08.01.2020 Views

Hacı Rahime Ulusoy DENİZCİLİK Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Dergisi: 1. SAYI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

alabanda

Görmeden Ask .

Laura Turmanidze

18

Güneş yavaş yavaş ufuk çizgisinin batısından

kayboluyor, son rengiyle gök mavisi denizi

kızılımsı bir renge boyuyordu âdeta.Yine

bir kağıt üzerine siyah gözyaşları damlamaya

başlamıştı. Tanımadığı, konuşmadığı ve

hayatında bir kez gördüğü bir erkek için her

gece onlarca kağıt harcıyordu genç kadın.

Tam anımsamıyordu bile yüzünü, bir silüetten

ibaretti aklındakiler. Aylardır kara yüzü

görmemiş, sonsuz mavide kayıp olmuştu artık.

Deniz bir sağa, bir sola sallanıyordu hafif

hafif. Denizde sıkılmıştı üzerindeki yabancılardan

lâkindeniz ne kadar dalgalı olursa

olsun durulacaktı elbet bir süre sonra, küsemezdi

en yakın arkadaşlarına. Kamarasının

yuvarlak hafif buğulu camına çevirdi başını.

Sonsuzluk görüyordu, deniz ve gökyüzünün

birleştiği noktaya odaklanırken geriye savurdu

saçlarını. Mavi bir renkten daha fazlasını

görüyordu, sonu olmayan bir gökyüzü ve

umut dolu bir deniz. Kalemini umursamazca

savurmaya başladı, “insan, kıyıyı gözden

kaybetme cesareti olmadan yeni denizler

keşfedemez. Ben ise seni her düşündüğümde

mavi irislerim, senin zifiri karanlığına

hapsoluyor. Bazen dünyanın en zor şeyidir

duygularına tercüman olmak, beni hatırlıyor

musun..? Onu bile bilmezken her gece seninle

doluyor içim. Sevdamdan olsa gerek, her

yol sana açılıyor. Bilirsin fırtınanın şiddeti

ne olursa olsun martı denizden vazgeçemez,

işte bende öyleyim sana layık olup olmadığımı

bile bilmiyorum ancak baktığımda içine

düştüğüm kör kuyudan vazgeçemiyorum.”

Birkaç cümlenin ardından gözlerini kapadı

ve o anı düşündü ilk ve son kez onu gördüğü

an. Sahi tam olarak ne olduğunu bilmiyordu,

kilitlenmişti bütün bedeni. Aylar geçmiş

olmasına rağmen hala aklından çıkmıyordu.

Susup kalmıştı karşısında, birbirine bakarken

öylece suskunluklarını dinlemişlerdi..

Göz kapaklarının üzerine binen ağırlık ile

derince esnedi. İnsan bedeninin acizliklerinden

biri de bu değil miydi zaten..? Güçsüzlük,

tasarım harikaları gibi dursada insan

bedeni bir noktadan sonra biter…

Uyuşuk bir hareket ile masasından kalkıp

yatağına doğru yönelmeye başladı, çok az

duyulan dalga sesi ile sohbet ediyordu içten

içe. Yatağına kurulduğunda ise başının altına

yastığını alıp kafasını geriye doğru yatırdı.

Hatırlamak için elinden geleni yapıyordu ancak

zihninin kontrolünü o kadar iyi sağlanamıyordu.

Gözleri kapandığında yavaş yavaş

kendini derin bir uykunun kollarına bırakıyordu.

Rüyalar aleminin derin, gizemli dünyasına

girdiğinde ise kendisini tekrar ve tekrar

aynı yerde görüyordu. Güvertede uzanmış

ayı ve suyun üzerindeki yansımasını izliyordu,

bu olayı güzel kılan ve sıradanlıktan çok

özel yapan şey ise onun da yanında olmasıydı.

Her gece beraberdi onunla ancak bunu

hiçbir şekilde uyandıktan sonra hatırlamıyordu.

Denizin bir anda hırçınlaşmaya, dalgalar

geminin bordasına çarpmaya başlamış-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!