You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
JONESTOWN KATLİAMI
1978’de Guyana’nın Jonestown kentinde meydana gelen kitle
kırımının, CIA’nın barbarca ve dev boyutlardaki “davranış kontrolü”
deneylerinin doruk noktası olduğuna ilişkin çok sayıda kanıt bulunuyor.
Ve bu kırım, o zamanlar bildirildiği gibi toplu intihar değil,
bir kitle katliamıydı. Guyana adli tabibinin raporu, 913 kurbanın siyanürlü
içkiden içmediğini, cesetlerde siyanür izine rastlanmadığını
ortaya koydu. Kurbanların yüzde 80-90’ına öldürücü ilaçlar enjekte
edilmiş, geri kalanlar ise vurulmuştu. Adli tabip, yalnızca 2 kişinin
intihar ettiği sonucuna vardı.
Tarikatın lideri Jim Jones’un uzun zamandan beri CIA ile bağlantısı
vardı. Bu bağlantı, CIA’nın ünlü işkence uzmanı Dan Mitrione
ile çocukluk arkadaşı olduğu döneme kadar uzanır. Mitrione işkenceyi
bir sanat dalı olarak görürdü. Brezilya ve Uruguay’da güvenlik
güçlerini eğitirken, uygulamalı işkence dersleri için dilencileri
kaçırırdı. Mitrione’nin eski kafadan Jones da aynı dönemde Brezilya’daydı
ve CIA istasyonunun bulunduğu Belo Horizonte’ye sık sık
gidip geliyordu.
Jones, California’nın Ukiah kasabasında Halkın Tapınağı’nı
kurmak üzere Brezilya’dan döndü. Başlarda, tarikat mensuplarına
şok edici eziyetler yapıyordu. Müritlerini liberal politikacıların yer
aldığı örgütlere sızmak için kullandı. Seçimlerde oy çıkararak politikacıları
minnettar bırakıp kendine bağladı. San Francisco Belediye
Başkanı George Moscone ve Müfettiş Harvey Milk, Jonestown’dan
bir hafta sonra öldürüldüler. İkisinin de Jones’a siyasi minnet borcu
vardı. Tıpkı, iki cinayetin katilini baştan savma sorgulayan ve tek bir
söz üzerine serbest bırakan bölge savcısı gibi...