13.07.2015 Views

haber - Yeni Vatan Gazetesi Online

haber - Yeni Vatan Gazetesi Online

haber - Yeni Vatan Gazetesi Online

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER Kılıçdaroğlu, şunları anlattı:“Üç ayrı yerde de zamanzaman arkadaşlarımız karşıgörüşlerini ifade ettiler. Dolayısıylabu tepkileri demokrasilerde insanlarıntepkilerini gösterebildiklerisıradan bir olay olarak algılıyorum.Benim orada en çok mutluolduğum konu, bütün bu tepkileriyurttaşların Almanya´da veAvusturya’da alkışlarla protestoetmeleriydi. Protesto edenler salondanayrıldıktan sonra, yaklaşık1000 kişi ile Viyana’da güzelbir toplantı yaptık.’’Vİyana’dakİ tepkİler demokrasİlerde olurCHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu Viyana’da katıldığı “ Siyasette Dönüşüµ“ adlı panelde çıkan olaylar sonrası yaklaşık25 kişilik bir grubun, toplantının yapıldığı Mozaik Derneği salonununda Protesto eylemi yaparak, sloganlar atmasını ve çıkanolayları değerlendirdi. Kılıçdaroğlu`nun “Duygularımızı aklımızın önüne geçirmeyelim” sözlerine vatandaşların alkılaşlar vebüyük sevgi gösterisi ile karşılık verdikleri görüldü.


HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER BÜYÜKELÇİLİKTE KAHVALTILAR BAŞLIYORİçİşlerİ Bakanı Fekter’den İnanılmaz sert çıkış:“Avusturya’dakİ kökten dİncİTÜRKLERİ ortadan kaldırmalıyız”Tü r k i y e C u m h u r i y e t iBüyükelçisi olarak geçtiğimizgünlerde koltuğuna oturanBüyükelçi Ecvet Tezcan, yenibir çalışmanın sinyallerini verdi.Büyükelçi Tezcan, herkese eşitmesafede olduğunu belirterek„Önünüzdeki günlerde Türkler‘eyönelik kahvaltı ve yemekler vereceğim“dedi. Türkler arasında diyalogiçin her tür yolu deneyeceğinisöyleyen Büyükelçi Tezcan‘ıAvusturya‘daki Türk sivil toplumkuruluşları destekliyor.Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniBüyükelçisi Ecvet Tezcan,geçtiğimiz günlerde AvusturyaCumhurbaşkanı Heinz Fischer’egüven mektubu vererek makamınaoturdu. Avusturya’daki basın temsilcilerinibir kahvaltı ağırlayanBüyükelçi Tezcan sıcak mesajlarverdi. Büyükelçilik bünyesinde yeniçalışmalar yapacağını söyleyenTezcan, „Daha önce Büyükelçilikgörevlerinde bulundum. Türk toplumununAvusturya‘da başarılı olmasıiçin çalışacağız. Türkiye‘dengelmiş ve çeşitli sorunları olan vatandaşlarımızakapılarımız sonunakadar açık. Avusturya‘daki bütündiplomatlarımız aynı görüşesahip. Avusturya‘da yeni ve başarılıbir dönem başlatacağız. Bizimhiç bir kişi ve kurumla her hangibir sorunumuz yok. Ve sorunumuzolamaz da... Benim özellikle camiicematleriyle hiç sorunum olmaz.Onlar vatanlarına ve milletlerinebağlı insanlardır“ diye konuştu.KARDEŞLİK MESAJI VERDİBüyükelçilik binasında düzenlenenkahvaltıya yerel medya temsilcilerikatıldı. Kahvaltıda gazetecilerigüler yüzle karşılayanTezcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:„Herkezle dialoga hazırım.Elbette, Türkiye ile bayrakve toprak sorunu olanları ile hariç.Bundan sonra her ay özellikleburda yetişmiş Türk gençlerini,çeşitli temsilciler ile Elçiliğimizekahvaltı ve yemeklere davet ederekAvusturya’da uyumun ve heralanda başarılı olmanın öneminikonuşmak istiyorum. Tüm çalışmalarımdadeğerli eşimde olacak.Biz cumartesi, pazar nedirbilmeyiz. Geçmişte bunun uygulamasınıAlmanya‘da yapmıştık.Hatta cumartesi sabahları meslektaşımolan İtalyan Büyükelçibana takılırdı. Bilindiği gibi bengeçtiğimiz dönem Azarbaycan‘dagörev yaptım. Dünyada hiçbirmillet Azeriler kadar Türkiye’yive Türkleri sevmez...BüyükelçiEcvet Tezcanİçişleri Bakanı Maria Fekter(ÖVP) radikal İslamcılar içinsert konuştu. ‘Rundschau amSonntag’ programında konuşmasınayer verilen Fekter “Şu anAvusturya’da gitgide güçlenmekteolan kökten dincileri, İrtica kontrolaltında tutmamız ve Avusturya’daortadan kaldırmamız için, ‘ılımlıkesim’e destek vermeliyiz” dedi.Raiffeisenlandesbank’ın YukarıAvusturya şubesindeki güvenliködülleri töreninde bu konuşmayıyapan Fekter, ülkedeki suç eğilimindende göçmenleri sorumlututarak şunları ifade etti. Özelliklegençlerin, kendilerini çıraklık eğitimyeri (Lehrstelle) arıyor gibi gösterip,bu sayede aile yardımı aldıklarınıifade eden bakan, “Tabii kiverdiğimiz vergilerin, suç işlemektenbaşka birşey yapmayan gençlerinceplerine aile yardımı olarakgirmesini istemiyoruz” şeklindekonuştu. Geçtiğimiz hafta İç İşleriBakanlığının İFG toplumsal araştırmaenstitüsüne verdiği yapılanyeni bir araştırma, Avusturya’dakiTürk göçmenlerinin yarısından çoğununhukuk sisteminde şeriat kurallarınıngeçerli olmasını istediğiniortaya çıkarttı. Maria Fekter, “artıkbu durumun adını koymak ve bunakarşı bir şeyler yapmak” istediğinibelirtti. İçişleri Bakanlığı’nın isteğiüzerine Gfk Toplumsal araştırmaenstitüsü tarafından yapılan araştırmaAvusturya Türk toplumunuaçısından son derece üzücü sonçlarverdi. Araitırmada, özellikle Türkkesimde gençlerin ve aşırı dincilerinAvusturya toplumuna diğer kişilereoranla daha az entegre olduklarınıgösterdiği ifadesi dikkat çekti.Fekter, bu durumu “çok büyük birsorun” olarak adlandırdı.Kırmızılardan Darabos genelbir tasarı istiyorSosyaldemokratların entegrasyondansorumlu bakanı, Fekter’dengelen bu sözlere karşı durdu ve herkesim için özel, ayrı çözüm önerleri yerine, genel bir tasarıdan yanaolduğunu belirtti. Darabos:“Çıraklık eğitim yeri arayan gençlerimizicezalandıramayız.” şeklindekonuştu.“Adını koyalım ve karşı çıkalım”Fekter, özellikle son yıllarda kimsefarketmeden yükselişe geçmiş,kökten dinci eğilimle savaşmakistediğini belirtti. Türk göçmenlerininyarısından fazlasının İslamŞeriatına göre yaşamak istediğiniifade eden ispatı zor araştırmaiçinse İç İşleri bakanı Fekter , “Bizbu sorunun adını koyduk ve bu durumakarşı duracağız. Avusturya’dayaşayan her kişi, buranın hukukdüzenini ve değerlerini kabul etmekzorundadır ve şeriat buradakihukuk düzeni değildir” dedi.“Kökten dincilere karşı ‘ılımlıkesim’i güçlendirelim”Bu karşı çıkma sürecine köktendincileri istemeyen din birliklerinide katmayı amaçlayan Fekter,“Göçmenlerin dini inancı tabii kidokunulmazdır, ancak bu inançlardanpolitik bir sistem oluşturulması,kabul edilemez. Biz debu durumda ‘ılımlı kesim’i köktendincilere karşı desteklemeliyiz.”diyerek görüşlerini belirtti.“Kadın eşitliğini savunmalıyız.”Gfk’nin yaptığı araştırma, göçmenlerinbüyük ölçüde entegreolabildiklerini gösterdi, ancaközellikle ‘din politikası odaklıMüslümanların’ Avusturya toplumyaşantısının belirli öğelerinibenimseyemedikleri de ortaya çıktı– örneğin aile, birliktelik, cinsiyetlerarasındaki rol dağılımı vekadın ve erkeğin eşit haklara sahipolması konularında gibi. “Kızlarınve kadınların uğradığı haksızlıklarlaplanlı olarak savaşmalıyız.”diyen Fekter, ayrıca “80’li ve 90’lıyılları düşünürsek, kadınların eşithaklarla ilgili ne büyük adımlar atmışolduklarını görüyoruz. Bu durumdabu haksızlıklarla savaşmayaAdem ile Havva’dan başlayarakgeri adım atmak zorunda olmakkorkutucu.” diye ekledi.Öğrenciler ve çıraklar içinaile yardımıFekter, bu konuda bir ‘nitelikmecburiyeti’nden bahsediyor:“İlerde 18 yaşına gelene kadarödenen aile yardımına, ancakbir okula gidenler veya çıraklıkedenler ulaşabilmeli.” Fekter’egöre, bu tip bir ‘nitelik mecburiyeti’anne-babalar için de sevindirici.Çünkü Gfk’nın araştırması,anne-babaların en büyük isteğinin,çocuklarının iyi Almanca konuşabilmelerive okul/meslek hayatındanitelikli bir yere gelmeleriolduğunu gösteriyor.Ana okulu mecburiyeti ilk adımdıBir yıl ücretsiz ana okuluna gitmemecburiyeti, Fekter için çokönemli bir gelişme, ancak yalnızçocuklarla değil, yetişkinlerlede ilgilenmeli. ÖVP’li bakanagöre, mecburi kılınan AlmancaViyana-İçişleri BakanıFekter, Avusturya’daradikal köktenci İrticacıMüslümanlar ve içlerindeTürkler olan kökten dincilerhakkında sert konuşurken‘ılımlı kesim’in güçlendirilmesigerektiğini söyledi.Fekter konuşmasında‘’Ayrıca Avusturya’daişlenen suçların büyük birkısmından yabancılarınsorumluludur’ dedi.kursları yeterli bir önlem değil:“Entegrasyon için yalnızcaAlmanca bilmek değil, iyi bir eğitimalmış olmak ve Avusturya işpazarında uyum sağlayabilmekde çok önemli.” Özellikle ev kadınları,en alt eğitim seviyesindekiler,Avusturya’da 10 yıldan azbir süredir bulunan kişiler ve 30yaşın altındakilerin yarısındançoğu ‘din politikasına odaklı’. Dilaçısından kadınlar açık farkla geride.Müslüman kadınların yalnızca%5’i ana dili olarak veya çok iyidüzeyde Almanca biliyor, yarısındançoğu ise ya hiç konuşamıyorya da çok kötü konuşuyor.<strong>Vatan</strong>daşlık için bayrak töreniFekter’e göre, eğer bir göçmenvatandaşlık alma hakkına sahipolacak kadar uyum sağladıysa,vatandaşlığını bayraklı yemin töreniile, yani Avusturya bayrağınınüzerine yemin ederek almalı.Fekter bu seremoni ile, vatandaşlığıalan kişinin Avusturya kimliğinidaha kolay benimseyeceğiniiddia ediyor.


10 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106LauraRudasHeute <strong>Gazetesi</strong>’nde yayınlanaAvusturya’daki Başörtü iletartışmaları konusundatartışma yaratan çeken SPÖMerkez Bürosu’nun üstdüzey yetkili yöneticisi LauraRudas, “Ben baş örtüsününyasaklanması taraftarıdeğilim, ki bunu Heute’dede belirttim. Bu <strong>haber</strong>dedaha çok zorla baş örtüsütaktırmaya karşı gelmesöz konusuydu. Tam da birsosyal demokrat olarakgörevim, hangi din hakkındaolursa olsun bize aktarılanörf ve adetleri her zamansorgulamaktır” dedi.SPÖ’lü Rudas’IN Başörtüsü İFADESİNİ Avusturya basını ŞÖYlE verdİ:“Örf ve adetlerİ SosyalDemokrat olarak sorgularım”Rudas’ın Heute <strong>Gazetesi</strong>n’deyayınlanan <strong>haber</strong>ine istinadenaçıklaması şöyle:‘Ben baş örtüsünün yasaklanmasıtaraftarı değilim, ki bunu „Heute“de de belirttim.‘ Bu <strong>haber</strong>de dahaçok zorla baş örtüsü taktırmayakarşı gelme söz konusuydu.Tam da bir sosyal demokrat olarakgörevim, hangi din hakkındaolursa olsun bize aktarılan örf veadetleri her zaman sorgulamaktır.Ben her zaman ajitasyon, yabancıdüşmanlığı, ırkçılık ve dışlamayakarşı tavrımı koymuşumdurve bundan sonra da böyle yapmayadevam edeceğim. Tıpkı kadınerkekeşitliği, adil bir eğitim hakkıve özgürlükçü toplum hususlarındaolduğu gibi. Ben toplumdakigelişmeler ve geride kalmışlıklarüzerine, karşılıklı saygı ama aynızamanda eleştirel bir bakış açısıile konuşulabilmesi için, herkesineşit fırsatlara sahip olması ve eğitimile toplumun kalkındırılmasıtaraftaryım.‘Heute Haberİnİntercümesiİsöyle :Laura RudasSPÖ Avusturya Merkez YöneticisiLaura Rudas „Heute“ ile yaptığıbir röportajında, „Baş örtüsüyasağı“ konusunda çok net açıklamalardabulundu: Böyle biryaptırıma karşı ancak sevinebileceğinisöyleyen Rudas– „ancakbu bizim ülkemizde hukukenmümkün değil“ dedi. Kendisiiçin baş örtüsü ayrıca „haksızmuamelenin bir sembolü“ olarakgörüyor.Rudas „ Amacımız baş örtüleriniçıkarmak olmalıdır. Çocuklarınsanki aydınlanma çağı hiç olmamışcasınabüyütülmelerine seyircikalamayız“ ifadelerini kullandıktansonra, ‚‘‘Zorla baş örtüsütaktırma hakkında „Haksız muameleninbir sembolüdür. BazıUlema’nın söylediğine göre de,Kuran‘ da bu konuda bir şey yazmamaktadır.İstanbul’da sokağaçıktığınızda da Avusturya’ya kıyaslaçok daha az baş örtüsü görürsünüz“dedi.Rudas ayrıca bir babanın kızınatanınmış bütün hakların (meselaeğitim gibi) şahsi bir seçim halinegetirilemeyeceğini iddia etti:kten sonra „ Burada toplumuntamamına bir sorumluluk düşüyor“dedi. Heute <strong>Gazetesi</strong>ninverdiği <strong>haber</strong>de Rudas’ın sözleridışında şu ifadeler kullanıldığıdikkat çekti: ‘‘Gençler arasında(hatta göçmenlik geçmişiolan gençler arasında da) başörtüsüne sert bir şekilde karşıçıkılıyor. Gençlik araştırmacısıHeinzlmaier’in tespitine göre„Genç insanlar için eşit muamelegibi değerlerimiz son dereceönemlidir“ .


18 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106“DERSİMLİ YETİM ÇOCUKLARI BULUN”Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün oldukçarenkli geçen Tunceli ziyaretinde 71 yıllıkdramı aydınlatacak bir gelişme de yaşandı.Gül‘e verilen bir mektupla, 1937-1938 Dersimolaylarında yetim kalıp da evlatlık verilen veyayurtlara yerleştirilen kişilerin listesinin bulunmasıkonusunda yardım istendi. Bu talebi,Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu, Gül‘ebir mektupla iletti. Federasyon Başkanı YaşarKaya imzalı mektupta, Dersim olayları sırasındakimsesiz kalan ve başkaları tarafından evlatedinen çocukların açıklanarak bunların hayattaolan yakınlarına kavuşturulmaları istendi.KIRGINIZ, KÜSKÜNÜZBugün bile tartışılan Dersim olaylarında çoğunluğunuçocuk ve kadınların oluşturduğu 40 ila70 bin kişinin öldüğü dile getirilen mektupta,‚Dersim insanı küskündür, kırgındır, buruktur.Halkımız 71 yıldır devletten özür bekliyor. Buözür, barış güllerinin açılmasına hizmet edecektir‘denildi. Kaya, tarihle yüzleşmenin devletlerive toplumları küçük düşürmeyeceğinide dile getirerek, ‚Aksine saygınlık kazandırır.Türkiye ancak kendi tarihi ile yüzleşerek medeniülkeler arasındaki yerini alabilir‘ denildi.TAM LİSTE AÇIKLANSINMektupta, Gül‘den, büyük olaylar sırasındaevlatlık verilenlerle ilgili şu talep dile getirildi:‚1938 tarihinde evlatlık verilen, çocuk esirgemeyurtlarına bırakılan ya da dönemin yetkililerincekendi üzerlerine kaydedilen Dersimli yetimçocukların tam listesi açıklanmalıdır. Batıillerine sürülen Dersimliler‘in tam listesi açıklanmalıdır.Aradan 71 yıl geçmesine rağmen,yüzlerce insanımız kendi akrabalarını aramaktadırlar.Hayatlarının son dönemini yaşayan bumağdurların acıları dindirilmelidir.‘GÜL: İLGİLENECEĞİMDersimli yetimlerin mektubunu Federasyon‘un2. Başkanı Mehmet Gülmez, CumhurbaşkanıGül‘ün STK temsilcileriyle yapılan özel görüşmedeelden verdi. Federasyon BaşkanıYaşar Kaya, ‚Arkadaşlarımız, SayınCumhurbaşkanımıza mektubu sunduktan sonraSayın Cumhurbaşkanı‘nın ‚ilgileneceğim‘dediğini bana bildirdiler‘ diye konuştu.BİZ 20 KİŞİ BULDUKMektubun sahibi Yaşar Kaya, AKŞAM‘a‚Dersimli yetimlerle‘ ilgili olarak ellerinde kesinsayı olmadığını ancak bu sayının ‚binlerle‘ifade edildiğini vurguladı. Kendilerinin bugünekadar 20 yetime ulaştığını belirten Kaya,şunları söyledi: ‚O gün sürgüne gönderilencanlı tanıklarla konuştuğumuzda tren garındakimsesiz çocukların aileler tarafından alıp götürüldüğünüsöylediler. Mesela bize anlatılanbir olay şu şekilde; Erzincan tren garında yetimkalan yüzlerce çocuğun arasına gelen aileler,adeta hayvan pazarında koyun seçer gibi ‚bunuben alıyorum‘ diyerek sorgusuz sualsiz çocuklarıalıp götürdüler. Bunu bize şahitler anlattı.Bu anlatımlar bizde kayıtlı‘ dedi. Kaya, kesinsayı belli olmamakla beraber binlerce çocuğunorada görev yapan subaylar, mülki amirler vediğer ailelerce götürüldüğünü bildiklerini dilegetirerek, ‚Götürüldükleri yerlerde de ya evlatlıkolarak üzerlerine kaydedilmiş ya da hizmetçiolarak kullanılmışlar‘ diye konuştu.YÜZLERCE TRAJİK OLAYAnkara-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘e Tunceli gezisinde,71 yıl önce Dersim olaylarının ardından yetimkalarak evlatlık verilen çocukların bulunması için birmektup iletildi. Şu anda yaşıyorlarsa 80‘li yaşlarınısüren ‚yitik yetimler‘ için Köşk‘ün harekete geçmesi,bu kişilerin akrabalarına kavuşturulması istendi. Gül,taleple ilgileneceğini söyledi.Yaşar Kaya, kendilerinin bugüne kadar Samsun,Aksaray, Adıyaman, Eskişehir, Malatya‘daDersimli yetimlere ulaştıklarını belirterek,‚Evlatlık alınanların büyük kısmı evlatlık olduklarınıbile bilmiyorlar‘ dedi. Kaya, dramatikolaylara tanık olduklarını da aktararak ‚Mesela,bir devlet memuru Dersim‘den götürdüğü bir kızıüzerine kaydediyor. Sonra kendi çocuğuylakızı evlendirmek istiyor. Ancak Medeni Kanunbuna izin vermeyince, kızı götürüp gerçek anne-babasıüzerine kaydedip ondan sonra oğluylaevlendiriyor. Tapu kayıtlarında bu kızın başkakardeşlerinin olduğu da anlaşılıyor. Böyle trajikyüzlerce olay var‘ dedi.NE OLUR KAVUŞAYIMBu yaz tatilini Tunceli‘de geçirdiğini ve Munzurçayı kenarında yaşlı bir kadınla sohbet ederkenkadının kendisine ‚38‘de bütün yakınlarımöldürüldü. İki ablam evlatlık verildi. BunlarınIsparta‘da olduklarını duydum. Ne olursunuzonları bana bulun. Son nefesimi vermeden önceonlarla sarılmak istiyorum‘ dediğini anlattı.SEYİD RIZA‘NIN MEZARIMEKTUPTA, Dersim olayları sırasında idam edilenDersimli önderlerden Seyid Rıza‘nın mezaryerinin açıklanması talebi de yer aldı. Mektubunbu bölümü şöyle: ‚15 Kasım 1937 tarihinde ElazığBuğday Meydanı‘nda idam edilen Dersim‘in önderlerindenSeyid Rıza ve arkadaşlarının mezaryerleri aradan 72 yıl geçmesine rağmen halaaçıklanmadı. Mezar yerleri açıklanmalı ve naaşlarınaile mezarlığına defnedilmesine izin verilmelidir.Bu insani bir görevdir.‘İSYANLARIN VİLAYETİ DERSİMOsmanlı döneminde de ayaklanmalarıyla ünlüDersim için 1935 yılında‚ 2884 sayılı TunceliVilayeti‘nin İdaresi Hakkında Kanun‘ çıkarıldı.Buna göre Tunceli iline bir askeri vali atanacak,dördüncü genel müfettiş sıfatını da alanvalinin geniş yönetsel, askeri ve yargısal yetkileriolacaktı. Vali, kanuna göre düzeni sağlamakve güvenlik açısından gerekli gördüğüdurumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri, ilsınırları içinde bir yerden bir başka yere göndermeyeve il sınırları içinde oturmalarını yasaklamayada yetkiliydi.


20 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106KONUK YAZAR/Ertürk MARALDERSİM KIRIMIyapılmış bir kırım, katliam, olarakgördü. Bu yüzden işte, her Alevi,kendi adını bildiği gibi bu ağıdı dabilmekte ve yüreğinde hissetmektedir.Bu katliamı terörle mücadeleiçin örnek gösterenleri AleviToplumu belleğine kaydedecektir.Barajı aşamadığı dönemi unutanbu siyasal harekete düşen; tümAlevilerin yüreğinde ağır bir yaraolan bu katliamı, haklı bir perspektiveoturtmaya çalışan bu grupsözcüsüne gereken yanıtı vermesidir.Alevilerin ilk genel seçimde bunagereken yanıtı vereceklerindende herkes emin olabilir.İnsanlık tarihi, insanlık adınayapılan büyük buluşların, gelişmelerin,yeniliklerin tarihiolduğu kadar, insanın insanayaptığı haksızlıkların, baskılarınve zulümlerin tarihi de olmuştur.Tarihte haksızlığa, zulme, baskıyamaruz kalanlar, kendilerini koruyacakmekanizmalara sahip olmayanlardanseçilmiştir. Zoru elindetutm ya tek yetkili güç olan devlet,bazen bütün bir toplumun devletiolarak hareket ederken, çoğu zamandabelirli bir grubun, siyasal,sosyal ve dini bakışın temsilcisi gibihareket etmiştir. Bu hareket biçiminintarihte sayısız örnekleri mevcuttur.1960 lı yıllarda büyük kentleregöçten nasibini alanlardan birisidebenim ailem. Çocuklarının okumalarıiçin Ankaraya göç eden birailenin çocuğuyum. Akrabalarımızbirbirlerine yakın yerlerde oturup,sürekli olarak birbirlerini ziyaretederlerdi. Konuğumuzunolmadığı ya da konuk olarak diğerakrabalarımıza gitmediğimizgünler parmakla sayılacak kadarazdı. Bir araya gelişlerde büyüklerimizmemleket yemeklerini birlikteyer ve yöremizin türkülerini,deyişlerini, ağıtlarını da bir aradasöylerlerdi. Türkülerinin çoğudağlar üzerineydi. Dağlara özlemibirlikte dile getirirlerdi. Bugüzel ortamda hüzünle söyledikleri,herkesi bütün dizelerini bildiği2 türkü de vardı. Birisi SarıGelin di. Bir diğeride Dersim dörtdağ içide, bir gülüm var bağ içindediye başlayan dersime ağıt türküsüydü.İki türküye de bütün ailefertleri katılır ve bir hüzün kaplardıyüzlerini. Dersimli değildik.Allahu Ekber Dağlarının eteklerindeolan Türkmen Vadisinde bulunanbir Türkmen Alevi köyüdürbizim köyümüz. Dersime 100 lercekilometre uzakta, Türkiye’nin kuzeydoğusundauçta bir yerdedir.Dersimde konuşulan ne Zazacayıne de Kırmançıyı anlarız. Oralarıhiç mi hiç görmedik, gitmedik.Oradan tek bir misafirimiz dahiolmazdı, yoktu. Tanımazdık hiçbirDersim’liyi. Sarı gelin bizimyöremizin ezgisiydi. Bu anlaşılırdı.Peki Dersim ağıdı neden bizibu kadar etkilerdi ki? Oysa dillerinibile anlamazdık Dersim’lilerin.Bizleri birleştiren kuşlarla <strong>haber</strong>leştirenbir bağ vardı ancak. AleviTürkmen, Alevi Dersimlinin acısınıkendi acısı yapmıştı. Bayar’ınAlevileri yok etmek istediğini anlatırdururdu rahmetli annem.Dersim ağıdında gözleri dolardı…Alevi toplumu Dersimde yapılanlarıDersim olayları olarak görmedi.Alevi toplumu Dersimde yapılanları,bir kırım olarak gördü. SadeceDersimlilere değil, bütün AlevilereDersim 1937-38 de yaşananlardakimlerin payının olduğu ayrıbir tartışma konusudur. Payıolanların belirlenmesi tarihçilerceyapılması gereken küçücükbir araştırma sonucundaortaya çıkartılabilir. Tartışma konusuolmayan husus ise şudur.Dersimden 550 km uzaktaki AleviTürkmenin de yüreğini dağlayan,onu ağıda dökenin, buradabir katliamın yapıldığı gerçeğidir.Burada yapılan ne terörle mücadelene de başka bir şey. Bu yapılanıntek bir adı var, oda kırımyani katliamdır. Yaşları sırf idamedebilmek için kanunlara aykırıolarak bir gecede büyütülen yada küçültülen Seyit Rıza ve OğluResik Hüseyin’in devirleri daimolsun. Hangi nedenle asıldığınıSeyit Rıza idamı öncesi tarihe geçenşu sözleriyle açıklamış:“Evladı Kerbelayıh. Bi hatayıh.Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir,. “ Buzulmü, cinayeti ve evladı kerbelayakatliam yapanlara lanet olsun.kırılan cam veVİTRİNLERİNİZİNTAMİRİ YAPILIR


22 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER 23Başbakan Erdoğan‘ın geçtiğimiz aylarda başlattığı Kürt Açılımı yeni boyut kazandı. İlkolarak Türkiye‘ye giriş yapan PKKlılar‘ın teslim olmalarıyla başlayan Kürk açılımı beraberindeyeni tartışmalar da getirdi. Okuyucularımızın yoğün isteği üzerine konuyu objektif vetarafsız bir şekilde masaya yatırdık.EKSİ BAKAN İTİRAF ETTİDersim 38 Katliamı‘nın faili ve tanığıolan dönemin emniyet görevlisiİhsan Sabri Çağlayangil, seskasedinde şok eden itiraflarda bulunmuştu.Dersim Katliamı‘ndainsanları kimyasal silahlarla nasılzehirlediklerini 1986 yılındaki röportajındaaçıklamıştı. BaşbakanErdoğan, sürekli olarak Türk, Kürtve Alevi şair ve ozanlarından alıntılaryapmaya başladı. BöylelikleTürkiye‘de yeni bir kardeşlik ve barışdönemi başlamış oldu. Bundan5 yıl önce bile bugünlere gelinmesihayal gibi algılanıyordu.BİZZAT BAKAN “KESTİLER” DEDİ1937-1938 Dersim olaylarını anlatırken‚Mağaralara iltica etmişlerdi.Ordu zehirli gaz kullandı.Mağaraların kapısının içinden.Bunları fare gibi zehirledi. Yedidenyetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler‘diyen eski bakanlardanİhsan Sabri Çağlayangil‘in busözleri kendisi de Tuncelili olanCHP Grup Başkanvekili KemalKılıçdaroğlu‘na anlattığı ortayaçıktı. Ses kaydı internet sitelerindebulunan röportajı iddiaya göreKılıçdaroğlu eski CumhurbaşkanıSüleyman Demirel aracılığıyla 1987yılında Çağlayangil‘in Bursa‘dakievinde yaptı. Tunceli Baro BaşkanıHüseyin Aygün, ‚38 Dersim‘in kendileriiçin hala kanayan bir yara olduğunusöyledi.SEYİT RIZA’NIN İDAMIO döneme Malatya EmniyetMüdürlüğü’nde görevli olanve Emniyet Genel MüdürüŞükrü Sökmensür’in emriyle,Diyarbakır’da yeni yapılan Singeçköprüsünü açmaya gidecek olanAtatürk’ten Seyit Rıza’nın hayatınınbağışlanmasını isteyecek ‘6bin beyaz donluya meydan vermemek’için, duruma el koyanİhsan Sabri Çağlayangil’e göreusule itiraz eden savcı izinli sayılarakgöreve yardımcı getirilmiş,okuma yazma ve Türkçe bilmeyensanıklara ne iddianame, ne avukatverilmiş, asabilmek için SeyitRıza’nın yaşı 57’ye indirilmiş, oğlununyaşı da 17’den 21’e çıkartılmıştı,bölge komutanı AlpdoğanPaşa, kararın yazılacağı boş kağıdıönceden imzalamıştı.KENDİNİ ASTIÇağlayangil şöyle bitirmişti:“Seyit Rıza’yı meydana çıkardık.Etrafta hiç kimse yoktu. Ama SeyitRıza meydan insan doluymuş gibisessizliğe ve boşluğa bağırdı:‘Evladı kerbelayı. Bihatayı. Ayıptır.Zulümdür. Cinayettir’ dedi. Benimtüylerim diken diken oldu. Bu yaşlıadam rap-rap yürüdü. Çingeneyiitti, ip boynuna geçirdi, sandalyeyeayağı ile tekme vurdu ve kendiniastı. Gömüleceği yer türbe olmasındiye cenazesi de yakıldı...” (İhsanSabri Çağlayangil, Anılar, GüneşYayınları, 1990, s. 45-55.)GİZLİ BİR YERE GÖMÜLDÜBir iddiaya göre ise, Seyit Rıza’nınbedeni yakılmamış, gizli bir yeregömülmüştür. Seyit Rıza’nın varisleridevletten bugüne dek bu konudabir bilgi alamamışlardır.İKİNCİ DERSİM HAREKÂTIAncak idamlardan sadece 1,5ay sonra Dersim’de ilkinden dekapsamlı bir harekata başlandı.Genelkurmay kitabına göre,Ovacık ilçesi adliyesi ve asker almaşubesinin istediği 1.149 kişihakkında kanunu takibat yapanmüfrezeye Kaçkerek köyünde 2Ocak 1938 günü pusu kurulmasıve toplam 9 jandarma erinin öldürülmesiüzerine, Haydaran veKör Abbas aşiretlerinden 100 kişi,Demananlı 50 haydut, Keçelhaydutlarından 100 kişi, AbbasAşuran ve Beyit uşaklarından 50kadar silahlı kişiyle bunların 5-6bin tahmin edilen aile efradını temizlenecekti.(Reşat Hallı, TürkiyeCumhuriyetinde Ayaklanmalar(1924-1938), Genelkurmay HarbTarihi Başkanlığı, 1972, s. 432 vedevamı)Üç tanesi hariç bunları size teslimetmeye karar verdik.’ AbdullahPaşa bu üç tanenin kim olduğunusordu. İçlerinden biri bu kadın.Bir tane de başka adam var.Abdullah Paşa bu üç kişinin istisnaedilmesine razı olamayacaklarını,bu üç kişinin de teslimi gerektiğinikabul ettiklerini beyanetti ve bu üç kişinin istisnasınınsebebi sordu. Kürt büyük bir samimiyetlededi ki: ‘Bir adamınbir kocası olur dedi. Siz bir hareketyapıyorsunuz. Bu hareket gelirgeçer. Buraları yine Kürt ağalarınakalır. O zamanlar bize zulümederler. Bizi kurtaramazsınız siz.Siz bütün Dersim’e hâkim olsanız,oraya devlet otoritesi girse zatenbiz ağaya kul olmalıyız. Amasiz yoksunuz, bizim daimi muhatabımızağa olduğu için ve kudretde onda olduğu için ve bunlar daşeyh olduğu için, din büyükleriolduğu için, size değil onlara itaate,sizin değil onların söylediğiniyapmaya mecburuz.’KABUL ETMEDİLERDERSİM’DE NE OLDU?OPERASYONLAR GENİŞLETİLDİAmacın bu olmadığı belliydi.Çünkü operasyonlar yalnız isyanbölgesi denilen yerlerle sınırlı kalmamış,devlete vergi veren, askeregiden Pertek, Mazgirt, Nazimiye,Pülümür ilçe ve köylerini, hattaDersim’i aşarak Erzincan’ı da içinealmıştı. 31 Ağustos’a kadar sürenikinci ‘tedip’ ve ‘tenkil’ harekâtında,Genelkurmay kaynağıtarafından ‘haydut’, ‘eşkıya’, ‘şaki’,‘dağlı’ diye nitelenen ve bugruplar yine kitabın diliyle ‘imhaedilmiş’, ‘temizlenmiş’, ‘köyleriyakılmış’tı. 6-16 Eylül 1938 arasındakiharekâtın bilançosu ise şöyleydi:“Tarama bölgesinden ölü vediri 7.954 kişi çıkarılmıştır. 1.019silah toplanmıştır.” (Reşat Hallı,s. 478) Gayri resmi kaynaklara göreise ölü sayısı bunun kat kat üstündedir.VE SÜRGÜNLER‘Tarama’nın ardından İçişleriBakanı Şükrü Kaya tarafındanbizzat seçilen 3.470 kişiden oluşan347 aile Tekirdağ, Edirne,Kırklareli, Balıkesir, Manisa veİzmir gibi Batı illerine serpiştirilerekyerleştirilirler. MustafaKemal, hastalığı dolayısıyla CelalBayar tarafından okunan 1 Kasım1938’deki Meclis’i açış konuşmasındaTunceli’de ‘haydutluk ve eşkıyalıkolaylarının bitirilerek ulusalegemenliğin sağlanmasındanduyduğu kıvancı’ dile getirmiş,İsmet İnönü ‘Dersim müşkilesindenkurtulduk’ demiştir. Halbuki,dağlara sığınanların mücadelesi1946 affına dek sürecek, bölgeninyasak bölge olmasına ise ancak1948’de son verilecektir.ÇAĞLAYANGİL’İN KORKUNÇ İDDİASIDersim müşkilesine son verirkenkullanılan araçların neler olduğunugeçtiğimiz aylarda bana postaile ulaştırılan bir ses kaydından öğrendim.Kayıtta Süleyman Demirelhükümetlerinin ünlü DışişleriBakanı İhsan Sabri Çağlayangil’leemekli olduktan sonra, 1986’dayapılan bir röportajdan bir bölümvardı. Çağlayangil’i yakındantanıyan birkaç kişiye kaydıdinlettikten sonra, sesin kendisineait olduğundan emin oldum.Röportaj Çağlayangil’in evinde yapılmışabenziyordu, çünkü aradaÇağlayangil’in eşinin sesi de duyuluyordu.Özellikle son cümleleritüyler ürpertici olan bantın dökümünükelimesi kelimesine aktarıyorum:KANLI BİR HAREKET“.....Tercümana Kürtçe anlattı.Tercüman bize tercüme etti. [Kürtadam şöyle dedi] ‘Beyanatınızbizi duygulandırdı. Vereceğinizisimler üzerinde inceleme yaptık.Abdullah Paşa, şimdiye kadarbu işin böyle olduğunu, fakathükümetin bundan sonra kararlıolduğunu, Dersim’i de yurdunöbür parçaları gibi hükümetinotoritesinin cari olduğu ve hükümetinüstünde tek bir otoriteninbulunmadığı yer yapmaktakararlı olduğunu, ağaların lafınakapılmamasını, meseleyi tekrartezekkür etmelerini söyledi.Bunlar kabul etmediler. Sonrabiz geri döndük. Yani meclise.Neticeyi söylüyorum. Bunlar kabuletmediler.MAĞARALARA ZEHİRLİ GAZ ATILDIMağaralara iltica etmişlerdi.Ordu zehirli gaz kullandı . M ağaraların kapısınıniçinden. Bunları fare gibi zehirledi.Yediden yetmişe o DersimKürtlerini kestiler. Kanlı bir hareketoldu. Dersim davası da bitti.Hükümet otoritesi de köye veDersim’e girdi. Dersim böyle bitti.Bugün Dersim’e rahatça gidebilirsiniz.Jandarma da gider sizde gidersiniz. Yalnız son zamanlardabilhassa sınırlarda dış tesirlerdenKürtlerin bağımsızlıkhareketi başladı. Kürtlerin birbölümü Türkiye’de, bir bölümüİran’da....


24 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER 25MA48 Çöp ve Temizlik İşleriMüdürlüğü yetkilileri şehrinhijyenini korumak için vargüçüyle çalışıyor. Eyalet BakanıSima, bütün Viyanalılar‘dandestek bekliyor.TEMİZlİK kurallArina dİKKATEyalet Bakanı Sima, „Herkes temizlikkurallarına uymak zorundadır.Viyana dünyanın entemiz şehirleri arasında bulunuyor!Bu temizliğin sağlanması için herkeskendi üzerine düşen görevi yerinegetirmek zorundadır!“ ViyanaBelediyesi, şehrin temizliğini ve hijyeninisağlamak amacıyla çalışmalarınısürdürüyor. Belediyenin çöpişlerinden sorumlu birimi, şehrinbu temizliğini sürdürmek için vargüçüyle çalışıyor. Viyana‘nın temizliğinikorumak için beş milyonadet temizlik paketi de dağıtıldı.ÇÖPLERE ACİL MÜDEHALETemizlikte sınır tanımayan yetkililer,bin kişilik temizlik ordusuna200 kişi daha ilave ettiler. Ayrıca14 bin olan çöp kutusu sayısı da15 bine çıkarıldı. Ayrıca ViyanaBelediyesi, yeni bir çalışmaya daimza attı.Şu ana kadar belediyenin kendiiçinde bulunan temizlik ekibineyeni bir isim verildi. Bu ekip teknikolarak güçlendirildi. Acil temizlikişlerinde görev alacak olanbu ekip günün 24 saati hizmet verecek.Kehrforce acil temizlik ekibitemizliğe ihtiyaç duyulan her yerdegörev başında olacak.Viyana genelinde 19 adet çöpboşaltma alanı mevcut olup,Viyana‘da bulunan bütün bölgelerdezararlı madde toplama noktasıda bulunuyor. İnsan sağlığınazararlı olan bu maddelerin çöpeatılması geçmişe göre daha kolay.Viyana Belediyesi‘nde ÇevredenSorumlu Belediye Meclis üyesiolan Ulli Sima, Viyana‘da yaşayanherkese çöplerin toplanmasıve toplanan çöplerin ayırıştırılmasıkonusunda büyük görev düştüğünübelirtti.Özellikle Türk toplumunun çöplerinayırıştırılması konusunda sıkıntılarıolduğunu söyleyen Sima,„Viyana‘yı tertemiz yapıyoruz. Sizde katılın. Viyana sokaklarındakitemizliği ve hijyeni sağlamak içinbinlerce kişi çalışıyor. Viyana‘dayaşayan herkese bu konuda büyükgörevler düşüyor. Sokak temizliği,çöplerin farklı nitelikleregöre ayırılması herkesin yararınadır“diye konuştu.Eyalet Bakanı Sima, geçtiğimiz günlerdeyapılan bir etkinlikte binlerceViyanalı‘nın sokakları ve caddeleriprofesyonellerle birlikte temizlediğinivurguladı. Sima, „Şimdiyekadar 10 bin kişi bu etkinliğimizekatıldı. Hizmetlerimiz ve çalışmalarımızhakkında bilgi edinmek isteyenlerwww.baukenmist.at İnternetadresini ziyaret edebilirler. Çevre vetemizlik konusunda Viyana‘da birçok kanun maddesi bulunuyor. Bukanunlara göre temizlik ve çevreyikirletenlere çeşitli cezalar ön görülüyor.Viyanalılar bu konuda gerekenönemi gösteriyorlar. Ancak bukurallara uymayanlar için bir projebaşlatmıştık. WasteWatcher adlıatık gözcülerinden oluşan bir kontrolmekanizması oluşturduk. Buekibin yaptığı gözlemle bir çok kişiyecezalar kesildi. Bu kurallara uymayanlarabin Euro‘ya kadar paracezası verilebilmektedir“ şeklindekonuştu.Bebekler, anadİlİndeağlıyorALMANYA’NIN Würzburgkentinde bilim adamları, bebeklerin,milliyetlerine görefarklı ağladıklarını belirledi.Kathleen Wermke ve ekibi tarafındanAlmanya ve Fransa’dadünyaya gelen 60 bebek üzerindeyapılan araştırmalaragöre her bebek,ke n d i a n a d i -linde ağlıyor.Fransız bebeklerve Almanbebeklerin ağla m a l a r ı n ı nçok farklı olduğunadikkatçeken bilima d a m l a -rı, “Bebekler, daha anne karnındaanadilini ve anadildekivurgulamaları kabulleniyor”dedi.ÖZEL TEKNİKLE İNCELENDİBebeklerin ağlarken tespitedilen ritim ile melodininfarklılığına işaret edenKathleen Wermke, “Bebeklerağlarken tam olarak, anadillerinetipik uyan melodi örneklerinitercih ediyorlar.Bilim adamları, henüz 3 ile 5günlük arasında olan bebeklerinseslerini kaydettiktensonra bu sesleri, özel bir bilgisayardainceledi ve farklılıklarıbelirledi.Almanya‘daŞerİat BankasıALMANYA‘da ilk kez İslamhukuku Şeriat‘a uygun malihizmet veren bir bankaaçılıyor. Haftalık <strong>haber</strong>dergisi Der Spiegel‘inyeni sayısında yer alan bir<strong>haber</strong>e göre, Kuveyt Türkadlı banka Almanya‘daki ilkşubesini önümüzdeki yılınbaşında Mannheim kentindeaçmayı planlıyor.Haberde, söz konusu bankanın,daha sonraki dönemlerdeAlmanya‘nın diğer kentlerinde deşubeler açmayı planladığı belirtildi.Almanya Bankaları DenetlemeKurulu‘na (BaFin) bağlı müfettişlerin,Türkiye ve Kuveyt ortaklığındakurulan bankaya kısıtlı bir ruhsatverdiğini duyuran Der Spiegel,faaliyete geçecek olan bankanın,Almanya‘da topladığı paraları,Türkiye‘deki İslami hesaplara aktarmasınınönünde bir engel kalmadığınıbildirdi.


kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANKIRMIZIYI EN GÜZEL ÇİZEN RESSAMHABERİsmael İsmet Başaran yıllardan beri Viyana’da yaşayan bir Türk ressam. Yaptığı resimlerde çok ilginçtemalar kullanıyor. Başaran’ın yaptığı resimlerde kırmızı rengin ağırlığını hissedebilirsiniz.27İsmail İsmet Başaran’ın kişisel resim sergisigeçtiğimiz günlerde Birinci Viyana’da bulunanVillion isimli lokalde açıldı. Açılışa birçok önemli kişinin yanısıra sanatseverler katıldı.Yaptığı resimlerde farklı temalar kullanan sanatçıözellikle kırmızı rengini çok iyi çiziyor.Resim sergisine katılan konuklar İsmael İsmetBaşaran’ın bir çok resmini satın aldılar. Yüksekfiyatlara alıcı bulan bu resimlerin tamamındadoğal yaşam ve insan konu edilmiş. Açılışiçin hazırlanan kokteyle önemli isimler katıldı.Kokteyl yaklaşık iki saat sürdü. Kokteyle katılankonuklar Ressam Başaran’ı tebrik ettiler. Gecedekısa bir konuşma yapan Başaran, insan ve doğaarasında iyi bir ilişki kurduğunu ve kurduğubu ilişkili tuvaline yansıttığını söyledi. GeceyeBaşaran’ın yakınları ile sanat dünyanını önemliisimleri katıldı.15 gün süreyle açık kalan sergide resimler 2 binEuro ile 10 bin Euro arasında satıldı. RessamBaşaran, bu tür kişisel resim sergilerini her yılaçmayı planladığını söyledi. Başaran’ın resimsergisi açılışına yaklaşık 150 kişi katıldı. Başaranyaklaşık 20 yıldır Avusturya’da yaşıyor


28 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106KONUK YAZAREfgani DönmezAvusturya‘daki Türkler’in Tabonucoağacından öğrenebilecekleriKaribik’in dış güney kısmında, Güney Amerika kıyılarının yaklaşık 100 kilometre açıklarında yer alan, ABC Adaları olarak daadlandırılan Aruba, Bonaire ve Curacao Adaları, sık sık şiddetli kasırgalara maruz kalmakta. Kasırgaların şiddeti ile sayısızağaç kökünden sökülmekte. Biliminsanları, bu kasırgalardan korunmak için emsalsiz bir yaşam stratejisi geliştirmiş bir ağaçcinsi keşfettiler: Tabonuco ağacı. Gerçi Tabonuco ağacı da kasırgalarda dallarını ve yapraklarını kaybetmekte, ancak dahicebir beceri sayesinde zemini zarar görmüyor: Kökleri sadece toprağa derinlemesine uzanmıyor, üst yüzeyde de dört bir yanayayılmakta ve diğer Tabonucolar’ın kökleriyle birbirine geçmekte. Bu şekilde on veya yirmi ağaç fırtınalara karşı birbirlerinedestek olmaktalar.Konuk Yazar/Efgani Dönmez/ Avusturya Parlemtosu Senatörü (Budesrat)Anadolu’nun ünlü ozanı Aşık Veysel (1894-1973), dizelerinde tabiatıngüzelliklerini ve insanların tabiata bağımlılığını dile getirmiş.Tabiata bağımlılığımız, sık sık tekrarlanan doğal afetlerde,insanlar canlarını ve mallarını kaybettiği zaman üzücü bir şekildegözümüzün önüne gelmekte. Zarara uğrayan insanların çoğu sadecemağdur. İklimi olumsuz etkileyen çevre kirliliğinin %95’ine zengin endüstriülkeleri sebep olmakta. Hepimiz aynı dünyada yaşasak da, pekçok insan kendi iç dünyasında kapalı olarak yaşamakta.Bu iç dünyalara bir örnek olarak, Türkiye’den işgücü olarak gelengöçmenlerin Avusturya’daki durumlarını ele alabiliriz. Bu grubunAvusturya’da en uzun süredir yaşayan göçmen grup olduğu bir gerçek.Aynı zamanda Avusturya’da en çok “Kültür Derneği“ işleten debu grup. Oysa anketlere, araştırmalara bakıldığında Türk kökenligöçmenlerin dil becerisi, uyum ve eğitim konularında alt sıralarda yeralabildikleri görülmekte. Bu acınası durum ruhumu karartmakta vekafamda sorular uyandırmakta.Niçin böyle? Bu durumdan kimin çıkarı var ve niye kimse bu durumudeğiştirmek istemiyor? Avusturya’da yaşayan Türk ve Kürt kökenlilerbir ağaçtan ne öğrenebilirler?Birisi çıkıp da, bu sözde „Kültür Dernekleri“nin yukarıda değinilenkonularda şimdiye kadar neler yaptıklarını araştıracak olsa çıkan sonuçyıkıcı olacaktır. Türklerin ve Kürtlerin, kelimenin tam anlamıylasavaştıklarını duydukça ruhum daralıyor. Aleviler ve Sünniler birbirleriniaşağıladıklarında içim kararıyor. Türkiye’de yaşanan politikçekişmelerin yeni vatanımız Avusturya’ya taşınıp, çatışmaları kışkırtmasıyüreğimi karartıyor. Bütün bu sorunlarda adı geçen „KültürDernekleri“nin sorumluluğu göz ardı edilemez. Bu derneklerin içindeyaşadığımız durumun sorumluları, ancak aynı zamanda da sorunlarınaşılması için gereken çözümler de mevcut.„Bu durumdan kim çıkar sağladı, niçin hiç kimse bir değişiklik içindevreye girmedi?“ gibi sorulara, konunun karışıklığına rağmen kolaycayanıt verilebilir. Çıkar sağlayan „Avusturya İç Politikası“ndan başkasıdeğildi. Çünkü Türk ve Kürt kökenli göçmenler kendileriyle meşguloldukları sürece, kendilerinin ve çocuklarının sırtından yapılan ikizeminli (yüzlü?) politikaların farkına varamayacaklar. Bu iki zeminlipolitikalar, Türkiye kökenli göçmenlerin bilgisizliği ve bu politikalarınonlar tarafından da desteklenmesi sayesinde uygulanabilmektedir. Birbenzetme yapacak olursak „kesilecek koyun, kasabın bıçağını bileyliyorve bunun için kasaba teşekkür ediyor“ diyebiliriz, fakat bu başlıbaşına ayrı bir konu...Avusturya’da birbirlerini destekleyen Türkiye kökenli bir göçmen grubuaşırı bir güce sahip olacak ve politikalara yön verebilecek konuma gelebilecektir.Avusturya-Türkiye ilişkileri başka bir önem kazanacak, birçok konu başka şekilde değerlendirilip, hareket kapazitesi artacaktır.Tabonuco ağacı fırtınalı zamanları sağlam bir zemine sahip olduğu içinen az zayiatla atlatabilmekte. Bulunduğu ortama uyum sağlayamayanhiç bir canlı, ne bitki ne de hayvan, yaşamını devam ettiremez. Gelecek,göçmenler, özellikle de sağlam temelleri olmayanlar için daha şiddetlifırtınalar getirecek. Bu bağlamda tabiat, örneğin Tabonuco ağacı bizlerdenbir adım önde. İster Türk, ister Kürt olalım, biraraya gelmenin vehaklarımız için birbirimize destek olmanın zamanı geldi.


30 HABERYENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER 31Vİyana- ADD tarafından düzenlenenkonferans ve Cumhuriyet Bayramıkutlamalarına katılan Gazeteci ve TVyapımcısı Hülki Cevizoğlu, vatandaşlarınsoruları karşısında ilginç açıklamalardabulundu.Hulki Cevizoğlu, AvusturyaADD‘nin davetlisi olarakgittiği Viyana‘da bir konferansverdi. Konferans sonrasındasevenleriyle fotoğraf çektirenÇevizoğlu, Türkiye‘nin içinde bulunduğusosyal ve siyasi durumlailgili soruları cevapladı. ViyanaEkonomi Üniversitesi anfisindegerçekleştirilen konferansa ADDüyelerinin yanı sıra, Viyana‘da yaşayanTürkler ve öğrenciler büyükilgi gösterdi. Cevizoğlu, yaklaşıkbir saatlik konuşmasının ardındansoruları yanıtladı. Gurbetçilerimiz,yoğun sorularıyla Türkiye‘deki sorunlarıyakından izlediklerini veçözümünü ardıklarını gösterdiler.KURBAN BAYRAMINIZKUTLU OLSUNBir çok siyasi sorunları da cevaplayamayanCevizoğlu, „Ben sadecegazeteciyim. Bazı sorunları çözecekgücüm yok. Ancak sorunlarınnet bir şekilde ortaya konmasındayardımcı olabilirim“ dedi. Bugünekadar bir çok kitap ve TV programıyaptığını söyleyen Cevizoğlu,„Türkiye‘deki sorunlar aslındaçok açık ve belli. Ancak o sorunlarıçözecek olan kişiler yine siyasiler.Bizler gazeteciler olarak işimizsadece gerçekleri ortaya koymak.Çözümü yine siyasilerde arayacağız.Benim küçük bir siyasi denememoldu. Ancak siyaset öyle göründüğügibi kolay bir iş değil. Buyüzden ben vatandaşlara doğrularıve gerçekleri göstermeye devamedeceğim“ dedi.Cevizoğlu’nun konferanslarındageleneksel hale gelen „Türkiye şuan ki şartlarda Avrupa Birliğinegirsin mi?“ anket sorusunu yinedinleyicilere sordu ve dinleyici-Cevİzoğlu VİYANA`DA,“Avrupa BİRLİĞİNEKARŞIYIM” DEDİ.lerin %99 “Hayır” yanıtı verdi.Bunun üzerine „Bu kadar coşkulubir şekilde Avrupa Birliği‘nehayır diyen insanların oy verdiğipartiler nasıl olurda AvrupaBirliği‘ne “Evet” derler“ şeklindekonuştu.Ayrıca Avrupa Birliğini Amerika‘nın kurdu rduğunu veİngiltere’yi de bir Truva atı gibiAvrupa Birliği‘nin içine sokarakkontrol etmek için kullandığınıbelirtti. Konferansın ilerleyenbölümündeyse şu an gündemdeolan açılımları ele alan Cevizoğlu,„Demokratik açılım bölücü açılımıolmuştur“ sözleriyle bu konudakidüşüncelerini dile getirdi.Soru-cevap kısmında ise dahaçok gençlerle sohbet etmeyi terciheden Cevizoğlu sorulan yanıtlaraiçtenlikle cevaplar vererek katılımcılarıntakdirini topladı. Cevizoğlukatılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı.Cumhuriyet Şehitleri için birdakikalık saygı duruşu ve İstiklalmarşımızın okunmasından sonraADD Baskani Murat YıldırımBarlan bir konuşma yaptı. Dahasonra okunan Cumhuriyet şiirlerive ufak bir konserden sonra sayınCevizoğlu’nun katılımı ile yaklaşık2 saat süren bir söyleşi gerçekleşti.Söyleşiden sonra kitaplarınıimzalatmak isteyen dinleyicilerinisteklerini tek tek yerine getirensayın Cevizoğlu ayrıca bol bol resimçektirerek konuklarla bol bolsohbet etti.Avusturya’da en büyük sorunumuz eğitim. Lütfen çocuklarımızınanaokulundan başlamak üzere eğitimine vehem Türkçe’ye hem de Almanca diline hakim olmalarınaönem verelim.EFGANİ DÖNMEZBUNDESRAT


EKONOMİYenİ VATANkasım 2009SAYI 106VİYANA İŞ DÜNYASININ HOFBURG BALOSUViyana iş dünyasının Hofburg balosuTarih: 23 Ocak 2010Yer: Hofburg ViyanaSlogan: „İstanbul- 2010dünya kültür başkenti“Web: www.hofburggala.atMisafir İstanbul. Wirtschaftsbund Viyana konuklarını bir geceliğine modernve büyüleyici, 2010 dünya kültür başkenti İstanbul’a kaçırıyor.Viyana Wirtschaftsbund’un balo gecesibu balo sezonunda „İstanbul- 2010 dünyakültür başkenti“parolası altında toplanıyorve bu yenilikçi metropol’ün parıltısınıHofburg’a taşıyor. Uzun yıllara dayanan ve hersene gecenin tematik odak noktası olarak birülke ya da bir bölge belirleyen balo geleneğinidüzenleyenler de bunu takip ediyor.Avusturya geleneğinin uluslararası kültürile ustaca birleştiriminden değerli toplumsal,dostane ve tabii ki de ticari bağlarkurulması sağlanıyor. Bu ilişkilerin oluşturulmasıve derinleştirilmesi Viyanalı işadamlarına oldukça kolay gelmiş olacak ki,uluslararası ziyaretçiler yerel balo kültüründenbüyülenmişe benziyorlar. Gecenindoruk noktalarından biri de geleneksel loncakıyafetleri ve her bir loncanın bayraklarıile yapılacak olan bayrak törenidir. Şenlikliborozan sesleri az sonra gerçekleşecek olangenç bayanlar ve genç baylar komitesininaçılışına hazırlıyor.İhtişamlı salonlardaki bir çok orkestra çeşidibol bir müzik programı sunuyor. Bir çok ticaretçinin– kitapçısından tutun da kuyumcusunakadar- kah ufak kah büyük meblalar harcadıklarıbüyük tombala da, bu baloyu başarılıbir gece yapan atraksyonlardan bir başkası.


34 EKONOMİ YENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 105Pegasus herkeSİselamlIyorBinlerce gurbetçiyi geçtiğimiz izin dönemindeTürkiye’ye ulaştıran Pegasus Havayolları, yenidönem için hazırlıklarını sürdürüyor. Aralıkayında İstanbul ve Ankara seferlerini koyanPegasus, yeni izin döneminde Denizli baştaolmak üzere yeni noktalara uçmayı planlıyor.Pegasus Avrupa Genel Koordinatörüve Viyana GenelMüdürü Uçal Dalgıç, yeniizin sezonu için çalışmalarınınhızla sürdüğünü belirtti. Geçensezonu çok başarılı bitirdiklerinisöyleyen Dalgıç, Aralık ayındaTürkiye’ye gitmek isteyen yolcularımıziçin yeni seferler koyduk.İstanbul ve Ankara’ya gitmek veyeni yılı Türkiye’de geçirmek isteyenkişiler için uygun fiyatlı seferlerimizvar” dedi.PEGASUS’A BÜYÜK TALEPUçal DalgıçEn uygun fiyat tarifesini uyguladıklarınıifade eden Uçal Dalgıç,“Başarılı bir sezon geçirdik.Yolcularımızı istedikleri uçurduk.Yolcularımızı İstanbul, Ankara veİzmir olmak üzere bir çok noktayaulaştırdık. Trabzon ve Samsun gibibir çok direk uçuşumuz oldu. Bizkimseye rakip değiliz. Biz milli havayollarınınyardımcısıyız. Biz büyüktalebe yardımcı olduk.Yaz sezonumuz yine çok dolugeçti. Büyük bir başarı yakaladık.Yoğun bir talep olmasınarağmen insanları neredeyse evdeneve ulaştırdık. Önümüzdekiay Ankara ve İstanbul’a seferlerimizvar. 18 Aralık’ta Ankara, 22Aralık’ta İstanbul’a seferlerimizvar. Bunların dönüşleri de 5 Ocakolarak planlıyoruz. Ayrıca her haftaAntalya’ya ucuyoruz. PegasusHavayolları’nda her zaman uygunücret tarifesi uyguluyoruz.Çeşitli havayollarının uyguladığıastronomik indirimli fiyatlar var.<strong>Vatan</strong>daşlarımız bu uçuşlara güvenmesinler.Bu havayolu şirketlerininöz sermayeleri de güçlü değil.Ucuz etin yahnisi yavan olur!”şeklinde konuştu.YENİ UÇUŞ NOKTALARI<strong>Yeni</strong> yılla birlikte farklı noktalarauçmayı planladıklarını söyleyenDalgıç, 2010 yılı için Nisan ayındanitibaren her hafta Ankara veİstanbul planladıklarını da sözlerineekledi. Dalgıç, “<strong>Yeni</strong> sezoniçin Graz, Linz, Salzburg’ada seferler koymayı düşünüyoruz.İstanbul ve Ankara seferleriolabilir. Ayrıca yeni sezonda yenihatlarımız olacak. Denizli’yedirek sefer koyabiliriz. Biz ikimilli havayollarından sonra 3.Havayolu şirketi olarak hizmetveriyoruz. Ayrıca onların taşımaktazorlandıkları bazı seferlervar. Biz onların yardımcısı olarakhizmet veriyoruz. Kimsenin rakibideğiliz. Onların yardımcısıyız.Geçtiğimiz sezon rotarımız neredeyse0’dı. Yoğun hava trafiği dışındarotarımız olmadı. Ayrıcakayıp bağaj konusunda da neredeysekimseyi üzmedik. SabihaGökçen Havaalanı’na indiğimiziçin insanlarımız bir kalabalık vekarmaşa ile karşılaşmıyorlar. Buhavaalanı gerçekten çok rahat.İnsanlar panik olmadan rahatlıklabağajlarını alıyorlar.Sıra ve kuyruk kesinlikle bizimhavayolumuzda söz konusu değildir.Bagaj verirken bekleme vekuyruk olmaz. Havaalanına geldiktensonra bütün işlemlerinizikısa zamanda halledebilirsiniz.Ayrıca Avusturya’dan Türkiye’yegiden yolcularımız orada aktarmaimkanı sağlıyoruz. BöylelikleTürkiye’nin 16 farklı noktasınaaktarma ile gidibilirler. SabihaGökçen Havaalanı’nın yeni terminalbinası da geçtiğimiz günlerdehizmete girdi. Bu terminalle birliktePegasus Havayolları hizmettesınır tanımıyor...” şeklinde konuşmasınısürdürdü.HAYIRLI BAYRAMLAR DİLERİZ


kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANEKONOMİVİYANA’DA İLK TÜRK TAKSİ OKULU37Ali Er ve Ing. Mustafa İşçel’inortaklaşa kurdukları UnionVienna Taxischule ile Türkçedestekli taksi ehliyeti eğitimialabilirsiniz. Kursun yöneticiAli Er, yeni kurulan bu taksiokulu sayesinde bir çok işsizintaksi ehliyetine sahip olduğunubelirtti. Ayrıca bir çok kişininde Türkçe destekli taksi ehliyetikursuna yazılmak istediğinibelirtti. 10. Viyana’da kurulantaksi okulunda öğrencileretaksi şoförü olmanın incelikleriöğretiliyor.TAKSİ EHYİYETİ ALMAKÇOK KOLAYTaksi okulu yöneticisi ve hocasıAli Er ile siyaset dünyasından yakındantanıdığımız Ing. Mustafaİşçel, Avusturya’da bir ilke imzaattılar.Özellikle bir çok meslek grubundahizmet veren ancak akşamsaatlerinde başka bir iş arayankişilerin özellikle tercih ettiğitaksi şoförlüğünün bu güne kadarAvusturya’da Türkçe destekliokulu yoktu. Ali Er ve Ing.Mustafa İşçel’in ortaklaşa kurduklarıbu okul bu eksikliği tamamengiderdi.TÜRKÇE DESTEKLİ KURSOkulda şuanda bir çok kişinineğitim gördüğünü söyleyenAli Er, “Biz bu kursumuzdaöğrencilerimize taksi ehliyetininne demek olduğunu, taksicilikmesleğinin gereklerini, yasaldüzenlemeleri, taksicinin acildurumlarda ne yapması gerektiğiniöğretiyoruz. Bu kursa bir çokTürk arkadaşımızın dışında başkaülke vatandaşları da katılıyor.Taksicilik mesleği dışarıdan göründüğügibi kolay bir iş değildir.Kendine göre zorlukları vardır.Sabah erken saatlerde başlayankoşuşturma gecenin ilerleyen saatlerinekadar sürebilir. Bu yüzdenbiz bu kursta arkadaşlarımızabir çok konuyu öğretiyoruz.Takıldıkları konuları teker tekertekrarlıyoruz. Almancası yeterliolmayan arkadaşlara da kursumuzdaTürkçe bir tetrar yapıyoruz.Bir çok arkadaşımız bizdenehliyet almanın rahatlığını yaşayacaklar.Böyle bir işe girdiğimiziçin sevinçliyiz” diye konuştu.CİDDİYET VE GÜVENTaksi Ehliyeti almak isteyen kişilereseslenen Taksi Eğitmeni Er,“Bizden yardım ve bilgi almakisyeten arkadaşlarımıza kapılarımızaçık. Özellikle kafasındaçeşitli soruları olan ve taksi ehliyetialmak isteyenleri kursumuzabekliyoruz. Başarının sırını çalışmaktageçiyor. Bu yüzden bilgi almaktançekinmeyin. Kurslarımızgünün bir çok saatinde var. Bukurslardan herhangi birine katılabilirsiniz.Sınıfımızda her türkonfor mevcuttur. Sınıfımızdaaynı anda bir çok kişi eğitim görmektedir.Kursumuza katılan arkadaşlarımızınyüzde 80’i başarılıoluyor. Bu başarıyı yakalamakisteyen ve taksi ehliyeti olmayanarkadaşlara kapılarımız sonunankadar açık” diye konuştu.UZMAN KADRO10. Viyana’da açılan Union ViennaTaxishule’ye Inzersdorferstrasse119 A-1100 adresinde hizmet veriyor.Kursa 0699 11 55 00 04 nolutelefondan ulaşabilirsiniz.AVUSTURYA‘DA KREDİ• AVUSTURYA‘NIN HER YERİNE 60.000,-EURO‘YA KADAR ACİL KREDİ• AYRICA SINIRSIZ EV KREDİSİ• KEMAL BEYTel: 0664 340 08 58


Avusturya’dan KARELERyayinlanmasIni İstedİĞİnİz FotograflarinizI Yollabİlİrsİnİz: foto@yenivatan.at


Yenİ VATAN • KASIM 2009 SAYI 106 KASIM 2009 SAYI 106 • Yenİ VATAN KÜLTÜR 41


<strong>Yeni</strong> VATAN • KASIM 2009 SAYI 106 KASIM 2009 SAYI 106 • <strong>Yeni</strong> VATAN KÜLTÜR 43Teşekkür ederizVielen Dank!TÜM EMEKÇİLERE GÖNÜLDEN teşekkür ederİzBirinci Viyana’da bulunan Graben ve çevresi, sadecebirinci Viyana`nın değil, tüm Avusturya`nın en çokgezilen caddesi. Bu bölge ve çevresinin tüm altyapısı,2009 yazı ve Kasım ayı arasında yenilendi. Projenin sontaşı, geçtiğimiz günlerde siyaset ve ekonomi dünyasınınünlü isimleri tarafından büyük bir tören ile yerleştirildi.<strong>Yeni</strong> <strong>Vatan</strong> <strong>Gazetesi</strong>, yalnızca son taşı koyan bu ünlüisimlerin değil, projede emeği geçen asıl kahramanlarınfotoğraflarını ekte yayınlayarak, onlara içtenlikleteşekkür etmeyi bir borç biliyor. Geçtiğimiz altı ayiçinde birinci Viyana’nın her karışında alın terleri, bilekkuvvetleri olan Türk işçilerimiz ile gurur duyuyoruz.Onlara ve Avusturya’da alın terleri ìle çalışan tüm Türkişçilerine içtenlikle teşekkür ediyor, mübarek KurbanBayramları’nı tüm değerli okuyucularımız ile birliktekutluyoruz. Günümüzde en çok değer verilen şeyeğitim. Bu sebeple bizim de amacımız, çocuklarımızıtüm mal varlığımız ile okutarak, Avusturya’da en üstmevkilere getirmek olmalı. Kanımca yarım yüzyıldırAvusturya’da akıtılan alın terlerinin ve çekilen çilelerinbir anlamı var: Çocuklarımızın her alanda eğitimineönem vererek, onları kendilerine, ailelerine, çevrelerineyararlı okumuş insanlar yapmak. Siz ne dersiniz? Hepinizehürmetler. <strong>Yeni</strong> <strong>Vatan</strong> <strong>Gazetesi</strong>, Birol Kılıç


44 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANKültür 45CUMHURİYET BAYRAMI VİYANA’da DA KUTLANDIViyana Büyükelçiliği‘ndeCumhuriyetBayramı vesilesiylebir resepsiyon düzenlendi.Resepsiyonakatılan kişi ve kurumlarbirlik beraberlikmesajı verdi.Türkiye Cumhuriyeti’ninkuruluşunun 86. yılıdolayısıyla ViyanaBüyükelçiliği‘nde bir resepsiyonverildi. Cumhuriyet kazanımlarıaçısından çok önemliolan bu kutlamalar Türkiye‘ninher ilinde ayrı ayrı yapıldı.Viyana‘da ise her yıl gelenekselolarak yapılan resepsiyonabir çok kişi ve kurum temsilcisikatıldı. Resepsiyonda„Cumhuriyet Pastası” da kesildi.Avusturya Büyükelçilik koltuğunayeni oturan BüyükelçiEcvet Tezcan bir çok sivil toplumörgütü liderleriyle buluştu.<strong>Yeni</strong> Büyükelçi ile fotoğrafçektiren sivil toplum örgütü liderleribirlik ve beraberlik mesajıverdiler.Büyükelçi Ecvet Tezcan yaptığıkısa konuşmada CumhuriyetBayramı‘nın önemini vurguladı.Bir çok kişi ve kurumun katıldığıresepsiyon yaklaşık üçsaat sürdü. Avusturya DevletOrganları‘na bağlı bir çok kişive kurum resepsiyona katıldı.


SERİ BORSAYayınlanmasını istediğiniz ilanlarınız için lütfen: 0699 103 97 808SAĞLIKYenıİ VATANEKİM 2009SAYI 106TEZGAHTARARANIYORGümüş dükkanındaçalışmak üzere BAYve BAYAN Tezgahtararanıyor. Çalışacak olankişi öğrenci de olabilirÜcretimiz dolgundur.VİYANA VE SHOPPING CITYSÜD ŞUBESİ İÇİN!Tel.: 0699 12 41 90 98Bol bol su İçİn, meyve yİyİn!lirten Dr. Cemil Er, sıvı kaybınakarşı insanların bol bol su, meyve,meyve suyu, ayran ve karpuztüketmesi gerektiğini söyledi.Güneş ışınlarının direkt olarakinsan vücudunu etkilediği 11.00-15.30 saatleri arası acil bir işi olmadığısürece işyeri ve evden çıkılmamasıgerektiğini belirtenEr, öğle yemeklerinde de ağır vefazla yağlı yemeklerden uzak durulmasıtavsiyesinde bulundu.Er, „Yaz sıcağında açık renkler,ince, pamuk, keten, bol, hafifve havadar elbiseler giyelim.Kafamıza güneşten korumak içinmutlaka şapka takalım. Alkollüve gazlı içecekler yerine bol bolsu, meyve suyu ve ayran tüketelim.Yağlı yiyecekler yemeyelim.Bunun yerine sebze ve meyve tüketelim.“ diye konuştu. Öte yandan,Antalya M eteoroloji B ölgeMüdürlüğü Bölgesel TahminMerkezi verilerine göre, ilçede24 Haziran Çarşamba gününekadar en düşük hava sıcaklığı25, en yüksek ise 37 derece olacağıbelirtildi.Nem oranı ise yüzde 55 ile 78oranında seyredeceği ifade edildi.Sıcak ve nemli havanın artmasıylabirlikte turizm şehrindeplajlar yüzde 90 oranında dolduğubildirildi.Yenİ <strong>Vatan</strong> Gazetesİ’ne reklamvermek İstİyorsanız lütfenbu numarayı arayınız:Sıcak havalarda vücuttakisu kaybına karşıen etkili çözüm..Tel: 01/513 76 15Mobil: 0699/103 97 808Uzmanlar, vatandaşların,sıcak havalarda aşırı aktivitelerdenve acil bir işleriolmadığı sürece belirli saatlerdışında dışarıya çıkmama tavsiyesindebulunuyor. Doktor CemilEr, açıklamasında, yaz sıcaklarındaöncelikle vücudun sıvıkaybına dikkat edilmesinin çokönemli olduğunu ifade etti. Sıcakve nemli havada vücutta tuz vesıvı kaybının fazla olacağını be-


48 HABER YENİEEEYENİ VATAN • kasım 2009 SAYI 106 kasım 2009 SAYI 106 • YENİ VATANHABER 49“GELİN CANLAR,BİR OLALIM”Gurbet elde bir hal geldi başımaAğlama gözlerim mevlam kerimdirDerman arar iken derde düş oldumAğlama gözlerim mevlam kerimdirHuma kuşu yere düştü ölmedi DünyaSultan Süleyman’a kalmadıDedim yare gidem nasip olmadıAğlama gözlerim mevlam kerimdirKağıda yazılmış ufak yazılar Anadanayrılmış körpe kuzularDerdi olan yüreğinden sızılar Ağlamagözlerim mevlam kerimdirKağıt yok ki yazam yare gönderemYa ben ahvalimi kime bildirem Cantatlıdır uram kendim öldüremAğlama gözlerim mevlam kerimdirAbdal Pir Sultan’ım böyle buyurduAyrılık gömleğim biçti geyirdi Benayrılmaz idim felek ayırdı Ağlamagözlerim mevlam kerimdirPir Sultan AbdalDinle Sana Bir Nasihat EdeyimDinle Sana Bir Nasihat EdeyimHatırdan Gönülden Geçici OlmaYiğidin Başına Bir Hal GelirseBunu Ellere Açıcı OlmaMecliste Arif Ol Kelamı DinleEl İki Söylerse Sen De Bir SöyleElinden Geldikçe Sen İyilik EyleHatıra Dokunup Yıkıcı OlmaEl Ariftir Yoklar Senin FendiniDağıtırlar Tuzağını BendiniAlçaklarda Otur Gözet KendiniKat-i Yükseklerden Uçucu OlmaPir Sultan Abdalım Sözüm BaşarırAşkın Deryasını Boydan AşırırSeni Bir Mecliste Hacil DüşürürKötülerle Konuş Gocucu OlmaHızır Paşa Gibi Zalim Var İseHızır Paşa gibi zalim var iseNe yapayım benim de bir ahım varSenin tuğlu padişahın var iseBenim arkam kalem bir Allah‘ım varŞol icra Tanrı‘sız yatmaz uyumazKimsenin hakkını kimseye komazHünkar sağır olmuş ünümü duymazMasumlar boğdurur padişahım varGönül verdim ikrar verdim Haydar‘aGeçmem beni etseler pare pareIrafızı diye çektiler daraAcep benim bunda ne günahım varPir Sultan Abdal‘ım yed-ullahımızBatına hükmeder padişahımızSahip çıkar miskin kul‘Allah‘ımızŞefaat edecek güzel Allah‘ım varPir Sultan AbdalDönen Dönsün ben dönmezemyolumdan Koyun beni hak aşkınayanayımDönen dönsün ben dönmezemyolumdan Yolumdan dönüp de mahrummu kalayım Dönen dönsün bendönmezem yolumdanKadılar müftüler fetva yazarsaİşte kement işte boynum asarsaİşte hançer işte başım keserseDönen dönsün ben dönmezemyolumdanBir gün mahşer olur divan kurulurSuçlu suçsuz varsa orda bulunurPiri olmayanlar anda bilinirDönen dönsün ben dönmezemyolumdanPİR SULTAN‘ım arşa çıkar ünümüzO da bizim ulumuzdur pirimizHakka teslim olsun garip canımızDönen dönsün ben dönmezemyolumdanAh Hüseyin vah HüseyinAlemlerin serverisinAh Hüseyin vah HüseyinŞehitlerin serdarısınAh Hüseyin vah HüseyinHasan Hüseyin‘in yariMuhammed‘in gözü nuruHem Ali‘nin yadigarıAh Hüseyin vah HüseyinZuhur oldun İmam ZeynelMuhammet Bakır‘dan evvelDidene yanayım gönülAh Hüseyin vah Hüseyinİmam Cafer‘dir yarimizMusa-i Kazım şahımızBudur şems ile mahımızAh Hüseyin vah HüseyinAli Musa ilim hünerMuhammet Taki el sunarHüseyin‘im deyip yanarAh Hüseyin vah HüseyinAli Taki Hasan AskerMuhammet Mehdi ser-defterİmam-ı Seyyid-i ekberAh Hüseyin vah HüseyinPir Sultan <strong>haber</strong> ver dosttanBülbül ötüyor kafestenHem gül ağlar hem gülistanAh Hüseyin vah HüseyinPir Sultan AbdalHakk‘a GiderimKarşıdan görünen ne güzel yaylaBir dem süremedim giderim böyleAla gözlü Pirim sen himmet eyleBen de bu yayladan Hakk‘a giderimEğer göğerüben bostan olursamŞu halkın diline destan olursamKara toprak senden üstün olursamBen de bu yayladan Hakk‘a giderimBir bölük turnaya sökün dedilerYürekteki derdi dökün dedilerYayladan ötesi yakın dedilerBen de bu yayladan Hakk‘a giderimAlınmış abdestim aldırırlarsaKılınmış namazım kıldırırlarsaSizde Hakk diyeni öldürürlerseBen de bu yayladan Hakk‘a giderimPir Sultan Abdalım dünya durulmazGitti giden ömür geri dönülmezGözlerimde Hakk yolundan ayrılmazBen de bu yayladan Hakk‘a giderimPir Sultan AbdalIMPRESSUM/ KÜNYE.......................................................UNABHÄNGIGHEÖSTERREICHISCHE ZEITUNGIN TÜRKISCHER SPRACHE /Bağımsız Türkçe Gazete.......................................................RICHTUNG DER ZEITUNG:Liberal-demokratisch.......................................................REDAKTION:Tel.: 01 / 513 76 15-0Fax.: 01 / 513 76 15-30.......................................................Internet:www.yenivatan.at.......................................................EMAIL:office@yenivatan.at.......................................................herausgeber:DI BIROL KILIC.......................................................CHEFREDAKTEUR:Birol Kilic.......................................................HERSTELLER:Medienin<strong>haber</strong>Neue Welt Verlag GesmbhFN 244219.......................................................HERSTELLUNGSORT:Wien.......................................................POST ADRESSE:<strong>Yeni</strong> <strong>Vatan</strong> <strong>Gazetesi</strong>,Postfach 70 A-1014 WIEN.......................................................ANZEIGEN:Tel.:01 / 513 76 15 - 24Fax.: 01 / 513 76 15 - 30Mo-Fr: 9-17hYenİ <strong>Vatan</strong>Gazetesİ’nereklamTel: 01/513 76 15-oPir Sultan AbdalPir Sultan AbdalMobil: 0699/103 97 808

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!