12.07.2015 Views

kasim-aralik sonnn - Ankara Ağın Derneği

kasim-aralik sonnn - Ankara Ağın Derneği

kasim-aralik sonnn - Ankara Ağın Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATAM, ORDA KÖY KALDI MI UZAKTA?Dr. A. Nihat DÜNDARTakılı kalmış aklımın bir köşesine, geneldeçocukların söylediği bir şarkı:“Orada bir köy var uzakta.Gitmesek de, görmesek deO köy bizim köyümüzdür.”Dostlarımla paylaştığımda gördüm ki, herkesinbir köyü var aklına takılı kalan. Köydedoğmamış, orada büyümemiş ama gene de,geçirdiği kısa ama mutlu dönemler birleşmiş,büyümüş, içini bir köy özlemi sarmış. Aslındatakılı kalan şey eskiye bir özlem, yitirdiklerimiziarama…Ben de bir köyde dünyaya gelmedim. Elazığ’ın;Ağın İlçesinin, Akpınar (Andiri) Mahallesi’ndedoğdum. İlkokulu Malatya’nın Arapgirilçesinde, ortaokulu Malatya Turan EmeksizLisesi’nde tamamladım. Vakit bulunca tatillerdehep Ağın’a kendi düşüncemize göretanımladığımız, köyümüze koşardık. Evimiz,bağımız, bahçemiz vardı çok şükür. Sabah horozsesleriyle uyandığımızda evde bugün modaolan ve aranan organik unla yapılmış, pişirilmiştaze ekmek üzerine kaymağı yayar, tazepeynir, bahçeden toplanmış taze salatalık, domates,tavuğumuzun o gün yumurtladığı tazeyumurta ile kahvaltımızı yapardık.Bütün gün bize verilen işlerle meşgulolur, bahçelerde oynar, akşam hava kararıncaeve girer, çoğu kez de yemek sonrası uyuyakalırdık. Elektriğimiz, televizyonumuz yoktu.Tüm dünyamız köydü. Oradaki haberleri duyar,onlarla üzülür, onlarla sevinirdik ama köyümüzdemutlu yaşadık…Benim hatırladığım, köyde herkesin bir evivardı. Kiracılık neymiş sonradan kentlerdeöğrendik. Benim köyümde herkesin bahçelerivardı. Bahçelerde her türlü sebze, meyve…Domatesi dalından kopardığımda, inanılmazbir koku yayılırdı etrafa, salatalığı ısırdığımdaenfes bir tat kalırdı ağzımda… Çevremde yorgunama güler yüzlü insanlar vardı. Hepsi inanılırve güvenilir insanlardı… Ses tonundan,bakışından, size sarılışından sevgi ve saygısınıanlardınız insanların.Evlerde her gün mis kokulu, kepekli ekmeklerpişirilirdi. En yoksulunun bile bir keçisiveya koyunu, iki tavuk, bir horozu bulunurdu.Kuş sesleriyle uyanır, bahçelerde doyasıyaoynardık. Akşam evimizde uzun sohbetlerolur, hikâyeleri, öyküleri dinlerdik. Herkesesöz hakkı verilir, konuşanlar dinlenirdi. Evinreisi hep evin erkeği olarak gösterilirdi amagerçek reisin evin annesi olduğunu tartışmasızherkes kabul ederdi. Herkesin evinde yoğurt,süt, tereyağı, yumurta, bir çuval un, bulgur,mercimek, kuru fasulye, nohut bulunurdu.Kendi kendine yeterli bir ekonomi.Zaten Kurtuluş Savaşı da böyle kazanılmadımı?İşte bizim aklımıza takılı kalan köy, böylebir köy…Bugün etrafıma bakıyorum da, içim sızlıyor…Herkesin evi yok, üstelik çoğu kiracı, bazılarınınsığınacak yeri bile yok… Çok elitlerinbahçeleri var ama bahçelerde o eski sebzeve meyveler yok. Allah eksikliğini göstermesinama domates domatese, salatalık salatalığabenzemiyor, salatalık kabak tadı veriyor. Hepsihormonlu, büyük ve gösterişli, tornadançıkmış gibi, ama tadı yok. Bazen acaba bizimmi ağzımızın tadı yok diye geçiriyorum içimden,ama nadiren de olsa katıksız bir köy ekmeğiyediğimde ağız tadımın yerinde olduğunugörebiliyorum.6 ağın Kas›m - Aral›k 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!