Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GÜNEY PASİFİK
Amerikan vatandaşları, 1993’te hükümetlerinin masum ve habersiz
denekler üzerinde nükleer deneyler yaptığını öğrendiklerinde
şok oldular. Oysa Güney Pasifik’te ABD mandası altındaki bölgelerde
yaşayanlar için bu eski bir hikâyeydi.
1945 Ağustos’unda Japonya’ya atom bombası attığımızdan beri,
ABD Pasifik’i “Amerikan gölü” olarak gördü. Mandacılıklarına dayanan
ABD ve Fransa, yerlileri yerlerinden sürerek Pasifik’teki çeşitli
adalarda yıllarca nükleer silah denemesi yaptı, füze fırlattı.
Yerlilerin radyasyon bulaşmış yurtlarına zaman zaman geri
döndürülmesi, kanser vakalarıyla ve vücut yapısı bozulmuş bebek
doğumlarıyla sonuçlandı. Bekleneceği gibi, bu, adaların halklarında
nükleer karşıtı duyguların güçlenmesine yol açtı. Yine bekleneceği
gibi, CIA, halklara karşı gücünün yettiği her şeyi yaptı.
ABD, İkinci Dünya Savaşı’nda Pasifik’teki minik Belau adasını
işgal etti. Halkının bağımsızlık isteklerine karşın, adayı terk edecek
gibi görünmüyor. Belaulular 1979’da dünyanın ilk nükleer karşıtı
anayasasını kabul etme “küstahlığında” bulundular.
ABD, o günden bu yana hep başarısızlıkla sonuçlanan, anayasayı
değiştirme çabası uğruna on kez seçim yaptırttı. Pentagon Belau’da
30 yıl ya da daha uzun süre askeri üs bulundurmak istediği
için, Belaulu nükleer karşıtlarının dövülmesi ve katledilmesi sona
ermeyecektir.
Kanaki (Yeni Kaledonya olarak da bilinir) ada devleti, Fransa’nın
egemenliğini “meşrulaştıran” sahte 1987 seçiminden beri
Fransız askerlerinin işgali altında. Yeni Kaledonya’nın sürgündeki
direniş hareketi, eskiden Yeni Hebridler diye anılan ve Pasifik’teki