13.07.2015 Views

DİNİMİZ İSLAM Alış Veriş Bilgileri - Bizim Sahife

DİNİMİZ İSLAM Alış Veriş Bilgileri - Bizim Sahife

DİNİMİZ İSLAM Alış Veriş Bilgileri - Bizim Sahife

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

www.dinimizislam.comDİNİMİZ İSLAMwww.dinimizislam.comAlış Veriş <strong>Bilgileri</strong>KünyeSahibi:Mehmet Ali DemirbaşGazeteci – Yazar29 Ekim Cad. No:23 Kat:4Yenibosna İstanbulTel: (0212) 454 38 20mehmetali.demirbas@tg.com.trHazırlayan:www.bizimsahife.org1


Alacağı bağışlamak 3Alış verişte yemin etmek 3Darasını almak gerekir mi? 4Bâtıl olan satışlar 5Bereketli olsun 7Borçluya mühlet vermek 8Borcu geciktirme cezası 9Borç vermekle ilgili çeşitlisorular 10Borcu inkâr 12Borsa 13Bulunan şeyler 15Cuma günü öğle vaktialış veriş 16Çekiliş kuponu almak 16Alış verişle ilgili çeşitlisorular 17Çocuğun malı ve alış verişi 34Çok kazanmak için çokçalışmak 38Depozit, Kapora ve Komisyon 40Din istismarı 41Dini kitapların ticareti 44Dinimizde avcılığın yeri 44Dinimizde kâr haddi 47Emanet mal 50Emekli maaşı ve Nema 52Eşlerin mal varlığı 56Faiz 58Fâsid alış verişler 70Gayri Müslim ülkelerde 73Hediye ve hükümleri 74Helal rızık aramak 85www.dinimizislam.comAlış Veriş <strong>Bilgileri</strong>İ Ç İ N D E K İ L E RHırsızlık ihtimali olan mal 92İşçilerin durumu 93Kâfire ücretle iş yapmak 93Kâr zarar ortaklığı 95Kiraya vermek 97Miras 103Ödünç vermek 111Sigorta 118Sözleşmeye uymak 122Şarapçıya üzüm satmak 123Şartlı satış ve hediye 124Tazminat almak 125Ticarette dinini kayırmak 126Ticarette günahtan kaçmak 128Ticarette ihsan 132Ticari terimler 134Vade farkı istemek 135Zengin olmak ve iflas etmek 137Kredi çekmek ve kredikartı kullanmak 138Habersiz şeker almak 141Rızkın mahiyeti 141Tarla ve içindekiler 144Değişmekte faiz 144Maç tahmini mekruh mudur? 146Ticarette ırk, din farkı olmaz 147Mühayee ne demektir? 148Pazarlık sünnettir 149Teayyün etmek 150Mislî ve kıyemî mal 151Ticaretin önemi 152Vakıf malı 1522


www.dinimizislam.comMalını müşteriye gösterirken tüccarın Allah demesi, Kelime-i tevhidokuması günahtır. Bunları para kazanmaya alet etmek olur. (El-İhtiyar)(El-İhtiyar) kitabındaki bu ifadeden, müşteri çekmek gayesiyledükkanına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek olacağıanlaşılmaktadır. Hele dinden imandan habersiz kimselerin bu hareketi,din istismarı olur.Akıllı, ahiretin sonsuz kazancını dünyanın geçici kârı ile değiştirmez.Bütün iyiliklerin, dinin emirlerine uymakta ve yerine getirmekte olduğunubilir.Alış verişte yemin etmekSual: Pazarcılıkta yemin edince, bir güven meydana geliyor. Satışdaha çok oluyor. Doğru olarak yemin etmenin mahzuru var mıdır?CEVAPDoğru da olsa, çok yemin etmek, Allahü teâlânın ismine ve yeminekıymet vermemek olur. Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek, çokçirkindir. Mal satmak için Allah’ın ismini alet etmemelidir. Bir hadis-i şerifmeali şöyledir:(Satışlarda çok yemin etmekten sakının! Çok kazansanız da,perişan olursunuz.) [Müslim](Yemin malı sattırırsa da, malın bereketini kaldırır.) [Buhari,Müslim]Demek ki çok kazanmak değil, malın bereketli olması önemlidir.Bereket, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Heleyalan yere yemin edilirse ve hile yapılırsa çok tehlikelidir. İki hadis-i şerifmeali daha:(Malını yalan yeminle satan kimseye, ahirette acı azap vardır.)[Müslim](Ticarete hıyanet karışınca, bereket gider.) [İhya]Tartıda hile yapmak da büyük günahtır. Bir ayet-i kerime mealişöyledir:(Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar yapacağım.)[Mutaffifin 1]Darasını almak gerekir mi?Sual: Tuz, hurma kiloyla alınmaz, ölçekle alınması gerekir diyorlar.Bir de, baklava alırken, bana bir kilo baklava ver diyoruz. O da kartonuylatartıp veriyor. Diyelim baklavanın kilosu 10 liraysa, on lirayı veriyoruz.Yahut 20 lira veriyoruz o bize 10 lira veriyor. Poşetle, kese kâğıdıyla da4


www.dinimizislam.comtartılan gıdalar oluyor. Bazıları, (Böyle alış veriş fâsid olur, darasını ayrıcaalması gerekir) diyor. Böyle bir şey var mı? Yaptığımız alış veriş sahiholmuyor mu?CEVAPBöyle alış verişler sahihtir, fâsid değildir. Hatta biz bir kilo ver dedik,o da 950 gram verse, yine sahih olur. Çünkü 900 gram veya 1100 gramgıdayla poşeti veya kartonu, 10 liraya almış oluyoruz. Bu, götürü alışverişe giriyor. Bunun hiçbir sakıncası yoktur. Bu iddialar, fıkıh kitaplarınıyanlış anlamanın neticesidir.Tuzu, hurmayı da aynı şekilde almanın hiç mahzuru olmaz. Yani birkilo hurma ver deriz, bu ne kadar deriz, fiyatı neyse onu alır. Bunun hiçmahzuru olmaz. 1 kilo hurmayı götürü usulüyle almış oluyoruz. Bir kilohurma ver desek de, tart desek de fark etmez. Satıcı bir kilodan az veyaçok tartsa da, yine fark etmez. Çünkü biz o miktarı satın alıyoruz. Bunane kadar vereceğiz demeye de, bunu sattın mı demeye de gerek yok.Satıcı şu kadar vereceksin derse veya verdiğimiz paradan belli bir miktaralsa, biz de razı olsak, hiç konuşmasak da alış veriş sahih olmuştur.Götürü usulüSual: Tenekeyle beş kiloluk zeytinyağı satılıyor. Ama tenekesiyle 5kilo geliyor, net 5 kilo değildir. Böylece satın almakta bir sakınca varmıdır?CEVAPHayır. Kabıyla olunca, götürü usulüyle alınmış oluyor. Hiçbirsakıncası yoktur. Poşetle, kese kâğıdıyla alınanlar da böyle caizdir.Kabıyla birlikte alınmaktadır.Bâtıl olan satışlarSual: Alış veriş yapıyoruz. Ama dinimizin bu husustaki hükümlerinibilmiyoruz. Bu ilim bilinmezse ne olur?CEVAPAlış veriş ilmi bilinmezse günaha girilir. Bazı fâsid satışlar, gayrimüslim ülkelerde caizdir; fakat bâtıl olan satışlar, gayri müslim ülkelerdede caiz değildir, haramdır.Bâtıl satışlardan bazıları şunlardır:1- Mal sayılmayan şeylerin satılması bâtıldır. Mesela kan, kendiölmüş hayvanın leşi mal değildir.2- Mülkü olmayan şeyi satmak bâtıldır. Mesela denizdeki balığıyakalamadan önce satmak bâtıldır. Satış yaptıktan sonra balıkları tutup5


www.dinimizislam.commüşteriye verse yine sahih olmaz. Balıkları tuttuktan sonra satılır.3- Henüz yavru doğmadan ve ineğin memesindeki sütü sağmadanönce satmak bâtıldır. Memedeki sütü satabilmek için, ineğin sahibine,sütün değerine yakın bir para ödünç verilir. İneğin sahibi de hayvanındançıkan sütü her gün ödünç verir. Sonra takas yolu ile ödeşirler.4- Ağaçta belirmemiş olan meyveyi satmak bâtıldır.5- Yedi yaşından küçük çocuğun alış verişi bâtıldır. [Ancak çocuğuneve getirdiği şeyleri ana veya babası görüp razı olursa alış verişi sahiholur.]6- Canlı hayvanın etini tartı ile satmak bâtıldır. [Fakat, satıcı tartıphesap eder, şu kadar lira der. Alıcı da, bu koyuna o kadar lira veriyorumderse mahzuru olmaz.]7- Ayakkabıyı, henüz yapmadan satmak bâtıldır. Ismarlama sûreti ileyapmak caizdir.8- Leş derisini dabağlamadan satmak bâtıldır. Leşin kemikleri,boynuzu, tüyü, kılı satılır. Domuzdan başka eti yenmeyen hayvanları vehaşaratı ve balıktan başka deniz hayvanlarını, ancak kullanmaları faydalıolduğu zaman satmak caiz olur. Domuzdan başka eti yenmeyenhayvanlar Besmele ile kesilince veya avlayınca derisi temiz olur.9- Bir binanın üst katı yıkıldıktan sonra, yalnız bu üst katını satmakbâtıldır. Çünkü, mal kalmamıştır. Mevcut olan mal satılır. Hak, yalnızolarak satılmaz. Bunun için, alınacak maaşı almadan önce satmak,bunların çeklerini bankaya kırdırmak bâtıldır.10- Bir kimse, cinsini söyleyerek bir şey satsa, bu şey başka cinstençıksa, satış bâtıl olur. Mesela bulgur diye alıp, pirinç çıksa, bâtıl olur.11- Kaybolan eşyayı satmak bâtıldır.12- Falan şey olursa veya olmazsa, bu malı sana sattım diye satışyapmak bâtıl olur. [Mesela Polatlı il olursa, bu malı sana bin dolara sattımveya deprem olmazsa, bu evi sana 20 milyara sattım demek gibi]13- Satıcıya ve müşteriye faydası olmayan şartla alış veriş sahiholup, şart edilen şey yapılmaz. Mesela, binmemek şartı ile bir hayvanısatmak, müşterinin kendi giymemesi şartı ile elbise satmak, başkasınasatmamak veya hediye etmemek şartı ile satın almak sahih olup, buşartların hepsi boştur, yapılmaz. Mesela kesmek şartı ile koç satın almaksahihtir; fakat şart geçersizdir. Bir malı, bu şehirde satmamak şartı ilesatın almak sahih olup, şart bâtıldır. Bir evi yıkmak şartı ile satın almaksahih; fakat şart bâtıldır, yani yıkmak gerekmez.14- Bir satışta, malın ve paranın ikisi de deyn olursa, alış veriş sahiholmaz, bâtıl olur. Deyni, deyn karşılığı satmak bâtıldır. Bunun için, her6


www.dinimizislam.comçeşit alacak, teslim alınmadan önce, hiç kimseye veresiye satılamaz.[Kendinde bulunan mala Ayn, kendinde bulunmayana Deyn denir]15- Ücret ile ibadet yaptırmak veya ibadetin sevabını başkasınasatmak bâtıldır.Ağaçtaki meyveyi satmakSual: Ağaçtaki olmuş meyveyi tarladaki olmuş kavun karpuz gibiürünleri, ölçmeden, götürü usulüyle satmak caiz midir?CEVAPElbette, caizdir. Tartmak gerekmez. Götürü usulü uygundur. Henüzbelirmemiş olan ürünü satmak batıldır; fakat ürün yenecek halde olmasabile, müşteri hemen toplayacaksa, satmak caiz olur. Toplamayıp, ağaçtakalmasını istemek caiz olmaz. Olmuş ürünü ise satmak caizdir.Sürpriz paketSual: Sürpriz paket diyerek bazı satışlar yapılıyor. Satıcı firma,pakete bazı ürünler koyuyor, ama içinde neler olduğunu söylemiyor.Böyle bir paketi satın almak caiz olur mu?CEVAPHayır, ne olduğu bilinmeyen mal satılamaz. Gözümüzle görmesekde, içinde ne olduğunu bilmemiz lazımdır. Müşterinin görmediği malınyerini, sıfatını, arsasının hududunu, cinsini, miktarını satıcı bildirmezse,alış veriş fâsid olur.Bir kimse, cinsini söyleyerek bir şey satsa, bu şey başka cinstençıksa, satış batıl olur. Mesela fındık olarak alıp, fıstık çıksa, bâtıl olur.Müşteri, çıkan mal mevcutsa, geri verir. Mevcut değilse, parasını geri alır.Parayı önce vermekSual: Ekmek alacağımız zaman önce parasını verip, ekmeği sonraalsak uygun olur mu?CEVAPEvet, en uygunu budur. Pazara gidip 5 liralık şu meyveden verdiyerek, önce 5 lirayı vermek de aynı şekilde uygun olur. O zaman eksikveya fazla tartılsa da, götürü usulüyle, tartılmış olan miktar 5 lirayaalınmış olur.Bereketli olsunSual: Halk arasında, "Geliri az ama bereketlidir" ve "Bereketli olsun,bereketini bul" gibi sözler söyleniyor. Bereketin dinimizdeki yeri nedir?CEVAPBereket, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Az7


www.dinimizislam.combir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerinyapılmasına yarar. Bereketli olmayan çok mal vardır ki, sahibinindünyada ve ahirette felaketine sebep olur.O halde malın çok olmasını değil, bereketli olmasını istemelidir!(K.Saadet)Bereketin dinimizdeki önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Alış verişte çok yemin etmek, malın bereketini giderir.) [Müslim](Ticarette bereket vardır, ticarete yalan, hıyanet karışıncabereket gider.) [Buhari](Evinden erken çıkanın işi bereketli olur.) [Bezzar](Namaz kılanın rızkı bereketli olur, kılmayanın bereketsiz olur.)[M. Cenne](Vadeli alış verişte, ödünç vermekte ve arpa karışmış ekmektebereket vardır.) [İ. Mace](Şarkıcı ve faizcilerin kazancında bereket olmaz.) [Deylemi](Rızkına razı olanın bereketi artar, razı olmayanınki bereketsizolur.) [Ahmed]Borçluya mühlet vermekSual: Borcunu ödeyemeyene, mühlet vermek gerekir mi?CEVAPBorcunu gerçekten ödeyemeyenlere mühlet vermek farzdır, çoksevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Kıyamet gününün dehşetinden kurtulmak ve Allahü teâlânınhimayesine sığınmak isteyen, darda kalan borçluya mühlet versin!)[Taberani](Darda olanı feraha kavuşturan veya böyle bir kimsenin borcunuödeyeni, Allahü teâlâ kıyamet gününün dehşet, korku vesıkıntılarından kurtarır.) [Müslim](Fakir borçluya, borcunu ödemesi için kolaylık gösterene, hergün o borç miktarı kadar sadaka sevabı yazılır.) [İ.Ahmed](Bir kimse, borcunu ödeyebileceği vakte kadar fakire mühletverse, günahlarından tevbe etmesi için Allahü teâlâ da ona mühletverir.) [Taberani](Musibetten kurtulmak, istediğine kavuşmak ve Arşın gölgesinesığınmak isteyen, eli darda olanın borcunun vâdesini uzatsın veya oborcu bağışlasın!) [Abdürrezzak](Kıyamette günahı çok bir müslümanı hesaba çekerler. O kimsede (Benim hiç iyiliğim yoktur. Sadece çırağıma, "Fakir olan borçluları8


www.dinimizislam.comsıkıştırma, ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle, bir şeyisterlerse yine ver, boş çevirme!" diye söylerdim) der. Allahü teâlâ da, okimseyi affederek buyurur ki: (Ey kulum, bugün sen fakir,muhtaçsın. Sen dünyada benim kullarıma acıdığın gibi, bugün bizde sana acırız.) [Buhari]Sual: Bazı kimselerde alacağım var. Verecek güçleri yok. Vermeleriiçin sıkıştırsam günah olur mu?CEVAPEvet, borcunu veremeyen fakirleri sıkıştımak haramdır. Hadis-işeriflerde buyuruldu ki:(Kıyamet gününün sıkıntılarından kurtulmak isteyen, eli dardaolana, alacağını tehir etsin veya bağışlasın!) [Müslim](Bir müslümana Allah rızası için ödünç verene, her gün içinsadaka sevabı verilir. Fakirden alacağını çabuk istemeyene, her güniçin malın hepsini sadaka vermiş gibi sevap verilir.) [Hakim](Kim, fakirdeki alacağını tehir eder veya bağışlarsa, Allahü teâlâda, kıyamet günü onu kendi himayesine alır.) [Taberani]Borcu geciktirme cezasıSual: Müteahhit yapacağı evi, anlaşma tarihinde teslim etmezse,geciken her gün için belli bir gecikme tazminatı vermesini şartnameyekoymak ve geciktiği takdirde gecikme tazminatı almak caiz midir?CEVAPEvet caizdir. Ancak, vaktinde ödenmeyen alacak için caiz olmaz.Çünkü alacak, evi teslim etmeye benzemez. Alacağını tehir ederek fazlaistemek faiz olur. Alacaklının zarar etmemesi için, paranın o günkükıymeti altın olarak hesaplanır. Ödeneceği gün, altın olarak verilir. Dolaraveya herhangi bir eşyaya göre hesaplanmaz. Kıymet denilince, altınanlaşılır, başka mal ve para anlaşılmaz. Çünkü eşyanın kıymeti altın ileanlaşılır. (Keşfi rümuz-i gurer)Sual: (Elektrik, doğalgaz, su parasını geciktikten sonra ödenincealınan fazlalık faizdir, büyük günahtır. Kredi kartlarını zamanındaödemeyince de alınan fazlalık da böyledir) deniyor. Unutulduğu için veyaelde para olmadığı için ödenemezse, verilecek fazlalık faiz olur mu?CEVAPBunlar gecikme cezasıdır. Kırmızı ışıkta geçince ceza yazarlar,adına faiz dense de cezadır. Bir malı belli bir kârla satan kimse, (Şukadar kâr alıyorum) yerine (Şu kadar faiz alıyorum) dese faiz olmaz.9


www.dinimizislam.comZaruretsiz gecikme cezasına çarpılmak da günahtır. O ayrıdır. Gecikmecezalarına faiz denilse de, faiz olmaz.Borç vermekle ilgili çeşitli sorularSual: Borcu ödemeyip geciktirmek günah mıdır?CEVAPBorcunu vaktinde ödemeyen kimsenin, gelip mühlet istemesi gerekir.Ödeme imkanı olduğu halde, borcunu geciktirmek günahtır. Hadis-işeriflerde buyuruldu ki:(Herhangi bir kimse, imkanı olduğu halde, borcunu vermeyipgeciktirirse, [borcunu verinceye kadar] her gün amel defterinezulmetme günahı yazılır.) [Taberani](Ödememek niyetiyle borçlanan, Kıyamete hırsız olarak gelir.) [İ.Mace](Aldığı borcu ödemek istemeyene Allahü teâlâ, kıyamette, “Bukimsenin hakkını sende bırakacağımı mı zannettin?” buyurarak, okimsenin iyi amellerini alıp diğerine verir. Eğer borcunu vermeyeniniyi ameli yoksa, borç verenin kötü amellerini, günahlarını borçluyayükler.) [Taberani](Zenginin [ödeme imkanı olanın] borcunu ödemeyip, oyalamasızulümdür.) [Buhari][Borcu vaktinde ödememeye zulüm, ödemeyene de zalim denmiştir.](Allahü teâlâ zalim zengini sevmez, ona buğzeder.) [Bezzar]Borcu olan, borcunu ödemeden sadaka vermemelidir. Çünkü hadis-işerifte, (Borcu var iken verilen sadaka kabul olmaz) buyuruldu.(Buhari)Verilmeyen zekât da borçtur. Borcu ödemek, zekât vermek farzdır.Zekat borcu olanın verdiği sadaka kabul olmaz. Önce bu borçları ödemekgerekir. Bunun gibi farz borcu olanın nafile namazları da kabul olmaz.Sünnetler de nafile demektir. (N. Fıkhıyye)Borçlanmamaya çok dikkat etmelidir! Hazret-i Lokman Hakim, (Borçyükü altında ezilmektense, taş taşımayı tercih ederim) buyuruyor. Çünküborçlanmak, insanı küfre kadar sürükler. Peygamber efendimiz, (YaRabbi, küfre düşmekten ve borca girmekten sana sığınırım)buyurarak, borçlanmanın çok kötü olduğunu bildirmiştir. (Nesai)Sual: Bir arkadaşa borcum var. Fakat ödeyecek param yok. Bazıeşyalarımı satıp ödemem gerekir mi?CEVAPTam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de diyor ki:10


www.dinimizislam.comHadis-i şerifte, (En iyiniz, borcunu bir an önce ödeyeninizdir)buyuruldu. Bir kimse, malı olduğu halde, borcunu ödemeyi bir saatgeciktirirse, zalim ve asi olur. Namaz kılarken de, oruç tutarken de,uykuda da, yani her an, lanet altında bulunur. Borç ödememek öyle birgünahtır ki, uykuda bile durmadan yazılır. Malı olmak, parası olmakdemek değildir. Satılık bir şeyi olup da, satmazsa, günah işlemiş olur.Buhari’deki hadis-i şerifte, (Borcu var iken verilen sadaka kabulolmaz) buyuruldu. Âlimler de, (Borcu olan kimse, borcunu ödemedikçeyağlı ve sirkeli yemek yememelidir) buyuruyorlar.Ödünç veren kimse, "İstediğin zaman öde, benim ihtiyacım yok"dese de, ödeme imkanı varsa ödememek mekruh olur.Borcu başka maldan ödemekSual: Altın lira olarak alınan borç ödenirken, o andaki piyasa değeripara olarak veya yağ, pirinç veya başka şey verilse uygun olur mu?CEVAPAlacaklı kabul ederse uygun olur.Ödünç verirkenSual: Altının gramı 35 lira olduğu zaman, birisine ödünç paraverirken 350 lira verip, (Eline geçtiği zaman 10 gram altın verirsin) demekfaiz olur mu?CEVAPİmam-ı Ebu Yusuf’a göre caiz ise de, şöyle yapmak daha uygun olur:Ödünç alacak olan kimse, borç verecek olana 10 gram altını 350 lirayasatar. Parayı aldıktan sonra sattığı 10 gram altını borç verenden ödünçalır. Böylece 350 lirayı almış ve 10 gram altın borçlanmış olur.Altına göre ödünç vermekSual: 24 ayar altının bir gramının fiyatı 40 lira iken, bir arkadaş 400lira ödünç istese, 400 lirayla 24 ayar altından 10 gram alınabilse,arkadaşa 400 lirayı verip, ödediğin zaman 10 gram 24 ayar altınalabilecek para istiyorum dense, bir yıl sonra altının fiyatı iki mislineçıksa, borç ödenirken 10 gram altın veya o kadar altın alabilecek kadarpara verilse, faiz olur mu?CEVAPFaiz olmaz, caiz olur, çünkü 10 gram altın verildi, 10 gram altınisteniyor. Yahut o değerde para veya mal isteniyor. Altının değeri düşüpçıkabilir. Önemli olan, borç ödenirken, verilen miktardan fazlaistememektir.Borcu başkasına ödemekSual: Bir arkadaşa borcum vardı. Arkadaş iflas edip ortadan11


www.dinimizislam.comkayboldu. Başka bir arkadaşın da, bu iflas edende aynı miktar alacağıvarmış. Ben borcumu arkadaşa versem, bir gün çıkıp gelirse, iflas edenşahsın, benden alacağını istemeye hakkı olur mu?CEVAPEvet, hakkı olur.Faizini vermemekSual: Faizin haram olduğunu bilmiyordum. Amerika’da çalışırken birgayrimüslimden faizle para almıştım. Anaparayı ödedim. Alacaklı dazaten istemiyor. Haram olan faizini ödemesem günah olur mu?CEVAPGünah olmaz.Borç yiğidin kamçısıdırSual: (Borç yiğidin kamçısıdır) atasözüyle, Hazret-i Ali'nin,(Dünyada en büyük sıkıntı borçlu olmaktır) sözü çelişmiyor mu?CEVAPÇelişmiyor, birbirini açıklıyor. İhtiyacı olunca borçlanmak günahdeğildir. Peygamber efendimiz de borçlanmıştır. Bir demir zırh ceketini,borcundan dolayı bir Yahudi'ye rehin bırakmıştı.İnsan borçlu olunca, rahat olamaz, boş oturamaz, ödemek içinçalışır, gayret eder, bir an önce borcumu ödeyeyim der. Borcuçalışmasına yardımcı olur. Yiğidin kamçısı da, bu demektir. Yiğit, kamçısayesinde, Hazret-i Ali'nin dediği sıkıntıdan kurtulur.Borcu inkârSual: Bir bakkala borcum vardı. Ödedim. Bakkal bir müddet sonraborcumu ödememi söyledi. "Ödeseydin borcunu silerdim" dedi. Benverdim diye yemin ettim, o da vermedin diye yemin etti. Hangimizinyeminine itibar edilir?CEVAPİki şahit yanında ödemeliydiniz. Yahut varsa senedi geri almalıydınız.Veyahut borcunuzu gözünüzün önünde sildirmeniz gerekirdi. Bunlarınhiçbirini yapmadığınıza göre, borcunuzu tekrar ödemeniz gerekir.Satıcının yemini muteber olur. (Hidaye)Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Alıcı ile satıcı ihtilaf edince, şahit yoksa, satıcının sözüne itibaredilir.) [Ebu Davud](Şahit dava edene, yemin, inkâr edene düşer.) [Darekutni]12


www.dinimizislam.comBorsaSual: Borsaya girmek, alım satım, yatırım yapmak caiz mi?CEVAPCaizdir. Hisse senedi almak, bir şirkete ortak olmak demektir; fakatkumar oynar gibi, sürekli bununla meşgul olmamalıdır. Borsa yüzündenevini barkını satan, hatta intihar edenler bile olmuştur.Borsa ve at yarışlarıBorsalar, hisse senetlerinin alım satımlarının yapıldığı yerlerdir. Buyolla, şirketler hisselerinin bir kısmını satarak karşılıksız yeni finansmanihtiyacı sağlamakta, hisse senedi satın alanlar da atıl fonlarını bir şirketeortak olarak değerlendirme imkanı bulmaktadırlar.Teorik olarak borsanın, ülke ekonomisi için faydası mevcuttur. Birşirketin hisse senedini satın almak, o şirkete ortak olmak anlamınagelmektedir. Şirketin kârlılık, verimlilik gibi mali yapısındaki müspet veyamenfi değişiklikler, hisse senetlerinin itibari/cari (alım-satım) değerlerindede artış veya azalış şeklinde değişikliklere sebep olduğu gibi, gelecektekibeklentiler de hisse senetlerinin itibari değerinin artmasına veyaazalmasına sebep olmaktadır.Pratikteki borsaya bakarsak; tamamen farklı bir durum ortayaçıkmaktadır. Mevcut borsa ile hisse senedi sahiplerinin ilişkisi, şirket ileşirket ortağı arasındaki ilişkiye değil, kumara, daha ziyade de at yarışıoynamaya benzemektedir. O kadar benzemektedir ki literatürleri debenzerdir. Oynamak, tiyo almak gibi tabirler ortaktır. Mevcut haliyleborsadaki amaç, hissedar olmak değil, kağıt almaktır. Alınan kağıdın biran önce değerinin artması beklenmekte, gözlenmekte ve izlenmektedir.Borsada yoğun şekilde spekülasyonlar mevcuttur. Hisse senetlerinindeğerini ekonomik kriterlerden ziyade, spekülatif davranışlarbelirlemektedir. At yarışlarında da durum aynı şekildedir. Her ne kadarçeşitli mali kriterler ile değerlendirmeler yapılsa da nihai olarak hissesenetlerinin ne zaman ne kadar yükseleceğini veya düşeceğini tahminetmek mümkün olmamaktadır. At yarışlarında da birinci olacak at, çeşitlikriterlerle (jokeyi, atın geçmişi, hangi yarışlarda ne dereceler aldığı, hangipistte iyi koştuğu gibi) değerlendirilerek tahmin edilmeye çalışılsa da,nihai olarak birinciyi tahmin etmek mümkün olmamaktadır. Borsadaoynayanlar için de, at yarışı oynayanlar için de sonucu büyük ölçüdeşans belirlemektedir. Hiç tahmin edilemeyen bir at, yarışı kazanabildiğigibi, hiç tahmin edilemeyen bir kağıt, kısa sürede büyükkazandırabilmektedir. Her ikisinde de sonucu bilen ve belirleyenspekülatörler mevcuttur.13


www.dinimizislam.comBorsada oynayanların hisse senetlerinin yükselişe veya düşüşegeçtiğindeki tavrı aynen kumardaki tavırdır. Yükselmeye başladığındadaha da yükselmesi, düşmeye başladığında da her an yükseleceğibeklenmektedir. Kağıtların değerleri her an değişebileceği için yakıntakip gerekmekte, bu sebeple asli işlerden feragat edilmekte ve borsayabüyük vakit ayrılmaktadır. Televizyonların teleteksleri, endekseayarlanmakta, seans odalarında tedirgin gözlerle ekranlar takipedilmekte, gazetelerin borsa sayfaları derin incelemelere tabitutulmaktadır. Tiyolar beklenmeye, hangi kağıda oynamanın doğruolacağı, hangi kağıdın kazandıracağı tahmin edilmeye çalışılmaktadır.Kağıtların her an ve büyük artış veya azalışı mümkün olduğu için her ikihalde (aşırı sevinç veya aşırı üzüntü) borsada oynayanların ruhsağlıklarına zarar vermekte, çeşitli dengesizliklere sebep olmaktadır.Geçen gün gazeteler yazdı. Ankara’da bir borsacı, yatmış, kalb krizigeçirerek ölmüş. Ya borsa hayali kurarken krize girmiş veya rüyadaborsa oynamış, kaybedince kalbi dayanamamış zavallının.Borsada oynamak, aynen kumarda olduğu gibi büyük bir bağımlılıkoluşturmuştur. Elinde kağıdı olmayan oyuncular da kağıtları yakındantakip etmekte ve yükselen kağıtlardan alamadığına hayıflanmaktadır. Bubağımlılık beşeri münasebetlere de aksetmekte, borsada oynayanlar ileyapılan sohbetlerde konu bir şekilde, mutlaka borsaya gelmekte, uzunuzun borsa tahlilleri yapılmaktadır.Borsada oynayanlarda da, yine aynı kumar oynayanlarda olduğugibi, kazanma hırsı aklı devreden çıkartmakta, kredi alanlar veya kredikartı ile nakit çekerek kağıt alanlar çıkabiliyor. (Adnan İlhan)Hisse senediSual: Haram iş yapan şirketlerin hisse senedini almak caiz olur mu?CEVAPSırf haram işle meşgul oluyorsa caiz olmaz. Mesela bir şirket,sadece içki satıyorsa, onun hissesi alınmaz. Yaptığı işler, helal ve haramkarışıksa, bunların hisselerini almak caizdir. Mesela banka ve sigortaşirketlerinin, içki yanında başka helal ürünler de satan alışverişmağazalarının hisse senetlerini almak caizdir. Ebülleys-i Semerkandîhazretleri buyuruyor ki:Malının çoğunun helal olduğu sanılan kimsenin verdiği hediyeyialmak ve onunla her çeşit alış veriş yapmak caiz olur. (Hadika)14


www.dinimizislam.comBulunan şeylerSual: Yerde bulduğumuz bir şey bizim olur mu?CEVAPBulunan şeylerle, selin, ırmağın getirdiği ve sokağa atılan şeylerinhükmü farklıdır.Bulunan şeyler, genel olarak kıymetli şeylerdir. Sahibi onu atmamış,kaybetmiştir. Bulunup, sahibi bilinmeyen mala Lukata denir. Sahibinevereceğinden emin olanın, korumak için alması sünnettir. Orada kalıncazarar gelecekse, helak olacaksa alması farz olur. Varsa, iki şahit yanında(Arayan olursa bana gönderin) der. Kalabalık bir yerde tarif edereksahibini arar.Sahibi çıkıncaya veya durmakla bozuluncaya kadar saklarken helakolursa ödemez. Sahibi çıkmayacağını veya bozulacağını anlarsa, artıkaramaz. Bulan zenginse, bir fakire sadaka olarak verir. Yahut fakir olanana-babasına, evladına veya hanımına bu malları sadaka olarak verir.Şayet bunlar, aldığı şeyleri kendine hediye ederse, kendi de kullanabilir.Sahibi sonradan çıkarsa, bunları kendi öder veya alan fakire ödettirir.Selin getirdiği meyve, ağaç ve dallar ise bundan farklıdır. Irmağın,selin getirdiği tahta parçalarını, ağaçları, dalları, meyveleri, zengin deolsa herkesin alması, toplaması caiz olur.Sual: Bulunan bir parayı almak zengine haram oluyor da fakire niçinhelal? Haram zengine de fakire de haram değil mi?CEVAPDinimizin hükmü böyledir. Niçin böyle hüküm konulmuş denemez.Zekat fakirin hakkıdır. Zengin, zekâtını başka zengine verse kabul olmaz.Zenginin veya bir günlük yiyeceği olan fakirin dilenmesi haramdır. Zekatfakirin hakkı olduğu gibi, bulunan para da sahibi bilinmiyorsa fakirinhakkıdır. İçine haram karışmış helal parayı hediye olarak herhangi birkimseye vermek caizdir. Hepsi haram olan parayı hiç kimsenin almasıcaiz değildir. Bir kimse, haram bir parayı fakire verse, fakir de haramolduğunu bilmese, günahı fakire olmaz.Fakirse giyebilirSual: Çalınan ayakkabı yerine bazen eski ayakkabı bırakılıyor.Ayakkabısı çalınan kimse, fakirse, orada bulduğu ayakkabıyı giyebilir mi?CEVAPFakirse giyebilir.Atılan malSual: Çöpe veya sokağa atılan, az çok değerli bir mal, bulunmuş mal15


www.dinimizislam.comhükmünde midir? Herkes kullanabilir mi?CEVAPBulunmuş mal hükmünde değildir. O, atılmış maldır. Atılan malı,zengin fakir, herkes alıp kullanabilir. Bulunan malı ise, fakire vermekgerekir.Selin getirdiği malSual: Selin getirdiği malları herkesin alması caiz midir? Kimilerininhangi firmaya ait olduğu, üstlerinde yazılı oluyor. Firma sahipleri gelipmallarının isteyince vermemiz gerekir mi?CEVAPSelin getirdiği tahta parçalarını, ağaçları, dalları, meyveleri, zenginde olsa herkesin alması caiz olur; fakat firma sahiplerinin isimleri yazılımallar, kaybedilmiş mal hükmündedir. Sahipleri gelince, kendilerinevermek gerekir. Eğer almayıp bırakırlarsa sokağa atılmış mal gibi olur,herkes alabilir.Başak toplamakSual: Tarladan veya ağaçlardan mahsulü topladıktan sonra,alınmayıp tek tük geriye kalan başak veya meyveleri, başkasınıntoplaması günah olur mu?CEVAPBırakılmış, alınmamış veya atılmış şeyleri almak günah olmaz.Cuma günü öğle vakti alış verişSual: Cuma günü öğle ezanı ile imam selam verinceye kadar olanzamanda alış veriş yapmak mekruh mu?CEVAPDünyanın her yerinde mekruhtur.Sual: Cuma günü öğle vakti, kadınların da alış veriş yapmasımekruh mudur?CEVAPEvet mekruhtur.Çekiliş kuponu almakSual: Bazı mağazalar promosyon olsun diye, belli bir miktar alışverişigeçen müşterilerine çekiliş kuponu veriyorlar. Bu kuponu almakta veçekilişe katılmakta mahzur var mıdır?CEVAP16


www.dinimizislam.comHayır hiç mahzur yoktur. Çünkü kupon için ayrıca bir para verilmiyor.Ancak, bazı mağazalar da, (Falanca yere bir mesaj atarsan, çekilişekatılmayı hak edersin) diyorlar. Bu kumara girer. Çünkü çekiliş için mesajatmak, piyango bileti almak gibidir.Sual: Bir dondurma üreticisi ürettiği dondurma paketlerine arabahediyesi çekilişi için şifre vermiş. Sadece dondurma alarak çekilişekatılmak ve çıkarsa arabayı almak caiz midir?CEVAPCaizdir.Alış verişle ilgili çeşitli sorularSual: Birine, (şu malı kaça satarsan sat, bana 3 milyon ver) desem,o da dörde satsa, caiz olur mu?CEVAPEvet.Sual: Zekat olarak, fakire altın lira veya bilezik veriyoruz. Sonra da,(Eğer bozduracaksan rayiç fiyattan satın alabilirim) diyoruz. Satarsaalıyoruz. Bunun mahzuru var mıdır?CEVAPZekat olarak verilen altını rayiç fiyattan geri almakta mahzur yoktur.Rayiç fiyattan ucuza almak ise mekruh olur. Zekat olarak verilen ticareteşyasının fiyatı her yerde aynı değildir. Geri alınırsa, fakir zararauğratılabilir. Bu bakımdan ticaret eşyasını fakirden geri satın almakmekruh olur. Altını almak ise mekruh olmaz.Sual: Bir arkadaşa "Evini on milyara satayım mı?" dedim. O da razıoldu. Ben de 12 milyara sattım. Arkadaşa 10 milyar verdim. Yaptığım işgünah oldu mu?CEVAPArkadaşınıza, istediği fiyatı verdiğiniz için size günah olmaz.Sual: Başkasının malını kazaen kıran yahut zarar veren tazmin edermi? Mesela komşu, çıkış kapısının önüne su şişesi koymuş. Görmedençarpıp kırdım. Ödemem gerekir mi?CEVAPEvet.Sual: Çöpe atılan kullanılmış eşyaları alıp kullanmak caiz mi, kulhakkı olur mu?CEVAPÇöpe atılan şey kıymetli bile olsa, zenginlerin de onu alıp kullanmasıcaizdir, kul hakkı falan geçmez.17


www.dinimizislam.comSual: Ne alırsan beş milyon lira diyerek satış yapılıyor. Caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Meydana konmuş simitleri, para bırakıp alıyorlar. Caiz mi?CEVAPRızası olduğu biliniyorsa, âdet edinmişse caiz olur.Sual: Esnaf olarak kısaca neye dikkat etmemi tavsiye edersiniz?CEVAPEsnaf, hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal olur. Hadis-işerifte buyuruldu ki:(Bir satıcı, yalan söylemez, emanete riayet eder, verdiği sözdendönmez, borcunu geciktirmez, alacaklısını sıkıştırmaz, satarkenmalını fazla övmez ve alırken de kötülemez ise, kazancı onamübarek olur.) [Deylemi]Hileli malı sağlam diye satmak, müslümana ihanet etmek, hakaretetmek haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Bir müslüman, sattığı şeyin kusurunu bilip de söylemezse, buhelal olmaz.) [Müslim](Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hıyanet ve yalan isnatetmez. Ona lakayd da kalmaz. Müslümanın müslümana ırzı, malı vekanı haramdır. Bir kimseye müslüman kardeşini tahkir etmesi şerolarak yeter.) [Tirmizi]Dürüst olarak ticaret yapmak çok iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Rızkın onda dokuzu ticarettedir.) [Said b.Mensur]Ticaretten korkmamak gerekir. Çünkü atalarımız, (Korkak tüccar, nekâr eder, ne zarar) demişlerdir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:(Korkak tüccar, mahrum kalır, cesur tüccar, rızka kavuşur.)[Kudai]Sual: Ayakkabı tamirciliği yapıyorum. Bazı müşteriler, bıraktıklarıayakkabılarını ya çok geç alıyor veya almaya hiç gelmiyorlar. Ben de, (15gün içinde alınmayan ayakkabılardan mesul değilim) diye levhahazırlattım. Ayrıca her müşteriye de, 15 gün geçerse, ayakkabılarınıtamir ücretine satacağımı da söylüyorum. İki ay beklettikten sonrasatıyorum. Böyle yapmam günah oluyor mu?CEVAPMüşterilerin, sizinle yapılan anlaşmaya uymaları gerekir. Uymazlarsasiz mesul olmazsınız. (Mecelle)Sual: İnternetten alış veriş sitelerinden standart mal alınabilir mi?CEVAP18


www.dinimizislam.comBir mahzuru yoktur.Sual: Kendisi için para topladığım hasta öldü. Bu parayı neyapayım?CEVAPFakirlere vermek iyi olur.Sual: Ölene kadar içinde oturmak şartı ile evi birine hibe caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Kıymeti farklı iki eşit arazi, kıymetine göre mi paylaşılır?CEVAPEvet. Yahut satılıp parası taksim edilir.Sual: Banka teminat mektubu caiz mi?CEVAPCaizdir.Sual: Kasaba 2 kg et verip 1kg da kıyma istedim. Getirdiğim ete,kendi etini karıştırıp kıyma yaptı. 3 kg kıyma verdi. 1 kg kıyma parasıaldı. Caiz oldu mu?CEVAPEvet.Sual: 100 kg buğday verip 70 kg un, 30 kg kepek almak caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Bir malı üç milyara sattım. Daha teslim etmeden başka biri,(ben beş milyar vereyim) dedi. İlk satıştan vazgeçmem caiz mi?CEVAPİlk alan, vazgeçmedikçe caiz olmaz.Sual: Müşteri, (Üç gün içinde gelmezsem bu saat senin olsun) dedi.On gün sonra geldi. Saatini vermezsem günah olur mu?CEVAPGünah olmaz. Fakat ihsan edip vermek çok sevaptır.Sual: On gram altın değerinde, borç para versem, alırken de yine ogünkü rayice göre on gram altın değerinde para alsam caiz mi?CEVAPCaiz olur.Sual: Pazarlıksız satış yapıyoruz demek caiz mi?CEVAPEvet. Pazarlık şart değildir. Pazarlık edilmesi iyi olur.Sual: Radyo ve teyp satmak caiz mi?CEVAP19


www.dinimizislam.comEvet. Çünkü haram işlerde kullanılacağı kesin değildir. Bıçak satmakgibidir.Sual: Fotoğraf yanarsa iade ederim diye peşin para almam caiz mi?CEVAPEvet.Sual: 10 ton kağıdı 2 milyara sattım. Borçlu ödemedi. Kağıda zamgeldi. 10 ton kağıt 3 milyar oldu. 3 milyar istemem caiz mi?CEVAPHayır. Altına göre kıymetini istemek caizdir.Sual: Biri, parana karıştırabilirsin, bu parayı falancaya ver dedi.Parayı harcadım. Ay başında parasını ödedim. Mahzuru oldu mu?CEVAPAcele ver demediği, vakit bildirmediği için günah olmaz.Sual: Eşit para toplayıp yiyecek alıyor, beraber yiyoruz. Caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Mehr-i muaccel borcu olanın hediye vermesi caiz mi?CEVAPÖnce önemli olan borcunu ödemesi gerekir.Sual: Diş tabibiyim. Bir teknisyen, adıma muayenehane açacak.Kazanç ortak olacak. Caiz midir?CEVAPEvet.Sual: Vadeli borcu olan başkasına borç verebilir mi?CEVAPEvet.Sual: Alacakları icra yolu ile alırken masrafları da almak caiz mi?CEVAPMecburi olan masrafları almak caizdir.Sual: Bakkal, (Malı götür, parasını sonra verirsin) dedi. Ben de âdetolduğu için ay başında vermeyi düşündüm. Caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Saat tamircisi, gelip zamanında alınmayan saatleri ne yapar?CEVAPAkrabasına verir. O da yoksa lukata hükmüne girer.Sual: Bir fabrikatör, ana-babasını ücretle çalıştırabilir mi?CEVAPBabasını çalıştırması caiz. Anasını çalıştıramaz.20


www.dinimizislam.comSual: İçki satmayan, ama fâsık olanla alış veriş mekruh mu?CEVAPMekruh değildir.Sual: Çalınan halımın yerine, verilen çalıntı halıyı almam caiz mi?CEVAPEvet. Sahibi çıkarsa vermek gerekir.Sual: Büyük marketlerde ayrı kasası olan içkisiz reyondan alış verişcaiz mi?CEVAPEvet.Sual: Bu malları götür, satamadığını getir demek caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Üç ay sonra teslim almak üzere taksitle mal almak caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Satın alınca, satıcı (Karpuzu keseyim) dedi. (Kes) dedim.Karpuz ham çıktı. Başka birini tartıp verdi. Caiz oldu mu?CEVAPRıza ile olduğu için caizdir.Sual: Avukat, müvekkil adına yaptığı günahlardan mesul mü?CEVAPEvet.Sual: Bazen ayın üçünde, dördünde maaş alıyoruz. Bu bakımdan aybaşında vermek üzere diye alış veriş yapmak caiz mi?CEVAPEvet.Sual: İki ortak, kıymetleri çok farklı olan iki arsayı, kur’a çekerekpaylaşmaları caiz olur mu?CEVAPİki tarafın rızası ile caiz olur.Sual: Yakın bakkalda aynı mal daha pahalı. Uzağa gitmemek için,yakın bakkaldan pahalı almak caiz mi?CEVAPEvet caizdir.Sual: (Bu malı şu kadara sat. Daha fazlasına satarsan, fazlası seninolsun) demek caiz mi?CEVAPEvet.21


www.dinimizislam.comSual: (Malı satamazsam, 3-4 ay sonra getiririm) demek caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Doktor, genelev kadınını muayene edip ücret alsa caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Taksitli borçlarım var. Bir arkadaş evine et alıp yemen sanaharamdır dedi. Öyle mi?CEVAPEt yemek haram diye bir şey yok. Öyle söylemek günah olur. İbrahimbin Edhem hazretleri (Borcu olan kimse, ödemedikçe yağlı ve sirkeli taamyememelidir) buyuruyor. Bu demek yağlı ve sirkeli yemek haram demekdeğil. Bu da taksitli borçlar için değil, ödünç alınan ve günü geldiği haldeödenemeyen borcu olanlar içindir.Borçlu adam lezzet veren şeyler yememeli ki borcunu hatırlamalı vebir an önce ödemeye çalışmalı demektir. Borçlu adam baklava da yerkebap da yer. Din hakkında öyle rastgele konuşulmaz, helale haram,harama helal denilmez.Sual: Bir ekonomist, "Taksi tutabilecek kimsenin dolmuşla evegitmesi hırsızlıktır. Bu ekonomi yasasının ana maddesidir. Bunun için,herkesin bende alacağı olduğu düşüncesiyle yaşıyor, hırsız olmamayaçalışıyorum" diyor. Evime taksi ile gidecek param varken, dolmuşla veyayaya gitsem, taksiye vereceğim parayı muhtaç birisine vermesemhırsızlık mı etmiş olurum?CEVAPDinimizde, taksi ile evine gidebilecek kimsenin, acelesi yoksa, yayagitmesi, günah ve hırsızlık değildir. Aksine iyi olur. O parayı başkasına davermesi gerekmez.Sual: Birisi aracıma çarptı. %100 hatalı olduğu tespit edildi. Kendiside hatasını kabul etti. Aracınızın tamir ücretini hemen vereyim dedi.Servise gittik 300 milyona yaparım dedi. Adam da çıkarıp 300 milyonuverdi. Şimdi ben aracımı tamir ettirmesem, çarpık, ezik vaziyettekullansam, aldığım para haram olur mu?CEVAPHaram olmaz.Sual: Ucuz diye kalitesiz şeyler alıyoruz, birkaç sefer yıkanınca veyakullanılınca bozuluyor. Pahalı olandan mı almalı?CEVAPPahalı olması ölçü değildir. Ucuz olup kaliteli olan da olabilir. İyi22


www.dinimizislam.comaraştırmalı, her şeyin iyisini, kalitelisini almaya çalışmalıdır. Hadis-i şeriftebuyuruldu ki:(Ayakkabı veya elbise satın aldığında iyisini al.) [Taberani]Sual: Dine daha çok hizmet etmek niyetiyle, maaşı yüksek, fakatgünah işlenen bir yerde çalışmak uygun mudur?CEVAPUygun değildir. Günah işlenen yerde zaruretsiz çalışılmaz. Allahrızası için çalışan, dünya nimetlerine de kavuşur. Ama dünya için çalışan,ahiret nimetlerinden mahrum kalabilir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:(Allahü teâlâ, ahiret için çalışana dünyayı verir, fakat dünya içinçalışana, ahireti vermez.) [Deylemi]Sual: Şüpheli paradan kurtulmak için para değiştirsek olur mu?CEVAPOlur. Para değiştirmek de satıştır. Sahih olması için mal farklı olmalı.Mesela iki 5 binlik, bir on binlikle değişmeli. Hediye suretiyle dedeğiştirilirse aynı cins mal da olur.Sual: Namaz kılan yoksa, evi kılmayana kiraya vermem caiz mi?CEVAPEvet.Uygun olmayan elbiseler satmakSual: Dışarıda giyilen açık saçık elbiseler satıyoruz. MağazamızaMüslüman olmayanlar da geliyor. Uygun mudur?CEVAPSadece gayrimüslim olanlar gelseydi mahzuru olmazdı. Müslümanlarda geldiği için, yani onlara da satılacağı için uygun değildir.Alacakla borç ödenmezSual: Bir söz var, (Alacakla borç ödenmez) diye. Borçlu olduğumuzkimselere, elimizdeki vadesi gelmemiş çeklerden vermekte veya diğeralacaklarımızı onlara devrederek borçlarımızı kapatmamızda bir mahzurvar mı? Yani alacak ile borç ödenir mi?CEVAPHiç mahzuru yoktur. Alacaklı razı oluyorsa, nakit yerine elimizdekiçeklerden verilebilir veya diğer alacaklarımız onlara devredilebilir.Alacakla borç ödenmez demek, birisinde alacağımız var diye, bunagüvenip de, başkasına borçlanmamalı demektir. Yoksa birisindealacağımız varsa, ondan aldığımız malı paramıza mahsup edebiliriz.Sual: Bazı ürünler, poşet veya paket içinde 1 lira diye satılıyor. Birlira verip almakta mahzur var mıdır? Yoksa ambalajlı olduğu için bu alışveriş fâsid mi oluyor?23


www.dinimizislam.comCEVAPHayır, fâsid olmuyor. Poşetiyle, ambalajıyla bir liraya alınıyor. Bununmahzuru olmaz.Sual: Bir arkadaş, bana şu saati sat dedi. Ben bunu kendime alabilirmiyim?CEVAPSatmak için vekil olan, kendisi için satın alamaz. Çünkü, bir kimsehem alıcı, hem satıcı olamaz.Sual: Müşteri aldığı malı geri getirince bunu almak gerekir mi?CEVAPAlmak gerekmez. İhsan ederek geri almak iyi olur, çok sevab olur.Bir hadis-i şerif meali:(Müşteri pişman olunca, satıcı da kabul edip sözleşmeyibozarsa, Allahü teâlâ onun günahlarını affeder.) [K. Saadet]Sual: Meyhaneye veya içki içilen lokanta gibi yerlere ekmek satmakcaiz midir?CEVAPEvet, caizdir.Sual: Doktora muayene olan kimselerin kazançları, tamamenharamsa, muayene ücretini bu haram paradan verdikleri de biliniyorsa,doktorun bu parayı alması haram olur mu?CEVAPMeslek gereği alınan ücret, haram olmaz.Sual: Kilisenin ve içki fabrikasının elektrik tamir işlerini veya başkatamiratlarını yapmak günah mıdır?CEVAPHayır. Bu işlerin kendisi günah olmadığı için tamiratlarında çalışmakcaizdir. (Bezzaziyye)Sual: Bir müşteriye sattığım ürünlerin fiyatlarını toplayınca, toplamıküsuratlı çıkıyor. Bozuk paralarla uğraşmamak için, biraz az veya çoksöylemenin, mesela toplamı, 5,95 veya 6,05 lira ederse, 6 lira demeninmahzuru olur mu?CEVAPMahzuru olmaz. Herkes, malını istediği fiyattan satabilir.Kredi kartı puanlarıSual: Bir tanıdığının kredi kartıyla, alış veriş edilse, kazanılanpuanlar, kimin hakkıdır?CEVAPÖzel bir anlaşma yapılmamışsa, puanlar kart sahibinin olur.24


www.dinimizislam.comSual: Bir diş tabibi, bir muayene yeri açsa; fakat kendisi hiç işleuğraşmasa, bütün işleri diş teknisyeni yapsa, diş doktoruna da,diplomasından dolayı, belli bir ücret verilse, diş hekiminin diplomasınakarşılık aldığı ücret, helal olur mu? Bunun gibi, bir eczacı, bir eczaneaçsa, ilaç işine hiç karışmasa, hepsini eczacı kalfası yapsa, kalfa,eczacıya belli bir ücret verse, eczacının, diplomasına karşılık aldığı ücrethelal olur mu?CEVAPMesuliyet diş tabibinde ve eczacıda olduğu için, belli bir ücretalmasında mahzur yoktur. Kalfa yanlış bir ilaç verse, eczacıdan sorarlar.Diş teknisyeni, yanlış bir şey yapsa, onu da, diş tabibinden sorarlar.Mesul [sorumlu] müdür oldukları için ücret, helal olur.Sual: İçki satan yerden alış veriş yapmak caiz midir?CEVAPİhtiyaç olunca veya içki parası, para üstü olarak alınmazsa caiz olur.Büyük marketlerde, çok kasa olduğu için, içki parasının para üstü olarakalınma ihtimali daha azdır. Tam para verilirse, yahut kredi kartıkullanılırsa, bu ihtimal hiç kalmaz. (İçki satan fâsıktır, fâsıkla alış verişyapmamalı) denebilir. Bu ayrı bir husustur. Namaz kılmayan, içki içenfâsık birinin dükkanında, içki satılmıyorsa, ondan da alış veriş yapmakcaiz olur.İçki ve domuz satmakSual: İçki ve domuz eti satan kimseyle alışveriş yapmak, fâsıkoldukları için mi uygun değildir?CEVAPFâsıklık yönünden değildir. Açıktan günah işleyenlerin hepsi fâsıktır.Mesela açıkça kumar oynayan, namaz kılmayan kimse fâsıktır. Başı açıkbayan tezgâhtar fâsıktır. Fâsıkla, hatta kâfirle alışveriş sahihtir. Salihlerlealışveriş yapmak daha iyidir, ama o ayrı bir konudur.İçki ve domuz, dinen mal olmadığı için, bunların alınıp satılmasısahih olmaz. Bunlar gibi kan ve leş satmak da bâtıldır. Eğer o markettenbaşka bir şey alınacaksa, paranın üstü de yoksa içki veya domuz parasıkarışmamış olacağı için caizdir. Kredi kartıyla alınca zaten karışmıyor.Dinimize, milletimize düşmanlık eden şirketler içki veya domuz satmasada, onlarla da alışveriş caizse de, mecbur kalmadıkça kaçınmayaçalışmalıdır.Sual: Pikniğe giderken, eşit para toplayıp, yiyecek içecek alıyoruz.Beraber yiyip içiyoruz. Ama kimimiz az, kimimiz çok yiyip içmiş oluyoruz.Caiz oluyor mu?25


www.dinimizislam.comCEVAPEvet.Sual: İpekböceği kozasını satıyoruz. Sattığımız kimseler, bu kozalarıfırınlayarak öldürüyorlar. Bu kozaları bu kimselere satmakta mahzur varmıdır?CEVAPİpek böceğini öldürmek için güneşe koymak caiz olduğu için,satılmasında mahzur olmaz. Günah fırınlayana olur.Kumar aleti satmakSual: Kumar aletlerini satmak, caiz midir?CEVAPHayır, caiz değildir.Sual: Bağımıza arılar konmuş ve bal yapmış. Bir arkadaş, kovangetirmiş. Balı bırakıp, arıları götürürken gördük. Arılar ve bal kimindir?CEVAPArılar bulanındır. Bal ise bağ sahibinin olur.Sual: Bir yardım sandığımız var. Üyelere yardım edilebilir mi?CEVAPÜye dışındaki fakirlere yardım edilir. Üyelere ancak faizsiz ödünçverilir.Mektupla alış verişSual: Bir kimse mektupta, malını şu kadar liraya sattığını birisinebildirse, o da mektubu okuyunca kabul ettim dese, alış veriş sahih midir?CEVAPEvet, sahih olur. Şimdi, internet yoluyla yapılan alış verişler de,bunun gibi sahihtir.Erkeklere altın yüzük satmakSual: Kuyumcunun, erkeklere haram olan ziynet eşyası, mesela altınyüzük satması caiz midir?CEVAPEvet, caizdir. Altın yüzüğü erkeklerin takması haramdır, satmakharam değildir; çünkü altın yüzüğü yatırım için almış olabilir. Yanımdadursun para ihtiyacı olursa bozdururum diyebilir. Altın yüzüğün kendisiharam değil, kullanılması haramdır. Bir erkek, bir Reşat altını alsa,boynuna kadınlar gibi takmasa; fakat cebinde bulundursa günah olmaz.Takması haramdır, bulundurması günah değildir.Vekil asıl gibidirSual: Şirketin alacaklarını tahsil eden veya hayır için, makbuzkarşılığı para toplayan kimse, topladığı paraları, daha sonra yerine26


www.dinimizislam.comkoymak şartıyla harcayabilir mi?CEVAPO işin vekili sayıldığı için, yerine koymak şartıyla harcayabilir.Sual: Marketlerde iken çocuk su diye tutturuyor yahut oradaki birşeyi alıp yiyor. Biz de, şişeyi veya kutusunu alıp kasada ödüyoruz.Parasını ödemeden yemek caiz oluyor mu?CEVAPFiyatları belli olduğu için caiz olur. Lokantalarda, pastanelerde,kahvelerde de parasını ödemeden yiyip içmekte mahzur yoktur. Çünküyenilip içilenlerin fiyatları bellidir.Terzide artan kumaşSual: Bir terzide, müşteriden büyük küçük kumaş artıkları kalıyor.Bunları terzinin kullanması caiz olur mu?CEVAPEvet, caizdir. Böyle şeyler âdete bağlıdır. Kumaş olarak işeyaramıyorsa kullanabilir. İşe yarıyorsa müşteriye verilir.Reklâm kâğıtlarını basmakSual: Matbaamızda, içki ve kumar aletleri gibi, haram olan şeylerinreklâm kâğıtlarını basmak haram mıdır?CEVAPHaram değilse de, haramın reklâmını yapmamaya, dolaylı da olsa,haram işlere sebep olmamaya çalışmalıdır.Sual: Karate ve tekvando gibi sporlardan para kazanmak caiz midir?CEVAPNamaza mani olmazsa, avret yeri de açık olmazsa, caizdir.Selem satışıSual: Buğdayın kilosu 1 lira olsa, 3-5 ay sonra belki 2 lira olur. Şimdibize para gerekiyor. Durumumuzu bilen bazı kişiler, 1 liradan üç ay sonravereceğiniz buğdayı satın alırız diyorlar. Satmamız caiz olur mu?CEVAPBuğdayın vasfını, miktarını, vaktini ve yerini söyleyerek, selemvermek ve alıcının da kabul etmesiyle, selem usulü satış caiz olur.Mesela (1000 kilo makarnalık buğdayı 1 Ekimde, Meram’daki evimdebana teslim etmek üzere, 1000 liraya sana selem verdim) denir. Satıcı da(Kabul ettim) demekle, selem vaki olur. Yani peşin parayla, veresiyebuğday satılmış olur. (S. Ebediyye)Sual: Biri peşin, birkaç taksitle mal satıyoruz. Müşteri kullanmadanmalı getiriyor. Biz de, (Peşin verdiğini almazsan, malı geri alırız) diyoruz.Bu para bize helal midir?27


www.dinimizislam.comCEVAPHayır, helal olmaz. Malı az da olsa kullanmış olarak getirseydi, helalolurdu. Müşteri anlaşmayı tek taraflı olarak bozamaz. Yani satılan malıgeri almayabilirsiniz; fakat geri almak ihsan olur, iyi olur.Televizyon satmakSual: Televizyon satmak caiz midir?CEVAPGünah olan işlerde kullanılması kesin olmadığı için, mubah şeylerseyretme ihtimali de olacağı için caizdir.Düşük fiyatSual: Bir malı, herhangi bir sebeple, alış fiyatından daha düşük birfiyatla zararına satmakta mahzur var mıdır?CEVAPBir ihtiyaç varsa, çok ucuza da satmakta mahzur olmaz. Mesela,müşteri çekmek için, fakire yardım için veya bu mal zamanla bozulacaksaucuza satılabilir.Altın satışıSual: 5 kilo altını, 4 kilo altın ve 50 liraya veresiye satmak caiz midir?CEVAPBir kısmı kâğıt para olsa da, altını altınla veresiye satmak caizdeğildir. Hepsini kâğıt parayla veresiye satmak caizdir.İnşaat şirketiSual: İnşaat şirketi olarak, plaj sitesi, içki fabrikası, turistik otel gibiyerler yapmak uygun mudur?CEVAPGünaha sebep olmayacak, fabrika, iş yeri, okul, ev gibi yerlerininşaatı tercih edilmelidir.Minimum alışverişSual: Kaç kuruştan aşağı alışveriş caiz olmuyor?CEVAPBir fels değerinden aşağı alışverişler caiz olmaz. Bir felsin itibarîkıymeti, şimdi bir altın liranın kıymetinin, on beşte biri kadar kuruşolmaktadır. (S. Ebediyye)Bu ölçü bilinirse her zaman kendimiz hesaplarız. Mesela,Cumhuriyet, Hamit gibi bir altın liranın, en ucuzunun kıymeti 525 lira olsa,bunun on beşte biri kadar kuruş, 35 kuruş olur. Buna göre 35 kuruştanaşağı olan bir malın satılması caiz olmaz. Mesela, bir ciklet 20 kuruşsa, 2ciklet alınıp 40 kuruş verilirse mesele kalmaz. Yahut 15 kuruşluk başkamal da alınırsa, mahzuru olmaz.28


www.dinimizislam.comFaydalı sanatlarSual: Hangi sanat daha kıymetlidir?CEVAPDinimizde her sanat kıymetliyse de, insanlara faydası çok olansanatlar -manifaturacılık ve ayakkabıcılık gibi- daha çok övülmüştür.Avcılık da mubah bir sanatsa da, keyif için yapılması yasaklanmıştır.İhtiyaç veya geçim için yapmak caiz ise de, başka bir sanatı tercih etmeli,çünkü can yakmak makbul değildir.Malın vasfının değişmesiSual: Fâsid alış verişle satın alınan kıyma, köfte yapılınca, bununyenmesi caiz olur mu?CEVAPSatın alınmasında günah işlenmişse de, malın vasfı değiştiğinden,köfteyi yemek günah olmaz. Bunun gibi, bir kimse, bir tavuk çalıp, etiyleyemek yapsa, çalması haramsa da, malın sıfatı değişince de mülkü olur.Böyle bir yemeği pişirdikten sonra, tazmin etmek [bedelini sahibinevermek] şartıyla, yenmesi, satması veya hediye etmesi, alanın dayemesi, caiz olur.Defter tutmakSual: Haram iş yapan tüccarın defterini tutmak caiz midir?CEVAPZaruretsiz caiz olmaz.Veresiye döviz satmakSual: Euro, dolar ve Türk paraları birbirleriyle, veresiye satılmalarıcaiz midir?CEVAPHayır.Hakkından vazgeçmekSual: Bazı yerlere sınavla öğrenci veya memur alınırken, girenlerdenbazıları, (Sen girmezsen sana para verelim) deseler, girme hakkınısatmak caiz olur mu? Bunun gibi ihaleye girme hakkı da satılabilir mi?CEVAPBuna hak satmak denmez, ferağ yani hakkından vazgeçmek denir.Hak satılmaz; ama paralı veya parasız, haktan vazgeçmek caizdir.Bulunan hayvanSual: Sahipsiz bir hayvanı kesip, etini yemek veya satmak caizmidir?CEVAP29


www.dinimizislam.comSahipsiz hayvanı, ilan ettikten sonra, sahibi çıkmazsa kesmek veyasatmak günah değildir. Sahibi çıkıp ispat ederse, kendisine bedeliniödemek gerekir.Vekâletle ev satmakSual: Bir arkadaş, (Evimi 80 bin liraya sat) dedi. Ben de 90 bin lirayasattım. Arkadaşa 80 bin lira verdim. 10 bin lira daha vermem gerekir mi?CEVAPGerekmez; ama 80 bin liraya sattım denirse, yalan söylenmiş olur.Günah olur.Hileyle mal satmakSual: İtalya’da imal edilen malın aynısını Türkiye’de imal ediyorum.İtalya malı diye yazmak caiz midir?CEVAPHayır, hileyle satmak caiz değildir.Biblo yapmakSual: Biblo yani çeşitli insan ve hayvan heykelcikleri yapanın,bunlardan kazandığı para haram mıdır?CEVAPEvet, haramdır. Biblo yapmak da, satmak da ve evde bulundurmakda haramdır.Hayvanları mumyalamakSual: Kartal, leylek gibi hayvanların içini temizleyip mumyalayarak,tavşan, kuzu gibi hayvanların da derilerinin içine ot doldurup, süs olarakkullanmak caiz midir? O odada namaz kılmak mekruh olur mu?CEVAPSüs için satılması caizdir. Böyle içi ot doldurulmuş hayvan şekillerininbulunduğu odada namaz kılmak mekruh olur. Namaz kılarken bunlarıarka tarafa koymalı veya üstlerini örtmelidir.Haksız rekabetSual: Bir Yahudi, çömlekçi bir müslümanın karşısına bir çömlekçidükkânı açar. Müslüman çömlekçiden ucuz etiket yapıştırır. MüslümanlarYahudi’den almaya başlayınca Müslüman da daha aşağı indirir; fakatYahudi, alış fiyatından da aşağı fiyatla yani zararına satar. MüslümanYahudi’yle başa çıkamayınca dükkânı kapatmak zorunda kalır. MeydanYahudi’ye kalınca tekrar fiyatları yükseltip zararını kapatır. <strong>Bizim</strong> de butaktiği uygulayarak rakiplerimizi alaşağı etmemiz haksız rekabete girermi?CEVAPEvet, haksız rekabete girer. Aşağıdaki menkıbedeki durum, buna30


www.dinimizislam.combenziyorsa da, haksız rekabet değildir; çünkü maddi kâr düşünülmüyor:Medine’de bir Yahudi’nin ağzı kapalı bir su kuyusu vardı. Suyu gayettatlıydı. Suyunu satardı. Resulullah, (Rume kuyusunu kim satın alır,Müslümanlara sebil olarak verirse Cenneti kazanmış olur) buyurdu.Hazret-i Osman, kuyunun yarısını aldı. Nöbet yoluyla bir gün Hazret-iOsman’ın olacak, bir gün Yahudi’nin olacaktı. Hazret-i Osman nöbetinisebil olarak dağıttı. Yahudi ücretle satardı. Müslümanlar da hazret-iOsman’ın nöbeti gelince, iki günlük su alırlardı. Yahudi’nin nöbetindeuğramazlardı. Yahudi’nin pazarı kesada uğrayınca, diğer yarısını dasatmak istedi. Önceki yarısını Yahudi’den 12 bin dirheme almıştı. Bunuda 8 bin dirheme aldı. Tamamını sebil etti. (Menakıb-i çihar yar-i güzin)Arsa karşılığında katSual: Arsa karşılığında daire yaptırmak caiz midir?CEVAPKendi arsası üzerinde, istisna [ısmarlama yani sipariş] yoluyla evyaptırmak caizdir. S. Ebediyye’de deniyor ki:Arsanın belli bir kısmı, mesela üçte ikisi, hisse-i şayıa [ortakmülkiyet] olarak müteahhide veresiye olarak satılır. Müteahhitten alacağıolan paranın karşılığı olarak, istenilen kat, müteahhide ısmarlama yoluylayaptırılır; çünkü kendi arsasına, istisna [ısmarlama] yoluyla apartmanyaptırılması caizdir. Ismarlama yoluyla yaptırılacak apartmanın, planının,kullanılacak her malzemenin cinsinin ve fabrikasının önceden sözkesilirken bilinmesi, kararlaştırılması gerekir.Ortak arabaSual: Bir arkadaşla ortak araba alacağız. Arabaya birimiz az, birimizçok binebilir. Bu şartla ortak araba almak caiz midir?CEVAPYaptığınız sözleşmede bu durum bildirilmişse caiz olur.Haram işleyerek kazanılanSual: Kadın kuaförlüğü yapmış olan bir erkek, sonradan tevbeederse, haram işleyerek kazanmış olduğu paraları ve o paralarla aldığıeşyaları ne yapması gerekir?CEVAPKazanılan paranın haram olması ayrı, parayı haram işleyerekkazanmak ayrıdır. Yani haram işleyerek kazanıldı diye, bu paralar haramolmaz. İşlenen haramlara tevbe edip, bir daha işlemeyince, günahlarıaffolur.Gazeteye abonelikSual: S. Ebediyye’de, (Bakkala borç para verip, o para bitinceye31


www.dinimizislam.comkadar ondan mal satın almak haramdır, çünkü istifade etmek şartıylaödünç vermek faiz olur) deniyor. Buna göre, gazeteye abone olan kimse,ayın başında gazeteciye bir aylık gazete parasını verip, her gün birgazete alması da faiz olmaz mı?CEVAPFaiz olmaz. Gazeteciye parayı ödünç vermiyor, gazetenin ücretinipeşin veriyor. Bir malın fiyatını peşin vermenin mahzuru olmaz.Sepetin alış verişiSual: S. Ebediyye’de, (Küçük çocuğun yaptığı alış veriş bâtıldır)deniyor. Biz apartmanın son katında oturuyoruz. Apartmanın girişinde birbakkal var. İçine liste koyarak sepeti sarkıtıyoruz. Listeye şu kadar pirinç,şu kadar zeytin, şu kadar ekmek ver diye yazıyoruz. Belli bir para dakoyuyoruz. Bakkal belki eksik veya fazla tartarak bunları sepetin içinekoyunca, biz sepeti çekiyoruz. Çocuğun alışverişi sahih olmazsa, sepetinyaptığı alışveriş sahih oluyor mu?CEVAPSepeti çekip, verilenlere rıza gösterilince, alışveriş sahih oluyor.Listeyi çocukla da gönderip, çocuk gelince, yaptığı alışverişi kabuledersek, o da sahih olur.Para üstünü almamakSual: Taksicilik yapıyorum. Ücreti 19 lira tuttu diyelim, müşteri 20 liraveriyor, (Üstü kalsın) diyor. Bu bize helâl oluyor mu? Helalleşmekgerekiyor mu?CEVAPO size hediyedir. Helalleşmek gerekmez.Tersi de olabilir. Ücret 10,5 lira tuttu, 20 lira uzatmışsa, siz 10 lirayeter derseniz, hakkınız ona geçmiş olmaz. 50 kuruşu hediye etmişolursunuz.Verileni tatmakSual: Marketlerde tatmak için verilen tatlı, sucuk gibi şeyleri alıpyemekte sakınca var mıdır? Pazarda da tatmak için veriliyor. Bunlarıyiyince helalleşmek gerekiyor mu?CEVAPVerilen hediyedir, bir sakıncası olmaz. Helalleşmek gerekmez.Haram para almakSual: Müşteri haram parayla bakkaldan bir şey alsa, o para bakkalagünah olur mu?CEVAPHayır, bakkala günah olmaz.32


www.dinimizislam.comVeresiye almakSual: Parası olup, peşin alma imkânı varken, bir malı taksitle satınalmak câiz midir?CEVAPEvet, caizdir.İcra malını almakSual: Haczedilmiş malları satın almakta mahzur var mıdır?CEVAPMeşru haciz ise caizdir. Yani bir kimse, borcunu kasten ödemese vebu yüzden mallarına haciz konsa, o zaman bu malları satın almanınmahzuru olmaz.Bir de, bir kimse borcunu ödediği hâlde, senedini almamıştır veyabaşka şekilde iftiraya uğramıştır. Bilinirse böyle haciz malı da alınmamalı.Gümrüktekiler arasında da, buna benzer mallar olabilir. (Ağlayanın malıgülene yâr olmaz) atasözü böyle gayrimeşru işler için söylenmiştir.Fakat gayrimeşru olduğu kesin bilinmedikçe, haciz mallarını almakcaizdir.İcraya vermekSual: Parası varken, kasten borcunu ödemeyeni icraya verip,mallarını haczetmek caiz midir? Bir de haczederken avukatlık ücreti dâhilbaşka zaruri masraflar oluyor. Bunları da borçludan icra yoluyla almakcaiz midir? Alacak gecikince, kanuni faizini de veriyorlar. Bunları daalmak caiz midir?CEVAPKasten borcunu vermeyeni icraya vermek, malını haczetmek,avukatlık ücreti ve diğer mecburi masrafları almak caizdir. Gecikmefaizini almak caiz olmaz. Fakat borç verildiği zaman, o parayla hangiayardan ne kadar altın alınıyorsa, o kadar altın veya o altının değerikadar para istemek caizdir.Para geçmez hâle gelirseSual: S. Ebediyye’de, (Kâğıt paralar geçmez hâle gelirse, İmam-ıEbu Yusuf’a göre pazarlıktaki, İmam-ı Muhammed’e göre tedavüldenkalktığı zamandaki kıymeti verilir) deniyor. Bu bir örnekle açıklanabilir mi?CEVAPBir mal veresiye satıldığı zaman, mesela değeri 3 gram altın ise,para geçmez hâle gelince, İmam-ı Ebu Yusuf'a göre, müşteri satıcıya 3gram altın vermek zorundadır. Yahut 3 gram altının değeri kadar geçerpara ne ise, ondan da verebilir. Satıcı bundan fazlasını isteyemez. Şimdio mal çok pahalansa mesela 5 gram altın olsa, ancak o zamanki değerini33


www.dinimizislam.comisteyebilir, satıcı o değerden ücretini almak zorundadır. (Malımpahalandı 5 gram ver) diyemez.Tersi de olabilir. Malın değeri düşer, 2 gram altın edebilir. Müşteri,(Malın değeri düştü, ben buna 2 gram veririm) diyemez. Malınsatışındaki değer geçerlidir. İmam-ı Muhammed’e göre ise, paranıngeçmez olduğu zamandaki değerinden verilir. Bir zaman sonra parageçmez hâle gelince, o zaman malın değeri 3 gram altın iken, ya artarak4 gram olmuştur veya eksilerek 2 grama inmiştir. Yahut yine 3 gramolarak kalmıştır. O zamanki değeri ne ise, satıcı onu ister. Satıcı, (Bakın,malım, paranın tedavülden kalktığı zamanda 4 gram altın oldu)diyerek 4 gram altın isteyemez. Müşteri de, (Bakın, bu mal 2 gram altınalabiliyor, 2 gram altın vereyim) diyemez. O malın, paranın tedavüldenkalktığı zamandaki kıymeti ne ise, onu verir. Ama fetva İmam-ı EbuYusuf'a göredir.Eğer alıcı ve satıcı anlaşırlarsa İmam-ı Muhammed'in kavline görede hareket edebilirler.Enflasyon sebebiyle paranın değeri düşünce de veya herhangi birsebeple artınca da hüküm böyledir.Çocuğun malı ve alış verişiSual: Sünnet düğününde veya başka sebeplerle çocuklara verilenhediyeleri ana-babaları alıp kullanabilirler mi?CEVAPÇocuğun velisi, çocuğun malını kimseye hediye edemez. Ancak,parası çocuğun olmak üzere satabilir. Veli, kendi parası ile, çocuğunkullanması için aldığı şeyleri dilediğine hediye edebilir. Çocuk, malınıana-babasına hediye edemez. Hediye ederse, bu mal, ana-babanınmülkü olmaz. Çocuktan satın alırlarsa mülkleri olur.Ana babasından veya velisinden izinsiz, akıl baliğ olmayan birçocuğun verdiği hediyeyi almak, kullanmak caiz olmaz. Çünkü akıl baliğolmayan çocuğun, ana-babası dahil, hiç kimseye hediye vermeye yetkisiyoktur. (Redd-ül-muhtar)Çocuğa çok miktarda kağıt para hediye edilse, ana-babası veyavelisi, bu paraları saklayıp, büyüyünce kendisine vermesi gerekir. Ancakkağıt paraların kıymeti gittikçe düştüğü için, bu kağıt paralarla altın alıpsaklarlar.Çocuğa gelenlerSual: Küçük çocuğa getirilen yiyecekleri kimler yiyebilir?34


www.dinimizislam.comCEVAPÇocuğa gelen hediyeyi, çocuğa zaruri lazım değilse, fakir olan anababası yiyebilir, ama başka fakire veremezler. Ana baba zenginse vekendilerinde bulunmayan bir şeyse, kıymetini çocuğa ödemek şartıylayiyebilirler. Ana babaya hediye etmek niyetiyle getirilen şey, kıymetsizolduğunu bildirmek için, çocuğa hediye diyerek verilirse, anaya babayagetirilmiş olur. Bunu, zengin ana baba da yiyebilir ve herkese verebilirler.(Eşbah, Uyun-ül besair)Çocuğun malını satmakSual: Baba çocuğun malını satabilir mi?CEVAPÂdil olan baba, mükellef olmayan çocuğunun her malını, piyasafiyatına veya daha pahalı olarak, kendine ve başkalarına satabilir,parasını çocuğa ve fakirse kendine de nafaka yapar. (Dürer-ül-hükkam)Sual: Zengin bir babanın, çocuğa gelen hediyeleri ve çocuğun kendimalını istediği gibi kullanma yetkisi var mıdır? Mesela ödünç verebilir mi,altınlarını annesi takabilir mi?CEVAPBaba fakir ise istediği gibi kullanır. Zengin ise, çocuğun menkulmallarını satıp altın olarak muhafaza edebilir. Onun parası ile kârıçocuğun olmak üzere ticaret yapabilir. Başkasına ödünç verebilir. Çocukakıl-baliğ olduktan sonra, çocuğun kendi mallarını kendisine verir.(Dürer)Sual: Çocuğa gelen hediyeyi, zengin olan babası nasıl kullanır?CEVAPÇocuktan satın alıp, başka bir çocuğuna verebilir.Sual: Fakir iken, çocuğumun altınlarını alıp kullandım. Şimdi zenginoldum. Altınları geri vermem gerekir mi?CEVAPEvet.Sual: Âdet olduğu için yeni doğan çocuğa hediye geliyor. Çocuğagelen hediyeleri kullanabilir miyiz?CEVAPFakir iseniz kullanabilirsiniz. Zengin iseniz, ödünç alarakkullanabilirsiniz. Yahut bu parayı çocuğun lehine olabilecek yatırımlardada kullanabilirsiniz. Çünkü siz onun velisisiniz.Sual: Çocuğumun doğumundan sonra ona takılan para ve altınlarıharcadık. Çocuğumuza borçlandık mı? Bu borcumuzu ne zamanödemeliyiz?35


www.dinimizislam.comCEVAPParaları altına çevirip borcunuzu altın olarak hesaplayın. Mesela 70gram 22 ayar altın diye bir yere yazın. Hemen vermeniz gerekmez. Akılbaliğ olunca isterse size hediye edebilir. Yahut o zaman da verebilirsiniz.Yani kendi paranız gibi saklamanız veya değerlendirmeniz gerekir.Mesela Euro olarak saklayalım veya Dolar olarak saklayalımdiyebilirsiniz. Yani çocuğun menfaati hangisinde ise ona göre hareketedersiniz.Sual: Altını bebeğe hediye etmek caiz mi?CEVAPEvet. Ama bir daha geri alınmaz. Çünkü çocuğun hediye etme yetkisiyoktur. Verilen onun olur.Sual: Çocuğun getirdiği mubah suyu içmek niye caiz değildir? Evinçeşmesindeki suyu getirse yine mi içilmez? Mubah su ne demektir?CEVAPHerkesin kullanabildiği göl, pınar, ırmak gibi sulardır. Çocuk bu suyualınca onun mülkü olur. Çocuk, mülkünü başkasına hediye edemez. Amaevin içindeki su onun değildir. Onu getirirse, ana babası içebilir.Marketten aldığı şişe suyu onun mülkü olur. Onu kimseye hediyeedemez.Ana, baba veya veli, çocuğun malını kimseye hediye edemez. Birinehediye etmek isterse, önce bunun kıymeti kadar parayı ona hediye eder.O da, bu para ile çocuğun malını velisinden satın alır. Bu para çocuğunolur. Veli, kendi parasıyla çocuğun kullanması için aldığı şeyleri dilediğinehediye edebilir. Çocuk malını ana veya babasına verse, bunların mülküolmaz. (S. Ebediyye)Sual: Zengin dul kadınım. Çocuğuma bağlanan maaşı, kendiihtiyacıma harcamam caiz mi?CEVAPHayır.Sual: Çocuğumun parası ile ona bisiklet, ayakkabı almam caiz mi?CEVAPHayır.Sual: Biri 5, diğeri 8 yaşında iki çocuğum var. Bazen bunlar gidipfırından ekmek alıyorlar. Bunların alış verişi sahih midir?CEVAPBaliğ olmayan akıllı çocuğun alış verişi, velisinin izin vermesi ileancak sahih olur. Eğer çocuk akıllı olmamış ise, velisinin izni olsa da, alışveriş etmesi sahih olmaz. (S. Ebediyye)36


www.dinimizislam.comYedi yaşından büyük çocuğa akıllı çocuk denir. Demek ki 8 yaşındakiçocuğunuz sizin izin vermenizle alış veriş yapabilir. 5 yaşındaki yapamaz.Ancak, diyelim 5 yaşındaki çocuğunuz fırından ekmek alıp getirmişse, sizde razı olmuşsanız o zaman sahih olur. Bu, 5 yaşındaki küçük çocuğunticaret yapması, alış veriş etmesi demek değildir. Babasıyla bakkalagidip, şeker çikolata isteyip alınca, babasının rıza gösterip parasınıödemesi gibidir.Sual: Bir hayvanın besmeleli kesip kesilmediğini bir çocuğa veya içkiiçen birisine sorsak, o da besmele ile kesildi dense, o hayvan yenir mi?CEVAPEvet yenir. Alış verişte bir fâsıkın hatta kâfirin sözü de kabul edilir.Akıllı olan çocuk da erkek gibidir. Bunlardan biri, bu eti kitaplı kâfir kestiderse, yenmesi helal olur. (Dürr-ül muhtar)Sual: Yirmi yaşın üzerinde, akıl-baliğ olmayan, kadın-erkekmünasebetlerini bilmeyen, konuşamayan zararsız deli olan biri erkek,diğeri kız olmak üzere iki çocuğum var. Alış verişleri, hediye vermeleri,birine zarar vermeleri gibi hukuki durumları nedir?CEVAPMecellenin 979. maddesinde, delinin, mümeyyiz olmayan küçükçocuk hükmünde olduğu bildirilmiştir. Bir çocuk, satın alınan malın, mülkolacağını ve satınca mülkten çıkacağını anlarsa, buna mümeyyiz, yaniakıllı denir. Mümeyyiz çocuk, alım satıma aklı eren, alış veriştealdanmayan çocuktur. Mümeyyiz olmayan çocukların bütün sözleşmeleribâtıldır. Delinin durumu da böyledir.Mümeyyiz olan çocuğun zararlı olan işlerdeki sözleşmeleri, velisi izinverse de, sahih değildir. Ödünç, hediye vermesi böyledir. Faydalı olanişler için sözleşmeleri velisi izin vermese de sahih olur. Hediye kabuletmesi, ücret ile yaptığı işin ücretini alması böyledir.Zararlı da, faydalı da olabilen sözleşmelerinin sahih olması için,velisinin izin vermesi gerekir. Kendi malı ile alış veriş yapması böyledir.Bunamış olan ihtiyar da, mümeyyiz çocuk gibidir. Alış verişini, velisiisterse kabul, isterse red eder. Bir malı veya canı telef ederse, öder.Sözleşmeler yönünden delinin durumu da böyledir.Sual: İlköğretim okulundaki bir öğretmen, öğrencisine ait kalem, silgigibi eşyalarını isteyip kullanabilir mi?CEVAPKullanmamalıdır.Çocuğa verilen hediyeSual: On yaşındaki büyük çocuğuma hediye edilen kazak, ona37


www.dinimizislam.comolmadı. Yedi yaşındaki küçük çocuğuma oluyor. Küçük çocuğumavermek istedim, büyük çocuğum razı olmadı. Ne yapmalıyım?CEVAPBüyükten kazağı satın alıp, küçüğe giydirmeli. Büyüğe de bir kazaksatın alınırsa, ikisi de sevindirilmiş olur.Çocuğun malını ona harcamakSual: Çocuğun malını, onun için harcamaya kim veli olabilir?CEVAPBabası veya dedesi olur. Annesi veli olamaz. Annesi sadece, kendiyanında kalan çocuğun ihtiyacını onun parasıyla satın alabilir. (Eşbah)Çok kazanmak için çok çalışmakSual: (Çok kazanmak için çok çalışmak gerekir) ne demektir?CEVAPAynen yazıldığı gibidir. Kendinin ve çoluk çocuğunun nafakasınıkazanacak ve borçlarını ödeyecek kadar çalışıp kazanmak farzdır. Hadisişerifte buyuruldu ki:(Çalışıp kazanmak farzdır.) [Taberani]Çoluk çocuğunun bir yıllık nafakasını toplayacak kadar çalışmakmubahtır. Müslümanlara yardım için, dine hizmet etmek için fazla çalışıpkazanmak müstehaptır, iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(İnsanların en iyisi, insanlara faydalı olandır.) [Kudai]Gösteriş için, övünmek için kazanmak tahrimen mekruhtur. Çalışmakrızkı artırmaz. Çalışmak takdir edilen rızka kavuşturmaya vesiledir. Rızkıveren Allahü teâlâdır. Çalışmak sebebe yapışmaktır. Sebeplereyapışmak sünnettir. (El-İhtiyar)Çok sevap kazanmak için, çok mala ihtiyaç vardır. Çok malkazanmak için de çok çalışmak gerekir. İslamiyet’e uygun yapılan herkazanç dünyaya sarılmak olmaz, ahiret için olur.Sual: Dua ederken dünyalık istemek caiz midir?CEVAPEvet dünyalık istemekte bir mahzur yoktur. Mümin, dünyalığı daahiret için kullanır. Dinimizde malın kıymeti, önemi büyüktür. İnsan,canını, malını, sağlığını, dinini ve şerefini mal ile korur. Hadis-i şeriflerdebuyuruldu ki:(Ahir zamandaki ümmetim için mal sahibi olmak saadettir.) [İ.Rafii](Bir zaman gelir ki, parası olmayan rahat edemez.) [Taberani]38


www.dinimizislam.com(Şerefinizi, mallarınızla koruyun!) [İbni Asakir]Sual: Tembellikten, boş şeylerden nasıl kurtulabiliriz?CEVAPTembelliğin ilacı, çalışkanlarla konuşmak, tembel, uyuşukkimselerden kaçınmak, Allahü teâlâdan haya etmek lazım geldiğini veazabının şiddetli olduğunu düşünmek ve namazları vaktinde kılmaktır.Namaza önem veren tembellikten kurtulur. Erkekler mutlaka namazıcemaatle kılmalı ve sabah namazı için camiye gitmelidir.Fazla çalışmakSual: Dinimizde fazla çalışmak caiz midir?CEVAPKendinin ve çoluk çocuğunun nafakasını kazanacak ve borçlarınıödeyecek kadar çalışıp kazanmak farzdır. Bu niyetle çalışan kimse,borcunu ödeyemeden ölürse, azap çekmez. Hadis-i şerifte, (Her erkeğin,çalışıp nafakasını kazanması farzdır) buyuruldu. Bundan fazlası içinçalışmak da caizdir. Çoluk çocuğunun bir yıllık nafakasını toplayacakkadar çalışmak mubahtır. Müslümanlara yardım için, dine hizmet etmekiçin, fazla çalışıp kazanmak müstehabdır, iyidir. Hadis-i şerifte,(İnsanların en iyisi, insanlara faydalı olandır) buyuruldu. (Dare Kutni,Kudai)Çoluk çocuğunun nafakasını karşılayacak kadar mal kazanmak içinçalışmak farzdır. İhtiyaçlarını karşılamak için, fazla çalışmak sünnettir.Gösteriş için, övünmek için, ihtiyaçtan fazla kazanmak, tahrimen mekruhveya haramdır. Dünyalık kazanmak için çalışmak, günah değildir.Dünyalık sevgisi, dünyaya gönül bağlamak günahtır. Ziynet olan şeylerikazanmak, mubahtır. İhtiyaç ve ziynet eşyasını İslamiyet’e uygun olarakkazanmak ibadet olur.İnzivaya çekilip hep ibadet ederek; evlenmek, gezmek gibi mubahişleri ve helal kazanmayı terk etmek, tahrimen mekruhtur. (Tatarhaniyye)Hele kendisini muhtaç duruma düşürmek, asla caiz olmaz. Bir hadis-işerif meali şöyledir:(Çalışmayıp, kendini sadaka isteyecek hale düşüren, 70 şeyemuhtaç olur.) [Tirmizi]O halde, dinimizin emrettiği gibi helal yoldan çalışıp kazanmakgerekir. Çalışmak rızkı artırmaz; ama sebebe yapışmak olur. Sebeplereyapışmak ise sünnettir.39


www.dinimizislam.comDepozit, Kapora ve KomisyonSual: Kiracıdan depozit almak ve bu depoziti kullanmak, depozitiTürk lirası olarak verip Türk lirası olarak almak caiz midir?CEVAPKiracıdan depozit almak caizdir. Alınan bu depoziti daha sonrakiracının izni ile kullanmakta mahzur yoktur. İzinsiz kullanılması tahrimenmekruhtur, haramdır. Kiracı razı olursa, Türk parası olarak alıp Türkparası olarak iade etmek caizdir. Fakat birkaç sene sonra Türk lirasınındeğeri düşer. Değeri düşmüş parayı kiracıya verirken biraz düşünmekgerekir. Bunun için depozitleri altın olarak vermek çok iyi olur. Fazla birkayıp söz konusu olmaz.Depozito, emanet demektir. Emaneti de izinsiz kullanmak caizolmaz. Bunun gibi, filancaya götürmek üzere emanet bir kilo elma alankimsenin, verenin rızası olmadıkça, onları yiyip de, daha kalitelisindenalarak başka elmaları götürmesi caiz olmaz. Emanete hıyanet etmiş olur.Sual: Evimi sattım. Satın alan şahıs, kapora da verdi. "Birkaç günsonra gelir paranın tamamını veririm" dedi. Bir ay geçtiği halde gelmedi.Evi başkasına satmam caiz midir?CEVAPAlıcı sözünde durmadığı için evinizi satarsınız. Gelince kaporasını daverirsiniz.Sual: Bazı simsarlar, alnı terlemeden komisyon alıyor. Sadecearacılık yapıyor. Bunların aldıkları para haram olmuyor mu?CEVAPTellal [Komisyoncu], mal sahibinin izni ile, malı kendi sattığı zaman,komisyon ücretini satıcıdan alır. Müşteriden bir şey istemez. Çünkühakikatte malı satan kendisidir. Burada tüccarlar arasındaki âdetebakılmaz. Eğer komisyoncu, satıcı ile müşteri arasında aracılık yapıp,malı, satıcı bizzat kendisi satarsa, komisyon ücretini, âdete göre, satıcıveya müşteri veya her ikisi ortaklaşa verir. (Redd-ül-muhtar)Komisyonculuk kötü bir meslek değildir. Beden işçileri terleyebilir.Fikir işçilerinin alnı terlemiyor diye kazandıkları haram olmaz. Kimiçalışmadan da terler. Ter akıtmak ölçü değildir.Sual: Emlakçı vasıtası ile gayri menkulü satılığa çıkarıp, alıcıçıkınca, komisyon vermemek için, satıştan vazgeçildiği söylense caiz mi?CEVAPHayır, hak geçer.Komisyon almak40


www.dinimizislam.comSual: Özel ders veren bir arkadaşın, kendisine bulduğumuz heröğrenci için, bize vereceği komisyonu almamız caiz olur mu?CEVAPEvet, caizdir.Sual: Özel bir iş yerine girebilmem için, bir tanıdık, (Ben patronutanıyorum, eğer bana üç aylık maaşını verirsen, seni işe aldırırım)dedi. Bu, caiz olan komisyona girer mi? İşsiz ve zor durumda olduğumiçin, bu teklifi kabul etmem caiz midir?CEVAPEvet, caizdir; çünkü kitaplarda deniyor ki:Dinini, malını ve canını korumak ve hakkını kurtarmak için, bir şeyvermek caiz olur.Hava parası almakSual: Kiralanan dükkân için hava parası istendiği oluyor. Dinimizegöre de hava parası vermek caiz olmadığına göre, istenen parayı veripdükkânı tutabilmek için ne yapmak gerekir?CEVAPDükkânı tutmak gerekiyorsa, para vermek zorundaysa, meseladükkân sahibinin eski bir sandalyesini, vereceği hava parası kadar fiyatasatın alabilir. Buna da imkân yoksa, parayı verip dükkanı tutar. Havaparası verene değil, alana günah olur.Din istismarıSual: Bazı kimseler, Kur’an okumayı öğrenmek ve başka dini bilgileriçin, CD’ler ve bilgisayar programları hazırlayıp, (Kopyalayanahakkımızı helal etmiyoruz, herkes parayla satın alsın) diyorlar. Bunlarıkopyalamak, kul hakkı olur mu? Mushaftan ve dini öğreten yayınlardanpara kazanmak, kopyalayana hakkımı helal etmek demek, caiz midir?CEVAPDini ticarete alet etmek, en büyük günahlardan biridir. Bu CD’leri,kitapları ve Mushafları satmak, Kur’an-ı kerim öğretilmesine, okunmasınasebep olmak niyetiyle olursa, caiz ve sevab olur; fakat böyle niyetinalameti, bunları maliyetine yakın, çok az bir kârla satmaktır. Başka geliride varsa, Mushafı kârsız satmalıdır. Sadece kâğıt, işçilik ücreti vemasraflarını almak, caizdir. (S. Ebediyye)Kur’an-ı kerimden veya dini yayınlardan para kazanmak, çok kötüdür.Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:(Ahir zamanda din adamları, halkın istediği yönde fetva verip,41


www.dinimizislam.comhelale haram, harama helal diyecekler, Kur’anı ticarete, menfaatealet edecekler.) [Deylemi](Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlarçıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birerkurttur.) [Tirmizi](İnsanların en kötüsü, dini dünya malına alet eden kimsedir.)[İbni Asakir](Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama bin çeşit sanat öğretipbuyurdu ki: Çocukların ve neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını talepetsin, sakın ola ki dini geçim aracı yapmasın, dini kullanarak dünyamalı toplayanlara yazıklar olsun!) [Hâkim](Yazıklar olsun ilmini ticarete alet eden ilim sahibi kötükimselere ki, devlet adamlarına yaklaşır ve kazanç temin ederler.Allah onların ticaretine kesatlık versin!) [Hâkim](Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesinidüşünüp, helal-haram olduğuna bakmazlar.) [R.Nasıhin](Din bilgilerini dünya menfaati için öğrenenlere, ilmini parayadeğişenlere kıyamette ateşten gömlek giydirilir.) [Deylemi](İlim, dünya menfaati için öğrenildiği ve ibadetler, dünyamenfaatlerine alet edildiği zaman fitneler zuhur eder.) [Abdurrezzak](İnsanların en şerlisi, kimseye ikram etmeyen, yalnız yiyen vehizmetçisini dövendir. Bundan da kötüsü, insanlara kızan, buğzedenve insanların kendisine buğzettiği kimsedir. Bundan da kötüsü,şerrinden korkulan ve kendisinden hayır beklenmeyen kimsedir.Bundan da kötüsü, dünya karşılığında ahiretini satan kimsedir.Bundan da kötüsü, din ile dünyayı yiyen yani dini dünya menfaatinealet eden kimsedir.) [İbni Asakir]Tüccarın, malını müşteriye gösterirken, zikir, tesbih, kelime-i tevhid,salevat okuması günahtır. Bunları, para kazanmaya âlet etmek olur. (El-İhtiyar)Demek ki, müşteri çekmek gayesiyle dükkânına dini levhalar asmakda, dini ticarete alet etmek olur. Hele dinden imandan habersiz kimselerinbu hareketi, din istismarı olur. Müşteriyi düşünmeden, bereket için,faydasına inanarak asmak, din istismarı olmaz.Bir gayrimüslim, dükkânına dini bir levha asıyor, bir fâsık, dindar gibigörünüyor veya bir Müslüman herhangi bir çıkarı için dini kullanıyorsa,dini istismar ediyor demektir. Piyasada Allah, Muhammed yazılı tesbihler,âyet yazılı yiyecek içecek kapları, bardaklar satılıyor. Başkalarınıngünaha girmesine vesile olacak şekilde dini böyle ticarete alet etmek,42


www.dinimizislam.comdaha çok günah olur.Akıllı insan, ahiretin sonsuz kazancını, dünyanın geçici kârıyladeğiştirmez. Bütün iyiliklerin, dinin emirlerine uymakta olduğunu bilir. Birhadis-i şerif meali:(Dünya kârını, ahiret kârına tercih eden, kelime-i tevhidisöylediği zaman, Allahü teâlâ, “Yalan söylüyorsun, sözünde sadıkdeğilsin” buyurur.) [Beyheki]Netice: Dinden para kazanmak ve hakkımı helal etmem diyerek,Kur’an-ı kerimin öğrenilmesine mani olmak caiz değildir, dini ve Kur’an-ıkerimi öğrenmek için, kopyalardan faydalanmak da caizdir.Sitelerimizdeki, her türlü yazılı ve sesli yayınlardan da, herkes dilediğigibi faydalanabilmekte; aslına sadık kalmak şartıyla, herkes istediği gibiçoğaltabilmektedir.Dini alet etmekSual: Dini, politikaya veya herhangi bir çıkara alet etmek, günahdeğil midir?CEVAPEvet, çok büyük günahtır; fakat dindar olan her politikacıyı ve hertüccarı da böyle sanmak yanlıştır. Müslümanlara suizan etmemelidir.Dinimiz; temiz ahlak sahibi olmayı, merhameti, muhabbeti, büyüklereitaati, küçüklere şefkati emreden ve insanları doğru yola götüren, Allahüteâlânın razı olduğu yoldur. Dini, siyasete [politikaya] alet etmek yahutbaşka şahsi menfaatler için kullanmak, çok büyük bir günahtır.(H.L.O.İman)Din kitabı satmakSual: Kâr amacıyla dini kitap satmakta mahzur var mıdır?CEVAPBüyük günah olur. Dini eser, dine hizmet niyetiyle neşredilirse, ücretde geçinilecek kadar alınırsa günah olmaz. Geçinmek için, dini kitapyazıp satmak, dilenmekten daha büyük günahtır.Dükkânı açıp kaparkenSual: Dükkânı besmeleyle açıp kapamak, dini ticarete alet etmekolur mu?CEVAPHayır, besmeleyle açıp kapatmak iyi olur. Başkalarına duyurmakgayesiyle olursa, riya olur, caiz olmaz.43


www.dinimizislam.comDini kitapların ticaretiSual: Sadece mushaf, dini kitap, dini levha ve ilahi kasetlerininticaretinin mahzuru var mıdır?CEVAPMushafı, Kur'an-ı kerim öğretilmesine sebep olmak niyetiyle satmakcaiz ve sevap olur. Aldığı para helal olur. Fakat böyle niyetin alameti maloluş fiyatına yakın az bir kârla satmaktır. Geçimi başka kitaplardansağlanıyorsa, mushafları kârsız satmalıdır! (Şir’a)Mushaf, dini levha, ilmihal kitapları ticaret malı değildir. Emr-i marufiçin satılır. Çarşıda pazarda satılmaz. Dükkanlarda rafa konur. Okumak,bereketlenmek için odaya asılır. Ziynet eşyası değildir. Dini levhaları vediğer dini eserleri yere sermek onlara hakaret olur.Sual: Kendisine şeyh baba denilen biri, komşumuzun hanımına,(Kocandan çaldığın parayı bana getir. Ben haram parayı helale çeviririm)demiş. Şeyhin kara parayı aklama yetkisi var mıdır?CEVAPŞeyhin haram parayı helale çevirmek gibi bir yetkisi yoktur. Böylekimseler sahte şeyhtir. Kimi (Namazı senden kaldırdım) diyor, kimi (Sizikardeş yaptım) diyerek kadınla erkeğin halvetine zemin hazırlıyor.Zamane şeyhlerinden uzak durmalıdır.Dinimizde avcılığın yeriSual: Dinimizde avcılığın yeri nedir?CEVAPAllahü teâlâ, insanlar için çeşitli hayvanlar yaratmıştır. Bıldırcın,tavşan, balık gibi hayvanların etinden; sansar, porsuk, tilki gibihayvanların postundan; geyiklerin derisinden; tıpta ve ıtriyatta kullanılmaküzere misk ceylanlarının miskinden; deniz hayvanlarının incisinden,mercanından; filin dişinden istifade etmek için avlamak; kurt, domuz,yılan, fare gibi hayvanları da zararlarını önlemek için, işkence etmeden,mesela yakmadan, suda boğmadan öldürmek caizdir.Avcılık yaparken başkalarının mahsullerine zarar vermemelidir.Maalesef, (Zevk için balık tutmayı ve avcılık yapmayı, ince ruhlumüslümanlara hiç yakıştırmam. Kendilerine daha normal ve meşrueğlenceler bulsunlar) diyen yazarlar türemiştir. Ticaret için olmasa da, sırfbalık yiyebilmek için balık tutmak haram veya mekruh değildir. Caizdir.Hatta balık yemeye hiç ihtiyacı olmasa bile, sırf üzerindeki stresi atmakiçin balık avlayıp, tuttuğu balıkları muhtaçlara vermek de caizdir.44


www.dinimizislam.comCenab-ı Hak, Kur’an-ı kerimde balık avlamayı helal kılmış, (Denizavı yapmak ve onu yemek helal kılındı) buyurmuştur. (Maide 96)Allahü teâlânın helal kıldığı avcılığı gayri meşru iş gibi göstermekyanlıştır.Vahşi hayvanları avlamak, mubah bir kazanç yoluysa da, ticaret,ziraat, sanat gibi diğer kazanç yolları bundan daha efdaldir. Sırf eğlenceiçin avcılık hoş değildir. Kalbe sıkıntı verir, hayvanlara karşı şefkatduygularını köreltir, merhamet duygusunu azaltır.Fakat avcılığa, hayvan kesmeye haram veya gayri meşru iş demekcaiz değildir. Kasap da hayvanları kesmektedir. Kasabın yaptığı işevicdansızlık denir mi? Avlanırken, hayvan öldürürken, hayvanlara işkenceedilmiyorsa, dinimizin bildirdiği hudutlara riayet ediliyorsa mesele yokdemektir.Avcılık; tüfekle, tuzak kurmakla yapıldığı gibi, talim görmüş köpek,tazı, şahin, atmaca, doğan gibi hayvanlarla da yapılır. Talim görmemişhayvanlarla avcılık yapılmaz.Yani hayvanın, avı kendisi için değil, sahibi için avlaması lazımdır.Bir hayvanın talim görmüş olduğu, peş peşe üç defa tuttuğu avı yemedensahibine getirmesinden anlaşılır. Atmaca, şahin gibi tırnaklı kuşlarınsa,bırakıldıktan sonra, çağrıldığı vakit uçup gelmelerinden anlaşılır. Birköpek avladığı hayvanı yese veya bir atmaca çağırıldığı halde gelmese,böyle hayvanların avladığı hayvan yenmez.Avın yenebilmesi için şunlara riayet lazımdır:1- Av; keklik, tavşan gibi eti yenen hayvan olmalıdır.2- Avcı, Müslüman veya ehl-i kitap olmalı, ava silah atarken veyatalim görmüş hayvanı ava gönderirken Besmele çekmelidir! Besmeleunutulursa mahzuru olmaz. Kasten terk edilirse avın eti yenmez. Kitapsızkâfirlerin, mürtetlerin kestiği, avladığı hayvanı yemekse haramdır.3- Av, aldığı yaradan ölmelidir. Ölmeden ele geçirilirse besmeleylekesilmesi lazım olur.4- Avcı, hemen koşup gitmeli, yara alan av hayvanını hemenboğazlamalıdır! Gidene kadar ölürse mahzuru olmaz, yani eti yenir. Av,gözden kaybolduktan sonra başka uzak bir yerde ölü olarak bulunursa etiyenmez. Çünkü başka bir sebeple ölmüş olabilir. Mesela yüksektendüşerek veya bir ağaca çarpıp ölebilir. İlk aldığı yara derinse, kanakmışsa yenir.5- Yara alan bir avı, başka birisine ait talim görmüş bir hayvan tutupöldürürse yenmez. Kendi hayvanı öldürmüş olmalıdır.6- Talim görmüş bir köpek, tuttuğu avın etinden yerse, o avı yemek45


www.dinimizislam.comcaiz olmaz. Fakat şahin gibi bir kuş yakaladığı avın etinden yersemahzuru olmaz. Çağırılınca gelen avcı kuşun tuttuğu av yenir. Avınıköpek dişiyle veya pençesiyle yakalayan hayvanın eti yenmez.7- Av tutanın olur. Bir kimse, bir avı vurup düşürdükten sonra, avkalkıp kaçarken, başkası yakalarsa, av yakalayanın olur.8- Kara ve su kaplumbağasıyla istiridye ve midye gibi deniz haşaratıyenmez.9- Balık suretinde olmayan deniz hayvanları yenmez. Su içindekendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta bulunan balık yenmez. Ağla,saçmayla, ilaçla, sarsıntıyla, buz arasında sıkışarak ölen balık yenir.10- Besmelesiz tutulan veya kâfirlerin, avladığı balıkları yemekhelaldir. Fakat avladıkları diğer hayvanları yemekse haramdır. Hanefimezhebinde, domuzdan başka her hayvan ölünce kılı, kemiği, siniri vedişi temiz olur. Leşin derisi, necis olmayan maddeyle dabağlanınca temizolur. Necis maddeyle dabağlanınca, üç kere yıkayıp sıktıktan sonra temizolur. Domuz ve yılan derisi hiçbir zaman temiz olmaz. Bunlarla yapılancüzdan, kemer, çanta, elbiseyle namaz kılmamalıdır! Domuz ve yılanhariç, eti yenmeyen hayvan, dine uygun kesilince veya avlanınca yalnızderisi temiz olur. Böyle öldürülmüş bir hayvanın postu üzerinde namazkılmak caiz olur.Sual: Eti yenen ve yenmeyen vahşi hayvanları herhangi bir maksatlaöldürmek günah mıdır? Mesela sansarı postu için, ceylanı eti içinavlamak caiz midir?CEVAPHiçbir hayvana eziyet, işkence etmek, suda boğarak veya ateşteyakarak öldürmek caiz değildir. Hayvana işkence etmek, gayri müslimvatandaşa işkence etmekten daha büyük günahtır. Gayri müslimvatandaşa eziyet etmek de Müslümana eziyet etmekten daha büyükgünahtır. (Dürr-ül muhtar)Maksatsız olarak bir hayvanı öldürmek caiz değildir. Ahirette, (Onuniçin öldürdün?) diye sorguya çekilecektir. Hayvanları birbiriyledövüştürmek de caiz değildir. Hayvanların hakkına riayet etmeli, onlaraacımalıdır. Hadis-i şerifte, (Merhamet et ki, merhamet olunasın!)buyuruldu. (Şir’a)Zararlı hayvanları öldürmek caiz olduğu gibi, sansar, porsuk gibihayvanları derisi ve kürkü için, geyik, ceylan gibi hayvanları eti içinöldürmek de caizdir. Domuz hariç, eti yenmeyen çeşitli hayvanları parakarşılığı gayrimüslimlere ihraç etmek de caizdir. (Şerh-i Nikaye)Zararsız hayvanları öldürmek caiz değildir. Zararlıları da eziyetsiz46


www.dinimizislam.comöldürmek caizdir. (Berika)Sual: Av hayvanını, mesela tavşanı uyurken değil de, uyandırıpkaçarken vurmalı deniyor. Uyurken vurmak caiz midir?CEVAPEvet, caizdir.Oltaya solucan takmakSual: Oltaya solucan takmak caiz midir?CEVAPEvet, caizdir.Dinimizde kâr haddiSual: Dinimizde kâr haddi var mıdır?CEVAPDinimizde kâr haddi yoktur. Fakat ihtikâr ve fahiş fiyatyasaklanmıştır.Medine’de pahalılık oldu. Fiyatlar yükseldiği için kâr haddi koymasıistenildiğinde, Peygamber efendimiz, (Fiyatları koyan Allahü teâlâdır.Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Odur. Ben Allahüteâlâdan bereket isterim) buyurdu. Başka bir hadis-i şerifte ise, (Kârhaddi koymayın, fiyat koyan Allahü teâlâdır) buyuruldu.Karaborsacılar, fırsatçılar tarafından [mallar saklanarak] fiyatlaryükseltilip millete zarar ve zulüm haline geldiği zaman, Belediyeninilgililerle istişare ederek uygun bir narh, kâr haddi koyması caiz olur.(Redd-ül-muhtar)Peygamber efendimiz, (Müslümanların, şehre mal getirenköylüleri karşılayıp piyasaya fiyatını gizleyerek, ucuz satınalmalarını) yasakladı. Köylü böyle bir satıştan vazgeçebilir. Piyasayıbilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır. Hatta, acemi olup,ucuz satan veya pahalı alan ile alış veriş etmemelidir. Bunlarla alış verişyaparken piyasadaki fiyatı gizlemek günahtır.Satılan şeyin ayıbını, kusurunu gizleyerek aldatmak haram olduğugibi, alınan malın kıymetini gizleyerek aldatmak da faiz olur. Mesela, birkimse, sattığı malın kıymetini bilmiyor. On milyonluk malı, beş milyonasatıyor. Ona (Bu mal, her yerde 4 milyon eder) diyerek kandırmakharamdır. İnsanlar, Müslüman ahlakına uyarsa, ne kandıran, nekandırılan olur. Mallara narh koymaya lüzum kalmaz. Arz ve talebe göre,mallar kıymetlenir veya ucuzlar.Basra’da büyük bir tüccar vardı. İran’da bulunan adamlarından biri,47


www.dinimizislam.combuna mektup yazarak, bu sene şeker kamışının verimli olmadığını, kimseduymadan, çok şeker almasını bildirdi. Tüccar da, çok şeker satın alıp,şeker piyasadan çekilince, pahalı satarak, otuz bin dirhem kâr etti. Sonra,düşünüp (Şeker kamışlarına afet geldiğini Müslümanlardan saklamakla,onlara hıyanet ettim, bu nasıl Müslümanlıktır?) diye, otuz bin dirhemi,şekerlerini almış olduğu kimselere götürdü. Yaptığı yanlış işi anlattı.Hatasına pişman olup dürüstlük göstermesinden dolayı, hiçbiri verdiğiparayı almayıp, Sana helal olsun dediler. Akşam evinde düşündü ki,belki utanarak almamışlardır. Din kardeşlerime hıyanet ettim diyerek,ertesi gün tekrar götürdü. Her birine yalvararak otuz bin dirhem gümüşütaksim etti.Müşteriye doğru söylemeli, hile etmemelidir. Malda bir arıza oldu ise,haber vermelidir. Ucuz aldığı bir malın fiyatı yükselip pahalı satıyor ise,aldığı fiyatı söylemelidir. Aldatarak satmak, hıyanet ve dolandırıcılık olur.Böyle hıyaneti bilmeyerek yapanlar olur. Hıyanet yapmaktan kurtulmakiçin, herkes, kendine yapılmasını istemediği şeyleri, başkalarınayapmamalıdır.Bir malı peşin ucuz, veresiye veya taksitle pahalı satmak caizdir.Vade farkı istemek ise caiz değildir. Vadeli satışla, vade farkı ayrışeylerdir. (Redd-ül-muhtar)Sual: Zekat vermek için bir arkadaşa gittim. 100 lira zekâtverecektim. O arkadaşa, Elindeki bir altını bana 100 liraya satarsan,bu altını zekât olarak vereceğim dedim. O da, Tam İlmihal’deokudum, ucuza satmak gaben-i fahişe girer, 120 liraya aşağısatılması caiz olmaz dedi. 100 liraya satsa idi bir mahzuru olur muydu?CEVAPHiç mahzuru olmazdı. İnsan malını istediği fiyata satabilir. 50 liraya,hatta 1 liraya da satabilir. Hatta bedava bile verir. Bunun dinen birmahzuru yoktur. Eğer siz altınlar 100 liraya düştü bu altını bana 100liraya sat deseydiniz, o da bilmediği için satsaydı, çok aldanma olduğuiçin alış verişi bozma hakkına sahip olurdu. Ama bozmasa da bir şeygerekmezdi. Zekat için gelen parayı geri çevirmesi yanlış olmuştur.Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de diyor ki:Sarraflıkta piyasadaki fiyatların en yükseğinden, % 2,5 ve dahafazlası kadar yüksek fiyatla satın alarak aldanmaya Gaben-i fahiş = çokaldanmak denir. Bu miktar, hayvandan başka menkul mallar için % 5,hayvan için % 10, bina için % 20 dir. Bu miktarlardan az olan aldanmaya,Gaben-i yesir = az aldanmak denir. Satıcı, bu mala, şu kadar lira verenoldu diyerek satsa, piyasadaki en yüksek değerinden çok aldanma kadar48


www.dinimizislam.comfazla olduğu ve başkası, o kadar lira vermediği anlaşılsa, müşteri alışverişi bozabilir.[Dikkat edilirse bozabilir deniyor, bozması gerekir demiyor. Üstelikkendi rızası ile çok ucuza satmanın hiçbir mahzuru yoktur.]Satıcı yalan söylemeden, fahiş fiyatla satsa, aldanan müşteri alışverişi bozamaz. Çünkü herkes malını, dilediği fiyatla satabilir. İslamiyet’tekâr haddi diye bir şey yoktur. Yalan söylenerek, az aldatılan kimse, alışverişi bozamaz.Bir kimse, 20 liraya aldığı bir mal için, (4 liraya aldım, 1 lira kâr ilesana 5 liraya satarım) dese caizdir; çünkü adamı aldatma maksadıyoktur. Belki o fakirdir, onu sevindirmek için böyle yapmıştır. Herkesmalını çok ucuza satabilir.Sıkışık durumda olanlara, yiyecek içecek, giyecek ve barınacakşeyler için fahiş fiyatla mal satmak haramdır. Nafakasını temin etmek içinherhangi bir şeyini satmak zorunda kalan fakirin sattığını, gaben-i fahişleucuz almak da haramdır. (Bey ve şir’a risalesi)Sual: Tam İlmihal’de (Veresiye pahalı, peşin ucuz demek, yani,mesela peşin on liraya, veresiye on beş liraya vermek şeklinde ikişartlı satışın fâsid olduğu, Mevkufat, Cevhere ve Tuhfet-ül-fukaha’dayazılıdır. Çünkü, semen meçhuldür) deniyor. Buna göre, peşin 10liraya satılan malı, veresiye 15 liraya satmak fâsid midir?CEVAPHayır hiçbir mahzuru yoktur. Satıcı yalan söylemeden, fahiş fiyatlada satabilir. Çünkü herkes malını, dilediği fiyatla satabilir. İslamiyet’te kârhaddi [kâr limiti] diye bir şey yoktur. Bu inceliği bilmeyenler, veresiyepahalı satılamaz zannediyorlar. İfadenin son cümlesinde, (Çünkü,semen meçhuldür) deniyor. Semen, satışta belirlenen fiyatı demektir.Satıcı, peşin olursa 10 lira, taksitle 15 lira derse, müşteri de, bu ikifiyattan birisini, yani ya peşin 10 liraya veya veresiye 15 liraya olan satışfiyatını kabul ederse, alış veriş sahih olarak gerçekleşmiş olur. Peşinveya veresiye belirtilmeden, müşteri, zamanı ve fiyatı belirlemeden, kabulettim derse, bu satış fâsid olur. Çünkü, semen ve zaman belli değil. 10liraya mı aldı, yoksa 15 liraya mı? Müşteri hangisini kabul ettiğinisöylememiştir. Zaman ve fiyat belirlenmediği için satış fâsiddir. Müşteri,peşin on liraya aldım derse yahut, veresiye 15 liraya aldım derse, satışsahihtir.Dinimizde kâr koymada, sınır yoktur. İbni Abidin hazretleri buyuruyorki:Enes bin Malik bildirdi ki: Medine’de, pahalılık oldu. (Ya Resulallah,49


www.dinimizislam.comfiyatlar yükseliyor. Bir kâr haddi koyun) denildiğinde, (Fiyatları koyanAllahü teâlâdır. Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Odur.Ben, Allahü teâlâdan bereket isterim) buyurdu. (Tirmizi, İbni Hibban)Fiyatlar, fahiş olarak [mal oluş fiyatının iki misline] artıp, millete zararve zulüm haline gelince, hükümetin, tüccarlara danışarak, uygun bir narh,kâr haddi koyması caiz olur. (Redd-ül-muhtar)Pahalı satmak ve aldatmakSual: 300 liraya veresiye aldığım bir ürünün 200 lirasını verdim, 100lirası, daha duruyor. Sonra bu ürünün başka bir yerde 200 lirayasatıldığını öğrendim. Müslümanlıkta aldatmak da, aldanmak da olmadığıiçin ve adamdan senetsiz aldığıma göre, kalan yüz lirayı vermesemgünah olur mu?CEVAPNormal rayiçten satıyorsa, başka yerlerde de 300 liraya satan varsakalan 100 lirasını vermemek günah olur. Herkes malını, istediği fiyatasatabilir. Bir kuruş eksik verilse kul hakkı olur. Eğer o mal her yerde 200liraya satılıyorsa, bir tek o kişi 300 liraya satıyorsa, bu da rayicinüstündeyse o zaman alış verişi fesh etme yetkimiz olur. 300 liraya satanbaşka yerler de varsa, başka birileri de 200 liraya satıyorsa, bu ölçüolmaz.Bir şey satarken, bu benzerlerinden farklı diyerek yalan söylemekveya malın kusurunu gizlemek, aldatmak olur. Bir de, piyasadaki rayiçfiyatların en yükseğinden, sarraflıkta % 2,5, hayvandan başka menkulmallar için % 5, hayvan için % 10, bina için % 20 ve daha fazlası kadaryüksek fiyatla satın almak da aldanmak olur. Böyle bir aldanma olursa,müşteri alış verişi fesh edebilir.Emanet malSual: Emanetçilik yapıyorum. Bir yolcunun valizini yanlışlıkla başkabirine vermişim. Yolcunun valizini ödemem gerekir mi?CEVAPÖdemeniz gerekir. Çünkü siz, onu ücretsiz, Allah rızası içinsaklamıyorsunuz. Sırf ücret almak için saklıyorsunuz. Yani onu saklamaksizin vazifenizdir. Mesleğiniz emanetçiliktir. İhmaliniz olmasa daödemeniz gerekir.Güvenilen kimseye saklamak için verilen mala emanet denir. Parasızbırakılan emanet, kaybolursa ödenmez, ücretli olan ödenir. (Mecelle)Sual: Biri, bana bir miktar para bıraktı. Masamın çekmecesine50


www.dinimizislam.comkoydum. Çekmeceyi kilitlemeden tuvalete gittim. Gelene kadar parayıbirisi almış. Bu parayı ödemem gerekir mi?CEVAPİhmaliniz yoksa ödemeniz gerekmez. Fakat çekmeceyi açıkbırakmak bir ihmaldir. İhmali olan öder. Eğer çekmeceniz kırılıp paraalınsaydı, o zaman ihmaliniz olmadığı için ödemeniz gerekmezdi.Kendi paranızı ceketin iç cebine, emanet parayı ceketin dış cebinekoymak da, ihmaldir. Emaneti en az kendi paramız kadar iyi yeresaklamamız gerekir.Emanete riayetin dindeki yeri büyüktür. Müminun suresinin başında,kurtuluşa eren müminlerin vasıfları bildiriliyor. 8. âyette de bunlarınemanete ve ahitlerine riayet ettikleri açıklanıyor. Hadis-i şeriflerdebuyuruldu ki:(Şu altı şeyi yapacağınıza söz verin, ben de size Cennetegireceğinize söz vereyim. Bunlar, namaz kılmak, zekât vermek,emanete riayet, zinadan sakınmak, helal yemek ve dili [elfaz-ı küfr,yalan, gıybet, lanet, malayani gibi] kötü sözlerden korumaktır.)[Taberani](Allah yolunda savaş, bütün günahların affına sebeptir. Fakatemanete hıyanetin affına sebep olmaz. Böyle biri [Allah yolundaöldürülen] kıyamette, emaneti ödemeyince Cehenneme atılır.)[Beyheki](Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur.) [Taberani][Burada imanı yok demek kâmil imanı yok, imanı zayıf demektir.](En kötü şey, emanete riayet etmemektir. Çünkü emanete riayetetmeyenin dini yoktur. Onun namazı da, zekâtı da kabul olmaz.)[Bezzar][Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Namazı ve diğeribadeti sahih olur, borçtan kurtulur. Fakat namaz ve zekâttan hasıl olacakbüyük sevaplara kavuşamaz demektir.](Kıyamete yakın, insanlar, alış verişlerinde, birbiriyle olanmünasebetlerinde emaneti gözetmezler. Güvenilir insan çok azalır."Falanca yerde güvenilir bir insan varmış" denir. O insanın kalbinde dehardal tanesi kadar iman yoktur.) [Müslim](Emanete riayet edilmezse, zekât zorla verilirse, ilim, dinehizmet için değil de, para ve makam için öğrenilirse, kişi, hanımınınmeşru olmayan arzusuna itaat eder, ana-babasına isyan ederse,fâsık ve ehil olmayanlar işbaşına getirilirse, kötülüğünden korkupzalime hürmet edilirse, gayrı meşru ilişkiler, çalgılı-içkili yerler51


www.dinimizislam.comçoğalırsa, yeni nesil öncekileri [Eshab-ı kiramı ve diğer âlimleri]kötülerse, o zaman çeşitli belaya maruz kalırlar.) [Bezzar]Sual: Arkadaşa (Makinene iyi denirse 50 ye aldım, kötü denirse,getiririm) dedim. Birine 60 a sattım. Arkadaşa 50 versem caiz mi?CEVAPCaiz olmaz. Çünkü malı henüz kesin olarak satın almamıştın.Emanet duruyordu. Emaneti satmak caiz olmaz.Sual: Emanet bırakılan parayı kullanarak, para kazanmak haramolur mu?CEVAPEvet, haram olur. Kazanılanı fakire vermek gerekir. Eğer ödünçolarak veya kullanmak için izin alınsaydı, o zaman mahzuru olmazdı.Emanete riayetSual: Emanet alınan bir şeyin yerine bir başkasını vermekte veyadeğerini ödemekte mahzur var mıdır?CEVAPEmanet verenin rızasıyla caiz olur. Ancak emanete riayet etmek,zarar vermeden aynısını iade etmek gerekir. Emanete zarar gelmişseödemek lazımdır. Emanete riayet konusunda Peygamber efendimizbuyuruyor ki:(Lokman aleyhisselama, bu dereceye nasıl eriştiği sorulunca,şöyle cevap verdi:Şu üç şeyle eriştim:1- Emaneti yerine vermekle,2- Doğru söylemekle,3- Malayaniyi [faydasız söz ve işi] terk etmekle.) [İ. Ahlakı]Allahü teâlâ, Cennete girecek Müslümanları överken mealenbuyuruyor ki:(Onlar, emanete riayet ederler [güzelce kullanıp, yerli yerineverirler], sözlerini yerine getirirler. [Kendi aralarındaki sözleşmelereuyarlar ve Allahü teâlâya karşı vazifelerini yerine getirirler.]) [Müminun 8](Celaleyn tefsiri)Emekli maaşı ve NemaSual: Bazı kimseler, gerek Emekli Sandığı, gerek SSK ve gerekseBağ-Kur’dan emekli olmanın caiz olmadığını söylüyorlar. Bu husustaaçıklama yapar mısınız?CEVAP52


www.dinimizislam.comBu kimseler delil olarak, Necm suresinin, (İnsana ancak çalışarak[ihlas ile] yaptığı işler [ahirette] fayda verir) mealindeki âyet-i kerimeyigösteriyorlar. Hatta emekli maaşı almayacağım diye gazetelerde ilanedenler de vardır.Köşeli parantez içindeki ifadeler, âyet-i kerimenin açıklamasımahiyetindedir. Bu âyetin devamı olan âyetlerde, çalışmasınınkarşılığının eksiksiz verileceği bildiriliyor. Herkes ektiğini biçer demektir.Bu âyet, emekliliğe mani değildir.Emekli olmak caiz değil diyenlere göre, az şeye çok karşılık vermekveya karşılıksız bir mal vermek caiz değildir. Halbuki miras, hediye, birçalışmanın, alın terinin karşılığı değildir. Hediye de miras da caizdir.Devlet, ihtiyarlara bir ihsan olarak yaşlılık maaşı bağlamıştır. Aynı şekildebazı belediyeler, ihsan olarak ihtiyarlara ücretsiz seyahat hakkı tanımıştır.Bayramlarda da herkesten seyahat ücretini almıyor, köprüden geçişücreti kaldırılıyor. Bunlar birer ihsandır, hiç mahzuru yoktur.Devlet, gazilere, asker ailelerine maaş bağlıyor. On çocuğu olanaikramiye de verebilir. Depremden zarar görenlere karşılıksız yardımedebilir. Yahut sırf vatandaş olduğu için herhangi bir yardım yapabilir.Devlet bir kimseye böyle çeşitli yardımlar yaptığı gibi, bir fert de dilediğikimseye, milyonlarca, milyarlarca yardım yapabilir. Hediye verebilir. Buparanın muhakkak alın teri ile alınması gerekmez.Devlet, bir memuruna, bir işçisine anlaşma gereği, haftada bir günveya iki gün izin verebilir. Yılda bir ay, iki ay izin verebilir. Birkaç ayhastalık izni verebilir. Bu izinli olduğu zamanlarda da maaşındankesmeyebilir. Devlet, 25 yılda emekli ettiği gibi, bunu 50 yıla da çıkarabilirveya on yıla indirebilir. Çalışamayan hastaları malulen emekli edip, ömürboyu maaş verebilir.Devlet, emekli memura ölünceye kadar maaş verdiği gibi, Allahüteâlâ da, iman edenlere sonsuz mükafat vermektedir. İman ettiği için,kuluna sonsuz mükafat veren Allahü teâlâya, “Niçin sadece iman karşılığıbu kadar nimet veriyorsun” diye sual edilemeyeceği gibi, belli bir hizmetveya prim karşılığı ölünceye kadar maaş almaya haram demek çokyanlıştır.İhsan yani iyilik etmeyi dinimiz tavsiye etmektedir. Kur’an-ı kerimdemealen buyuruluyor ki:(Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emreder.) [Nahl 90](Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun!) [Kasas 77](İhsanın karşılığı ancak ihsan olur.) [Rahman 60](Ana babaya ihsan edin!) [Nisa 36]53


www.dinimizislam.com(Allah ihsan edenleri sever.) [Maide 13](Allahü teâlâ, ihsan edenlerle beraberdir.) [Ankebut 69](İhsan edenleri müjdele!) [Hac 37](İhsan edenlere Allahü teâlânın rahmeti elbette çok yakındır.)[Araf 56](Allah ihsan edenlerin ecrini zayi etmez.) [Tevbe 120]Hazret-i Yusuf ve Hazret-i Musa’ya verilen nimetler bildirilipbuyuruluyor ki:(İhsan edenleri işte biz böyle mükafatlandırırız.) [Yusuf 22]İhsan etmekle ve hediye vermekle ilgili hadis-i şeriflerden bazıları daşöyledir:(Allahü teâlâ ihsan sahibidir. Öyle ise siz de ihsanda bulunun!)[İ. Adiy](İdarecilerin ihsanını, ihsan olarak kaldığı sürece alın!) [EbuDavud](İhsan ehlinden olun!) [Ebu Davud](Ömrü ihsandan gayrisi artırmaz.) [Nesai](Ana-babaya ihsan, ömrü uzatır ve kötü ölümden korur.) [EbuNuaym](Vermeyene ihsanda bulunanı, Allahü teâlâ Cennete koyar.)[Hakim](Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder!)[Taberani](Ömrünün uzun ve rızkının bol olmasını isteyen, ana-babasınaihsanda bulunsun ve sıla-i rahim yapsın!) [İ. Ahmed](İhsan kapısını açana, Allahü teâlâ dünya ve ahiret hayrını verir.)[İbni Cerir](Komşuna ihsanda bulun ki, mümin olasın!) [Tirmizi](Hediye Allahü teâlâ tarafından gönderilen güzel bir rızıktır.)[Hakim](Hediyeyi kabul eden, Allahü teâlânın gönderdiğini kabul etmiş,reddeden de Onun gönderdiğini reddetmiş olur.) [Ramuz](Allahü teâlâ, “Biz malı insana ibadet etmesi için ihsan ettik”buyurdu.) [İ. Ahmed]Bir müminin duası ileSual: Bir vaiz, “Necm suresindeki âyetten anlaşılıyor ki, emeklimaaşı ve alın teri karışmayan her kazanç haramdır. Yaşlı kimselerinücretsiz belediye araçlarında seyahat etmesi de böyledir. Yine aynı âyetgösteriyor ki, ölü için yapılan dua, sadaka ve diğer iyiliklerin hiç faydası54


www.dinimizislam.comolmaz” dedi.Faydası yoksa, niçin cenaze namazı kılıyoruz?CEVAPEmekli maaşı almak caizdir, bunu yukarıda izah ettik. Alın terikarışmayan her kazanç haram değildir. Mesela miras ve hediye, birçalışmanın, alın terinin karşılığı değildir. Hediye de miras da caizdir.Ölü için de dua edilir, her türlü hayrat yapılır.Bir kimse, başkasının yaptığı amelden fayda görmez. Herkesinyaptığı kendinedir. Mesela bir kimse, sadaka verse, sevabı yalnızsadakayı verene ait olur. Başkasının bu sevapta hissesi olmaz. Ancakamel işleyen, mesela sadaka veren kimse, sevabını başkalarına dabağışlayabilir. Onlar da bu sevaptan faydalanır. Ölülere dua ve istiğfaretmek faydalıdır. İbrahim aleyhisselam, (Ey Rabbimiz, [kıyamette]hesap için ayağa kalkıldığı gün, beni, ana-babamı ve bütünmüminleri affeyle) diye dua etmiştir. (İbrahim 41)Bir müminin duası ile diğer müminlerin günahları affediliyor ki, böyledua edilmesi emredilmiştir. Yine her gün namazda, (İbâdillâhissâlihin)diyerek müslümanlara dua ediyoruz. Faydası olmasaydı, her tehiyyattabunun okunması emredilmezdi.Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:(Ölünün mezardaki hâli, imdat diye bağıran, denize düşmüşkimseye benzer. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracakbirini beklediği gibi, ölü de, babasından, anasından, kardeşinden,arkadaşından gelecek bir duayı gözler. Ona bir dua gelince,dünyaya ve dünyada olanların hepsine kavuşmaktan daha çoksevinir. Allahü teâlâ, yaşayanların duaları sebebi ile, ölülere dağlargibi çok rahmet verir. Dirilerin, ölülere hediyesi, onlar için dua veistiğfâr etmektir.) [Deylemi]Günahkâr bir müslümanın cenaze namazını müslümanlar kılarsa,ölünün günahları affolur. Yani dirilerin duaları sebebiyle ölülere çeşitlihediyeler gider. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Müslümanlardan üç saf, bir müslümanın cenaze namazınıkılarsa, ölü Cennete girmeye hak kazanır.) [Ebu Davud, Tirmizi]Ölü için dua ve Kur’an-ı kerim fayda verdiği gibi, ölüler için sadakavermek de onların günahlarının affına sebep olur. Hadis-i şeriflerdebuyuruldu ki:(Allah için nafile sadaka vermek isteyen, bunu müslüman anababasınınniyetine verse, ana-babası için birer ecir, onlarınecirlerinden eksilmemek üzere, bir misli de kendisine verilir.)55


www.dinimizislam.com[Taberani, İbni Asakir](Ölmüş ana-babası namına hac eden, bu hac hem kendisi, hemde ana-babası için kabul edilir ve ana-babasının ruhuna müjdeverilir.) [Dâre Kutni](Ölen müminin her ameli kesilir. Yalnız üç amelinin sevabıdevam eder. Bunlar, sadaka-i câriye, faydalı ilim ve kitap ile salihevladın ettiği dua ve istiğfarlar.) [Ebuşşeyh] [Sadaka-i câriye, cami,çeşme, yol gibi, faydası devam eden işlerdir.]Tatarhâniyye’de, (Sadaka veren, sevabının bütün müminlereverilmesi için niyet ederse, kendi sevabından hiç azalmadan, bütünmüminlere de sevabı erişir) buyurulmaktadır. (Redd-ül-muhtar)Ödünç ve NemaSual: Bir kimse, 10 milyon lira ödünç borcunu öderken 30 milyon liraverip, "fazlası hediyedir" dese, bu fazlalığı almak caiz olur mu? Devlet deparalarımızdan kesinti yaparak nema adı altında bir fazlalık veriyor. Bufazlalığı almak caiz olur mu?CEVAPKâr getiren ödünç, haram olur. Ancak, bir anlaşma yapmadanverilecek 20 milyon lira hediye olur. Almak caiz olur. Devletin verdiği deböyledir. Devlet, ömür boyu emekli maaşı bağlasa, bu maaşı da almaktamahzur yoktur. Karşılıksız verilen şeyi de almak caizdir. Az bir şeyekarşılık çok şey de verilir. Bunları da almakta hiç mahzur olmaz. (Reddül-muhtar)Eşlerin mal varlığıSual: <strong>Bizim</strong>le aynı varlıkta komşu bir hanım var. Evimizde un, şeker,yağ gibi gıda maddesi, veya herhangi bir kitap, bir âlet görse, ödünçolarak, ariyet olarak ister. Getirme huyu da yoktur. Hani maddi durumlarıkötü olsa, varsın getirmesin diyeyim. Bizden aşağı tarafları yok. Beyim,"Ne isterse istesin hiçbir şey vermemeli!" diyor. Komşu hakkındankorkuyorum. Vermesem günah olur mu? Komşumun her gördüğünüistemesi ve aldığını getirmemesi günah değil midir? Bu komşu, sadecebizden değil, başkalarından da böyle şeyler istiyormuş.CEVAPBeyiniz, sizin malınızı, siz de beyinizin malını izinsizharcayamazsınız. İzinsiz harcamak, başkasına vermek günah olur.Komşu gelince, "Beyim razı olmuyor. Ondan izinsiz bir şey vermemgünahmış" derseniz, o da bir daha bir şey isteyemez. Ondan bundan bir56


www.dinimizislam.comşey istemek doğru değildir.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(İnsanlardan bir şey istemeyin, velev ki bir misvakı bir defakullanmak için de olsa.) [Bezzar]Ödünç alıp da imkanı varken vermemek veya borçlarını ödememekgünahtır.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Borcunu ödemeyenlere Allahü teâlâ, kıyamette "Bunun hakkınısizde bırakacağımı mı zannettiniz?" buyurarak o kimsenin iyiamellerini alıp diğerine verir. Eğer borcunu vermeyenin iyi ameliyoksa, borç verenin kötü amellerini, günahlarını borçluya yükler.)[Taberani]Bir kimseye zarar vermek, kalbini kırmak kötüdür. Fakat komşuyazarar vermek, onu incitmek daha kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Komşusu, zararından emin olmayan kimse, Allah’a iman etmişsayılmaz.) [Bezzar] [Yani bu kimse kâmil mümin değildir.]Komşu kötü de olsa, ona elden gelen iyiliği yapmaya çalışmalıdır!Sual: Beyim kendi paramı harcamama, zekâtımı bile vermeme razıdeğil. Ne yapayım?CEVAPKendi paranızı meşru yerlere, dilediğiniz gibi harcayabilirsiniz. Onunparasını onun istemediği yerlere harcamanız uygun değildir. Eğer izinalmışsanız, dilediğiniz yerlere verebilir, dilediğiniz gibi de harcarsınız.İzinsiz harcamanız doğru olmaz. Bileziklerinizin zekâtını siz vereceksiniz.Kendi paranızdan vermeniz gerekir. Beyinizin hediye ettiği para varsaondan da verebilirsiniz. Hediye olarak aldığınız para da sizindir. Zekatvermeye beyiniz razı olmasa da, muhakkak vermeniz gerekir. Ondanhabersiz verirsiniz. Kocanın rızası meşru işlerde olur. Siz zekât verdiğiniziçin sizden razı olmasa, bunun hiç kıymeti olmaz.Sual: Kız kardeşime zekât olur mu? Bey ve hanımın hesapları ayrımıdır?CEVAPZekat ve fitrenizi, zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarınavermenizde mahzur yoktur. Dinimize göre, erkekle hanımının mal varlığıayrıdır. Birbirine eklenmez. Siz zengin, beyiniz fakir olabilir, siz fakirbeyiniz zengin olabilir.Beyinize ait değil, kendinize ait borcunuz varsa, mevcut paranızdançıkarırsınız. Altınlarınızı tartıp alacaklarınızla birlikte hesap edersiniz.Hepsinin kırkta birini altın olarak, yeğenlerinize verirsiniz.57


www.dinimizislam.comEv, dükkan, araba gibi şeyler zekât nisabına katılmaz. Yani zekâtlarıverilmez.FaizSual: Dinimizde faizin hükmü nedir?CEVAPBugün faizin, içkinin, zinanın haram olduğunu bilmeyen müslümanyoktur. Haramlar zamanla helal olmaz. Şu kadar var ki, (Zaruretler,haram olan bir şeyi mubah kılar), fakat zaruret bitince haramlığı devameder. Mesela susuzluktan ölecek kimsenin, şaraptan başka içecek bir şeybulamazsa, ölmeyecek kadar şarap içmesi caiz olur. Daha fazla içmesicaiz olmaz. Açlıktan ölecek kimsenin leş yemesi de böyledir.Bu ve benzeri durumlar haricinde faize helal denmez. Faiz hakkındaTergib’deki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Helak eden yedi şeyden birisi faiz almaktır.) [Buhari](Yedi büyük günahtan biri faiz yemektir.) [Bezzar](Faiz alana da verene de lanet olsun!) [Müslim](Vücuduna dövme yapana, yaptırana, faiz alıp verene lanetolsun.) [Buhari](Allahü teâlâ, dört kimseyi Cennete koymaz: Bunlar, devamlı içkiiçen, faiz alan, yetim malı yiyen ve ana-babasına asi olandır.) [Hakim](Faiz 73 kısımdır. En aşağısı, kişinin anası ile zina etmesigibidir.) [Hakim](Bir dirhem faiz alıp vermek otuz zinadan günahtır.) [Taberani](Hep faiz yiyen sonunda fakirliğe düşer.) [İ. Mace](Kıyamet yaklaştıkça, faiz, zina, ve içki çoğalır.) [Taberani]Gayri müslim diyarındaFaiz hakkında pek çok hadis-i şerif vardır. Kur'an-ı kerimde Bekarasuresi 275. âyet-i kerimesinde, (Alış verişin helal, faizin haram) olduğubildirilmektedir.Ecnebi ülkelerde, müslümanların, gayri müslimlere ödünç verip,onlardan faiz almalarının caiz olduğu Mülteka’da yazılıdır. Mecmaülenhür ve Dürer’deki hadis-i şerifte, gayri müslim ülkelerde,müslümanların kâfirlerden faiz almalarının caiz olduğu bildirilmiştir.Bundan başka zaruret dışında faiz her yerde her zaman haramdır.(Cevhere)Faiz yalnız İslam dininde değil, semavi dinlerin hepsinde haramdı.Fetava-i Hayriyyede buyuruluyor ki:58


www.dinimizislam.com(Zimmi [gayri müslim] zimmiye elli lira ödünç verip, faizi ile birlikteellibeş lira alsa, beş lirayı geri vermesi gerekir. Çünkü, faiz her dindeharamdır.)Faiz, ödünç vermekte, rehinde ve alış verişte olur. Fıkıh kitaplarındafaizin yetmişten fazla çeşidinin olduğu bildirilmektedir. Bunun için alışveriş ve başka sözleşme yapacak kimselerin, hangi hallerde faizolduğunu iyice öğrenmesi gerekir. Bu bilgileri öğrenmek farz-ı ayndır.Bilmeyen kimse farkında olmadan faiz alıp verir, böylece büyük günahagirmiş olur. Haram olduğunu bilmediği için tevbe etmez.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:Daha fazlasını ödemesi şartı ile ödünç vermek faizdir. Haramanlaşma ile ele geçen malın hepsi haram olur. Mesela, 12 kile ödemesişartı ile, on kile buğday ödünç verilse, 12 kilenin hepsi haram olur.Fazladan alınan 2 kilesi kul hakkı olduğu için, geri verilmesi gerekir. Onkilesi de haram olduğu için fakire sadaka olarak verilir.Bir teneke sütün içine konan bir bardak idrar sütün tamamını neciseder. Faizle ödünç verilen paranın, faizini, ana parasından ayırmakmümkün olmaz. Sütte olduğu gibi tamamı kirlenmiştir.Sual: Almanya’da bazıları, (Avrupa İslam diyârı değildir, dâr-ülharbdir)diye, bazı şeyler yapıyorlar. Kanunlara uymak, faiz almak,sigorta yaptırmak, sakal kesmek, Cuma kılmamak, haç takmak, yalansöylemek gibi şeyler caiz midir?CEVAPDâr-ül-harbde de olsa, İslam bilgilerinin yaygın olduğu yerde,müslümanların çoğunun bildiği şeyleri bilmemek, öğrenmemek özürolmaz, günah olur. Küfre sebep olan bir işi, bilerek yapmak küfür olur.Beline, zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak, haç takınmak ve küfremahsus şey giymek de böyledir.Kâfirlerin bayram günlerinde, o güne mahsus şeylerini, onlar gibikullanmak da küfür olur. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek için,şaka için kullanmak da küfre sebep olur. İtikadının doğru olması faydavermez. Fakat bunları harbde düşmana karşı, barışta zalime karşı, hileolarak kullanmak küfür olmaz. Peygamber efendimiz, (Harb hiledir)buyurdu.Yalan da üç yerde caizdir. Biri harbdedir. Din düşmanlarındankorunmak veya müslümanları korumak için yalan caizdir. (Uyun-ülbesair, Hadika)Kâfir ülkede, müslümanların seçeceği imamın, Cuma kıldırmasımakbuldür. (Redd-ül-muhtar)59


www.dinimizislam.comEhl-i kitabın kesmiş olduğu hayvan, aksi sabit olmadıkça, temiz kabuledilir. (Eşbah)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:(Gayri müslim ülkelerde, onların kanunlarına itaat etmek [karşıgelmemek] zarureti vardır. Mallarına, canlarına, ırzlarına saldırmak aslacaiz değildir.) [Redd-ül-muhtar kadılık bahsi]Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki:(Hükümet mubah bir işi yasak ederse, bu emre itaat vacip olur.Kendini tehlikeye atmak caiz olmaz.) [Hadika s.143]Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:(Hükümetin emrettiği her mubahı yapmak millete vacip olur.) [Berikas.91]Bu üç eserde de görüldüğü gibi, müslüman, dünyanın neresindeolursa olsun, ister müslüman ülkelerde, ister gayri müslimlerin bulunduğuyerlerde, onların kanunlarına karşı gelmemeli, güzel ahlakı ile herkeseörnek olmalıdır.Müslümanların kıyafetleriKâfirlere veya kadınlara benzemek için sakalı kazımak haramdır.(İbni Âbidin)Sakal kazımak, ateşe tapanların âdetidir. Kâfirlere teşebbühharamdır. (Bahr, Tahtavi)Sakalı bir tutam uzatmak sünnettir. [Dâr-ül-harbde veya zulümgörmemek, nafakadan olmamak, emr-i maruf yapabilmek, müslümanlarave İslamiyet’e hizmet edebilmek, dinini, namusunu koruyabilmek içinsakalını kazımak caiz, hatta lazım olur. Özürsüz olarak kısaltmak vekazımak mekruhtur. Sakal sünnetine önem vermeyen kâfir olur.] (Berika)Dâr-ül-harbde, kâfirlerin mal, can ve ırzlarına saldırmak haramdır.Kâfir kadınların başlarına, kollarına, bacaklarına bakmak haramdır.Kâfirin malını almak, kalbini kırmak, müslümanın malını almaktan dahabüyük günahtır. Kâfirlerin haklarına dokunmamak, kimseyidolandırmamak, müslümanlık icabıdır. Kâfirlerden de gasp, hırsızlık gibigayri meşru yol ile alınan şey, mülk-i habistir, kullanılması haramdır,sahibi bulunmazsa, fakirlere sadaka olarak vermek lazımdır. Hayvanhakkı, insan hakkından, kâfirin hakkı da, hayvan hakkından daha büyükgünahtır. Başkasının malını ondan izinsiz alıp, kullanıp, zarar yapmadanyerine bırakmak da haramdır. (Hadika)Gayri müslim vatandaşlara da, dünya işleri için, dargın olmak caizdeğildir. Onların da, güler yüzle, tatlı dille gönüllerini almak, incitmemek,haklarını ödemek lazımdır.60


www.dinimizislam.comMüslüman olsun, kâfir olsun, nerde olursa olsun, hiç bir insanınmalına, canına ve ırzına, namusuna dokunmak caiz değildir. Kâfirturistler, muamelatta, müslümanların hak ve hürriyetlerine mâliktir. Kendidinlerinin icaplarını yapmakta, ibadetlerini yapmakta serbesttirler.İslamiyet, kâfirlere de, bu hürriyeti vermiştir.Müslüman, yabancıların kanunlarına karşı gelmemeli, suçişlememelidir.Fitne çıkmasına sebep olmamalı, hiç kimseye zulüm, işkenceyapmamalıdır.Müslümanlığın güzel ahlakını, şerefini, her yerde herkese göstermeli,her milletin İslam dinine sevgili ve saygılı olmasına sebep olmalıdır.(İslam Ahlakı)Kâfire ücret ile hizmet etmek mekruhtur. Fakat Dâr-ül-harbde caizdir.Kâfir ülkesinde, onların kanunlarına karşı gelmemek zarureti vardır.Hükümet mubahı da yasak etse, buna uymak vaciptir. Kendini tehlikeyeatmak caiz olmaz. (Redd-ül-muhtar, Hadika, Berika)Avrupa’da faiz meselesiDâr-ül-harbde, müslümanın, kâfirlere ödünç vererek, onlardan faizalmasının caiz olduğu bütün kitaplarda yazılıdır. Dâr-ül-harbde, gayrimüslimlerin mallarını faiz, kumar, fâsid bey’ ile almak helaldir. Bu yollarlamüslümanın zarar etmesi ise, helal değildir. (Redd-ül-muhtar)İmam-ı a’zam ve imam-ı Muhammed, (Dâr-ül-harbde, müslüman ilekâfir arasında faiz olmaz) buyurdu. (Mültekâ)Dâr-ül-harbde, bir müslümanın, kazanmak şartı ile, kumar, faiz vesigorta yolu ile, para kazanmasının caiz olduğu, (Kuduri, Cevhere,Vikâye, Hindiyye, Mebsut, Dürr-ül Muhtar, Redd-ül-muhtar) gibimuteber eserlerde yazılıdır. Aynı husus Mecma’ul-enhür ve Dürer’de de,(Lâ ribâ beynel müslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dâr-ül-harbde,müslüman ile kâfir arasında faiz yoktur) hadis-i şerifi ilebildirilmektedir. Çünkü, onların malını rızaları ile almak mubahtır. Fakat,mallarına saldırmak, zorla almak caiz değildir. Diyanet Ansiklopedisi’ninfaiz maddesinde de böyle yazmaktadır.Dâr-ül-harbde, yalnız kâfirlerden faiz alan bir bankaya para yatıranbir müslümanın, bu paranın faizini alması helal olur. Bu bankadan ödünçpara alıp faiz verenlerin hepsi müslüman ise, bankaya yatırılan paranınfaizini almak haram olur.Bankadan para alıp faiz verenler, müslüman ve harbi kâfir karışıkise, o bankadan alınan faiz ve hizmet karşılığı alınan maaş mekruh olur.Müslüman müşterisi çok ise, harama yakın, harbi kâfir müşterisi çok ise,61


www.dinimizislam.comhelale yakın mekruh olur. Meşihat-i islamiyyenin çıkardığı Ceride-i ilmiyekitabının 55. sayısının 1744. sayfasında yazılı fetvada da, (Dâr-ül-harbdekâfir bankasına para yatırıp, bankadan faiz almak, şer’an helal olur)buyuruluyor.Sigortacı ile Dâr-ül-harbde sözleşme yapmak ve vereceği paralarıalmak helal olur. (İbni Âbidin)Diyanet Ansiklopedisi’nde ise şöyle diyor:Ebu Hanife ve imam-ı Muhammed’e göre dâr-ül-harbde müslümanlaharbi arasında faiz muamelesi caizdir. Aynı şekilde Hanefi mezhebinegöre, fâsid kabul edilen alış veriş ve ticari muameleler, bahse girmek vekumar oynamak da caizdir. Ancak müslümanın bu işlemlerden kazançlıçıkması şarttır. (Faiz maddesi s.121)Bu vesikalardan da anlaşıldığı gibi, faiz almak caiz olan yerlerde,banka reklamı yapmak da caizdir. Üstelik bankalar, sadece faizli işlemyapmaz, fabrikalara, şirketlere hissedar olmak, bina yapıp satmak,alacaklıların senedini tahsil etmek, para havalesi yapmak gibi birçokfaizsiz işlem de yapar. Böyle kazancı haram-helal karışık bir kimseninverdiği hediyeyi almak, onunla alış veriş ve kira işlemleri yapmak caizolur. (Hadika)Dâr-ül-harbde, kazanmak şartı ile bahse girmek, yani bir nevi kumaroynamak da caizdir. Rum suresinde, (Rumlar, en yakın bir yerdeyenilgiye uğradılar. Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıliçinde galip geleceklerdir) buyurulmaktadır.Müşriklere göre ise, bu, inanılacak şey değildi. Halbuki Allahüteâlânın vaadi mutlaka gerçekleşecekti. Hazret-i Ebu Bekir, sure-icelilenin inişinden sonra, müşriklere, (Bu galibiyet, sizi sevindirmesin.Birkaç yıl sonra Roma, Farsa mutlaka galip gelecektir) demişti. Müşrikler,(Bu birkaç yıl ne kadar zaman?) diye sordular. Üç yıl diye cevap verdi.Übeyy ibni Halef, (Yalan) diyerek, on deveye Hazret-i Ebu Bekir ile bahsetutuştu. Hazret-i Ebu Bekir, durumu Resul-i ekreme haber verdiklerizaman, Peygamber efendimiz, (Birkaç yıl, 3-9 yıl arası demektir. Deveadedini çoğalt ve müddeti de uzat) buyurdu.Hazret-i Ebu Bekir, Übeyy’i arayıp buldu. Übeyy, (Ne o, pişman mıoldun?) dedi. Hazret-i Ebu Bekir, (Hayır pişman olmadım. Seninlebahsi artıralım. Yüz deve yapalım. Müddeti de dokuz yıla çıkaralım)dedi. Übeyy, durumdan çok emindi. Romalıların hiçbir vakit, yenidensavaş edebileceklerine ihtimal vermediği için, (Peki yüz deve, dokuz yılolsun) dedi.Dokuz yıl sonra, Bedir’de Müslümanlar, müşriklere Allahü teâlânın62


www.dinimizislam.comyardımı ile galip geldikleri sırada, Romalılar da Farslılarla, tekrargiriştikleri savaştan muzaffer olarak çıkmışlardı. Hazret-i Ebu Bekir bahsikazanmıştı. Fakat develerini bizzat Übeyy’den isteyemedi. Übeyy,Uhud’da yaralanmış ve Mekke’ye dönüşünde ölmüştü. Develeri Übeyy’invârislerinden aldı. Bu durum müşrikleri iyiden iyiye düşündürdü.İçlerinden birçoğu, müslümanlığı kabul etti. Böylece Kur’an-ı kerimin birmucizesi daha meydana çıktı. (Medarik,Tibyan)Mekke-i mükerreme, o zaman İslam ülkesi olmadığı ve Hazret-i EbuBekir’in kazanması garanti olduğu için bu bahis işi caiz görülmüştü.Bunun için İmam-ı a’zâm ile İmam-ı Muhammed’e göre, ribâ ve kumargibi şeylere ait fâsid akidler, dâr-ül-harbde, müslümanlar ile kâfirlerarasında caizdir, yapılabilir. (Mülteka)Dâr-ül-harbde, kazanmak şartı ile bahse girmenin caiz olduğunugösteren bir misal daha verelim:Meşhur bir pehlivan olan Rükâne, koyunlarının üçte birini bahsekoyarak Peygamber efendimize güreş teklifinde bulundu. Resulullahefendimiz, defalarca Rükâne’yi yenip koyunların tamamını aldı. Sonra daihsan ederek hepsini geri verdi. Rükâne müslüman oldu. (Mebsut,Mevahib-i ledünniyye, Şevahid-ün-nübüvve)Sual: Kuyumcu dükkanım var. Biliyorsunuz altın alıp satıyoruz. Neyedikkat etmem lazım?CEVAPSarrafların ve bunlardan alış veriş yapanların bilmesi gerekenhususlardan bazıları şunlardır:1- Altın, altın ile değiştirilirken, birinin ağırlığı biraz fazla olursa haramolur. Mesela 7.2 gram ağırlığındaki Reşat altını verip bunun yerine 7 veya8 gram bilezik almak, faiz olur haram olur. Ağırlıklarının eşit olmasılazımdır.2- Altını altına satarken, ağırlıkları aynı olsa bile biri veresiye olursayine haram olur. Mesela kuyumcuya, bir Hamit lira verilip yerine bir adetElgazi istenilse, kuyumcu da, şimdi Elgazi yok, yarın vereyim deseharam olur.3- Altında ayar farkı nazarı itibara alınmaz. Mesela on gram 24 ayaraltın ile on gram 14 ayar altın değişirse, iki taraftan biri, fazla bir şeyalırsa, haram olur.4- Hurda altın, işlenmiş altın, antika altın, birbiri ile değişirken eşitağırlıkta olması lazımdır. Mesela Hamit verip de yerine Reşat alınırkenayrıca bir şey almak haramdır.Yukarıda bildirilen haramlara düşmemek için şunları yapmalıdır:63


www.dinimizislam.coma- Hurda altın getirip yerine işlenmiş altın almak isteyen, önce hurdaaltınlarını kağıt para ile satar. İşlenmiş altınları da kağıt para karşılığısatın alırsa hiç mahzuru olmaz.b- Altını, altın karşılığı değil de, kağıt para veya başka mal karşılığıveresiye satmakta da hiç mahzur yoktur. Mesela kuyumcudan bir Reşataltın veresiye bir ton oduna satılabilir. Altın ve gümüş olmayan madeniveya kağıt paralarla da veresiye satmak caizdir.c- Altını veya herhangi bir malı veresiye pahalı satmak caizdir.(Dürer, Hindiyye, Erba'in-i Selmâni)Faizli alış verişler1- 5 gr 14 ayar ile 5 gr 24 ayar altını değişmek caizdir. Biri fazla iseveya veresiye ise faiz olur. Hadis-i şerifte, (Altın altına, gümüş gümüşe,hurma hurmaya, buğday buğdaya, tuz tuza, arpa arpaya mislimisline satılırken, biri fazla olursa faiz olur. İkisi de peşin olmakşartı ile, altını gümüşle [veya başka şey ile] fazla veya eksik fiyatla,alınıp satılabilir) buyuruldu. (Tirmizi)2- Hurda altın, çok değerli antika bir altınla bile değiştirilirken eşitağırlıkta olmalıdır. Antikadır, değeri yüksektir diye fazla altın almak faizolur. Faiz olmaması için, antika altının yanına mesela bir de kalemkonursa, bu kalemle birlikte antika altına çok yüksek fiyat istenebilir.Diyelim ki 7 gr antika altın için, yanında başka mal da olduğundan dolayı,bir kg işlenmiş altın istemek caiz olur.3- Hurda altın yerine işlenmiş altın almak isteyen, hurda altınlar ileişlenmiş altınların fiyatı hesap edilir. Diyelim hurda altın 80, işlenmiş altında 100 milyon TL tuttu ise, 20 milyon TL fark istenir. Veya hurda altın çokolup 100, işlenmiş altın da 80 milyon TL tutmuş ise, 20 milyon TL farkverilir.4- Altını, kağıt para veya başka mal karşılığı veresiye çok pahalısatmak caizdir.5- Bir teneke kaliteli buğdayı, bir teneke kalitesiz buğdayla değişmekcaizdir. Biri fazla olursa faiz olur.5 teneke kalitesiz buğday verip, 4 teneke kaliteli buğday almak faizolur. 4 teneke buğdayın yanına başka cins bir mal mesela bir kalem veyabir kitap konur, bununla birlikte satılırsa caiz olur.6- Bir şey kendi cinsi ile, [mesela arpa arpaya, altın altına] veresiyesatılınca faiz olur.7- Ortak bir malı, ölçmeden veya tartmadan paylaşmak faiz olur.[Mesela kurban etini tartmadan bölüşmek faiz olur. 4 hisseye birer ayak,bir hisseye baş, ötekine de deri konursa faiz olmaz.]64


www.dinimizislam.com8- Bir malı, mesela 2 ay sonra teslim etmek üzere sattıktan sonra,noksan olarak, daha önce vermek faiz olur. [Çek, senet kırdırmak da faizolur. Vadesi gelmemiş borcu birkaç ay önce öderken eksik ödemek faizolur. Faiz olmaması için hepsi ödenir. Sonra alıcı fazlasını borçluyahediye eder.]9- İki kişi, birer çuval buğdayı, ölçmeden, karıştırıp un yaptırdıktansonra, ikiye bölüşseler faiz olur.10- İki kişinin ortak bir ineği olsa, sütünü bir gün biri, bir gün ötekialsa faiz olur. Her günkü sütü eşit bölüşmek gerekir. [Bunun gibi ikikişinin kirada bir evi olsa, kirasını bir ay biri, bir ay öteki alsa caiz olmaz.Her ay alınan parayı ikiye taksim etmek gerekir. Altın günü, Dolar günü,TL günü veya başka bir mal günü yapıp, her seferinde birine altın, Dolar,TL veya başka mal vermek caiz olmaz.]11- İki kişi, arabalarını, her biri kullanmak üzere, muayyen bir zamaniçin değişseler faiz olur.12- Bir şeyi ucuz satın almak veya ona pahalı satmak şartı ile ödünçvermek faiz olur.13- Bir şeyi, aldatmak suretiyle pahalı satmak veya ucuz almak dafaiz olur. Aldatmadan pahalı satmak veya ucuza almak caizdir.[Bu maddeler, (Erbain-i Selmani) kitabından alınmıştır.]Faiz çok büyük günahtır. Ancak faizden bahseden çok kimse, faizinne olduğunu bilmiyor. Sadece faizin bir iki çeşidini biliyor. Halbuki faizçeşidi çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Faiz yetmiş üç çeşittir.) [Hakim](Faiz, genel olarak veresiyede olur.) [Müslim](Bir zaman gelecek, insanlar, helali haramı düşünmeyecek,sadece paranın gelmesini düşüneceklerdir.) [R.Nasıhin]Ödünçte bile faizin olduğunu çok kimse bilmez. Mesela iki ay sonravermek üzere bir milyon lira ödünç almak faiz olur. Hamza Efendinin Beyve Şir’a risalesinin şerhinde, (Ödünç verirken zaman tayin etmek faizolur) buyuruluyor.Faizden kurtulmak için alış veriş bilgisini iyi öğrenmek gerekir. Alışveriş bilgileri, toplu halde Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabındavardır.Sual: Evimi bir arkadaşa verdim. Bana ödünç bir milyar lira verdi.Ben de dedim ki, (Evimden kira almıyorum, sen de parandan faiz alma.Paran bende kaç sene durursa, o kadar sene evde kirasız otur) dedim.Yani para faizsiz, ev kirasız oluyor. Dinimizce bir sakıncası var mı?CEVAP65


www.dinimizislam.comEvet. Açıkça faizdir. Evde paranın faizi karşılığı oturmaktadır.Peygamber efendimiz, (Menfaat getiren ödünç faizdir) buyuruyor. Sizeverdiği ödünç karşılığı evde oturuyor. Arkadaş size ödünç vermeseydi,kirasız otur der miydiniz? Deseniz bile, bu şekilde bir anlaşma faizdir.Faiz ise çok büyük günahtır.Sual: Faiz helal, riba haramdır diyorlar doğrusu nedir?CEVAPFaiz ile riba aynıdır. Faiz yedi büyük günahtan biridir. (Buhari)Kur'an-ı kerimde de faizin haram olduğu bildirilmiştir. (Bekara 275-279)Faizin haram olduğunu bildiren birçok hadis-i şeriflerden biri şöyle:(Miraç gecesi, karınları ev gibi, içleri yılan dolu insanlar gördüm.Bunların kim olduğunu Cebrail aleyhisselama sordum. Faiz yiyenlerolduğunu bildirdi.) [İbni Mace]Her ihtiyaç zaruret değildirMecelle’de diyor ki:Zaruretler, memnu olanı mubah kılar. Yani yasak olan şeylerin,zaruret devam ettiği müddetçe yasaklığı kalkar. (Madde 21)Bazı kimseler, Mecelle’nin bu maddesini gerekçe gösterip, (Herihtiyaç zarurettir. Zaruret karşısında da haramlar mubah olur) diyerekharamları mubah gibi işliyorlar. Zaruret nedir, ne değildir?Zaruret: Kendinin veya nafakasını vermesi gerekenlerin, aç, susuz,çıplak veya sokakta kalarak hasta olması demektir. (Eşbah)Zaruret, zor ile, başka şey yapmaya imkan olmadığı hallerde olur.(Kamus tercümesi)Görüldüğü gibi, insanı bir şey yapmaya zorlayan, insanın elindeolmayan semavi sebebe zaruret denir. Kısacası, dinimizin emrettiği veyayasakladığı bir işte, başka bir şey yapamama mecburiyeti zarurettir.Zarureti birkaç misal ile açıklayalım:Bir günlük yiyeceği olanın dilenmesi haramdır. Çalışmaktan aciz olupaçlıktan ölecek kimse, ödünç arar. Ödünç veren olmazsa dilenir. Dilendiğihalde, kimse bir şey vermezse, leş yiyebilir.24 saat yemek yemeyen kimse açtır. Bu açlığı ihtiyaçtır. Çünküölecek bir durum yoktur. Böyle bir kimsenin leş yemesi haram olur.Burada görüldüğü gibi, zaruret, bütün kapıların kapanması halindeyapılacak son çaredir.Kullanılmadığı zaman helake sebep olan yasak şeyi kullanmakzaruret olur. Kullanılmaması sıkıntıya, meşakkate sebep olursa, ihtiyaçdenir. Mesela günlerce aç kalıp yiyecek bir şey bulamayanın ölmeyecek66


www.dinimizislam.comkadar leş yemesi zarurettir. (Uyun-ül-Besair s.119)Ölmeyecek kadar yemek zaruret; fakat doyuncaya kadar yemekzaruret değildir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:(İhtiyaç başka, zaruret başkadır. Zaruret halinde caiz olan şey,ihtiyaç olunca caiz olmaz. (İhtiyacı olana faiz haram olmaz) demek,Kur'an-ı kerimin emrini değiştirmek olur. Maide suresinin 3. âyet-ikerimesinde (femenidturra fi mahmasatin) buyuruluyor.[Mahmasa, açlıktan ölme hâlidir. Muztar, sıkışık, zaruret halindeolan çaresizliktir.]Âyet-i kerimenin meali, (Ölüme sebep olan sıkışık hâle düşen)demek olur.Bu âyet-i kerime, zaruret halinde haramdan affolunacak özrü beyanbuyurmaktadır. Faiz ile ödünç almak için her ihtiyaç özür olsaydı, faizinharam edilmesinin sebebi kalmazdı. Çünkü faiz ödemeyi ancak ihtiyacıolan kabul eder. İhtiyacı olmayan, açıktan para vermek istemez. Allahüteâlânın bu yasak emri, yersiz lüzumsuz olurdu. Allahü teâlânın kitabınaböyle iftira edilemez. Helale haram, harama helal diyen kâfir olur. Herihtiyaç zaruret sayılırsa, faizin haram olacağı yer kalmaz. Faizin haramedilmesi, abes, lüzumsuz bir emir olur. Hatta oruç kefaretini, yeminkefaretini ödemek niyetiyle, fakirleri doyurmak için faiz almak da caizdeğildir.) [Müjdeci Mektublar 202]Kişiye ve yere göre farklı hükümlerSual: Fıkıh kitaplarından habersiz biri, (Dinin hükümleri, ibadetler veharam ve helaller kişiye veya bölgeye göre değişmez. Bir şey haram iseher yerde ve herkese haram, helal ise, her yerde, herkese helaldir) diyor.Bunların istisnası olmaz mı, herkesi aynı kalıba sokmak doğru mu?CEVAPElbette her hükmün istisnaları olur. Birkaç örnek verelim:1- İslam’ın farzı zengine beş iken fakire dört veya üçtür. Zekatvermek fakire farz değildir. Gücü yetmezse hacca gitmesi farz değildir.Abdestin farzı sağlam insana dört iken, ayakları olmayana üçtür.2- Namaz ve orucun hükümleri, ekvatordakiler ve kutuplardakiler içinaynı değildir. Ekvatorda gündüz oruç tutulur, gece yiyip içilir. Amakutuplarda gündüz bazen 6 ay bile gündüz olur. Altı ay insan açduramaz. Namaz vâkitleri de güneşe göre tayin edilmez.3- Sağlam bir insanın kıldığı namaz ile hasta, sakat olanın kıldığınamaz aynı olmaz. Ayakta durmak farz iken, ayakta duramayan oturarakkılar, oturarak da kılamayan yatarak kılar.4- Yıkanınca hastalanacak kimse, gusletmek yerine teyemmüm eder.67


www.dinimizislam.com5- Yolcuya, kadına, hastaya, esire, hapiste olana cuma namazı farzolmaz.6- Ağzına, burnuna un tozu girenin orucu bozulur. Fakat un işindeçalışanın bundan sakınması zor olacağı için orucu bozulmaz.7- Savaşta vatanını ve dinini muhafaza için düşman askeriniöldürmek caiz iken, barışta kâfirin kalbini kırmak bile büyük günahtır.8- Bahse girmek, kumar oynamak haram iken, gayri müslimdiyarında %100 kazanmak şartı ile oynamak caizdir. Nitekim Mekkehenüz İslam ülkesi değil iken, Hazret-i Ebu Bekir, Resulullah efendimizinemrine uyarak Übeyy ibni Halef ile bahse girmiş ve bahse konan yüzdeveyi almıştır.9- Domuz ticareti şiddetli haramken, gayrimüslim turistlere öldürülenbirkaç vahşi domuzu satmak caizdir.10- Faiz alıp vermek büyük günahtır. Ama faiz almanın gayri müslimülkelerde caiz olduğu Dürr-ül Muhtar, Redd-ül-muhtar, Mülteka,Mecmaul-enhür, Dürer ve Gurer, Kuduri, Cevhere, Vikaye, FetavayıHindiyye, Fethul-kadir, Ceride-i ilmiyye gibi birçok fıkıh kitabındayazılıdır. Mecmaul-enhür ve Dürer’deki (La riba beynel müslimi velharbiyyi fi daril harbi = Dar-ül-harbde, Müslüman ile kâfir arasında faizyoktur) hadis-i şerifini bilmeyenlere ne vesika gösterilse faydasızdır.Katılım bankalarıSual: Katılım bankaları ile diğer bankaların çalışmaları aynıdır. Zerrekadar fark yoktur. Katılım bankaları, kâr ortaklığı adı altında kâr payıveriyorlar. Diğer bankalar da buna kâr demiyor faiz diyorlar. Sadece isimfarkı ile birisi caiz, öteki haram olur mu?CEVAPÖnemli olan anlaşma ve sözleşmedir, çalışma tarzlarının aynı olmasıbir şeyi değiştirmez. Mesela, bir erkeğin yabancı bir kadınla ücretli veyaücretsiz, beraber olması zina olur, ama iki şahit yanında nikah yaparakberaber olması helal olur. Yapılan iş aynı ise de, sözleşme farkı var.Bir banka, bir milyon lira için bir lira faiz alsa haram olur. Fakat, aldığıfazlalık para için muamele masrafıdır dese caiz olur, faiz derse haramolur. Burada yapılan iş aynı ise de, anlaşma, söz farklıdır. Katılımbankaları da, kâr-zarar ortaklığı derse mahzuru olmaz. Sadece kâra ortakdenirse, diğer bankalardan bir farkı kalmaz.Altın günü yapmakSual: 10-15 arkadaş, tasarruf yapmak için, altın günü yaparak,toplanan altınları kur’a çekerek her hafta veya her ay birine vermek caizmidir? Caiz değil ise, çıkar yolu nasıldır?68


www.dinimizislam.comCEVAPKitaplarda bunun caiz olmadığı, faiz olduğu bildiriliyor. Yine fıkıhkitaplarında şu örnekler de veriliyor:İki kişinin ortak bir ineği olsa, sütünü bir gün biri, bir gün öteki alsafaiz olur. Her günkü sütü eşit bölüşmek gerekir. Bunun gibi iki kişininkirada bir evi olsa, kirasını bir ay biri, bir ay öteki alsa caiz olmaz. Her ayalınan parayı, ikiye taksim etmek gerekir.Altın gününün caiz şekli, şöyle olabilir:Sohbet etmek için, önce hangi evlere gidileceği, kur'a ile veyaanlaşarak tespit edilir. Sonra, her gidilen evin sahibine, mesela bir çeyrekaltın hediye edilir. Böyle hediyeleşme usulü ile yapılırsa, caiz olur.Denilebilir ki, bizim niyetimiz hediyeleşmek değil, tasarruf etmektir. Evet,niyet tasarruf olsa da, hediyede, alış verişte, nikahta söze itibar edilir,niyet geçersizdir. Niyeti ne olursa olsun, bunu sana hediye ettim der de,öteki kabul ederse, hediye sahih olur.Faiz ve ticaretSual: (İslamiyet’te faiz yasak edildiği için ticaretimiz aksadı, gerikalmıştık) diyenlere ne söylemeli?CEVAP(Faiz, uzun yıllardan beri serbesttir. Buna rağmen niye kalkınmadık?)demek yeterli olur.Eskiden, Müslüman tüccar, zenginlerden ödünç alır, böylece,tefeciden kurtulurdu. Ödünç alamayan tüccar, hisse senetleri çıkarıp,Müslümanları kendine ortak yapardı. Kâra ortak olmak için, zenginlertüccara çok para verirlerdi. Paralarını bankaya değil, ticarete yatırırlardı.Böylece, yurtta ticaret, sanat gelişir, ülke kalkınırdı. Hem de, tefecilerkimseyi soyamaz, millet refaha kavuşurdu.İşlem masrafıSual: Banka, müşterilerine, borç para da veriyor, ancak belli birmiktar işlem masrafı alıyor. Bu şekilde borç almak caiz midir?CEVAPİşlem masrafı diyorsa mahzuru olmaz. Faiz diyorsa caiz olmaz,çünkü dinde, böyle işlerde söze bakılır, niyete bakılmaz. Niyete bakılanyerlerde de söze bakılmaz. Söz ve niyetin yerleri değişiktir.Malın kıymetini gizlemekSual: S. Ebediyye'de, (Satılan şeyin ayıbını ve satın alınan şeyinkıymetini gizlemek fâiz olur) deniyor. Bir kimse sattığı malı kaçaaldığını söylemek mecburiyetinde midir?CEVAP69


www.dinimizislam.comSoran kimseye malın alış fiyatını değil, piyasa değerini söylemeklâzımdır. Piyasa değeri demek, bu maldan anlayan bilirkişilerin,eksperlerin verdikleri fiyat demektir, alış fiyatı değildir. Bir kimse bir malıçok ucuza alsa da, rayiç fiyattan satabilir. Mesela 50 liraya aldığımız birmal, piyasada 100 lira ise, bu malın değeri 100 liradır diyerek satmakcaiz olur. Bu malın değeri 200 lira ama sana 150 liraya satıyorum demekcaiz olmaz. Müşteriyi kandırmak caiz değildir.Fâsid alış verişlerSual: Almanya’dan yazıyorum. Burada piyango tertiplemek, sigortaacentası veya banka reklamı yapmak caiz midir?CEVAPCaizdir.Dar-ül-harbde, yani Almanya, İngiltere gibi İslamiyet ile idareedilmeyen yerlerde, bir müslüman, kazanmak şartı ile, kumar, piyango,faiz ve sigorta yolu ile, oradaki herkesin parasını, malını alabilir. (Kuduri,Cevhere, Vikaye, Redd-ül-muhtar, Hindiyye, Mebsut)Mecmaul-enhür ve Dürer’deki hadis-i şerifte, (La riba beynelmüslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dar-ül-harbde, müslüman ilekâfir arasında faiz yoktur) buyuruldu.Diyanet Ansiklopedisi’nde ise şöyle diyor:Ebu Hanife ve imam-ı Muhammed’e göre dar-ül-harbde müslümanlaharbi arasında faiz muamelesi caizdir. Aynı şekilde Hanefi mezhebinegöre, fâsid kabul edilen alış veriş ve ticari muameleler, bahse girmek vekumar oynamak da caizdir. Ancak müslümanın bu işlemlerden kazançlıçıkması şarttır. (Faiz maddesi s.121)Not: Geniş bilgi için Faiz ve Sigorta maddelerine bakınız.Fâsid akitSual: Avrupa’da, çok cirolu bir bonoyu, gayrimüslime vermek günahmıdır?CEVAPGünah değildir; çünkü gayrimüslim ülkelerde, gayrimüslimlerle vedinsizlerle fâsid akit caizdir.Gayri Müslim ülkelerdeSual: Bir ülkenin dar-ül-harb olması için aranan şartlar nelerdir?CEVAPİmam-ı a’zama göre bir ülke üç şartla dar-ül-harb olur:70


www.dinimizislam.com1- Dar-ül-harbe bitişik olması.2- Müslüman inancıyla güvence içinde olmaması.3- O ülkede gayri islami hükümlerin tatbik edilmesi. İmameyne[imam-ı Ebu Yusuf ile imam-ı Muhammed'e] göre ise gayri islamihükümlerin uygulandığı andan itibaren o ülke dar-ül-harb olur. Bir bid’atehli, “Bin yıl öncesinin dar-ül harb ahkamını bugüne taşımak benceyanlıştır” diyor. Bin yıl önceki namaz, oruç gibi ibadetler de sence yanlışolabilir. Teknikte değişiklik ve mükemmel gelişmeler olur ama dindekideğişiklik geçersizdir. Çünkü din kâmildir. (Maide 3)Dar-ül-harbde caiz olanlarSual: Fıkhi tabirle, dar-ül-harb denilen, Japonya, Çin, Amerika gibiülkelerde, Müslümana neler caiz neler haramdır?CEVAPBazılarını bildirelim:1- Ehl-i kitabın kestikleri hayvan, temiz kabul edilir. Bir hayvanıkitapsız kâfirlerin kestiği kesin olarak bilinmezse, o hayvanın etini yemektenzihen mekruh olur.2- Dar-ül-harpte, İslam’ın vakarını, şerefini korumak ve şöhretten,fitneden sakınmak vaciptir. [Mesela sarık sarmak, sakal bırakmak veentari giymek fitneye sebep olacaksa, bunlar yapılmaz. Bunlar sünnet-izevaiddir. Fitneye sebep olmak ise haramdır. Haram ile sünnet, hatta farzçakışınca, haram işlememek için farz tehir edilir, sünnet ise terk edilir.Sünnet ile mekruh çakışınca da sünneti terk etmek gerekir.]3- Zâlimler, saçını, kollarını açması için zorlarlarsa, (açmazsan, iştençıkaracağız) derlerse, örtülü olarak çalışacak başka yer bulamayınca,kadının kolları açık çalışması, İmam-ı Ebu Yusuf’a göre caiz olur. Kadınınkulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz değil diyen müctehid âlimlerde vardır. Böyle durumlarda, bu zayıf kavil ile amel etmek caiz olur.4- Fıkhın dört kısmını, [İbâdet, nikah, alış veriş ve cezalar] Dar-ülharptede ahkam-ı İslamiyeye uygun yapmak, uşur vermek lazımdır.Gayri müslim kadınların saç, kol ve bacaklarına bakmak, Dar-ül-harptede haramdır. Sadece fâsid alış verişler caizdir. Dar-ül-harpte imanagelen, farz olduğunu işitene kadar, kılmadığı namazları kaza etmez.5- Dar-ül-harpte bulunan Müslüman esir, serbest bırakılsa, rahatdolaşsa, çalışıp kazansa da, kâfirlere gadr etmesi caiz olur. Çünkü,onlara söz vermiş, müstemin olmuş değildir. Fakat, esirin de, onlarınkadınlarına, kızlarına tecavüz etmesi caiz değildir. Çünkü, nikahlı ailedenbaşka bir kadınla beraber olmak zina olur.6- Dar-ül-harpte harbi ile yapılan sözleşmenin kıymeti yoktur. Kâfir71


www.dinimizislam.comolan sigortacılar ile sözleşme yapmak ve onlardan para almak helal olur.7- Dar-ül-İslam’da, Teminat mektubu vermek için alınan ücret caizolmaz, kefalet de sahih değildir. Kâfiri böyle kefil yapmak, ihtiyaç halindecaizdir.8- Gayri müslimlerin kanunlarına karşı gelerek, fitne çıkarmak dacaiz olmaz. Kâfir ülkelerdeki kanunlara karşı gelmemek, onları ülül-emirolarak tanımak demek değildir. Allah’a isyana sebep olacak emirlerekarşı gelinmez. Kanunlara karşı gelmek, nerde olursa olsun, fitneçıkmasına sebep olur. Fitneye sebep olmak haramdır. Bu haramlarıişleyen Müslüman, İslamiyet'i ve Müslümanları bütün dünyaya karşıbarbar olarak tanıtmış olur. İslamiyet'e büyük zarar vermiş olur.9- Bankadan, zaruret olmadan para çekip faiz ödemek de haramdır.10- Küfür alametlerini dar-ül-harpte de kullanmak küfürdür. Bunlarımizah için, başkalarını güldürmek için, şaka için kullanmak da küfresebep olur. İtikadının doğru olması fayda vermez. Dinimizin küfür alametidediği şeyleri mesela haç takmak, zünnar denilen papaz kuşağını takmakzaruretsiz caiz olmaz.11- Orada yeni Müslüman olana eziyet edilmiyorsa, mukim olur.12- Orada Müslüman olan kadın, kocası Müslüman olmaz iseiddetten sonra ayrılmış olur.13- Bankaya para yatırıp faizini almak caizdir. Ceride-i ilmiyye’dekifetvada (Dar-ül-harbde onların bankasına para yatırıp, bankadan faizalmak, helal olur) buyuruluyor.14- Orada zaruretsiz ehl-i kitap kadın ile nikah yapılmamalıdır.Çünkü haram diyen âlimler vardır.15- Orada had cezaları tatbik edilmez.Gadr etmek nedir?Sual: (Gayri Müslim ülkelerde fâsid alışverişler caizdir, ancak gadretmek caiz değildir) deniyor. Gadr etmek ne demek? Birkaç örnekverilebilir mi?CEVAPGadr etmek, verdiği sözde, yaptığı anlaşmasında durmamak, hainliketmek demektir. Tam İlmihal’de diyor ki:Dar-ül-harbde bulunan bir müstemin Müslüman, mesela, Türkiye’denFransa’ya, ticaret için gitmiş olan bir Müslüman, kâfirlerin malını, fâsidakit ile alabilir. Çünkü, Dâr-ül-harbde bulunan müsteminin, gayrimüslimlerin mallarını, onların rızası ile alması caizdir. Fakat, gadr ilealmak caiz olmaz. Yani sözünde durmamak, hıyanet etmek, her yerdeharamdır. Gönül rızası ile malını almak, gadr değildir. Malına, canına,72


www.dinimizislam.comkadınına, kızına saldırmak gadr olur. Haram olur. Fakat, Müslümanülkesinde bulunan müstemin kâfirin malını, gönül rızası ile olsa da, caizolmayacak yol ile almak, gadr olur. Çünkü, İslam ülkesinde, İslamiyet’inemirlerine uygun hareket edilir. Mesela Meryem anayı ziyaret içinKudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası veya başkaisimlerle bir şey almak caiz olmaz. Müslüman hacıdan ayakbastı parasıalmak da haramdır.Dar-ül-harbde, gayri Müslimlerin mallarını gönül rızası ile, gadryapmadan almak Hanefi’de caizdir. Diğer üç mezhepte caiz değildir.(Mecmâ’ul-enhür)Müstemin: Başka bir ülkeye, onların izni ile giren kimse demektir.Hayvanların ticaretiSual: Salyangoz tutmak, alıp satmak caiz midir?CEVAPİki türlü salyangoz vardır. Karada ve denizde yaşayanı vardır.Karada yaşayanları hiç bir mezhepte yenmez. Deniz salyangozu; midye,istiridye, kerevit gibi deniz haşaratı sınıfındandır, Hanefi mezhebindeyenmez. Diğer üç mezhepteyse, denizde yaşayan her hayvan yenir.Kazancı bu haşarat üzerine olanlar, ihtiyaç halinde diğer üç mezheptenbirini taklit ederek alıp satabilirler.Sual: Bıldırcın, keklik yetiştirip satmak caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Vahşi kürk hayvanlarını besleyip ihraç etmek caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Muhabbet kuşu ve kanarya gibi kuşları alıp satmak vebeslemek caiz midir?CEVAPKafese alışmış serbest bırakılınca hayvanlar tarafından öldürülebilenkuşları alıp satmak ve kafeste beslemek caiz olur.Sual: Kendiliğinden ölen veya besmeleyle vurulan tilkinin derisinidabağlamadan satmak caiz midir?CEVAPKoyun, sığır gibi, eti yenen hayvan kendiliğinden ölürse leş olur. Leşderisini dabağlamadan satmak caiz değildir. Tilki, sansar besmeleyleöldürülürse derileri temiz olur. Dabağlamadan satmak caizdir.Kendiliğinden ölürse dabağlamadan satmak caiz olmaz. Domuz ve yılan73


www.dinimizislam.comderisi dabağlansa da temiz olmaz. (Halebî)Sual: Kartal, leylek, tavşan, kuzu gibi hayvanların içini temizleyip otdoldurarak satmak caiz mi?CEVAPSüs için satmak caiz.Sual: İpek böceğini kaynar su da öldürmek caiz mi?CEVAPCaiz değildir. Fakat ipek böceğini öldürmek için kozayı güneşekoymak caizdir. Güneşte öldürmeyip de, ateşte ısıtarak, kaynar suyakoyarak öldürmek caiz değildir. (Berika)Sual: Kürkü bozulmasın diye sansarı, elektrikle öldürmek caiz mi?CEVAPEvet.Sual: Ormana bırakılan danalar, zamanla vahşileşip zarar veriyor.Sahipleri de bilinmiyor. Bunlar lukata hükmüne girer mi?CEVAPHayır.Köpek alıp satmakSual: Köpek alınıp satılabilir mi?CEVAPHanefi mezhebinde köpek satılır, kiraya verilir, öldürülürse ödenir,derisinden seccade bile yapılabilir. (Redd-ül Muhtar)Şafii’de köpek, necaset gibi aynî necis olduğu için, satmak caizdeğildir. Şafii olan, çoban köpeği, bekçi köpeği gibi bir köpeğe ihtiyaçduyarsa, Hanefi’yi taklit ederek köpek satın alabilir.Veresiye hayvan satışıSual: Şu tavuğu bana ver, üç gün sonra sana bir horoz vereyim veyaşu koçu ver, sana bir hafta sonra iyi bir koyun vereyim demek, böyle biralış veriş yapmak caiz midir?CEVAPCaiz değil, fâsiddir; çünkü hayvanı hayvana veresiye satmak fâsiddir.Biri veresiye olmaz, ikisi de peşin olursa caizdir.Hediye ve hükümleriSual: Hediyeleşmenin önemi nedir? Hediye edilen bir şeyi, hediyeedilenin haberi olmadan, geri almak veya izinsiz kullanmak caiz midir?CEVAPHediye, verilen kimsenin olur, izinsiz kullanılmaz.74


www.dinimizislam.comBirisine hediye vermek, ona olan sevgiyi bildirmek olur. İki hadis-işerif meali şöyledir:(Bir din kardeşinizi seviyorsanız, sevdiğinizi kendisine bildirin!)[Buhari](Allah yolunda birisi din kardeşini sevdiği zaman kendisinebildirsin; çünkü bu, ülfette daha kalıcı, sevgide sebat vericidir.) [İbniEbi-d-Dünya]Bunun için hediyeleşmek sünnettir. Az da olsa hediye vermeyi âdetedinmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Hediyeleşin ki, muhabbetiniz [sevginiz] artsın!) [Taberani](Hediye dostluğu artırır, kırgınlığı giderir.) [Ebu Nuaym](Hediye, Allahü teâlânın gönderdiği güzel bir rızıktır. Kabuleden, Allahü teâlânın gönderdiğini kabul etmiş olur. Reddeden deOnun gönderdiğini reddetmiş olur.) [Ramuz](İstemeden verileni alın! O, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır.)[Beyheki](Hediye verene, siz de hediye verin! Eğer verecek bir şeybulamazsanız, onun için dua edin ki hediye karşılıksız kalmasın!)[Nesai]Sual: Hediye hangi hallerde, caiz ve hangi hallerde caiz değildir?CEVAPMuteber kitaplarda diyor ki:1- Hediye veya hibe [bağış], mevcut ve bilinen bir malı, birinekarşılıksız temlik etmektir. Belli bir karşılık isteyerek vermek de caizdir.Mesela, borcunu ödemesini şart etmek caizdir.2- Karşılık vermek şartı ile yapılan hediye, karşılığı verilmedikçesahih olmaz. Hediyenin ve karşılığının, ayrılmadan önce verilmelerigerekir.3- (Sen ölürsen benim, ben ölürsem senin olsun) diyerek evinibirisine vermek bâtıldır.4- Ali, Veliye, (Yaşadığın müddetçe evim senin olsun) dese, Veliölünce, ev, sahibine verilir.5- (Al, sarf et) diye verilip, hediye olduğu söylenmeyen para, teslimedilince, ödünç verilmiş olur. (Al, giy) diyerek verilen elbise, hediye olur.6- Hediye verilmeden önce, veren vazgeçebilir. Hediye verildiktensonra, ancak ikisinin rızası ile vazgeçilebilir.7- Hâfız, pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim veya mevlidokursa, kendisine verilen hediyeyi alması caiz olur. Az diye itiraz ederse,aldığı haram olur.75


www.dinimizislam.com8- Çocuğun hediye vermesi sahih değildir. Çocuğa verilen hediyeninsahih olması için, çocuğun, hediye edilen şeyi eline geçirmesi gerekir.9- Fakir, zenginin verdiği sadakayı zengine hediye etse, zengininalması caiz olur.10- Biri, “Bu malı sana hediye ettim” dese, öteki de alsa, hediyetamam olur.11- Müşteri, malı teslim almadan başkasına hediye edebilir.12- Henüz ele geçirmeden önce, ikisinden birisi ölse, hediye bâtılolur.13- İki kimse, ortak oldukları bir evi birine hediye etseler, caiz olur.Bir kimse, evini iki kişiye hediye etse, caiz olmaz. Çünkü, taksimimümkün olan şeyi, hisse-i şayıalı olarak vermek caiz değildir.14- Gelecek ay başında, şu malı sana hediye ettim demek sahiholmaz.15- Ölünceye kadar nafakasını vermek ve kendine hizmet etmekşartı ile evini birine hediye ve teslim edince, hizmete başlarsa, evi gerialamaz.Evini, ölünceye kadar içinde oturmak şartı ile satmak fâsid ise de,hediye etmek caizdir ve evi teslim ettikten sonra, geri alamaz. [Mecelle855.]16- Hediye verirken malın mevcut olması şart, hazır olması şartdeğildir.17- Zorla alınan hediye sahih değildir. Mesela bir kimse, hanımına,(Sana borcum olan mehrini bana hediye etmezsen, babanın evine hiçgidemezsin) dese, hanımı da, hediye etse, sahih olmaz. Çünkü kerhen,zor ile hediye vermek sahih olmaz.18- Hediye, ancak ele geçince mülk olur. Satın alınan mal ise, elegeçmeden önce mülk olur.19- Ölüm hastası, malının üçte birini, vârislerinden başkasınabağışlayabilir.20- Alacağını borçlusuna bağışlayan, vazgeçemez. (Alacağım yok)deyince de, borç kalmaz.21- Kazançları şüpheli olan, hediyeleşmeli ve ödünç alıpkullanmalıdır! Haramdan geldiği kesin olarak bilinmedikçe, hediye gelenşeyler helaldir.22- Doğacak yavrusu benim olmak şartı ile bu hayvanı sana hediyeettim demek caizdir. Yavrusu da hediye olur.23- Mehr vermemek şartı ile nikah sahih olur. Fakat sonradanmehrini verir.76


www.dinimizislam.com24- Müşterinin başkasına satmaması şartı ile bir mal satmak veyabaşkasına satmamak şartı ile satın almak sahih olup, bu şartların hepsiboştur, yapılmaz.Hediyeyi geri istemekSual: Verilen hediyeyi geri istemek caiz midir?CEVAPHediye, mevcut ve bilinen bir malı birine karşılıksız vermektir. Bellibir karşılık isteyerek vermek de caizdir. Mecbur kalmadıkça hediyeyi geriistememelidir.Fakire verilen hediyeyi geri almak caiz değildir; çünkü fakire verilenhediye sadaka olur. Sadakayı ise geri almak caiz değildir. Zengineverilen hediyeyi zaruret varsa geri istemek caizdir; ama çirkindir; çünkühadis-i şerifte, (Verdiği hediyesini geri isteyen, kustuğunu yalayanköpeğe benzer) buyuruldu. (Buhari)Hediyeyi geri istemek kustuğunu yalamak gibiyse de, bir kimse,sebepli veya sebepsiz verdiği hediyeyi geri isteyebilir. Ancak şu yedişeyden biri varsa, hediyesini geri alamaz:1- Verilen hediyede kıymetini artıran fazlalık meydana gelmişolması:Hediye edilen bir kitabı alan kimse ciltletmişse, hediye edilen hayvanyavru yapmışsa, hediye edilen eve parke döşemek gibi kıymetini artırıcıbir şey ilave edilmişse, hediye edilen araziye bir şey ekilip dikilmişse,hediye edilen cekete astar gibi bir şey dikilmişse, yani verilen hediyeninkıymeti artmışsa, hediyeyi veren artık bunu isteyemez. Hediye edilenbıçak keskinleştirilse, hediye eden artık onu geri isteyemez. Hediyeedilen elbise boyanmışsa, boya da elbisenin değerini yükseltmişse, artıkbağıştan geri dönülemez. Şayet boyanan elbise kıymeti artırmamış veyaeksilmemişse, o zaman bağış yapan şahıs, bunu geri isteyebilir. Hediyeedilen koyun, bayramda kurban edilse, sonra hediyeyi verenhediyesinden vazgeçerse, kesilmiş hayvanı alabilir; fakat öteki kurbanborcundan kurtulmuş olur, yani onun kurbanı sahih olur.2- İkisinden birinin ölmesi:Hediyeyi veren veya alan ölmüşse, artık hediye geri istenemez.Veren ölmüşse, verenin varisleri isteyemez. Hediyeyi alan ölmüşse,varislerinden bu hediye istenemez.3- Hediyenin karşılığı [ivaz] olduğu bildirilerek bir hediyevermek:Senin hediye ettiğin şu kıymetli bisiklete karşılık olarak şu kurşunkalemi verdim denirse, bisikleti hediye veren artık hediyesini isteyemez.77


www.dinimizislam.comKalemi veren de geri isteyemez. Eğer hediyene karşılık demeden verirse,kalemi veren de bisikleti veren de geri isteyebilir. Şayet, verilen hediyede,büyük bir kusur bulursa, onu geri vererek, ona karşılık verdiği bedeli gerialamaz. Mesela bisikletin freni bozuksa, tekerlekleri yırtıksa bisikletini al,kalemimi ver diyemez.4- Hediye edilen malın, alanın mülkünden çıkması:Hediye edilen şey, satılmışsa, kaybolmuşsa veya başkasına hediyeedilmişse, artık geri istenemez.5- İkisi arasında nikâh bulunması:Karı koca, birbirine verdiği hediyeyi geri isteyemez. Erkek müslüman,kadın kitap ehli bir kâfir olsa, hatta boşansalar da, bağışından dönemez,verdiğini geri isteyemez. Bir erkek, yabancı bir kadına bir şeybağışladıktan sonra onunla evlense, bu durumda bağış yapan,bağışından dönebilir; çünkü nikâh bağıştan sonra yapılmıştır. Bu durum,günümüzde çok görülüyor. Nişanlanıp, oğlan geline hediyeler takıyor.Nikâhtan önce veya sonra ayrılıyorlar. Kustuğunu yalamak gibi olsa da,oğlan, geline nikâhtan önce verdiği hediyeleri geri isteyebilir. Nikâhtansonra verilenleri ise istemeye hakları yoktur.6- Aralarında nikâhı ebedi haram eden akrabalık bulunmak:Usûl ve fürular yani baba, babanın babası ve daha yukarısı, ana,ananın anası ve daha yukarısı, evlatlar, torunlar ve daha aşağısı ilekardeşler, kardeş çocukları, amcalar, dayılar, halalar, teyzeler, verilenhediyeleri geri isteyemezler. Bu şekilde akraba olan, ister Müslüman,isterse kâfir olsun eşittir.7- Hediyenin değişip başkalaşması:Hediye edilen buğdayın öğütülüp un haline gelmesi veya bulguryapılması yahut ekmek yapılması, verilen sütün peynir yapılması, yağınınçıkarılması halinde, artık verilen hediye geri istenemez.Birisine bin lira hediye edilse, sonra o kişiden bin lira ödünç istense,o kimse de bin lira hediye edene ödünç verse, ödünç alan kimse, zatenben bu bin lirayı sana hediye etmiştim, vermiyorum diyemez.Bir kimse, diğerinde bulunan alacağını bağışlarsa, ona bağışladığışeyi geri isteyemez.Bağışlanan şey satılsa, müşteri, onu bir kusurundan dolayı iade etse;önce bağış yapan şahıs, bu durumda bağışından dönemez.Bağış yapan bedeli teslim aldığı zaman, her ikisi de verdikleri şeyegeri dönemezler. Kendine bağış yapılan şahıs, ister akraba olsun, isteryabancı olsun fark etmez.Birine üç gün muhayyer [vazgeçebilme hakkına sahip] olmak78


www.dinimizislam.comşartıyla bir şey bağışlansa, bu bağış sahih olur; muhayyerlik ise batıl olur;çünkü hediye bağıştır ve bağışlayan için muhayyerlik olmaz.[Yukarıdaki bilgilerin tamamı, İhtiyar, Redd-ül muhtar veHindiye’den alınmıştır.]Bir kimse hanımına, (Sana borcum olan mehrini bana hediyeetmezsen, babanın evine hiç gidemezsin) dese, hanımı da hediye etse,sahih olmaz; çünkü kerhen, zor ile hediye vermek sahih olmaz. Mehrikocasına hediye etmeyi şarta bağlamak, mesela (Şu işi yaparsan mehrimsana helal olsun) demek sahih değildir. (Fetava-yı Bezzâziyye)Alacağını borçlusuna veya başkasına bağışlayan, bundanvazgeçemez. Müşteri, malı teslim almadan başkasına hibe edebilir.Gelecek ay başında, şu malı sana hibe ettim demek sahih olmaz. Birkimse, kendi borcunu eda etmek şartıyla birine bir şey hibe edince, borçödenince, hibe lazım olur. Ödemezse, hibeden vazgeçebilir. Hibeederken malın mevcut olması şart, hazır olması şart değildir. Düğünlerdegetirilen hediyenin, kime getirildiği belli değilse, memleketin âdetinebakılır. (Mecelle)Erkek, nişan için gönderdiğim şeyler mehir idi dese, kadın ise,hediyeydi dese, yenilen şeyler hediye olur. Başka şeyler, mehir olur. (S.Ebediyye)Hediye kime verilmişse onun olur. Eve bırakılmışsa, müşterek eşyaerkeğin, kadına ait olanlar kadınındır. Düğünde gelen hediyeler deböyledir. Kadına mahsus olan eşya kadınındır. Müşterek eşya erkeğindir.Mesela eşarp, bilezik, kolye gibi eşyalar kadının sayılır, kravat, tencere,tabak da erkeğin olur. Sünnet çocuğuna gelen hediyeler de böyledir.Sünnet düğününde bir eşarp gelmişse annesine ait olur, kravat gelmişsebabasına ait olur. Oyuncak, küçük bisiklet gibi bir şey gelmişse çocuğunolur. Tencere, tava getirilmişse babasının olur.Sual: Salih olan erkek ve kız çocuğa hediyeyi, eşit vermek gerekirmi?CEVAPEvet gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Hediye verirken çocuklarınız arasında eşitliğe riayet edin!)[Taberani]Fâsık çocuğa nafakadan fazla yardım yapmamalıdır!Sual: Kâfirden hediye almak veya ona hediye vermek caiz midir?CEVAPİhtiyaç olunca caizdir. (Hadika)Sual: Bankadaki paramı veya hisse senetlerimin miktarını söyleyip,79


www.dinimizislam.com"Baba, sana hediye ettim" demekle, ona hediye etmiş sayılır mıyım, onunmülkü olur mu?CEVAPF. Bezzâziyyede (Falancadaki alacağımı sana hediye ettim, ondan aldemek caiz olur) buyuruluyor. Demek ki, hediye etmek caiz, fakat hediyeettim demekle, hemen onun mülkü olmaz. Kabzetmesi yani elinegeçirmesi veya bankadaki hesabın, babanızın üzerine geçmesi gerekir.İbni Âbidin’de (Alacak, ancak borçluya hediye edilir. Başkasına hediyeedebilmek için, kabz etmeye onu vekil etmesi gerekir) buyuruluyor. Vekilettikten sonra, o da gidip bankadaki parayı kendi üzerine geçirirse, ancako zaman onun mülkü olur.Sual: Başkalarının yanında bana bir hediye verilse onlar da ortakolur mu yani yanımdakilere bu hediyeden verme mecburiyetim var mı?CEVAPBaşkalarının yanında size bir hediye gelince, o hediyeyi oradakilereverme mecburiyeti yoktur. (Bir hediye gelince, orada olanlar hediyeyeortaktır) hadis-i şerifi, her hediye için olmadığı gibi, verme mecburiyetinide bildirmemektedir. Türkçede göz hakkı var derler. Yiyecek, içecek birşey gelince, oradakilere vermek mürüvvet icabıdır. Bir kalem gelmişse,kalem kırılıp oradakilere taksim edilmez.Sual: Uygun bir din kitabını bir arkadaşa hediye etmekle bir kilobaklava hediye etmek arasında fark var mıdır?CEVAPİkisi de çok sevaptır. Ancak kitap hediye etmek, sadaka-i cariyeolduğu için, öldükten sonra da bunun sevabı devam eder. Hadis-i şeriftebuyuruldu ki:(Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra dadevam eder.) [İbni Mace]Sual: Halamın oğlu bize geliyor ve her türlü eşyalarımdan giyipgidiyor, kendininkileri bırakıyor. Benim bir şey demeyeceğimi biliyor fakatbazen bazı eşyalar için kalbimden aman onun olsun geri istemem diyegeçiriyorum. Sonradan onlara gidince hangisi için böyle düşünmüştümşaşırıyorum. Lisanen o eşya için al senin olsun demedikçe onun mülküolur mu?CEVAPPara hariç, al kullan diye verilen şey hediye olur. Giyip gitmekle,kendi eşyasını bırakmakla giydikleri ona hediye edilmiş olmaz. Kalbindengeçirmekle de olmaz. Sendeki eşyalarımı sana hediye ettim dersen hepsihediye olur.80


www.dinimizislam.comZorla hediye alınmazSual: Beyime şuraya gidelim desem veya şunu yapalım desem,mehrini bana hediye edersen, razı olurum diyor. Dil ile hediye etsem,kalben hediye etmesem, bir mahzuru olur mu?CEVAPHediyede söz geçerlidir. Şakadan bile hediye etseniz, hediye etmişolursunuz. Ancak, tehditle, zorla hediye ettirmek geçerli olmaz. Yanikerhen [istemeyerek, zorla] hediye etmeniz sahih olmaz. İleride mehriniziisteyebilirsiniz. Çünkü fetva kitaplarında buyuruluyor ki:(Kocası; hanımına, (Sana borcum olan mehrini bana hediyeetmezsen, babanın evine hiç göndermem) dese, hanımı da, hediye etse,sahih olmaz. Çünkü kerhen, zor ile hediye vermek sahih olmaz. Mehrikocasına hediye etmeyi şarta bağlamak, mesela şu işi yaparsan mehrimsana helal olsun demek de sahih değildir.) [Fetava-yı Bezzaziyye]Hediye, alanın mülkü olurSual: Bir arkadaş bana bir miktar İslam Ahlakı kitabı hediye etti.Bunları tanıdıklarına verebilirsin, dağıtabilirsin dedi. Ben bunları dağıtıncasanki sevabın hepsi hediye eden arkadaşa olacak, bize sevab olmayacaksanıyorum, bu düşüncem yanlış mı?CEVAPÇok yanlış. Bir şey bir kimseye hediye edilince, artık o şey, okimsenin kendi malı olur. Kendi malını istediği gibi kullanır, satabilir,hediye edebilir. Hatta yaksa bile, hediye verenin sevabı eksilmez. O dabirilerine hediye ederse, o da sevab alır. Hediye alan da başkalarınahediye ederse, ona da sevab olur. Ötekilerin sevabından bir şeyeksilmez.Sözün geçerli olduğu yerlerSual: Mecellenin ikinci maddesindeki, (Bir işten maksat neyse,hüküm de ona göredir) ifadesine göre, dinimizde söz değil de, herzaman niyet mi geçerlidir?CEVAPMecelledeki o madde, (Ameller, niyetlere göredir) hadis-i şerifininhüküm halindeki ifadesidir. Dinimizde, niyetin geçerli olup sözün geçerliolmadığı yerler olduğu gibi, sadece sözün geçerli olup niyetin geçerliolmadığı yerler de vardır. Mesela, nikâhta, talakta, adakta, köleazadında, yeminde, alış verişte, hediyede ve günah işlemekte, niyet değilsöylenilen söz geçerlidir. Birkaç örnek verelim:1- Şakadan veya rol gereği, iki şahit yanında evlenen, gerçektenevlenmiş olur. Niyeti geçersizdir. Yahut bir erkek, şakayla veya eşini81


www.dinimizislam.comkorkutmak niyetiyle, (Seni boşadım) dese, hanımı boş olur. İki hadis-işerif meali:(Şakadan da olsa nikâhlananın veya boşayanın, nikâhı da,boşaması da geçerli olur.) [Taberani](Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir. Nikâh, talak, talaktanvazgeçmek.) [Tirmizi]2- Adak yaparken hiç niyet etmese de, söz arasında dilinden çıksada, adağı geçerlidir; çünkü adakta şakadan veya rastgele söylemek, ciddisöylemek gibidir. Hatta (Bir gün oruç tutmak nezrim olsun) diyeceğiyerde, (Bir ay) diye ağzından çıksa bir ay oruç tutması gerekir. Sözgeçerli, niyet geçersizdir.3- Kâfir kız, (Benimle günah işlersen Müslüman olurum) dese,(Ameller niyete göredir) diye, iyi niyetle günah işlemek caiz olmaz. Oişteki iyi niyeti geçersiz, günahı geçerlidir.4- Alış verişten sonra alıcı veya satıcı, (Ben şaka yapmıştım, bu alışverişten vazgeçtim) dese, söze itibar edilmez.5- Alacağını borçlusuna hediye eden, (Şakadan söylemiştim) desede hediyesinden vazgeçemez. Niyeti geçersiz, sözü geçerlidir.Görüldüğü gibi, bazı durumlarda ağızdan çıkana bakılır, niyetgeçersizdir. Mecellenin ikinci maddesi, burada bildirilen maddelereuygulanamaz.Hediyede niyetSual: Bir kimse şaka niyetiyle, bu evi sana verdim derse, karşıdakide kabul ettim derse, icab ve kabul gerçekleşip, ev onun olur mu?CEVAPEvet, onun olur. Hediyede niyete değil, söze bakılır. (Evi sanaverdim) ifadesi icabdır. Misafirin de, (Kabul ettim) demesi kabuldür. S.Ebediyye kitabında deniyor ki:İcab, karşısındakinin anlayacağı bir lisanla, sattım, verdim, hediyeettim gibi, kabul de, aldım, aynen kabul ettim, razı oldum gibi mâzi, yanigeçmiş zamanı bildirecek şekilde söylenmelidir. İcab ve kabulün ikisi de,o yerde âdet olan kelimelerle ve mâzi şeklinde olunca, niyet etmelerilazım değildir. (Bey ve Şira bahsi)Görüldüğü gibi niyeti geçerli değildir.Göz hakkıSual: Bir şey yiyip içerken, yanımızda olanlara da, vermek gerekirmi?CEVAPBirisi bir şey yiyip içerken, yanındakilere de vermesi iyi olur. Buna,82


www.dinimizislam.comgöz hakkı denir. Vermesi şart değildir, ancak yanımızda insanlar varken,(Siz de buyurun) dememek mürüvvete aykırıdır. Bunun için atalarımız,(Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar) demişlerdir. Ya onlarınyanında yememeli veya yeniyorsa, onlara da ikram etmelidir.Sual: Bir arkadaş, (Namazda giymek üzere bu çorabı sana hediyeettim) dedi. Ben o çorabı namazda giymesem, başka zamanlarda giysemharam olur mu?CEVAPHayır, haram olmaz. Hediyesi sahihtir, şartı bâtıldır. O çorabınamazda hiç giymeseniz de, hatta başkasına hediye etseniz de mahzuruolmaz. Yani o mal artık sizindir, istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.Sual: Kimisi, (hediye, hediye edilmez) derken; kimisi de, (hediyeyihediye etmek sünnet) diyor. Hangisi doğrudur?CEVAPHediyeyi hediye etmek caizdir.Sual: İnsanlara ücretsiz iş yaptırmak veya onlardan hediye istemekuygun mudur?CEVAPUygun değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(İhtiyacını insanlara açan, ihtiyaçtan kurtulamaz. Allaha havaleederse, ihtiyaçtan kurtulur.) [Hâkim]Hediyeyi almakSual: Sürmek için ikram edilen esansı ve gülü almak gerekir mi?CEVAPHer hediyeyi almak gerekir. Hediye geri çevrilmez. Verilen koku vegül, alınıp koklanmalı. Gülü koklayınca, salevat-ı şerife getirmeli; çünküResulullah efendimizin mübarek teri, gül gibi kokardı. Hadis-i şerifte, (Üçşey, bedeni besler: Güzel koku, yumuşak kumaştan güzel elbise vebal yemek) buyuruldu. (Şir’a)Ortak meyve ağacıSual: Ortak bir ağacın meyvesinin veya ortak bir tarlanınmahsulünün bir kısmını birine hediye etmek caiz midir?CEVAPAğaçtaki meyve ve tarladaki ekin gibi, taksimi mümkün olan malınparçası, ancak taksimden sonra hediye edilir.Evi bağışlamakSual: Ölene kadar içinde oturmak şartıyla, evi birine bağışlamak caizolur mu?CEVAP83


www.dinimizislam.comEvet, caiz olur.Hediyeyi haram etmekSual: Bir kimseye yiyecek hediye edilse, o da o hediyeyi yese, birsüre sonra, hediyeyi veren, ona herhangi bir sebeple darılıp, (Verdiğimşey sana haram olsun) dese, o yiyecek, hediye edilen kimseye haramolur mu?CEVAPHayır, haram olmaz. Hediyeyi veren geri isterse, hediyesi yenmişveya hediyede değişiklik meydana gelmişse, geri vermesi gerekmez.Hediye mevcut olsa ve bir değişiklik de olmasa bile, verilen hediyeyi geriistemek çirkindir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Verdiği hediyeyi geri isteyen, kustuğunu yalayan köpek gibidir.)[Buhari]Tarladaki ağacı hediye etmekSual: Bir kimse, tarlasındaki ağacı hediye edebilir mi?CEVAPHediye edemez. Ağaçtaki meyveyi hediye edebilir. İçinde yemekolan tabağı hediye edip de, (Sadece tabağı hediye ediyorum, içindekiyemeğini hediye etmiyorum) demek caiz olmaz. Bunun aksini, yanitabakla yemeği verip, (Sadece yemeği hediye ediyorum, tabağımıisterim) demek caizdir; çünkü yemek, tabaktan ayrılmayan bir parçadeğildir. Bunun gibi bu koyunu sana hediye ettim; ama yünü benimdirdenmez. Yünüyle hediye edilir. Tarladaki ağacı hediye etmek, bu kuralındışındadır. Yani tarladaki ağaç hediye edilemez; çünkü ağaç tarlayabağlıdır. Tarlasız yaşayamaz. Ancak ağaç sökülüp verilebilir. Tarlayabağlı olduğu sürece hediye edilemez.Hediye edilen paltoSual: Bir arkadaş bana, (İmam ol, cemaatle namaz kılalım) diyerekpaltosunu verdi. Palto da tam bana uygun geldi. Paltoyu bana verdin mi,benim mi oldu diye sordum, (Evet, sana verdim) dedi. Namazdan sonragiderken, (Paltoyu çıkar) dedi. Ben de, (Bana vermiştin) dedim. (Krizdönemindeyiz, veremem) diyerek, zorla paltoyu aldı. Bu, gasp yerinegeçmiyor mu?CEVAPİcab ve kabulün ikisi de, o yerde âdet olan kelimelerle ve mazi[geçmiş zaman] şeklinde olunca, niyet etmek gerekmez. (S. Ebediyye)İcap ve kabul gerçekleştiğine göre, verdim derken, hediye etmeyeniyet etmemiş olsa da, palto sizindir. Vermem demesi uygun olmaz.Dinen fakir değilseniz ve hediyeyi geri istemeye mani olan diğer84


www.dinimizislam.comşartlar da yoksa, geri istemesi caiz ise de, hediyeyi geri istemek insanlığayakışmadığı için, yiğitliği sizin yapmanız ve geri hediye ederek, onu zordurumdan kurtarmanız, en uygun olanıdır.İyiliği haram etmekSual: Erkek hanımına, (Sana verdiklerim, yedirip içirdiklerim haramolsun) derse, ihsanen yaptıkları haram olur deniyor. İhsanen yapılanlarniye haram oluyor ki? O zaman kimse, kimseye iyilik etmez. Erkeğinhanımına veya oğluna, kızına yahut bir fakire verdiklerini, sonradanharam etme yetkisi var mıdır?CEVAPHayır. Bir erkek, hanımına ve mahremi olanlara iyilik etse, paraverse, hediye verse, sonra bir şeye kızıp, (Bunları sana haram ettim)dese, haram olmaz. Bunları geri istemeye de hakkı olmaz. Fakire verilenhediyeyi geri almak da caiz değildir, çünkü fakire verilen hediye sadakaolur.Karı koca, birbirine verdiği hediyeyi geri isteyemez. Erkek Müslüman,kadın kitap ehli bir kâfir olsa, hatta boşansalar da bağışından dönemez,verdiğini geri isteyemez.Usûl ve fürular yani baba, babanın babası ve daha yukarısı, ana,ananın anası ve daha yukarısı, evlat, torun ve daha aşağısı ile kardeş,kardeş çocuğu, amca, dayı, hala, teyze, verilen hediyeleri geri isteyemez.Bu şekilde akraba olan, ister Müslüman, isterse kâfir olsun eşittir. (S.Ebediyye)Helal rızık aramakSual: Rızık hakkında bilgi verir misiniz?CEVAPAllahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş,ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belliolduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. Rızık hiç değişmez. Azalmaz veçoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyipbitirmeden ölmez. Bu konudaki âyet-i kerimelerden birkaçının mealişöyle:(Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur.) [Hud 6](Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de, onların darızkını Allah verir.) [Ankebut 60](Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır.) [İsra 30]Allah’ın kimine çok, kimine az rızık verdiğini çok kimse bilmez.85


www.dinimizislam.com(Sebe’ 36)Allah’tan korkana ummadığı yerden rızık gelir. (Talak 2,3)Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldanararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Buçalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasakettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur.Fakat, bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak içinkazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki,zenginlerden daha iyi, daha mutlu yaşar. Allahü teâlâ kendisindenkorkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızık gönderir. Allahüteâlâ, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızıklarını da takdir etmiştir. Bukonudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:(Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir.) [İ. Hibban](Rızık için üzülme, takdir edilen [ezelde ayrılmış olan] rızık senibulur.) [İsfehani](Allah’tan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyisebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdiredilen rızkına kavuşmadıkça ölmez.) [Hakim](Eceliniz sizi nasıl takip ederse, rızkınız da öylece takip eder.Rızık için sıkıntı çekerseniz, Allahü teâlânın emrine uygun hareketedin.) [Taberani](Allah korkusunu sermaye edinen, rızkına ticaretsiz vesermayesiz kavuşur.) [Taberani](Allahü teâlâya tam tevekkül etseydiniz, sabah aç gidip, akşamtok dönen kuşlar gibi rızka kavuşurdunuz.) [Tirmizi](Rızka kavuşan çok hamd etsin!) [Hatib]Helal rızka kavuşmak isteyen sebeplerine yapışmalıdır! Parakazanmak, malı arttırır. Fakat, rızkı arttırmaz. Rızık, mukadderdir. Yaniezelde ayrılmıştır. Rızık, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. FakatAllah emrettiği için çalışmak lazımdır. Çünkü, Allahü teâlânın işleri,sebepler altında tecelli eder. Âdet-i İlâhiye böyledir. Fakat, bazen,sebebe yapışıldığı halde, iş hasıl olmayabilir. Yahut, sebepsiz de, hasılolabilir.Hamd etmek, Allahü teâlâya şükretmek demektir. Her nimetin Allahüteâlâdan geldiğine inanmak lazımdır. Allahü teâlâ, Hazret-i Musa’yabuyurdu ki:(Kendine verdiğim nimeti, benden bilip kendinden bilmeyen,nimetlerin şükrünü eda etmiş olur. Rızkını kendi çalışması ile bilip,86


www.dinimizislam.combenden bilmeyen ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur.) [İ.Gazali]Çalışmak ibadettirKimseye muhtaç olmamak için çalışmak çok kıymetlidir. Peygamberefendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafeha edince buyurdu ki:- Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış.- Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve busayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum.Fahr-i kâinat efendimiz, Hazret-i Muaz’ı öpüp buyurdu ki:- Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Eshab-ıkiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamberefendimiz buyurdu ki:(Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, anababasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, heradımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile öğünmek, keyf sürmekniyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]Görüldüğü gibi bir Müslümanın iyi niyetle çalışması ibadettir. Fakatkâfirin ve her haramı işleyen kimsenin çalışması ibadet olmaz. (Namazane lüzum var, çalışmak da ibadettir) demek çok yanlıştır. Böylesöyleyen kâfir olur. Namaz kılan, haramlardan kaçan kimsenin iyi niyetleçalışması ibadettir. (K. Saadet)Zarardan dönmek gerekirZararın neresinden dönülürse kârdır. Rızk endişesiyle, harama eluzatmamalı ve şu hadis-i şeriflerin muhatabı olmamalıdır:(Bir zaman gelir ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesinidüşünür, helalini ve haramını düşünmezler.) [Buhari](Bir zaman gelir, insanın bütün kaygısı midesi olur, şerefi mal,kıblesi kadın, dini para olur. Böyle kimseler, halkın kötüleridir.)[Sülemi]Allahü teâlâ, herkesin rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. Rızkdeğişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Allahüteâlânın 99 isminden biri Rezzak'tır, her varlığın rızkını vericidir. Allahüteâlâ, (Herkesin rızkı bana aittir) buyuruyor. Rızk için Allahü teâlânınverdiği söze güvenmelidir! Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(Yeryüzündeki her canlının rızkı, Allah’a aittir.) [Hud 6]Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:(Rızkı genişleten, daraltan, gönderen yalnız Allahü teâlâdır.)[Redd-ül-muhtar](Allah’tan kork, rızkını güzel yoldan ara, helali al, haramı terk et!)87


www.dinimizislam.com[İbni Mace](Rızkını gecikmiş sayma! Hiç kimse, rızkına kavuşmadıkçaölmez.) [Hakim](Hiç kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşupyemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine verilir.) [Hakim](Hak teâlâ, Hazret-i Adem'e bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki:Neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını arasın! Sakın dini geçimvasıtası yapmasın!) [Hakim](Allah’ın verdiği rızka kanaat eden mümin kurtulmuştur.)[Müslim](En güzel rızk, helale, harama dikkat edilerek kazanılandır.)[Nesai]Peygamber efendimiz, (Eğer Allah korkusunu kendinize sermayeedinirseniz, rızkınız, ticaretsiz ve sermayesiz gelir) buyurup şumealdeki âyeti okudu:(Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder verızkını ummadığı yerden gönderir.) [Taberani-Talak 2,3]Allahü teâlâ emrettiği için çalışan, rızkını helal yoldan arayan,ezeldeki rızkına kavuşur. Rızkı da bereketli olur. Bu çalışmaları için desevap kazanır. Eğer, rızkını haram yoldan ararsa, yine ezelde ayrılmışolan rızka kavuşur. Fakat, bu rızk ona hayırsız, bereketsiz olur, kazandığıgünahlar da, onu felaketlere sürükler.Hazret-i Hızır'ın tamir ettiği binanın altındaki altın levhada şunlaryazılı idi:(Ölüm hak iken gülüp eğlenen, kadere inandığı halde üzülen,rızka Allahü teâlâ kefil iken zahmetlere giren, Kıyamette sorgu-sualvarken gaflete dalan, fâniliğini bildiği dünyaya bel bağlayan kimseyenasıl hayret edilmez?)Rızık endişesiDünya sıkıntıları, ahiret rahatlığına sebep olur. Rızık için endişeetmek doğru değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Çoluk çocuğu çok ve rızkı az olup, namazlarını, şartlarınauygun olarak kılan ve Müslümanları gıybet etmeyen, Kıyamettebenimle birlikte haşr olur.) [M. Masumiyye](Hac yolunda ölenlere ve Allah yolunda gaza edenlere müjdelerolsun! Çoluk çocuğu çok ve kazancı az olup, halinden şikayetetmeyerek, evine neşe ile girip, gülerek çıkan kimse de, hacılardanve gazilerdendir.) [Deylemi](Bir Müslüman, helal kazanıp kimseye muhtaç olmaz, komşu ve88


www.dinimizislam.comakrabalarına yardım ederse, kıyamette ayın ondördü gibi parlakolur.) [Beyheki](Çalışıp kazanmak her Müslümana farzdır.) [Taberani](İbadet on kısımdır, dokuzu çalışıp helal kazanmaktır.) [Deylemi](Kimseye muhtaç olmamak ve ana-baba, çoluk-çocuğunu damuhtaç etmemek için işe gidenin her adımı ibadettir.) [Taberani](Allahü teâlâ sanat sahibi mümini sever.) [Taberani](Çalışmayıp kendini sadaka isteyecek hâle düşüren 70 şeyemuhtaç olur.) [Tirmizi](Geçimini helalinden kazanmak, Allah yolundaki cihad gibidir.)[Deylemi](Cihad, sadece kılıç sallamak değildir. Ana-babaya, evladabakmak, kimseye muhtaç olmamak için çalışmak da cihaddır.Çalışıp kimseye yük olmayan mücahiddir.) [İ. Asakir](Helal kazanmak için sıkıntı çekene Cennet vacip olur.) [İ. Gazali](Allahü teâlâ sevdiğine, rızkını yetecek kadar verir.) [Ebuşşeyh](Zikrin hayırlısı hafi [gizli] olanı, rızkın hayırlısı ise kâfi olanıdır.)[Beyheki]İbrahim Edhem hazretleri sırtı ile odun taşıyarak rızkını kazanıyordu.(Kardeşlerin seni hiçbir şeye muhtaç bırakmazken niçin odun çekiyorsun)diye sordukları zaman, "Hadis-i şerifte, (Helal kazanmak için sıkıntıçekenlere, zillete katlananlara Cennet vacip olur) buyurulduğu için buişi yapıyorum" dedi. (K. Saadet)Rızkın artması içinSual: Rızkımızın helâl yoldan artması için, neler yapmak gerekir?CEVAPHer işin sebeplerine yapışmak gerekir. Sebeplerden birincisi, duaetmektir. Dua kabul olursa, hiç beklenmedik bir yerden rızkakavuşulabilir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:(Allahü teâlâ mümin kuluna, ummadığı yerden rızkını verir.)[Deylemî](Çok sadaka verenin rızkı bollaşır ve duası kabul olur.) [İbniMace]İyi bir işe sahip olmak ve helâl rızka kavuşmak için dua etmeli. Birhadis-i şerif meali:(Cebrail aleyhisselam her geldiğinde, “Allah’ım, bana helâl rızıkve iyi bir iş nasip et” diye dua etmemi söylerdi.) [Hâkim]Rızık isteyen aşağıdaki hadis-i şeriflerde bildirilen sebeplere deyapışmalıdır:89


www.dinimizislam.com(Rızkınızın bollaşması için sadaka verin!) [Deylemî, Beyhekî](Sıla-i rahim edenin rızkı bollaşır.) [Buhari](Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar!) [İbni Mace](Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan dahatez gelir.) [İbni Mace](Birbirinize yemek ikram edin ki, rızıklarınızda genişlik olsun.)[İ.Adiy](İstiğfara devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.) [İ. Mace](Namaz kılmak, rızkın bereketine sebep olur.) [Miftah-ül-Cennet](Hanımıyla [iyi geçinip] şakalaşanın, rızkı artar.) [İ. Lâl](Ana babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.) [İ.Ahmed]Bazı şeyler fakirliğe yol açar, rızkın güçlükle gelmesine sebep olur.Mesela tırnağı uzun olanın rızkı meşakkatle, sıkıntıyla hâsıl olur. Bukonudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:(Günah işlemek, rızıktan mahrum kalmaya sebep olur.) [İbniMace](Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehani](Zina, fakirliğe yol açar.) [Beyheki]Erken kalkanın nasibi gür olur derler. Sabit ücretli de olsa, bir kimseerken kalksa, nasibi gür olur. Ücretin kendisi değil, bereketi artar.Bereket, az bir şeyden çok faydalanmaktır. Az bir yemek çok kişiyeyetmişse, bereketli olmuş demektir. Çok kazandığı halde, maaşınıyetiremeyen, bereketsizliği sebebiyle borçlanır. Sabah erken kalkmak,hayra, berekete sebep olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Sabah uykusu rızka manidir.) [Beyheki](Hak teâlâ rızıkları, fecir ile güneşin doğacağı vakitler arasındaverir.) [Beyheki](Ya Rabbi, işine erken gidenin çalışmasını bereketli kıl!) [Tirmizi](Sabah namazını kıldıktan sonra uyumayın, rızkınızı aramayaçalışın!) [Taberani](Rızık için çalışmaya erken gidenin işi bereketli olur ve başarıkazanır.) [Bezzar]Maddî rızıkların dağılması sabah namazından sonra olur. Manevîrızıkların dağılması ise ikindi namazından sonradır. Bu iki vakitteuyumamaya dikkat etmelidir! (El-Envâr)Rızkı başka maksatla değil, Allah rızası için aramalı. İki hadis-i şerifmeali:(Çocuklar, rızık temin için çalışmaya çıkarsa, Allah yolundadır.90


www.dinimizislam.comYaşlı ana babasının bakımı için çıkarsa, Allah yolundadır. Kendiniharamdan korumak için çıkarsa, Allah yolundadır. Eğer gösteriş vebaşkalarına karşı övünmek için çalışmaya çıkarsa, şeytanyolundadır.) [Taberani](Öyle bir zaman gelecek ki, Kur’an okuyan nice kimseler, ibadetetmeye çalışırlar, bid’atle de iştigal ederler. Bilmedikleri için müşrikolurlar. Okumalarına ve ilimlerine karşılık rızık alırlar ve dünyayı dinkarşılığında yerler. İşte bunlar, kör Deccal’ın avenesidir.) [Deylemi]Rızkınızı güzel yoldan arayınSual: Rızkımızı kazanıyoruz diye helale harama dikkat edilmiyor.Rızkı helal yoldan aramak lazım değil mi?CEVAPCenab-ı Hak, her canlının rızkını göndereceğini "Allahü teâlânınrızk vermediği, yeryüzünde bir mahlûk yoktur" buyurarak bildiriyor.Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş,ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belliolduğu gibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızkları da bellidir.Rızk hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkınıyiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez.Bir kimse, Allahü teâlâ emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldanararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızk, ona bereketli olur. Buçalışmaları için de sevap kazanır.Eğer, rızkını Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezeldeayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat, bu rızk ona hayırsız, bereketsizolur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketleresürükler.Her canlının rızkını Allahü teâlâ verir. Çocuk, ana karnındaçalışmaktan aciz olduğu için, göbeğinden ona rızk gönderir. Çocukdünyaya gelince, rızk olarak, anasının göğsünden süt gönderir. Bir şeyyiyebileceği yaşa gelince de, dişlerini yaratır.Çocuğun ana-babası ölüp, yetim kalırsa, önceden yalnız şefkatleannesi bakarken, sonradan, herkesin kalbini, ona karşı merhametledoldurur. Daha büyüyünce de, çalışmak için kuvvet ve para kazanmaarzusu ihsan eder. O kimse, bu arzudan vazgeçip, takva yolunu tutar,kendini yetim haline korsa, ona karşı kalbleri, yine şefkatle doldurur.Herkes, (Bu kimse Allah yolundadır. Her şeyin iyisi buna layık) der. Parakazanırken, kendine, yalnız kendi acırdı. Şimdi herkes acır. Fakat, takvayolundan ayrılır, nefsine uyar ve çalışmazsa, kalblerde ona karşı şefkathasıl etmez. Böyle kimselerin, tevekkül ediyorum diye çalışmaması,91


www.dinimizislam.comtembel oturması, hiç caiz değildir. Kendini düşünen kimsenin, çalışıp,ihtiyaçlarını elde etmeyi de düşünmesi gerekir. Demek ki, Allah yolundaolup, yetim gibi olana karşı, herkesin kalbinde şefkat, merhamet yaratır.Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, “Allahü teâlâ emrettiği için çalışmalı,rızk için üzülmemeli” buyurdu. Rızk için Allahü teâlânın verdiği sözegüvenmelidir. Müslüman, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıpkazanır. Nefsinin kötü arzularına, zevklerine kavuşmak için çalışıp parakazanmak ve çalışırken, helali haramdan ayırmamak, başkalarınınhaklarına saldırmak, onlara olan borçlarını ödememek, suç işlemek,dünyaya düşkün olmayı gösterir. Dünyaya düşkün olmak, büyükgünahtır. Allahü teâlâ emrettiği için çok çalışıp, çok kazanmak ve Onunemrettiği gibi çalışıp, kazandığını, Onun emrettiği yerlere sarf etmek,ibadet yapmak olur. Çok sevap olur.Bir kimsenin, (Haram işlere elim yatkın, mubah işleri beceremiyorum)demesi çok yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Herkese dünyalıktan nasibi neyse, o şeyler ona kolaylaştırılır)buyuruldu. (Hakim)Bir kimse kazancını kumardan elde etmeye çalışsa, zamanla kumarişinde mahareti artar. Marangoz, terzi gibi helal bir meslek edinmekisteyene de işleri kolaylaştırılır. Onun için daima helal kazanç yollarınıaramalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Ey insanlar, Allah’tan korkun ve rızkınızı aramada güzel yoltutun! Çünkü hiç bir kimse, rızkını ele geçirmeden ölmez. O haldeAllah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollarla elde edin, helali alın,haramı terk edin!) [İbni Mace](Rızkınızı gecikmiş saymayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkınakavuşmadıkça ölmez. O halde rızkınızı güzel yoldan arayın, helalialın, haramdan kaçın!) [Hakim]Hırsızlık ihtimali olan malSual: Ucuz mal satılıyor. Hırsızlık ihtimali var. Almak caiz mi?CEVAPİhtimal ile hareket edilmez. Almak caizdir.Sual: Bir mal piyasadaki değerinin altında satılıyorsa ve satan kişimalı benden aldığınızı söylemeyin diyorsa, bu malı almak caiz olur mu?CEVAPHırsızlık olduğu kesin olarak bilinmediği için alış veriş caiz olur.92


www.dinimizislam.comİşçilerin durumuSual: Patron, (Hile yapmazsan işine son) diyor. Hile yapmam caizmi?CEVAPHile yapmak caiz olmaz.Sual: Ücretli çaycıyım. Misafirime ücretsiz çay verebilir miyim?CEVAPPatron izin vermişse caizdir.Sual: Kuru yemişçide çalışıyorum. Mal sahibi "İstediğin kadar ye"diyor. İstediğim kadar yesem hak geçer mi? Yahut yemeyip eve giderkenyiyeceğim kadar alsam mahzuru olur mu?CEVAPDükkanda iken istediğiniz kadar yemenizde mahzur yoktur. Fakateve gelirken az da olsa getirmeniz caiz olmaz.Sual: İşçiyi gece sabaha kadar çalıştırıyoruz. Gündüz belki denamaz kılmıyor. Biz günaha giriyor muyuz?CEVAPHayır.Sual: Tezgahtarım. Mal yoksa, patrondan habersiz, komşudantoptan fiyatına alarak, perakende satıp kârını almam haram mı?CEVAPEvet.Sual: Çoban, ihmali olmadan, koyunları kurda kaptırsa, öder mi?CEVAPÖdemez.Sual: Bir kimsenin, bir işi alabilmek için işverene bedava iş yapmasıcaiz midir?CEVAPKendi rızasıyla çalışırsa caizdir. İşveren zorla çalıştırırsa zulüm olur,caiz olmaz.Kâfire ücretle iş yapmakSual: Almanya’da çalışıyorum. Kilise’nin elektrik ve başka tamirişlerini yapmamız gerekiyor. Bir mahzuru var mıdır? Bir arkadaşım da,arabası ile meşrubat taşıyor, bazen de içki taşıttırıyorlar. İçki taşımasıgünah olur mu?CEVAPKilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi93


www.dinimizislam.comgünah değildir. (Bezzaziyye)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:Ücret ile kâfirin şarabını taşımak, kilise tamir etmek ve hıristiyanazünnar [papaz kuşağı] gibi küfür alametlerini satmak imam-ı a’zama görecaizdir. (Redd-ül-muhtar 5/251)Sual: Turistik bölgede dükkanım var. Hıristiyan turistler haç var mıdiye sual ediyorlar. Onlara haç satmak caiz olur mu? Bir de, Hıristiyanlar,çok para veriyorlar, haç imal etmemi istiyorlar. Bize yaptırmasınlar diyeçok para istedim, verelim dediler. Onlar için haç imal etmem caiz midir?CEVAPHaç, zünnar gibi küfür alametidir. Ancak bazı âlimlere göre satmakcaizdir.Caiz demek yapılması lazım demek değildir. İhtiyaç olmadanyapmamak daha iyi olur.Sual: Avrupa’da yaşıyoruz. Domuz çobanlığı yapmak caiz mi?CEVAPGayri müslime ücretle domuz çobanlığı yapmak İmam-ı a’zam EbuHanife'ye göre caizdir, aldığı ücret helal olur. (Redd-ül-muhtar)Sual: Kâfirlerin yaptığı malları, ürettiği gıdaları, giysileri kullanmaktaveya onlarla ticaret yapmakta bir sakınca var mı?CEVAPHayır.Gayrimüslime hizmetSual: Şimdi bir Müslümanın, Avrupa’ya gidip gayrimüslimlere hizmetetmesi caiz midir?CEVAPGayrimüslimlerin ülkesinde kâfire ücretle hizmet etmek caizdir. İbniAbidin hazretleri buyuruyor ki:Ücretle kâfirin şarabını taşımak, kilise tamir etmek ve Hıristiyanazünnar gibi küfür alametlerini satmak İmam-ı a’zama göre caizdir.Müslüman müşteriye, Mecusi mesti yapmak veya fâsık elbisesi dikmekmekruhtur; çünkü Mesusilere ve fâsıklara benzemeye sebep olmaktır.(Redd-ül-muhtar)Hiçbir dinde, kâfir ülkesinde çalışmak ve kâfire hizmet yasak değildi.Dinimizde de böyle bir yasak yoktur. Şimdiki Müslümanların, Avrupa’yaçalışmaya gitmesi gibi, Mekke Müslümanları da, Habeşistan’a hicretetmişler, orada gayrimüslimlerin işlerinde çalışmışlardı.Hazret-i Yusuf, peygamber olduğu halde, kulların sıkıntıda olduğunugörüp, kâfir reisten vazife istedi. Böylece insanlara hizmet etti. O halde,94


www.dinimizislam.comkullara hizmet edeceğini bilen ve bunu kendinden başka yapacakkimsenin bulunmadığını gören kimsenin, bu vazifeye bir zalimingeçmesini önlemek ve Müslümanlara hizmet etmek için, gayrimüslimolan âmirden bile vazife istemesinde, imamlık, müftülük, vaizlik,öğretmenlik gibi devlet memurluğunu talep etmesinde mahzur yoktur. Biriyilik yapamasa da, hiç olmazsa Müslümanların zararına çalışmayıönlemek de, ibadet olur. Geçerli bir mazereti olmadıkça, vazifeden istifaetmek de, bunun için caiz değildir. (S. Ebediyye)(Yusuf aleyhisselamın dininde gayrimüslime hizmet caizdi,Müslümanlıkta yoktur) demenin de ilmî kıymeti yoktur. Gayrimüslimehizmet ederek çalışmak, her dinde vardır.Müslümanın amiri, emiri kâfir olabilir. Mesela hadis-i şerifte, (Emirsana "Ya Müslümanlığı bırak veya öldürürüm" dese, Müslümanlığıbırakma, boynunu uzat) buyuruldu. (Hakim) [Müslüman olan emir,Müslümanlığı bırak demez.]Kâfirler arasında kalıp, malından, canından korkanın, onlara kalbendeğil de, dilden sevgi göstermesi caizdir. Peygamberim diyen yalancıMüseyleme, doğru söyleyen bir sahabiyi şehid etmişti. O sahabinininancını gizlemesi de caizdi. Nitekim müşrikler, Hazret-i Ammar’a, babasıHazret-i Yasir ve annesi Sümeyye hatuna işkence edip, (Lat ve Uzzaputu, Muhammed’in dininden iyidir de) derler, demeyince de işkenceyiartırırlardı. Nihayet ana babası işkenceyle şehid edildiler. Hazret-iAmmar, kâfirlerin zorlamaları üzerine dediklerini diliyle söyledi. Ammarkâfir oldu dedikleri zaman, Resulullah efendimiz, (Ammar kâfir olmadı,o baştan ayağa imanla doludur) buyurdu. Demek ki küfür olan bir sözü,böyle durumlarda yalnız dille söylemek caizdir. Resulullah efendimiz,Hazret-i Ammar’a, (Müşrikler eziyet ederse, yine böyle söyle) buyurdu.(İbni Asakir, İ. Mace)Kâfirlerin galip olduğu yerde gerçeği söylememek caizdir. Şafii’de,zalim Müslümanlar arasında da caiz olur. Müslümanlar garip ve zayıfolduğu müddetçe kıyamete kadar her yerde caizdir. Çünkü, mümininkendinden zararı, mümkün olduğu kadar uzaklaştırması gerekir.İmam Kurtubi hazretleri, (Allahü teâlânın indirdiğiyle hükmetmeyenlerkâfirler, zalimler ve fâsıklardır) mealindeki âyet-i kerimelerin ehli kitapolan gayri müslimler için olduğunu bildiriyor. Diğer tefsir kitaplarında daböyle bildiriyor.Kâr zarar ortaklığıSual: Finans kurumlarına kâr ve zarara ortak olmak üzere para95


www.dinimizislam.comyatırılıyor. Yatırılan paranın nereye sarf edildiğini bilmek ve demirbaşmalzemeye de ortak olmak gerekir mi?CEVAPGerekmez. Şirketin yalnız kâr ve zararına ortak olmak için parayatırmak caizdir. Yatırılan paranın nereye sarf edildiğini bilmekgerekmez. Böyle iştirak etmek mudarebe şirketi olur.Mudarebe şirketinde, ortakların bir kısmı sermaye verir, bir kısmı daiş yapar. Kâr, önceden sözleşilen oranda paylaşılır. Mesela, (Sermayeverenlere kârın % 45'i, iş yapanlara % 55'i verilir) denmişse ve şirket de oyıl 100 milyar lira kâr etmişse, 45 milyarını sermaye verenler, 55 milyarınıda iş yapanlar alır. Sermaye, iş yapanlara emanettir. (Mecelle şerhi)Sual: Finans kurumları yaklaşık bankalar kadar kâr veriyor. Bukurumlar hiç zarar etmiyor mu? Niye hep yüksek kâr veriyorlar? Bir finanskurumu zarar etse, müşterisine kâr etmiş gibi, fazla para verse günaholmaz mı?CEVAPFinans kurumu, % 60 kâr etse, müşterisine % 70 verse günah olmaz.Herkes dilediği kimseye, dilediği kadar hediye verebilir. Bir finanskurumu, % 60 kâr etse, müşteriye % 59 verse günah olur, kul hakkıgeçer. Yani aşağı veremez; fakat daha yüksek kâr verebilir.Bir kimse, parasını onda bir hisse olarak kâr ve zarara ortak olmaküzere bir bakkala veya bir eczacıya verse, kârın onda birini almak,zararın onda birini vermek gerekir. Finans kurumları da böyledir. Bankazarar etse de verir. Fakat finans kurumları zarar edince, (Zarar ettik. Kârvermiyoruz) diyebilir. Zarar etmedikleri için demiyorlardır. Zarar ettiklerihalde, bankaların verdiği kadar, bir kâr verse, yine caiz olur. Herkes,istediğine istediği kadar hediye verebilir.Sual: Bir de şöyle bir sorun var: Paralarını bu şekilde yatıranlar şirketkâr edince güzel güzel paralarını alıyorlar fakat şirket zarar edincekıyameti koparıyorlar. Böyle yapanlar sadece kâra ortak olduklarını mıdüşünüyorlar ve bu niyetle para yatırıyorlar?CEVAPDinimizde bazı şeyler niyete bağlı bazıları da söze bağlıdır. Alışverişte ise söze bakılır. Şirket zarar edince feryat edilmez. Çünkü kâr vezarar ortaklığı bu, bunu baştan kabul ediyorlar.Sual: Paramı kâr ve zarara ortak olmak üzere eczacıya verdim. 1/5hissesi benim. Kârın 1/5 ni almak, zararın 1/5 ni vermek caiz mi?CEVAPEvet.96


www.dinimizislam.comKiraya vermekSual: Müslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken, evini boş tutmakgünah değil midir? Bazıları iyi kimselerin, salihlerin gücü yetmediği için,yüksek fiyat veren fâsıklara, kötü kimselere, evini kiraya veriyorlar.Salihleri düşünmemek vebal değil midir?CEVAPMüslümanlar kiralık ev sıkıntısı çekerken evi boş tutmak israf vegünah olduğu gibi, yüksek fiyatla kiraya vermek de asla uygun değildir.Allahü teâlâ, (Bana şükredin, nankörlük etmeyin) buyuruyor.(Bekara 152)Şükür nedir? İslam âlimleri şükrü çeşitli şekilde tarif etmişlerdir:Şükür, İslamiyet’e uymak, Allahü teâlânın verdiği nimetleri Onun sevdiğiyerlerde kullanmaktır. Her uzvun şükrü vardır. Mesela gözün şükrü,arkadaşların kusurunu görmemek, kulağın şükrü, söylenilen ayıplarıduymamış olmak, ayağın şükrü, kötü yerlere gitmemek, bedenin şükrü,oruç tutmaktır. Malın şükrü ise zekât, sadaka vermektir.Allahü teâlâ insanları sabır ve şükürle imtihan etmektedir. Daha çokfakiri sabırla, zengini ise şükürle imtihan etmektedir. Allahü teâlânın,(şükredin nankörlük etmeyin) buyurduğunu bildirmiştik. Nankörlüknedir? Nankörlük şükretmemektir.İmam-ı Mücahid, Nahl süresinin, (Nimetin Allah’tan geldiğini itirafeder, daha sonra da, onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir)mealindeki 83. âyet-i kerimesini (Nimetlerin Allah’tan olduğunu bilirler.Fakat "Bunları biz kazandık veya bize miras kaldı" diyereknankörlük ederler) diye tefsir etmiştir.Allahü teâlâ, bir müslümana iki ev ihsan etmiştir. O da, birini boştutuyor veya yüksek fiyatla veriyor. Sebep olarak da, (Sen benim ortağımmısın? Ben bu evi ne sıkıntılarla yaptırdım. Ben evimi istediğim fiyatlaistediğim kimseye fâsık, salih ayırmadan veririm) demek, imam-ıMücahidin tefsirinde bildirdiği nankörlüğe benzemiyor mu? O civardakiralar 100-150 milyon iken, iyi insanlar arasında oturmayı arzu edenkimselere evini, 250-300 milyona kiraya vermek bu iyi niyetli insanları,dışlamak kötüler arasına atmak olmaz mı? Çoluk çocuğununbozulmasına, sebep olmak değil midir? Kendi akrabasına veya mesaiarkadaşına fazla para veremiyor diye, fâsıklara, kötü insanlara yüksekfiyatla vermek şükür müdür? Kimi de, yüksek fiyatla kiraya verenleriörnek gösterip, (Herkes yüksek fiyatla veriyor, beni mi görüyorsun) diyor,herkese uymak iyi değildir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(İnsanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar.)97


www.dinimizislam.com[Enam 116]Dinimiz, iyi zenginleri över, kötü zenginleri yerer. Allahü teâlâbuyuruyor ki:(Kullarımdan şükreden azdır.) [Sebe 13](İnsan, zengin olunca azar.) [Alak 6-7](Malı pek çok seviyorsunuz.) [Fecr 20](Altın ve gümüşü [parayı] biriktirip Allah yolunda sarf etmeyeneçok acı bir azap vardır.) |Tevbe 34](Mallarınız ve çocuklarınız, Allah’ı anmaktan [iyilik ve ibadetyapmaktan] alıkoyarsa, hüsrana uğrarsınız.) [Münafikun 9]Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:(İyilik çok, yapan ise azdır.) [Hatib](Cehennemdeki insanların çoğu, zenginlerdir.) [İ. Ahmed](Zenginler helak olur. Ancak malını hayra harcayan kurtulur.Böyle zenginler ise azdır.) [İbni Mace]Evin şükrü nasıl olur? Tecrübelerle sabittir ki, birden fazla evinikiraya verip bunu geçim vasıtası yapan, bu paranın hayrını görmez.Çünkü dinimiz, fazla olan evin, satılıp parasının değerlendirilmesini veyasalihlere Allah rızası için, ücretsiz veya ucuz kiraya verilmesini tavsiyeetmektedir. Fazla evin şükrü ancak böyle olur. İyilik etmenin, ahirettenbaşka, dünyaya da faydası vardır. Malı bereketli olur. Harcadığı para,fazlası ile geri döner. Hadis-i şerifte, (Bir kimsenin namazı, orucu siziyanıltmasın. Onu iyi anlamak için, para ile arasının nasıl olduğunabakın) buyuruldu.Bir kimsenin para ile arasının nasıl olduğu da böyle hallerde belliolur. O kimsenin namazı doğru olsaydı, onu kötülükten alıkoyar, iyilerisıkıntıya sokmazdı. Peygamber efendimiz, giden birinin kim olduğunusordu. Oradakiler dedi ki: Bu, öyle bir zengindir ki, hangi kadınlaevlenmek istese, hemen verilir, birisi için aracı olsa, hemen kabul edilir,ortaya bir fikir atsa, sözü dinlenir. Peygamber efendimiz sustu. Oradanbiri daha geçince, Resulullah onun da kim olduğunu sordu. Oradakilerdedi ki: Bu öyle bir fakirdir ki, bir kadınla evlenmek istese, verilmez, birinearacı olsa, aracılığı kabul edilmez, bir şey söylese, sözü dinlenmez.Peygamber efendimiz buyurdu ki:(Şu salih fakir, öteki fâsık zengin gibi dünya dolusu kişidendaha hayırlıdır.) [Buhari]Ne mutlu malını hayra harcayan zengine.Acıyana acınırYukarıdaki insaflı olmakla ilgili yazıdan dolayı dört sual soruldu.98


www.dinimizislam.comBirinci sual:Bir evim olduğu halde, borçlanarak bir ev daha yaptırdım. Borcumuödeyene kadar evimi normal rayice göre kiraya vermem günah mıdır?CEVAPGünah değildir.İkinci sual:Evim, işyerime uzak olduğu için, işyerime yakın küçük bir evdekirada oturuyorum. Boş duran kendi evimde, bazen çocuklarım kalıyor.Rahat iş yapabilmek ve dinlenmek için ve daha başka sebeplerle kendimde gidip kalıyorum. Misafirim gelince, rahat etsin diye, boş duran evealıyorum. Bazı komşular da piknik yeri gibi kullanıyor. Evimi böylekullanmam günah mı?CEVAPGünah değildir. Evi sırf misafir için ayırmak da caizdir.Peygamber efendimiz, (Her şeyin bir zekâtı vardır. Evin zekâtı ise,misafir odasıdır) buyurdu.Evin bir odası yerine tamamını misafire ayırmak elbette daha iyi olur.Üçüncü sual:Evimizi kiraya vermek üzere istişarede bulunduk. Bir büyüğümüz,(Evi sat, parasını değerlendir. Yahut birine ucuz ver, duasını al) dedi.Durumu hanıma anlattım. (Büyüklerin sözüne her zaman uymadığınagöre, bu sefer de uyma) dedi. Bu söz, benim de aklıma yattı. Yinehanımın sözünü dinleyip evi yüksek fiyatla kiraya verdim. Allahü teâlâyaüç türlü şükrediyorum:1- Bir ev sahibi olduğum için.2- Ev boş kalmadığı için.3- Yüksek kiraya verebildiğim için.Bir ev için üç defa şükreden nankör olamaz. Nahl suresinin,(Nimetlerin Allah’tan olduğunu bilirler; fakat “Bunları biz kazandıkveya bize miras kaldı” diyerek nankörlük ederler) mealindeki 83. âyetikerime ile benim ilgim yok. Biz kazandık demiyor, Allah verdi diyoruz.Gelecek yıl, daha yüksek fiyata kiraya verir, daha çok şükrederim.Şükreden bir kimse ile, nankör bir olur mu, aynı kefeye konur mu?CEVAPŞükür nedir? Şükür, her uzvu, her malı Allah rızasına uygunkullanmaktır. Mesela gözü Allahü teâlâ verdiği için, o göz ile Allahüteâlânın haram ettiği şeylere bakmamalı. Evi Allahü teâlâ verdiği için, oevde haram işlememeli, kiraya verilecekse, iyi kimselere ucuz vermelidir!Böylece, o kulun şükrettiği anlaşılır. Evi yüksek fiyata verip, (Ya Rabbi,99


www.dinimizislam.comevimi daha yüksek fiyata verirsem, daha çok şükrederim) demek, şükürmüdür?İnsanlara acıyana ahirette acırlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.)[Müslim]Dördüncü sual:Evi veya başka bir malı yüksek fiyatla kiraya vermek günah mıdır?CEVAPEv, diğer ticaret malları gibi değildir. Her malı, alıcısı varsa,kandırmamak şartı ile, yüzde yüz, hatta yüzde bin kârla satmak günahdeğildir. Çünkü Peygamber efendimiz, dinimizde kâr haddininbulunmadığını bildirmektedir. Fakat ev, dinimizde nafakaya dahildir.Nafakadan olan gıda maddelerini, (Mal benim) diye pahalanıncasatmak üzere saklamak günahtır.İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:Gıda maddelerini piyasadan toplayıp, pahalandığı zaman satmaküzere stok etmek, ihtikâr [karaborsa] olur, günah olur. Peygamberefendimiz buyurdu ki:(Aldığı gıda maddelerini, pahalanınca satmak için, kırk günsaklayan, hepsini fakirlere parasız dağıtsa, günahını ödeyemez.)[Deylemi](Gıda maddelerini kırk gün saklayan, Allah’tan uzaklaşmış olur.)[Hakim](Başka yerden gıda maddesi satın alıp, şehre getirip piyasayagöre satan, onu sadaka vermiş veya köle azat etmiş gibi sevapkazanır.) [İ.Gazali]Gıda maddesi gibi nafakadan olan evde de karaborsacılık yapmakdoğru değildir.İhtikâr yapmak, ev arayanların çok olmasını ganimet bilmek, eğerparayı sevmekten ileri geliyorsa çok kötüdür. Peygamber efendimizbuyurdu ki:(Parayı seven helak olur.) [Tirmizi](Paraya tapana lanet olsun!) [Tirmizi](Para sevgisi mahvedebilir.) [Taberani]Vezir, padişaha der ki:- Öyle bir iş yap ki, herkes seni sevsin.- Ne yapayım?- Parayı düşman bilene, herkes dost olur. Para kılıç gibidir;kullanmasını bileni güldürür, bilmeyeni öldürür.100


www.dinimizislam.comKira anlaşmasıSual: Bir kimse ile (Sen benim evimde kirasız otur. Ben de senintarlanı ücretsiz ekeyim) diyerek bir anlaşma yapılsa, uygun olur mu?CEVAPUygun değildir. Evin kirası karşılığı olarak tarlayı kiralamak caizdir.Evimin kirasına karşılık tarlanı kiralıyorum denir. Böyle bir anlaşmayapmak caizdir. Bazıları da, yüklü bir ödünç para veriyor, (evindeücretsiz oturayım) diyor. Yani, (Para faizsiz, ev kirasız) deniyor.Hâlbuki paranın faizine karşılık evde oturuluyor. Bu caiz olmaz.Sual: Hırsız kapıyı kırıp eve girse, kapıdaki zararı kiracı mı öder?Depremden ev yıkılsa kim öder?CEVAPDepremin ve hırsızın verdiği zararı kiracı ödemez. Kiracı, kendiihmali olan işlerdeki zararı öder.Sual: Ev sahibi, anlaşmamız sona erdikten sonra, rayicin üstündekira istiyor. Rayiçten fazla vermesem günah olur mu?CEVAPEvet günah olur.Sual: Açık kalan musluk, komşuya zarar vermiş. Zararı ödemeklazım mı?CEVAPEvet. (Mecelle)Sual: Apartman çatısının ve bahçenin tamir masrafını kim verir?CEVAPAnlaşmaya göredir.Sual: Biri, (Oturduğun evden çık, sana başka bir ev buldum) dedi.(Evin boyasını da yap) dedim. Bu şartla evi vermek caiz mi?CEVAPAkit tamirden sonra olur. Akitte şart söylenmez.Sual: Sözleşme müddeti bitmeden kiracıyı çıkarmak caiz mi?CEVAPHayır.Sual: Evi bir seneliğine kiraladım. Bir müddet sonra sahibi öldü. Oğlusene dolmadan evden çıkarabilir mi, kirayı artırabilir mi?CEVAPSözleşme süresi dolana kadar çıkaramaz, artıramaz.Sual: 5 ortaklı dükkanda kiracıyım. Ortağın biri, dükkanda durmamarazı olmazsa, çıkmam gerekir mi?CEVAP101


www.dinimizislam.comEvet.Sual: Kiraladığım tarla mahsul vermedi. Ücret vermem lazım mı?CEVAPEvet.Sual: Köyde az bir arazim vardır. Bir arkadaş, "Tarlanı ben ekipsüreyim" dedi. Ücret falan söylemedi. Ben de samimi olduğumuz için birşey demedim. Hiç ücret istemesem, ne verirse alsam, vermezsealmasam mahzuru olur mu?CEVAPÜcret alacaksanız pazarlık edin! Durumu iyi olanın evinden kira,tarlasından ücret almamasının çok daha iyi olduğunu (Din kardeşinetarlasını kiraya vermek yerine ücret almadan ektirmek çok sevaptır)hadis-i şerifi açıkça bildirmektedir. (Nesai)Sual: Kiracı, eskiyen banyo kazanını, satıp yerine yenisini alsa, evsahibine haber vermesi gerekir mi?CEVAPHaber vermek iyi olur.Sual: Evimi kiraya verirken bir yıllığını peşin istememde mahzur varmıdır?CEVAPMahzur yoktur. Fakat fakirleri gözetip kollamak çok sevaptır. Genelolarak kiracı fakir kimsedir. İnsanlara merhamet etmeli, ödeme kolaylığıgöstermelidir. Müslümanın hacetini yerine getirmeli, sıkıntısınıgidermelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Kim, din kardeşinin hacetini yerine getirirse, Allahü teâlâ daonun hacetini yerine getirir. Kim bir müslümanın sıkıntısınıgiderirse, Allahü teâlâ da kıyamet günü, onun bir sıkıntısını kaldırır.)[Buhari](Allahü teâlânın, kullarına faydalı olmaları için, kendilerine özelnimetler ihsan ettiği bazı insanlar vardır. Bu nimetleri diğerinsanlara dağıttıkları müddetçe, Allahü teâlâ onları, bu nimetleriçinde bulundurur. Eğer dağıtmaktan imtina eder, kaçarlarsa, bunimetleri onlardan alır, başkalarına verir.) [Taberani](Bir kul, din kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allahü teâlâ daonun yardımcısı olur.) [Müslim]Müslüman zengin, insaflı olmalı, evine yüksek kira istememelidir.Sual: İş yerini, bir bankaya veya içki de satan birine kiraya vermekcaiz midir?CEVAP102


www.dinimizislam.comBankaya kiraya vermek caiz ise de, içki satana vermek caiz olmaz.Sual: Ev sahibi ile, bir yıllık kira kontratı imzalayınca, bir yıllık kirabedelinin hepsi, zekâtı hesaplarken borçtan düşülür mü?CEVAPHayır, borç tahakkuk etmedikçe nisaptan düşülmez. Tahakkuk edipde, verilmemiş ev kiraları, borçtan düşülür.Sual: Okumak için, ücretle kitap kiralamak caiz midir?CEVAPOkumak için kitabı kiralamak caiz değildir. (Hulâsa)İhtiyaç halinde, kütüphanelere, derneklere, aidatı verilerek üyeolunur, kitap alırken ayrıca ücret verilmezse, okumak için kitap almakcaiz olur.Sual: Dükkânı 5 yıllığına kiraya verdim. Fakat şimdi paranın değeridüştü. Aynı emsaldeki dükkân, 2–3 katı fiyata kiraya veriliyor. Rayiçbedelini istemek caiz midir?CEVAPİstemek caiz olur; fakat cebretmek, vermeye mecbursunuz demek,caiz olmaz. Çünkü anlaşmayı tek taraflı olarak bozma hakkı yoktur. Razıolursa, piyasaya uygun kira artırılır.MirasSual: Miras, taksim edilmeden, hissesini hediye caiz mi?CEVAPHacım veya vezin ile ölçülen ortak malı ölçmeden hediye etmek faizolur. Ev, tarla, kumaş, ev eşyası gibi şey ise hediye edilir.Sual: Miras parasını 3 kardeş paylaşmadan, ödünç vermek caiz mi?CEVAPÜçünün rızası ile caizdir.Sual: Babamın emekli maaşında erkek kardeşimin de hakkı var mı?CEVAPMiras olmadığı için yoktur.Sual: Babam sağlığında (Şu tarlayı kardeşin Ahmede verdim) dedi.Ahmed bunu duymadı. Hibe sahih mi?CEVAPHaber ulaşınca, hibe tamam olur.Sual: Arkadaş, tarlamı ücretsiz ek dedi. Ektim. Arkadaş öldü.Vârisleri ücret istiyor, vermem lazım mı?CEVAP103


www.dinimizislam.comEvet. Çünkü arkadaşın sağ kaldığı müddetçe yetkisi vardı. Şimdi otarla mirasçılarındır. Mirasçılarla anlaşmak gerekir.Sual: Vârisin, haram mal olduğunu bildiği halde, mirası alması caizolur mu?CEVAPEvet, caiz olur.Sual: Doğduktan hemen sonra ölen çocuğun mirası nasıl halledilir?CEVAPÇocuk, ölen akrabasına vâris olur. Çocuk ölünce, bıraktığı malvârislerine taksim edilir.Kâfir evladın hakkıSual: Almanya'da yaşıyoruz. Bir oğlum ile bir kızım var. Oğlum dinsizimansız bir ateist oldu. Kızım da birkaç yıl önce Hıristiyan birisi ileevlendi. Gayri müslim ile evlenen Müslüman kızın mürted olacağınıbildirdiysek de anlatamadık. Beyim o halleri yüzünden iki çocuğumuzuevlatlıktan reddetmişti. Şimdi ise beyim vefat etti. Bu iki evladın dinimizcemiras hakları var mıdır?CEVAPTam İlmihal'de diyor ki:Müslüman evladı olduğu halde, helale, harama, farzlara, mesela,namaza, gusle önem vermeyen, oruç tutmak istemeyen, günah işleyincepişman olmayan mürted olur, Müslümandan miras alamaz.Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Müslüman kâfire, kâfir de müslümana mirasçı olamaz.) [Buhari,Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]Nuh aleyhisselam, (Ya Rabbi, benim ailemden olanları kurtaracaktın.Oğlum suda boğuldu) dedi. Allahü teâlâ, (Ey Nuh, o oğlun, yaptığı kötüiş yüzünden senin ailenden sayılmaz) buyurdu. (Hud 46)Görüldüğü gibi, bir Müslümanın dinsiz imansız oğlu, onun ailesindensayılmıyor. Aileden sayılmayınca miras da düşmüyor.Feraiz ilminde Avl hesabıSual: Bir ateist, Kur’anda miras taksiminde hata olduğunu zannedip,Nisa suresi 11 ve 12.âyet-i kerime meallerini yazarak diyor ki:Varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir babave karısını bıraktı... Üç kız evlada mirasın 2/3'ü, ana ve babanın herbirine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır. (2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 ) = 1,125bulunur! (1,0 olması gerekirdi!) Ölen adamın 1000 lira parası var amahesaba göre 1125 lira miras dağıtılması gerekiyor. O fazladan 125 lirayıAllah mı yollayacak?104


www.dinimizislam.comCEVAPAteist, feraiz ilmini bilmediği için böyle yanlış hesap yapıyor. Önceferaiz ilmine göre hesabı yapalım, sonra gerekçelerini bildirelim. Feraizilmine göre, feraiz programları yapılmıştır. Birisi sitemizde Faydalı Linklerkısmında mevcuttur.3 KIZ + 1 ANA + 1 BABA + 1 ZEVCE varsa, Kızların her biri, 16/ 81hisse alır. Üç tanesi 48/81 ini alır. Anne, 12/ 81, baba, 12/81, zevce, 9/ 81alır. 48 +12+12+9 = 81 eder.Ateistler avl nedir bunu bilmiyorlar. S. Ebediyye kitabında avl bahsişöyle anlatılıyor:Meselâ, zevce ve ana ve iki kız kardeş ve anadan iki kız kardeşbulunduğu zaman, mîrâs on ikiye taksîm edilip, zevceye üç hisse, anayaiki hisse, iki kız kardeşe sekiz hisse [her birine dört hisse], ana bir kızkardeşe dört hisse [her birine ikişer hisse] verilir ki, hisseler mecmû’u 17oluyor. Şu hâlde, meselenin aslı on yediye (Avl) etti denir ve mîrâs onyediye taksîm edilir.Mesela, zevc ve beş kız kardeş bulunduğu zaman, meselenin aslıaltıdan ise de, hisselerin toplamı yediye avl ediyor [yani hisselerin toplamıyedi oluyor] ve beş kız kardeşe, dört hisse düşüyor. Dört hisse, beş kızkardeşe bölünemeyeceği için, meselenin aslı, 5 x 7 = 35 olur. Beş kıza,[4 x 5 = 20] yirmi hisse verilir. Zevc, [3 x 5 = 15] on beş hisse alır.Fetâvâ-yı Hindiyye)de diyor ki, meyyitenin zevci, kız kardeşi vebabadan kız kardeşi olsa, zevc yarısını ve kız kardeş de yarısını,babadan kız kardeş altıda birini alıp, meselenin aslı, altıdan yediye avleder. Babadan erkek kardeş de bulunsaydı, babadan kız kardeşi, farzhissesinden düşürüp asabe yapardı. Zevcden ve kız kardeşten geriye birşey kalmadığı için, babadan kız kardeş, hiçbir şey alamazdı.Avl: Meyyitin oğlu yoksa, zevc ve zevce, kız ve kardeşler olursa, avldurumu gündeme gelmekte ve hisse sayısı otomatik yükselmektedir.Bununla ilgili örnekler:1 zevc 3/7, 2 tane kız kardeş - her biri 2/7 Ortak payda 6 idi, fakat avlederek 7 oldu. Ortak payda = 6, Toplam 7 hisse. Meselenin aslı 6 dan isede hisselerin toplamı 7 ye avl ediyor. Yani hisselerin toplamı 7 oluyor.1 zevce 3/17, 2 tane kız kardeş - her biri 4/17, 2 tane anadan kardeş- her biri 2/171 ana 2/17 Ortak payda 12 idi, fakat avl ederek 17 oldu. Ortak payda= 12 toplam 171 zevc 9/21, 6 kız kardeş - her biri 2/21, Ortak payda 18 idi, ama avlederek 21 oldu.105


www.dinimizislam.com1 zevc 21/49, 7 kız kardeş - her biri 4/49, Ortak payda 42 idi, fakatavl ederek 49 oldu.Malının tamamı için vasiyetSual: Bir kimse, ölmeden önce, malının tamamını dilediğine verebilirmi veya tamamının vârislerinden birine verilmesini vasiyet edebilir mi?CEVAPHayatta iken, malının tamamını dilediği kimseye hediye edebilir isede, salih çocukları arasında ayırım yapmamalıdır. Malının tamamınıvârislerden birine veya başkasına vasiyet etse, vasiyet edilene ancaküçte biri verilir.Bu konuda bilgi için tıklayınız. (Evlilik ve aile bilgileri > Evlathakkı > Sağlığında çocuklara mal bağışlamak)Vârisi olmayanın vasiyetiSual: Hiç vârisim yok. Malımın kaçta kaçını vasiyet edebilirim?CEVAPVârisi olmayan, malının hepsini de vasiyet edebilir. Vârisi olan ise,üçte birinden fazlasını vasiyet edemez. Vasiyet etse de, üçte birindenfazlası yerine getirilmez.Miras ve seferilikSual: (Erkek, ana babasının bulunduğu şehre gittiği zaman, hiç birzaman seferi olmaz; orası onun vatan-ı aslisi olur. Çünkü erkek, anababanın mirasçısıdır, o ev ve içindekiler, ölünce erkeğe kalacaktır. Kadında, erkeğe bağlı olduğu için, seferi olmaz) deniyor. Bu doğru mudur?CEVAPHayır, doğru değildir. Akılla mantıkla din olmaz, dinimiz nakledayanır. Mirasın seferilikle veya seferiliğin mirasla hiçbir ilgisi yoktur. Dinkitapları, vatan-ı asliyi, şöyle tarif ediyor:1- Bir kimsenin, vatan-ı aslisi, doğduğu yerdir.2- Bu kimse, evlenirse, doğduğu yer vatan olmaktan çıkar, vatan-ıaslisi, evlendiği yer olur.3- Daha sonra başka bir yere temelli yerleşirse, son yerleştiği yer,vatan-ı aslisi olur. Başka şekilde vatan-ı asli olmaz. (S. Ebediyye)Maaş ve mirasSual: Ölen babamın emekli maaşını annemle kız kardeşim alıyor.Ben de, oğlu olarak vârisiyim. Bu maaşı benim de paylaşmam gerekmezmi?CEVAP106


www.dinimizislam.comEmekli maaşı, miras malı olmadığı için, sadece kimlere veriliyorsaonlar alır.Ölünün soykasıSual: (Soyka evde kalmaz) diyorlar. Ölen kimsenin bütünkıyafetlerini fakirlere vermek mi gerekir, bazılarını hatıra olarak saklamakcaiz olmaz mı?CEVAPSoyka [ölünün elbiseleri], vârislerinin olur. Vârisleri, paylaştıktansonra, istedikleri gibi kullanırlar veya başkasına verebilirler. Ev, arsa,elbise gibi bölünemeyen mallar, hediye etmek ve helalleşmek suretiylede paylaşılabilir.Miri topraklarSual: Eskiden, baba ölünce miri [devlete ait] toprakların tapusu,çocuklara, kız erkek ayrımı yapılmadan eşit olarak mı veriliyordu?CEVAPEskiden, miri topraklara ait tapunun, çocuklara devredilmesi mirasolmayıp, devletin ihsanıydı. Varise mülk olmazdı. Kirayla verilmiş olurdu.Tapu sahibi ölünce, toprak, erkek ve kız çocuklarına eşit olarak verilirdi.Şimdi miri toprak kalmadığı ve herkesin mülkü olduğu için, eşit olarakdeğil, miras gibi bölünmeleri lazımdır.Miras hesaplarıSual: Dinimize göre yapılan miras hesaplarında, elimizde ölçüolması için birkaç basit örnek verilebilir mi?CEVAPSitemizde, linkler bölümünde, miras programı vardır. O programlakolaylıkla hesaplanabilir.Ölenin mirasçıları olarak aşağıdakiler kalırsa, miras paylarıkarşılarındaki gibi olur:1 kız 1 oğlan = Kız 1/3, erkek 2/3 hisse alır.1 kız 2 oğlan = Kız 1/5, erkeklerin her biri 2/5 hisse alır.2 kız 2 oğlan = Kızların her biri 1/6, erkeklerin her biri 2/6 hisse alır.2 kız 1 oğlan = Kızların her biri 1/4, erkek ise 2/4 alır.3 kız 1 oğlan = Kızların her biri 1/5, erkek ise 2/5 hisse alır.1 kız 3 oğlan = Kız 1/7, erkeklerin her biri 2/7 hisse alır.3 kız 3 oğlan = Kızların her biri 1/9, erkeklerin her biri 2/9 hisse alır.Ölenin hanımı da varsa1 kız, 1 oğlan 1 hanım = 1 kız 7/24, 1 erkek 14/24, hanım 3/24 hissealır.1 hanım, 1 kız, 1 oğlun kızı, 1 kız kardeş, 1 ana = 1 kız 12/24, 1107


www.dinimizislam.comoğlun kızı 4/24, 1 hanım 3/24, 1 ana 4/24, 1 kız kardeş 1/24Ölenin kocası da varsa1 kız, 1 oğlan, 1 koca = Kız 1/4, oğlan 2/4, koca 1/4 hisse alır.1 koca, 1 oğlun oğlu, 1 oğlun kızı, 1 kız, 1 erkek kardeş = 1 kız6/12, 1 koca 3/12, 1 oğlun oğlu 2/12, 1 oğlun kızı 1/12 hisse alır. Erkekkardeş hisse alamaz.1 koca, 1 babası, 3 oğlun kızı, 1 ananın anası = 1 koca 9/45, 1baba 6/45, oğlun kızının her biri 8/45, 1 baba 6/45, 1 ananın anası 6/45hisse alır.1 kocası, 1 anası, 1 babanın anası, 1 ananın anası, erkekkardeşin 2 oğlu= 1 kocası 6/12, 1 anası 4/12, erkek kardeşin oğlununher biri 1/12 hisse alır. 1 ananın anası ile 1 babanın anası hisse alamaz.Ölenin oğlu yoksa1 kız, 1 kız kardeş, 1 oğlunun oğlu = 1 kız 1/2, oğlunun oğlu 1/2hisse alır.1 kız, 1 erkek kardeş, 1 oğlunun kızı = Kız 3/6, erkek kardeş 2/6,oğlun kızı 1/6 hisse alır.1 hanım, 1 oğlunun kızı, 1 kız kardeş, 1 ana = 1 oğlunun kızı12/24, 1 hanım 3/24, 1 ana 4/24, 1 kız kardeş 5/24 hisse alır.Ölenin neslinden kimse yoksa1 koca, 1 ana, 1 babanın babası, 1 kız kardeş = koca 3/6, ana 2/6,babanın babası 1/6 hisse alır, 1 kız kardeş hisse alamaz.1 hanım, 1 ana, 1 erkek kardeşi, 1 kız kardeşi = hanım 9/36, ana6/36, 1 erkek kardeşi 14/36, 1 kız kardeşi 7/36 hisse alır.1 hanım, 1 babanın anası, 1 kız kardeş, 2 amca = hanım 6/24,babanın anası 4/24, 1 kız kardeş 12/24, 2 amcadan her biri 1/24 hissealır.1 koca, 1 ana, babadan 2 erkek kardeş, 1 babadan kız kardeş, 1anadan kardeş = koca 15/30, ana 5/30, babadan 2 erkek kardeşin herbiri 2/30, 1 babadan kız kardeş 1/30, 1 anadan kardeş 5/30 hisse alır.Ölenin babası da varsa1 hanım, 1 kız, 1 oğlun kızı, 1 kız kardeş oğlu, 1 baba = 1 hanım3/24, 1 kız 12/24, 1 oğlun kızı 4/24, 1 baba 5/24 hisse alır.1 hanım, 1 erkek kardeş, 2 kız kardeş, 1 baba = 1 hanım 1/4, 1baba 3/4 hisse alır. Erkek ve kız kardeşler hisse alamaz.1 koca, 1 kız, 2 kız kardeş, 1 oğlun kızı, 1 baba, 1 ana = 1 kız6/15, 1 oğlun kızı 2/15, 1 koca 3/15, 1 baba 2/15, 1 ana 2/15 hisse alır.Ölenin anası da varsa1 koca, 2 erkek kardeş, 2 kız kardeş, 1 baba, 1 ana = 1 koca 3/6, 1108


www.dinimizislam.comana 1/6, 1 baba 2/6 hisse alır.1 koca, 1 erkek kardeş, 1 ana, 1 babanın babası, 1 babanın anası= 1 koca 3/6, 1 ana 2/6, 1 babanın babası 1/6 hisse alır.1 koca, 1 kız, 1 kız kardeş, 1 erkek kardeş oğlu, 1 ana = 1 kız6/12, 1 koca 3/12, 1 ana 2/12, 1 kız kardeş 1/12 hisse alır.Ölenin ceddinden kimse yoksa1 hanımı, 1 kızı, 2 erkek kardeşi, 1 kız kardeşi = hanımı 5/40, 1kızı 20/40, 2 erkek kardeşin her biri 6/40, 1 kız kardeşi 3/40 hisse alır.1 hanımı, 1 oğlu, 2 erkek kardeşi, 1 kız kardeşi = hanımı 1/8, 1oğlu 7/8 hisse alır. 2 erkek kardeşi ve 1 kız kardeşi hisse alamaz.Bekâr ölenler1 kız kardeş, 1 ana, 1 baba = 1 ana 1/3, 1 baba 2/3 hisse alır. Kızkardeş hisse alamaz.1 erkek kardeş, 1 ana, 1 baba = 1 ana 1/3, 1 baba 2/3 hisse alır.Erkek kardeşi hisse alamaz.1 erkek kardeş, 1 ana = 1 ana 1/3, 1 erkek kardeş 2/3 hisse alır.Neslinden ve ceddinden kimse yoksa1 kocası, 1 erkek kardeşi, 2 kız kardeşi = kocası 4/8, 1 erkekkardeşi 2/8, 2 kız kardeşin her biri 1/8 hisse alır.1 hanımı, 2 kız kardeş, babadan 2 erkek kardeş = hanımı 6/24, 2kız kardeşin her biri 8/24, babadan 2 erkek kardeşin her biri 1/24 hissealır.1 hanımı, 1 kız kardeşi, anadan 2 kardeşi, 2 amcası = hanımı3/13, 1 kız kardeşi 6/13, anadan 2 kardeşin her biri 2/13 hisse alır. 2amcası hisse alamaz.1 hanım, 2 kız kardeş, babadan 2 kız kardeş, erkek kardeşin 2oğlu = hanım 6/24, 2 kız kardeşin her biri 8/24, erkek kardeşin 2oğlundan her biri 1/24 hisse alır. Babadan 2 kız kardeş hisse alamaz.1 kocası, 1 anası, 1 anadan kardeşi, erkek kardeşin 2 oğlu =kocası 3/6, anası 2/6, 1 anadan kardeşi 1/6 hisse alır. erkek kardeşin 2oğlu hisse alamaz.1 hanımı, 1 anası, 1 erkek kardeşi, anadan 3 kardeşi = hanımı9/36, anası 6/36, 1 erkek kardeşi 9/36, anadan 3 kardeşin her biri 4/36hisse alır.Ölenin babası olmayıp oğlu ve ceddinden kimse varsa1 hanımı, 2 oğlu, 1 kızı, 1 annenin annesi, 1 babanın babası =hanımı 15/120, 2 oğlun her biri 26/120, 1 kızı 13/120, annenin annesi20/120, babanın babası 20/120 hisse alır.1 kocası, 3 oğlu, 2 kızı, 1 anası, 1 babanın babası, 1 babanın109


www.dinimizislam.comanası = kocası 24/96, 3 oğlun her biri 10/96, 2 kızın her biri 5/96, anası16/96, babasının babası 16/96 hisse alır. 1 babasının anası hissealamaz.Anne rahminde vâris varsaAnne rahminde vâris varsa, bir oğlan bir kızmış gibi hesap yapılarakhissesi çok olana göre miras taksim edilir.1 hanımı, 1 hanımın rahmindeki çocuğu, 1 ana, 2 erkek kardeş:Doğacak çocuk kızsa: hanımı 6/48, 1 kızı 24/48, ana 8/48, 2 erkekkardeşin her biri 5/48 hisse alır.Doğacak çocuk oğlansa: hanımı 3/24, 1 oğlu 17/24, ana 4/24 hissealır. 2 erkek kardeşi alamaz.17/24, 24/48’ten büyük olduğundan miras, anne rahmindeki vârisoğlanmış gibi taksim edilir. Çocuk, kız da doğsa, erkek de doğsa hissesi17/24 olarak ayrılır ve kendisine verilir.Ölenin oğlunun hanımının rahminde torunu varsa1 oğlunun hanımının rahmindeki çocuğu, 1 koca, 1 ana, 1 baba:Kızsa: 1 oğlunun kızı 6/13, koca 3/13, ana 2/13, baba 2/13Oğlansa: 1 oğlunun oğlu 5/12, koca 3/12, ana 2/12, baba 2/126/13, 5/12’den büyük olduğundan miras, anne rahmindeki vâriskızmış gibi taksim edilir. Çocuk, kız da doğsa, erkek de doğsa, hissesi6/13 olarak ayrılır ve kendisine verilir.Cinsiyet biliniyorsaSual: Bugün fennin ilerlemesiyle, anne rahmindeki çocuğun cinsiyetibilinebiliyor. Anne rahmindeki vârisin hissesi, cinsiyetine görebelirlenemez mi?CEVAPÖlüm zamanında ana rahminde bulunan vâris, bir oğlan veya bir kızimiş gibi iki türlü miras hesabı yapılıp, ikisinden hissesi çok olanı ayrılıp,geri kalan, diğer vârislere taksim edilir. (Dürr-ül-müntekâ)Görüldüğü gibi, ana rahmindeki çocuğun cinsiyeti belliyse ona göremiras taksimi yapılır denmiyor, iki türlü miras hesabı yapılır, hissesi çokolana göre hissesi ayrılır deniliyor. Dinimizin bildirdiği hüküm bu olunca,anne rahmine yerleştirilmiş döllenmiş yumurtanın cinsiyeti bilinse bileyine böyle miras taksimi yapılır. Dinimiz bize doğmamış çocuğuncinsiyetini bilip ona göre miras taksimi yapmayı değil, iki türlü hesapyapıp hissesini ona göre ayırmayı emrediyor. Miras bu hesaba göretaksim edilmezse vârislerin hakları olan hisseleri değişebilir. Bu da, hemdinin emrine uymamak, hem de kul hakkına girmek olur. Mesela ölmüşkişinin vârisleri aşağıdaki gibi olsa ve ölmüş erkek kardeşinin hanımı da110


www.dinimizislam.comhamile ise bu çocuk da mirastan hisse alır. Böyle yapılmazsa hem dininemrine uyulmamış olur hem de daha doğmamış bir çocuğun hakkı gaspedilmiş olur.Ölenin vârisleri:1 kocası, 1 anası, 1 kızı, 2 erkek kardeşin kızı, 1 anne rahmindekierkek kardeşinin çocuğu:Kızsa: kocası 4/16, kızı 9/16, anası 3/16 hisse alır, (2+1) erkekkardeşin kızları hisse alamaz, yani 0 hisse alır.Oğlansa: kocası 3/12, anası 2/12, kızı 6/12, 1 erkek kardeşin oğlu1/12 hisse alır, 2 erkek kardeşin kızları hisse alamaz.1/12, 0’dan büyük olduğundan miras; anne rahmindeki vârisoğlanmış gibi taksim edilir. Çocuk, kız da doğsa, erkek de doğsa, hissesi1/12 olarak ayrılır ve kendisine verilir.Peş peşe ölürlerseSual: Babam ve abim trafik kazasında ağır yaralandılar. Öncebabam birkaç saat sonra da abim öldü. Mirasları nasıl taksim edilir?CEVAPSonra ölen diğerine vâris olur. Mesela, iki kardeşten biri Çin’de,diğeri Avrupa’da, aynı gün, güneş doğarken ölseler, Avrupa’da ölen,diğerine vâris olur, çünkü güneş Çin’de daha önce doğmaktadır. (Dürrül-müntekâ,Redd-ül-muhtar)Babanız önce öldüğü için önce babanızın mirası varislere taksimedilir. Babanız öldüğünde abiniz hayatta olduğu için, babanızınmirasından hisse alır. Bu hissesi eklendikten sonra, ölen abinizin mirasıvarislerine taksim edilir.Nikâhlanıp ölenSual: S. Ebediyye’de, (Doğduktan sonra hemen ölen çocuk, vârisolur ve mirası kalır) deniyor. Bunun gibi, nikâhlanıp henüz zifaf olmadanölen kimse de, vâris olur ve mirası kalır mı? Vâris olması ve mirasınınkalmasına bir örnek verilebilir mi?CEVAPEvet, doğduktan sonra hemen ölen çocuk, vâris olup mirası kaldığıgibi, nikâhlanıp hemen ölen kimse de vâris olur ve mirası kalır.Çocuk doğar doğmaz, ana baba gibi hayatta kim varsa onlara vârisolur. Onlar zenginse, çocuk zengin doğmuş sayılır. Annesi, çocukdoğduktan sonra ölse, çocuk da ölse, çocuk annesine vâris olur. Çocukölünce, alacağı mirası, vârislerine kalır.Nikâhlanıp, henüz zifaf olmadan ölen kimse de, vâris olur ve mirasıkalır.111


www.dinimizislam.comÖdünç vermekSual: Hangi durumlarda ödünç istemek caiz olur?CEVAPŞu üç durumda ödünç istemek caiz olur:1- Nafaka almak için. Lüzumlu gıda gibi, lüzumlu çamaşır danafakaya dâhildir.2- Ev almak, kirada oturmak, soğuktan korunmak maksadıyla elbisealmak veya tedavi ücreti gibi ihtiyaçlar için.3- Mevkii, görevi sebebiyle, âdete uygun giyinmek için.Yalnız bunlara ödünç verilir. Zalimlere, fâsıklara, ihtiyacı olmayana,malını lüzumsuz yere, harama harcayana ödünç verilmez. Başkasınaödünç vererek, kendini sıkıntıya düşürmek doğru değildir. (S. Ebediyye)Bu üç maddede bildirilen hususlar dışında ödünç istemek caiz olmaz.Mesela, parası olmayan kimsenin baklava yemek, meşrubat içmek vepahalı kumaşlardan elbise almak, komşunun var diye ihtiyaç olmayan birşeyi almak için ödünç istemesi doğru değildir. Kısacası makam vevazifesi gereği değilse, lüks sayılan yiyecek, içecek ve giyecek için ödünçalınmaz.İhtiyacı olana ödünç verilir. İhtiyacı olmayana, malını lüzumsuzyerlere, harama harc edene verilmez. Başkasına ödünç vererek, kendinisıkıntıya düşürmek doğru değildir. Nisaba malik olmayan kimsenin,kurban kesmek için ödünç istemesi caiz değildir.Ödemek niyetiyle ödünç alana Allahü teâlâ yardım eder, ödünçverene de çok sevap verir.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Sadaka için on sevap, ödünç için ise on sekiz sevap vardır.)[Taberani](Allah rızası için ödünç verene, her gün için sadaka sevabıverilir. Fakirden alacağını çabuk istemeyene, her gün için malınhepsini sadaka vermiş gibi sevap verilir.) [Hakim]Borçlanmamaya çok dikkat etmelidir! Hazret-i Lokman Hakim, (Borçyükü altında ezilmektense, taş taşımayı tercih ederim) buyuruyor. Çünküborçlanmak, insanı küfre kadar sürükler. Peygamber efendimiz buyuruyorki:(Ya Rabbi, küfre düşmekten ve borca girmekten sana sığınırım.)[Nesai](Borçsuz olan hür yaşar.) [Beyheki](Huzur içinde iken, borçlanarak korku içinde yaşamayın!)[Hakim]112


www.dinimizislam.com(Borçtan sakının! Borç, gece gama, gündüz zillete sebep olur.)[Beyheki]Ödünç alınan borçları ilk fırsatta ödemeye çalışmalıdır! Alış verişneticesinde meydana gelen taksitli, borçları da zamanında ödemelidir!Ödemeyi geciktirmek günahtır. İbrahim Edhem hazretleri, (Borcu olankimse, yağlı ve sirkeli yemek yememeli) buyuruyor. Borcu olan, borcunuödemeden sadaka bile vermemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Kendi veya çoluk çocuğu muhtaç veya borçlu olanın verdiğisadaka kabul olmaz.) [Buhari]İhtiyacı olmayana, malını lüzumsuz yerlere, harama harcayanaödünç para vermemelidir! Borcunu vaktinde ödemeyen kimsenin, gelipmühlet istemesi gerekir. Ödeme imkanı olduğu halde, borcunugeciktirmek zulümdür, günahtır. Bir kimse, malı olduğu halde, borcunuödemeyi bir saat geciktirirse, zalim ve asi olur. Namaz kılarken de, oruçtutarken de, uykuda da, yani her an, lanet altında bulunur. Malı olmak,parası çok olmak demek değildir. Satılık bir şeyi olup da, satmazsa,günah işlemiş olur.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Ödememek niyetiyle borçlanan, Kıyamete hırsız olarak gelir.) [İMace](İmkanı varken, borcunu ödemeyene her gün zulmetme günahıyazılır.) [Taberani](Aldığı borcu ödemeyene Allahü teâlâ, Kıyamette "Bu kimseninhakkını sizde bırakacağımı mı zannettiniz?" buyurarak onun iyiamellerini alıp diğerine verir. Eğer borçlunun, iyi ameli yoksa,alacaklının günahları borçluya yüklenir.) [Taberani]Borcunu ödeyemeyene mühlet vermek sevaptır. Hadis-i şeriflerdebuyuruldu ki:(Kıyametin dehşetinden kurtulmak isteyen, darda kalanborçluya mühlet versin!) [Taberani](Darda olanı feraha kavuşturanı veya onun borcunu ödeyeni,Allahü teâlâ Kıyametin dehşet, korku ve sıkıntılarından kurtarır.)[Müslim](Beladan kurtulmak, istediğine kavuşmak ve Arşa sığınmakisteyen, darda kalan borçluya mühlet versin veya ona alacağınıbağışlasın!) [Abdürrezzak](Kıyamette günahı çok bir müslümanı hesaba çekerler. O kimsede (Benim hiç iyiliğim yoktur. Sadece çırağıma, "Fakir olan borçlularısıkıştırma, ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle, bir şey113


www.dinimizislam.comisterlerse yine ver, boş çevirme!" diye söylerdim) der. Allahü teâlâ da,onu affederek buyurur ki: (Bugün sen muhtaçsın. Sen dünyadakullarıma acıdın, bugün biz de sana acırız.) [Buhari]Sual: Ödünç verirken, haram işlemeden gün tayin edebilmenin biryolu yok mudur?CEVAPBey ve Şir’a Risalesi’nin İsmail bin Osman tarafından yapılanşerhinin 59. sayfasında, (Ödünç verirken, zaman tayin etmek, malı, misliile veresiye satmak olur. Bu ise faizdir, büyük günahtır) buyuruluyor.Miktarı az olan paralar için gün tayini mühim değilse de, miktarı fazlaolan paralar için gün tayini lazım olabilir. Senede, ödeme tarihikonabilmesi için, Seadet-i Ebediyye’de bildirilen birkaç usul:1- Ödünç vereceği kimseden kefil ister. Kefilden ödeme tarihi bellibono alır. Borçlu da kefilin ödemesi lazım gelen tarihte öder.2- Yahut borçlu, borcunu kendine borcu olan birine havale eder.Havale olunanın borcunun ödeme zamanı, belli ise, alacaklıya da ozamanda öder. Belli zamanı yoksa, alacaklı havaleyi kabul eden ile, bellibir zamanda, ödemesi için uyuşur.3- Yahut ödünç isteyene, ödünç vereceği kadar fiyatla, ucuz bir şeyiveresiye satar. Ondan bu satış için belli tarihli ödeme senedi alır. Sonrabu şeyi aynı fiyatla, peşin olarak geri alır. (Hadika)da, (Ödünç vereceğikimseye, bir kağıt parçasını bile bin liraya satmak caizdir) deniyor.4- Eşbah’da, (Ödünç verirken, senede ödeme tarihi koyabilmekyollarından biri de, Maliki mezhebini taklit etmektir) deniyor.Mizan’da (Maliki mezhebinde, ödünç verilen malı, parayı, ödemezamanından önce veya sonra isteyemez. Zamanında istemesi lazımdır)buyuruldu. Fakat başka mezhebi taklit, ancak sıkışık durumlarda caizolur. Taklit edilen mezhebin taklit ettiği husustaki bütün şartlarını öğrenipbunlara uymak lazım olur.5- İbni Âbidin’de ("Falana olan borcuma kefil ol" dese, o da kabuledip ödese, kefil borçluya, "Belli zamanda bana ödersin" diyebilir. Fakat"Falana olan borcumu öde" dese, o da kabul edip ödese, borçlunun bunuona belli bir zamanda [yani gün tayin ederek] ödemesi caiz olmaz. Çünküborçlu için ödemiş, borçlu şimdi buna borçlu olmuştur. Borcun belli birzamanda ödenmesi ise caiz değildir) buyuruldu.[Samimi tanıdıklar arasında, daha kolay bir usul vardır. Ödünçisteyene, (Falanca gün bana aynı miktar para hediye edersen, şu parayısana hediye ederim) denir. O da kabul ederse, para alınmış olur.]Sual: Yardım yaparken, ödünç verirken akrabayı tercih etmek mi114


www.dinimizislam.comlazım?CEVAPHerkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır.Akrabaya yapılan iyilik daha sevaptır. Bir kadın, Resulullaha, (Fakirkocama infakta bulunsam, sadaka yerine geçer mi?) diye sualettirdiğinde Peygamber efendimiz buyurdu ki:(İki sevap vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı.)[Buhari]Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:(Senden yüz çeviren akrabana verilen sadaka daha faziletlidir.)[Taberani](Yakın akraba ve komşuya verilen sadakanın sevabı iki mislifazladır.) [Taberani](Paranızı önce kendi ihtiyaçlarınıza, artarsa çoluk çocuğunuzunihtiyaçlarına sarf edin! Bundan da artarsa akrabalarınıza yardımedin!) [Müslim](Bir kimseden amcasının oğlu yardım ister de, o da gücü yettiğihalde, vermezse, kıyamet günü Allahü teâlânın fazlından mahrumkalır.) [Taberani](Bir müslümana ödünç veren iki misli sadaka sevabı kazanır.)[İbni Mace]Sual: Ödünç altın, ödenirken, değerine göre kağıt lira, döviz veyabaşka mal verilse caiz mi?CEVAPÖdünç veren razı olursa her mal verilebilir.Sual: Ödünç alınan parayı, başkasına ödünç vermek caiz mi?CEVAPBir mahzuru olmaz.Sual: Benden ödünç isteyen arkadaştan, rehin olarak bir şeyistemem caiz midir?CEVAPEvet caizdir.Sual: Hadid suresinde, Allah’a karz-ı hasen [güzel ödünç] vermektabiri geçiyor. Güzel ödünç nedir?CEVAPKarz-ı hasen, dine uygun verilen ödünçtür. Gönül hoşluğu ile, ihlasile, en değerli maldan, Allah yolunda verilen ödünç demektir. Dine uygunolması için, ödünç yalnız Allah rızası için verilmeli! Herhangi dünyevi birçıkar, bir fayda beklememeli! Ödünç alandan hediye kabul etmek de bir115


www.dinimizislam.comfayda demektir, caiz değildir. Hadis-i şerifte, (Fayda getiren her ödünçfaizdir) buyuruluyor. (İ.Süyuti)Her zaman verilen hediyelerden ise caiz olur. Her zaman yanınagidince çay, kahve ısmarlıyorsa borç para verdikten sonra yine gidinceçay vermişse caiz olur. Fakat çay ile kalmayıp yanına pasta falan almış,gel bir de yemek yiyelim demişse bu caiz olmaz.Sual: Kazancı haram olandan ödünç para istenir mi?CEVAPKazancının yarısından fazlası helal ise istemek caizdir.Sual: Dolar olarak ödünç vermişsek devalüasyon veya enflasyondansonra da dolar olarak alsak caiz olur mu?CEVAPEvet caiz olur.Sual: On arkadaş, elimize para geçtikçe, bir arkadaşa emanet olarakveriyoruz. O arkadaş da, herkesin hesabına ne kadar para vermişseyazıyor. Bu paraları bir kasada saklıyor. Arkadaşa parayı verirken de hertürlü kullanmaya yetki verdik. Bir cins yardımlaşma sandığı oldu. Busandıktan ödünç para almamız caiz midir?CEVAPEvet.Sual: Ödünç verince, zamanla, paranın değeri düşüyor. Ödünçveren zarar ediyor. Diyelim ki, verdiğim para 100 Euro etse, ödünçverdiğim şahsa, 100 Euro üzerinden senet yapsam, "Eline ne zamangeçerse bana 100 Euro getir" desem uygun mudur?CEVAPUygun olur. Hatta alacaklı razı olursa, borçlu borcunu ödediği andaki100 Euro’nun değeri kadar altın, kağıt para, zeytin yağı veya başka malda verebilir. Mühim olan alacaklının razı olmasıdır. Alacaklı, "Altınverdim, altın isterim" derse, başka şey verilmez. (Bahr-ür-raık)Sual: Bir arkadaşa, zarfa koyduğum bir milyarı ödünç verdim.Saymadan aldı. Evde saymış, noksan gelmiş. Ne yapalım?CEVAPParayı alıp verirken, saymak sünnettir. İkiniz (Yalan söylüyorsam,Allah lanet etsin) dedikten sonra, para birlikte sayılır. Ne çıkarsa kabuledilir.Sual: Altının gramının değerinde kağıt para ödünç verip, "Bir gramaltın isterim" demek caiz mi?CEVAPİmam Ebu Yusuf’a göre caizdir.116


www.dinimizislam.comSual: Ödünç verdiğim parayı, içimden arkadaşa hediye ettim.Arkadaş, borcunu getirince aldım. Caiz oldu mu?CEVAPEvet. Niyet etmekle hediye edilmiş olmaz. Hediye teslim etmeklealanın mülkü olur.Sual: Güvendiğimiz kimseye veya tanığımız bir arkadaşa veresiyemal satınca veya ona borç para verince, senet yazmak gerekir mi?CEVAPEvet senet yapmak veya iki şahit bulundurmak sünnettir. Vacip diyenâlimler de vardır. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(Ey inananlar, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onuyazın. İki şahit bulundurun. Borç büyük veya küçük olsun, vadesiyleberaber yazmaya üşenmeyin; bu, Allah katında en doğru, şahitlikiçin en sağlam ve şüphelenmenizden en uzak olandır.) [Bekara 282]Senet yapmak itimatsızlık değildir. Arkadaş unutabilir, biz unutabiliriz.Dinimizin emrine uyup senet veya şahit olursa tedbir alınmış olur.Az miktarda ödünç alındığında bir kağıda, (falancadan şu kadar paraaldım) diye yazıp, ödünç alınana verilmesi veya şahit bulundurulması iyiolur. (Redd-ül-muhtar)Sual: Bekara suresinin 282. âyetinde (Borç verirken vadesiniyazın) buyuruluyor. Her ne kadar ödünç denmiyorsa da, halk arasındaödünce de borç deniyor. Ödünç verirken, senede tarih koymak caizmidir?CEVAPAlış veriş yapıp borçlanınca senede tarih konur, ödünç alıp verirkenödeme tarihi bildirilmez ve senede tarih konmaz. Koymak gerekirse,Maliki’yi taklit ettim demek yeterlidir. Diğer üç mezhepte ödünç verirkenvade tarihini belirtmenin mahzuru yoktur.Ödünç verirkenSual: Ödünç alan kimsenin, borcunu öderken, ayrıca mal veya paragibi bir şey hediye etmesi caiz olur mu?CEVAPEvet, hediye olarak bir şey verebilir. 10 bin lira ödünç almışsa, 15 binlira verip, (5 bini hediyedir) diyebilir. Bunun mahzuru olmaz.Ödünç verirken bir menfaat şart koymak faiz olur, haram olur. Şartkonmadan, öderken ayrıca bir şey fazla vermek caizdir. (S. Ebediyye)Ödüncü taksitle ödemekSual: Alınan ödüncü, taksitle ödenmesini istemek caiz midir?CEVAP117


www.dinimizislam.comHayır, caiz değildir. Ödünç almak, alış veriş gibi değildir. Alış verişte,hem ödeme tarihini, hem de varsa, taksit miktarını ve tarihlerinibelirlemek gerekir. Ödünç alanın ise, borcunu mümkün olan ilk fırsattaödemesi gerekir. Hepsini birden ödemeye gücü yetmezse, eline geçtikçeöder. Ödünç verirken veya verdikten sonra, alacağını taksitlere bağlamakcaiz değildir.SigortaSual: Dinimizde, idare şekillerine göre değişen hükümler var mıdır?Mesela sigorta caiz midir?CEVAPİbadetler, zamana göre, örf ve âdetlere göre, idare şekline göredeğişmez. Fakat alış veriş kaidelerinden zamana göre, örf ve âdetleregöre, idare şekline göre değişenler olabilir.Hanefi’ye göre, İslami sistemde yasak ettiği fâsid alış verişler, gayrıislami sistemde ihtiyaç halinde ve müslümanın lehine olan yerlerde caizolur. Müslüman kârlı çıkacaksa, bu fâsid alış verişleri yapabilir. Zararauğrayacaksa, sıkıntı yoksa yapmaması gerekir.İslami idarenin olmadığı hicretten önceki Mekke devrinde bununörnekleri vardır. Bahse girmek haram iken, Resulullah efendimizin emriile, yüz deveye bahse girilip, develerin bahse giren kişiden alındığınıdaha önceki bir yazımızda [aşağıda] bildirmiştik. Sigorta fâsid bir akiddir.İslamiyet ile idare edilmeyen yerlerde fâsid akidlerin caiz olduğuna,birçok fıkıh kitabından örnekler vermiştik.Bugün için sigorta bir nevi yardımlaşmadır. Bir kimseye gelentehlikeyi, birçok kimsenin paylaşmasını temin etmektedir. Sigortacı buyardımlaşmaya kefil olmaktadır. Sigortalı ve sigortacı, yapılansözleşmeye göre alacakları ve verecekleri paradan emindirler.Sigorta görevi yapanlarİslami idarelerde sigortaya ihtiyaç yoktur. İslami sistemde sigortanıngörevini yapan kuruluşlar vardır. Zekat, uşur, vakıflar, beyt-ül-malbunlardan birkaçıdır.İslami sistemde zekât, fakirlerin hayatını, ihtiyaçlarını, toplumunüzerine alması, garanti etmesi demektir. Bir şehrin bir köşesinde, birmüslüman, açlıktan ölse, şehirdeki zenginlerden birinin, az bir zekâtborcu kalsa, onun katili sayılır.Zekat, müslümanlar arasında, sigorta teşkilatıdır. İslamiyet (beyt-ülmal)denilen sigortayı, şahısların, açık gözlülerin, kendi menfaatlerini118


www.dinimizislam.comdüşünenlerin eline bırakmamış, devletin emrine vermiştir. Bu sigorta,başka sigortalara benzemez. Fakirlerden para istemez, zenginlerden alır.Zekat veren zenginlerin dünyada malı artar. Ahirette de, bol sevap verilir.İslam sigortası, her fakire yardım eder. Bir aile reisi ölünce, fakir ailesinemaaş bağlayıp, herkesi mutlu eder. İşte İslamiyet, zekât ile, böyle sosyalbir sigorta kurmuştur.İslami sistemde, müslüman olsun gayrı müslim olsun bir kimseçalışamayacak yaşa gelince veya başına bir iş geldiğinde, devlet,yakınlık derecesine göre akrabalarını, buna bakmaya zorlar. Önceliklebabası bakmak zorundadır. Babası yoksa veya fakirse, zengin olan yakınakrabaları bakar. Hiçbir yakın akrabası yoksa, devlet bunu kendihimayesine alır. Ona beyt-ül-maldan maaş bağlar. Kısacası, bu sistemdehiç kimse ortada, sokakta kalmaz. Her türlü şartlarda kişi çaresiz, perişankalmaz.Bugün hayat sigortaları kısmen de olsa bu hizmeti üzerlerinealmışlardır. Sağlığı yerinde iken, maddi durumu elverişli iken sigortayagirip prim ödeyen kimse, başına bir iş geldiğinde mağdur durumdaolduğunda, bu müesseseler yardımına koşmaktadır.Zamanımızda bir müslümanın, bilhassa müslüman bir kadının başınabir iş geldiğinde iş bulması, bulsa bile, bu işin inancına uygun olması çokzordur. Hayatın binbir türlü hâli vardır.Geçmişte bunun çok ibretli örnekleri vardır.Tedbir ve tevekkülZamanımızda da görüyoruz, nice zenginler, yaşlanınca, muhtaç hâlegeliyorlar. İntihara bile teşebbüs ediyorlar. Bunun için herkesin mutlakasosyal bir güvencesi olması gerekir. Hatta durumu müsait olanlarınbirden fazla sosyal dayanışma müessesesine girmeleri ilerisi için birgüvencedir, bir tedbirdir. Mevcut sistem bunu gerektiriyor. Hiç kimsekendini sistemin dışında kabul edemez. Yani, (Ben dünyada değil,uzayda yaşıyorum) diyemez. Her sistemin kuralları tam olarak ancakkendi sistemi içinde uygulanabilir. Bir sistemde diğer sistemin kurallarızorlanırsa sıkıntı doğurur.Bunun için İslamiyet, kendi sistemi uygulanmayan yerlerdekimüslümanların sıkıntıya düşmemesi için bazı kolaylıklar getirmiştir.Mesela, islami sistemde yasak olan bazı alış verişler, İslamiyet ile idareedilmeyen yerlerde yasak değildir.Tedbir almak tevekküle aykırı değildir. Sebeplere yapıştıktan sonratevekkül edilir. Devesini dışarı bırakıp tevekkül ettiğini söyleyen birisine,Peygamber efendimiz, (Deveni bağla, ondan sonra Allah’a tevekkül119


www.dinimizislam.comet) buyurdu. (Tirmizi)Tabii ki sigortaya girmekle kaza kader değişmez. Fakat biz kazakaderimizi, başımıza gelecekleri bilmediğimiz için, bizimki sadece tedbiralmaktır. Tedbir almak, sebeplere yapışmak da dinimizin emridir. (Reddül-muhtar,Dürer, Kuduri, Mebsut)Sual: Almanya’dan yazıyorum. Burada piyango tertiplemek, sigortaacentası veya banka reklamı yapmak caiz midir?CEVAPCaizdir.Rum suresi, nübüvvetin 5. yılında, Roma-Fars savaşı esnasındanazil olmuştur. O zaman, Husrev, Fars; Herakl da, Roma hükümdarı idi.Suriye, Filistin, Mısır ve Anadolu, Romalıların elindeydi.Farslılar, Suriye ve Anadoluya taarruz edip, Roma ordularını müthişbir hezimete uğratmışlar, bütün mabedleri tahrip etmişlerdi. Fars orduları,Anadoluyu istila edip Boğaziçine kadar gelmişlerdi. Yirmi bin yahudi,altmış bin hıristiyan kılıçtan geçirilmişti. Doğu Roma diye bir şeykalmamış gibiydi.Roma’da iç isyanlar başlamış, orduları dağılmış ve hazinesiboşalmıştı. Farsın kumandanları, zafer sarhoşluğu ile Romalılara barışteklif etmişlerdi.Roma İmparatoru, Farsın istediği her şeyi verecekti. Bin yük altın, binyük gümüş, bin yük ipek, bin at ve bin kadın ilk verilecek şeyler arasındaidi.Herakl, şeref ve itibar kırıcı bütün bu şartları kabul etmek zorundakalmış ve bu esaslar dahilinde barışı imzalayacak delegelerini Husrevegöndermişti. Fakat Husrev, bunu da kâfi görmeyerek, (Bizzat İmparator,zincirler içinde karşıma gelmeli, ateşe ve güneşe tapmalıdır) demişti.Müşrikler sevindiDoğu Roma, kitap ehli, hıristiyandı. Fars ise mecusi, müşrik idi.Harbin neticesi müslümanları üzmüş, Mekke müşriklerini de, peksevindirmişti. Müşrikler, müslümanlara, (Bir savaş çıksa, sizin deakıbetiniz, hıristiyanlar gibi olur) demişlerdi.Bu olaylar esnasında, hiç kimse, savaş gücünü kaybeden Romanınyeniden güçleneceğine ihtimal bile veremiyordu. Rum suresinde,(Rumlar, en yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Halbuki onlar, buyenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir) buyuruldu.Ama müşriklere göre bu, inanılacak şey değildi. Halbuki Allahü teâlânınvaadi mutlaka gerçekleşecekti.Hazret-i Ebu Bekir, sure-i celilenin inişinden sonra, müşriklere,120


www.dinimizislam.com(Sevinmeyin, birkaç yıl sonra Roma, Farsa galip gelecektir) demişti.Müşrikler, (Bu birkaç yıl ne kadar?) diye sordular. (3 yıl) diye cevap verdi.Übeyy ibni Halef, (Yalan) diyerek, on deveye Hazret-i Ebu Bekir ile bahsegirdi.Hazret-i Ebu Bekir, durumu Resul-i ekreme haber verdi. Peygamberefendimiz, (Birkaç yıl, 3-9 yıl arası demektir. Deve sayısını çoğalt vemüddeti de uzat) buyurdu.Hazret-i Ebu Bekir, Übeyyi arayıp buldu. Übeyy, (Ne o, pişman mıoldun?) dedi. Hazret-i Ebu Bekir, (Bahsi artır. Yüz deve ve 9 yıl olsun)dedi. Übeyy, durumdan çok emindi. Romanın yeneceğine ihtimalvermediği için, (Peki) dedi.Dokuz yıl sonra, Bedir’de Müslümanlar, müşriklere Allahü teâlânınyardımı ile galip geldikleri sırada, Roma da, Farsa galip gelmiş, Hazret-iEbu Bekir bahsi kazanmıştı.Übeyy, Uhudda yaralanıp, dönüşte öldüğünden, Hazret-i Ebu Bekir,develeri Übeyyin vârislerinden aldı.Bu durum müşrikleri çok düşündürdü. İçlerinden bir çoğu,müslümanlığı kabul etti. Böylece Kur'an-ı kerimin bir mucizesi dahameydana çıktı. (Medarik, Tibyan)Mekke, o zaman İslam ülkesi olmadığı ve Hazret-i Ebu Bekir’inkazanması garanti olduğu için, bu bahis caiz görülmüştü. Bunun içinİmam-ı a'zam ile İmam-ı Muhammed’e göre, riba ve kumar gibi şeylereait fâsid akidler, dar-ül-harbde, müslüman ile gayri müslim arasındacaizdir. (Mülteka)Dar-ül-harbde, kazanmak şartı ile bahse girmenin caiz olduğunugösteren bir misal daha verelim:Meşhur bir pehlivan olan Rükâne, koyunlarının üçte birini bahsekoyarak Peygamber efendimize güreş teklifinde bulundu. Resulullahefendimiz, defalarca Rükâne’yi yenip koyunların tamamını aldı. Sonra daihsan ederek hepsini geri verdi. Rükâne müslüman oldu. (Mebsut,Mevahib-i ledünniyye, Şevahid-ün-nübüvve)Sigortacı ile Dâr-ül-harpte sözleşme yapmak ve vereceği paralarıalmak helal olur. (İbni Âbidin)Fâsid akidler de caizdirDaha açık bir ifade ile, dar-ül-harbde, yani Almanya, İngiltere gibiİslamiyet ile idare edilmeyen yerlerde, bir müslüman, kazanmak şartı ile,kumar, piyango, faiz ve sigorta yolu ile, oradaki herkesin parasını, malınıalabilir. (Kuduri, Cevhere, Vikaye, Redd-ül-muhtar, Hindiyye, Mebsut)Diyanet Ansiklopedisi’nde ise şöyle diyor:121


www.dinimizislam.comEbu Hanife ve imam-ı Muhammed’e göre dar-ül-harbde müslümanlaharbi arasında faiz muamelesi caizdir. Aynı şekilde Hanefi mezhebinegöre, fâsid kabul edilen alış veriş ve ticari muameleler, bahse girmek vekumar oynamak da caizdir. Ancakmüslümanın bu işlemlerden kazançlı çıkması şarttır. (Faiz maddesis.121)Bu vesikalardan da anlaşıldığı gibi, faiz almak caiz olan yerlerde,banka reklamı yapmak da caizdir. Üstelik bankalar, sadece faizli işlemyapmaz, fabrikalara, şirketlere hissedar olmak, bina yapıp satmak,alacaklıların senedini tahsil etmek, para havalesi yapmak gibi birçokfaizsiz işlem de yapar. Böyle kazancı haram-helal karışık bir kimseninverdiği hediyeyi almak, onunla alış veriş ve kira işlemleri yapmak caizolur. (Hadika)Kasko yaptırmakSual: Sigorta yaptırmak caiz olduğu gibi, otomobil için kaskosigortası yaptırmak da caiz midir?CEVAPEvet, caizdir.Sigorta acentesiSual: Sigorta acenteliği yapmak caiz midir?CEVAPEvet, caizdir.Özel emeklilikSual: Sigortaların veya bankaların yaptığı özel emeklilik, dinen caizmidir?CEVAPEvet, caizdir.Sözleşmeye uymakSual: Yapılan bir sözleşme, bilinmeyen bir sebeple aleyhimizedönse, o sözleşmeyi tek taraflı olarak bozmamızda, yani caymamızda birsakınca var mıdır?CEVAPHiç kimse, tek taraflı olarak sözleşmeyi bozamaz. (Aleyhime oldu,ben de bozdum) demek geçersizdir. Kur'an-ı kerimde mealenbuyuruluyor ki:(Ey iman edenler, sözleşmelerinize uyunuz!) [Maide 1](Allah, sözleşmeleri bozmaktan sakınanları sever.) [Tevbe 7]122


www.dinimizislam.comIrzlarını koruyanlar, emanetlerine ve sözleşmelerine riayet edenler,doğru şahitlik yapanlar, namazlarını kılanlar, Cennetle ikram olunacakkimselerdir. (Mearic 29-35)Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:(Sözünde durmamak münafıklık alametidir.) [İbni Neccar]Sual: Boyacılık yapıyorum. Bir müşterim, (Oğlum da, aynı boyadan,benden habersiz olarak başka birisinden almış) diyerek sattığım boyalarıgeri getirdi. Bunları almaya mecbur muyum?CEVAPSattığınız malı geri almaya mecbur değilsiniz. Ancak ihsan ederek,malları geri almak çok iyi olur. Kur'an-ı kerimde, (İhsan [iyilik] edenlere,rahmetim elbette çok yakındır) buyuruldu. (Araf 56)İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:Müşteri pişman olursa, yapılan satışı bozmak iyi olur. ÇünküResulullah, (Müşteri pişman olunca, satıcı da kabul edip sözleşmeyibozarsa, Allahü teâlâ, onun günahlarını affeder) buyurdu. (K. Saadet)Sual: Müteahhitle üç yıl sonra evi teslim etmesi için anlaştık.Geciken her gün için bir miktar gecikme tazminatı almak üzere sözleşmeyapmam caiz mi?CEVAPEvet caizdir.Şarapçıya üzüm satmakSual: Gayrimüslimlerin şarap fabrikasına üzüm satmak, üzümtaşımak veya kiliselerini tamir etmek caiz midir?CEVAPÜzüm şırasını şarap yaptığı bilinen bir kimseye satmak caizdir;çünkü günah, şıranın kendisinde değildir. [Şıradan pekmez de, sirke deyapılabilir.], Şıra [şarap yapılarak] değişikliğe uğratıldıktan sonra alınıpsatılması günah olur. (Dürr-ül-muhtar)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:Fitne yapanlara, asilere silah satmak, tahrimen mekruhtur; fakat silahyapmaya yarayan eşyayı, mesela demir satmak mekruh değildir. Yanigünah yapmakta kullanılan şeyin kendini satmak, tahrimen mekruh olur.Bu şeyi hazırlamaya yarayan maddeleri satmak ise, tenzihen mekruholur. Çalgıları satmak da tahrimen mekruh olup, çalgı yapılan tahtayı,çalgıcıya satmak, tenzihen mekruh olur. [Sadece mehter marşındaçalınan müzik aletlerini satmak ise, caizdir.] Dövüş horozunu da, fâsıklarasatmak tenzihen mekruhtur. Şarap yapana üzüm satmak da tenzihen123


www.dinimizislam.commekruhtur; çünkü kendileri haram işlemekte kullanılmaz. Haram olanşeyin hazırlanmasında kullanılır. Bunları, helal olan yere satamayankimsenin, tenzihen mekruh olan yere satması caizdir. (Redd-ül-muhtar)İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:Şarap yapan Müslümana üzüm satmak caizdir. (K. Saadet)Müslüman ülkesinde caiz olunca, gayrimüslim ülkesinde caizolduğunda hiç şüphe kalmaz. Şarap fabrikasına üzüm, bira fabrikasınaarpa taşımak da bunun gibi caizdir.Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir; çünkü bu işin kendisigünah değildir. (Bezzaziyye)Yine İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:Ücretle kâfirin şarabını taşımak, kilise tamir etmek ve Hıristiyan’azünnar gibi küfür alametlerini satmak, İmam-ı a’zama göre caizdir.(Redd-ül-muhtar 5/251)Şartlı satış ve hediyeSual: Bir baba çocuğuna para hediye edip, (Bu parayı, elma almanşartıyla sana hediye ettim. Bu parayla gazoz alırsan, haram olsun!) dese,çocuk da bu parayla gazoz alsa, gazoz ona haram olur mu?CEVAPHayır, haram olmaz. Hediye sahihtir, hediye verilirken söylenenşartlar ise batıl olur. Yani, elma alması ve gazoz içmemesi gerekmez. Oparayla muz da alabilir, gazoz da alabilir.Geçersiz şartlarSual: Alışveriş yaparken, ödünç veya hediye verirken, bir şey şartedilince, yapılması caiz olan ve şarta uyulmaması gereken şeylernelerdir?CEVAPBazıları şöyledir:Hizmet etmek şartıyla verilen ödünç sahihtir, şartı geçersizdir. Yaniödünç parayı alan kimsenin, hizmet etmesi gerekmez.Hizmet etmek şartıyla, verilen sadaka geçerlidir, sadakayı alanınhizmet etmesi gerekmez.Yavrusunu vermemek şartıyla, bir hayvanı hediye etmek sahihtir,yavrusu da hediye edilmiş olur.Mehir vermemek şartıyla yapılan nikâh sahih olur, daha sonra erkekmehrini hanımına vermek zorundadır.Hiç kimseyle evlenmemesi şartıyla karısını boşamak sahih olur, şarta124


www.dinimizislam.comuymak gerekmez, yani kadın boşanınca, iddet müddetinden sonra, artıkistediğiyle evlenebilir.Alıcı veya satıcıya faydası olmayan şartla alışveriş sahih olur, şartedilen şey yapılmaz. Mesela bu meyveyi hanımınla yemek şartıylasatıyorum dese, satın alan istediği kimseyle yiyebilir. Şart geçersiz olur.Müşterinin, başkasına satmaması veya hediye etmemesi yahutbinmemesi şartıyla bir hayvanı satmak; müşterinin kendi giymemesişartıyla elbise satmak; müşterinin kendi yememesi veya başkasınasatmaması şartıyla yiyecek satmak; başkasına satmamak şartıyla bir şeysatın almak gibi yapılan alışverişlerin hepsi sahih olup, şartların hepsigeçersizdir, şartlara uyulmaz.Kesmek şartıyla hayvan satın almak sahihtir ve şart geçersizdir.Bir malı, o şehirde satmamak şartıyla satın almak sahih olup, şartgeçersizdir. O şehirde de satabilir.Bir kimseye faydası olmayan veya zararı olan şartla satış da sahiholup şart geçersizdir. Mesela, bir evi yıkmak şartıyla satın almak gibi.Alıcı ve satıcıdan başkasına faydası olan şart geçersiz olup, satışsahih olur. Mesela, müşterinin başka birine borç vermesi şartıyla satmakgibi ki, satış sahih olup, borç vermek gerekmez.Müşteriden başkasının, satıcıya borç veya hediye vermesi şartıylasatış sahih olup, bunları vermesi gerekmez. (Bu bilgilerin hepsi S.Ebediyye’den alınmıştır)Tazminat almakSual: İki yaşındaki oğlum kaldırımda oynar iken, bir arabanınçarpması sonucu öldü. Kan parası veya tazminat denilen parayı almamcaiz mi? Bir de kan parası haricinde kaza yapan aracın sigortası,otomatik olarak kaza mağduruna yani bize para ödüyor. Bu sonuca göresigorta bize belli bir miktar para ödeyecek. Sigortanın verdiği bu parayıda almak caiz mi?CEVAPSadece ölen değil, araba çarparak sakat kalan da tazminat alır. S.Ebediyye’de diyor ki: Yanlışlıkla adam öldürmek, mesela, yüksektenüstüne düşerek veya uyuyan kimsenin yuvarlanarak bir kimseyiöldürmesi böyledir. Bunun cezası da kefaret ve diyettir. Bindiği atın insanıçiğneyerek öldürmesi, [motorlu vasıtaların çiğnemesi] de böyledir.Bugün diyet yerine tazminat gibi isimler altında para veriyorlar. Bunualmakta hiç mahzur yoktur. Sigortanın verdiğini de almakta mahzuryoktur.125


www.dinimizislam.comSual: Arabama çarpandan tamir masrafını aldım. İşimden kaldığımgünlerin ücretini de tazmin ettirmem caiz mi?CEVAPHayır.Ticarette dinini kayırmakSual: Ticarette dinini kayırmak nasıl olur?CEVAPTicareti, ahiret kazancına mani olan kimse bedbahttır. İnsanınsermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için şunlaradikkat etmelidir:1- Niyetin önemi büyüktür.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ameller niyete göre, iyi veya kötü olur.) [Buhari]Taat ve mubahlara niyete göre sevap verilir. Her mubah, iyi niyetleyapılınca sevap, kötü niyetle yapılınca günah olur. Bir kimse, İslam’ınvakarını korumak niyetiyle şık giyinirse sevap kazanır. Gösteriş için şıkgiyinirse günah olur. Çünkü Allahü teâlâ, bir kimsenin yeni elbisesinebakarak sevap vermez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Allahü teâlâ, sizin şeklinize, malınıza bakmaz, kalblerinize,amellerinizi ne niyetle yaptığınıza bakar.) [İbni Mace]Her sabah şöyle niyet etmelidir:(Kendimin ve çoluk çocuğumun rızkını kazanmak, onlarıkimseye muhtaç bırakmamak, Allahü teâlâya rahat ibadetedebilmek, ahiret yolunda yürüyebilmek için, vazifeme gidiyorum.)O gün müslümanlara iyilik etmeyi düşünmelidir! Böyle niyet edenkimse, vazifesini yaptığı kadar, hep sevap kazanır. Onun her işi, ibadetolur.2- Her müslüman iyi bilsin ki, İslamiyet’in faydalı olarak bildirdiği hersanat, farz-ı kifayedir. Bunu düşünerek, bir sanata yapışmak, ibadetetmek olur. Bilhassa harp vasıtalarını en modern, en ileri şekildeyapmaya çalışmak farzdır. Bu vasıtaları yapabilmek için, gerekli ilimleri,bu niyet ile okumak ibadet olur. Namaz kılan insanın bu niyet ile, her işiibadet olur. Namaz kılmayanın her hareketi de günah olur. O halde, hermüslüman, namazını kılmalı, sonra farz olduğunu düşünerek, vazifesiniyapmalı! İş görürken niyetin doğru olmasına alamet, insanlara faydalıolan bir meslek seçmektir. Yani, öyle bir iş görmeli ki, eğer o iş olmasa,müslümanlar sıkıntı çekerdi. O halde, keyf, oyun ve benzerlerine, sanatdense de ve haram işleyenlere sanatçı ismi verilse de, bunları yapmak126


www.dinimizislam.comibadet olmaz.3- Dünya işleri, ahiret için çalışmaya mani olmamalı!Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:(Mallarınız ve çocuklarınız, Allah’ı hatırlamanıza mani olmasın!)[Münâfikun 9]İnsanların amellerini yazan ikişer melek, her sabah-akşam değişir.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Melekler insanların amel defterlerini götürdükleri zaman,başında ve sonunda iyi iş yazılı ise, gün ortasında yapılanları onabağışlarlar.) [Ebu Ya’la]Bunun için sabah kalkınca ve gece yatarken iyi işler yapmalıdır.4- Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikretmeli, her an Onu hatırlamalıdır!Dili ve kalbi boş kalmamalıdır! İyi bilmelidir ki, o anda kaçırdığını, bütündünyayı verse, bir daha eline geçiremez. Gafiller arasındaki hatırlamanınsevabı çok olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Gafiller arasında Allahü teâlâyı zikreden, kuru ağaçlar arasındabulunan yeşil fidana, ölüler arasındaki canlı olana ve harbdekaçanlar arasında, aslan gibi savaşana benzer.) [İ. Gazali]Dinine, ibadetine yardım niyeti ile dünyaya çalışanlara, çok sevapverilir. Yalnız para kazanıp, dünya malı toplamak için çalışanlar,sevaptan mahrum kalır. Hatta bunlar, camide, namazda iken de, kalbleridükkanın hesabındadır. Fikirleri dağınıktır.5- Dünya işlerine çok düşkün olmamalıdır! Mesela, çarşıya herkestenönce gidip, herkesten sonra çıkmamalıdır! Şeytan, böyle erken gidip, geçdönen müslümanı daha çok günaha sokmaya çalışır.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Tüccarın en kötüsü, işine erken gidip, geç dönendir.) [EbuNuaym]Sabah namazı kılmadan ve kitap okuyup birkaç şey öğrenmeden işegitmemeyi âdet edinmelidir! İhtiyacı kadar dünyalık kazanınca, ahiretikazanmakla meşgul olmalıdır! Çünkü, ahiret hayatı sonsuzdur.6- Şüpheli şeylerden kaçınmalıdır! Zalimlerle, hile, hıyanet edenlerle,yemin ile satanlarla, dükkanında haram şey satanlarla alış verişetmemelidir! Zalimlere, fâsıklara veresiye satmamalıdır! Çünkü, öldüklerizaman onlar için üzülür. Halbuki, zalimler [yani İslamiyet’e eli ile, dili ile,kalemi ile zarar yapanlar] ölünce üzülmek günahtır. Onlara yardım etmekcaiz değildir.7- Alış-veriş yaptığı kimse ile olan sözlerini, hareketlerini, aldığını,verdiğini iyi ve doğru hesap etmelidir! Kıyamette, bunların hepsinden127


www.dinimizislam.comhesap vereceğini bilmelidir! Büyüklerden biri, bir bakkalı rüyada görüp,(Ne haldesin?) dedi. Bakkal, (Önüme ellibin sayfa kondu. Ellibin kişi ilealış veriş yapmışım. Baktım, her sayfada bir kimse ile olan muamelemininceden inceye yazılmış olduğunu gördüm) dedi. Hile yapan, hak yiyen,ahirette cezasını çekecektir.Bu zamanda, yukarıda yazılanların hepsini kim yapabilir diyerek yesedüşmek doğru değildir. Ne kadar yapılabilirse çok kâr olur. Ahiretindünyadan daha iyi olduğuna inanan kimse, bunların hepsini de yapabilir.Bunların hepsini gözetmek, yapsa yapsa, insanı fakir yapar. Sonsuzsaadete, ebedi rahatlığa sebep olacak, birkaç senelik fakirliğe elbettekatlanılır. Nitekim birçok kimse, birkaç şey kazanmak için, fırtınalı, karlıhavalarda, sıkıntılı yolculuklara, bir rütbeye, dereceye yükselmek için denice mahrumiyetlere katlanıyor. Halbuki, ölüm gelince, bütün kazançlarıelden çıkmakta, boşuna didinmiş olmaktadırlar. (K.Saadet)Ticarette günahtan kaçmakSual: Ticaretle iştigal ediyoruz. Harama düşmemek için nelere dikkatetmemiz gerekir?CEVAPİmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:Her sanat ve her ticarette hile yapmamak farzdır. Müşteriye herhangibir şekilde zarar vermemelidir! Zarar veren her iş, zulüm olur. Zulüm iseharamdır. Her müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi,kâfirlere de yapmamalıdır!Başlıca dört şey yapmamak lazımdır:1- Satılan malı, aşırı övmemelidir!Çünkü, hem yalan söylemiş, hem aldatmış, hem de zulmetmiş olur.Hatta, doğru olarak da, müşterinin bildiği şeyi söylememelidir! Çünkü, buda faydasız söz olur. Kıyamette her sözden sual olunacaktır. Yemin ilesatmaya gelince, yalan yere yemin etmek haramdır. Yani büyük günahtır.Doğru yemin ederse, az bir şey için Allahü teâlânın ismini söylemeksaygısızlık olur.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Alış veriş yaparken, vallahi böyledir, billahi öyle değildir diyeyemin eden kimseye ve “bugün git, yarın gel” diyerek sözündedurmayan sanatkâra yazıklar olsun!) [Deylemi](Malını yemin ederek beğendirmeye çalışan kimseye kıyamettemerhamet edilmez.) [İ. Gazali](Esnafın, pazarcının çoğu facirdir! Çünkü, çok yemin ederek,128


www.dinimizislam.comyalan söyleyerek günaha girerler. Alış verişleri de helal olmaz.)[Hakim](Bir esnaf, verdiği sözde durur, alacaklısını sıkıştırmaz, malınıfazla övmez ve yalan söylemez ise, kazancı ona mübarek olur.)[Deylemi]2- Malın kusurunu gizlememelidir!Malın aybını, kusurunu müşteriden gizlememeli, hepsini, olduğu gibigöstermelidir! Kusuru gizlemek, hıyanettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek helal değildir. O kusurubilip söylememek de, kimseye helal olmaz.) [Hakim]Malın iyi tarafını göstermek, kötü tarafını gizlemek zulüm, hile olur.Resulullah efendimiz, buğday satan bir köylünün buğdayına, mübarekparmaklarını sokup, yaş olduğunu görünce, sebebini sordu. Köylü,yağmurun ıslattığını söyleyince, buyurdu ki:(Niçin ıslak yerini saklayıp göstermiyorsun? Hile eden bizdendeğildir.) [Müslim]Şunu bilmeli ki, hile ile rızk artmaz, aksine malın bereketi gider. Hileile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbiregiderek geride yalnız günahları kalır. Bir sütçü, süte su katardı. Bir gün,ansızın sel gelip, ineği boğdu. Adam şaşkın bir halde iken, çocuğu, “Sütekattığımız sular birikerek, gelip ineği götürdü” dedi.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ticarete hıyanet karışınca, bereket gider.) [Müslim]Bereket demek, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramakdemektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çokiyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan, çok mal vardır ki,sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur. O halde, malın çokolmasını değil, bereketli olmasını istemelidir!Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(La ilahe illallah diyen, dünyayı dinden üstün tutmadıkça, Allahüteâlânın gadabından, azabından kurtulur. Dini bırakıp, dünyayasarılırsa, kelime-i tevhidi söyleyince, Allahü teâlâ, yalansöylüyorsun buyurur.) [Beyheki]3- Ölçüde, tartıda hile yapmamalıdır!Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(Verirken noksan, alırken fazla ölçene acı azaplar yapacağım.)[Mutaffifin 1]Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Alış veriş ettiğin zaman de ki: "Dinimizde aldatma yoktur.")129


www.dinimizislam.com[Buhari](Muamelesinde hilekârlık eden bizden değildir.) [Buhari](Malının kusurunu gizleyene Allahü teâlâ gazap eder, meleklerde lanet eder.) [İ Mace](Ölçü ve tartıda hile yapılınca, mahsullerde noksanlık başgösterir.) [Taberânî]Büyüklerimiz, her aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazlaölçüp, (Bu az fark, Cehennem ile aramızda perdedir. Cenneti, birkaçliraya satanlar ve birkaç lira için, Cehennem azabını hak edenler, nekadar ahmaktır) derlerdi. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diyesatmak haramdır.4- Satış fiyatında hile yapmamalıdır!Peygamber efendimiz, (Müslümanların, şehre mal getirenköylüleri karşılayıp piyasa fiyatını gizleyerek, ucuz satın almalarını)yasakladı. (Müslim)Piyasayı bilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır. Hatta,acemi olup, ucuz satan veya pahalı alanlar ile alış veriş etmemelidir!Piyasadaki fiyatı bunlardan gizlemek günahtır. Müşteriye doğrusöylemeli, hile yapmamalıdır! Malda bir arıza oldu ise, haber vermelidir!Malı, akraba veya ahbabından, ona yardım olsun diye yüksek fiyatla aldıise, müşterisine bunu söyleyerek, doğru değerini bildirmelidir! Mesela, onlira etmeyen malı, on milyona aldı ise, o malı satarken, on milyonaaldığını söylememelidir! Ucuz aldığı bir malın fiyatı yükselip pahalı satıyorise, aldığı fiyatı söylemelidir! Hıyanet yapmaktan kurtulmak için, herkes,kendine yapılmasını istemediği şeyleri, başkalarına yapmamalıdır!Çünkü, herkes, dikkat ile, pazarlıkla uğraşarak, tam değerini veripaldığını sanır. O halde, aldatarak satmak, hıyanet ve dolandırıcılık olur.Sual: Hacizli ve birkaç yıllık vergi borcu olan bir arabam vardı. Birarkadaşa sattım. Satarken, (Benim arabamın hacizi macizi var. Bütünborçları ile al) dedim. (Aldım) dedi. Sonra vergi borçlarının olduğunuöğrenince, (Bana, vergi borcu da olduğunu söylemedin. Söylemediğinborçları ödemem) dedi. Halbuki ben ona bütün borçları ile satmıştım.Hacizi macizi var demiştim. Vergi borçları macizin içinde idi. Vergiborçlarını da ödemesi gerekmez mi?CEVAPHayır ödemesi gerekmez. Çünkü, Müslümanlıkta aldanmak vealdatmak yoktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Satılan malın kusurunu gizlemek ve söylememek helal değildir.)[Hakim]130


www.dinimizislam.com(Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince,kazançları bereketli olur, malın kusurunu gizleyip, yalan söylediklerizaman bu bereket kalkar.) [Buhari]Hacizi macizi ile arabayı almak ve satmak caizdir. Ancak hacizi nekadar, macizi ne kadar belli olması lazım. Peşin mi, taksitli mi, ne kadarpara verilecek bunlar bilinmeden alış veriş sahih olmaz.Sual: (Saniye şaşmaz) diye saat satıyorum. Kimi beş saniye gerikalıyor veya ileri gidiyor. Alıcı, geri getirince satışı bozmak caiz mi?CEVAPSaniye şaşmaz demek, muhayyer demektir. Gelen saatleri gerialmak lazım. Doğru olmayan sözü de söylememek gerekir.Sual: İmal ettiğimiz malların bazılarında iyi, bazılarında kötümalzeme kullanıyoruz. Hepsini aynı fiyattan satıyoruz. Günah oluyor mu?CEVAPÇürük iş yapmak ve yapılan bu hileyi gizlemek haramdır.Helâl rızık ve helâl işSual: İşinin uygunsuzluğu sebebiyle, rızkının helâl olupolmadığından şüphe eden birisi ne yapmalıdır?CEVAPHelâl rızık ve helâl bir iş için dua etmelidir. Peygamber efendimizşöyle dua ederdi:(Cebrail aleyhisselam şu iki duayı bildirdi: Allah’ım, bana helâlrızık ve salih iş nasip eyle!) [Hâkim]Kötü meslekSual: (Avukat, haksızı da savunmak, yalan söylemek zorundadır,onun için avukat olmak günahtır) deniyor. Avukat olmak günah mıdır?CEVAPAvukat olmak günah değildir. Her meslekte gayri meşru iş yapılırsagünah olur.Haksızlığı savunmakla, suçluyu savunmak farklıdır. Diyelim biri trafikkazası yaptı. Suçu, mesela üç ay hapis olsa, ama savunmasınıyapamasa, yanlış anlatsa bir yıl hapis cezası alabilir. Avukat, bu suçuncezası üç aydır diyerek gerekli savunmasını yapar. Üç ay ceza alırsa haketmiş olduğu cezayı alır, mağdur duruma düşmez. Avukat buradasuçluyu değil hakkı ortaya koymaya çalışır. Avukatlığın sınırını aşıpyalanı savunan da olur, suçluyu suçsuz çıkarmaya çalışan da olabilir. Buher meslekte olur. Doktor, hasta olmayan adama rapor veremez mi?Bundan dolayı doktorluğu suçlamak yanlış olur. Memur rüşvet alıp,rüşvet verenin işini kolayca yapabilir. Kabahat memurlukta mı, yoksa131


www.dinimizislam.comrüşvette mi?Neticede avukat iyi iş de yapar, kötü iş de. Hâkim de öyle, öğretmende öyle. Suçu mesleğe bulmamalı, suçu o işi yapan yamuk adamabulmak gerekir.Ticarette ihsanSual: Ticarette ihsan ne demektir, nasıl olur?CEVAPTicarette adaletle hareket eden, kendi sermayesini kurtarmış olur.Fakat kâr, ihsan edenedir. Aklı olan, ahiret kârını kaçırmaz. İhsan,emredilmeyen iyiliği yapmaktır. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(İhsan edenlere Allahü teâlânın rahmeti elbette çok yakındır.)[Araf 56]Ticarette ihsan altı türlü elde edilir:1- Müşteri, piyasayı bilmediği için veya malı beğendiği için yahut bumala fazla ihtiyacı olduğu için, çok kâr vermeye razı olsa bile çok kâristememelidir! Yüksek fiyatla satıp, bir kimseyi aldatmamalıdır!Sırri-yi Sekâti hazretleri, % 5’ten ziyade kâr istemezdi. Bir kere, 60altınlık badem içi almıştı. Badem fiyatı ansızın yükseldi. Sırri-yi Sekâtihazretleri, badem satmak için gelen dellâla dedi ki:- Bademi 63 altına sat!- Bugün bu kadar badem 90 altın ediyor.- Ben yüzde beşten fazla kâr almam. Âdetimi ve kararımıdeğiştirmem.- Ben de bir dellâl olarak, senin malını, rayiçten aşağı fiyatla satmam.- Ben de salih bir satıcı olarak yüksek fiyatla satılmasına asla razıolmam.İşte ihsan böyle olur.Din büyüklerinden Muhammed bin Münkedir hazretleri, çeşitli kumaşsatardı. Kimisinin metresi beş altın, kimisinin, on altın idi. Bir gün, kendisiyok iken, çırağı, bir köylüye, beş altınlık kumaşı, on altına satmış. Kendigelip, haber alınca, akşama kadar köylüyü aradı. Köylüyü bulunca, (Bukumaş beş altından fazla etmez) dedi. Köylü, (Ben bunu, seve sevealdım) deyince, (Ben kendime uygun görmediğimi din kardeşime deuygun görmem. Ya satıştan vazgeç, ya beş altını geri al, yahut gel, onaltınlık kumaştan vereyim) buyurdu. Köylü beş altını geri aldı. Köylü, (Bumert zat kim?) diye sorunca, (Muhammed bin Münkedir) dediler. Bu ismiduyunca, (Sübhânallah! Bu, öyle kimsedir ki, çölde susuz kalınca yağmurduasına çıkıp, onun adını söylediğimiz zaman rahmet yağar) dedi.132


www.dinimizislam.comBüyüklerimiz az kârla, çok iş yapar, bunu daha bereketli bulurlardı.Hazret-i Ali, Kufe şehri çarşısında dolaşarak, (Az kârı red etmeyiniz!Çok kârdan mahrum kalırsınız!) buyururdu. Eshab-ı kiramınbüyüklerinden Abdurrahman bin Avf’a, o büyük serveti nasıl kazandın?dediler. Çok az kâra da razı oldum. Hiçbir müşteriyi boş çevirmedim.Hatta bir gün, bin deveyi sermayesine satmıştım. Yalnız dizlerindeki iplerikâr kalmıştı. Her ip, bir dirhem gümüş değerinde idi. O gün develerin yemparasını ben vermiştim. Kazancım ise, bin dirhem olmuştu, buyurdu.Alış-verişte malın kusurunu gizlemek zulümdür. İtimat edene hileyapmak daha çirkindir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Satıcıya itimat eden müşteriden fazla para almak haramdır.)[Taberani]2- Fakirin malını fazla para ile almalıdır! Mesela dul kadınlarıneğirdiği ipliğine, çocukların sattığı meyvelere çok para vermelidir! Busuretle çalışanlara yardım etmek, sadaka vermekten daha sevaptır.Böyle yapan Peygamber efendimizin duasına mazhar olur. Hadis-i şeriftebuyuruldu ki:(Alış-verişte kolaylık gösterene Allahü teâlâ merhamet eylesin!)[İ. Gazali]Zenginden mal alırken aldanmak sevap değildir. Malı zâyi etmektir.Pazarlık edip ucuza almalıdır!Hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin, her aldıklarında pazarlık eder,ucuz almaya uğraşırlardı. Kendilerine, (Bir günde binlerle dirhem sadakaveriyorsunuz da, bir şey satın alırken niçin uzun pazarlık ederekyoruluyorsunuz?) dediklerinde, (Verdiklerimizi Allah rızası için veriyoruz.Ne kadar çok versek yine azdır. Fakat, alış verişte aldanmak, aklın vemalın noksan olmasıdır) buyururlardı.3- Biraz ucuza satmalıdır. İhsanın en kıymetlisi fakirlere, peşin sattığıfiyatla veresiye vermektir. Parası, malı olmayanın borcunu uzatmak,zaten vaciptir. İhsan değil, adalet ve vazifedir. Fakat, malı olup da, ziyanile satmadıkça veya muhtaç olduğu bir şeyi satmadıkça, ödeyemiyecekbir halde olanların ödemesine zaman vermek ihsandır ve büyüksadakadır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Kıyamette günahı çok bir kimseyi hesaba çekip derler ki:- Sen dünyada hiç iyilik yapmadın mı?- Hayır, yalnız çırağıma, (Fakir olan borçluları sıkıştırma! Nezaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söyle! İstediklerini yinever, boş çevirme) derdim.Allahü teâlâ, (Ey kulum, bugün sen fakir, muhtaçsın. Sen dünyada133


www.dinimizislam.combenim kullarıma acıdığın gibi, bugün ben de sana acırım) buyurup okulu affeder.) [Müslim]Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Bir Müslümana, Allah rızası için ödünç veren kimseye, her güniçin sadaka sevabı verilir. Fakirden, alacağını çabuk istemeyene, hergün için malın hepsini sadaka vermiş gibi sevap verilir.) [Hakim]Büyüklerimizden öyle kimseler vardı ki, borcun getirilmesini arzuetmezdi. Her gün, o malı sadaka vermiş gibi sevap kazanmayı tercihederlerdi. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki,(Sadaka için on sevap, ödünç için ise onsekiz sevap vardır.Çünkü, borç, ihtiyacı olana verilir. Sadaka belki, ihtiyacı olmayanıneline düşebilir.) [Taberani]4- Borç ödemekte ihsan, istemeye vakit bırakmadan, önce vermektir.Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ödünç alan, iyice ödemeyi niyet ederse, borcunu ödemesi için,melekler dua eder.) [İ.Ahmed]Malı olduğu halde, borcunu ödemeyi bir saat geciktiren zalim olur.Namaz kılarken de, oruç tutarken de, her an, lanet altında bulunur. Borçödememek öyle bir günahtır ki, uykuda bile durmadan yazılır.5- Alış veriş ettiği kimse pişman olursa, yapılan satıştanvazgeçmelidir! Çünkü çok sevaptır ve ihsan etmektir. Hadis-i şeriftebuyuruldu ki:(Bir kimse, [karşısındaki pişman olunca] alış verişi fesheder, malıgeri alırsa, Hak teâlâ onun günahlarını affeder.) [Hakim]6- Fakirlere veresiye verip, parası olmayandan, istememelidir!Fakirler için defter tutmayan, getirenden alıp getirmeyenden istemeyeneski salih esnaflar gibi olmaya çalışmalıdır!Ticari terimlerSual: Aşağıdaki ticari terimlerin manalarını karşılarına yazarsanızmemnun olurum.CEVAPBey = SatmakŞira = Satın almakBey ve Şira = Alış verişİcab-Kabul = Alıcı ve satıcıdan, razı olduğunu hangi önce söylersebuna icab, ikincisinin sözüne kabul denir.Bayı = SatıcıSemen = Bedel, meblağ, satılan malın karşılığı, fiyatı.134


www.dinimizislam.comMebi = Satılan malSelem satışı = Fiyatı peşin olup, mal veresiye olan satıştır.Ayn = Kendinde bulunan mal (veya hazır, mevcut olan mal)Deyn = Kendinde bulunmayan mal (veya hazır olmayan mal)Mütekavvim mal = Kıymetli mal.Mütekavvim mal, kullanması mubah ve mümkün olan maldır.Müslümanlar için, şarap, domuz ve Besmelesiz kesilen hayvan veya leş,denizdeki balık (Kıymetli mal) değildir. Bir buğday dânesi kıymetli ise de,mal değildir.Alış verişin sahih olması için, semenin de mebinin de mütekavvimolması lazımdır.Bâtıl alış veriş = Aslı da sıfatı da İslamiyet’e uygun olmayan satıştır.Fâsid alış veriş = Aslı İslamiyet’e uygun, fakat sıfatı uygun değildir.Sahih alış veriş = Aslı ve sıfatı İslamiyet’e uygun olan satış.Mekruh alış veriş = Aslı ve sıfatı İslamiyet’i uygun ise de, kendisine,İslamiyet’in yasak etmiş olduğu bir şey karışmış olan satış.Mevkuf alış veriş = Aslı ve sıfatı sahih ise de, başkasının hakkıkarışan satış.Vefa ile satış = Alıcı ve satıcının, satıştan vazgeçmek hakkı bulunansatış.Karz-ı hasen = Ödünç vermekAlış verişte muhayyerlik = Satıcı veya Müşterinin alış veriştenvazgeçebilmek hakkıMisli mal = Çarşıda aynı evsafta benzeri bulunan, fiyatları aynı olanmal.Kıyemi mal = Çarşıda benzeri bulunmayan, bulunsa da fiyatlarıfarklı olan mal.Gaben-i fahiş = Çok aldanmakGaben-i yesir = Az aldanmakLukata = Yerde bulunup, sahibi belli olmayan mal.Vade farkı istemekSual: Alış verişte vade farkı istemek caiz mi?CEVAPBir malı peşin ucuz, veresiye veya taksitle pahalı satmak caizdir.Vade farkı istemek ise caiz değildir. Vadeli satışla, vade farkı ayrışeylerdir. Mesela 10 milyon liralık malı, ihsan ederek, 5 milyon lirayasatmak caiz olduğu gibi, vadeli veya vadesiz olarak 15 milyon lirayasatmak da caizdir. Fakat vadesi dolduktan sonra, ödenemeyen aylar için135


www.dinimizislam.comvade farkı almak caiz olmaz. Ancak müşteri borcunu verinceye kadar,paranın değeri düşse, malın satıcı tarafından satıldığı gündeki değeriistenebilir. Diyelim ki, satılan mal karşılığı olan 40 milyon lira ile o zamanbir altın lira alınabildiği halde, şimdi paranın değeri düştüğü için aynıkıymette altın alınamıyorsa, mesela bir altın 80 milyon lira olmuşsa,müşteriden bir altın veya o değerde para istemek caiz olur. Böyleyapmakla vade farkı alınmamış, satılan malın değeri istenmiş olur. Satıcızarara uğramadığı gibi, müşteri de fazla para ödememiş olur. Bu, imam-ıEbu Yusuf’un kavlidir. (Redd-ül-muhtar)Sual: Birinin çok acil paraya ihtiyacı var, etrafındakilerden de borçpara da bulamıyor. Bu kişi arabasını 10 milyara satarak aynı anda 12milyara vade ile geri alıyor. Bu caiz midir?CEVAPCaiz değildir. Eğer arabayı peşin 10 milyara satar, birkaç gün sonra,12 milyara taksitle geri alırsanız bu faiz olmaz. Ama anlaşmalı değil bu.Tam İlmihal’de şöyle bir bilgi var:Faiz günahından kurtulmak için (Iyne) yolu ile de ödünç vermek caizolur. İbni Âbidin (Sarf) ve (Kefalet) sonunda buyuruyor ki:Iyne satışında zengin on lira değerindeki malı fakire mesela 12 lirayaveresiye satar. Fakir, malı alıp, başkasına, peşin on liraya satarak, on liraalmış olur. Zengine 12 lira borçlu olur. İmam-ı Ebu Yusuf’a göre caizdir.Iyne, bir malı veresiye satıp, bunu aynı mecliste, bu müşteridenpeşin ve ucuz satın almaktır. İkinci fiyat peşin olduğu için, böyle satışa,(Iyne satışı) denildi. İki fiyat, önceden kararlaştırılıp şart edilirse, sözbirliğiile haramdır. Önceden şart edilmezse, Şâfi’ide caiz olur. Müşteri, bu malıaynı mecliste, başkasına satarsa, caizdir. (Hadika, Berika)Sual: Ben her zaman 800 milyona peşin satılan bir malı veresiye 1milyara alıyorum. Bir arkadaş, sana 800 milyon vereyim git peşin al,oraya vereceğin 1 milyar liralık çeki, bana ver dedi. Bu caiz olur mu?CEVAPKitaplarda diyor ki:Zengin on bin lira değerindeki malı fakire mesela 12 bin lirayaveresiye satar. Fakir, malı alıp, başkasına, peşin on bin liraya satarak, onbin lira almış olur. Zengine 12 bin lira borçlu olur. Bu şekildeki satışcaizdir.Yine kitaplarda diyor ki:Zengin, bin lira ödünç isteyen fakire, bir malı 2 bin liraya veresiyesatar. Sonra arkadaşı Ali'yi gönderir, Ali de kendi için o malı fakirden binliraya peşin alır, ama parasını henüz vermeden, o malı, zengine bin liraya136


www.dinimizislam.comsatar, parasını fakire vermesini söyler. Zengin de, bin lirayı fakire öder.Günü gelince fakirden iki bin lirasını ister. Böyle satışa, Resulullahefendimiz izin vermiştir. (Kadihan)Bu ifadelere göre, o arkadaştan 800 milyonu almak için, birtükenmez kalemi veya başka bir malı ona 800 milyona peşin satarsınız.800 milyonu fabrikaya götürüp malınızı alırsınız. O arkadaş da, birtükenmez kalemi veya başka bir malı size bir milyara veresiye satar.Fabrikaya vereceğiniz bir milyarlık çeki o arkadaşa verirsiniz. Günügelince arkadaşa bir milyar ödersiniz. Böylece faizden kurtulmuşolursunuz.Sual: Bir malın peşin fiyatı 7 milyar, on ay taksitle alırsak 10milyardır. Bir tüccar diyor ki, ben sana 7 milyar vereyim git malı al. 12 aytaksitle bana 10 milyar ödersin diyor. Bu uygun mu? Uygun değilse nasılyapmalı?CEVAPBu faiz olur. 7 milyarlık malı peşin 10 veya 12 milyara alsan caiz olur.Zaruretsiz faize bulaşmamalı. Şöyle olursa faize bulaşmaz. Tüccar gidipo malı peşin alır. Veresiye size 10 milyara veya daha fazlasına satabilir.Bunun hiç mahzuru olmaz. Ayını uzatabilir, kısaltabilir. İstediği şekildeyapabilir. Parayı faizle veremez. Her işimizi dine uydurmalıyız. Dinikendimize uydurmamalıyız.Sual: Bir malı vadeli satarken, gecikme cezası da koymak caiz olurmu?CEVAPCaiz olmaz, faiz olur. Fakat, borcun satış zamanındaki altınüzerinden değeri belirlenip de, (Vadesinde ödenmezse, alacağımızı altınüzerinden isteriz) denirse, o miktarı istemek caiz olur.Belirsiz taksitle satışSual: Taksitleri belirlemeden, bir yılda ara sıra ödemek şartıyla malsatmak caiz midir?CEVAPCaizdir, çünkü zaman bellidir. Bir yıl sonra ödenmesi gerekiyor.Zengin olmak ve iflas etmekSual: Bir öğretmenin, bir avukatın, bir doktorun beş on yıl kadar birzamanda holding sahibi olacak kadar zenginleşmeleri, daha sonraborsada bile işlem gören bu şirketlerin zarar edip iflas etmesi nasılmümkün olur? Demek istediğim şu: Hırsızlık yapmadan zengin olunmazve zengin bir şirket de, bir dalavere olmadan batmaz. Bu görüşlerim137


www.dinimizislam.comgerçek değil midir?CEVAPZengin olmak için illa diploma veya herhangi bir meslek sahibi olmaşartı yoktur. Yani zengin olmak için illa ilkokul mezunu olmak veyaüniversite mezunu olmak diye bir şart yoktur. Meslek olarak da öyle.Keresteci olan muhakkak zengin olur da, mermerci olan zengin olamazdiye bir kural yoktur. Türkiye’nin iki büyük zengini Koç ve Sabancılarabakın, ne tahsil yönünden, ne de meslek yönünden, emsali olup dazengin olmayanlardan farkı yoktur.Zengin olan herkesin gayri meşru yoldan zengin olduğunu söylemekçok yanlıştır. Adam hisse senetleri ile zengin olur, işleri rast gider zenginolur. Zengin olmanın yolları çoktur. Miras kalır zengin olur, piyango çıkarzengin olur, define bulur zengin olur. Bir buluş yapar zengin olur. Olur daolur. Microsoft ve Google sahiplerinin kısa zamanda dünya çapındakizenginliği ise herkesin malumudur. Zengin olmanın dinle de alakasıyoktur.Kazanmasını ve harcamasını yani hesabını kitabını bilerek çalışanherkes zengin olabilir, olmayabilir de. Çalmakla insan muhakkak zenginolmaz. Piyasada hırsız dolu, hemen hepsi de fakirdir. Zengin olmayıhırsızlığa bağlamak servet düşmanlığı veya başka bir art niyetinürünüdür.Bir diğer husus da, her şirket her zaman kâr edecek diye de bir kaideyoktur. Kâr ettiği zaman da olur, zarar ettiği zaman da. Osmanlı devletibile dünyaya hakim iken yıkıldı. Kemal de zeval de insanlar içindir. Herşirketin iyi kötü durumları olabilir. Kâr etmesini veya zarar etmesini gayrimeşruluk ile suçlamak normal bir durum değildir.Herhangi bir Holding ve buna bağlı şirketler borsada işlem görürse,bu şu demektir:(Bu şirketlerin A' dan Z' ye kadar her şeyleri devletin bilgisi vekontrolü dahilindedir. Gelirleri, giderleri bellidir, yani her şeyi belgelerlesabittir. Haksız kazanç sağlayan hemen belli olur, devlet ensesineyapışır.)Bunların istisnaları olmaz mı? Elbette olur. Ama istisna kaideleribozmaz.Kredi çekmek ve kredi kartı kullanmakSual: Banka kredisi ile ev ve araba almak caiz midir?CEVAPZaruret olmasa da, ev nafakadan olduğu için, evi olmayanın kredi ile138


www.dinimizislam.comev alması caiz olur, fakat zaruretsiz, araba veya ticaret için, krediçekmemelidir. Dosya masrafı diye bir miktar para alınarak, faizsiz krediveriliyorsa, böyle verilen krediyi de almak caiz olur.Sual:Her türlü alış verişte, kredi kartı kullanmak caiz midir?CEVAPKredi kartı kullanmak caizdir. Kredi kartı ile bir malı taksitle dahapahalı almak da caizdir. Zaruretsiz kredi kartından nakit çekip faizödemek caiz değildir. Bir de, zaruret olmadıkça, kredi kartı borcunuvaktinde ödemeyip, kalanı için ceza ödemek caiz olmaz. Bunun gibielektrik, su faturalarını da ödemeyip ceza vermek caiz değildir. Parabulamamışsa veya unutarak geciktirmişse günah olmaz.Faizle kredi çekmekSual: Ev ve yiyecek gibi nafakaya dahil olan işler hariç, zaruretsizkredi çekip faiz ödemek caiz olmuyor. Nafakaya dahil olmayanların caizolması için bir yol, bir çare yok mudur?CEVAPZaruret olunca faizle de kredi çekmek caiz olur; çünkü (Zaruret,haramları mubah kılar) buyuruluyor. Öyle bir iş var ki, zarurete girer mi,girmez mi, bilemiyoruz. Bunun için, faizsiz para almanın birkaç yoluşöyledir:1- Günümüzde kredi kartıyla alış veriş yapılıyor. Bir mal, taksitliolarak kredi kartıyla 500 liraya alınmışsa, 450 liraya başkasına bu malısatabiliriz.2- Kredi kartıyla bir altını taksitli olarak 320 liraya almışsak, başkakuyumcuya peşin olarak 300 liraya satabiliriz.3- Bankadaki görevli veya katılım bankalarındaki görevli, tahakkukedecek faiz için, muamele masrafı, işlem ücreti gibi bir şey derse yinefaizsiz alınmış olur.4- Araba, iş yeri, makine gibi bir şey alırken, katılım bankası veyadiğer herhangi bir banka, almak istenilen şeyi kendisi alıp vadeli olarakdaha pahalı satarsa, mesela 100 liralık malı, 150 liraya satarsa, faizolmaz, caiz olur.Yani dinimize uymak isteyene, bir çare bulunur.Nafaka ve faizSual: Din kitaplarında, (Nafaka; yiyecek, giyecek ve meskendir) diyebildiriliyor. Bunların birisini temin edemeyen bir kimse, zaruret karşısında,faizsiz ödünç bulamazsa, nafakasını temin edecek miktarda faizle borçpara alması caiz olur mu?CEVAP139


www.dinimizislam.comEvet, zaruret olunca nafaka için caiz olur. (Eşbah şerhi Uyun-ülbesair)Araba almakSual: Günümüzün şartlarında, banka kredisiyle araba almak caizmidir?CEVAPGünümüzün şartlarında, İstanbul gibi büyük şehirlerde, Müslümanınkendisini ve ailesini günahtan korumak için, araba almak şart olur; çünküharamdan kurtulmaya çalışmak farzdır. Haram işleme tehlikesi yoksaaraba alması gerekmez. Zaruret olunca bankadan kredi çekmek de caizolur. Önemli olan arabanın zaruret olup olmadığını tespit etmektir.Kredi kartı puanıSual: İki veya daha fazla ortaklı şirketlerde, aktif olarak çalışan veyaarka planda olan ortaklar, şirketin belirlediği oranda maaş alıyorlar.Şirketin kâr ve zararına ortak oluyorlar. Ortaklardan biri kendi adına veyaşirket adına düzenlenmiş olan banka veya şirket kredi kartını, şirkete maltedariki için kullanıyor. Bu kartlarla harcamalarından dolayı puan adıaltında, nakit para veya belli alış veriş karşılığında yine puana endeksliuçak bileti veya şu kadar şu mekânda tatil gibi değişik menfaatler veriyor.Bu alınan menfaatler, şirkete mi aittir, yoksa kredi kartı sahibine mi? Birde, şirketin ortaklarından birine veya çalışanlarından birine, firmalardançeşitli hediyeler geliyor. Bu hediyeler şirkete mi aittir, yoksa hediyegönderilen kimseye mi aittir?CEVAPKredi kartıyla şirkete alınan mallardan elde edilen menfaatlerin veşirketi temsilen aldığı hediyelerin hepsi şirketin hakkıdır. Çalışan veyaortaklarından biri, ben kendi kredi kartımla aldım veya hediye benimadıma geldi diyerek bu hediyeleri kendi alırsa, şirkete hıyanet etmiş olur.Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Allahü teâlâ, buyuruyor ki: Ortaklardan birisi, diğerine hıyanetetmediği müddetçe, ben iki ortaktan üçüncüsüyüm. Hıyanet edersearalarından çekilirim.) [Ebu Davud]Bir ortaklıktan Allahü teâlâ çıkarsa, oraya şeytan girer ve o şirkettehuzursuzluklar başlar. Bu hediyeler benim gayretimle geldi, bu puanlarbenim kredi kartıma aittir diyerek sahiplenmeye çalışmaktan çoksakınmalıdır.Kredi kartının hediyeleriSual: Kredi kartı kullanınca verilen hediye puanları, telefonkontörlerini kullanmak caiz midir?140


www.dinimizislam.comCEVAPEvet, bir mahzuru yoktur.Katkı ve öğrenim kredisiSual: Katkı kredisi ve öğrenim kredisi isimleriyle verilen düşük faizliöğrenci kredisini almak caiz midir?CEVAPİhtiyaç varsa caizdir.Habersiz şeker almakSual: Tam İlmihal’de deniyor ki:Dürret-ül-beyda kitabında diyor ki, (Yemeğe çağrılan kimseye,malımdan istediğin kadar ye ve al ve dilediğine ver, hepsi helal olsundenilse, yedikleri helal olur. Aldıkları ve başkasına verdikleri helal olmaz.Çünkü, miktarı bilinmeyen yemeğin yemesini helal etmek caizdir. Fakatmiktarı bilinmeyen malı almak için vekil etmek ve meçhul ve ayrı olarakteslimi mümkün olan malı ayırmadan hediye etmek sahih değildir.)Bir arkadaş, odasına lokum, şeker koymuş, yanına da, teklifsizyiyebilirsiniz diye bir yazı da yazmış. Oruçlu falan oluyoruz veya evdekiçocuklara da götürmek istiyoruz, kendi yiyeceğimiz bir lokumu veya birşekeri habersiz alsak günah olur mu?CEVAPOrada yemeğe izin verilmiş, kendisi yokken götürmeye izin verdiğiniyazsa bile buna yetkisi olmuyor. Ancak gözü önünde alırsa veya şu kadarşeker alıyorum diye sayısını bildirirse, o zaman almasında mahzuruolmaz.Rızkın mahiyetiSual: Rızk nedir? İnsanın yediği şeyler mi, yemedikleri de dahilmidir? İnsanın rızkı zamanla artıp çoğalır mı? Çalışmadan da rızk gelirmi?CEVAPRızkın birkaç anlamı var:1- Rızk denince yiyecek içecek şey anlaşılır. Çoğulu da erzaktır,rızıklar demektir. İnsanlar rızk denince bunu anlarlar.2- Rızk, sadece yiyip içilen ve kullanılanlardır. Yiyip içilmeyen vekullanmayan rızk sayılmaz. Fazla kazanç, malı arttırır; ama, rızkıarttırmaz. Rızk, mukadderdir. İki hadis-i şerif meali:(Hiç kimse rızkını bitirmeden ölmez.) [Hâkim]141


www.dinimizislam.com(Hiç kimse, nasibinden fazla rızka kavuşamaz. Rızkına kavuşupyemedikçe de ölmez. İstemese de rızkı kendisine verilir.) [Hakim]3- İnsana faydası olan maddi ve manevi her şey rızktır. Bir âyet-ikerime meali:(Dünya hayatında onların geçimliklerini [maddi, manevi bütünrızklarını] aralarında biz taksim ettik.) [Zuhruf 32]İnsanlar, İslamiyet'i terk ettikleri için, yani Allahü teâlânın emirlerineve yasaklarına uymadıkları için ve İslam dininin gösterdiği rahat ve huzuryolundan ayrıldıkları için, dünyada bereket kalmadığı gibi maddi vemanevi rızklar da azaldı. Bir âyet-i kerime meali:(Beni unutursanız [maddi ve manevi] rızklarınızı kısarım.) [Taha124]Bunun için, iman rızkı, ilim rızkı, kalbin rızkı, mal rızkı, rütbe rızkı,evlat rızkı, sıhhat rızkı, gıda rızkı, insanlık ve merhamet rızkı ve dahanice rızklar azaldı. Bu rızkların hepsi dünya yaratılmadan önce, ezeldetaksim edilmiştir. Kalbin rızkı dini ilimdir. Namaz manevi bir rızktır.İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğugibi, her insanın bedeninin ve ruhunun rızkları da bellidir. Rızk hiçdeğişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimsekendi rızkını yemeden, bitirmeden ölmez. Rızk, maaşa, mala, çalışmayabağlı değildir. Ama yine rızk için çalışmak dinimizin emridir.İnsanlar beşe ayrılırİnsanlar rızkı kazanmada inanç yönünden beşe ayrılır:1- Rızkın yalnız çalışmaktan geldiğine inanır. (Kâfirler)2- Rızkın hem Allah’tan, hem de çalışmaktan geldiğini sanır.(Müşrikler)3- Rızkın Allah’tan geldiğini bilir; ama rızkı verir mi vermez mi endişeiçindedir. (Münafıklar)4- Rızkın Allahü teâlâdan geldiğine inanır ama, çalışırken Allah’a asiolur. (Fâsıklar)5- Rızkın Allah’tan geldiğine ve çalışmanın, sebebe yapışmakolduğuna inanır. Çalışırken, Allahü teâlâya asi olmaz, haram işlemez.(Salih müminler)Hak teâlâ buyurdu ki:(Ya Musa, bir kimse kendine verdiğim nimeti benden bilipkendinden bilmezse, nimetlerimin şükrünü eda etmiş olur. Eğerrızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünüeda etmemiş olur.)Allah rızka kefildir142


www.dinimizislam.comSual: Allah rızka kefil midir? Kefilse niye rızık için çalışılıyor?CEVAPAllahü teâlâ, herkesin rızkına kefildir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:(Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur.) [Hud 6]Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:(Rızık için üzülme! Takdir edilen [ezelde ayrılmış olan] rızık senibulur.) [İsfehani]Bir hadis-i kudsi de şöyledir:Halaktüke li-nefsi, fela tel’ab,Ve tekeffeltü, bi rızkıke fela tet’ab.Manası: Seni kendim için yarattım, başka şeyle oyalanma! Kefilolduğum rızık için endişelenme!Allahü teâlâ rızka kefil; ama çalışmayı da emretmiştir. Çalışmakrızkın gelmesine sebeptir. Çalışmadan rızık beklemek Allahü teâlânınemrine aykırıdır.Yer altı zenginlikleriSual: İmam-ı Beyhekî’nin bildirdiği bir hadis-i şerifte, (Rızkı, yerinderinliklerinde arayın) buyuruluyor. Bu hadis-i şerif, acaba madenaramayı mı bildiriyor?CEVAPBilmiyoruz, maden olabilir, petrol veya doğal gaz olabilir. Ziraattatoprağın iyi işlenmesi olabilir. Hepsi birden de olabilir. Bilmediğimiz başkabir şey de olabilir. Kesin olarak şudur denilemez.Helal ve haram rızıkSual: Rızık nedir? Haram olan şeyler de rızka dâhil midir?CEVAPYiyip içilen, kullanılan ve faydası görülen şeylerin hepsi rızıktır. Yiyipiçilmezse, kullanılmazsa ve faydası görülmezse, bizim malımız vemülkümüz olsa da rızka dâhil değildir. Diyelim ki, iki ekmek aldık, biriniyedik, birini yemeden öldük. Sadece yediğimiz rızıktır. Bir ev satın aldık,içinde oturmadık veya kiraya verip parasını almadık, hatta parasını alsakbile, o parayı harcayıp faydalanmadıysak, o bizim rızkımız değildir.Rızık denince genelde yiyecek şeyler anlaşılır. Ev, giyim eşyası,kullandığımız ve faydalandığımız her mal, haram veya helaldenkazanılmış olsun, rızıktandır.Aklı esas alan Mutezile sapık fırkası, (Haram şey rızık değildir)demişse de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında, (Helal da, haram darızıktır) buyuruluyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:(Elbette, hiçbir kul, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez. O143


www.dinimizislam.comhalde rızkınızı ararken güzel bir yol tutun, helali alın, haramdankaçın!) [Hâkim]Rızkı düşünmekSual: Allah rızka kefil olduğuna göre, çalışmadan rızık beklemek caizmidir?CEVAPAllahü teâlâ rızka kefildir, ama çalışmayı da emretmiştir. Çalışmakrızkın gelmesine sebeptir. Çalışmadan rızık beklemek Allahü teâlânınemrine aykırıdır. Rızık için çalışmayı sebep kılmıştır. Çalışmadan rızıkbekleyen, açlıktan ölebilir. Bu durum karşısında belki, (Hani Allah rızkakefildi, rızıklar ezelde takdir edilmişti) diyen çıkabilir. Bu durumu Allahüteâlâ ezelde biliyordu. Bu kul çalışmayacak ve açlıktan ölecek diyekaderine yazılmıştır. Çalışmak rızkı artırmaz, ama rızkın gelmesineçalışmayı sebep kıldığı için bu emre uymak şarttır.İmam-ı Ahmed hazretleri nasihat isteyen birine buyurdu ki:Hak teâlâ, senin ve bütün âlemin rızkına kefildir. Rızık için [emreuyarak çalışıp tedbir aldıktan sonra] düşünmeye hiç lüzum yoktur, çünküCenab-ı Hak tarafından bütün rızıklar taksim edilmiştir. Çalışarak,hissene düşen rızka kavuşursun. Bir sadakaya on misli sevab verildiğinegöre, çalışana karşılığı verileceğine hiç şüphe yoktur. Cehennemde azapyapıldığını bilen, günah işlemeye nasıl cesaret eder? Bütün işler, Hakteâlânın takdiri iledir. Fakirim diye zenginlere haset etmenin, canınısıkmanın hiçbir faydası olmaz. Bir hadis-i şerif meali:(Hak teâlâ, çalışan bir kuluna az rızık verse, o kul da, isyanetmeyip fakir hâline sabretse, Hak teâlâ, bu kulla iftihar edip,meleklerine “Şahit olun, bu kulumun her lokmasına Cennet-i a’ladabir köşk ve bir derece ihsan ederim” buyurur.) [İslâm Ahlâkı]Tarla ve içindekilerSual: Bir tarla satın aldım. Tarlanın içinde ekin ve diğer ürünler var.Bunları ben kullanabilir miyim?CEVAPTarla satılınca, içindeki ekini de satılmış olmaz. İçindeki ürünlerihemen toplaması gerekir. Eğer (ekini ile birlikte) diye satış yapılmış ise,ekini de satılmış olur.Değişmekte faizSual: Faiz çeşitleri çok deniyor. Faiz için birkaç örnek verir misiniz?144


www.dinimizislam.comCEVAPFaiz büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali:(Allah, alışverişi helal, faizi haram kıldı.) [Bekara 275]Bir hadis-i şerif meali:(Faiz yedi büyük günahtan biridir.) [Buhari]Faiz hakkında birkaç örnek verelim:1- 5 gram altın ile, 6 gram altını değişmek faiz olur. 5 gram altın 5gram başka ayar altınla değişilse birisi veresiye olursa yine faiz olur.Veresiye olmazsa, anında verilip alınırsa faiz olmaz.2- Komşudan ödünç 1 kilo tuz alsak, verirken, iki kilo veya yarım kiloversek faiz olur. Yani biraz az veya biraz çok olmamalıdır.3- Altı ölçek kalitesiz buğday verip 5 ölçek kaliteli tohumluk buğdayalınsa faiz olur. 5 ölçek buğdayın yanına başka cins bir mal mesela birkalem veya bir kitap konup birlikte satılırsa caiz olur.4- Ortak bir malı, ölçmeden veya tartmadan göz kararı ile paylaşmakfaiz olur. Mesela miras taksim edilirken, buğday, zeytin, zeytinyağı gibiölçülüp veya tartılan ortak malları ölçmeden veya tartmadan hediyeetmek faiz olur. Ev ve ev eşyalarını hediye etmek caiz olur.5- İki kişinin kirada bir evi olsa, kirasını bir ay biri, bir ay öteki alsacaiz olmaz. Her ay alınan parayı ikiye taksim etmek gerekir. Altın günü,dolar günü, TL günü veya başka bir mal günü yapıp, her seferinde birinealtın, Dolar, TL veya başka mal vermek caiz olmaz.6- İki kişi, arabalarını, her biri kullanmak üzere, muayyen bir zamaniçin değişseler faiz olur.7- Bir kimse, on bin lira ödünç verse, alan da, sen de benim evimdekirasız otur dese, yani ev kirasız para faizsiz dense, faiz olur. Paranınfaizi ile evde oturuyor. Bir hadis-i şerifte, (Fayda getiren ödünç faizdir)buyuruluyor.8- Bir altın ödünç alan, bir altın öder. Değeri değişti diyerek öncekiveya sonraki değerde kağıt lira veremez. Kâğıt para yerine altın daveremez. Alacaklı kabul ederse caiz olur.9- Ev, hayvan, elbise gibi misli bulunmayan şeyler ödünç verilmez.Ariyet yani kullanılmak üzere verilir.10- Bakkala 100 lira ödünç verip, mal aldıkça düşersin demek caizolmaz.Faiz ile karıştırılmaması için caiz olanlara da birkaç örnek verelim:1- Bir teneke kaliteli buğdayı, bir teneke kalitesiz buğdayla değişmekcaizdir.2- 5 gram altını 5 gram başka ayar altınla peşin olarak değiştirmek145


www.dinimizislam.comcaiz olur faiz olmaz.3- Altını, kağıt para veya başka mal karşılığı veresiye pahalı da olsasatmak caizdir, faiz olmaz.4- Eski araba ile yeni arabayı veya kaliteli bir çanta ile kalitesizçantayı değişmek yani satmak caizdir. Biri üste para alırsa o da caizdir.5- Ödünç verilen kağıt liranın zamanla değeri düşse, teslim ettiğizamandaki kıymetinde altın olarak öder. Ölçülüp tartılan her şeyinkıymetlerinin değişmeleri de böyledir. Mesela kilosu on lira olan fındıktan,100 kilo fındık ödünç verilse, altı ay sonra, fındığın değeri 5 liraya düşse,ya aynen fındığını verir veya teslim ettiği zamandaki değerinden altınvermesi gerekir. Tersi de böyledir. Yani fındığın kilosu 15 liraya çıksa, yaaynen fındığını verir veya teslim ettiği zamandaki değerinden altınvermesi gerekir. Alacaklı razı olursa başka mal da verebilir.Maç tahmini mekruh mudur?Sual: TV’de bazı sporcular maç tahmini yapıyorlar. Bazı kimselerbunların tahminine göre kumar oynuyorlar. Bunların tahmini kumarasebep oluyor. (Harama sebep olan haram işlemiş olur) kaidesine görebu tahminler haram olmaz mı? Bir tarihçi, mekruh olur demiş. Doğrusuharam mı, mekruh mu?CEVAP<strong>Bizim</strong> kıyas yapmaya yetkimiz yoktur. Din kitaplarında ne diyorsa onakledilir. Şeyhlik yapan bir hoca, (Üzümlerden şarap yapıldığı için üzümyetiştirmek haramdır) diyerek üzüm bağlarını söktürmüştü. Dinkitaplarında üzümden şarap yapılsa da üzüm yetiştirmenin hiç mahzuruolmadığı bildiriliyor.Başka bir hoca da, aynı mantıkla, bıçakla kaynanasını kesenler vardiye, bıçak imal etmek haramdır demişti. Halbuki din kitaplarında bıçakimal etmenin mahzurunun olmadığı bildiriliyor.TV’lerde çeşitli tahminler yapılabilir. Şu parti kazanacak şu partikaybedecek diye. Yahut dernek seçimlerinde şu aday kazanır ötekikazanamaz diye tahminler yapılabilir. Bu tahminlere göre kumaroynayanların çıkması, ötekilerinin tahminlerini etkilemez, onlara günaholmaz.Bir zamanlar Amerika’da kumar yasak edilmişti. Bütün tedbirlererağmen bunun önüne geçilemedi. Kahvede veya sokakta, iki kişi birbirinepara verip alıyor. Sivil polis bunları gözetledi, kumar oynadıklarını anladıama, ne ile oynadıklarını tespit edemedi. Sonra öğrenildi ki, yoldan geçenarabaların numarası tek ise, biri diğerine para veriyor; çift ise, ötekinden146


www.dinimizislam.comalıyor. Arabada plaka bulundurmak kumara sebep oluyor diye plakayısökmek gerekmez. Bunun için din kitaplarında haram veya mekruh diyebildirilmeyen şey için kendi aklına göre kıyas yaparak bu haramdır, bumekruhtur demek yanlış olur.Ticarette ırk, din farkı olmazSual: Ticaretle uğraşıyor, ithalat ve ihracat yapıyorum. Müşterileriçerisinde her milletten insan var. İngilizlerle Yahudilerle ticaret yapılmasıuygun değil deniyor. Böyle bir şey var mı?CEVAPÖyle bir şey yok. Dinimizde, ticarette ırk ve din ayrımı yoktur. Hermilletten, her dinden insanlarla alış veriş yapmakta, hatta onların işindeçalışmakta mahzur yoktur.Tarih boyunca Müslüman ülkelerdeki gayri müslimler, İslamdevletinin himayesinde gayet rahat idiler. Onların ne dinine karışılıyor, nede ibadet etmelerine mani olunuyordu. İstedikleri sanat ve ticaret ileserbestçe uğraşıyorlardı.Dinimiz, ilmi, sanatı, ticareti, ziraatı emretmiştir. Bir âyet-i kerimemeali:(Allah, alış verişi helal, faizi haram kıldı.) [Bekara 275]Dâr-ül-harbde, bir müslümanın, kazanmak şartı ile, kumar, faiz vesigorta yolu ile, para kazanmasının caiz olduğu, (Kuduri, Cevhere,Vikâye, Hindiyye, Mebsut, Dürr-ül-muhtâr, Redd-ül-muhtâr) gibimuteber eserlerde yazılıdır. Aynı husus Mecma’ul-enhür ve Dürer’de de,(Lâ ribâ beynel müslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dâr-ül-harbde,müslüman ile kâfir arasında faiz yoktur) hadis-i şerifi ilebildirilmektedir. Çünkü, onların malını rızaları ile almak mubahtır. Amamallarına saldırmak, zorla almak caiz değildir.Kilise tamirinde çalışmak da mekruh değildir. Zira, bu işin kendisigünah değildir. (Bezzaziyye)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:Ücretle kâfirin şarabını taşımak, domuz çobanlığı yapmak, kilisetamir etmek ve Hıristiyan’a zünnar [papaz kuşağı] gibi küfür alametlerinisatmak imam-ı a’zama göre caizdir. (Redd-ül-muhtar)Eski hak dinlerde de kâfir ülkesinde çalışmak ve kâfire hizmet yasakdeğil idi. Dinimizde de yasak değildir. Şimdiki Müslümanların Avrupa’yaçalışmaya gitmesi gibi, Mekke müslümanları da Habeşistan’a hicretetmişler, orada gayri müslimlerin işlerinde çalışmışlardı.Yusuf aleyhisselam, Peygamber olduğu halde, kulların sıkıntıda147


www.dinimizislam.comolduğunu görüp, hükümet reisi kâfir iken, ona giderek vazife istedi.Böylece, insanlara hizmet etti. O halde, kullara hizmet edeceğini bilen vebunu kendinden başka yapacak kimsenin bulunmadığını gören, buvazifeye bir zâlimin geçmesini önlemek ve Müslümanlara hizmet etmekiçin, kâfir olan âmirden bile vazife istemelidir.Peygamber efendimiz vefat ettiği zaman, bir demir zırh ceketi, otuzkilo arpa için, bir Yahudi’de rehin bırakılmış bulundu. Hazret-i Ali de vefatederken, dünya malı olarak, geride Düldül adındaki, Resulullahefendimizden kalan katırı ile, Zülfikar adındaki kılıcı ve mübarek gömleğikalmıştı. Bunlar da, bir Yahudi’de rehin, yani ipotek idi.Kâfirlerin yaptığı malları, ürettiği gıdaları, elbiseleri kullanmakta veyaonlarla ticaret yapmakta bir sakınca yoktur. Başta Peygamber efendimizolmak üzere, eshabı kiram ve 14 asır boyunca âlimiyle evliyasıyla bütünMüslümanlar kâfirlerle ticaret yapmışlardır.Mühayee ne demektir?Sual: (Ev, tarla, zamanla veya mekân ile mühayee olunur) nedemektir?CEVAPMühayee, mülkiyeti ortak olan bir malın getirilerinin ortaklar arasındabölüşülmesi demektir. Bunlar yani ev, tarla, hacimle ölçülmediği veyatartılmadıkları için kendilerinden farklı faydalanmak faiz olmaz demektir.Birkaç örnek verelim:1- İki kişinin, farklı değerlerde ortak iki evi olsa, uyuşurlarsa, iyi evdebirisi, kötü evde ötekinin oturması caizdir.2- Biri diğerinden kıymetli olsa da, ortak oldukları evde ortağınbirisinin oturması, diğerinin tarlayı ekmesi caizdir.3- Ortak tek ev olsa, bir sene birisinin, öteki sene diğerinin oturmasıcaizdir. Tarla da bunun gibidir, bir sene birisinin, öteki sene diğerininekmesi caizdir.Sual: (Ağaç, yün, süt gibi ayn [misli, benzeri] olan şeylerde mühayeeolmaz. Eğer, bunları mühayee edip, hisselerinde hâsıl olan farkıhelalleşseler, yine helal olmaz) ne demektir?CEVAPHacimle ölçülen veya tartılabilen şeyleri, ölçmeden paylaşmak faizolur demektir. Birkaç örnek verelim:1- Bir ağaçtaki meyveleri bir yıl ortağın birisi, öteki yıl diğer ortağınalması caiz olmaz. Her yılınkini eşit olarak paylaşmaları gerekir.2- Meyve bahçesi varsa, ağaçlar çoksa, belli sayıdaki ağaçların148


www.dinimizislam.commeyvesini ortağın birisi, diğer ağaçtakileri de ortağın biri alamaz.Hepsinin toplanıp bölüşülmesi gerekir.3- İnek tek ise, ineği bir gün biri sağsa, öteki gün diğeri sağsa yahutbir ay biri sağsa, bir ay öteki sağsa caiz olmaz. Her gün alınan sütün eşitolarak paylaşılması gerekir.4- İnekler, koyunlar çoksa, hayvanların bir kısmını biri sağsa,ötekilerini de diğer ortak sağsa caiz olmaz. Her gün sağılan sütleriortakların her gün paylaşmaları gerekir.5- Ortak olan koyunların yününü bir yıl biri, diğer yıl öteki kırkıp alsa,caiz olmaz. Her yıl kırkılıp, eşit olarak ortaklar arasında paylaşılır.6- Koyunların yarısının yününü birisi alsa, diğer yarısını da ötekiortak alsa caiz olmaz. Hepsi kırkılıp, eşit olarak ortaklar arasındapaylaşılır.7- Birkaç tarladan çıkan buğdayın veya başka mahsulün değerinegöre paylaşmak caiz olmaz. On teneke iyi buğday yerine ötekinin 11teneke kalitesiz buğday alması caiz değildir. Kalitesiz de olsa eşit olarakpaylaşmaları gerekir.Pazarlık sünnettirSual: Alış verişte pazarlık şart mıdır?CEVAPŞart değildir. İhtiyaç varsa pazarlık yapılır. Pazarlık sünnettir.Alış verişte müslümanın aldanması caiz olmadığı gibi, aldatması dacaiz değildir. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:(Müslümanı aldatan bizden değildir.) [İ.Rafiî](Bizi aldatan bizden değildir.) [Taberani](Aldatan Cennete giremez.) [Tirmizi]Fakirlerin malını fazla parayla almalı, onları sevindirmeli; fakatzenginden mal alırken aldanmak sevab değildir, kötüdür. Malı zayietmektir. Pazarlık edip ucuz almak lazımdır. Hazret-i Hasan ve hazret-iHüseyin, her aldıklarında pazarlık eder, ucuz almaya uğraşırlardı.Kendilerine, (Bir günde birçok sadaka veriyorsunuz da, bir şey satınalırken niçin uzun pazarlık ederek yoruluyorsunuz?) dediklerinde,(Verdiklerimizi Allah rızası için veriyoruz. Ne kadar çok versek yine azdır;fakat alışverişte aldanmak, aklın ve malın noksan olmasındandır)buyururlardı. (Kimya-yı saadet)Pazarlık etmekSual: Pazarlık sünnet olduğu için, biz şu fiyata verir misin desek,satıcı razı olmazsa ne yapacağız?149


www.dinimizislam.comCEVAPPazarlık etmek demek, illa ucuza almak demek değildir. Şu fiyataverir misin, demekle pazarlık edilmiş, sünnet yerine gelmiş olur.Teayyün etmekSual: S. Ebediyye’de, (Semen, para tayin edilince, sahih olansözleşmelerde teayyün etmez. Yani söz kesilirken tayin edileni vermeklazım değildir. Misli, benzeri verilebilir. Mehirde, nezirde [adakta] ve vekilyapmakta da teayyün etmez. Emanet, hibe ve sadaka vermekte, şirketteve gaspta teayyün eder. Mebi her zaman teayyün eder) deniyor. Mehirde11 Reşat altını vermeyi taahhüt etmiştik. Şimdi onun yerine, o değerdebaşka mal, TL, Dolar, Euro vesaire verebilir miyiz?CEVAPÖnce bu kelimelerin, alışveriş ilmindeki manasını bilmek gerekir.Mebi: Satılan maldır. Mebi tayin edilir ve tayin edilince, teayyün eder.Semen: Mebi’e karşılık verilmesi lazım olan mala, bedele, parayasemen denir.Tayin etmek: Söz kesilirken bu malın ayn olması demektir.Teayyün etmek: Söz kesilirken tayin edilince, ayn olarak kalmak,deyn haline dönmemek demektir. Teayyün eden malın kendisini vermeklazımdır. Benzerini, hatta daha iyisini alması için müşteriyi zorlayamaz.Teayyün etmeyen mal helak olursa, bunun yerine, cinsi, miktarı ve vasfıaynı olan, benzeri verilebilir.Ayn: Belli bir mal demektir. Bir ev, bir at, bir sandalye gibi kıyemîolur veya yumurta gibi misli olan mal demektir.Deyn: Alışverişte hazır olmayıp ayrı olarak, bulunduğu yeribildirilmeyen her türlü mala ve hazır ise de, ayrı olarak gösterilmeyenkıyemî mal parçasına denir.Mislî mal: Çarşıda aynı vasıflarda benzeri bulunan mal olup, fiyatlarıbaşka olmaz. Ağırlıkla, hacimle ve uzunlukla ölçülenlerden fabrikada,tezgâhta yapılan şeyler ve sayı ile ölçülenlerden aynı büyüklükte olanlarböyledir. Aynı büyüklükte karpuz, yumurta mislî maldır.Kıyemî mal: Misli olmayan mal, çarşıda benzeri bulunmayan,bulunsa da fiyatları farklı olan maldır. Ev, elde dokunmuş halı ve elbisekıyemî maldır.Şimdi suali cevaplandıralım:O kısmın başında, (Semen, para tayin edilince, sahih olansözleşmelerde teayyün etmez. Yani söz kesilirken tayin edilenivermek lazım değildir) deniyor. Burada, teayyün etmez demenin ne150


www.dinimizislam.comdemek olduğu açıklanıyor. (Teayyün etmez demek, tayin edileni vermekşart değildir demektir) deniyor. Yani misli, benzeri de verilebilir demektir.(Mehirde, nezirde ve vekil yapmakta teayyün etmez) deniyor.Teayyün etmez demek, sözleşilenin aynısı vermek, aynısını yapmak şartdeğildir demektir. Aynı değerde TL veya başka mal da verilebilir. İmkânvarsa aynısını vermek iyi olur.Bunun gibi, insan, bir koyun adasa, istediği koyunu kesebilir. Birini birişe vekil yapsa, illa o işi ona yaptırması gerekmez, başka birini de vekiledebilir.Ödünçte bile, alacaklı kabul ederse, yerine başka bir mal verilebilir.Emanette ise, tayin edilen teayyün etmiş olur. Yani cep telefonuemanet edilmişse, aynısını vermek gerekir.Mislî ve kıyemî malSual: Kitaplarda, (Emanetçi, emanet edilen altın parayı aynengeri verir. Kaybetmiş veya telef etmişse, benzerini veremez,kıymetini öder. Bir altın lira gasp eden, bunu aynen öder. Bu yoksabenzerini veremez, kıymetini öder) deniyor. Niye benzeri verilemiyorda, kıymeti veriliyor?CEVAPAltın paraların biri eski veya yeni tarihli yahut antika olduğu içindeğeri farklı olabilir. Bunun için, emanet edilenin aynısını vermek gerekir.Benzeri de olsa, başka altın verilemez. Telef olduysa, kaybolduysa, yinebenzeri verilemez, çünkü benzerinin kıymeti farklı olabilir. Emanet edilenaltın paranın kıymeti, değeri ne ediyorsa onu vermek gerekir.20 gram bilezik yerine, benzeri olan başka bilezik verilmez. Verilenbileziğin ağırlığı 20 gramdan farklı olabilir. Eğer ağırlığı 20 gramsa, belkiayarı değişiktir. Biri 22, öteki 18 ayar olabilir. Ayarı da, ağırlığı da aynıolsa, bu sefer, işleme, işçilik farkı olur. Onun için emanet edilen altınındeğeri ödenir.Bir mal, ya mislî veya kıyemî olur. Mislî malı telef eden, benzerini,kıyemî malı telef eden, değerini öder.Mislî, çarşıda aynı vasıfta benzeri bulunan mal olup, fiyatları farklıolmaz.Ağırlıkla, hacimle ve uzunlukla ölçülenlerden fabrikada, tezgâhtayapılan şeyler ve sayıyla ölçülenlerden, aynı büyüklükte olanlar, meselaaynı büyüklükteki yumurtayla karpuz böyledir.Kıyemî, çarşıda benzeri bulunmayan, bulunsa da fiyatları farklı olanmaldır. Uzunlukla ölçülenlerden tarla, elde dokunan halı, ev, dükkân, irili151


www.dinimizislam.comufaklı olan karpuz kıyemidir.İkisine de bir örnek verelim:Fabrika imalatı olup, modeli de markası da aynı olan bir halıyı telefeden, benzerini alıp verir, ama elde özel olarak dokunmuş bir halınınaynısı başka yerde olmadığı için, değeri neyse onu öder.Ticaretin önemiSual: Bazı kimseler, (Ticaret, üçe aldığını beşe satmaktır. Bu da,dinen pek uygun değildir) diyorlar. Ticaretle uğraşmak, tüccar olmakuygun değil midir?CEVAPDinimizde ticaret de, doğru tüccar da övülmüştür. Birkaç hadis-i şerifmeali şöyledir:(Bereket ticarettedir.) [Ebu Davud](Rızkın dokuzu ticarette, biri de hayvancılıktadır.) [İbni Sa’d](Cennette ticaret olsaydı, manifaturacılığı emrederdim, çünküEbu Bekir manifaturacıydı.) [Deylemi](En iyi kazanç, el emeğiyle kazanılandır. Ticaret de makbuldür.)[Hâkim](Doğru tüccar, Peygamberler, sıddıklar ve şehidlerle beraberdir.)[Tirmizi](Doğru tüccar, Kıyamet günü Arş’ın gölgesinde olacaktır.)[Deylemi](Doğru tüccar, Cennetin hiçbir kapısında bekletilmez.) [İ. Neccar](En uygun kazanç şu tüccarındır ki, ticarette yalan söylemez,sözünden dönmez, satarken malını övmez, alırken de [ucuza almakiçin] kötülemez.) [Deylemi](Korkak tüccar mahrum kalır, cesur tüccar rızka kavuşur.)[Kudai](Şu üç kimse, başka himayenin bulunmadığı Kıyamet günü,Allah’ın himayesindedir:1- Emin tüccar,2- Âdil idareci,3- Namaz kılmak için vaktin girmesini hararetle bekleyen kimse.)[Hâkim, Deylemi]Vakıf malıSual: Dükkânım daha önce vakfa aitmiş. Vakıf alınıp satılmadığına152


www.dinimizislam.comgöre, kazancım helâl midir?CEVAPVakıf statüsündeki vakıf, alınıp satılmaz ve mülk olarak kullanılmaz,fakat sizinkinin sadece adı vakıftır. Bugünkü vakıfların durumu değişiktir.Bugün çeşitli vakıflar kurulmuştur. Bunlar yardım teşkilatı olup, dinimizinhibe ahkâmına tabidir. Yani bunlar yardım yerleridir, vakıf değildir. Vakıfmalı, vakfeden kimsenin koyduğu şartlara göre idare edilir. Dernekler,yardım teşkilatları ise, başkanlarının emirlerine göre iş görür. Buradakiparalar hibe edenlerden çıkmıştır. Orayı idare edenler, bu paraları çeşitlihayır işlerine sarf edebilirler.Bunların isminin vakıf olması, dinimizin vakıf hükmüne dâhiledilmesine sebep olmaz. Mesela, melekler yiyip içmez, fakat bir kadınınismi Melek ise, bu da yiyip içmeyecek denmez. Siz dükkânınızıgaspetmediniz. Hak sahibisiniz. Müstahak olarak kullanmanızda dinen birmahzuru olmadığı İslâm Ahlâkı kitabında yazılıdır.153

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!