12.07.2015 Views

Afrika Gündemi MART 2011

Afrika Gündemi MART 2011

Afrika Gündemi MART 2011

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Afrika</strong> GündemiMart <strong>2011</strong>İşte 94’ten sonra Rusya <strong>Afrika</strong>’ya yeniden dönme kararını bu koşulların ışığı altında almıştır. Ancak Rus politikayapıcılarında oluşan kanaat, bu geri dönüşün Soğuk Savaş dönemiyle aynı yolu izlememesi gerektiği yönündedir.<strong>Afrika</strong>’yla kurulacak yeni ilişkilerin, eskisinden farklı olarak siyasal değil, ekonomik motivasyonlarlaşekillendirilmesi fikri benimsenmiştir. <strong>Afrika</strong> ile ilişkilerin odak noktası da Sahra-altı <strong>Afrika</strong>’dan Kuzey <strong>Afrika</strong>’yakaymıştır. Sahra-altı’nda ise sadece Güney <strong>Afrika</strong> ve Nijerya gibi enerji bakımından zengin bir iki ülke ile ilişkilerdüzeltilmeye çalışılmıştır. Ekonomik ilişkiler ise borçların tahsilini sağlayacak şekilde yeniden yapılandırma, silahticaretinin geliştirilmesi amaçları çerçevesinde şekillendirilmiştir. 90’lar boyunca ABD’nin temel dış politikası olançatışmaların barışçıl çözümü sorunuyla ise Rusya hiç ilgilenmemiştir. Zira kendisi de 90’lar hatta 2000’ler boyuncabenzer çatışma ve sorunlarla mücadele etmeye çalışmıştır.Rusya’nın 90’lar boyunca politika değiştirmesine yol açan ikinci bir gelişme 1997’de yaşadığı ekonomik krizdir.Rusya bu krizden sonra 2000’de Putin’in iktidara gelmesi ile yeniden ekonomik ve politik bir dönüşüm içinegirmiştir. Dış politikası da bu değişimden nasibini alan ülkede yeni dış politika ilkelerini Putin, Duma’ya gönderdiğibir mesajında “ulusal önceliklerin çok iyi tespiti, pragmatizm ve ekonomik verimlilik” olarak açıklamıştır. Nitekim1997 krizinden sonra Rusya dış politikasını temel ihraç maddeleri olan silah ve enerji satışı üzerine şekillendirmiştir.Yaptığı anlaşmalar ve kurduğu petrol boru hatları ile Avrupa’nın temel enerji tedarikçisi haline gelen Rusya,Avrupa’ya enerji sağlayabilecek diğer bir kaynak olan <strong>Afrika</strong> ile de giderek daha yakından ilgilenmeye bu süreçtebaşlamıştır. Bu bağlamda Fas, Cezayir, Mısır ve Nijerya ile milyarlarca dolarlık maden keşif ve işletme anlaşmalarıimzalanmıştır. Rusya’nın en büyük enerji şirketleri olan Gazprom, Lukoil, Stroytansgas ve Rosneft’in hem Sahra-altıyatırımları hem de Kuzey <strong>Afrika</strong>’daki antlaşmaları 2004-2010 yılları arasında 10 milyar doları aşmıştır.Her ne kadar Rus dış politikasında enerji politikalarının birincil belirleyici olduğu genel kabul görse de Rusya ve<strong>Afrika</strong> ilişkilerinin gelişmesinin sadece enerji ile sınırlı kaldığı da söylenemez. Putin’in iktidara gelmesi ile birliktekıta ile siyasi ilişkiler pek çok resmi ziyaret, yeni elçiliklerin açılması, Stratejik Ortaklık ve İşbirliği antlaşmalarınınimzalanması gibi eylemlerle desteklenmiştir. 2001’de Rusya kıtadaki ilk Stratejik Ortaklık ve İşbirliği Antlaşması’nıCezayir ile imzalamıştır. Bu antlaşmaya göre, Rusya ile Cezayir teknoloji, inşaat, askeri donanım, uzay ve atomenerjileri sektöründe işbirliğine gitme taahhüdünde bulunmuşlardır. Bu başlangıcı Putin’in 2006’da Güney <strong>Afrika</strong>,Mısır, Cezayir ve Fas’ı ziyaret etmesi ve bu sırada imzalanan ticari işbirliği antlaşmaları izlemiştir. Bu gezi, 30 yılaradan sonra bir Rusya devlet başkanının kıtaya gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret olmuştur. Bu resmi ziyaretlerePutin’den sonra devlet başkanlığı görevine gelen Medvedev de devam etmiş; 2009 yılında Nijerya, Angola,Namibya ve Mısır’a gitmiştir. Tüm bu gezilerde nükleer enerji tesisleri kurma, demiryolları inşa etme, askeridonanım ve mühimmat tedariki, haberleşme ve mobil iletişim yatırımları gibi konularda milyarlarca dolarlıkonlarca antlaşma imzalanmıştır. Rusya kıtaya hem yatırımlarını hem de ekonomik yardımlarını arttırmıştır.2000’lerin başında 50 milyon dolar olan karşılıksız yardımlar 2000’lerin sonunda 300 milyon doları aşmıştır. 1998-2004 arasında 14 milyar dolarlık borç silinirken, sadece 2008’de 20 milyar dolarlık borç iptal edilmiştir.2000’lerde ilişkilerde yaşanmaya başlayan bir diğer süreç ise <strong>Afrika</strong> ile kurulan ilişkilerin devlet merkezli olmaktançıkmaya başlaması olmuştur. Yukarıda bahsedilen gezilerin her birine yaklaşık 100’er kişilik işadamları heyetlerikatılmış ve <strong>Afrika</strong>’ya yatırım yapmaları sağlanmıştır. Bu süreçte genel olarak dönüşen dünya ekonomisinin yanı sırasadece G-8 ülkelerinin değil, Rusya’nın da dâhil olduğu BRIC ülkelerinin de kıtaya doğrudan yatırımlar yapmaya veözel sektör girişimlerini yönlendirmeye başlamaları da etkili olmuştur. Özellikle <strong>Afrika</strong> kıtasında SSCB’nin geri53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!