You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SAYI / UDGAVE: 2 KUZEY<br />
GÖBEK / MIDTEROPSLAG 13<br />
'DANIMARKALI OLSA<br />
TESTLERİ YAPILIRDI'<br />
DANIMARKA'da hayata<br />
gözlerini yuman 15<br />
yaşındaki Emre Demir,<br />
Aksaray’da toprağa verildi. Babası<br />
Hasan Demir, oğlunun ölümünden<br />
sonra bayram nedeniyle Türkiye’de<br />
kaldı. O yüzden aile adına medyaya<br />
Emre’nin amcası Kanber Demir<br />
konuştu. <strong>Kuzey</strong>’in sorularını<br />
yanıtlayan amca Demir, “Emre,<br />
Türkiyeli değil de Danimarkalı<br />
olsaydı veya engelli olmasaydı<br />
hastanenin baştan savma<br />
muamelesine maruz kalmaz, tüm<br />
tahlil ve testleri yapılır, filmleri<br />
çekilir, CT taraması yapılırdı” dedi.<br />
AILE DAVA<br />
AÇACAK<br />
DOWN<br />
sendromu<br />
nedeniyle konuşma<br />
yetisi de<br />
oldukça sınırlı<br />
olan Emre’nin<br />
ailesi bir<br />
avukat tutarak<br />
yasal girişimlerde<br />
bulundu.<br />
Amca Kanber<br />
Demir, “Bizim<br />
başımıza gelen<br />
Amca<br />
Kanber Demir<br />
başkalarının başına gelmesin diye<br />
dava açacağız. İntikam peşinde<br />
değiliz, ama engelli ve göçmen olması<br />
nedeniyle böyle bir ilgisizliğe<br />
maruz kaldı” diye konuştu.<br />
Özür dilemekten<br />
başka yapılacak<br />
bir şey yokmuş!<br />
Köge Hastanesi İdare<br />
Müdürü Henrik Villadsen,<br />
hatalarını kabul etti. İlk<br />
getirildiğinde Emre'ye CT<br />
taraması yapmamalarının<br />
bir hata olduğunu söyleyen<br />
Villadsen “Çok trajik ve<br />
mutsuz bir süreç. Hastane<br />
adına özür dilemekten başka<br />
yapabileceğim bir şey yok”<br />
dedi. Villadsen hastanenin<br />
bu tür durumlarda uygulanan<br />
prosedürü değiştirdiğini ve<br />
bundan böyle en küçük bir<br />
şüphede CT taraması yapma<br />
talimatı verdiklerini söyledi.<br />
Baba Hasan<br />
Demir, Emre’nin<br />
doğumgününü<br />
kutlarken<br />
görülüyor.<br />
'Muhabir aracılığıyla özür iletmişler<br />
böyle bir hakaret olur mu'<br />
AMCA Kanber Demir hastane<br />
yetkililerini şöyle eleştirdi: “Televizyoncular<br />
kapılarını çalınca üzgün<br />
olduklarını söyleyip kamuoyu<br />
önünde özür dilemişler. Onların özür<br />
UZMAN:<br />
'Kırığı acil<br />
tespit hayati<br />
önem taşır'<br />
DANIMARKA’nın<br />
önde gelen nöroşiruji<br />
uzmanlarından<br />
Christian Hedemann<br />
Sörensen, “Boyun<br />
omurlarındaki bir kırık<br />
omuriliğe kadar uzanır.<br />
Omurilik vücudumuzun<br />
ana kablo hattıdır ve omurilik<br />
iç organlarımızın yanı<br />
sıra kol ve bacaklarımızın<br />
hareketlerini de yönetir.<br />
Kırık kafatasına ne kadar<br />
yakınsa o oranda solunum<br />
yetmezliğine de neden<br />
olabilir. Bu yüzden bu tür<br />
kırıkların acilen tespitinin<br />
hayati önemi vardır” dedi.<br />
dilemesi bizim çocuğumuzu geri getirmez.<br />
Üstelik televizyon muhabiri<br />
aracılığıyla bize özürlerini iletmişler.<br />
Bundan daha büyük bir hakaret<br />
olabilir mi?” şeklinde konuştu.<br />
Teneffüste<br />
nöbetçi<br />
öğretmen yoktu<br />
EMRE Demir’in<br />
amcası Kanber Demir,<br />
okul yönetimi ve<br />
öğretmenlerin de bu<br />
trajik olayda kusuru<br />
bulunduğunu söyledi:<br />
“İki salıncağın zincirleri de hasarlıymış.<br />
Ertesi gün okula gittiğimde iki<br />
salıncağın da sökülmüş olduğunu<br />
gördüm. Ayrıca teneffüse bırakılan<br />
çocukların mutlaka bir öğretmen<br />
tarafından gözlem altında tutulması<br />
gerekiyordu. Bu her okulda böyledir.<br />
Teneffüslerde nöbetçi öğretmenler<br />
bulunur. Emre salıncaktan düştükten<br />
sonra orada ne kadar yattığını<br />
kimse bilmiyor. Hemen düştüğü<br />
anda müdahale edilebilseydi Emre<br />
belki bugün yaşıyor olacaktı” dedi.<br />
Sadi<br />
TEKELiOGLU<br />
saditekelioglu@kuzey.dk<br />
175 bin mülteci<br />
Danimarka’ya<br />
gelseydi<br />
BAŞLIKTAKİ 175 bin rakamını açıklayayım<br />
önce. Bu rakam, Türkiye ile kıyaslandığında<br />
Danimarka’ya ‘gelmiş’ olan yüzdesel mülteci<br />
sayısını açıklamaktadır.<br />
Türkiye’de 2 milyon civarında Suriyeli mülteci<br />
olduğundan yola çıkarsak, bu rakam Türkiye<br />
nüfusunun yüzde 3.5’i oranına karşı gelmektedir.<br />
Danimarka nüfusu ise 5 milyondan biraz fazladır.<br />
Bu da yüzde 3.5’i alındığında yaklaşık 175 bin<br />
mülteci eder.<br />
Gerek yazılı ve görsel medyada, gerek sosyal<br />
medyada olsun, Danimarka’da mültecilere<br />
karşı, hükümetin mülteci politikasına karşı ve<br />
mültecilerin durumunu anlayışla karşılayan ve<br />
onlara yardımcı olmak isteyenlere karşı müthiş<br />
bir çamur atma kampanyası var.<br />
Mülteci karşıtlarının yazdıklarını okuyup<br />
söylediklerini duyunca, sanki mülteciler kendi<br />
evlerini kendileri yerle bir etmiş de, buralara<br />
Danimarkalılar’ın sırtından geçinmeye gelmiş gibi<br />
bir durum ortaya çıkıyor.<br />
Türkiye ile Danimarka’yı karşılaştıracak<br />
olursak, bu dünyanın en zengin ilk beş ülkesi<br />
arasında bulunan güzel ülke insanının aslında<br />
haline şükretmesi gerektiğini açıkça görürüz.<br />
Evet, Danimarkalılar’ın haline şükretmesi<br />
gerekiyor.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmesi gerekiyor,<br />
çünkü onların ülkelerine nüfuslarının yüzde 3.5’i<br />
oranında mülteci gelmedi.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmesi gerekiyor, çünkü<br />
onların sınırlarındaki tel örgülerin üzerinden<br />
çocuklarını sınırın bu tarafına ‘atan’ dehşet içinde<br />
anne babalar yok.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmesi gerekiyor, çünkü<br />
sınırın öte tarafından ellerinde kalaşnikoflarıyla<br />
sırıtan uzun sakallı, cübbeli, gözü dönmüş caniler<br />
yok.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmeleri gerekiyor,<br />
çünkü onların ülkesine 1 ay içinde sınırdan 175<br />
bin insan girmedi.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmeleri gerekiyor,<br />
çünkü onların hükümeti mülteciler için milyarlarca<br />
kron harcamadı.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmeleri gerekiyor,<br />
çünkü arabalarıyla kırmızı ışıkta beklerken<br />
arabaya yaklaşıp dilenen mülteci çocukları<br />
görmüyorlar.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmeleri gerekiyor,<br />
çünkü restoranların çöp konteynerlerinde yiyecek<br />
arayan Suriyeli mülteci çocuklar görmüyorlar.<br />
Danimarkalılar’ın şükretmeleri gerekiyor,<br />
çünkü sınırlarından içeri girmeye çalışan eli<br />
silahlı teröristler yok.<br />
Sınırlardan gire gire 15 bin kişi girdi. Onların<br />
da çok az bir kısmı bu ülkede kalmayı tercih etti.<br />
Avrupa sınırlarına dayanan 250 bin mülteciyi<br />
sanki Türkiye gönderiyormuş, sınırlarının<br />
güvenliğini sağlamıyormuş, Türkiye’den<br />
Avrupa’ya mülteci akını durdurulmalıymış gibi<br />
saçmalıklar aldı gidiyor bu günlerde.<br />
<strong>Sayı</strong>n Danimarkalılar... Avrupa’ya gelen çok<br />
sayıda mültecinin sorumlusu Türkiye değildir.<br />
Sizin vergilerinizle alınan F-16’larınızın<br />
bombalamasının sonucu evlerinden<br />
yurtlarından olan insanlardır Avrupa<br />
kapılarına dayanan.<br />
Eğer mülteci sorununun sorumlusunu<br />
arıyorsanız aynaya bakın.