Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İş Adı
Bülten Başlığı
Bülten Tarihi Cilt 1, Sayı 1
Birincil Yazı Başlığı
Resmi veya grafiği
açıklayan alt yazı.
güvenilirlik sağlamak ve
kuruluşunuzun kimliğini
yapılandırmak için çok
kullanışlı bir araç olabilir.
Önce, bülteninizin okuyucu
kitlesini belirleyin. Bu kitle,
bültenin içerdiği bilgilerden
yararlanabilecek herkesi
kapsayabilir. Örneğin bunlar,
çalışanlar veya ürün satın
almak ya da hizmetinizden
yararlanmak isteyen kişiler
olabilir.
İş yanıtı kartlarından, müşteri
bilgisi sayfalarından, ticari
gösterilerde toplanan
kartvizitlerden veya üyelik
listelerinden bir posta listesi
derleyebilirsiniz. Bir şirketten
posta listesi de satın
alabilirsiniz.
olduğu düşünülür.
Müşterileriniz veya
çalışanlarınız bültenin gelişini
beklerler.
İlgi çeken özel konular:
• Burada ilginizi çeken konuyu
kısaca vurgulayın.
• Burada ilginizi çeken konuyu
kısaca vurgulayın.
• Burada ilginizi çeken konuyu
kısaca vurgulayın.
• Burada ilginizi çeken konuyu
kısaca vurgulayın.
Bu yazı 175-225 sözcükten
oluşabilir.
Bültenin amacı, hedeflenen
okuyucu kitlesine
özelleştirilmiş bilgi
sağlamaktır. Bültenler,
ürününüzü veya hizmetinizi
pazarlamak, ayrıca üyeler,
müşteriler ve satıcılar arasında
Publisher kataloğunu
incelerseniz, bülteninizin
stiline uyan birçok yayın
bulursunuz.
Daha sonra, bülteniniz için ne
kadar zaman ve para
harcayabileceğinizi belirleyin.
Bu etmenler, bültenin ne
sıklıkta yayınlanacağını ve
uzunluğunu belirlemenize
yardımcı olur. Bülteni en az üç
ayda bir yayınlamanız önerilir.
Böylece tutarlı bir bilgi kaynağı
İkincil Yazı Başlığı
Bu yazı 75-125 sözcükten
oluşabilir.
Başlığınız bültenin önemli bir
parçasıdır ve özenle
seçilmelidir.
Birkaç sözcükle yazının
içeriğini tam olarak yansıtmalı
ve okuyucunun merakını
uyandırmalıdır. Yazıyı
yazmadan önce başlığı bulun.
Bu şekilde başlık, konuyu
dağıtmadan tek bir noktada
yoğunlaşmanıza yardımcı olur.
Olası başlıklara birkaç örnek:
Ürün Yılın Endüstri Ödülünü
Kazandı, Yeni Ürün Size
Zaman Kazandırır!, Yeni Ofis
Şimdi Size Daha Yakın.
Bu sayıda:
İç Yazı 2
İç Yazı 2
İç Yazı 2
İç Yazı 3
İç Yazı 4
İç Yazı 5
İç Yazı 6
SAĞLIKLI BESLENME – DOĞAL BESLENME
Sağlıklı beslenmek her zaman bizim önceliğimiz olmalı ! Sağlıklı
beslenme ise her öğünü atlamadan yemek yemek demek değildir. Ne
yediğimizin önemi genel sağlımız üzerinde çok büyüktür. Bu yüzden
mevsiminde ve doğal olan yiyecekleri tüketmekte fayda vardır. Yapay
gübre ve zirai ilaçları çok fazla kullanılarak üretilen ürünlerden uzak
durmakta fayda vardır. Uzun süreçte bunlar vücudumuza zarar
vermektedir. Günümüzde yaygın olan birçok hastalık diyabet diğer adıyla
şeker hastalığı (Tip1-Tip2), alerjiler, astım, hiperaktivite ve dikkat
bozukluğu ve diğer birçok hastalık beslenmemiz ile tedavi edilebiliyor.
Bu yüzden marketten hazır almak yerine varsa bahçenizde kendi
yetiştirdiğiniz doğal ürünleri tüketmeli yoksa güvenilir üretim yapan
yerlerden yiyeceklerimizi temin etmeliyiz. Paketli ve işlenmiş olan
gıdaların hepsinden uzak durulmalıdır. Yemeklerinizi mümkün olduğunca
evde kendiniz hazırlanmalı ve doğru pişirme yöntemlerini seçmelisiniz.
Bir hastalığınız olsa da ya da sağlıklı olsanız bile ekmek ve türevleri
tüketmekten kaçınmalısınız ! Taze sebze ve meyvelerden oluşan menüler
tercih edilmelidir. Özellikle koyu yeşil yapraklı yiyecekler daha fazla
tercih edilmelidir. Vücudumuzun şeker ihtiyacını doğal yollardan
gidermeliyiz. Mısır şurubu, glikoz şurubu ya da nişasta bazlı şeker
türevlerinden uzak durulmalıdır. Gece geç saatlerde bir şeyler yemekten
kaçınmalıyız. Gün içinde düzenli olarak su içmeliyiz ve özellikle
yemeklerimizden yarım saat önce iki bardak ılık su içmeliyiz.
BALKABAĞI ÇORBASI
1 kg bal kabağı,
1 adet soğan,
2 diş sarımsak,
1 adet patates,
1 adet defne yaprağı,
10 küp kemik suyu (olmasa da olur.),
2 litre su,
zeytinyağı ve tuz.
TERBİYESİ İÇİN:
2 Yemek kaşığı limon suyu ve 1 Yumurta
1 Yumurta
YAPILIŞI
Çorba tenceremize yağı koyuyoruz kızınca doğranmış sarımsakları ekliyoruz
biraz çevirdikten sonra soğanları ekleyip soteliyoruz. Ardından küçük parçalara
ayırdığımız kabağı, defne yaprağını, küp doğranmış patatesi, tuzunu, kemik
suyu küplerini ve 8 bardak kaynar suyu ekleyip kabaklar yumuşayana kadar
pişiriyoruz. Defne yaprağını çorbanın içinden çıkartıp blenderden geçiriyoruz.
Tekrar ocağa aldığımız çorbanın içine 2 bardak daha kaynar su ekliyoruz
( kıvam durumuna göre kontrollü ekleyin) İyice çırpılmış yumurtanın içine limon
suyunu ekleyip tekrar çırpıyoruz. Çorbadan bir kepçe terbiyenin içine ekleyip
karıştırdıktan sonra azar azar çorbaya geri döküyoruz ve kaynayana kadar
karıştırıyoruz.
Baharın
gelmesiyle birlikte
hem Kars’a gelen
ziyaretçiler hem
de Kars halkı Kars
Kalesini
fotoğraflarla
ölümsüzleştiriyorl
ar.
• Kars
• Kalesin’den
Kartpostallık
• Görüntü
K
ars adının kaynağı Karsaklardan
gelmektedir. M.Ö. 130-127 yıllarında
Kafkas dağlarının kuzeyinde ve
Dağıstan’da gelerek Kars çevresine yerleşmiş,
buraya adlarını vermişlerdir. Bu durumda
Türkiye’deki en eski Türkçe İl adı ününü
kazanmıştır. Divan-ı Lügat it Türk’te Kars
deve veya koyun yününden yapılan elbise, şal
kuşak dokuma anlamındadır.
Kars ili Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu
kesimlerinde yer almaktadır. Büyük bir plato
özelliği gösteren il coğrafyasında genel
olarak bitki örtüsü bozkır görünümündedir.
Yalnız Sarıkamış ilçesinde çam ormanları
bulunmaktadır.
Rakımı ortalama 1768 metreyi bulan Kars
arazisinin büyük bölümü yaylalardan oluşur.
Akarsu vadileriyle yer yer parçalanan yörede
yaylalar dalgalı düzlüklerden oluşur. Kars
ilinde yer alan önemli yükseltiler olan
Allahuekber Dağları, Kısır Dağı, Akbaba Dağı,
Aladağ ve Aşağıdağ'ın bir kısmı merkez ilçe
sınırları içerisindedir. Kars Çayı, kentin
güneybatısından geçer. Kent aynı adlı ovanın
üzerinde kurulmuştur.
Kars Doğu Anadolu Bölgesinin en soğuk
bölgesinde yer alır. Bu nedenle karasal bir
iklime sahiptir; kışları uzun ve sert, yazları
ılımlı hatta serince geçer.
2012'de UNESCO tarafından
Dünya Mirası Geçici
Listesi'ne dahil edilen Ani,
2016'da ise Dünya Mirası
olarak tescil edildi.
Defterdarlık Binası: Baltık
mimarisi örnekleri içinde en
popüler ve en iyi durumda
olanlarından. 1923 yılından
itibaren Hükümet Konağı olarak
kullanılmış, 83’te restore
edilerek defterdarlık binasına
çevrilmiştir.
Fethiye Ca
kilise ola
zamanların
Sonradan c
sökülmüş v
yerleştiri
kullanılma
Gazi Ahmet Muhtar Paşa
Konağı: Şehirdeki
Osmanlı dönemi mimarisi
örneklerinden en
bilineni. Osmanlı – Rus
Savaşı döneminde
karargah olarak
kullanılmış, sonrasında
restore edilerek galeri
olarak kullanılmaya
başlanmış
Ani Harabeleri: Kars merkeze
42 km uzaklıkta, Türkiye-
Ermenistan sınırı üzerinde
bulunan, bin yıllar boyunca
farklı kültür ve medeniyetlere
beşiklik etmiş, tarihin en
büyük hazinelerinden biri olan
Ani Örenyeri, Temmuz 2016’da
Unesco Dünya Kültür Mirası
Listesinde 16. sırada yerini
almıştır. Kent merkezine
araçla 45 dakikalık
uzaklıktadır.
mii: Rus hakimiyeti döneminde
rak yapılan tarihi bina; bir
Alexander Nevski Katedrali.
amiye çevrilmiş, 1953’te kubbeler
e 1985’te ise minareler
lmiş ve şu an cami olarak
kta
Kars Kalesi: Yapılış tarihi 1153 yılına dayanıyor.
1386 yılında Moğol istilası ile Timur tarafından
yıkılıyor ve 1579 yılında yeniden yapılıyor ve
birçok olay atlatmasının ardından 1600’lü yılların
ortalarından itibaren çok büyük bir değişikliğe
uğramadan günümüze kadar ayakta kalmayı başarıyor.
Kaleyi yaya yolundan ya da araç yolundan giderek
içini de gezebilirsiniz, ancak eğer vaktiniz yoksa
ya da üşendiyseniz dışarıdan görmeniz bizce yeterli
olacaktır.
Çıldır Gölü: Kars ve Ardahan
sınırlarında yer alan göl kış
aylarında tamamen donmakta. Kars
Merkezden araçla 1.5 saat uzaklıkta
göle festival zamanlarında gitmek
daha iyi olacaktır. Gölde buz kırarak
balık avlayan kişileri seyredebilir.
Donmuş göl üzerinde atlı kızaklarla
gezintiye çıkabilirsiniz.