Orman ve Av / <strong>Mart</strong> - <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>24tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı korumaalanları ve sulak alanların ayrılması, korunması,planlanması, düzenlenmesi, geliştirilmesi,tanıtılması, yönetilmesi, işletilmesi ve işlettirilmesiile ilgili işleri yürütmekle ilgili görevleri DoğaKoruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünevermiştir. Açıkça görülmektedir ki benzer görevleriki genel müdürlüğe verilerek bir yetki çatışmasınayol açılmıştır. Daha da önemlisi, bu yönetmelikve dayanağı olan 644 sayılı Kanun HükmündeKararname hükümleri korunan doğal alanlarınyönetimiyle ilgili uzun yıllara dayalı bir bilgi vedeneyim birikimine sahip ormancılık örgütünüdevre dışı bırakmak anlamına gelmektedir.Bu noktada geçmişten bu yana ülkemizdekikorunan alanlar için hazırlanan planlara uzundevreli gelişme planı ismi verilmesinin yanlışlığınıda vurgulamak gerekir. Giriş bölümündebelirtildiği gibi milli park ve diğer korunanalanların amaçlarını ve bu amaca ulaşmakiçin yapılması gerekenleri, doğal ve kültürelkaynakların özellikleri ve kullanım esaslarınıkapsamlı biçimde içeren planlar aslında genelyönetim planı ya da yönetim planlarıdır. Genelyönetim planına dayalı olarak çeşitli imarve uygulama planları ya da gelişme planlarıhazırlanmaktadır.Yönetmeliğin şiddetle eleştirilmesi gerekenbir maddesi de 11. maddedir. Bu maddenin 1.fıkrasında “Milli parklar, tabiat parkları, tabiatanıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar,özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri korumastatüsü bulunan diğer alanlarda hazırlanacak hertür ve ölçekte planların müellifi, şehir plancısı veyaşehir ve bölge plancısıdır” ifadesi yer almaktadır.Korunan alanlarda planlama sürecini ve ilgiliaşamaları özetleyen 2. bölümde belirtildiği gibikorunan alan planlamasının ilk aşaması birplanlama ekibinin oluşturulmasıdır. Bu planlamaekibinde de planlaması yapılacak alanın kaynakdeğerleriyle uyumlu şekilde doğal ve kültürelkaynak yönetimine dayalı çeşitli mesleklerintemsilcilerine gereksinim duyulmaktadır. Buaçıdan milli park, tabiat parkı, tabiatı korumaalanı ve tabiat alanlarının planlanmasında ilkakla gelmesi gereken meslek dalı “OrmanMühendisliği”dir. Daha önce de belirtildiği gibiilgili alanın niteliğine göre orman mühendisleriylebirlikte başta peyzaj mimarları olmak üzere, yabanhayatı uzmanları, ziraat mühendisleri, jeologlar,biyologlar, arkeologlar, sosyologlar, ekonomistler,mimarlar, şehir ve bölge plancıları bu ekip içindealabilir. Ancak madde neden orman rejimindekive diğer korunan alanlarda hazırlanacak her tür veölçekteki planların müellifi olarak şehir plancılarıveya şehir ve bölge plancılarını belirlemiştir?Ayrıca, 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı “OrmanMühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliğive Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği HakkındaKanun” ve bu kanunla ilgili yönetmeliklerdekihükümlerle de milli park ve orman rejimindekidiğer korunan alanların planlanmasıyla ilgiliişler orman mühendisleri ve orman yüksekmühendislerinin çalışabileceği mesleki konulararasında sayılmıştır.Diğer yandan, başta doğal kaynak yönetiminedayalı uzmanlık alanı temsilcilerinden oluşmasıgereken orman rejimindeki korunan alanlarınplanlama ekibinde hangi meslek dallarınıntemsilcilerinin bulunması gerektiği neden ayrıntılıbir şekilde belirtilmemiştir? Doğal sit alanlarındayapılacak koruma amaçlı imar planlarınıhazırlayacak ekipte hangi meslek gruplarındanuzmanların bulunması gerektiği ayrıntılı birşekilde belirtilmişken, korunan orman alanları içinilgili meslek dalları neden sıralanmamıştır? Nedenmilli park, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı vetabiat anıtlarındaki orman ekosistemleri, bitkive hayvan türlerinin özellikleri, yetişme ortamıkoşulları, yaban hayatı, biyolojik çeşitlilik, ekolojikilişki ve süreçler konularında bir uzmanlığa sahipolmayan, genel olarak kent planlamasına dayalıbir uzmanlık alanının temsilcileri olan şehirplancıları veya şehir ve bölge plancıları korunanorman alanlarının planlanmasında en fazla yetkiyesahip olması gereken uzmanlar olarak kabuledilmiştir? Bu sorular bu yönetmeliğin sorunluyönlerini bir kez daha vurgulamakta, planlamaekibinin oluşturulmasında bilimsel esaslara uygunbir anlayışın benimsenmediğini göstermektedir.Bu noktada belirtmek gerekir ki bu yönetmelikçıkmadan önce de orman rejimindeki korunanalanların planlanması sürecinde ilgili uzmanlıkalanlarının temsilcilerinden gerektiği kadaryararlanılamamış, yine çoğunlukla şehir ve bölgeplancıları etkin olmuştur. Aslında geçmiştenbugüne devam eden bu anlayışın değişmesigerekmektedir.
Orman ve Av / <strong>Mart</strong> - <strong>Nisan</strong> <strong>2012</strong>4. Sonuç644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve bunadayalı çıkarılan söz konusu yönetmelik yetkikarmaşası yaratacak şekilde, uzmanlık alanı veuygulama deneyimini dikkate almadan hangialan için olursa olsun (Doğa Koruma ve MilliParklar Genel Müdürlüğü sorumluluğundakialanları da kapsayacak şekilde) korunan alanlarınplanlamasıyla ilgili yetkileri Çevre ve ŞehircilikBakanlığında toplamıştır. Adı geçen Kararname veYönetmelik hükümlerinde açıkça görülmektedirki, ormancılık örgütünün orman rejimindekikorunan alanlardaki yetkileri zayıflatılmış, yasalaçıdan yönetimi ve planlanmasından sorumluolduğu alanlarda bile devre dışı bırakılmayaçalışılmış ve bir yetki karmaşası ortaya çıkmıştır.Bu nedenle orman rejimindeki korunan alanlarınplanlanmasıyla ilgili yetkiler ormancılık örgütündetoplanacak şekilde yeni bir yasal düzenlemeyapılmalıdır.Korunan alan yönetiminin başarılı ve etkin birşekilde yürütülmesi, aşamaları bu çalışmanın 2.bölümünde özetlenen bir sürecin izlenmesiyleortaya çıkacak bir “korunan alan yönetimplanının” hazırlanması ve uygulanmasına bağlıdır.Bu plan da ancak, planı yapılacak alanla ilgiliuzmanlık alanı temsilcilerinin planlama ekibindeyer almasıyla istenen ölçütlere uygun olarakhazırlanabilecektir. Bu açıdan korunan ormanalanlarının planlanmasıyla ilgili bir yönetmelik,planlama ekibinde başta orman mühendisi, peyzajmimarı, jeolog, ziraat mühendisi, su ürünlerimühendisi, biyolog, zoolog, ekolog gibi doğalkaynak tabanlı uzmanlık alanlarının temsilcileriile arkeolog, halkla ilişkiler uzmanı, sosyolog,ekonomist, mimar, şehir ve bölge plancıları gibidiğer uzmanların birlikte yer almasına ilişkinbir düzenleme içermelidir. Planlama ekibindekimeslek dalları korunan alanın kaynak niteliklerive sosyal çevrenin özelliklerine göre farklılıkgösterebilir. Plan müellifi olarak şehir plancısı veyaşehir ve bölge plancıları değil, orman mühendisleriveya peyzaj mimarları yetkili kılınmalıdır. Tercihenbu iki meslek grubunun doğa koruma, doğalkaynak yönetimi, korunan alan yönetimi gibikonulara ağırlık veren bir yüksek lisans ya dadoktora programından mezun uzmanları planmüellifi olarak seçilmelidir.Bütün bunların yanında, Doğa Koruma ve MilliParklar Genel Müdürlüğünce yürütülen korunanalanlardaki planlama çalışmalarında görüleneksiklikler de giderilmeli, bilimsel esaslara uygunbir şekilde ve katılımcı bir anlayışla bu çalışmanın2. bölümünde özetlenen planlama sürecine uygunçalışmalar yapılmalıdır. Özellikle korunan alaniçi ve yakın çevresinde yaşayanların özelliklerive korunan alanla ilişkileri sosyal araştırmayöntemleri kullanılarak belirlenmeli, planlamaekibi ilgili uzmanlık alanlarının temsilcileriniiçerecek şekilde daha geniş bir katılım sağlanarakoluşturulmalıdır.Fotoğraf: Yıldıray LİSEKaynaklarKUVAN, Y. <strong>2012</strong>. Doğa Koruma ve KorunanAlanlar, İstanbul Üniversitesi Yayın No:5066 (Basımaşamasında), İstanbul.LASCURAIN, H.C. 1996. Tourism, Ecotourismand Protected areas. ISBN 2-8317-0124-4, IUCN,Gland.LUCAS, P.H.C. 1995. Protected Landscapes.Aguide for Policy-makers and planners, Chapman&Hall Ltd. ISBN 0-412-Ç55307-7, London.McCURDY, D.R. 1985. Park Management.Southern Illinois University Press, 250p.THOMAS, L., MIDDLETON, J. 2003. Guidelinesfor Management Planning of Protected Areas,IUCN Gland, Switzerland and Cambridge, UK. ix+79 s.25