13.03.2020 Views

engelliler ve spor

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.


KARANLIKTA DİYALOG



KARANLIKTA DİYALOG NEDİR ?

• Karanlıkta Diyalog deneyiminde ziyaretçiler, tamamen karanlık

ortamda, görme duyuları yerine diğer duyularını keşfedip

geliştirerek hareket etmeleri konusunda görme engelli rehberlerce

eşlik edilip yönlendirilirler.


• Görme engelli rehberler, 60

dakikalık parkurda ziyaretçilerin

dokunarak, koklayarak ve

duyarak “yeni ve farklı” bir

biçimde görmelerini sağlar.


KARANLIKTA DİYALOĞUN AMACI

NEDİR ?

• Karanlıkta Diyalog ’un asıl amacı, görme engellilerin

yeteneklerinden faydalanmaktır.


• Karanlıkta diyalog sergisi sizin parkta dolaşmak, bir

caddede karşıdan karşıya geçmek gibi günlük hayat

deneyimlerine sokacak: ama tümüyle karanlıkta.

Duyularınızı uyandıracak ve farkındalığınızı

derinleştirecek.










KARANLIKTA DİYALOG MÜZESİNDE

NELER HİSSETTİK ?


• Karanlık, çok karanlık. Gözlerimin her şeyim olduğunu anladığım 75 dakika. Gözlerim olmadan

geçirdiğim 75 dakika boyunca 75 dakikanın bitip aydınlık ortama geçmeyi düşündüm sürekli. Ama

onların tüm hayatlarının böyle karanlık geçtiğini düşündüğümde ağlamak istedim. Gözlerimin

olmayışını hiç hayal etmemiştim, benim için çok normal olan görme olayının başkalarının hayali

olduğu da aklıma gelmemişti. Belki de artık imkansız olduğunu bildikleri için hayal bile etmiyorlar

ya da umutlanmak istemiyorlar.. Sonradan görmemek bence daha kötü bir olay. Gördüğüm bir

şeyi tekrar görememek bana daha üzücü geliyor. Neden mi? 75 dakikamı anlatınca

anlayacaksiniz.Odaya ilk girdiğimizde elimize görme engelli değneği verdiler ve nasıl

kullanacağımızı anlattılar fakat karanlık odaya geçene kadar değneğin ne kadar önemli olduğunu

bilmiyordum. Karanlık odada yürümeye başladığımda değneğin 75 dakika boyunca benim gözüm

olacağını anlamıştım. Bize yardımcı olan Engin abi de görme engelliydi ama odada değnek

kullanmıyordu çünkü o odanın her santimini ezberlemişti ve adeta görüyormuşçasına sağa dönün

duvara dokunarak yürüyün veya merdivene dikkat edin gibi komutlar veriyordu. Daha sonra bi

banka oturduk etrafta kuşların sesleri, nehirden şarıl şarıl akan suyun sesleri ve hafiften de bir

esinti vardı. Hepsini daha önce görmüştüm fakat şimdi sadece sesleri vardı ve ben kuşun hangi

renk olduğunu nehirdeki suyun akışının duruluğunu çiçeklerin ne kadar güzel göründüklerini

hayal ediyordum çünkü göremiyordum ve sadece hayal etmeliydim. Esinti yoktu belki ama

görmediğim için kendimi o an baharın seslerine adapte etmiştim ve esinti varmış gibi

hissetmiştim ve karanlıkta diyaloğa başlamıştık. Engin abinin geninde olan bir hastalıktan dolayı

kör olduğunu ve eşinin bu süreçte kendisine çok destek olduğunu öğrenmiştik. Görme eylemini

yavaş yavaş kaybetmiş ve tamamen kaybettiğinde bir klinikte 5 ay eğitim almış. Daha sonra

oturduğumuz banktan kalkıp otobüse binmek için ilerliyorduk. Bastonum sürekli hareket

halindeydi çünkü kendimi hiç güvende hissetmiyordum her an yere düşecekmişim gibi geliyordu.


• Otobüse binmek için karşıdan karşıya geçmemiz gerekiyordu ve sadece dinledik. Arabaların motor

seslerinin durduğu ana kadar bekledik ve yavaşça karşıdan karşıya geçtik. Aslında kulaklarımın da ne

kadar önemli olduğunu anlamıştım. Otobüse binmek için akbil basmamız gerekiyordu ve akbili basıp

bastonum yardımıyla bir koltuk buldum ve hemen oturdum. Artık güvende hissediyordum kendimi. Sağ

tarafıma ellediğimde cam kenarına oturduğumu anlamıştım ve otobüse bindiğimde kafamı cama yaslayıp

müzik dinleyerek yolu izlemeye bayılırdım. O an öyle bi hakkımın olmadığını fark ettim ve yine

düşünmeye başladım, çünkü görmemek düşünmemeye engel değildi. Artık inmemiz gerekiyordu, taksime

gelmiştik bile. Engin abinin ve bastonumun yardımıyla indik. Tren sesleriyle kalabalık insan gürültüsü

birleşmişti. Daha sonra müzik odasına gitmeye karar vermiştik. Görmüyorduk ama duyuyorduk ve duymak

da görmek kadar önemliydi. Koltuklara oturduk ve sırayla önce sakin bir müzik sonra eğlenceli bir müzik

çaldı. Sakin olan müzikte düşündüğüm tek şey bir an önce oradan çıkıp güneşe bakmak istemem di.

Eğlenceli müzikte ise anın tadını çıkardım hiçbir şey düşünmeden. Daha sonra vapura binmek için odadan

çıkmıştık ve vapura doğru ilerliyorduk. Sırayla vapura bindik ve denizi bir daha görmeme fikri düştü

aklıma yine kahrolmuştum ama artık alışmıştım bastonu kullanmaya duvarlara dokunarak yürümeye

görmüyorsam düşünmeye en çok da hissetmeye alışmıştım. Alışmak istemediğim bir şeye alışmaya

başlamıştım farkında olmadan.. vapurdan sırayla indik ve kafeteryaya geçtik bir şeyler almak için.

Kafeteryaya geldiğimizde Yıldırım bize krakerin çayın ve kahvenin fiyatlarını sayıyordu. O da

görüyormuş gibi davranıyordu. Bizimle bi müddet sohbet etti ve artık dışarı çıkma zamanımız gelmişti.

Yavaş yavaş ışığa doğru yaklaşıyorduk. Işığı gördükçe başım dönmeye başladı, 75 dakikanın karanlığından

sonraki ışık içimizi çok rahatlatmıştı. Ve artık dışarıdaydık. İlk girdiğimde ki bastonu kullanmaya

çalışmamla çıktığımdaki bastonu artık kullanabiliyor olmam arasında sadece 75 dakika vardı. 75 dakikanın

düşüncelerimi bu kadar değiştireceğini bilmezdim. Düşünmeyi seven biriydim ama o 75 dakika boyunca

görmeden düşünmek başımı ağrımıştı. Onlar her şeye rağmen gülüyordu ve onlara gülmek çok

yakışıyordu. Hissetmek ya da hissetmemek bence tüm mesele bu.

Eda Nur Doğan


• Hayatta bazı insanlar görme engelli olarak dünyaya gelmekte bazıları da sonradan görme yetilerini

kaybedebilmektedirler Her ne şekilde olursa olsun bir insanın görme engelli olarak yaşamını

sürdürebilmesi çok zordur ve bu kişilere karşı her zaman anlayışlı ve yardımsever olmak

gerekmektedir Gözlerimizi kapatıp çok kısa bir zaman diliminde bile karanlıkta kalmak oldukça

zordur İnsan kendini karşısındakinin yerine koyarak engellileri daha iyi anlamaya çalışmalıdır Bizim

onlar için yapabileceğimiz en önemli şey hayatlarını zorlaştırmak yerine kolaylaştırmaktır sosyal

alanların düzenlenmesi kendilerine uygun işlerin verilmesi onların haklarının çiğnenmemesi görme

engellilere karşı üzerimize düşen en büyük sorumluluklardır Görme engelliler diğer tüm engelliler

gibi hayatta hepimizden bir adım geridedir Bu nedenle onların başka insanların yardımına

ihtiyaçları vardır Toplum olarak engelli vatandaşlarımıza karşı saygılı ve yardımsever olmalı ve

onların hayatlarını her zaman kolaylaştırmaya çalışmalıyız ne hissettiğim bölümünü geçecek olursak

ise ilk girdiğim an korktum endişelendim çünkü bir nokta dahi ışık yoktu ellerimize değnek verdiler

bu sizin yardımcınız olacak dediler bize engin abi rehberlik etti o sonradan görme engelli olmuştu

genetik bir hastalıktan dolayı çok mutlu eğlenceli biriydi karanlıkta diyalog odasındayken beni en

çok üzen şey ise ailemi bir daha görememek olurdu rengarenk olan dünyam bir anda simsiyah olurdu

ağlamamak için zorladım çünkü onların yasamı çok zor buna rağmen şükredip mutlu olabiliyorlar

engel onların sadece dış görünüşünü etkiliyor iç dünyaları rengârenk ve görme engelleri onların

dünyasında yok.

Merve Yaşargün


• Karanlıkta diyalog müzesine gittiğimizde öncelikle çok heyecanlıydım. İçeri

gireceğim ve bir şekilde de olsa kısa bir süre de olsa empati yapacağım için

gerçekten mutluydum biraz endişelerim vardı ama yine de heyecanlıydım oldukça.

İçeri girdik ben biraz olsun ışık vardır diye düşünmüştüm, elimize değnek verildi

ve içeri girdik içeride bize yardımcı olacak olan abi de görme engelliyi ama sanki

o görüyor da ben göremiyorum gibi düşündüm başta çünkü bize merdiven

olduğunda basamak varken çarpacağım yeri bile tahmin ediyordu her yeri

avucunun içi gibi biliyordu. O kadar şaşırmıştım ki aslında engel yok biz engel

olmadıkça kendimize. Ayrıca onun değneği bile yoktu. Ben bir ara düşer gibi

oldum sanki beni görüyormuşçasına tuttu beni o kadar iyi odaklanmıştı ki

sesimize nerde kaldığımızı bile biliyordu gelip alıyordu bizi. Aslında gözleri

görmüyordu belki ama kulaklarıyla hem duyuyor hem görüyordu Engin abi. İçerisi

gerçekten benim bakış açımı oldukça değiştirdi herkesin gidip görmesi gereken

bir yer olduğunu düşünüyorum. Dışarı çıktığımda o kadar farklı oldum ki

gerçekten 75 dakika da olsa onlarla o anları paylaşmak beni çok duygulandırmıştı.

Ama onların hayatlarının bizimkinden farksız olduğunu gördüm çünkü onlar

kendilerine asla engel olmuyor ve engel oldurtmuyorlar.

Şeyma Şeker


• Karanlıktı çok karanlık aslında en zoru da her şeyi görüyorken dünyanın bir anda simsiyah

olması ne kadar zormuş görememek odaya ilk girdiğimde nefesim kesildi aklıma ilk gelen

şey aileleri oldu ailelerini hiç görebildiler mi ya da nasıl hayalleri vardı Engin abi vardı bizi

karanlık odayı gezdiren her şeyi avcunun içi gibi biliyordu ne zaman nerede nasıl

davranmamız gerektiğini nerede neyin olduğunu merdiven çıkacaksınız vapura biniyoruz

bizi hep yönlendirdi aslında engel diye bir şey yok engel insanların beyninde olan bir şey

bunu bize anlattı göremeyenlere yardım ederken nasıl yaklaşmamız gerektiğini anlattı biz

yol gösterdi 5 ay eğitim almıştı araba seslerini dinleyip durduklarından tamamen emin

olduğunda geçtiğini söyledi bazı insanların durmadıklarını umursamadıklarını anlattı çok

üzülmüştüm çok da korkmuştum ya buradan çıktığımda etrafımı göremezsem diye sadece

75 dakikada o değneklerin nasıl kullanıldığını öğrenmiştim. Şimdi her boş zamanımda

arkadaşlarımı oraya getirmek onların da böyle bir şeyi nasıl davranması gerektiğini onlara

göstermek istiyorum Engin abi oraya sürekli gelmemizi çok eğlendirdiğimizi söyledi artık

onları çok iyi anlıyorum çevremde insanlara nasıl engelleri var bilmeden ani davranışlarımın

olmamasını öğrettiler bana Aslında engel sadece beyinde olan bir şeymiş biz bunun

böyle olduğunu oraya girdiğimizde anladık bence dünyada her yerde böyle odaların olması

gerekli bunun için birlikte el ele vermeliyiz onların elinden tutmamız gerektiğini

düşünüyorum.

Aleyna Yağsız



İSTANBUL TÜM ENGELLİLER

DERNEĞİ



İSTANBUL TÜM ENGELLİLER

DERNEĞİ’NİN AMACI NEDİR ?

• Derneğin amacı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm

ortopedik engellilerin eğitim, sağlık ihtiyaçlarına katkıda

bulunarak sosyal dayanışmalarını sağlamaktır.


• Ortopedik engellilerin ruhen ve bedenen kendilerine yeterli

gücü kazanabilmeleri için eğitici, birleştirici ve tedavi edici

çalışmalarda bulunur. İş sahaları ve atölyeler açıp gerekli

eğitimi sağlayarak bedensel engellileri tüketici

pozisyonundan üretici bir birey konumuna getirerek topluma

kazandırmayı hedefler.








TEŞEKKÜR EDERİZ

• Eda Nur Doğan

• Şeyma Şeker

• Merve Yaşargün

• Aleyna Yağsız

Hazırlayanlar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!