Vecihi Dergisi 10. Sayı
Vecihi Dergisi 10. Sayı https://cvsair.com.tr/vecihi/
Vecihi Dergisi 10. Sayı
https://cvsair.com.tr/vecihi/
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
MİHRİ MÜŞFİK<br />
ruma düşürmesi olduğu söylenir. Birtakım kaynaklar<br />
Mihri Hanım’ın tekrar İtalya’ya gidişini meşhur İtalyan<br />
yazarı ve milli kahramanlarından Gabriele d’Annunzio<br />
ile yaşadığı aşka bağlar. Onunla dostluğu sayesinde<br />
Vatikan’a kabul edilerek Papa’nın portresini yaptığı da<br />
bilinir.<br />
Mihri Hanım, 1922 yılında Yunan ordusunun denize<br />
dökülmesinin ardından Mustafa Kemal’i mareşal üniformasıyla<br />
ayakta canlandıran yaklaşık 3 metre yüksekliğinde<br />
bir portresini yapar ve Çankaya Köşkü’ne<br />
götürerek kendisine sunar. Bu, Cumhuriyetin ilanından<br />
sonra bir Türk ressam tarafından yapılan ilk Atatürk<br />
portesidir.<br />
Yeğeni ve öğrencisi Hale Asaf’a yazdığı bu mektupla<br />
sıkıntılarını ve resime olan kırgınlığını anlatmaktadır.<br />
“Ben resim yaptım da ne oldu? Sanat karın doyurmuyor.<br />
Tablolarını mı yiyeceksin? Ben güzelim, başımın<br />
çaresine bakarım, sende o da yok ama resim yapmaya<br />
devam et! Senelerce çalışmakla ben neye muvaffak<br />
oldum? Hiç. Üstelik sıhhatimi kaybettim. Vaktiyle herkül<br />
idim. Şimdi merdivenleri çıkamıyorum. Sanat beni<br />
bu hale koydu. Hele gözlerim hiç görmüyor. Çifte çifte<br />
gözlük kullanıyorum. Parasızım. Bizim gibi -Avrupa’ya<br />
nazaran- geri kalmış bir memlekette sanatkarın yolu<br />
kadar güç bir yol yoktur. Bizimkisi fazla fedakârlık isteyen<br />
bir meslek. Bugün bana, gençliğimi hediye etseler,<br />
bu meslek uğrunda çektiklerimi çekmek korkusundan,<br />
reddederdim! Çektiğim meşakkatleri bir ben bilirim<br />
bir de Allah bilir. Her sanatkâr, karşısındaki sanatkarı<br />
daima kendisinden aptal görür! Onun on senede<br />
yaptığını, kendisinin bir senede yapacağını sanır. Bir<br />
iki yıl içinde, hayatını kurtaracağına, köşeyi döneceğine<br />
emindir! Heyhat ve yine heyhat! İşte sanatın esrarı<br />
burdadır. Sanatkarın yolu, yürüdükçe uzar gider. Bizim<br />
ailenin yegâne hususiyeti, inadındadır. Ben her şeyde<br />
olduğu gibi sanat hayatım boyunca inadımla yaşadım.<br />
Bugün, buna bin kere pişmanım.”<br />
Kız kardeşi Enise Salih Hanım’ın eşinden ayrılıp,<br />
İsviçre’de Bale Sanatoryumu’nda veremden ölmesi<br />
ve Hale Asaf’ın Paris’te kanserden ölmesiyle sarsılan<br />
Mihri Müşfik Hanım, 1954 yılında Amerika’da yoksulluk<br />
içinde ölür ve kimsesizler mezarlığına gömülür.