12.07.2015 Views

1997 yargıtay kararları

1997 yargıtay kararları

1997 yargıtay kararları

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ĐÇĐNDEKĐLERSAYFAÖNSÖZ.................................................................................................................................KISALTMALAR ................................................................................................................ĐŞ KANUNU ĐLE ĐLGĐLĐ KARARLARMADDE: 1- Temel kavramlar .................................................................................................MADDE: 3- Đşyerinin kapatılması veya devri ..........................................................................MADDE: 5- Đş Kanununun uygulama alanı dışında kalan iş ilişkileri .......................................MADDE: 9- Belirli süreli hizmet akdi ......................................................................................MADDE: 13- Belirsiz süreli hizmet akdinin bildirimli feshi ......................................................MADDE: 14- Kıdem tazminatı ................................................................................................MADDE: 16- Đşçi tarafından hizmet akdinin haklı sebeple derhal (bildirimsiz) feshi .................MADDE: 17- Đşveren tarafından hizmet akdinin haklı sebeple derhal (bildirimsiz) feshi............MADDE: 18- Derhal feshi hakkını kullanma süresi ..................................................................MADDE: 26- Ücret .................................................................................................................MADDE: 33- Tam süreli çalışmada asgari ücret ......................................................................MADDE: 35- Fazla çalışma .....................................................................................................MADDE: 43- Hafta içinde hafta tatili ......................................................................................MADDE: 50- Yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesi...............................................................MADDE: 54- Yıllık izin ücretinin hesaplanması .......................................................................MADDE: 56- Hizmet akdinin feshinde kullanılmayan izin ücretlerinin ödenmesi ......................SENDĐKALAR KANUNU ĐLE ĐLGĐLĐ KARARLARMADDE: 4- Đşkolunun belirlenmesinde özel usul hükümleri .....................................................2


MADDE: 10- Şube genel kuruluna katılan delege seçiminin iptali.............................................MADDE: 11- Genel kurulun şube kapatılması kararı ve yürütme işlemleri ...............................MADDE: 30- Đşyeri sendika temsilcisinin güvencesi..................................................................MADDE: 31- Đşçi sendikası üyeliğinin güvencesi ......................................................................MADDE: 32- Sendikanın üyesi adına dava açabilmesi..............................................................TOPLU ĐŞ SÖZLEŞMESĐ, GREV VE LOKAVT KANUNU ĐLE ĐLGĐLĐKARARLARMADDE: 2- Toplu iş sözleşmesinin hizmet akdini düzenleyen hükümleri ..................................MADDE: 9- Toplu iş sözleşmesinden yararlanma.....................................................................MADDE: 12- Đşkolu istatistiğine itirazda hasım gösterme .........................................................MADDE: 45- Topluca işi bırakma eyleminin hukuki sonuçları .................................................MADDE: 61- Eda davasından temerrüd faizi...........................................................................KAVRAM ĐNDEKSĐ...............................................................................................................KANUN ĐNDEKSĐ ..................................................................................................................2


ÖNSÖZ"Yargıtayın Đş Hukukuna ilişkin <strong>1997</strong> Yılı Emsal Kararları" kitabını, ilgililerinyararlanmalarına sunmaktan mutluyuz. Başlangıcını 1996 yılı <strong>kararları</strong>oluşturan bu serinin ikincisini hazırlamakta geciktiğimizi biliyoruz. Bugecikmenin özrü olarak 1998 ve 1999 yılı <strong>kararları</strong>nı kısa sürede yayınlamayıplanlamaktayız.1996 yılı emsal <strong>kararları</strong> kitabından yararlananlar, bu derleme eserinkolay kullanımı için bir "açıklama" getirildiğini de görmüş bulunmaktadırlar.Seriyi <strong>1997</strong> yılı emsal <strong>kararları</strong>ndan tanıyanların, 1996 yılına ilişkin kararlarkitabındaki "açıklama"ya bir göz atmaları yararlı olabilir.Bilimsel çalışma ve yayım faaliyeti için teşvik ve desteklerinigördüğümüz KAMU-ĐŞ Đşveren Sendikası yöneticilerine, Genel Sekreter SayınDr. Naci ÖNSAL'a, baskıya hazırlama ve baskı sırasındaki yayım vedüzeltmelerde büyük yardımı geçen Kamu-Đş çalışanlarına ve öncelikle SayınSevil ÇOLAKOĞLU'na, baskı işini kısa sürede ve büyük bir titizliklegerçekleştiren Türk Tarih Kurumu Basımevi mensuplarına sonsuzteşekkürlerimi sunarım.Prof. Dr. Münir EKONOMĐ4


KISALTMALARAY : Türkiye Cumhuriyeti AnayasasıBak. : BakınızBK : Borçlar KanunuÇMEK : Çıraklık ve Meslek Eğitimi KanunuE. : Esasgm : geçici maddeHUMK : Hukuk Usulü Muhakemeleri KanunuĐşK : 1475 sayılı Đş KanunuĐşMahK : Đş Mahkemeleri KanunuK. ve k : Kararm. : maddeMK : Medeni Kanuns. : sayfaSenK : Sendikalar KanunuSSK : Sosyal Sigortalar KanunusK : sayılı KanunTSGLK : Toplu Đş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunuvd. : ve devamıYarg. 9. HD : Yargıtay 9. Hukuk Dairesi4


ĐŞ KANUNU ĐLE ĐLGĐLĐKARARLAR6


I - Đşçi niteliği123451. Hizmet akdi ile çalışıldığının belirlenmesinde hizmet tespiti davasınınön mesele sayılması2. Vekalet akdine göre çalışanın işçi sayılmaması3. Đstisna akdine göre çalışanın işçi sayılmaması4. Đşyerinden emekli olmak suretiyle ayrılan kimsenin işçi sayılmaması5. Hizmet akdine göre işçi sıfatı ile kurulan iş ilişkisinde akde aykırıdavranış ve zamanaşımı6. Esnaf olmanın işçi sıfatının kazanılmasını engellememesiBak. ĐşK 5/k2II - Đşveren niteliği671. Hizmet akdini fesheden şirketin işçi haklarından sorumlu işverensayılması2. Đşveren sıfatının belirlenmesiIII - Đşveren vekili niteliğiKonut yöneticilerinin yargı uyuşmazlıklarında işveren temsilcisiolması8IV - Asıl işveren - alt işveren ilişkisi1. Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığınınaraştırılması9 2. Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayanması vesonuçları103. Alt işverenin işçisinin asıl işverenin işçileri için yapılan toplu işsözleşmesinden yararlanma imkanı Bak. k 9, 106


Yarg. 9. HD, 4.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14432, K. <strong>1997</strong>/18489.Hizmet akdine göre çalıştığının belirlenmesi - hizmet tespiti davasınınön mesele sayılması ve sonucunun beklenmesi1 Đşçinin ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer işçilik hakları için açtığıdavadan başka Sosyal Sigortalar Kurumu ile yine davalı işverenaleyhine hizmet tespiti davasıda açması dolayısıyle, hizmet tespitidavası sonucunun taraflar arasında dava konusu dönem içinhizmet akdinin kurulup kurulmadığını ortaya koyacağı dikkatealınarak, hizmet tespiti davasının işçilik haklarına ilişkin davayönünden ön mesele sayılması ve o davanın sonucunun beklenmesigerekir.ĐşK 1, 13, 14; SSK 79DAVA : Davacı ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile hafta, bayramve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı davalılara ait işyerinde 1.10.1963-14.6.1993 tarihleri arasında çalıştığınıve iş akdinin davalı işverenlerce feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdemtazminatları ile diğer işçilik haklarını istemiştir.Mahkemece istek gibi hüküm kurulmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalılar ile birlikte SSK aleyhinehizmet tesbiti davası açmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözkonusu dava birkaçkez karara bağlanmış ise de en son 24.2.<strong>1997</strong> tarihli ilamla yerel mahkeme kararıbozulmuştur. Bozma kararından sonra tesbit davası yerel mahkemede <strong>1997</strong>/41esas nosu almış olup o davada kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilikhaklarına ilişkin bu davanın sonucunun beklenmesine, bozma ilamına uyulupuyulmayacağının daha sonra değerlendirilmesine, ve duruşmanın 6.11.<strong>1997</strong>gününe bırakılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.Önemle belirtmek gerekirki hizmet tesbiti davasının sonuçlanması taraflararasında dava konusu dönem için iş sözleşmesinin kurulup kurulmadığını ortayakoyacağından, bu dava için ön mesele sayılarak o dava sonucunun beklenmesi8


gerekirken yanlış değerlendirme ile bu davanın sonuçlandırılmış olması hatalıolup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 4.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16274, K. <strong>1997</strong>/19869.Vekalet akdine dayalı ilişki- işçi sayılmaması-görevli ve yetkilimahkeme itirazının birlikte yapılması- öncelikle görevsizlik kararı2 Đş mahkemesince taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekaletakdine dayalı olduğu açıkça anlaşıldığına göre, görev ve yetkiitirazlarının birlikte yapıldığı dikkate alınarak öncelikle görevsizlikkararı verilmelidir. Yetki itirazı görevli mahkemede incelenir.ĐşK; 1 BK 386; ĐşMahK 1DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatı ile ücret alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, yetkisizlik nedeniyle davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDavacı taraf, davalı şirketin hizmet sözleşmesini feshettiğinden söz ederekkıdem, ihbar, kötüniyet tazminatları ile ücret isteklerinde bulunmuştur.Davalı taraf davacılarla aralarındaki hukuki ilişkinin vekalet sözleşmesinedayandığını savunmuş, şirket merkezinin de Đstanbul'da oluşu nedeniyle görev veyetki itirazlarında bulunmuştur.Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekalet akdine dayalıolduğununun açıkça anlaşıldığı ancak davalı tarafın aynı zamanda yetki itirazındabulunduğunu böyle durumda özellikle yetki itirazının çözümlenmesi gerektiğiileri sürülerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. maddesi uyarıncamahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.Karar davacı tarafca temyiz edilmiştir.9


Medeni Usul Hukukuna göre görev ve yetki itirazlarının birlikte yapılmasıhalinde öncelikle görevsizlik kararı verilir. Yetki itirazı görevli mahkemedeincelenir. Aksi düşünce ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 19.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16939, K. <strong>1997</strong>/21878.Đstisna akdine dayalı ilişki-işçi sayılmaması-Đş mahkemesinin görevliolamayacağı3 Taraflarca da kabul edildiği üzere aralarındaki ilişki hizmetakdine değil, istisna akdine dayanmaktadır. Uyuşmazlık davacınınistisna akdine göre davalıdan üstlendiği işlerden dolayıalacaklarının ödenip ödenmediği hakkında olup, çözüm yeri işmahkemesi değil, hukuk mahkemesidir.ĐşK 1; BK 355; ĐşMahK 1DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIĐddia ve savunmaya göre taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesindendoğmayıp istisna akdinden doğmaktadır. Gerçekten davacı iddiaya göre asılişveren durumundaki davalıdan bir kısım işleri yapmak görevini almış ve bundandolayı da alacaklarının ödenip ödenmediği taraflar arasındaki uyuşmazlığıoluşturmuştur. Bu niteliği dikkate alınarak uyuşmazlığın çözüm yeri işmahkemesi değil hukuk mahkemesidir. Gerçekten 5521 sayılı Đş MahkemeleriKanununun 1. maddesine göre iş mahkemeleri işçi ile işveren arasındaki hizmetakdinden ya da kanundan doğan uyuşmazlıkları çözümlemekle görevlidir. Ohalde görevsizlik kararı verilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda nedenle BOZULMASINA, peşinalınan, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.10


11Yarg. 9. HD, 5.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16831, K. <strong>1997</strong>/20383.Bankadan emekli olmak suretiyle ayrılan kimse-banka ile arasındahizmet akti olmadığı için işin sayılmaması-görevli mahkeme4 Bankadan emekli olmak suretiyle ayrılan davacıya hastalığısebebiyle hatalı yapılan ödemenin geri alınması dolayısıyla çıkanuyuşmazlıkta; davacı ile davalı banka arasında bir hizmet akdibulunmadığından ve davacı ĐşK'na göre işçi sayılamayacağındanuyuşmazlığın çözülmesi iş mahkemesinin görevi olamaz.ĐşK 1, ĐşMahK 1DAVA : Davacı, hastane masrafının hatalı olarak ödendiği gerekçesiyle emeklimaaşında yapılan kesintinin iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, geçirmiş olduğu ameliyat masrafları karşılığının ilgili hastaneye davalıcahatalı olarak ödendiği gerekçesiyle emekli maaşından yapılan kesintinin iadesinitalep etmiştir.Mahkeme isteği kabul etmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının, davalı bankadan emekli olmak suretiyle ayrıldığı anlaşılmaktadır.5521 sayılı Đş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde "Đş Kanununa göre işçisayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden doğanhukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemelerinin görevli olduğu"belirtilmektedir.Yine 1475 sayılı Đş Kanununda işçi "bir hizmet akdine dayanarak herhangi birişte ücret karşılığı çalışan kişi" olarak tanımlanmıştır.Bu anlatımlardan anlaşılacağı şekilde, dava tarihinde davacı ile davalı arasındabir hizmet akdi bulunmadığından ve davacı Đş Kanununa göre işçisayılamıyacağından taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözülmesinde iş mahkemesigörevli olamaz.Her nekadar asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmişse de, bukarar Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşmiştir.


Bu nedenlerle mahkemenin görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine kararvermeyip işin esasını incelemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararınbozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 5.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 2.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/5553, K. <strong>1997</strong>/10570.Hizmet akdine dayalı iş ilişkisi-işçi niteliği-akde aykırı davranışta onyıllık zamanaşımı5 Bankanın dış işlemler müdürü, şube müdür yardımcısı ve şube şefihizmet akdine dayanarak işçi sıfatıyla iş ilişkisi kurdukları için,bunların bankacılık işlemlerindeki tutumları sonucu meydanagelen zarar dolayısıyla açılan davada, akde aykırı davranışlarındandoğan bu tür davalara ilişkin BK m. 125'de öngörülen on yıllıkzamanaşımının uygulanması söz konusu olabilir. Bu nedenle işinesasına girilerek sonuca göre karar verilmesi gerekir.ĐşK 1; BK 125DAVA : Davacı, uğranılan banka zararının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDavacı banka, bankanın dış işlemler müdürü, şube müdür yardımcısı ve bankaşube şefi olan davalı işçilerin bankacılık işlemindeki tutumları sonucu meydanagelen zararın giderilmesi istemiyle açmış olduğu davanın Borçlar Kanunun 60maddesinde haksız fiiller için öngörülen 1 yıllık zaman aşımını geçtiğinden sözedilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak burada belirtmek gerekirkitaraflar arasındaki hukuki ilişki hizmet akdine dayanmaktadır. Banka görevlileriolarak bankacılık mevduatlarına aykırı şekilde zarar meydana getirildiği iddiasıdavalıların akde aykırı davranışta bulunduklarını gösterir. Akde aykırıdavranıştan doğan bu tür davalar Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca 10yıllık zaman aşımına tabidir. Bu husus gözönünde tutulmaksızın aynı kanunun12


60. maddesindeki kural uyarınca davanın bir yıllık zaman aşımına uğradığındansöz edilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Đşin esasına girilerek sonucagöre hüküm tesisi gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek harcının istek halinde ilgiliye iadesine 2.6.<strong>1997</strong>gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8169, K. <strong>1997</strong>/12279.Đşçilik haklarından sorumlu işveren-asgari ücret üzerinde ücretalındığının tanıkla belirlenmesi6 1. Bölge Çalışma Müdürlüğüne yapılan tespite göre hizmet akdinifeshettiği anlaşılan davalı şirketin işveren olarak işçilikhaklarından sorumlu tutulması gerekir.2. Tanık ifadelerinden asgari ücret üzerinde bir ücret ödendiğibelirlenen işçinin hakları, kabul edilen miktara göre hesapedilmelidir.ĐşK 1, 26, 33DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası ile ücretalacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalı ... temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamıdışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Dosya içeriğine göre davalı Pamuk Ticaret A.Ş.nin de işçilik haklarındansorumlu tutulması gerekir. Gerçekten Bölge Çalışma Müdürlüğünce yapılantesbitlere göre hizmet sözleşmesinin anılan şirket tarafından feshedildiğibelirlenmiştir.3. Davacının asgari ücretle çalışmadığı, gösterdiği tanıkların ifadeleri ile ortayaçıkmaktadır. Dosyada bordro da mevcut değildir. Bu durumda tanık13


anlatımlarında belirtilen aylık 8.000.000 TL. net ücret ödendiği kabul edilerekhesaplamalar buna göre yapılmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 30.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14256, K. <strong>1997</strong>/18229.Đşveren sıfatının belirlenmesi-işçilik haklarından sorumluluk7 Davalılardan birinin diğeri ile birlikte pavyon işyerini işletipişletmediği ve bu suretle işveren olup olmadığı açıklığakavuşturulmadan işçilik haklarından sorumlu tutulması isabetliolmaz.ĐşK 1DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, bayram ve hafta tatili gündeliği ileücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavalı ... '.ın pavyon işyerini diğer davalı ... ile birlikte işletip işletmediği, yaniişveren olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu konunun açıklığa kavuşturulmasıiçin Emniyet Müdürlüğü'nden davalı ... 'ın pavyon işyerini işletenlerden biri olupolmadığı sorularak alınacak cevaba göre hakkında hüküm kurulmalıdır. Buşekilde bir araştırma yapılmaksızın davalı ... 'ın da işçilik haklarından sorumlututulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 14


Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8330, K. <strong>1997</strong>/12091.Konut (apartman) yöneticisinin yargı uyuşmazlıklarında işverentemsilcisi olması-yönetici hakkında davanın yürütülmesi8 ĐşK ek m 1 hükmüne göre, 5 madde uyarınca ĐşK'nun kapsamınagiren konutun yöneticisi işveren vekili olup, yargıuyuşmazlıklarında işverinin temsilcisidir. Bu nedenle işçi (kapıcı)tarafından yönetici hakkında açılan davanın husumet yönündenreddi hatalıdır; davanın taraf olarak yönetici için yürütülmesi vehaklılığı belirlenirse kat malikleri (işveren) hakkında hükümkurulması gerekir.ĐşK 1, 5, ek m 1DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası ile hafta ve bayramtatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, davalı hakkında davayı Özer Apartmanı yönetcisi sıfatıyla açmıştır. 1475sayılı Đş yasasının ek 1. maddesi gereğince konut yöneticisi işveren vekili olupmali sorumluluklar işverene ait olmak üzere yargı uyuşmazlıklarında ve ĐşKanunu uygulaması bakımından işveren temsilcisidir. Bu nedenle, davanınyöneticisi hakkında yürütülmesi ve dava sonucunda davacının haklılığıbelirlenirse kat malikleri hakkında hüküm kurulması gerekir.Mahkemenin yazılı şekilde husumet yönünden davayı reddetmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 15


Yarg. 9. HD, 18.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8568, K. <strong>1997</strong>/12193.Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığınınaraştırılması-alt işveren işçisinin asıl işverenin taraf olduğusözleşmeden yararlanamaması- asıl işverenin işçisi olarak sözleşmedenyararlanma9 Alt işverenin işçisinin asıl işverenin taraf olduğu sözleşmedenyararlanma isteği konusunda olayda öncelikle asıl işveren ve altişveren arasındaki ilişkinin çözümlenmesi, özellikle alt işverenlerdeğişmesine rağmen işçinin iş ilişkisinin devam edip etmediğidikkate alınarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvaazalı olupolmadığı belirlenmelidir.Asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaalı ise, işçi alt işverenin işçisideğil, asıl işverenin işçisi kabul edilerek, toplu iş sözleşmesindendayanışma aidatı ödeyerek yararlanma dilekçeleri dikkate alınarakbir sonuca gidilmek gerekir. Asıl işveren alt işveren ilişkisimuvazaalı değilse, hukuka uygun böyle bir ilişkide alt işvereninişçisinin asıl işverenin taraf olduğu sözleşmeden yararlanmasımümkün değildir.ĐşK 1; TSGLK 9.DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, izin ücreti, ücret farkı, ilave tediye veikramiye ile T.Đ.S.nden doğan alacaklarının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, davalı işverenin işyerinde davalının işçisi olarak çalıştığını dayanışmaaidatı ödemek sureti ile davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesindenyararlanmak istediğini ancak yararlandırılmadığını hizmet akdinin davalıtarafından sona erdirildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatı ile Toplu ĐşSözleşmesinden doğan fark işçilik alacaklarını talep etmiştir.16


Davalı ise, davacının taşaron işçisi olduğunu tarafı olduğu Toplu ĐşSözleşmesinden yararlanamayacağını davacı ile aralarında hizmet akdininbulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Öncelikle davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkisinin çözümlenmesi gerekir.Bunun içinde davacıya ait sigorta sicil ve işyerinden şahsi sicil dosyasının veödeme belgelerinin davalı ile taşaronlar arasındaki istisna sözleşmelerinin celbigerekir. Bu deliller toplandıktan sonra özellikle taşaronların değişmesine rağmendavacının çalışmasını devam edip etmediği böylece davalı ile taşaronlararasındaki sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı belirlenmelidir. Şayetdavacının davalıya ait işyerinde taşaron işçisi olarak çalıştığı anlaşılır ise asılişveren olan davalının sorumluluğu 1475 sayılı Đş Kanununun 1/son maddesigereğince taşaronun sorumluluğu ile sınırlı bulunduğundan davacının davalı asılişverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması mümkündeğildir. Ancak davacı taşaron görünen şahıslar ile davalı işveren arasındakitaşaronluk sözleşmesi muvazaalı ise artık taşaronluk sözleşmesinin varlığındansöz edilemeyeceğinden hizmet akdinin davacı ile davalı arasında mevcutolduğunun kabulü, başka bir anlatım ile asıl işveren alt işveren ilişkisibulunmaması sebebi ile hizmet akdinin davalı ile kurulduğu ve bunun sonucuolarak da davacının eğer şartları mevcut ise davalının taraf olduğu toplu işsözleşmesinden faydalanması gerekir.Davacının davalının işçisi olduğunun tesbiti halinde de dayanışma aidatı ödemeksureti ile toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için toplu sözleşmesinin imzatarihinden sonra verilecek yararlanma dilekçesinin işverene ulaştığı tarihinbelirlenmesi gerekir. Birden çok TĐS.nin çeşitli tarihlerde yürürlüğe girmesihalinde her TĐS.in imza tarihinden sonra yeni bir yararlanma dilekçesi verilmesigerekir. Mahkemenin kararına esas aldığı bilirkişi raporunda bu ilkelere riayetedilmeden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada dayanışma aidatıödemek sureti ile yararlanma dilekçeleri mevcut olmadığı gibi böyle birdilekçenin davacı tarafından davalı işverene verildiği hususunda da yeterli kanıtyoktur. Posta alındı belgeleri de hangi işçiler için hangi belgenin gönderildiğiyazılı olmadığından bu hususta yeterli delil kabul edilemez.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar ile ilgili olarak tarafların delilleritoplanmak ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Dairemizin bir onama kararıörnek gösterilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.17


Yarg. 9. HD, 18.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16673, K. <strong>1997</strong>/19164.Asıl işveren-alt işveren ilişkisi-ilişkinin muvazaalı işleme dayanmasıasılişverenin işçisi sayılarak toplu iş sözleşmesinden yararlanma10 Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararlılık kazanmış uygulamasınagöre, uzun süreden beri aynı işyerinde çalışan işçiler müteahhitlerdeğiştiği halde çalışmalarına devam ediyorlarsa, işçilerin işealınmaları, sözleşmelerinin feshi, ücretlerinin tespiti gibi konulardayetkiler işyerinin sahibi durumunda olan kişi ya da şirkettetoplanıyorsa, her türlü araç ve gereç onun tarafından sağlanıyorsa,işin bir bölümü bir başkasına verilmiş olsa dahi, muvazaa sözkonusu olacağından işyerinin sahibi gerçek işveren kabuledilmektedir.Uyuşmazlık konusu olayda sağlıklı bir sonuca varılabilmek içinaynı işyerinden intikal eden tüm uyuşmazlık dosyalarınınincelenmeye ve değerlendirilmeye tabi tutulması, bu arada altişveren olarak ilişki kuran şirketlerin ticaret sicili kayıtlarının dagetirtilerek durumlarının incelenmesi, alt işveren nitelikleri mevcutolduğu sonuç ve kanaatine varıldığında davanın reddine, aksi haldegerçek işverenin asıl işveren gibi gösterilen kimsenin olmasınedeniyle işçilerin onun işçileri için yapılan sözleşmedenyararlanılma istekleri doğrultusunda karar verilmesi gerekir.ĐşK 1, TSGLK 9.DAVA : Davacı, ücret farkı alacağı, birleştirilmiş sosyal yardım alacağı, vasıtayardımı ilave tediye ve ikramiye alacağı, yıllık ücretli izin parası ile aile ve çocuköğrenim yardımının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.:YARGITAY KARARIDavacı işçi davalıya ait işyerinde onun işçisi olarak çalıştığı halde sankiişyerinde görülen işin bir bölümünün alt işverene verilmiş gibi muvazaalı işlemyapılarak kendisinin uygulanmakta olan Toplu Đş Sözleşmesindenyararlandırılmadığını iddia ederek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan kimiişçilik haklarının ödettirilmesi istemiyle iş bu davayı açmıştır.18


Davalı işveren ise, davacı ile aralarında hizmet akti ilişkisi bulunmadığını,kendilerinden ihale ile iş alan taşaron firmanın işçisi olduğunu, bütün yetkilerintaşarona ait bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinisavunmuştur.Mahkemece davacının gerçekte davalının işçisi olduğu, davalı ile dava dışımüteahhit arasındaki ihalenin muvazaaya dayandığı kabul edilerek istekdoğrultusunda hüküm kurulmuştur.Bu açıklamalara göre, uyuşmazlık davalı ile dava dışı müteahhit arasında yapılansözleşmenin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucu olarak dadavalının gerçek işveren olup olmadığı konularında toplanmaktadır.Mahkemece sonuca varılırken; özellikle müteahhitler değiştiği halde, davacı ilebirlikte diğer işçilerinde çalışmalarını aralıksız sürdürdükleri, işçi alma ve iştençıkarma konularında asıl yetkinin davalıya ait olduğu, bunların dışında kalanişlerde de davalının büyük yetkilerle donatıldığı, işçilerin, işyerlerinin denetimiile ilgili tüm yetkilerin onda toplandığı, aynı makinanın bir tarafında taşaronun,öbür tarafında davalının işçisinin çalıştıkları gibi bir durumla karşılaşıldığıolguları üzerinde durulmaktadır.Taraf şahitleri bu konular da birbirleri ile çelişkili ifadelerde bulunmuşlardır.Gerçekten Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre, uzun süreden beriaynı işyerinde çalışan işçiler, müteahhitler değiştiği halde, çalışmalarına devamediyorlarsa, işçilerin işe alınmaları, sözleşmelerinin feshi, ücretlerinin tesbiti gibikonularda yetkiler işyerinin sahibi durumunda olan kişi ya da şirkettetoplanıyorsa, her türlü araç ve gereç onun tarafından sağlanıyorsa; işin birbölümü bir başkasına verilmiş olsa dahi, muvazaa söz konusu olacağındanişyerinin sahibi gerçek işveren kabul edilmektedir.Somut olay yönünden bir değerlendirme yapıldığı takdirde, bu dava ile birlikteaynı zamanda Dairemize intikal eden ve incelemeye tabi tutulan 57 adet davadosyasının incelenmesinden bazı işçilerin sadece bir müteahhit nezdinde,diğerlerinin ise, birkaç müteahhit nezdinde çalıştıkları görülmektedir. Bubakımdan sağlıklı bir sonuca varabilmek için, konunun öncelikle tüm dosyalarıiçeren kapsamlı bir incelemeye ve değerlendirmeye tabi tutulması zorunluluğuvardır. Ancak bu şekilde işyerindeki uygulamanın muvazaalı olup olmadığıanlaşılabilecektir. Bir işçi ile ilgili dava yönünden sınırlı inceleme yanıltıcıolabilir.Öte yandan; mahkemenin kararına dayanak yaptığı gerekçelerin dosya içindebulunan ihale sözleşmelerine, şartnameye ve ferdi hizmet sözleşmelerine uygundüşmediği görülmektedir. Bu konuda önemle belirtmek gerekir ki, davacının19


çalıştığı işyerinde, patlayıcı yani tehlikeli maddeler üretildiği için davalıişverenin, bu yönleri dikkate alarak işyerinin disiplinini sağlamak amacıyla, çoksıkı kayıtlar koyması ve emniyet tedbirleri ile ilgili olarak hassas davranıp,işyerinin tehlikeden uzak bir şekilde ve ortamda bulunması için kimi yetkilerielinde bulundurması doğal karşılanabilir. Bundan başka; Mahkemenin işçilerinişe alınması ve işten çıkarılması konusunda davalının yalnız başına yetkili olduğuşeklindeki değerlendirmesinin dosya içeriği karşısında kabulü olanağı yoktur.Đncelemeye tabi tutulan dosyalarda; hizmet sözleşmesinin taşeron firmatarafından imzalandığı, fesih halinde muhatabın taşeron olduğu, ibraname vediğer belgelerin taşeron muhatap kabul edilerek düzenlendiği, ücretlerin taşerontarafından ödendiği gibi, sigorta bildirgelerinin yine onun tarafından SosyalSigortalar Kurumuna verildiği ve primlerin ödendiği görülmektedir. Ne var kibütün bunlara rağmen gerçek durumun ne olduğunu anlamak mümkün değildir.Bu olgular karşısında, sorunun isabetli bir çözüme kavuşturulabilmesi için,birlikte incelemeye tabi tutulan tüm dosyalarda adı geçen taşeron şirketlerinöncelikle, ticaret sicili kayıtlarının celp edilerek hangi tarihte kuruldukları,faaliyet alanlarının neler olduğu, ortaklarının adları, merkezlerinin adresleritesbit edilerek davalıdan iş almadan önce faaliyettte bulunup bulunmadıkları veişi bitirdikten sonra faaliyetlerine devam edip etmedikleri, sermaye miktarları datesbit edilerek alt işveren olarak mı, yoksa göstermelik bir firma şeklinde midavalıdan iş aldıkları sorunu çözümlenmelidir. Şayet taşeronluk vasfı mevcutolduğu sonuç ve kanaatına varıldığı takdirde davanın reddine, aksi halde şimdikigibi kabulüne karar verilmelidir. Bu sonuca varılırken temizlik, yükleme,boşaltma, bakım, onarım gibi devamlılık arzeden işlerin niçin birer yıllıksözleşmelerle ihaleye çıkarıldığı ve taşeron firmaların davalıya ait işyeri dışındada faaliyette bulunup bulunmadığı konularında da bir irdeleme vedeğerlendirmeye tabi tutulmalıdır.Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştr.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.<strong>1997</strong> günündeoyçokluğuyla karar verildi.KARŞI OY YAZISIDavacı işyerinde gerçekte davalı işçisi olarak çalışmasına rağmen muvazaalı vekanuna karşı hile teşkil eden işlemler sonucu taşeron işçisi gibi gösterilmeksuretiyle eksik veya hiç ödenmeyen bir kısım hakları ile alacaklarının tahsilinekarar verilmesini istemiştir.20


Mahkeme kararında, davalı işyerinde TĐS.nin uygulanmaması amacıyla taşeronadı verilen kişiler emrinde işçi çalışıyor gibi gösterilerek muvazaalı ve yasayakarşı hileli davranış içine girildiği tesbit edilerek davalı kurum Toplu ĐşSözleşmesi hükümlerini uygulamakla sorumlu tutulmuştur.Mahkemenin bu tesbiti ve tesbitine gerekçe gösterdiği hususlar tamamen dosyakapsamına ve Dairemiz ile Hukuk Genel Kurul <strong>kararları</strong>na uygun düşmektedir.Şöyle ki; davacı işçi davalıya ait işyerinde sürekli işte çalıştırılmaktadır. Ancakhizmet akdi davalı ile değil, taşaronla yapılmış ve pek çok işçi ile ilgili olarakbelli sürelerle taşeron olarak görünen kişi değiştiği halde işçi işini aynen vearalıksız olarak sürdürmüştür. Bir kısım işçi için ise işe başlama tarihlerininyakınlığı nedeniyle henüz bu formalite gerçekleştirilememiştir. Davalı ile taşeronadı verilen kişi arasında yapılan sözleşmelerde işçilerin işe alınması, çalışmakoşulları, çalışma saatleri, bakım, onarım ve başka konularda tek yetkili davalıolup, yine mahkeme kararında vurgulandığı şekilde, diğer işveren olduğu ilerisürülen ve taşeron olarak adlandırılan kişi fabrikaya özel izinle alınmakta ve bukişi sadece ücret ve sosyal sigortalar primlerini ödemekle sorumlu tutulmaktadır.Bu açıklamalardan çıkarılan sonuç şu olmaktadır. Đşveren işçiler üzerinde tekyetkili olup, tüm tasarruf yetkilerini elinde bulundurmakta, ancak ücrete gelinceTĐS hükümlerinden kurtulmak amacıyla ücretten bir başka kişiyi sorumlututmaktadır. Bu işlemler işverenin gerçek niyetini hiçbir açıklamaya ihtiyaçgöstermiyecek şekilde ortaya koymaktadır. Đşveren hükümleri birbiriyle çelişensözlemlerle gerçeklerden kaçmaya çalışmaktadır.Đşveren, gerçekte taşeron olarak adlandırdığı kişiyle görünüşte belli bir sözleşmeyapmak üzere irade bildiriminde bulunması halinde, bu gerçek iradeyedayanmadığı için geçerli sayılamaz.Ayrıca, işveren taşeron olarak adlandırdığı kişiyi bazı özel koşullarla vemüsaadeyle fabrikaya alması da, bu kişiyi diğer işveren olarak kabul etmediğininaçık bir kanıtıdır. Đşveren olarak tanımladığı kişiyi işyerine sokmamaktadavalının gerçek iradesinin bir işareti olarak ortaya çıkmaktadır.Nitekim davalı işverenle ilgili olarak Ankara Đş Mahkemelerinden verilen veDairemizce onaylanan ve örnekleri dosya da bulunan kararlardan "... Davalı ...A.Ş. muvazaalı sözleşmeler ile kendisine ait işleri ve işçileri bir takım taşeronlarakağıt üzerinde devretmiş gibi göstermektedir ki: bu husus ... 'ın asıl işverensayılmasını engeller nitelikte değildir ... " sözleri yer almaktadır.Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1.11.1995 gün ve 1995/9-861 esas.1995/915 sayılı kararında yukarıdaki hususların muvazaalı ve işçinin toplu iş21


sözleşmesinden yararlanmasını engelleyici kanuna karşı hile olarak kabuledilmesi gerektiğini, davacının gerçekte davalının işçisi olduğunu, asgari ücretleçalıştırılabilmesi için görünürde bir taşeronun aracı olarak gösterildiğini ifadeetmektedir.Bütün bu kararlar ve tesbitler Makina Kimya Endüstrisi Kurumuna ait çeşitliişyerlerindeki uygulamaları ortaya koymaktadır.Konu bozma kararında belirtilen araştırmaya gerektirmeyecek şekilde açıktır.Davalı işveren vekilininde belirttiği şekilde, gizlilik dereceli savunmaya hizmetveren bir kuruluşa taşeron işçisi olarak eleman alınamıyacağından, alınanişçilerin kurumun (şirketen) işçileri olduğu belirgindir.Davacı tanıklar beyanlarında işçilerin taşeronları tanımadıklarını her taşeron işialdığında aynı işçilerle işe devam ettiğini sadece taşeronun adını değiştiğiniaçıklamışlardır. Đşvereninde taşeronu, onunda işyeri sayılabilecek fabrikasahasına sokmaması ve bazı kayıtlar getirmeside bu beyanları doğrulamaktadır.Eğer gerçek alt işveren varsa, kendisininde işyeri olan bir alana girmesininengellenmesi düşünülemez.Bütün bu anlatımlar, mahkamenin gerçekçi tesbitleri, Makina KimyaEndüstrisine ait işyerleri ile ilili mahkame ve Yargıtay <strong>kararları</strong> ile özellikle budavanın konusu olan işyeri ile ilgili muvazaa işlemlerini gösterir kesin yargı<strong>kararları</strong> karşısında, davacının gerçekte davalının işçisi olduğu, sendika üyesiolmasına karşılık asgarı ücretle çalıştırılabilmesi için kanuna karşı hile olarakmuvazaalı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engelleyici bazıformalitelere dayanılmak suretiyle haklarının engellenmesi yasa hükümlerineaykırı olduğundan, her yönüyle yeterli olan mahkeme kararının gerekçesiniyeterli bulmayarak araştırmaya yönelik bozma kararına katılamıyoruz. Kararınonanması görüşündeyiz.12Đşyerinin kapatılması veya devrinde işverenlerin sorumluluğu1. Đşyerinin devrinde eski ve yeni işverenin sorumluluğu2. Đşyerinin kapatıldığının veya devredildiğinin belirlenmesi3. Đşyerinin kapatılması veya devrine göre hizmet akdinin sona eripermemesi ile ihbar ve kıdem tazminatından işverenlerinsorumluluğuBak. k. 222


Yarg. 9. HD, 4.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13929, K. <strong>1997</strong>/18502.Đşyerinin devri-eski ve yeni işverenin sorumluluğu1 1. Davacı işçinin hizmet akdi işyerinin devrinden sonra ve yeniişveren tarafından feshedildiği ve kötüniyet fesih işlemindenkaynaklandığı için kötüniyet tazminatından fesih bildirimini yapanyeni işverenin sorumlu tutulması gerekir.2. Kıdem tazminatından önceki işverenin sorumluluğu, işçiyiçalıştırdığı süre ve devir anındaki ücretle sınırlıdır; devirdensonraki süreden ve yeni işveren döneminde aldığı son ücrettensorumlu tutulması mümkün değildir.3. Diğer işçilik haklarından eski işveren, sadece kendi dönemindegerçekleşenlerden ve o tarihlerdeki ücretlere göre sorumludur.ĐşK 3, 13, 14, 35, 41, 56DAVA : Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatları, fazla çalışma ve yıllık ücretliizin parası, hafta tatili gündeliği ile ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacı ile davalı ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Diğer davalı ... Belediyesi Gıda ve Tüketim Malları Pazarlama Sanayi veTicaret Limited Şirketinin temyizine gelince;a) Davacı işçi anılan şirket işyerinde 1.1.1995 tarihine kadar çalıştığına görekötüniyet tazminatından bu şirketin sorumlu tutulması hatalıdır.Gerçekten davacı işçi şirketteki görevinin son bulması üzerine davalı belediyetarafından kendi işyerinde çalıştırılırken Belediye tarafından 18.7.1996 tarihindefeshedilmiştir. Kötüniyet tazminatı bu son fesih işleminden kaynaklandığındankötüniyet tazminatı konusunda sadece Belediye Başkanlığı sorumlu tutulmalıdır.b) Kıdem tazminatından da Limited Şirketin işyerinde çalıştığı süre ve ücretlesorumlu tutulması gerekir. Tüm süreden ve belediyedeki son ücretinden sorumlututularak hüküm kurulması ayrı bir bozma nedenidir.23


c) Đşçilik haklarından Limited şirketin tüm süreden diğer davalı belediye ilebirlikte sorumlu tutulması keza isabetsizdir. Limited şirketin sadece kendidöneminde gerçekleşen işçilik haklarından ve o tarihteki ücretlere göre sorumlututulması icap eder.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17180, K. <strong>1997</strong>/19046.Đşyerinin kapatıldığının veya devredildiğinin belirlenmesi-hizmetakdinin sona erme durumuna göre ihbar ve kıdem tazminatına hakkazanma ve sorumlu işveren2 Davalı işverenin bazı fırınlarla biraraya gelerek şirketleşmeleriüzerine, bazı fırınların kapatıldığı, bazılarının da şirketçedevralındığı iş müfettişi raporunda belirtilmekle beraber, davacıişçinin çalıştığı fırının durumu tam olarak anlaşılamamıştır.Bu nedenle öncelikle davacı işçinin çalıştığı fırının kapatılıpkapatılmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli vekapatılmış ise işçinin ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığıkabul edilmelidir.Đşyeri kapatılmayıp şirket tarafından devralınmışsa, davacı işçininiş ilişkisinin devam edip etmediği, ettiyse hizmet akdinin dahasonra ihbar ve kıdem tazminatı gerektiren şekilde sona erdiriliperdirilmediği tespit edilerek elde edilecek sonuca göre bir kararverilmelidir.ĐşK 3, 1, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparası ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:24


YARGITAY KARARIVaki şikayet üzerine iş müfettişi tarafından düzenlenen rapor, dinlenen taraftanıklarının anlatımları, davacının davalıya ait fırın işyerinde çalışırkenfırıncıların bir araya gelerek şirketleşmeleri üzerine kimi fırınların kapatıldığını,diğerlerinin ise çalışmalarını şirket adına sürdürdüğünü göstermektedir.Ancak,gerçek durumun ne olduğu konusunda tereddütler mevcuttur. Bunun içinöncelikle şirketleşmeden sonra söz konusu davalıya ait fırının kapatılıpkapatılmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir.Dinlenen taraf tanıkları tekrar mahkemece dinlenerek davalıya ait fırının yenikurulan şirket tarafından devralınıp alınmadığını, alındığı takdirde davacı işçininyeni işveren nezdinde çalışıp çalışmadığının ve arada bir kesinti olup olmadığınınaçıklığa kavuşturulması gerekir. Şayet fırın kapatılmışsa, davacının ihbar vekıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir. Kapanmadığı takdirde ise,davacının tazminatlara hak kazanıp kazanmadığı konusunda yine iki noktaüzerinde durularak bir yandan yeni şirket nezdinde çalışıp çalışmadığı ve diğeryandan da çalıştığı taktirde hizmet sözleşmesinin nasıl sona erdirildiği tespitedilmeli hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Kısmen çelişkili taraf şahitlerinin anlatımları gerçek durumu şüpheye yervermeyecek şekilde yansıtmadığı ve olayların akışındaki olgular yetersizbelirlendiği için bu eksiklik ve çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile hükümkurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 12Đş Kanununun uygulanma alanı dışında kalan iş ilişkileri1. Tarım işçisi hakkında ĐşK'nun uygulanmaması2. Esnaf olan işverenin iş ilişkisinin ĐşK'nun kapsamına girme şartları3. Kalorifersiz ve birden fazla konuta ve işverene kapıcılık hizmetiverenin ĐşK kapsamı dışında kalması25


Yarg. 9. HD, 18.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8154, K. <strong>1997</strong>/12264.Tarım işçileri hakkında ĐşK'nın uygulanmaması- işçilik haklarınailişkin uyuşmazlıkta iş mahkemelerinin görevli olmaması1 Tavuk çiftliğinde kümes işçisi olarak çalışan işçi, tarım işlerindeçalıştığı için ĐşK'nun uygulama alanı dışında kalır ve işçilik haklarıtalep için açtığı davada iş mahkemeleri değil, hukuk mahkemelerigörevlidir.ĐşK 5; ĐşMahK 1DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücretiyle, haftatatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, dava dilekçesinde davalıya ait tavuk çiftliğinde kümes işçisi olarakçalıştığını belirterek ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacaklarını talepetmiştir. 1475 sayılı Đş Kanununun 5/2 maddesine göre tarım işlerinde iş kanunuhükümleri uygulanmaz. Bu durumda davanın görülmesi Đş Mahkemesinin değilHukuk Mahkemesinin görevi alanına girmektedir. Böyle olunca görevsizlikkararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi hatalı olup bozmayıgerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 27.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16827, K. <strong>1997</strong>/18156.Esnaf olmanın hizmet akdine göre çalışmayı engelmemesi-esnaf olanişverenin iş ilişkisinin ĐşK kapsamına girmesinin şartları-görevlimahkeme2 Bir kimsenin Esnaf ve Sanatkarlar Sicili ile otobüs ve şoförlerodasına kayıtlı olması bir işveren nezdinde hizmet akdi ileçalışmasına engel teşkil etmez.26


Davalı kendisinin esnaf olduğunu iddia ettiğine göre, önce budurumun belirlenmesi ve esnaf ise işyerinde üçden fazla işçiçalışmıyorsa ĐşK m. 1/I-5'e göre iş ilişkileri ĐşK kapsamı dışındakaldığından dilekçenin görev yönünden reddine; işyerinde üçdenfazla işçi çalışıyorsa dilekçenin kabulü ise ĐşK'nu hükümlerineuygun sonuca gidilmelidir.ĐşK 5, 1; 507 sK 2DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının Esnaf ve Sanatkarlar Sicili ile otobüsve şoförler odasına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu durum davacınınmahkemenin kabülünde olduğu gibi bir işveren nezdinde hizmet akdiyleçalışmasına engel teşkil etmez. Davalının geçimini sınırlı olarak otomobilcilik veşoförlükle temin eden kimselerden olup olmadığı mahkemece araştırılmamıştır.Gerçekten davalı kendisinin 507 sayılı Kanunun 2. maddesine göre esnaf vesanatkar statüsünde olduğunu savunduğuna göre bu durumun tesbiti mahkemeningörevinin belirlenmesi yönünden önemlidir. O halde mahkemece yapılacak işdavalının esnaf olup olmadığı hususu araştırılıp şayet, geçimini otomobilcilik veşöförlükle temin ettiği anlaşıldığı ve 1475 sayılı Đş Kanununun 5/I-5. maddesiuyarınca takside üç kişiden fazla kişinin çalışmadığı belirlendiği takdirde davadilekçesinin görev yönünden reddine, bu madde kapsamına girmeyen birçalışmanın belirlenmesi durumunda ise şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 27


Yarg. 9. HD, 30.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14199, K. <strong>1997</strong>/18179.Kalorifersiz ve birden fazla konuta ve işverene hizmet veren kapıcı-ĐşKkapsamı dışında kalma3 Kalorifersiz ve birden fazla konuta ve işverene kapıcılık hizmetiveren işçi, hizmet akdine dayalı iş ilişkileri kurmakla beraber ĐşKm. 5 hükümleri uyarınca, iş ilişkileri bu kanunun kapsamı dışındakalır. Bu nedenle sözü edilen iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarhakkında iş mahkemesi değil, hukuk mahkemesi görevlidir.ĐşK 5; ĐşMahK 1DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parasınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDosya içeriğinden davacı kadın işçinin apartman işyerinde günde iki saat çalıştığıve tüm çalışmasını bu apartmana hasretmediği ve gerçekten komşu binalarda datemizlik işlerini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davalıtanığı olarak dinlenen davalı tanığı ... verdiği ayrıntılı ifade de apartmanınkalorifersiz olduğu açıklanmıştır. Bu olgulara göre taraflar arasındaki ilişkihizmet ilişkisi olsa dahi 1475 sayılı Đş Kanununun 5. maddesi hükümlerine göreanılan Yasanın kapsamı içinde çözümlenmesi olanağı yoktur. Bu olgularkarşısında görevsizlik kararı verilmesi icap eder. Đş Kanunu kapsamındadüşünülmesi olanağı bulunmayan uyuşmazlıkta hukuk mahkemesinin görevliolduğu kabul edilmelidir. Böyle olunca dava dilekçesinin görev noktasındanreddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.10.<strong>1997</strong> günündeoyçokluğuyla karar verildi.28


123456Belirli süreli hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshi vecezai şart1. Süreye uyulmamasının sonucu olarak kararlaştırılan tek taraflıcezai şartın geçersizliği2. Đşverence hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshinde gerikalan süreye ilişkin ücretle BK m. 325'e göre indirim için incelemeyapılması3. Đşverence hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshinde gerikalan kısa süreye ilişkin ücret isteğinde yaptığı tasarruflarla cüz'iindirime gidilmesi4. Đşverence hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshinde gerikalan süreye ilişkin ücretle BK m. 325'e göre indirim için incelemeyapılması5. Đşverence hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshinde gerikalan süreye ilişkin ücrette BK m. 325'e göre indirim için incelemeyapılması6. Đşverence hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshinde gerikalan süreye ilişkin ücrette BK m. 325'e göre indirim yapılması veemekli aylığı7. Belirli süreli hizmet akdinin feshinde ihbar tazminatı ödenmemesiBak. ĐşK 13/k 14Yarg. 9. HD, 29.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18230, K. <strong>1997</strong>/22730.Belirli süreli hizmet akdinin süresinin bitiminden önce feshi-işverenyararına tek taraflı cezai şart1 Yargıtayın yerleşmiş içtihadına göre belirli süreli hizmet aktindesüreye uyulmamasının sonucu olarak kararlaştırılan işverenyararına tek taraflı cezai şart geçersizdir.ĐşK 929


DAVA ... adına Avukat ... ile ... Hastahanesi adına Avukat ... aralarındaki davahakkında Gaziantep Đş Mahkemesinden verilen 21.10.<strong>1997</strong> günlü ve 101/379sayılı hüküm, davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereğikonuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIĐddia savunma ve dosya içeriğine göre taraflar iki yıl süreli hizmet akdidüzenlemiş olup sözleşmenin 5. maddesinde işçinin yüksek okula girmek ya daevlenmek gibi çok önemli bir durum dışında sözleşmeyi sürenin bitiminden öncefeshettiği takdirde 50 milyon lira cezai şart ödeme yükümlülüğü altına girmiş vecezai şart karşılığı olarak da işe girerken 50 milyon lira muhtevalı bonoyuimzalayarak işverene vermiştir.Davacı işçi, hemşire olabilmek amacıyla imtihana girip kazanması üzerinearadaki sözleşmeyi sürenin bitiminden önce feshetmiştir. Davalı işveren bu kezbonoyu takibe koymuş ve sonuçta muhtevası parayı tahsile başlamıştır. Davacıbu gelişme üzerine bu menfi tespit davasını açarak borçlu olmadığının tespitinekarar verilmesini istemiş, bu davaya karşılık davalı işveren de cezai şartın gereğiolarak 50 milyon T L.nin ödettirilmesi talebinde bulunmuştur.Öncelikle belirtmek gerekir ki, taraflar düzenledikleri sözleşme ile sadece işverenyararına, yani tek taraflı olarak cezai şart kabul etmişlerdir. Dairemizin HukukGenel Kurulu denetiminden de geçen kararlılık kazanmış uygulamasına göre,işveren lehine tek taraflı cezai şart geçersizdir. Mahkemece bu olgu dikkatealınmaksızın davanın reddine ve karşılık davanın da Borçlar Kanunu 161/sonmaddesi de uygulanmak suretiyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Ayrıcabelirtmek gerekir ki, mahkemenin bu kabul şekli benimsendiği takdirde birtaraftan icra takibi yoluyla cezai şart tahsil edilirken diğer taraftan da karşılıkdavanın kabulü suretiyle ikinci kez ödettirme durumu ile karşılaşılmış olacaktırki, böyle bir sonucun ortaya çıkması davacının zararına bir durum oluşturur.Cezai şart açıklanan nedenle geçersiz bulunduğuna göre mahkemece davanınkabülü cihetine gidilmeli ve istek konusu kalemler değerlendirilmeli ve öteyandan da karşılık dava reddedilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 30


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16749, K. <strong>1997</strong>/20080Belirli süreli hizmet akdinin süresinin bitiminden önce haksız feshi-gerikalan süreye ilişkin ücret talebi-ücrette BK m. 325'e göre indirim4 Belirli süreli hizmet akdi işverence süresinin bitiminden önce vehaksız olarak feshedildiğinde, işçinin geri kalan süreye ilişkin ücrettalebinde, BK m. 325'e göre indirim yapılıp yapılmayacağıaraştırılmadan hüküm tesisi hatalıdır.ĐşK 9; BK 325DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dava konusu istek belirli süreli hizmet akdinin süre bitiminden önce haklı birneden bulunmadığı halde işveren tarafından sona erdirilmesi sebebiyle bakiyesüreye ait ücret alacağına ilişkindir. Mahkemece, davacının işi yapmadığındandolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir işi ile kazandığı ve kazanmaktan kastenferagat ettiği şeyi mahsup etmeye mecburdur. Mahkemece Borçlar Kanununun325 maddesini uygulamadan hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir:3. Đlk dava açılan bu ek dava için temerrüt oluşturmadığından ek dava tarihindenitibaren faiz yürütülmesi gerekirken ilk dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesigerekirken ilk dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 33


Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16602, K. <strong>1997</strong>/20091Belirli süreli hizmet akdinin süresinin bitiminden önce haksız feshi-gerikalan süreye ilişkin ücret talebi-ücrette BK m. 325'e göre indirim5 Belirli süreli hizmet akdi işverence süresinin bitiminden önce haklıbir neden olmaksızın feshedildiğinde, işçinin geri kalan süreyeilişkin ücret talebinin BK m. 325'e göre bir indirim gerekipgerekmediği konusunda bir değerlendirme yapılmadan kabuluhatalı olup bozmayı gerektirirĐşK 9; BK 325DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, ücret alacağı rehberlik komisyonu ile manevitazminatın ödetilmesine karar verilmesin istemiştir.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı belirli süreli akit ile davalı işyerinde çalıştığı sırada hizmet süresibitmeden önce haklı bir neden bulunmadan işveren tarafından iş akdinin sonaerdirildiğini iddia ederek, bakiye hizmet süresi ile ilgili ücretin ödenmesini talepve dava etmiş, mahkemece dava kabul edilmiştir. Davacının işi yapmadığındandolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir işte kazandığı veya kazanmaktan kastenferagat eylediği şeyi mahkemenin tenkis etmediği anlaşılmıştır. MahkemeceBorçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılmak üzerekararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınantemyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiylekarar verildi. 34


35Yarg. 9. HD, 29.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/21060, K. <strong>1997</strong>/22846.Belirli süreli hizmet akdinin işverence süresinin bitiminden önce feshigerikalan süreye ilişkin ücrette BK m. 325 göre indirim-emekliaylığından ötürü uygun indirim6 Belirli süreli hizmet akdinin işveren tarafından süresininbitiminden önce feshi dolayısıyla geri kalan süreye ilişkin ücretekarar verilirken BK m. 325'e göre indirim durumunun daaraştırılması gerekir. Đşçinin emekli aylığı alması uygun birindirimi gerekli kılar.ĐşK 9; BK 325DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı ile davalı arasında belirli süreli hizmet akdi yapılmış olup bu sözleşmesüresinden önce davalı tarafından feshedilmesi sebebiyle bakiye süre için davacıtarafından ücret talebinde bulunulmuştur. Mahkemece verilen ilk kararda geriyekalan sürenin tümü için ücrete hükmedilmiştir. Bu kararın davalının temyiziüzerine dosyayı inceleyen Dairemiz 9.7.<strong>1997</strong> tarihli ilam ile bakiye süre içinhüküm altına alınan ücret alacağından Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca"işin yapılmamasından dolayı davacının tasarruf ettiği yahut diğer bir işlekazandığı yada kazanmaktan kasden ferağat ettiği şeyi indirmesi gerekeceği"düşüncesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak davacının emekliaylığı aldığından bahisle bu isteği tamemen reddetmesi hatalıdır. Gerçektendavacının her üç ayda bir emekli aylığı alması onun başka bir işte çalıştığıanlamına gelmez. Bu nedenle Borçlar Kanununun anılan hükmü gözönündetutularak uygun bir indirim yapılmak suretiyle bu istek hüküm altına alınmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.


I - Fesih kavramı121. Feshin bozucu yenilik doğuran bir hak olması ve karşı tarafaulaşmakla sonuçlarını doğurması2. Fesih bildirimi yapıldıktan sonra feshin geri alınamaması (fesihtenrücu edilememesi)Bak. k 13. Bildirim süresi içinde iş göremezlik raporu alındığında raporsüresince bildirim süresinin işlemesi4. Bildirim süresine ait ücreti peşin ödemek suretiyle fesihte peşinödeme yapılmadıkça fesih bildiriminin sonuç doğurmamasıBak. k 12II - işçi tarafından fesih3451. Bildirim süresine göre fesih ve alınan rapordan sonra bildirimsüresinin bitiminden önce işten ayrılmaBak. k 22. işlerinin çokluğunu gerekçe göstererek işinden ayrılacağını bildirmeBak. k13. Yazılı bildirime dayalı fesih3a) imzalı dilekçe ile istifa ettiğini açıklaması3b) imzalı dilekçe ile istifa ettiğini açıklaması ve baskı altındaalındığını kanıtlayamaması3c) izin sonunda işe dönmeyeceğine ilişkin imzalı istifa dilekçesi3d) Tutanağa geçen imzalı beyan ile istifaBak. işK 14/k 136


4. Başka iş bulma dolayısıyla işten ayrılarak hizmet akdinin feshi6784a) Ücreti az bularak işi bırakma ve başka işverene ait işyerinde işebaşlama4b) Ayakkabı işyeri açmak üzere işyerinden ayrılma5. Yaşlılık (emekli) aylığı almak amacıyla hizmet akdinin feshi6. Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde işe başlamayarak akdi feshetme96a) Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde ücreti az bularak işebaşlamama106b) Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde işe gitmemesiIII - işveren tarafından fesih1. Hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedildiğininbelirlenmesi111a) işçi ve işveren iddialarının incelenmesi ve delillerindeğerlendirilmesi suretiyle akdi kimin feshettiğinin kesin olarakbelirlenmesi1213371b) işveren ve işçinin aynı gün fesih bildiriminde bulunmalarıdolayısıyla işverence peşin ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenereksonuca gidilmesi2. işverenin tartışma üzerine el işaretiyle kapıyı göstermek suretiylehizmet akdini haksız feshi3. işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın fesihBak. işK 17/k 1, 2, 3IV - ihbar tazminatı1. Belirli süreli hizmet akdinde ihbar tazminatının uygulanmaması


14151617181920212. En az bir sürenin çalışılacağı kabul edilen hizmet akdinde bildirimlifesih ve ihbar tazminatı3. ihbar tazminatının bölünememesi ve uygulanan bir kısım bildirimsüresinin ihbar tazminatından mahsup edilememesi4. işçinin haklı sebeple derhal fesihte ihbar tazminatı talep edememesi5. işK m. 14'de öngörülen askerlik, emeklilik ve evlenme sonucu iştenayrılmaların yasanın tanıdığı fesih hakkı olduğu için karşı tarafaönel verilmemesi ve ihbar tazminatı ödenmemesi6. Hizmet akdinin derhal feshi için haklı sebebin bulunmaması halindeihbar tazminatına hükmedilmesiBak. k 4, 13 işK 17/ k 1, 2, 37. Ödenen ihbar tazminatının mahsup edilmesi8. ihbar tazminatı faiz oranı ve başlangıcı8a) ihbar tazminatında faiz başlangıcı8b) ihbar tazminatında faiz başlangıcıIV - Kötüniyet tazminatı221. Ekonomik durumun sonucu olan fesihlerde kötüniyet tazminatınahükmedilmemesiBak. işK 14/ k 232. Kötüniyet tazminatında faiz başlangıcı38


I - Fesih kavramı12391. Feshin bozucu yenilik doğuran bir hak olması ve karşı tarafaulaşmakla sonuçlarını doğurması2. Fesih bildirimi yapıldıktan sonra feshin geri alınamaması (fesihtenrücu edilememesi)Bak. k 13. Bildirim süresi içinde iş göremezlik raporu alındığında raporsüresince bildirim süresinin işlemesi4. Bildirim süresine ait ücreti peşin ödemek suretiyle fesihte peşinödeme yapılmadıkça fesih bildiriminin sonuç doğurmamasıBak. k 12II - işçi tarafından fesih3451. Bildirim süresine göre fesih ve alınan rapordan sonra bildirimsüresinin bitiminden önce işten ayrılmaBak. k 22. işlerinin çokluğunu gerekçe göstererek işinden ayrılacağını bildirmeBak. k13. Yazılı bildirime dayalı fesih3a) imzalı dilekçe ile istifa ettiğini açıklaması3b) imzalı dilekçe ile istifa ettiğini açıklaması ve baskı altındaalındığını kanıtlayamaması3c) izin sonunda işe dönmeyeceğine ilişkin imzalı istifa dilekçesi3d) Tutanağa geçen imzalı beyan ile istifaBak. işK 14/k 1


4. Başka iş bulma dolayısıyla işten ayrılarak hizmet akdinin feshi6784a) Ücreti az bularak işi bırakma ve başka işverene ait işyerinde işebaşlama4b) Ayakkabı işyeri açmak üzere işyerinden ayrılma5. Yaşlılık (emekli) aylığı almak amacıyla hizmet akdinin feshi6. Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde işe başlamayarak akdi feshetme96a) Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde ücreti az bularak işebaşlamama106b) Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde işe gitmemesiIII - işveren tarafından fesih1. Hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedildiğininbelirlenmesi111a) işçi ve işveren iddialarının incelenmesi ve delillerindeğerlendirilmesi suretiyle akdi kimin feshettiğinin kesin olarakbelirlenmesi12131b) işveren ve işçinin aynı gün fesih bildiriminde bulunmalarıdolayısıyla işverence peşin ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenereksonuca gidilmesi2. işverenin tartışma üzerine el işaretiyle kapıyı göstermek suretiylehizmet akdini haksız feshi3. işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın fesihBak. işK 17/k 1, 2, 3IV - ihbar tazminatı1. Belirli süreli hizmet akdinde ihbar tazminatının uygulanmaması40


14151617181920212. En az bir sürenin çalışılacağı kabul edilen hizmet akdinde bildirimlifesih ve ihbar tazminatı3. ihbar tazminatının bölünememesi ve uygulanan bir kısım bildirimsüresinin ihbar tazminatından mahsup edilememesi4. işçinin haklı sebeple derhal fesihte ihbar tazminatı talep edememesi5. işK m. 14'de öngörülen askerlik, emeklilik ve evlenme sonucu iştenayrılmaların yasanın tanıdığı fesih hakkı olduğu için karşı tarafaönel verilmemesi ve ihbar tazminatı ödenmemesi6. Hizmet akdinin derhal feshi için haklı sebebin bulunmaması halindeihbar tazminatına hükmedilmesiBak. k 4, 13 işK 17/ k 1, 2, 37. Ödenen ihbar tazminatının mahsup edilmesi8. ihbar tazminatı faiz oranı ve başlangıcı8a) ihbar tazminatında faiz başlangıcı8b) ihbar tazminatında faiz başlangıcıIV - Kötüniyet tazminatı221. Ekonomik durumun sonucu olan fesihlerde kötüniyet tazminatınahükmedilmemesiBak. işK 14/ k 232. Kötüniyet tazminatında faiz başlangıcı41


Yarg. 9. HD, 27.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13605, K. <strong>1997</strong>/18113.Feshin (istifa) bozucu yenilik doğuran hak olması-karşı tarafa ulaştığıanda hükümlerini doğurması-geri alınamaması-kıdem tazminatı1 işlerinin çokluğunu gerekçe göstererek işinden ayrılacağınıbildirilen işçi, bir gün sonra istifadan vazgeçtiğini belirterek öncekidilekçesinin işleme konulmamasını talep etmesi hukuki bir sonuçdoğurmaz. Fesih (istifa) işlemi bozucu yenilik doğuran bir hakolup, karşı tarafa ulaştığı anda hükümlerini doğurur. Bubakımdan geri alınması sözkonusu olamayacağından işçinin hizmetakdini istifa ederek sona erdirdiğinin kabulü gerekir. Bu hal isekıdem tazminatına hak kazandırmaz.işK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının faizi ile birlikte ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIiddia ve savunma dosya içeriğine göre davacı işçi 11.4.1995 tarihinde işlerininçokluğunu gerekçe göstererek işyerinden istifa etmek suretiyle 14.4.1995tarihinden itibaren işinden ayrılacağını açıklamıştır. Davalı işveren, bu dilekçeyialdıktan sonra davacı işçi bir gün sonra 12.4.1995 tarihinde bir başka dilekçeyleistifadan vazgeçtiğini belirterek önceki dilekçenin işleme konulmamasınıistemiştir.Davacı işçi istifa dilekçesinin Belediye Encümenince henüz görüşülmeden gerialdığını ancak bunun yine de işleme konulduğunu iddia ederek ihbar ve kıdemtazminatı isteklerinde bulunmuş mahkemece de istek gibi hüküm kurulmuştur.Ancak istifa işlemi bozucu yenilik doğuran bir hak olup karşı tarafa ulaştığı andahükümlerini meydana getirir. Bu bakımdan geri alınması söz konusuolmıyacağından davacının hizmet sözleşmesini istifa etmek suretiyle sonaerdiğinin kabulü gerekir. istifa ise 1475 sayılı iş Kanununun 14. maddesindekıdem tazminatını gerektiren bir hal olarak düzenlenmiş değildir. Bu olgulardikkate alınarak isteklerin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekildekabulü hatalıdır.42


SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18547 K. <strong>1997</strong>/22278.işçi tarafından bildirim süresine göre fesih-bildirim süresinde işgöremezlik raporu-rapor süresinde bildirim süresinin işlememesi-ihbartazminatı2 Hizmet akdini bildirim süresine göre fesheden işçi, bildirim süresiiçinde iş göremezlik raporu aldığında, rapor süresinde bildirimsüresi işlemez, rapor süresinin bitiminden sonra bildirim süresidevam eder. Davalı işçi rapor süresinin bitiminden sonra iş başıyapmamakla usulünce bildirim süresine uyduğu söylenemez. Bunedenle işverenin ihbar tazminatı isteği kabul edilerek kararverilmesi gerekir.işK 13DAVA : Davacı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDavalının davacıya verdiği 15.10.1996 günlü istifa dilekçesinin 21.10.1996tarihinde işverene ulaştığı, bu dilekçede 23.10.1996 günü işyerindenayrılacağının bildirdiği, işverenin 21.10.1996 tarihli ihbarnamesinde 11.11.1996gününe kadar ihbar öneli süresi içerisinde çalışması gerektiğinin davalıyabildirildiği davalı işçinin bu ihtarname üzerine 30.10.1996 tarihinden itibaren8.11.1996 gününe kadar doktordan işgöremezlik raporu aldığı, rapor dönüşü işbaşı yapmadığı anlaşılmıştır. Rapor süresinin önel süresiyle çakışması halinderapor süresinde ihbar öneli işlemez. Ancak rapor süresinden sonra ihbar önelsüresi devam eder. Bu duruma göre davalı işçinin davacı işverene usulünce ihbaröneli verdiği kabul edilemez. Bu nedenle davanın kabul edilmesi gerekirkenyazılı şekilde reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 43


Yarg. 9. HD, 13.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15154, K. <strong>1997</strong>/18993.işçinin yazılı fesih bildirimi-delil olarak değerlendirilmesi-kıdemtazminatı3 işçinin sicil dosyasında işyerinden istifa etmek suretiyle ayrıldığınıgösteren imzalı bir dilekçe bulunduğu, işveren de işçinin hizmetakdini kendisinin feshettiğini ileri sürdüğüne göre, istifa dilekçesidavacı işçiye gösterilerek mukabil delillerle bir değerlendirilmeyetabi tutulup kıdem tazminatı hakkında bir karar verilmelidir.işK 13, 14.DAVA : Davacı,kıdem tazminatı, ücretli izin alacağı ile icra takibine yapılanitirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Yargılama devam ederken işyerinden celbedilen şahsi sicil dosyasındadavacının işyerinden istifa etmek suretiyle ayrıldığını gösteren imzalı bir dilekçebulunduğu görülmektedir. Davalı işveren de savunmasında davacının iştenkendisinin ayrıldığını ileri sürdüğüne göre bu dilekçeyi davacıya göstererekdiyecekleri sorulmalı ve bu konudaki delilleri de istenip mukabil delillerle birdeğerlendirmeye tabi tutularak kıdem tazminatı yönünden bir karar verilmelidir.3. Kabul şekli itibariyle de icra inkar tazminatı likit alacaklar için sözkonusudur.Yargılamayı gerektiren konularda bu tazminatın hüküm altına alınması hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 44


4Yarg. 9. HD, 19.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14529, K. <strong>1997</strong>/19329.işçinin imzalı fesih bildirimi (istifa) ile akdi sona erdirmesi-bildiriminbaskı altında yapıldığının kanıtlanamaması-işverene ihbar tazminatıödenmesiEski bir bankacı olan davacı işçinin, imzasını taşıyan fesihbildiriminin baskı altında verildiği usulune uygun olarak ispatedilmediği için, ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmelidir.Ancak fesih bildirimi üzerine bildirim süresine uymadığı, haklı birsebep de bulunmadığı için karşı dava dolayısıyla işverene ihbartazminatı ödemesi hüküm altına alınmalıdır.işK 13, 14.DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminat alacağının ödetilmesine davalı ve karşıdavacı ise ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Yerel mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı isereddetmiştir.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacı ve karşı davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalı ve karşı davacının temyizine gelince;Dosya içinde bulunan 4.8.1995 tarihli dilekçede davacı işçinin istifa ederek iştenayrıldığı açıklanmış olup, kendisi tarafından da imzalanmıştır. Davacı budilekçeyi baskı ile düzenleyip imza etmek zorunda kaldığını bildirmiş isede,kendisinin eski bir bankacı olduğu anlaşılmaktadır. Bunun baskı ile verildiği deusulunce isbat edilmiş değildir. Dosya içeriğine göre davacının ihbar ve kıdemtazminatı istekleri reddedilmelidirÖte yandan hizmet sözleşmesi davacı işçi tarafından feshedildiğine ve haklı birsebepte bulunmadığına göre, davalı ve mukabil davacı işverenin çalışma süresinegöre ihbar tazminatı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.Yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.45


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 26.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18479, K. <strong>1997</strong>/22533.Hizmet akdinin izin sonunda feshine ilişkin yazılı bildirim-işe girerken boşkağıda imza alındığına dair tanık ifadeleri-ihbar ve kıdem tazminatı5 Đşçinin izin sonunda işyerine dönmeyeceğine ve hizmet akdinifeshettiğine dair imzalı bildirimi, imzanın kendisine ait olduğu daanlaşıldığına göre, tanıkların işe girişte boş kağıda imza aldıklarıhakkında beyanlarına değer verilmesi yerine işçinin iş ilişkisinisona erdirmek istediği anda düzenlenen fesih bildirimine göresonuca varılmasını, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatıisteklerinin reddedilmesini gerekli kılmaktadır.işK 13, 14.DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret alacağı, ev-yemek parası, fazlamesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta ve bayram tatili gündeliklerinin ödetilmesinekarar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı tarafından imzalı olup izin sonunda işyerine dönmeyeceğini belirten biristifaname dosya içinde bulunmaktadır. Davacı bu belge altındaki imzanınkendisine ait olmadığını ileri sürmüş, bilirkişi incelemesi sonucunda imzanınkendi eli mahsulü olduğu anlaşılmıştır. Daha sonra davacı imzanın işe girerkenboş kağıda atıldığını ileri sürmüş ve tanıklarda işverenin işe girerken kendilerinede bu şekilde boş kağıda imza attırıldığını söylemişlerdir. Ancak ortada imzasıdavacıya ait olan yazılı bir belge mevcut iken ve belge içeriğine göre hizmetakdinin sonunda düzenlendiği anlaşıldığına göre tanık anlatımlarına değer46


verilerek sözleşmenin işveren tarafından feshedildiği sonucuna varılmasıhatalıdır. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmek üzerekararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8120, K. <strong>1997</strong>/12126.işçinin işi bırakması suretiyle hizmet akdini feshetmesi-ihbar ve kıdemtazminatı6 Davalı tanıklarının somut biçimde ve doyurucu olarak olayıanlatımlarına göre, ücreti az bulduğu için çıkan uyuşmazlıküzerine işi bırakıp giden ve ertesi günü başka bir işverene aitişyerinde çalışmaya başlayan işçi, hizmet akdini hakkı bir nedenolmadan feshetmiş sayılır, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatıtaleplerinin reddedilmesi gerekir.işK 13, 14, 16DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukat tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dinlenen davacı tanıkları hizmet sözleşmesinin ne şekilde son bulduğuhususunda bir açıklama yapmamışlardır. Davalı tanıkları ise ücret konusundataraflar arasında anlaşmazlık ve tartışma çıktığını davacının ücreti az bulduğuiçin işyerini bırakıp gittiğini ve hemen ertesi günde bir başka işte çalışmayabaşladığını söyleyerek somut biçimde ve doyurucu olarak olayı anlatmışlardır.Tanık ifadelerine göre hizmet sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı bir47


neden olmadan sona erdirildiğinin kabulü ile ihbar ve kıdem tazminatıisteklerinin reddine karar verilmeledir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/4586, K. <strong>1997</strong>/19294.işveren veya işçi tarafından fesih-işçinin ayakkabı işyeri açarakişyerinden ayrılması-ihbar ve kıdem tazminatı talebinin reddi.7 işçinin hizmet akdinin işveren tarafından feshi iddiası ile ihbar vekıdem tazminatı isteğine karşı, işverenin işçinin ayakkabı işyeriaçmak üzere işyerinden ayrıldığına ilişkin savunması tanıkifadeleriyle de doğrulanmış ve dosyaya konulan belge ile debelirlenmiş olduğundan, akdin haklı bir sebep olmaksızın işçitarafından sona erdirilmesi kabul edilerek ihbar ve kıdemtazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.işK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparası ile hafta, genel ve bayram tatili gündeliklerinin ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı haklı neden bulunmadığı halde hizmet akdinin davalı işverentarafından sona erdirildiğini iddia ederek ihbar kıdem tazminatı talep etmiş,davalı ise ayakkabı dükkanı açmak üzere davacının işyerini kendisininterkettiğini savunmuştur. Dinlenen davacı tanıklarından birisi fesih konusundahiçbir bilgi vermemiş diğeri ise hırsızlık yaptığı gerekçesi ile işveren tarafındaniş akdinin feshedildiğini duyduğunu bildirmiştir. Bu tanığın işveren tarafından iş48


akdi feshedilen bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları ise davacınınayakkabı işyeri açmak üzere işyerinden kendi ayrıldığını bildirerek savunmayıdoğrulamışlardır. Dosyaya konulan kartvizitten de davacının davalı tanıklarınbelirttiği gibi ayakkabı işyeri açtığı anlaşılmıştır. Bu deliller karşısında hizmetakdinin haklı neden olmadığı halde davacı tarafından sona erdirildiğini kabuledilerek davacının ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmelidir.Mahkemece yazılı şekilde ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabul edilmesihatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 8Yarg. 9. HD, 22.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18221, K. <strong>1997</strong>/22202.işçinin yaşlılık aylığı almak amacıyla akdin feshi-bildirim süresince aitücretin peşin ödenmesinden önce fesih-askerlik süresinin kıdemtazminatında değerlendirilmesi-ihbar tazminatının reddiişverenin fesih bildirimine rağmen peşin ödeme tarihinden önce işçiyaşlılık aylığı bağlanması amacıyla hizmet akdini feshetmiş veborçlanılan askerlik süresini de değerlendirmek suretiyle kıdemtazminatını almıştır. Bu durumda hizmet akdi işçi tarafındanfeshedilmiş olduğuna göre ihbar tazminatı isteyemez.işK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı işveren; davacı işçinin hizmetsözleşmesini ihbar tazminatını peşin ödemek suretiyle feshetmek istediğinibildirmiş ise de, ödeme tarihinden önce davacı işçi emekli olmak suretiyle iştenayrılmış ve bu emeklilik olgusuda dikkate alınarak borçlanılan askerlik süresidedeğerlendirilmek suretiyle kıdem tazminatı kendisine ödenmiştir. Gerçekleşen bufesih duruma göre davacı işçi ihbar tazminatı isteyemez. Çünkü fesih emeklilikolgusuna bağlı olarak oluşmuştur ve işverenin işleminden önce gerçekleşmiştir.Bu durumda ihbar tazminatının reddine karar vermek gerekirken kabulu hatalıdır.49


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.9 Yarg. 9. HD, 2.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16548, K. <strong>1997</strong>/20061.Yeni mevsimde faaliyetin başlatılması-işçinin ise çağrıldığı halde ücretiaz bularak işe başlamaması-akdin işçi tarafından feshinin kabulü-ihbarve kıdem tazminatı isteğinin reddiYeni mevsimde faaliyetin başlamasının tespit işlemi işverene ait biryetkidir.Yeni mevsimde zamanında işe çağrılmadığından söz ederek ihbarve kıdem tazminatı isteği ile dava açan işçi, iddiası için kanıtgösterememiş, buna karşılık işverence işe çağrıldığı ancak teklifedilen ücreti kabul etmediği için işe başlamadığı tanıkların ayrıntılıaçıklamalarından anlaşılmıştır. Buna göre işçi hizmet akdinikendisi feshetmiş sayılacağından ihbar ve kıdem tazminatıisteklerinin reddi gerekir.işK 13, 14, 24DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalıya ait tatil köyünde mevsimlikişçi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının iş akdi son kez mevsimin sonaermesi nedeni ile 30.9.1993 tarihinde askıya alınmıştır. Davacı yeni mevsimdezamanında çağrılmadığından bahisle 6.5.1994 tarihinde akdin feshedildiğini ilerisürerek ihbar ve kıdem istemini içeren bu davayı açmıştır. Bu dava açıldıktankısa bir müddet sonra 11.5.1994 tarihinden akdin feshedildiğini ileri sürerekihbar ve kıdem istemini içeren bu davayı açmıştır. Bu dava açıldıktan kısa birmüddet sonra 11.5.1994 tarihinde davacı yeni mevsimde çalışmak üzereçağrılmıştır. Burada özenle durulacak husus, yeni mevsimde faaliyetinbaşlamasının tesbit işlemi davalı işverene ait olduğu olgusudur. Davacı yeni50


mevsimde işyerinin açıldığını ve kendisinin çağrılmadığını ileri sürmüş ise de, bukonuda herhangi bir kanıt göstermemiştir. Buna karşılık davalı tanıkları isedavacının yeni mevsimde işe çağrıldığını teklif edilen ücreti kabul etmediği içinişbaşı yapmadığını ayrıntılı bir şekilde açıklamışlardır. Tüm bu açıklamalarkarşısında davacının yeni mevsimde çağrıldığı halde işe başlamamak suretiyle işaktini feshetmiş sayılacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirkenkabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.Yarg. 9. HD, 18.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18161, K. <strong>1997</strong>/21851.işe gitmemek suretiyle hizmet akdini fesih-mevsimlik işçi-yenimevsimde işe davet-hizmet akdinin askıda kalması-kıdem tazminatı10 Mevsimlik işçi olduğu ve hizmet akdinin yıllara göre mevsimsonunda askıya alındığı belirlenen işçi, yeni mevsim dolayısıyle işebaşlaması için gerekli duyuru yapıldığı halde işe gitmemeksuretiyle hizmet akdini kendisi feshetmiş olduğu için kıdemtazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.işK 13, 14, 24DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı yıllık ücretli izin parası, hafta ve bayramve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIiddia, savunma ve dosya içeriğine göre, davacı işçinin 18.10.1994 tarihindemevsim sonu itibariyle sözleşmesinin askıya alındığı anlaşılmaktadır.Davacıya yeni mevsim dolayısıyla 13.7.1995 tarihinde işe başlaması için iadelitaahhütlü mektupla tebligat yapılmış, mektup 18.7.1995 de ulaşmıştır.Hernekadar davacı işçi kendisine mektubun ulaşmadığını ileri sürmüş ise de,dosya içeriğinden bunun gerçekleştiği görülmektedir.51


Gerçekten davacıda kendisinin aslında elektrikçi olduğunu mevsimlik işçidurumunda bulunmadığını da söyleyerek dolaylı yoldan bu tebligatın kendisineyapıldığı sonucuna varılmalıdır. Öte yandan askıya alınma olgusu gerçek olarakortada bulunduğuna göre artık mevsimlik işçi olmadığı yolundaki iddiaya itibaredilmesi bilirkişi raporundaki açıklamalarda da 1991 yılında 220 gün, 1992yılında 164 gün, 1993 yılında 259 gün, 1994 yılında da 129 gün çalıştığıbelirtilmektedir.Bu çalışma süreleri davacının mevsimlik işçi olduğunun kabulü için yeterlidir.Bu durumda yeni iş mevsiminde daveti icabet etmeyen davacı işçinin,devamsızlık yeni işyerine gitmemek suretiyle sözleşmesini feshettiği sonucunavarılarak kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13624, K. <strong>1997</strong>/17781.Feshin işveren veya işçi tarafından yapıldığnın belirlenmesi-eksikinceleme ile ihbar ve kıdem tazminatına karar verilemeyeceği11 Hizmet akdinin işveren tarafından feshedildiğini iddia eden işçinintalepleri dolayısıyle, işverenin işçinin şifahi olarak işyerindenayrılacağını açıkladığına ve bu hususta bir tutanak düzenlendiğinedair savunması incelenerek akdin kimin tarafından feshedildiğikesin olarak belirlenmeli ve bunun sonucuna göre ihbar ve kıdemtazminatı hakkında karar verilmelidir.işK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parasınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.52


2. Davacı hizmet sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdemtazminatı isteğinde de bulunmuş, davalı ise, diğer savunmaları yanında davacıişçinin şifahi olarak ayrılıp gideceğini bildirerek işyerinden ayrıldığınıaçıklayarak ayrılış şekliyle ilgili düzenlenen tutanağı ibraz etmiştir.Dosya içeriğinden fesih şeklinin nasıl gerçekleştiği anlaşılamamaktadır. Busorunun açıklığa kavuşturulabilmesi için tutanakta imzası bulunan kişilerin vedavacının da bu tutanağa karşı iddiasını doğrulayan tanıklarının dinlenmesi vemahkemece toplanan delillerin bir değerlendirmeye tabi tutularak hasıl olacaksonuca göre bir karar verilmesi gerekir.Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.12 Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16600, K. <strong>1997</strong>/20089.Akdin işveren veya işçi tarafından feshedildiğinin belirlenmesi-peşinödeme ile feshin gerçekleşmesi fark kıdem tazminatı ödenmesiHizmet akdini işçinin 13.4.1994 günün yaşlılık aylığı almakamacıyla feshettiği anlaşıldığı halde, işverenin de aynı gün bildirimsüresine ait ücreti peşin ödeyerek akdi feshettiğini bildirmesinerağmen bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyip ödemediği tespitedilememiştir. Peşin ödeme ile feshin gerçekleşmesi için ihbartazminatının işçiye peşin ödenmesi gerekir. Mahkemece bu husustaaraştırma yapılarak, 13.4.<strong>1997</strong> tarihinde peşin ödeme yapılmışsaisteğin reddine, 13.4.<strong>1997</strong> tarihinden sonra yapılmışsa, akdin işçitarafından yaşlılık aylığı nedeniyle feshedildiği kabul edilerek farkkıdem tazminatına karar verilmelidir.işK 13, 14DAVA : Davacı,fark kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:53


YARGITAY KARARIDavacının, 13.4.1994 günü işyerinden ayrıldığı ve aynı gün Sosyal SigortalarKurumuna yaşlılık aylığı almak için başvurduğu ve kendisine yaşlılık aylığıbağlandığı anlaşılmaktadır. işveren tarafından 13.4.1994 tarihinde davacıyahizmet akdinin 1475 sayılı iş Yasasının 13. maddesi uyarınca feshedildiğibildirilmiş ise de, ihbar tazminatının peşin ödenip ödenmediğianlaşılamamaktadır. Peşin ödeme ile feshin gerçekleşmesi için ihbar tazminatınınişçiye peşin ödenmesi gerekir. Mahkemece ihbar tazminatının ödeme tarihi kesinolarak belirlenerek ihbar tazminatı peşin olarak ödenmiş ise şimdiki gibi davareddedilmeli, ödeme 13.4.1994 tarihinden sonra yapılmışsa akdin emekliliknediniyle davacı tarafından sona erdirildiği kabul edilerek fark kıdem tazminatıisteği hüküm altına alınmalıdır.Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17655, K. <strong>1997</strong>/21738.Haksız fesih-devamsızlık hali bulunmaksızın akdin derhal sonaerdirilmesi-ihbar ve kıdem tazminatı13 Ücret artırımı konusunda çıkan bir tartışma üzerine işverenin elişaretiyle kapıyı göstermek suretiyle davacıyı işten çıkarmışolduğu, davacı ve davalı tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır. Dosyaiçinde bulunan tutanakta, işçinin devamsızlık yaptığı ve bundandolayı hizmet akdinin feshedildiği belirtilmiş ise devamsızlığınişverenin işçiyi işten çıkarmasından sonra gerçekleştiği tespitedilmektedir.Maddi olgulara göre haklı bir sebep olmaksızın bildirimin süresineuymadan fesih yoluna başvurulduğu için ihbar ve kıdemtazminatlarının hüküm altına alınması gerekir.işK 13, 14, 17DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, ikramiye, prim ve istihkakalacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.54


Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı ile davalı arasında ücret arttırımı konusunda bir tartışma çıktığı bununsonucunda da işverinin el işaretiyle kapıyı göstermek suretiyle davacıyı iştençıkardığı, davacı tanık anlatımlarıyla davalı tanığın ifadesinden anlaşılmaktadır.Her ne kadar dosya içinde bir tutanak bulunmakta ve içeriğinde 15.5.1996gününden sonra davacının devamsızlıkta bulunduğu, bunun sonucunda dasözleşmesinin feshedildiği belirtmiş ise de, devamsızlığın davalı işverenin iştençıkardıktan sonra gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki,tutanak altında imzası bulunan yukarıda adı geçen davalı tanığı tutanakla çelişkilişekilde el işaretiyle davalının davacıyı çıkardığı şeklinde anlatımda bulunmuştur.Bu maddi olgular karşısında haklı bir neden olmaksızın davalı tarafın fesihyoluna başvurduğunun kabulü ile ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hükümaltına alınması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 13.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13120, K. <strong>1997</strong>/17547.Belirli süreli hizmet akdi-ihbar tazminatı14 ihbar tazminatı belirsiz süreli hizmet akdi için sözkonusu olup,belirli süreli hizmet akdinde ihbar tazminatına karar verilmesi işKm. 13'e aykırıdır.işK 13DAVA : Davacı, ihbar ve kötüniyet tazminatları, 12. maddeye göre tazminat,transfer parası ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:55


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlaryerinde değildir.2. Dosya içinde bulunan sözleşmeye göre taraflar arasında süresi belirli birhizmet sözleşmesi düzenlenmiştir. ihbar tazminatı süresi belirsiz hizmetsözleşmeleri için sözkonusudur. Bu bakımdan ihbar tazminatının hüküm altınaalınması 1475 sayılı iş Kanununun 13. maddesi kuralına aykırılık oluşturur. ihbartazminatı reddedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 10.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17235, K. <strong>1997</strong>/21321.En az (asgari) bir yıl süre ile çalışılacağı kabul edilen hizmet aktindebildirimli fesih-ihbar tazminatı15 Hizmet aktinde "personel en az bir yıl çalışmayı kabul eder"hükmü yer aldığında bu akdin belirli süreli olduğu kabul edilemez.Belirtilen düzenleme ile işveren belirsiz süreli bir hizmet aktindeçalıştıracağı işçinin mümkün mertebe işyerinde kalmasını, başkabir iş bulup gitmesini önlemek amacını gütmektedir. iş Kanununauygun olan bu düzenleme bir sınırlama getirsede akdin bildirimlifesihle sona erdirilmesi söz konusu olduğu için, buna uygunhareket etmeyen işçinin ihbar tazminatı ile sorumlu tutulmasıgerekir.işK 13.DAVA : Davacı, ihbar tazminatıyla cezai şart alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı red etmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:56


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosya içinde bulunan ferdi hizmet sözleşmesinin çalışma süresi bölümünde"personel en az bir yıl çalışmayı kabul eder" hükmü öngörülmüştür. Mahkemecebu hükümden aradaki sözleşmenin belirli süreli olduğu sonucu çıkarılarak davacıişverenin ihbar tazminatı isteğine karar verilmiş ise de aradaki ilişkinin belirlisüreli olduğu düşünülemez. Gerçekten taraflar sürenin tavanını belirtmemişlerdir.Bu tür sözleşmelerle işveren çalıştıracağı işçilerin mümkün mertebe uzun bir süreişyerinde kalmalarını, böylece yetiştirdiği işçilerin başka bir iş bulup ayrılmasınıönlemek amacını gütmektedir. Bunun 1475 sayılı iş Kanununa aykırılığısözkonusu olamaz. Bu hukuki olgular karşısında önel vermeksizin işten ayrılandavalı işçinin ihbar tazminatından sorumlu tutulması gerekir. Mahkemece hatalıdeğerlendirme ile ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 15.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13629, K. <strong>1997</strong>/17701.ihbar tazminatının (önelinin) bölünmemesi-uygulanan bildirim süresikısmının ihbar tazminatından mahsup edilememesi16 Yargıtayın yerleşmiş içtihadına göre ihbar tazminatı (ihbar öneli)bölünemez. Uygulanan eksik ihbar öneli mahsup edilerek ihbartazminatına hüküm verilemez.işK 13DAVA : Davacı ihbar tazminatı ile hizmet sözleşmesinin 8. maddesi gereği üçaylık ücret tutarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:57


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davalı, davacı bankada hizmet akti ile çalıştığı sırada, bir hafta öncedenayrılacağına dair bilgi vermek suretiyle hizmet akdini feshetmiştir. Davacı banka,bu dava ile davalı işçiden ihbar öneline tam olarak riayet etmemesi nedeniyledört haftalık ihbar öneli tutarında tazminat istemiştir. Yapılan yargılama sonundamahkemece davalının vermiş olduğu bir haftalık öneli mahsup etmek suretiyle üçhaftalık ihbar tazminatına hükmedilmiştir.Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ihbar tazminatı bölünemez. Buna rağmenmahkemenin ihbar tazminatını bölmek suretiyle hüküm kurması bozmayıgerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 21.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13962 K. <strong>1997</strong>/18007.Haklı sebeple derhal fesih-ihbar tazminatı17 işçi işK m. 16/II'ye giren bir sebeple hizmet akdini derhalfeshettiğinde, fesihte haklı bir sebebe dayanmış olsa dahi ihbartazminatı talep edemez.işK 13, 16DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası ile ayakkabıparasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.58


2. Hizmet akdinin davacı işçi taarfından iş Kanununun 16/2 maddesi gereğincefeshedildiği anlaşılmaktadır. Akdi fesheden kişinin haklıda olsa ihbar tazminatıtalep etmesi mümkün değildir.Buna rağmen hizmet akdini fesheden davacı lehine ihbar tazminatınahükmedilmesi hatalıdır.3. Hüküm altına alınan alacak kalemleri için ayrı ayrı, onar binlira istektebulunduğu halde, bilirkişi raporundaki rakamlara itibar edilerek hüküm kurulmasıHUMK'nun 74. Maddesinde yer alan taleple bağlılık ilkesine aykırı olup busebepten de karar bozulmaladır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 2.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16463, K. <strong>1997</strong>/20047Yaşlılık (emekli) aylığı almak amacıyla işten ayrılma-süresi verilmedenfesih-ihbar tazminatı gerekmediği18 işçi emeklilik, askerlik ya da evlenme sonucu işten ayrılmahallerinde kendisine kanunun tanıdığı fesih hakkını kullandığı içinkarşı tarafa önel verme zorunluluğu yoktur. Dairenin kararlılıkkazanmış bu uygulamasında işverenin ihbar tazminatı isteğininreddine karar verilmesi gerekir.işK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı ve davalı tarafından temyiz edilmiş olmakladosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalının temyizine gelince:Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı işçinin emekli olmak sureti ile işyerindenayrıldığı anlaşılmaktadır. Davacı banka önelsiz ayrılma nedeniyle ihbar tazminatı59


talebinde bulunmuş ve mahkemece talep doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de,davalı işçi 1475 sayılı iş Kanununun 14. maddesinde öngörüldüğü üzere emekliolup kıdem tazminatını almıştır. Emeklilik, askerlik ya da evlenme sonucu iştenayrılma hallerinde işçi kendisine yasanın tanıdığı fesih hakkını kullandığı içinkarşı tarafın önel verme zorunluluğu sözkonusu değildir. Dairemizin kararlılıkkazanmış uygulamasıda bu doğrultudadır. Bilimsel görüşlerde bu tür fesihhalinde de önel vermek zorunluluğundan sözedilmekte ise de yasada özelbiçimde öngörülen düzenleme karşısında bu görüş benimsenmemiştir.Bu durumda ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmek gerekirken yazılışekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 4.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16808, K. <strong>1997</strong>/20363.Ödenen ihbar tazminatının mahsubu-fark kıdem tazminatı19 işveren işçiye ödenen ihbar tazminatının mahsubu def'indebulunduğuna göre, böyle bir ödeme yapılmışsa, gerçekleşen farkkıdem tazminatından düşülmesi gerekir.işK 13, 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavalı idare, davacıya ödenen ihbar tazminatının takas ve mahsubu def'indebulunduğu halde, mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Gerçekten böylebir ödeme yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde, gerçekleşen fark kıdemtazminatından düşülmesi icap eder. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıolup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 60


Yarg. 9. HD, 19.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14528, K. <strong>1997</strong>/19328.ihbar tazminatı-faiz başlangıcı20 ihbar tazminatı için davalı işveren daha önce temerrüdedüşürülmediğine göre yasal faizin fesih tarihinden değil, davatarihinden yürütülmesi gerekir.işK 13DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Hüküm altına alınan ihbar tazminatı için davalı daha önce temerrüdedüşürülmediğinden göre yasal faizin dava tarihinden yürütülmesi gerekirken dahaönceki fesih tarihinden yürütülmüş olması hatalıdır. Kararın bu yöndenbozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16424, K. <strong>1997</strong>/22253.ihbar tazminatı-faiz başlangıcı21 ihbar tazminatı için davalı işveren daha önce temerrüdedüşünülmediğinden, faizin dava tarihinden başlatılması gerekir.işK 13DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izinalacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılınedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıyaverilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesidavalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabiolduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.12.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrı61


kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adınakimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildiktensonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. ihbar tazminatı için davalı daha önce temerrüde düşürülmediğine göre % 30faizin dava tarihinden yürütülmesi gerekir. Daha önceki fesih tarihindenyürütülmüş olması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17105, K. <strong>1997</strong>/18347.Kötüniyet tazminatı-faiz başlangıcı22 işveren dava açılmadan temerrüde düşürülmüş değildir. Budurumda kötüniyet tazminatı alacağına dava tarihinden itibarenyasal faiz yürtülmesi gerekirken, fesih tarihinin faiz başlangıcıkabul edilmesi isabetli değildir.işK 13DAVA : Davacı, kötüniyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davalı dava açılmadan önce temerrüde düşürülmüş değildir. Böyle oluncahükmedilen kötüniyet tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren yasal % 30faiz yürütülmesi gerekirken fesih tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesihatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.62


I - Kıdem tazminatına hak kazanılan haller12341. Đşçi tarafından bildirimli fesihte1a) Đstifa suretiyle işyerinden ayrılma1b) imzalı istifa dilekçesi ile iş ilişkisini sona erdirmeBak . ĐşK 13/k 1, 4, 51c) Başka iş bulma dolayısıyla işyerinden ayrılmaBak. ĐşK 13/k 6, 71d) Yeni mevsimde işe çağrıldığı halde işe başlamamak suretiyle fesihBak. ĐşK 13/k 9, 102. Đşçi tarafından derhal fesihte2a) Đş değişikliği sebebiyle fesihBak. ĐşK 16/k 52b) Haklı sebebin bulunmadığı fesihteBak. ĐşK 16/k 1, 2, 3, 43. Yaşlılık (emeklilik) aylığı almak amacıyla fesihte3a) Borçlanılan askerlik süresinin değerlendirildiği bir hal olarakemeklilik dolayısıyla işten ayrılmakBak. ĐşK 13/k 83b) Kıdem tazminatı isteğinde bulunabilmek için SSK'na başvurduğunuve aylığı hak kazandığını belgelemiş olmak3c) Kıdem tazminatı isteğinde bulunabilmek için SSK'na başvurduğunuve aylığa hak kazandığını belgelemiş olmak3d) Kıdem tazminatı isteğinde bulunabilmek için SSK'na başvurduğunuve aylığa hak kazandığını belgelemiş olmak63


4. Đşveren tarafından bildirimli fesihte54a) Hizmet akdinin bildirimli fesihle sona erdirilmesi4b) Bildirim süresine ait ücretin peşin ödenerek akdin feshedilmesiBak. ĐşK 13/k 1264c) Hizmet akdininin haksız feshedilmesi4d) Hizmet akdinin haklı sebebi dayanılmadan feshedilmesiBak Đş K 13/k 134e) Hizmet akdinin işveren tarafından feshedildiğinin belirlenmesiBak Đş K 13/k 11, 12II - Kıdem tazminatına hak kazanmada ve tazminat ödemesinde dikkatealınacak kıdem süresi1. Hak kazanmada en az bir tam yıllık kıdem süresiBak. k 137892. Çıraklık döneminde geçirilen sürenin dikkate alınmaması3. Askerlik süresinin hesaba katılmaması4. Đş kazası sonucu raporlu geçirilen sürenin ĐşK m. 17/I'deki süreyegöre değerlendirilmesi5. Aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçirilen süreler5a) Emekli aylığı alarak işten ayrılan işçinin daha sonra istifa ile sonbulan süresinin dikkate alınmaması105b) Kıdem tazminatına hak kazandıran şekilde sona eren hizmetsüresinin sonraki sürelerle birleştirilmesi1164


6.Değişik işverenlere ait işyerlerinde geçirilen süreler6a) Mevsimlik işlerde yaz ve kış aylarında değişik işverenlere bağlıolarak geçirilen sürelerin birleştirilememesi12136b) Özel hukuk tüzel kişiliğine sahip işverenin işyerinde geçirilensürenin belediyeye ait işyerinde geçirilen süre ile birleştirmeyoluna gidilememesi7. Değişik kamu kuruluşlarında geçirilen sürelerin birleştirilmesi147a) Ayni kamu kuruluşuna bağlı değişik işletmelerde bir günde işverendeğişikliğinin istifa sayılmayarak emeklilik halinde birleştirilmesi7b) Memur statüsünde geçirilen sürelerin belirli şartlara görebirleştirilmesib1. ĐşK m. 14/4 şartlarının varlığı halinde memur statüsündegeçirilen sürenin dikkate alınmasıBak. k 24b2. Memur statüsünün istifa ile sona erdiği sürenin kıdemsüresinde hesaba katılmaması15 b3. ĐşK m. 16/II'ye göre fesih halinde memur statüsünde geçirilensürenin gözönünde tutulmaması161718197c) Emeklilik dışında borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatınabirleştirilmemesi8. Kıdem süresinin belirlenmesinde dört aylık prim bordrolarına göreişlem yapılması9. Çelişkili beyanlar karşısında hizmet süresi olup olmadığının sigortasicil dosyasındaki bilgilere göre belirlenmesi65


2010. Kıdem süresinin başlangıcıBak. k. 2011. Kıdem süresinin ispatının işçiye ait olmasıIII - Kıdem tazminatında esas alınacak ücret21221. Kıdem tazminatında asgari ücretin üzerindeki gerçek ücretin dikkatealınması2. Nitelikli personel olan işçinin kıdem tazminatında asgari ücretleçalışacağı kabul edilemeyeceği için ticaret odasından gelen miktarıngözönünde tutulmasıBak. k. 83. Kıdem tazminatının son ücret üzerinden hesaplanması4. Tasarrufu teşvik için 3417 SK göre belirlenen işveren katkısınınkıdem tazminatı hesabına katılması235. Đlave tediye ve ikramiyenin bir yıllık tutarının 365'e bölünmeksuretiyle kıdem tazminatı hesabına katılmasıIV - Kıdem tazminatı miktarında özelsınırlama24251. Memur statüsünde geçen süre için ĐşK m. 14/6'daki miktar yönündenöngörülen sınırlamanın uygulanması2. Memur statüsünde geçen süre için ĐşK m. 14/6'daki miktar yönündenöngörülen sınırlamanın uygulanması66


V - Kıdem tazminatının geç ödenmesi ve faiz uygulaması2627281. Gecikme ile ödemede öngörülen mevduata uygulanan en yüksek faizve oranı1a) Gecikme ile ödemede oranı belirtilmeksizin en yüksek faize kararverilmesi1b) Geç ödemede fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulanan enyüksek faizin esas alınması1c) Geç ödemede fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulananreeskont faizini geçmemek üzere yıllık mevduata uygulanan enyüksek faizin yürütülmesi2. Gecikme ile ödemede en yüksek reeskont faizi isteğinde bulunulması29303132332a) Geç ödemede istek olan reeskont faizi oranını aşmamak üzeremevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesi2b) Geç ödemede istek olan reeskont faizi oranını aşmamak üzeremevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesi2c) Geç ödemede istek olan reeskont faizi oranını aşmamak üzeremevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesi3. Gecikme ödeme miktarı ve oranı bildirilmek suretiyle faiz istenilmesive istekle bağlı kalınması4. Kıdem tazminatının taksitle ödenmesinde taksit tarihlerine kadargeçen sürelerin faizinin fesih tarihindeki bir yıllık mevduatauygulanan en yüksek faiz oranına göre belirlenmesi67


5. Geç ödemede yürütülecek faizin başlangıcı5a) Gecikme faizini dava tarihinden başlatan kesin hükmün bulunması34 5b) Fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi istenildiği halde öncekitarihten faizin başlatılmaması35365c) Yaşlılık (emeklilik) aylığı almak amacıyla fesihte gecikme faizininbaşlangıcıc1. Emeklilik amacıyla fesihte geçmiş günler faizinin işverininkuruma başvuruyu öğrendiği tarihten başlatılmasıc2. Emeklilik tarihinden faiz istenildiği halde daha önceki birtarihten faiz yürütülemesi37 c3. Emeklilik amacıyla fesihte geçmiş günler faizinin kurumdanalınan belgenin işverene verildiği tarihten başlatılması38 5d) Ölüm sebebiyle hak kazanılan kıdem tazminatı için ölüm tarihindenitibaren en yüksek mevduata uygulanan faize hükmedilmesi396. Kıdem tazminatı faizine faiz yürütülememesiBak. k 40407. Kıdem tazminatına ilişkin fark alacağından miktarın tespit ettirilmesive bu miktara göre faizin belirlenmesiVI - Kıdem tazminatında fazla ödemenin geri alınması veönce ödemenin mahsubu4142431 Đşçiye fazla ödenen kıdem tazminatının geri alınmasında temerrüttarihinden itibaren faiz yürütülmesi2. Kıdem tazminatı için daha önce yapılan ödemenin faizi ile birliktemahsup edilmesi3. Kıdem tazminatı için daha önce yapılan ödemenin faizi ile birliktemahsup edilmesi68


Yarg. 9. HD, 29.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12409, K. <strong>1997</strong>/16458.Đstifa suretiyle işyerinden ayrılma-kıdem tazminatına hakkazanılmaması-ihbar tazminatı istenememesi1 Dosyada bulunan tutanak başlıklı ve imzalı belgede işçi çelişkiliolmaksızın istifa ettiğini beyan ederek iş ilişkisini sona erdirdiğiniaçıkladığına göre, kıdem tazminatı gibi ihbar tazminatına da hakkazanamaz.ĐşK 14, 13DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, bayram alacakları, hafta tatilide dahilfazla mesai alacağı ile senelik izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyanın içinde davalı işverenin mahkemeye sunduğu 30.11.1993 tarihli"tutanak başlıklı bir belge mevcut olup, bunun metninde aynen "..... bütün sosyalhaklarımı alarak ayrıldım. Bu tarihe kadar hiç bir hak talep etmiyeceğimi beyanederim. Kendi isteğimle istifa ettim." şeklinde açıklama yapılmış ve bu belgetaraflarca imza altına alınmıştır. Đçeriği itibirayle çelişkili olmayan bu belgekarşısında davacı işçinin istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığının kabulügerekir. Đşçi 1475 sayılı Đş Kanununun 13 ve 14. maddelerine göre ihbar ve kıdemtazminatlarına hak kazanamaz.Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde bu iki isteğin hüküm altına alınmasıisabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.9.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 69


Yarg. 9. HD, 16.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13579, K. <strong>1997</strong>/17745.Yaşlılık (emeklilik) aylığı almak amacıyla fesih-sözleşme ile derhalfeshin disiplin kurulu kararına bağlı tutulması-kurul kararı olmadıkçafeshin haklı sayılmaması-yaşlılık aylığı için fesihle hemen iştenayrılmanın devamsızlık sayılmaması-ihbar tazminatınahükmedilmemesi-kıdem tazminatı2 Đşçinin yaşlılık aylığı almak amacıyla işyerinden ayrıldığı ve ertesigünü kuruma başvurduğu anlaşıldığına göre, bu durumunişverence devamsızlık olarak kabul edilmesi yerinde olamaz.Đşverenin hizmet akdini derhal feshi için toplu iş sözleşmesine göredisiplin kurulu kararının alınması öngörüldüğünden, fesih haklısebebe dayansa dahi kurul kararı olmadıkça fesih, haksız fesihsayılır ve işverence tazminat ödenmesi gerekirSomut olayda işçi, hizmet akdini daha önce ve yaşlılık aylığınedeniyle feshettiği için kıdem tazminatına hak kazanır; sonrakitarihli işveren feshi bu hukuki durumu değiştirmez. Ancak işçi,ihbar tazminatına hak kazanmaz..ĐşK. 14, 13, 17.DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı red etmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı emekli olmak suretiyle işyerinden ayrıldığını bildirerek, kıdem ve ihbartazminatları istemiş, davalı ise terk sebebiyle hizmet akdinin feshinin haklıolduğunu savunmuş, mahkemece dava red edilmiş, karar davacı tarafındantemyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 8.2.1989 ile 8.1.1996 arasındamevsimlik işçi olarak çalıştığı 9.1.1996 da Sosyal Sigortalar Kurumuna yaşlılık70


aylığı talebiyle başvurduğu, 1.2.1996 tarihinden geçerli olmak üzere kendisineyaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.Öte yandan, taraflar arasında akdedilen en son sözleşme 17.10.1995 başlangıç8.1.1996 bitim tarihli süresi belirli hizmet sözleşmesidir.Ayrıca işyerinde uygulanan 1.5.1995 başlangıç 30.4.<strong>1997</strong> hitam tarihli toplu işsözleşmesinin 27. maddesinin (A) fıkrasına göre disiplin cezaları disiplinkurulunca verilebilecektir. (D) fıkrasında da hizmet sözleşmesinin tazminatsızfeshi disiplin cezası olarak belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre disiplin kurulukararı olmadan işverence yapılan fesih haklı da olsa davacı işçi tazminata hakkazanır.Somut olayda ise davacı emeklilik nedeniyle işyerinden ayrılmış ertesi günüSosyl Sigortalar Kurumuna başvurmuştur. Đşçinin işyerinden ayrılma amacınınemeklilik olduğu anlaşılmaktadır. Đşverenin bu durumu devamsızlık nedeni kabuletmesi yerinde olmadığı gibi disiplin kurulu kararı olmadan yapılan fesih haklıfesih sayılmaz. Davacının daha önce emeklilik nedeniyle hizmet sözleşmesinifeshi işçiye kıdem tazminatı talep hakkı verir. Sonraki tarihli işveren feshi buhukuki durumu değiştirmez. Bu nedenle davacı ihbar tazminatına hak kazanamaz.Mahkemece kıdem tazminatı karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümtesisi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 11.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17301, K. <strong>1997</strong>/21414.Yaşlılık (Emeklilik) aylığı almak için fesihte kıdem tazminatı-faizbaşlangıcı3 Đşçi hizmet akdinin feshini bildirmiş ve aynı tarihte yaşlılıkaylığının bağlanması için Kuruma başvurmuş olması yeterlideğildir, kıdem tazminatından yararlanabilmek için kurumabaşvurunun işverene bildirilmesi ve belgelenmesi de gerekir. Dahasonra kurum tarafından gönderilen yazıyla başvuru öğrenilmiş vebelgelenmiş olmakla ödenecek kıdem tazminatında faiz, fesihtarihinden değil, kuruma başvurulduğunun işverene belgelendiğitarihten itibaren yürütülür.ĐşK 1471


DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosydaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplerle göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı işçinin 30.1.1995 tarihinde iştenayrıldığı ve aynı tarihte emekli olmak için Sosyal Sigortalar Kurumunabaşvurduğu böylelikle aradaki hizmet sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sonaerdirildiği anlaşılmaktadır. Ancak emeklilik olgusundan davalı işvereninhaberdar olmadığı, bir başka deyişle davacı işçinin emeklilik nedeniyle iştenayrıldığını davalıya davacı işçinin emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını davalıyabildirmediği belirlenmektedir. Davalı işverin 16.3.1995 tarihinde SosyalSigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünden gelen yazıyla emekliliği öğrenmiştir.1475 sayılı Đş Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrasında işçinin emekliliknedeniyle kıdem tazminatından faydalanabilmesi için kendisine aylık bağlanmasıveya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğukuruma müracaat etmiş olduğunun belgelenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.Bu durumda hüküm altına alınan kıdem tazminatı için fesih tarihinden değilkuruma başvurduğunun belgelendiği 16.3.1995 tarihinden faiz yürütülmesigerekir. O halde karar bu yönden bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 72


Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17629, K. <strong>1997</strong>/21724.Yaşlılık aylığı için fesih ve kuruma başvurunun belgelenmesi-bu haldefaiz başlangıcı4 Yaşlılık aylığı almak amacıyla hizmet akdini feshederek kıdemtazminatından yararlanabilmek için işçinin aylığa hak kazandığınave kuruma başvurusuna dair belgeyi işverene ibraz etmesi gerekir.Bu halde gecikme faizi, belge ibraz edilmiş ise belgenin işvereneverildiği tarihten, ibraz edilmemiş ise dava tarihinden itibarenyürütülmelidir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Emeklilik suretiyle fesih hallerinde işçinin emekli olduğuna dair SosyalSigortalar Kurumundan aldığı belgeyi davalı işverene ibraz etmesi gerekir.Mahkemece bu husus araştırılmalı belge ibraz edilmiş ise belgenin işvereneverildiği tarihten, ibraz etmemiş ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.Mahkemece eksik inceleme ile fesih tarihinden itibaren kıdem tazminatına faizekarar verilmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 73


Yarg. 9. HD, 13.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17146, K. <strong>1997</strong>/18955.Đşveren tarafından fesih halinde borçlanılan askerlik süresinin dikkatealınmaması5 Hizmet akdinin işveren tarafından ĐşK m. 13 hükümlerine görefeshedilmesi halinde, borçlanılan askerlik süresinin kıdemtazminatının hesabında gözönünde tutulması mümkün değildir.Mahkemece geniş anlamda (giydirilmiş) ücret üzerindenhesaplama yapılarak fark kıdem tazminatına karar verilmesidoğrudur.ĐşK 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı tazminata esas ücretin eksik dikkate alındığını ve borçlandığını askerliksüresinin de değerlendirilmesi gerektiğinden söz ederek fark kıdem tazminatıisteğinde bulunmuştur. Mahkemece istek gibi hüküm kurulmuş ise de; hizmetsözleşmesinin davalı işveren tarafından Đş Kanununun 13. maddesine göre feshedilmiş olduğu anlaşıldığından borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatıhesabında gözönünde tutulması olanağı yoktur. Ne varki askerlik süresi dikkatealınmamış olsa bile giydirilmiş ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacıon milyon lira fark kıdem tazminatına hak kazanmış olup, mahkemece bu miktarüzerinden hüküm kurulduğundan yerel mahkeme kararı sonuç itibariyledoğrudur.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen gerekçe ile onanmasına,13.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. 74


Yarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16252, K. <strong>1997</strong>/19860.Kıdem tazminatı gerektirecek şekilde akdin sona ermesi-yıllık izinlerinkullanıldığının ispatı6 Hizmet akdinin kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekildefeshedildiğini ve işçinin yıllık izinlerini kullandığını davalı işverenispat etmekle yükümlüdür. Bu hususların ispat edilememesihalinde kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının hükümaltına alınması gerekir.ĐşK 14, 56DAVA : Davacı,fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine kararverilmesini istemiştirYerel mahkeme, davayı red etmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçi hizmet sözleşmesinin haksız feshedilmesi nedeniyle kıdemtazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınmasını istemiş,mahkemece verilen kesin mehle rağmen şahsi sicil dosyası ile Bölge ÇalışmaMüdürlüğünce yapılan soruşturma evrakının ilgili yerlerden celbi için gereklimasrafları yatırmadığından bu isteklerin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine göre hizmet süresi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlıkbulunmadığı gibi davacı yargılama sırasında asgari ücret üzerinden hesaplamalaryapılarak haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Öte yandan hizmetsözleşmesinin kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde feshedildiğini veişçinin yıllık izinlerini kullandığını ispat etmek davalı işverene düşer. Davalı isesomut olayda bu hususları ispat etmiş değildir. Böyle olunca açıklandığı şekildekıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacakları hesap edilerek hüküm altına75


alınması gerekir. Bölge Çalışma Müdürlüğünün düşünce yazısı da aynıdoğrultudadır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 5.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14160, K. <strong>1997</strong>/18593.Çıraklık döneminde geçen süre-kıdem tazminatında dikkate alınmaması7 Dosyadaki belge ve bilgilerden işyerinde çıraklık sözleşmesine göregeçirildiği belirlenen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkatealınması hatalıdır.ĐşK 14; ÇMEK 11DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosya içinde taraflar arasında düzenlenmiş bulunan çıraklık sözleşmesi mevcutolduğu gibi davacı işçinin 1.8.1986 tarihi itibariyle çıraklık döneminitamamladığından dolayı toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini içerendilekçeside bulunmaktadır. Bu belgeler göre davacı işçinin 1.8.1984-1.8.1986tarihleri arasında işyerinde çırak olarak çalıştığı kabul edilmelidir. Dosyadakibelge ve bilgilerden de anılan dönem için iş kazası ve meslek hastalığı dışındasigorta primlerinin de ödenmediği görülmektedir. Böyle olunca uyuşmazlıkkonusu dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması hatalıdır. O haldedavanın red edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 76


Yarg. 9. HD, 24.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18442, K. <strong>1997</strong>/22435.Đşçinin aralıksız çalışması-askerlik süresinin mahsup edilmesi-işmakinaları operatörünün asgari ücretle çalıştırılmaması-ticaretodasından bilgi alınması8 1. Davacı işçinin davalılara ait işyerinde ve belirlenen tarihlerarasında devamlı çalıştığı, ancak askerlik süresinin mahsupedilmesi gerektiği gözönünde tutularak işçilik hakları vetazminatları hesaplanmalıdır.2. Davacı işçinin dozer iş makinaları operatörü ve nitelikli birpersonel olarak asgari ücretle çalıştığı kabul edilemez. Ücretininbelirlenmesi için çalıştığı dönemler belirtilmek suretiyle ticaretodasından ücret miktarının ne kadar olabileceği sorularak istekkonusu alacaklar hesap edilip hüküm verilmelidir.ĐşK 14, 13, 26, 33DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası ilehafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Davacı işçinin 15.6.1989-15.8.1990 tarihleri arasında dava dışı ... 'ın yanındaçalışmış olduğu sigorta giriş bildirgesinden anlaşılmakta olup bu sürenin işçilikhaklarında dikkate alınmamış olması doğrudur. Davalılar nezdinde ilkçalışmasının 15.3.1991 de başladığı yine sigorta giriş bildirgesi ile ortayaçıkmaktadır. Davacı işçi aralıksız çalıştığını ancak çalışması devam ederkenaskere gitmesi nedeniyle işten ayrılıp askerlik bitiminde tekrar aynı işyerinegirdiğini ve yine aralıksız çalışmalarını sürdürdüğünü iddia etmiş gösterdiğitarihlerde aralıksız çalıştığı kanaati uyandıracak beyanlarda bulunmuşlardır.Davalı tanıklarının anlatımlarından da işçinin devamlı çalıştığı sonucunavarılabilmektedir. Öte yandan işyeri kayıt ve bordrolarından aralıklı çalıştığıgösterilmiş ise de davacı işçinin bu belgelerde imzası bulunmadığı için bunlara77


itibar edilemez. Bu açıklamalara göre 15.3.1991-30,7.1995 tarihleri arasındadavacının devamlı çalıştığı ancak askerlik süresinin mahsup edilmesi gerektiğidüşünülerek işçilik hakları ve tazminatları hesaplanmalıdır.2. Ücret sorununa gelince; davacının dozer iş makinaları operatörü olarakçalıştığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu duruma göre böyle nitelikli bir kimseninasgari ücretle çalıştığı kabul edilemez. Bir davacı tanığı ayda 10.000.000 TL.ücret aldığını söylemiştir. Ancak bu soyut bir anlatımdan ibarettir. Ücretinbelirlenebilmesi için çalıştığı dönemler belirtilmek suretiyle ticaret odasından nekadar ücret alabileceği sorularak istek konusu alacaklar hesaplanıp hüküm altınaalınmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17370 K. <strong>1997</strong>/21651.Đş kazası sonucu raporlu geçirilen süre-kıdem süresi9 Đş kazası sonucu raporlu geçirilen süre, ancak ĐşK m. 17/I'deöngörülen süreyi aşmamak üzere dikkate alınır ve kıdem tazminatıhesabında değerlendirilir.ĐşK 14, 17DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçi iş kazası sonucu işyerinde 1.1.1990 tarihinden itibaren 1 yıl 8 ay14 gün raporlu kaldığı bu raporlu sürenin tamamının kıdem tazminatı hesabındadikkate alınması gerektiği iddiası ile fark kıdem tazminatı isteğindebulunmaktadır. Mahkemece raporlu sürenin tamamı dikkate alınarak istek gibihüküm kurulmuş ise de Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre bu78


konuda 1475 sayılı Đş Kanununun 17/1 maddesinde öngörülen süre dikkatealınmalıdır. Gerçekten anılan madde uyarınca işveren "hastalık işçininişyerindeki çalışma süresine göre 13. maddedeki bildirim önellerini altı haftaaşmasından sonra" fesih hakkını kullanabilecektir. Somut olay yönünden konuele alınacak olursa davacı işçinin 3 yıldan fazla bir çalışması olduğu için 8haftalık bildirim öneline 6 hafta ilavesi ile bulunacak sürenin kıdem tazminatıhesabında değerlendirilmesi gerekir.Bu itibarla tüm sürenin bu hesapta dikkate alınmış olması hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17232, K. <strong>1997</strong>/21719.Đşyerinde daha önce geçirilen ve tazminata hak kazanılan süre-istifa ileson bulan sonraki süre ile birleştirilememesi10 Đşyerinde çalışırken yaşlılık aylığı almak amacıyla işten ayrılan veyeni bir hizmet akdi ile bir süre daha çalıştıktan sonra istifa ederekhizmet akdini kendisi fesheden işçinin, istifa ile sona eren hizmetakdine göre geçirdiği hizmet süresi kıdem tazminatının hesabındadikkate alınmaz. Kıdem tazminatı yaşlılık aylığı dolayısıylafeshettiği hizmet akdini geçirdiği süre için ve o tarihteki ücretiüzerinden ödenir.ĐşK 14, 13DAVA : Davacı, ihbar kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, resmi tatil, bayram vegenel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de;HUMK'nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine veincelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğininsüresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulupdüşünüldü:79


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı, davalının Libya işyerinde çalışırken 25.7.1994 tarihinde emekli olmaksuretiyle işyerinden ayrıldığı, emekli olduktan sonra yeni bir hizmet akdi ile birsüre daha çalıştıktan sonra 5.10.1994 tarihinde istifa ederek hizmet akdinifeshettiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre davacının hizmet akdinin emekliliknedeniyle sona erdiği 25.7.1994 tarihinden önceki çalışma süresi ve bu tarihtealdığı ücret ve sosyal haklar nazara alınarak kıdem tazminatı alacağı belinlenmelive buna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yanlış değerlendirme ile emekliliktarihinden sonraki süresinde kıdem tazminatı hesabında nazara alınması hatalıolup karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 24.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18435, K. <strong>1997</strong>/22428.Hizmet sürelerinin birleştirilmesi-bir işverene ait işyerinde fasılalıgeçirilen süreler11 Hizmet akdi kıdem tazminatının hak kazandıran şekilde sona erenve kısa bir süre sonra aynı işyerinde çalışmaya başlayan işçinin,önceki kıdem tazminatı zamanaşımına uğramadığı işin sonrakiakdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğinde öncegeçirdiği sürelerin de birleştirilerek kıdem tazminatınınhesaplanması gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatıfarkının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Davayı zamanaşımınedeniyle reddetmiştir.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmişise de; HUMK'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddineve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:80


YARGITAY KARARIDavacının 26.9.1980 tarihinde hizmet akdinin feshinden dolayı toplu işsözleşmesi hükmü gereği kıdem tazminatına hak kazandığı hususunu mahkemedekabul etmektedir.Uyuşmazlık, kısa bir süre sonra 1.7.1981 tarihinde aynı işyerinde çalışmayabaşlayan ve <strong>1997</strong> yılında emekli olan davacının 1981 yılından önceki çalışmalarıile ilgili kıdem tazminatının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusundatoplanmaktadır. Davacı, 1.7.1981 tarihinden sonra zamanaşımı süresi dolmadanaynı işyerinde yeniden çalışmaya başladığından ve <strong>1997</strong> yılında da hizmet aktikıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğinden 1475 sayılı Yasanın14/II maddesi gereğince hizmet süreleri birleştirilerek davacının ilk çalışmasüresine ait kıdem tazminatının da hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir.Mahkemece hatalı değerlendirmeyle isteğin reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerdenBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,24.12.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 30.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8265, K. <strong>1997</strong>/16602.Değişik işverenlere ait işyerlerinde geçirilen süreler-hizmet sürelerininbirleştirilmesi-mevsimlik işçi12 Turistik faaliyetin yürütüldüğü işyerinde mevsimlik işçi olarakçalışan işçinin hizmet akdinin feshi üzerine işyerinin eldeğiştirmesinden etkilenmeden ödenen ihbar tazminatı vemevsimlik sürelere göre hesaplanan kıdem tazminatı uygun olup,işçinin kış aylarında yurt dışında başka bir işverenin işyerindegeçirdiği sürelerinin de dikkate alınarak kıdem tazminatınınhesaplanması mümkün değildir.Yabancı ülkedeki işveren ile Türkiye'deki davalı işveren arasındaorganik bir bağ mevcut değildir; yabancı işverenin daha önceTürkiye'deki işyerinin sahibi olması durumda bir değişiklikyaratmaz. Davalı işverenin kış aylarında işçinin yurt dışınagönderilmesi için kolaylıklar sağlaması ve işverenler arası ilişkilerdavacıya bir hak sağlamaz.ĐşK 14, 1381


DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasınınyapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarınfaiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresiiçinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatıncada duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğuanlaşılmış ve duruşma için 30.9.<strong>1997</strong> salı günü tayin edilerek taraflara çağrıkağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına avukat ... ve ... geldiler. Karşıtaraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatlarınsözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalının temyizine gelince;Davacı işçinin davalıya ait turistik tesisler işyerinde mevsimlik işçi olarak 1974yılından beri çalışmakta olduğu, başlangıçta işyerinin bir yabancı şirkete ait iken1980'li yıllarda davalıya devredildiği, 17.1.1994 tarihinde ihbar ve kıdemtazminatları mevsimlik süreler dikkate alınmak suretiyle davacıya ödendiği tümdosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Davacı işçi hizmet sözleşmesinin, askıda olduğu kış aylarında Đsviçrede deçalıştırılmış olduğunu iddia ederek o çalışma sürelerinin de gözönünde tutulmaksuretiyle kıdem tazminatının hesaplanmasının gerektiğini buna göre de farkkıdem tazminatı hakkı bulunduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece istek gibihüküm kurulmuş isede, askı süresi içinde yurt dışı çalışmalarının kıdem tazminatıhesabında dikkate alınması mümkün değildir. Gerçekten yabancı işyerinin sahibiile, davalı işveren arasında organik bir bağ mevcut değildir. Yabancı işverenindaha önce Foçadaki işyerinin sahibi olmasıda bu hukuki durumu etkilemez.Đşyerleri arasında da bir bağlantı yoktur. Davalı işverenin, davacının kış aylarındagönderilmesi için bir takım kolaylıklar göstermiş olmasıda bu durumudeğiştirmez. Çünkü şirketler arasındaki kimi ilişkiler davacıya herhangi bir hakbahşetmez.Bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabuluhatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.82


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,davalı yararına takdir edilen 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşıtarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,30.9.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 30.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/19321, K. <strong>1997</strong>/23020.Ayrı işverenlere ait işyerlerinde geçen süreler-kamu kurumununhissesinin bulunduğu özel kesim işvereni-emeklilik halinde işverenlerinkamu kurumu ve kuruluşu niteliği-kıdem tazminatı için en az bir yıllıksüre13 1. Büyükşehir Belediyesinin hissesi bulunan özel hukuk tüzelkişiliğine sahip bir işverenin işyerinde geçirilen süre daha sonraBüyükşehir Belediyesinin işyerinde geçirilen süre ilebirleştirilemez. Sözü edilen işyerleri ĐşK m. 14/2'de öngörülen aynıişverenin bir veya değişik işyerleri kapsamında görülemez. Olaydaemeklilik hali bulunmadığı gibi, birden fazla kamu kurumu veyakuruluşunda geçen hizmet süreleri de yoktur. Belediyeninhissesinin bulunduğu özel hukuk tüzel kişisi, bir kamu kurumuveya kuruluşu niteliğinde sayılamaz.2. Ayrı işverenlerin işyerlerinde geçirilen süreler ihbar tazminatıyönünden de birleştirilemez.3. Davacı işçi, sonraki çalışma döneminde çalışma süresi bir yılıbulmadığı için kıdem tazminatına hak kazanamaz.ĐşK 14, 13.DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı işçi 1992 tarihinde Đzmir Büyükşehir Belediyesinin de hissesi bulunanözel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki ... 'a ait işyerine girmiş daha sonra ĐzmirBüyükşehir Belediyesinin açmış olduğu imtihanı kazanması üzerine ... 'tanayrılmış ve 16.2.1994 tarihinden itibaren Eshot Genel Müdürlüğü işyerinde83


çalışmaya başlamıştır. Büyükşehir Belediyesince sınavın iptali üzerine davalıEshot Genel Müdürlüğü davacı işçinin işine son vermiştir.Davacı her iki dönem çalışması dikkate alınarak ihbar ve kıdem tazminatlarınınödettirilmesine karar verilmesi isteğiyle iş bu davayı açmıştır. Mahkemece,Dairemizin bir kararı da emsal gösterilerek istekler hüküm altına alınmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının önceki dönemde çalıştığı işyeri özelhukuk tüzel kişiliği olan bir başka deyimle anonim şirkete ait bir işyeridir.Sonraki dönem çalışma ise bir kamu kurumu olan Eshot Genel Müdürlüğüne aitbaşka bir işyeridir. Ayrı ayrı işverenliğe ait işyerleri sözkonusu olduğuna göre1475 sayılı Đş Kanunun 14/2. fıkrasındaki "aynı işverenin bir veya değişikişyerlerinde çalışma" somut olayda sözkonusu olamaz. Öteyandan emekliliktegerçekleşmiş bulunduğu için işverenlerin kamu kurumu olup olmadığı yönüüzerinde de durulması gerekmez. Böyle bir varsayım gerçekleşmiş olsa dahiĐzulaş bir kamu kurumu niteliğinde olmadığı için her iki yerde geçen hizmetlerkıdem tazminatı hesabında dikkate alınamaz.Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacı işçi her iki işyerindegeçen hizmetlerinin dikkate alınmak suretiyle ihbar ve kıdem taminatı isteyemez.Son dönemdeki çalışması da bir yılı bulmadığı için kıdem tazminatına hakkazanmış değildir. Sadece, son dönem için çalışma karşılığı ihbar tazminatıisteyebilir. Bu konuda Dairemizin bir kararına dayanılarak hüküm kurulmasıhatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 1.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16135, K. <strong>1997</strong>/19958.Aynı kuruluşa bağlı işletmelerde birgünde işveren değişikliğininin istifasayılmaması-emeklilik nedeniyle fesih halinde sürelerin birleştirilmesiişverenceihbar tazminatı önce ödenmişse birleşme yapılamaması14 Aynı kamu kuruluşuna (Etibank) bağlı değişik işveren sıfatı olaniki işletmenin birinin işyerinden istifa ile aynı gün diğerine aitişyerinde işe başlamak için her iki işverenin oluru ile yapılanişlemler şekli bir irade beyanı olup, iş ilişkisinin kesinti olmaksızındevam ettiği kabul edilecektir.84


Kıdem tazminatının hesabında her iki sürenin birleştirilmesiyönünden somut olayda önemli olan konu, hizmet akdinin öncekimin tarafından feshedildiğidir.Hizmet akdi işçi tarafından ve ihbar süresine ait ücreti ödenmeden,yaşlılık aylığı almak amacıyla feshedilmişse, birleştirilecek tümsüreye göre kıdem tazminatı istemeye hak kazanır. Đşveren ihbarsüresine ait ücreti tam olarak emeklilikten önce ödeyerekfeshetmişse, hizmetlerin birleştirilmesi yoluna gidilemez.ĐşK 14, 13DAVA : Davacı, eksik ödenen kıdem tazminatı farkının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacının Seydişehir Alimunyum tesislerindeki çalışması 27.8.1979 tarihindeişyerine verdiği istifa dilekçesiyle son bulmuş ancak aynı gün bu kez Banaz'dakiyine Etibank'a bağlı işyerinde çalışmaya başlamıştır. Önceki istifa dilekçesiBanaz'da işe başlamak üzere şeklen verilmiş bir irade beyanı niteliğindedir.Önceki işten ayrılmak ve sonraki işe başlama tarihleri aynı gün gerçekleşmiştir.Bu bakımdan arada bir kesinti de olmadığına göre eski ve yeni kurumun oluru ileyapılmış bir işlem olarak düşünülmelidir. Somut olayda önemli olan husus sonkez işveren tarafından hizmet sözleşmesinin Đş Kanununun 13. maddesine görefesihden sonraki aşamada ihbar tazminatının hangi tarihte davacıya ödemişolmasıdır. Zira davacı bu işlemden hemen sonra emekli olmuştur. fiayet ihbartazminatı kendisine ödenmeden önce emeklilik gerçekleşmişse davacının tümsüre için kıdem tazminatı istemeye hakkı vardı. Đhbar tazminatı emeklilikten öncetam olarak ödenmiş ise hizmetlerinin birleştirilmesi yoluna gidilemez. Buhususlar açıklığa kavuşturulmaksızın kıdem tazminatı farkı isteğinin reddinekarar verimesi hatalıdır.Harcırah konusuna gelince: davacının buna hak kazandığı söylenemez. Gerçektendavacı işçiye harcırah ödenmesini öngören ne bir ferdi hizmet sözleşmesi ne deTĐS hükmü vardır. Bu bakımdan harcırah isteğinin reddine karar verilmesidoğrudur.85


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 5.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16568, K. <strong>1997</strong>/20379.Memur statüsünde geçen süre-kıdem süresinde dikkate alınması15 Đşçinin, önceki kurumda memur statüsünde geçirdiği süre,memurluğu istifa süretiyle sona erdiği için kıdem tazminatıhesabında dikkate alınmaz, fark tazminat talebinin reddi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir..Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçi Sosyal Sigortalar Kurumunda memur statüsünde çalışırken24.1.1990 tarihinde yıllık iznini kullanmaya başlamış ve izne ayrılışının ertesigünü davalı idarenin işyerinde işe girmiştir. Öte yandan ikinci işe girişinden birsüre sonra eski çalıştığı kuruma 16.2.1990 tarihinde istifa dilekçesi vermek suretiile o işinden resmen ayrılmıştır.Davacı işçi önceki kurumda geçen memuriyet hizmeti için kıdem tazminatıhesabında dikkate alınması isteği ile fark kıdem tazminatı davası açmıştır.Mahkemece istek doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de bu giriş çıkışlara göreçalışırken kamu kuruluşlarının teklif ve olurları alınmamış ve istifa etmek suretiile memuriyeti son bulmuştur. Olayların bu akışı karşısında fark kıdem tazminatıisteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır. Bir başka anlatımile memuriyet süresi tazminat hesabında değerlendirilemez.86


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 29.5.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/6823, K. <strong>1997</strong>/10306.Hizmet akdinin ĐşK m. 16/II'e ye göre feshinde memur statüsündegeçirilen sürenin kıdem tazminatında dikkate alınmaması16 Davacı işçi işveren belediyede önce memur olarak ve arkadanhizmet akdine dayalı işçi niteliğinde çalışmış ve hizmet akdini ĐşKm. 16/II e'ye giren haklı sebebe dayalı olarak feshetmiş olduğundanmemuriyette geçen süresinin kıdem tazminatında dikkate alınmasımümkün değildir. Sözü edilen süre sadece işçi tarafından yaşlılıkveya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla fesihhalinde ve ĐşK m. 14/4 kapsamında kıdeme eklenir.ĐşK 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatıyla, izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü;YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalının temyizine gelince:Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı davalı belediyeye 01.01.1980-14.02.1990 arası memur olarak, 15.02.1990-26.10.1994 arası hizmetsözleşmesiyle bağlı olarak çalışmıştır. Davacının hizmet sözleşmesine yinedavacı tarafından Đş Kanunu md. 16/II-e'ye göre son verilmiştir. Bu durumdadavacının memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatı hesabındadikkate alınması Đş Kanunu md. 14/4'e aykırıdır. Zira sözü edilen maddede, "T.C.Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu veya Yalnız SosyalSigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarındageçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununagöre yaşlılık veya malüllük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu87


kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son KamuKuruluşu Đşverenince kıdem tazminatı ödenir" denilmektedir.Davacı sözleşmeyi kendi feshettiği için yasada ve işçilikle geçen süre üzerindenhesaplanarak kıdem tazminatına karar verilmelidir. Yazılı şekilde hüküm tesisibozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 22.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12064, K. <strong>1997</strong>/16198.Emeklilik nedeniyle fesih dışında borçlanılan askerlik süresinin kıdemtazminatında dikkate alınmaması-çalışılmayan süre için ücret talepedilememesi17 Davacı işçinin hizmet akdi işveren tarafından feshedildiği içinborçlanılan askerlik süresi kıdem tazminatının hesabında dikkatealınmaz. Anılan süre ĐşK m. 14/4 şartları çerçevesinde ve işçininyaşlılık veya mallülük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıylahizmet akdini feshetmesi halinde kıdem süreleriyle birleştirilir.2. Ücret, kural olarak çalışma karşılığı olup, işçi çalışmadığıdönem için ücret isteğinde bulunamaz.ĐşK 14, 26DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ve ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işyerinde çalışırken hizmet sözleşmesi sona erdirilmiş olup emekliliknedeniyle fesih söz konusu değildir. Böyle olunca 1475 sayılı Đş Kanununun 14/488


maddesi uyarınca borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatı hesabındadikkate alınması mümkün değildir. Davacı, dilekçesinde 16.1.1996 tarihine kadarçalıştığını iddia etmiş ve hükümde de son çalışma tarihi olarak iddia kabuledilmiştir. 16.1.1996-1.5.1996 tarihleri arasında bir çalışması bulunmadığınagöre davacı bu son dönem için ücret isteğinde bulunamaz.Gerçekten Đş Hukukunda ücret, çalışma karşılığıdır. Ayrık durumlar dışındaçalışılmayan günler için ücret isteğinde bulunulamaz. O halde karar bu yönü ilede bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.9.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 25.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14117, K. <strong>1997</strong>/19579.Hizmet süresinin belirlenmesinde dört aylık prim bordrolarının dikkatealınması-hayatın olağan akışına aykırı çalışma18 1. Davacı işçinin ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer işçilikhaklarına ilişkin istekleri için, dosyadaki belgeler arasındabulunan dört aylık prim bordrolarıyla açıklanan ve davalı işvereneait işyerinde çalıştığını gösteren hizmet sürelerinin de dikkatealınması gerekir.2. Bir kimsenin hastalık, diğer mazaretler ve izin kullanması gibisebeplerle işe devamsızlığı olabileceği dikkate alınmadan uzun süreher gün fazla çalışma yaptığının kabulü hayatın olağan akışınaaykırıdır.ĐşK 14, 13, 35, 41, 42, 49, 56DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllıkücretli izin ile hafta tatili ve bayram gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılanyargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziylebirlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içindeduruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerinedosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için25.11.<strong>1997</strong> Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşmagünü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmayabaşlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonraduruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:89


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle Sosyal Sigortalar Kurumu 4 aylıkprim bordrolarından davacının 1993 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 1994 yılıOcak, fiubat, Mart ve Nisan aylarında Selen Turizm isimli işyerinde çalıştığıgörülmektedir. Bu itibarla davacının bu tarihlerde davalı işyerinde çalıştığınınkabulü ile bu sürelere ilişkin isteklerin hüküm altına alınması hatalıdır.3. Bir kimsenin hastalık, mazeret ve izin kullanabileceği nazara alındığında uzunsüre her gün fazla mesai yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu itibarlabelirlenen fazla mesai ücretinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasıgerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA,davalı yararına takdir edilen 3.333.333 TL. duruşma avukatlık parasının karşıtarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliyeiadesine, 25.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 25.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15340, K. <strong>1997</strong>/19905.Yaşlılık (emekli) aylığı bağlandıktan sonra çalışma-hizmet akdininsona erme tarihi hakkında çelişkili beyanlar-kayıtlara itibar edilerekdurumun belirlenmesi-işçinin imzasını taşıyan bordrodaki ücretin esasalınması19 Yaşlılık aylığı bağlandıktan üç yıl sonra davalı işverene çektiğiihtarnamede ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini isteyenişçi, dava dilekçesinde ihtarname tarihinden üç ay sonraki birtarihte hizmet akdinin sona erdiğinden söz ederek çelişkili beyandabulunduğu gibi, ücret konusunda da çelişkili beyanlarıtekrarladığından, kayıtlara itibar edilerek emeklilikten sonra birçalışması olup olmadığı araştırılmalı ve buna göre hizmet süresitespit edilmelidir.Ücret konusunda dosya içindeki imzasını taşıyan bordrolardakiücretin esas alınması gerekir.ĐşK 13, 14, 2690


DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakladosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARITır şöförü olarak davalıya ait işyerinde çalışan davacı işçinin 26.11.1990tarihinde emekli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı 9.9.1993 tarihinde davalıyaçektiği ihtarnamede ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini istemiştir. Davadilekçesinde ise 20.12.1993 tarihinde akdinin sona erdiğinden sözetmiştir. Bunungibi davacının ücret konusunda da çelişkili beyanlarda bulunduğu görülmektedir.Davacının tanıkları da iddia ile çelişkili anlatımlarda bulunmuşlardır. Bu çelişkilidurum karşısında emeklilikten sonra bir çalışmasının olup olmadığınınanlaşılabilmesi için kayıtlara itibar etmek zorunluluğu vardır. Bunun içindedavacıya ait Sigorta Sicil dosyası celp edilerek emeklilikten sonra birçalışmasının olup olmadığı anlaşılarak hasıl olacak sonuca göre hizmet süresitesbit edilmelidir.Ücret konusunda da dosya içinde davacının imzasını taşıyan bordrolardakiücretin esas alınması gerekir. Gerçekten çelişkili olan iddia ve sözlü kanıtlaragöre hüküm kurulması olanağı yoktur.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,sair hususların şimdilik incelemesine yer olmadığına peşin alınan temyiz harcınınistek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13592, K. <strong>1997</strong>/17750.Đşçinin hizmet süresini ispat yükümlülüğü-işe giriş bildirgesindeki işebaşlama tarihi-işçilik haklarında faiz başlangıç tarihi20 1. Đş Hukukunda çalıştığı süreyi ispat yükümlülüğü işçiye aittir.Đşçinin işe giriş tarihi hakkındaki değişik tarihlerden ağırlığınsigortalı işe giriş bildirgesindeki tarihte toplandığı görülmektedir.Mahkemece yapılacak iş sözü geçen bildirgedeki tarihte işebaşladığını kabul ederek işçi alacaklarının hesaplanmasıdır.2. Kıdem tazminatı dışındaki işçilik hakları için ek davalarda faizbaşlangıcı, ilk dava tarihi olarak dikkate alıınamazĐşK 1491


DAVA : Davacı,kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası ilebayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir..Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Đş Hukukunda çalışma süresinin ispat yükümlülüğü işçiye aittir. Dosyadadinlenen davacı tanıkları da davacının işe giriş tarihini 1986 yılı sonları olarakifade etmişlerdir. Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde davacının işe başlamatarihin 1.11.1985 olarak belirtmiş ise de 17.12.1996 tarihli celsede bu ifadeninmaddi hata sonucu yapıldığı savunulmuştur. Kaldı ki davacı dava dilekçesindedahi işe giriş tarihini 14.4.1986 olarak göstermesi davalının savunmasınıkuvvetlendirdiği gibi sigortalı işe giriş bildiresinde işe giriş tarihi 1.11.1986olarak belirtilmiştir. Bu durumda davacının 14.4.1986 tarihinde işe girdiğininkabulü ile kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarına hükmedilmesi hatalıdır.Mahkemece yapılacak iş davacının 1.11.1986 tarihinde işe başladığı kabuledilerek dava konusu alacaklarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor almalıve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.3. Öte yandan kıdem tazminatı dışındaki işçilik hakları için ek dava kapsamındaolan miktarlar açısından faiz başlangıç tarihin ilk dava tarihi olarak dikkatealınması hatalıdır. Gerçekten önceki dava sonraki dava kapsamına giren miktarlariçin temerrüt oluşturmaz.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 20.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13230, K. <strong>1997</strong>/17815.Kıdem tazminatı hesabında asgari ücret üzerindeki gerçek ücretindikkate alınması-işçinin üstlendiği işin özelliğine göre asgari ücretleçalışan kimse olamayacağı92


21 Dört yılı aşkın bir süre veteriner hekim ve teknik müdür olarak işgören davacı işçinin asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışınauygun değildir.Đşçinin kıdem tazminatının, tanık ifadeleri ile doğrulanan vedosyadaki raporda da belirtilen dilekçesindeki miktar üzerindenhesap edilmesi gerekir.ĐşK 14, 26, 33DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIĐstek, evlilikle sona eren hizmet sözleşmesinden doğan kıdem tazminatınailişkindir. Mahkemece asgari ücret üzerinden kıdem tazminatına hükmolunmuş,karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının Veteriner Hekim ve teknik müdür olarak davalı şirkette 7.6.1991-18.9.1995 tarihleri arası çalıştığına dair taraflar arasında anlaşmazlık yoktur.Uyuşmazlık ücret miktarı üzerinde toplanmaktadır. Dosya içeriğindeki ücretbordroları imzasız olup delil özelliği yoktur. Đşverenin Sosyal SigortalarKurumuna verdiği prim tahakkuk cetveli ise işverinin tek taraflı tutuğu birbelgedir. Taraflar tarafından imza altına alınmış bulunan Teknik Personel HizmetSözleşmesi 2 Temmuz 1993 tarihli olup fesihden çok öncesi bir tarihtedüzenlenmiştir. Belediye Başkanlığının 12.11.1996 tarihli yazısında ise fesihtarihinde 657 sayılı Yasaya tabi olarak çalışan Veterinerlerin aylık net ücreti18.860.000 TL olarak belirtilmiştir. Mahkemece de dinlenen davacı tanıklarıdavacının 13 Milyon lira net ücret aldıklarını ifade etmişlerdir. Bu değer aynızamanda davacının dava dilekçesinde bildirdiği miktardır. Dinlenen davalıtanıkları ise halen çalışan işçilerdir. Dört yılı aşkın Veteriner Hekim olup aynızamanda teknik müdür olarak çalışan davacının asgari ücretle çalışması hayatınolağan akışına uygun değildir. Mahkemece dosya içerisinde bulunan 14.4.<strong>1997</strong>tarihli ek raporda belirtilen 13 Milyon lira netin brütü üzerinden kıdemtazminatına hükmetmek gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesiusul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.93


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 14.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13145, K. <strong>1997</strong>/17675.Kıdem tazminatının son ücret üzerinden hesabı-tasarrufu teşvik içinödenen işveren katkı payının ücret niteliğinde olmaması22 ĐşK m. 14'de kıdem tazminatının işçinin son ücreti üzerindenhesaplanacağı öngörülmüştür. Tasarrufu teşvik için 3417 sayılıkanuna göre belirlenen % 3 oranındaki işveren katkısı ücretniteliğinde olmadığı için kıdem tazminatında dikkate alınmaz.ĐşK 14; 3417 sK m. 3.DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Mahkemece kıdem tazminatı hesabında nazara alınması gereken son ücretibelirlerken 3417 Sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve BuTasarrufların Değerlendirilmesine Dair Yasanın tasarruf miktarları başlıklı 3.maddesinde öngörülen % 3 oranındaki işveren katkısını da hesaplamalara dahiletmiş ve karar bu yönden davalı tarafça temyiz edilmiştir.1475 sayılı Đş Yasasının 14. Maddesinde kıdem tazminatının son ücret üzerindenhesaplanacağı belirtilmektedir. Yine aynı Yasanın 26. Maddesinde ücretin bir işkarşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve nakten ödenenmeblağ olduğu, ifade edilmektedir.Bu tanımlamalar karşısında işveren katkı payının ücret niteliğinde olmadığıortaya çıkmaktadır. fiöyleki, ilgili yasa gereğince sağlanan tasarruf katkı payınakten davacıya ödenmektedir. Gerek davacının ücretinden yapılan kesinti vegerekse işveren katkı payı 3417 sayılı yasanın 6. Maddesinde belirtilen koşullar94


ve süreler oluştuğunda ödenebilecektir. Dolayısıyla katkı payı davacıya naktenve peşin olarak ödenen bir meblağ niteliği taşımadığından kıdem tazminatıhesabında gözönünde tutulmaması gerekir. Aksi düşünüldüğünde nakten ve fiilenödeme yapılmadığı halde işverenden mükerrer tahsilat durumu ortaya çıkacaktırki, bu durum davacı yararına haksız zenginleşmeye de neden olacağından heryönüyle yasalara aykırı olarak yapılan hesaplamaya dayanarak verilen kararınbozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.<strong>1997</strong> günündeoyçokluğuyla karar verildi. Yarg. 9. HD, 11.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14608, K. <strong>1997</strong>/18836.Kıdem tazminatında dikkate alınacak ilave tediye ve ikramiye-ilavetediyenin alacağının hesabında dayanışma aidatı ödenmesini ilişkindilekçenin veriliş tarihi-kötüniyet tazminatı23 1. Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak günlük ilave tediye veikramiye alacağının belirlenmesi için bunların 112 günlüktutarlarının 365 güne bölünmesi ile yetinilmeli, bulunan miktarınayrıca 30'a bölünmesi yoluna gidilmemelidir.Đlave tediye alacağı hesaplanırken toplu iş sözleşmesindendayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma dilekçesinin veriliştarihine göre işlem yapılması hatalıdır, kanundan doğan bualacağa işçinin daha önceki tarihden itibaren hak kazandığı kabuledilmelidir.2. Hizmet akdinin feshi, ülkede başgösteren ve işvereni etkileyenekonomik nedene dayanıyorsa, kötüniyet tazminat isteğininreddine karar verilmek gerekir..ĐşK 14, 13; TSGLK 9.DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem ve kötüniyet tazminatları, ilave tediye veikramiye alacağının ödetilmesine davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamdayazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarakdavacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflaravukatınca istenilmesi ve davalı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerinedosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için11.11.<strong>1997</strong> salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşmagünü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adna Avukat ... geldiler. Duruşmaya95


aşlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonraduruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Đlave tediye alacağı hesaplanırken Toplu Đş Sözleşmesinden dayanışma aidatıödemek suretiyle yararlanma dilekçesinin veriliş tarihine göre, sonuca gidilmesihatalıdır. Bir kez davacı işçinin davalı kurumun işçisi kabul edildikten sonra, bualacağa davacının daha önceki tarihlerden itibaren hak kazandığı kabuledilmelidir.3. Mahkemece kıdem tazminatı hesabına baz alınacak günlük ilave ve ikramiyealacağının belirlenebilmesi için bunların 112 günlük tutarlarının 365 günebölünülmesi ile yetinilmeli, ayrıca bulunan miktarın 30'a tekrar bölünmesi yolunagidilmemelidir.4. Dosya içeriğinden davacının hizmet sözleşmesinin ülkede baş gösteren vedavalı kurumuda etkiliyen ekonomik nedene dayandığı anlaşılabilmektedir. Bukonuda bir yargıya varabilmek için, iç yazışma ve başbakanlık genelgetarihlerinin kesin biçimde nazara alınması doğru değildir. Bu tür yazışmalaryapılmış ve genelge çıkarılmış ise, ekonomik durumun daha önce olumsuzolduğu ve bozulduğu düşünülmelidir. Böyle olunca kötüniyet tazminatı isteğininreddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,davacı yararına takdir edilen ... TL. duruşma avukatlık parasının davalıya, davalıyararına takdir edilen ... TL. duruşma avukatlık parasının davacıyayükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,11.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. 96


Yarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16429 K. <strong>1997</strong>/19891.Memur statüsünde geçirilen süre-kıdem süresinde dikkate alınmasıtazminatmiktarını m. 14/6'ya göre belirlenmesi24 Memur statüsünde geçirilen süreleri işçinin kıdem süresi ilebirleştirilmesinin mümkün olduğu halde, bu sürelere ilişkintazminat miktarı için ĐşK m. 14/6 hükmünün dikkate alınmasıgerekir, işçilikte geçen süreler gibi değerlendirilemezler.ĐşK 14DAVA : Davacı, bakiye kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçinin 1.12.1970-1.8.1977 tarihleri arasında memur statüsündeçalıştığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yaklaşık 7 yıllık busürenin işçilikte geçmiş gibi değerlendirilmesi 1475 sayılı Đş Kanununun 14.maddesinin 6. cı fıkrasına aykırıdır. Gerçekten anılan fıkrada TC EmekliSandığı'na tabi olarak geçen hizmet süresine ait kıdem tazminatının yaşlılık vemalüllük aylığının başlangıç tarihinde emeklilik ikramiyesi için öngörülenmiktardan fazla olamıyacağı öngörülmüştür. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olupbuyurucu niteliktedir. Böyle olunca mahkemece, kendiliğinden dikkate alınarakuygulanmalıdır.Yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 97


Yarg. 9. HD, 24.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17635, K. <strong>1997</strong>/22426.Kıdem tazminatının özel tavan sınırlamasına göre ödeneceği25 Đşçiye kıdem tazminatı ĐşK m. 14/6'da öngörülen tavansınırlamasına göre ödeme yapıldığı anlaşıldığına göre, bakiyetazminat isteğinin reddi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, başarı ve teşvik primi, fazla çalışmave hafta tatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacıya işveren tarafından kıdem tazminatının 1475 sayılı iş yasasının 14/6maddesinde belirtilen tavan sınırlamasına göre ödendiği anlaşıldığındandavacının bakiye kıdem tazminatı isteğinin reddine kadar verilmesi gerekirkenyazılı şekilde bu isteğin kabulü hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 19.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8560, K. <strong>1997</strong>/2337.Kıdem tazminatı faizi için oran belirtilmemesi26 Kıdem tazminatı için oranı belirtilmeksizin mevduata uygulananen yüksek faize karar verilmesi gerekir. Faiz oranının belirtilmesihatalı olup, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak sonucagidilmelidir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.98


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Kıdem tazminatı için oran belirtilmeden mevduata uygulanan en yüksek faizekarar verilmesi gerektiği halde mahkemece faiz oranı belirtilmesi hatalı olupmahkemece kazanılmış hak ilkesi nazara alınarak % 81 oranını geçmemek üzeremevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINApeşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 15.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/19743, K. <strong>1997</strong>/21490.Geç ödemede yasal faiz-faizin başlangıcı27 Kıdem tazminatının gecikme ile ödenmesinde uygulanacak yasalfaiz, mevduata uygulanan yüksek faizdir.Gecikme dolayısıyla faizin dava tarihinden yürütülmesi hatalıdır;faizin fesih tarihinden itibaren yürütülmesi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.99


2. Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı için yasal faizi ile tahsiline kararverilmesini istediği halde dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalıdır. Gerçektende 1475 sayılı iş Kanununun 14/11. maddesinde kıdem tazminatının zamanındaödenmemesi nedeniyle açılacak davanın sonucunda gecikme süresi için mevduatauygulanan en yüksek faizin yürütülmesi gerekir. Dava dilekçesinde yasal faizibaresi kullanıldığına göre akdin fesih tarihinden mevduata uygulanan en yüksekfaizin yürütülmesi gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 19.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15369, K. <strong>1997</strong>/19224.Kıdem için işe giriş (başlama) tarihi-gecikme süresine göre mevduatauygulanan en yüksek faiz28 1. Đşçinin kıdeminde, duruşma sırasında açıklanan işe giriştarihinin esas alanması gerekir, bilirkişinin hatalı olarak belirlediğitarihe göre hesap yapılması isabetli değildir.2. ĐşK m. 14/11'e göre kıdem tazminatı için fesih tarihindeki enyüksek mevduat faizinin hüküm altına alınması doğru değildir.Mahkemece fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulananreeskont faizini geçmemek üzere bir yıllık mevduata uygulanan enyüksek faizin yürütülmesi şeklinde karar verilmesi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.100


2. Davacı tarafında duruşma sırasında açıklandığı gibi ilk işe giriş tarihi01.07.1991'dir. Bilirkişi hatalı olarak 17.01.1991 tarihini esas almıştır. Bukonudaki hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak kıdem tazminatı hesabı yapılmasıisabetsizdir.3. 1475 sayılı Đş kanununun 14/11 maddesine göre kıdem tazminatı için gecikmesüresine göre kıdem tazminatı için gecikme süresine göre mevduata uygulanan enyüksek faizin yürütülmesi gerekir. Fesih tarihindeki en yüksek mevduat faizitalep edilip hüküm altına alınması da doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş,fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulanan reeskont faizini geçmemek üzerebir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesi şeklinde hükümkurmaktan ibarettir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 5.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14135, K. <strong>1997</strong>/18614.Kıdem tazminatı için hüküm tarihine kadar reeskont faizi talebi-isteğiaşar şekilde de karar verilememesi-ihbar tazminatı için faiz29 1. Davacı işçi kıdem tazminatı için hüküm tarihine kadar reeskontfaizi isteğinde bulunduğuna göre, belirtilen tarihi aşar şekilde faizyürütülemeyeceği gibi, faiz oranı içinde reeskont faizi oranınıaşmamak şartıyla mevduata uygulanan en yüksek faizinyürütülmesi gerekir.2. Đhbar tazminatı için de istekle bağlı olarak hüküm tarihinekadar % 30 faiz yürütülmesi yolunda karar verilmelidir.ĐşK 14, 13DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:101


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı kıdem tazminatı için hüküm tarihine kadar reeskont faizi talebindebulunmuştur. Mahkemece fesih tarihinden itibaren reeskont faizi oranı olan % 75oranında faiz yürütülmüştür. Öncelikle hüküm tarihine kadar istektebulunulduğuna göre bu tarihi aşar şekilde faiz yürütülmesi hatalıdır. Öte yandanusuli kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınmak suretiyle % 75 oranını geçmemeküzere mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesi Dairemizin kararlılıkkazanmış uygulaması gereğidir.3. Đhbar tazminatı için de aynı şekilde hüküm tarihine kadar faiz istendiğine göremahkemece hüküm tarihine kadar % 30 faiz yürütülmekle yetinilmesi gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 19.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14525, K. <strong>1997</strong>/19325.Kıdem tazminatı için en yüksek reeskont faizi isteği-istekle bağlılık-ekdava ile hükmolunan ihbar tazminatı için ek dava tarihinden itibarenyasal faiz yürütülmesi30 1. Kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren en yüksekreeskont faizi istenildiği halde istek aşılarak en yüksek bankamevduat faizine hüküm verilemez. Faiz oranı için davalı yararınaoluşan kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak en yüksek mevduatfaizi oranını geçmek üzere en yüksek reeskont faizinin yürütülmesigerekir.2. Ek dava ile hükmolunan ihbar tazminatı miktarı için ek davatarihinden itibaren faiz yürütülebilir.ĐşK 14, 13DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.102


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIHükmolunan kıdem tazminatı için davacı fesih tarihinden itibaren en yüksekreeskont faizi oranın yürütülmesini istediği halde talebi aşılarak en yüksek bankamevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır. Bu durumda sözü edilen faiz oranınakarar verilirken davalı yararına oluşmuş bulunan usuli kazanılmış hak ilkesidikkate alınarak en yüksek mevduat faizi oranını geçmemek üzere en yüksekreeskont faizinin yürütülmesi biçiminde hüküm kurulmalıdır. Ek dava ilehükmolunan ihbar tazminatı miktarı için ek dava tarihinden yasal faizyürütülmesi gerekirken ilk dava tarihinden yürütülmüş olması hatalıdır. Đlk açılandava ek dava konusu miktarlar için temürrüt oluşturmaz.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,19.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16440, K. <strong>1997</strong>/20389.Kıdem tazminatı için en yüksek reeskont faizi isteğinde bulunulmasıisteklebağlılık kuralı31 ĐşK m. 14/11'de kıdem tazminatı için mevduata uygulanan enyüksek faiz öngörülmekle beraber, davacı işçi dilekçesinde enyüksek reeskont faizi isteğinde bulunduğu ve istekle bağlılık kuralıdikkate alınarak sonuca gitmek, istek yönünden fesih tarihindekireeskont faiz oranını geçmemek üzere mevduata uygulanan enyüksek faize karar vermek gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:103


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı, dava dilekçesinde kıdem tazminatı için en yüksek reeskont faiziisteğinde bulunmuştur. Mahkemece 1475 sayılı Đş Kanununun 14/11 maddesindeöngörülen mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmiştir. Mahkemeninbu kararı yasaya uygun olmakla birlikte istekle bağlılık kuralına aykırılıkoluşturmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kıdem tazminatı için fesihtarihindeki reeskont faiz oranını geçmemek üzere mevduata uygulanan en yüksekfaize karar vermekten ibarettir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17381, K. <strong>1997</strong>/21668.Miktarı ve oranı bildirmek suretiyle kıdem tazminatı faizi talebi32 Đşçi % 98 oranı üzerinden takip tarihine kadar geçen süreye göremiktarını da bildirmek suretiyle kıdem tazminatı faizi talepettiğinden, faiz hesaplanırken davacı işçinin bildirdiği oran hiçbirzaman aşılmamalı, ayrıca faiz miktarı rakam olarak verildiğindengerektiği taktirde bu rakamla sınırlı olarak hüküm kurulmalıdır.Faiz, başlangıç tarihi esas alınarak bir yıllık süre için mevduatauygulanan en yüksek faiz belirlenmeli ve geçen bir yıl için faiztespit edilmeli, sonraki yıl veya aylar için de ayni esaslara görehesaplar yapılmalıdır.ĐşK 14DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptalı ile takibin devamına kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:104


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı % 98 oranı üzerinden takip tarihine kadar geçen süreye göre miktarınıda , bildirmek sureti ile kıdem tazminatı faizi içinde icra takibinde bulunmuştur.Mahkemece mütalasına başvurulan bilirkişi tarafından yapılan faiz hesabıhatalıdır. Faiz başlangıç tarihi esas alınarak bu tarihten itibaren bir yıllık süre içinmevduata uygulanan en yüksek faiz belirlenmeli ve geçen bir yıl için faiz miktarıtesbit edilmelidir. Đkinci, üçüncü ve müteakip yıllar ve bakiye ay ve günler içindegecikilen süre için aynı esaslar dikkate alınarak hesaplamalar yapılmalı ancak, buhesaplama yapılırken davacının bildirdiği % 98 oranı hiçbir zaman aşılmamalıdır.Ayrıca kıdem tazminatı faizi de rakam olarak bildirildiği için gerektiği takdirdeanılan rakamla sınırlı olarak hüküm kurulmalıdır.3. Đcra takip tarihinden önce ücret ve ikramiye fark alacakları için davalı dahaönce temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden önceki dönem için bualacaklar açısından geçmiş günler faizi istenemez. Bu durumda bu faiz alacaklarıbakımından yapılan itiraz haklı görülmeli ve ona göre hüküm kurulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18156, K. <strong>1997</strong>/21846.Taksitle ödemede kıdem tazminatı faiz oranı-ödenmeyen günler içinfaiz miktarı için yıllık faiz oranının 365'e bölünmesi33 Kıdem tazminatı taksitlerinin ödeme tarihlerine kadar geçmişgünler faizinin, fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulanan enyüksek faiz oranı tespit edilerek belirlenmesi gerekir.Ödenmeyen günler için faiz miktarı yıllık faiz oranının 365'ebölünmesi suretiyle bulunur.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, gecikme zammı alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.105


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçinin hizmet sözleşmesi 13.1.1995 tarihinde sona erdirilmiştir. Kıdemtazminatının taksitler halinde ödeme tarihlerine kadar geçmiş günler faizihesabında fesih tarihindeki bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıtesbit edilerek hesaplamaların buna göre belirlenmesi gerekir. Bu konuda usulikazanılmış hak ilkeside gözönüne alınmalıdır. 1996 yılı Ocak ayı faiz oranıüzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Öte yandan ödenmeyen günler için faizmiktarı belirlenirken yıllık faiz oranının 360'a değil 365'e bölünmesi gerekir. Biryıl 365 gün olduğuna göre bu şekilde işlem yapılması gerçeğe uygun düşer.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.21.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 13.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13110, K. <strong>1997</strong>/17543.Gecikme fazini dava tarihinden başlatan kesin hüküm-fesih tarihi ile ekdava tarihi arasındaki süre için faiz isteğinin reddi34 Faiz başlangıç tarihini belirtmeksizin faiz ile birlikte kıdemtazminatı isteği ile açılan davada, dava tarihinden itibaren faizibaşlatan karar kesin hüküm niteliği kazandığından, kesin hükmerağmen fesih tarihi ile ilk dava tarihi arasındaki süre için kıdemtazminatı faizinin hükme bağlanması usul ve yasaya aykırıdır.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:106


YARGITAY KARARIDavacı açmış olduğu önceki davası ile faiz başlangıç tarihini belirtmeksizin faizile birlikte kıdem tazminatı isteğinde bulunmuş, tefhim edilen kısa kararda kıdemtazminatının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmişgerekçeli kararda kısa karara uygun şekilde yazılmıştır. O davada davalı işverentemyiz yoluna başvurmuş davacı ise temyiz etmemiştir. Dairemizce yapılantemyiz incelenmesi sonucunda hüküm kesinleşmiştir.Davacı işçi, bu dava ile fesih tarihi ile o ilk dava tarihi arasındaki süre için kıdemtazminatı faizi talebinde bulunmaktadır. Mahkemece istek gibi hüküm kurulmuşise de, ortada kesin hüküm bulunmaktadır. Kesin hükme rağmen sözkonusudönem için kıdem tazminatı faizinin hüküm altına alınması usul ve yasayaaykırılık oluşturur. Böyle olunca davanın reddedilmek üzere kararın bozulmasıgerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 11.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14108, K. <strong>1997</strong>/18892.Faiz başlangıcı35 Đşçi kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren faiz istediğihalde, faizin daha önceki bir tarihten başlatılması hatalıdır.ĐşK 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla izin ücretinin ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.107


2. Davacı kıdem tazminatına 25.8.1996 fesih tarihinden itibaren faizyürütülmesini istediği halde bu tarihden önceki 14.1.1996 gününden itibaren faizyürütülmesine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17023, K. <strong>1997</strong>/18339.Yaşlılık (emekli) aylığı almak amacıyla fesihte faiz başlangıcı-tazminatödenmeden faiz talep hakkının saklı tutulması36 Yaşlılık aylığı almak amacıyla hizmet akdinin feshinde kıdemtazminatı için geçmiş günler faizinin fesih tarihinden değil,işverenin kuruma başvuruyu öğrendiği tarihten itibarenbaşlatılması gerekir. Olayda davacı işçi dilekçesiyle kıdemtazminatı için faiz talep hakkını saklı tutmuşsa da, bu dilekçeişverene ödeme tarihinden bir gün sonra ulaştığından, geçmişgünler faiz isteiğinin reddi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatı faiz alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçinin emekli aylığı bağlanması içinSSK.na başvurduğuna dair belge davalı işverene 31.3.1995 tarihinde verilmiştir.Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulması nedeniyle kıdem tazminatınıngeç ödenmesi nedeniyle fesih tarihinden itibaren geçmiş günler faizinin hesabıhatalıdır. Bu konuda işverenin kuruma başvuruyu öğrendiği 31.3.1995 tarihininesas alınması gerekir. Ayrıca belirtmek gerekirki davacı işçi 3.4.1995 tarihlidilekçeyle kıdem tazminatı için faiz talep hakkını saklı tutmuş ise de bu dilekçedavalı işverene 5.5.1995 tarihinde ulaşmış olup kıdem tazminatı bu tarihten birgün önce 4.4.1995 tarihinde davacıya ödenmiştir. Böyle olunca davacı işçininfaiz talep hakkını ödeme tarihinden önce saklı tutmuş olduğu sonucuna108


varılamaz. Çünkü ödemeden sonra saklı tutma dilekçesi işverene ulaşmıştır. Bumaddi ve hukuki olgular karşısında kıdem tazminatı geçmiş günler faiz isteğininreddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16598, K. <strong>1997</strong>/20087.Emeklilik tarihinden faiz isteği-istekle bağlılık37 Đşçi kıdem tazminatı için emeklilik tarihinden itibaren faiz istediğihalde, daha önceki tarihten faiz yürütülmesi istekle bağlılıkilkesine aykırı düşer. Bu nedenle karar bozulmalıdır.ĐşK. 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Hükmolunan kıdem tazminatı için davacı 28.2.1995 emeklilik tarihindenitibaren faiz yürütülmesini istediği halde mahkemece daha önceki tarih olan28.2.1994 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Bu durumHukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesinde yer alan istekle bağlılıkilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle karar bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 109


Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17629, K. <strong>1997</strong>/21794.Gecikme faizi-yaşlılık aylığı için fesihte faiz başlangıcı38 Yaşlılık aylığı almak amacıyla hizmet akdi feshedilerek kıdemtazminatından yararlanmak için kurumdan alınan belgeninişverene verilmesi gerektiğinden, bu halde faizin belgenin verildiğitarihten, verilmemişse dava tarihinden yürütülmesi gerekir.ĐşK 14DAVA : Davacı kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Emeklilik suretiyle fesih hallerinde işçinin emekli olduğuna dair SosyalSigortalar Kurumundan aldığı belgeyi davalı işverene ibraz etmesi gerekir.Mahkemece bu husus araştırılmalı belge ibraz edilmiş ise belgenin işvereneverildiği tarihten, ibraz etmemiş ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.Mahkemece eksik inceleme ile fesih tarihinden itibaren kıdem tazminatına faizekarar verilmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18546, K. <strong>1997</strong>/22277.Ölüm halinde kıdem tazminatı-faiz başlangıcı39 Faiz ile birlikte kıdem tazminatı isteğinde bulunduğunda davacınınmurisinin ölüm tarihinden itibaren mevduatı uygulanan faizehükmetmek gerekir.ĐşK 14110


DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dava 28.1.<strong>1997</strong> günü mahkemeye verilen ve aynı gün harcı yatırılan katılmadilekçesiyle açılmış ve bu dava dilekçesinde faiz de talep edilmiştir. Daha önceaçılmış bir dava mecut değildir.Bu nedenle hüküm altına alınan kıdem tazminatı için davacının murisinin ölümtarihinden itibaren mevduata uygulanan faize hükmetmek gerekirken faiztalebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8167, K. <strong>1997</strong>/12277.Fark kıdem tazminatı ve faizi-faize faiz yürütülememesi40 Fark kıdem tazminatının miktarı uyuşmazlık konusu olduğunda,takip tarihindeki miktara göre hüküm tesis edilmemeli, miktartespit ettirilmeli ve o miktara göre faiz de belirlenmelidir.Yerleşmiş uygulamaya göre faize faiz yürütülemez.ĐşK 14; BK 104DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.111


2. Mahkemece davalı işverence düzenlenen kıdem tazminatı tahakkuk belgesidikkate alınarak takip talebindeki fark kıdem tazminatı esasa alınmış ise de;anılan belgede kesintilerde bulunmakta olup fark kıdem tazminatı miktarı taraflararasında uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır. Aynı şekilde geçmiş günler faiziolarak belirtilen miktarında olduğu gibi kabul edilmesi doğru değildir.Bu durumda öncelikle fark kıdem tazminatı miktarı tesbit ettirilmeli ve o miktaragöre kıdem tazminatı faizi de belirlenmelidir. Bu belirlenecek miktarların esasalınması gerekirken takip talebinde belirtilen miktarlara göre hüküm kurulmasıhatalıdır.3. Gerek faiz alacağı ve gerek fark kıdem tazminatı miktarı yargılamayıgerektirdiğine göre % 40 icra inkar tazminatının hüküm altına alınması doğrudeğildir.4. Takip talebinde fark kıdem tazminatı ve geçmiş günler faizi toplam olarakgösterildikten sonra her iki kaleme de mevduata uygulanan en yüksek faizuygulanması için talepte bulunulmuştur. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına görefaize faiz yürütülemez. Bu hususun da hükümde dikkate alınmaması ayrı birbozma nedenidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 29.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/21229, K. <strong>1997</strong>/22864.Fazla ödenen kıdem tazminatının geri alınması faiz başlangıcı41 Davalı işçiye fazla ödenen kıdem tazminatının geri alınmasıistemiyle açılan davada, hüküm altına alınan miktarı için sontaksidin ödendiği tarihten faiz yürütülmesi hatalıdır. Đşverentarafından davalıya gönderilen yazıda fazla ödemenin yazınıntebliğinden itibaren 30 gün içinde geri ödenmesi istendiğine göretemerrüt olgusu bu sürenin bitiminde gerçekleşmiş olur ve butarihten itibaren faizin yürütülmesi gerekir. Đşverenin yazısı karşıtarafa tebliğ edilmemişse, faiz başlangıç tarihi, dava tarihidir.ĐşK 14DAVA : Davacı, fazla ödenen kıdem tazminatının karşı davacı ise kıdemtazminatı, ücret ve diğer sosyal haklar alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, karşı davayı reddetmiş, asıl davayı kısmen hüküm altınaalmıştır.112


Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı Belediye Başkanlığınca davalı işçiye fazla ödenen kıdem tazminatınıngeri alınması istemiyle açılan davanın yargılanması sonunda, hüküm altına alınanmiktar için son taksidin ödendiği 27.9.1994 tarihinden itibaren faiz yürütülmesihatalıdır. Gerçekten Belediye Başkanlığınca davalıya gönderilen 31.1.1996tarihli yazıda yapılan fazla ödemenin yazının tebliğinden itibaren 30 gün içindegeri ödenmesi istendiğine göre temerrüt olgusu bu sürenin bitimindegerçekleşmiş olur. Bu itibarla, anılan yazının davalıya tebliğ tarihinden itibaren30 günlük sürenin bitim tarihi belirlenerek faiz yürütülmelidir. fiayet yazı karşıtarafa tebliğ edilmemiş ise, faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi esasalınmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 11.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14607, K. <strong>1997</strong>/18835.Kıdem tazminatı için daha önce yapılan ödemenin faizi ile birliktemahsubu-kıdem tazminatında dikkate alınacak ilave tediyenin 365'ebölünmesi-ilâve tediye alacağına toplu iş sözleşmeden önce hakkazanılması42 1. Đşçiye daha önce kıdem tazminatı adı altında ödenen miktar,ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte gerçekleşen tazminattanmahsup edilmelidir. Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacakilave tediye ve ikramiye alacağının bunların yıllık 112 günlükmiktarının 365'e bölünmesiyle yetinilmelidir.2. Đlave tediye alacağının hesabında dayanışma aidatı ödeyereksözleşmeden yararlanma dilekçesinin veriliş tarihi değil, işçininişveren kurumun işçisi olarak ilave tediyeden sözleşmeden öncebaşlayan hak kazanma tarihi gözönünde tutulmalıdır.ĐşK 14; TSGLK 9; 6772 SK 1113


DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem ve kötüniyet tazminatları, ilave tediye,ikramiye ve yıllık ücretli izin parasının ödetilmesi davasının yapılan yargılamasısonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdanalınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesitaraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatıncada duruşma talep edilmesiüzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için11.11.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşmagünü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına Avukat ... geldi. Duruşmayabaşlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonraduruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Kıdem tazminatı adı altında davacıya ödenen miktarların gerçekleşentazminattan mahsubu doğrudur. Ancak bu miktarların ödeme tarihinden itibarende % 30 faizlerinin de düşülmesi gerekir. Dairemizin bu konudaki kararlılıkkazanan içtihatları bu doğrultudadır. Faizlerin düşürülmemiş olması hatalıdır.3. Đlave tediye alacağı hesaplanırken Toplu Đş Sözleşmesinden dayanışma aidatıödemek suretiyle yararlanma dilekçesinin veriliş tarihine göre, sonuca gidilmesihatalıdır. Birkez davacı işçinin davalı kurumun işçisi kabul edildikten sonra, bualacağa davacının daha önce tarihlerden itibaren hak kazandığı kabul edilmelidir.4. Mahkemece kıdem tazminatı hesabına baz alınacak günlük ilave ve ikramiyealacağının belirlenebilmesi için bunların 112 günlük tutarlarının 365 günebölünülmesi ile yetinilmeli ayrıca, bulunan miktarın 30'a tekrar bölünmesi yolunagidilmemelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,davacı yararına takdir edilen 750.000 TL. duruşma avukatlık parasının davalıya,davalı yararına takdir edilen 750.000 TL. duruşma avukatlık parasının davacıyayükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,11.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. 114


Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>17642, K. <strong>1997</strong>/21735.Kıdem tazminatı adıyla daha önce yapılan ödemenin faizi ile birliktemahsubu-ödendiği belgelenen yıllık izin ücretleri hakkında hükümverilmemesi.43 1. Davacı işçiye daha önce kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeningerçekleşen tazminattan faizi ile birlikte mahsup edilmesi gerekir.2. Davacı işçinin yıllık ücretli izin hakkını kullandığı veya ücretini aldığıbelgelenen dönemleri için izin ücreti alacağına hükmedilemez.3. Tanık ifadelerinden işçinin dini bayramların ilk günleri çalıştığı, diğergünlerinde çalışmadığı anlaşıldığına göre, çalışmadığı günler için de ücrethesaplarının yapılması isabetli değildir.ĐşK 14, 42, 56DAVA : Davacı, ihbar kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, Milli bayram, çalışmaücreti ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçiye 30.7.1992 tarihinde kıdem tazminatı adı altında yapılanödemenin gerçekleşen tazminattan % 30 yasal faizi ile birlikte mahsubugerekirken faizsiz mahsup yapılmış olması Dairemizin bu konudaki kararlılıkkazanmış uygulamasına aykırıdır.3. 30.7.1992 tarihli "ibraname" başlıklı belgede davacı işçi yıllık ücretli izinhakkını kullandığını ücretini de aldığını açıklamış olduğuna göre anılan tarihleönceki dönem için yıllık ücretli izin alacağına hükmedilmesi hatalıdır. Öteyandan yine dosya içerisinde bulunan ve davacının imzasını taşıyan 7.2.1993tarihli bir diğer belgede de iznini kullandığnı ve 1994 yılı için parasınıda peşinealdığını beyan etmektedir. 30.7.1992 tarihinden sonraki gerçekleşen izin parasıhesap edilirken bu belgenin dikkate alınıp belirtilen meblağında mahsubu gerekir.115


4. Dinlenen davacı tanıkları davacının dini bayramların sadece ilk günüçalıştığını diğer günler çalışmadığını ifade etmişlerdir. Bu ifadeler uyarncasadece dini bayramların ilk günleri için çalışma karşılığı ücretin hesap edilmesigerekirken dini bayramların diğer günleri için de hesaplamalar yapılması ayrı birbozna nedenidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 123451. Sağlık sebebiyle fesihte haklı sebep unsurlarının gerçekleşmemesi2. Özel nedenle fesihten söz edildiğinde haklı sebebe dayanmanınmümkün olmaması3. Ücretin az bulunması üzerine çıkan uyuşmazlığın haklı sebepsayılmamasıBak. ĐşK 13/k 64. Đzin verilmesine rağmen ücret ödenmemesinin haklı sebep olarakkabul edilmemesi5. Đşçinin çalıştığı katın değiştirilmesinin haklı sebep sayılmaması6. Đşyerinde iş değişikliğine dayalı fesihte haklı sebebin bulunmasıYarg. 9. HD, 18.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/1<strong>1997</strong>, K. <strong>1997</strong>/15330,Đşyerinde çalışma şartlarının elverişsizliği iddiası-sağlığı tehlikeyesokan haklı sebep unsurunun oluşmaması-kıdem tazminatı isteğininreddi1 Davacı işçi için verilen önceki raporda işitme kaybına uğradığı vegürültülü ortamda çalışmaması gerektiğinin belirtilmesi üzerine işideğiştirilmiş, mahkemece istenilen raporda ise işçinin son çalışma116


yerinin işitme kaybına olumsuz etkisi olmadığı bildirilmekle ĐşK m.16/I-a'ya göre sağlık sebebiyle hizmet akdinin derhal fesih hakkıunsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle kıdemtazminatı isteğinin reddi gerekir.ĐşK 16,14DAVA : Davacı kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, 13.5.1996 tarihli dilekçeyle işyerinde çalışma şartlarının elverişsizliğinedeniyle Đş Kanununun 16. maddesine göre hizmet sözleşmesini feshettiğindensöz ederek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.Mahkemece istek gibi hüküm kurulmuş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki 14.6.95 tarihli Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi raporundadavacının işitme kaybına uğradığı ve gürültülü ortamda çalışmaması gerektiğibelirtilmiştir. Dinlenen tanıklar davacının bu rapor sonrası argon kaynakkullanılan yerden sevkiyat ambarına nakledildiğini ifade etmişler bu ifadeleredavacı tarafça herhangi bir itiraz da getirilmemiştir. Yine dosya içinde bulunanve mahkemece mütalaasına başvurulan hekim raporunda davacının son çalışmayerinin işitme kaybına olumsuz etkisi olmayacağı ifade edilmiştir.Bu durumda Đş kanunun 16/I-a maddesinde sözü edilen sağlık nedeniyle işçininhizmet sözleşmesini fesih hakkının unsurları olayımızda gerçekleşmemiştir. Budelil durumuna göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisibozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.9.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 117


Yarg. 9. HD, 11.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14346, K. <strong>1997</strong>/18899.Özel nedenle fesih yapıldığının açıklanması-kıdem tazminatı2 Đşçi işverene verdiği dilekçede özel nedenlerden dolayı istifa ettiğiniaçıklamış bulunduğuna göre, artık haklı nedenle fesihten sözederek kıdem tazminatı isteğinde bulunamaz.ĐşK 16, 14DAVA : Davacı,ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosya içinde bulunan 25.4.1996 tarihli dilekçede davacı özel nedenlerden dolayıistifa ettiğini açıklamıştır. Mahkemece bu istifaname üzerinde durulmamıştır.Davacı özel nedenden söz ettiğine göre artık haklı nedenle fesihden söz ederekkıdem tazminatı isteğinde bulunamaz. Davanın reddine karar verilmesigerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18151, K. <strong>1997</strong>/21841.Đzin verilmesine rağmen ücret ödenmemesinin haklı sebepsayılamayacağı-ücretin iş karşılığı olması-haksız fesih-ihbar ve kıdemtazminatının reddi3 Đşverenden bir düğüne gitmek için 1,5 gün izin alan, ancak izinligünlere ait ücretinin kesilmesi üzerine işçinin işyerini terkedipgitmesi, haklı bir sebep olmaksızın hizmet akdini fesih anlamı taşır.118


119Ücret işin karşılığı olduğundan, işçi izin verilse de çalışmadığıgünler için ücret talebinde bulunamaz. Đşçi hizmet akdini haklısebep olmaksızın bozduğundan ihbar ve kıdem tazminatıtaleplerinin reddi gerekir.ĐşK 16, 13, 14, 26DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla fazla çalışma parasının ödetilmesinekarar verilmesini istemiştir..Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi aynı yerde çalışan kardeşi ilebirlikte bir düğün için davalı işverenden 1.5 gün izin istediği, bunun üzerineişçilerin işyerinden izinli olarak ayrıldıkları, ancak çalışılmayan bu birbuçukgünlük ücretin işveren tarafından kesilmesi üzerine davacının işyerini terkedipgittiği, böylece sözleşmenin sona erdiği anlaşılmaktadır.Davacının kendisine izin de verilmiş olsa çalışmadığı gün için ücret isteme hakkıyoktur. Zira ücret bir iş karşılığdır. Böyle olunca, davacının haklı bir nedenolmaksızın sözleşmeyi bozduğu sonucuna varılarak ihbar ve kıdem tazminatıisteklerinin reddine karar verilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 30.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14191, K. <strong>1997</strong>/18211.4 Đşyerinde işçinin çalıştığı katın değiştirilmesi-bu yetkinin işvereninyönetim hakkı kapsamında olması-çalışma şartlarında ağırlaştırmaolmaması-haklı sebep sayılmaması-kıdem tazminatıĐşverenin yönetim hakkı çerçevesinde işyerinde işçilerin çalıştığıyeri belirlemek ve düzenlemek yetkisi vardır. Çalışma şartlarındaağırlaştırma olmamak şartıyla işçinin çalıştığı yeri değiştirmeyetkisi de buna dahildir.


Đşyerinde işlerin yoğunlaşması üzerine kadro eksikliği bulunanyerlere işçilerin dağıtımında davacı işçinin başka kata verilmesinin,dosyadaki delillere göre aranan şartları uygun olduğusaptanmaktadır. Đşverence ĐşK. m. 16/II-e'de öngörülen şekilde işşartlarında esaslı bir değişiklik olmadığı için işçinin akdi feshininhaklı sebepe dayandığı söylenemez; bu nedenle kıdem tazminatıisteğinin reddi gerekir.ĐşK 16, 14DAVA : Davacı,ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin ve ücret alacağınınödetilmesine davalı ve karşı davacı ise; bakiye ihbar ve ücret alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Davacı, davalı işverenin iş şartlarının ağırlaştırıldığını ileri sürerek iş akdinifeshettiğini bildirmiş ve bu nedenle kıdem tazminatı istemiştir. Mahkeme buisteği kabul etmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle tanık anlatımlarına göre işyerinde işlerinyoğunlaşması üzerine kadro eksikliği bulunan yerlere işçilerin dağıtımı yapılmakistenmiş ancak, davacı çalıştığı kattan ayrılmak istememiştir. Davalı işvereninyönetim hakkı çerçevesinde işçinin çalışacağı yerleri işçilerin önceki durumunuesaslı bir şekilde değiştirmemek veya çalışma şartlarını ağırlaştırmamakkoşuluyla belirlemek ve düzenlemek yetkisi vardır. Dosya içeriğine göre davalıişveren açıklanan bu koşulları gözönünde tutmak suretiyle davacıyı çalıştığıkattan başka bir kata nakletmiş bulunmaktadır. Açıklanan bu maddi olgukarşısında davalı işveren 1475 sayılı Đş Kanununun 16/II-e maddesinde öngörüleniş şartlarında esasla bir değişiklik yapmamış olduğundan davacının iş akdinifeshetmesini haklı bulmak mümkün değildir. Bu nedenle davacının kıdemtazminatı isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesihatalıdır.120


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16365, K. <strong>1997</strong>/18317Đş değişikliği sebebiyle fesih-ihbar tazminatı5 Đşveren tarafından işyerinde işi değiştirilen ve buna dayanarakhizmet akdini haklı sebeple derhal fesheden işçi, ihbar tazminatıisteyemez.ĐşK 16, 13DAVA : Davacı,ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatları, yıllık ücretli izin parası,yakacak yardımı, ayni ve sosyal haklar bedeli ile ücret farkı alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılar, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı davalıya ait işyerinde çalışırken işyerinde iş değişikliği yapılmış vebunun sonucunda da davacı hizmet sözleşmesini haklı olarak feshetmiştir.Dosyadaki istifa dilekçesi de bu konuda açıktır. Sözleşmesini haklıda olsafesheden işçi 1475 sayılı Đş Kanununun 13. maddesine göre ihbar tazminatıisteyemez. Buna rağmen bu tazminatında hüküm altına alınması hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 121


12345671. Derhal fesih için haklı sebebin öngörülen şartlara göre oluşması veaçıklanan sebeble bağlılık ile ispatı1a) Dayanılan davranışın kanunda belirlenen şartların gerçekleştiğibir haklı sebeb oluşturmasıa1. Đşyerinde çalışan erkek ve kadın işçinin işyeri dışında gönülilişkisi kurmalarının iş ve işyeri ile ilgili bir eylem olmamasıa2. Kapıcının zarar verici davranışının somut şekilde ortayakonulamamasıa3. Tahrik ve fevri bir davranış ile bobini diğer bir işçiyefırlatmanın haklı bir sebep sayılamayacağıa4. Bankacılık mezuatına aykırı ve doğruluk ve bağlılık ilebağdaşmayan eylem ve işlemlerin teker teker incelenmesi vesoyut açıklamalarla yetinilmemesi1b) Fesih bildiriminde açıklanan sebeple bağlı kalınmasıb1. Đşyeri hurdalığındaki motorsikleti alma olayından sonradevamsızlıktan dolayı fesih yapılması sonucu bu sebeble bağlıkalınmasıb2. Verilen işi yapmamak ve uyarıları dikkate almamak sebebinedayalı fesih bildiriminden sonra işverene küfür etmesisebebinin dayanak yapılmaması1c) Dayanılan fesih sebebinin ispat edilmesiBak. k 2,2. Đşveren ve işveren vekiline hakaret sebebiyle fesih2a) Đşverene hakaretten fesih ve açılan kamu davası sonucuna görekarar verilmesi2b) Đşveren vekiline hakaret edilmesi122


891011121314151617181233. Đşyerinde çalışan başka bir işçiye sataşmadan dolayı fesih4. Đşyerinde uyuşturucu bulundurma sebebiyle fesih5. Doğruluk ve bağlılığa uymayan (sadakat boruna aykırı) davranışlarsebebiyle fesih5a) Gerçeğe aykırı beyanda bulunulması5b) Yolsuz işlemleri bildiği halde yasal yollara başvurulmaması5c) Đşyeri ürününün düşük fiyatla arkadaşa satılması5d) Kızına ait kartın basılması6. Đşe devamsızlık sebebiyle fesih6a) Ardı ardına beş işgünü işe gelmeme6b) Üst üste iki işgünü işe gelmeme6c) Üst üste ikiden fazla işgünü işe gelmeme7. Görevlerin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih7a) Deliller üzerinde gerekli inceleme yapılarak dayanılan görevlerinyerine getirilmeme sebebinin değerlendirilmesi7b) Hatırlatıldığı halde görevlerin yapılmaması


197c) Ustabaşı tarafından verilen görevlerin yerine getirilmemesiBak. k 158. Đşverenin tesisat ve başka malına zarar verilmesi sebebiyle fesih8a) Yiyecek maddeleri ve yemek artıklarının lavaboya dökülerekboruların ve kanalizasyonun tıkanmasına yol açılması20 8b) Primlerin geç verilmesinden dolayı para cezasına maruzkalmada işverenin gerekli önlemleri almamış olması2122239. Zorlayıcı sebeple derhal fesih9a) Đşyeri dışında işlenen suçtan tutuklanarak işe devamsızlığınzorlayıcı sebebe dayalı olduğunun kabul edilmesi9b) Đşyeri dışında işlenen suçtan tutuklanarak işe devamsızlığınzorlayıcı sebebe dayalı olduğunun kabul edilmesiYarg. 9. HD, 25.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18665, K. <strong>1997</strong>/2241.Haklı sebep şartlarının oluşmaması-haksız fesih-ihbar ve kıdemtazminatı1 Aynı işyerinde çalışan kadın ve erkek işçi arasında işyeri dışındagönül ilişkisi meydana gelmiş olması, iş ve işyeri disiplinini bozanbir eylem ve haklı bir sebeb oluşturmaz. Bu durum karşısında akdifeshedilen işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanır.ĐşK 17, 13, 14.DAVA : Davacı,ikramiye, izin ücreti ve ücret alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.124


Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi, belge ve özellikle davalı savunmasına göre; işyerinde işahlakını, iş disiplinini ve emniyetini bozduğu gerekçesi ile davacının iş akdifeshedilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımlarından, davacı kadınile aynı işyerinde çalışan diğer bir erkek işçi arasında işyeri dışında gönül ilişkisimeydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacının bu eyleminin iş ve işyeri ile herhangibir ilgisi bulunmamaktadır. Açıklanan durum karşısında davacı ihbar ve kıdemtazminatını almaya hak kazanmıştır. Mahkemenin aksine görüşle bu isteklerireddetmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.125 Yarg. 9. HD, 23.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18199, K. <strong>1997</strong>/22359.Haklı sebebin şartlarına göre oluşması ve kanıtlanması-haksız fesihihbarve kıdem tazminatı2 Kapıcı olan işçinin hizmet akdinin yöneticiye hakaret etmesi veasansör motorunun üstünün örtülmemesi sonucu zarar vermesisebebiyle feshedildiği açıklanmış olmakla beraber, hakaret ettiğinigösteren davranışı kanıtlanmadığı gibi, asansörün zararı içinusulüne göre tutulmuş tutanak ve hasarın bedelini gösteren birbelge ve kapıcının zarar verici eylemini ortaya koyan bir delil desöz konusu olmadığı için, feshin haklı nedene dayandığı kabuledilemez. Bu nedenle işçinin ihbar ve kıdem tazminatı isteklerininhüküm altına alıınması gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödetilmesinekarar verilmesini istemiştirYerel mahkeme, davayı red etmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARIFesih bildirimine göre davacının sözleşmesini yöneticiye hakaret etmesi veasansör motorunun örtülmemesi sonucu 18 milyonluk zarara neden olmasıyüzünden feshedilmiştir. Mahkemece gösterilen taraf tanıklarının anlatımlarıdeğerlendirilerek ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmiş ise de davacıkapıcının hakaret ettiği şeklindeki davranışı kanıtlanmış değildir. Davalı tanığıolarak dinlenen kat malikleri dahi bu konuda açık bir şey söylemiş değillerdir.Öte yandan asansörün zarar görmesi konusunda da usulünce tutulmuş bir tutanakve hasarın bedelini gösteren bir belge ve bu konuda davacının olumlu ya daolumsuz zararlandırıcı bir eylemi sözkonusu değildir. Kaldı ki asansörüngerçekten işleyemiyecek bir duruma geldi ise bunun rutubetlenmesinden miyoksa teknik elemanlarca belli sürelerde bakımının yapılmadığından mı ilerigeldiği de belli değildir. Bu durumda feshin haklı nedene dayandığının kabulühatalıdır.O halde ihbar ve kıdem tazminatı istekleri hüküm altına alınmak üzere kararınbozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18409, K. <strong>1997</strong>/19850.Tahrik ve fevri bir davranış ile bobini diğer bir işçiye fırlatma-haklısebep sayılmaması-ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesi3 Đşyerinde çalışan iki erkek işçinin nazik olmayan davranışlarıylatahrik sonucu fevri olarak elindeki bobini sözü edilen işçilerdenbirine fırlatan kadın işçinin bu davranışı, hizmet akdinin derhalfeshini gerektirmez. Bir bakıma kendisini koruma duygusu ilekadın işçinin kastını aşan bir eylemde bulunduğu düşünülebilir.Böyle olunca ihbar ve kıdem tazminatlarına hükmedilmesigerekir.ĐşK17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:126


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı kadın işçi, hizmet sözleşmesi davalı işveren tarafından haksız feshedildiğinden söz ederek ihbar ve kıdem tazminatı isteği ile iş bu davayı açmışmahkemece dava reddedilmiş isede; dosyadaki belge ve bilgilere göre olay günüdavacı işçi bir sandalyede oturmakta iken diğer bir erkek işçi yanına yaklaşarakkaba bir ifade ile sandalyeden kalkmasını istemesi üzerine davacı nazikdavranmasını söyleyince bu kez diğer işçi elinden çekerek sandalyedenkaldırmak isteyince davacı elindeki bobini ona fırlatmıştır. Olayların bu cereyanşekline göre dava dışı erkek işçi buna sebebiyet vermiş ve davacıyı tahriketmiştir. Bu duruma göre tahrik ve fevri bir davranış sonucu oluşan davacının bueylemi sözleşmesinin bildirimsiz feshini gerektirmez. Bir bakıma kendisinikoruma duygusu ile davacı kadının kastını aşan bir eylemde bulunduğu dadüşünülebilir. Böyle olunca ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altınaalınması için kararın bozulması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 31.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/19272, K. <strong>1997</strong>/23037.Bankacılık mevzuatına aykırı doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayaneylem ve işlemler-haklı sebebin varlığı hakkındaki bilirkişi raporununyeterli olmaması-ek inceleme ve bankacıların katıldığı bilirkişikurulunun oluşturulması4 Banka şubesinde şef olarak çalışmakta iken bankacılık mevzuatınaaykırı ve doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan eylem ve işlemlerdebulunduğu için hizmet akdi feshedilen işçinin açtığı davada, feshinhaklı sebebe dayanıp dayanmadığının belirlenmesi içingörevlendirilen bilirkişi raporunda eylem ve işlemler tek tekinceleme ve irdelenmeye tabi tutulmayarak genel ve soyutaçıklamaları ile yetinildiği için, böyle bir rapora dayanılarak birhüküm kurulamaz.127Bu nedenle gerekli ek belgeler getirilip aralarında iki bankacınında bulunduğu üç kişilik bir bilirkişi kuruluna belirlenen şekilde birrapor hazırlanarak bunun sonucuna göre karar verilmelidir.ĐşK 17, 13, 14


DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma parası, yolluk ücreti ilehafta, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, davalıya ait banka şubesinde şef olarak çalışmakta iken bankacılıkmevzuatına aykırı eylem ve işlemlerde bulunduğu ve doğruluk bağlılıklabağdaşmıyan işlemler yaptığı için hizmet sözleşmesi feshedilmiştir. Feshin haklınedene dayanıp dayanmadığının belirlenebilmesi için mahkemece dosya bilirkişikuruluna verilerek mütalaaları alınmış ise de bilirkişi raporu doyurucu değildir.Gerçekten davacı işçiye isnat edilen eylemler tek tek ele alınarak inceleme veirdelemeye tabi tutulmamış genel ve soyut açıklamalar yapılmakla yetinilmiştir.Öyle bir rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu durumda öncelikle bankacayapılan soruşturma evrakı ve ekleri ve fesih tarihinde işyerinde uygulanmaktaolan TĐS metni, aynı olay nedeni ile açılıp sonuçlanmış bulunan ağır ceza dosyasıcelp edilmeli sonra da aralarında iki bankacının bulunduğu üç kişilik yeni birbilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek davacı işçiye isnat edilen tüm eylem veişlemlerin değerlendirmeye tabi tutulmak suretiyle rapor alınarak hasıl olacaksonuca göre bir karar verilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/7706, K. <strong>1997</strong>/12598.Fesih bildiriminde açıklanan sebeble bağlılık-haklı sebebin açıklığakavuşturulması5 Đşverene ait hurdalıktaki motosikleti alarak tamirciye bırakanişçinin hizmet akdi, bu olaydan sonra devamsızlık sebebiylefeshedilmiş olduğu için, işveren açıkladığı fesih sebebiyle bağlıdır.128


Đşçinin motosiklet olayından sonra işyerine gelip gelmediğiaraştırılarak, olaydan sonra işyerine gelmiş ve işverenin talimatı ileişyerine alınmamışsa devamsızlık olgusuna dayanılamayacağının,işyerine gelmediğinin belirlenmesi halinde devamsızlık halininvarlığının kabulü ile sonucuna gidilmesi ve duruma göre ihbar vekıdem tazminatı hakkında karar verilmesi gerekir.ĐşK 17, 13, 14.DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ve ücretalacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazlarının reddine,2. Đddia, savunma ve dosya içeriğine göre davacı işçinin davalıya ait hurdalıktakimotosikleti alıp tamir ettirmek üzere tamirci dükkanına bıraktığı ancak, buolaydan sonra davalı işverenin devamsızlıktan dolayı hizmet sözleşmesinifeshettiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren fesih bildiriminde açıkladığı fesihnedeniyle bağlıdır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık motosikletolayından sonra davacı işçinin işyerine gelip gelmediği ile ilgilidir. fiayet davacıolaydan sonra gelmiş ve işverenin talimatı uyarınca bekçi taraıfından işyerinealınmamışsa devamsızlık olgusuna dayanılamaz. Bu konunun aydınlığakavuşturulabilmesi için taraf tanıklarının tekrar çağırılarak bu hususunkendilerinden sorulması gerekir. Bunun sonucunda davacının işyerine gelmediğibelirlendiği taktirde devamsızlık gerçekleşmiş olacağından ihbar ve kıdemtazminatı istekleri reddedilmelidir. Aksi halde şimdiki gibi hüküm kurulmasıgerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 129


Yarg. 9. HD, 9.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15608, K. <strong>1997</strong>/20595Açıklanan fesih sebebi dışına çıkılmaması-fesih sebebi yönündengerekli inceleme yapılması6 Đşveren hizmet akdinin feshinde verilen işleri yapmamak, işe ilişkinuyarıları dikkate almamak sebebine dayandığı halde yargılamasırasında belirtilen sebebler dikkate alınmaksızın işverene küfüretmesi sebep kabul edilerek sonuca gidilemez. Đşverence belirli birfesih sebebine dayanılarak hizmet akdi feshedilmişse, bu sebebindışına çıkılarak başka bir sebebin oluştuğu kabul edilerek feshinhukuka uygun olduğu sonucuna varılamaz. Yapılacak iş, işverenindayandığı fesih sebebi yönünden inceleme ve irdeleme yapılarakbir sonuca gitmektir.ĐşK 17DAVA:Taraflar arasındaki, ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılanyargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziylebirlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içindeduruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerinedosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için9.12.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günüyapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evraküzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosya içinde bulunan 6.11.1996 tarihli fesih .bildiriminde davalı işveren fesihnedeni olarak işverence, verilen işleri yapmamak, işle ilgili uyarıları dikkatealmamak gibi 1475 sayılı Đş Kanununun 17/II-g bendinde öngörülen davranışadayandırılmıştır. Mahkemece bu fesih nedeni dikkate alınmaksızın yargılamasırasında dinlenen tanık ifadelerinde açıklanan davacının işvereni kastederekküfür etmesini feshe neden kabul ederek ihbar ve kıdem tazminatı istekleri rededilmiştir. bir kez işverence belli bir fesih sebebine dayanılarak sözleşmeninbozulması yoluna gidilmişse artık bu fesih hali dışına çıkılarak bir başka halinoluştuğu kabul edilmek suretiyle sonuca gidilemez. Gerçekten somut olaydadavalı işveren hakaret ya da sövme olgusuna dayanmış değildir. bu durumdayapılacak iş, davalı işverenin dayandığı fesih nedeni yönünden inceleme veirdeleme yapılarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.130


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17612, K. <strong>1997</strong>/21675.Hakaret sebebiyle fesih-savcılığa şikayet ve kamu davası sonucununbeklenilmesi-ihbar ve iş güvencesi tazminatı7 Đşverene hakarette bulunmaktan dolayı hizmet akdi feshedilen işçihakkında, savcılığa şikayette bulunulduğuna göre, bununsonucunun beklenilmesi ve kamu davası açılmışsa safahatı sorulupsonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ihbartazminatı ve cezai şarta (iş güvencesi tazminatı) karar verilmesiisabetsizdir.ĐşK 17DAVA : Davacı, ihbar ve iş güvencesi tazminatı ile yıllık izin ücretininödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının davalı işverene hakarette bulunmaktan dolayı CumhuriyetSavcılığına şikayette bulunulmuş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Davalı tarafından mahkemeye verilen delil listesinde hazırlık dosya numarası daaçıklanmış bulunmaktadır. Savcılığa yapılan şikayet sonucunun önceliklebeklenmesi ve şayet kamu davası açılmış ise mahkemeden safahatı sorulupsonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile ihbar ve cezai şartisteklerinin hüküm altına alınması isabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.131


Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17626, K. <strong>1997</strong>/21721.Đşveren vekiline hakaret etmesi sebebiyle derhal fesih-ihbar ve kıdemtazminatının reddi8 Đşçinin hizmet aktinin işveren vekiline hakaret etmesi sebebiylefeshedildiği, taraf ifadeleriyle de doğrulanmış olduğuna göre, ĐşKm. 17/II uyarınca ve fesih süresine uygun olarak hizmet akdininsona erdirilmesinde, ihbar ve kıdem tazminatlarına karar verilmesihatalı olup bozmayı gerektirir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla mesai parası, ücretli izin alacağıile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davalı işveren, davacının hizmet aktini 1.11.1996 tarihinde 28.10.1996 günüişveren vekiline hakaret etmesi nedeniyle Đş Kanununun 17/II. maddesi gereğincefeshetmiştir. Davacı tanıkları feshe neden olan hakaret konusunda bilgivermemişlerdir. Davalı tanıkları ise davacının işyeri personel müdürü ... dahaönce iki yevmiye ceza kesimini neden göstererek "şerefsiz" diye hakaret ettiğiniaçıkça doğrulamışlar, tanık ... "ayrıca personel müdürünü döveceklerdi, arayagirenler mani oldu" diyerek geniş bilgi vermiştir. Davalı tanıklarının bu açıkbeyanları ve tutanak münderacatı birlikte değerlendirildiğini davacının hizmetakdinin işveren tarafından 1475 sayılı Đş Kanununun 17. maddesi uyarınca haklıolarak feshedildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu deliller hiçdeğerlendirilmeden hakaret olayı ile ilgili bilgi vermeyen davacı tanıklarınınifadelerine itibar edilerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabul edilmesihatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.132


133 Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16576, K. <strong>1997</strong>/20082.Đşyerinde başka işçiye sataşma sebebiyle derhal fesih-ihbar ve kıdemtazminatı9 Đşyerinde çalışan başka bir işçiye hakaret ederek sataşan işçininhizmet akdinin ĐşK m. 17/II-ç'ye dayanarak derhal feshi, kanunauygundur. Bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı isteğinin reddigerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştirYerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacının hizmet akdinin feshine neden olan olaydan önceki tarihlerde deişyerinde uygunsuz davranışlar sebebiyle iki kez uyarıldığı en son olarak28.8.1996 günü aynı işyerinde çalışan ... 'a hakaret ederek sataştığı ve akdin buson olay nedeniyle işveren tarafından sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacınınakdin feshine neden olan bu davranışı 1475 sayılı Đş Kanununun 17/II-çmaddesine uymaktadır. Bu nedenle işveren akdi feshetmekte haklıdır. Açıklananbu sebeblerle davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekirkenkabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17631 K. <strong>1997</strong>/21726.Đşyerinde uyuşturucu bulundurma sebebiyle fesih-fiilin işlendiği çayocağının işyeri kapsamında olup olmadığının araştırılması10 Đşçinin mahkum olduğu uyuşturucu bulundurma fiilinin işlendiği çayocağının, davalı işverenin işyerinin kapsamında olup olmadığıaraştırılarak, işyeri kapsamında ise feshin ĐşK m. 17/II-ç şartlarındagerçekleştiğini ve kıdem tazminatı isteğinin reddine, çay ocağı işyeridışında ise, tazminatın ödenmesine ilişkin hükme göre karar verilmelidir.ĐşK 17, 14


DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir..Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının mahkum olduğu uyuşturucu bulundurma fiilini işlediği çay ocağınındavalı işverenin işyeri olup olmadığı, başka bir anlatımla suç mahallinindavacının hizmet akdi ile çalıştığı işyeri kapsamında bulunup bulunmadığımahkemece araştırılıp belirlenmiş değildir. Eski inceleme ile hüküm kurulmasıhatalıdır. Mahkemece bu hususlar kesin olarak belirlenmeli gerekli görülüyorsamahallinde keşif yapılmalı, uyuşturucu madde bulundurma suçunun işlendiğiyerin davacının hizmet akdi ile çalıştığı davalıya ait işyeri olduğu saptanmasıhalinde işverenin bu fiil sebebiyle hizmet akdini feshetmesi 1475 sayılı ĐşYasasının 17/II-ç maddesine uygun düşeceğinden davacının kıdem tazminatıisteği reddedilmeli suçun işyeri dışında işlendiği anlaşılması halinde şimdiki gibihüküm kurulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15646, K. <strong>1997</strong>/21542.Gerçeğe aykırı beyanda bulunma sebebiyle derhal fesih-ihbar ve kıdemtazminatı11 Pazarlama elemanı olarak çalışmakta iken gerçeğe aykırı beyandabulunarak doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışta bulunan işçininbu davranışı haklı sebeb oluşturur. Bu sebebe dayanarak hizmetakdininin feshinde işçinin ihbar ve kıdem tazminatı isteklerininreddi gerekir.ĐşK 17, 13, 14.134


DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem ve kötüniyet tazminatı, yıllık ücretli izinparası ve ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda;ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarakdavacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizenincelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işinduruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.12.<strong>1997</strong> günü tayinedilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat... geldi. Karşı taraf adına Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunanavukatların sözlü açıklamaları dinledikten sonra duruşmaya son verilerek dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavalıya ait işyerinde pazarlama elemanı olarak çalışmakta iken davacı işçinin,bir işyerini ziyaret etmediği halde, ziyaret etmiş gibi, daha önceki incelemelerdetesbit edilen olguları belirtmek suretiyle rapor düzenlendiği, bir başka anlatımlahilafı hakikat beyanında bulunduğu, davalı tanıklarının açık anlatımlarından vedavacının tevil yolu beyanından açık bir biçimde anlaşılmaktadır. Bu davranış ĐşKanununun 17/II-d maddesinde doğruluk ve bağlılığa uymayan halioluşturduğundan davalı işverenin bildirimsiz fesih hakkı doğmuş bulunmaktadır.Böyle olunca ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesigerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18201, K. <strong>1997</strong>/23361.Yolsuz işlemleri bildiği halde yasal yollara başvurmama-doğruluk vebağlılıkla bağdaşmayan hali oluşturan haklı sebep-ihbar ve kıdemtazminatı12 fief yardımcısı olan davacı işçinin, dosya içeriğinden, birlikteçalıştıkları veznedarın menfaat sağladığı yolsuz işlemleri bildiğihalde yasal yollara başvurmayıp işlem belgelerini iade etmekleyetindiği ve bir defasında belgeyi imha ettiği anlaşıldığına göre,doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan hali oluşturan bu davranışsebebiyle işverenin feshi, ĐşK m. 17/II hükümlerine uygunolduğundan ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddedilmesigerekir.135ĐşK 17, 3, 14


DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı bankada veznedar olarak çalışıp bankacüzdanı ve hesap kartlarında yolsuz işlemler yapması sonucu yargılanıp hükümgiyen bir başka işçinin bu tür yolsuzluk işlemlerini gördüğü defter ve kartlarınbirbirini tutmadığı halde veznedar hakkında gerekli yasal işlemleri yapmayıpbelgeleri veznedara geri çevirmekle yetindiği için davacı kredi ve cari hesaplarşef yardımcısı hakkında da davalı bankaca soruşturma yapılarak yaptığı usülsüzişlemlerden dolayı iş akdinin bildirimsiz feshi yoluna gidildiği öte yandan davacışef yardımcısı hakkında kamu davası açılmış ise de veznedarın suçu üstlenmesive hakkındaki delillerin yetersizliği nedeniyle beraatine karar verildiğianlaşılmaktadır.Mahkemece feshin haksız olduğu kabul edilerek ihbar ve kıdem tazminatıistekleri hüküm altına alınmıştır. Ancak belirtmek gerekirki tüm dosya içeriğiözellikle soruşturma raporu, dinlenen tanık anlatımları, ve davacının bizzat idarisoruşturma sırasında müfettişe verdiği ifade davacının hesap cüzdanları ile bankakartları arasında tutarsızlıklar gördüğünü böylece veznedarın karta düşük birmiktar ve cüzdana müşterilerin yatırdığı miktarı yazmak sureti ile menfaatsağladığını bildiği halde bu yolsuz işlemler ile ilgili yasal yollara başvurmayıpişlem belgelerini veznedara iade etmekle yetindiğini hatta bir defasında da birbelgeyi yakarak imha ettiğini göstermektedir. Bilirkişide raporunda davacının butür işlerde bulunduğunu belirtilmekle birlikte pek çok kişinin sorumlu olduklarınıgerekçe göstererek davacının da sorumlu tutulamayacağı şeklinde hukukenkabulü mümkün olmayan hatalı bir sonuca varmış bulunmaktadır.Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacının davranışının 1475sayılı Đş Kanunun 17/2-d maddesindeki doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan halioluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Böyle olunca feshin haklı nedenedayandığının kabulü ile ihbar ve kıdem tazminatı istekleri reddedilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 136


Yarg. 9. HD, 24.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18440, K. <strong>1997</strong>/22433.Đşyeri ürününü düşük fiyatla arkadaşına satma-haklı sebeble derhalfesih-ihbar ve kıdem tazminatı13 Đşyerinde satış sorumlusu olarak çalışan işçinin, üçüncü kişidensipariş varmış gibi göstererek işyerinin ürünü olan bir çok maddeyiarkadaşına ucuz fiyatla almasını sağlamakla ĐşK m. 17/II-dkapsamında bir davranışta bulunduğu için feshin haklı sebebedayandığının kabulü ve ihbar ve kıdem tazminatı isteklerininreddine karar verilmesi gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parası ve ikramiyealacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Satış sorumlusu olarak davalıya ait işyerinde davacı işçi çalışırken dava dışıbir üçüncü şahsın siparişde bulunmadığı halde bulunmuş gibi işyeri ürünü olanbir çok maddeyi bir arkadaşına düşük fiyatla almasını sağladığı üçüncü şahsınşikayet niteliğindeki yazısından ve toplanan diğer delillerden anlaşılmışbulunmaktadır. Bu davranış 1475 sayılı Đş Kanununun 17/II-d bendindeki halioluşturmaktadır ki davalı işverende bunun üzerine hizmet sözleşmesinibildirimsiz fesih yoluna başvurmuştur. Böyle olunca feshin haklı nedenedayandığının kabulü ile ihbar ve kıdem tazminatları isteklerinin reddine kararverilmelidir. Yazılı şekilde bu tazminatların hüküm altına alınması hatalı olupbozmaya gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 137


Yarg. 9. HD, 31.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18516, K. <strong>1997</strong>/23028.Kızına ait kartı basmak-haklı sebep-ihbar ve kıdem tazminatı14 Bir gün izinli alan kızına ait kartı basmak suretiyle işyerindeçalıştığı sonucunu doğuracak bir davranış, doğruluk ve bağlılık ilebağdaşmayan haklı bir sebep oluşturur. Bu nedenle ihbar ve kıdemtazminatı isteklerinin reddedilmesi gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla tasarruf kesintisi alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı işçi birgün izinli olan kızına ait kartı basmak suretiyle işyerinde çalıştığısonucunu doğuracak bir davranışta bulunduğu davalı tarafın gösterdiği ve bu kartbasma işini işverene bildiren tanığın açık ve ayrıntılı anlatımları ve basılan kartınvarlığı ile doğrulanmış bulunmaktadır. Davacının bu eylemi 1475 sayılı ĐşKanununun 17/II-d bendindeki doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmıyan halioluşturur. Böyle olunca davalı işveren bildirimsiz olarak sözleşmeyi fesih hakkıkazanır. Bu olgular karşısında ihbar ve kıdem tazminatının red edilmek üzerekararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 138


Yarg. 9. HD, 22.5.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/6240, K. <strong>1997</strong>/9718.Đşe devamsızlık-ustabaşı tarafından verilen görevlerin yapılmamasıhaklısebebin varlığı-ihbar ve kıdem tazminatının reddi15 Davacı işçinin mazeretsiz ve izinsiz işe gelmediği, ayrıca ustabaşıtarafından verilen görevleri yerine getirmediği Bölge ÇalışmaMüdürlüğünün raporu ve tanık ifadelerinden anlaşıldığından,haklı sebep teşkil eden sözü edilen davranışlarına dayalı işvereninfeshi karşısında, işçinin ihbar ve kıdem tazminatlarının reddinekarar verilmesi gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosyadaki bilgi ve belgelere ve bu arada Bölge Çalışma Müdürlüğü'nün raporuve yargılama sırasında dinlenen davalı tanıklarının anlatımına göre, davacının01.09.1995 ve 05.09.1995 tarihlerinde mazeretsiz ve izinsiz işe gelmediği veayrıca ustabaşı tarafından verilen görevleri yapmadığı anlaşılmış bulunmaktadır.Davacının bu eylemleri 1475 sayılı Đş Kanunu'nun 17/II-f ve g maddelerindeyazılı kuralların kapsamı içine girmektedir. Mevcut maddi olgulara göre, davalıişveren davacının iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshetmiş olduğu halde,davanın kabulü hatalı olup, bozmayı gerektimiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.5.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 139


Yarg. 9. HD., 9.7.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/10853, K. <strong>1997</strong>/14329.Đşe devamsızlık-haklı sebebin varlığı-ihbar ve kıdem tazminatının reddi16 Dosyadaki belge ve bilgiler ile tanık anlatımına göre iki işgünü üstüste mazeretsiz ve izinsiz işe gelmeyen işçinin davranışı, ĐşK m.17/II-f kapsamında haklı bir sebeb oluşturduğu ve işverence busebeble hizmet akdi feshedildiği için, işçinin ihbar ve kıdemtazminatı isteklerinin reddi gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmişise de duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulubulunmadığından duruşma; steğinin reddine ve incelemenin evrak üzerindeyapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve davalı tanıklarının anlatımına göre davacının21, 22/11/1995 tarihlerinde işyerine mazaretsiz ve izinsiz olarak gelmediğianlaşılmıştır. Davacının bu eylemi 1475 sayılı Đş Kanunu'nun 17/II-f maddesindeyazılı kurallar kapsamına girmektedir. Bu olgu karşısında iş sözleşmesi davalıişverence haklı olarak feshedilmiş olduğundan davacı ihbar ve kıdem tazminatınahak kazanamaz. Mahkemenin aksine düşüncelerle anılan istekleri kabul etmesihatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 140


Yarg. 9. HD, 4.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16787, K. <strong>1997</strong>/20346.Devamsızlık sebebiyle fesih-ihbar ve kıdem tazminatının reddi17 Belirli günlerde işe devamsızlığı, bu durumu tespit eden tutanaktaimzaları bulunanların yeminli ifadeleriyle doğrulandığı ve işverentarafından hak düşürücü süre dikkate alınarak yapılan derhalfesih ĐşK m. 17/II-f'ye uygunluk arzettiği için, ihbar ve kıdemtazminatının reddine karar verilmek gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDevamsızlık nedeniyle hizmet sözleşmesi sona eren davacı işçi işvereninpartizanca tutumundan sözederek kıdem ve ihbar tazminatları isteklerindebulunmuş, mahkemece istekler hüküm altına alınmıştır.Dosya içerisinde bulunan 1.4.1994 tarihli tutanakta davacı işçinin 29.3.1994-1.4.1994 tarihleri arası işe gelmediği belirtilmektedir. Tutanakta imzası bulunantanıklar duruşmada davacı işçinin devamsızlığını yeminli ifadeleriyledoğrulamışlardır. Davacı tanıkları devamsızlık hakkında herhangi bir bilgileriolmadığını ifade etmişlerdir. Đşveren sözü edilen tutanağa dayanarak davacıişçinin hizmet sözleşmesini 6.4.1994 tarihinde sona erdirmiştir. Bu durum ĐşKanunu'nun işçinin devamsızlık nedeniyle hizmet sözleşmesinin feshini haklıkılan 17. maddesinin ikinci bendinin (f) fakrasına uygunluk arzeder. Kıdem veihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulu usul ve yasaya aykırı olupbozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 141


Yarg. 9. HD, 13.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13105, K. <strong>1997</strong>/17537.Görevlerin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih-haklı sebeb-yazılı vesözlü deliller üzerinde durulması-ihbar ve kıdem tazminatı18 Hizmet akdinin haksız olarak feshedildiği iddiası ile açılan davadaişverence davacı işçinin verilen görevleri yerine getirmediğindendolayı akdin haklı sebeble feshedildiği belirtilerek bu husustakiyazılı ve sözlü deliller sunulmuş, davacı tanıklarından biri deişverenin savunmasını doğrulamıştır.Mahkemece eksik inceleme ile işçinin ihbar ve kıdem tazminatıisteklerinin hüküm altına alıınması usule ve yasaya aykırı olup,tüm delliler üzerinde durularak gerekli değerlendirme yapılmalı vehasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla bayram tatili gündeliklerininödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçi davalı işverence hizmet akdinin haksız olarak feshedildiğini iddiaederek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş ise de, davalı işvereninverilen görevleri davacının yerine getirmediğini, bunun sonucu olarak dasözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmuş buna dair ihtarname tutanak vefesih bildirimi gibi yazılı belgeleri mahkemeye sunduğu gibi tanıklarını dadinletmiştir. Davacı tanıklarından birisi de savunma doğrultusunda tanıklıkyapmıştır. Mahkemece bu yazılı ve sözlü deliller üzerinde durulmayıp birdeğerlendirme yapılmadan ihbar ve kıdem tazminatı istekleri hüküm altınaalınmıştır ki, eksik incelemeye dayanan bu çözüm şekli usul ve yasaya aykırılıkoluşturur.142


Davalı savunmasında açıkça, davacının verilen görevi yapmadığını vurguladığınagöre toplanan deliller bir değerlendirmeye tabi tutularak hasıl olacak sonucagöre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINApeşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.143 Yarg. 9. HD, 4.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16813, K. <strong>1997</strong>/20365.Đşçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması-haklı sebep-ihbar vekıdem tazminatının reddi19 Đşçinin diğer bir kısım işçi ile birlikte ücret konusunda çıkan biruyuşmazlık üzerine yapmakla ödevli bulunduğu görevlerihatırlatıldığı halde yapmaması hatta direniş niteliğinde eylemdebulunması, ĐşK. m. 17/II kapsamında derhal fesih sebebinioluşturur. Bu sebebe dayanılarak akdin feshi, haksız fesih olmadığıiçin ihbar ve kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDava dilekçesinde yapılan açıklamalar, dinlenen tanık anlatımları, işyerindeyapılan duyuru içeriği karşısında davacı işçinin diğer bir kısım işçilerle birlikteücret konusunda çıkan bir uyuşmazlık üzerine yapmakla ödevli bulunduğugörevleri kendisine hatırlatıldığı halde, yapmadığı hatta direniş niteliğindeeylemde bulunduğu sonucuna varılması gerekir.Bu davranış 1475 sayılı Đş Kanununun 17/II-g bendi kapsamına girerki işverenbildirimsiz olarak hizmet sözleşmesini feshedebilir. Bilirkişi raporundaki hatalıdeğerlendirmeye dayanılarak böyle bir halin oluşmadığı düşüncesiyle feshinhaksızlığının kabulü doğru değildir. Böyle olunca ihbar ve kıdem tazminatlarıistekleri reddedilmek üzere kararın bozulması gereklidir.


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 4.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14088, K. <strong>1997</strong>/18512.Đşverenin tesis ve malına zarar verilmesi sebebiyle fesih-haklı sebebinvarlığının araştırılması20 Đşyerinde aşçı olarak çalışan işçinin hizmet akdi bir kısım yiyecekmaddelerinin ve yemek artıklarını lavaboya dökerek boruların vekanalizasyonun tıkanmasına neden olduğu için çıkan tartışmadaişverence "yıkıl karşımdan" denilerek feshedilmiştir.Olayda ĐşK m. 17/II-h şartlarına göre haklı sebebin oluşacağıdikkate alınarak işçinin işverene verdiği zararın on günlük ücrettutarını aşıp aşmadığı bütün delilleriyle araştırılmalı; aşmasıhalinde haklı sebeble derhal feshin gerçekleştiği kabul edilerek birsonuca gidilmelidir. Aksi halde ihbar ve kıdem tazminatı hükümaltına alınmalıdır.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatnın ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı işçi davalıya ait işyerinde aşçı olarak çalışırken bir kısım yiyecekmaddelerini ve yemek artıklarını lavaboya dökerek boruların ve kanalizasyonuntıkanmasına neden olması üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı ve bununsonucunda da davalı işverenin "yıkıl karşımdan" diyerek davalı işçiyi işyerindenkovduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece feshin haksız olduğu kabul edilerek işmüfettişi raporu doğrultusunda ihbar ve kıdem tazminatları hüküm altına alınmışise de 1475 sayılı Đş Kanununun 17/II-h maddesi çerçevesinde bir araştırma veinceleme yapılmamıştır. Olayda uygulanması gereken bu yasa kuralına göreişverenin eşya ve maddelerine 10 günlük ücret ile ödenmeyecek derecede hasarasebebiyet vermesi halinde işveren işçinin akdini haklı olarak feshetme hakkınasahiptir. Bu konuda davalı işverenin ne gibi delilleri varsa vermesi sağlanmalımukabil deliller de toplanıp, lüzum görüldüğü takdirde mahallinde bilirkişimarifetiyle keşif de yapılmak sureti ile tüm deliller değerlendirmeye tabitutularak hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.144


Davacının verdiği zarar 10 günlük ücreti tutarına ulaşmadığı takdirde şimdikigibi, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17171, K. <strong>1997</strong>/19037.Prim bildirgelerinin geç verilmesinden dolayı fesih-işçinin izinli olduğugünlerde işverenin önlem alması-bildirgelerin son güne bırakılmadangönderilmesi-haklı sebebin oluşması-ihbar ve kıdem tazminatlarınahükmedilmesi21 Prim bildirgelerinin geç verilmesi sonucu para cezasına maruzkalmasından dolayı işverenin hizmet akdini feshinde, dosyadakibilgi ve belgelerden haklı sebebin bulunmadığı anlaşıldığından,ihbar ve kıdem tazminatlarına hüküm kurulması gerekir.145Prim bildirgelerinin verilmesi gereken sürede davacı işçinin izindebulunması, izinde iken işi birlikte yürütükleri diğer görevlinin buişleri yapması ve bildirgelerin gideceği yerin uzaklığına göre songüne bırakmadan gönderilmeleri için önlem alınması gerekliliği,işverenin akdi feshetmesinin haklı olmadığını göstermektedir.ĐşK 17, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası ile temettü vemaaş alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştirYerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı hizmet akdinin haksız feshinden dolayı ihbar ve kıdem tazminatı istemi,davalı feshin haklılığını savunmuş, mahkemece savunmaya değer verilerek davareddedilmiştir.Davacı SSK bildirgelerinin verilmesi gereken sürede izinli olduğundan kararınbozulmasını istemiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının hizmet sözleşmesinin Mart 1996 ayınaait SSK prim bildirgelerinin geç verilmesinden dolayı 7.5.1996 tarihi itibariyle22.5.1996 tarihinde işverence sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Ancak çocuğuolduğu davalı vekilinin 10.12.1996 havale tarihli dilekçesinde kabul edilen vetaraf tanıklarının beyanlarıyla kurban bayramı tatiliyle birleştirilen doğum iznini


kullanan davacıya olaydan çok sonra 17.5.1996 tarihinde diğer görevli ... ilebirlikte tebliğ edilen görev yetki ve sorumluluk talimatında SSK primbildirgelerini SSK.na gönderme görevinin tek başına davacıya ait olmadığıanlaşılmaktadır. Bu bakımdan izinli olan davacı ile birlikte görevli olduğubildirilen diğer görevlinin bu işi yapmasının işverence organize edilmesigerekirken, işverenin SSK prim bildirgelerini Ankara dışında bulunan sigortamüdürlüklerine postadaki gecikmeleri de gözönünde bulundurarak son günebırakmadan göndertmeyerek maruz kaldığı idari para cezasından dolayıdavacının hizmet akdini feshetmesi haklı olmadığından mahkemece ihbar vekıdem tazminatlarına hüküm kurmak gerekirken davanın reddi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 13.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15182, K. <strong>1997</strong>/18998.Tutukluluk dolayısıyle işe devamsızlık-zorlayıcı sebeb oluşturmasıhaklısebeple derhal fesih-kıdem tazminatı-borçlanılan askerlik süresi.22 1. Đşyeri dışında işlenen bir suçtan dolayı işe devamsızlık sebebiylefesih, ĐşK m. 17/III kapsamına giren zorlayıcı sebebe dayalı fesihsayılır. Bu nedenle işçi kıdem tazminatına almaya hak kazanır.2. Olaya göre hak edilen kıdem tazminatı halinde borçlanılanaskerlik süresi kıdem süresinde gözönünde tutulmaz.ĐşK 17, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatnın faiziyle birlikte ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının işyeri dışında işlediği bir suçtan dolayı tutuklanması üzerine hizmetsözleşmesi davalı işverence devamsızlıktan feshedildiği, dosya içeriğindenanlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre bu tür fesih hali ĐşKanunu'nun 17/III. maddesi kapsamına girdiğinden kıdem tazminatı almayadavacı hak kazanır. Ancak, emeklilik, malüllük ya da toptan ödeme alma gibi bir146


sebeble fesih gerçekleşmediği için borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatıhesabında dikkate alınması hatalıdır. O halde karar bu yönden bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16453, K. <strong>1997</strong>/20401Tutuklanmadan dolayı işe devamsızlık-zorlayıcı sebeble derhal fesihkıdemtazminatı23 Đşyeri dışında işlediği bir suçtan dolayı tutuklanma ve bu nedenleişe devamsızlık, ĐşK m. 17/III kapsamında zorlayıcı sebebe dayalıbir hal olduğu için, hizmet akdi fesihten sebeble feshedilen işçikıdem tazminatı hak kazanır.ĐşK 17, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetelmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştirHüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı davalıya ait işyerinde çalışırkenişyeri dışında işlemiş olduğu bir suçtan dolayı mahkemece tutuklanmış ve buyüzden işine devam imkanını bulamamıştır. Daha sonra davacı tahliye olmuş veyeniden işe alınmasını istemiş ise de o tarihte yürürlükte bulunan TĐS hükümleriuyarınca daha önceki hizmetinin devamsızlık nedeniyle münfesih olduğu içinyeniden işe alınmamıştır. Davacının tutuklanması nedeniyle işe devam etmemesiolgusu, 1475 sayılı Đş Kanununun 17/III. maddesinde yazılı bulunan işyerindeişçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı sebebinkapsamına girdiğinden, kıdem tazminatına hak kazandığı halde bu isteğinreddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 147


12341. Haklı sebebin feshe yetkili makamca öğrenilmesi ve fesih tarihiarasında altı iş günlük hak düşürücü sürenin bayram tatilidolayısıyla geçirilmemiş olması2. Olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süreningeçmesinden sonra akdin feshedilmesi3. Hizmet akdinin eki niteliğindeki personel yönetmeliğindeki sürelerintalimat niteliğinde olması ve fesih süresi bakımından bağlayıcılığınınolmaması4. Altı iş günlük sürenin başlangıcının feshe yetkili makamın disiplinkurulu kararını öğrendiği tarih olmasıYarg. 9. HD, 17.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17646 K. <strong>1997</strong>/21715.Altı işgünlük hak düşürücü fesih süresinin hesabı-feshe yetkili makamınfeshe sebep devamsızlığı öğrenmesi-fesihte toplu iş sözleşmesininöngördüğü inceleme ve istişare kurulu kararı1 ĐşK m. 18'de öngörülen altı iş günlük hak düşürücü süreninhesabında, feshe yetkili makamın devamsızlığı öğrendiği tarih ilefesih tarihi arasındaki dört günlük bayram tatili dikkate alınmaz.Bu durumda, olaya göre altı iş günlük süre geçmiş sayılmaz.Toplu iş sözleşmesine göre oluşturulan inceleme ve istişare kurulufeshe yetkili disiplin kurulu niteliğinde değildir; istişari kararveren kurula gitmemek feshi haksız kılmaz.ĐşK 18, 17; TSGLK 2DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:148


149YARGITAY KARARIMahkeme davacının ihbar-kıdem tazminatı alacak isteğinin Đş Kanununun 18.maddesinde belirtilen 6 işgünü hak düşürücü sürenin geçmesi ve TĐS.nin 97 ncimaddesi gereğince inceleme ve istişare kuruluna gidilmemesi nedenleri ile kabuletmiştir. Feshe yetkili makamın feshe neden gösterilen devamsızlığı 4.2.<strong>1997</strong>tarihinde öğrendiği ve hizmet aktini 13.2.<strong>1997</strong> tarihinde feshettiği bu tarihlerarasında 4 günlük bayram tatilinin bulunduğu anlaşıldığından 6 günlük hakdüşürücü süre geçmiş değildir. Öte yandan TĐS'nin 97. maddesi gereğincekurulması gerekli inceleme ve istişare kurulu feshe yetkili disiplin kurulumahiyetinde değildir. Başka bir anlatımla istişari mahiyette karar veren birinceleme kuruludur.Bu kurula gitmemek feshi haksız kılmaz. TĐS'nin 96/3. maddesi de işverenvekiline inceleme ve istişare kurulana gitmeden işçinin savunmasını almaksuretiyle ceza verme yetkisi vermiştir. Bu nedenlerle mahkemenin kararıbozulmalıdır. Mahkemece yapılacak iş, işin esasını incelemek ve sonucuna görebir karar vermektir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,17.10.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 14.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16090, K. <strong>1997</strong>/17665.Derhal fesih süresi-bir yıllık hak düşürücü süre-fesihten sonrakiçalışılmayan sürenin kıdemde dikkate alınmaması2 Haklı sebeb oluşturan olayın meydana gelmesinden bir yıllık hakdüşürücü sürenin geçmesinden sonra akdin feshedilmiş olması,feshi haksız kılar.Kıdem süresinde, fesihten sonraki çalışılmayan sürenin hesabakatılması hatalı olup, bu hususta toplu iş sözleşmesi hükmünedayanılması ĐşK m. 14'ün mutlak emredici hükmüne aykırıdır.ĐşK 18, 14, 98/DDAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, ikramiye alacağı ve makam tazminatınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere ve özellikle ceza davasına da konu olan olayın 5.12.1989 yılındameydana gelmesinden sonra 1475 Sayılı Đş Kanununun 18 nci maddesindeöngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.8.1991 tarihindedavacının hizmet sözleşmesinin fesh edilmiş olması sonucu feshin haksızlığınınanlaşılmış olmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalantemyiz itirazları yerinde değildir.2. Kıdem tazminatına esas olan hizmet süresinin belirlenmesinde, fesihtensonraki çalışılmayan yaklaşık 4,5 aylık bir sürenin ilave edilmesi hatalıdır.TĐS'nin 28 nci maddesine dayanılarak, fesihten sonra çalışılmadan geçirilensürenin dahil edilmesi 1475 Sayılı Đş Kanununun 14.ncü maddesinde öngörülenemredici düzenlemeye aykırı görülmüştür.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 4.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/11983, K. <strong>1997</strong>/18417.Hizmet akdinin eki niteliğinde personel yönetmeliğinde bazı işler içinöngörülen süreler-talimat niteliğindeki sürelerin bağlayıcılığınınolmaması-derhal fesih süresinin etkisi3 1. Hizmet akdinin eki niteliğinde olan personel yönetmeliğindeDisiplin Kurulunun karar vermesi ve işin daha sonra feshe yetkilimakama intikal ettirilmesi hakkıda belirlenen süreler, bazı kanunhükümlerinde olduğu üzere, işlerin sürüncemede bırakılmamasıamacıyla getirilmiş sürelerdir; bunlar talimat niteliğinde olup,bağlayıcı özellikleri yoktur. Bu nedenle değinilen süreleringeçirilmiş olması feshin haksız olduğu sonucuna götüremez.2. Haklı sebeble derhal fesihte dikkat edilmesi gereken ĐşK m.18'de öngörülen hak düşürü sürelerin geçirilip geçirilmediğidir.Mahkemece bu konu üzerinde öncelikle durulup, hak düşürücüsüre geçirilmemiş ise işin esasına girmek suretiyle kararverilmelidirĐşK 18150


DAVA : Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasınınyapılan yargılaması sonunda: ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarınfaiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresiiçinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesiüzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için4.11.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günüdavalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmayabaşlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonraduruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIHizmet Sözleşmesinin eki niteliğindeki Personel Yönetmeliğinin 94. ncimaddesinde feshe konu olayın intikali üzerine Disiplin kurulunca 20 gün içindekarar verileceği kuralına yer verildikten sonra, karar tarihinden itibaren 7 güniçinde işin feshe yetkili makam niteliğindeki, idari meclisine intikal ettirileceğiöngörülmüştür.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre 26.10.1994 tarihli müfettiş raporu üzerine,Disiplin Kurulu 2.11.1994 tarihinde kararını vermiş. 7 günlük süre geçtiktensonra idare meclisine iş 6.3.1995 tarihinde intikal ettirilerek anılan mecliskonuyla ilgili görüşme sonucunda 6.3.1995 gününde davacının sözleşmeninfeshini uygun bulmuştur.Yerel mahkemece söz konusu 7 günlük sürenin geçirilmesi sonucu feshin haksıznitelik kazandığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleri hüküm altınaalınmıştır.Türk Pozitif Hukukunda, Anayasa ve yasalarımızda işlerin sürüncemedebırakılmaması amacayla bu tür hükümlere yer verildiği bilinen bir gerçektir. Nevarki bu nitelikteki hükümler talimat niteliğinde olup, bağlayıcı özelliği yoktur.Personel Yönetmeliğinin 94 üncü maddeside bu nitelikte bağlayıcı olmayanhükümlerdendir.Burada dikkat edilmesi gereken kural, 1475 sayılı Đş Kanununun 18 incimaddesinde öngörülen 6 iş günlük ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçirilipgeçirilmediği sorunudur. Mahkemece bu sorun üzerinde öncelikle durularak hakdüşürücü sürenin geçirilmediği sonucuna varıldığı takdirde, işi esasınınincelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan verileregöre 6 iş günlük süre olayda geçirilmiş değildir. Bir yıllık süre bakımından da bir151


çok olay söz konusu olduğu için, durumun açıklığa kavuşturulması gereksinimiduyulmaktadır.O halde karar inceleme ve araştırma yapılmak ve değerlendirmeye de tabitutulmak suretiyle bir karar verilmek üzere bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 2.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16739, K. <strong>1997</strong>/20031.Derhal fesih süresi-feshe yetkili makamın kurul kararını öğrendiğitarih-doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sebebiyle fesihkötüniyetve kıdem tazminatı4 Hizmet akdi bağlılık ve doğruluğa uymayan davranışları sebebiylefeshedilen işçinin, akdin altı iş günlük süre geçtikten sonrakötüniyetle feshedildiği iddiası kabul edilemez. Altı iş günlüksürenin başlangıcı feshe yetkili makamın disiplin kurulu kararıöğrendiği tarih olup, somut olayda yetkili makam öğrendiği günfesih bildirimini yaparak akdi sona erdirmiştir. Bu nedenle davacıişçinin kötüniyet ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekir.ĐşK 18, 17, 14, 13.DAVA : Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Mahkemece davacının hizmet akdinin 1475 sayılı Yasanın 18. maddesindebelirtilen altı iş günü geçtikten sonra kötüniyetle sona erdirildiği kabul edilerek152


kötüniyet ve kıdem tazminatı istekleri hüküm altına alınmış ise de altı iş günlüksürenin başlangıç tarihi disiplin kurulu kararını feshe yetkili makamın öğrendiğitarihtir. Disiplin kurulu 7.6.1994 günü karar vermiş ve aynı gün BelediyeBaşkanlığınca davacının hizmet akdi disiplin kurulu kararına dayanılarak ĐşYasasının 17/II. maddesi gereğince sona erdirilmiştir. Bu durumda altı iş günlükhak düşürücü süre içerisinde fesih hakkının kullanıldığı kabul edilmelidir.Disiplin Kurulu kararına ve feshe neden olan olaylar, karara ekli tutanak beldesakinlerince Belediye Başkanlığına verilen dilekçeler ve duruşmada dinlenentanık beyanlarınca doğrulanmıştır. Feshe neden olan vakıalar 1475 sayılı ĐşYasasının 17/II-d bendine uyan doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardır. Bunedenle işverenin haklı nedenlerle davacının hizmet akdini feshettiğinin kabulügerekir. Böyle olunca davacının kötüniyet ve kıdem tazminatı isteklerinin reddigerikirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINApeşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 12341. Veteriner hekim ve teknik müdür olarak iş gören işçinin asgariücretle çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olmamasıBak. ĐşK 14/k 212. Nitelikli personel olan işçinin asgari ücretle çalışacağı kabuledilemeyeceği için ticaret odasından gelen miktarın gözönündetutulmasıBak. ĐşK 14/k83. Đşçiye araba almak ve ücretlerinden kesilmek üzere verilen borcunhizmet aktinden doğmuş olması4. Ücretin ödediğinin işverence ispat edilmesi5. Ücret ödendiğinin işverence yazılı belgelerle ispat edilmesi6. Hizmet akdi ile kararlaştırılan ikramiyenin akdin sona ermesihalinde çalışılan süreye göre orantılı ödenmesi153


56787. Hüküm altına alınan ikramiye alacağının dayanağının gösterilmesi6. Đkramiyelerin aylık ücrete yansıtılması7. Jestiyon priminin o yıl çalışılan süreye göre hesaplanması8. Đşçiye ödeneceği bildirilen primden fesih dolaısıyla vazgeçilememesi9. Prim alacağı hakkında tanık ifadelerinden başka kanuni ve akdidayanaklar ile işyeri uygulaması yönünden araştırma yapılarak kararverilmesiBak. k110. Ücret kural olarak iş karşılığı olduğu için çalışılmayan süre içinücret istenememesiBak. ĐşK 14/k 17, 43Yarg. 9. HD, 15.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17647, K. <strong>1997</strong>/21511.Ücretten kesmek üzere borç verilmesi-hizmet aktinden doğan bir borçolması ve geri ödenmesi-prim alacağı isteğinin kanuni veya akdidayanağının araştırılması1 1. Đşçiye araba alması için ücretlerinden kesilmek üzere krediolarak verilen borç, hizmet aktinden doğduğundan, ödenmeyenkısmının tahsili için açılan davanın görevsizlik sebebiyle reddiisabetli olmaz.2. Đşçinin prim alacağı isteği hakkında sadece tanık ifadesine dayalıhüküm verilmemesi, öncelikle primin kanuni veya akdi dayanağıaraştırmalı, işyerinde bu hususta bir uygulama olup olmadığı,varsa miktarı üzerinde durulmalı ve tüm deliller değerlendirilerekbir sonuca varılmalıdır.ĐşK 26DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla pirim alacağınının, karşı davacı isekredi alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.154


Yerel mahkeme, karşı davayı reddetmiş asıl davayı kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacı ve karşı davalının temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalı ve karşı davacının temyizine gelince:a-Davalı ve karşı davacı işveren, davacı ve karşı davalı işçinin aldığı bir arabadolayısı ile ücretlerinden kesilmek üzere kredi-avans olarak verdiği borçtankalan, yani ödenmeyen 14 adet bono bedelinin ödenmediğini ileri sürerek bununtahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece bu alacağın hizmet akdindendoğmadığı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak belirtmek gerekirki, işçiye verilen bu kredi aralarında yaptıkları sözleşmeye göre verilmiş oluphizmet akdi kurulmamış olması varsayımından böyle bir kredinin verilmesininmantıken mümkün olmadığı düşünülmelidir. Bir başka anlatımla bu krediborcuda hizmet akdinden doğmuştur.Böyle olunca işin esası incelenerek karşı dava yönünden hasıl olacak sonuca görebir karar verilmelidir. Bu itibarla yazılı şekilde görevsizlik kararı tesis edilmişolması hatalıdır.b-Davacı işçi 150.000.000 TL. prim alacağı isteğinde bulunmuş ve mahkemecedinlenen bir davacı tanığına itibar edilerek talep konusu miktar aynen hükümaltına alınmış isede öncelikle bu tür bir primin yasal ve akdi dayanağıaraştırılmalı, işyerinde böyle bir uygulama olup olmadığı, varsa miktarlarıbelirlenmelidir. Bunun için de işyeri kayıtları, bordro ve ödeme belgelerigetirtilmeli, tarafların diyecekleri sorulmalı ve gerektiği takdirde bilirkişiye debaşvurularak düşünceleri tesbit edilmeli ve böylece tüm deliller toplanıp birdeğerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Mahkemece bir tanığınsoyut anlatımlarına dayanılarak isteğin kabulü hatalı olup, bozmayıgerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 155


Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16460, K. <strong>1997</strong>/20408.Ücret ödendiğinin ispat yükümlülüğü2 Đşyerinde 1.9.1994 günü çalışmaya başlayan işçinin Eylül ayıücretine hak kazandığı kabul edilir ve bu ücretin ödendiğininişverence ispatı gerekir.ĐşK 26DAVA : Davacı,ücret ve cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı davalıya ait okulda1.9.1994 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Bu durumda 1994 Eylül ayı ücretinehak kazandığnın kabulü gerekir. Davalı işveren anılan ayın ücretini ödediğini yada o ayda davacının çalışmadığını usulen ispat etmiş değildir. Mahkemecekararda gerekçesi dahi gösterilmeden anılan isteğin reddedilmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8247, K. <strong>1997</strong>/11920.Ücret ödendiğinin belge ile ispatı3 Dava konusu ücret alacağının ödendiği işverence yazılı belgelerleispat edilemediğinde hüküm altına alınması gerekir.ĐşK 26DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti hafta tatiligündeliği, ikramiye ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.156


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:157YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının dava konusu yaptığı ücret alacaklarının ödendiği davalı işverentarafından yazılı belgelerle kanıtlanamadığından hüküm altına alınmasıgerekirken mahkemece yazılı şekilde reddedilmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 12.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15297, K. <strong>1997</strong>/18923.Hizmet akdi ile kararlaştırılan ikramiye-akdin sona ermesinde çalışılansüreye göre ödeme-bu hususta açık hükmün bulunmaması4 Hizmet akdine göre işçiye üç ayda bir aylık ücreti tutarındaikramiye ödeneceği kabul edildiğinde ve taraflar arasındaikramiyenin geçmiş hizmetlerinin karşılığı olarak ödendiğindegörüş birliği olduğu için, sözleşmenin sona ermesi halinde çalışılansüre dikkate alınarak kıstelyevm olarak ikramiye ödenmesigerekir.Hizmet akdi ya da banka personel yönetmeliğinde bu konuda açıkhüküm bulunmaması kıstelyevm ikramiyenin kabulüne engelolmaz.ĐşK 26DAVA : Davacı, ikramiye alacağının ödetilmesi davalı ve karşı davacı ise ihbartazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, her iki davayıda reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARITaraflar arasındaki ferdi hizmet sözleşmesine göre davacıya üç ayda bir aylıkücret tutarında ikramiye ödeneceği öngörülmüştür. Đkramiye en son 15.6.1996tarihinde geçmiş hizmetinin karşılığı olarak ödendiği taraflar arasındauyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme 31.8.1996 tarihinde son bulduğuna görekıstelyevm olarak çalışma süresi dikkate alınmak suretiyle, yani somut olaydaödemesi gereken miktarın yarısı tutarında ikramiyenin hüküm altına alınmasıgerekir. Ferdi hizmet sözleşmesinde ya da banka personel yönetmeliğinde bukonuda açık bir hüküm bulunmaması kıstelyevm ikramiyenin kabulüne engelolamaz. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasıda bu yöndedir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 20.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15386, K. <strong>1997</strong>/19473.Hüküm altına alınan ikramiye alacağının dayanağının gösterilmesiikramiyehakkında yazılı bir anlaşma bulunmaması-çalışma şartıolmaması5 Dosyadaki bilgi ve belgelere göre taraflar arasında işçinin ikramiyealacağını öngören yazılı bir anlaşma bulunmadığı gibi, işyerindeçalıştığı bir yıldan fazla sürede kendisine böyle bir ödemeyapılmadığı için çalışma şartı olarak ikramiyenin varlığından dasöz edilemez. Bu durumda, soyut tanık anlatımlarına göre ikramiyealacağının kabulü hatalı olup, reddine karar vermek gerekirĐşK 26DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla çalışma ve izin ücreti ile ikramiyeve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:158


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsmı dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Mahkemece ikramiye alacağı da hüküm altına alınmış ise de böyle bir alacağındayanağının ne olduğu gösterilmiş değildir. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve bilirkişi raporundaki açıklamalara göre ikramiye alacağını öngören taraflar arasındayazılı bir anlaşma bulunmadığı gibi bunun iş koşulu olarak ödendiği sonucuna davarılamaz. Gerçekten davacının çalıştığı bir yıldan fazla süre içinde kendisineböyle bir ödeme yapılmamıştır. Hal böyle olunca ikramiye alacağı ile ilgiliisteklerin reddine karar vermek gerekir. Soyut kimi tanık anlatımlarına göre bualacağın kabulü hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16594, K. <strong>1997</strong>/20086.Đkramiyelerin aylık ücrete yansıtılması-kıdem tazminatının hesabındadikkate alınması6 Aylık ücreti dışında yılda dört ikramiye alan işçi ile yapılanprotokole dayanarak ikramiyelerin 1.1.1995 tarihinden itibarenücrete yansıtılması gerektiği halde, işçinin aksi yönde iddiasıdolayısıyla ücret bordroları incelenmek ve bilirkişiden ek raporalınmak suretiyle sonuca gidilmeli, gerekli yansıtılmayapılmamışsa kıdem tazminat için de fark alacağına kararverilmelidrĐşK 26, 14DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ikramie alacağının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı red etmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:159


YARGITAY KARARIDavacı, 1.1.1995 tarihine kadar aylık ücret dışında yılda dört ikramiye verildiğiniancak taraflar arasında düzenlenen protokol gereği 1.1.1995 tarihinden itibarenikramiye ödemesinden vazgeçilerek ikramiyenin ücrete yansıtılmasınınkararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dosya içerisinde 1994 yılının bordrolarıbulunmadığından bu protokol gereğince, 1.1.1995 tarihinden itibarenikramiyelerin ücrete yansıtılıp yansıtılmadığı denetlenemediği gibi bilirkişiraporu da bu konuda yetersizdir. Mahkemece işyerinden 1994 ve 1995 yılına aitücret bordroları celp edilmeli protokol gereğince işlem yapılıp yapılmadığısaptanması ve gerekirse bu konuda bilirkişiden ek rapor alınmalı protokolgereğince ikramiyeler ücrete yansıtılmış ve buna göre ücret ve kıdem tazminatıödenmesi yapılmış ise, şimdiki davanın reddedilmesi, aksi halde davacınınbakiye alacakları saptanarak davanın kabulüne karar verilmelidir. Eksik incelemeile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13632, K. <strong>1997</strong>/17785.Jestiyon primi-çalışılan süreye göre talep ve hesaplama7 Đşyerinden emekli olmak suretiyle ayrılan işçinin, o yıl için çalıştığısüreye göre istekte bulunduğu jestiyon primi yönünden, yılıntamamı için hüküm kurulması "istekli bağlılık kuralı"na aykırıolup, isteğe uygun olarak çalıştığı süreye bağlı hesaplama yapılaraksonuca gidilmelidir.ĐşK 26DAVA : Davacı, jestiyon ikramiyesinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.160


2. Davacı 4.11.1994 tarihinde emekli olmak suretiyle işyerinden ayrılmış olup,1994 yılı için çalıştığı süreye göre jestiyon primi isteğinde bulunmuştur.Mahkemece 1994 yılının tamamında davacının çalıştığı kabul edilerek hükümkurulmuştur ki; bu durum istekle bağlılık kuralına ve dosyadaki olgu ve verilereaykırıdır. Bilirkişi kıstelyevmli olarak da hesaplama yapmıştır. Bu durumdaçalışma süresine göre yapılan hesaplama dikkate alınarak hüküm kurulmaldıır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.161 Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/6151, K. <strong>1997</strong>/11923.Đşçiye ödeneceği bildirilen primden fesih dolayısıyla vazgeçilememesi8 Đşçiye fesih tarihinden kısa bir süre önce miktarı da gösterilerekbaşarı teşvik primi ödeneceği açıklanmış ve tahakkuku yapılmışiken, araya fesih işleminin girmesi bu taahhüdü ortadankaldırmaz.ĐşK 26, 13DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, ikramiye ve jestion primialacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılınedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıyaverilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesitaraflar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabiolduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.6.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrıkağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adınaAvukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlüaçıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereğikonuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davacı 1992 yılı jestion ikramiyesi istemiş ve mahkemece koşullarıgerçekleşmediği için bu istekte red edelmiş ise de 18.6.1993 fesih tarihinden kısabir süre önce, davacıya hitaben gönderilen 28.5.1993 tarihli yazıda başarı teşvikpriminin ödeneceği açıklanarak miktar gösterilmiş ve tahakkuku da yapılmıştır.Daha sonra fesih işlemi gerçekleşmesi bu taahhüdü ortadan kaldırmaz. Budurumda bu istekte hüküm altına alınmalıdır.


SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Tam süreli çalışan işçiye asgari ücretin altında ücret ödenmemesiYarg. 9. HD, 18.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18159, K. <strong>1997</strong>/21849.Tam gün çalıştığı belirlenen işçiye asgari ücret ödenmesi-ihbar vekıdem tazminatı farkıĐşverene ait muayenehanede sekreter olarak ve tanık ifadelerinegöre her gün yaklaşık sekiz saat çalıştığı belirlenen işçinin, tamsüreli çalıştığı, ancak kendisine asgari ücretin altında ödemeyapıldığı ortaya çıktığından, öncelikle işçinin asgari ücrete göreücret alması gerekir. Bu durumda işçiye asgari ücrete görehesaplanacak ihbar ve kıdem tazminatlarından, daha önce ödenenmiktar mahsup edilerek çıkacak farka göre hüküm kurulmasıgerekir.ĐşK 33, 13, 14DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı eksik ödenen ihbar ve kıdem tazminatı farklarını istemiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve özellikle bilirkişi raporundan anlaşılacağıüzere davacının davalıya ait muayenehanede sekreter olarak çalıştığı anlaşılmışbulunmaktadır. Dinlenen tanık ifadelerinden davacının bu işyerinde her gün11.30-19.000 saatleri arasında yaklaşık 8 saat çalışmış olduğu belirlenmiştir. Ne162


varki davalı işveren davacıya asgari ücret altında ödeme yaptığı ortaya çıkmışbulunmaktadır. Gerçekten davacının asgari ücret üzerinden ücret alması gerekir.Bu durumda davacının asgari ücrete göre alacağı kıdem ve ihbar tazminatıhesaplanarak ödenen miktar mahsup edimek suretiyle ortaya çıkacak miktarüzerinden hüküm kurulması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 123456781. Fazla çalışmanın belirlenmesi1a) Đş ilişkisinin devamı süresince hafta tatillerinde çalışıldığınınkabulü hayatın olağan akışına aykırı olması1b) Yılın belirli dönemlerinde fazla çalışmanın yoğunlaştığı dikkatealınarak hesapların yapılması1c) Đşçinin hastalığı sebebiyle işe gelmediği ve rapordan sonrakigünlerdeki durumuna göre fazla çalışmasının belirlenmesi1d) Mesire yerinde bekçilik yapan işçinin yaz aylarında daha uzun işgöreceği doğal kabul edilerek fazla çalışmanın tespiti1e) Doğal gaza geçtikten sonra kapıcının fazla çalışma yaptığınınkabul edilememesi2. Fazla çalışma ücreti2a) Fazla çalışma ücretinin normal çalışma ücretinin yüzde ellioranında yüksetilmiş olarak hesap edilmesi2b) Hafta tatili günlerinde çalıştığı kanıtlanamayan işçinin ücretisteğinin reddedilmesi2c) Fiilen çalışılan günler için fazla çalışma ücretine karar verilmesi163


Yarg. 9. HD, 15.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12590, K. <strong>1997</strong>/15285.fazla çalışmanın belirlenmesi-ücreti1 Đşçinin iş ilişkisinin bulunduğu tüm süre boyunca hafta tatillerindeçalıştığının kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez. Hizmetsüresinde hastalık, yakınlarının ölümü, izin gibi nedenlerle işedevam edilmemiş olacağı dikkate alınarak hüküm altına alınanhafta tatilindeki çalışma karşılığı ücretlerinden hakkaniyete uygunindirim yapılmalıdır.ĐşK 35DAVA : Davacı, sendikal tazminat ile hafta tatili çalışma gündeliklerininödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara ve toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere ve özellikle taraf tanıklarının anlatımları ve davalının da kabul ettiğigibi hizmet sözleşmesinin 23.6.1994 tarihinde feshedildiğinin bu fesihten sonradiğer işçilerin direnişe geçtiklerinin anlaşılmasına göre davalının aşağıdakibendin kapsamı dışında kalan temyiz istemleri yerinde değildir.2. Davacının çalıştığı tüm süre boyunca hafta tatillerinde sürekli çalıştığınınkabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez. Gerçekten tüm hizmet süresincehastalık, yakınlarının ölümü, izin gibi nedenlerle işe devam edilememesi kuvvetlemuhtemeldir. Bu bakımdan hüküm altına alınan hafta tatili ücretindenhakkaniyete uygun bir indirim yapılmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 164


165Yarg. 9. HD, 10.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12094, K. <strong>1997</strong>/14362.Fazla çalışmanın yılın hangi dönemlerinde yapıldığının araştırılmasıve tespiti2 Đşyerinde mevsim şartlarına göre yılın tamamında veya belirlidönemlerinde fazla çalışma yapılabileceğine dair araştırma vesonucuna göre işlerin 15 Nisan-15 Kasım tarihleri arasındakidönemde yoğunlaştığı kabul edilerek bu dönem itibariyle fazlaçalışma hesabının yapılıp karar verilmesi gerekir.ĐşK 35DAVA : Davacı, fazla çalışma ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDairemizce mevsim şartları itibarı ile yılda ne kadar süre çalışılabileceğikonusunda araştırmaya yönelik biçimde yerel mahkeme kararı bozulmuş,mahkemece de bozma kararına uyularak mahallinde keşif yapılmak sureti ileinceleme ve araştırma yoluna gidilmiştir. Bilirkişi tarfından düzenlenen23.5.<strong>1997</strong> tarihli raporda çalışma sezonunun 15 Nisan-15 Kasım tarihleriarasında olduğu vurgulanmıştır. Bu rapor içeriği itibariyle bozma kararındabelirtilen sorunun çözümünde esas alınabilir niteliktedir. Gerçektençözümlenmesi gereken sorun fazla mesai çalışmasının yılın tamamında mı, yoksabelli bir dönemde mi yapıldığı konusundadır. Böyle olunca tüm dosya içeriğidikkate alınarak 15-Nisan-15 Kasım tarihleri arasındaki dönemde işlerinyoğunlaştığı kabul edilerek bunun ile sınırlı olmak üzere fazla mesai hesabıyapılıp hüküm altına alınmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 12.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15298, K. <strong>1997</strong>/18924.Đşçinin hastalığı sebebiyle işe gelmediği veya rapor sonrasındakigünlerde fazla çalışma durumunun tespiti


3 Đşçinin işyerinde çalışırken ameliyat olduğu ve bir süre işgöremediği doktor raporu ve tanık ifadelerinden çıkarılmakta,ancak ne kadar süreyle çalışmadığı ile rapor süresini takiben fazlaçalışma yapıp yapmadığı tam anlaşılamamaktadır. Belirtilenkonuların iş müfettişi raporu, tanık ifadeleri ve varsa, davalıdanalınacak belgeler değerlendirilmeye tabi tutularak elde edileceksonuca göre karar verilmesi gerekir.ĐşK 35DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının davalıya ait işyerinde çalışırken ameliyat olduğu ve bir süredeçalışamadığı taraflar tanıklarının ifadeleri ve hastane raporundan anlaşılmaktadır.Ancak ne kadar süre çalışılmadığı ve rapordan sonra da davacının fazla mesaiyapıp yapmadığı anlaşılamamaktadır. Bu hususun öncelikle iş müfettişisoruşturma evrakı celp edilerek açıklığa kavuşturulması ve tereddüt halinde taraftanıklarının bu konu ile ilgili açıklamalarda bulunmaları için tekrar çağırılıpdinlenmesi ve davalının konu ile ilgili belgeleri varsa alınıp değerlendirmeye tabitutulmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1211.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 166


Yarg. 9. HD, 1.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16112, K. <strong>1997</strong>/19947.Mesire yerinde yaz aylarında bekçilik-fazla çalışma4 Mesire yerinde bekçilik yapan işçinin yaz aylarından saat 19.00'akadar çalıştığı anlaşıldığı ve bunun görevi gereği doğalkarşılanması gerektiği için, yaz aylarında günde iki saat fazlaçalışma yapıldığının kabulü dosya içeriğine de uygun düşerĐşK 35DAVA : Davacı,fazla çalışma ücreti, giyim yardımı, ücretli izin alacağı, zorunlutasarruf kesintisi ve kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDinlenen davacı ve davalı tanıklarının konu ile ilgili açıklamalarından bekçiolarak çalışan davacının yaz aylarında saat 19.00 sularına kadar çalıştığıanlaşılmaktadır. Yapmış olduğu görev de bunu gerektirmektedir. Gerçektenmesire yerinde yaz aylarında davacının bekçilik yapması ve bu görevin 16.30'dansonra da devam etmesi tabii karşılanmalıdır. Zaman zaman kendisinin işyerindeçay yapması bu görevi geç saatlerde de yerine getirmesine engel değildir. Bukoşullarda yaz aylarında günde 2 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilerek hükümkurulması dosya içeriğine uygun düşer.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16571, K. <strong>1997</strong>/20081.Kapıcının fazla çalışma ücreti talebi-doğal gaza geçmiş olmanın etkisi5 Kapıcılık hizmeti yapan işçinin, kaloriferle yanan işyerinin doğalgaza geçtiği tarihten sonra fazla çalışma yaptığını kabul etmekyerinde görülemez.ĐşK 35DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparası ile bayram ve genel tatil gündelikleri ve ücret alacağının ödetilmesinekarar verilmesini istemiştir.167


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararrın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Kömürlü kaloriferle ısınılan işyerinin doğal gaza geçtiği 1.1.1990 tarihidenitibaren kapıcılık hizmeti yapan davacının on daireye hizmet verdiği de nazaraalınarak doğal gaza geçilen 1.1.1990 tarihinden sonra fazla mesai yaptığını kabuletmek yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davacının 1.1.1990 tarihinden sonrakifazla mesai isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.3. Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı 2.571.692 TL olduğuhalde yanlış hesaplama sonucu bilirkişi tarafından belirlenen 2.571.717 TL nintahsiline karar verilmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 3.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17140, K. <strong>1997</strong>/18354.Fazla çalışma ücretinin yüzde elli oranında yükselmiş olarak hesabı6 Đşçinin fazla çalışma yaptığı belirlenen saatler için ücretinin ĐşK m.35'e göre yüzde elli zamlı olarak hesap edilip hüküm altınaalınması gerekir.ĐşK 35DAVA : Davacı, kıdem tazminatverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.ve ücret alacağının ödetilmesine kararHüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:168


169YARGITAY KARARI1475 Sayılı Đş Kanununun 35. maddesine göre "her bir saat fazla çalışma içinverilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elliyükseltilmek suretiyle ödenir." Mahkemece fazla çalışmanın saat başına düşennormal çalışma ücretinin yüzde elliden oluşan zammı dikkate alınmamıştır. Oysamahkemece hükmüne uyulan bozma kararından önce üç saat üzerinden yüzde ellizamlı olarak fazla mesai ücreti hesap edilerek karar verilmiştir. Aynı şekilde ikisaat üzerinden fazla mesai ücretinin yüzde elli zamlı olarak hesap edilip hükümaltına alınması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16447, K. <strong>1997</strong>/20395.Hafta tatili günlerinde çalışma karşılığı ücret7 Davacı işçinin, hafta tatili günlerinde çalıştığı iddiası, kenditanıklarının ifadeleriyle de kanıtlamadığından, belirtilen günlereilişkin ücret talebinin reddine karar verilmesi gerekir.ĐşK 35, 43, 61DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla mesai parası pazar çalışma ücretiile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dinlenen davacı tanıkları hafta tatili günlerinde davacı işçinin çalıştığıkonusunda açık bir anlatımda bulunmadıkları gibi bunlardan davacınınkayınpederi olan tanık da mahkemece kendisine yöneltilen bir soru üzerinedavacının pazar günü çalışıp çalışmadığını bilmediğini açıklamıştar. Davalıtanıkları ise savunma doğrultusunda davacının hafta tatili günü çalışmadığınıaçıklamışlardır. Bu delil durumuna göre davacı iddiasını kanıtlayamadığından


hafta tatili ücretine ilişkin talebinin reddine karar verilmelidir. Yazılı şekildekabulü hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18171, K. <strong>1997</strong>/21823.Fiilen çalışılan günler için fazla çalışma ücreti-işi bırakmadan sonrakisüre için ücrete karar verilememesi8 Kural olarak işçi fiilen çalıştığı günler için fazla çalışma ücretinehak kazanır. Davacı işçinin dilekçesinde işi bıraktığını bildirdiğitarihten sonraki bir ay için fazla çalışma ücretine karar verilmesiusul ve yasaya aykırıdır.ĐşK 35DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçinin davalıya ait işyerinde 1.7.1996 tarihinde işi bıraktığı davadilekçesinden anlaşıldığı gibi yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları,22.7.1996 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Đş Teftiş Kurulu Raporubu durumu doğrulamaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai 1.1.1995 ile 31.7.1996 tarihleriarasını kapsayan süre için belirlenmiştir. Kural olarak işçi fiilen çalıştığı günleriçin fazla mesai ücretine hak kazanır. Mahkemece davacının işi bırakmadansonraki bir aylık süre ile ilgili olarak fazla çalışma ücretine karar verilmesi usulve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi 170


121. Hafta içinde hafta tatili2. Bahşiş usulüne göre çalışan ve hafta içinde hafta tatili yapan işçiyeişverence tatil ücreti ödenmesi171Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16438, K. <strong>1997</strong>/20387Hafta içinde hafta tatili1 Tanık ifadeleriyle hafta tatili günleri çalışılmadığı, çalışıldığındahafta içinde bir gün tatil verildiği belirlendiğine göre, hafta tatiligününde çalışılmış gibi ücretin hüküm altına alınması hatalıdır.ĐşK 43DAVA : Davacı, yıllık ücretli izin parası ile hafta ve bayram tatili gündeliklerininödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davacı tanıkları hafta tatili günleri çalışılmadığını çalışıldığı zaman haftaiçinde bir gün izin verildiğini açıklamışlardır. Bu açıklamalar karşısında haftatatili ücretinin hüküm altına alınması hatalıdır. Bu alacak talebi reddedilmeküzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.


Yarg. 9. HD, 26.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18481, K. <strong>1997</strong>/22535.Bahşiş usulünün uygulandığı işyerinde hafta içinde tatil ve ücretiçalışılangenel tatil günlerinin ücreti2 1. Garson olarak işyerinde bahşiş usulüne göre ücretle çalışanişçinin hafta tatillerinde (pazar) çalıştığı ve hafta içinde bir güntatil yaptığı belirlendiği halde, bir iş karşılığı olmayan hafta tatiliücretinin ödenmediği için, bu ücretlinin hüküm altına alınmasıgerekir.2. Dosya içeriğinden işçinin dini bayram günleri dışındaki tatilgünlerine işyerinde çalıştığı anlaşıldığından, sözü edilen günlerinçalışma karşılığı ücretlerinin de ödenmesi gerekir.ĐşK 43, 41, 42, 45, 47DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla çalışma ücreti, ücret alacağı ilehafta ve bayram tatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı garson olarak davalıya ait gazino işyerinde bahşiş usulü ile çalışan birişçidir. Davacının hafta tatillerinde çalıştığı ve hafta içinde bir gün izinkullandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece hafta tatili çalışmasıiçin çalışma karşılığı olmayan hafta tatili garanti ücretinin hüküm altına alınmasıgerekir. gerçekten bahşiş ödenmesi çalışılmayan günün ücretinin ödenmediğinigösterir.3. Dini bayram günleri dışındaki genel tatil günlerinde davacının çalıştığı dosyaiçeriğinden anlaşılmaktadır. Bu itibarla çalışılan genel tatil günlerinin ücretlerinde hüküm altına alınması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 172


Yıllık iznin kullanıldığının belgelenmesi halinde o yıla ilişkin izinisteğinin reddedilmesiYarg. 9. HD, 12.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15309, K. <strong>1997</strong>/18935.Yıllık ücretli iznin kullandırılması isteği-işverence iznin kullanıldığınınispatıĐşçinin 1994 yılına ait iznini kullanmadığına ve bu iznin verilmesitalebine karşılık dosyadaki bilgi ve belgelere göre 1994 yılı iznini 38gün olarak kullandığı belirlenmiş olması üzerine, talebin reddigerekir.ĐşK 50DAVA : Davacı, yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesine karar verimesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı Sümer Holding A.fi. avukatı tarafından temyizedilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, 1994 yılına ait iznini kullanmadığını ileri sürerek yıllık ücretli izintalebinde bulunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının 1994 yılın ait iznini 4.12.1995-10.1.1996 tarihleri arasında 38 gün süre ile kullanılmış olduğu belirlenmiştir.Mevcut durum karşısında davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayıgerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 173


Yıllık ücreti izin parasının net olarak hesaplanmasıYarg. 9. HD, 25.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15360, K. <strong>1997</strong>/19899.Yıllık izin ücretinde vergi kesintisinin oranı-prensip olarak hesaplarınbrüt üzerinden yapılması1. Ücret bordrolarında işçinin ücretinden % 35 gelir vergisikesildiği halde, yıllık ücretli izin alacağı netleştirilirken % 25oranının dikkate alınması tutarlı olmadığı için bunun bilirkişiraporundaki vergi oranı ile karşılıştırılarak giderilmesi gerekir.2. Dava konusu alacaklarda belirtilen şekilde tutarsızlık çıkmamasıiçin prensip olarak hesapların brüt üzerinden yapılması dahauygun olur.ĐşK 54, 26DAVA : Davacı, yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacıya ait ücret bordrolarında davacının ücretinden % 35 gelir vergisikesildiği halde yıllık ücretli izin alacağı netleştirilirken % 25 oranının dikkatealınması nedeni anlaşılamamıştır. Bu şekilde tartışmaların ortaya çıkmaması içinprensip olarak hesapların brüt üzerinden yapılması daha uygun olur. Vergi işininuzmanlığı gerektirdiği düşünülmelidir. Ne varki mahkemece net üzerindenhesaplama yapıldığına göre ücret bordrolarındaki oran ile bilirkişice düzenlenenrapordaki vergi oranı karşılaştırılarak aradaki çelişkinin giderilmesi gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 174


1234561. Her yıl izne çıkmasına rağmen tamamı kullanılmayan sürelerinkesinlikle belirlenmesi2. Đstekte bulunulan yıla ait izinlerden bir kısmının kullanıldığıanlaşıldığından kalan kısmı için ücrete karar verilmesi3. Hak edilipde kullanılmayan izinlerin tamamı için aktin sona erdiğitarihteki ücret üzerinden ödeme yapılması4. Hak kazanılıp da kullanılmayan izin ücretlerinin son ücret üzerindenhesaplanmasıBak. k 15. Daha önce mevsimlik işte çalışılan süreye ilişkin olarak yıllık izinücretine karar verilememesi6. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmayan yıllık ücretli izin alacağıiçin % 30 yasal faiz yürütülmesi7. Yıllık ücretli izin alacağı faizi için faiz yürütülememesiYarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/6153, K. <strong>1997</strong>/11925.Kullanılmayan izinlerin belirlenmesi-karşılıklarının son ücretüzerinden hesaplanması1 Đşçinin, dosya içeriğinden her yıl izne çıktığı, ancak izinlerini tamolarak kullanmadığı anlaşıldığından, yıllara göre hak edilensüreler kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip, kullanılmayanizinlerin karşılığının son ücret üzerinden hesaplanaraködetilmesine karar verilmelidir.ĐşK 56DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, izin ücreti ve ikramiyealacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılınedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıyaverilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesitaraflar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi


olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.6.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflara çağrıkağıdı gönderilmişti. duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adınaAvukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlüaçıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereğikonuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davacı işyerinde 13.8.1970 tarihinde çalışmaya başlamış, bu çalışmasını18.6.1993 tarihine kadar sürdürmüştür. Dosya içeriğinden davacının her yıl izneçıktığı anlaşılmakta ise de, izinlerini tam olarak kullanmadığı da görülmektedir.Yıl yıl kullanılan ve kullanılması gereken süreler tereddüte yer vermiyecekşekilde belirlenerek bir eksiklik varsa karşılığı alacağın son ücret üzerindenhesaplanması gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 5.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15274, K. <strong>1997</strong>/18647.Kullanılmayan yıllık iznin ücreti2 Dosyadaki bilgi ve belgelere göre işçinin 9 günlük iznini kullandığıanlaşıldığından, geri kalan ve kullanılmayan 11 günlük süreninücretine karar verilmesi gerekir.ĐşK 56DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparası hafta ve bayram tatili gündelikleri ile maaş ve gecikme faizi alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:176


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının 9 gün izin kullandığı anlaşılmaktaolup bu kullanılan izinlerin dikkate alınarak geri kalan onbir gün için yıllıkücretli izin alacağına karar verilmesi gerekir. Mahsubun yapılmadan fazla ücretliizin alacağına karar verilmesi bozma nedenidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/6005, K. <strong>1997</strong>/11922.Yıllık izin süresine ait ücretin akdin sona erdiği tarihteki ücret olmasıfazlaçalışma ücreti için süreye ilişkin sınırların dikkate alınmasıkıdemtazminatında faizin fesih tarihinden başlatılması3 1. Đşçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izinlerin tamamı,aktin sona erdiği tarihteki ücretinden hesaplanır, iznin hakkazanıldığı yıllardaki ücreti üzerinden ödeme yapılamaz.2. Fazla çalışma yaptığı dosya içeriğinden anlaşılan genelkoordinatörün talebinde, kanunun öngördüğü yılda 270 saatliksınırı dikkate alınarak yaptığı iş delillerle değerlendirilmeli veçalıştığı günler için "makul bir süre" fazla çalıştığı kabul edilereksonuca gidilmelidir.3. Dilekçe de faiz başlangıç tarihi gösterilmemiş dahi olsa,kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesiyerleşmiş uygulamadır.ĐşK 56, 14, 35DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllıkücretli izin parası ile bayram tatili gündelikleri ve ücret alacağının ödetilmesidavasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşenmiktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmünsüresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacıavukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmayatabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.6.<strong>1997</strong> günü tayin edilerek taraflaraçağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı177


taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlüaçıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereğikonuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara , toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendinkapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. 1475 sayılı Đş Kanunu 56 ncı maddesi uyarınca işçinin hak kazanıpdakullanmadığı yıllık izin süresi için ücreti aktin sona erdiği tarihteki ücretüzerinden kendisine ödenmesi gerekir. Bu itibarla kullanılmayan izinlerinçalışmaların ilişkin bulunduğu yıllardaki ücreti üzerinden hesaplanmasıhatalıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş yıllık ücretli izin alacağınıntamamının son ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmasından ibarettir.3. Davacının çalıştığı süre içerisinde fazla mesai yaptığı dosya içeriğindenanlaşılmaktadır. Mahkemece Đş Kanununun 35 nci maddesi dikkate alınarak yılda270 saat üzerinden fazla mesai karşılığı ücreti hesaplanması doğru değildir.Genel koordinatör olarak çalışmış bulunan davacının yaptığı iş toplanan delillerlebirlikte değerlendirilerek çalıştığı günler için makul bir süre fazla mesai yaptığıkabul edilerek hüküm kurulmalıdır.4. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre dava dilekçesinde faiz başlangıçtarihi gösterilmemiş olması halinde de hüküm altına alınan kıdem tazminatı için,fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyürütülmesi gerekir. Dava tarihinden bu faizin yürütülmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,davacı yararına takdir edilen 6.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşıtarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliyeiadesine, 17.6.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi.. Yarg. 9. HD, 31.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18523, K. <strong>1997</strong>/23029.Yıllık izin ücreti-mevsimlik işte geçirilen süre için ödeme yapılmaması4 Đşyerinde önce mevsimlik işte çalışıp sonra tam süre ile çalışmasınısürdüren işçiye, fesih sonucu hak edip de kullanmadığı izinlerinücretine hükmedilirken, mevsimlik işte geçen dönem için de ücretödenmesine karar verilmesi uygun görülemez.ĐşK 56, 50178


DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret izin parasının ödetilmesinekarar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirciisebeblere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Davacı işçi davalıya ait işyerinde 1990 yılı sonuna kadar mevsimlik işçi olarakçalışmış sonrada tam süre şeklinde çalışmasını sürdürmüştür. Gerçekten işyerikayıtlarından bu durum anlaşılabilmektedir. Böyle olunca 1990 yılı sonuna kadaryıllık ücretli izin parasına hükmedilmiş olması hatalıdır. 1475 sayılı ĐşKanununun 50/5 maddesinde mevsimlik işlerde çalışanlara anılan yasanın yıllıkücretli izinlere ilişkin hükümlerinin uygulanamıyacağı kurala bağlanmıştır. Buyön dikkate alınmaksızın hüküm kurulması hatalıdır.3. Kıdem tazminatı dışındaki işçilik hakları için ilk ve ek dava kapsamına girenmiktar belirlenerek ilk dava kapsamına giren için ilk dava tarihinden ek davakapsamına giren için ek dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,31.12.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17374, K. <strong>1997</strong>/21655.Yıllık izin ücreti alacağının faizi-kanuni faiz oranı5 Hüküm altına alınan yıllık ücretli izin alacağı toplu işsözleşmesinden kaynaklanmadığı, ĐşK m. 56'ya göre bir istekolduğu için % 30 yasal faiz yürütülmesi gerekir, en yüksek işletmekredisi faizine karar verilmesi isabetli değildir.ĐşK 56, TSGLK 61DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve sendikal tazminat, yıllık ücretli izin parası,giyim ve yakacak yardımı ile ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir,179


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Hüküm altına alınan yıllık ücretli izin alacağı Toplu Đş Sözleşmesindenkaynaklanmış değildir. 1475 sayılı Đş Kanununun 56. maddesine göre hakkazanılmış bulunan bu alacak için % 30 yasal faiz yürütülmelidir. En yüksekişletme kredisi faizi yürütülmüş olması hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16767, K. <strong>1997</strong>/19029.Yıllık izin ücreti alacağı-faize faiz yürütülememesi6 Yıllık ücretli izin alacağı faizi için faiz yürütülmesi BK m. 104/3kuralına aykırıdır.ĐşK 56; BK 104DAVA : Davacı, yıllık ücretli izin parası, harcırah ve giyecek yardımı alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarında temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeblere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.2. Davalının temyizine gelince:Yıllık ücretli izin alacağı faizi için faiz yürütülmüş olması Borçlar Kanunu 104/3.maddesi kuralına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 180


SENDĐKALAR KANUNUĐLE ĐLGĐLĐ KARARLAR181


1. Đşkolunun belirlenmesinde özel usul hükümleri2. Yetki itirazı ile birlikte işkolu tespiti istenildiğinde işkolu tespitsonucunun ön mesele oluşturmasıBak. yukarıdaki kYarg. 9. HD, 30.5.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8907, K. <strong>1997</strong>/10537.Đşkolunun belirlenmesi prosedürü için özel hüküm-Bakanlığabaşvurmadan dava açılamayacağı-yetki tespitinde ön meseleoluşturması ve tespit için mehil verilmesi1. SenK m. 4'de işyerinin girdiği işkolunun belirlenmesi prosedürüözel biçimde düzenlenmiş olup, Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığına başvurulup tespit yaptırılmadıkça dava açılamaz.2. Yetki itirazıyla birlikte işkolu tespiti istenildiğinde, öncelikleişkolu tespiti için Bakanlığa başvurmak üzere mehil vermek ve butespit sonucu ön mesele yapılarak soruna göre işin esasını çözümekavuşturmak gerekir.SenK 4, 60; TSGLK 15YARGITAY ĐLAMIIsparta Đl Özel Đdaresi adına Avukat ... ile 1. Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı adına Avukat ... 2. TEZ-KOOP-ĐŞ Sendikası adına Avukat ....aralarındaki dava hakkında Isparta Asliye Hukuk Hakimliğinden Đş Mahkemesisıfatıyle verilen 11.3.<strong>1997</strong> günlü ve 89/8 sayılı hüküm davacı ve davalı bakanlıkavukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDavacı Đdare dava dilekçelerinde, Isparta Đl Özel Đdare Müdürlüğü ve bağlıişyerlerinde işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapması için TEZ-KOOP-ĐŞsendikasını yetkili kılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 27.6.1996 günve 8496-015886 sayılı çoğunluk tesbit işleminin iptalini talep etmişler vemahkemece yapılan yargılama sonunda davacı isteğinin reddine karar verilmiş vebu karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.182


Davacı taraf gerek dava ve gerekse temyiz dilekçelerinde, işletmenin kapsamınadeğişik işkolunda bir çok işyerinin girdiğini ve bu nedenle yetki tesbiti ile ilgiliişlemden önce işkolu tesbiti yapılması gerektiğini ileri sürmektedirler.Gerçekten dosyadaki belgelerden işyerleri ve işletme için işkolu tesbitlerininyapılmadığı anlaşılmaktadır.Dava dilekçesinden anlaşılacağı şekilde, davacının istekleri arasında tesbitiniptali ile birlikte, işyerlerinin Đşkolları Tüzüğünün hangi sıra numarasınagirdiğinin de belirlenmesi yer almaktadır. Bu durumda uyuşmazlıkta 2821 sayılıSendikalar Kanununun 4'ncü maddesi söz konusu olmaktadır. Bu maddeye görebir işyerinin girdiği işkolunun tesbiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıncayapılır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığnın Resmi Gazetede yayınlanantesbit kararına karşı ilgililer 15 gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahallimahkemede dava açabilirler. Olayda muteriz işveren bu madde de öngörülenprosedüre uymayan dava açmıştır. Bu durumda öncelikle bu işyerlerinin girdiğiişkolunun tesbiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurmak üzeredavacıya mehil vermek ve bu tesbit sonucu ön mesele yapılmak ve bununsonucuna göre işin esasını çözüme kavuşturmak gerekirken, bu yönleregidilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundankararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle kesin olarakBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,30.5.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Şube genel kurulu için delege seçiminin iptali istemine ilişkindavanın iş mahkemesinde görülmesi183Yarg. 9. HD, 6.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16873, K. <strong>1997</strong>/18654.Şube genel kuruluna katılan delege seçiminin iptali istemiDavacının işçi sendikasının Erzurum Şubesi organ seçimlerineyaptığı itirazın, genel kurulda oy kullanan delegenin seçimineilişkin olduğu dikkate alınarak, delege seçimine itiraz davasınabakmaya iş mahkemesinin görevli olduğunda dair 9 HD'ninyerleşmiş içtihadı gereği davanın esası incelenerek bir kararverilmesi gerekir.SenK 10, 14, 52; ĐşMahK 1


DAVA: ... adına Avukat ... ile T. Orman Đşçileri Sendikası adına Avukat ...aralarındaki dava hakkında Erzurum Asliye 1. Hukuk Hakimliğinden ĐşMahkemesi sıfatıyla verilen 12.8.<strong>1997</strong> günlü ve 214-217 sayılı hüküm davacıavukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Davacı dava dilekçesinde Orman-Đş Sendikası Erzurum Şubesinin 9. OlağanGenel Kurul ve delege ve seçimlerinin iptalini talep etmiştir.Mahkemece istek, sözü edilen şubenin genel kurul delege seçimlerinin iptaliolarak kabul edildikten sonra, Sendikalar Kanununun 14/11. maddesine göregörevin seçim hakimine ait olacağı gerekçesiyle dava görev yönünden rededilmiştir. Karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dosya içindeki Erzurum 2. Merkez Đlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 29.7.<strong>1997</strong>tarihli kararına göre davacının 27.7.<strong>1997</strong> tarihinde yapılan Erzurum OrmanĐşçileri Sendikası Şubesi organ seçimlerine yapılan itiraz oy kullanan delegelerinseçimine ilişkin olup red edilmiştir. Delege seçimine itiraz davasına bakmaya işmahkemesinin görevli olduğu Dairemizin istikrar kazanmış içtihatları gereğidir.Bu durumda davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken görevyönünden reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Genel kurulca şube kapatılması ile ilgili yürütme işlemlerininyönetim kuruluna bırakılmasıYarg. 9. HD, 19.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/10674, K. <strong>1997</strong>/1228.Şubenin genel kurul kararı ile kapatılması-genel kurulun kapatma ileilgili yürütme işlemlemini yönetim kuruluna bırakmasıGenel kurulda, her takvim yılı içerisinde gelirin giderinikarşılayamaz duruma düştüğü yönetim kurulunca belirlendiği184


takdirde, başkanlar kurulundan alınacak tavsiye kararıdoğrultusunda şubenin kapatılmasına karar verileceği kabuledildiğine göre, bu durumda şube kapatılmasında genel kurulkararının bulunmadığı ileri sürülemez; genel kurul sadecekapatma ile ilgili yürütme işlemlerini yönetim kurulunabırakmıştır ki bu da yetki devri anlamına gelmez.SenK 11DAVA : .... ve 16 arkadaşı adına Avukat ... ile Teksif Sendikası adına Avukat ...aralarındaki dava hakkında Ankara 1. Đş Mahkemesinden verilen 8.4.<strong>1997</strong> günlüve 635/791 sayılı hüküm davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARISendika üyesi davacı işçiler tarafından açılan davalı sendikanın BalıkesirŞubesinin kapatılması işlemine ilişkin yönetim kurulu kararının iptali isteminiiçeren davanın yargılaması sonucunda mahkeme 2821 sayılı SendikalarKanununun 11. maddesine aykırı olarak şubenin kapatılması nedeniyle davayıkabul etmiştir.2821 sayılı Kanunun "genel kurulların görevleri" başlıklı 11. maddesi 8.bendinde "şube açma ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verme, şubeleribirleştirme veya kapatma" konularında genel kurulun yetkili olduğu hükmebağlanmıştır. Bu kurala göre genel kurul dışında hiçbir organ şubeyi kapatmayetkisine sahip değildir. Davalı Sendikanın 15-17.9.1995 tarihli genel kurultutanağında "her bir takvim yılı içerisinde gelirin giderini karşılayamazdurumuna düştüğü genel yönetim kurulunca belirlendiği takdirde... BalıkesirŞubeleri Başkanlar kurulundan alınacak tavsiye kararı doğrultusunda...kapatılmasına..." karar verildiği görülmektedir. Bu karara göre Balıkesirşubesinin geliri giderini karşılayamadığı takdirde kapatılması gerektiğianlaşılmaktadır. Bu durumda kapatma kararı doğrultusunda genel kurul kararınınbulunmadığı yolundaki mahkeme kararı doğru değildir. Genel kurul sadecekapatma ile ilgili yürütme işlemlerini yönetim kuruluna bırakmıştır ki bu durumyetki devri anlamına gelmez. Ne varki dava dilekçesinde yönetim kurulunundeğerlendirmesinin hata olduğu, gelirlerin giderleri karşılayamaz durumadüşmediği rakamlar verilmek suretiyle ileri sürülmüştür. Bu konu üzerindemahkemece durulup içerisinde muhasebe işlerinden anlayan bir uzmanındabulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtasıyla Balıkesir Şubesi'nin defter vekayıtları üzerinde inceleme ve araştırma yaptırılarak bunun sonucunda gelir gider185


arasında olumsuz bir farkın bulunup bulunmadığı belirlenmeli şayet böyleolumsuz bir fark varsa kapatma işleminin doğru olduğu aksi halde doğruolmadığı kabul edilerek hüküm kurulmalıdır.Yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 1. Temsilcinin işe iadesi hakkında verilen iş mahkemesi kararı kesinolup diğer haklar için temyize başvurulması2. Temsilciye toplu iş sözleşmesi ile getirilen güvenceBak. TSGLK 2/kYarg. 9. HD, 21.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13069, K. <strong>1997</strong>/17975.Temsilcinin hizmet aktinin feshi-işe iade-iade kararının kesinliği-ücretve diğer haklar için temyize başvurmaBelirsiz süreli hizmet akdi işe başlatılmayarak feshedilen işyerisendika temsilcisinin süresi içinde işe iade talebi ile birlikte ücretve diğer haklarının verilmesi için açılan davada, işe iade hakkındaverilen karar kesindir, temyiz edilemez.Temsilcinin ücret ve diğer haklarına ilişkin iş mahkemesi kararınakarşı temyiz yoluna başvurması mümkündür; ancak fesihtarihinden itibaren temsilcilik süresinin sonuna kadar ücret vediğer haklarının verilebilmesi temsilci işçinin iade kararı üzerinealtı iş günü içinde işe başlamak üzere başvurması şarttır. Olaydabu şart gerçekleşmediği için mahkemece fesih tarihinden itibarenişçilik haklarının ödenmesine karar verilmiş olması isabetsiz olupbozmayı gerektirir.SenK 30; ĐşK 13.DAVA : Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.186


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, duruşmagününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulubulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerindeyapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulupdüşünüldü:YARGITAY KARARI1. Davacı, işyeri sendika temsilcisi olup, hizmet sözleşmesi davalı işverentarafından 27.1.<strong>1997</strong> tarihinde feshedilmiştir. Her ne kadar davalı işveren önelliolarak fesih yoluna gidildiğini savunmuş ise de dosya içeriğinden davacı işçininişe başlatılmayarak feshinin eylemli olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davacı,fesih tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade ile birlikte ücret ve diğeralacaklarının da hüküm altına alınması isteği ile iş mahkemesinde iş bu davayıaçmıştır. Karar işveren tarafından temyiz edilmiştir.2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30. maddesine göre işe iade <strong>kararları</strong> kesindir.Ancak bunun dışında ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verilmiş olmasınedeniyle kesinlikten söz edilemez. Bu itibarla işe iade ile ilgili olarakmahkemece verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından bubölüme ilişkin temyiz isteminin reddine2. Ücret ve diğer haklarla ilgili olarak verilen karara gelince:Anılan 30. madde uyarınca fesih tarihinden itibaren temsilcilik süresinindevamınca ücret ve diğer hakların işveren tarafından ödenmesi, işçinin altı işgünü içerisinde işe başlamak üzere başvurması halinde mümkün olabileceğindenve işçinin bu süre için talep hakkı belirtilen şartın gerçekleşmesine bağlı olup,somut olayda bu şart gerçekleşmemiş bulunduğundan mahkemenin fesihtarihinden itibaren işçilik haklarının işverence ödenmesi şeklinde karar verilmişolması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple nedenleBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,21.10.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. 187


123451. Üyelikten ayrılmama nedeniyle fesihi1a) Üyelikten ayrılmama nedeniyle fesih iddiası dolayısıyla salt tanıkifadelerine göre karar verilememesi ve sendikal nedenlerin varlığıiçin tespit yapılması1b) Üyelikten ayrılmadığı için akdin feshedildiğinin anlaşılmasıhalinde kötüniyet tazminatına karar verilmesi1c) Sendikadan ayrılmak için baskı yapıldığının ve kısa aralıklarlaakitlerin feshedildiğinin anlaşılması üzerine sendikal tazminatahükmedilmesi2. Sendikaya üye olduğu için değil kanun dışı greve katıldığı dayanakolan fesihte sendikal tazminata hak kazanılmaması3. Đşin niteliği ve gereklerinden ötürü daha önce çalışılan mevsimlikstatüye geçirme önerisi kabul edilmediğinden dolayı yapılan feshinkötüniyete dayalı sayılmamasıYarg. 9. HD, 21.5.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/5603, K. <strong>1997</strong>/9635.Sendika üyeliğinden istifa etmediği için hizmet akdinin feshedildiğiiddiası-kötüniyet tazminatı-feshin sendikal nedene bağlı olupolmadığına ilişkin tespitlerin yapılması1 Sendika üyeliğinden ayrılmadığı için hizmet akdinin feshedildiğiiddiası ve sendikal tazminat için salt tanık anlatımlarına göre kararverilemez. Bu konuda isabetli bir sonuca varabilmek için feshinsendikal nedene dayanıp dayanmadığını gösterecek tespitleryapılarak dosya tümüyle değerlendirilmeye tabi tutulmalı ve hasılolacak sonuca göre bir karar verilmelidir.SenK 31188


DAVA : Davacı, kötüniyet tazminatı ile tasarrufu teşvik fonu kesintisi alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:189YARGITAY KARARIDavacı işçi, davalı Belediyenin baskı yaparak üyesi olduğu sendikadan istifaetmesini istediği, istifa etmeyince sözleşmesinin fesh edildiğini öne sürerekkötüniyet tazminatı istemiştir. Buna karşılık davalı Belediye ise, sendikal nedeninsöz konusu olmadığını, çalıştığı işyerinin özelleştirildiğini, işçi tenkisatı yolunagidildiğini savunmuştur.Dinlenen tanıklar, iddia ve savunma doğrultusunda açıklamalar yaparak çelişkilibeyanlarda bulunmuşlardır. Bu bakımdan salt tanık anlatımlarına dayanılarakhüküm kurulması doğru değildir. Bu konuda isabetli bir sonuca varabilmek içindavacının sözleşmesinin feshedildiği tarihe yakın tarihlerde çalıştığı iş yerindekaç işçinin işine son verildiği, bunlardan kaçının davacının üyesi bulunduğusendikaya üye olduğunu, kaçının sendikayla ilişkisinin bulunmadığı, çalışılanbölümün özelleştirilip özelleştirilmediği, fesih tarihine yakın bir tarihte toplu işsözleşmesi yapılmak üzere sendikal bir faaliyetin olup olmadığı, toplu işsözleşmesi prosedürü başlatılmış ise hangi safhada bulunduğu açık ve kesin birşekilde tesbit edilmesi gerekir. Bu tesbitlerden sonra dosyanın tümüyle birdeğerlendirmeye tabi tutularak hasıl olacak sonuca göre, bir karar verilmesigerekirken, kötüniyet tazminatının kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 16.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17375, K. <strong>1997</strong>/21656.Üyelikten ayrılmama nedeniyle fesih-kötüniyet tazminatı (sendikaltazminat)2 Tanıkların anlatımlarına göre davacı işçinin ve diğer bazı işçilerinhizmet akitlerinin sendika üyeliğinden istenmesine rağmenayrılmamaları nedeni ile feshedildiği anlaşıldığı için kötüniyettazminatı hüküm altına alınmalıdır.Senk 31


DAVA : Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle davacı tarafın dinlettiği tanıkanlatımlarına göre, davacının ve diğer bir kısım işçilerin hizmet akitlerininsendikaya üye olmaları, daha doğrusu üyelikten istenmesine rağmenayrılmamaları nedeni ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kötüniyettazminatı hüküm altına alınmalıdır. Dosya içinde de bulunan karar örneklerindende anlaşılacağı üzere aynı olay nedeni ile Dairemize intikal eden diğer bir kısımişçilerin açtıkları davalarda aynı görüş benimsenerek yerel mahkemece verilenkararlar bozulmuştur.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 19.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/7650, K. <strong>1997</strong>/12353.Üyelikten ayrılmama nedeniyle fesih-sendikal tazminat3 Tanık ifadelerinden işveren tarafından işçilerin sendikadanayrılmaları için baskı yapıldığı ve sendikadan ayrılmayanların kısaaralıklarda hizmet akitlerinin feshedildiği anlaşıldığına göre, dosyaiçeriği dikkate alınarak sendikal tazminata hükmedilmesi gerekir.SenK 31DAVA : Davacı, kötüniyet ve ihbar tazminatı, jübile ikramiyesi ile yıllık ücretliizin parası ile sosyal hakların ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:190


191YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Davacı 12.7.1996 havale tarihli dilekçesinde kötüniyet tazminatı (haksız ihbartazminatı) isteğini atiye terkettiğini bildirmesine rağmen mahkemece kötüniyettazminatı isteminin hüküm altına alınması hatalıdır.3. Dinlenen davacı tanıkları işveren tarafından davacının sendikadan ayrılmasıiçin baskı yapıldığını ayrılmaması halinde iş akdinin fesh edileceğini bildirdiğini,sendikadan ayrılmayan işçilerin kısa aralıklarla işten çıkarıldığını davacının dadaha önce Toplu Đş Sözleşmesinden doğan haklarını dava yoluyla alması vesendika üyeliğinden ayrılmaması sebebiyle hizmet akdinin işveren tarafındanfeshedildiğini açık şekilde bildirmektedir. Tanıkların bu beyanları ve dosyaiçeriğine göre davacının Sendikalar Kanununun 31. Maddesine dayalı sendikaltazminat isteminin hüküm altına alınması gerektiği halde yazılı şekildereddedilmesi bozmayı gerektirir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerleBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,19.6.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 15.9.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12585, K. <strong>1997</strong>/15280.Sendikaya üye olduğu için akdinin feshedildiği iddiası-feshin kanun dışıgreve katılması eylemine dayanması-sendikal tazminat isteğinin reddiişilişkisinin devamı süresince hafta tatilinde çalıştığı iddiasının kabuledilemiyeceği4 1. Đşveren tarafından hizmet akdinin feshi, sendikal nedene değil,kanun dışı greve katılmasına dayandığından işçi sendikaltazminata hak kazanamaz.2. Đşçinin iş ilişkisinin devamı süresince tüm hafta tatillerindeçalıştığının kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez.SenK 31; TSGLK 45; ĐşK 35, 41, 43DAVA : Davacı kıdem ve sendikal tazminat, fazla çalışma ve yıllık ücretli izinparası ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı Kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığı sırada işveren tarafından üç işçinin iştençıkarılması nedeni ile 24.6.1994 günü diğer işçiler ile birlikte kanun dışı direnişyaptığı, bu fiilleri sebebi ile ceza kararnamesiyle tecziye edildiği ve sonradasözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadardavacı, sendikaya üye olması nedeni ile feshin gerçekleştirildiğini iddia etmiş vetanıklarda iddia doğrultusunda anlatımlarda bulunmuş ise de ceza mahkumiyetive olayların cereyan seyiri dikkate alındığında feshin sendikal nedene değil, yasadışı greve dayandığının kabulü gerekir. Böyle olunca davacı işçi sendikaltazminata hak kazanamaz.3. Davacının çalıştığı tüm süre boyunca hafta tatillerinde sürekli çalıştığınınkabulü hayatın olağan akışına uygun düşmez. Gerçekten tüm hizmet süresincehastalık, yakınlarının ölümü, izin gibi nedenlerle işe devam edilememesi kuvvetlemuhtemeldir. Bu bakımdan hüküm altına alınan hafta tatili ücretindenhakkaniyete uygun bir indirim yapılmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 7.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12691, K. <strong>1997</strong>/17222.Daha önce olduğu gibi mevsimlik işte çalışma önerisi-önerinin kabuledilmemesi sebebiyle fesih-sendikal sebebin kanıtlanamaması5 Yılın belirli aylarında faaliyet gösteren dinlenme tesisindemevsimlik işçi olarak çalıştıktan sonra yılın tamamındaçalıştırılmak üzere anlaşma yapılan işçi, işverenin tekrarmevsimlik statüde çalışma önerisini kabul etmediği için hizmetakdinin feshinin sendikal sebebe dayandığını kanıtlayamadığı içinkötüniyetle fesihten söz edilemez. Aksine işverenin işyerinin zararetmesi ve işin niteliğinin gereği statü değişikliğini önerdiğianlaşıldığından, kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulmasımümkün değildir.SenK 31192


DAVA : Davacı, kötüniyet tazminatının faiziyle birlikte ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmişise de HUMK'nun 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardanreddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı, sendika üyesi olması ve işverenin isteğine karşılık üyelikten çekilmemesinedeniyle iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek kötüniyet tazminatı talebindebulunmuş ve isteği mahkemece kabul edilmiş olup, karar davalı tarafça temyizedilmiştir.Davacı ve 34 arkadaşı işyerinde mevsimlik statüde çalışmakta iken, işverenin otarihte yönetimde bulunan yetkilileri tarafından 1.9.1995 tarihinden itibaren bireryıllık süreli hizmet sözleşmeleri ile çalıştırılmaya başlamışlar ve süre sonundayine işveren yetkililerinin kendilerine mevsimlik çalışma koşuluyla sözleşmeyapma teklifini geri çevirmeleri üzerine iş akidlerinin tazminatları ödenmeksuretiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.Đşveren savunmalarında, işyerinin Haziran-Ekim ayları arasında faaliyet gösterendinlenme tesisi olduğunu ve davacı ile arkadaşlarına sezon dışında ihtiyaçlarıbulunmadığını ve bu kişilere bu süre içinde ücret ve sosyal haklar ödenmeklezarara uğranıldığını ve sendikal nedenle iş akdinin feshedilmediğini ilerisürmektedirler.Gerçekten davacı ve arkadaşları mevsimlik işçi statüsünde çalıştıkları sıradahiçbir gerekçe gösterilmeden vakıf yönetim kurulunca, kendileriyle sürekli işsözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşmelerin süresinin 1.9.1996 tarihinde biteceğinigözönüne alan işveren, yayınladığı 29.8.1996 gün ve 17 sayılı memorandum ilemevsimlik statüde çalışmak isteyenlerin başvurmalarını istemiş ve bazı işçiler buteklifi kabul ederek işverenle düzenledikleri mevsimlik çalışma sözleşmesiyleçalışmalarına devam etmişler ve davacı ile diğer işçilerin teklifi kabul etmemeleriüzerine tazminatları ve diğer hakları ödenerek sözleşmeleri feshedilmiştir.Đşveren iddialarında, bu işçilerin sürekli çalışmalarına ihtiyaç bulunmadığını vezarar eden tesisin bu işçilere mevsim dışında da ödemeler yapmak suretiyle dahafazla zarara uğratıldığını belirterek tesisin mizan, bilanço, gelir-gider tablosunusunmuş ve zarar unsuru bu şekilde belgelenmiştir.193


Davacı ve arkadaşlarının tesisin özelliğini uygun olarak, 1992 yılından itibarenmevsimlik statüde çalışdıkları ve geçerli herhangi bir neden belirtilmeden23.8.1995 gün ve 58 sayılı vakıf yönetim kurulu kararı ile kendileriyle bir yıllıksözleşme yapıldığı görülmekdir. Davacı kendisinin mevsim dışında da tesis içingerekli eleman olduğunu idia edip, kanıtlıyamamıştır. Đşveren ise bu kişinin vearkadaşlarının mevsim dışı çalışmalarına ihtiyaç bulunmadığı mevsim dışında daödemeler yapmak suretiyle zararının arttığını ileri sürerek buna ilişkin belgelerinisunmuştur. Ayrıca davacı ve arkadaşlarının birer yıllık sözleşmelerin imzatarihine kadar mevsimlik statüde çalışmaları gözönüne alındığında işvereniddiaları inandırıcı görülmektedir. Yine işveren davacı ve arkadaşlarına eskidenolduğu gibi mevsimlik iş teklifinde bulunmuş olmakla ve bu teklifin samimiolmadığı ileri sürülmemekle işverenin temel düşüncesinin davacı ve arkadaşlarınımevsimlik statüde çalıştırmak olduğu tartışmasızdır.Davacı taraf sendika üyesi olmaları nedeniyle akdin fesh edildğini ilerisürmektedirler.Ancak bilirkişi raporundan görüleceği şekilde işyerinde çalışan işçilerinçoğunluğu sendika üyesidir.Davacı tarafça dinletilen tanıklar çıkarmanın sendikal nedenle olduğunu kesni birinandırıcı olarak belirtememişlerdir.Mahkeme kararında, işyerine çıkarmadan sonra 22 yeni işçi alındığı ve bununkötüniyetle feshin gerekçelerinden biri olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, aynıkararda belirtildği şekilde alınan bu işçiler mevsimlik statüde çalıştırılmak üzereişe alınmışlardır. Nitekim işverende davacı ve arkadaşlarını devam etmekte olanmevsimde çalıştırmak istemiş ve kabul edilmeyince ekim ayı sonuna kadardevam ettiği ileri sürülen mevsim için işçi alma durumunda kalmıştır.Ayrıca mahkeme kararında yeni işçi alımının ekonomik nedenle işçi çıkarmaunsurunu doğrulamadığı ileri sürülmesine karşılık, davacı ve arkadaşlarınınsürekli olarak çalışmaları ve bu kişilere yapılan ödemeler karşılaştırıldığında,mevsimlik olarak çalıştırılmak üzere işçi alımının işin özelliğine ve ekonomiknedenlere uygun olduğu açıktır.Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğindre, işverenin sendika üyesi olmasıve üyelikten ayrılmaması nedeniyle davacının iş akdini feshettğikanıtlanamadığından, işvereni kötüniyetli kabul ederek tazminatla sorumlu tutanmahkeme kararının bozulması gerekmiştir.194


SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerden dolayıBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,7.10.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi. 1. Hizmet akdi sona eren işçi adına sendika tarafından davaaçılabilmesinde üyelik ilişkisinin var olup olmadığına bakılması1 2. Đşyerinden ayrılan işçi adına sendikanın dava açılabilmesinde üyelikilişkisinin devam edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması23. Sendika tarafından üyesi olmaya işçi adına dava açılamayacağı3195Yarg. 9. HD, 16.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/9938, K. <strong>1997</strong>/11805.Sendikanın işçi adına dava açması-hizmet akdi sona eren işçinin üyelikdurumunun araştırılması1 Hizmet akdi sona eren işçi adına daha önce üyesi bulunduğusendika tarafından dava açılamayacağı iddiası karşı savunma ilebirlikte dosya içeriği değerlendirilip, işçinin üyelik ilişkisinindevam durumuna göre bir sonuca gidilmesi gerekir.SenK 32DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davalı idare, davacı işçinin hizmet sözleşmesinin sona erdiğini bu nedenledaha önce üyesi olduğu sendika tarafından yetki belgesine dayanarak davaaçılması olanağı bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece bu savunma üzerinde durulup taraflardan diyecekleri ve delillerisorularak tüm dosya içeriği değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre


ir karar verilmesi gerekirken bu konu üzerinde durulmaksızın hüküm kurulmuşolması hatalıdır. Şayet sendika üyeliği yasa kuralları uyarınca son bulmuş isedavanın reddine karar vermek gerekir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 23.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/10915, K. <strong>1997</strong>/12634.Sendikanın işçi adına dava açması-işyerinde ayrılan işçinin üyelikilişkisinin araştırılması2 Đşyerinden ayrılan işçi adına sendika tarafından davaaçılamayacağı iddiasıda, öncelikle söz edilen işçinin üyelikilişkisinin devam edip etmediği açıklığa kavuşturulmalı ve eldeedilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.SenK 32DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDosya içeriğine göre davacı işçinin işyerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Davalıişveren savunmasında bu olgu üzerinde durarak sendikanın işçi adına davaaçamayacağını savunmuştur. Davacının işten ayrıldıktan sonra aynı işkolunda birbaşka işyerinde çalışıp çalışmadığı sendika üyelik aidatının kesilip kesilmediğibelirlenerek sendika üyeliğinin devam edip etmediği açıklığa kavuşturularaksonucuna göre bir karar verilmelidir. Bunun içinde davacıdan delilleri sorulupinceleme ve değerlendirme yapılmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8854, K. <strong>1997</strong>/12023.Sendikanın üyesi olmayan işçi adına dava açamaması3 Sendika, üyesi olmayan işçi adına dava açamaz. Bu açıdan işçininişten ayrıldığı iddiası üzerinde de durulması gerekir.SenK 32196


DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavalı idare savunmasında davacının sendika üyesi olmadığını sadece dayanışmaaidatı ödemek sureti ile toplu iş sözleşmesinden yararlandığını savunduğu haldeüyelik konusu üzerinde mahkemece durulup araştırma ve inceleme yapılmamıştır.Şayet davacı savunulduğu gibi sendika üyesi değilse sendika onun adına davaaçamaz. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.Öte yandan yine savunmada davacının işten ayrıldığı da ileri sürülmektedir. Bukonu üzerinde de durulmamıştır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi.197


TOPLU ĐŞ SÖZLEŞMESĐ,GREV VE LOKAVT KANUNUĐLE ĐLGĐLĐ KARARLAR


I - Hizmet akdinin muhtevasına ilişkin düzenlemeler123456781. Sözleşmede öngörülen rızası alınmadan işi değiştirilen işçinin zımnikabulü sonucu sözleşme ile belirlenen tazminatı talep edememesi2. Đşçiye yıllık izinde ek ücretlerinin de ödeneceğinin kararlaştırılması3. Sözleşmeye göre büro işçisine parka verilmemesi4. Sözleşmeye göre büro elemanına elbise yardımının hükmebağlanmamasıII- Hizmet akdinin sona ermesine ilişkin düzenlemeler1. Haklı sebeple feshin disiplin kurulundan geçirilmesi zorunluluğu2. Hizmet akdinin haksız feshinde kanundan ve sözleşmeden doğanhakları dışında tazminat öngörülmesi3. Sözleşme cetvelindeki sıraya göre disiplin cezalarının verilmesi4. Đşyeri sendika temsilcileri için güvence getirilmesiYarg. 9. HD, 10.7.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13904, K. <strong>1997</strong>/18043.Sözleşmeye göre iş değişikliğinde işçinin rızası ve cezai şart-işçininzımni muvafakati1 Đşveren tarafından sözleşmeye göre rızası alınmadan başka bir işenakledilen işçi, itirazda bulunmaksızın üç ay süre ile yeni işindeçalışmış olmakla iş değişikliğine zımnen muvafakat etmiş sayılacağıiçin daha sonra dava açarak toplu iş sözleşmesinde öngörülen cezaişart niteliğindeki tazminatı talep edemez.TSGLK 2; ĐşK 16/IIe, 18; BK 158.200


DAVA : Davacı, TĐS'nin 26. maddesinden doğan cezai şart alacağınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:201YARGITAY KARARIDavacı davalıya ait Fen Đşleri Müdürlüğünde hizmet aktiyle çalışırken 10.1.1995tarihinde temizlik işine nakledildiği ve 10.3.1995 tarihinde yeni işyerindeçalışmaya başladığı bu naklin rızası olmadan yapıldığını iddia ederek Toplu Đşsözleşmesinin 26. Maddesinde düzenlenen cezai şart niteliğindeki tazminatı talepetmiş, mahkemece istek kabul edilmişsede davacı bu nakle karşı dava tarihindenönce hemen itirazda bulunmamış ve nakledildiği görevde üç ay süre ileçalıştıktan sonra dava açma yolunu seçmiştir. Bu durumda davacının yenigörevine nakline zımni muvafakat gösterdiğinin kabulü gerekir. Zira kabul açıkolabileceği gibi zımni de olabilir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılışekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 17.6.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/8465, K. <strong>1997</strong>/12099.Sözleşmeyle işçiye yıllık izinde ek ücretlerin de ödeneceğininöngörülmesi-bu hususta sınırlamaların dikkate alınması2 Toplu iş sözleşmesinde izne çıkan işçiye asıl ücreti dışında sosyalyardım ve diğer ek ücretlerinin ödeneceği kabul edilip, bunlarınher yıl için kullanılan 30 iş günlük izinle sınırlı olacağı, iznin busüreyi aşması halinde işçiye ücret, ikramiye ve teşvik primi dışındabir ödeme yapılamayacağı belirtildiğine göre, her yıl için 30 işgününü aşan süreye sosyal yardımlar ile temsil ödeneğinin dahiledilmemesi gerekir..TSGLK 2; ĐşK 54.DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile izin ücreti fark alacaklarının ödetilmesinekarar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Đşyerinde uygulamakta olan 1.1.1994-31.12.1995 tarihli Toplu ĐşSözleşmesinin 54. maddesinin 1. fıkrasında "yıllık ücretli izne ayrılan işçilere herkullanışında süresi 1 yıllık (30 işgününü geçmeyen) her türlü ücretli izinlerdeücret ve sözleşmede belirlenen sosyal hakları aynen ödenir" denildikten sonra 2.fıkrasında "her izin kullanışında kullanılan izin süresinin 30 iş günü aşmasıhalinde işçiye ücret, ikramiye ve teşvik primi dışında başkaca ödeme yapılamaz"kuralına yer verilmiştir.Yıllık ücretli izin hesabı yapılırken 2. fıkra uyarınca hakkın tesbiti gerekirken bufıkra dikkate alınmaksızın sonuca gidilmesi hatalıdır. Buna göre her yıl için 30gün ve toplam olarak 90 gün dışındaki süreye sosyal yardımlar ile temsilödeneğinin dahil edilmemesi gerekir.SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde, ilgiliye iadesine, 17.6.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi Yarg. 9. HD, 17.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/17639, K. <strong>1997</strong>/21732.Sözleşmeye göre büro işçisine parka verilmemesi3 Toplu iş sözleşmesinin giyim yardımına ilişkin 54. maddesindedavacı işçinin de dahil olduğu büro işçilerine parka verilmeyeceğiaçıkça hükme bağlandığı için, bu konudaki isteği reddi gerekir.TSGLK 2DAVA : Davacı, TĐS gereğince giyim yardımlarının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.202


Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının işyerinde büro işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Toplu Đşsözleşmesinin giyim yardımını düzenleyen 54. maddesinde kışlık giyim eşyalistesinde belirtilen parkanın büro işçilerine verilmeyeceği açıkça belirtildiğihalde davacı 1994 yılı kış ayı için parka yardımı yapılmadığından bahisle buyoldaki isteğin kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16426, K. <strong>1997</strong>/19890.Sözleşmeye göre büro elemanının elbise yardımının hükmebağlanmaması-eksik inceleme4 Toplu iş sözleşmesinde büro elemanlarına bazı giyim eşyasıverilmeyeceği öngörüldüğü için, yargılama aşamasında büroelemanı olduğu ileri sürülen davacı işçinin hangi işte çalıştığınındelillere dayalı şekilde belirlenmeli ve elde edilecek sonuca görekarar verilmelidir.TSGLK 2DAVA : Davacı, giyim yardımı alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavalı belediye, yargılamanın çeşitli aşamalarında davacı işçinin büro elemanıolarak işyerinde çalıştığını savunmuştur. Mahkemece bu savunma üzerindegereği şekilde durulup inceleme ve araştırma yapılmış değildir. Şayet davacı büro203


elemanı olarak görev yapmış ise, elbise yardımına hak kazanamaz. gerçektenişyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinde büroişçilerine bir kısım giyim eşyasının verilmeyeceği açıkça öngörülmüştür. Budurum karşısında davalı belediyeden tarihleri de belirtmek suretiyle davacınınhangi işlerde çalıştırıldığı öncelikle sorulmalı bu konu ile ilgili yazışma örneklerive varsa diğer deliller de alınarak mukabil delillerde toplanarak birlikte birdeğerlendirmeye tabi tutulup hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Eksik inceleme ile isteğin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 7.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/13271, K. <strong>1997</strong>/18604.Fesih hakkının sözleşme ile sınırlanması-disiplin kurulu kararınınalınması gereği-haksız fesih-ihbar ve kıdem tazminatı-çalışılan dönemegöre ikramiye ödenmesi5 1. Fesih tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi uyarıncahaklı nedenle fesih işleminin disiplin kurulundan geçirilmesizorunlu bırakıldığına göre, bu prosedür uyulmadangerçekleştirilen fesih haksız fesih sayılır ve işçiye ihbar ve kıdemtazminatının ödenmesi gerekir.2. Davacı işçiye ilave tediye ve ikramiyeleri Ekim 1994 tarihiitibariyle ödenmiştir; işçi fesih tarihi olan 29.12.1994 tarihinekadar çalıştığına göre bu döneme ilişkin olarak sözü edilenödemeler orantılı şekilde belirlenip verilmelidir.TSGLK 2; ĐşK 13, 14, 17DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, vergi iadesi, ücret ve ikramiye ilesosyal yardım alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Hizmet sözleşmesinin fesih tarihinde yürürlükte bulunan Toplu Đşsözleşmesine göre haklı nedenle fesih işleminin disiplin kurulundan geçirilmesi204


gerekir. Bu prosedüre uyulmadan gerçekleştirilen fesih haksız nitelik kazanır.Somut olayda disiplin kurulundan karar alınmaksızın feshe gidilmiş olduğuanlaşıldığından haklı fesihten söz edilemez. Böyle olunca ihbar ve kıdemtazminatları hüküm altına alınmalıdır.2. Đlave tediye ve ikramiye alacaklarının Ekim 1994 itibariyle ödendiği dosyaiçeriğinden anlaşılmakta ise de; davacı işçi 29.12.1994 fesih tarihine kadarişyerinde çalıştığı için ödemelerin yapıldığı sonraki dönem için kıstelyevmiyeolarak bu alacaklar belirlenip hüküm altına alınmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerdenBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,5.11.<strong>1997</strong> gününde oybirliğiyle karar verildi.205 Yarg. 9. HD, 20.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16791, K. <strong>1997</strong>/17844Sözleşmede hizmet akdinin haksız feshinde öngörülen tazminat-bukuralın cezai şart niteliğinde kabulü ve tenkisi6 Toplu Đş sözleşmesinde yer alan ve hizmet akdinin haksız feshindeişçiye yasalar ve sözleşmeden doğan hakları dışında 24 aylık ücretive ihbar önelinin beş katı tutarında tazminat ödeneceği hakkındakikural cezai şart niteliğinde olup, BK m. 161/son uyarıncadeğerlendirilmeye tabi tutularak tenkis yoluna gidilmesi gerekir.TSGLK 2; ĐşK 13; BK 158, 161DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve 24 aylık tazminat ile TĐS.den doğan tazminatınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacının iş sözleşmesi davalı işveren Belediyece haksız olarak bozulduğusürülerek yürürlükte bulunan TĐS'nin 83/b maddesi uyarınca yasalardan veTĐS'den doğan yasal haklar dışında 24 aylık maaşı ve ihbar önelinin beş katıtutarında tazminat istemiştir.


Mahkemece bu madde hükmü uyarınca dava aynen kabul edilmiştir.Dosyayı temyizen inceleyen Dairemiz sözü edilen TĐS kuralını cezai şart olarakkabul etmiş olup bu madde uyarınca hüküm altına alınan alacakların B.K.nun161/son maddesi uyarınca değerlendirmeye tabi tutularak tenkis yolunagidilmemesi nedeniyle mahkemenin anılan hükmünü bozmuştur.Yerel mahkme Dairemizin bozma kararına uymuş ise de sadece cezai şartın ihbaröneli ile ilgili kısmından bir kat ihbar öneli ücretine karar vermiş, buna karşılık24 aylık ücret tutarındaki kısımdan herhangi bir indirim yapmamıştır. Böylecebozma ilamına tam anlamıyla uyulmamıştır. O halde 24 aylık maaş tutarındakicezai şarttan bir indirim yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 8.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16883, K. <strong>1997</strong>/20498.Sözleşme cetvelindeki sıraya göre disiplin cezası verilmesi-eylem içinönce yevmiye kesme, tekrarında işten çıkarma cezası-haksız feishsonucu ihbar ve kıdem tazminatı-feshe bağlı olmayan işçilik haklarınınincelemeye alınması7 1. Sözleşmenin ceza cetvelinde amirine hakaret ya da saldırıdabulunan işçi için ilk ve ikinci eylemde yevmiye kesme cezasıöngörüldüğünden, böyle bir eylemde bulunan işçiye yevmiye cezasıverilmeden işten çıkarma cezası uygulanamaz. Sözleşmeye aykırıolarak uygulandığında iş ilişkisini sona erdiren haksız fesihniteliğini taşır, işçinin ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hükümaltına alınması gerekir.2. Tazminatlar dışında talep edilen ücret, ikramiye gibi işçilikhakları fesihe bağlı haklardan olmadıkları için, incelemeyealınarak delillere dayalı değerlendirme sonucuna göre kararverilmelidir.TSGLK 2; ĐşK 13, 14, 26, 54DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, vergi iadesi, maaş ve maaş farkıalacağı, devlet ikramiye alacağı, TĐS'den kaynaklanan sözleşme alacağı ile izinyardımı ve ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi, içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:206


207YARGITAY KARARI1. Đşyerinde uygulanmakta olan TĐS'nin ceza cetveli 84/23. maddesinde birişçinin amirine hakaret ya da saldırıda bulunması halinde birinci eylemi için 2günlük yevmiye, ikinci eylem için de 3 günlük yevmiye kesim cezasıöngörülmüştür. Dosya içeriğinden davacının amirine küfrederek anahtarlavurduğu anlaşılmakta ise de TĐS ceza cetveline göre bu eylem için az önceaçıklandığı gibi yevmiye kesme cezası verilmesi gerekirdi. Fesih hali ancaküçüncü kez eylemin vukuu bulması halinde sözkonusu olur. Bu durumda olayancereyan şekline göre feshin haksız olduğu sonucuna varılarak ihbar ve kıdemtazminatı istekleri hüküm altına alınmalıdır. Kötüniyet tazminatı ile ilgili redkararı ise dosya içeriğine uygundur.2. Davacı işçi birinci bentde açıklanan tazminatlar dışında kimi işçilik haklarınıda istemiştir ki mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve araştırmayapılmadan reddedilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirki ücret, ikramiye gibi butür işçilik hakları feshe bağlı haklardan değildir. Onun için fesih ister haklı, isterhaksız olsun bu alacaklar yönünden davacının herhangi bir hakkı olup olmadığıaraştırılarak tarafların gösterdiği delillerde toplanmak ve değerlendirmeye tabitutulmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Yarg. 9. HD, 18.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/15332, K. <strong>1997</strong>/19148.Đşyeri sendika temsilcisi için sözleşme ile getirilen güvence8 Đşyeri sendika temsilcisi ve disiplin kurulu üyesi olan işçinin hizmetakdinin ĐşK 17/II'de sayılan haklı sebeplere dayanmadığı sonucuvarıldığında ihbar ve kıdem tazminatı istekleri yanında toplu işsözleşmesinin 10/c maddesinde öngörülen tazminata da hükümkurulması gerekirken, bu isteğin reddine karar verilmesi hatalıolup bozmayı gerektirir.TSGLK 2; SenK 30, ĐşK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve sendikal tazminatın ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Đsteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarıncatemyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalantemyiz itirazları yerinde değildir.2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının üyesi olduğu sendikanın işyeritemsilcisi ve disiplin kurulu üyesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının işsözleşmesi devam ederken davalı işveren tarafından davacının iş akdi 8.2.1996tarihinde feshedilmiştir. Davalı işveren iş sözleşmesinin haklı nedenlerlefeshedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Yapılan yargılamasırasında deliller toplandıktan sonra davacının iş akdinin haklı nedenlefeshedilmediği sonucuna varılarak ihbar ve kıdem tazminatı istemleri kabuledilmiştir. Davacı bu davada ayrıca TĐS'nin 10/a-c maddeleri uyarınca temsilciliktazminatı istemiş ise de bu istek reddedilmiştir. Anılan TĐS'nin 10/a fıkrasında"sendikanın bütün kademelerinde görevli yönetici ve temsilcileri sözleşmesüresince (1475 sayılı yasanın 17/II maddelerinde sayılan haller hariç) iştençıkarılamaz, arzusu dışında işi değiştirilemez. Sözleşmeye bağlı çalışmalarıyüzünden cezalandırılamaz."Yukarıda açıklandığı gibi davacının iş akdinin feshinin 1475 sayılı Đş Kanununun17/II maddesinde sayılan nedenle gerçekleşmediğinden TĐS'nin 10/c maddesindeöngörün tazminata hüküm kurulması gerekirken bu isteğin reddine kararverilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmişir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 121. Uygulanan sözleşmeden kural olarak taraf işçi sendikası üyelerininyararlanması2. Üye olmayan işçilerin dayanışma aidatı ödeyerek sözleşmedenyararlanmasıBak. k 13. Đmza tarihinden önce sendikaya üye olan işçinin üye olduğu tarihtenitibaren sözleşmeden yararlanması ve yürürlük başlangıcı tarihinegiden fazla ödemenin iadesi208


34. Đmza tarihi ile yürürlük tarihi arasında hizmet akdi feshedilen işçininsözleşmede yer almadıkça bu sözleşmeden yararlanamaması5. Alt işverenin işçisinin asıl işverenin işçileri için yapılan toplu işsözleşmesinden yararlanma imkanıBak. ĐşK 1/k 9, 10209Yarg. 9. HD, 30.10.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14257, K. <strong>1997</strong>/18230.Sözleşmeden yararlanma için sendika üyeliği-dayanışma aidatıödeyerek yararlanmada talep tarihi1 Đşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kural olarak taraf işçisendikasına üye olan işçiler yararlanırlar. Davacı işçinin tarafsendikaya üye olup olmadığı anlaşılamadığından öncelikle buhususun araştırılması, üye olmadığının belirlenmesi halindedayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma şartlarının yerinegetirilip getirilmediği belirlenerek bir sonuca gidilmelidir.TSGLK 9; SenK 22DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatlarının ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Davacı işçinin işyerinde uygulanmakta olan Toplu Đş Sözleşmesinin tarafısendikanın üyesi olup olmadığı anlaşılmamaktadır. 2822 sayılı Toplu ĐşSözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 9. maddesine göre kural olarak ancaküye işçiler Toplu Đş Sözleeşmesinden yararlanabilirler. Üye olmayanlarınyararlanabilmeleri dayanışma aidatı ödemeleri koşuluna bağlıdır. Dayanışmaaidatı ödemek suretiyle yararlanma da talep tarihinden geçerlidir. Davacınınöncelikle üyelik durumu açıklığa kavuşturulmalı; üye olmaması halinde ise,


dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma koşulunu yerine getiripgetirmediği belirlenmelidir. Bu hususlar araştırılmaksızın davacının Toplu ĐşSözleşmesinden faydalandırılması hatalıdır.Eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINApeşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.<strong>1997</strong> günündeoyçokluğuyla karar verildi. Yarg. 9. HD, 5.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/14819, K. <strong>1997</strong>/18625.Üyelik tarihinden sözleşmeden yararlanma-fazla ödemelerin gerialınması2 Davacı işveren ve davalı işçi arasında daha önce açılan dava sonucuTSGLK m. 9 uyarınca imza tarihinden önce sendikaya üye olanişçinin toplu iş sözleşmesinden üye olduğu tarihten itibarenyararlanabileceği yürürlük başlangıç tarihinden itibarenyararlanma olanağı bulunmadığı hakkında karar verilmişolduğuna göre, bu karar taraflar arasında kesin hüküm oluştururve görülmekte olan davada dikkate alınması gerekir. Bununsonucu işverence işçiye sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih dikkatealınarak yapılan fazla ödemenin geri alınması hakkında kararverilmelidir.TSGLK 9DAVA : Davacı, fazla ödenen ücret farkının iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı işveren davalı işçi ile birlikte diğer bir kısım işçilere Toplu ĐşSözleşmesinin imzalanmasından önce ve yürürlük başlangıç tarihinden sonrasendikaya üye oldukları halde sanki yürürlük başlangıcından itibaren üyeliklerivarmış gibi Toplu Đş Sözleşmesinden yararlandırıldıklarını ileri sürerek kendisineyapılan fazla ödemenin geri alınması istemiyle dava açılmış mahkemece davacıişçinin üye olduğu tarihten değil sözleşmenin başlangıç tarihinden itibarenyararlandırılması gerekeceği düşüncesiyle istemin reddine karar vermiştir.210


Bu konuda belirtmek gerekir ki, bu davadan önce davacı işçi davalı işverene karşıaçmış olduğu davada yürürlük başlangıç tarihinden sonra sendikaya üye olanişçilerin yürürlük tarihinden itibaren TĐS'den yararlandırılması gerekeceğindenişverence yapılan ödemelerin geri alınmasının mümkün olamayacağı belirtilerekmuarazanın önlenmesi isteminde bulunulmuştur. O davada yapılan yargılamasonunda 2822 sayılı TSGLK'nun 9. maddesi uyarınca imza tarihinden önce üyeolan bir işçinin üye olduğu tarihten itibaren yararlanması gerektiğininöngörüldüğü bu nedenle yürürlük başlangıç tarihinden itibaren toplu işsözleşmesinden yararlanma olanağı bulunmadığı gerekçesine dayanarak davanınreddine karar verilmiştir. Bu karar eldeki dava açısından taraflar arasında kesinhüküm oluşturur. Gerçekten ortada aynı taraflar arasında aynı konuda ve aynısebebe dayanan bir davanın bulunduğu tartışmasızdır. Önceki davada davacıişçinin hakkının bulunmadığı kesinleşmiş bir yargı kararı ile tesbit edildiğinegöre bu davada kesin hükmün dikkate alınması gerekir. Böyle olunca davalınınfazla yapılan ödemenin geri alınması istemiyle açtığı bu davada işverenin fazlaödeme yaptığının kabulü zorunluluğu vardır. Olayda zamanaşımı süresinin degeçmediği gözönünde tutulduğunda dosya içeriğine göre davanın kabulü ile belliolan fazla ödemelerin geri alınmasına karar verilmesi gerekirken, usulükazanılmış hak ilkesi dikkate alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi hatalıbulunmuştur.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 211Yarg. 9. HD, 3.7.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/11683, K. <strong>1997</strong>/13746.Đmza tarihinden önce hizmet akdi feshedilen işçi-sözleşmedenyararlanmaya ilişkin hükmün bulunmaması3 Đmza tarihinden önce hizmet akdi işveren tarafından feshedilensendika üyesi işçi, sözleşmede yer almadıkça imza tarihindenönceki bir tarihte yürürlüğe konulan sözleşmeden yararlanamaz.Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan sözleşmede anılan işçilerinsözleşmeden yararlanabileceklerini öngören bir hükümbulunmadığına göre ücret farkı ile ilgili istemin reddedilmesigerekir.TSGLK 9, 58DAVA : Davacı, kıdem ve sendikal tazminat ile izin ücreti, ikramiye ve ücretfarkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarıyerinde değildir.2. Davacı 15.7.1994 tarihinde yürürlüğe giren TĐS ile öngörülen ücretzamlarından yararlanması gerektiğinden sözederek ücret farkı istemindebulunmuş ise de 18.10.1994 tarihinde sözleşmesi feshedilen davacının 13.1.1995tarihinde Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan 15.7.1994-14.6.1995 yürürlüksüreli TĐS'den faydalanma olanağı yoktur. Gerçekten sözleşmenin imzasıtarihinden önce işine son verilen işçilerin yürürlük başlangıç tarihinde çalışmışolsa dahi imzalanan TĐS'den yararlanacağına dair ayrık bir kurala yer verilmişdeğildir. TĐS'nin 21. maddesinde ek bilirkişi raporunda belirtildiği gibi böyle biryararlanma öngörülmemiştir. Belirtilen bu husus ilk raporda da açıklanmışbulunmaktadır. Bu maddi hukuki olgular karşısında ücret farkı ile ilgili isteminreddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.7.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Đşkolu istatistiğine itirazda diğer sendikaların hasım gösterilmesiYarg. 9. HD, 9.7.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/12370, K. <strong>1997</strong>/14.286Đşkolu istatistiğine itirazda aynı işkolunda faaliyet gösterilen diğersendikaların hasım gösterilmesiĐşkolu istatistiğine itiraz davasında yalnız Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı hasım gösterilemez. Verilecek karar aynıişkolunda faaliyet gösteren işçi sendikalarını da ilgilendirdiğindenonların da hasım gösterilmesi gerekir.TSGLK 12212


DAVA : Sosyal-Đş Sendikası adına Avukat ... ile Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı adına Avukat ... aralarındaki dava hakkında Ankara 1. ĐşMahkemesinden verilen 17.06.<strong>1997</strong> günlü ve 335-1587 sayılı hüküm davalıavukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.YARGITAY KARARIDava işkolu istatistiğine itiraz davası olup davalı olarak yalnız Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı hasım gösterilmiştir. Dava kabul edilmiştir. Yargılamasonunda verilen karar aynı işkolunda faaliyet gösteren diğer işçi sendikalarını dailgilendirdiğinden davada bunların hasım gösterilmesi gerekir. Mahkemeceyalnız davalı Bakanlık aleyhine davanın yürütülüp sonuçlandırılması hatalıdır.Yapılacak iş aynı işkolunda faaliyet gösteren diğer sendikaları davaya dahiletmek için mehil vermek bu usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonucuna görebir karar vermektir.Öte yandan, Ocak <strong>1997</strong> işkolu istatistiğinden önceki Bakanlık istatistiklerineyapılan itirazların araştırılıp, kesinleşen istatistiklerin baz alınması gerekirken bukonuda bir araştırma yapılmaması da bozma nedenidir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.7.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. 1. Đşyerinde çalışan diğer işçilerle birlikte topluca işi bırakma eyleminekatılma sebebiyle hizmet akdinin feshedilmesi2. Đşyerinde çalışan üç işçinin işten çıkarılmasına karşılık diğer işçilerlebirlikte kanun dışı direnişe katılma sebebiyle hizmet akdininfeshedilmesiBak. SenK 31/k4Yarg. 9. HD, 19.12.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/16904, K. <strong>1997</strong>/21880.Kanun dışı topluca işi bırakma eylemine katılma-hizmet akdinin derhalfeshi-ihbar, kıdem ve sendikal tazminat213


Đşyerinde diğer işçilerle birlikte iş saatlerinde izinsiz yapılantoplantıya katılan ve işbaşı yapmadığı gibi işyerini terkedip ertesigünü işbaşı yapmamak suretiyle topluca işi bırakmak eyleminekatıldığı sabit olan işçinin hizmet akdinin derhal feshinde kanunabir aykırılık bulunmadığı için ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vesendikal tazminat taleplerinin kabulü yolunda bir karar verilemezTSGLK 45; SenK 31; ĐşK 13, 14DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve sendikal tazminatın ödetilmesine kararverilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı 29.8.1994 tarihinde işyerinde yapılan eyleme iştirak etmediği halde,katıldığı kabul edilerek iş akdinin feshedildiğini belirterek ihbar, kıdem vesendikal tazminat taleplerinde bulunmuş ve istekleri mahkemece kabul edilmişolup, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.Davalı taraf ise savunmalarında, davacının da yasadışı eyleme diğer işçileryanında katıldığını ifade etmişlerdir.Taraflar delil olarak tanık beyanlarına dayanmışlar ve taraf tanıkları iddia vesavunmaları doğrulayacak şekilde beyanda bulunmuşlardır.Davacının topluca işi bırakma eylemine iştirak edip etmediği yönündeki tanıkifadeleri birbirleriyle çelişmektedir.Davacı 29.8.1994 tarihinde başlayan sendika toplantısına katıldığını ve dahasonra işyerini terkettiğini ileri sürmektedir.Đşveren, mahkeme kanalıyla yapılan tesbite delil olarak dayanmakta ve işyerindeçalışma yapılmadığının belirlendiğini ifade etmektedir. Bu tesbit işlemininmahkemece değerlendirmeye alınmadığı görülmektedir.Dosya içindeki Ankara 4. Đş Mahkemesi 1994/1057 sayılı dosyasınınincelenmesinde, işçilerin işyerinde işverenden izin almadan ve iş saatlerindeuzun süreli toplantı yaptıkları ve toplantıdan sonrada topluca işyerini terkettiklerianlaşılmaktadır. Davacı tanıkları da beyanlarında davacının işyerinden ayrıldığınıifade etmişlerdir.Bütün bu anlatımlardan anlaşılacağı şekilde, davacı diğer işçilerle birlikte işsaatlerindeki izinsiz toplantıya katılmış ve işbaşı yapmadığı gibi işyerini terkedipertesi günde işbaşı yapmamak suretiyle topluca işi bırakmak eylemine katıldığı


ĐşKsabit iken aksine düşüncelerle davacı isteklerine karar verilmesi usul ve yasahükümlerine aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINApeşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. Sözleşmeden doğan giyim karşılığı alacağının faizi ve başlangıcıYarg. 9. HD, 27.11.<strong>1997</strong>, E. <strong>1997</strong>/18411, K. <strong>1997</strong>/19884Sözleşmeden doğan giyim karşılığı alacağının faizi-faiz başlangıcıSözleşmeden doğan giyim eşyası karşılığı alacağı için davatarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanmasıgerekirken, faizin sendikanın davalı işverene konunun görüşülmesiiçin yazdığı yazının tarihinden başlatılması hatalıdır. Anılan yazıiçeriğine göre alacak konusunda davalının temerrüde düşürüldüğüsonucuna varılamaz.TSGLK 61, 2DAVA : Davacı, giyim yardımı alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosyaincelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARI1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiricisebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyizitirazları yerinde değildir.2. Hüküm altına alınan giyim eşyası karşılığı alacağı dava tarihinden itibaren enyüksek işletme kredisi faizi uygulaması gerekirken, sendikanın davalı belediyeyekonunun birlikte görüşülmesi amacıyla yazdığı yazının tarihi olan 18.5.1995denyürütülmesi hatalıdır. Gerçekten anılan yazı içeriğine göre alacak konusundadavalının temerrüde düşürüldüğü sonucuna varılamaz. O halde karar faizbaşlangıç tarihi yönünden bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.<strong>1997</strong> günündeoybirliğiyle karar verildi. CCXV

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!