26.10.2019 Views

Yeni Hareket Gazetesi Ekim 2019 (Neue Bewegungszeitung Oktober 2019)

Avusturya, Viyana, Aylık Gazete, Türkçe, Österreich, Wien, Monatliche Zeitung, Türkisch

Avusturya, Viyana, Aylık Gazete, Türkçe, Österreich, Wien, Monatliche Zeitung, Türkisch

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Rotenhofgasse 72<br />

1100 Wien<br />

www.istikbal.at<br />

Großmarkt Wien<br />

Tel.: 01 / 616 69 13<br />

Avusturya’da<br />

www.yenihareket.com<br />

Hayatınıza renk katar<br />

Laxenburgerstr. 365/A8, 1230 Wien<br />

www.macrogroup.at<br />

0043 1 616 43 60<br />

Auflage / Baskı:<br />

10.000<br />

facebook.com/<br />

yenihareketzeitung<br />

<strong>Neue</strong> Bewegung Yıl / Jahr 17 <strong>Ekim</strong> / <strong>Oktober</strong> <strong>2019</strong> Sayı / Ausgabe 177 Aylık Bağımsız Gazete e-mail: yenihareket@yenihareket.com Ücretsiz / Kostenlos<br />

Kara Dönem<br />

Avusturya'da erken seçimi kara ikinci oldu. Aşırı sağcı Avusturya<br />

parti ÖVP kazandı. Avusturya'yı Özgürlük Partisi (FPÖ) önemli bir<br />

<strong>2019</strong> Genel Seçim Sonuçları<br />

önce başörtüsü yasaklarını genişletmeyi<br />

vaad eden Sebastian<br />

Kurz tekrar başbakan olacak.<br />

İlkokullarda hali hazırda uygulanan<br />

başörtüsü yasağını, ortaokullara<br />

taşımayı hedefleyen Kurz,<br />

öğretmenlerin de başörtüsü takmalarının<br />

yasaklanacağı vaadinde<br />

bulunarak, iktidara gelmesi<br />

durumunda sağ popülist, ayrımcı<br />

uygulamaların kesintisiz devam<br />

edeceği sinyalini veriyor.<br />

kara günler bekliyor. Seçimden<br />

oy alabildi.<br />

Geçen seçimlerde yüzde 4 seçim<br />

barajına takılarak meclise giremeyen<br />

Yeşiller Partisi, oylarını<br />

yüzde 13,9’a yükselterek, yeniden<br />

girmeyi başardı.<br />

<strong>Yeni</strong> Avusturya Partisi (NEOS) ise<br />

8,1 oranında oy elde ederek meclise<br />

giren beşinci parti oldu.<br />

SPÖ’den Nurten Yılmaz ve Selma<br />

Yıldırım milletvekili seçildiler.<br />

kayıpla yüzde 16,2 seviyesinde<br />

İçişleri Bakanlığının açıkladığı Yeşillerden daha önce milletvekili<br />

resmî sonuçlara göre, Avusturya<br />

olan Berîvan Aslan ve Alev<br />

Milli Meclisteki Milletvekili dağılımı:<br />

Halk Partisi (ÖVP) yüzde 37,5 oy Korun bu kez meclise giremediler.<br />

Yeşiller Partisinden Süley-<br />

oranı ve 71 milletvekili ile birinci<br />

ÖVP: 71<br />

FPÖ: 31<br />

NEOS: 15<br />

parti oldu. Sosyal Demokrat<br />

Parti (SPÖ) 21,2’lik oy oranıyla<br />

man Zorba milletvekili seçildi.<br />

4. sayfada<br />

SPÖ: 40<br />

GRÜNE: 26<br />

Avusturya basını: Güvenli Bölge oluşacak<br />

Devlet Televizyonu ORF'nin haberinde, bölgede yaşanan şiddetli çatışmaların ardından<br />

Türkiye'nin 120 saat askeri faaliyetlerini durdurma sözü verdiği, terör örgütü PKK/YPG'ye<br />

ait unsurların ise bölgeyi<br />

terk edeceği ifade edildi.<br />

Kurier gazetesi, iki ülkenin<br />

beklenmedik şekilde<br />

silahların susturulmasında<br />

uzlaştığı kaydedilerek,<br />

Türkiye'nin "ateşkes yapılmadı"<br />

açıklamasının altı<br />

çizildi.<br />

Ülkenin en çok satan sağ<br />

görüşlü gazetesi Kronen<br />

ise Türkiye ve ABD'nin<br />

Suriye'nin kuzeyinde ateşkes<br />

hususunda anlaştığını<br />

kaydetti.<br />

Haberde, anlaşmaya göre,<br />

terör örgütü unsurlarının<br />

bölgeden çekileceği ve<br />

Türkiye'nin planladığı güvenli<br />

bölgenin oluşturulacağı<br />

ifade edildi.<br />

Avusturya halkında İslam<br />

düşmanlığı artış gösteriyor<br />

Salzburg Üniversitesi tarafından<br />

bin 200 denekle yapılan bir çalışma,<br />

Avusturya halkının İslam<br />

ve Müslüman düşmanlığının 2.<br />

Dünya Savaşı öncesi dönemlerde<br />

Yahudilere karşı sergilenen tutumlarla<br />

büyük benzerlik taşıdığını<br />

gösteriyor. Araştırmada görüşlerini<br />

bildiren Avusturyalıların<br />

yüzde 87’si Müslümanların Avusturya<br />

kültürüne uymaları gerektiğini<br />

düşünüyor. 4.sayfada<br />

Bağımlılıkla Mücadele<br />

ve Sivil Toplum<br />

Viyana bağımlılıkla mücadelede öncü durumda.<br />

Çünkü burada Başkonsolos Asip<br />

Kaya’nın desteğiyle <strong>Yeni</strong> Başlangıç adında<br />

bağımlılkla mücadele derneği kurulmuş durumda.<br />

Başkonsolos Asip Kaya bağımlılıkla mücadele<br />

konusunda dur durak bilmeden gayret<br />

ediyor.<br />

19 <strong>Ekim</strong> Cumartesi akşamı WEFA yardım<br />

derneğinin düzenlediği programda bağımlılıkla<br />

mücadelede STK’ların görevleri konuşuldu.<br />

Başkonsolos Asip Kaya bu programa<br />

da katılarak bir konuşma yaptı. Başkonsolos<br />

konuşmasında ailelerin çocuklarının uyuşturucu<br />

bağımlısı olduğunu ancak iki yıl sonra<br />

fark ettiğini söyledi. 7. sayfada<br />

SAYFA<br />

4 Lokallerde sigara ve nargile yasağı<br />

SAYFA<br />

7 Wien baut vor<br />

SAYFA<br />

8 Bakanı giydiren Türk modacı<br />

SAYFA<br />

9<br />

"Türk müsün yoksa Avusturyalı mı?"<br />

SAYFA<br />

12 Kitap sayfası<br />

SAYFA<br />

13 Çengel Bulmaca<br />

SAYFA<br />

14 Mizah<br />

1160 Wien, Liebhartsgasse 27-29<br />

Tel: 01/966 46 62 Fax: 01/9713298<br />

1120 Wien, Oswaldgasse 3<br />

Tel. & Fax: 01 347 17 57<br />

MÖBEL - KÜCHENSTUDIO<br />

Quellenstr. 96, 1100 Wien<br />

Tel: 0660 673 55 55<br />

SHOP<br />

Bütün ürünlerimizi Unexshop`tan<br />

tedarik edebilirsiniz.<br />

www.unexshop.at<br />

Rotenhofgasse 62, 1100 Wien<br />

www.homextra.at Tel. 01 952 96 91<br />

Quellenstr. 92, 1100 Wien<br />

Sipariş Tel: 0660 673 55 55<br />

FLASH<br />

GÜVENLİK KAMERALARI<br />

Gudrunstr. 144, 1100 Wien<br />

Tel.: 01/ 607 10 27 - www.flashsat.at


2<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

Yetkin Bülbül<br />

yetkinbulbul@yahoo.com<br />

Kara dönem<br />

Avusturya'da erken seçimi kara<br />

parti ÖVP kazandı. Avusturya'yı<br />

kara günler bekliyor. Seçimden<br />

önce başörtüsü yasaklarını genişletmeyi<br />

vaad eden Sebastian Kurz<br />

tekrar başbakan olacak. Sebastian<br />

Kurz tekrar FPÖ ile koalisyon kurarsa<br />

kapkara bir dönem olacak.<br />

Seçimde bizi bir nebze sevindiren<br />

ise Tarık Mete’nin 15 binden<br />

fazla oy alması oldu. Tarık Mete<br />

milletvekili olamasa da gelecek<br />

için umut verdi. Birlik- beraberlik<br />

olunması halinde mecliste gelecekte<br />

milletvekillerimiz mutlaka<br />

olacaktır.<br />

Camilerimizden elinizi çekin<br />

Avusturya’nın karanlık siyasetçilerinden<br />

Peter Pilz seçimden<br />

önce meclise önerge vermiş ve<br />

ATİB ve Milli Görüş derneklerinin<br />

kapatılmasını istemişti. Aslında<br />

Avusturya’da Milli Görüş adında<br />

bir dernek bulunmuyor. Almanya’daki<br />

Milli Görüşle kardeş kurum<br />

diyebileceğimiz Viyana İslam<br />

Federasyonu ve Avusturya İslam<br />

Federasyonu var.<br />

Bu teşkilatların kapatılmasına<br />

yönelik girişimler sadece Müslümanlara<br />

değil, Avusturya toplumunun<br />

tamamına zarar verir.<br />

Çünkü bu teşkilatlar kanunlar<br />

çerçevesinde faaliyet yapan ve<br />

Müslümanların aşırı uçlara kaymasını<br />

önleyen kurumlardır.<br />

ATİB çatısı altında 63 cami derneği<br />

bulunuyor. Viyana İslam Federasyonu<br />

ile Avusturya İslam Federasyonu<br />

bünyesinde ise 34 cami<br />

derneği var. Toplamda 97 caminin<br />

geleceği söz konusu.<br />

Avusturya cami kapatma gibi kara<br />

bir lekeyi üstüne sürmez ve İslam<br />

dünyasında saygınlığını yitirmez<br />

diye ümit ediyoruz.<br />

İslamiyetin resmen kabul edildiği<br />

ve din hürriyetinin anayasal teminat<br />

altında olduğu bir ülkede<br />

cami kapatılması korkunç bir hukuk<br />

cinayeti olur.<br />

Güvenli Bölge sonunda kuruluyor<br />

Suriye'de mülteciler için güvenli<br />

bölge kurulması yıllardır dile getiriliyordu.<br />

Eğer Suriye krizi başladığında<br />

güvenli bölge oluşturulsaydı<br />

savaş mağduru insanlar bu<br />

kadar çile çekmeyecek ve başka<br />

ülkelere göç etmek zorunda kalmayacaktı.<br />

Güvenli bölge kurulmasını en çok<br />

Türkiye gündeme getiriyordu.<br />

Türkiye'nin çabalarıyla sonunda<br />

güvenli bölge kurulacak.<br />

Aslında güvenli bölge kurulmasını<br />

Avrupa ülkelerinin de desteklemesi<br />

gerekirken, uluslararası<br />

derin güçlerin etkisiyle bugüne<br />

kadar güvenli bölgeye destek olmadılar.<br />

Milyonlarca insanın yerinden-yurdundan<br />

edilmesine<br />

karşı çıkmadılar. Halbuki güvenli<br />

bölge kurulduğunda AB ülkelerine<br />

mülteci akını da ciddi oranda<br />

azalacaktır.<br />

THY biletlerine tavan fiyat<br />

THY yurt içi uçuşlara tavan fiyat<br />

uygulaması getirdi. Yurt içi uçak<br />

biletleri 450 TL'den fazla olmayacak.<br />

<strong>Yeni</strong> <strong>Hareket</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak<br />

tavan fiyat uygulamasının Avrupa'daki<br />

uçuşlar için olmasını daha<br />

önce teklif etmiştik. Teklifimizi<br />

yineliyoruz. Yurt dışı uçuşlarda<br />

özellikle Avrupa'da tavan fiyat<br />

uygulaması getirilsin. Avrupalı<br />

Türkler fahiş fiyatla bilet almaktan<br />

kurtulsun.<br />

İnönü’nün yol düşmanlığı<br />

Jak Kamhi’nin „ Gördüklerim, yaşadıklarım“<br />

adıyla yayınlanan hatırat<br />

kitabında İsmet İnönü ile ilgili<br />

ibretlik bir hatırası da yer almış.<br />

CHP zihniyetini gösteren hatıra<br />

şöyle:<br />

Jak Kamhi yedek subay olarak<br />

askerliğini yaparken İsmet<br />

İnönü'nün oğlu Ömer kendisini<br />

babası ile tanıştırmaya götürür.<br />

İnönü'ye mühendis olduğunu ve<br />

yol yapımında çalıştığını söyleyen<br />

Kamhi'nin kulağına İnönü fısıldar<br />

"Aman çok yol yapma evlâdım.<br />

Çok yol yaparsan Anadolu akın<br />

akın koşup buraya gelir."<br />

Bağımlılık helâk eder<br />

Bağımlılık denince akla ilk önce<br />

uyuşturucu bağımlılığı geliyor.<br />

Uyuşturucu madde bağımlılığı<br />

insan sağlığını tehdit eden<br />

bağımlılıkların başında geliyor<br />

gerçekten. Dünyada milyonlarca<br />

insan bu bağımlılığın kurbanı ne<br />

yazık ki.<br />

İnsanı helâk eden ve felakete sürükleyen<br />

başka bağımlılıklar da<br />

var. Kumar bağımlılığı, teknoloji<br />

bağımlılığı gibi.<br />

Kumar bağımlılığı ve hastalığı<br />

basit bir bağımlılık değil. Birçok<br />

aile kumar yüzünden yıkılıyor İnsanın<br />

sadece gününü değil, geleceğini<br />

de etkiliyor.<br />

Çağımızda yeni bir bağımlılık<br />

türü de teknoloji bağımlılığı. Sosyal<br />

medya bağımlılığı en yaygın<br />

bağımlılık türü.<br />

İnternet oyunları da en zararlı<br />

bağımlılık türlerinden biri. Mavi<br />

Balina denen bir oyun yüzünden<br />

Türkiye’de yüzlerce çocuk intihar<br />

etti.<br />

Geçtiğimiz günlerde Viyana’da<br />

bağımlılıkla mücadele üzerine<br />

bir program düzenlendi. WEFA<br />

yardım derneğinin düzenlediği<br />

programda bağımlılıkla nücadelede<br />

STK’ların rolü konuşuldu.<br />

Viyana bağımlılıkla mücadelede<br />

öncü durumda. Çünkü burada<br />

Başkonsolos Asip Kaya’nın desteğiyle<br />

<strong>Yeni</strong> Başlangıç adında<br />

bağımlılkla mücadele derneği<br />

kurulmuş durumda.<br />

Başkonsolos Asip Kaya bağımlılıkla<br />

mücadele konusunda dur<br />

durak bilmeden gayret ediyor. 19<br />

<strong>Ekim</strong>’de düzenlenen programa<br />

da katılarak bir konuşma yaptı.<br />

Başkonsolos konuşmasında ailelerin<br />

çocuklarının uyuşturucu<br />

bağımlısı olduğunu ancak iki yıl<br />

sonra fark ettiğini söyledi. Dolayısıyla<br />

„benim çocuğum kullanmaz“<br />

deme şansı kimsenin yok.<br />

Uyuşturucu bağımlılığın çeşitli<br />

sebepleri var. Arkadaş, merak<br />

gibi sebepler başta geliyor. Boşanan<br />

ve parçalanmış ailelerin çocukları<br />

da bağımlılığa çok maruz<br />

kalabiliyor.<br />

Bahsettiğim programda bir konuşma<br />

yapan araştırmacı- gazeteci<br />

Osman Atalay çiftler boşansa<br />

da evlâtlarını boşamasınlar<br />

dedi.<br />

Bağımlılık tehlikesini hafife almayalım.<br />

Toplum olarak hep birlikte<br />

en etkili şekilde mücadele edelim.<br />

Çocuklarımızı bağımlılıktan korumak<br />

onlara ilgi göstermekten<br />

geçiyor. Sadece maddî ihtiyaçlarını<br />

karşılamak yetmiyor. Onların<br />

dertleriyle dertlenmeli, sohbet<br />

etmeli ve birlikte vakit geçirmeliyiz.<br />

Ancak böyle yaparsak onları<br />

madde, kumar ve teknoloji bağımlısı<br />

olmaktan kurtarabiliriz.<br />

SGK<br />

Emeklilik<br />

Havalesi<br />

7 €<br />

Hızlı Havale*<br />

Havalenizi DenizBank ile yapın, Türkiye’nin 81 şehrinde 4.700 noktaya anında ulaşın!<br />

• DenizBank A.Ş.’nin 700’ü aşkın şubesine göndereceğiniz havaleleri,<br />

Türkiye’de hiçbir ek masraf kesilmeden, bir saat içinde ulaştırıyoruz.<br />

• Havalelerinizi ister Avusturya genelindeki 27 şubemizden,<br />

ister internet şubemiz üzerinden online yapın, paranızı hesaplı,<br />

güvenli ve hızlı bir şekilde memlekete ulaştıralım!<br />

SGK yurtdışı borçlanma<br />

primlerinizi DenizBank AG<br />

şubelerinden hesaplı bir<br />

şekilde havale edin.<br />

* Bireysel müşterilerin DenizBank AG şubelerinden, DenizBank A.Ş. ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />

Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at


Adres: Laxenburger Straße 365/B2, 1230 Wien<br />

Telefon: 01 6166913 - www.ece-orient.at


4<br />

AVUSTURYA<br />

Irkçılar kazandı,<br />

insanlık kaybetti<br />

İçişleri Bakanlığı, 29 Eylül’de yapılan<br />

erken genel seçimlerin sonuçlarını<br />

açıkladı. Resmî sonuçlara göre, Avusturya<br />

Halk Partisi (ÖVP) yüzde 37,5 oy<br />

oranı ve 71 milletvekili ile birinci parti<br />

oldu. Sosyal Demokrat Parti (SPÖ)<br />

21,2’lik oy oranıyla ikinci oldu. Nurten<br />

Yılmaz tekrar milletvekili seçildi.<br />

Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi<br />

(FPÖ) önemli bir kayıpla yüzde 16,2<br />

seviyesinde oy alabildi.<br />

Yeşiller yeniden mecliste<br />

Geçen seçimlerde yüzde 4 seçim barajına<br />

takılarak meclise giremeyen<br />

Yeşiller Partisi, oylarını yüzde 13,9’a<br />

yükselterek, yeniden parlamentoya<br />

güçlü bir şekilde girmeyi başardı. Yeşillerden<br />

daha önce milletvekili olan<br />

Berivan Aslan ve Alev Korun bu kez<br />

meclise giremediler. Yeşiller Partisinden<br />

Süleyman Zorba milletvekili seçildi.<br />

<strong>Yeni</strong> Avusturya Partisi (NEOS) ise 8,1<br />

oranında oy elde ederek meclise giren<br />

5’inci parti oldu.<br />

Bu sonuçlara göre, 183 sandalyeden<br />

oluşan Avusturya Federal Meclisinde<br />

milletvekili dağılımı ÖVP 71, SPÖ 40,<br />

FPÖ 31, NEOS 15, Yeşiller 26 şeklinde<br />

gerçekleşti.<br />

Katılım oranının yüzde 75,6 olduğu<br />

seçimlerde, 6 milyon 400 bin seçmenin<br />

4 milyon 835 bin 469’u oy kullanırken,<br />

58 bin 223 kişi geçersiz oy<br />

kullandı. 958 bin seçmen mektup yoluyla<br />

oylarını kullandı.<br />

Avusturya'da son milletvekili seçimi<br />

<strong>Ekim</strong> 2017'de yapılmış, merkez sağ<br />

ÖVP yüzde 31,47 ile birinci, SPÖ yüzde<br />

26,86 ile ikinci, aşırı sağcı FPÖ ise<br />

yüzde 25,97 ile üçüncü parti olmuştu.<br />

Irkçı FPÖ partisinin oylarından benzer<br />

söylemlerde bulunan ÖVP’ye kayış<br />

oldu. Buna rağmen daha önce koalisyon<br />

hükümeti kuran ÖVP-FPÖ’nün<br />

toplam oyları bu seçimde bir miktar<br />

düştü.<br />

Bu sonuçlardan sonra hükümet kurma<br />

yetkisi ÖVP Başkanı Sebastian<br />

Kurz’a verildi. Kurz’un ya FPÖ ya da-<br />

Yeşiller ile birlikte hükümet kurması<br />

bekleniyor<br />

Avusturya halkında İslam<br />

düşmanlığı artış gösteriyor<br />

Salzburg Üniversitesi tarafından bin<br />

200 denekle yapılan bir çalışma,<br />

Avusturya halkının İslam ve Müslüman<br />

karşıtlığı/düşmanlığının 2.<br />

Dünya Savaşı öncesi dönemlerde Yahudilere<br />

karşı sergilenen tutumlarla<br />

büyük benzerlik taşıdığını gösteriyor.<br />

Araştırmada görüşlerini bildiren<br />

Avusturyalıların yüzde 87’si Müslümanların<br />

Avusturya kültürüne uymaları<br />

gerektiğini düşünüyor.<br />

Yüzde 79 gibi büyük bir çoğunluk<br />

ise Müslümanları, devlet tarafından<br />

mutlak bir şekilde gözetim altında<br />

tutulması gereken bir grup olarak<br />

görüyor. Usanmaksızın liberal ve çoğulcu,<br />

demokratik bir toplum olduklarını<br />

iddia eden Avusturya halkının<br />

bu değerlerin Müslümanlar söz konusu<br />

olunca rafa kaldırdığını görülüyor.<br />

Nitekim araştırmaya katılanların<br />

yüzde 72’si ülkelerinde yaşayan Müslümanların<br />

Avusturya toplumunu<br />

kültürel olarak zenginleştirmediklerini<br />

ifade ediyor.<br />

Araştırmada elde edilen diğer sonuçlar<br />

şöyle:<br />

“Başörtüsü, kadının baskı altına alınmasının<br />

sembolüdür” yüzde 71.<br />

“İslam Batı dünyasına uyumlu değildir”<br />

yüzde 70.<br />

“Müslümanlar okulda başörtüsü takamamalıdır”<br />

yüzde 66.<br />

“Avusturya Müslümanları arasında<br />

teröristlerin olduğundan korkuyorum”<br />

yüzde 59.<br />

“Müslümanların dinlerini yaşamaları<br />

sınırlandırılmalıdır” yüzde 51.<br />

“Müslümanlar nedeniyle bazen kendimi<br />

Avusturya’da yabancı gibi hissediyorum”<br />

yüzde 50.<br />

“Avusturya’da camilere tolerans göstermemeliyiz”<br />

yüzde 48.<br />

“Müslümanlar Avusturya’da herkesin<br />

sahip olduğu haklara sahip olmamalılar”<br />

yüzde 45.<br />

Araştırmada ayrıca deneklerden ülkedeki<br />

inanç gruplarına karşı tutumlarını<br />

ifade etmeleri de istenmiş. Buna<br />

göre Avusturyalılar arasında en sevilmeyen<br />

dinî grubun şaşırtıcı olmayan<br />

bir şekilde Müslümanlar olduğu belirtilmiş.<br />

Yani Avusturyalıların yüzde<br />

35’i Müslümanları olumsuzlamakta.<br />

Bu oranla Müslümanlar ikinci sıradaki<br />

Yahudilerin oldukça önünde. Yahudilere<br />

karşı olumsuz görüş sahibi<br />

olan Avusturyalıların oranı yüzde 16.<br />

Üçüncü sırada yüzde 14’le Hindular<br />

gelirken, dördüncü sırayı yüzde 12<br />

oranıyla Budistler, ateistler ve dinsizler<br />

alıyor.<br />

Avusturyalıların inanç gruplarına yönelik<br />

negatif tutumlarının yanı sıra<br />

olumlu/pozitif tutumlarının da sorgulandığı<br />

araştırmada Müslümanlar<br />

yine “en sevilmeyen inanç grubu”<br />

olarak öne çıkıyorlar. Yüzde 25 ile<br />

Avusturyalılar tarafından en az sevilen<br />

inanç grubu olan Müslümanları<br />

yüzde 31’le Yahudiler takip ediyor.<br />

Avusturyalıların pozitif tutum takındıkları<br />

inanç grupları sırasıyla yüzde<br />

33 Hindular, yüzde 38 ateistler ve<br />

inançsızlar, yüzde 41 Budistler olarak<br />

belirtilmekte.<br />

Tarık Mete 15 binden<br />

fazla oy aldı<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

SPÖ milletvekili adayı Tarık Mete seçimde<br />

15.382 tercihli oy alarak bugüne kadar<br />

en çok ay alan göçmen kökenli aday<br />

oldu.<br />

Tarık Mete’ye sadece Viyana’dan 8 binden<br />

fazla tercihli oy verildi.<br />

Ancak Tarık Mete’nin aldığı oylar milletvekili<br />

seçilmesine yetmedi. SPÖ’den tercihli<br />

oyla milletvekili seçilebilmek için 70<br />

bin oy gerekiyordu.<br />

SPÖ’deki diğer adaylardan Omar al<br />

Rawi 2470; Hanife Anıl 1268 oy aldılar.<br />

KPÖ’den aday olan Zeynep Aslan 154 oy<br />

aldı.<br />

Lokallerde sigara ve nargile yasağı<br />

Avusturya lokallerinde sigara ve nargile<br />

yasağı 1 Kasım’da başlıyor. Nargileciler<br />

yasak kapsamından istisna edilmek için<br />

Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa<br />

Mahkemesinin başvuruyu ilerki bir<br />

tarihte ele alması bekleniyor.<br />

Nargileciler Derneği Başkanı Jakob Baran<br />

yasakla birlikte binlerce kişinin işini kaybedeceğini<br />

söyledi.<br />

1 Kasım'dan itibaren Viyana Zabıta Müdürlüğü<br />

kontrollere başlayacak. Cezalarının<br />

800 ila 10 bin Euro arasında olacağı<br />

belirtiliyor.<br />

Nargile salonları kapanınca gençler<br />

nerede biraraya gelecek?<br />

Veysel Demir-WEFA Derneği Yetim Sorumlusu<br />

Gençlerimiz son dört senede nargile<br />

salonlarına akın ettiler. Nargile salonlarında<br />

abileriyle sohbet ediyorlardı.<br />

Abiler onlarla ilgileniyordu. Maçları küfürsüz<br />

izliyorlardı. Saatleri belliydi.<br />

Halen 100 gençten 80’i nargile salonuna<br />

gidiyor. 20 bin gencimiz var.<br />

Nargile içme yasağı nargile salonlarının<br />

kapanmasına yol açacak. Anne-babalar<br />

evlatlarının nerede olduğunu bilemeyecek.<br />

Gençler 5-6 sene önce parklarda buluşuyorlardı.<br />

15-20 kişilik gruplarla biraraya<br />

geliyorlardı. Bazı yerlerde gençlik<br />

çeteleri oluşmuştu. Parklarda madde<br />

ve şarap alınıyordu.<br />

Nargile salonları kapanınca STK’ların<br />

bu gençleri toplaması gerekiyor.<br />

STK’lar bu konuyla ne kadar ilgileniyor?<br />

Gençlerimiz çeteleşmeye mi gidecek,<br />

yoksa gençlerimizi kurtarabilecek miyiz?<br />

Biz WEFA derneği olarak lokalimizde<br />

gençlere maç seyretme imkânı sunacağız.<br />

Ücret almadan çay ikramımız<br />

olacak.


<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong> VİYANA<br />

5<br />

Geri dönüşüm kutuları<br />

birleşiyor<br />

Viyana’da plastik şişeler ile metal<br />

kutular ayrı ayrı çöp konteynerlerinde<br />

toplanıyordu. <strong>Yeni</strong><br />

uygulamayla metal kutular da<br />

sarı çöp konteynrlarına atılacak.<br />

Metaller için şimdiye kadar kullanılan<br />

mavi çöp konteynırları<br />

aşamalı olarak kaldırılacak.<br />

19. Viyana Kitap Fuarı<br />

6-10 Kasım tarihleri arasında Viyana Kitap Fuarı düzenlenecek.<br />

5 gün sürecek fuarda güncel kitaplar sergilenecek ve imza<br />

günleri yapılacak. www.buchwien.at Adres: Messe Wien - Exhibition<br />

& Congress Center (D). Trabrennstraße 7, 1020 Wien<br />

Asırlardır hizmet veren eczane<br />

Viyana’nın merkezinde Operngasse üzerinde bulunan Heiligen<br />

Geist (Kutsal Ruh) eczanesi 1551’den beri hizmet<br />

veriyor. İlk açıldığında o zamanki Bürgerspital’de bulunan<br />

eczane 1872’den beri şimdiki yerinde hizmete devam ediyor.<br />

Tarihi eczane 1965‘ten beri Margarethe Trepka tarafından<br />

işletiliyor.<br />

Araba için park yeri bulmak kolaylaştı<br />

MA 18’in yaptığı bir araştırmaya göre 10. Viyana’da ve 18.<br />

Viyana’da „parkpickerl“ uygulamasından sonra araba için<br />

sokaklarda boş park yerleri<br />

çoğaldı.<br />

Araştırmaya göre bu ilçelerdeki<br />

araç sahipleri garaj<br />

yerine sokağa park etmekteler.<br />

Çünkü sokağa park<br />

etmek garaja göre daha hesaplı.<br />

Foto: <strong>Yeni</strong> <strong>Hareket</strong><br />

15<br />

UHR<br />

02<br />

Sohn will lieber<br />

Musiker als<br />

Junior in der<br />

Firma werden.<br />

Hayat Çay<br />

500g ve 1kg<br />

15<br />

UHR<br />

04<br />

Auf der Nachfolgebörse<br />

von<br />

Mein WKO jemanden<br />

gefunden,<br />

der alle Stücke<br />

spielt.<br />

Yörem Çay<br />

500g ve 1kg<br />

Mein WKO.<br />

Alles. Ganz einfach.<br />

Auf Mein WKO können Sie zentral<br />

auf alle eServices der WKO<br />

zugreifen. Schnell, einfach und<br />

ganz individuell auf Ihre<br />

Bedürfnisse abgestimmt.<br />

Jetzt durchstarten<br />

auf mein.wko.at<br />

Marketinizden<br />

ısrarla isteyiniz!<br />

Laxenburgerstr. 365/A8, 1230 Wien<br />

www.macrogroup.at<br />

0043 1 616 43 60<br />

Hayat ve Yörem Macrogroup markasıdır.


6<br />

HUKUK<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

HUKUK<br />

Yurt Dışı Türkler Başkanlığı yurt dışında yaşayan Türkler için rehber hazırladı. Bu rehberde<br />

vatandaşların dikkat etmesi gereken hususlar yer alıyor. Bu sayımızda pasaport ve trafik ile<br />

ilgili hususlara yer veriyoruz.<br />

Pasaport<br />

Pasaportum yurt dışında<br />

kaybolur veya çalınırsa ne<br />

yapmalıyım?<br />

Kayıp, çalıntı veya gasp nedeniyle<br />

zayi olan pasaportların<br />

sahtecilikte kullanılmasını önlemek<br />

amacıyla nüfus cüzdanınız,<br />

T.C. Kimlik Kartınız veya geçici<br />

kimlik belgeniz ve biyometrik<br />

fotoğrafınız ile birlikte en yakın<br />

dış temsilciliğe pasaportunuzun<br />

iptal edilmesinin sağlanması<br />

ve yeni pasaport talebi için<br />

şahsen başvurmanız gerekmektedir.<br />

Başvurunuzun kabulünün<br />

ardından ilgili Türk makamlarıyla<br />

yazışma yapılacak ve olumlu cevap<br />

alındığı takdirde adınıza yeni<br />

bir pasaport düzenlenebilecektir.<br />

Bu işlemler birkaç hafta sürebilmektedir.<br />

Kayıp pasaport 18<br />

yaşından küçük kişiye ait ise, yeni<br />

pasaport başvurusundan önce<br />

yetkili makamlardan ayrıntılı bilgi<br />

alınız.<br />

Pasaportum yurt içinde<br />

kaybolur veya çalınırsa ne<br />

yapmalıyım?<br />

Pasaportunuzun kaybolması veya<br />

çalınması halinde vakit geçirmeden<br />

nüfus müdürlüklerine müracaat<br />

etmeniz gerekmektedir.<br />

Böylece kaybolan veya çalınan<br />

pasaportunuzun ilgisiz kişilerce<br />

kullanımının önüne geçilmesi<br />

amacıyla, sınır kapılarımızda bulunan<br />

bilgisayarlara kaydedilmesi<br />

sağlanacaktır. Aksi durumda,<br />

kötü niyetli kişilerce kullanılan<br />

pasaportun gerçek sahibi de adlî<br />

işleme konu olacaktır.<br />

Çifte vatandaşlığa sahibim<br />

Türk pasaportu haricinde diğer<br />

pasaportumla giriş yapabilir<br />

miyim?<br />

Evet yapabilirsiniz. Ancak, çifte<br />

vatandaşlığa sahipseniz ve<br />

yabancı pasaportunuz ile giriş<br />

yapacaksanız girişte T.C. Kimlik<br />

Numaranızı ibraz etmeniz vize<br />

sorunu yaşamanızı önleyecektir.<br />

Öğrenciyim pasaportumu harç<br />

ödemeden alabilir miyim?<br />

Evet.<br />

<br />

münhasıran öğrenim için gideceklere<br />

gerek Türkiye’den çıkarken ve<br />

gerekse yabancı memleketlerde<br />

öğrenimlerini tamamlayıncaya<br />

kadar,<br />

<br />

doldurmamış olanlar öğrenci<br />

olduklarını belgelendirmeleri<br />

halinde, sadece pasaport defter<br />

bedelini ödeyerek harçsız<br />

pasaport alabilmektedirler.<br />

Yurt içinde de pasaportumu yeniletebilir<br />

miyim?<br />

<br />

vatandaşlarımız yurt içinde de<br />

herhangi bir başvuru merkezinden<br />

pasaport başvurusu yapabilirler.<br />

İkinci nesil e-Pasaportumun<br />

süresini uzattırabilir miyim?<br />

Hayır. e-Pasaportunuzun süresi<br />

dolduğu takdirde yeni bir ikinci<br />

nesil e-Pasaport başvurusunda<br />

bulunmanız gerekmektedir.<br />

Eski pasaportumdaki geçerli<br />

vizeleri ikinci nesil e-Pasaport<br />

aldığımda da kullanabilecek<br />

miyim?<br />

Genel olarak ifade etmek gerekirse,<br />

süresi dolmuş bir eski tip<br />

pasaportta bulunan geçerli bir<br />

vize, üzerine iptal damgası vs.<br />

basılarak geçersiz kılınmadığı<br />

müddetçe geçerlidir ve ikinci nesil<br />

e-Pasaportla birlikte ibraz edilebilir.<br />

Ancak, vize rejimleri ülkeden<br />

ülkeye değişmektedir. Bu sebeple,<br />

seyahatlerinizden önce vize konusunda<br />

ilgili ülke temsilciliklerine<br />

danışarak bilgi almanız en doğru<br />

yöntem olacaktır.<br />

Trafik<br />

Türkiye’den aldığım sürücü belgesi<br />

yurt dışında geçerli midir?<br />

<br />

düzenlenmeye başlanan yeni tip<br />

sürücü belgesiyle Karayolu Trafiği<br />

Konvansiyonuna üye olan 84 ülkede<br />

araç kullanılabilmektedir. Türk<br />

sürücü belgesiyle araç kullanım<br />

süresi bulunulan ülke mevzuatına<br />

göre farklılık göstermektedir.<br />

Karayolu Trafik Konvansiyonuna<br />

üye olmayan ülkelerde araç<br />

kullanılabilmesi için Türkiye Ülkeler<br />

Turing ve Otomobilciler Kurumu<br />

tarafından verilen “Uluslararası<br />

Sürücü Belgesi” alınması gerekmektedir.<br />

Detaylı bilgi için www.<br />

nvi.gov.tr internet adresini ziyaret<br />

edebilir, burada https://www.<br />

nvi.gov.tr/hakkimizda/projeler/<br />

surucu-belge/ surucu-belgesi-sss<br />

kısmında sorularınıza cevap bu-<br />

<br />

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel<br />

Müdürlüğü Alo199 Çağrı Merkezinden<br />

hizmet alabilirsiniz.<br />

Yurt dışında aldığım sürücü belgesi<br />

Türkiye’de geçerli midir?<br />

Türk vatandaşları yabancı ülkelerden<br />

alınan sürücü belgeleri<br />

ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten<br />

itibaren en fazla 1 yıl süreyle<br />

araç kullanılabilir. Altı aydan<br />

fazla ülkemizde bulunanların,<br />

araç kullanırken sürücü belgelerinin<br />

dış temsilcilikler veya noter<br />

tarafından onaylanmış Türkçe<br />

tercümelerini sürücü belgesi ile<br />

birlikte yanlarında bulundurmaları<br />

zorunludur. Bir yılın sonunda ülkemizde<br />

araç kullanılabilmesi için<br />

yabancı ülkelerden alınan sürücü<br />

belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi<br />

ile değiştirilmesi zorunlu-<br />

<br />

alınan sürücü belgeleri ile ülkemize<br />

giriş yapıldığı tarihten itibaren<br />

en fazla altı ay süreyle araç<br />

kullanılabilir. Altı ayın sonunda<br />

ülkemizde araç kullanılabilmesi<br />

için dış ülkelerden alınan sürücü<br />

belgelerinin Türk sürücü belgesi<br />

ile değiştirilmesi zorunludur.<br />

Yurt dışından alınan sürücü<br />

belgesi Türkiye’de nasıl<br />

değiştirilebilir?<br />

Türk vatandaşları Karayolu Trafik<br />

Konvansiyonuna üye 84 ülkede<br />

aldıkları sürücü belgesini<br />

Türkiye’de ilçe nüfus müdürlüklerine<br />

başvurarak Türk sürücü belgesi<br />

ile değiştirebilirler. Değiştirme<br />

işleminin yapılabilmesi için,<br />

<br />

renkli fotokopisi<br />

ter<br />

veya konsolosluk onaylı Türkçe<br />

tercümesi<br />

<br />

<br />

<br />

harç bedeli, vakıf payı<br />

<br />

<br />

sözlü/yazılı beyan<br />

<br />

alınan öğrenim belgelerinin noter<br />

tasdikli tercümesi<br />

ronik<br />

olarak kontrol edilmektedir)<br />

ibraz edilmesi gerekmektedir.<br />

Bu sayfa hazırlanırken Yurt Dışı<br />

Türkler Başkanlığı tarafından<br />

Yurt dışında yaşayan Türkler için<br />

yayınlanan rehber esas alınmıştır.


<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong> HABER<br />

7<br />

Mustafa Çatalbaş<br />

Ekonomik Gidişat<br />

İçinde bulunduğumuz zaman dilimi<br />

içerisinde piyasalara bakacak olursak<br />

çok da iyi olduğunu söyleyemeyiz.<br />

Bizler inancımızın gereği kanaat eder,<br />

daima şükrederiz. Ama akâbinde bir<br />

durum analizi , bir istişâre yapmak zorundayız.<br />

Avrupa genelinde biz etnik<br />

pazarda ticaret yapan ve yaşayanlar<br />

olarak ciddî bir durgunluk yaşadığımızı<br />

söyleyebiliriz. Bu sebepten dolayı<br />

atalarımızın dediği gibi ince eleyip sık<br />

dokumamız gereken bir zamandayız.<br />

Bizler küçük ve orta ölçekli işletme sahipleriyiz.<br />

Her zaman işler aynı gitmeyebilir.<br />

Daima çok çalışıp çok üretip az<br />

tüketmek zorundayız. Bu zamanlarda<br />

lüks ve şatafattan çok uzak durmalıyız.<br />

Elimiz biraz para görünce son model<br />

bir jip almak ve bu yüzden borca<br />

girmek bizi iflâsa sürükler.<br />

Yaptığımız işlerde öz sermayenin<br />

önemi çok büyüktür. Başlangıçta çok<br />

az bir öz sermayeyle işe girmiş olabiliriz.<br />

Bir sonraki adımda yatırımlarımızı<br />

öz sermayeyle yapmalıyız. Yâni özetle<br />

yüz kazanıyorsak en az yetmişini sermayeye<br />

ekleyerek firmamızın malî yapısını<br />

diri ve güçlü tutmak zorundayız.<br />

İkinci bir husus da işe ilk başladığımız<br />

atmosferden hızlıca kurtulup çok iyi<br />

muhâsebe yapmalıyız. Almanca deyimle<br />

„Buchhaltungsberater“den çok<br />

güçlü destek almak ve onların bilgilerinden<br />

faydalanmak zorundayız.<br />

Üçüncüsü; reklam ve pazarlama…Bu<br />

konuda da tanıtımsız yol almak çok<br />

zor. Burada da bir denge ve uyum olmalı.<br />

Önce üretim tamamlanmalı, alt<br />

yapı olmalı, ürün eksiksiz olmalı. Sonra<br />

sıra tanıtım ve pazarlamaya gelmeli.<br />

Maalesef bunu da bir dengeye<br />

oturtamıyoruz.<br />

Dördüncüsü de bir anda birkaç işe<br />

girmeye kalkıyoruz. Bu da çok yalnış<br />

ve hatalı. Oysa bir işi yapalım ama en<br />

iyisini en güzelini yapalım. Bu sistemde<br />

gidersek belki başlangıçta sıkıntılı<br />

olabilir ama zamanla verimli sonuçlar<br />

alacağımıza inancımız tam olmalı.<br />

Meselâ bir işi iyi yapıp başardıysak,<br />

ikinci bir işi de yapabiliriz ama mutlaka<br />

birbirini tamamlayıcı işler olursa<br />

sıkıntı yaşamayız. Meselâ lokantamız<br />

varsa ikinci bir iş olarak giyim mağazası<br />

açmak doğru olmaz. Lokantaya uygun<br />

gıda sektörü olabilir. Bu konuda<br />

Sabri Ülker‘in çok önemli bir sözünü<br />

hatırlatalım. Müdürler ısrarla dondurma<br />

işine girmek için bastırırlar. O da<br />

ısrarla kabul etmez. Şöyle kârlı, böyle<br />

kazançlı diye önüne bir sürü raporlar<br />

koyarlar. O‘nun cevabı çok ilginçtir.<br />

Önce süt fabrikası kuralım, süte hâkim<br />

olamazsak dondurma yapamayız.<br />

Ve nitekim önce süt fabrikasını kurar<br />

ve sonra dondurmayı yapar. Bundan<br />

dolayı büyümek istiyorsak bulunduğumuz<br />

sektörlerde olalım. Yâni işler<br />

birbirini tamamlayıcı olmalı.<br />

Son olarak da danışan dağları aşar,<br />

danışmayan düz yolda şaşar. Mutlaka<br />

danışalım. Bir bilene soralım, danışmaktan<br />

kaybetmeyiz. Ben bilirim<br />

ben yaparım demekle olmaz. İşler iyi<br />

gitmeyince hemen nefs suçu başkalarında<br />

arar. İyi bir öz eleştiri yapalım.<br />

Nerede hata yapıyoruz bakalım. İşimizi<br />

hep kış tutalım, bahar olursa ne<br />

âlâ. Cesâretli olmak, girişimci olmak<br />

hesâpsızlık tutarsızlık demek değildir.<br />

Selâm ve duâ ile…<br />

Selam ve dua ile<br />

Bağımlılıkla Mücadele<br />

ve Sivil Toplum<br />

Viyana’da bağımlılıkla<br />

mücadele üzerine bir<br />

program düzenlendi.<br />

19 <strong>Ekim</strong> Cumartsi akşamı<br />

WEFA yardım derneğinin<br />

düzenlediği<br />

programda bağımlılıkla<br />

nücadelede STK’ların<br />

rolü konuşuldu.<br />

Viyana bağımlılıkla mücadelede<br />

öncü durumda.<br />

Çünkü burada Başkonsolos<br />

Asip Kaya’nın<br />

desteğiyle <strong>Yeni</strong> Başlangıç<br />

adında bağımlılkla<br />

mücadele derneği kurulmuş<br />

durumda.<br />

Başkonsolos Asip Kaya<br />

bağımlılıkla mücadele<br />

konusunda dur durak<br />

bilmeden gayret ediyor.<br />

Bu programa da katılarak<br />

bir konuşma yaptı.<br />

Başkonsolos konuşmasında<br />

ailelerin çocuklarının<br />

uyuşturucu bağımlısı<br />

olduğunu ancak<br />

iki yıl sonra fark ettiğini<br />

söyledi.<br />

Programa Türkiye’den<br />

gelip katılan araştırmacı-<br />

gazeteci Osman<br />

Atalay ise çiftler boşansa<br />

da evlâtlarını<br />

boşamasınlar dedi.<br />

Atalay, uyuşturucu bağımlılığın<br />

başta arkadaş<br />

ve merak olmak üzere<br />

çeşitli sebepleri olduğunu<br />

ancak boşanan<br />

ve parçalanmış ailelerin<br />

çocuklarında da bağımlılığın<br />

sıklıkla görüldüğünü<br />

ifade etti.<br />

Atalay uyuşturucu bağımlılığının<br />

yanı sıra<br />

kumar ve teknoloji bağımlılığının<br />

tehlikelerine<br />

işaret etti.<br />

Araştırmacı-gazeteci<br />

Osman Atalay bağımlılıkla<br />

mücadelede cami<br />

imamlarının etkili olabileceğini<br />

bu sebeple<br />

imamların bu konuda<br />

bilgilendirilmesini salık<br />

verdi.<br />

Programa çeşitli sivil<br />

toplum kuruluşlarının<br />

başkanları ve görevlileri<br />

katıldı.<br />

Wien wächst, die Wienerinnen und Wiener<br />

brauchen Infrastruktur und neuen<br />

Wohnraum. Für die Anrainerinnen<br />

und Anrainer sind Baustellen aber oft<br />

eine Herausforderung: Es kann schon<br />

einmal laut und staubig werden, und<br />

so manche gewohnte Aussicht ist danach<br />

nicht mehr die alte. Da braucht<br />

es Verständnis und Argumente für das<br />

große gemeinsame Ganze: leistbarer<br />

Wohnraum, bessere Infrastruktur und<br />

eine starke Wirtschaft.<br />

Um den Wert des Bauens in der Stadt<br />

zu verdeutlichen, wurde die Informationsinitiative<br />

"Wien baut vor" gestartet.<br />

Informationsangebot wird schrittweise<br />

ausgebaut<br />

In einem 1. Schritt richtet sich "Wien<br />

baut vor" mit einem breiten Informationsangebot<br />

an die Gesamtbevölkerung.<br />

In einem nächsten Schritt geht es ab<br />

2020 um den Dialog vor Ort. Ein wichtiger<br />

Teil der Webseite soll dann die<br />

Information über laufende Neubauprojekte<br />

oder Baumaßnahmen sowie<br />

aktuelle Informationen rund ums Bauen<br />

in Wien sein.<br />

Bürgermeister Michael Ludwig: "Das<br />

"Wien baut vor"<br />

Miteinander ist ein ganz entscheidender<br />

Wert in dieser Stadt. In Wien machen<br />

wir die Bürgerinnen und Bürger<br />

zu Beteiligten. In Wien gilt: Darüber reden.<br />

Darüber informieren. Den Dialog<br />

suchen. Argumente austauschen und<br />

überzeugen. Oder eben auf gut wienerisch:<br />

Beim Reden kommen d‘Leut<br />

zsam."<br />

Wohnbaustadträtin Kathrin Gaál:<br />

"Baustellen und neue Wohnbauten<br />

können für Ärger sorgen. Gleichzeitig<br />

kann ohne Bauarbeiten aber nichts<br />

<strong>Neue</strong>s entstehen. Die Baustelle von<br />

heute ist die funktionierende Infrastruktur<br />

von morgen. Gerade deshalb<br />

freue ich mich sehr, dass die Initiative<br />

'Wien baut vor' für mehr positive Stimmung,<br />

Akzeptanz und Informationen<br />

bei neuen Bauvorhaben sorgt."<br />

Gemeinsam für leistbaren Wohnraum,<br />

neue Infrastruktur und starke<br />

Wirtschaft<br />

Die Stadt Wien errichtet im Rahmen<br />

der Wohnbauoffensive 14.000<br />

neue geförderte Wohnungen. Mit<br />

Förderung der Stadt Wien entstehen<br />

neue Stadtentwicklungsgebiete<br />

und es wird neuer Wohnraum<br />

errichtet. Die neuen Wohnungen<br />

brauchen regionale Infrastruktur –<br />

Schulen, Kindergärten, Ärztezentren,<br />

Spielplätze und Nahversorger. <strong>Neue</strong><br />

Arbeitsplätze und Betriebe, die in<br />

Wien entstehen, brauchen neue<br />

Räume, also Büros und Arbeitsflächen.<br />

Wien ist ein Standort vieler Unternehmenszentralen,<br />

und so soll es auch<br />

bleiben. Die Bauwirtschaft ist ein<br />

entscheidender Wirtschaftsfaktor und<br />

Wachstumsmotor für die Stadt. Rund<br />

20.000 Arbeitsplätze in der Stadt werden<br />

damit gesichert.<br />

Foto: David Bohmann / PID


8<br />

HABER<br />

Avusturya Dışişleri Bakanı'nı giydiren Türk modacı Atıl Kutoğlu<br />

Avusturya'nın bilim ve sanat alanında verdiği en<br />

yüksek devlet nişanına layık görülen moda tasarımcısı<br />

Atıl Kutoğlu, ekonomi okumak üzere geldiği<br />

Viyana'da dünyanın tanınmış modacılarından<br />

biri olmayı başardı.<br />

Kutoğlu, çocukluk yıllarında başlayan modaya olan<br />

tutkusu başta olmak üzere Viyana'dan New York'a<br />

uzanan kariyerini ve dünyanın tanınmış modacıları<br />

arasına girme başarısını anlattı.<br />

Viyana'ya 1980'lerin sonunda ekonomi okumak<br />

için geldiğini söyleyen Kutoğlu, modaya ilgisinin<br />

lise yıllarında başladığını, Alman Lisesi'nde okuduğu<br />

yıllarda ilk defilesini düzenlediğini ve Türkiye'de<br />

sektörün önemli firmalarında staj yapma imkanı<br />

bulduğunu dile getirdi.<br />

Kutoğlu, Viyana'nın kültür ve sanat açısından<br />

Avrupa'nın önemli şehirlerinden birisi ve New York<br />

gibi farklı moda merkezlerine oranla Türkiye'ye<br />

daha yakın olması dolayısıyla çalışmalarını bu şehirde<br />

sürdürdüğünü vurguladı.<br />

Tesadüfen tanıştığı belediye başkanı hayatını<br />

değiştirdi<br />

Viyana'daki kariyerine filmleri aratmayacak bir<br />

hikâyeyle başlayan Kutoğlu, dönemin Viyana Belediye<br />

Başkanı Helmut Zilk ile tesadüfen tramvayda<br />

karşılaştığını, ekonomi okuyan bir üniversite öğrencisi<br />

olarak modaya olan ilgisini ve Avusturya'da<br />

bir defile yapmak istediğini kendisiyle paylaşarak,<br />

yardım talebinde bulunduğunu anlattı.<br />

Kutoğlu, Zilk'le yaptığı konuşmanın ardından hiç<br />

beklemediği bir anda Viyana Belediyesinden yetkililerin<br />

kendisiyle irtibata geçtiğini ve ilk koleksiyonu<br />

için finansal destekte bulunduklarını belirterek,<br />

"İlk koleksiyonumu 'Moda Expozisyon İstanbul'<br />

adıyla Viyana Ekonomi Üniversitesinin dışındaki<br />

merdivenlerde rektörün himayesinde büyük bir<br />

defileyle sergiledim. İstanbul'un tarihçesini benim<br />

kıyafetlerimle anlatan güzel bir Türk gecesi oldu."<br />

diye konuştu.<br />

Gösteri ve defilenin beğenilmesi üzerine<br />

Türkiye'nin o dönemki Viyana Büyükelçisi Erdem<br />

Erner'in talebi üzerine büyükelçiliğin balo salonunda<br />

defilenin daha görkemli şekilde yeniden<br />

düzenlendiğini aktaran Kutoğlu, geceye, dönemin<br />

Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt Waldeim'ın eşi Elisabeth<br />

Waldeim'ın yanı sıra çok sayıda devlet erkanı<br />

ve sanatçının katıldığını kaydetti.<br />

Kutoğlu, Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde düzenlenen<br />

serginin Avusturya basınında geniş yer<br />

bulduğunu, bu durumun kısa sürede atölye açarak,<br />

ülke çapında tanınmış bir moda tasarımcısı<br />

olarak öne çıkmasına yol açtığını söyledi.<br />

"Dagmar Koller'i İstanbul'da ağırlamıştım"<br />

Alman coğrafyasının önemli ses sanatçılarından<br />

Ajda Pekkan'a benzettiği Dagmar Koller'le arkadaşlığının<br />

kariyerindeki önemine işaret eden Kutoğlu,<br />

sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

"Dagmar Koller'i İstanbul'da ağırlamıştım. Kendisini<br />

bir gece Sabancılar bir gece de Çiğdem Simavi<br />

ağırlamıştı. Türkiye'deki ilk Viyana Opera Balosuna<br />

buradan iki-üç ünlü ahbabımı götürmüştüm. Dagmar<br />

Koller, İstanbul'da yaşadıklarını, 'New York'ta<br />

Rockefeller'lere gittim, Paris'te Aga Han'ın sarayına<br />

gittim ama İstanbul Boğazı'nda gittiğim evlerdeki<br />

zevk ve şıklık, ikram ve güzellik hiçbir yerde böylesini<br />

görmedim' diye anlatıyormuş. Bu güzel bir şey.<br />

Tabii ki, benim vesilemle ülkemiz ve kültürümüzün<br />

kulaktan kulağa güzel bir tanıtımı oldu."<br />

Kutoğlu, Viyana'da ilk atölyesini 8'inci bölgede<br />

açtığını, daha sonra üretiminin büyük bir kısmını<br />

Türkiye'ye kaydırdığını belirterek, birinci bölge olarak<br />

adlandırılan ve dünyaca ünlü çok sayıda markanın<br />

mağazalarının bulunduğu, şehrin en gözde<br />

bölgesinde iki butikle müşterilerine hizmet vermeyi<br />

sürdürdüğünü ifade etti.<br />

Viyana'daki butiklerinin Türk markası için çok prestijli<br />

bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Kutoğlu,<br />

"Avusturyalılar beni burada artık milletlerarası<br />

bir marka olarak kabul ediyorlar. Müşterilerimin<br />

yarısı Avusturyalılar, yarısı burada benim ahbaplarım<br />

olan bakanlar, sanatçılar veya ünlü prensesler,<br />

yarısı da Viyana'ya gelen turistlerden oluşuyor."<br />

diye konuştu.<br />

"Dışişleri Bakanı Karin Kneissl da benden giyindi"<br />

Kutoğlu, günlük kıyafetlerden özel tasarımlara kadar<br />

çeşitli ürünleri müşterilerinin hizmetine sunduğunu<br />

anlatarak, "Biliyorsunuz, son yıllarda (eski)<br />

Dışişleri Bakanı Karin Kneissl da benden giyindi.<br />

Aslında henüz iki yıldır tanışıyoruz ama çok yakın<br />

arkadaşım, dostum oldu. Viyana Opera Balosu'nda<br />

iki yıl benim kreasyonlarımı taşıdı." ifadelerini kullandı.<br />

Kariyeri boyunca ülkenin siyasi isimleriyle yolunun<br />

bir şekilde kesiştiğini dile getiren Kutoğlu, eski Dışişleri<br />

Bakanı Kneissl'dan önce de eski Kültür Bakanı<br />

Claudia Schmied ve cumhurbaşkanı, başbakan<br />

eşlerinin de kendisinin tasarladığı kıyafetleri giydiğini<br />

söyledi.<br />

Kutoğlu, Avusturya'da hayatını sürdüren ve çeşitli<br />

zorluklarla karşılaşan Türklerin durumundan da<br />

haberdar olduğunu ve bu alanda özellikle gençlere<br />

yönelik sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol<br />

aldığını anlattı.<br />

Avusturya devletinin davetiyle, Türk gençlerinin<br />

yoğunlukta olduğu okullarda konferanslar düzenlediklerini<br />

belirten Kutoğlu, "Bu konferanslar,<br />

bizim vatandaşlarımızın özgüveninin daha küçük<br />

yaşlardan gelişmesi, kendilerini burada eşit hissetmeleri<br />

için önemli adımlardı." değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

"Ülkedeki 10 uyum elçisinden biriyim"<br />

Kutoğlu, ülkede yabancı kökenli ve çeşitli sektörlerde<br />

başarı elde etmiş yaklaşık 10 "uyum elçisinin"<br />

bulunduğuna, kendisinin de bu isimlerden birisi<br />

olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:<br />

"Bu durum beni onurlandırdığı gibi ayrı bir misyon<br />

da yüklüyor. Ben öncelikli olarak buradaki Türklerin<br />

kendilerini mutlu, anlaşılır ve iyi hissetmeleri<br />

için işimden arta kalan zamanda katkıda bulunuyorum.<br />

Öte yandan da hem Avusturya'nın imajının<br />

Türkiye'de iyi olması hem de Türkiye'nin burada<br />

sevilip sayılması, arzu edilen bir ülke olması için çalışıyorum<br />

ve bu benim en önemli hedeflerimden<br />

bir tanesi."<br />

Kutoğlu, yaklaşık 5 yıl önce sanatçı kimliğinin yanı<br />

sıra iki ülke arasındaki hoşgörü ve anlayışın genişletilmesinde<br />

oynadığı rolün önemine işaret etti.<br />

Avusturya devletinin bilim ve sanat alanında verdiği<br />

en yüksek nişana layık görüldüğünü hatırlatan<br />

Kutoğlu, yabancılara yönelik katı tutumuyla bilinen<br />

bir ülkede, devlet madalyasına layık görülmenin<br />

kendisi için mutluluk verici olduğunun altını<br />

çizdi.<br />

Kreasyonlarında Türk ve Osmanlı esintileri<br />

New York'ta çok sayıda defile düzenlediğini ve<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

New York Times gazetesinin kendisini birçok<br />

kez haberleştirdiğini aktaran Kutoğlu, gazetenin<br />

moda editörlerinin, hakkında, "Türk lokumu<br />

ile Avusturya'nın Mozart çikolatasını buluşturan<br />

moda tasarımcısı" benzetmesinde bulunduklarını<br />

söyledi.<br />

Kutoğlu, bu tür moda otoritelerinin önemli değerlendirmelerinin<br />

milletlerarası alanda tanınmasını<br />

sağladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:<br />

"Hem Avusturya'da olmak bana avantaj sağladı<br />

hem Türk kökenlerim beni farklı kıldı. Orta Avrupalı<br />

bir modacıdan daha farklı bir çizgi yakaladım.<br />

Türk, Anadolu kültürü, Osmanlı çok zengin bir mozaiğimiz<br />

olduğu için bunları kumaşlarıma, kreasyonlarıma,<br />

desenlerime çok güzel yansıttığımı düşünüyorum.<br />

Bu durum beni bir Alman ve Fransız<br />

modacıdan farklı kıldı."<br />

Hollywood yıldızlarını giydiren Türk<br />

Kutoğlu, ABD'de yaptığı çalışmaların kendi markasının<br />

yanı sıra Türk kültürü ve tekstilinin dünya<br />

çapında tanınmasına da katkı sağladığı düşüncesinde<br />

olduğunu belirterek, bugüne kadar İngiliz<br />

Kraliyet ailesinden Hollywood yıldızlarına kadar<br />

çok sayıda önemli kişiyi giydirdiğini söyledi.<br />

Madonna, Jessica Alba, Catherine Zeta Jones gibi<br />

meşhur isimleri giydiren Kutoğlu, Naomi Campbell,<br />

Elizabeth Jagger, Karolina Kurkova gibi tanınmış<br />

modellerin de defilelerinde kreasyonlarını<br />

taşıdığını kaydetti.


Diwan Tereyağlı Baklavalarından tattınız mı?<br />

Diwan Etli Pidelerinden yediniz mi?<br />

1100 Wien, Erlachgasse 96<br />

1110 Wien, Simmeringer Hauptstrasse/Braunhubergasse<br />

1120 Wien, Reschgasse 5 ( Meidlinger Markt)<br />

Avusturya’da<br />

Auflage:<br />

10.000<br />

<strong>Neue</strong> Bewegung Yıl 17 <strong>Ekim</strong> / <strong>Oktober</strong> <strong>2019</strong> Sayı / Ausgabe 177 Aylık Bağımsız Gazete e-mail: yenihareket@yenihareket.com Ücretsiz / Kostenlos<br />

facebook.com/<br />

yenihareketzeitung<br />

"İsmimiz Thomas, Norbert olmadığı için baştan kaybediyorduk"<br />

Avusturya'da siyasi çalışmaları, katıldığı<br />

tartışma programları ve genel başkanlığını<br />

yürüttüğü SÖZ (Geleceğin Sosyal Avusturyası)<br />

Partisi ile Türk toplumunun önemli temsilcilerinden<br />

Hakan Gördü, Avusturya toplumunun<br />

bir parçası olan Türklerin ülkenin geleceğinde<br />

söz sahibi olması gerektiğine inanıyor.<br />

Avusturya’da Türk toplumunun üçüncü neslinin<br />

tanınan temsilcilerinden aktivist, siyasetçi<br />

ve elektronik mühendisi Gördü, eğitim ve iş<br />

hayatında karşı karşıya kaldığı zorluklar ve siyasî<br />

kariyerini anlattı.<br />

Gördü, başkent Viyana’da daha ziyade işçi<br />

sınıfının yaşadığı 10’uncu bölgede 3 çocuklu<br />

bir ailenin en büyük çocuğu olarak<br />

1984'te dünyaya geldi. İlk ve orta öğreniminin<br />

ardından elektrik ve elektronik bölümünde<br />

lisans eğitimi alan Gördü, daha sonra elektronik<br />

ve inovasyon yönetimi dalında yüksek<br />

lisansını tamamladı. Halen güvenlik alanında<br />

kurduğu şirkette iş hayatına sürdüren Gördü,<br />

aynı zamanda kısa bir süre önce kurulan SÖZ<br />

Partisi genel başkanlığını da yürütüyor.<br />

"Haklı olsan bile öğretmenine iyi karşılık<br />

vereceksin"<br />

Gördü, çok küçük yaşlarda yaşadığı ülkede<br />

yabancı olduğunu hem ailesi hem de sosyal<br />

çevresinde karşılaştığı çeşitli tecrübeler sonucunda<br />

öğrendiğini dile getirdi.<br />

İlkokula başladığı yıllarda anne ve babasının<br />

yabancı bir öğrenci olduğu için daha dikkatli<br />

olması gerektiği yönündeki uyarıları hala<br />

unutmadığını belirten Gördü, "Babamın hep<br />

söylediği bir söz vardı; 'öğretmenin gözünün<br />

içine bakacaksın, karşı gelmeyeceksin ve haklı<br />

olsan bile öğretmenine iyi karşılık vereceksin.'<br />

şeklinde sürekli tembihleniyorduk." diye<br />

konuştu.<br />

Gördü, Avusturyalılara kıyasla yeme, içme<br />

alışkanlıkları, dinî ve kültürel hassasiyetlerin<br />

farklılığının çoğu zaman hem eğitim hem de<br />

sosyal alanda çatışmalara yol açtığına dikkati<br />

çekerek, şöyle devam etti:<br />

"Futbol kulübünde arkadaşlarımızla aynı anda<br />

duşa girmediğimiz için antrenmanın sonunda<br />

yapılan maça antrenör beni almıyordu ki<br />

bizim için en eğlenceli kısım burasıydı çünkü<br />

maç yapıyorduk ve ailem beni almaya gelmeden<br />

geç saatte tek başıma eve gitmek durumunda<br />

kalıyordum. Bu durum velilerimiz ve<br />

teknik direktör arasında ciddi tartışmalara<br />

neden oldu. Spor okulumuz biraz ıssız bir yerde<br />

olduğu için babam hocaya tepki göstererek,<br />

'bir duş yüzünden oğlumu nasıl tehlikeye<br />

atarsın?' diye tartışıyordu. Bu tür farklılıklar<br />

her zaman yaşandı ama ne yazık ki her zaman<br />

olumlu karşılanmadı.”<br />

"Avusturyalıların tenezzül etmediği işleri<br />

kabul ettik"<br />

Gördü, hem eğitimini sürdürdüğü dönemde<br />

hem de üniversite sonrasında etnik kökenine,<br />

yabancı bir isme sahip olduğu için maruz<br />

kaldığı ayrımcılık ve zorlukları hatırlatarak,<br />

"Özellikle staj döneminde Avusturyalı<br />

arkadaşlarımızın kabul etmediği, tenezzül<br />

etmediği işleri bizler kabul etmek durumunda<br />

kaldık ancak bu şekilde bir yerde staj yapma<br />

imkânı bulduk. Avusturyalı arkadaşlarımızın<br />

notları zaman zaman bizden çok daha kötü<br />

olabiliyordu ancak ismimiz Jürgen, Thomas,<br />

Norbert olmadığı için baştan kaybediyorduk.<br />

Tesettürlü arkadaşlarımız bizden de fazla<br />

sıkıntı çekiyorlardı." şeklinde konuştu.<br />

Üniversite sonrası bir şirket kurma düşüncesi<br />

olmayan Gördü, karşılaştığı ayrımcılıklar sebebiyle<br />

kendi işini kurma kararı aldığını, özellikle<br />

Viyana’da Türklere ait binin üzerinde işletme<br />

olduğunu, birçok kişinin benzer tecrübeler<br />

sonrasında bu yönde karar almak durumunda<br />

kaldığını söyledi.<br />

"Türk müsün yoksa Avusturyalı mı?"<br />

Gördü, bu ülkede doğmuş ve buranın<br />

vatandaşı olarak "Türk müsün yoksa<br />

Avusturyalı mısın?" gibi soruların sıklıkla<br />

muhatabı olduğunu belirterek, kişinin<br />

kendisini Avusturyalı olarak hissetmesi ve<br />

tanımlamasının bazıları için yeterli olmadığını,<br />

etnik kökenine atıfta bulunularak, Avusturyalı<br />

olmadığının birçok kez kendisine söylendiğini<br />

ifade etti.<br />

Lise yıllarında yaşadığı bir olayı aktaran Gördü,<br />

"Sınıfta Avusturya Devlet Televizyonunda<br />

gösterilen filmleri konuşuyorduk. Filimler<br />

hakkında bazı şeylerin hoşuma gitmediğini<br />

ifade edince, aramızın çok iyi olduğu bir<br />

öğretmenim bana 'o zaman kapı burada<br />

Türkiye’ye dönebilirsin.' dedi. Ben ne bir Türk<br />

ne de bir Müslüman olarak bu yorumda bulundum,<br />

sadece bir seyirci olarak fikrimi beyan<br />

ettiğimde, farklılığım nedeniyle Türkiye’ye<br />

gitmem gerektiği yönünde bir yaklaşımla<br />

karşılaşabiliyordum. Bunu bugün siyasette<br />

sürekli yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.<br />

Gördü, hem Türk hem de Avusturyalı<br />

olduğunu vurgulayarak, etnik farlılıklar üzerinden<br />

yürütülen tartışmaların toplumu<br />

kutuplaştırmanın dışında herhangi bir getirisinin<br />

olmadığına dikkati çekerek, "İngilizce bilmek,<br />

Fransız kültürünü burada yaşamak nasıl<br />

zenginlik olarak görülüyor ve çoğulculuğun<br />

bir simgesi olarak kabul ediliyorsa, benim Türk<br />

kimliğim de kesinlikle bir kazanımdır. Bundan<br />

ne utanırım ne de bu konuda herhangi bir<br />

dışlanmayı kabul ederim." görüşünü paylaştı.<br />

Müslümanların siyasette temsil sorunu<br />

Gördü, ilk olarak 1960’lı yılların ortalarında<br />

önce dedesinin daha sonra anne ve babasının<br />

bu ülkeye geldiğini belirterek, ilk neslin tamamen<br />

biraz para kazanıp geri dönme motivasyonuyla<br />

hareket ettiğini, Avusturya’da<br />

kalıcı olduklarını kavradıktan sonra hem kendi<br />

ailesinin hem de ülkedeki Türklerin dinî cemaatler,<br />

hemşeri dernekleri gibi sosyal ve kültürel<br />

oluşumları hayata geçirmeye çalıştığını,<br />

ancak siyaset alanındaki ciddî boşlukların<br />

doldurulamadığını savundu.<br />

Sosyal sorumluluk üstlenme ve siyasete yönelme<br />

sürecine de değinen Gördü, Avusturya’da<br />

Müslüman, Türk ve göçmenlerin haklarını<br />

savunacak, temsil edecek siyasî mecra ya<br />

da yapılar bulunmadığını, özellikle 2015’te<br />

Müslümanların haklarını kısıtlayan "İslam<br />

Kanunu"nun kabul edilmesi sürecinde bunun<br />

çok daha açık bir şekilde anlaşıldığını aktardı.<br />

Gördü, Avusturya’da azınlıkların haklarını savunmak,<br />

bu alandaki boşluğu doldurmak ve<br />

gelecek nesillere daha iyi bir ülke bırakmak<br />

adına siyasete yöneldiğini kaydederek, "Bu<br />

çalışmalarımız esnasında şunu fark ettik, temsil<br />

edilme hakkımızı körü körüne birilerinin<br />

eline bırakamazdık. Toplumsal meseleler için<br />

çalışan ve sesimizi yükselten arkadaşlarımızın<br />

sayısı gün geçtikçe arttı ve olay artık bir parti<br />

kurmaya kadar geldi ve partimizi de kurduk.<br />

Düşe kalka öğreniyoruz ama gelecek için<br />

ümitliyim." değerlendirmesinde bulundu.<br />

Türkiye'deki terör örgütlerinin<br />

sempatizanlarına karşı hukuk mücadelesi<br />

Avusturya’da medyadan siyasete son yıllarda<br />

Müslümanları tehlike olarak göstermeye<br />

çalışan bir mekanizmaya karşı Müslüman<br />

ve azınlıkların temel haklarını savunma hususunda<br />

yaptığı çalışmalar nedeniyle özellikle<br />

Türkiye’deki bazı terör oluşumlarının<br />

sempatizanları tarafından hedef gösterildiğini<br />

ifade eden Gördü, "Güneydoğu'da ve<br />

Suriye’de yaşanan bazı olaylar nedeniyle<br />

burada camiler yakılmaya başlandı, camilere<br />

zarar vermeye çalıştılar ve oradaki savaşı<br />

buraya taşımaya uğraştılar. Biz de buna karşı<br />

çıkıyoruz. Bizim asıl konumuz buradaki sulh.<br />

Burada kriz çıkması durumunda en çok zarar<br />

görecek kişiler Müslümanlar ve diğer<br />

azınlıklar, ırkçıların güçlenmesi kimsenin lehine<br />

değil." şeklinde konuştu.<br />

Gördü, Avusturya’ya 50 yıl önce gelen<br />

ilk nesille aynı perspektifte olmalarının<br />

düşünülemeyeceğini, şartların her yönüyle<br />

ciddi bir şekilde değiştiğini belirterek,<br />

Avusturya’nın kalkınmasına katkı sağlayan,<br />

zorlu işlerde çalışarak sağlıklarını bu ülke için<br />

feda eden ilk neslin torunları olarak ülkenin<br />

geleceğinde söz sahibi olmak istediklerini sözlerine<br />

ekledi.<br />

CAMCI TAYFUN<br />

Sigortalarla çalışmaktayız<br />

1100 Wien, Gudrunstr. 136A<br />

Tel. : 01 /943 69 15<br />

Mobil : 0699 110 490 21<br />

www.glasereitayfun.at<br />

24 SAAT<br />

HİZMET<br />

ULI‘S Getränke & Verpackung Grosshandel<br />

Torosların zirvesinden Tekir su ve maden suları Avusturya`da.<br />

İrtibat ve Sipariş: Recep Aydin +436508612254 - info@ulis.at


10<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

Şahin Tekinel<br />

Tarih tekerrür mü<br />

ediyor?<br />

Hey gidi günler hey. Ne çabuk<br />

da geçivermiş. Sanki Ashab-ı<br />

Kehf olmuşuz da zaman üzerimizden<br />

gelip geçmiş. Bilmeden<br />

düşünmeden tam yüz yıl<br />

geçmiş. Aynı şeyleri, aynı algıları<br />

duyuyoruz tam yüz yıl.<br />

Biz müslümanlar hiç mi ders<br />

çıkarmayız, hiç mi düşünmeyiz?<br />

Tarih sadece bizim ülkemizde<br />

tekerrür ediyor. Şairin dediği<br />

gibi „ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür<br />

eder miydi?“<br />

Ama nedense tarih hep halkı<br />

Çengel<br />

Bulmaca<br />

<strong>Ekim</strong> <strong>2019</strong><br />

Cevapları<br />

Serbest olmayan,<br />

memnu<br />

Y<br />

Sevgili<br />

Y<br />

Doğum yaptıran<br />

kadın<br />

E<br />

Araştırma-<br />

Geliştirme-kısa<br />

Kanun Baş Mağara<br />

Y A S A<br />

Resimdeki dava<br />

adamı, Osman<br />

Yüksel …<br />

Ticarette hedef<br />

Bir sayı<br />

Savunulan<br />

düşünce<br />

A<br />

Bir<br />

B İ R<br />

kadın ismi<br />

Hz. Şuayb’in<br />

kavmi<br />

Rütbesiz asker<br />

müslüman olan beldelerde<br />

tekerrür ediyor.<br />

Okuyorum tam yüz yıl evvel<br />

Ulu Hakan, Koca Sultan Abdulhamid<br />

Han Hazretlerine<br />

söylenenlerin aynısını bugün<br />

Reis’e söylüyorlar.<br />

Dün bunları söyleyenlerin aynıları<br />

veya torunlarıymışcasına<br />

aynı şeyleri söylüyorlar.<br />

„Adalet getiremedin, islamî<br />

olamadın, ekmek veremedin,<br />

faizi düşüremedin…“<br />

Neden bilmiyorum, herhalde<br />

tarih tekerrür edecek.<br />

Bizim gibi düşünmeyen akılsız<br />

müslümanlar olunca iş kolay.<br />

Algı operasyonları rahat<br />

yapılabiliyor.<br />

Yine ne demişlerdi Ulu<br />

Hakan’a? Saraya gizlendi,<br />

gururlu, kibirli, kimse ulaşamıyor,<br />

kaprisleri var… Ama<br />

sadece söylüyorlardı. Bir taraftan<br />

düşman bunları yazarken,<br />

diğer taraftan müslümanlar<br />

bunları seslendiriyorlardı. Ne<br />

yazık ki bu arada Koca Osmanlı<br />

çatırdıyordu, çünkü<br />

kimse vazifesini yapmıyordu,<br />

çalışmıyordu.<br />

Abdulhamid gitsin, ne olursa<br />

S<br />

Sözleşme<br />

Yumurtlama<br />

Tarihi-Kısa<br />

A<br />

Almanya’nın<br />

trafik rumuzu<br />

E Y K E<br />

Asya’da<br />

S E R D E N G E Ç T İ<br />

K A R<br />

Dördüncü<br />

Avusturya’nın<br />

trafik rumuzu<br />

A<br />

İsyan eden<br />

Tren yolu<br />

K<br />

Çok güzel,<br />

mükemmel<br />

Anadolu Ajansı<br />

Bir erkek ismi<br />

Bir kıta<br />

Halife<br />

A<br />

Güç, kuvvet<br />

Vilâyet<br />

A V N İ<br />

Duman<br />

A L A<br />

Arapça’da<br />

A S İ<br />

Anlam<br />

R A Y<br />

Rüzgâr<br />

Bir nota<br />

M<br />

Babanın kız<br />

kardeşi<br />

Kötünün zıddı<br />

Avuç içi<br />

Dirilme,<br />

canlandırma<br />

İ<br />

M<br />

A Y A<br />

İlaç<br />

İlişkin, ilişik<br />

H A L A<br />

İ Y İ<br />

Ced<br />

Belçika’nın trafik<br />

rumuzu<br />

B<br />

Bir<br />

İş malzemesi<br />

İsveç’in trafik<br />

rumuzu<br />

S<br />

Yabancı<br />

Gayret, iş<br />

hayır<br />

L<br />

A<br />

Bir<br />

E R K<br />

lekesi<br />

İ<br />

bahar ayı<br />

N<br />

İzmir’in bir ilçesi<br />

Bir nota<br />

İrlanda’nın trafik<br />

rumuzu<br />

Ayak direme<br />

A<br />

Bir ulaşım<br />

vasıtası<br />

bir ülke<br />

T<br />

İ<br />

R<br />

T İ R E<br />

Ekmek (farsça)<br />

Bir peygamber<br />

ismi<br />

N A N<br />

İ S A N<br />

Sayı<br />

Bir binek hayvanı<br />

A L<br />

Kırmızı<br />

Köpek-kaba dil<br />

Bitlis’in bir ilçesi<br />

A T A<br />

İsim<br />

Türk Lirası-<br />

Kısaltma<br />

İ T<br />

Beyaz<br />

A<br />

D<br />

E<br />

E N A H L A T<br />

Kur’an surelerini<br />

oluşturan<br />

kısımlar<br />

A T A<br />

Yerleşim<br />

çiçek<br />

Y<br />

ABD istihbarat<br />

teşkilâtı<br />

Kalsiyumun<br />

rumuzu<br />

İ<br />

Savaşta Saldırı<br />

Türkiye Kömür<br />

İşletmeleri<br />

A L E T<br />

Kaşkol<br />

Gerçekleşmesi<br />

zamana<br />

bağlı istek<br />

E<br />

C<br />

A<br />

Elbise asılır<br />

Beyâzla siyah<br />

karışımı renk<br />

T<br />

Güneş doğmadan<br />

önceki<br />

zaman, fecir<br />

F<br />

S K A N<br />

A K I N<br />

Namus<br />

Hararet<br />

A T K I<br />

Bir<br />

L<br />

Babasız doğan<br />

peygamber<br />

İ<br />

E M E K<br />

Hastalık, dert<br />

E<br />

I<br />

erkek ismi<br />

S A<br />

Nehir<br />

Bir besin<br />

E<br />

Tat<br />

İ L L E T<br />

R<br />

Bir yere aylık<br />

ödeme<br />

A<br />

THY uçak kodu<br />

Donuk<br />

Kanı dolaştırır<br />

Tayin<br />

Düz olmayan,<br />

eğri<br />

Düşünceyi bir<br />

şey üzerinde<br />

toplama<br />

Fransa’nın trafik<br />

rumuzu<br />

Güveyi<br />

Veri<br />

Hatırlama<br />

Gürültü, patırtı<br />

Ş<br />

K<br />

Hz. Musâ’nın<br />

çıktığı dağ<br />

Muharebe<br />

Arama Kurtarma-<br />

kısa<br />

M<br />

D A T A<br />

Y A M U K<br />

D A M A R<br />

İbadethane<br />

İ D A T<br />

T K<br />

Bir<br />

I R M A K<br />

alma duyusu<br />

D<br />

TC’nin ilk<br />

Cumhurbaşkanı<br />

A<br />

tür tekne<br />

T<br />

Kastamonu Üniversitesi-<br />

Kısa<br />

A M A K<br />

Bir<br />

Gözün üstündeki<br />

çizgi şeklinde<br />

kıllar<br />

M<br />

A K A<br />

akdın ismi<br />

E<br />

Su<br />

İlave<br />

A<br />

B<br />

Ş E<br />

T A T Ü R K T<br />

olsun, özgürlük gelecek, kurtulacağız<br />

diyorlardı.<br />

Büyük şairler, yazarlar, kanaat<br />

önderleri bile „Git, durma, bırak“<br />

diyorlardı.<br />

Ama ne zaman ki Abdulhamid<br />

ümmetin omuzlarında<br />

ebedi yolculuğa çıktı, o zaman<br />

anladılar.<br />

Pencerelerden bağrışmaya<br />

başladılar. Padişah bile dememişlerdi<br />

ağlarken. „Ey Ulu Hakan,<br />

Koca Sultan nereye gidiyorsun<br />

bizi yetim bırakarak?“<br />

diyeceklerdi.<br />

Hatta Rıza Tevfik ağlayarak,<br />

gözyaşı içinde şöyle diyecekti:<br />

Târihler ismini andığı zaman,<br />

Sana hak verecek, ey koca<br />

Sultan;<br />

Bizdik utanmadan iftira atan,<br />

Asrın en siyâsî Padişâhına.<br />

Ama Abdulhamid artık ses<br />

vermeyecekti.<br />

Arkada artık babası ölmüş,<br />

çakalların talan edeceği koskoca<br />

bir imparatorluk kalmıştı.<br />

Hiç düşünmez miyiz? Yüz yıldır<br />

neden ilerleyemedik?<br />

Kaplumbağa<br />

Kaplumbağaya sormuşlar:<br />

Buradan Kızılay'a ne kadar zamanda<br />

gidersin?<br />

Kaplumbağa; yağmuru, çamuru,<br />

rüzgârı, inişleri-yokuşları hesap<br />

etmiş ve demiş ki:<br />

"Üç günlük yol ama ben altı<br />

günde giderim"<br />

Altı gün geçmiş ama kaplumbağa<br />

ortalıkta görünmüyor.<br />

Aramışlar taramışlar sonunda<br />

yolun ortasında bulmuşlar.<br />

Hayrola demişler üç günlük<br />

yolu altı günde bile gelemedin?<br />

Kaplumbağa sormayın demiş:<br />

Yağmuru, çamuru, inişi-yokuşu<br />

hesap ettim de<br />

Mahallenin piç kurularını hesap<br />

edemedim<br />

Ne zaman ileri gitsem hep ters<br />

çevirdiler.<br />

Işte Türkiye'nin durumuda tam<br />

da bu şekilde…<br />

Türkiye kalkınacak, kendi ayakları<br />

üstünde durabilecek ama;<br />

Dış güçlerin içimizdeki taşeronları<br />

ve piyonları bir türlü rahat<br />

bırakmıyor ki,<br />

Hep bir ters çevirme peşindeler...<br />

Hep algılarla yönetilmiyor<br />

muyuz?<br />

Bugün baktığımda aynı resmi<br />

görüyorum. Tayyip Bey’e aynı<br />

şeyleri, aynı kaynaklardan<br />

aynı insan tiplemeleri yaymıyor<br />

mu?<br />

Neden toplantılara hep çocuklarını<br />

da alıp gidiyor? Sarayı<br />

neden yaptırdı? Bu kadar<br />

masraf neden?<br />

Kimse yanaşamıyor, kimse<br />

konuşamıyor, kibirli, bildiğiniz<br />

gibi değil, oğlunun gemileri<br />

falan…<br />

Aynı şeyler değil mi Allah aşkına!<br />

Bir düşünün siz karar verin.<br />

Sen her türlü insan ve görüştekilerle<br />

birlik sağlayabileceksin.<br />

Sizleri bir arada Tayyip<br />

beyi düşürecek çoğunluğa<br />

erdiğinizi göreyim, ben son<br />

darbeyi vuracağım diyeceksiniz<br />

ve problem varsa bunu<br />

Tayyip Bey’le, derdi ülkesinin<br />

geleceği ve ümmetin birliğini<br />

düşünen;Kudüs, Myanmar,<br />

Suriye, Keşmir üzerine kafa<br />

yoran insanla bir araya gelmeyeceksin<br />

öyle mi?<br />

Ama giderken bu sefer siz de<br />

ağlayacaksınız, çünkü sizi de<br />

ele alınca affetmeyecekler. O<br />

vakit de geç olacak ve tarih<br />

tekerrür etmiş olacak, ama<br />

yine bizim düşüncesizliğimizden.<br />

Bir kısa hikâyeyle bitireyim.<br />

Avcı kartalı görmüş ve oku<br />

salmış. Tam isabet kartalın<br />

göğsüne geliyormuş. Kartal<br />

demiş ki yav bu o ok bu kadar<br />

isabetli nasıl geliyor? Bir arkasındaki<br />

tüye bakayım demiş.<br />

Bakmış ki tüy kartal kanadından.<br />

Böyle isabetli geldiğinden<br />

belli, çünkü kanat bizdenmiş<br />

demiş.<br />

Değerli okuyucular!<br />

Biz birlik ve beraberlik içinde<br />

olur ve dünden ibret alırsak<br />

tarih tekerrür etmez. Ama<br />

aldanırsak, her zaman bizim<br />

beldelerimizde tekerrür eder.<br />

Neden batıda etmiyor bir düşünün.<br />

Allah birlik ve beraberliğimizi<br />

daim eylesin. Yarınımızı güzel<br />

eylesin.<br />

Hoş kalın, hoşca kalın<br />

Alkol testinden önce<br />

su içince cezayı yedi<br />

Heute gazetesinin haberine göre Polis, Vorarlberg eyaletinde<br />

bir şoförü alkol testine tabi tuttu ve testen önce bir şey yememesini<br />

ve içmemesini söyledi. Buna rağmen şoför su içince<br />

ehliyeti alındı ve 2.260 Euro cezaya çaptırıldı. Cezaya itiraz<br />

eden şoför mahkemeye başvurdu ancak mahkeme şoförü<br />

suçlu buldu. Mahkeme kararında alkol testinden önce bir şey<br />

yeyip içmenin test sonucunu değiştireceğini belirtti.<br />

IMPRESSUM<br />

Avusturya / Österreich<br />

Unabhängige österreichische Zeitung in türkischer Sprache<br />

Yıl/Jahr: 17 - Sayı/Ausgabe Nr.: 177 - <strong>Ekim</strong>/<strong>Oktober</strong> <strong>2019</strong><br />

Sahibi / Herausgeber und Medieninhaber: Yetkin BÜLBÜL<br />

Adresse: Schellhammergasse 8/3, A-1160 Wien/Austria<br />

Tel&Fax: +43 1 990 96 23, yenihareket@yenihareket.com<br />

www.yenihareket.com | www.facebook.com/yenihareket<br />

Genel Yayın Yönetmeni / Chefredakteur: Yetkin BÜLBÜL<br />

PR Manager: Zeyd BÜLBÜL<br />

Editorial Grafiker / Layout: <strong>Yeni</strong> <strong>Hareket</strong><br />

AUFLAGE: 10.000<br />

İlan / Inserate:<br />

0699 116 79 724<br />

yenihareket@yenihareket.com<br />

Baskı / Druck: MediaPrint: Wien<br />

İlanlar ve köşe yazılarının içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir.<br />

Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der Anzeigen und Kolumnen.<br />

dem Ehrenkodex der österreihischen Presse verpflichtet.<br />

Foto: ÖAMTC


<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong> HAYAT<br />

11<br />

Belkıs Kılıç<br />

İnatlaşan<br />

çocuklar<br />

Yan odadan anne ve üç yaşlarındaki<br />

kız çocuğunun bağrışmaları<br />

duyuluyor. Bir süre sonra<br />

anne oturma odasına geliyor ve<br />

mahcup bir ses tonuyla, kızının<br />

bir kıyafeti giymemekte inat ettiğini<br />

ve bu yüzden çekiştiklerini<br />

söylüyor. Derken kapının esiğinde<br />

küçük kız görülüyor. Üzerinde<br />

kalınca bir örme kazak. Sırıtıyor.<br />

Belli ki annesine karşı bir<br />

zafer kazanmış. „Burada garip<br />

olan ne?“ diye soracak olursanız<br />

eğer; Temmuz ayının ortasındayız.<br />

Çocuklar birçok konuda anne<br />

babasıyla, hatta kardeşleriyle<br />

inat ederler. Bu çok doğaldır,<br />

hangimiz yetişkin olarak inatlaşmıyoruz<br />

ki? Önemli olan,<br />

sesleri yükseltmeden ve kalp<br />

kırmadan sorunları çözmektir.<br />

Özellikle kıyafet seçiminde kız<br />

çocukları anneleri ile daha sık<br />

inatlaşabiliyorlar. Örneğin dışarıda<br />

yağmur yağmaktadır ve<br />

anne üç yaşındaki kızına hava<br />

şartına uygun bir kıyafet giydirmeye<br />

çalışır. Oysa bu kız çocuğu<br />

yazdan kalma çilek desenli şortunu<br />

giymekte ısrar etmekle birlikte,<br />

annesinin uzattığı kıyafeti<br />

giymemekte diretiyor. Böyle bir<br />

durumda ne yapmalı?<br />

Bu kriz şu şekilde atlatılabilir:<br />

Anne çocuğu için aşağı yukarı<br />

beş tane hava şartına ve gidilecek<br />

yere uygun olan kıyafetleri<br />

yere veya yatağa serer. Ardından<br />

çocuk çağrılır ve ona „Bugün sen<br />

seçebilirsin ne giymek istediğini”<br />

denir. Çocuklar seçeneklerin<br />

çokluğuna ve özellikle karar verme<br />

hakkının kendine verilmesine<br />

çok sevinir. Bu arada şunu da<br />

eklemeliyim ki, bu kıyafetlerin<br />

birbirinden farklı olması gerekir.<br />

Aynı renk tonlarında elbiseyi çocuğa<br />

sunmak onu heyecanlandırmayacaktır.<br />

Farklı renklerde,<br />

farklı kumaşlarda elbise, etek,<br />

pantolon, kazak gibi çeşitli kıyafetlerin<br />

bulunması lazım. Çocuk<br />

istediği kıyafeti seçer, kendi<br />

giymek ister ve inatlaşma gereği<br />

hissetmez. Sonuç olarak o karar<br />

vermiştir ne giymek istediğine<br />

ve “Ben yaptım; ben seçtim!” hissiyatı<br />

oluşur. Ama genel olarak<br />

bakıldığında yine annenin kendisine<br />

sunduğu seçeneklerden<br />

birini giymiştir. Bu örnek çoğu<br />

zaman işe yarar.<br />

Üzerinde durmak istediğim bir<br />

diğer mesele ise, çocukların yemek<br />

ve uyku gibi konularda velileri<br />

ile inatlaşmalarıdır. „Çocuğum<br />

bir türlü yemek yemiyor“,<br />

„Uyutmaya çalışıyorum, ama<br />

bir türlü uyumuyor!“, „Önüne<br />

koyduğum yemeği yememekte<br />

direniyor“ gibi cümleler çok yaygındır.<br />

Lâkin bu soruların da cevabı<br />

bir o kadar basittir: Lütfen<br />

çocukları yemeye veya uyumaya<br />

zorlamayın! Yemek yeme ve<br />

uyuma zaten doğal bir ihtiyaçtır,<br />

fıtrîdir. Bir yetişkin ne zaman<br />

acıkırsa – yeme ihtiyacı ne zaman<br />

devreye girerse – o zaman<br />

yemek yer. Bu kaide neden çocuklar<br />

için de geçerli olmasın ki?<br />

Çocuğuna yemek yediremediği<br />

zamanlarda onların aç gezdiğini<br />

düşünüp tedirgin olabiliyor<br />

veliler, bunu çok iyi anlıyorum.<br />

Ama bir çocuk gerçekten acıkırsa,<br />

ağzına illa ki bir şeyler götürme<br />

ihtiyacı duyacaktır. Aynı<br />

şekilde uykusu ne zaman gelirse,<br />

bulunduğu yer ve şartlar ne<br />

olursa olsun- ister parkta, misafirlikte,<br />

sandalyenin üzerinde,<br />

yemek masasında - her şekilde<br />

uyur. Her iki saatte bir çocuğun<br />

ağızına bir şeyler tıkamaya veya<br />

uyutmaya çalışırsanız, çocuk doğal<br />

olarak tepki gösterir. Anne<br />

babadan gelen bu zorlamaya<br />

karşı uyumayarak ve yemek yemeyerek<br />

kendini savunur. Bu<br />

sebepten çocukların acıkmalarına<br />

fırsat verilmeli ve genel olarak<br />

zorlamalardan kaçınmalıdır.<br />

Çünkü çocuklar her türlü zorlamayı<br />

geri tepecektir, bundan hiç<br />

şüpheniz olmasın.<br />

İyilik ve güzellikle çocuk yetiştirmemiz<br />

dileğimle.<br />

(Bana yazabilirsiniz:<br />

belkis.klc@hotmail.com)<br />

İHH gönüllüsü gençlerden<br />

çevre kampanyasına destek<br />

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı gönüllüleri,<br />

çevre temizliği için farkındalık oluşturmak amacıyla<br />

Erzurum ve Ağrı'daki tarihi yapı ve mekanların çevresindeki<br />

çöpleri temizledi.<br />

Genç İHH tarafından "Temiz bir geleceğe el uzat" sloganıyla<br />

hayata geçirilen proje kapsamında, yaklaşık 50 gönüllü<br />

üniversite öğrencisi kendilerine dağıtılan eldiven ve çöp<br />

poşetlerini alarak Yakutiye ilçesindeki Yakutiye ve Çifte Minareli<br />

Medrese, Lalapaşa ve Ulu Cami ile Erzurum Kalesi'nin<br />

etrafında çevre temizliği yaptı.<br />

Ecdada saygının da ön planda tutulduğu proje kapsamında<br />

gönüllüler, insanların çevreye gelişigüzel attığı çöpleri<br />

topladı.<br />

Erzurum Genç İHH Başkanı Ömer Onay, gazetecilere yaptığı<br />

açıklamada, manevi temizliğin kalp ve ruh, maddi temizliğin<br />

ise beden ve çevre temizlenerek yapıldığını söyledi.<br />

Müslümanlar için hem maddi hem de manevi temizliğin<br />

önem arz ettiğini belirten Onay, şöyle konuştu:<br />

"Sağlığın korunması, sıhhatli bir ibadet için temizlik her<br />

alanda gerekmekte. Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in<br />

buyurduğu gibi temizlik imanın yarısıdır. Temizliğin iman<br />

ile yakından ilgisi olması sebebiyle bizlerin bu konuda<br />

daha hassas olması gerekir. Evlerde, çalışma sahalarında,<br />

okullarımızda, sosyal ve toplumsal alanlarda temizliğe<br />

dikkat etmeliyiz. Temiz olmak insan olmanın gereğidir. Yol<br />

üzerinde, cadde ve sokaklara atılan her çöpün kamu ve kul<br />

hakkı olduğunu unutmamalıyız."<br />

Ağrı<br />

Ağrı'daki üniversite öğrencileri de Genç İHH öncülüğünde<br />

çevre temizliğinin yapılacağı Millet Bahçesi'nde çöpleri<br />

topladı<br />

Gönüllülerin çalışmasını gören bazı çocuklar da destek verdi.<br />

Genç İHH Ağrı Şube Başkanı Suna Kusen, AA muhabirine<br />

yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde çevre temizliği yapıldığını<br />

ve kendilerinin de buna destek verdiklerini belirtti.<br />

WEFA Austria<br />

Ignazgasse 12, 1120 Wien<br />

Telefon: 0043 1 252 01 64


12<br />

KİTAP SAYFASI<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

Avrupa’da Türk İzleri<br />

Yavuz Bülent Bakiler / YAKIN PLAN YAYINLARI<br />

Türkler yaklaşık altı yüzyıl boyunca atlarını<br />

mahmuzlayıp farklı coğrafyalarda nice<br />

fetihler kovalarken sadece yiğitlikleriyle<br />

destan yazmamışlardı. Onların yazdığı<br />

en büyük destan, ayrı milletleri barış<br />

ve huzur içerisinde tek bir çatı altında<br />

asırlarca bir arada yaşatabilmelerine<br />

dairdi. Böylelikle insanlığı merkeze alarak<br />

adalet, hakkaniyet ve hoşgörü ile<br />

bayındır ve refah dolu bir imparatorluk<br />

kurmayı başardılar. Fetih politikaları<br />

yağma, talan ve yakıp yıkma zihniyetinden<br />

çok uzaktaydı. “Zorlama” ki zaten<br />

ezelden kendilerine men edilmiş bir<br />

tavırdı. Neşvünema üzerine bir niyete<br />

sahiplerdi. Dikene gül ile karşılık verme<br />

derdindeydiler. Bu dert ile Avrupa’da<br />

emsali görülmeyen bir biçimde 550 yıl<br />

yaşamayı sürdürdüler.<br />

“Avrupa’da Türk İzleri” sizleri ecdadımızın<br />

yaşadığı topraklarda bir geziye davet<br />

ediyor. Köprülerden çarşılara, medreselerden<br />

camilere, hanlara, hamamlara...<br />

Mimari doku arasında kültürel, tarihî ve<br />

Satır Arası Hikâyeler<br />

Serdar Tuncer / PROFİL KİTAP<br />

“ Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini<br />

hikayelerden öğrendik, kimsenin<br />

yaptığının yanına kâr kalmayacağını, bir<br />

böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını,<br />

her işte bir hayır olduğunu, sevmeyi,<br />

sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı,<br />

saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi, hatta<br />

‘insan’ olmayı hikayelerden öğrendik.<br />

Bu miras yarınlara taşınmalıydı.<br />

Kimi kalın ciltli kitapların sayfaları<br />

arasında saklanmış, kimi dilden dile<br />

asırlardır dolaşagelen bu hikayeler asla<br />

unutulmamalıydı. Yarınların çocukları<br />

soba başında ısınmayı bilmeseler de,<br />

mısırların çıtırtısını duymayacak olsalar<br />

da, en azından bu muhteşem mirastan<br />

mahrum kalmamalıydılar… “<br />

sosyolojik... ayrıntıları keşfedeceğiniz<br />

bu yolculukta Türk ruhunun inceliğine<br />

hayran kalıp siz de bu ruhun bir parçası<br />

olduğunuz için bir kez daha onur duymaya<br />

hazır mısınız?<br />

Güldüren Düşünceler<br />

Mahir Duman / GENÇ HAYAT<br />

Gülünç olmakla güldürmek<br />

arasındaki farkı iyi ayırt eden dünyaca<br />

ünlü fikir adamlarının, âlimlerin,<br />

siyasetçilerin, edebiyatçıların hayata<br />

dair nükteli sözleri bu kitapta seni<br />

bekliyor.<br />

Gençler arasında dilden dile<br />

dolaşacak küçük hikâyeler, fıkralar<br />

ve özlü sözlerden oluşan bu kitapla<br />

birlikte sözü incelikli söylemenin<br />

farkına varacaksın.<br />

Genç arkadaşım, mizahın gününü<br />

keşfetmek için Güldüren Düşünceler<br />

kitabı tam sana göre!<br />

Bir Nesli Nasıl Mahvettiler<br />

Osman Yüksel Serdengeçti / TÜRK EDEBİYATI VAKFI<br />

Kitaba "Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?"<br />

ismini verdik. Bu bir roman ismi<br />

değildir. Zira bu kitap bir roman<br />

değildir. Bu kitap hayat gibi daima<br />

şikayet edilen, fakat kendisinden vazgeçilemeyen<br />

bir sürükleniş, ölüm kadar<br />

korkunç bir gerçektir. Bizim neslimizdir.<br />

Burada genç varlıklar, dışımızı<br />

saran, içimizi saran, gençliğimizi,<br />

varlığımızı yokluğa boşluğa doğru<br />

alıp götüren, silip süpüren bir kuvvetin<br />

mahkumudurlar!..<br />

Tarihin Yol Ağzında<br />

Sezai Karakoç / DİRİLİŞ YAYINLARI<br />

Fikir adamı Sezai Karakoç neden<br />

siyasî parti kurdu? Türkiye’nin meselelerine<br />

getirdiği çözüm teklifleri<br />

nelerdir? iki röportajdan oluşan<br />

bu kitapta Sezai Karakoç’un siyasi<br />

fikirleri ön plana çıkıyor.<br />

Bozkurt<br />

H. C. Armstrong / KAMER YAYINLARI<br />

Bu kitabın yanında Türkiye ile ilgili üç kitabın<br />

daha yazarı olan Yüzbaşı H.C. Armstrong daha<br />

önce İngiltere'nin Türkiye nezdinde askeri<br />

ateşesi olarak görev yapmıştır. Diğer üç kitabının<br />

adları Çalışan Türkiye Türkiye ve Suriye yeniden<br />

Doğuyor ve Bitmeyen savaştır. Yazar hayatının<br />

büyük bir kısmını Doğu da geçirmiştir İlk önce<br />

Birinci Dünya Savaşı'ndan önce Hindistan Ordusunda<br />

Ateşe olarak görev yaptı ve o zamanlar<br />

Afganlıların sık sık saldırılarına maruz kalan<br />

Hindistan Afganistan sınırının kontrolü görevini<br />

üstlendi.<br />

Yüzbaşı H.C. Armstrong Arap yarımadasında bulunan<br />

İngiliz Altıncı Orduda görevdeyken Türklere<br />

esir düştü ve Türkiye'ye getirildi.<br />

Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden kısa bir süre<br />

önce Yüzbaşı Armstrong görevlilere rüşvet vermek<br />

suretiyleTürkiye'den kaçmayı başardı.<br />

İngiltereye dönen Armstrong hükümetinin<br />

çeşitli resmi görevlerinde bulundu. Resmi görevle<br />

geldiği Türkiye'de uzun yıllar kaldı ve<br />

Kemal Paşa'yla uzun süre yakın dialoglarda<br />

bulundu. Armstrongun yayınladığı Bozkurf<br />

isimli bu kitabı o zamanki hükümet yetkililerimizce<br />

yurda sokulması yasaklandı. Bunu<br />

öğrenen Mustafa Kemal Paşa bu kitabı merak<br />

ederek getirtti tercüme ettirerek kitabı<br />

Kod Adı: Sapkın<br />

Fuat Kozluklu / KOPERNİK KİTAP<br />

Takvimler 11 Temmuz 2018’i gösterirken onlarca<br />

yıldır kendini ‘hoca’ diye tanıtan Adnan<br />

Oktar ve yapılanmasına karşı emniyet güçlerince<br />

operasyon düzenlenir. Başta, kaçmaya<br />

çalışırken yakalanan Oktar olmak üzere birçok<br />

isim gözaltına alınır. Söz konusu operasyon,<br />

örneğine az rastlanır şekilde toplumun tüm kesimleri<br />

tarafından memnuniyetle karşılanır ve<br />

büyük destek görür.<br />

Mesleğinin henüz ilk yıllarında Adnan Oktar’ın<br />

çevresine topladığı grubun içine sızmayı<br />

başararak yapılanmanın karanlık öyküsünde<br />

önemli bir role soyunan gazeteci Fuat Kozluklu<br />

bu eserinde, 1986 -<strong>2019</strong> yılları arasında<br />

yaşananlar ile örgütün geçirdiği evrimi tüm<br />

ayrıntılarıyla gün yüzüne çıkarıyor.<br />

Kozluklu, bizzat şahit olduklarından ve söylemlerden<br />

yola çıkarken tanıdığı yahut<br />

tanıyamadığı(!) sözde hocadan örgüt liderine,<br />

sözde cemaatten silahlı suç örgütüne evrilen<br />

din söylemli karanlık yapıyı okuyucusuna bütün<br />

detaylarıyla resmediyor. Kozluklu, okuyucuyu<br />

Gariplerin Kitabı<br />

Ebubekir Kurban / PROFİL KİTAP<br />

Ebubekir Kurban , satırlara dizdiği kelimelerini<br />

Allah’a emanet etmiş bir yazar. Her seferinde kalbinden<br />

yola çıkıp dostların,toprağın,gariplerin<br />

kalbine dönen, kalplere dokunan bir derviş .<br />

Yazar bizi hakikate götürecek sözün kaybolan<br />

kıymetini arama telaşıyla,içimizdeki insana<br />

ve zamana yapacağımız yolculuk için bir<br />

rehber sunuyor. Aşk ve imanın,kalp ve gönlün,<br />

yol ve dostun rabıtasına çağıran bir tefekkür<br />

kitabı sunuyor bize ; bir zikir,fikir,şükür kitabı.<br />

Bitirdiğimizde hayata hayretle bakacağımız, gariplerin<br />

dertli iştirak edeceğimiz bir kitap .<br />

okudu Bu konuda Kılıç Ali ise Atatürk ün Hususiyetleri<br />

adlı kitabında bu bahsi anarak Atatürk'ün<br />

şöyle dediğini yazar<br />

„Bunun ithalini menetmekle hükümet hataya<br />

düşmüş. Adamcağız yaptığımız sefahati eksik<br />

yazmış bu eksiklerini ben ikmal edeyim de kitaba<br />

müsaade edilsin ve memlekette okunsun“<br />

Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün (AOSSÖ)<br />

insanları etkilemek için kullandığı lüks hayatın<br />

aslında şantaj kasetlerinin büyük sahnesi olduğu<br />

gerçeği ile yüzleştirirken, sahne arkasında<br />

yaşanan taciz ve tecavüzler, çarpık ilişkiler ve<br />

daha pek çok iğrençlik, kitabın sayfalarında gözler<br />

önüne seriliyor.


▶<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong> ÇENGEL BULMACA<br />

13<br />

Serbest olmayan,<br />

memnu<br />

Sevgili<br />

Doğum yaptıran<br />

kadın<br />

Araştırma-<br />

Geliştirme-kısa<br />

Kanun Baş Mağara<br />

Bir kadın ismi<br />

Sözleşme<br />

Yumurtlama<br />

Tarihi-Kısa<br />

Almanya’nın<br />

trafik rumuzu<br />

▶<br />

Bir ulaşım<br />

vasıtası<br />

▶<br />

▶<br />

Bir sayı<br />

▶<br />

▶<br />

Hz. Şuayb’in<br />

kavmi<br />

▶<br />

▶<br />

Asya’da bir ülke<br />

▶<br />

Savunulan<br />

düşünce<br />

Rütbesiz asker<br />

Resimdeki dava<br />

adamı, Osman<br />

Yüksel …<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

İrlanda’nın trafik<br />

rumuzu<br />

▶<br />

▶<br />

Ticarette hedef<br />

Ayak direme<br />

▶<br />

Güç, kuvvet<br />

▶<br />

İzmir’in bir ilçesi<br />

▶<br />

▶<br />

Dördüncü Halife<br />

Vilâyet<br />

Bir nota<br />

Avusturya’nın<br />

trafik rumuzu<br />

Bir erkek ismi<br />

Bir kıta<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

Duman lekesi<br />

▶<br />

▶<br />

Ekmek (farsça)<br />

Bir peygamber<br />

ismi<br />

▶<br />

▶<br />

Çok güzel,<br />

mükemmel<br />

▶<br />

▶<br />

Arapça’da hayır<br />

▶<br />

Bir bahar ayı<br />

▶<br />

▶<br />

Sayı<br />

Anadolu Ajansı<br />

İsyan eden<br />

▶<br />

▶<br />

Anlam<br />

Bir binek hayvanı<br />

▶<br />

▶<br />

Tren yolu<br />

Kırmızı<br />

▶<br />

Rüzgâr<br />

▶<br />

▶ İsim<br />

▶<br />

Türk Lirası-<br />

Kısaltma<br />

Bir nota<br />

Avuç içi<br />

▶<br />

▶<br />

Köpek-kaba dil<br />

▶<br />

▶<br />

Beyaz<br />

Dirilme,<br />

canlandırma<br />

Bitlis’in bir ilçesi<br />

▶<br />

▶<br />

İlaç ▶ ▶<br />

▶<br />

İlişkin, ilişik<br />

Babanın kız<br />

kardeşi<br />

Kötünün zıddı<br />

▶<br />

▶<br />

Fransa’nın trafik<br />

rumuzu<br />

Gürültü, patırtı<br />

Muharebe<br />

Arama Kurtarmakısa<br />

▶<br />

Ced<br />

Belçika’nın trafik<br />

rumuzu<br />

▶<br />

Kur’an surelerini<br />

oluşturan<br />

kısımlar<br />

▶<br />

ABD istihbarat<br />

teşkilâtı<br />

Kalsiyumun<br />

rumuzu<br />

Yerleşim<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

Elbise asılır<br />

Beyâzla siyah<br />

karışımı renk<br />

▶<br />

▶<br />

Güneş doğmadan<br />

önceki zaman,<br />

fecir<br />

▶<br />

Veri<br />

Hatırlama<br />

▶<br />

Güveyi<br />

▶<br />

▶<br />

Hz. Musâ’nın<br />

çıktığı dağ<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

İş malzemesi<br />

▶<br />

Bir çiçek<br />

▶<br />

Savaşta Saldırı<br />

Türkiye Kömür<br />

İşletmeleri<br />

▶<br />

▶<br />

Namus ▶ Kanı dolaştırır<br />

Düz olmayan,<br />

eğri<br />

Düşünceyi bir<br />

şey üzerinde<br />

toplama<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

İbadethane<br />

İsveç’in trafik<br />

rumuzu<br />

Hararet<br />

Tayin<br />

▶<br />

Kaşkol<br />

Gerçekleşmesi<br />

zamana bağlı<br />

istek<br />

▶<br />

▶<br />

Bir erkek ismi<br />

Bir yere aylık<br />

ödeme<br />

▶<br />

▶<br />

Gözün üstündeki<br />

çizgi şeklinde<br />

kıllar<br />

▶<br />

Yabancı<br />

Gayret, iş<br />

▶<br />

▶<br />

Babasız doğan<br />

peygamber<br />

▶<br />

▶<br />

THY uçak kodu<br />

Donuk<br />

▶<br />

Bir tür tekne<br />

▶<br />

▶<br />

▶ Nehir<br />

▶<br />

▶<br />

Kastamonu Üniversitesi-<br />

Kısa<br />

Su<br />

▶<br />

Bir besin<br />

İlave<br />

▶<br />

▶<br />

▶<br />

Hastalık, dert<br />

Tat alma duyusu<br />

▶<br />

Bir akdın ismi<br />

▶<br />

▶<br />

TC’nin ilk<br />

Cumhurbaşkanı<br />

▶<br />

cevap anahtarı sayfa 10`da


14<br />

MİZAH<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

NÜKTELER & KARİKATÜRLER<br />

„Cahillerle şaka yapmak doğru değildir. Onların dilleri<br />

akrebin kuyruğu gibi zehirlidir.“ Hazret-i Ali<br />

Başarının formülü<br />

Meşhur bir edebiyatçı yemekte konuşma yapıyordu. Şöyle dedi:<br />

-Sizi başarıya götürecek formülü veremem. Ama başarısızlığın formülünü verebilirim.<br />

O da şudur: Herkesi memnun etmeye çalışmak.<br />

Dost kazanmak<br />

ABD’nin beşinci başkanı Abraham Lincoln düşmanlarına karşı çok yumuşak bir<br />

dil kullanırdı.<br />

Bazıları bunu hoş görmeyerek sorarlardı:<br />

Düşmanları yok etmek varken, onlara bu şekilde davranmanızı anlamıyoruz.<br />

Lincoln onlara şu cevabı verdi:<br />

-Düşmanları kendimize dost etmekle onları zaten yok etmiş olmuyor muyuz?<br />

Elektrikli sandalye<br />

ABD’de elektrikli sandalyede öldürülmesine karar verilen genç suçluya, söyleyecek<br />

son bir sözü olup olmadığı sorulmuş:<br />

Mahkûm etrafındaki gazetecilere, foto muhabirlerine, hapishane görevlilerine<br />

acı acı baktıktan sonra şöyle demiş:<br />

-Eğer çocukluğumda bana bu derece ilgi gösterilmiş olsaydı, bugün şu elekrikli<br />

sandalyede olmazdım.<br />

Adam olmanın yolu<br />

Bir sohbet esnasında Hoca’ya sormuşlar:<br />

-Hocam, adam olmanın yolu nedir?<br />

Hocamız başını bir o yana, bir bu yana sallamış:<br />

-Söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söylemeli<br />

Filozofça<br />

Yunan filozof Eflatun’a sormuşlar:<br />

-Doğru da olsa insanın söylememesi gereken şey nedir?<br />

Şu cevabı vermiş:<br />

-İnsanın kendi kendini methetmesidir.<br />

Aklın yolu<br />

Akıllı bir çocuğa:<br />

Çok zengin ama ahmak birisi olmak ister misin, diye sormuşlar<br />

-Hayır, demiş<br />

-Neden?<br />

-Çünkü aptalca davranarak paraları harcarım, geriye sadece ahmaklığım kalır.<br />

„Her bildiğini söyleme, fakat her söylediğini bil“<br />

Marcel Lenoir<br />

En kısa anayasa<br />

Bir zamanlar üç bilge toplanıp dünyanın en kısa anayasasını yazmaya koyuldular.<br />

„ Allah suçluları cezalandırır“ diye teklif etti bilgelerden birisi. Tek cümleydi, kısa<br />

ve özdü.<br />

Diğerleri bunun kanun değil, bir gözdağı olduğunu söyleyerek itiraz ettiler. Birinci<br />

bilgenin bu teklif kabul görmedi.<br />

„ Allah sevgidir“ dedi ikinci bilge. Ama bu teklif de kabul görmedi. Bu da insanın<br />

görevlerini tam anlamıyla açıklamıyordu.<br />

Üçüncü bilge tane tane konuştu:<br />

„ Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına yapmayın.“<br />

Siyah çadır<br />

Kralın biri insanları geniş bir meydanda toplamış. Beyaz ve siyah çadırlar<br />

hazırlatmış. Ardından da eklemiş:<br />

-Hanımından korkanlar beyaz çadırlara, korkmayanlar ise siyah çadırlara geçsin<br />

diye emretmiş.<br />

Topluluğun tamamı beyaz çadırlara yönelmiş. Ancak tek bir kişi siyah çadıra<br />

doğru yürümeye başlamış.<br />

Kral:<br />

-İşte hatunundan korkmayan bir kişi çıktı. Çağırın onu yanıma diye seslenmiş.<br />

Adamı kralın huzuruna getirmişler.Kral sormuş:<br />

-Neden siyah çadırı seçtin? Demek ki hanımından korkmuyorsun.<br />

Cevap şöyle gelmiş:<br />

-Kralım, bizim hanımın kesin emri var „ Sakın kalabalıklara katılma“ diye. Ben de<br />

ona uydum.


<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong> SAĞLIK<br />

HNO= HALS-NASEN-OHREN=BOĞAZ-BURUN-KULAK<br />

HORLAMANIN SEBEPLERİ?<br />

Kendisinin yoğunluğu<br />

dolayısıyla ertelemiş<br />

olduğumuz röportajımızı<br />

<strong>Ekim</strong> ayında gerçekleştirdik.<br />

Yoğun iş temposunda bizler<br />

için zaman ayırdığı ve samimi<br />

sohbeti için Dr. Ümit<br />

Alıcı’ya teşekkür ederim.<br />

Dr. Ümit Alıcı Uzman<br />

Kulak-burun-boğaz doktoru.<br />

Kendisi Malatya<br />

doğumlu. Viyana tıp fakültesini<br />

tamamladıktan sonra<br />

uzmanlık için St. Pölten’de<br />

büyük ve iyi bir hastanede<br />

görev almış doktorumuz.<br />

Bir senedir Viyana 10<br />

Bölge’de sağlık sigortası ile<br />

çalıştırdığı muayenehanesinde<br />

hastaları ile özel olarak<br />

ilgilenmeye başlamış.<br />

Müjdeyi ilk biz verelim,<br />

seneye yeni modern teknoloji<br />

ile donatılmış muayenehanesinde<br />

hizmet<br />

vermeye devam edecek.<br />

Zamanı geldiğinde ayrıntılı<br />

bilgiler gazetemizde<br />

yayınlanacaktır.<br />

Orta kulak iltihabı nedir ve<br />

en çok kimlerde görülür?<br />

Orta kulak iltihabı çocuklarda<br />

yetişkinlere göre<br />

daha çok görülür. Geniz eti<br />

büyük olan çocuklarda ise<br />

orta kulak iltihabi riski daha<br />

yüksektir. Geniz eti burnun<br />

arka kısmında bulunur.<br />

Eğer geniz eti çok büyükse<br />

ya da sık sık iltihaplanırsa<br />

orta kulağın havalanmasını<br />

olumsuz etkiler ve bu da orta<br />

kulakta su toplanmasına<br />

sebep olur. Orta kulaktaki<br />

suyun uzun süre kalması<br />

çocuklarda kötü işitmeye ve<br />

sıklıkla orta kulak iltihabına<br />

yol acar. Bu durumda öncelikle<br />

ilaç tedavisi yapılır. İlaç<br />

tedavisi ile su birikintisi 3 ila<br />

6 ay içinde giderilemezse<br />

küçük bir geniz eti ameliyat<br />

yardımı ile problemin çözülmesi<br />

önerilir.<br />

Peki, orta kulak iltihabı<br />

yetişkinlerde hangi sıklıkta<br />

görülür?<br />

Yetişkinlerde orta kulak<br />

iltihabından ziyade dış kulak<br />

iltihabı görülür. Dış kulak<br />

iltihabi yaz aylarında en fazla<br />

yüzme sırasında kirli suyun<br />

kulağa kaçması sonucu<br />

ortaya çıkar. Ayrıca sık kulak<br />

temizlemek de dış kulak<br />

iltihabına yol açar. Sağlıklı<br />

bir kulak kendi kendini temizler<br />

ve kulakta biriken<br />

madde kulağın korunmasını<br />

sağlar. Sık aralıklarla kulak<br />

temizlemek kulağın doğal<br />

yapısını bozar ve kuruma<br />

baslar, bu durum iltihap<br />

oluşumuna zemin hazırlar.<br />

Kulak<br />

temizliğine<br />

değinmişken, pamuklu çubuklar<br />

(Wattestäbchen) ile<br />

temizlemek doğru mudur?<br />

Zaten daha önce de<br />

söylediğim gibi kulak<br />

temizleme çubukları<br />

kulağın kurumasına ve<br />

tahriş olmasına sebebiyet<br />

verir. Kuru kulakların içi<br />

kaşınmaya başlar ve böylece<br />

kişi istemsizce daha fazla<br />

temizler. Bana da bu nedenle<br />

çok hasta gelir. Eğer bir<br />

kişi kulağının çok fazla<br />

kirlendiğini düşünüyorsa<br />

bir hekime başvurması en<br />

sağlıklı davranış olur.<br />

Temizleme işlemi alışkanlık<br />

yapar mı?<br />

Bazı insanlarda kulak kiri<br />

kendiliğinden daha çok üretilir.<br />

Bu kişilerin düzenli olarak<br />

bir kulak burun boğaz<br />

doktoruna kulaklarını<br />

temizletmeleri gerekir.<br />

Hastanın durumuna göre<br />

kulak değişik tekniklerle temizlenir.<br />

Bu alışkanlık yapmaz.<br />

Çocuklarda en çok görülen<br />

kulak-burun-boğaz<br />

rahatsızlıkları nelerdir?<br />

Kış aylarına girdiğimiz bu<br />

dönemde çocuklarda en çok<br />

görülen kulak-burun-boğaz<br />

problemleri bademcik ve<br />

geniz eti iltihaplanması,<br />

burun akıntısı /tıkanması<br />

ve bunlara bağlı olarak orta<br />

kulakta su toplanması ve<br />

işitmede azalmadır.<br />

Eğer küçük çocuklarda<br />

işitme problemi varsa ve<br />

bu durum uzun süre devam<br />

ederse, bu konuşma<br />

geriliğine de neden olur.<br />

Çocuklarda sıklıkla görülen<br />

horlama probleminin sebebi<br />

de geniz etinin ve bademciklerin<br />

büyük olmasıdır.<br />

Bademcik ameliyatı hangi<br />

durumlarda gerekir?<br />

Eğer kişi yılda 5 kez ve daha<br />

fazla bademcik iltihabi geçirirse<br />

ameliyat edilmesi önerilir.<br />

Sıklıkla iltihaplanan bademcikler<br />

tamamen alınır. 6<br />

yaşından küçük çocuklarda<br />

kanama riskinden dolayı<br />

bademcikler tamamen<br />

alınmaz sadece küçültülür.<br />

Nefes almakta sorun varsa<br />

veya horlama gibi sorunları<br />

olan kişilerde de sadece bir<br />

ameliyat ile küçültülür.<br />

Ameliyat sonrası kişi nelere<br />

dikkat etmeli?<br />

Özellikle bademcik<br />

ameliyatı sonrası en önemli<br />

olan kanama riski nedeniyle<br />

2 hafta boyunca<br />

sakin kalması, sıcaktan<br />

kaçınmaktır. Ve kanama durumunda<br />

en hızlı şekilde<br />

hastaneye başvurmak gerekir.<br />

Bu aylarda sinüs iltihabı<br />

da çok görülmekte.<br />

Sinüs iltihaplanması durumunda<br />

en sıklıkla baş ağrısı,<br />

burun tıkanması ve geniz<br />

akıntısı problemleri görülür.<br />

Akut sinüs iltihaplanması<br />

ilaçla tedavi edilir, eğer<br />

hastanın şikâyetleri devam<br />

ederse ve tekrarlarsa<br />

bilgisayar tomografi<br />

(CT) çekilir. Müzmin sinüs<br />

iltihaplanması teşhisi konulan<br />

hasta ilaçla tedaviye<br />

cevap vermezse ameliyat<br />

edilir.<br />

Sinüs iltihaplanmasının<br />

nedenlerinden biri de<br />

burun içi kemiğinin eğri<br />

olmasıdır. Bu durumda<br />

hastanın şikâyetlerinin "<br />

nefes almakta zorlanma,<br />

horlama gibi" yoğunluğuna<br />

göre yine ameliyatla burun<br />

kemiğinin düzeltilmesi tavsiye<br />

edilir.<br />

Horlamanın geniz eti<br />

dışında nedenleri nelerdir?<br />

Horlamanın nedenleri, burun<br />

içinde kemiğin eğriliği,<br />

kronik sinüs iltihabı, alerjik<br />

durumlar, fazla kilolu olma<br />

ve damakta darlık olmasıdır<br />

Alerjik durumda tedavi<br />

seçenekleri nedir?<br />

Alerji ilaçlar, sprey ve aşı ile<br />

tedavi mümkün. Alerji aşı<br />

tedavisi en uzun süren tedavisi<br />

üç sene sürmekte.<br />

Röportajımızın özeti<br />

niteliğinde olan son<br />

15<br />

sorum ile sohbetimizi<br />

sonlandırıyorum. Doktorumuza<br />

başarılar diliyorum.<br />

UNUTMAYIN SAĞLINIZA EN<br />

İYİ YATIRIM, SAĞLIKLIYKEN<br />

YAPILAN YATIRIMDR BU<br />

YÜZDEN SAĞLIĞINIZA<br />

ÖZEN GÖSTERİN ÇÜNKÜ<br />

SİZ BUNA DEĞERSİNİZ!<br />

(Gulderen.guenduez@outlook.de)<br />

Gülderen GÜNDÜZ<br />

1-31 EKİM MEME KANSERİ<br />

FARKINDALIK AYIDIR<br />

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre<br />

gruplarından birinin değişime uğraması ve kontrolsüz<br />

olarak çoğalması nedeniyle oluşan tümör<br />

sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kanserin bu türü<br />

erkeklerde nadiren görülür. Bu nedenle kadınlar<br />

daha çok meme kanseri tehlikesi altındadır. Yaş<br />

faktörü çok büyük etkisi vardır. Avusturya’da 40<br />

yaş üstü kadınlar ücretsiz olarak mamografi çektire<br />

bilirler ve mutlaka her 6 aya bir jinekolog kontrollerin<br />

yaptırmaları gerekir. Meme kanserinde de<br />

hastalığın hangi evrede olduğunun belirlenmesi,<br />

uygulanacak tedavinin planlanmasında önemli rol<br />

oynamakta. Erken teşhis oluşturulacak olan tedavi<br />

planı, başarı oranını artmasını sağlar.<br />

Birkaç tane belirti sıralamak gerekirse;<br />

-Kaybolmayan kitle, şişlik<br />

- Cildinde çekinti, portakal kabuğu görünümü,<br />

kızarıklık<br />

- Şeklinde değişiklik, asimetri varlığı<br />

- Başında kabuklanma, soyulma<br />

- Başının içeri çökmesi, akıntı ….<br />

Ücretsiz Mamografi için, Österreiches Brustkrebsfrüherkennungsprogramm<br />

(www.frueh-erkennen.<br />

at) daha fazla ve ayrıntılı bilgiler alabilirsiniz.<br />

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR VE HASTALIK<br />

CİNSİYET AYRIMI YAPMAZ.


16<br />

SİNEMA<br />

<strong>Ekim</strong><br />

<strong>2019</strong><br />

Yönetmen Mesut Uçakan sinemaseverlerle buluştu<br />

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV)<br />

Kadın Aile ve Gençlik Merkezince<br />

(KAGEM) düzenlenen<br />

"Kalem Söyleşileri" etkinliğinde,<br />

yapımcı ve yönetmen<br />

Mesut Uçakan, Türkiye'de<br />

bir dönem yaşanan olayların<br />

11 yaşındaki bir çocuğun<br />

gözünden ele alındığı yeni<br />

filmi "Suveyda"yı sinemaseverlere<br />

anlattı.<br />

Uçakan, KAGEM'deki söyleşide<br />

yaptığı konuşmada,<br />

1970'li yıllarda, Millî Türk Talebe<br />

Birliği (MTTB) öncülüğünde,<br />

anarşiye kaymadan<br />

kültür ve sanatta var olma<br />

mücadelesi verildiğini söyledi.<br />

Necip Fazıl<br />

Belge<br />

Türk sinemasında kendi<br />

inançları doğrultusunda<br />

işler yaptıklarını belirten<br />

Uçakan, "Teknik ekibimiz,<br />

görüntü yönetmenimiz bile<br />

yoktu. O şartlarda biz 500<br />

lira toplayarak filmler çektik<br />

ve yaptığımız filmler müthiş<br />

şekilde halk tarafından ilgi<br />

gördü." diye konuştu.<br />

Uçakan, isim konusunda<br />

ince eleyip sık dokuduklarını<br />

belirterek, filmin adını,<br />

kalpteki siyah nokta anlamına<br />

gelen "Suveyda" olarak<br />

belirlediklerini söyledi.<br />

Bir Anadolu köyünde, 1940'lı<br />

yıllarda yasakların yaşandığı<br />

dönemde, 11 yaşındaki Hadim<br />

isimli karakterin hâfız<br />

olma mücadelesini anlatan<br />

filmin çekimlerine değinen<br />

Uçakan, şu ifadeleri kullandı:<br />

"Mükemmel metafor sahneler<br />

var. Kur'an'ı öğrendikçe<br />

kafasındaki soruları çözme<br />

çabaları var. O yüzden<br />

Kur'an'ın yüceliğini ve büyüklüğünü<br />

hissettiren, öteleri<br />

kurcalayan ve Kur'an'ı<br />

hissettiren bir film olsun<br />

istedim ama onu öyle bir<br />

dönemde anlatıyoruz ki yasaklar<br />

döneminde yani harf<br />

devrimi sonrası. 1928'de<br />

harf devrimi olmuş, 1932<br />

temmuzunda Arapça öğrenim<br />

yasağı gelmiş ama pratikte<br />

Kur'an yasağına dönüşmüş<br />

ve sonra da ezan yasağı<br />

gelmiş. Bütün bunların köyde<br />

oluşturduğu travmaları<br />

naif bir şekilde anlatmaya<br />

çalışıyoruz."<br />

Uçakan, Suveyda filmi ile<br />

yeni bir şeyler denemeye<br />

çalıştıklarını dile getirerek,<br />

"Çekime sığmayan, masada<br />

yapılması gerek çalışmalar<br />

da var. Bütün onları göreceğiz<br />

ve inşallah güzel bir şey<br />

çıkarsa bunu biz önce festivallerle<br />

ulaştıracağız, sonra<br />

da vizyona girecek." dedi.<br />

Başrol oyuncusu gerçek<br />

hayatta da hâfız<br />

Filmin başrol oyuncusu<br />

12 yaşındaki Necip Fazıl<br />

Belge ilk oyunculuk tecrübesini<br />

bu filmle yaşadığını<br />

anlattı. Kendisinin de gerçek<br />

hayatta hafız olduğuna<br />

işaret eden Belge, “İmam<br />

hatip okulunda eğitim aldım<br />

ve hafız oldum. Ezan<br />

ve Kur’an-ı Kerim okumada<br />

birden çok İstanbul birinciliklerim,<br />

Türkiye 5’inciliğim<br />

oldu. Mesut Hocam İstanbul<br />

Müftülüğünü aramış, onlar<br />

da bizi tavsiye etmiş. Ben de<br />

film için 3 ay eğitim aldım”<br />

diye konuştu.<br />

Türk sinemasında pek çok<br />

ilki başlatan yönetmen<br />

Mesut Uçakan Türk<br />

sineması’nda pek çok ilki<br />

başlattı: “Reis Bey (1988)”le<br />

koyu sansür döneminde ilk<br />

defa yargıyı eleştirdi. “Yalnız<br />

Değilsiniz - 1 ve 2 (1990-<br />

1991)” ile ilk defa başörtüsü<br />

dramını sinemaya yansıttı.<br />

“Kelebekler Sonsuza Uçar/<br />

İskilipli Atıf Hoca (1993)” ile<br />

ilk defa İstiklâl Mahkemeleri<br />

şahsında yakın tarihimizi cesur<br />

bir şekilde eleştirdi.<br />

V İ ZYONDAKİ LER<br />

7. Koğuştaki Mucize<br />

Bir Zamanlar... Hollywood'da<br />

7.Koğuştaki Mucize, Güney Kore<br />

yapımı Miracle in Cell No 7 adlı<br />

filmden aynı adla uyarlanmış bir<br />

film.<br />

Filmde 7 yaşındaki kızı ile aynı zeka<br />

yaşına sahip bir babanın adalet<br />

arayışını konu ediliyor. 1983 yılında<br />

bir Ege kasabasında küçük bir<br />

kız ölür. Ölen küçük kız sıkıyönetim<br />

komutanının kızıdır ve onun<br />

ölümünün sorumlusu olarak babaannesi<br />

ile yaşayan ve 7 yaşında<br />

bir kızı olan Memo görülür. Memo,<br />

her ne kadar suçsuz olduğunu anlatsa<br />

da kimse ona inanmaz. İdâm<br />

cezasına çarptırılan Memo'nun yakınları<br />

adaletin sağlanması için uğraşırken,<br />

Memo ve kızı Ova'nın tek<br />

istediği birbirlerine kavuşabilmektir.<br />

Memo, bir mucize gerçekleşip<br />

idâm cezasından kurtulabilecek<br />

midir?<br />

Yönetmenliğini Mehmet Ada<br />

Öztekin'in üstlendiği filmin oyuncu<br />

kadrosunda Aras Bulut İynemli,<br />

Nisa Sofiya Aksongur, Celile Toyon,<br />

İlker Aksum, Mesut Akusta, Deniz<br />

Baysal, Yurdaer Okur gibi isimler<br />

yer alıyor.<br />

FSK: 12 yaşından büyükler için<br />

Once Upon A Time...in Hollywood<br />

Bir Zamanlar... Hollywood'da, hit<br />

bir dizide oynamış bir erkek TV<br />

aktörünün film sektörüne girmeye<br />

çalışması anlatılıyor. Rick Dalton,<br />

bir televizyon filmi aktörüdür.<br />

Dalton'ın başarılı bir western dizisi<br />

bulunmaktadır. Ancak Rick, kendini<br />

televizyondan uzaklaştırıp film<br />

sektörüne adım atmak istemektedir.<br />

Onun dublörü olan Cliff Booth<br />

ise bu konuda ona katılmaktadır.<br />

Ancak ikilinin yaşlarının ilerlemesiyle<br />

birlikte Hollywood'taki şansları<br />

da azalmaktadır. Hollywood'un<br />

yeni gözdelerinden olan Sharon<br />

Tate ise Rick'in komşusudur. Ancak<br />

Hollywood'un ışıltılarla dolu<br />

ve pervasız akışı, Tate'in ve dört arkadaşının<br />

Charles Manson tarikatı<br />

tarafından katledilmesiyle kesilecektir...<br />

FSK: 16 yaşından büyükler için

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!