29.11.2012 Views

BÃœLTEN

BÃœLTEN

BÃœLTEN

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Salti” Vakfının geleneksel Burs<br />

Dağıtımı 23.Ekim.2008 günü Bar-İlan<br />

Üniversitesinde yapılan bir törenle<br />

gerçekleşti.Törende, T.C. İsrail Büyükelçisi<br />

Namık Tan da, onur konuğu olarak hazır<br />

bulundu.<br />

Töreni açan “Naime ve Yehoşua Salti<br />

Ladino Etüdleri Merkezi” Müdürü Prof.<br />

Şmuel Rafael, 1492’den beri Yahudileri<br />

kucaklayan Türklere şükran duygularıyla<br />

bağlı olduğunu, Türkiye’yi Judeo-Espanyol<br />

dilinin beşiği olarak gördüğünü, Büyükelçi<br />

Namık Tan’ın törende hazır bulunmasının<br />

bir imtiyaz olduğunu söyledi ve Türkiye<br />

Cumhuriyetinin 85. yıldönümünü kutladı.<br />

“Salti” Vakfının kurucu başkanı Selim<br />

Salti, burs alacak öğrencileri kutladıktan<br />

sonra, Büyükelçi Namık Tan’a ve tüm<br />

konuklara katılmalarından dolayı teşekkür<br />

etti.<br />

Ardından söz alan Büyükelçi Namık<br />

Tan, bu törene davet edilmiş olmaktan onur<br />

duyduğunu belirttikten sonra, sözlerine<br />

özetle şöyle devam etti: “Yetenekli gençleri<br />

daima desteklemek gerekir çünkü onlar<br />

bizim geleceğimizi oluşturacaktır. 1492<br />

yılında İspanya’dan sürülen Yahudileri<br />

Osmanlı topraklarına getiren donanmanın<br />

6<br />

“SALTĠ” Vakfının Geleneksel Burs Töreni<br />

Bar-İlan Üniversitesindeki Törende 22 Yüksek Eğitim Öğrencisine Burs Verildi.<br />

Haifa’da bir toplantıda karşılaştığım<br />

dostum Eli Mizrahi, “Alev’i dün<br />

Türkiye’ye uğurladık!” dedi. O anda, bu<br />

ismi anımsayamadığımı gören dostum,<br />

“Hani 5 ay önce hastaneye yerleştirdiğimiz<br />

kız!” diye hatırlattı.<br />

Bundan 6 ay kadar önce, tanınmış<br />

Onkolog ve Imunolog Prof. Dr. Amos<br />

Etzionı, Bursa’da, bir uluslar arası<br />

konferansa katılmıştı. Oradaki Türk<br />

meslektaşlarından biri vahim durumda bir<br />

hastası olduğunu, ancak tedaviye olanakları<br />

olmadığını söylemişti. Prof Etzionı<br />

anlatılandan etkilenir ve 4 yaşındaki Alev<br />

Bingöl’ü, genç anne babasıyla birlikte,<br />

kendi hesabına İsraıl’e getirtir.<br />

Alev Hayfa’daki Rambam hastanesine<br />

yatırılır. Ancak, ebeveynin Hayfa’da<br />

kalacak ne yeri, ne de parası vardır. Prof.<br />

Etzioni ona da çare bulur ve Rambam<br />

hastanesi yönetiminin desteğiyle, onlara<br />

aynı hastanede bir oda ayarlar. Fakat, bu<br />

kez, hiçbir lisanı olmayan anne baba ile<br />

iletişim sorunu çıkar. Prof. Etzioni Tel-<br />

Aviv Türk Büyükelçiliğine başvurur.<br />

Büyükelçilik, Derneğimiz Başkanı Momo<br />

Uzsinay’dan yardımcı olmasını rica eder.<br />

Momo Uzsinay hemen Hayfa’daki<br />

yardımsever üyemiz Eli Mizrahi’yi bulur<br />

başında bulunan Kemal Reis’i,<br />

ben, Türk-Yahudi ilişkilerini<br />

başlatan insan olarak görürüm.<br />

Kemal Reis, geminin ana<br />

direğine bir Kuran-ı Kerim ile<br />

bir Tevrat kitabı bağlatmıştı. Bu<br />

bir gelenek haline gelmiş ve<br />

günümüze kadar süregelmiştir.<br />

Bu adet, Türklerin Yahudilerle<br />

olan dostluğuna verdiği değerin<br />

bir ifadesidir. Bu dostluğun<br />

sonsuza dek devamını diliyorum.<br />

Salti Vakfını. bu olumlu<br />

eyleminden dolayı kutlarken,<br />

burs alan öğrencilere başarılar<br />

diliyor ve onların da bu dostluk<br />

ilişkilerine katkıda bulunacaklarına<br />

inanıyorum. ”<br />

Fakülte Dekanı Prof. Moşe Urfalı’nın da<br />

“Milga” (burs) sözcüğünün anlamını<br />

açıkladıktan ve Salti ailesi ile Vakfın<br />

idarecilerine teşekkür ettikten sonra<br />

bursların dağıtımına geçildi. Değişik<br />

üniversitelerde, değişik dallarda okuyan 22<br />

öğrenciye burs verildi.<br />

Son bursu alan doktora öğrencisi Şirli<br />

Şaron, doktora tezi olarak Uganda’daki<br />

bitkiler üzerinde yaptığı araştırmaları<br />

Küçük “ALEV” Türkiye’ye döndü.<br />

ve konuyla ilgilenmesini söyler. Artık<br />

Bingöl ailesiyle iletişim sorunu da<br />

çözülmüştür.<br />

Eli ve eşi Suna, 5 ay süreyle, hemen her<br />

gün hastaneye gider, gidemediğinde telefon<br />

eder, gerek Alev’le, gerek anne ve<br />

babasıyla meşgul olurlar. Doktorlarla,<br />

hastane personeliyle iletişimi sağlarlar,<br />

Bingöl çiftinin tüm gereksinimlerini yerine<br />

getirirler ve, en önemlisi, duygularına ortak<br />

olurlar. İlişkiler o kadar gelişir ki, artık<br />

Bingöl çifti, Eli ve Suna Mizrahi’nin<br />

evlatları, Alev de torunları gibi olur.<br />

Alev, dünyada çok ender görülen genetik<br />

bir hastalıktan muztarıptır ve ancak uygun<br />

hücrelerin bulunmasıyla tedavi olasılığı<br />

doğabilir. Rambam hastanesinde, Çocuk<br />

Onkoloji Bölümü şefi ve İmünoloji uzmanı<br />

olan, bu daldaki araştırmalarıyla dünya<br />

çapında tanınan Prof. Amos Etzioni, yine<br />

aynı hastanede Hücre Nakli dalında Baş<br />

Hekim olan Dr. Ronit El-Hasid ile birlikte<br />

Alev’e, annesinin hücrelerini aşılamak<br />

suretiyle iki kez müdahalede bulunurlar.<br />

Alev, 4 ay karantinada tutulur. Ne yazık ki,<br />

Alev’in bünyesi, anne hücrelerine olumlu<br />

yanıt vermediğinden, başarılı sonuçlar<br />

alınamaz.<br />

Bütün tedavi süresi boyunca, Eli ve Suna<br />

B.Elçi N. Tan burslardan birini verirken<br />

anlattı ve yan yana yetişen değişik<br />

bitkilerin etkileşmeleri sonucu ilerde daha<br />

ucuz ürün alınabileceğini savundu.<br />

Tören sonunda, Prof. Şmuel Rafael, burs<br />

alanları kutlarken, “Ladino konuşmasa<br />

dahi, her Sefaradinin içinde, büyüklerinden<br />

duyduğu bir sözcük, yediği bir yemek,<br />

taşıdığı isim gibi onu köklerine bağlayan<br />

öğeler olduğunu, bunların bir aidiyet<br />

duygusu verdiğini, bu açıdan, Ladino<br />

lisanının büyük etki ve önemi olduğunu<br />

söyledi ve tüm katılanlara teşekkür etti.<br />

Mizrahi, Alev ile anne ve babasının<br />

acılarını unutturmağa, yalnız olmadıklarını<br />

göstermeğe çalışırlar. Doktorlar,<br />

hemşireler, gönüllü çalışan gençler,<br />

gelişmeleri, Bingöl’ler yakın bir<br />

aileleriymiş gibi yakından izlerler. Bu<br />

arada, Büyükelçi Namık Tan, Müsteşarı<br />

Mehmet Kemal Bozay durumu ilgi ile<br />

izlerken, Muavin Konsolos Mustafa Aslan<br />

da eşi ile birlikte bizzat hastaneye gelip<br />

ziyaret eder.<br />

Prof. Amos Etzioni ve Dr. Ronit El-<br />

Hasid için beklemekten başka yapılacak bir<br />

şey kalmamıştı. Bugünkü tıp dünyasının en<br />

son buluşlarını uygulamışlar, tüm<br />

olanaklarını kullanmışlardı. Alev’in artık<br />

yurduna dönmesi gerekiyordu. Tedavinin<br />

devamı Bursa’daki doktorların eline<br />

kalmıştı. Rambam doktorlarının zayıf bir<br />

ümidi, zamanla, anne hücrelerinin etkisini<br />

gösterebileceğiydi. Halk deyimiyle “İş<br />

Allah’a kalmıştı!”.<br />

27.Eylül günü, Alev ile anne ve baba<br />

Bingöl, THY uçağına binmek üzere Ben-<br />

Guryon hava alanında, yaşlı gözlerle<br />

işlemleri tamamlarken, Suna ve Eli’nin<br />

gözleri daha az dolu değildi.<br />

Nesim Güveniş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!