirilmişti, diğer yandan, servislerdebulunan rehber personelin en az lise mezunu olması şartı, “..enaz ilkokul mezunu olmak..” şeklinde değiştirilerek, çocuklarınkorunması ilkesine ters yönde düzenleme getirilmesine yargı“DUR” dedi.KAYSERİ 2 NO’LU ŞUBE TOKAT’TA YAPILANHAİN SALDIRIYI PROTESTO ETTİTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Kayseri 2 No’lu Şube, ‘Ya Bu Kanı DurdurunYa Millet Durduracak’ konulu basın açıklaması yaparak,terörü lanetledi. Basın açıklamasına çeşitli sivil toplum kuruluşlarıda destek verdi.Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan eylemde konuşan TürkiyeHarp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Kayseri Şubesi eskiBaşkanı Mete KURT süreci değerlendirerek, bir milleti ayaktatutan en ulvi değerin şehitlik olduğunu, kendisinin bu uğurdaiki bacağını kaybettiğini, bu milletin bekası için milyonlarcaTürk gencinin de kendisini feda edebileceğini belirtti.Daha sonra basın açıklaması yapan Şube Başkanı Ali İhsanÖZTÜRK, 1983’ten beri bu akan kanı müsebbiplerinin busüreçte iş başına gelen bütün siyasiler ve sorumluluk üstlenenyöneticiler olduğunu söyleyerek, dışarıdan planlanan ve içerdeoynanan bu oyunun bir an önce farkına varılması gerektiğini,yoksa bu akan kandan sorumluluğu bulunan kişilerin boğulacağınıbelirtti. Şerefsizce oynanan oyunların ABD kaynaklıolduğunu, amacın bu milleti yok etmek ya da bölmek olduğugörüşünü savunan Ali İhsan ÖZTÜRK, Tokat Reşadiye’de deyine dış kaynaklı alçakça kahpece haince bir saldırının yapıldığınıdile getirdi. Ülkesini seven insanların yüreklerinin kanağladığını, sahte dinci ve sahte milliyetçilerin bu süreçte sessizkalmalarını ve halkın gözüne baka baka milleti aldatmalarınıkınadı. İspanya’da, Almanya’da İngiltere’de bu tür olaylardansonra milyonların tepkilerini dile getirmek için meydanlarıdoldurduğunu birlik ve beraberliklerini gösterdiklerini ancakülkemizde bu tür infial yaratan olaylardan sonra küçük gruplarhalinde tepkilerin dile getirildiğini ve hemen unutulduğunusöyledi. Milletinin sabrının taşmak üzere olduğunu bu ateşinsadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı yakacağını ve herkesinzarar göreceğini söyledi. Daha sonra Nobel ödüllü, Irak, Afganistanve bütün dünyayı kana boğan ABD Başkanı Obama’nınfotoğrafı, hazırlanan temsili darağacına asılarak ateşe verildi.Basın açıklaması şehit ve şehit ailelerine yönelik slogan ve dualarlasona erdi.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN14 TÜRK EĞİTİM-SENMERZİFON İLÇETEMSİLCİLİĞİÖĞRETMENLERGÜNÜ’NÜ KUTLADIAmasya Şube’ye bağlı olan Merzifon İlçe Temsilciliği 24Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle bir yemekli toplantıdüzenleyerek üyelerini bir araya getirdi. Programa Şube BaşkanıKamil Terzi ve yönetim kurulu da iştirak ettiler. Yemekteayrıca emekli olan üyelere de teşekkür plaketi takdim etti.TÜRK EĞİTİM-SEN ORDU ŞUBESİ’NDEN AYÖP’E DESTEKTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Ordu Şubesi 5 Aralık <strong>2009</strong> Cumartesi Günü“Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu(AYÖP)’nunOrdu’da gerçekleştirdiği eyleme destek verdi.Ordu Şube BaşkanıÖmer OKUMUŞ,şube yönetim kurulu üyeleri ve işyeritemsilcilerinin katıldığı eylemde atanamayan öğretmenler“ücretli,vekil,4-b sözleşmeli “uygulamalarına son verilmesinive atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce atanmasını talepetti.Basın açıklamasında “Sayın Çubukçu, sayısı 100 bini aşkınücretli öğretmen için neden harekete geçmiyor? Neden birkira parasını bile çıkartamayan, karnını doyurmaktan yoksun,ayda 300- 500 TL ücretle, yarım sigortayla devlet okullarındaçalıştırılan öğretmenler için bir şey yapmıyor? Neden yaşı30’a gelmiş, halen atanmamış, ailesinden harçlık almak zorundakalan, evlenemeyen, yuva kuramayan, en temel ihtiyaçlarınıbile sağlamaktan yoksun yüz binlerce “işsiz öğretmenin” sorununaduyarsız kalmaya devam ediyor? …”Yürümekle yollaraşınmaz” diyenlere: “Biz yolları aşındırmaya devam edeceğiz,yollar aşınacak ve biz hakkımız olanı alacağız!” diyoruz. Bizler,bu uğurda yıllarca emek verdik, kendi mesleğimiz dışındaher türlü işte çalıştık, yeri geldi aç kaldık, her türlü zorluğa“bir gün olacak!” diye göğüs gerdik; şimdi ise ülkede bu kadarçok öğretmen açığı varken bizler çürümeye terk ediliyoruz. Artıkterk edilmeyeceğiz; artık güvencesiz, işsiz kalmayacağız!Kimse bize acıyarak bakmayacak, kimse bize “öğretmen alımıyapıyorlar, sen hala atanamadın mı?” demeyecek! Dedirtmeyeceğiz,dedirtmemek için de direneceğiz! Bizler, öğretmenlikgibi onurlu bir mesleği icra edebilmek için ne gerekiyorsa yapacağız!‘’ifadeleri yer aldı.Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> olarak filen çalışanların temsilcisi olmaklakalmayıp ataması yapılmayan öğretmen ve memurlarında yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.4/C’Lİ EĞİTİM ÇALIŞANLARIARTIK SENDİKA ÜYESİTürk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in açtığı davada Ankara 7. İdare Mahkemesitarafından 07/12/<strong>2009</strong> tarih ve <strong>2009</strong>/1023E, <strong>2009</strong>/1780K sayılıkarar ile 4/C statüsünde görev yapan personelin sendika üyesiolabilecekleri yönünde karar verilmiştir. Almış olduğumuz4/C statüsünde görev yapanlara sendika üyesi olma hakkı,Bakanlığın 81 il Valiliğine göndermiş olduğu 31/12/<strong>2009</strong> tarihve 104305 sayılı yazı ile uygulamaya konulmuştur.Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü 31/12/<strong>2009</strong>tarih ve 104305 sayılı yazısıyla “657 sayılı Devlet MemurlarıKanunun 4’üncü maddesi (C) bendi kapsamında görev yapansözleşmeli personelin sendika üyesi yapılmaması” ibaresininaçılan dava sonucunda iptal edildiğini 81 İl Valiliğinebildirmiştir. MEB’in ilgi yazısı sonrasında MEB bünyesindegörev yapan 4/C’li eğitim çalışanlarının sendika üyesi olmasınınönünde bir engel kalmamıştır.Türk Eğitim <strong>Sen</strong>’in elde ettiği bu hukuki zaferin 4/C’lipersonele yeni haklar almasının öncüsü olmasını diliyoruz.Tüm 4/C’lilere hayırlı olsun.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201015ÇİN ZULÜMÜ TELİN EDİLDİKamboçya’nın 27 Uygur Türkünü Çin’e iade etmesini BMTürkiye Temsilciliği ve Çin Büyükelçiliği önünde protesto ettik.Eyleme Genel Sekreter Musa Akkaş, Genel TeşkilatlandırmaSekreteri Talip Geylan, Genel Eğitim ve Sosyal İşler SekreteriCengiz Kocakaplan ile Genel Mevzuat ve Toplu GörüşmeSekreteri Yaşar Şahindoğan da katıldılar.İşgalci Çin yönetiminin provokasyonuyla başlayan 5 Temmuz<strong>2009</strong> tarihindeki olaylarda binlerce masum Uygur Türkününölümüyle sonuçlanan saldırıların ardından, ülkelerindenkaçarak Kamboçya’ya sığının 27 soydaşımız Çin’e iade edilmişbulunmaktadır. Kamboçya Hükümetinin bu iade kararı soydaşlarımızınidamı anlamına gelmektedir.Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği’ne siyasi sığınmatalebinde bulunmalarına rağmen uluslararası anlaşmalaraaykırı olarak Çin’e iade edilen soydaşlarımızın feryadına tercümanolmak üzere BM Türkiye Temsilciliği önünde ve Çin Büyükelçiliğiönünde eylem yaptık. Protesto eylemlerinde basınaçıklaması yapan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneğiGenel Başkanı Seyit Tümtürk, Birleşmiş Milletler’in DoğuTürkistan’daki olayların vehametine kayıtsız kalmaması gerektiğinivurgulayarak acil girişimde bulunulması çağrısını dile getirdi.Eylemde Çin Büyükelçiliği’ne Türk Dayanışma Konseyiadına siyah çelenk bırakıldı.MEB’e 4/C’LİLERLE İLGİLİ SON UYARIMIZAdalet Bakanlığı tarafından Bölge İdare Mahkemeleri ileCumhuriyet Başsavcılıklarına yazı gönderilerek, 657 SayılıYasanın 4/C maddesine göre istihdam edilen personelin kamugörevlileri sendikalarına üye olmaları ve bu üyelikten dolayısendika üyelik aidatı kesintisinin yapılabileceği hususununtüm personele duyurulması istenmiştir. Buna karşılık MEBtarafından 4/C’lilerin sendika üyeliği hakkında ilgili birimlereherhangi bir yazı gönderilmemiştir. Bu sebeple Türk Eğitim<strong>Sen</strong> olarak Bakanlığa yazdığımız yazıyla, daha önce açtığımızdavalarda 4/C’lilerin sendika üyesi olabileceklerine dair kazandığımızMahkeme kararlarını da hatırlatarak, gerekli işlemlerinbir an öncesi yapılmasını, aksi takdirde ilgililer hakkında suçduyurusunda bulunacağımızı bildirdik.4/C’LİLERİN KAZANILAN SENDİKA HAKLARINITESLİM EDİNİlgili Yazımız İçin www.turkegitimsen.org.tr adresini tıklayınızMÜNHAL KADROLARIN TAMAMININGÖSTERİLMESİ İÇİN MEB’E YAZI YAZDIKÖnümüzdeki günlerde Bakanlığınıza bağlı okul ve kurumlara yönetici atamaları ve Anadolu türüokullara da öğretmen atamaları gerçekleştirilecektir. Aslında ihtiyaç olan ancak münhal görünmeyenkadroların Bakanlık tarafından dikkatle belirlenerek yönetici veya öğretmen olarak atanmayı bekleyeneğitim çalışanlarının mağdur edilmemesini talep ettik. Bu manada münhallerin şeffaf bir şekilde duyuruyaçıkarılmasını umut etmekteyizİlgili Yazımız İçin www.turkegitimsen.org.tr adresini tıklayınız


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201017netici atama sınavları yapılmış ve sınav sonuçları açıklanmıştır.Sınav kazanan yönetici adayları atanmak için beklemektedir.Milli Eğitim Bakanlığınca valiliklerin uyarılması ve münhalbulunan kurumların yöneticilik duyurularının bir an önceyapılarak atama işlemlerin başlatılması gerekmektedir.7- Eğitimde kalite ve verimliliği sağlamak, çalışanlarınmoral ve motivasyonlarını artırmak, huzurunu temin için,DMK’nun 76.Maddesi gerekçe gösterilerek duyuru yapılmadanyapılan yönetici atamalarının, bağımsız yargı kararlarına uygunyeni bir değerlendirme yapılarak tüm atamaların iptal edilmesidoğrultusunda karar verilmelidir.8- Danıştay 2. Dairesinin 12.05.<strong>2009</strong> tarihli ve Esas<strong>2009</strong>/602 sayılı kararı ile görevler arası geçişi düzenleyen MilliEğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan DeğişikliğiYönetmeliğinin 25inci Maddesinin 1/c bendinde yeralan “şube müdürlüğü” ibaresinin yürütmesi durdurulduğundan2006 yılından sonra söz konusu maddeye göre ataması yapılantüm şube müdürlerinin ataması iptal edilmeli, görevde yükselmeeğitim ve sınavı ile ilgili takvim bir an önce başlatılmalıdır.9- Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmen Atama ve Yer DeğiştirmeYönetmeliği hakkında görüşlerimizi istemiştir. <strong>Sen</strong>dikamızıngörüşleri 26.01.<strong>2009</strong> tarihinde Milli Eğitim Bakanlığınıngönderilmiştir. Önerilerimizin dikkate alınarak bir an önce yeniyönetmeliğin uygulamaya konulması gerekmektedir.10- 16.12.2006 gün ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlananve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğekonulan, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve YöneticilerininDers ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda bugünekadar yapılan uygulamalar ve 5473 sayılı kanunla getirilen yenidüzenlemeler sonucu ortaya çıkan yanlış ve eksik konularındikkate alınacağı yeni bir düzenleme yapılmalıdır.11- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176.maddesindekigösterge yükseltilerek ek ders ücretleri günün şartlarınauygun hale getirilmelidir.12- Milli Eğitim Bakanlığı Öğrencileri Yetiştirme KurslarıYönergesinde yapılan değişiklikler ile okullarda kurslar kapatılırhale gelmiştir. Bakanlığın yeni bir düzenleme ile kurs açmayıteşvik etmesi gerekmektedir.13- Ülkemizde alım gücü AB ülkelerine oranla oldukçadüşüktür. Çalışanlar ne yazık ki filesini doldurabilmek içinçarşıda, pazarda ince bir hesap yapmak durumundadır. Türkiye’derefah düzeyi, yaşam standartları gün geçtikçe düşmekteve eğitim çalışanları maaşının büyük çoğunluğu sadece gıda vekiraya ayırmak zorunda kalmaktadır. Eğitim çalışanları aldıklarımaaşla ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Eğitim çalışanlarınınmaaşları kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecekleri seviyeyeçıkarılmalıdır.14- Üniversite çalışanları döner sermayeden adil bir şekildefaydalandırılmalı, sosyal ve özlühakları iyileştirilmelidir. Ayrıca,2547 sayılı Kanun’a tabi akademik personele verilen üniversiteödeneğinden, 657 sayılı Kanun’a tabi olarak üniversitedeçalışan personel de yararlandırılmalıdır.15- Hükümetin kamudaki maaş adaletsizliğini gidermek içinçıkardığı ek ödeme düzenlemesinden; şube müdürleri, uzmanlar,il milli eğitim müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri,ilköğretim müfettişleri ve şefler yararlanamamışlardır. Buçalışanlar da ek ödemelerden yararlandırılmalıdır.16- Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı öğretmen çocuklarınatanınan kontenjanın Bakanlıkta merkez ve taşra kuruluşlarındaçalışan tüm eğitim çalışanları da dâhil edilmeli ve sınavlarabaşvurabilmek için fert başına düşen miktar yükseltilmelidir.17- Öğretim yılı başında öğretmenlere ödenen eğitim ödeneğinindiğer eğitim çalışanlarına ödenmemesi, Anayasa’nıneşitlik ilkesine uymamakta ve çalışma barışını bozmaktadır.Anayasa’da yerini bulan “eşitlik” ilkesine uyulması ve çalışmabarışının sağlanması için, söz konusu ayrımcılığın kaldırılarak,Eğitim –Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği bütün eğitimçalışanlarına verilmelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığıile imzaladığımız Kurum İdari Kurulu kararı da bulunmaktadır.Bakanlık bu kararı hayata geçirmek adına bugüne kadar birçalışma ortaya koymamıştır. Bununla ilgili verilen kanun teklifininbir an önce yasalaşması için gerekli çalışma yapılmalıdır.18- Kadrolu öğretmenlerle, sözleşmeli öğretmenler aynıhaklara sahip olduğu söylense de bunlar arasında ciddi farklılıklarvardır. Öncelikli talebimiz; tüm sözleşmeli öğretmenlerinkadroya geçirilmesidir. Bu hususta, “Sözleşmeli öğretmenlerinkadroya geçirileceği.” sözü bir an önce yerine getirilmelidir.Bu süreçte, sözleşmeli öğretmenlerin atama, yer değiştirmeleri,görevde yükselmeleri ve diğer özlük hakları kadrolu öğretmenlergibi olmalıdır.19- Görev bekleyen 320 bin öğretmen adayının umutlarıtükenmeden atanmaları sağlanmalıdır. Şu anda 150 bin öğretmenihtiyacımız göz önüne alınarak yeni bir öğretmen istihdampolitikası belirlenmelidir. Sözleşmeli, ücretli ve vekil öğretmengörevlendirilmesi uygulamasına son verilmelidir.20- Eğitim çalışanlarının bir bütün olduğundan hareketle,hizmetli, memur, teknisyen vb. personelin görev tanımları biran önce yapılmalı, atama ve yer değiştirmeleri konusunda bir


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN18 TÜRK EĞİTİM-SENyönetmelik çıkarılmalıdır. Bu personelin özlük hakları yenidendeğerlendirilerek emsali olan diğer bakanlıklarda çalışan personelinfaydalandığı ekonomik ve sosyal haklardan yararlanmalarısağlanmalıdır. Söz konusu personelin fazla çalışma süreleri,izne çevrilmek yerine, fazla çalışma ücreti ile değerlendirilmelidir.21- Hizmetli, memur v.b. çalışanlarla ilgili “Görevde YükselmeSınavı” yapılarak, çalışanların mağduriyetleri önlenmelidir.22- Giyim yardımları günün şartlarına göre yeniden belirlenerek,nakit olarak çalışanlara ödenmelidir.23- Değişik bakanlıklardan Milli Eğitim Bakanlığı’na geçenSağlık Meslek Lisesi, Turem ve Tarım Meslek Liseleri’nin yöneticive öğretmenleri her yönden hak kaybına uğramıştır. Buçalışanların gasp edilen özlük ve sosyal hakları iyileştirilerek,iade edilmelidir.24- Okul ihtiyaçları bütçeden karşılanmalı, veli ile okul yönetimikarşı karşıya getirilmemeli, öğretmen tahsildar olmaktankurtarılmalıdır. Okullarımızın fiziki yapısı çağdaş standartlar veöğrenci ihtiyacı göz önüne alınarak dizayn edilmelidir.25- Okullarımızda şiddet ve kötü alışkanlıkların önüne geçilmesiiçin kültürel, sportif etkinliklere ağırlık verilmeli, bununlailgili her türlü tedbir alınmalıdır. Bu anlamda okullardayapılan egzersiz çalışmalarının oranı artırılmalıdır.26- İlköğretim Müfettişlik mesleği ile ilgili yapısal değişikliğeihtiyaç olduğu gerçeğiyle bu yönde yapılan çalışmalar bir anönce sonuçlandırılmalıdır.27- 657 Sayılı Kanun’un 4/C maddesi hükmüne göre istihdamedilen geçici personel, kamuda süreklilik arz eden vememurlar eliyle yürütülmesi gereken görevleri icra etmektedirler.Bu çalışanların kadroya geçirilerek, devlet memurlarıylaaynı haklara sahip olması için 657 Sayılı Devlet MemurlarıKanunu’nun 4/C maddesinde gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.Yargı kararları göz önünde bulundurularak 4/C kapsamındaçalışan personelin <strong>Sen</strong>dikalara üye olmaları sağlanmalıdır.28- 657 sayılı DMK’nun 4/C maddesi kapsamında görev yapanpersonele özür grubu atama dönemlerinde eş durumu özrühakkı tanınmalıdır. Kadrolu görev yapan personel gibi 4/C’liçalışanlarında eşlerinin yanında görev yapabilmeleri için gerekendüzenlemelerin acilen yapılması gerekmektedir.29- 2006/2 sayılı Kurum İdari Kurulu tekliflerimizin ekdersler başlıklı bölümde “Okul yöneticilerinin haftada 6 saatderse girme zorunluluğu kaldırılıp, eski uygulamaya devamedilmelidir”Kamuoyuna saygı ile duyurulur.MEB, TAŞRA TEŞKİLATI VHKİ KADROLARINABAŞVURU VE ATAMA DUYURUSU<strong>Sen</strong>dika olarak, <strong>2009</strong> toplu görüşme tekliflerimizde “Memurkadrolarına, sınavsız olarak veri hazırlama ve kontrol işletmenikadrosuna dönüştürülmelidir.” teklifinde bulunmuştuk.Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün HikmetORMAN imzalı, 24.12.<strong>2009</strong> tarihli V.H.K. İşletmeni kadrolarınaatama konulu yazıları ile Milli Eğitim Bakanlığı taşrateşkilatındaki okul ve kurumlarda görev yapan personelden,Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve UnvanDeğişikliği Yönetmeliği’ne göre şartı tutanlardan bilgisayarişletmeni, koruma ve güvenlik görevlisi, veznedar, ayniyatmemuru, ambar memuru, mutemet, memur, santral memuru,şoför, usta öğretici ve daktilograf kadrolarında görevyapan personelin “veri hazırlama ve kontrol işletmeni” kadrolarınaatamalarına ilişkin açıklama yapılmış ve atama takvimibelirlenmiştir.Konuya ilişkin olarak Milli Eğitim Bakanlığı Personel GenelMüdürlüğü’nce V.H.K. İşletmeni kadrolarına atamaya ilişkinaçıklama yapıldı.Duyuru İçin www.turkegitimsen.org.tr adresini tıklayınız


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201019ŞUBE YÖNETİM KURULLARI İSTİŞARETOPLANTISI YAPILDI4-5-6 Aralık <strong>2009</strong> tarihinde Şube Yönetim Kurulu Üyeleriİsitşare Toplantısı Antalya’da yapıldı. Yaklaşık 700’ü aşkın yöneticininkatıldığı toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkanİsmail KONCUK, eğitimin sorunları ve gündemle ilgili birçokkonuya değindi.Medeniyetin ve demokrasinin sözde beşiği olan İsviçre’ninminare referandumu ile İslam Alemi’ni incittiğini ve bukonunun Avrupa’nın bitmeyen ayıplarından biri olduğunu ifadeeden Genel Başkan, gerçekleştirilen Uyarı Grevi’nin de başarılıgerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “25 Kasım İş Bırakma eylemiamacına ulaşmıştır. Sayın Başbakanın ve bakanların tehditlerinerağmen memur artık korkmadığını ve inadına hak aramamücadelesi verdiğini göstermiştir. Kimse bizi daha büyükeylemler yapmaya zorlamasın İLO sözleşmeleri çerçevesindegrevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakkımızın biran önce verilmesiniistiyoruz.” dedi.“Danıştayın meslek liseleri ile ilgili katsayı kararının öğrencilerive kamu vicdanını incitmiştir” diyen İsmail KONCUK,meslek liseleri hakkında konuşacak kişiler eğitimciler ve öğrencilerolmalıdır. İstanbul Barosu ve siyasilerin neye hizmetettiklerini anlamakta zorlandığını söyleyen İsmail KONCUK,bu karar yok olmaya yüz tutmuş hükümete can simidi gibi gelmiştir.Mesleki eğitimlerle ilgili toplumu rahatlatacak bir kararınbir an önce çıkarılması gerekmektedir,dedi.Yönetici Atamadaki usülsüzlükler halen devam etmektedir.Münhal idareciliklerin bir an önce açık ilan edilmesiiçin Sayın Bakanın valileri uyarması gerekiyor.Sayın NimetÇUBUKÇU’nun eğitim ve eğitimcilerle ilgili ne iş yaptığınıhalen anlamış değilim. Sayın Bakan, kadrolu atama ve sözleşmelilerikadroya geçireceği yönündeki sözünü tutmasını bekliyoruz.Hiç kimse çocuklarımıza sözleşmeli köleliği reva göremez”dedi.İsitşare Toplantısı kapsamında Yönetim Kurulu üyeleri deayrı ayrı bir araya gelerek görüş alış verişinde bulundular. <strong>Sen</strong>dikalçalışmaların değerlendirilidği toplantılarda önümüzdekidönemde yürütülecek olan faaliyetler de ele alınarak ileriye dönükçalışma hedefleri belirlendi.Toplantının ikinci gününde de Danışman-Eğitimci BirolVURAL tarafından “Dinlemek, Konuşmak, Anlamak” başlıklıeğitim semineri verildi. Hizmet içi eğitim seminerinde şu konularayer verildi: Anlamak, dinlemek, etkin olmak/İletişimikesen-koparan engeller/İletişimde etkinliği sağlamak, empati-Beden Dili neleri içerir/Yüzler ne anlatıyor.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN20 TÜRK EĞİTİM-SENİSVİÇRE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNESİYAH ÇELENK BIRAKTIKDemokrasi nutukları atan Avrupa sıra kendine gelince, neinsan haklarından ne de özgürlükten yana tavır sergiliyor. İsviçrehükümetinin çok tartışılan ve minare inşaatının yapılıpyapılmaması için referanduma başvurulması kararı tepkilereneden oldu. Bu kapsamda Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> heyeti de İsviçreBüyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı. Çelenk bırakma eylemineGenel Sekreter Musa AKKAŞ, Genel Mali Sekreter S.AliKAPLAN, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN,Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAP-LAN ile Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami ÖZDE-MİR de iştirak ettiler.Protesto gösterisinde bir basın açıklaması yapan Türk DiyanetVakıf-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı Hazım Zeki Sergi, inanç özgürlüğüneciddi bir darbe vurulduğunu söyledi. Sergi açıklamasındaşunları şöyledi: “İsviçre’de yaşayan Müslüman topluluğunibadet etme ve inancını yaşamak üzere cami inşası ve cami mimarisiile ilgili minare yapımı hakkının bir referanduma tabi tutulması,ve bunun minare yasağı ile sonuçlanması, Avrupa’nıninsan hakları ve din vicdan özgürlüğü alanındaki gerçek yüzünüortaya koymuştur. Bu tavır bir insanlık ayıbı ve kara bir lekeolarak tarihe geçmiştir.Bu tavırla her şeyden önce kültürler veinançlar arası ilişkilere ciddi bir darbe vurulmuştur.Bu durum, minare üzerinden İslam’a ve Müslümanlara karşıaçık bir tahammülsüzlük göstergesi olarak hafızalarda yerinialacaktır.Minareler insanları yaratan ve yaşatan Allah-u Tealanınbirliğini ifade eden estetik görüntülerdir. Bundan başkada birmana taşımaz. Minareler üzerinden Dini değerlerin sorgulanmasıve tartışılması sözde hak ve özgürlüklerin temsil edildiğibütün cihana örnek gösterilen Avrupa’da yaşanmış olmasımanidardır. Minare üzerinden dini değerlerin tartışma konusuyapılması ve İslam’ın bir kez daha şiddetle özdeşleştirilmesibütün Müslümanları derinden yaralamıştır.Çoğunlukların, kendisi dışındaki toplulukları dikkate almamasıonların değerlerini küçümsemesi ve çifte standart taşıyanaldatıcı, yapay bir özgürlüktür. İnsanlık tarihi, dini özgürlükleralanında önemli mesafe kat etmiş ve toplumsal barış ve huzurusağlamanın ancak temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmeklemümkün olacağı yönünde ortak bir akıl oluşturmuştur.İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ:Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünehakkı vardır. Bu hak, din veya topluca, açık olarak ya da özelbiçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığavurma özgürlüğünü içerir.AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 91. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Buhak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veyatopluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama veayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünüde içerir.2. Din veya inancını açıklama özgürlüğü, ancak kamu güvenliğinin,kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın, ya dabaşkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratikbir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir.Hükümleri bulunmasına rağmen bir ayrımcılık yapılmıştır.Müslüman Toplulukların onurları incitilmiş, din ve vicdan özgürlükleriengellenmiştir. Şimdi kamuoyuna soruyoruz Biz deTürkiyede Kiliselerin Çan kulesi kaldırılsın diye bir referandumyapalım mı? İsviçre ve Avrupa şunu iyi bilsin biz onların seviyesinedüşmeyeceğiz. Yaratılanı yaratandan dolayı sevmeye vesaygı göstermeye dün olduğu gibi bugünde devam edeceğiz.Türkiye’ye her vesileyle insan hakları dersi vermeye yeltenen,1915 olaylarını “soykırım” olarak gören, Ermeni yalanlarınasahip çıkarak şerefli tarihimizi karalamaya yeltenen İsviçre,din ve kültür farklılıklarını bir kırılma ve çatışma hattınadönüştüren bu yaklaşımıyla insanlık onurunu çiğnemiştir.DünBosnada Müslüman olmaktan başka suçu olmayan Boşnaklaraişlenen vahşete seyirci kalan sözde medeni Avrupa’nın Türk veİslam düşmanlığı tavırlarını ibret ve dikkatle izliyoruz.İsviçrenin bu iki yüzlü tavrını ve ayıbını şiddetle kınıyoruz.Bu ayıbından dönmeye davet ediyoruz. “<strong>DA</strong>NIŞTAY, ÖNLİSANS MEZUNU 4/C’LİÖĞRETMENİN 4/B’Lİ OLMASINA ONAY VERDİ“4/C’li olarak çalışan öğretmenin 4/B’ye geçirilmesi gerektiğinedair Kırıkkale İd. Mah. Kararı” haberimizde yer verdiğimiz657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/C maddesikapsamında Kısmi zamanlı bilgisayar öğreticisi olarak görevyapanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesikapsamında sözleşmeli personel olarak atanabileceğinedair Kırıkkale İdare Mahkemesinin kararını Danıştay OnikinciDairesi onadı.Aynı konuda Ankara 7.idare mahkemesinin de kararı bulunmaktadır.Bu dava ise Danıştay’da Tekemmül aşamasındadır.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 2010215 TCDD ÇALIŞANI <strong>DA</strong>GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN!Türk Ulaşım-<strong>Sen</strong> göreve aide edilmeyen 5 TCDD çalışanıiçin bugün TCDD Genel Müdürlüğü önündeydi.Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı Bircan Akyıldız, TürkiyeKamu-<strong>Sen</strong> Genel Sekreteri ve Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanıİsmail Koncuk, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Merkez Yönetim Kuruluüyeleri, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Mali Sekreteri ve TürkSağlık-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı Önder Kahveci, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Türk Büro-<strong>Sen</strong> GenelBaşkanı Fahrettin Yokuş, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Toplu GörüşmeSekreteri ve Türk İmar-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı Necati Alsancak,Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Mevzuat Sekreteri ve TürkHaber-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail Karadavut, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Dış İlişkiler Sekreteri ve Türk Tarım Orman-<strong>Sen</strong> GenelBaşkanı Ahmet Demirci, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Sosyalİşler Sekreteri ve Türk Yerel Hizmet-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İlhanKoyuncu TCDD Genel Müdürlüğü önünde toplanan sendikaüyelerini ziyaret etti.Burada bir açıklama yapan Türk Ulaşım-<strong>Sen</strong> Genel BaşkanıNazmi GÜZEL, memurların hak arama sürecinde hükümetile 8. toplu görüşmenin geride bırakıldığını, ancak hala birçokhaktan yoksun olduklarını belirtti. Güzel, bu gerekçelerle 25Kasımda gerçekleştirilen bir günlük ‘’uyarı grevi’’ sonrasıTCDD Genel Müdürlüğünün, 16 çalışanın, daha sonra bu kişileringörevlerine iade edilmesi için başlatılan eylemlerin ardındanda 30 kişinin açığa alındığını anımsattı.Türk Ulaşım-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı Nazmi Güzel, açığa alınan46 TCDD çalışanından 41’inin görevlerine iade edildiğinihatırlatarak, kalan 5 kişinin bugün akşam saatlerine kadar görevlerineiade edilmemesi durumunda eylem sürecini yenidenbaşlatacaklarını bildirdi.NOT: Bu eylemden sonraki gün tüm arkadaşlarımız görevlerineiade edilmiştir.MEB ŞUBAT’TA <strong>DA</strong> ATAMA YAPMALIDIR!Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet ÇUBUK-ÇU tarafından atamaların yılda bir defaya indirileceği ve 2010yılı Şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağına ilişkinaçıklama yapılmıştır. MEB’e gönderdiğimiz yazıyla, Şubatayında atama yapılacağı düşüncesiyle hareket eden ve atamayapılmaması halinde mağdur duruma düşecek olan çok sayıdaöğretmen adayının mağduriyetinin önlenmesi için, 2010 yılınamahsus olmak üzere Şubat ayı atamalarının yapılması hususundatalepte bulunduk.İlgili yazı için wwww.turkegitimsen.org.tr adresini tıklayınız


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN22 TÜRK EĞİTİM-SENEBS’NİN ÖZRÜKABAHATİNDEN BÜYÜKEBS’NİN ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜKEğitim Bir <strong>Sen</strong>’in öğretmenler günü afişinde İncil kullanmasıbir haber sitesine haber olarak düşmüş ve sendikamız sitesindede kaynak gösterilerek haber yapılmıştı. Eğitim Bir <strong>Sen</strong>’denyapılan açıklamada, yapılanın incelenmeden yapıldığı, aceleyegeldiği ifade edilerek aşağıdaki ifadeler kullanılmıştır.“Eğitim-Bir-<strong>Sen</strong> Haber Bülteni’nin Kasım <strong>2009</strong> sayısınınarka kapağında Öğretmenler Günü’nü kutlayan birtasarım düşünülmüş ve hazırlanması için ajansa talimatverilmiştir. Çalışmanın, bir mesaj ve mesajı destekleyengörselden oluşması; öğretmenlerin insanlık tarihi boyuncatoplumları aydınlatan ve kendinden veren bir ışık kaynağıoluşunu, kitapla olan ilişkisini, kitapların bir öğretmeninaydınlatıcılığında insanlığa rehber olabileceğini elealan bir çalışma olması istenmiştir. Bültenin ÖğretmenlerGünü’nden önce dağıtımının sağlanması bakımından biran önce baskıya verilmesi için acele edilmiş, güven ilişkisineistinaden mezkûr çalışma incelenmeden bülten basılmıştır.Görselde kullanılan ve ajansın tercih ettiği kitap resmininbulanık (flu) olmayan kısımları dikkatle incelendiğindeilahi bir dinin muharref bir kitabına ait olduğu dağıtımdansonra anlaşılmıştır.”Açıklamanın buraya kadar olan bölümü, bir hatayı kabulenmekolarak değerledirililebilir ve okuyan bu açıklamaya bakarak,olabilir hata ile her şey olur diyebilir. Ancak açıklamanınbunda sonraki bölümü bu hatayı kamuoyuna duyuranlara yönelikedebi ifadelerle (!) dolu. Açıklamayı kaleme alan EBS şunlarıilave ediyor.“Afiş okumanın bir kültürü vardır. Afişe bakılır. Afiştekimesajın vermek istediği ve mesajı destekleyen görselin oluşturmayaçalıştığı duygu bakanda oluştuğunda murad gerçekleşmişolur. Afişte kullanılan görseli didiklemek, büyüteçaltında incelemeye tabi tutmak ancak art niyet sahipleriningerçekleştirebileceği bir eylemdir. Hele didikleyiciler, konuyubaşka mecralara çekme çabalarının güneşi balçıkla sıvamayabenzer bir absürtlük olduğunu kendileri de biliyor vebuna rağmen mal bulmuş mağribî gibi zelleye sarılıyorlarsabu, zihinlerinin ne denli bayağılaşmış olduğunu gösterir.”Açıklamanın devamı daha bir ibretlik, bu haberi yapanlarınERGENEKONCU olduğu, onlarla bağlantısı bulunduğu daiddia ediliyor. Son yıllarda Eğitim Bir <strong>Sen</strong> bu Ergenekon işinebayağı sardı, hemen hemen her açıklamasında ERGENEKONMOTİFLERİNDEN esintilere rastlıyoruz, Eğitim Bir <strong>Sen</strong> buErgenekon ifadesiyle ne kadar demokrat olduklarını, darbelerene kadar karşı olduklarını göstermek istiyor. Bunları anlıyoruzda, bir şeyleri savunduğunuzu göstermek için birilerini suçlamak,birilerini karalamak, birilerine iftira atmak ayıptır ve sizinsamimiyetsizliğinizi gösterir. Bunun adı olsa olsa ucuz kahramanlıktır,tatlı su demokratlığıdır.Kaldı ki, bu haber Türk Eğitim <strong>Sen</strong> tarafından yapılmış birhaber olmayıp, kamudanhaber adlı haber sitesinden alıntıdır.Eğitim Bir <strong>Sen</strong> cevap yazısının başlığını AMELLER NİYET-LERE GÖREDİR diye atmış. Peki ameliniz, İncilli afiş yapmak,niyetiniz de, incille öğretmenler günü kutlamak mıydı?Yani, cevabınızın başlığı da sizi ele verir bir başlık olmuş.Kaldı ki, bu yaptığınızın aceleyle, incelenmeden yapıldığını sizsöylüyorsunuz. Dolayısıyla, kimse size iftira atmıyor, kendi hatanızınduyulması, yorumlanması sizi neden bu kadar rahatsızediyor?Siz Hrıstiyanlığın Kitabı İncili kullanarak Müslüman Mahallesindesendikacılık yapacaksınız, kimse bunu görmeyecek,kimse bunu haber yapmayacak. Bunu haber yapanlar da ERGE-NEKONCU olacak. Ne güzel değil mi, sizin özensizliğiniz, kamuoyuna,üyelerinize afişlerinizde İncil kullanarak yaptığınızsaygısızlığınız, gayri ciddiliğiniz sizin suçunuz olmayacak. Artniyetlilerin kabahati olacak! Bu yaptığınıza, ÖZRÜ KABAHA-TIN<strong>DA</strong>N BÜYÜK denir.Açıklamalarındaki şu cümle de dikkate değerdir:”Çamurlasendikacılık yapmayı ilke edinen arkadaşları temiz sendikacılıkyapmayı denemeye davet ediyoruz.” Bu ifadeleriyorumlamaya gerek duymaksızın bütün eğitim çalışanlarınıngözlemlerine ve ferasetine bırakıyoruz. TEMİZ SENDİKACI-LIK ifadesi bazı ağızlarda anlamını yitiren ve Türk Eğitim <strong>Sen</strong>ile bir anlam kazanan önemli bir ifadedir. Varoluşunu KİRLİİŞLERE borçlu olanların, TEMİZ SENDİKACILIKTAN neyikastettiği herhalde merak konusudur. Hatta, KİRLİ OLMAKifadesi dahi bazı yapıları anlatamayacak kadar temiz kalır.Türk Eğitim <strong>Sen</strong> ciddi bir sendikadır, her adımını hesapeden, konuştuğunu, yaptığını özenerek yapan bir sendikadır.Afişlerinde bilerek veya bilmeyerek de olsa İNCİL propagandasıyapmayacak kadar şuurlu, değerlerine bağlı ve milletimizinhassasiyetlerine saygılı bir sendikadır. Yaptığımız hatayıkabullenecek ve sağa sola çamur atmayacak kadar da şeref vesorumluluk sahibiyiz.EĞİTİM ÇALIŞANLARININCESUR SESİwww.turkegitimsen.org.tr


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201023MEB’İN AÇIKLAMASI, ÖĞRETMEN A<strong>DA</strong>YLARI VESÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERMilli Eğitim Bakanlığı 31/12/<strong>2009</strong> tarihindebir açıklama yaparak öğretmen alımpolitikası hakkında bilgi verdi. Şu cümlelermanidardır:” Yukarıda da görüldüğü üzereBakanlığımıza <strong>2009</strong> yılına ait tahsis edilmişkadro kalmamasına rağmen Kasım veAralık aylarında iki dönem hariçten atamayapılmıştır. <strong>2009</strong> yılı plan dâhilinde olmamasınarağmen 10.000 kadrolu, 16.122 sözleşmeli toplamda26.122 Öğretmen atama/görevlendirmesi gerçekleşmiştir.Dolayısıyla, ilk ataması 2010 yılında yapılabilecek 26.122öğretmen adayının <strong>2009</strong> yılında atama/görevlendirmesiyapılarak eğitim öğretim hayatına önceden kazandırılmasısağlanmıştır.”Bu ifadelerden ne anlamamız gerektiği konusunda tereddütleroluşmuştur. Bilindiği üzere, Milli Eğitim bakanı Çubukçu,2010 yılında Ağustos ayında 40 bin öğretmen ataması yapılacağınıaçıklamıştır. Ancak, söz konusu basın açıklamasında40.000 öğretmen alınacağı ifadesi yer almamakta, aksine, “Dolayısıyla,ilk ataması 2010 yılında yapılabilecek 26.122 öğretmenadayının <strong>2009</strong> yılında atama/görevlendirmesi yapılarakeğitim öğretim hayatına önceden kazandırılması sağlanmıştır.”İfadesi ile kafaları karıştırmıştır. Bu açıklama nedemektir, daha önce 2010 yılı Ağustos ayında 40.000 öğretmenalınacağını açıklamıştık, ancak bu 40 bin atamanın 26.122’sini<strong>2009</strong> yılında aldık, demek mi istenmektedir. Bu durumda, 2010yılı Ağustos ayında 40.000 değil de, 40.000-26.122=13.878öğretmen mi atanacaktır. Yoksa, 2010 yılında 40.000 öğretmenatayacağız, buna 26.122 öğretmen daha ekledik ve <strong>2009</strong>yılında atamasını yaparak 66.122 öğretmen atamasını 2010 yılıAğustos ayı itibariyle yapmış olacağız mı, denilmek istenmiştir.Atama bekleyen öğretmen adayları, bu soruları sendikamızailetmekte ve Bakanın bu soruları cevaplaması istenmektedir.Türk Eğitim <strong>Sen</strong> olarak, bu konunun açıklığa kavuşturulmasınıistiyoruz. 2010 yılında yapılması gereken 26.122 atamayı<strong>2009</strong> yılında yaparak, eğitim öğretim hayatına önceden kazandırılmıştır,ifadesi kafaları karıştırmıştır. Atanmayan öğretmenadayları MEB’in yeni bir oyunu ile karşı karşıya mıdır, yoksabasın açıklamasını kaleme alanların beceriksizliğisebebiyle mi kafalar karışmıştır. Türk Eğitim<strong>Sen</strong>, varsa, böyle bir kandırmacaya asla müsaadeetmeyecektir.Ayrıca, MEB’in yaptığı basın açıklamasında,Nimet ÇUBUKÇU’nun sözleşmeli öğretmenlerikadroya geçirme konusunda havlu attığıda görünmektedir. Açıklamada şu ifadeler yeralmaktadır: “<strong>2009</strong> Aralık ayında yapılan Sözleşmeli Öğretmengörevlendirmeleri de 70.000 sözleşmeli pozisyonununiçinde oluşan 6.122 kişilik açıktan dolayı gerçekleştirilmiştir.Sözleşmeli Öğretmen pozisyonlarında herhangi bir nedenleeksilme olması durumunda 70.000’e kadar sözleşmeliöğretmen görevlendirilmesine devam edilecektir.”Bu ifadeler, sözleşmeli öğretmen alımına devam edileceğini,şayet bir anlatım bozukluğu değilse, net olarak göstermektedir.Açıklamada, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacağı, çalışmalarındevam ettiği şeklinde tek bir cümle bulunmamaktadır.Anlaşılacağı üzere, MEB’in açıklaması kafalarda oluşan sorularıgidermek yerine, yeni soruları akla getirmiştir. Türk Eğitim<strong>Sen</strong> Sayın Bakanın verdiği sözü tutmasını istemektedir. Busöz tutuluncaya kadar, Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇUmakamında gönül rahatlığı ile oturamayacaktır. Türk Eğitim<strong>Sen</strong>, söz verip de, kamuoyunu ve öğretmenleri umutlandıran,Sayın Çubukçu’yu, insanları aldatan bir Bakan olarak anacaktır.Milli Eğitim Bakanı sıfatına sahip bir kişinin böyle bir sıfatlaanılmasını istemiyoruz. Bu sebeple, Sayın Çubukçu verdiğisözleri ya tutmalı ya da Bakanlık koltuğunu daha fazla meşguletmemelidir.Mücadelemiz sonuç alıncaya kadardır.Türk Eğitim <strong>Sen</strong>verdiği sözün arkasındadır, Mart ayında miting kaçınılmaz olmuştur.Bu mücadele, belki de sözleşmeli öğretmenler için sonşans olabilir. Bu mücadelede, bütün sözleşmeli öğretmenleriyanımızda görmek istiyoruz. Verilecek destek, sözleşmeliöğretmenliğin kaldırılması, bu modern kölelik anlayışının sonbulması için hayati önem arz etmektedir.TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ76. MADDE ATAMALARIN<strong>DA</strong> İPTALLER DEVAMEDİYOR (Samsun–91–92–93–94)Samsun Anadolu İmam HatipLisesi müdürlük kadrosuna AbdullahAyran-cı’nın, Samsun Yeşilkent-Aziz Atik Anadolu Öğretmen Lisesimüdürlük kadrosuna İbrahimTökel’in, Samsun ili İlkadım ilçesiSema-Cengiz Büberci AnadoluMeslek ve Kız Meslek Lisesi müdürlükkadrosuna Zekiye Sezer’inve Samsun ili Yakakent ilçesi YakakentAnadolu Lisesi müdürlükkadrosuna Miraç Ağan’ın 657 sayılıDMK’nın 76. maddesine dayandırılarakatanmalarına dair tesis edilenatama kararnameleri iptal edilmiştir.İlgili mahkeme kararıları içinwww.turkegitimsen.org.tr adresinitıklayınız.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN24 TÜRK EĞİTİM-SENAYÖP (ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERPLATFORMU) SENDİKAMIZIZİYARET ETTİAtaması Yapılmayan Öğretmenler Platformu, Ankara’da26 Aralık <strong>2009</strong> tarihinde İl Temsilcileri Toplantısı yaptı. Buçerçevede Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Merkezi’ni de ziyaret edenAtaması Yapılmayan Öğretmenler Platformu, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>Genel Başkanı İsmail KONCUK ve Genel Merkez YönetimKurulu Üyeleri ile görüştü.Genel Başkan İsmail KONCUK, Şubat ayında öğretmenataması yapılmayacak olmasını eleştirerek, bunun büyük birhaksızlık olduğunu söyledi. Yanlış öğretmen alım politikası nedeniyleeğitim fakültesi mezunlarının en verimli dönemlerininheba edildiğini belirten KONCUK, ataması yapılmayan öğretmenlereher zaman destek vereceklerini vurguladı.Türkiye’de kaynağın olduğunu ancak, bu kaynağı kullanacakiradenin olmadığını ifade eden KONCUK, “çocuklarımızınsömürülmesine izin vermeyiz. Sizler de her zaman daha dinamik,daha güçlü olmaya çalışın, birliğinizi bozmayın” dedi.Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasıyla ilgili halabir gelişme olmadığını söyleyen ve bu konuyla ilgili MaliyeBakanlığı ile Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun birbirindenfarklı açıklamalarına değinen KONCUK, sözleşmeliöğretmenlerin kadroya alınmamasını kara bir tablo olarak nitelendirdi.A<strong>DA</strong>NA’<strong>DA</strong> YAĞMUR ALTIN<strong>DA</strong> PKK PROTESTOSUTürkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Adana İl Temsilciliği ve Çukurova MilliDuruş Birliğine bağlı kuruluşların düzenlediği “Türkiye Ayakta”yürüyüşü yoğun yağmur altında yapıldı.Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Adana İl Temsilciliği önünde başlayanyürüyüş, İnönü Caddesi, Atatürk Caddesi güzergahında yapıldı.AtatürkParkında toplanan kalabalığa Çukurova Milli DuruşBirliği adına Türk Ocağı Adana Şube Başkanı Hüseyin KUŞ-ÇU hitap etti.Son konuşmayı Türkiye Kamu <strong>Sen</strong> Genel Sekreteri ve TürkEğitim <strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KONCUK yaptı. Koncuk konuşmasındaşunları söyledi: “Yedi evladımızın şehit edilmesihepimizin yüreğini yaktı. Şehitlerimizin kanı elbette yerde kalmayacak.Açılım safsatası, açılım oyunu 7 askerimizin Tokat’takalleş pusu ile şehit edilmesi ile artık sona ermek zorundadır.Açılımın Türkiye’yi getirdiği nokta bellidir. Nedir o nokta?PKK’nın şımarması. Teröristlerin adeta hiç suçu, günahı yokgibi ellerini kollarını sallayarak, seyyar mahkemelerde yargılanarakiçimizde gezmeleridir.Şehitlerimiz için eylem yapmak ancak vatanını, milletini sevenyürekli insanların başaracağı bir şeydir. Bugün bazı gazeteköşe yazarları, ihanet içerisindeki yazılarında DTP’nin kapatılmasınaağıt yakarken, Adanalının PKK aleyhine, 7 şehidimizianmak üzere yaptığı bu eylem son derece önemlidir.Omurgalı siyasetten bah sedenlerin, kemikli siyasetten bahsedenlerin artık teröre karşı da omurgalı siyaset yapabilme becerisiniortaya koyma zamanı gelmiştir.Sayın Başbakan Milli birlik projesi adını koyduğu bu projeden,bu anlayıştan bir an önce vazgeçmeli ve teröristin sırtınısıvazlamak, terörü azdırmak, terörü şımarmaktan başka bir işeyaramayan bu projeyi rafa kaldırmalıdır.Değerli arkadaşlarım bu yaşadığımız olaylardan sonra ülkemizinMilli birlik ve beraberliğini çok daha sağlam zeminleretaşınacağına inanıyorum. Türk’te bizimdir, Kürt’te bizim kardeşimizdir.Türk, Kürt ayrımı olmadan birlik ve beraberliğimizibu gün çok yüksek sesle haykırmak mecburiyetindeyiz.”


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 20102525 KASIM, TREN EYLEMLERİVE SARI SENDİKALARDemiryollarında 25 Kasım eyleminde iş bıraktığı için açığaalınan 16 arkadaşımızla ilgili Türk Ulaşım <strong>Sen</strong> ve BTS birçokilde yeniden iş bırakma eylemi yaparak birçok tren seferininiptalini sağladı.Bu iki sendika üyelerinin bütün gayretlerine rağmen bazıtrenler yoluna devam etti. Neden? İşte, bu eylemler, sarı sendikalarınmemur haklarını almakta nasıl bir işlev yaptığını birkere daha ortaya koydu.Türk Ulaşım <strong>Sen</strong> ve BTS üyeleri, büyük bir özveri ile, iş bırakmaeylemi yaparak arkadaşlarının göreve iadesini istediler.Ancak, bu sendikaların üyesi makinist, şef ve kondoktörlerinyerine, hemen, idare tarafından birileri bulundu. Kimdi bunlar,bunlar malum, sarı, yalaka sendikanın üyeleri idi. Bu sarı sendikayaüye olup eyleme destek veren şahsiyetli makinistler de,elbette vardı. Ancak, Demiryolları İdaresi, genel olarak, bu sarısendikanın üyesi olanlarla iş bırakma eylemini kırmaya ve eylemietkisizleştirmeye çalıştı.Benzeri olayları 25 Kasım İş Bırakma eyleminde de gördük,bu malum sendikaların üyeleri Genel Merkezlerinin etkisindekalarak, yine her zamanki gibi, her iş kolunda grev kırıcılığınasoyundu ve 25 Kasım eyleminin etkisini kırmaya çalıştılar. Bütünbu yaşananlar, sarı sendikacılığın memurların hak almasınınönünde, ne büyük engel teşkil ettiğini çok net olarak göstermektedir.Bu sendikalara üye olan veya üye olmayı düşünen kamu çalışanlarınınkendileri üzerinden, bütün memurların haklarınıngasp edildiğini görmeleri gerekmektedir. Gerçekte, sendikacılıklauzaktan, yakından ilgisi olmayan bu sarı yapıların haklarımızınönünde en büyük engel olduğu 25 Kasım ve Tren Eylemlerindeaçıkça görülmüştür.Hepimizin gözleri önünde sergilenen eylem kırıcılık faaliyetleri,bütün memurlar tarafından değerlendirilmelidir. Artık,bu sarı, sözde sendikalar KAMU ÇALIŞANLARININ SIRTI-NA SAPLANMIŞ HANÇER gibidirler. Hep birlikte ya bu hançerisırtımızdan çıkaracak ya da bunların hepimizi pazarlamalarınafırsat vermeye devam edeceğiz.Türk Eğitim <strong>Sen</strong> bu sarı yapılarla mücadeleyi önemli görmektedir.Bunları rakip olarak gördüğümüz için değil, bunların,sendikal faaliyetlerin önünde, haklarımızın önünde engeloluşturdukları ve kendi üyeleri başta olmak üzere bütün kamuçalışanlarını bir yerlere peşkeş çektikleri için.Kamu çalışanları yaşadıklarından ders çıkarmak zorundadır.Bu çirkin örnekleri görerek, bilerek aynı hatayı devam ettirmekkamu çalışanlarına yakışacak bir tutum olamaz. <strong>Sen</strong>dikal tercihlerimizin,kendi mesleki problemlerimizin devamına ve artmasına,mesai arkadaşlarımızın ve kendi haklarımızın gaspınasebep olduğunu görme zamanı artık gelmiştir.TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİİLKÖĞRETİM MÜFETTİŞLERİ,MEM YÖNETİCİLERİNİ SORUŞTURABİLECEKMüfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan, MEB’in Diyarbakırİl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği görüşte, İlköğretimMüfettişlerinin, Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Şube Müdürlerive İlçe Milli Eğitim Müdürleri hakkındaki inceleme vesoruşturma işlemlerini yürütebileceğini belirtti.Milli Eğitim Bakanlığının, Danıştay 2. dairesinin ilköğretimmüfettişlerinin ortaöğretim kurumlarında soruşturma yapabileceği,12. dairesinin ise yapamayacağı şeklindeki çelişkilikararlarından 12. dairenin kararını dikkate alarak ilköğretimmüfettişlerinin ortaöğretim kurumlarında inceleme/soruşturmayapamayacaklarına ilişkin 2007/25 sayılı genelgeyi yayımladığınadikkat çeken Ceylan “Milli Eğitim Bakanlığının sayıları300’ü bulmayan Bakanlık müfettişleriyle 81 ildeki ortaöğretimkurumlarına ait soruşturmaların altından kalkması mümkün olmamış,Bakanlık bu konuda geri adım atmış, İlköğretim müfettişleriBaşkanlıkları Yönetmeliği’nde <strong>2009</strong> yılında değişiklikyaparak ilköğretim müfettişlerinin ortaöğretim kurumlarındasoruşturma yapabileceğine ilişkin madde eklemiştir.” dedi.30 GÜNDEN FAZLA RAPOR NEDENİYLESÖZLEŞME FESHEDİLEMEZ30 günden fazla rapor almasından bahisle sözleşmesi feshedilen Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> üyesi bir sözleşmeli öğretmenimizin buna dair açmış olduğu idari davadaKastamonu İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.İlgili karar için www.turkegitimsen.org.tr


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN26 TÜRK EĞİTİM-SENKAMU<strong>DA</strong>N.COM GENEL BAŞKANIMIZATEŞEKKÜR PLAKETİ VERDİKamu çalışanlarının ilgiyle takip ettiği kamudan.com internetsitesi, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KONCUK’aeğitim ve eğitimciler adına gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarındandolayı teşekkür plaketi verdi.Teşekkür plaketinde; “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleriişkolunda yetkili sendika olarak, yaptığınız mücadele ile eğitimve eğitimciler adına gerçekleştirdiğiniz başarılı çalışmaları kutlar,bundan sonra ki eğitim ve eğitimciler ile aydınlık bir türkiyeadına yapacağınız çalışmalarınızda başarılar dileriz” yazıldı.Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KONCUK, kamudan.comsitesine teşekkür ederek, sendikamızın eğitiminsorunlarına ve eğitim çalışanlarına dün ve bugün olduğu gibiyarında sahip çıkacağını ve eğitim çalışanlarının haklarını herplatformda arayacağını söyledi. Eğitimin ülkemizin temel yapıtaşlarından biri olduğunu vurgulayan KONCUK, “eğitimin veeğitimcilerin sorunu Türkiye’nin sorunudur. Çünkü ülkemizinaydınlık ve mutlu yarınlara ulaşmasının yolu eğitimden geçmektedir.Bu nedenle sendika olarak üzerimize düşen her türlüsorumluluğu yerine getireceğiz” dedi.KINAMA CEZASI İLE İLGİLİ EMSAL KARARSamsun ili İlkadım İlçesinde görev yapan bir öğretmenimizedisiplin soruşturmasının ardında “bir günlük maaş kesim cezası”yerine indirim yapılarak “kınama” cezası verilmiştir. TürkEğitim-<strong>Sen</strong> üyesi öğretmenimizin kınama cezasının iptali içinaçmış olduğu dava da Samsun 2. İdare Mahkemesi tarafındaniptal kararı çıkmıştır.ÖN LİSANS MEZUNLARI <strong>DA</strong> ŞUBE MÜDÜRÜOLABİLMELİDİRMilli Eğitim Bakanlığı Görevde Yükselme Ve Unvan DeğişikliğiYönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin7. maddesinde şube müdürü olmak için aranan şartlarsayılmıştır. Fakülte veya dört yıllık yüksek okul mezunu olmaşartı 2 ve 3 yıllık okul mezunu olan öğretmenlerimizin şubemüdür olma yolunu kapatmıştır. Bahsi geçen düzenlemenin değiştirilerek2 ve 3 yıllık okul mezunu olan öğretmenlerimizinmağduriyetinin giderilmesini Bakanlıktan talep ettik.SİCİL NOTU ÖNCEKİ YILLARLA UYUMLUOLMALIDIR (Yargı Kararı)Sivas Merkez Selçuk İlköğretim Okulunda müdür olarak görevyapan Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> üyesinin 2008 yılı sicil puanının 89olarak verilmesi üzerine açmış olduğu idari davada Sivas İdareMahkemesi puanın iptal edilmesine karar vermiştir. Davacıolan üyemizin önceki yıllara ait sicil notu ortalaması 97 olduğuhalde hiçbir gerekçe gösterilmeden düzenlenen dava konusu sicilnotunda, mahkeme hukuka uyarlık olmadığına karar vermiştir.Sivas ilinde okul müdürlerinin sicil notlarında verilen düşükpuanlar mahkeme kararları ile iptal edilmeye devam etmektedir.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201027ZAM SAĞANAĞINI PROTESTO ETTİKBurada bir konuşma yapan Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel BaşkanıBircan AKYILDIZ, iğneden ipliğe her şeye zam yapıldığınıhatırlatarak, tepki gösterdi. AKYILDIZ şöyle konuştu:“Memurluk güvencesini ortadan kaldıracak her türlü girişiminyapıldığı, sözleşmeli statüde istihdam yoluyla memurluğun,sözleşmeli işçiliğe doğru devşirildiği ortamda, bir de ekonomikolarak dışlanan memurlarımız, adeta yaşam mücadelesi vermektedir.Öyle ki; 2010 yılı enflasyon hedefine paralel olarakmemur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 2.5+2.5 zamöngörülmüştür. Ancak 1 Ocak’tan itibaren AKP’nin memurlarımızayeni yıl hediyesi; emlak vergisine yüzde 50, kurşunsuzbenzine yıllık yüzde 35, sigaraya yüzde 30, lojman kirasınayüzde 20, otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yüzde 14, otobüsücretlerine yüzde 8 zam olmuştur. Memura reva görülen altı aylıkmaş artışı yüzde 2.5’tur. Ama 2010 yılının ilk haftası dolmadaniğneden ipliğe her şeye, en az yüzde 15 zam yapılmıştır. Bumudur milleti enflasyona ezdirmemek? Madem milleti enflasyonaezdirmediniz, memuru, emeklisi, eczacısı, TEKEL işçisi,şeker işçisi, itfaiyecisi, çiftçisi neden sokaklara dökülmüştür?Madem her şey güllük gülistanlık, neden şu soğuk kış günlerindevatandaşlarımız, evlerinden, çoluk çocuğundan uzaklardahak arama mücadelesi vermektedir? Bu mudur milletin parasınagöz dikmemek?”Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>, yapılan zamları protesto etmek içinAbdi İpekçi Parkı’ndaydı. Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel BaşkanıBircan AKYILDIZ, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Genel Sekreteri ve TürkEğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KONCUK, Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>’ebağlı diğer sendikaların Genel Başkanları ve Genel Merkez YönetimKurulu Üyeleri de katıldı.AKYILDIZ’ın konuşmasının ardından, temsili bir gösteriyapıldı. Gösteride Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> üyeleri, üzerlerinde memur,asgari ücretli, esnaf, çiftçi, emekli, yandaş, rantiyeci yazanpankartları boyunlarına taktı. Daha sonra temsili Başbakan;memur, asgari ücretli, esnaf, çiftçi ve emekliye kaşıkla yemekverirken, rantiyeci ve yandaşa kepçe ile verdi. Gösterinin ardındanBaşbakan ve AKP iktidarı sloganlarla protesto edildi.ACIGÖL’DE ÜYELERİMİZLE BULUŞTUK<strong>2009</strong>-2010 Eğitim öğretim yılının başlaması ile beraberTürk eğitim-<strong>Sen</strong> Nevşehir şubesinin başlattığı etkinlik serisidevam ediyor.Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Nevşehir şubesi <strong>2009</strong>-2010 Eğitim öğretimyılının başlaması ile beraber başlattığı ve her ay bir ilçe üyeleriile buluşma ve tanışma etkinliği serisi bu ayda devam etti.Bugün 4.üncüsü gerçekleştirilen etkinlik Acıgöl İlçe üyeleriile devam etti.Bugün akşam Nevşehir konağında gerçekleştirilen buluşmave tanışma yemeğine Nevşehir İli Acıgöl İlçesinde görev yapanTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> üyeleri davetli olarak katılmışlardır.Yoğun katılımının olduğu buluşma ve tanışma yemeğindeAcıgöl İlçe temsilcisi Nöfer EKİCİ ve Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Nevşehirşube başkanı birer konuşma yaparak katılımcılara teşekküretmişlerdir.Oldukça samimi ortamda gerçekleşen yemekte Şube BaşkanıMustafa UĞUR Acıgöl İlçe üyelerine gündemdeki konularbaşta olmak üzere sendikal bilgiler aktarmıştır.Yemek sonunda yapılan organizasyon ve etkinlikten dolayıilçe üyeleri, ilçe temsilciliğine ve Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> Nevşehirşube yönetimine teşekkür etmişlerdir.Daha önce Ürgüp, Gülşehir ve Kozaklı İlçe üyeleri ile buluşanTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Nevşehir şubesi 0cak 2010 da ise Derinkuyuİlçe üyeleri ile buluşmaya hazırlanıyor.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN28 TÜRK EĞİTİM-SENAFYONKARAHİSAR’<strong>DA</strong>N ZAM EYLEMİTürkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Afyonkarahisar İl Temsilcisi Erol Özsoy,basın açıklaması yaparak hükümeti eleştirdi. Özsoy, hayatşartlarının zorlaştığının altını çizerek hükümetin memurlarayaptığı zammın yeterli olmadığını söyledi.Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> Afyonkarahisar İl Temsilcisi Erol Özsoy,2010 yılı için memurlara ve emeklilere yapılan zammıeleştirdi. Özsoy, PTT önünde yaptığı basın açıklamasında,“2010 yılı için memurlara ve memur emeklilerine yüzde 5,2maaş artışı reva görülürken, diğer kesimlere yapılan artışlaryüzde 8 ile yüzde 25 arasında değişen oranlarda olmuştur. Buuygulama bile AKP’nin çifte standart politikasının, memurlarayaptığı ekonomik ayrımcılığın ispatıdır. Siyasi irade memurusevmemiştir. Memur da kendisini sevmeyene hak ettiği tepkiyigösterecektir” dedi.“IMF İLE ANLAŞTILAR”Özsoy, “IMF ile anlaşmaya ihtiyaç olmadığını söyleyenyetkililer, yapılan zamlardan sonra IMF ile anlaştıklarını açıklamaktadırlar.Milletimizin hayatını karartan zamlar, IMF ileyapılan anlaşmanın imzası olmuştur. AKP, vergi artışları, katkıpaylarının yükseltilmesi, benzin, elektrik, kira, gıda fiyatlarındakiartışlar, memur ve emekli maaşları üzerinden IMF ilepazarlık yapmıştır. Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong>, memurlarımızın bu pazarlığayem edilmesine asla müsaade etmeyecek, memuru yoketmeye çalışan zihniyete tepkisini her platformda gösterecektir”diye konuştu.SON BİR YILIN DÖKÜMÜSon bir yıl içinde yapılan zamların dökümünü de aktaranÖzsoy, “İşsiz sayısı 3 buçuk milyona dayanmış, kuru soğanyüzde 85, koyun eti yüzde 53, tavuk eti yüzde 41, dana eti yüzde26, patates yüzde 30, şebeke suyu yüzde 16. deterjan yüzde14 artmıştır. Bu rakamlara baktığımızda ‘vatandaşı ekonomikkrize ezdirmedik’ diyenler, hangi veriye dayanmaktadır?” ifadelerinikullandı.AY SONU GELMİYORÖzsoy, şöyle devam etti:“2010 yılının ilk yarısı için en düşük memur maaşına 26 lira,ortalama maaşa 35 lira artış yapılmışken, zamlarla, vergilerle,katılım payı yoluyla memurlarımızın kayıpları aylık 60 lirayıbulmaktadır. Vatandaşlarımız, ay sonunu getiremediği için bankalaraborçlanmaktadır. Tüketici kredileri kriz döneminde bileyüzde 11 oranında artmıştır. Ancak bu krediler, ne yazık ki geriödenmemekte, borçlar patlarken, batık oranı da rekor kırmaktadır.Dar ve sabit gelirlileri gözetmeyen yanlış ekonomik politikalar,yapılan ayrımcılık nedeniyle vatandaşlarımızın bütçesiüzerinde daha da ağır tahribat yapmaktadır.” dedi.TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDUKTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> Genel Başkanı İsmail KONCUK,Genel Sekreter Musa AKKAŞ ve Genel Eğitim ve Sosyalİşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN, 30.11.<strong>2009</strong> tarihindeMuş’ta geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren üyemiz OnurDEĞİRMENCİ’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu.Genel Başkan KONCUK, DEĞİRMENCİ ailesineTürk Eğitim-<strong>Sen</strong> camiası adına başsağlığı dileyerek, sendikaolarak her zaman yanlarında olacaklarını söyledi.Onur DEĞİRMENCİ’ye Allah’tan rahmet, ailesine,yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201029HAYATINI KAYBEDEN ÜYELERİMİZHaşim AVCUOĞLU - Bursa Şubesi15.08.1959 tarihinde Balıkesirİli Savaştepe ilçesi, Pelitçik köyündedoğdu. İlk ve orta öğreniminiSavaştepe’de tamamladı.1988 tarihindeBursa İmam Hatip Lisesi’ndenmezun oldu.24.11.1983 tarihinde Bursa-YıldırımDavutkadı Eşref Evcil İlköğretimokulunda memuriyete başlamıştır.Daha sonra Yıldırım ilçesiPeyami Safa Ve ali Rıza Bey İlköğretim okullarında çalışmış,15.04.1997tarihinden itibaren ölümüne kadar Osmangazi-Atatürk Anadolu Lisesinde görev yapmıştır.12 Kasım 2001 tarihinden beri sendikamız üyesi olanmerhum Haşim Avcuoğlu’nun üç çocuğu ile eşine sabır, merhumaAllah’tan rahmet diliyoruz. Vefat Tarihi 18.09.<strong>2009</strong>Emirhan AYDIN - Malatya Şubesi13.01.1978 tarihinde Elazığ Merkezilçede doğan Emirhan AYDIN,İlk ve ortaöğretimini Elazığ’da tamamladı.1996 yılında girdiği FıratÜniversitesi Fen-Edebiyat FakültesiTarih Bölümü’nü 2000 yılında bitirdi.İlk atamayla 13.10.2000 tarihindeSiirt’in Aydınlar ilçesi Çatılı İlköğretimOkulu’nda göreve başlayanEmirhan AYDIN sırasıyla Malatya Merkez İnönü İlköğretimOkulu, Malatya Doğanşehir Sürgü İlköğretim Okulu’nda çalıştı.2003 yılında askere giden Emirhan AYDIN, askeriliğiniHakkari’nin Şemdinli ilçesinde yedek subay olarak yaptı. Askerdendöndükten sonra Fırat Üniversitesinde doktora yaptı.Daha sonra sırasıyla Malatya Doğanşehir Sürgü İlköğretimOkulu, Doğanşehir Sürgü Çok Programlı Lisesi, DoğanşehirMesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Kız Teknik ve MeslekLisesi, Elazığ Keban Çok Programlı Lisesi, Malatya Doğanşehirİmam Hatip Lisesi’nde görev yaptıktan sonra görevdenyükselme ile 28.08.<strong>2009</strong> tarihinde Malatya Merkez Kız Teknikve Meslek Lisesi Müdür Yardımcılığı görevine atandı.Aynı görevde iken 15.12.<strong>2009</strong> tarihinde Hakkın Rahmetinekavuşan Emirhan AYDIN, evli ve bir erkek çocuğu babasıdır.1967 Yozgat Yerköy İlçesindeDoğdu, Evli 2 Çocuk Babasıdır. ÖğreniminiYerköy Ortaokulu , YerköyLisesi ve Uludağ Üniversitesi FenFakültesinde Tamamladı. KütahyaDomaniç Lisesinde Görev Yaptı. 11Yıldır Ali Osman Sönmez EndüstriMeslek Lisesinde Görev Yapmaktaiken 30-12-<strong>2009</strong> tarihinde kalp krizigeçirerek trafik kazasına sebep olmuşve hayatını kaybetmiştir. 15-11-2001tarihinden itibaren sendikamız üyesi olan merhuma Allahrahmet eylesin. Vefat tarihi 30-12-<strong>2009</strong>Konya’ya bağlı Karapınar ilçesinde12.09.1973 tarihinde doğmuştur.İlk ve Orta Öğrenim hayatını Karapınarilçesinde tamamlamıştır.26.07.1999 tarihinde Niğde Üniversitesi,Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliğibölümünü bitirdi.Sınıf Öğretmeni olarak, DiyarbakırAli Emiri İlköğretim Okulu’nda30.09.1999 tarihinde ilk görevinebaşladı. Daha sonra sırasıyla; 27.10.1999 – 04.03.2003 tarihleriarasında Diyarbakır-Merkez-Yukarı Kılıçtaşı İlköğretimOkulu, 19.03.2003 – 27.03.2003 tarihleri arasında Konya-Karapınar-Halk Eğitimi Merkezi, 04.04.2003 – 01.09.2005tarihleri arasında Konya-Emirgazi-Mehmet Akif Ersoy İlköğretimOkulu, 02.09.2005 – 11.02.2008 tarihleri arasındada Konya-Selçuklu-Sızma Alparslan İlköğretim Okulu’ndagörev yaptı.21.07.2000 – 06.09.2000 tarihleri arasında Ankara-Polatlı’da, 06.09.2000 – 21.11.2001 tarihleri arasında daDiyarbakır-Merkez’de askerlik görevini tamamlamıştır.En son olarak da 11.02.2008 tarihinden itibaren KonyaMeram Çayırbağı Tahsin-Özlem-Bengisu Emiroğlu İlköğretimOkulu’nda Sınıf Öğretmeni olarak görev yapmaktaydı.10 yaşında Celil Berk isimli oğlu ve 4 yaşında Berna isimlikızı olan Tufan CAN, 01.01.2010 tarihinde hayatını kaybetmiştir.lerizSüleyman DURMAZ - Bursa ŞubesiTufan CAN - Konya ŞubesiOnur DeğirmenciMuş ŞubesiAramızdan ayrılan bütün üyelerimizeAllah’tan rahmet; yakınlarına ve sevenlerinesabır ve baş sağlığı dileriz.TÜRK EĞİTİM-SEN


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN30 TÜRK EĞİTİM-SENYENİ DOĞANLAR1- Antalya 2 Nolu Şube üyelerindenYurtsev YAŞAR’ın çocuğu olmuştur.2- Antalya 2 Nolu Şube üyelerindenHatice-Murat ASLAN’ın çocuğu olmuştur.3- Antalya 2 Nolu Şube üyelerindenFeride-Durmuş Ali DEDE’nin çocuğuolmuştur.4- Bayburt Şube üyelerindenCoşkun-Nihal YILDIZ’ın çocuğu olmuştur.5- Bayburt Şube üyelerinden Mikail-Nilgün YILDIRIM’ın çocuğu olmuştur.6- Bayburt Şube üyelerinden Hasan-Zeynep GÜLHAN’ın çocuğu olmuştur.7- Bayburt Şube üyelerinden RegaibÖZLERELER’in çocuğu olmuştur.8- Bursa 1 Nolu Şube üyelerindenMehmet Ali KARATAŞ’ın çocuğu olmuştur.9- Bursa 1 Nolu Şube üyelerindenYıldırım Erdoğan ERDOĞAN’ın çocuğuolmuştur.YENİ EVLENENLER1- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenAkile TÜRKER’in kızı evlenmiştir.2- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenMustafa ŞİŞMAN’ın kızı evlenmiştir.3- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenAli BÜYÜKOĞLU’nun oğlu evlenmiştir.4- Afyon Şube Yönetim Kuruluüyelerinden Osman OKAT’ın kızı evlenmiştir.5- Ankara 2 Nolu Şube üyelerindenBekir BAYRAKTAR’ın kızı evlenmiştir.6- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenKadir SÖNMEZ’in kızı evlenmiştir.7- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenÜmit TOPBAŞ evlenmiştir.8- Nevşehir Şube üyelerindenTuğba-Sami EYİCİ evlenmiştir.10- Bursa 1 Nolu Şube üyelerindenRecep YILDIRIM’ın çocuğu olmuştur.11- Bursa 2 Nolu Şube üyelerindenMuhammet SEYHUN’un çocuğu olmuştur.12- Bursa 2 Nolu Şube üyelerindenAli ŞAHİN’in çocuğu olmuştur.13- Çankırı Şube üyelerinden FerdiACIELMA’nın çocuğu olmuştur.14- Çankırı Şube üyelerinden HüseyinMANTAR’ın çocuğu olmuştur.15- Çorum Şube üyelerinden İlhanÇİLİNGİR’in çocuğu olmuştur.16- Çorum Şube üyelerinden ErhanÇEVİK’in çocuğu olmuştur.17- Hatay 1 Nolu Şube üyelerindenBahri KARABULUT’un çocuğu olmuştur.18- Hatay 1 Nolu Şube üyelerindenİbrahim Hilal Munise SAVRUN’un çocuğuolmuştur.19- Karabük Şube üyelerinden KemalSARIÇAM’ın çocuğu olmuştur.20- Kayseri 2 Şube üyelerinden CumaKOÇER’in çocuğu olmuştur.21- Kırıkkale Şube üyelerinden Ebru-Ferhat YILMAZ’ın çocuğu olmuştur.22- Kırıkkale Şube üyelerindenZehra-Murat ÜNAL’ın çocuğu olmuştur.23- Kırıkkale Şube üyelerinden MustafaGÜÇLÜ’nün çocuğu olmuştur24- Kırıkkale Şube üyelerinden DursunÖZDEMİR’in çocuğu olmuştur25- Kırıkkale Şube üyelerinden ÜnalŞİMŞEK’in çocuğu olmuştur.SÜNNET OLANLAR1- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenBehiye ORAK’ın çocuğu sünnetolmuştur.2- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenAhmet KAHRAMAN’ın çocuğusünnet olmuştur.26- Kırıkkale Şube üyelerinden MuratKÖMÜRCÜ’nün çocuğu olmuştur.27- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenAhmet Emin KOÇ’un çocuğu olmuştur.28- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenFatih Serdar YILDIRIM’ın çocuğu olmuştur.29- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenAyşegül YILDIRIM’ın çocuğu olmuştur.30- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenAli HİSARKAYA’nın çocuğu olmuştur.31- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenŞükriye Duygu BAYRAM’ın çocuğuolmuştur.32- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenEmin İN-Nurcan İN’in çocuğu olmuştur.33- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenYılmaz ÖZEN’in çocuğu olmuştur.34- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenGülsen ÇAĞLAR’ın çocuğu olmuştur.35- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenAhmet-Cemile GÖÇMEN’in çocuğuolmuştur.36- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenRamazan-Solmaz ÖZTÜRK’ün çocuğuolmuştur.37- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenMehmet SATAR’ın çocuğu olmuştur.38- Mersin 2 Nolu Şube üyelerindenMehmet ÇAĞLAR-GülsenÇAĞLAR’ınçocuğu olmuştur.39- Nevşehir Şube üyelerinden AhmetEĞRİDERELİ’nin çocuğu olmuştur.40- Nevşehir Şube üyelerindenZeynep-Muammer ASLAN’ın çocuğuolmuştur.41- Nevşehir Şube üyelerindenZeliha-Fahrialem ERASLAN çocuğuolmuştur.


TÜRKİYE KAMU-SENTÜRK EĞİTİM-SENOcak 201031VEFATLAR1- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenErkan SOY<strong>DA</strong>N’ın annesi vefat etmiştir.2- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenYasin TOPRAK’ın annesi vefat etmiştir.3- Adana 1 Nolu Şube üyelerindenAydın-Hülya ALAPINAR’ın babası vefatetmiştir.4- Afyon Şube üyelerinden RamazanAKGÜN vefat etmiştir.5- Ankara 2 Nolu Şube üyelerindenİzzet FAKILI’nın annesi vefat etmiştir.6- Ankara 2 Nolu Şube üyelerindenÖmer ÇİÇEK’in kayınvalidesi vefat etmiştir.7- Aydın Şube üyelerinden Nevin-Mustafa ÇİMEN’in babası vefat etmiştir.8- Aydın Şube üyelerinden AliDEVRİM’in annesi vefat etmiştir.9- Bayburt Şube üyelerinden İsmailÇAPHAN’ın babası vefat etmiştir.10- Bayburt Şube üyelerinden EmrahAKAY’ın babaannesi vefat etmiştir.11- Bayburt Şube üyelerinden HalisGÜRBÜZ’ün babası vefat etmiştir.12- Bursa 1 Nolu Şube üyelerinden SevimYAKICI’nın eşi vefat etmiştir.13- Bursa 1 Nolu Şube üyelerindenHaşim AVCIOĞLU vefat etmiştir.14- Bursa 1 Nolu Şube üyelerinden ŞaziyeYAMAER’in amcası vefat etmiştir.15- Bursa 1 Nolu Şube üyelerinden AliTURAN’ın babası vefat etmiştir.16- Bursa 1 Nolu Şube üyelerindenErol KALKANLI’nın babası vefat etmiştir.17- Çankırı Şube üyelerinden MehmetHIZARCI’nın babası vefat etmiştir.18- Çankırı Şube üyelerinden ŞahinSELCİ’nin annesi vefat etmiştir.19- Çankırı Şube üyelerinden EminYILMAZ’ın annesi vefat etmiştir.20- Çankırı Şube üyelerinden MüslümAVKAYA’nın babası vefat etmiştir.21- Çankırı Şube üyelerinden AliHANKULU’nun annesi vefat etmiştir.22- Çankırı Şube üyelerinden HakkıPAŞAL’ın kayınvalidesi vefat etmiştir.23- Çankırı Şube üyelerinden AliAHLAT’ın babası vefat etmiştir.24- Çankırı Şube üyelerinden MehmetHIZARCI’nın babası vefat etmiştir.25- Çorum Şube üyelerinden MehmetÇINAR’ın annesi vefat etmiştir.26- Çorum Şube üyelerinden AbdülkadirÖZDEN’in kayınbabası vefat etmiştir.27- Çorum Şube üyelerinden SamiÖNCEL’in eniştesi vefat etmiştir.28- Çorum Şube üyelerinden AbdurrahmanYILDIZ’ın kayınvalidesi vefatetmiştir.29- Düzce Şube üyelerinden FaikÖZDEMİR’İN annesi vefat etmiştir.30- Erzurum 1 Nolu Şube üyelerindenDoğukan GÖKSU’nun babası vefat etmiştir.31- Eskişehir 1 Nolu Şube üyelerindenAynur AL’ın annesi vefat etmiştir.32- Hatay 1 Nolu Şube üyelerindenPerinaz KÖSEOĞLU’nun ağabeyi vefatetmiştir.33- Hatay 1 Nolu Şube üyelerindenHakan BOSTAN’ın babası vefat etmiştir.34- Hatay 1 Nolu Şube üyelerindenMurat KÖSEOĞLU’nun amcasıo vefatetmiştir.35- Karabük Şube üyelerinden SatılmışEKEN’in babası vefat etmiştir.36- Karabük Şube üyelerinden AyhanAY’ın dedesi babası vefat etmiştir.37- Kars Şube üyelerinden VuralBOY’un annesi vefat etmiştir.38- Kars Şube üyelerinden ErcanGÖKSU’nun babası vefat etmiştir.39- Kars Şube üyelerinden TurgutYILMAZEL’in annesi vefat etmiştir.40- Kars Şube üyelerinden SelmaHALAVURTA DOLAŞIR ve FidanHALAVURTA’nın annesi vefat etmiştir.41- Kars Şube üyelerinden Erol YIL-MAZ’ın amcası vefat etmiştir.42- Kayseri 2 Nolu Şube üyelerindenNevzat BOZTOSUN’un amcası vefat etmiştir.43- Kayseri 2 Nolu Şube üyelerindenOrhan EROĞLU’nun babası vefat etmiştir.44- Kayseri 2 Nolu Şube üyelerindenHakan ÜNAL’ın kayınbabası vefat etmiştir.45- Kırıkkale Şube üyelerinden DursunKUZUCU’nun kızkardeşi vefat etmiştir.46- Kırıkkale Şube üyelerinden LeylaÇELİK’in annesi vefat etmiştir.47- Kırıkkale Şube üyelerinden ÜnalŞİMŞEK’in babaannesi vefat etmiştir.48- Kırıkkale Şube üyelerinden ŞerefPEKER’in annesi vefat etmiştir.49- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenAli KARA’nın annesi vefat etmiştir.50- Konya 1 Nolu Şube üyelerindenTufan CAN vefat etmiştir.51- Konya 2 Nolu Şube üyelerinden-Faruk ERSÖZ’ün annesi vefat etmiştir.52- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenHatice ÇANKAYA’nın babası vefat etmiştir.53- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenKemal HATİPOĞLU’nun annesi vefatetmiştir.54- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenHasan SÖYLEMEZ’in annesi vefat etmiştir.55- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenHavva-Mustafa YILDIRIM’ın annesi vefatetmiştir.56- Konya 2 Nolu Şube üyelerindenCemal ÜNLÜ’nün ağabeyi vefat etmiştir.57- Malatya Şube üyelerinden EmirhanAYDIN vefat etmiştir.58- Nevşehir Şube üyelerinden SaimeKADIOĞLU’nun babası vefat etmiştir.59- Nevşehir Şube üyelerinden Hatice-Cavit DOLAMAÇ’ın amcası vefat etmiştir.60- Nevşehir Şube üyelerinden ArifOruç GÜRLEK’in kayınpederi vefat etmiştir.61- Nevşehir Şube üyelerinden İsmetATEŞ’in annesi vefat etmiştir.62- Nevşehir Şube üyelerinden İsaAKPINAR’ın bacanağı vefat etmiştir.63- Nevşehir Şube üyelerinden İclalPOMAK’ın annesi vefat etmiştir.64- Nevşehir Şube üyelerinden İbrahimYOLAGELDİ’nin kayınvalidesi vefatetmiştir.65- Ordu Şube üyelerinden MuhsinDURMUŞOĞLU’nun kayınbabası vefatetmiştir.66- Yozgat Şube üyelerinden M.HanefiYIKILMAZ’ın babası vefat etmiştir.


Ocak 2010TÜRKİYE KAMU-SEN32 TÜRK EĞİTİM-SEN

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!