13.07.2015 Views

Dinî Ýlimler ve Kültür Dergisi YIL: 19 SAYI:78 EKñM ... - Yeni Ümit

Dinî Ýlimler ve Kültür Dergisi YIL: 19 SAYI:78 EKñM ... - Yeni Ümit

Dinî Ýlimler ve Kültür Dergisi YIL: 19 SAYI:78 EKñM ... - Yeni Ümit

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Biz, günümüzdeki bayramları, önceki bayramlara nispetendaha bir ehemmiyetli, daha bir kucaklayıcı <strong>ve</strong> birmânâda da koruyucu görüyoruz. Her eyden ev<strong>ve</strong>l o,bizleri, günlük hayatın gündelik dedikodularından, “ya-amın” kirli yanlarının tozundan topraından uzaklatırarak,hatta arındırarak kendine benzetir <strong>ve</strong> aktüalitenin isipasıiçinde bunalmı günümüzün insanına öteden iksirlersunmak suretiyle, onu gerçek insanî deerlere uyarır; uyarır<strong>ve</strong> her yanını saran kirli duygularını, mülâhazalarınıeriterek, çözerek onu tali’inin gülen yüzüyle buluturur.Bilhassa, hayatını kalb <strong>ve</strong> ruh seviyesinde götürebilenleriçin bayram bazen öyle aaalı <strong>ve</strong> pırıl pırıl gelir ki, insanonu yaamadan-duymadan asla bıkmaz <strong>ve</strong> gündüzüngitmesini, gecenin gelmesini, uykunun gelip hayatın üzerineabanmasını kat’iyen istemez. Nasıl ister ki bayram,mü’minlere ser<strong>ve</strong>t <strong>ve</strong> vâridâtını israf derecesinde ikrameder <strong>ve</strong> onunla öyle böyle uzak bir tanııklıı olanları bileo sihirli armaanlarıyla sevindirir <strong>ve</strong> miadını doldurarakgidip guruba kapandıında da zihinlere bıraktıı fotoraflarlatedâî menfezlerini açık tutar <strong>ve</strong> her fırsatta duygularımızabir sürü ey söyler: Öyle ki insan ne zaman onunadını ansa, birdenbire hafızasında yüzlerce çarıım <strong>ve</strong>tiresibalar, onun ismiyle zihinlerimizde bir sürü mefhum ekillenir..en taze mânâlar sökün eder gelir <strong>ve</strong> kendilerine hasçerçe<strong>ve</strong>ye oturur, duygularımızda garip kıpırdanılar belirir<strong>ve</strong> hayallerimizin vüs’atine göre, zamanın bilmem hangi dilimindeyaadıımız bayramları bütün saniye, dakika <strong>ve</strong> saatleriylebir kere daha yaar <strong>ve</strong> o nefis zaman parçacıklarını,yaadıımız hayatın birer derinlii gibi duyarız. E<strong>ve</strong>t, onuanınca hayalimizde cemaatle tıklım tıklım camiler belirir..kulaklarımızda tekbir <strong>ve</strong> tehlil avazı uuldar durur.. ak uevkin coturduu gönüllerden taan çılıklar birer mızrapgibi sinelerimize kalkıp inmeye balar. Çocukların cıvıl cıvılsevinçlerini, yalıların vakur <strong>ve</strong> murâkabeyi andıran durularını,kadın-erkek, genç-ihtiyar herkesin neeyle köpürüpsevgiyle birbirini kucakladıklarını bütün canlılııyla bir keredaha duyar <strong>ve</strong> kendimizi zaman üstü bir âlemin, her iklimeaçık büyülü bir koyunda sanırız.Ben imdilerde, milletçe yaadıımız o mübarek günlerinhasretiyle hep içimi çekip dursam da, bir zamanlarbayramlarla aydınlanmı, renklenmi o müstesna zamandilimlerini saat, dakika <strong>ve</strong> saniyeleriyle duyup tadabiliyor<strong>ve</strong> dostlarla el ele, gönül gönüle bulunduum o“eyyâmullah”ı bütün letâfetiyle hissedebiliyorum.. e<strong>ve</strong>t,o mübarek günleri, kendi insanımızla, cami hariminde,adırvan baında, mâbed yolunda bütün hususiyetleriyleönce nasıl duymusam, bunca uzaklık <strong>ve</strong> bunca toz dumanaramen o günkü revnaktarlııyla ruhumda bir keredaha yaayabiliyorum.E<strong>ve</strong>t o eski günlerde hemen herkes, heyecanla dopdolu,saygıyla karılayacaımız bir tela içinde, bir oraya-birburaya koar, yer yer toparlanır, zaman zaman daılır, bayramınebediyet buudlu güzelliklerinden tam nasip alabilmeatmosferinde, namaz, va’z u nasihat, Allah’a iç dökme, camiavlusunda dostlarla sarma dola olma <strong>ve</strong> onlarla hasbihâletme gibi konularla kendini farklı hâllerle ifade eder, günboyu Allah <strong>ve</strong> Peygamber’e açık durur, bakalarıyla münasebetlerinisevgi <strong>ve</strong> efkate balı götürür, çevresine basiretlebakar, her eyi kalbiyle deerlendirir, vicdanıyla tartar <strong>ve</strong> sabahtanakama kadar çeitli aktivitelerle o mübarek gününtek santimini dahi heder etmemeye çalıırdı...Ruhlarımız o bayramları bir iir, bir mûsıkî gibi dinlerdi<strong>ve</strong> o günlerde hemen herkese <strong>ve</strong> her yerde, kâse kâsebayram ruhu sunulurdu. Çehrelerdeki beâet, sinelerdekigenilik birbirine denk israf hududunda bir cömertlikle,hep <strong>ve</strong>rme <strong>ve</strong> daıtma yarıında bulunur, ne olursa olsunherkes o aydınlık günleri çocuklar gibi pür-nee ama mutlakabir temkin tavrı içinde yaar <strong>ve</strong> derinletirirdi.Dünya durdukça o bayramlar da bütün canlılııyla hafızalarımızdayaayacak <strong>ve</strong> gelecek yeni bayramlarımıza birermodel tekil edeceklerdir; model tekil edecek <strong>ve</strong> ömürlerimizinen ak çizgileri olarak her zaman kanatlarını hayallerimizinufkuna gererek, en karanlık, en tozlu-dumanlı günlerdedahi hafızalarımızda bize ehrâyinler yaatacaklardır.Bizler yıllarca, o nurefân <strong>ve</strong> rengârenk günlerin füsunuylayaadık. Bir gün –Allah göstermesin– her eyin sesi kesilse,ruhanî hazlarımıza zift püskürtülse <strong>ve</strong> bütün zevklerimizacılasa, biz yine gönüllerimizin derinliklerinde duyduumuzo rengârenk bayramları hatırlayacak, onların yıllarcayaanmı olmasını, bundan sonra da o tür bayramların ya-anabileceine emare sayarak, her zaman canlı duracak <strong>ve</strong>duygu dumuruna dümemek için de sık sık hatıralar albümündekio bayram fotoraflarını karıtırarak nisyanla savataheyecanlarımızın yanında olmaya çalıacaız.*Bu yazı Sızıntı dergisinin Ocak 2001 tarihli 264. sayısındanalınmıtır.4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!