12.07.2015 Views

kasım aralık - Örme Sanayicileri Derneği

kasım aralık - Örme Sanayicileri Derneği

kasım aralık - Örme Sanayicileri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ve nihayet 2008’ide uğurluyoruz.2007’den sonrabüyük umutlarlaHasan Gülveren karşıladığımız, çokEditörgüzel geçmesinidilediğimiz 2008yılı, hiç şüphesiz herkes için kötü bir yıl oldu.Kapatma davası, politik gerginlikler, daralanpiyasa ortamı, artan maliyetler, dönen çekler,erken çağrılan krediler, kapanan firmalar iledoğal gaz ve elektrik zamlarıyla hatırlayacağımızbir yıl oldu 2008.2008’de çok şey yaşandı, çok şeye tanıkolduk ama hiç kuşkusuz 2008’e damgavuran en önemli olay, küresel finanskrizi ve bunun ülkemize yansımaları oldu.ABD’de başlayan ve Avrupa’yı ve diğertüm ülkeleri olumsuz etkileyen finans krizi,ülkemizde kendini finans üzerinde belkifazla hissettirmedi, kapanan bankalaraşahit olmadık ama reel sektör üzerindekietkileri sert oldu.Küresel kriz beraberinde belirsizliği degetirince finans sektörü, kendini korumamoduna aldı. Üretici ve ihracatçıya sağlanankredilerini erkenden geri çağırmayabaşlayan finans sektörü, kriz nedeniyle,nakit bulmakta zorlanan reel sektörün nefesalmasını zorlaştırdı. Bunlar yetmiyormuşgibi, Avrupa’dan gelen talepler de azalınca,belirsizlik ortamı kaosa dönüşmeye başladı.Kaos ortamında, dedikodular ayyuka çıktı. Şufirma battı, bu firma kapandı. Falan firma işçiçıkardı gibi söylentiler, üreticiyi daha da zorduruma düşürdü.Kriz ve yansımaları nedeniyle, tüm dünyave tüm sektörler sıkıntı içinde. <strong>Örme</strong>sektöründe de, kriz nedeniyle kan kaybıyaşanıyor. Birçok küçük, orta ve büyük tesiskapılarına kilit vurdu. Kapanmaz denendevler bile üretimlerini durdurmaya, işçileriniücretsiz izne çıkarmaya başladı. Özşah <strong>Örme</strong>buna iyi bir örnek mesela.editörden...2008’i uğurlarkenÇorlu tesislerinde 200’ün üzerinde örmemakinesiyle üretim yapan Özşah <strong>Örme</strong>,kurban bayramı öncesi tüm işçilerini ücretsizizne çıkardı. Kriz nedeniyle, sipariş almaktazorlanan firma, üretime geçici ara vermesininüzerinde kısa bir süre geçmeden bu sefer de,yangın kâbusu yaşadı. Kumaş deposundaçıkan yangın yüzünden kumaş, yedek parçastoklarının hemen hemen tamamı zarar gördü.Sektörümüzün bu amiral gemisinin bu durumadüşmesi, sektörde büyük üzüntüyle karşılandı.Çünkü örme sektörünün en büyük üreticiihracatçıfirmalarından birinin kapanmanıneşiğine gelmesi, diğer tüm işletmelerinumutlarını da kırmıştı. Özşah gibi bir firma buhale geldiyse, vay bizim halimize diyenler oldu.Sektörde moral bozukluğu daha da arttı.Kriz nedeniyle, ortada o kadar çok belirsizlikoluştu ki, neyin doğru, neyin yanlış olduğunuanlamakta zorlanıyoruz. Herkes, krizinetkilerini yorumluyor ama kimse tam olarakne olacak bilemiyor. Kriz ne zaman biter, dahakötüye gider mi, gitmez mi bilen yok... Sektörtemsilcileri krizin etkilerini kendi çerçevelerindenyorumlamaya çalışıyorlar. Kimi krizi fırsatadönüştürebiliriz diyor, kimi daha kötüsü henüzgelmedi diyor. Krizin kendisi kadar yarattığıbelirsizlik ortamı da zarar veriyor. Orta çağı,yeniçağı, Rönesanssı yaşayan dünya, 2008’denitibaren yeni bir çağa daha girdi. Sanırız budönemi tanımlayan en iyi ibare: “Durgunluk”olacaktır. Evet, bana kalırsa dünya durgunlukçağına girdi. 1929 buhranından daha kötü olan“2008 küresel krizi”, durgunluk çağını başlattı.Ne zaman biter zaman gösterecek...2009’a işte bu ortamda giriyoruz. 2008için düşlediğimiz güzellikleri, yeni yıl içinde dilemeye devam edeceğiz. Umarızkısa zamanda her şey yoluna girer, bizleriumutsuzluğa sürükleyen bu buhran ortamı enaz kayıpla biter.Yeni yılda yeni sayımızla buluşuncayakadar, hepinize sıkıntılardan uzak, huzurlu,bol kazançlı bir yıl dilerim.ÖRME DÜNYASIÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİAdınaİmtiyaz SahibiFikri KURTfikrikurt@orsad.org.trEditörHasan Gülverenorsad@orsad.org.trYayın KuruluProf. Dr. Yusuf Ziya AKSUOğuz SATICIFerit ATILGANZeki KARAHANS. Murat ÇETİNİlkan KULServet UÇARVedat DOĞANVehbi CANPOLATHikmet GÜLLEMehmet ZENGİNHüseyin KARABAŞRahim İNANHasan KORKMAZCANŞinasi PARLAKErdinç ERDOĞANMuammer DEMİRBAĞNazım DOĞANMehmet Selçuk SADIRDanışma KuruluProf. Dr. Işık TARAKÇIOĞLUProf. Dr. Bülent ÖZİPEKProf. Dr. Arzu MARMARALIProf. Dr. Faruk BOZDOĞANProf. Dr. Hüseyin KADOĞLUProf. Dr. Arif KURBAKProf. Dr. Cevza CANDANDoç. Dr. Erkan İŞGÖRENDoç. Dr. Fatma ÇEKENGrafik TasarımBaskıElma BasımHalkalı Caddesi No:164 B-4 BlokSefaköy - Küçükçekmece - İST.Tel: (0212) 697 30 30Yönetim AdresiFatih Cad. Akasya Sok. Dirican ‹ş MerkeziNo:7/33 Kat:3 Merter-Güngören/İSTANBULTel: (0212) 637 68 05 - 06Faks: (0212) 637 68 07www.orsad.org.tre-mail:orsad@orsad.org.trDergimiz iki ayda bir yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong>Dünyası, basın yayın ahlak ilkelerine uymayasöz vermiştir. Yazılardaki tüm görüşlerinsorumluluğu yazarlara aittir.İzin alınmadanyazı ve resim alıntısı yapılamaz.


İçindekiler36TEKSTİLCİ KRİZ İÇİN NE DEDİ, NE İSTEDİ?ÖRSAD BAŞKANI FİKRİ KURTKrize takılmayalım, işimizi iyi yapalım4818HAS ÖRME - HULUSİ GÜVENHedefimiz %75 fason, %25 kumaş satışıTEKSTİLCİLERDEN ÇAĞRIArtık fabrikalar kapanmasın2446İSMAİL GÜLLEBoyahaneler kömüre döndüIAF BAŞKANITürkiye krize rağmen avantajlı4452İPLİK VE ELASTANDA YENİLİKLERLEYBAY.Ö.KÖRSADY.Ö.K.‹ATAKAN YAZGANÖ.K.‹ÖRTEKS - SHEIFLEX 1KLÜBER 5GÜNGÖREN 7ERBA TEKSTİL 9HATFİL A.Ş. 11HERBOY A.Ş. 13BATEKS SAMSUNG 17HAS ÖRME 23BATEKS MONARCH 26Reklam İndeksiFLO-SPAN 29MAYER 35MESSE FRANKFURT 41MTM 45RETAŞ - NAMSEO 53AKÇAY İPLİK 59GÜVEN ÖRME 67ÖRSAD MAKİNA PARKURU 79CANAN TEKSTİL 80COOLMAKA.K.İÖRTEKSA.K.


Dönem; yardımlaşma vedayanışma dönemidirFİKRİ KURTÖRSAD Yönetim Kurulu BaşkanıDeğerli meslektaşlarım,2008 yılını geride bıraktığımız şugünlerde, iyisi ile kötüsüyle bir yılı dahageride bırakmanın hüznünü, daha iyiolması temennisiyle yeni yılın umutlarınıiçimizde taşıyoruz. 2008 yılında kendiniiyiden iyiye hissettiren dünya krizi vebunun sonucu oluşan küresel durgunluk,hepimizi kara karar düşünmeye sevk etti.İşlerimizin durmasına, müşterilerimizikaybetmemize, ödemelerimizde sıkıntıçekmemize neden olan bu kriz nedeniyleşu günlerde, hepimiz ayakta kalabilmekiçin büyük çaba gösteriyoruz.Krizle mücadele edebilmek için kimimizküçülmekte, kimimiz işçi çıkarmakta,kimimiz elindeki bazı makineleri satmakta,kimimiz de, bu iş artık yapılmaz diyerekfabrikasını kapatmaya gitmektedir. Evet,maalesef tarihimizin en zor döneminiyaşıyoruz. Ama lütfen şunu unutmayın ki,bu zor dönemi sadece biz değil, tüm dünyayaşıyor. Bu durumda, yapabileceğimizen iyi şey; umudumuzu kaybetmemek,yaptığımız işi en iyi şekilde yapmaya gayretgöstermek olmalıdır.Değerli meslektaşlarım; biliyorum,gelecekle ilgili kaygılarımız çokfazla ama sizden ricam umutlarınızıkaybetmemeniz. Bu zor günler elbettebirgün sona erecektir. Ebediyen böyledevam etmesi mümkün değil. Bizedüşen, bu zor dönemde dayanışma veyardımlaşma içinde olmaktır.İplikçiler, örmeciler, kumaşçılar,konfeksiyoncular; hepimiz aynı zincirinhalkalarıyız. Birimiz olmadan diğerimizinyaşaması mümkün değil. Bu nedenle birlikiçinde olmalı, birbirimize yardımcı olmalıyız.Bu zor dönemi başarıyla atlatabilmemizancak dayanışma içinde olmamızlaolacaktır.<strong>Örme</strong> kumaşı fason ürettiren firmalarasesleniyorum, lütfen ödemelerinizi 2-3-4-5 aylık vadelere yaymayın. Uzun vadeliçeklerle biz örmeciler, işçimizin maaşını,elektriğimizi, doğalgazımızı, vergimizi,sigorta primimizi nasıl ödeyeceğiz! Buvadelere, bunların yapılmayacağınıhepiniz çok iyi biliyorsunuz. Lütfen, sizlerehizmet vermeye çalışan biz örmecilerinbu sıkıntılarını göz ardı etmeyin, bizlereyardımcı olun. Sizleri, ödemeleriniz dahamakul vadelerle yapmaya davet ediyorum.Aynı şekilde, ihracatçı konfeksiyoncularıda ödeme konusunda daha duyarlı olmayadavet ediyorum. Hepimiz aynı gemideyizdeğerli arkadaşlarım. Batarsak hepberaber batacağız, bunu lütfen akıldançıkarmayalım. Birbirimize ihtiyacımızolduğunu unutmadan hareket edelim vebirbirimizi yaşatmaya gayret gösterelim.Bakın bazı iplik firmaları, artık peşinmal satarak işletmesini çalıştırmakistiyorlar. Belki kendilerince haklılar amabugün hangi ihracatçı konfeksiyoncununpeşin alım gücü var? Çoğunun olmadığıaşikar. Bugün, birbirimizin kredilerindenistifade ederek yolumuza ediyoruz.Krizden önce birbirimize itimadımız vardı,uzun vadelere tahammül edebiliyordukama bugün piyasa öyle bir hale geldiki, kimsenin kimseye güveni kalmadı.Hepimiz batak vermekten korkar olduk.Yıllardır çalıştığımız müşterimizdenbile emin değiliz artık. Bu güvensizlikortamı, işimizi daha da zor hale getirdi.Bu durumdan kurtulabilmemiz için birlikiçinde olmamız ve birbirimize yardımcıolmamız gerekiyor.Ne yapabiliriz? Öncelikle ödemelerkonusunda hassas olmalıyız. Uzunvadelerle artık çalışılamayacağınıkabullenmemiz gerekiyor. Bir diğersıkıntımız da, hepinizin çok iyi bildiğidüşük fason fiyatları sorunu. Yoğunrekabet nedeniyle maalesef fasonfiyatları çok düşük seviyelerde ve bunedenler hepimiz sıkıntı yaşamaktayız.Biz örmeciler bugün günü kurtarmakiçin çalışıyoruz. Para kazanmak hayaloldu. İğnemizin, yağımızın, işçimizinparasını, kiramızı ödeyemez durumageldik. Bunlar olmadan işletmemizi nasılçalıştırabilir, sizlere nasıl daha iyi hizmetverebiliriz. Lütfen bizlere yardımcıolun, fason fiyatlarını olması gerekenseviyenin altına zorlamayın. <strong>Örme</strong>cimeslektaşlarıma da rica ediyorum, işyok, müşteri kaçmasın diye fiyatlarınızıdüşürmeyin. Bunun ne size, ne desektöre bir faydası yok. Bindiğimiz dalıkesmekten başka bir anlamı yok...Değerli meslektaşlarım, sözlerimiburada tamamlarken, sizlere yukardabahsettiğim birlik ve dayanışmakonusundaki dileklerimi tekrar hatırlatmakistiyorum: İplikçisinden örmecisineboyahanecisinden kumaşçısına vekonfeksiyoncusuna kadar hepimiz aynıgemideyiz. Batarsak hep birlikte batacağız.Birbirimizi üzmeyecek bir anlayışlaçalışmaya gayret gösterelim, moralimiziyüksek tutalım. Umutsuzluğa kapılıp,bin bir emekle kurduğumuz işletmemizikapatarak, işçimizi çıkararak sorunlarıçözemeyiz. Bu nedenle, gelin birbirimizeyardımcı olalım, bu zor günde dayanışmaruhumuzu hep koruyalım. Hiç şüphemyok ki, kısa zamanda bu sıkıntıları aşacak,tekrar rahat ve huzurlu bir ortamdayolumuza devam edeceğiz.Hepinizin yeni yılını kutlar, 2009 yılınınsizlere mutluluk, huzur, sağlık ve bol kazançgetirmesini dilerim.


6 ÖRME DÜNYASIKısa Kısa...Mayer&Cie, ITMA Asia’dan memnun ayrıldıAsya ve Uzak Doğu’da önemli bir pazargücüne sahip olan Mayer&Cie, tekstilteknoloji devlerinin yoğun ilgi gösterdiğiITMA Asia fuarından memnun ayrıldı.250 metrekarelik stand alanıyla fuarakatılan teknoloji devinin OVJA 2.4 Emodelinin büyük ilgi gördüğü bildirildi.Elektronik jakarlı yuvarlak örmemakinesi OVJA 2.4 E’nin 92 beslemeli,30 inçlik modelini fuarda sergileyenfirma, bu modelin ev tekstilindeyatak kumaşı imalatında en çok tercihedilen modellerin başında geldiğiniduyurdu. Fuarı ziyaret eden alıcıların,bu modeli yakından incelediğini bildirenMayer&Cie firması, çok sayıda siparişinde alındığını açıkladı.Mayer&Cie’nin ITMA Asia fuarısüresince sergilediği başka modellerde oldu. Asya ve özellikle Çin pazarınayönelik geliştirilen düşük fiyatsegmentindeki D4 ve S4 modelleride fuarın favorilileri arasındaydı.D4–3.2 serisi double jersey modeli,bir önceki seriye göre çok daha iyibir performansa sahip. 24 geyç, 30inç modeli sergilenen D4–3.2 serisi,Mayer&Cie’nin açıklamalarına göre,hayli yüksek esnek üretim yeteneğinesahip. Üretim hızı 1.4 m/s olan buseride hızlı geyç geçişleri yapmayısağlayan bir özelliği içinde barındırıyor.Geyç geçişlerinde zaman kaybınıönleyen bu özellik, yatırımcıların dikkatettiği bir özellik.Fuarda sergilenen ikinci ekonomikmodel olan S4 modelin ise 3.2versiyonu sergilendi. Single jerseykumaş üreten bu model, 2 ve 4 iğneyapılası ve tek plaka jersey; SF4–3.2serisi üç iplik ve 4 iğneli yapılı, S4-3.2R serisi ise ringel kumaş üretimi içintasarlandı. Mayer&Cie, sergilenenmodellerde modüler sistemlere ağırlıkverildiğini ve bunun makinelerdeoptimum esneklik sağladığını bildirdi.ÖRSAD BaşkanıKanal T TV’deörmeciliği anlattıÖRSAD Başkanı Fikri Kurt, Türkiye’ninmorale ihtiyacı olduğunu belirterekHükümetin görevini layık ile yapanüreticiyi desteklemesi gerektiğinisöyledi. Kanal T’de reel sektörlerinsorunlarının masaya yatırıldığı SektöReelisimli programa konuk olan ÖRSADBaşkanı Fikri Kurt, örme sektörününkan kaybettiğini, hükümetin kayıtdışılığa ve artan maliyetlere karşıtedbirler almaması halinde yarı yarıyaküçülebileceğini, çok sayıda kişinin işsizkalabileceği uyarısında bulundu.2007’de bir miktar toparlanmayaşayan ancak küresel mali krizlebirlikte tekrar sıkıntı içine düşenörme kumaş sektörünün çıkış yoluaradığına dikkat çeken Kurt, çareninkurların yüksek seviyede seyretmesindeve üreticiye sağlanacak teşviklerdeolduğunu söyledi. Bugün baştaAvrupa’ya ve Rusya olmak üzere birçokülkeye örme kumaş ihracatı yapansektörün kredi bulmakta zorlandığını,Hükümetin buna karşı uygun faizlikredi imkânlarını devreye sokmasıgerektiğini belirten Kurt, vergisiniveren, sigorta primlerini ödeyenfirmaların desteklenmesi gerektiğini,yapmayanların da kayıt altınaalınmasının şart olduğunu ifade etti.İhracatçıya 10 milyardolarlık destek fonuReel sektörü küresel krize karşısavunmak amacıyla oluşturulan yeniönlemler paketi hakkında bilgi verenDevlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "2008yılı Ocak-Ekim döneminde Eximbanktarafından ihracat sektörüne sağlanantoplam destek, ülke kredileri ve diğerorta-uzun vadeli krediler de dahil olmaküzere 7.3 milyar dolardır. Yılsonu itibariyletoplam destek tutarının 10 milyar dolaraulaşması beklenmektedir" açıklamasındabulundu.Hey Group’un ihracatı %30 arttıAynur Bektaş, Hey Grup'un 2008 sonundaihracatının yüzde 30 artışla 220 milyon dolaraulaşacağını açıkladı. Likidite krizinin bütünsektörleri etkilediğini söyleyen Bektaş, hazırgiyimde peşin çalışılmadığı için siparişlerinyerine getirilebilmesinde çok büyük finansaihtiyaç duyulduğuna işaret etti. "Siparişlerdedüşüş yok. Şu anda Avrupa'daki satışlardaörmede çok iyiyiz ve orta markalara malyapıyoruz." diyen Bektaş, birlikte çalıştığıfirmalarda daralma olmadığını, tam tersimevcut siparişlere Uzakdoğu'dan bazımalların kaydırıldığını söyledi.


8 ÖRME DÜNYASIKısa Kısa...Bursa’dan tekstil vekonfeksiyon ihracatı arttıBursa'daki tekstil ile hazır giyim vekonfeksiyon sektörlerinin ihracatı, budönemde 1 milyar 292 milyon dolaraulaştı. AA muhabirinin, Uludağ İhracatçıBirlikleri (UİB) kayıtlarından derlediğibilgiye göre, ocak-eylül dönemindeyüzde 2,2 oranında artarak 475 milyon227 bin dolara ulaşan hazır giyim vekonfeksiyon ihracatı, geçen yılın aynıdöneminde 464 milyon 847 bin dolardakalmıştı.Tekstilde ise yüzde 5,5'lik artışla 816milyon 855 bin doları bulan ihracat,geçen yılın aynı döneminde 773 milyon878 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Budönemde, tekstil alanında 9 serbestbölgeyle 112 ülke ve özerk bölgeyeihracat yapılırken, hazır giyim vekonfeksiyonda 8 serbest bölgeyle 101ülke ve özerk bölgeye ulaşıldı.Halit Narin ITMF’in yeni başkanıTürkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası(TTSİS) Başkanı Halit Narin, 500 milyar dolarbüyüklüğündeki dünya tekstil sektörününen önemli örgütü sayılan UluslararasıTekstil <strong>Sanayicileri</strong> Federasyonu'nun (ITMF)Başkanlığı'na getirildi.TTSİS'ten yapılan açıklamaya göre, HalitNarin, tekstil sektörünün 30'u aşkın üyeülkeli en önemli örgütü olarak kabul edilenITMF başkanlığını önceki gün Mauritius'tayapılan törenle, Güney Afrikalı WalterSimeoni'den devraldı.Halit Narin yaptığı açıklamada, 34yıldır içinde bulundukları ve etkisi çokbüyük olan ITMF'de tepe noktasınaulaşıldığına işaret ederek, duyduğumemnuniyeti dile getirdi. ITMF 1904yılında, İngiliz pamuk ipliği sanayininöncülüğünde Zürih'te kuruldu. ITMF'yeüye 30 civarında ülke bulunuyor ve örgüt500 milyar dolar büyüklüğündeki dünyatekstil sanayisinin çatı örgütü olarakkabul ediliyor. Son olarak Çin'in üyeolduğu IMTF'nın amaçları arasında şunlarvar: "Tekstil firmalarının ortak ilgi alanınagiren konuları tartışmak için forumoluşturmak, tekstil örgütlerinin sanayiiilgilendiren konularda bilgi alışverişinezemin oluşturmak, hükümetler vetekstil sanayi ile ilgili irtibat merkezifonksiyonunu gerçekleştirmek."TTSİS’nin yıllıkkonferansıAntalya’da yapıldıTürkiye Tekstil İşverenler Sendikası'nıngeleneksel hale gelen yıllık konferansıAntalya'da yapıldı. Almanya eskiBaşbakanı Schröder'in konuşması ilebaşlayan 'Gelecek' temalı konferansasendika üyeleri yoğun ilgi gösterdi.Tekstil sektörünün önde gelenişadamlarının en büyük beklentisi,firmaların yüksek faiz baskısındankurtarılması. Konferansta bu konulargündemin ilk sıralarında yer aldı.konferansta bir konuşma yapan TTSİSBaşkanı Halit Narin, kürsel mali krize karşıalınan önlemlerde bankacılık sektörününbirinci plana konmasını yanlış bulduğunusöyledi. Narin, "Bankanın, sıkıntısınıaksettirdiği yeri kurtarmak varkenbankaların kurtarılmaya çalışılmasınıdoğru bulmuyorum" dedi.Denizli’den pamuklu örme kumaş ihracatı yüzde 50.87 arttıDenizli Tekstil ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliğinden (DETKİB)yapılan yazılı açıklamaya göre, Ekim'detekstil ve konfeksiyon ihracatı, öncekiyılın aynı dönemine göre yüzde 6,78oranında azalarak, 110 milyon 253bin dolar olarak gerçekleşti. İhracat 1Ocak–31 Ekim tarihleri arasında yüzde8,02 oranında artarak, 1 milyar 88milyon 243 bin 709 dolara yükseldi.Söz konusu dönemde, Pijamagecelikte 13,44, erkek dış giyimdeyüzde 11,15, kadın iç giyimde 12,79 vepamuklu örme kumaşta yüzde 50,87oranında artış sağlandı. Buna karşınerkek iç giyimde yüzde 37,33, kadın dışgiyimde yüzde 13,58, pamuk ipliğindeyüzde 23,22 oranında azalma görüldü.Ülkeler bazında en fazla ihracat255 milyon 56 bin dolarla Almanya'yayapıldı. Bu ülkeyi 142 milyon 904 bindolarla ABD, 125 milyon 13 bin dolarlaİngiltere izledi. Almanya'ya yapılanihracat, yılın ilk 10 ayında geçen yılınaynı dönemine göre yüzde 26,45oranında artış gösterdi. Buna karşınABD'ye yapılan ihracatta yüzde 6,94,İngiltere'ye yapılan ihracatta ise yüzde7,16 oranında azalma kaydedildi.Denizli'den 10 aylık dönemde ABülkelerine yapılan ihracat da yüzde12,43 oranında artışla 803 milyon 314bin 60 dolara ulaştı.


10 ÖRME DÜNYASIKısa Kısa...İhracat desteği%0.29’dan %1’eçıkarılmalıTürkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği Başkanı HikmetTanrıverdi, Türkiye'nin hazırgiyim ihracatınınyüzde 17,5 düştüğünü belirterek hükümetinihracatçıya verdiği desteğin, ihracatın yüzde0,29'u kadar olduğunu, bunun yüzde 1'egetirilmesi gerektiğini kaydetti. Tanrıverdi,şunları kaydetti: "Sektöre, finansal noktadadestek sağlanması gerekir. Bankalarınolumsuz tavrı, sektörün küçülmesinekatkı sağlayacaktır. Birçok firmanın kredilimitlerinin daraldığı ve eski kredilerininkapanmasından sonra yeni kredilerinaçılmadığını biliyoruz. Eximbank kaynaklarıartırılmalıdır. Bunun ihracat üzerinde ciddietkisi olacaktır. Eximbank'ın firmalarlayaptığı anlaşmaları, diğer bankalar dayapmalıdır."Tekstil ihracatı ilk9 ayda %13.2 arttıİTKİB’in hazıladığı 2008 Ocak-Eylül dönemi performans raporunagöre, Tekstil ihracatı yılın ilk 9ayında yüzde 13.2 oranında artarak5.4 milyar dolara seviyesine ulaştı.2007’nin aynı dönemindeki bu artışoranı yüzde 18 idi.Tekstil ihracatımızınyarısı AB’ye yapıldı2008’in ilk dokuz ayında gerçekleşentekstil ihracatımızın ülke bazındaincelendiğinde satışların yarısının ABülkelerine yapıldığı görülüyor. 27 ABülkesine yapılan tekstil ihracatı 2.7milyar dolar oldu.Sönmez Filamentüretimden çekildiÜlkemizin en eski ve büyük tekstilfabrikalarından biri olan Sönmez Filament,daha önce iki kez üretime ara vererekdirendiği mali sıkıntıya bu kez karşıkoyamayarak üretimi tamamen durdurmakararı aldı. Kapanmada son elektrik vedoğalgaz zamlarının etkili olduğunu ifadeeden firma yönetimi yaptığı açıklamadaşu ifadelere yer verdi: “2003 yılındanbu yana zarar ediyor olmamıza rağmenkapasite daraltılması, verimlilik artışıgibi tedbirler ne yazık ki yeterli olmadı.6 Kasım’a kadar üretime verilmiş olanaranın sürekli hale getirilmesine ve bütünüretim faaliyetlerimizin tamamen sonaerdirilmesine, zaruri personel dışındakileriniş akitlerinin feshedilmesine kararverilmiştir”Hikmet Tanrıverdi: “Doğalgaz zammı üreticiyigüç duruma soktu”İSTANBUL Hazır Giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği (İHKİB) BaşkanıHikmet Tanrıverdi, elektrik ve doğalgazayılbaşından bu yana yüzde 80 dolayındazam yapıldığını, bu durumun üretimüzerindeki baskıyı biraz daha arttırdığınıbelirterek, “Krizle boğuşan tekstil vekonfeksiyon ihracatçıları bir de zamlarlabaşa çıkmak zorunda bırakıldı. Yapılanelektrik ve doğalgaz zammının fazlaolduğunu, sınırının kaçtığını düşünüyoruz.Bu zammın kriz ortamında nedenyapıldığını da anlamış değiliz. Bu zam hiçolmazsa 4- 5 ay sonra yapılmalıydı” dedi.Almanya en çok sentetikfilament iplik alıyor2007 yılının Eylül ayında %84,3 olankapasite kullanım oranı, 2008 yılının aynıayında yaklaşık beş puanlık düşüşle %79,5’egeriledi. Yılın ilk dokuz ayı itibarıyla, hazırgiyimve konfeksiyon sektöründe kapasite kullanımoranı %5,7 oranında geriledi.Yeniliklere ayak uyduran ayakta kalırTekstil Araştırmaları <strong>Derneği</strong>Başkanı Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu,tekstil sektörünün önemli bölümününkriz ortamından güçlenerekçıkacağını savunarak, sektörün köklükurumlarından Sönmez Filament'inkapanmasının umutsuzluğun birgöstergesi olmadığını ileri sürdü. Sonkrizle iç ve dış pazarların ciddi orandaTürkiye’nin pamuküretimi azaldıTürkiye’nin 2008/2009 sezonupamuk üretimi bir önceki sezonakıyasla %25,9 oranda azalmıştır. Diğertaraftan, pamuk ihtiyacı 1.200.000ton olarak tahmin edilmektedir vegeçen senenin aynı sezona göre %9,4oranında azaldı. 2008/09 sezonundadünya pamuk üretiminin %6,9oranında azalarak 24 milyon tonadüşmesi, tüketiminin bir önceki sezonagöre %0,1 oranında düşerek 25,7milyon ton olması beklenmektedir.küçüldüğünü, ancak doların değerkazanmasıyla ABD pazarı için yenişansların ortaya çıktığını dile getirenTarakçıoğlu, tekstil sektöründeki fabrikakapanmalarının sektörün geleceğikonusunda peşin hükümlere nedenolmaması gerektiğini, yeniliklere ayakuyduranlar devam yollarına devamedeceğini ifade etti.Key Tekstil de üretimidurdurdu30 milyon dolar cirolu Key Tekstil,üretimini durdurup boyahanesinisatışa çıkardı. Şirketin sahibiMustafa Kutay, "Batmadık, fasonüretim yaptırarak taahhütlerimiziyerine getiriyoruz" açıklamasındabulundu. Basında çıkan haberleregöre, firma kredi bulmaktazorlanınca, borçlarını ödemedesıkıntıya düşünce üretiminidurdurma, boyahanesini de satışaçıkarma kararı aldı.


12 ÖRME DÜNYASIKısa Kısa...DİR’i suistimal eden 17 tekstilci hakkında işlem yapıldıDahilde İşlem Rejimi’ni kötüyekullanarak milyonlarca liralık kaçakçılıkyaptıkları ihbarı üzerine harekete geçengümrük yetkilileri, piyasa değeri 2.3milyon YTL olan tekstil ürününü işleyiptekrar ihraç etmek kaydıyla yurdagümrüksüz sokan sekiz şirketi takibealdı. Firmaların yurtdışından aldıklarımaddeleri işleyip ihraç etmek yerineiç piyasaya sattığı, onların yerine farklıürenler gönderdiği tespit edilincefirmaların Ambarlı Gümrüğü üzerindenFas, Cezayir ve Libya’ya gönderdikleri altıkonteynır incelemeye alındı. İçerisindeTanıl Küçük: “Büyümenin anahtarı sanayidir”İstanbul Sanayi Odası Ekim ayı Meclistoplantısı "Küresel Kriz Koşullarında,Sanayimizin Rekabet Gücünü ve İstihdamıKorumak Adına Yapılması Gerekenler,İlgili Kesimlere Düşen Görevler” başlıklıgündem maddesiyle gerçekleştirildi. Çalışmave Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’inkatıldığı toplantıda konuşan İSO YönetimKurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, ABD malisistemi ile başlayan küresel ekonomik krizsürecini değerlendirdi. Giderek ağırlaşankrizin olumsuz etkilerini azaltmayayönelik önerilerde bulunan C. Tanıl Küçük,“Koşullar ne olursa olsun Türkiye, büyümeIF Moda Fuarı5 Şubat'ta başlıyor13. Uluslararası İstanbul Moda Fuarı,CNR EKSPO FUARCILIK, IF KONSEYİ veİTKİB’in güç birliğinde İstanbul CNRExpo Fuar Merkezi’nde 05-07 Şubat2009 tarihleri arasında düzenlenecek.Organizasyon Dış Ticaret Müsteşarlığı’nındesteğiyle sektör alıcılarını İstanbul’dakatılımcılarla biraraya getirecek olan fuar,Türk hazır giyim endüstrisinin, uluslararasıfirmaların satın almacılarıyla yeni ticarianlaşmalarına ev sahipliği yapacak.işlenmiş kumaş bulunması gerekenkonteynırlarda, mutfak hortumu ve çocuksandalyesi gibi değişik ürünler bulundu.Uyanık şebeke elemanlarının yabancı işadamlarına ait kargoyu da kendi eşyasıgibi gösterdikleri belirlendi. Bununüzerine sekiz tekstil firmasının 17 üstdüzey yöneticisi tutuklandı. Dahilde İşlemvurgunu yaptıkları iddia edilen RavzaTekstil, Semra Sağlık Tekstil, KİAD DışTicaret AŞ, GİSAD Dış Ticaret AŞ, SpogiTekstil, Tarablus Tekstil, Troy Tekstil veAda Teknik İç ve Dış Ticaret AŞ hakkındaişlem yapıldı.odağını kaybetmemelidir. Büyümeninanahtarı sanayidir. Türkiye için çıkış yolu,sanayisine, reel sektöre sahip çıkmaktan,sanayinin önünü açmaktan geçmektedir. Buçerçevede, kısa vadede yapılması gerekenilk şey, yaşanan mali krizin reel sektöreyansımasını önleyecek tedbirleri süratlealmaktır. Piyasaya likidite sağlamaya yönelikhazırlıkların şimdiden yapılmasında faydavardır. Zor durumdaki KOBİ’lere destekolmak üzere, gerektiğinde kamu bankalarıdevreye girebilmelidir ki bu konununhükümetimizin gündeminde olduğunubiliyoruz” dedi.Doğu’ya yatırım için 2 yılsigorta muafiyeti gerekİstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği (İHKİB) BaşkanıHikmet Tanrıverdi, "Konfeksiyondadoğuda yatırım yapmak isteyenlere2 yıl sigorta muafiyeti ve 2-3 yıl dakıdem tazminatını vadeyle ödemegibi kolaylıklar sağlanmalı" dedi.Tekstil konusunda yapılabilecekyatırımlara Doğu ve GüneydoğuAnadolu Bölgelerinde en uygun yerlerinAdıyaman, Kahramanmaraş ve Malatyaolduğunu belirten Tanrıverdi, şöylekonuştu: "Malatya'nın altyapısı buaçıdan yatırıma daha uygun. AncakKök boya iletekstilde maliyetleridüşürdüAraştırmacı kimyacı Faruk Durukan,5 aylık AR-GE çalışması sonucunda bitkiözlerini kullanarak kök boya özlerineulaşmayı başardı. Kök boyalar ile tekstilürünleri üzerinde çalışmalar yaparak başarıelde eden Durukan, daha sonra kapanmaaşamasında olan bölgedeki bir tekstilfabrikasına kök boya verdi. Kök boyalarile ucuz maliyetli ve dünya pazarındakiürünlerin en kalitelisini üretmeyi başardığıbelirtilen tekstil firması, kısa süredeekonomik krizi atlatarak kara geçti.Durukan yeni keşfi ile ilgili şunlarısöyledi "Araştırmalarımız ve gayretlerimizneticesinde yine dünyada bir ilke imza attık.Bu dev projemiz üzerinde 5 ay çalıştık.Ege ve Akdeniz Bölgeleri’ndeki bin yıldırbilinen kök bitkisi boyama geleneğini takipettik ve hangi bitkiden hangi boyanın eldeedildiğini bulduk. Bu işi yıllardır yapmışhalıcıların duayenlerinden bilgiler aldım. İlkolarak kök boya pigmentlerini elde etmeyibaşardık. Böylece tekstil sektörünün önüaçılacak ve tekstilcilerimiz kökboyalı ürünlerirakipsiz olarak yurt dışına satabilecek. Buboya pigmentlerini şimdilik yurt dışınasatmayacağız ve önce ülkemizdeki tekstilfirmalarını içinde bulundukları maddisıkıntıdan kurtaracağız”Anadolu'da üretim yapmanın bazızorlukları var. Krizden dolayı da biryangın var, bu yangından dolayı bazışeyler ertelenecek. Bunun yanı sıra Doğuve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindekonfeksiyon konusunda yatırım yapmakisteyenlere bazı kolaylıklar sunuluyor.


14 ÖRME DÜNYASIKısa Kısa...<strong>Örme</strong> konfeksiyonihracatı arttı<strong>Örme</strong> konfeksiyon ihracatı, 2008yılının Ocak-Eylül döneminde, 2007yılının aynı dönemine kıyasla, %3,6oranında artışla 6,2 milyar dolardan6,3 milyar dolara yükseldi. Almanya,İngiltere, Fransa, Hollanda ve İtalya enfazla ihracat yapılan ülkeler oldu.Texbridge LondonFuarı, Ocakta yapılacakİTKİB tarafından organize edilenTexbridge London Fuarı, 13–14 Ocak2009 tarihleri arasında İngiltere’ninLondra kentinde yapılacak. Fuar, örme,dokuma kumaş alanında faaliyetgösteren çok sayıda önemli Türkfirmasının katılması bekleniyor. 2008’in2–3 Eylül günlerinde gerçekleşenbir önceki fuara 40 civarında firmakatılmıştı.Küresel İplik veKumaş Üretimi düştüUluslar arası Tekstil Üreticileri FederasyonuITMF’nin Eylül ayında yayınladığı raporagöre, 2008’in ilk çeyreğinde, dünya genelindetekstil üretimi, bir önceki yılın aynı döneminegöre dikkat çekici şekilde yavaşladı.İplik üretimi Kuzey Amerika hariç tümbölgelerde düşütünü belirten raporagöre, Asya ve Avrupa’da kumaş üretimigerilerken Kuzey ve Güney Amerika’da arttı.Yine 2008’in ilk çeyreğinde iplik ve kumaşstoklarının aşağı yönde eğilim gösterdi. İplikve kumaş stoklarının son iki üç yılın en düşükHatfil, Amicor ipliküretimine başladıHatfil A.Ş. yeniliklerine bir yenisiniekleyerek AMICOR ham ve boyalı ipliküretmeye başladı. Şirket yetkililerindenEbru Zervent, Amicor malzemeseviyelerinde seyrettiğini iddia eden raporda,Avrupa’nın siparişler düşük seviyesinikorurken azalırken, Brezilya’nın siparişlerindebir yükseliş olduğu belirtiliyor.Raporda, iplik üretimi ile ilgili önemlirakamlara yer verilmiş. Küresel bazda ipliküretiminin ilk çeyrekte yüzde 11.4 düştüğüneyer veriliyor. bölgesel bazda ise bu düşüşlerşu şekilde sıralanmış: Asya’daki düşüş %13,G. Amerika’daki düşüş %2.9, Avrupa’dakidüşüş 1.8. Bu düşüşlere karşın bazıbölgelerde artışların da söz konusu olduğunubelirten raporda, K. Amerika’da artışın %8.2olduğu kaydedilmiş.antibakteriyel dokusu ve hızlı kurumaözelliği ile en çok tercih edilen sağlıkiçin elverişli maddeler arasında yeraldığını söyledi.Polyester ipliğe anti damping geldiBursalı polyester iplik üreticileriKorteks Mensucat A.Ş., ile SönmezFilament A.Ş. adına Suni ve Sentetikİplik Üreticileri Birliği'nce (SUSEB)yapılan ve SASA, Nergis TekstilA.Ş, Sifaş A.Ş. ile Polyteks A.Ş.tarafından da desteklenen başvurusonuçlandı. Başvuru üzerine Çin'de14, Endonezya'da 5, Malezya'da1, Tayland'da 5 firma soruşturmakapsamına alındı ve bu ülkelerdengelen "polyesterlerden tekstürizeiplikler" için "İthalatta Haksız RekabetinÖnlenmesine İlişkin 2007/19 sayılıTebliğ" uyarınca işlem yapıldı.Ülke ve firmaya göre değişmeklebirlikte genel olarak Çin'in yüzde15-25 arasında, Malezya'nın yüzde15, Endonezya'nın yüzde 12-15,Tayland'ın da yüzde 9-33 arasındadamping yaptıkları, bu ithalatın yerlisanayiye zarar verdiği tespit edildi. Butespitten sonra Haksız Rekabeti ÖnlemeKurulu, anti damping vergisi oranlarınıbelirleyecek.Vergi oranlarının belirlenmesindensonra karar Resmi Gazete'deyayımlanacak ve kararlar 5 yıl geçerliolacak. Önlemlerin devam edeceği5 yıl boyunca bu ülke firmalardanantidamping vergisi alınacak.Pamuk ithalatı azaldıDünyanın en büyük pamuk ithalatçısıkonumundaki Çin'in 23 Ekim'de sona erenhaftada iptal ettiği sipariş miktarı, 34,100balya oldu. Aynı hafta Endonezya veBangladeş'in de iptalleriyle bu rakam 41 bin300 balyaya çıktı. Çin'in ardından dünyanın2'nci ve 3'üncü pamuk ithalatçıları Türkiye vePakistan'da da tüketimin düşmesi bekleniyor.Türkiye ile iş yapan Teksaslı pamuk üreticileri,gelen taleplerin neredeyse sıfıra indiğinedikkat çekerken, alıcıların taleplerini asgariyeindirdiğinden şikâyet ediyorlar.Yapılan tahminlere göre 2009'da dünyanıntoplam pamuk kullanımı yüzde 3.3 azalarak119.3 milyon balyaya inecek. Çin, 55 yerine51 milyon balya kullanırken, son 10 yılın ilkdüşüşünü yaşayacak.Collection PremiereMoscow FuarıRusya’nın Moskova kentindedüzenlenecek Collection Premiere Moscowfuarı, 24 – 27 Şubat 2009 tarihlerinde dünyamarkalarını bir araya getiriyor. Departmentstore, zincir mağazalar ve butik alımgruplarına hitap eden Igedo CPM MoskovaFuarı bu yıl da çok sayıda ziyaretçi çekmesibekleniyor.


ÖRME DÜNYASI 15Bulgaristan’da tekstil sektörüyarı kapasite ile çalışıyorBulgaristan’daki tekstil işletmelerikapasitelerinin yarı yarıya düşürdü. Dünyamali krizinden dolayı Bulgaristan’a gelensiparişlerin %20 oranında azaldığı, iştençıkarmaların ise % 10 arttığı bildiriliyor.Bulgaristan Tekstil ve Giyim Birliği’negöre sektörün temel piyasalarını etkilediğiiçin bu, şimdiye kadar yaşadığı en ağırkriz. Ürünlerin % 70’inin Avrupa’ya ihraçedildiği Avrupa’da satın alma gücününazalmakta olduğunu bu nedenle depiyasanın daraldığını belirten TekstilcilerBirliği, hükümetten vergi ve sigortayükünün azaltılmasını talep ediyor.Pamuğa talep azalıncafiyatı düştüEkonomik krizin tekstili büyük orandaetkilemesi sonucu pamuğa alıncıçıkmayınca fiyatlar dip yaptı. 1900 YTLcivarında olan balya fiyatları, 1400’ekadar düştü ancak yine alıcı çıkmadı.Balya fiyatlarının düşmesi sonucu 35-36randımandaki bir kütlü pamuğun piyasasıise 450 YTL’ye geriledi.Kütlü pamukta kirliliğinönlenmesine karşı tedbirKütlü Pamukların KirlenmesininÖnlenmesi İçin Alınacak Tedbirlere Dair2003/6189 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı09.10.2003 tarih ve 25254 sayılı ResmiGazete'de yayımland›. 2006-2007 pamuksezonunda, söz konusu Bakanlar KuruluKararının tüm maddeleri istisnasız birşekilde uygulamaya girdi. 2003/6189sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4üncü maddesi ile; kirlenmeye nedenolmayacak plastikten mamul kasa,kova, sepet, küfe, teneke ve benzerimalzemeler kullanılabilmesine de imkantanınmakta.Bu yılın ilk 11 ayında336 makine ithal edildiEurostat verilerine göre, 2008'in ilk11 ayında ülkemize toplam 336 adettek ve çift silindirli örme makinesi girişioldu. Önceki yıllarda ortalama 1000-1500 civarında örme makinesi ithaleden Türk örme sektörü, kriz sonrasıyatırımlarını önemli oranda askıya aldı.2008'de ithal edilen makine sayısınındüşüklüğü bunu açıkça ortaya koyuyor.Eurostat verilerini incelediğimizde,2008'in ilk 11 ayında, İtalya'dan toplam195 adet tek ve çift silindir örmemakinesi girdiği görülüyor. Bu rakamlaSelçuk İplik’te yangınGaziantep'te Başpınar 1. OrganizeSanayi Bölgesi'ndeki 14 bin metrekarekapalı alana sahip Selçuk İplik AŞ'nindeposunda henüz belirlenemeyennedenle yangın çıktı. Alevlerin 4 binmetrekarelik depo bölümünü tamamensardığı yangında bir işçi hayatını kaybetti.Büyük maddi kaybın da yaşandığıyangında, depoda bulunan pamukbalyaları ve iplikler tamamen kül oldu.Edip İplik kapandıTekstil’in köklü firmalarındanEdip İplik, tekstil işinden tamamençekildiğini duyurdu. Mahmutbey’dekitesislerini Lüleburgaz’a taşıyan firma,artan maliyetler ve derinleşen krizin deetkisiyle burada da istediği performansıgösteremeyince tekstilden tamamençıkma kararı aldı. 400’e yakın işçisininkıdem tazminatlarını ödeyerek iştençıkaran Edip İplik yönetimi, bundanböyle yoluna inşaat alanında devametmeyi planlıyor.İtalya, en fazla makine ithal ettiğimizülke olarak birinci sırada geldi. İtalya'yı135 adet makineyle Almanya izledi.Ayrıca İngiltere'den 4, İspanya'dan 2adet örme makinesi girişi oldu.Hyosung’dan çevreci elastanDünya elastan pazarının ikinci en büyükikinci üreticisi Hyosung Corporation, yenibir çevreci elastan geliştirdiğini duyurdu.Son yeniliğini Paris’te Eylül ayındagerçekleştirilen Interfiliere fuarındaduyuran firma, yeni elastanın yuvarlakörgü sektöründe az enerji sarfiyatısağladığını açıkladı.Hyosung’un yenilenebilir naylonuMipan regen’den sonra portföyünekattığı çevre dostu elastanı H-550 ileelastan pazarında iddialı olduğunugösterdi.Creora H-550 isimli elastanın yuvarlakörmede enerji tasarrufu sağladığınıduyuran Hysoung firması, bu özelliğininyanında yumuşaklık, azaltılmış sararma,daha az kumaş bükümü, mükemmelkalıba sokulabilme, klor direnci veyeniden boyanabilirlik özellikleriyle dedikakt çekici. H-550 elastanı hafif denyeversiyonları, ultra yumuşak dokunuşlu,performansı yüksek kumaş üretmeyeolanak sunuyor. H-550 aynı zamandabaşka çevreci elyaflarla, örneğin organikpamukla, Modal ile, Tencel ile, soyaile, Mipan Regen ile ve ayrıca pamuk,selüloz, yün, ipek, rayon ve akrilik ile deharmanlanarak kullanılabiliyor.


16 ÖRME DÜNYASIHaberöğrendi. İzmir'den giden firmaları organiküretimle tekrar kente çekmek istiyoruz.Organikle tanışmamış firmaları da bu alanayönlendireceğiz" dedi.İzmir, Organik Tekstil’inmerkezi olacakEGSD Başkanı, İstanbul ve İzmir'in moda ve tasarımmerkezi olması yönünde yönlendirici karar alındığını,İzmir'in ayrıca organik tekstil ürünleri konusunda da birmerkez haline gelmesi için çalışacaklarını söyledi.Ege Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> (EGSD),İzmir'i organik tekstilde merkezyapmak için kolları sıvadı. "OrganikModa İzmir" sloganıyla çalışma başlatandernek, yeni pazar arayışları çerçevesindeMayıs 2009'da İzmir'e organik tekstilalım heyeti getirecek. Dernek, bir sonrakiaşamada ise 2010 yılında organik tekstilfuarı düzenlemeyi planlıyor. EGSD, 2013yılında İzmir'den 300 milyon eurolukorganik tekstil ürünü ihraç etmeyihedefliyor.EGSD Yönetim Kurulu Üyesi veOrganik Üretim Komitesi Başkanı UğurMenemenlioğlu, organik tekstil konusundaNisan 2008'de bir çalışma grubuoluşturduklarını belirterek "Organik konusuyaklaşık 4 yıl önce gündeme getirdiğimizbir konuydu. Herkesin konvansiyonelürünle ilgilendiği bir ortamda bir andapiyasaların sıkışmasıyla insanlar yeniarayışlara girdiler. Koleksiyon geliştirmeyeyönelik birtakım arayışlar yaşandı. Budönemde organik tekstil gündeme geldi.Biz de bu doğrultuda çeşitli çalışmalarbaşlattık" dedi.Organik tekstil konusunda İzmir'imerkez yapmayı hedeflediklerini anlatanMenemenlioğlu, "İzmirli firmaları markayaratan ve yüksek katma değerli ürünüreten firmalar haline dönüştüreceğiz.Bunun için ‘Organik Moda İzmir' diye bir desloganımız var. İzmir hazırgiyimde çok iyibir konumda. Ciddi bir altyapısı var. İzmir'iorganik konusunda dünyaya tanıtacağız.İzmir; koleksiyonu, tasarımı, modayıEGSD'nin başlattığı organik üretimdevrimi kapsamında şu ana kadar25 firmanın sertifika aldığını belirtenMenemenlioğlu, "Sertifikanın yanısıra pazar oluşturmak gerekiyor. Bizde bu doğrultuda ilk etapta firmalarısertifikalandıracağız ve ardından Mayıs2009'da İzmir'e bir organik alım heyetigetireceğiz. Alım heyetinin geleceğitarihe kadar sertifikalı firma sayımızı55'e çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.Menemenlioğlu, farklı ülkelerdendistribütör, toptancı, perakendecilerdenoluşan 800 firma ile görüştüklerini,uygun görülenlerin Mayıs 2009'da İzmir'egetirileceğini belirtti.Organik tekstil fuarı sırada2013 yılında İzmir'den 300 milyoneuroluk organik tekstil ürünü ihraç etmeyihedeflediklerini ifade eden Menemenlioğlu,şu anda 20-30 milyon euroluk birihracatın söz konusu olduğunu belirtti.Menemenlioğlu, organik alım heyetiningelmesiyle birlikte bölgeden yapılacakihracatın her yıl katlanarak artacağınıkaydetti. Firmaların organik üretimegeçmesinin ardından 2010 yılında organiktekstil fuarı düzenlemeyi planladıklarınıifade eden Menemenlioğlu, "IF WeddingFashion mantığı ile organik konusunda dabir fuar planlıyoruz. Mutfağı hazırlıyoruz,pazarı oluşturuyoruz ve ardından bunubir fuar ile taçlandırmak istiyoruz"açıklamasını yaptı.Menemenlioğlu, Nike, Timberland,Marks&Spencer, H&M, Ikea, Levi's,Wal-Mart, GAP gibi büyük pamuk alımgruplarının organik pamuk alımını 2013'ekadar yüzde 10'a çıkarmayı hedeflediğinibelirterek "Çok ünlü markaların artıktoplam satışlarının içinde organik ürünmiktarlarını yüzde 10-20'ye çıkarmakgibi projeleri var. Bu denli gelişen birpazarı görmezden gelmemek gerekiyor"dedi. Menemenlioğlu, organik ürünlerinfiyatlarının konvansiyonel ürüne göreyüzde 20-30 daha fazla olduğunu kaydetti.


18 ÖRME DÜNYASIRöportajHulusi Güven: “2009’daki hedefimiz,%75 fason boyama, %25 kumaş satışı”Çorlu’da faaliyet gösterenHas <strong>Örme</strong>, örme ve dokumakumaşların fason boya ve apreişlemlerini gerçekleştiren sektörün köklüfirmalarından biridir. 2000 yılından sonragerçekleştirdiği yatırımlarla kapasitesiniiki katına çıkaran firma, bir taraftan fasonüretime devam ederken, bir taraftan dakumaştaki tecrübesini değerlendirerekboyalı kumaş satışı yapıyor. 2008’inMart ayında başladığı kumaş satışındaiyi bir çıkış yakalayan firma, 9-10 ay gibikısa bir zamanda 1 milyon dolarlık satışcirosuna ulaştı. 2009’da bu rakamı yüzde50 artırarak 1.5 milyon dolara çıkarmakisteyen Has <strong>Örme</strong>, bu amaçla birçokönemli uluslararası fuara katılıyor.2000 yılından beri Has <strong>Örme</strong>’nin genelmüdürlüğü görevini yürüten Hulusi Güven,firma olarak ana işlerinin fason boyamaolduğunu, 2009’da böyle olmaya devamedeceğini belirterek, gelecek yılki üretimhedeflerinin yüzde 75 fason, yüzde 25boyalı kumaş satışı olduğunu söyledi.Güven, kumaş satışında iç pazar kadar dışpazarlara da önem verdiklerini belirterekşu anda toplam satışlarının yüzde 40’nınihracat satışları olduğunu, hedeflerinin buoranı yüzde 50’liler seviyesine çıkarmakolduğunu söyledi.56 yıllık köklü bir firma1952 yılında dönemin duayensanayicilerinden Nesim Hason tarafındanİstanbul’un Eyüp ilçesinde 10 ayrı şirketinbir araya gelmesiyle kurulan ve o zamankiadıyla HAS ON olan firma, başlangıçta30-40 kişilik ekibiyle sadece iplik üretimiyapmaktaydı. 1970'lere gelindiğindekonfeksiyon üretimini gerçekleştiren ilkfirma olan Has On, muz iplik ve çorapüretimine geçtiği 1972 yılında mayoüretimine de girdi. HAS ON, 1984 deTürkiye'nin ilk mayo markalarından“Nelson” un da temellerini attı. 1984’ekadar HAS ON , 700 kişilik ekibi ile ipliktenkumaşa, gecelikten mayoya, faniladançoraba,tekstil terbiye, hazır giyim vegıda sektöründe lider olma başarısınıgösterdi. 1984’ten itibaren ise Has <strong>Örme</strong>A.Ş diğer şirketler gibi ayrı şirketlerhalinde yönetilmeye başlandı. 1995yılına kadar faaliyetlerine Eyüp’te kendiyerinde devam eden Has <strong>Örme</strong> A.Ş, butarihten sonra su sıkıntısı ve boyahaneninşehir içinde kalması nedeniyle ÇorluVelimeşe’deki bugünkü tesislerine taşındı.1995–1999 yılları arasında günlük 8-9ton boya ve terbiye kapasitesi ile faaliyetinisürdüren Has <strong>Örme</strong>’de, 2000 yılındaşirket kurucusu Sayın Nesim Hason’un anivefatının ardından kurumsal ve yapısaldeğişikliğe gidildi. Yeniden yapılanmaçerçevesinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na


ÖRME DÜNYASI 19damat olan Davut Kastoryano, Has <strong>Örme</strong>A.Ş Genel Müdürlüğüne ise profesyonelyönetici olarak Hulusi Güven getirildi.Yeni yatırımlarla kapasite 2katına çıktı2000 yılında yeniden yapılanmaçerçevesinde çeşitli yatırımlar hayatageçirildi. Firmanın üretim ve kaliteseviyesini artırmayı amaçlayan buyatırımlar neticesinde Has <strong>Örme</strong>’nin 2000yılı öncesi günlük 10 ton civarında olanüretim kapasitesi, 23 ton’lara kadar çıktı.2007 yılında yüzde 90-95 kapasitelerleçalıştıklarını belirten Güven, bugün etkisinigiderek hissettiğimiz finansal krize rağmentoplam kurulu kapasitenin bugün yüzde80’ler seviyesinde olduğunu söyledi. GenelMüdür Hulusi Güven, kriz ve belirsizlikortamı nedeniyle, müşteri seçimine dikkatettiklerini, kapasite düşüklüğüne nedenolsa da bunun zaruri olduğunu ifade etti.Çorlu Tesislerinin bugünkü kapasitesi veprofili konusunda bilgiler veren Güven şunlarısöyledi: “Tesislerimiz, 10.000m2 ‘si kapalıve 15.000 m2 si açık alan olarak toplam25.000 m2 alana sahip olup, 200 çalışanı ile20 ton/gün açık en örme kumaş ve 3 ton/günpolyester viskon, lycralı, pamuk polyester,viskon keten likralı fantezi dokuma kumaşboyama ve apre üretimi gerçekleştiriliyor”Kumaşçılar ana müşterigrubumuz olduHas <strong>Örme</strong>’de toplam üretimin yüzde80’nini fason, yüzde 20’ni de boyalı kumaşsatışı oluşturduğunu dile getiren HulusiGüven, bu yüzde 80’lik fason üretiminyüzde 60’ını kumaşçı firmalara, yüzde40’nı da ihracatçı konfeksiyoncularagerçekleştirdiklerini söyledi. Güven,“Geçmişte ise durum tam tersi idi.Konfeksiyoncular ana müşteri grubumuzuoluştururken kumaşçı müşterilerimizinoranı yüzde 20’ler seviyesindeydi. Bununnedeni ne derseniz, konfeksiyoncularkendilerine göre haklı olarak, hiçbir riskegirmeden kumaşı hazır almayı tercihediyorlar. Bir de, son bir iki yıldır, kumaşçılarda boyahanelerle iyi bir partner olmayabaşladılar ve birlikte güzel işbirliklerinegittiler. Böylelikle ne oldu; konfeksiyoncufason boyattığı boyahane ile kumaş satınaldığı kumaş satıcılarının çalıştığını görünce,karşılık bir güven oluştu. Dolayısıyla,konfeksiyoncu bu sefer kumaşçıya “mademaynı boyahane ile çalışıyoruz, öyle isekumaşı sizden tedarik edelim” demeyebaşladılar” şeklide konuştu.Bu eğilimin bugün yaygın bir durum halinegeldiğini belirten Güven, Çorlu’daki birçokboyahanede kumaşçıların konfeksiyoncularagöre daha ağırlıklı olarak boyahanelerleişbirliğine gittiklerini ve ana müşteri grubunuoluşturduğunu söyledi. Güven, geçmiştekumaşçıyla çalışmanın zorlukları olduğunu,aynı dili konuşamamanın verdiği sıkıntılarvardı ancak bugün bunun tamamendeğiştiğini artık her iki tarafın birbirlerini çokiyi anladığını söyledi.Politikamız kalite ve işbirliğiHas <strong>Örme</strong>’de müşteriye en iyi ve enkaliteli hizmeti vermenin ana prensipolduğunu söyleyen Hulusi Güven,güvene dayalı işbirliğinin ana politikalarıolduğunu ifade etti. Güven şöylekonuştu: “ Has <strong>Örme</strong>’deki politikamız,kumaşçılarımızla çalışırken biz onlarınhangi konfeksiyoncularla çalıştıklarınabakmıyoruz. Bizi ilgilendiren tarafı;nihai alıcının beklentileridir. Kumaşçımüşterilerimizin örneğin Rusya’ ile mi, Nextile mi, H&M ile mi çalışıp çalışmadığınabakarız. Biz bu büyük markaların kumaşıhangi özelliklerde istediğini anlamayaçalışırız. Kumaşçı müşterilerimize budetayları bilmemizin gerekliliğini tümsamimiyetimizle anlattığımız için daha birkeyifle çalışıyoruz birlikte. Has <strong>Örme</strong>’ninçizgisi bu ve önümüzdeki yıllarda da buşekilde devam edecek”Kurulduğu günden itibaren teknolojiyiyakından takip eden Has <strong>Örme</strong>’ninnitelikli insan gücü ve Ar-Ge çalışmaları


20 ÖRME DÜNYASIRöportajsayesinde teknik alanında uzmanlaşaraken son moda eğilimlerine uygun, katmadeğeri yüksek kumaşları boya ve terbiyeetmekte, müşterilerinin taleplerine eniyi şekilde yanıt verdiğini anlatan Güven,Has <strong>Örme</strong>’nin bugün; Armani Intai, ZegnaSpor, Versace, Diesel, H&M, Next, Peruna,Fila, Mango, Pierre Cardin , Gap, Espritgibi dünyanın en seçkin markalarınaihracat yapan konfeksiyoncu ve kumaşçımüşterilere fason boyama yapıyorolmanın haklı gururunu yaşadığını söyledi.Mart ayından beri boyalı kumaşsatışı yapıyoruzMart 2008 itibariyle boyalı kumaşsatışına da başladıklarını açıklayan HulusiGüven, 9–10 aylık süre zarfında yaklaşıkbir milyon dolarlık kumaş satışı yapmayıbaşardıklarını hedeflerinin gelecek yılbu rakamı yüzde 50 artırarak 1,5 milyondolara çıkarmak olduğunu söyledi. Kendiboyahane tesislerinde fason boyamayanında, ham kumaşı dışarıdan alıpboyalı kumaşa dönüştürdükten sonra içve dış pazarlara satış gerçekleştirdikleriniaktaran Güven, boyalı kumaşa neden venasıl girdiklerini şu cümlelerle anlattı:“Aslında 2 yıldan beri konfeksiyoncumüşterilerimizden yoğun istekleralıyorduk. Başlangıçta onlara dedik ki,biz fasoncuyuz. Bu çizgide sizlere hizmetverelim. Nihayetinde biz fasoncuyuz veişimizin ana omurgasını bu oluşturuyor.Kumaşçılara rakip olmak gibi gayretimizhiç olmadı. Birilerine rakip olmayı bırakınkimi zaman kumaşçı ile konfeksiyoncuyubirbirleriyle tanıştırarak işbirliğiyapmalarını bile sağlamaktayız. Bize birkonfeksiyoncu boyama için geldiğindebu kumaşı şu kumaşçıdan bulabilirsinizdiyoruz ve bu şekilde karşılıklıişbirliklerine imkân sağlıyoruz. Diğertaraftan, bazı yüksek marka ile çalışankonservatif konfeksiyoncu müşterilerimizde, kendilerine gelen kumaşçılarakumaşlarının Has <strong>Örme</strong>’de boyanmasışartıyla kumaş satın almaya başladılar.Haklı oldukları gerekçeler vardı elbette.Üründe standart yakalamamız, markalarınkumaşlarında aradığı teknik özellikleri eniyi şekilde yerine getirebiliyor olmamızbizi tercih etmelerindeki ana nedenlerdensadece bir kaçı.”Hulusi Güven’e göre, gerekKDV’deki yükü finansal anlamdaindirgemek gerekse de boyalı kumaşınnihayetlendirildiği yerin boyahanelerolması sebebiyle, konfeksiyoncularınkumaşı boyahanecilerden direkt almayımantıklı görüyor. Bu da boyahanelerinkumaş satışına yönelmesine nedenoluyor. Şu anda, hatırı sayılır bir iki büyükkonfeksiyoncu ile çalıştıklarını belirtenGüven, ağırlıklı açık en likralı kumaşlar,30/1 likralı süprem, 40/1 likralı süprem,pamuk likralı iki iplik ve viskon lycralısüprem kumaşları sattıklarını belirtti.Firmalarının kesinlikle elinde kartelakapı kapı dolaşıp bizim kumaşımız buanlayışıyla satış yapmadıklarının altınıçizen Güven, müşterilerden elimdeşöyle bir sipariş var, yardımcı olurmusun dendiğinde biz de onların butaleplerine birlikte çalıştığımız ham kumaşörgücüleriyle partnerlik yaparak yanıtvermekteyiz. İç pazardaki kumaş satışpolitikamız bu çizgide devam ediyor.Satışlarımızın %40’ı ihracatBoya ve terbiye konusunda sektördeönemli bir yere sahip olan Has <strong>Örme</strong>,2008’de kumaş ihracatına da başladı.4–5 ay önce bu yönde çalışmalara hızverdiklerini söyleyen Hulusi Güven, buyıl içinde 3 fuara katıldıklarını bu fuarlarsayesinde yeni müşteriler bulduklarınıifade etti. Güven, Moskova, Bulgaristanve Fas’taki fuarlara katıldıklarını veburalardan talepler aldıklarını açıkladı.Hulusi Güven, pazarları genişletmek veyeni müşteriler bulabilmek için fuarlarakatılmayı sürdüreceklerini belirterekhedeflerinin yeni pazarlarla satışlarınıartırmak olduğunu söyledi. Güven, “Yurtiçikonfeksiyoncularımız vasıtasıyla İtalyaArmani firmasına gerçekleştirdiğimizsatış, kalitemizin geldiği seviyeyi ortayakoydu. Bu da bizi daha fazla teşvik etti.Şu an itibari ile toplam satışlarımızınyüzde 40’ını ihracat oluşturuyor. 2009’daise bu oranı yüzde 50’lere çıkarmayıhedefliyoruz.” dedi.Ana işimiz fason üretim olmayadevam edecekGenel Müdür Hulusi Güven, Has<strong>Örme</strong>’nin ihracata ve kumaş satışayönelmekle doğru bir karar verdikleriniancak fason üretimin ana işleri olacağınınaltını çizerek şunları söyledi. “Gelecekyıl, fason olarak kaliteli hizmet verenboyahanelere daha çok ihtiyacı olacakve Has <strong>Örme</strong>’nin kumaşçı müşterileriylepartnerlik anlayışında – fason boyahane –kimliğimi korumayı sürdüreceğiz. 2009’daüretim hedeflerinin %25 ini kumaş satış,%75’ni ise fason boyama olacak”


ÖRME DÜNYASI 21Doğalgazda maliyet artınca kömürkazanına geçtikHas <strong>Örme</strong>, 2000 yılından beri teknolojisinigünün şartlarına uygun şekilde yeniliyor.2008 yılı yatırım açısından zirve bir yıl oldu.Firmada makinelerin yaş grubu ortalama4-5 yıl aralığında olduğunu belirten Güven,buna rağmen, tesislerde amortismanınıdoldurmuş, teknolojik olarak ihtiyaçlarayanıt vermeyen makineleri yenilediklerinisöyledi. Yenileme yatırımlarımız arasındaotomasyon ve enerji tasarrufuna yönelikyatırımların da olduğunu belirten Güvenşu bilgileri verdi: “Ram baca ekonomizeri,otomatik nem kontrol, boya tartım veçözme, apre otomasyon sistemleri veotomatik kalite kontrol makineleri bu yılyapılan bazı ilave yatırımlarımız oldu. Bununyanında eski teknolojilere sahip makinelerisatıp yerine yeni nesil boya makinelerialıyoruz. Kasım sonuna doğru, makinelerinsonuncusu da gelecek ve 2008 boyahaneyatırımı bitmiş olacak”2008’un en önemli ve son yatırımınınenerji maliyetlerini düşürmek amacıylaŞubat 2009’da devreye sokulacak olanakışkan yataklı kömür kazanı yatırımıolduğu bilgisini veren genel müdür HulusiGüven, 1 milyon dolar tutarındaki böylebir yatırıma neden gittiklerini şu sözlerleanlattı: “2008’de hepinizin bildiği gibi doğalgaz fiyatları kümülatif olarak yüzde 74arttı. Bu artış, özellikle boyahaneler içinciddi bir yük haline geldi. Bu maliyet artışıister istemez müşterilere de yansıdı. Pazarve müşteri kaybı yaratınca, biz de doğalolarak daha ucuz enerji kaynakları aramakzorunda kaldık. Araştırmalarımız sonucunda,akışkan yataklı kömürü kazanı alınmasınakarar verdik. Bu yatırımla birinci hedefimizboyahanenin ihtiyacı olan buharı kömürdenelde etmek. Bu bize biraz daha nefes almaimkânı sağlayacak. Çünkü, boyahanecilikte,işçilik peşin, enerji peşin, boya peşin ve dövizbazında, kimyasallar da keza döviz bazında,bunun yanın enerji maliyetleri yüzde 28’lerseviyesinde olunca kömür kazanı yatırımıkaçınılmaz hale geldi. Çevre politikamızın daetkisiyle, kükürt düzeyinin yasal değerlerinçok altında olmasına imkan veren birteknoloji olan akışkan yataklı kömür kazanıyatırımında karar kıldık”Çevre önceliğimizŞirketin kurucusu rahmetli NesimHason’un çocuklarına verdiği öğüt:"Önce Çevre" olduğunu hatırlatangenel müdür Güven, bu felsefeye uygunüretim stratejisi izlediklerini belirterekşöyle devam etti: “Has <strong>Örme</strong>’de toplamKalite Sistemi altında Çevre - ISO14001 Grubu kurulmuş ve firma buçalışmalarının karşılığında 2008 yılıitibari ile ISO 14001 belgesini alaraküçlü entegre Toplam Kalite Sisteminegeçildi. Firmada üretim, tesis ve servisteKalite Güvence ISO–9001 belgesiile belgelendirilirken, İş Sağlığı veGüvenliği faaliyetleri, OHSAS 18000 gibiuluslararası kabul görmüş bir yönetimsistemi çatısı altında yürütülüyor”İplik kalitesinde sorunlarlakarşılaşıyoruz<strong>Örme</strong> boyahanesi olarak iyi birtecrübeye sahip olan Has <strong>Örme</strong>’ninkumaş satışı da yapıyor olması sebebiyleörme kumaşta görülen hataların enaza indirilmesi için ciddi çalışmalaryürüttükleri söyleyen Güven, “Kumaşsatıyor olmamız nedeniyle, olayın heriki tarafını da çok iyi biliyor, anlıyoruz.Bizim hiçbir zaman, “biz fasoncuyuzbizi ilgilendirmez anlayışımız” olmadı.Kalite kontrol sistemini en etkin şekildekullanan firmamızda, ister fason amaçlımal gelsin, ister kendi satışımız için hamkumaş ürettirirken olsun kalite kontrolebüyük hassasiyet gösteriyoruz” Özellikleson 1 yıldır iplik kalitesinde sorunlarlakarşılaşıyoruz. Jüt, nope, ölü elyaf gibikalite sorunlarıyla karşılaşmaktayız.Bunlar haricinde iplik abrajı sorunuylakarşılaşmaktayız. Ayrıca örme sırasındasıkça karşılaştığımız iğne platin izlerisorunu var. Bunların dışında daha öncelerikumaşçılarda karşılaşılan terbiyedeyaşanan gramaj tutturamama, elastikiyetgibi sorunlar artık çok fazla görülmüyor”2008 kayıp bir yıl oldu2008 yılı hem ekonomik hem de karlılıkaçısından kayıp bir yıl oldu diyen genelmüdür Hulusi Güven, üniversitelerdekitürban meselesi, kapatma davası, kurumlar


22 ÖRME DÜNYASIRöportajüretim yapan boyahanelerin bugün sıkıntıiçinde olduklarını söyledi. “Yaklaşan Noel vedolar/avro paritesinin lehimize işlemesiyleÇin‘den siparişlerin ülkemize kaymasıylayoğunlaşan ve Ocak ayına kadar sipariş alankonfeksiyoncu ve kumaşçı müşterilerimiz,bankalardan yeni kredi alamazkenyurtdışından gelen paralarının da krediborçlarına karşılık bloke edilmesi yüzündensıkıntılı günler yaşıyor”, diyen Güven,ihracatçı para bulmakla meşgul, bankalar iseihracatçının vadesi gelmeyen borcuna karşılıkyurtdışından gelen akreditelerini bile blokeetmeye çalışıyor diyerek önemli bir sorunadikkat çekti.arası kutuplaşma yüzünden Türkiye’deyatırımların durma noktasına geldiğinisöyledi. Güven şöyle konuştu: “ Ülkemizdekipolitik istikrarsızlık ve hemen akabindegeçtiğimiz aylarda finansal piyasalardaABD`nin en önemli yatırım bankalarındanLehman Brothers’ın iflasını açıklaması ileABD menşeli bir kriz ortaya çıktı. 2008’in sonçeyreği itibari ile de yatırımları ve üretimidurma noktasına getiren bu kriz, Türkiye’yi deetkisi altına almaya başlamasıyla finansmantemininde güçlükler yaşanmaya başlandı.Bankalar, kredi kısıtlamasına gitti, krediçağırmalar arttı; daha da önemlisi de talepdaralması oldu”Talep azalması tekstiliolumsuz etkilediKrizin en önemli etkilerinden birinintalep azalması olduğunu belirten Güven,“Şimdi biz ülke olarak, bir şeyler üretiyorve Avrupa’ya, Rusya ya dünyanın heryerine kumaş ve hazır giyim satıyoruz. Amaşimdi buralardaki tüketici ‘ben almıyorum’diyor. Talep daralması neticesinde içerideözellikle istihdama dönük ciddi sıkıntılarlakarşı karşıya kalma durumumuz var.Dünya bir daralmaya gidiyor, dolayısıylaihracatımıza gelen talep düşecek. Zateniç tüketim düşüyor. Bütün bunlar budaralmanın Türkiye`de de ciddiyetleyaşanacağını gösteriyor. Hulusi Güven,dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomikkrizle ilgili olarak, boyahaneciler olarakhakikaten tedirginiz” şeklinde konuştu.Nakit sıkışıklığı arttıHammadde alımı, doğal gaz ve elektrikgiderleri, işçilik ücretleri gibi kalemlerdenakit sıkışıklığını atlatmakta zorlananboyahanelerin bir de bankaların kredimusluklarını kesmesinden dolayı sıkıntıiçinde olduğunu belirten Hulusi Güven, 2009da işlerin tekstilde daha da zor olacağını veartık müşterilerin boyahaneler üzerinden“finansal hamallık “ üstlenme misyonununbittiğini ve 90 gün üzerindeki vadelerihiçbir boyahanenin artık kaldıramayacağınısöyledi. 5 yıldızlı otellerin zarar ediyoruzdiye ağlama konusu yaptığı “her şey dahil-paket fiyat“anlayışının bir benzerini uzun birsüredir uygulayan boyahanecileri de sıkıntıyasürüklediğine dikkat çeken Güven, maliyethesabını yapmadan sırf sipariş almak adınaPiyasada daralma başladıŞu anda piyasayı olumsuz etkileyen birdiğer önemli bir sorunun da piyasada nakitakışının olmaması diyen Güven, sektörünparadan sonraki en büyük sorununun isebirçok firma hakkında çıkarılan ’Batıyor yada zorda ’ söylentileri olduğunu söyledi.Güven , “En köklü firmalar için bile busöylentilerle karşı karşıya kalıyoruz. Budavranışlar yüzünden kiminle çalışacağımızkonusunda da korkmaya başladık vepazarlama olarak “uyku moduna “geçtikve “bekle-gör” politikasını izleyeceğiz”Bu olumsuz gelişmeler karşısında daboyahanelerin ve konfeksiyoncuların 2009için tedbirlerini almaya başladığını ifadeeden Güven, alınan tedbirlerin “frenebasmak ve daralmak şeklinde olduğunu”söyledi. “Ekonomik daralma demek, işsizlikdemek. İşsizlik zaten Türkiye`de ciddi sorunve sosyal patlamaya sebebiyet verebilir”uyarısında bulunan Hulusi Güven, “artıkbugün hükümetin bu işi çok daha fazlaciddiye alması lazım” dedi.Reel sektörün gerekli teşviklersağlanarak en azından kriz dönemiboyunca sanayi üretiminin sürdürülmesineolanak sağlanmalı diyen Hulusi Güvenkonuşmasını şu sözlerle tamamladı:“Çalışanların işsizlik sigortası kapsamıve süresi genişletilmeli, gerekirse sosyalgüvenlik kurumu belli bir dönem için primalmamalı ve işçi çıkartmaların önünegeçmeli. Bu aynı zamanda, ekonomikdurgunluğa karşı bir sigorta işlevi gören içtalebin de belli bir düzeyde korunmasınısağlayacaktır”


24 ÖRME DÜNYASIToplantıTekstilcilerden çağrı:"Artık fabrikalar kapanmasın"İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği (İHKİB) BaşkanıHikmet Tanrıverdi ile Türkiye Giyim<strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> (TGSD) Başkanı AhmetNakkaş, tekstil ve hazır giyimde yaşanankan kaybına dikkati çekerek, ''daha fazlafabrikaya kilit vurulmasın'' çağrısındabulundu. 13 Kasım’da düzenlenen ortakbasın toplantısında global krizin yanı sıraiçerideki maliyetlere yansıyan artışlarında sanayiciyi zora soktuğu vurgulanarak,acil tedbiler alınması yönünde hükümeteçağrıda bulunuldu. Her iki kurumun ortakçağrısı: “Artık fabrikalar kapanmasın”Tanrıverdi: “SSK primleri düşürülsün”Öncelikle, istihdam üzerinden alınanSSK primlerinin ilk yıl yüzde 50 ve ikinci yılda yüzde 25 oranında devlet tarafındansübvansiyonu büyük önem taşıyor. Ayrıca,Eximbank ya da KOSGEB kaynaklı olarak,finansman ihtiyacının öngörülebilir birşekilde karşılanması gerekiyor. Taahhütaltına girmiş vergi ve SSK ödemelerindekigecikmelerde esneklik sağlanmalıdır. KDVgeri ödemeleri ve mahsup işlemlerinikısa sürede sonuçlandırılacak şekildeuygulamalar yapılmalı. Devlettenalacaklara karşı mahsup uygulamasınırları daha da genişletilmeli. Bununiçin Eximbank ve KOSGEB, kaynak olarakdesteklenmeli, kredi şartları ve verilişşekilleri basitleştirilmeli.Bu anlamda, işsizlik fonu gibi kaynaklarsöz konusu kuruluşlara aktarılabilir.Ayrıca ihracatın yüzde 0,29'u olan destekmiktarı hiç olmazsa yüzde 1 düzeylerinegetirilmelidir.TGSD Başkanı: “Reel kesimdekiküçülmeyi önlemek öncelik olmalıdır”Dünyada ciddi bir ekonomik daralmayaşanıyor, mali ve para politikalar ileönlem almanın yangını söndürmeyeyetmeyeceği gerçeği de görülmeyebaşlandı. Belirsizlik ve güvensizlik eğilimleridevam etmektedir. Bu yapı her geçen günülkemizi de şiddet derecesini arttıraraketkiliyor. İnatla, fazla bir etkisi yokmuşseklindeki yaklaşımlar, yaranın daha daderinleşmesine sebep oluyor. Sanayiüretiminin gerilemesi issizliği tetikleyerekartmasına sebep olmakta, bu durum özel


ÖRME DÜNYASI 25tüketim harcamalarının azalmasına sebepolmaktadır. Ayrıca tüm varlık değerleriningerilemiş olması gibi sıkıntılar orta vadede,devletin yaptığı mali bütçe çalışmalarınıntekrar revize edilmesi zorunluluğuyla karsıkarsıya bırakıyor. Tüm bu olumsuzluklarıntek sebebinin küresel kaynaklı olmadığıeninde sonunda bu bedelleri ülkemizinödemesi gerçeğini görmemiz gerekir diyedüşünüyoruz.Dış tasarruflarla kaynak aktarımısağlansa da hiçbir şey eskisi gibiolmayacak. Ta ki varlık değerleri gerçekdeğerlerine kavuşana kadar… Toplumayeni senaryolarla güzellikler sunma çabasıartık mümkün olamayacak. Paramızdeğerlense, enflasyon beklentileri gerilesebile piyasaların canlanması söz konusuolmayacağı görülmektedir. Ayrıca borçalacak iliksisindeki sorunlar büyüyecek,bütçe açığımızdaki durum kamu finansmanihtiyacını arttıracak dolayısıyla faaliyet dışıgelir elde edilemeyecek.Reel kesimdeki küçülmeyi önlemeköncelikli olmalıdır. Bu tavır ekonomidekibeklentileri gün geçtikçe daha dakötüleştiriyor. Zamanında yapılamayandoğru hamleler örneğin IMF ile anlaşmabu kriz başlar başlamaz yapılsaydıgün geçtikçe daha fazla ihtiyaç halinedönüşmeyebilirdi.Bankacılı sektörü ile yaptığımızdeğerlendirmeden aldığımız izlenimkendi sermaye / likiditelerini korumayayönelik olacağı yönünde, ilave kaynakolmayacağı açıkça gözükmekte. Bu koşullariçinde bankaların en azından mevcutkaynaklarının kullanılmasını sınırlandırandüzenlemelere esneklikler getirilmesigerekmektedir. Talepteki daralmayıönlemek üretimdeki sorunlara öncelikvermeyle ve çözüm getirmeyle mümkünolur. Ekonomi yönetimimizin, reel sektörünvar olan sorunlarının küresel krizin etkisiylekangrene dönüşmemesi için hızla bazıadımları atması gerekiyor.% 50 indirim 2009 sonuna kadaruygulanmalı. Hızlı istihdam kaybınıönleyelim. Bu çıkışlar sayesinde issizlik fonzaten eriyecek. Sosyal güvenlik sistemininsağlıklı tesisini devam ettirelim.2001 krizinden farklı olarak işverenlehine değil çalışanların lehine pozitifayrımcılık istiyoruz.Her kriz sistemin bozulduğuna işarettirve düzeltme imkânı verir. Dolayısıyla buyaşanan süreç, geleceğe dönük olumluTekstil ve Hazır giyim Sektörünün Taleplerive kalıcı politikaların üretilebilmesi içinönemli bir imkân sunuyor. Toplumladevlet arasında yeniden toplumsaluzlaşmanın, güvenin, adaletin, birliğin,tasarruf ve üretimin yeniden kalıcıtedbirlerle tesis edilmesinin imkânınıgörmeliyiz.• Sektörümüzde hızlı istihdam kaybı yaşanıyor. Bugün bu sayı 500bini aştı. Önlem alınmaması halinde 1 milyon sınırını zorlayacaktır. Bunedenle çalışanlarımızın geleceği için sektörümüze pozitif ayrımcılıkuygulansın, SSK priminin yüzde 50’si kamu tarafından karşılanmalıdır.• İhracatın %0,29’u olan Devlet destek miktarının hiç olmazsa %1düzeylerine getirilmelidir.• 3D olarak anılan “Değişim-Dönüşüm-Destekleme” hızla hayatageçirilmeliidr. Yeni ekonomik ortamda, şehir ekonomisi içinde tekstilve hazırgiyim sektöründe üretim ve istihdama katkısı yüzde 30’unüzerinde olan iller bölge gözetmeksizin 3D kapsamına alınmalıdır.• Bankaların mevcut kaynaklarını kullandırılmasını sınırlayandüzenlemelere esneklik getirilmeldir. Bankaların Merkez Bankası’ndatuttuğu zorunlu karşılıklar esnetilerek, reel sektörün kullanımınasunulmalıdır.• Ekonominin bütününde rahatlama yaratılması için, imf ile acilen biranlaşma yapılmalıdır.• Bu kuruluşla yapılacak anlaşma,sağlanacak parasal kaynaktan ziyadeülkenin kredibilitesi ve güven tesisi açısından önemlidir.• Kredi geri ödemelerinde esnek modeller yaratılmalıdır.• Taahhüt altına girmiş vergi ve SSK ödemelerindeki gecikmelerde veesneklik sağlanmalıdır. KDV geri ödemelerinin ve mahsup işlemlerininkısa surede sonuçlandırılacak şekilde uygulamalar yapılmalıdır.• Devletten alacaklara karşı mahsup uygulama sınırlarının daha dagenişletilmesi gerekmektedir.• Ayrıca, Eximbank ya da KOSGEB kaynaklı olarak, finansmanihtiyacının öngörülebilir bir şekilde karşılanması büyük önemtaşımaktadır• Bunun için Eximbank ve KOSGEB’in kaynak olarak desteklenmesive kredilerinin şartlarının ve veriliş şekillerinin basitleştirilmesigerekmektedir.• Bu noktada, bankacılık ve finans sektörünün işlem ve fonlamamaliyetleri düşürülerek rahatlatılmalıdır.• Bankacılık sektörünün rahatlatılmasıyla sağlanacak olumlusonuçların reel sektöre yansıtılmasıyla finansman alanındakisorunların önüne geçilecektir.• Hükümet, biran evvel finans kuruluşlarıyla temasa geçerek, reelsektöre kaynak aktarımları konusunda güvence vermelidir.”


ÖRME DÜNYASI 27Elsa TekstilMustafa Türk:“<strong>Örme</strong>cilerintamamı zararınaçalışıyor”Elsa Tekstil’in sahibi MustafaTürk, örme sektörünün sıkıntılıbir dönemden geçtiğini, bugünçalışmaya devam eden örmecilerin hemenhemen tamamının kar etmediğini iddia etti.Türk’e göre, daralan piyasa şartlarında çoksayıda firma küçülmeye giderken, bazılarıkapanmakta, bazıları da üretimi bırakıpboyalı kumaş satışına yönelmekte.<strong>Örme</strong> Dünyası’na konuşan MustafaTürk’ün iğnede yaşanan sıkıntılar üzerineyorumları da dikkat çekiciydi. Uzun yıllardırörmecilik işi yaptığını belirten Türk, örmesektörünün alternatifsizlik nedeniyle tek biriğne tedarikçisine bağımlı kaldığını bununda sektöre birçok açıdan zarar verdiğinisöyledi.4 makineyle başladıkElsa Tekstil’in kuruluşundan bugünekadarki süreci anlatan Mustafa Türk,Elsa’nın 1997 yılında 4 adet makineyleörme kumaş imalatına başladığını,Güneşli’de küçük bir atölyede önce süpremkumaş, daha sonra da interlok ağırlıklıkumaş imalatına girdiklerini söyledi.Mustafa Türk, piyasanın açık en kumaşailgi göstermesi üzerine 1999 yılındanitibaren açık en kumaş imalatına dayöneldiklerini belirterek Türkiye’de açık enmakinesine yatırım yapan ilk firmalardanbiri olduklarını söyledi.Kapasitemizi %20 küçülttükBugün parkurlarında 21 adet örmemakinesi olduğunu ifade eden MustafaTürk, krizle birlikte firma olarak çeşitlitedbirler almaya gittiklerini bu amaçlayüzde 100 kapasitede çalışırken, talepazalması nedeniyle ilk etapta elemaneksiltmeye gittiklerini söyledi. Mevcutkapasitelerinde şu anda yüzde 20 civarındabir küçülme olduğunu dile getiren Türk, birtaraftan masrafları kısmaya çalıştıklarını,bir taraftan da elektrik tasarrufusağlayacak yatırımları hayata geçirdiklerinisöyledi. Türk, elektrik tasarrufuamacıyla yaptıkları son yatırımla elektrikharcamalarında yüzde 10-15 civarında birazalma sağladıklarını söyledi.Müşterilerimizi seçiyoruzMüşterileri seçerken çok dikkatlidavrandıklarını söyleyen Türk, firmalarınöz sermayelerinin çok iyi olmasına dikkatettiklerini, çalıştığı yerlere, şimdiye kadarbir sorun yaşamış mı bunlara baktıklarınıbelirterek, müşteriden ödeme için çekalmadan önce soruşturup, kontrol


28 ÖRME DÜNYASIRöportajettiklerini uygun ise kabul ettiklerini;bu yolla, karşılıksız çek sorununa karşıtedbirler aldıklarını söyledi.Merdiven altı firmalar sektörezarar veriyorFason fiyatlarının dip yaptığını, bununsektöre zarar verdiğini belirten Türk,fiyatları merdiven altı çalışan firmalarınneden olduğunu iddia etti. MustafaTürk, malın arkasında duramayan bufirmalarla çalışanların kalite sorunu ilekarşılaştıklarını, buna rağmen bu firmalarınhala tercih edilmesini eleştirdi. Müşterininörmeciyi tercih ederken malın arkasındaduran, kaliteye azami dikkat gösterenfirmaları tercih etmesi gerekirken, tersininolduğunu ifade eden Türk, iğnenin, yağın,ipliğin, işçiliğin arttığı bir ortamda bufason fiyatlarına evet demenin mantıklıolmadığını, hiç çalışılmamasının dahamantıklı olacağını söyledi. Türk’e göre, işlerartar, merdiven altı çalışanlar piyasadançekilirse, fason fiyatları makul seviyeleretekrar gelebilir.İğnede rekabete ihtiyaç var<strong>Örme</strong>cilerin ana sorunlarından birininde “iğnede rekabetin olmayışı” olduğunusöyleyen Mustafa Türk, iğnede güçlüalternatifler yaratılması gerektiğinisöyledi. Türk şöyle konuştu: “Piyasadatek bir firmanın örme sektörüne hâkimoluşu, fiyat ve ödemede sektörünbeklediği esnekliği görememesineneden olmakta. Bugün piyasada Almanmarka haricinde başka iğne markalarıda var ama istediğimiz kalitede hizmetihenüz sunacak boyutta değiller.Kalitede istediğimiz gibi değiller amabakıyorsunuz, fiyatları çok cazip.Ödediğimiz paraya değecek bir kaliteleriolduğunu bile söylemek mümkün. Banagöre, bir an önce sektöre başka biralternatif tedarikçinin kazandırılmasıgerekiyor. Gerekiyorsa örmeciler bir arayagelip bunun çarelerini aramalıyız.” Tekbir tedarikçiye bağımlı olmanın büyüksakıncaları var, alternatifler yaratılmasıgerektiğine vurgu yapan Türk’e göre,eğer bu olmazsa, üründeki hatasını kabuletmeyen, ödeme koşullarını ve fiyatınıistediği gibi belirleyen bir tedarikçiyesektör boyun eğmeye devam eder.Son yatırımı 4 ay önce yaptık1999 ila 2004 yıllarında işlerin çokiyi olduğunu, en önemli atılımlarını butarihler arasında gerçekleştirdiklerinisöyleyen Mustafa Türk, bugün 2000metre kare kapalı alanda 21 makineyleüretim yaptıklarını, parkurlarındasorun çıkarmayan, müşterinin öncelikletercih ettiği Avrupa menşeli makinelerbulunduğunu söyledi. Türk şöyle devametti: “Parkurumuzda, Pilotelli, Mayer,Vignoni gibi üstün teknolojili Avrupamenşeli makineleri var. Son yatırımımızı4 ay önce yaptık. 2 adet 34 pus 10 faynPai Lung marka makine aldık. Önceliklitercihimi Avrupa menşeli makineler amafiyatından dolayı Uzak Doğu makinesinekarar kıldık”2008 yılı kötü bir yıl oldu2007 yılı çok normal bir seyirdegeçirdiklerini ancak 2008 kötü bir yılolduğunu belirten Türk şöyle devam etti:“Bugün bana göre, örmecilerin hemenhemen tamamı zararına çalışıyorlar,kazanamıyorlar. Bir bakıma ceptenyiyorlar. Kriz nedeniyle işler durunca,parkurumuzdaki bazı makineleriçalıştırmamayı düşünüyorum. Eldençıkarmak istemiyorum ama iyi bir rakamteklif eden olursa da hayır demem.Şu anda makinelerimizden açık enler,interloklar ve üç iplik makineler çalışıyor,bu krize rağmen fena sayılmaz ama karolmadığı için çok keyifli çalıştığımızısöyleyemem”İran’a ikinci el makine gidiyorMustafa Türk’e göre, bugünlerdeİran’a çok sayıda örme makinesi gidiyor.Eski makinelerin ülkeden çıkmasının,yeni makineleri olanları rahatlatacağınısöyleyen Türk, bu durumun sektöraçısından olumlu olduğunu ifade etti.Bunun yanında, örmeciliği bırakanların daolduğunu, bu durumun ise sektör için iyiolmadığını belirten Türk, fiyat istikrarınınsağlanması için bu kapanmalarınkaçınılmaz olacağını söyledi. Türk ayrıca,bazı firmaların üretimden çıkıp kumaşsatışına yöneleceğini bazılarının da fasonyaptırarak kendilerine yeni bir kulvarbulacağını söyledi.


30 ÖRME DÜNYASIToplantıHazır giyimcilerden krize’lü çözüm78 hazır giyimcinin ortaklığıile kurulan MOL Mağazalarıprojesi kapsamındaAvrupa'da ve Türkiye'de,toptan fiyatına perakendesatış yapan dev ölçekli hazırgiyim mağazaları açılmasıplanlanıyor.Merter Markalar Birliği(MMB); kriz ortamında Türktekstil üreticisine fırsatlarıdeğerlendirme imkânı sunmayı amaçlayanMOL Mağazaları projesinin ilk adımlarınıİstanbul-Kurtköy Atlantis alışverişmerkezinde ve İsviçre'nin Bern şehrindeaçtığı mağazalarla attı.Global finans krizinin Türkiye'ye getirdiğifırsatlar ve MOL Mağazaları projesi ile ilgilidetayların görüşüldüğü basın toplantısınaMMB Genel Koordinatörü Oktay Özdemir,MMB Başkanı İdris Akdoğan, DominoDanışmanlık Genel Koordinatörü SerdarKaya, Revak&BLB Genel Müdürü BelginBilgiç ve Atlantis Yatırım'dan Hasan BasriÖzbek katıldı.Kriz, fırsatları beraberinde getirdiToplantının açılış konuşmasını yapanMMB Genel Koordinatörü ve çocuk giyimmarkası Wenice'in CEO'su Oktay Özdemiryaşanan küresel krizin Türkiye'ye muazzambir fırsat ortamı sağladığını ve bir dahabulamayacağı imkânlar getirdiğini söyledi.Kriz söylentileri ile motivasyonsuzlukoluşturulmasını eleştiren Özdemir, "İlkdefa bugün dünyadaki global markalar ileşartlarımız eşit olmuştur. Türkiye kurulduğugünden beri böyle bir fırsatı yakalamamıştır.Avrupalı markalar çok uzun vadeli çokdüşük faizli krediler alırken bugün onlar dabizimle aynı duruma gelmiştir. Dünyadakidaralma ilk önce bizim rakiplerimiz olanUzakdoğu ülkelerini vuracaktır" dedi.İşbirliği yaparak bu krizin içindenTürkiye'yi ciddi markalaştırarak çıkarmanınmümkün olduğunu ifade eden Özdemirşöyle devam etti: "İşte bu krizi fırsatbularak ilk adımı biz MMB olarak MOLMağazaları projesi ile atıyoruz. MOLprojesi Türkiye'de 78 hazır giyimcinin biraraya gelerek kurduğu ve Türk üreticisininmarkalaşması için dünyaya yeni bir açılımsağlamak amacıyla geliştirmiş olduğu birprojedir. Bugün artık markalaşmak tek birfirmanın şu küresel dünyada yapabileceğibir iş değildir. Bir ülkenin markalaşmasıda aynı şekilde sadece birkaç firmanınbaşarılı olması ile elde edilebilecek bir


ÖRME DÜNYASI 31sonuç değildir. Markalaşmak topyekûn birhareket gerektirir. Maliyeti çok yüksektir vuzun bir sürece ihtiyaç vardır. Fakat eğer bizişbirliği yaparsak bu markalaşma sürecinikısaltabiliriz ve bu krizi büyük bir fırsatadönüştürebiliriz."MOL'ün Merter, Osmanbey ve Laleliisimlerinin baş harfleri ile yeni birTürkiye markası oluşturma çabasıolduğunu belirten Özdemir, "Hedefiiz2013 yılında Türkiye'nin en güçlümarkasını dünyaya göstermek veyansıtmaktır;" şeklinde konuştu. Buamacı gerçekleştirmek için piyasayatoptan fiyatına perakende anlayışıylagirdiklerini ve bütün dünya markalarınahodri meydan dediklerini belirtenÖzdemir, yaklaşık 3 bin metre karede16 bin adet model ile muazzam bir fiyatstratejisi ile ve hiçbir dünya markasınınuygulamadığı yeni pazarlama stratejileriile çalışacaklarını ifade etti.“MOL'ü yeni dünyanın yeni markasıhaline getirmeyi kendimize hedefolarak belirledik” diyen Özdemir Türkiyemarkalaşmadığı sürece yabancı markalarafason üretim sarmalının kırılamayacağınıifade ederek MOL'un cirosunun yüzde3'ünü sadece Türkiye'nin tanıtımınaayıracağını söyledi.Krizin dünyada üreticileri değilüretmeden harcayan ülkeleri vurduğunubelirten Özdemir Türkiye'nin halaüretim gücünü elinde bulundurduğunuve üretim gücünün Türkiye'nin enönemli silahı ve gerçek sigortasıolduğunu vurguladı.MMB içinde yer alan 240 firmanınMOL'un ana tedarikçileri olduğunu aktaranÖzdemir, MMB'de sadece Türkiye'deüretim yapan firmaların bulunduğunuve bu firmaların yeni dönemde ortayakoyacakları yapılanma işbirliği ve ortakstrateji ile Türkiye'nin dünyanın eniyi üretim merkezi olduğunu herkesegöstereceklerini söyledi.Yatırımlar hakkında bilgiveren Özdemir, MOLmağazalarından 2009yılında 3 milyar dolar cirohedeflediklerini belirterek2009 yılın sonunda 56MOL mağazası açmayıplanladıklarını söyledi.MOL’ü 2013’te Avrupa’nın en güçlümarkası yapacağızHedeflerinin 2013 yılında Cumhuriyetinkuruluşunu 90'ıncı yıldönümünde Türkiye'ninen büyük ihracat yapan markası halinedönüşmek olduğunu ifade eden Özdemir"Dünya'nın birçok ülkesinden talep var. İsviçre,Almanya, Kuveyt, Dubai gibi ülkeler şimdidenMOL'e talebi var. Hatta Körfez sermayeliuluslar arası bir fon bize teklifte bulundu.Bunun da kararını 2-3 hafta içinde vereceğiz.Eğer gelen teklifler Türk üreticisini önünüaçacaksa, dünyada daha kolay yayılmamızısağlayacaksa her teklife sıcak bakıyoruz" dedi.MOL Mağazaları projesinde satış alanındadünyada daha önce uygulamayan yepyenipazarlama teknikleri kullanacaklarını belirtenOktay Özdemir " İlk olarak fiyatı 1.5 YTL'densatılan ürünler olacak, tezgahtarlar yerinesadece stilistler çalışacak. MOL'un içerisindesağlık test odası olacak. Müşteriler denemekistediklerinde aldıkları ürünün sağlığa uygunolup olmadığını kontrol edebilecek. Bununyanında ürünler psikolojik testten geçecek.Böylece MOL'den alışveriş yapan müşterilerinaldıklarını ürünler hem sağlık hem psikolojikaçıdan incelenecek. Bunların yanındaMüşterilerimize aldıkları ürün için her yıl kurutemizleme hizmeti ve satın aldıkları eşyalarıevlerine kadar götürecek bir servis sitemisağlıyoruz" diye konuştu.


32 ÖRME DÜNYASIRöportajAkmen MensucatUtku Ömür Karasu:“Kalın faynfantezi örmede eniyilerden biriyiz”Avcılar Firuzköy’de hem fanteziiplik hem de kalın fayn fanteziörme kumaş imalatı yapan AkmenMensucat’ın ortaklarından Utku ÖmürKarasu, 2006 yılına göre 2007’de daha iyibir performans gösterdiklerini 2008’de iseküresel kriz nedeniyle kendileri için kayıpbir yıl olduğunu söyledi. Krizle birliktepiyasada ciddi bir daralma olduğuna dikkatçeken Karasu, 2008’de ciddi bir küçülmeyaşamadıklarını aksine mevcut 2007’dekisatış performansını koruduklarını söyledi.1991 yılında kurulan Akmen Mensucat,ilk kurulduğunda konfeksiyon ihracatıyapıyordu. 1991’den 1995 yılına kadar bualanda faaliyetlerine devam eden firma, ogünkü piyasa koşulları ve ihtiyaçlarını gözönüne alarak, konfeksiyondan çıkıp fanteziiplik sektörüne adım attı. Fantezi ipliktekısa zamanda kendini geliştiren ve deneyimkazanan firma, 1998’de bu kez fason fanteziörme kumaşa yönelir, ilk etapta kumaşınıdışarıda fason ürettiren firma, bir yıl sonrada makine alarak üretime de geçer.1999 yılında iki adet makineyleüretime başlayan firma bu tarihtensonra yatırımlarına hız vermeye başladı.Yatırımlarını 2006 yılına kadar devamettiren Akmen Mensucat, bugün 44makineyle kalın fayn fantezi örme kumaşimalatı yapmakta, kaliteli ve özgünürünleriyle alanında ülkemizin söz sahibifirmalarından biridir.Fantezi iplik üretimi yapan, buürünleriyle kalın fayn fantezi kumaşören Akmen Mensucat, ipliğini ÇorluVeliçeşme’deki kendi tesislerindeboyamakta. Entegre tesis olmanın verdiğiavantajla, standart ve özgün ürünlerKalın fayn fantezi örmedekendilerini piyasada lidergördüklerini belirtenKarasu, gerek çeşitbakımından gerekse defantezi ipliği kendilerininüretmiş olmalarındandolayı bu alanda söz sahibiolduklarını söyledi.geliştirmede iyi bir konumda olan AkmenMensucat, ürettiği fantezi iplikleri ağırlıklıolarak kendi örmesinde kullanıyor.Fantezi iplikte boşluk görünce girdikFantezi ipliğe girişlerinin çok enteresanolduğunu belirten Utku Ömür Karasu, otarihlerde bu tür ipliklere çok fazla talepolduğunu fakat fazla üreticisi olmadığınıfark edince bu alana girmeye kararverdiklerini söyledi. Karasu şunları söyledi:“O tarihlerde çok ilginç fantezi ipliklerlekarşılaştık. Buklet tabir edilen ipliklerdibunlar ve daha önce hiç karşılaşmadığımıztürden iplikler idi. Bir araştırdık bu türiplikleri yapabilen çok az sayıda firmavar. Hatta, İstanbul’da hiç yok gibi idi.Bu tür iplikleri yapabilen firmalarabaktığımızda bunların, tam kalite standardıoluşturamadıklarını, istenen özelliklerdeve çeşitte üretim yapamadıklarını gördük.Üretilen bu tür ipliklerin, aynı zamandaihracata da uygun değildi. Fantezi ipliklerio dönemde Bursa’da faaliyet gösterenbir firmadan alabiliyorduk, ancak talepo kadar çok yoğun idi ki, siparişlerimizeancak birkaç ay sonra yanıt verilebiliyordu.Yani sıra beklemek durumundaydık.Bu durum, bizi bu işe yönlendiren anasebeplerden biri oldu”Bu işe girmeye karar verince, ilketapta bu tür iplikleri üreten makineleri


ÖRME DÜNYASI 33araştırmaya başladıklarını belirten Karasu,yoğun araştırmalardan sonra bir Bulgarimalatçıya ulaştıklarını ve bu firmadanmakine aldıklarını söyledi. Karasu şöylekonuştu: “Kim yapar, nerede yapılır,hangi makine iyidir diye araştırırken,komşumuz Bulgaristan’da bir firmanın,Alman bir makine imalatçısının makinepatentine de sahip olduğunu tespitettik. Bu firma, delikli iğ denilen ipliğiüreten makineyi ilk icat eden idi. Firmaile temasa geçtik ve deneme amacıyla 3makine aldık. Bu dönemde Alman muadilimakineyle de çalışma imkânımız olduk.Her iki makineyi de kıyaslama imkânımızolunca, Bulgar Makinelerin dayanıklılıkbakımından Alman makinelerden çok geriolduğunu gördük. Bulgar makineler uzunsoluklu makineler değildi. Kıyaslamakgerekirse biri Lada, biri Mercedesdiyebiliriz. Bu nedenle, yaklaşık 1.5-2 yılkullandığımız Bulgar makineleri eldençıkardık. Bunların yerine Alman SauerAllma fantezi büküm makinelerini aldık”Fantezi büküm işine girdiğimiz yıllardaMerter’de Ladin Sokağı’nda faaliyetgösterdiklerini hatırlatan Karasu, odönemde sadece fantezi iplik üretimiyaptıklarını söyledi. Karasu şöyle devametti: “Fantezi iplik bizim o tarihlerde tekişimizdi ve teknolojik yatırımlarımızı sadecebu alan için yapıyorduk. O tarihlerde AlmanSauer Allma fantezi büküm makineleri çokpopülerdi bu nedenle yatırımlarımızdabu makineleri tercih ettik. Bugün 11 adetmakineyle buklet, frize, noppe, flam,makarna v.s. türü zengin iplikler üretiyoruz.İplik üretim bölümünde pamuk, akrilik,floş, viskon, polyester, polyamid, yün,tiftik, keten, lycra v.s. gibi hammaddeler vebunların muhtelif karışımlarını kullanıyoruz.1 nm'den 20 nm'ye kadar çeşitli türdefantezi iplikler üretmekteyiz. Aylık ipliküretim kapasitemiz 150 ton civarında”Boşluk görünce kalın fayn fanteziörmeye de girdikFantezi iplik bükümü ve üretimiyaptıkları tarihlerde, kendilerindeniplik alan firmaların örme aşamasında,teknik bilgi eksikliği nedeniyle sorunlarlakarşılaştıklarını belirten Ömür Karasu,bu nedenle müşterilere teknik destekvermek durumunda kaldıklarını bununda kendilerine zaman içinde ciddi külfetoluşturmaya başladığını söyledi. Teknikdestek konumunda kalmaktansa ipliğikumaş haline getirmenin daha avantajlıve faydalı olacağına karar vererekkumaşa da yöneldiklerini ifade edenKarasu şunları söyledi: “Bizden iplik alanmüşterilerimiz örme aşamasında ipliği çokiyi bilmediklerinden ve çok özel ipliklerolduğundan sorunlarla karşılaşıyorlardı.Bu nedenle kendilerine örme sırasındanasıl iyi kumaş örebileceklerinianlatmak, teknik destek vermek zorundakalıyorduk. Bu bir süre sonra bu işbizim fazla vaktimiz almaya başladı.Bunun üzerine biz de dedik ki; en iyisibiz iplik satmak yerine kumaş olarakbunu verelim. Biz de, müşterilerimiz


34 ÖRME DÜNYASIRöportajolarak değişkenlik gösterdiğini bu nedenlede tam bir rakam vermenin zor olduğunuifade etti. Kalın ipliklerle çalışmanınzorluklarına değinen Karasu şu bilgileriverdi: “Kalın ipliklerde çok fazla kopmaolmuyor. Düğümlerdeki büyüklerde bazenkalite sorunu ortaya çıkabilmektedir. İğnede ise bazen sorun yaşayabilmekteyiz.Özellikle kullandığımız iğneleri yapanbirkaç marka olduğundan bunlar çok fazlastok tutmayabiliyorlar. Bu durumda iğnetedarikinde sıkıntılar yaşayabiliyoruz”Alanımızda lider konumdayızKalın fayn fantezi örmede kendilerinipiyasada lider gördüklerini belirten Karasu,gerek çeşit bakımından gerekse de fanteziipliği kendilerinin üretmiş olmalarındandolayı bu alanda söz sahibi olduklarınısöyledi. Karasu şöyle konuştu: “İddialıkonuşmak gerekirse, şu anda piyasadaiplikte en çok çeşidi yapabilen, en çokçeşidi örebilen tek firmayız. Elbettepiyasada bizim gibi işler yapabilenlervar ancak iplikte bu kadar esneklikteve çeşitlilikte üretim yapan başka birfirma yok. Bakın biz günde 20 değişiknumune çalışabiliyoruz. Bunu trikocununya da başka bir örmecinin yapması çokmümkün değil. Fiyat bakımından da trikotürü kumaşlara göre çok daha avantajlıkonumdayız”de bu sıkıntılardan kurtulsun. 1998yılında önce örme kumaşı dışarıda fasonüretmeye başladık. Bir yıl sonra da,1999 yılında ilk makinelerimizi alarakimalata başladık. Farklı kalınlıklarda ikiadet makineyle üretime başladık. Bumakineler o günlerde kapasitemizin çokaz bir kısmını karşılayabiliyordu. Büyükbir kısmını dışarıda fason yaptırıyorduk.1999’dan itibaren ise makine sayımızısürekli artırdık. 1999’dan 2006 yılınakadar da yatırımlarımızı sürdürdük. Bugün44 makineyle üretim yapıyoruz. Kalın fayngrubu makineler bunlar. 2.5 fayndan 18fayna kadar çeşitli adet ve markalardamakinelerimiz mevcut. Parkurumuzdaağırlık grubu ise 8-12 fayn makineleroluşturuyor”En önemli pazarımız İngiltereSatışlarımızın ağırlık kısmını içpiyasadaki ihracatçı konfeksiyoncularayapıyoruz. Bununu haricinde ihracatımızda bulunuyor. Kabaca toplamüretimimizin %70’i iç pazara, %30’likkısmı ise kumaş ve iplik olarak ihraçetmekteyiz. En önemli pazarımız İngiltere.Bu ülke haricinde Yunanistan’a veFransa’ya da ihracatımız var.Kalın iğne tedarikinde sorunyaşayabiliyoruzFantezi büküm iplikte sahip olduklarıteknoloji sayesinde sınırsız çeşitte iplikçıkarabildiklerini, yapabileceklerinin hayalgücüyle sınırlı olduğunu belirten Karasu,kapasitelerinin ipliğin kalınlığına bağlıKalın fayn fantezide rekabetçi fiyatbelirlemenin diğer düz örme çeşitlerinenazaran daha mümkün olduğunu belirtenKarasu, bu alanın çok çetrefilli ve zor birüretim dalı olması sebebiyle herkesin buişe girmeye cesaret edemediğini söyledi.Kalın fayn fantezi kumaş işinin geleceğininolduğunu ifade eden Karasu, dünya da bilefantezi iplik ve örme yapabilen çok az firmaolduğunu hatırlattı. Faaliyet gösterdikleribu iş kolunda Avrupa’lı rakiplere görefiyat açısından daha avantajlı durumdaolduklarını belirten Karasu, Çin’in bu alanabir dönem girmek için çaba gösterdiğiniancak başarılı olamadığını söyledi. Karasu,Türkiye’nin Avrupa pazarına yakınlığı vehızlı teslimat koşullarının avantajlarındanfaydalandığını ayrıca küçük miktarlısiparişlere de yanıt verebildiğini, oysaÇin’in küçük miktarlı siparişlere ilgigöstermediğini söyledi.


36 ÖRME DÜNYASIGündemTekstilci kriz için ne dedi, ne istedi?Tekstilin öncüleri krizideğerlendirdiTekstil ve konfeksiyon sektörlerinintemsilcileri, Avrupa'daki durgunluğunsiparişlerin kesilmesine neden olduğunubelirtiyorlar. İstanbul’dan, İzmir'den,Doğu’dan, Denizli’den, Bursa’dan yükselenferyatlar, daha yeni yeni gelen krizin yarattığıkaygı ve endişeyi açıkça ortaya koyuyor.


ÖRME DÜNYASI 37ABD’nin yarattığı küresel finansalkriz, sonunda kendini reel sektörlerüzerinde de göstermeye başladı.Türkiye açısından boyutu tam olarakgörülemeyen krizin, üretimi ve ihracatınasıl etkilediğini bizzat tekstil ve hazırgiyimin temsilcilerinden duymanın faydalıolacağı kanaatindeyiz. Bu amaçla, sektörtemsilcilerinin görüşlerini size yansıtmayaçalıştık. Çeşitli basın kanallarına ya datoplantılarda açıklama yapan sektörtemsilcileri bakın kriz için neler söylediler:Hikmet Tanrıverdi: “Kriz şu an reelsektörün krizi”Sektörde nakit akışı döndürememek gibibir sıkıntı yaşandığını ifade eden HikmetTanrıverdi, şunları söyledi: "Bankalarınkesinlikle rahatlatılması lazım. İşlemmaliyetlerinin düşmesi gerekiyor. Ekonomiyönetiminde de kargaşa var. Ekonomiyönetiminin tek başlı olması büyük önemtaşıyor. Hükümetin açıklayacağı paketinde tüm kararları içermesi gerekiyor.Kriz şu an reel sektörün krizi. Bizimbankalarımız sağlam. Ama reel sektörçok büyük etki alırsa, bu durumda kriz birfinans krizine de dönüşebilir."İsmail Gülle: “Ciddi bir güvensizliksorunu var”İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçılarıBaşkanı İsmail Gülle, "finansal krizin, küreselbir durgunluğa dönüştüğü bir süreçtengeçiyoruz, çok büyük grupların bile batışınatanıklık ediyoruz. Ortada ciddi bir güvensizliksorunu var ve bunu düzeltebilecek olanhükümettir. Ancak, devletin hala net bir krizpolitikası yok. Devletin sanayiye yönelik bellibir enerji politikası olmadığı için yarın neolacağı belli değil" şeklinde konuştu.Kriz ortamında tekstil sektörününistihdamdaki öneminin daha da arttığını,güvensizlik ortamı nedeniyle bankalarınkredileri geri çağırdığını ve yeni taleplerikarşılamadığını savunan Gülle, "adeta her günyumurtlayan tavuğu kesiyorlar. Olumsuzluklarzincirleme olarak birbirini etkiliyor. Yıllardırihracatta artışlar açıkladık ancak 19 Ekimitibariyle ihracattaki düşüşümüz yüzde22'leri buldu. Yıl sonu ihracat hedefimiz 7,4milyar dolardı ama 7 milyar doları ancakbulabileceğiz" diye konuştu.Mehmet Büyükekşi: “Fırsatları iyideğerlendirmeliyiz”TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, krizinsıkıntılar yanında fırsatları da beraberindegetirdiğini söyledi. Krizin bize tanıdığı enönemli fırsatın, Avrupa'nın büyük stoklaçalışma ihtimalinin azalması olduğunubelirten Büyükekşi, bu noktada Türkiye’ninilk tercihlerden biri olabileceğini savundu.Büyükekşi şunları söyledi: “Coğrafikyakınlığımız, birçok fırsattan sadece birtanesidir. Önümüzdeki günlerde aynenfinans devlerinin yıkıldığı gibi ABD veAvrupa'da çeşitli sektörlerdeki devfirmaların bile tarihe karıştığını göreceksiniz.İkinci fırsat da burada yatmaktadır. Akılcıpolitikalarla piyasadan çekilenlerin boşalttığıalanları doldurma imkânımız olabilir.''Celal Sönmez: “Kriz bitmezse, 3.dünya savaşı çıkar”Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO)Başkanı Celal Sönmez, sanayide pek iyişeyler olmadığını söyleyerek "Krizin ısısıgelmişti şimdi ateşi de gelecek" diyekonuştu. Hükümetin son 1 aylık sıkıntılıdönemi iyi yönetemediğini kaydedenSönmez kriz 1 yıl içinde geçmezse 3. DünyaSavaşı'nın çıkacağını iddia etti.Kürşad Tüzmen: “Paniğe kapılmayagerek yok”Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Kasımayının ilk 20 gününde ihracatın, geçenyılın Kasım 2007’nin ilk 20 gününe göreyüzde 15 gerilediğini belirterek, "Kasımve Aralık’ta düşüş olacak ama ihracat yılsonunda yine 130 milyar doları zorlayacak.Şu an, geriye doğru son 12 ayda 131 milyardolar ihracat yaptık, sene sonu için 125milyar dolar olarak belirlediğimiz hedefinüzerine çıkacağız. Ne paniğe kapılalım, nede rehavete girelim" dedi.Şenol Şankaya: “Tehditleri fırsatadönüştürmeliyiz”Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği Başkanı Şenol Şankaya,ticari ve ekonomik anlamda dünyaya entegreolan Türkiye'nin, yaşanan derin krizden birşekilde etkileneceğini, hatta etkilendiğinibelirterek, ''Bizlere yakışan ve asıl önemliolan, tehditleri fırsatlara dönüştürecekvizyon ve cesarete sahip olmaktır'' dedi.Şankaya, sektörün bugüne kadar uygulananve krizle yanlışlığı iyice ortaya çıkan düşükkur ve yüksek faiz politikalarından büyükyaralar aldığını belirterek şöyle devam etti:''Bu zor şartlar, bütün sektörleri daraltırken,bizim sektörümüz için bir çıkış yolu açabilir.Zira firmalar, fazla stok bulundurmakistemeyeceğinden, büyük alım gruplarımuhtemelen toplu alımlardan uzak durmayaçalışacak, bu da hem hızlı hem de esneküretim yapan Türk hazır giyim ve konfeksiyonsektörünün yararına olacaktır. Aynı zamandadövizdeki yükseliş, ihraç mallarımızın dışpazarlarda cazibesini de artıracaktır.''Hilmi Uğurtaş: “Bölgemizde 1 ayiçinde 16 firma kapandıİzmir Atatürk Organize Sanayi BölgesiYönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş,krizin dışarıdaki finans sektöründenTürkiye'deki reel sektöre kadar uzandığınıve ciddi talep daralması yaşandığınısöyledi. Uğurtaş, "Sanayici bankalardankredi kullanmakta ciddi sıkıntı yaşıyor.Elektrik ve doğalgaz fiyatları büyükmiktarda arttı. Tekstilde kumaş gibimaliyetler yükseldi. Çin'in fiyatları iseyüzde 15 geriledi. Bu ortamda firmalarişsiz kaldıkları için kârsız mal boyuyorlar.Rekabet ve fiyat avantajını yitiriyoruz.Bölgemizde enerji tüketimi yüzde 10 azaldı.Bir ay içinde 16 firma kapandı" dedi.Necip Kalkan: “Elektrik maliyetleridüşürülmeli”İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı NecipKalkan, bugünkü küresel krizin sadecefinans sektörünü değil sokaktaki adamıda etkilediğini söyledi. Bu ortamda somutöneriler sunulmasını isteyen Kalkan,"Kredilendirme koşulları iyileştirilmeli.KOSGEB 350 milyon YTL'lik kredi verecek.Bu rakam yetmez, bana göre 3.5 milyarYTL olmalı. Elektrik maliyetleri düşürülmeli.Bu şekilde firmalara üretimi sürdürüpborçları ödeme imkânı tanınmalı. Ancakgördüğümüz kadarıyla hükümet kaynaksıkıntısı çekiyor" diye konuştu.MD Tekstil AŞ’nin Sahibi Mete Uğuz:“Durgunluk varken dolar artsa ne yarar”Ege'nin tekstil ve konfeksiyonihracatında yüzde 30 gerileme yaşandı.İhracatın ancak kur desteği ile artacağını


38 ÖRME DÜNYASIGündembelirten Uğuz, ancak şu an kur artışınınzamanlamasının iyi olmadığını çünküyurtdışı siparişlerin kesildiğini ifade etti.Uğuz, "Biz yüzde 100 ihracata bağımlıbir sektörüz. Bize verilen siparişler martterminli. Avrupa'da durgunluğun yaşandığıbir ortamda kur artsa ne olur artmasane olur. Dünya ekonomik durgunluğagirmeden önce kurlarda düzenlemeyapılmalıydı. Ama Merkez Bankası sıcakparanın girişini ve çıkışını kolaylaştırmakiçin politika geliştirdi. Müthiş birhokkabazlık yapıldı" dedi.As Baskı Konfeksiyon'un SahibiHüseyin Arıcı: “Kredi pazarı daraldı”Düşük kur politikasından dolayı Türkfirmaların ABD pazarını kaybettiğinibelirteren Hüseyin Arıcı, "Koskoca Denizli'yiAmerika besliyordu. Ama 5 yıl boyuncasıcak para politikası uygulandı. Dışarıdakifirmalar finanse edildi. Şimdi de hemihracat pazarı hem kredi pazarı daraldı.Dışarı mal satmaya giderken macerayagidiyoruz. Paramızı alıp almayacağımızı bilebilmiyoruz. İhracatın sürmesi için firmalarınayakta kalması gerekiyor. Bu nedenle krediakışı kesintiye uğramamalı" diye konuştu.Hükümetin tekstilin sorunlarınıanlamadığını öne süren Arıcı, bu noktadatekstilcilerin dertlerini susmadananlatması gerektiğini söyledi. Arıcı, "Tekstilanlaşılmadığı için teşvikler azgelişmişyörelere veriliyor. Oysa moda ve tasarımıgelişen yöreler teşvik edilmeli" dedi.Mehmet Akdede: “Düşük kuryüzünden zayıf düştük”Akdede Grubu Genel Müdürü MehmetAkdede, Çin ve Uzakdoğu'ya deri sattıklarıiçin gelişmeleri yakından bildiklerinibelirterek, "Rakip ülkeler krize karşıönlemlerini aldılar. Biz ise zaten 4 yıldırdüşük kur politikasıyla zayıf düştük. Şimdibu krizde dayanacak halimiz kalmadı. Kurtestere oldu, yükselirken de düşerken debizi kesiyor. Türkiye'de deri sanayi bitiyor.Avantajlı konumumuzu yitirdik. Sanayicidestekleneceği yerde suçlu gibi görülüyor.Sözün bittiği yerdeyiz" dedi.Jak Sidi Sarfati: “Böyle teşvikmi olur”Fa-Si Tekstil Sahibi Jak Sidi Sarfatitoplantıda, işsizliği önlemek için verilenistihdam teşviklerini eleştirdi. Sarfati,"Teşvik vermek için yetişmiş işçimiziçıkarıp, 6 aydır işsiz ve 18-29 yaş arasındagenç çalışan almamızı istiyorlar. İşsizliğeböyle çözüm mü olur? Ankara'dakilerhep masa başında çözüm üretiyor" dedi.Maliyetlerdeki artış ve döviz kurundakiyükselmenin firmaları belirsizliğesoktuğuna dikkat çeken Sarfati, maliyetlerikaçtan yapacaklarını, fiyat tutturuptutturmayacaklarını bilemediklerini söyledi.Sarfati, bu noktada tek şansın Türkiye'ninkısa sürede Avrupa'dan gelen siparişleriyerine getirmesi olduğunu belirtti.Rıdvan Budak: “2001’ten daha beterdurumdayız”2008’in başından bu yana tekstilsektöründe 200 bin kişinin işini kaybettiğinibelirten Tekstil İşçileri Sendikası BaşkanıRıdvan Budak, “400 bin kişi daha işindenolacak. Pek çok büyük fabrika, üretimineredeyse durdurma noktasına getirdi amaaçıklayamıyor” diye konuştu. Bu sektörde3 milyon insan çalışıyor. 10 milyon insanınkarnı bu sektörden doyuruyor. AncakHükümet bu sektörü ne yazık ki kaderineterketti. Rekabet gücünü kaybeden sektör2004’ten bu yana hızla kayıt dışına çıkarakayakta kalmaya çalıştı. Eskiden Merter’de“öğle yemeği+sigorta” ilanları camlardaneksik olmazdı. Şimdi bu ilanlar ortadankalktı. Hızla eleman çıkarma sürecinegidildi”Berin Sivri: “Tüm gayrimenkulleriipotek ettik”Denizli Basma ve Boya Sanayi YönetimKurulu Üyesi Berin Sivri, fabrikayıkapatmamak için tüm gayrimenkulleriniipotek ettiklerini, dayanmaya çalıştıklarınısöylüyor. Sivri, "2007 yılında bin 700kişi olan sayımız şu an bin 50 civarında.Çalışmayan makinelerimiz var. Bunlarıçalıştırmak istiyoruz. Varımızı yoğumuzubu şirket için döktük. Şirkete verilen ülkeyeverilmiş demektir. Yardım bekliyoruz.Yeniden istihdam yaratmak istiyoruz." dedi.Ufuk Akgün:“Bankalar teminatlarıartırıyor”Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim KuruluBaşkan Yardımcısı Ufuk Akgün, bankalarıntutumu endişe yaratıyor. Oysa bankaların dikdurması gerek. Bankacılık sektörünün en üstkonumundakiler, ’Bankalar verdikleri kredilerigeri çağırmakta haklı’ derse kriz daha daartmaz mı? Teminatları artırıyorlar, yüzde21’den verdikleri faizleri, sözleşmelerdekarınca duası gibi yazan maddelerle yüzde32’ye çıkarıyorlar. Birçok sanayici bankadantelefon gelmesin diye dua ediyor.Mehmet Işıkay: “Kriz yok, adı var”Meteks Tekstil Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet Işıkay, konfeksiyon sektöründekriz olmadığını savunarak, “kriz yok,adı var. Şu sıralar çok sayıda kişi krizsöylemleriyle nemalanmaya çalışıyor”dedi. Işıkay, “halkın alışverişi kesmesininöncelikle bankaların tavırlarındankaynaklandığını, konfeksiyon mağazalarınında markalar dahil indirime gitmesinintamamen panik ürünü” olduğunu savundu.Mehmet Kanca: “Bursa’da 10 ayda37 bin kişi işini kaybetti”Türk-İş Bursa Temsilcisi Mehmet Kanca,kentte yılın ilk 10 ayında işten çıkarılanişçi sayısının 37 bin 619 olduğunuaçıkladı. Kasım’da 2 bin işçinin daha iştençıkarılacağının şimdiden belli olduğunuanlatan Kanca, “Bursa tekstil ve otomotivsektörlerinin lokomotifi konumunda.Otomotiv sektörü tedirgin. Ana sanayifirmaları, daha önce 13 gün tatile çıkmıştı.Bayram dolayısıyla 9 günlük daha tatileçıkacaklar. Tekstil sektöründe de durumkötü. Sönmez Filament kapandı. Çağlar'ın3 fabrikası da satışta. Önümüzdekigünlerde toplu işten çıkarmalar daha daartacak. Ekonomik krizin ülkemizi teğetgeçmediği ortada” dedi.Ömer Cihad Vardan: “Hükümettenpaket bekliyoruz”Tekstil ve Deri Forumu'na katılanMÜSİAD Genel Başkanı Ömer CihadVardan, "Reel sektörün damarlarındakikanın çekilmemesi gerekiyor”dedi. Hükümetten toplu bir paketbeklediklerini vurgulayan Vardan,"Burada kısım kısım yapılanlar var. Amagenel anlamda hem piyasanın hem reelsektörün psikolojisini rahatlatacak birortamın oluşturulması gerekiyor" diyekonuştu.


40 ÖRME DÜNYASIToplantıUluslararası Pamuk İstişare Komitesi(ICAC)'nin 67. Genel Kurul Toplantısı,17-21 Kasım 2008 günlerindeOuagadougou, Burkina Faso’da yapıldı. 5gün süren Genel Kurul toplantısının sonundasonuç bildirgesi hazırlanırken, genetiğideğiştirilmiş pamukla organik pamuk üretimiüzerine tartışmalar oldu.Genetiği değiştirilmiş biyoteknolojik pamukile konvansiyonel üretim sistemiyle üretilenpamuk ve organik pamuğun çevre ve insansağlığına etkileri ile yarattığı ekonomik değerkonusunda görüş ayrılıklarının yaşandığıtoplantıda, genetiği ile oynanmış biyoteknolojik yöntemlerle üretilen pamuğun veüretiminde kullandıkları yöntemlerin çevreyeve insan sağlığına olan etkileri ve yarattığıekonomik değer bakımından daha avantajlıolduğunun bazı ülkeler tarafından sonuçbildirgesinde vurgulanmak istemesi, konununtartışma gündemine alınmasına sebep oldu.ABD başta olmak üzere, Brezilya,Arjantin ve Hindistan gibi biyoteknolojikpamuk üreticisi ülkelerin, biyoteknolojikpamuğun çevre ve insan sağlığı açısındandaha avantajlı olarak kaydedilmesiönerisi üzerine, Türk Heyeti sözICAC Genel Kurulu’ndaorganik-biyoteknolojikpamuk tartışmasıOturum sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinden, biyoteknolojik pamuğun çevre ve insan sağlığı ve ekonomikaçıdan daha avantajlı olduğuna ilişkin ifade çıkarılarak, Türkheyetinin görüşleri doğrultusunda şekillendirildi.konusu ifadenin sonuç bildirgesindençıkarılması teklifinde bulundu. Dış TicaretMüsteşarlığı İhracat Genel Müdür YardımcısıZiya Altunyaldız'ın Başkanlık ettiği, Egeİhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği, Tarımve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretimve Geliştirme Genel Müdürlüğü, EBSO veTARİŞ temsilcilerinden oluşan Türk Heyeti,konvansiyonel pamuğun dünyada öneminikoruduğu ve biyoteknolojik pamuğunkonvansiyonel yöntemlerle üretilen pamuğagöre çevre ve insan sağlığına olan etkileribakımından avantajlı olduğuna dair bilimçevrelerince ortaya konularak ispat ve kabuledilmiş bir durumun bulunmadığını GenelKurul'a hatırlatarak bu ibarenin çıkarılmasınıtalep etti. Anılan ifadenin biyoteknolojikpamuğun üstünlüğüne ve dolayısıylakonvansiyonel ve organik pamuğun imajınınzedelenmesine ve ekonomik değerine yönelikyanlış anlaşılmalara sebebiyet verebileceğinibelirten Türk Heyeti’nin bu önerisi, Almanyaile bazı Afrika ülkelerinden destek gördü.ICAC Genel Kurulu'nda 2007/08 dünyapamuk üretim sezonunda tahminen 24.65milyon ton olarak gerçekleşen dünya pamuküretiminin yüzde 50'sini aşan bölümününbiyoteknolojik yöntemler uygulanarakyetiştirilmiş ürünlerden elde edildiği,konvansiyonel yöntemlerle elde edilenpamuğun payının dünya üretimi içerisindekipayının gün geçtikçe azaldığı sonucuna varıldı.Çin'den sonra dünyanın 2.ci büyük pamuküreticisi konumuna hızla yükselen Hindistanpamuk üretiminde 2002 yılında genetik olarakmodifiye edilmiş tohum kullanımına geçerek,bugün pamukta biyoteknolojik üretimdeen büyük ekim alanlarına sahip üretici ülkekonumuna gelmiş, 2002 yılından bugünedeğin üretim verimliliğini ve miktarını sürekliarttırmayı başarmıştır. İlk olarak 1996 yılındaticari olarak pamuk sanayisinin kullanımınasunulan biyoteknolojik yöntemlerin çiftçilertarafından hızlı bir biçimdeadaptasyonu baştaABD olmak üzere, Brezilya ve Hindistan'daönemli üretim artışlarına neden oldu.ICAC 67. Genel Kurulu'nda öne çıkanhususlardan biri de, dünya genelinde de2008/09 sezonunda pamuk çırçırlamakapasitesinin 10 yıldan beri ilk kez düşmesibeklentisi oldu. Küresel krizin ekonomikbüyümede neden olacağı yavaşlama ilekimyasal elyaflara yönelik artan talebinpamuklu ürünlere olan talebi azaltmasıgibi unsurların 2008/09 sezonunda dünyagenelindeki pamuk üretiminin azalmasına vehatta üretimin tüketimden daha az olmasınave dolayısıyla dünyada sezon sonu itibarıylaoluşan pamuk stokununazalmasına nedenolacağı öngörüsünde bulunuldu. Benzerşekilde, stoklardaki daralma ve pamuküretim maliyetlerindeki artışa rağmen; yenibaşlayan 2008/09 üretim sezonunda eldeedilen ilk veriler, ortalama pamuk fiyatınıngeçmiş sezon ortalamasının da altınaineceği tahmin ediliyor.ICAC KİMDİR?Uluslararası Pamuk İstişare Komitesi(ICAC), ülkemizin üyesi olduğu, pamuküretimi, tüketimi ve üretim teknolojisindekigelişmeler konusunda araştırmalar yapmak,dünya pamuk durumunu analiz etmek,tahminlerde bulunmak, araştırmalaryapmak, pamuk üreticisi, ithalatçısı veihracatçısı ülkeler arasında işbirliği ortamıoluşturmak, uluslararası platformlardagirişimlerde bulunmak ve istatistikleryayınlamak amacına yönelik olarak 1939yılında kurulmuş hükümetler arası bir örgütolup, halen 44 üyesi bulunmaktadır.


42 ÖRME DÜNYASIHaberYeşim’den geridönüşümlü kumaşlarOrganik üretime büyükönem veren Yeşim Tekstil,şimdi de “Yeşim Recycle”markasıyla doğaya dostgeri dönüşümlü kumaşlarüretiyor. Türkiye’de geridönüşümlü pamuklu kumaşüreten ilk firmalardan biriolan Yeşim, yeni markasınıdünyaca ünlü müşterilerinetanıtmaya başladı.Yeşim Tekstil, “Yeşim Organik”tensonra, şimdi de “Yeşim Recycle”markasıyla ürettiği geri dönüşümlüürünlerle öne çıkıyor. Bugüne kadar“e-fabric” adı altında doğaya dostkumaşlar üreten Yeşim, şimdi de bu başlıkaltında bir marka daha yarattı. Yaklaşıkbeş ay süren çalışmaların ardından“Yeşim Recycle”ı yaratan firma, yenimarkasını dünyaca ünlü müşterilerinetanıtmaya başladı.Türkiye’de pamuklu kumaşta geridönüşümü uygulayan ilk firmalardanbiri olan Yeşim, ürettiği bu ürünlerdemaksimum %50 oranında geri dönüşümlüiplik kullanıyor. Recycle kumaşlarla,pamuğun yetiştirilmesinin zorluğu gözönüne alınarak, var olan kaynakların tekrardeğerlendirilmesi hedefleniyor. Böylecegenellikle daha kalın ipliklerin kullanıldığıhalılarda uygulanan geri dönüşüm özelliği,artık daha ince ipliklerle tişörtlerde dekarşımıza çıkıyor.çalışmalar geliştirmeye çalışıyoruz.Firmamız 2001’den bu yana sürdürdüğüorganik üretimini iki yıl önce aldığıuluslararası organik üretim sertifikasıylabelgelendirmişti. Bugüne kadarmüşterilerimizin talepleri doğrultusundaorganik pamuktan, bambudan elde edilmişipliklerden yapılmış ipliklerden kumaşüretimi yaparak Yeşim Organik markasıylamüşterilerimize sunduk.Şimdi de Yeşim Recycle adıylaürettiğimiz geri dönüşümlü ürünlerimüşterilerimizin beğenisine sunarak,yeşil bir dünya ve sürdürülebilir biryaşam için üzerimize düşeni yapmayaçalışıyoruz. Bu konuya büyük önemveren müşterilerimizin de bu ürünleribizlerden talep edeceğine inanıyoruz.Çocuklarımızın geleceği ve daha yaşanırbir dünya için hep birlikte hareket ederekortak bir bilinç oluşturmanın çok önemliolduğunu düşünüyorum”Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya,üretimin her aşamasında doğayı korumayaözen gösterdiklerini vurgulayarak,doğaya dost çalışmaları dünyada yeni birakım olan “Green Factory” kapsamındayaptıklarını söyledi. Sürdürülebilir biryaşam için organik ürünlerin yanı sıra, geridönüşümlü ürünlere de ağırlık verdiklerinianlatan Şankaya, bu doğrultuda “YeşimRecycle” markasını yarattıklarını kaydetti.Şankaya, konuyla ilgili şunları söyledi:“Yeşim Tekstil olarak elimizdengeldiğince, ürettiğimiz ürünlerin kendiyaşam döngüsünde çevreye zararlıetkisini azaltmak istiyoruz. Bunun içinde kaynakları daha az tüketerek,ürünleri tekrar kullanarak, yenidenişleyip kullanışlı hale getirerekdoğaya dost üretim için alternatif


ÖRME DÜNYASI 43Yeşim’de 2009-2010trendleri konuşulduDünyanın lider trend analiz servisi WGSN’in Türkiye,Ortadoğu, Yunanistan Bölge Müdürü Müjde Abdiş Güçlü,2009–2010 dönem trendlerini Yeşim çalışanlarıyla paylaştı.Güçlü, bu dönemde çok renkli, gülümseten, umut veren,kusurlu ve doğal olan ürünlerin önem kazanacağını söyledi.WGSN’in Türkiye Müjde Abdiş GüçlüOrtadoğu, Yunanistan BölgeMüdürü, Yeşim Tekstil’de yapılanSöyleşi Günleri’ne konuk olarak, yeni sezontrendleri hakkında ipuçları verdi. 2009-2010 sonbahar kış trendlerini “hoş, güzel”,“kusurlu gelecek” ve “yenilmez” adlı akımlaraayıran Güçlü, yeni dönemde çok renkliliğin vedoğallığın hakim olacağını kaydetti.Güçlü, Yeşim Tekstil KonferansSalonu’ndaki söyleşide, 2009-2010sonbahar kış trendlerinin hayata eğlencelive optimistik bir pencereden bakılmasınısağlayacağını vurgulayarak, “Gülümseten,umut verici yaşantılar ve mutluluk vericiortamlar yaratmak gitgide daha fazla önemkazanıyor. Bu yaklaşım, modayı ve ürünleride eğlenceli ve çocukça detaylarla süslüyor.Pop-art akımının da etkisi ile çok renklilik,gülümseten karakterli ürünler, çılgın grafikler09/10 sezonunda yürekleri ısıtacak. Jean-Charles de Castelbajac ve Moschino’nuncesur tasarımları bu temayı hatırlatıyor”dedi. Güçlü, “hoş” olarak tanımladığı butemanın dışında ayrıca “kusurlu gelecek”olarak adlandırılan farklı bir temaya da dikkatçekerek, hiçbir şeyin mükemmel olmadığıdüşüncesinden hareketle, kusurlu olan,mükemmel olmayan, doğal olanın artık yeniestetik anlayışını oluşturduğunu söyledi.Son dönemlerde lüksün tanımınındeğişmeye başladığını ifade eden Güçlü,“Dünyada bir eşi olmayan, zor bulunanlar artıken değerli kabul ediliyor. Bu akım, modadaklasikleri tekrar canlandırarak retro bir görüntükazandırıyor. Kumaşta doğallığın getirdiğidokumada oluşmuş hatalar, deformasyonlar,çatlaklar, artık özeli oluşturmak için aranılanetkiler. Giyimde de anti-fit siluetler, casualklasikler, androjen stiller bu anti-trendakımının en çarpıcı örnekleri olarak karşımızaçıkıyor” diye konuştu. Güçlü, 2009-2010döneminde “yenilmez” olarak adlandırılanbir başka akımda ise doğaya dönüşünbenimsendiğini söyledi. Tekstilde doğalı tercihetmenin giderek önem kazandığını belirtenGüçlü, şöyle devam etti:“Kimyasalların neredeyse hiçkullanılmamaya çalışıldığı, insana duyarlı,ekolojik yöntemler uygulanıyor. Cilt dostukumaşlar, sürdürülebilir ekolojik bitki boyalarıkeşfediliyor. Botanik artık kimyasallarınyerini almış durumda. Doğal çiçeklerle,bitkilerle yapılan boyalarda natürel birestetik sağlanıyor. Giyimde de aynı rahatlıkve doğallığı görebiliyoruz. Doğal desenlerlesüslü giysiler, efsanelerin sembolleriyleaksesuarlandırılıyor. Mistik ve semboliksüslemeler stillere gizemli bir hava katıyor.Bu dönem sokakta biraz fantastik, birazgerçekçi stiller görmeye hazırlanıyoruz.”Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim MüdürüDilek Cesur ise söyleşi günlerinde MüjdeAbdiş Güçlü’yü ağırlamaktan büyük mutlulukduyduklarını söyleyerek bu organizasyonlaYeşim çalışanlarına 2009-2010 trendlerikonusunda vizyon kazandırmayıamaçladıklarını belirtti. Özellikle bir hazırgiyim firması olarak trendleri herkesten öndetakip etmenin önemine dikkat çeken Cesur;farklı departmanlarda çalışan tüm Yeşimçalışanlarına açık olarak yapılan bu trendsunumuyla 2009-2010 trendlerinin herkestarafından öğrenilerek içselleştirilmesinisağlamak istediklerini söyledi. Yeşim Tekstilolarak tüm yeniliklere açık olduklarını belirtenCesur; bundan sonra da bu tür söyleşilerdekonusunda uzman olan kişileri ağırlamayadevam edeceklerini söyledi.WGSN HAKKINDADünyanın lider online bilgi ve trendanaliz servisi olan WGSN, moda, tasarımve perakende endüstrilerini global trendlerhakkında bilgilendiriyor ve ilham veriyor.Dünya genelinde 35 binin üzerindetasarımcı, pazarlamacı ve üst düzey yöneticiWGSN’i kullanıyor. Site üyeleri arasındaerkek giyimden kadın giyime, aksesuardanev tekstiline kadar birçok farklı sektördentasarım markaları, perakendeciler veüreticiler yer alıyor. WGSN, fotoğraf, imaj,çizim, rapor ve grafikleri ile 4 milyonsayfanın üzerinde arşive sahip.


44 ÖRME DÜNYASIYorumDünya Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı :“Türkiye krize rağmen avantajlı”Yeşim Tekstil’i ziyaret eden Dünya Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı VassilisMasselos, ekonomik krizin Türkiye’ye ve diğer ülkelere yansımalarını değerlendirdi.Masselos, “Türkiye’nin esneklik ve müşteriye yakınlık açısından coğrafi avantajları var.Kriz daha kötüye gitmezse, Türkiye kazananlardan olacak” dedi.Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği tarafındandüzenlenen “2. Moda ve TasarımGünleri”ne katılmak üzere Bursa’ya gelenMasselos, programının ikinci gününde YeşimTekstil’e yaptığı ziyarette ekonomik krizeilişkin değerlendirmelerde bulundu. Masselos,Türkiye’nin coğrafi yakınlığın yanı sırasosyal sorumluluk ve çevre bilinci açısındanda iyi durumda olduğunu vurgulayarak,“Maastricht’teki IAF Kongresi’nde sosyalsorumluluk ve çevre bilincinin kriz yüzündendaha da güçleneceği ortaya kondu. Bu öngörügerçekleşirse, Türkiye’nin yine kazanacak çokşeyi var demektir. Çünkü sosyal sorumluluk veçevre bilinci anlamında Asya’ya göre çok ciddibir avantajınız var” dedi.Bu süreçte fiyatlandırma ve maliyetinönemine dikkat çeken Masselos, krizinyaratacağı zararın, firmaların maliyetyapılandırması ve Türk lirasının kurdurumuna göre değişeceğini kaydetti. Krizindiğer ülkelere yansımalarını da değerlendirenMasselos, Vietnam, Bangledeş, Hindistangibi ülkelerin güçleneceğini, Meksika’nın dapazara yakınlık nedeniyle tekrar kazanmatrendine girebileceğini vurguladı. Romanyave Bulgaristan gibi büyük tedarik zincirinesahip olmayan ülkelerin bu dönemde büyükkayıplar yaşayacağına işaret eden Masselos,Çin ile ilgili olarak da şunları söyledi:“Tüm sorunlara rağmen Çin hala çokgüçlü olmaya devam edecek. Tabii kiÇin de çok ciddi sorunlarla karşılaşıyor.Onlarda da işçilik ve enerji maliyetlerigiderek yükseliyor. Üretimlerine dahaönce olmayan çevre koruma ile ilgilibir takım maliyetler ekleniyor. Kriznedeniyle çok ciddi kredi sorunlarıylakarşılaşıyorlar. Bu da bir çok firmanınkapanmasına neden oluyor. Bu ayçok büyük bir ayakkabı fabrikasınınkapandığını biliyoruz. İşçiler fabrikayagidip, bulabildikleri her şeyi aldılar. Butür olaylar yaşanmaya devam ederse,Çin aynı zamanda ciddi toplumsalsorunlarla da karşılaşacak demektir.”Ziyaret sırasında Yeşim Tesktil İşletmelerDirektörü Mustafa Demiralay ve Kurumsalİletişim Müdürü Dilek Cesur’dan Yeşim ileilgili bilgiler alan Masselos, şu ana kadargezdiği fabrikalar arasında en gelişmişininYeşim Tekstil olduğunu belirtti.Özellikle müşterilerle ilişkilerde kullanılansistemlerden çok etkilendiğini dile getirenMasselos, ''Şirketinizi, müşterinizin istekleridoğrultusunda, onlara göre entegre ediyorve yeniden yapılandırıyorsunuz. Gelecek deburada zaten. Artık müşteriler giderek, birmalın toplam maliyetine bakacaklar; satınalma fiyatındansa... Bu hizmeti verebilecekyeterince akıllı ve yeterince büyük firmalaraçısından da bu, çok büyük bir avantajadönüşecek'' diye konuştu. Yeşim’de 400’eyakın çocuğun devam ettiği kreşi de gezenMasselos, Çocukların gelişiminde ilk 5yılın çok önemli olduğunu belirtti. YeşimTekstil'in de, çalışanlarının çocuklarınaböyle bir imkan sunmasının çok etkileyiciolduğunu dile getirdi. Firmanın, bölgeye vetopluma en büyük katkılarından birinin debu alanda olduğunu sözlerine ekledi.


46 ÖRME DÜNYASIGündemBoyahaneler, maliyeti azaltmak içinkömüre döndüİstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, doğalgaz zammındansonra maliyetleri düşürmek için sektörde fabrikaların yarıdan fazlasının kömüre geridöndüğünü söyledi.Küresel kriz ve tekstil sektöründeson günlerde yaşanan gelişmelerideğerlendirmek üzere düzenlenenbasın toplantısında konuşan İsmailGülle, sanayide 90'lardada fuel-oil'lebaşladıklarını, daha sonra LPG ve doğalgaza geçtiklerini hatırlatarak son biryıl içinde doğal gaza yapılan yüzde83'e varan zamlardan dolayı kömüredöndüklerini söyledi.İstanbul Tekstil ve Hammaddeİhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmailGülle, küresel kriz ve tekstil sektöründeyaşanan son durumu değerlendirdi.Fabrikaların pek çoğunun son yapılanelektrik ve doğalgaz zamların nedeniylesistemlerini kömüre dönüştürdüğünüsöyleyen Gülle, “Tekstil sektöründeboyahaneler buhar kullanır. Sonzamlarla 250 – 300 milyar liraya buharüreten bir firma, kömürle aynı buharı100 milyar liraya mal ediyor. Fabrikalarınyarıdan fazlası enerji maliyetlerinidüşürmek için kömüre dönüyor. Kömüredönüşümü sağlayan kazancılarda6–7 ay sıra bekleniyor. Fakat devletinsanayiye yönelik belli bir enerji politikasıolmadığı için yarın ne olacağı bellideğil” dedi. Krizin Başbakan ve hükümettarafından hafif gösterildiğini söyleyenGülle, şu andan itibaren krizi en azhasarla atlatmanın yollarının aranmasıgerektiğini vurguladı.Büyük grupların batışınatanıklık ediyoruzFinansal krizin, küresel bir durgunluğabaşladığı bir süreçten geçiyoruz, çokbüyük grupların bile batışına tanıklıkediyoruz, diyen İsmail Gülle, “ortadaciddi bir güvensizlik sorunu var ve bunudüzeltebilecek olan hükümettir; ancak,devletin hala net bir kriz politikası yok.Devletin sanayiye yönelik belli bir enerjipolitikası olmadığı için yarın ne olacağıbelli değil,” şeklinde konuştu.Yeni bir finansman yapı kurulmalıTüm dünyada yaşanan krizin finansalsistemleri yeniden gözden geçirmekadına faydaları olduğunu belirten


ÖRME DÜNYASI 47Gülle, “DTÖ, Dünya Bankası ve IMF gibifinansal kuruluşların kendi yapılarınıgözden geçirmeleri gerekir” şeklindekonuştu. İsmail Gülle ayrıca, Türkiye’dede yüksek cari açıkla daha fazla ilerlemekaydedilemeyeceğinin anlaşıldığınısöyleyerek, “Bizim için temel mesele kurmeselesidir. YTL’nin gerçek yerini bulacağıönceden belliydi. Derhal ‘Kriz FinansmanıKurulu’ niteliğinde bir yapı kurulmalı vebu yapıda Maliye Bakanlığı, Hazine vetüm Türkiye bankaları ve BDDK tam bireşgüdüm içinde çalışmalı.” dedi.IMF ile bir an önce anlaşma sağlanmasıgerektiğini, kriz zamanlarında kaynakyaratan bir politika izlenmesi gerektiğinevurgu yapan Gülle, şunları kaydetti:"Yapılan son doğal gaz ve elektrikzammı böyle bir politikamızın olmadığınıgöstermektedir. '5 yıldır elektriğe zamyapmadık' diye övünen hükümet, 5 yıllıkzammı birden yapmıştır. Bunlar 5 yıl içindesindirilerek yapılsaydı daha kolay olurdu.Petrolün 150 dolara çıktığı dönemdeyapılmayan zammın 50 dolarlara indiğidönemde yapılması anlamlı değil. Devletinmasraflarını süratle azaltmak yerinemasrafı karşılamak için vergiler arttırılıyor.Bugün milyarlarca kar açıklayan bankalarınne kadar işçi çıkardığını gözlemliyoruz.Biz, tekstil ailesi olarak hala mücadeleediyorsak buna saygı duyulmalı."Zamlar Geri AlınmalıOrtada ciddi bir güvensizlik sorunu varve bunu düzeltebilecek olan hükümettir.Ancak, devletin hala net bir kriz politikasıyok” diye konuşan Gülle, devlettentaleplerini şöyle sıraladı;• Doğalgaz ve elektrik zamları geri alınsın.• Tüm sosyal sigorta maliyetlerinde 2009’amahsus olarak yüzde 25’lik bir indirimyapılsın.• Teşvik kapsamına giren illere 2 seneiçinde gitme taahhüdü veren firmalarteşvik kapsamındaki illerin olanaklarındanyararlandırılsın.• Acil bir şekilde teşvik kapsamındakiillerde insan kaynakları problemini çözeceksektörel eğitim seferberliği başlatılsın vebeyaz yakalıların da bu bölgelere gelmesiteşvik edilsin.• Tekstil yatırımlarını bölgeye gelmesiniteşvik edecek ve taşınma lojistiğinifonlayacak uzun vadeli ve 0 faizli kredipaketi oluşturulsun.• Durgunluğa karşı pazarlama aktivitemiziartırmak amacıyla yurtdışına yönelikpazarlama faaliyetlerinde 2009’a mahsusolarak destek arttırılsın”İhracat Düşüyorİsmail Gülle, kriz ortamında tekstilsektörünün istihdamdaki öneminindaha da arttığını söyledi. Güvensizlikortamı nedeniyle bankaların kredilerigeri çağırdığını ve yeni taleplerikarşılamadığını söyleyen Gülle, “ Adetaher gün yumurtlayan tavuğu kesiyorlar”dedi. Sektörün ihracat performansınada değinen Gülle, olumsuzluklarınzincirleme olarak birbirini etkilediğinisöyledi. Gülle, “Senelerdir ihracattaartışları açıkladık, Ancak 19 Ekim tarihiitibariyle ihracattaki düşüşümüz yüzde22’leri buldu. Yıl sonu ihracat hedefimiz7.4 milyar dolardı ama ancak 7 milyardoları bulabileceğiz” dedi.Doğalgaza gelen zamlar, tekstilciyiyeni arayışlara itti. Maliyetleridüşürmek isteyen boyahane sahibibirçok tekstil devi, toz kömür yakanAkışkan Yataklı Buhar Kazanlarınıtesislerine kurmaya başladı.Gaziantep, İnegöl ve Çorlu' daSanko Holding, Kahramanmaraş' taKipaş, Dokuboy, Çorlu-Çerkezköy' deHas <strong>Örme</strong>, Özcanlar Tekstil, Tübaş,Bursa' da Yeşim Tekstil, Denizli'de Menderes Tekstil, İzmir' de BatıBasma, Ekoten, Aydın' da Söktaşbunlardan sadece bir kaçı. Dahabirçok büyük işletme bu teknolojiyikullanmak için kolları sıvadı. Birçoğuda sıra bekliyor.


48 ÖRME DÜNYASIRöportajÖRSAD Başkanı Fikri Kurt:“Krize takılmayalım, işimizi iyiyapmaya özen gösterelim”Artan maliyetler vedaralan piyasa koşullarınedeniyle çok sayıda örmecikapılarına kilit vurdu. Küçükişletmelerden çok, büyükölçekli firmaların krizdenolumsuz etkilenmesisektörde kaygı ile izleniyor.Dünyayı etkileyen krizin örmesektörü üzerindeki olumsuzetkilerini değerlendiren <strong>Örme</strong><strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> Başkanı (ÖRSAD)Fikri Kurt, konfeksiyon sektörününana girdisi olan örme kumaşı tedarikeden yuvarlak örme sanayinin son20 yılın en kötü dönemini yaşadığınısöyledi. Zor bir dönemden geçildiğini,önlemler alınmaması halinde Türkörme sektöründe yüzde 50’lere varanoranlarda küçülme yaşanabileceğiuyarısında bulunan Fikri Kurt, Hükümetinbir an önce harekete geçip, tekstilciyirahatlatacak somut tedbirler almasıgerektiğini söyledi.Krize fazla takılıp karamsarlığakapılmanın bir faydasının olmayacağını,bunun yerine herkesin işine daha fazlaodaklanması gerektiğini belirten ÖRSADBaşkanı, “Krizle kafamızı yoracakyerde işimizi en iyi şekilde yapmayaözen gösterelim. Müşteri ile çalışırkendikkatli olalım, gelişi güzel herkese malyapmayalım” dedi.<strong>Örme</strong>cilik 80’lerde başladı, 90’lardazirve yaptı<strong>Örme</strong> sektörünün 35 yıllık bir mazisiolduğunu hatırlatan ÖRSAD Başkanı,sektörün 80’lerde ihracatın başlamasıylabirlikte gelişmeye başladığını, en


ÖRME DÜNYASI 49önemli yatırımların ise 90’lı yılların ilkyarısında olduğunu söyledi. ÖRSADBaşkanı Fikri Kurt, Avrupa’nın tekstildençıkmaya başlamasıyla birlikte, atılkalan makinelerin büyük kısmının budönemde ülkemize getirildiğini, başkaalternatiflerin olmaması nedeniyle debeyzik kumaşlarda yüklü siparişlerinTürkiye’ye verildiğini ifade etti.Fikri Kurt, sektörün bugünkü durumagelmesini sağlayan süreci şu cümlelerleanlattı: “Avrupalı T-shirt ve benzeriürünlerin üretimini yapmaktan vazgeçtiğiiçin bu ürünlerin üretimini Türkiye’dekikonfeksiyon sektörüne yönlendiriyordu.Tabi böyle olunca, konfeksiyon sektörübüyük bir gelişme gösterdi. Konfeksiyongelişince tabiatıyla da bu sektöre kumaştedarik eden örme sektörü olumluetkilendi ve bunun üzerine, sektörümüzgelen yüklü siparişleri karşılamakiçin makine yatırımlarına hız verdi.Herkes makine almak için sıraya girdio günlerde. Kimse makinelerin fiyatınabakmazdı, çünkü makine parasını çokkolay çıkarırdı. Öküzünü, tarlasının,bağını bahçesini satan bu işe girdi.Keza, ustalık seviyesine gelenler, birkaçmakine alarak örme işine başladı. Birkısmı başarılı oldu, parkurunu büyüttü,ihracata yöneldi. Kimi de 3–5 makineyle,büyük firmaların gönderdiği fasonişlerini yapmaya başladı. Kalitesiylekendini ispatlamış Avrupa menşeli örmemakinelerine en fazla yatırım yapanülke olan Türkiye’ye tahminlerimizegöre, bugüne kadar 30–35 bin makinegirişi oldu. Başlangıçta mekanik ve yarıelektronik makinelerle örme kumaşimalatı yapan sektörümüz, 1990’larınbaşından itibaren teknolojidekigelişmeyle birlikte daha kaliteli üretimyapan, kapasitesi yüksek elektronikmakinelere yöneldi”2004 sonrası işler azalmaya başladıİşlerin en parlak dönemlerinde 2500–3000 civarında firmaya ulaşan örme kumaşsektöründe, azalan karlar ve rekabetingiderek artmasıyla birlikte birçok örmecininbu alandan çekilmeye başladığını belirtenKurt, özellikle 2005’den sonra işlerde ciddibir azalma olduğunu söyledi. Kurt, özellikleÇin, Kore, Hindistan ve Pakistan, Bangladeşgibi ülkelerin ucuz iş gücü ve hammaddeavantajlarını kullanmak isteyen Avrupalı veAmerikalı alıcıların siparişlerini bu ülkelerekaydırmaya başladığını söyledi.Bugün örme sektöründe 1000–1500civarında firmanın, üretici ve kumaşsatıcısı olarak faaliyetlerini sürdürdüğünüdile getiren Kurt, bu firmaların büyükbir kısmının İstanbul’da olduğunusöyledi. İstanbul, örmenin merkeziolmayı sürdürmekle birlikte, Bursa,Çorlu, Malatya, K. Maraş ve G. Antep gibişehirlerde de üretim yapan çok sayıdaörmeci bulunuyor. <strong>Örme</strong> sektörü ağırlıklıolarak küçük ve orta ölçekli firmalardanoluşuyor. Büyük ölçekli firmaların sayısıaz olmakla birlikte kapasiteleriyle, örmesektöründe önemli bir paya sahipler.50 ve üzerinde makinesi olan firmalarınbir kısmı ihracatçı örmeci, bir kısmı daentegre tesis olarak faaliyet gösteriyor.İplik tesisleri ile boyahanecilerin deörmeciliğe başlamasıyla bir taraftanrekabet arttı, bir taraftan da, ihracatayönelim hız kazanmaya başladı.2007 toparlanma yılı oldu ama...Makine yatırımlarında, 2003’tenitibaren özellikle Çin’in DTÖ’ye katılması,gümrük vergilerinin kalkmasıyla birliktebir miktar gerileme olmuş, bu gerileme2007’ye kadar devam etti. 2007’de örmesektörü için bir toparlanma yılı olduğunubelirten ÖRSAD Başkanı, bu tarihteaçık en kumaşa ciddi bir talep olmuşbu nedenle de çok sayıda açık en örmekumaş makinesi ithal edildiğini söyledi.Kurt şunları söyledi: “2007, örme sektörüaçısından parlak bir yıl olmuştur. Açıken kumaşlara olan aşırı taleple birlikte1800’ün üzerinde makine alımı yapılmış,örme sektörü, uzun bir süre gidensıkıntıdan sonra rahat bir nefes almıştır.Sektör toparlanmaya başlayınca, herkesteşviklerden istifade ederek, leasingyoluyla açık en makinelere aşırı talepgösterdi”2007’nin sektörün en fazla yatırımyaptığı dönemlerden biri olduğunu ancak2008’in başından itibaren ise yatırımlarınbıçakla kesilir gibi kesildiğini belirten Fikri


50 ÖRME DÜNYASIRöportajYuvarlak örmede bugün20-25 bin adet makine varancak bunlar iş olmadığıiçin yarıdan fazlası atıldurumda. Her biri 50 bin 100bin dolar olan bu makinelerçalışmadıkları için bir demiryığınından başka bir şeydeğil. Bu ülke ekonomisi için,istihdam için büyük bir kayıp.Buna çare bulunması lazımdiye düşünüyorum.Kurt, bu düşüşte, dünyayı etkilemeyebaşlayan finansal krizin büyük etkisiolduğunu ifade etti.ABD’deki finansal krizin giderekekonomik krize dönüşmesi ve tümdünyayı etkilemesiyle dünyada çok ciddibir talep azalması olduğunu belirtenKurt, konfeksiyonda ana pazarımızolan Avrupa’dan gelen siparişlerdeciddi azalmaların olduğunu bu nedenlede ciddi bir durgunlukla karşı karşıyakalındığını söyledi. ÖRSAD Başkanı şöyledevam etti: “Bankalar kredi vermektençekinir hale geldi, nakit para akışıçok yavaşladı, vadeler uzadı, çeklergeri dönmeye, borçlar ödenmemeyebaşlandı. 4–5 aylık vadelerle siparişverildi, işçilerin maaşları nasıl ödenecek,elektrik, doğal gaz ve vergi borçları nasıldöndürülecek kimse sormadı. Zor vesıkıntılı bir sürece girdik. Kriz nedeniyle,örme sektöründe ciddi iş kayıplarıoluyor. İstanbul’daki birçok örmeci, işyapamamaktan dolayı işçi çıkarmaya,kapısına kilit vurmaya başladı”Özellikle büyük ölçekli örmecilerin,yüksek giderleri nedeniyle tesislerinikapatmaya başladığına dikkat çekenÖRSAD Başkanı bu durumun, fason işalan küçük örmecileri de ziyadesiyleolumsuz etkilediğini söyledi. “İşbulamayan örmeciler, ayakta kalabilmekiçin maliyetine satış yapmaya başladı. Buda mevcut krizin daha da derinleşmesineneden oldu. Artık yüksek karlardanbahsetmek hayal bugün; maliyetineya da çok az kar marjlarıyla çalışaraksıkıntının bitmesini ümit eden bir sektörvar” şeklinde konuşan Kurt, sıkıntınınsadece örmede değil, tekstilin tümalanlarında olduğunun altını çizdi.“<strong>Örme</strong> sektöründe yaşanan sıkıntılar,aslında tekstilin tüm alanlarında yaşanıyor.Konfeksiyoncu da iplikçi de, boyahanecide büyük bir krizin içinde” diyen Kurt,sektörün önündeki engellerin kalkmamasıhalinde örmede yüzde 50’lere varanküçülmelerin olacağını, bunun neticesindebinlerce kişinin işsiz kalacağındanendişe ettiğini söyledi. ÖRSAD Başkanı,hükümetten tekstile can suyu olacaktedbirler almasını bekledikleriniancak şu ana kadar somut hiç bir şeygöremediklerini aksine elektriğe, yakıta vedoğalgaza gelen zamlarla daha da sıkıntıyadüştüklerini belirterek alınan tedbirlerinyetersizliğini eleştirdi.Küresel sermaye krize girdiUlusal sermaye, küresel sermayeile iç içe geçtiği için bu krizden fazlaetkilenmekteyiz. Ulusal sermayemizigüçlendirmenin, ihracata üretime dayalı


ÖRME DÜNYASI 51ekonomik politikayı hayata geçirmemizinartık zamanı geldi. Küresel sermayeninülkemize hâkim olmasına karşı tedbirleralmamız gerekiyor. Bakın AlmanBaşbakanı Merkel diyor ki; “Ben başkaülkelerin ekonomik krizlerine yardımetmeye onların sorunlarını çözmekiçin para vermeye mecbur değilim.Ben kendi vatanımdan sorumluyum”İşte biz de bu şekilde bir tavır içindeolmalıyız. Öncelikle kendi vatanımızı,kendi vatandaşımızın haklarını çıkarlarınıkorumalıyız. Bu yönde politikalarüretmeliyiz.Vadeler çok uzadı, nakitdönüşü azaldıÜreticiyi sıkıntıya sokan konulardanbirinin de uzun vadeler olduğunusöyleyen ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt, içpazarda 4-5 aylık vadelerin olduğunu,bu koşullarda üreticinin işçi çalıştırması,elektriğini doğalgazını ödemesininmümkün olmadığını belirterek acilçareler üretilmesi gerektiğine vurguyaptı. Kurt, “İç piyasada uzun vadelerdesıkıntı yaşarken bu sefer Avrupalıalıcılar, 60, 90 ve hatta 120 günlükvadelerle siparişler verdiğini, bu şartlarınkabul edilmesi halinde çalışacaklarınıbelirtiyorlar. Ve yine şu anda, Li Fung’unödemeleri 4 aya 5 aya çıkaracağındansöz ediliyor. Bu şartlarla tekstildeüretici kalması mümkün değil. 5 aysonra dönecek bir paranın kime nefaydası olabilir. İşçi, elektrik, doğalgazve vergi borçları bekleyebilir mi? Öylebir noktaya geldik ki, ne kendi içimizdenakit akışı sağlayabiliyoruz ne de yeniistihdam yaratabiliyoruz. Üstüne üstlükAvrupalı alıcıları finanse eder konumageldik. Bu kadar lüksümüz mü var? Bunadayanacak kimsenin gücü yoktur” dedi.Kredi bulmak zorlaştı, üretici,bankaların kıskacındaÜreticiyi, ihracatçıyı bekleyen birdiğer tehlikenin de kredi bulmakolduğunu söyleyen Kurt, artıkbankaların kolay kredi vermediklerini,borçlarını da bir an önce geri almayaçalıştıklarını kaydetti. ÖRSAD Başkanı,“Bankalar, tekstilcinin yurtdışındangelen parası daha bankaya gelir gelmezel koyuyor. Bana göre, bankacılıksistemi doğru yönetilmiyor. Bankalar,üreticilerin üzerinde ciddi baskılaroluşturuyor. Kriz zamanlarında hemenilk işleri borçluların yakasına yapışıpparalarını almaya çalışmaktalar.Üretici, ihracatçı büyük bir baskıaltında kalmaktadır.” dedi.Şaibeli iflas ertelemeleri başladıSon üç dört aydır önemli hadiseleretanık olduklarını belirten Kurt, tekstildebazı firmaların krizden çıkamayacağınıanlayınca şaibeli yollarla iflasertelemesine gittiğini, bu firmalarınbu yola, kanunlardaki açıklardanfaydalandıklarını belirterek, “Bu nedemektir: Firma, satın aldığı mallarınborcunu erteletmek istiyor. Benimvarlıklarım bunlar, ben de bu şekildekurtulurum diyorlar” dedi.Yeni döneme hazırlıklı olalımKrizle birlikte gerek tekstil sektörünündolayısıyla örme sektörünün yeni birdöneme girdiğini belirten Başkan Kurt,örmecilerin artık geçmişteki alışkanlıklarınıdeğiştirmesi ve yeni döneme uygun üretimve pazarlama stratejileri gerçekleştirmesigerektiğine vurgu yaptı.Finansal gücü olmayanlarınhammadde bulmaları artık çok zor, diyenKurt geçmişte yaptığımız hataları birdaha yapmamız gerektiğini belirterekşöyle devam etti: “ İplikçiler artık peşinparayla iplik satmaya çalışıyor. Kezaiğne, platin, yağ; bunlar da para veher zaman el altında bulunması gerek.Bunların ihmal edilebilir tarafı yok.Vadelerin uzaması nedeniyle, nakitgücü olmayanlar fazla dayanamayacağıgörünüyor. Yeni dönemde, işini kaliteliyapan, iyi hizmet verenler yolunadevam edebilecekler. Eskiden yaptığımızhatalarımızı artık tekrarlamamalıyız.Bundan böyle komşumuz aldı diye biz demakine almamalıyız. Riskli yatırımlardanuzak durmalıyız. Ayrıca, müşteri seçerkendikkatli olmalıyız. Gelişi güzel herkesemal yapmamalıyız. Ödeme trafiğimizide bir iki aylık periyotlara sığdıralım veödemelerimizi düzgün yapalım”Ar-Ge’si, tasarımı olmayan, yenilikçiürünlere yönelmeyenlerin fazla şansıolmayacağının altını çizen Başkan,sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “İplikçiler, boyahaneler, örmeciler vekonfeksiyoncular hep birlikte aynı gemideolduğumuzu unutmadan, anlayış içindebirbirimize yardımcı olursak birlikte bugemiyi yüzdürmeye devam ederiz”


52 ÖRME DÜNYASITrendİplik ve Elastandason yeniliklerRadiciSpandex’den yüksekperformanslı spandexRadici Group, 6-8 Eylül günleri arasındaFransa’daki Interfilere fuarında, Nanofeel®isimli nano teknoloji temelli sentetikelyafını sergiledi. Firmanın fuar süresincesergilediği yeniliklerden bir diğer yeniliğiise Radilon Startouch. Bu iki üründeyuvarlak örme, spor giyim ve iç giyimdekullanılıyor.Korteks, fonksiyoneliplikleriyle iddialıKORTEKS, son dönemde geliştirdiğiileri teknoloji polyester iplikleriyle iplikpazarında iddialı olduğunu ispatladı.Firma, kumaşta yüksek su emicilik veserinlik sağlayan cottonlike ipliği, UVdayanımlı iplikleri, eriyikten boyali micromussiplikleri, spor giyim, casual giyim,örme kumaşlarda kullanılan süper incemikro iplikler ve dikişsiz örme, eşarp vefularda kullanılmak için geliştirilen süperince mikro (50 Dtex’ten ince) polyesteriplikleriyle iplik pazarında iddialı."Soya Silk"; Soya Protein ElyafıÇinliler tarafından ve insan eliyleyapılmış ilk tekstil lifi olarak Soya Silk,tekstil endüstrisindeki birçok uzmantarafından 20. yüzyılın en önemlibuluşlarından biri olarak nitelendiriliyor."Soya Silk" ipliği, hem örmede hem dedokumada rahatlıkla kullanılabilir. "SoyaSilk" ipliği ile harmanlanmış veya örülmüş(karışık) kumaşların kullanılması damümkün. Soya Silk Kumaşı, kaşmir ile aynıyumuşaklık, akıcılık ve parlaklığa sahip.Karsu’dan MICROMODAL AIRMicromodal Air, bilinenMicromodal®’dan lif olarak daha incedir.Bu özelliğiyle Micromodal® Air ile çokdaha ince iplikler üretmek mümkünolmaktadır. Bu da daha dökümlü ve lüksürünlerin üretilmesi anlamına gelmektedir.Özellikle bayan iç çamaşırlarındakullanıldığında daha üstün bir giyimkonforu sunmaktadır. Micromodal®Airde Modal® ve Micromodal® gibi kayınağacından çevre dostu bir teknolojiyleüretilmektedir.Karsu ayrıca, 2008 yılından itibarenaleve itici (Flame Resistant) kumaşlardakullanılan lenzing FR ve karışımlarındaniplik üretimi de yapıyor. Lenzing FR,kullanım alanı olarak yangına müdahalegiysilerinde, askeri giysilerde ve endüstriyeluygulamalarda tercih edilmektedir.Aquafil’in yeni PP elyafı; Dryarnİtalyan sentetik elyaf üreticisi Aquafil,yeni bir PP elyafını geliştirdiğini duyurdu.İtalyan spor giyim devi SLAM’ın İtalyanyelkenli takımının giysilerinde ilk defakullandığı bu yeni polipropilen iplikler,konfor ve performans özelliğiyle dikkatçekiyor.Invista’nın hedefi süeter pazarıİnvista ilk defa, süter pazarına yönelikbir elyaf geliştirdi. Pitti Filati fuaırndagörücüye çıkan yeni marka, new Xtra LifeLycra Spring/Summer 2009 koleksiyon’unbir parçası olarak sergilenecek yenimarka, süeterlerin hem daha uzun süreyeni görünmesini hem de görünümve yumuşaklığını uzun süre muhafazaetmesini sağlıyor.Schoeller’den ısıyı kontrol edenClimayarn ipliklerAlman fonksiyonel iplik üreticisi Schoeller,yenilikçi, yüksek performanslı Polycolon(polipropilen) elyafları n geleneksel elyaflarınbaşında gelen doğal yünle karıştırılarak eldeedilen yeni ürünü Climayarn, vücut ısısınıkoruyan, nemi kontrol eden, soğuktan vücudukoruyor. Bu üstün özellikli ipliklerden üretilenkumaşlar, özellikle kış sporlarında kullanılıyor.Active Body ise firmanın bir diğer yenilikçifonksiyonel ipliklerinden biri. Bu iplik, iç giyim,seamless gibi ürünlerde tercih ediliyor.Advansa’dan Thermo Cool ipliklerDünyanın önde gelen sentetik ve polyesterelyaf üreticilerinden Advansa, performansspor giyim için yeni bir ısı düzenleyici elyafgeliştirdi. Thermo Cool adı verilen yeni elyafınözellikle dış giyim ve ayakkabı ürünlerindekullanılması bekleniyor. Advansa’nın spogiyim pazarı Pazar müdürü Gerard Illeras,özel hibrid elyaf karışımının terlemeyidüzenlediğini ve sağladığı ıs dengesiyle vücutsıcaklığını serin tuttuğunu belirterek, yeninesil elyafın benzerlerine göre yüzde 48daha kolay nemi emdiğini açıkladı. thermocool elyafın çevresi versiyonu da yine firmatarafından satışa sunuldu.


54 ÖRME DÜNYASIToplantıOsmanbeyli tekstilciler,krizi konuştuOsmanbey Tekstilci İşadamları <strong>Derneği</strong> ve İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılarıBirliği’nin ortaklaşa düzenlediği “Sektörümüzün Geleceği İçin Şimdi Söz Sizin” başlıklı toplantı,1 Aralık Pazartesi günü Swiss Otel’de yapıldı. Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinden çok sayıdafirmanın üst düzey yetkililerinin katıldığı toplantının ana gündemi, kriz ve etkileri oldu.bankalara, bankaların da işadamlarınadestek olması gerektiğini belirterekOsmanbey’in her zaman olduğu gibi kendidinamiklerini kendisinin oluşturduğunuifade etti. Kriz nedeniyle daralan piyasaortamında çıkış yolu olabilecek çareleraradıklarını söyleyen Çetinkaya, OTİADolarak Osmanbey’in tanıtımına yönelikgörsel ve yazılı basında reklam ve tanıtımprojesi ağırlık vereceklerini açıkladı.ortadan kaldırmadan ekonominin normalhale gelmesinin çok zor olduğunudüşünüyorum''Toplantının açılış konuşmasını yapanOsmanbey Tekstilci İşadamları<strong>Derneği</strong> (OTİAD) Başkanı SerhatÇetinkaya, hazır giyimin talep daralmasınedeniyle sıkıntı içinde olduğunu belirterekbankalarla çek yüzünden gerginlikyaşadığını söyledi. Anadolu'daki tüccarlarınbankadan kolay çek alamamasının sistemitıkadığını belirten Çetinkaya, sıkıntılaraşılamazsa yeni sezona ürün çıkartmaktazorlanabileceklerini söyledi. OTİAD BaşkanıSerhat Çetinkaya ayrıca, hükümetinTürkiye'de ve dünyada talepgerileyince üretimin durduğuna değinenÇetinkaya, üretimin azalmasıylaişletmeler masraflarını karşılayamayacakduruma geldiğini, bu masrafların enönemlisinin de vergi ve SSK primlerininağırlığı olduğuna dikkat çekti. Çetinkayaşöyle devam etti: “Ekonominindurgunluğa girdiği bu dönemde hükümetvergilerden ve SSK primlerindenvazgeçmiyor. Şirketler kapandığındahükümet vergiyi nasıl toplayacak?İşsizlik artacak. Yetersiz teşhis vetedavi biçimlerinin bedeli çok ağırolur. Üretim ve tüketimdeki daralmayıToplantıda konuşan İHKİB BaşkanıHikmet Tanrıverdi ise, ekonomiyönetiminden, finans sektörününrahatlatılmasını ve üretici sektörlerinkredi sorunlarının ortadan kaldırılmasınıbeklediklerini dile getirdi. Tanrıverdi şunlarısöyledi: “Bunlar elbette yaşanacaktı.İnanıyorum ki özellikle bu sektör çok ciddi


ÖRME DÜNYASI 55bir çıkış yapacak. Burada sıkıntımız ayaktakalacak firma sayısı. Bizim için önemliolan tüm firmalarımızın ayakta kalması.Tüm firmalarımız ayakta kalırsa bu sektörömrünü belki daha uzun zamana yayacak.2009 mart ayından itibaren sektörüntoparlanma sürecine girmesini bekliyoruz.Özellikle Osmanbey’deki kendi markasını,kendi modelini oluşturan firmalar için buönümüzdeki dönemin çok ciddi avantajlargetireceğini düşünüyorum”Toplantının açılış konuşmalarınınardından yemeğe geçildi. Ardından,Referans Gazetesi yazarı Şevket Sürek’inmoderatörlüğünde, bir akademisyen vebir ekonomi yazarının krizle ilgili görüşlerisunum şeklinde katılımcılara anlatıldı.Konuşmacılardan ekonomi uzmanı veHedef Dergisi yazarı Erdinç Yaşar, krizinçözümünün, Malezya’nın geçmişte yaşadığımali krize karşı aldığı önlemlerde olduğunuvurgu yaparak, sokaktaki insanların,işadamlarının kafasında dolar kurununne olacağı belirsizliğini çözdüğünüztakdirde işlerin yoluna gireceğini iddiaetti. Dolar kurundaki belirsizliğin herkesikaygılandırdığını bu nedenle de üretimve satış yapmaktan kaçındığını belirtenYaşar, bu belirsizliğin Hükümetin kurubir yıl süreyle sabitlenmesinin sorununçözümüne yardımcı olacağını söyledi.Diğer konuşmacı Vatan Gazetesi yazarı AliAğaoğlu ise, krizin nasıl çıktığını, gelişimi veTürkiye üzerine etkilerini sunum şeklindeanlattı. Toplantı’nın sonunda soru cevapbölümüne geçildi. Moderatör Şevket Sürek,yemeğe katılanlara, iki akademisyenesoruları varsa yöneltmelerini istedi. Bazıkatılımcılar, krizle ilgili tecrübelerinive yaşadıkları sıkıntıları soru ve yorumşeklinde aktardılar.Toplantıda, ÖRSAD Başkanı Fikri Kurtda, kürsüye çıkarak ülkemizde yaşanansıkıntılar üzerine görüşlerini aktardı.ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt, krize çokfazla takılıp, işlerimizin aksatmamamızgerektiğini, her zamankinden dahafazla işimize yoğunlaşmamız gerektiğinibelirterek kayıt dışılığın ülke ekonomisiüzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.ÖRSAD Başkanı, bir tarafta işinidüzgün yapan, vergisini ödeyen, işçisinisigortalayan firmaların olduğunu, birtarafta da bunların hiçbirini yapmayan vesektöre ve ülkeye zarar veren firmalarınolduğunu belirterek, Hükümet yetkililerininher iki tarafı birbirinden ayırması ve işinidüzgün yapan firmaları teşvik edecekşekilde desteklemesi gerektiğini söyledi.Kurt, bu yapılmadığı takdirde ülkemizde hiçbir şeyin düzelmeyeceğini belirtti.


56 ÖRME DÜNYASIRöportajHüda TekstilHüseyin Dağ:“40 yıldır ilk kezgece makineleriçalıştırmıyorum”1968 yılından beri örmecilik yapan vebu işe gönül vermiş ender kişilerdenbiri olan Hüseyin Dağ ile örmesektörüne giriş serüvenini ve sektörünbugün içinde bulunduğu sıkıntıları konuştuk.Haramidere Beysan sanayi sitesinde 16makineyle fantezi türü kumaşlar örenHüda Tekstil’in sahibi Hüseyin Dağ, tümzor koşullara rağmen, işini ilk günkü kadarseverek yapıyor. Krizin kendilerini olumsuzetkilediğini ifade eden Hüseyin Dağ, 40 yıldırörmecilik yaptığını ve ilk kez gece makineleriçalıştırmadan kapatıp gittiklerini söyledi.Röportajda birçok konuya değinen,örmeciliğe girişi ve kendi işini kurmayaneden olan gelişmeleri anlatan HüseyinDağ, örmeciliğin kan kaybetmesinde, büyükmali güçleri olan firmaların büyük makineparkurları kurmasının da payı olduğunusöyledi. iplikçi Sanko’nun bir kerede 200makine siparişi vererek örmeciliğe girmesiyleküçük ölçekli birçok örmecinin ekmeğiniellerinden aldığını ifade eden Dağ, çok hızlıbüyüyen örme sektörünün yapılan birçokhata nedeniyle bugün sıkıntılı durumadüştüğünü söyledi. Krizin giderek derinleştiğibu dönemde, mali gücü olan, parkurunda çoksayıda makinesi olanların hala iş alabildiğini,küçük firmaların ise iş bulmakta zorlandığınıbelirten Hüseyin Dağ’ın örmeciler arasındadayanışmanın vefakârlığın çok zayıf olduğuyönünde bir eleştirisi oldu. Geçmişte işyapan birbirlerine faydalı olan örmecilerindaha sonra birbirlerini unuttuğunu söyleyenHüseyin Dağ, bakın neler anlattı:Lebib Mısırlı’nin ısrarıyla örmeciliğetekrar döndümSuverenler’de uzun yıllar çalıştıktan sonrabu işi bırakma kararı aldım. Zeytinburnu’ndabir dükkân açıp ambalaj alanında çalışmayabaşladım. Amacım ambalaj malzemeleri satışıyapmaktı. Fakat bir gün Lebib Mısırlı’danbana gelip dediler ki; “Duyduk ki, senSuverenler’den ayrılmışsın. Gel biz sanaelimizde bulunan ve çalıştıramadığımız ikimakineyi verelim, bunları çalıştır bize kumaşör” Ben de Lebib Mısırlı’nın bu teklifie evetdedim ve kendileriyle ile anlaşıp ince fayninterlok ve ribana kumaş ören bu makinelerialıp Zeytinburnu’ndaki atölyemde kumaşimalatına başladım. “1979 yılında Dağ<strong>Örme</strong>’yi kurdum ve faaliyetlerimizi bu firmaüzerinden gerçekleştirmeye başladık” diyenDağ şöyle devam etti: “Sanko’nun yenikurulduğu dönemlerdi ve ben ipliği Sanko’danalıp Lebib Mısırlı’ya kumaş örmekteydim.Elimizde makineler bir süre sonra yetmemeyebaşladı. Bunun üzerine 5 tane daha ribanamakine almaya karar verdim. Gidip ikinci el 5adet makine aldım ama aldığımız makinelereski olduğu için bir süre sonra sorunçıkarmaya, hatalı kumaş yapmaya başladılar.Tüm teknik bilgime rağmen makinelerinfire vermesini önleyemeyince makineleriçalıştırmayı durdurdum ve yeni makinebulmak için arayışa girdimO günlerde duydum ki, Cemal Trikoortağından ayrılmış makinelerini satıyor.Hemen atlayıp Cemal Triko’ya gittim. 18 pusbir makine almaya niyetliydim. Cemal Bey’legörüştüm. 3 makinesi vardı. 2 tane sistemliFUKE, bir tane de Mayer idi. Ben bir makinealacağımı söyledim. Bana neyle ödeyeceksindedi, ben de elimde yüklü bir çek olduğunu,vadesi henüz gelmeyen bu çekin o makinenindeğerinin iki katı olduğunu, zamanı gelirbozdurduğunuzda kalan bakiyeyi gelir sizdenalırım dedim. Bunun üzerine Cemal bey,bu çek senin ne kadar dürüst, ne kadarçalışkan olduğunu gösteriyor. Gel ben sanabir abilik yapayım. Al bu üç makineyi de,kalan borucunu senet yaparız; çalışır yavaşyavaş ödersin. Hiç hesapta yokken bu teklifialınca, ikna olup borca girip makinelerinüçünü de aldım. Makineleri o akşam alıpZeytinburnu’ndaki atölyemize getiripçalıştırdık ve gönül rahatlığı ile hatasız kumaşimalatına devam ettik"İşler iyi gidince makine ithal etmeyekarar verdikİşler iyi gidince, büyümeye başladık.1992 yılında Tayvan’dan 3 tane 26 pus sıfırmakine ithal etmeye karar verdik bu sefer.Bu yatırıma karar verince yerimizin bizeyetmeyeceğini gördük ve bunun üzerineEsenler Üçyüzlü’de 1000 metrekare biryer tuttuk ve makineleri buraya taşıdık.Yeni makinelerimiz geldikten sonra, buyeni yerimizde kendimize göre bir sistem


ÖRME DÜNYASI 57kurduk. Dört dörtlük bir imalathanemeydana getirmiştik. Daha sonra 1995yılında Hüda Tekstil –Hüseyin Dağ isimlişahış firmasını kurdum. Daha sonra HüdaTekstil’i şirketleştirdik limitede dönüştürdük,Dağ <strong>Örme</strong>’yi ise ticaret firması olarak birsüre tuttuktan sonra kaptım. <strong>Örme</strong> imalatınıo günden sonra Hüda Tekstil üzerindengerçekleştirdik. 2000 yılında Üçyüzlü’denBağcılar’a taşınma kararı aldık. Bağcılarageldiğimizde 10 fayn grubu, tüp, ribanave interlok grubumuz vardı. Toplam 16makinemiz vardı. 5 yıl burada kaldıktansonra, 2005 yılında ise Bağcılar’danHaramidere’ye taşınmaya karar verdik.Taşınırken üç makineyi hurda fiyatına sattım.Açık enler ilk çıktığında alanlar karlı çıktıAçık en ilk çıktığında fasonu 1300-1500lira idi. İlk çıktığında alanlar karlı çıktı. Fakato günlerde ben açık ene uzak durdum çünkübenim işim 10 fayn idi, fantezi idi, bu alandakalmayı tercih etmiştim. Fakat burayageldiğimde, çevreden niye açık enlerinyok diyenler oldu. Bir ara niyetlendim.Pilotelli iki açık en almak için Benteks ilesözleşme aşamasına geldim ama sonra birdostumun geç kaldığımı bu saatten sonrabu işe girmemin iyi olmayacağı yönündekitelkinleri sonucu vazgeçtim almaktan.Aradan bir süre geçtikten sonra 2007’deaçık en furyası başlayınca yine açık enalmam yönünde baskılar oldu. Bu baskılarüzerine ben de iki tane Uzak Doğu makinesisiparişi verdim. Makineler geldikten sonrane olduysa oldu, şansımız mı yoktu ne,o günden sonra açık en işi birden kesildi.Makineleri doğru dürüst çalıştıramadık bile.Açık enlerin geldiği günün ertesinde oğlumErkan’ı trafik kazasında kaybedince de, işteniyice uzaklaştım, birkaç ay işe gelemedim.Oğlumun ölümünden sonra, tekrar işiminbaşına geçtim ama o günden sonra dazaten açık enleri çalıştıracak bir iş çıkmadı.Makineler halen ilk günkü gibi duruyor. Parakazanmak nasip olmadı.Sanko, onlarca küçük firmanınişini elinden aldı<strong>Örme</strong> sektörü ülkemiz için çok önemli biryere sahip ama maalesef biz bindiğimiz dalıkestik. 85’li 95’li yıllarda tekstil sektörü enparlak yıllarını yaşadı. Yatırımların büyükbir kısmı bu tarihlerde yapıldı ve tekstilbüyümesi sayesinde bugünkü Kerestecilersitesi yani Merter kuruldu. O dönemlerde,iplik fabrikası ipliğini yapıyordu, parakazanıyordu, örmeci örmeciliğini yapıyordu,güzel para kazanıyordu. Boyahane,boyahanecilik yapıyordu güzel parakazanıyordu. Yine ihracatçı da ihracatıyapıyor güzel para kazanıyordu. Herkeskendi dalında çalışır, işini yapardı. Fakatsonra öyle bir şey oldu ki, iplik fabrikası daörmeye göz dikti, ihracatçısı da, boyahaneciside bu işe el attı. Bakın ben hayatımı bu işeverdim. Bugün 63 yaşındayım ve 40 yıldırbu işi yapıyorum. Fuarda bir iki makineiçin hesap kitap yaparken, ismini vermektemahsur yok, Sanko – örmeciler sayesindeSanko oldu- fuarda 200 tane birden makinesiparişi verdiğini duydum, şok olmuştum.Sanko’yu Sanko yapan biz olduk, ama birbaktık bizim işimize de girmiş. Bu kadarmakineyi bir kerede sipariş ederek, onlarcaküçük firmanın işini elinden aldı. Bizimsırtından para kazandı, sonra bizim işimizielimizden aldı. İplikçisi örme makinesi aldıörmeciliğe girdi, boyahanesi makine aldı buişe girdi, ihracatçısı makine aldı bu işe girdi.Bunlar olunca, biz örmeciler kan kaybetmeyebaşladık.<strong>Örme</strong>ciler arasında dostluk çok zayıfMaalesef biz örmeciler arasında dostlukçok zayıf. İşimiz düştüğünde birbirimiziarıyoruz, birbirimizle çalışıyorsak birbirimizseveriz; iş yoksa dostluk ta olmuyor. Birgün çıkıp birbirimizi aramıyoruz, abi nasılsın,ne yapıyorsun, demiyoruz. Başka bir şeydaha, piyasada birbirimizle yeterincepaslaşamıyoruz. Birbirimizin müşterilerinikapmaya çalışıyoruz, fason fiyatlarınındip yapmasına da biz sebep oluyoruz.Fason fiyatları diyelim 75 kuruş olmasıgerekiyorken biri çıkıp bunu 35 kuruşayapıyor, ne oluyor piyasada fason fiyatı35 kuruşa düşüyor. Kimse kazanamıyorböylece. Yağın, iğnenin, platinin, işçiliğinpahalı olduğu bir dönemde fason fiyatlarınınbu kadar düşük seviyede kalması çok yazık.Bu yıl ilk defa gece işimikapatıp gidiyorumBunca zamandır bu işi yapıyor. Bu yılilk defa gece işimi kapatıp gidiyorum. 40yıldır ilk defa böyle bir durumla karşılaştım.Bundan öncede krizler olmuştu. Ama krizülkemizdeydi. Dışarıda bir şey yoktu. İhracatyapılıyordu, işler çok iyi idi ama bugünöyle değil. Kriz dünyanın her tarafında, bunedenle de talep azalması var, kimse işyapamıyor. Gördüğüm kadarıyla bugünler iyigünlerimiz. Daha kötü günleri de görebiliriz.Türkiye’de tekstil bitmezBana göre, tekstil ülkemizde bitmez, ha neolur, işini iyi yapan, daha profesyonel çalışan,entegre çalışan, malını direkt kumaş olaraksatanlar bu işe devam eder. Etmeyenlerkapanır gider. Krizde büyük örmecilerinbatmasıyla karşılaşıyoruz, bu acı bir durum.Her bir büyük firmanın batması bizleri deolumsuz etkiliyor. Büyük ağacın devrilmesiküçük ağacın devrilmesine benzemiyor. Birbüyük ağaç devrildiğinde etrafındaki birçokfidanı da kırıyor. Büyük şirketlerin bitmesidaha kötü sonuçlar doğuruyor.


58 ÖRME DÜNYASIHaberPamuk ipliği ithalatına çeşitlioranlarda ek mali yükümlülük getirildiAşağıda gümrük tarife pozisyonu(G.T.P.) belirtilen eşyanın ithalatartışının ve ithalatının gerçekleşmekoşullarının yerli üretimde neden olduğuciddi zarar ve ciddi zarar tehdidininortadan kaldırılabilmesini teminen, anılaneşyanın ithalatında korunma önlemi olarakek mali yükümlülük tahsil edilir. Ek maliyükümlülük, ithal edilen eşyadan aşağıdagösterilen oranlarda tahsil edilir.15/7/2008 tarihli ve 26937 sayılı ResmîGazete’de yayımlanan 23/6/2008 tarihlive 2008/13857 sayılı Kararnamenineki İthalatta Geçici Korunma ÖnlemiUygulanmasına İlişkin Karar çerçevesindeithalatında ek mali yükümlülüğünteminata bağlandığı eşyadan, buKarar uyarınca ek mali yükümlülüğetabi olanlara ilişkin teminat tutarınınbu Kararın 2 nci maddesi uyarıncahesaplanan ek mali yükümlülük kadarolan kısmı Hazineye irat kaydedilir,kalan kısım ve bu Karar uyarınca ekmali yükümlülüğe tabi olmayan eşyayailişkin teminata bağlanan tutar gümrükmevzuatının teminata bağlanan vergileringeri verilmesine ilişkin hükümleridahilinde ilgililere iade edilir.Gümrük tarife koduG.T.P.52.05(5205.12;5205.22;5205.32;5205.42 hariç)5205.125205.225205.325205.42Ek Mali Yükümlülük Oranları (%)15/7/2009–15/7/2008–14/7/200914/7/2010%20En yüksek 1,00 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,35 ABDDoları/Net Kg%15En yüksek 1,00 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,35 ABDDoları/Net Kg%19En yüksek 0,95 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,33 ABDDoları/Net Kg%14En yüksek 0,95 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,33 ABDDoları/Net Kg15/7/2010–14/7/2011%18En yüksek 0,90 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,31 ABDDoları/Net Kg%13En yüksek 0,90 ABDDoları/Net KgEn düşük 0,31 ABDDoları/Net KgGenel Müdürlüğü) düzenlenecek ithallisansı ile yapılır. İthal lisansı gümrükbeyannamesinin tescilinde ilgili gümrükidaresince aranır. Ek mali yükümlülüğüntahsil edildiği ithalatta ithal lisansı aranmaz.Tarife kontenjanının uygulanmasınailişkin usul ve esaslar, Dış TicaretMüsteşarlığınca 10/5/2004 tarihli ve2004/7333 sayılı Kararnamenin ekiİthalatta Kota ve Tarife Kontenjanıİdaresi Hakkında Karar kapsamındayayımlanacak tebliğlerle belirlenir.Tarife kontenjanıBu Kararın eki listede yer alan ülkelerve gümrük bölgeleri menşeli korunmaönlemine tabi eşyanın korunma önlemiuygulamasından muaf tutulması amacıylatarife kontenjanı açılmıştır. Tarifekontenjanı miktarı, ekte yer alan ülkeler vegümrük bölgeleri menşeli tarife kontenjanıkapsamı eşyanın tamamı için, bu Kararın2 nci maddesinde belirtilen her bir dönemiçin toplam 12.800.285 kilogramdır. Ancakilgili dönemde her bir ülke veya gümrükbölgesi menşeli eşya için tarife kontenjanı4.266.762 kilogramı geçemez.Tarife kontenjanı kapsamındaki ithalatancak Dış Ticaret Müsteşarlığınca (İthalatABD MINOR OUTLYINGADALARIERİTREEk mali yükümlülüğün tahsiliEk mali yükümlülük, gümrükidarelerince, ithalatta alınan gümrükvergileri ve diğer mali yükümlülüklerdenayrı olarak tahsil olunur ve genel bütçeyeirat kaydedilir.KUVEYTSAİNT.PİERRE VEMİKELONABD VİRJİN ADALARI ETİYOPYA KUZEY MARİANA ADA. SAMOAAFGANİSTAN FALKLAND ADALARI KÜBA SAO TOME AND PRINCIPEAMERİKA SAMOASI FAS LAOS SENEGALANGOLA FİJİ LESOTHO SEYŞELLERANGUİLLA FİLDİŞİ SAHİLİ LİBERYA SİERRA LEONEANTARTİKA FİLİPİNLER LİBYA SOLOMON ADALARIANTIGUA VE BARBUDA FRANSIZ POLİNEZYASI LÜBNAN SOMALİARJANTİN GABON MADAGASKAR SRİ LANKAARUBA GAMBİYA MAKAO ST.KITTS & NEVİSAZERBAYCAN GANA MALAVİ ST.LUCİA


60 ÖRME DÜNYASIToplantı2. Uluslararası Tekstil ve KonfeksiyonZirvesi Denizli’de yapıldıTürkiye’nin tekstil merkezlerinden biri olan Denizli, sektörün sorunlarının tartışıldığı önemlibir toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen tekstil ve konfeksiyon zirvesinde;markalaşma, katma değerli ürünlere yönelmenin başarının anahtarı olduğuna vurgu yapıldı.Bir taraftan Çin ve Uzakdoğu’nunhaksız rekabetiyle bir taraftanda global finans krizinin olumsuzetkisi altında olan Türk tekstil ve hazırgiyim sektörü, Denizli’de gerçekleşenzirvede sorunlarını ve bu sorunlarakarşı alınabilecek tedbirleri tartıştı.Başarının farklı olmaktan geçtiğini Madein Turkey etiketli tekstil ürünlerininkalitesini dünyaya duyurabilmek için artıkmarkalaşmanın gerektiğine vurgu yapılanzirvede, işadamlarının kendisine yeni biryol haritası çizmesinin kaçınılmaz olduğubelirtildi.Moda ve Türk markası oluşturularakuluslararası piyasada rekabet edilebileceğikesinleşirken, Türk tekstilindeki buyol ayrımının da Avrupalı tekstilmakineleri üreticileri için de yeni birtalep sağlayacağına dikkat çekildi. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası BaşkanıDr. Rainhardt Von Leoprechting, yatırımihtiyaçlarındaki değişikliğin sadece Türktekstilini değil, aynı zamanda bu tekstilmakinelerini üreten imalatçıları daetkilediğini belirterek “ Türk tekstil sanayininAlmanya açısından gerçekten önemli birpiyasa olduğunu söylememiz lazım. 2009yılında daha fazla makinenin Türkiye’yeihraç edilmesini bekliyoruz” dedi.Leoprechting: “Değişim sürecibaşlamıştır”Denizli’nin tekstilin başkenti olduğunu,bu sektörün Türkiye’nin en çok büyüyensektörlerinin başında geldiğini ifadeeden Leoprechting, değişim sürecininbaşladığını belirterek şunları söyledi:“2005 yılında Türkiye’den Almanya’ya330 milyon dolarlık tekstil ihracatıgerçekleştirildi. Bu rakam 2007’deyüzde 5’lik bir artışla 412 milyon dolaraulaştı. Gelişen sanayiler karşısında busektörün kendini yeniden konumlamasıgerekmektedir. Tekstil ve konfeksiyonsektöründe bir değişime gidilmesi,sonuçta kaliteli ürünlerin, talebin olduğubatı tarafına kaydırılması ve üretimdeğişikliklerinin olması gerekmektedir.Kendi deneyimlerimizden de bildiğimizgibi Türk sanayi şirketleri hali hazırda budeğişim sürecini başlatmışlardır.”Müjdat Keçeciler: “ Kendiniyenileyenler ayakta kalır”Denizli Sanayi Odası Başkanı MüjdatKeçeciler, tekstil sektöründe kendiniyenilemeyen ve kurumsallaşmayanfirmaların sektörden yok olacağını söyledi.Zirve’den sonra Colossae Otel’de basınmensuplarıyla bir araya gelen BaşkanMüjdat Keçeciler Polanya örneğiniverdi. Keçeciler, Polonya’nın Lodzşehrinde 1990’lı yıllarında 10 bin kişininçalıştığı tekstil fabrikalarının kapanmasıüzerine Lodz Belediye Başkanı JerzyKropiwnicki’nin üniversitelerle işbirliği ile


ÖRME DÜNYASI 63fazla olmasından dolayı bu firmalarbundan kaçınıyorlar. Konfeksiyoncudiyor ki; “kumaşta bir sorun çıkarsa bunukumaşçıya rahat rahat iade edebilirim.İğne platin, iplik abraj, çekmezlik gibisorunların hiç biriyle uğraşmak zorundakalmam” Böyle bir ortamda, dolayısıylakumaşçıların ağırlığı piyasada giderekartmaya başladı”Kalite kontrole önem veriyoruzGeçen ay yaklaşık 60 ton boyalı kumaşsattık. Sadece bir defa problem yaşadık;o da, boyahaneden kaynaklı kanat farkıidi. Örgüde hiçbir problem yaşamadık.Günlük, haftalık ve aylık bakımlarımızvar. Kalite kontrolcü, usta ve ben hersabah 8.30–9.00 arası toplantı yaparız.Kalite kontrolünden kim sorumluysa,tüm inisiyatif ondadır. Bir hata varsa,makineyi durdurur. İşimiz hata kabuletmiyor. Maliyetleri çok ağır olabiliyor.Bu sebeple, kalite kontrol çok dikkatettiğimiz bir husus. Müşteriler ile iletişimözel bir önem verdiklerini ifade edenŞahin, haftada bir müşterileri ziyaretettiğini söyledi.Piyasada belirsizlik varPiyasayı saran kriz endişesi nedeniyle birbelirsizlik yaşandığını belirten Şahin, aslıastarı olmayan dedikodularla firmalarınkaralandığına şahit olduklarını söyledi. Buortamın kimseye bir fayda getirmeyeceğinidile getiren Şahin, firma olarak dedikodularaitibar etmediklerini belirterek şöyle konuştu:“ Hangi firma zorda, hangi firma kapandıbu bizi ilgilendirmez. Biz her zaman kendidurumumuza bakarız. Şu aralar, bize gelentelefonların çoğu, dedikodular ve şu firmakapandı, bu firmaya haciz geldi üzerine. Biriarıyor diyor ki, şu firma atölyesini kapatmış,makinelerini çalıştırmıyor. Biri arıyor, 16makinesi olan şu firmanın iki makinesiçalışıyor, gerisi yatıyor. Bu tür dedikodularıher gün duyuyoruz. Ama bizim için kimin neolduğu, yaptığı değil. Nasıl işimizi düzgünyaparız, nasıl iyi hizmet verebiliriz bunabakarız”Fason iş isteyenler kapımızdaKriz nedeniyle piyasada işler azalınca,iş amacıyla çok gelenler olmaya başladı.Birçok küçük ölçekli örmeci fason işalabilmek için bize geliyor. Bunlar arasındaiyi olanı seçmek için inceleme yapıyoruz.Çok dikkatli davranmamız gerek çünkü,firmanın makinesi hatasız üretim yapıyormu, iğne platinleri yeni mi, makinesidüzenli yağlanıyor mu araştırırız. Bakın 40kuruşa fason yapıyor bu firmalar. Yarınbir sorun olduğunda zaten size çok düşükfiyata yaptım, ne yapabilirim diyecek.Bunları çok duyuyoruz. Bu sebeple, çokdikkatli olmaya özen gösteriyoruz<strong>Örme</strong>nin çok sorunları var<strong>Örme</strong> sektörünün sorunları yıllardırkonuşuluyor. Ama maalesef bir çözümgetiremiyoruz. Hep yüzeysel kalıyoryapılanlar. <strong>Örme</strong> işine bilinçsiz girenleroluyor. Bu çok önemli bir soruna banagöre. Firmanın gücü yok, bakıyorsunuzleasingle makine alıyor. İşler birdenkötüleşince bu firmanın öz sermayesiolmadığı için tepetaklak gidiyor. İşibırakamıyor bazıları, dünyanın borcuylabaş başa kalacak. Ne yapıyor bu sefer,günü kurtarmak için fason fiyatlarını çokdüşük tutmaya başlıyor.<strong>Örme</strong>de girdi maliyetlerinin artmasındanşikayet eden Şahin, röportajın sonunda,maliyetleri artıran zamlara dikkat çektive şunları söyledi: “Elektrik süreklizamlanıyor. İşçiye her 6 ayda bir zamyapman gerekiyor. Sigorta primleri var.Yemek, kira gibi birçok giderler var.Bu ortamda fiyatlarımızı ayarlamakistiyoruz ama müşteriye bunu anlatmayazorlanıyoruz. Beyzik kumaşlarda fazlakarımız yok. 10 fayn kalın kumaşlarda isekar marjı biraz daha iyi. Bu tür kumaşlarabu nedenle ağırlık veriyoruz. Bu şekildeişimizi başa baş, zarar etmeden götürmeyegayret ediyoruz”


64 ÖRME DÜNYASIToplantıMÜSİAD’ın düzenlediği forumdan:“Değişim ve Yenilik” mesajı çıktıKrizin özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe önemli hasarlara yol açmasını beklediklerinisöyleyen MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Başkanı Ömer Mete Sümer, oturup ağlaşmakyerine elbirliği yaparak fırtınayı atlatmanın yollarını aramak gerektiğini söyledi.MÜSİAD'ın 22 Kasım Cumartesigünü Bursa’da gerçekleştirdiğiTekstil ve Deri Forumu, tekstilsektörünün önde gelen temsilcilerini biraraya getirdi. UTİB Başkanı İbrahim Burkay,İHTİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İTHİBBaşkanı İsmail Gülle, TGSD Başkanı AhmetNakkaş, TOBB Deri ve Deri Ürünleri SanayiMeclis Başkanı Hakkı Hatraş gibi sektörünönde gelen isimlerinin konuşmacı olarakkatıldığı forumda, tekstil sektörünün artıkmarka, moda ve yenilikçilikle yeni bir yolagirmesinin önemine vurgu yapıldı.MÜSİAD Bursa Şubesi Başkan YardımcısıNaci Kabartay'ın açış konuşmasından sonrasöz alan MÜSİAD Başkanı Ömer CihadVardan, tekstil sektörünün Türkiye'ninöncü sektörlerinden birisi olduğunuhatırlatarak değişimin zorunluluğunadikkat çekti. Vardan, "Eski üretim vepazarlama kalıpları ile bugün iş yapmakartık neredeyse mucize. Gelişmelereparalel olarak sektörün durumu devamlıgözden geçirilmeli" dedi.Ömer Mete Sümer: "Ya yeni bir dünyaoluşturacağız ya da büyük markalarataşeronluk yapmayı sürdüreceğiz”MÜSİAD’ın hazırladığı ve forumdaaçıklanan rapor hakkında bilgiler verenKomite Başkanı Ömer Mete Sümer, Çin,Hindistan, Bangladeş gibi Uzakdoğuülkelerinin dünya tekstil ve hazır giyimpazarında söz sahibi olmaya başlamalarındanbu yana, Türkiye'de değişim-dönüşümihtiyacının acil bir durum haline geldiğinisöyledi. Tekstildeki gelişmelere öncülükedilemediğini, ihtiyaçların sürekliertelendiğini, mevcut üretim ve pazarlamateknikleri ile artık rekabet gücününkalmadığını iddia eden Sümer, "Bizim artıkezberlerimizi bozmamız ve rakiplerimizdenfarklı ve üstün olduğumuz alanlaraodaklanmamız gerekmektedir. Bunlarherkesin dilinden düşürmediği katmadeğeri yüksek moda ve marka ürünler, akıllıtekstiller, teknik tekstillerdir" dedi.Sektörün durumu ile pazarıngerçeklerinin örtüşmemesinin yeni biryol haritasına ihtiyaç olduğu anlamınageldiğine değinen Ömer Mete Sümer,sektörlerinin altyapısının sağlam, bilgi vetecrübe birikimi yüksek, kalifiye işgücününbir avantaj olduğunu ifade etti. Sümer, “Ohalde çıkış yolu nerede? Çıkış yolu, rekabetgücümüzü artırmak için sektörde değişimdönüşümstratejilerini uygulamakta” diyekonuştu.


ÖRME DÜNYASI 65Hükümetin ilk adımı atarak ilk defabir sektör için “Stratejik Eylem Planı”hazırlandığını anlatan Sümer, şunlarısöyledi: “Bu plan sihirli değnek mi? Elbettedeğil. Planın başarıya ulaşması için sadecedevlete değil ondan çok daha fazla olarakbiz sektördeki işletmelere ve sektörümüzüntemsilcileri olan sivil toplum kuruluşlarınaönemli görevler ve sorumluluklardüşmektedir. Çünkü fırtınalar ancak birlikteatlatılabilir. Öncelikle değişim ve dönüşümgerekliliğini, başka çıkar yol olmadığını kabuletmemiz gerekir. Her şey bize bağlıdır.Devlet bize buzağı da bağışlasa,en azından yularını takmak yine bizedüşecektir. Üretim, tasarım, pazarlama,markalaşma ve işbirliği stratejilerinigözden geçirmek ve bunları oluşturmakzorundayız.” Sümer, devletten bağış değil100 milyar dolarlık yatırıma sahip olan birsektöre rakiplerle fırsat eşitliği sağlamasınıbeklediklerini vurguladı. “Türkiye olarakbirbirimizi yemekten vazgeçip 'birliktenereye doğru yol almalıyız' sorusununcevabını bulmamız lazım” diyen Sümer,“Ya yeni bir dünya oluşturacağız vegeleceğimizi kurtaracağız ya da büyükmarkalara taşeronluk yapmaktankurtulmayan kıdemli fasoncular olarakyine çırak çıkan biz olacağız” yorumundabulundu.Bursa’daki tekstil zirvesinde Türkiyeİhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili veUludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİP)Başkanı İbrahim Burkay da forumdasektörün son durumuyla ilgili sunum yaptı.Çin'in 10 yıl içinde dünyanın tekstil, hazırgiyim ve moda üretim merkezi olacağınıngöründüğünü belirten Burkay, Türk tekstilve hazır giyim sektörünün maliyet liderliğiile rekabet etmekten vazgeçerek katmadeğeri yüksek ürünlere yönelmek gerektiğinikaydetti. Burkay, üretimi teşviklerleAnadolu'ya kaydırma stratejisinin uzunvadede önemli bir avantaj sağlamayacağınıngöründüğünü savundu.Burkay, şunları söyledi: “Türk tekstiliiçin rekabet avantajı bundan sonra nitelikliinsan gücü, sermaye, fiziksel kaynaklarınen verimli kullanımı ve asıl önemlisi deAR-GE, yenilikçilik ve markalaşma üzerinekurulmalıdır. Tedbir alınmadığı takdirde,bugün olduğu gibi yarın da toplamsektörün istihdamında ve firma sayısındaazalma kaçınılmaz görünmektedir.”Forumun ikinci bölümünde iseMarmara Üniversitesi Teknik EğitimFakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akalın,İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Birliği(İTHİB) Başkanı İsmail Gülle ile TürkiyeDenim Sanayici ve İş Adamları <strong>Derneği</strong>(DENİMDER) Başkanı Nedim Özbekgörüşlerini dile getirdi. Foruma Sanayi veTicaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç.Dr. Yavuz Cabbar da katıldı.


66 ÖRME DÜNYASIToplantıPamuğun geleceği, ABD TedarikZirvesinde tartışıldıTekstilin ana hammadesi pamuğun geleceği, Sourcing USA Summit’te masaya yatırıldı. cottoncouncil ve cotton Inc’in organize ettiği zirve, dünyap pamuk piyasasının VİP’lerini aynı çatıaltına buluşturdu.Zirve dünyadaki pamuk VIP’lerini birçatı altında buluşturdu. Türkiye’denönemli tekstil şirketleriyle birlikte Asyave Latin Amerika, Avrupa ve GüneyAsya’daki diğer ülkelerdeki fabrikalarınyöneticileri de bu önemli kişilerinarasındaydı. Zirve aynı zamanda Türkkatılımcılara tekstil piyasasındaki tedariksorunları konusunda yardım sunmasıaçısından da başarılı geçti.Toplantıya katılan Türk firmalardanİskur’un Yönetim Kurulu BaşkanıKadir Kurtul şunları söyledi: “Buharika bir zirve oldu ve büyük pamuktedarikçileriyle buluşma fırsatı sınarakpamuk tedarik zincirindeki ilişkileringüçlendirilmesine katkı sağladı. Çokbaşarılı bir organizasyondu ve Türktekstil firmaları için çok faydalı oldu.”Beşinci ABD Tedarik Zirvesi (SourcingUSA Summit), dünya pamukendüstrisinin 410 temsilcisini,küresel pamuk tedarik zincirinin yönünüyeniden belirleyen ve işbirliğiningenişlemesini teşvik eden, üç günlük birtoplantıda bir araya getirdi.Pamuk tedarik zincirindeki küreselliderleri açık bir fikir alışverişindebir araya getirmek üzere tasarlananzirve, Cotton Council International veCotton Inc. tarafından organize edildi.Konferans, Stratejik ve UluslararasıAraştırmalar Merkezi’nin (CSIS), 2025’edek uzun vadeli küresel trendlerkonusundaki stratejik düşünceye katkıdabulunmak için kullanılan “Yedi Devrim”adlı analitik araştırmasıyla yaptığıdeğerlendirme etrafında gelişti.“Pamuğun Devrimleri” başlıklı çalışma,küresel pamuğun üç kilit odak alanını-kaynaklar, teknoloji ve yönetim-, enerjive daha temiz sulamadan ABD pamuküretimi için biyo teknolojideki yenigelişmelere, nano teknolojinin tekstillerüzerindeki etkisine ve küresel tedariktekarar vermeye varan farklı konularaltında inceledi.Menderes Tekstil'den Turan Göksanise “Zirve döneminde aldığımız bilgiler,gerçekleşen ticari toplantılar ve sosyalbuluşmalar küresel pamuk topluluğuylabir ağ kurmak ve tekstil endüstrimizingeleceğine yarar sağlayan kolektifstratejik düşünmeye dahil olmak içineşsiz bir fırsat sağladı.” diye konuştu.2008 Tedarik Zirvesine katılanTürk şirketlerinden bazıları şunlar:Akın Tekstil, Abateks Tekstil, AlteksBoyakasar, Başyazıcıoğlu Textile,Bossa, Burteks Tekstil, Ensar Tekstil,Hey Tekstil, İskur Tekstil, İlhanlar İplik,Isparta Mensucat, Kipaş Textile Group,Koza Tekstil Yarn and Knitting Inc.,Matesa Tekstil, Menderes Textile, NazarTekstil, Pagmat, Şahtaş Tekstil, SankoTextiles Inc., Selçuk Grubu, TeymurTekstil ve Türkmen Grubu.


68 ÖRME DÜNYASIToplantıTÜRKİYE MODA VE HAZIR GİYİM FEDERASYONU‘‘Krizden tek başına çıkış yok’’Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kahraman Öztürk’ünev sahipliğini yaptığı toplantıya Federasyona üye olan dernek yetkilileri ve sektörün öndegelen isimleri katıldı.Moda ve Hazır Giyimkonularında faaliyet gösteren13 derneği bünyesindebarındıran Türkiye Moda ve Hazır GiyimFederasyonu, Federasyonu, Merter’dekigenel merkezinde 26 Kasım Çarşambagünü bir basın toplantısı düzenledi.Toplantıda, küresel ekonomik krizinTürk hazır giyim ve moda sektörüneetkilerine karşı alınabilecek önlemler veçözüm önerileri konuşuldu.Hazır giyim sektörünün ihracatgetirisiyle ülkeye gerçek anlamda dövizve katma değer kazandırıran sektörolduğunu dile getiren Federasyonbaşkanı Öztürk, halen ihracat yapanişletmelerin, ihracatlarını devamettirmeleri için gerekli desteğinverilmesinin hayati önem taşıdığınısöyledi. Öztürk şöyle konuştu: “Bugün1700 üyemizle yapılan bir zeminyoklaması anketinin sonuçlarınıpaylaşmak için buradayız. Hazır giyim,


ÖRME DÜNYASI 69triko, iç çamaşır, çorap, yan sanayi,tekstil aksesuarları alanlarında üretimyapan sanayici ve ihracatçılardan veayrıca Merter, Laleli, Ankara, Adana,Adıyaman bölgelerinde moda ve hazırgiyim alanlarında faaliyet gösterenüyelerimizden gelen sonuçları sizlerlepaylaşacağız. Hazır Giyim sektörüihracatının mevcut seviyesinin kesintiyeuğramadan sürdürülmesi, ülkenin geneldöviz ihtiyacının karşılanabilmesi için çokönemlidir.”Kredilerde görülen daralma ve kredimaliyetlerindeki artışa da değinenBaşkan Öztürk, “Bankaların hassasiyetinianlıyoruz, bu dönemde her işletmeninkendini garantiye alması ve riskleriniazaltmaya çalışması anlaşılabilecek birşey. Ama unutulmaması gereken bir şeyvarsa, “hepimiz aynı gemi içindeyiz”,kredi musluklarının daraltılmasınınzincirleme etkisi bankaları da sıkıntıyasokabilir. O halde bu dönemde kimsesadece kendisini kurtarma çabası içindeolmamalıdır.” dedi.Öztürk, siyasi otorite, kamu kurumlarıve ilgili kuruluşlara seslenerek, ülkegenelindeki kredi akışının sürdürülmesive kredi maliyetlerin aşağıya çekilmesiiçin gerekli düzenlemelerin yapılmasıkonusunda bir an önce harekete geçilmesiyönünde çağrıda bulundu.Eximbank kaynaklarının artırılmasıve bu kaynakların KOBİ’ler tarafındanöncelikli olarak kullandırılması içingerekli adımların atılmasını isteyenTürkiye Moda ve Hazır Giyim FederasyonuYönetim Kurulu Başkanı KahramanÖztürk: ’Doğal gaz ve elektrik zamları,maliyetleri zaten yüksek olan sanayiciyeyeni ve ek maliyetler getiriyor. Sanayicive ihracatçının enerji maliyetlerini azaltıcıönlemler alınmalıdır, enerji verimliliğiniartırıcı politikalara öncelik verilmeli, budoğrultuda KOSGEB ve ilgili kuruluşlarlaortak destekleyici projeler geliştirilmeli.Bizim için önemli olan işimizi ve üretimiartırmaktır. Bunun için Türkiye’deüretilen ürünlere ve Türkiye içindekiüretime destek verici politikalar izlenmesiönemlidir.’ diye konuştu.Şimdi Türkiye’de üretim zamanı !Türkiye Moda ve Hazır GiyimFederasyonu olarak krize karşı üyelerinedönük çalışmalarını hızlandırdıklarınıbelirten Başkan Öztürk konuşmasına‘Türk hazır giyim sektörü bu krizi fırsataçevirebilecek özelliklere sahiptir. Ancakbunun gerçekleşmesi için bazı önemlidüzenlemelerin yapılması şart. Budönemde hem iç pazarda hem de ihracatpazarlarımızda bir durgunluk yaşıyoruz.Bu daha çok özellikle Avrupa pazarındakimüşterilerimizin ellerinde stoklarınbirikmesinden dolayı siparişleriniazaltmalarından ileri geliyor. Ancak yenisezonla birlikte, 2009'un ilk çeyreğindenitibaren hazır giyim ve konfeksiyonihracatının artacağına inanıyoruz.Çünkü tüm dünyada perakende mağazazincirleri stoktan kaçacak ve daha düşüksiparişlere ve hızlı servise yönelecektir.Bu ise son 4 yıldır üretim sürecindeönemli değişimler yaşayan Türkiye HazırGiyim Sektörünü avantajlı kılmaktadır.’şeklinde devam etti.Bu dönemde kalite mal üretenTürkiye’nin, hızlı teslimat imkânlarıyla,stoktan uzak durmaya başlayan Avrupa’nıntedarikte ilk tercihi olma şansı yakaladığınıileri süren Öztürk: “Tasarım ve Üretimgücünün önemli bölümünü elinde tutanüyelerimiz için yeni ve farklı açılımları,bazı uluslararası firma ve banka kredileriile birlikte sunacağız. Bu avantajıkullanabilirsek, Türkiye'de istihdam yaratanönemli bir sektör olarak hazır giyim sektörütekrar bir çıkış yapabilecek ve ekonomikkriz içerisinde ülkeye bir fırsat yaratacaktır.Birlikte çalışmalıyız. Bizler bu ülkeninsanayicileri, işadamları olarak içindengeçtiğimiz sıkıntılı günlerin farkındayız.Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonuolarak hep birlikte çalışırsak, bu krizinüstesinden geleceğimize inanıyoruz. Bukrizde hazır giyim ve tekstilde ihracatınyüzde 30 büyümesi ve sektöre damgamızıvurmamız mümkündür.’ dedi.


70 ÖRME DÜNYASIAnalizTekstil ihracatında ilk sırayı iplik aldı2008 yılının ilk 9 ayında Türkiye’den,2007 yılının aynı dönemine kıyasla,%10,3 artışla 454,6 milyon dolarlıkelyaf, %7,8 artışla 952,8 milyon dolar iplik,%12,9 artışla 2 milyar dolarlık dokumakumaş ihraç etti.Lif ürün grubunda, değer bazındaen fazla sentetik-suni devamsız liflerinihracatı yapıldı. Bu ürünün ihracatı%1,1’lik artışla 289,6 milyon dolaraulaşmıştır. Dünyada en fazla kullanılandoğal lif olan pamuk lifinin ihracatı da%37,8 gibi çok yüksek bir artışla 141,2milyon dolar olmuştur.En fazla ihraç edilen iplikler, %5,9 artışla345,5 milyon dolara ulaşan ihracatıylasentetik suni filament iplikler oldu. Buiplikleri, %7,2 artışla 279,9 milyon dolarlıkihracatla sentetik-suni devamsız liflerdeniplikler izlemektedir. Pamuk ipliği en fazlaihraç edilen üçüncü iplik türü olup, ihracatdüzeyi %11,3 artışla 275,7 milyon dolarolarak kayda alınmıştır.İplik ihracatımızda İtalya öndeEn fazla iplik ihraç edilen ülkelersırasıyla İtalya, Almanya, RusyaFederasyonu, Belçika ve Portekiz olaraksıralanmaktadır. İtalya’ya gerçekleşeniplik ihracatı %3,8 artışla 123,7 milyondolara ulaşmıştır. Almanya’ya ihracat%3,9 gerilmeyle 60,7 milyon dolar,Rusya Federasyonu’na ihracat %31,5artışla 51,5 milyon dolar, Belçika’yaihracat %15,7 düşüşle 45,2 milyon dolarve Portekiz’e ihracat %1,5 artışla 43milyon dolar olarak kayda alınmıştır.En fazla iplik ihraç edilen ilk 20 ülkeiçerisinde Polonya, Yunanistan, İspanya,Fransa ve Romanya’ya yönelik ihracatlardada performans kaybı görülmüştür.En fazla iplik ihraç edilen ilk 20 ülkeiçerisinde en yüksek ihracat artış oranı%88,3 artışla Mısır’a yönelik ihracattakaydedilmiştir. Bu ülkeye yönelik iplik ihracatı2008 yılının ilk üç çeyreğinde 15,6 milyondolardan 29,3 milyon dolara çıkmıştır.Yüksek oranda artış görülen diğer ülkeler%73,3 artışla İrlanda ve %71,8 artışla İranolarak sıralanmaktadır.Romanya’ya iplik ihracatı azaldıİplik ihracatında oransal olarak enbüyük düşüş %17,8 ile Romanya’yayönelik ihracatta görülmüştür. Bu düşüşleRomanya’ya yönelik iplik ihracatı 25,4milyon dolardan 20,8 milyon dolaragerilemiştir.


ÖRME DÜNYASI 71<strong>Örme</strong> kumaşta ana pazarımız RusyaEn çok örme kumaş ihraç edilenilk iki ülke olan Rusya ve İtalya’yayönelik örme kumaş ihracatı,toplam örme kumaş ihracatının %40,6’sınıoluşturmaktadır.2008 yılı ilk üç çeyreğinde %19,3artışla 909,6 milyon dolar değerindeörme kumaş ihracatı gerçekleştirildi.En çok örme kumaş ihraç edilen ülkelerRusya Federasyonu, İtalya, Bulgaristan,Romanya ve Yunanistan olaraksıralanmaktadır. Rusya, hem dokumakumaş ihracatında hem de örme kumaşihracatında bir numaralı pazardır.Rusya Federasyonu’na yönelik örmekumaş ihracatı 2008 yılı Ocak – Eylüldöneminde, geçen yılın aynı döneminegöre %77,3 gibi yüksek bir orandaartarak 218 milyon dolara ulaşmıştır.İtalya’ya gerçekleşen ihracat %3,3artarak 151,3 milyon dolar olmuştur.2008 yılının ilk dokuz ayındaBulgaristan’a yönelik örme kumaşihracatı %46,1 artışla 78,7 milyon dolaraulaşmıştır. Romanya’ya yönelik ihracat%21,4 gerileyerek 59,7 milyon dolarolurken, Yunanistan’a yönelik ihracat%48,2 aratarak 44,8 milyon dolarolmuştur.En çok örme kumaş ihracat edilen 20ülke içinde yer alan Ukrayna’ya yönelikihracatın, 2008 yılının ilk dokuz ayında,geçen yılın aynı dönemine kıyasla%187,8 gibi çok yüksek bir orandaartarak 11 milyon dolardan 31,9 milyondolara çıkması dikkat çekici bir gelişmeolmuştur. Benzer şekilde Mısır’a yönelikihracat da %93,4 oranında artarak 5,9milyon dolardan 11,3 milyon dolaraçıkmıştır.Oransal bazda en yüksek düşüş%26 ile İngiltere’ye yapılan ihracattagörülmüştür. Bu ülkeye yönelik örmekumaş ihracatı 19 milyon’dan 14 milyondolara gerilemiştir.Birim: 1.000 $EN FAZLA ÖRME KUMAŞ İHRAÇ EDİLEN ÜLKELERÜLKELER2007OCAK - EYLÜL2008OCAK - EYLÜLDEĞİŞİM%RUSYA FEDERASYONU 122.922 217.958 77,3İTALYA 146.435 151.251 3,3BULGARİSTAN 53.906 78.733 46,1ROMANYA 75.944 59.666 - 21,4YUNANİSTAN 30.233 44.805 48,2SIRBİSTAN 32.043 39.770 24,1UKRAYNA 11.099 31.940 187,8FRANSA 32.984 24.549 - 25,6İSRAİL 25.901 22.008 - 15,0FAS 20.848 20.236 - 2,9CEZAYİR 17.034 16.752 - 1,7POLONYA 15.720 15.467 - 1,6İNGİLTERE 18.955 14.027 - 26,0ALMANYA 10.810 13.645 26,2LİTVANYA 14.034 11.694 - 16,7MISIR 5.867 11.346 93,4DANİMARKA 14.107 11.167 - 20,8BEYAZ RUSYA 8.890 10.819 21,7HOLLANDA 11.340 9.319 - 17,8İSPANYA 8.754 6.666 - 23,9İLK 20 ÜLKENİN TOPLAMİHRACATITÜRKİYE TOPLAM ÖRME KUMAŞİHRACATIİLK 20 ÜLKENİN TOPLAM ÖRMEKUMAŞ İHRACATINDAKİ PAYIKaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları / Konsolidasyon677.826 811.818 19,8762.195 909.632 19,388,9 89,2


72 ÖRME DÜNYASIAnaliz<strong>Örme</strong> konfeksiyon ihracatı %3.6 arttı<strong>Örme</strong> konfeksiyon mamulleriihracatı, 2008 yılının Ocak-Eylül döneminde, 2007’nin aynıdönemine kıyasla %3,6 oranında artarak6,4 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlaörme konfeksiyon mamullerinin payı%51’e çıkmış oldu.<strong>Örme</strong> konfeksiyon mamülleri ihracatı,2008 yılının Ocak-Eylül döneminde 2007yılının aynı dönemine kıyasla %3,6 oranındaartarak 6,2 milyar dolardan 6,4 milyardolara yükseldi. Aynı dönemde Türkiyegenelinde hazır giyim ve konfeksiyonihracatının %5,6 oranında arttığı dikkatealınırsa, örme konfeksiyon mamulleriihracatının sektörel ihracatın gerisinde birperformans gösterdiği görülüyor.En fazla örme konfeksiyon ihraç edilenülkeler sırasıyla Almanya, İngiltere,Fransa, Hollanda ve İtalya olaraksıralanmaktadır. İlk beş ülke içerisindesadece İngiltere’de %17’lik bir ihracatdüşüşü söz konusu. Bu düşüş ile 2008yılının ilk dokuz ayı içinde İngiltere’yeyapılan örme konfeksiyon ihracatı 907,7milyon dolara geriledi.<strong>Örme</strong> konfeksiyon ihracatında oransal olarak en fazla düşüş ABD pazarındaolmuştur. 2007 yılının ilk dokuz ayında bu ülkeye ihracat 216,1 milyon dolar iken;%45 düşüş ile 2008 yılının aynı döneminde değer olarak 118,8 milyon dolaragerilemiştir. ABD’ye dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatındaki düşüşün %28,7 vediğer hazır eşya ihracatındaki düşüşün %15,5 olduğu göz önündebulundurulduğunda, Türkiye’nin ABD’ye toplam hazır giyim ve konfeksiyonihracatında kaydedilen %29,3’lük düşüşte, ağırlıklı olarak örme konfeksiyonmamullerinin payının olduğu ifade edilebilir.Diğer yandan, Almanya’ya örmekonfeksiyon ihracatı %6 oranında artışla1,8 milyar dolara, Fransa’ya ihracat%13,2 artışla 505,5 milyon dolara,Hollanda’ya ihracat %1,2 oranında artışla419 milyon dolara ve İtalya’ya örmekonfeksiyon ihracatı %13,1 oranındaartışla 407,8 milyon dolara yükseldi.Estonya’ya ve Romanya’yaihracat patladıEn fazla örme konfeksiyon ihraçedilen ilk 20 ülke içerisinde oransalolarak en yüksek artış kaydedilen ülke,ihracatın yaklaşık on altı katına çıktığıEstonya oldu.Bu ülkeye 2007 yılınınilk dokuz aylık döneminde 5,3 milyondolar değerinde örme konfeksiyon ihraçedilmiş iken, 2008 yılının ilk dokuz aylıkdöneminde ihracat değeri 86,6 milyonBirim ABD $2007 2008 2007 / 08Fasıl Ürün Grubu Ocak - Eylül Ocak - Eylül Değişim %61 <strong>Örme</strong> Giyim Eşyası ve Aksesuarları 6.161.402 6.382.322 3,662 Örülmemiş Giyim Eşyası ve Aksesuarları 4.147.098 4.380.025 5,663 Mensucattan Mamul Diğer Hazır Eşya 1.578.019 1.752.010 11,0Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtlarıdolara yükseldi. Hızlı büyüyen ülkelerdenolan ve aynı zamanda yüksek enflasyonlakarşı karşı bulunan bu yeni AB ülkesinehazırgiyim ve konfeksiyon ihracatındakaydedilen artışın, 2008 yılının üçüncüçeyreğinde de devam ettiğini görmeksevindirici.Öte yandan, Romanya, RusyaFederasyonu ve Yunanistan, örmekonfeksiyon ihracatında yüksek oranlıTemel Ürün Grupları İtibariyleTürkiye'nin Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatı2007 - 2008 Ocak - Eylülartış kaydedilen diğer belli başlıülkeler olmuştur. Romanya’ya örmekonfeksiyon ihracatı 2007 yılının Ocak-Eylül dönemine kıyasla dolar bazında%90,4 oranında artarak 34,7 milyondolardan 66,1 milyon dolara, RusyaFederasyonu’na ihracat %59 artışla 43,9milyon dolardan 69,8 milyon dolara veYunanistan’a ihracat %45,1 oranındaartışla 58,3 milyon dolardan 84,5 milyondolara yükselmiştir.


ÖRME DÜNYASI 732008 yılının Ocak-Eylül döneminde enfazla örme konfeksiyon ihracatı yapılanilk yirmi ülkeden on altısında %1 ile%1542 arasında değişen oranlardaartışlar olurken, sadece İngiltere, ABD,Macaristan ve İrlanda’ya ihracattasırasıyla %17, %45, %7,4 ve %15,7oranında düşüşler kaydedildi.ABD’ye ihracat düştü<strong>Örme</strong> konfeksiyon ihracatında oransalolarak en fazla düşüş ABD pazarındaolmuştur. 2007 yılının ilk dokuz ayındabu ülkeye ihracat 216,1 milyon dolariken; %45 düşüş ile 2008 yılının aynıdöneminde değer olarak 118,8 milyondolara gerilemiştir. ABD’ye dokumakonfeksiyon mamulleri ihracatındakidüşüşün %28,7 ve diğer hazır eşyaihracatındaki düşüşün %15,5 olduğugöz önünde bulundurulduğunda,Türkiye’nin ABD’ye toplam hazır giyimve konfeksiyon ihracatında kaydedilen%29,3’lük düşüşte, ağırlıklı olarakörme konfeksiyon mamullerinin payınınolduğu ifade edilebilir.Birim : ABD $2007 2008 2008 / 07GTİP Başlığı Kapsam Ocak - Eylül Ocak - Eylül Değişim %6109 T-Shirt, Atlet Ve Benzerleri 2.460.348.509 2.464.526.145 0,26110 Kazak, Hırka, Yelek Ve Benzerleri 869.740.990 940.176.600 8,16115 Şoset Ve Külotlu Çoraplar 638.104.527 699.677.074 9,6610461066108Kadın Ve Kız Çocuklar İçin Takım, Ceket, Elbise, Etek,Pantolon, Tulum, ŞortKadın Ve Kız Çocuklar İçin Bluz, Gömlek Ve GömlekBluzlerKadın Ve Kız Çocuklar İçin Külot, Slip, Gecelik, Pijama,Sabahlık, Bornoz Ve BenzerleriEn Fazla <strong>Örme</strong> Konfeksiyon İhraç Edilen Ülkeler2007 - 2008 Ocak - Eylül691.890.438 619.732.498 -10,4455.710.611 564.998.777 24,0257.215.903 274.100.624 6,66105 Erkek Ve Erkek Çocuklar İçin Gömlekler 143.365.253 208.436.352 45,46103Erkek Ve Erkek Çocuklar İçin Takım,Ceket, Pantolon,Tulum Ve Şortlar106.963.981 137.203.100 28,36114 <strong>Örme</strong> Diğer Giysiler 145.309.221 118.181.484 -18,76107Erkek Ve Erkek Çocuklar İçin Külot, Slip,Pijama, Bornoz,Robdöşambr Ve Benzerleri80.469.294 82.776.102 2,96111 Bebek Giysileri Ve Giyim Aksesuarları 76.088.858 80.223.940 5,46112 Eşofman Takımlar,Kayak Kıyafetleri, Yüzme Kıyafetleri 42.116.373 55.692.315 32,261016102Erkek Ve Erkek Çocuklar İçin Palto, Kaban, Anorak,Rüzgarlık Ve BenzerleriKadın Ve Kız Çocuklar İçin Manto, Kaban, Rüzgarlık,Anorak Ve Benzerleri45.054.537 48.496.218 7,630.776.428 42.356.590 37,66117 Diğer Giyim Aksesuarları 27.384.213 28.913.719 5,66116 Eldivenler 1.864.734 2.163.596 16,061135903,5906 Ve 5907 Tarifeli <strong>Örme</strong> Mensucattan MamülGiysilerKaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları / Ekim 2008Temel Ürün Grupları İtibariyle<strong>Örme</strong> Konfeksiyon İhracatı2007 - 2008 Ocak - Eylül149.973 116.723 -22,2Birim: ABD $2007 2008 DeğişimÜlkeler Ocak - Eylül Ocak - Eylül %Almanya 1.699.667.725 1.801.153.711 6,0İngiltere 1.093.054.520 907.718.436 -17,0Fransa 446.571.196 505.479.926 13,2Hollanda 413.876.849 419.017.841 1,2İtalya 360.495.535 407.832.013 13,1İspanya 338.894.156 373.567.285 10,2Danimarka 206.401.698 216.903.681 5,1Belçika 117.075.234 152.406.086 30,2İsveç 127.877.513 138.323.908 8,2ABD 216.133.687 118.791.007 -45,0AHL Serbest Bölge 86.416.756 95.281.049 10,3Estonya 5.270.955 86.563.990 1.542,3Yunanistan 58.264.108 84.549.533 45,1Avusturya 62.268.600 83.821.477 34,6Rusya Federasyonu 43.940.962 69.848.297 59,0Romanya 34.700.899 66.084.523 90,4İsviçre 53.164.232 61.943.667 16,5Polonya 36.055.088 51.950.365 44,1Macaristan 55.607.604 51.475.554 -7,4İrlanda 57.472.754 48.424.615 -15,7İlk 20 Ülkenin Toplamı 5.513.210.071 5.741.136.964 4,1Türkiye Toplam <strong>Örme</strong>Konfeksiyon İhracatı6.161.402.000 6.382.322.000 3,620 Ülkenin Payı % 89 90Kaynak: İhracat-net Bilgi Sistemi / Ekim 2008


74 ÖRME DÜNYASIFuarDERİ, HALI, TEKSTİL VE HAZIRGİYİMSEKTÖRLERİ İÇİN REACH YOL HARİTASIREACH Tüzüğü’ne göre, deri, halı, tekstil ve hazırgiyimürünlerinin değil, ürün içerisinde kullanılan/yer alan kimyasallarınkaydı ya da bildirimi söz konusudur. Bu kapsamda, eşya içindekullanılan kimyasalların bazı kıstaslara göre Avrupa KimyasallarAjansı’na KAYIT ya da BİLDİRİM zorunlulukları vardır.REACH sistemi, nihai ürünlerin hammadde tedarikçisi,üreticisi, ihracatçı ve ithalatçısı arasında bilgi paylaşımını zorunlukılmaktadır. Bu nedenle firmalarımızın ürünleriyle ile ilgili olarakaşağıdaki bilgileri içeren bir dosya hazırlamaları faydalı olacaktır.1. Ürünleri içerisindeki kimyasalların ismi, özellikleri2. Ürün içerindeki kimyasalların ürünün içerisindekioranı(konsantrasyon düzeyi).3. Ürün içerisindeki kimyasalların planlı şekilde salınımınıngerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi.4. Üründeki kimyasala ilişkin sertifika, analiz sonuçları vbdestekleyici bilgiler5. Eşya içindeki kimyasalın eşyadaki işlevini, eşyanın kullanımşartlarını, kullanım ile ilgili olası riskleri ve bu risklerdenkorunma yollarını tanımlayarak bu bilgileri söz konusudosyada tutmaları REACH’e uygunluk açısından önemlidir.KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR ?1. Eşya içerisinde herhangi bir kimyasal kullanılmış mıdır?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM)2. Eşya’da kullanılan kimyasalın salınımı tasarlanmış mıdır?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM)Tasarlanmış salınım ne demek : Ürün içinde kullanılankimyasalın ürüne ek bir işlev katması olarak tanımlanmaktadır.Örneğin, Kokulu tişört, cilt bakımına yardımcı olan (kremli) çorap vb.Not: Eşyanın eskimesi, yıpranması, aşınması ya da yıkanması nedeniyleveya bir çeşit kaza sonucu salınımı gerçekleşen kimyasalların salınımı,ürüne ek bir işlev kazandırmadığından tasarlanmış salınım olarakdeğerlendirilmemelidir. Bu çerçevede tekstil ürünlerinin yıkanmasıaşamasında boyalar, yumuşatıcılar ve nişasta gibi kimyasalların salınımıtasarlanmış salınım olarak kabul edilmemekte ve kayıt gerektirmemektedir.3. Salınımı tasarlanan madde’nin yıllık kullanımı1 ton’u aşıyor mu?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM): Avrupa Kimyasallar Ajansı’na maddenintekstil ürününde kullanımı ile ilgili kayıt yapılmalıdır.Not: Sadece kimyasalın kaydı yeterli değildir. Kayıt, kimyasalın ilgilikullanımı için de (tişörte koku vermesi, çorapta cilt bakımına olanaksağlaması) yapılmalı ve ilgili riskler ve önlemler belirtilmelidir. Eğerilgili kimyasallar söz konusu kullanım için başka bir firma tarafındankaydedilmişse ikinci bir kayda gerek yoktur.BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR ?1. Ürettiğiniz ya da ihraç ettiğiniz eşya yüksek önem arz edenürünler(SVHC) içeriyor mu?; Bir başka ifadeyle, eşya içerisinde,Avrupa Kimyasallar Ajansı tarafından açıklanan SVHC listesinde(EkXIV)* yer alan ürünlerden var mı?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM)SVHC: sağlık ve çevre açısından yüksek önem arz eden maddeler:• Kanserojen, mutajen veya üreme için toksik (CMR kategori 1 ve 2)• Kalıcı, biyo birikimli ve toksik(PBT) veya çok kalıcı ve biyobirikimli(vPvB), vb.*Avrupa Kimyasallar Ajansı ilk yüksek önem arz eden ürünler(SVHC)listesini (Ek XIV), 28 Ekim 2008 tarihinde yayımlamıştır. Bu listedeyer alan kimyasalların bildirimi gerekmektedir. Bu liste değişikzamanlarda güncellenecektir. Bu nedenle firmalarımızın, Ajansıninternet adresini (http://echa.europa.eu/chem_data/candidate_list_en.asp ) takip etmeleri faydalı olacaktır.2. SVHC’nin ürün içindeki konsantrasyonu % 0.1’in üzerinde mi?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM)SVHC konsantrasyonunun hesaplanması:SVHC Konsantrasyonu[%]= (SVHC Miktarı(gr) x 100) /Tüm eşyanın ağırlığıÖrnek: 250 gr ağırlığındaki bir tişörtün üretiminde, kumaşlarınboyanması aşamasında toplam 3 gram ağırlığında SVHC maddesiolarak sınıflandırılan 4,4’-Diaminodiphenylmethane(CMR) kullanılmıştır.Bu durumda: SVHC Konsantrasyonu[%] = 3gr x 100) / 250 gr= % 1,2 (Konsantrasyon seviyesi aşılmıştır!)3. SVHC’nin kullanım miktarı yıllık 1 ton’dan fazla mıdır?a. HAYIR = REACH KAPSAMINDA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. EVET (DEVAM)Örnek: Bir Türk Firması tarafından üretilen ve SVHC maddesiiçeren tişörtler, AB’nin çeşitli ülkelerine yılda toplam 100 tonluk birmiktar ile ihraç edilmektedir. SVHC maddesinin tişört içersindekikonsantrasyon seviyesi % 1,2’dir.Bu durumda SVHC’nin kullanım miktarı:Hacim SVHC [t/yıl] = (SVHC konsantrasyon seviyesi[%] x 100) x


ÖRME DÜNYASI 75Toplam tişört ihracatı [t/yıl]= 1,2 x 100 / 100 ton= 1,2 t/yıl (1 ton /yıl sınırı aşılmıştır!)4. Normal ve öngörülebilir makul kullanım şartları altındamaddenin yaratabileceği risk/maruziyet göz ardı edilebilir mi?Avrupa Kimyasallar Ajansı, gözardı edilebilecek risk/maruziyetsenaryolarını süreç içerisinde açıklayacaktır, firmaların buaçıklamaları takip etmesi gerekmektedir.a. EVET = REACH KAPSAMINDA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOKTUR.b. HAYIR = BİLDİRİM GEREKLİSVHC MADDELERİ İÇİN GEREKLİ OLAN BİLDİRİM, SVHC’NİNAJANS TARAFINDAN AÇIKLANAN ADAY LİSTEYE(EK XIV)EKLENMESİNDEN SONRA 6 AY İÇİNDE VE 1 HAZİRAN 2011’DENSONRA AVRUPA KİMYA AJANSI’NA YAPILACAKTIR.(Avrupa Kimyasallar Ajansı’nın, ECHA/PR/08/38 numaralı ve 28Ekim 2008 tarihli basın açıklaması)EK XIVAVRUPA KİMYASALLAR AJANSI TARAFINDAN AÇIKLANAN İLK YÜKSEK ÖNEM ARZ EDEN ÜRÜNLER (SVHC) LİSTESİBu listede yer alan kimyasalların bildirimi gerekmektedir. Bu liste, değişik zamanlarda güncellenecektir. Bu nedenlefirmalarımızın, Ajansın internet adresindeki (http://echa.europa.eu/chem_data/candidate_list_en.asp ) duyuruları takip etmelerifaydalı olacaktır.


76 ÖRME DÜNYASISoru - CevapBUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?Elastan İplikli Yuvarlak <strong>Örme</strong>Kumaşlarda Terbiye ve Boya nasılolmalıdır?Elastan iplikle örülmüş kumaşlarınterbiye ve boyama işlemlerinde, kumaştaelde edilecek nihai boyutsal stabilize vekıvrılmama özelliği önem taşır. Terbiyeişlemlerinin sırası ve sayısı çeşitli faktörlerebağlıdır. Bu faktörlerin en önemlileri;1. Kullanılan elyaf cinsi,2. Makina seçimi,3. Maliyettir.Elastan Karışımlı İyi Bir KumaşÜretimi İçin Yapılması Gerekenİşlemler;• <strong>Örme</strong> makinalarında gerilim düşüktutulmalıdır,• Kumaş düşük gerilimle sarılmalıdır,• Kumaş kırışıksız rulo şeklindesarılmalıdır,• Kumaş ruloları birbiri üzerine yoğunolarak yığılıp saklanmamalıdır,• Depolamada kırık izi oluşacak şekildebekletilmemelidir,• Aynı formda iki aydan fazlabekletilmemelidir,• Kullanılacak örme makinası yağınınseçimine özen gösterilmelidir,• Sararma tehlikesine karşı yükseksıcaklıkta termofikseden kaçınılmalıdır,• Sıcak halde germeden kaçınılmalıdır,• Flotte oranı %100 pamuklu çalışmayanazaran %20–30 arttırılmalıdır,• Elastan içeren kumaşlar, eşdeğerdeki%100 pamuk kumaşa nazaran %25 ağırolduğu için makinaya yüklenen kumaşınhalat uzunluğu düşürülmelidir,• Banyo şok? şekilde soğutulmamalıdır.Elastan iplik içeren kumaşlarınboyanması esnasında nelere dikkatedilmeli?Azoik boyarmadde kullanmayın, elastanipliğin kalitesini düşürücü etkisi vardır.Klor içeren su kullanmayın. Elastan ipliğidaha az kirleten boyarmadde ve yardımcımaddeler kullanın. Yıkama haslıkları iyiolan boyarmadde ve yardımcı maddeler


ÖRME DÜNYASI 77kullanın. Boyama ürünleri iyi olanboyarmaddeler ve yardımcı maddelerkullanın. Elastan ipliğin özelliklerinibelirleyin ve ona uygun boyarmadde veyardımcı maddeler kullanın. Boyayacağınızelastan tipi için en iyi sonuçları sağlayanşartları belirlemek için laboratuardadenemeler yapın.Elastan Kullanımında nelere dikkatetmelisiniz?Elastan satıcısından kullanacağınız ipliktipine göre elastan isteyiniz. Aldığınız herparti elastan ipliği kullanmadan önceyüzeysel olarak kontrol ediniz. (eksikbobin, eksik kg, gelen tüm kolilerin denyesidoğru mu? vb. gibi). Aksi bir durum sözkonusu ise kullanmadan önce elastan ipliğialdığınız yere geri dönünüz.Aldığınız her parti elastan ipliklerin lotnumarasını kontrol ediniz. Zira elinizde olanelastan iplikle kullanmaya kalktığınızda lotfarkı varsa boyamada problem çıkarabilir.(sadece abraj değil, esneklik farkı vb gibihatalara neden olabilir)Elastan üretim teknolojisi çok hassasolduğundan elastan ipliğin kendisidehassastır. <strong>Örme</strong> makinalarında kullanırkenelastan ipliklerin geçtiği her bir aparatıneksiksiz çalışması gerekir. Özelliklegerginliğe sebep olacak hiçbir engelolmamalıdır. Elastan kontaklarındabulunan makaralar mutlaka dönervaziyette olmalı. Mekik ağızlarında uçuntuolmamalı.Kumaş Kırılması nasıl önlenir?<strong>Örme</strong> makinesinde kumaş çekimininiyi sağlanamaması veya terbiyedeözellikle ağır kumaşların halat şeklindeişlenmesi sırasında meydana gelen kumaşkatlanmalarıdır. Bu bölgelerin boya almasıfarklı olacağından terbiye sonrası belirginhale gelir. Önlemek için:1-<strong>Örme</strong> makinesinde kumaş çekimi iyiayarlanmalı,2-Terbiye işlemleri sırasında, Kumaşhortumlarını şişirici sistemler, kumaşıkayganlaştırıcı maddeler kullanılmalı veyaflotte oranı arttırılmalıdır.Kaliteli kumaş elde etmek için hangiayarlara dikkat edilmeli?Yuvarlak örme makinelerinde çekim veiplik besleme sistemi arasındaki ayarlarelde edilecek dokunun kalitesini (gramaj,kalınlık v.s.) ve tuşesini belirleyen en büyüketmendir. Bu mekanizmanın makinedebulunmaması durumunda düzgün birörgü oluşamazdı. Örgü, iğneler üzerindetoplanır, bir süre sonra ilmek oluşamazhatta iğneler kırılabilir. Çünkü iğnelerinrahat çalışabilmeleri için kumaşın belirli birgerginlikte aşağı alınması gerekmektedir.Bu gerginliğinde kumaşın her tarafında eşitolması gerekir.Kumaşı ilk oluşturmaya başladığımızdamakinenin diğer ayarları may ayarı, bantayarı, tansiyon ayarı yapıldıktan sonrakumaşta istenilen gramajı tutturabilmekiçin çekim ayarı mutlaka yapılmalıdır.<strong>Örme</strong> makinelerinin temizliği nedenönemli?<strong>Örme</strong> işlemleri esnasında, özellikledoğal elyaftan iplikler, lif uçuntusu, toz vekir iğnelerin çeşitli yerlerinde ve silindiryatağında birikmelere, bunlar yağla veaşınmış metal parçacıklarıyla karışmaktadır.Zaman içerisinde bu karışım kompakt birhale gelmekte ve bulundukları yere sıkıcayapışmaktadır. Bu tarzda bir kirliliğinartması iğne yatağı kanalının genişliğinindaralmasına sebep olmakta ve sürtünmeyiartırmaktadır. İğneler yavaşlamakta iğneyatağından dışarıya doğru yükselmekteve çeliklerin çeşitli bölgelerine temasetmektedirler. Kirlilik nedeniyle:Aşırı sürtünme olur, iğne ve makineaşınır, iğneler hasar görür, yüksek makinesıcaklığı oluşur, aşırır enerji tüketimi sözkonusu olur.<strong>Örme</strong> kumaşlardaki elastomermalzeme neden kopar nedir?Üç nedeni vardır: Elastomer malzemekaynaklı, Terbiye işlemleri kaynaklı(özellikle ısıl işlemler) ve örmemakinesindeki örücü elemanların vermişolduğu hasarlardır.Yukarıdaki nedenlerden birincisi olanelastomer malzeme kaynaklı kopma,sektörün “bayat likra” olarak tabir ettiğiuygun olmayan saklama koşullarınamaruz bırakılan veya ikinci, üçüncü kaliteelastomer malzemelerdir. Bu tipte birelastomer malzeme ile üretim yapıldığındaörme işlemi esnasında malzemeye verilenön gerilimler neticesinde malzeme özelliğiniyitirmiş olduğundan dolayı kopacaktır.Ancak bu kopma bölgelerinin görünümükeskin bir yüzeye sahip olmayacaktadır.Ayrıca bu kopma örme makinesindeki iplikkontrol tertibatları tarafından fark edilerekmakineyi durduracak ve kopuk malzemeninörülmesi engellenecektir. Dolayısıyla kumaşyapısı içerisindeki elastomer malzemenintamamen kopması örme işlemi sırasındadeğil, iplikler ilmek formunu aldıktan sonragerçekleşmiş olması gerekmektedir.Bu tip hatanın termal işlemler (kurutmagibi) sonucunda oluşması da mümkündeğildir. Çünkü elastomer malzemedeoluşacak termal hasarın görünümü lifucunun büzülmesi şeklinde olacaktır. Buşekilde bir görünümün olmaması nedeniylebu hata ısı kaynaklı olmamaktadır.Diğer bir elastomer kopması hatasınedeni olarak, örme makinesindeki örücüelemanların (iğne, platin) aşınmış olanyüzeylerinin kesici bir alet vazifesi görerekelastomer malzemeye verdikleri zararneticesinde tamamen ve/veya tamamenolmasa da büyük bir kısmının kopması vedaha sonraki aşamalarda örme kumaşauygulanan gerilimler (kumaş açma ve sarmakısmı, boyahanedeki kurutma işlemi ...vb)sonucunda da kalan kısmının koparak ortayaçıkabileceği kuvvetle muhtemeldir. Nitekimbu kumaşın üretiminde kullanılan örmemakinesinin iğneleri incelemeye alınmış veinceleme sonucunda İğne01, İğne02, İğne03ve İğne04 kodlu fotoğraflar elde edilmiştir.Kumaş üzerindeki boncuklanmanınnedeni nedir?Boncuklanma problemi, tekstilde hemüreticiyi hem de tüketiciyi rahatsız edenve kumaş kalitesini etkileyen en önemliproblemlerden biridir. Boncuklanma;incelik, uzunluk, kıvrım, kesit şekil, kopmamukavemeti ve eğilme direnci lifler arasısürtünme kuvveti gibi lif özellikleri, iplikve kumaşın yapısal özellikleri ve kumaşauygulanan bitim işlemleri gibi çeşitlifaktörlere bağlıdır. Boyama ve bitimişlemleri sırasında kullanılan yumuşatıcılarve kayganlaştırıcı özellik veren maddeler(Silikon ve türevleri ) boncuklanmaeğilimini artırmaktadır.


78 ÖRME DÜNYASIDosya"<strong>Örme</strong>ci gözüyle"Değerli meslektaşlarım,Niyazi Yıldırım2008 yılının bir değerlendirmesiniyapmamız gerekirse, sektörümüz açısındansıkıntılı bir yıl oldu demek sanırım yanlışolmaz. 2008’de yeniliğe ve teknolojiye yönelikbir girişim olmamış, sadece bol miktarda açıkenmakine girmiştir. Sektörümüzden birçokfirmanın işlerini durdurmak zorunda kaldığınatanık olduğumuz 2008 yılında, derneğimizaçısından bir değişim ve yeniden organisazyondönemi olmuştur. Bu anlamda, dernek olarak,başarılı bir dönem geçirdiğimizi söyleyebiliriz.En önemlisi, yıllar yılı bu sene iyi bir yeretaşınalım denilmiş karar alınmış ama 2008yılına kadar bu gerçekleşememişti. DeğerliBaşkanımız Fikri Kurt’un başarılı yöneticiliği,maddi manevi katkılarıyla, bazı engellerortadan kalkmış, derneğimiz yeni merkezinetaşınarak, alt yapısını tamamen yenilemiştir.Dernek olarak 2008’de başka neleri başardık?Öncelikle, yeni üyeleri derneğimize kazandıraraküye sayımızı artırmayı başardık. <strong>Derneği</strong>mizeolan güvenin artması anlamına gelen ve bizlerimotive eden yeni üye kazanımları, bundansonraki çalışmalarımıza daha bir şevk kattığınısizlerle paylaşmak istiyorum.Değerli meslektaşlarım, varlığımızla,çalışmalarımızla, tekniğimiz ve teknolojimizletamamen sektörel çalışmalara yönelerek<strong>Örme</strong> sektörünün entegrasyonu vetamamlayıcısı olan iplikçimizle, iğnecimizle,boyahanecimizle, ihracatçımızla, vekonfeksiyoncumuzla mülakat yapmayı,istişare etmeyi birbirimizin tamamlayıcısıolduğumuzu anlamayı ve anlatmayıbaşardık bu süre zarfında.İnternet sitemizin yenilenmesindensonra, üyelerimiz reklam verme yarışınagirmiştir değerli meslektaşlarım. Şu anda 9üyemizin reklamı sitemizde yayınlanmaktave bu sayede, yeni müşteriler bulmaktalar.Bu bizim en önemli başarılarımızdan biridir.www.orsad.org.tr tamamen sektörün iç vedış sorunlarına yönelmiş pazar yeri açılmış,makine alım satımı, kumaş alım satımındasektörün ihtiyaçlarına yanıt verilmiştir.Sürekli güncellenen içeriği ve yoğuntanıtım çalışmalarımız sayesinde bugüngünde en az 300 kişi sitemizi ziyaretetmektedir. Sitemizde, sektörümüzle ilgiline aranıyorsa bulabilmektedir. İkinci elmakine satanlar, alanlar ve fason yapmakisteyenler, fason yaptırmak isteyenler,ihracatçı firmalar, iplik arayanlar, hazırkumaş arayanlar, iş arayanlar işçiarayanlar, fason takipçisi planlamacıarayanlar, her şeyi bulabiliyorlar. Ayrıcaenteresan fantezi bir kumaş yapmakisteniyorsa, derneğimizin Danışmakurulunu aramak suretiyle (Tel: 637 6805) yardım alabiliyorlar.<strong>Derneği</strong>mizin iki ayda bir yayınlananve bütün sektöre ulaşan ÖRME DÜNYASIDergimize reklam vererek ve senede biryayınlanan Makine Parkuru kitapçığımıza,parkurunu yazdırarak ve ayrıca reklamvererek sektörel faaliyetlerini, ne türkumaş ürettiklerini, tanıtabilmelerinibaşardık. Bundan sonra bütünçalışmalarımız, örme sektörünün menfaatleridoğrultusunda olacaktır.Sözlerime burada son verirken hepinizinyeni yılını da bu vesileyle kutlar, başarılı vesıkıntılardan uzak bir dönem geçirmeniziAllah’tan dilerim.Not: Değerli üyemiz, firmanızın adresindebir değişiklik olmuşsa lütfen bizimle temasageçip adres bilgilerinizi güncelleyiniz.2009'un hazırlık çalışmaları başladı. Kitapçığımızareklam vermek isteyen firmalar, bize aşağıdaki irtibatnumaralarından ulaşabilirler.Tel.: (0212) 637 68 05 - 06

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!