12.07.2015 Views

Merhaba - Çevre Mühendisleri Odası

Merhaba - Çevre Mühendisleri Odası

Merhaba - Çevre Mühendisleri Odası

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TMMOB <strong>Çevre</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong> Öğrenci KomisyonuOysa müdahale edilmezse, Sovyetler Birliği,eğitilmiş burjuva-aristokrat ailelerden gelenlerin salonlardadinlediği “gelişkin müziğe”, işçi kitlelerinin eğlencemekanlarında mahkum olduğu “ucuz müziğe”, köylülüğündinsellik ve tutuculuktan arındırılmayı ve “geri” tekniklerinbağlayıcılığından kurtarılmayı bekleyen “halk müziği”ne talim etmeye devam edecekti.Yaşamın bir parçası olan, Sovyet insanınıyücelten, onu mücadeleye, dayanışmaya ve gelişkin olanaözendiren bir müzik gerekiyordu. B ütün bu tartışmalarbir yana, ilk dönemi atlattıktan sonra Sovyet iktidarıyukarıdaki üç kulvarı birbirine yaklaştırmayı denedi vebelli ölçülerde başardı.Bugünün kapitalist Türkiyesi’nde işçi sınıfınınve mücadelesinin kültür ve sanata ihtiyacı vardır. Bumücadele sınıfsal karakteri benimsemiş olan bir toplumyaratmak için yapılmalıdır. Genel anlamda;- Çağdaş toplumsal mücadelelerin içinden çıkıp gelençok ezgi var coğrafyamızda…Anadolu’nun halk ozanlarıgeleneği bugüne yeniden üretilmesi ama onunla asla yetinilmemesigereken bir malzeme devredebilir.-Kollektif kültürümüz zayıf, toplu şarkı söylemealışkanlığımız neredeyse yok müziğin birlikte söyleme vemücadele etme alışkanlığını geliştirmesi gerekir.- Coğrafyamızın çektiği acıları unutamayız, o acılarınsanatsal ifadesini yok sayamayız. Ancak “acı”yı bastıracakolan “heyecan”, “coşku” ve “öfke” dir.Bizim toplumumuzise acının “ağır”lığını popüler müziğin tekdüze“ritmi”ne tabi olmuş “hızlı” parçalarla telafi etmektedir.Burada ne coşku ne heyecan ne öfke vardır;aslında ortadainsanda kalmamıştır. Günümüz Türkiyesi’nde mevcutiktidarla birlikte müzik, gericiliğin içine hapsolmuş vekendini var edememiş tekdüzeleşmiş ve kapitalizmehizmet eden sektör haline gelmiştir.Kpitalizmin doğasıgereği insani değerlerin hepsini metalaştırırken müziği demetalaştırmasına şaşırmamak gerekir. Metalaşan müzikhızla tüketilirken sanatçı kavramının içi de boşaltılmıştır.Bugünün sanatçısı dendiğinde akla gelen isimlerSerdar Ortaçlar, Hande Yenerler olurken gerçek sanatçılargeri planda kalmaktadır. Bu anlamda işçi sınıfının müziği“acı”ya alan açamayacağı gibi, onu “hafif tat”larla dadengeleyemez, onu ayağa kaldıracak ve sarsacak müziğeihtiyacımız var. . Bu anlamda işçi sınıfının müziği “acı”yaalan açamayacağı gibi, onu “hafif tat”larla da dengeleyemez,onu ayağa kaldıracak ve sarsacak müziğe ihtiyacımızvar.-İşçi sınıfının müziği öncelikli olarak sözlü olmalıdır;güçlü ezgilere dayanmalıdır. Amacımız müzik dinlemekdeğil ,müziği yaşatmaktır.Sonuç olarak şunu iyi kavramamız gerekir ki ne içinmüzik?DEVRİM için müzik!Düzgün MertoğluHalil İbrahim Uysal-ÇMO Adana Öğrenci Komisyonu5Ergene’nin KaderiOcak-Şubat 2012Su kutsaldır ve kirletilmemelidir ve kirletildiysede mutlaka temizlenmelidir. Hindistan içinise, Ganj Nehri daha da kutsaldır, Hindular nehriTanrıça Ganga’nın kişileştirilmiş formu olarakkabul ederler ve bu nedenle insanlar nehre taparlar.İnanışa göre bu sudan bir yudum bile içmedenölmek tamamlanmamış bir hayattır. Hintliler bunehrin onları tüm günahlardan ve kötülüklerdenarındırdığına inanırlar. Ruhsal olarak yenidendirilişin bu nehre atılan ölülerin küllerindenyükseleceğine inanılmaktadır. Ganj Nehri Hintlileriçin dinsel açıdan kutsal. Peki, Ergene NehriTrakyalılar için kutsal değil mi?Evet, kutsal en az Ganj Nehri’nin Hintlileriçin olduğu kadar kutsal. Sadece akıp geçtiğiyerdeki canlılara yaşam kaynağı olmakla kalmaz,o nehirden bihaber yaşayanların hatta ona zararvermeye çalışanların bile hayatlarına bir şekildegirerek binlerce insana hayat verir ergene nehri.Nehrin etrafında bulunan ergene havzasında,nehirde sağlanan suyla tarım yapılır. Bu havzadanyetişen buğday, ayçiçeği, şekerpancarı, mısır, çeltik,kabak çekirdeği, domates, salatalık, marul, karpuzgibi birçok sebzeyi bütün Türkiye tüketiyor. Resmiverilere göre ayçiçeği üretiminin yüzde 63’ü, pirinçüretiminin yüzde 44’ü, buğday üretimin yüzde 9’ubu topraklarda gerçekleştiriliyor. Ergene Nehri birzamanlar geçtiği yerlere hayat verip, bölgedekitarım arazilerini besleyen bir nehirdi. Şimdiyse ergenenehri ölüm taşıyor, canlı hayatı tehdit ediyor,canlıları öldürüyor ve maalesef ölüyor.Ergene Nehri Tekirdağ Saray İlçesininKuzeyinde yıldız dağlarındaki kaynaklardan doğup,Meriç Nehri’yle birleştikten sonra Ege Denizi’nedökülür. Ergene nehri havzasında, Kırklareli’ninLüleburgaz, Babaeski, Vize, Pınarhisar, Pehlivanköyve Kofçaz; Tekirdağ’ın Çorlu, Çerkezköy,Malkara, Hayrabolu, Saray ve Muratlı ileEdirne’nin Uzunköprü, Yeniköy, Havsa, Süloğlu,Meriç gibi merkezleri yer alıyor. Bu yerleşimmerkezlerinde 800 bini aşkın insan yaşamınısürdürüyor. Nehir, yaklaşık 300 bin dekarlık 1. 2.ve 3. sınıf önemli tarım alanlarının beslendiği enönemli akarsu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!