Ocak-Şubat 2012TMMOB <strong>Çevre</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong> Öğrenci KomisyonuNÜKLEERTürkiye’de Mersin,Sinop,Kırklareli’de olmak üzerekurulması planlanan 3 adet nükleer santral projesi bulunmaktadır.Dünya’da özelliklere FUKUŞİMA’da meydana gelen nükleerkazadan sonra Almanya,İsveç,Fransa,Çin gibi gelişmiş ülkelernükleer santral kurma politikalarını terk etmektedirler.En sonAlmanya hükümeti oluşan kamuoyu baskısından dolayı ülkedekinükleer santrallerin kademeli olarak 2021 yılına kadarkapatılacağını duyurdu.Bütün dünya teker teker nükleer santralden vazgeçerkenAKP iktidarının neden bu kadar nükleer santralde ısrar ettiğikurcalanması gereken bir sorundur. Aslında nedeni açık,nükleer lobiler 3. Dünya ülkelerine kendi nükleer politikalarınıdayatmaktadır. AKP hükümetide şu anda lobilerin politikalarınınyürütmesini üstlenmiş durumdadır. Kurulacak santrallerleve yapılan anlaşmalarla gelişmiş ülkelerin nükleer atıklarıTürkiye’ye taşınacaktır.Akp iktidarının ve sermaye çevrelerinin çılgın projeleriemekçi halkın yararına yürütülen politikalarmış gibi gösterilmektedir.Nükleer santral kurma politikalarıda bunlardan biridir.Nükleer santralı kurma amacı elektrik ihtiyacınıkarşılamak ve dışa bağımlılığı gidermek olarak lanse edilmektedir.Oysa Akp’nin yürüttüğü politikalara baktığımızda bunungerçekle uzaktan yakından alakası olmadığı görülmektedir.Türkiye’nin enerjide dışa bağımlığı %72,hatlarda oluşan kayıporanı %20 civarında ve ülkedeki rüzgar,güneş,jeotermal enerjikaynakları neredeyse yok denecek kadar az kullanılmaktadır,ayrıca yeni kurulacak tesislerle dışa bağımlılık oranıarttırılmaktadır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tam kapasitededeğerlendirilmesi öngörülmezken, dışa bağımlı doğal gazve ithal kömüre dayalı yeni santrallerin tesisi planlanmaktadır.2005’te 12.274 MW olan doğal gaz santrallerinin kapasitesinin2010 yılında % 34,4 artışla 16.487 MW’a, 2015 yılında % 83,3artışla 22.457 MW’a ve 2020 de ise % 127,7 artışla 27,947 MW’aulaşması planlanmaktadır.(Doğalgazın % 90’dan fazlası ithaledilmektedir.) Benzer bir şekilde 2005’te 1650 MW kapasitedeolan ithal kömüre dayalı santrallerin 2020 için hedeflenen 6102MW kapasiteye şimdiden aşacak çok sayıda ithal kömür santraliprojesine lisans verilmektedir. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığıtarafından yapılan uzun vadeli projeksiyonlarda da dışa bağımlılıkoranının, 2015’de % 68 ve 2020 yılı için % 70’ler seviyesindeolacağı tahmin edilmektedir. Kurulacak nükleer santrallerle enerjiihtiyacının yalnızca %5 lik bir dilimi karşılanacaktır. Bu verilernükleerin dışa bağımlılığı azaltmak için kurulacağı yalanlarınıaçıkça çürütmektedir.Akkuyu’da kurulacak nükleer santral kendi ülkesınırlarında olup sahibinin bir başka ülke olduğu tek nükleersantaldir.Yapılan anlaşmada Rusya santralin sahibi olmasınakarşın oluşacak herhangi bir olumsuzlukta hiçbir sorumluluğubulunmayacak ve oluşacak olumsuzlukların faturası yineemekçilerin sırtına yüklenecektir.(Krizde sermaye çevresineyardım için işsizlik fonunun yağmalanması bunun örneklerindenbiridir)Nükleer ucuz elektrik ürettiği iddaasının hiçbir gerçekliğiyoktur. Santralde üretilecek elektrik kwatt’ı 12.5 sente satılacakolup(nornalde kendi kaynaklarımızda üreteceğimiz elektriğinkwattı 5-6 sente malolmaktadır) bu durum halka zam olarak geridönecektir.Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Baradeyşöyle bir açıklaması var: “İran, elindeki az zenginleştirilmişuranyumu iyi ilişkiler içinde olduğu Türkiye’ye versin, buuranyum Türkiye’de Dünya Atom Enerjisi Kurumu tarafından,onun oluşturduğu bir sistemle koruma altına alınsın, İran’ınilaç sanayi ve enerji gibi alanlarda kullanacağı daha zenginuranyumu Rusya İran’a ulaştırsın, Türkiye de aynı miktardacevheri Rusya’ya 11 iletsin. Bu döngü sürekli devam etsin, tümdünya rahat etsin.Bu açıklamadan da görüldüğü üzere Nükleersantraller enerji üretimi amaçlı olmayıp Ortadoğu projesindeTürkiye’ye biçilen görevlerden biridir.Şimdiye kadar dünyada 6000’den fazla nükleer kazagerçekleştiği ve santrallerin bulunduğu bölgelerde kanservakalarının %400 arttığı tespit edilmiştir. Çernobil’de yaşananradyasyon sızması sırasında 31 kişi öldü. Fakat Ukrayna <strong>Çevre</strong>Bakanı 1992’de yaptığı açıklamada, ülkesinde 1986 yılındameydana gelen Çernobil felaketi sebebiyle 6 bin kişinin öldüğüve ölü sayısının 40 bine varacağını, ayrıca yüzbinlerce insanında kansere yakalanacağını söylemiştir.AKP hükümeti toplumsal muhalefetlere kulağınıtıkamakta ve korku, şiddet yoluyla sindirmeye çalışmakta vebilimsellikten ve kamu yararından uzak ben yaptım oldu zihniyetiylepolitikalarını uygulamaktadır. Türkiye’de denetimsizlikhad safhadadır.Davutpaşa, OSTİM patlamalarının,Kütahya’dakisiyanür sızıntısının,Maraş’ta oluşan göçüğün sorumlularıcezalandırılmamış, üstüne üstlük sorumlularınıncezalandırılması için inceleme yapan örgütler cezalandırılmaktave cinayetlerin üstü örtülmeye çalışılmaktadır. İktidar nükleerkaza ile tüp patlamasını aynı kefeye koyabilmekte,(nükleermühendisliği eğitimi için rusya’ya giden öğrencide nükleer santralintehlikesi ile ilgili soruya sokakta başımıza şimşekde çakabilirgibi takdire şayan bir mühendislik analizi yaptı.) kazalarıkader olarak nitelendirecek kadar fütursuzlaşmış durumdadır.Bu zihniyete ve politikalara karşı mücadele çocuklarına onurlubirer gelecek ve yaşanılabilir bir dünya emanet etmek isteyenbütün kesimlerle beraber büyüyerek devam edecektir.ÇMO Eskişehir Öğrenci Komisyonu21
TMMOB <strong>Çevre</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong> Öğrenci KomisyonuJOEL KOVELDOĞANIN DÜŞMANI(kapitalizmin sonu mu, dünyanın sonu mu?)Tutkulu, inançlı bir dille yazılmış “iddialı” birkitap. Bir yandan kapitalizmi tutkuyla eleştirerek onakarşı alternatif üretmenin artan ekolojik kriz yüzündentarihte hiç olmadığı ölçüde hayat-memat meselesihaline geldiğini gösteriyor. Diğer yandan, çağdaşfizik ve biyolojinin verilerinden yararlanarak, doğanınayrılmaz bir parçası olması anlamında “insan”ın nedemek olduğuna dair iddialı bir “antropoloji” kuramıgeliştiriyor.Marksizm, ekofeminizm ve doğa felsefesini bir arayagetiren ufuk açıcı bir sentez : Bu teorik serimlemeyleyetinmeyen yazar, “ne yapmalı?” diye soruyor, cevaplargeliştiriyor, alternatif bir siyaset pratiğini yönlendirecekilkeler belirliyor, sol siyaseti felç etmiş pratiksiyasi sorunlara çözüm yolları öneriyor. Kapitalistüretim tarzının yerine geçebilecek ekolojik bir üretimtarzı vizyonunu gündeme getirerek, küreselleşmekarşıtı politikalar temelinde bu vizyonu hayatageçirecek bir “ekososyalizm” tahayyülü geliştiriyor:Dünyayı sahip olunacak, sömürülecek bir nesne olarakgörmeyip onu başlı başına bir değer olarak kabuledenlerin hür iradeleriyle oluşturacakları bir toplumunanahatlarını çiziyor.Doğanın Düşmanı, o müthiş “gerçekçi ol,imkansızı iste!” şiarıyla yazılmış bir kitap. Şu ikialternatiften birini seçmek zorunda olduğumuzu bütünaçıklığıyla gösteriyor : Ya kapitalizmin barbarlığını veneden olduğu ekolojik yıkımı kabulleneceğiz, ya dainsanlığa ve doğaya yaraşır bir toplum kuracağız.Ocak-Şubat 2012Bunları biliyor musunuz?* İngiltere’de yedi yıl içinde çöp alanlarının dolacakolmasından dolayı şarap üreticilerini doğadaçözünebilen ambalajlarda üretim yapmaya zorluyor.İngiltere’de dünyanın ilk kağıt şişede şarap üretimibaşlayacak.Şaraplar tüketildikten sonra kompostlarıniçine atılarak doğada tamamen yok olmasısağlanacağını, (Ürün şu anda test aşamasında)*Denizli’de çocuklara atık pil toplama alışkanlığıkazandırmak için şeker dağıtan atık pil toplamamakineleri hizmete girdiğini,*ABD’de her yıl 220.000.0000 araba lastiği çöpeatılıyor.bu sayının bu kadar büyük olmasından dolayıtasarımcıların ‘lastik ağaç’ projesini gelişitirdiklerive lastik ağaç projesi,çocuklar için güzel bir oyunparkı olduğunu,*Atık yağ ve pil karşılığında hediye verenatıkmatiklerin olduğunu ve pilot bölge seçilenÇorum’da 6 ayda 940 litre atık yağın toplandığı,*Çöplerin çöp kutusuna atılma alışkanlığınıkazandırmak amacıyla Manisa’nın Saruhanlıilçesindeki Almış-Şentürk Anadolu TeknikLisesi öğrencilerinin müzik çalan çöp kovasıtasarladıklarını,*Disneyland’daki bilgisayarlar çalışırken yaydıklarıısıyı eletriğe dönüştürecek proje geliştirdikleri vetahmini olarak 5400 metrik ton karbondioksitinatmosfere bırakılması engelleneceğini,Betül Ece SavunÇMO Adana Öğrenci KomisyonuSüleyman BozyerÇMO Samsun Öğrenci Komisyonu22